makas eller / Edward scissorhands / Makas eller için 86 fikir | makas eller, makas, edward makas eller

Makas Eller

makas eller

Makas Eller, İnsanları Kabul Etmekle İlgili Bir Film

4 dakika

Makas Eller, İnsanları Kabul Etmekle İlgili Bir Film

Son Güncelleme: 10 Ekim,

Makas Eller yılında çıkmış Tim Burton’ın yönettiği bir film. Filmin baş rollerindeki Johnny Depp ve Winona Ryder o dönem çok gençti. Bu film camiada bir başyapıt olarak da biliniyor. Filmin müzikleri ise Danny Elfman tarafından yapılmış ve idol olmasını sağlamıştı.

Filmin yönetmeni daha sonra yılında Noel Gecesi Kabusu’nu çekti. Filmlerin genel büyülü ambiyansına bakıldığında Burton Evreni’ne girdiğinizi hissediyorsunuz.

Gerçekle fantazinin birleştiği bu filmde Burton bize duygu ve hislerle dolu bir evrenin kapılarını açıyor. Bu hikayede hayata dair iki önemli mesaj var: Farklılıkları kabul etmeli ve önyargıları bir kenara bırakmalıyız.

Edward Scissorhands karakteri fantezi gibi görünse de aslında birçok otobiyografik özellik taşıyor. Burton bu karakterle çocukluğunda yaşadığı sıkıntılara dikkat çekiyor. Çocukluğu için yalnız ve garip tanımını yapan sanatçının eşi Helena Bonham Carter onda Asperger Sendromu olduğunu ve onu bu şekilde tanıdığını söylüyor.

Makas Eller, zıtlığın hikayesi

Burton filmi bir büyükannenin torununa anlattığı bir hikaye olarak sunuyor. Sonra ise fantezi dünyasına adım atmış oluyoruz. Burada her ailenin kendi büyük bahçeli ve renkli evleri var.

Yaşanan yerde hiçbir şey siyah değil, ne bir kapı ne de bir araba. Ancak uzakta bir dağın tepesinde tamamen siyah ve gri olan eski Alman şatolarına benzeyen bir ev var.

Karşılaştığımız ilk karakter Peg, kozmetik şirketi Avon için çalışan iki çocuk annesi bir kadın bu. Ürünlerini satmak için çaresiz girişimlerde bulunan Peg  gizemli konağa gitmeye karar verir. Oraya vardığında, hayvan ve insan şekillerinde oyulmuş garip ağaçlara rastlar.

Uzakta çok karanlık görünen konak, tamamen beklenmedik bir bahçeye sahiptir; güzel ve çok renkli. Bu, sakinlerinin olağanüstü iç hayatının bir duyurusu gibidir. Burada Peg, konağa girdiğinde müzik önemli bir rol oynar.

Elbette, Peg’in beklediği korkutucu veya dehşet verici bir şeydir. Ancak, karşısında harika, büyülü bir yer bulur. Konak, toz ve örümcek ağları ile kaplı, içi de tamamen ihmal edilmiştir.

Bir duvarda sıkışmış birkaç gazete kupürünü görür: “Gözleri olmadan doğan çocuk elleri ile okur”. Kısa süre sonra, garip malikanenin garip sakini olan Edward’la tanışıyoruz. Ellerinin yerinde makaslar vardır.

korkunç şato

Dünya ve insanlarla bağlantı kurmak

Başından beri Edward çok masumdur. Babası hakkında konuştuğunda, “uyanmadı” diyerek, aslında dünya, yaşam ve ölüm ile ilgili ne kadar eksik ve saf bilgi sahibi olduğunu görmüş oluyoruz. Makasın neden olduğu yaraları gören Peg, kozmetik ürünlerini onun üzerinde denemeye karar verir ve onu eve davet eder.

Şimdi, Edward’ın toplumun bir parçası olarak yaşadığı tüm zorluklara tanıklık ediyoruz: Başta onun tamamen işe yaramaz ve korkunç biri olduğunu düşünen komşular bir kuaför ve bahçıvan olarak aslında onun ne kadar başarılı olduğunu görünce büyüleniyorlar.

Başta Edward’ı tamamen reddeden komşuların fikirlerinin aslında şartlara bağlı olarak nasıl da kolay değiştiğini görüyoruz.

Burton, herkes gibi olmadığın zaman kabul edilmenin ne kadar zor olduğunu gösteriyor. Bazıları bu farklılıklara merak duyarken bazıları sadece korkup uzaklaşır. Komşuların dedikodularını, çıkardıkları söylentileri ve Edward ile arkadaşlık kuran Peg hakkında söylediklerine tanık oluyoruz.

Edward ve Kim

Edward Peg ile çok iyi anlaşınca kocası ve oğlunu da çok sever. Ancak genç kızı Kim ile tanışınca Edward’da bazı duygular canlanmaya başlar. Ama bu duyguları nasıl ifade edeceğini bilemez. İlişkileri kızın baştaki önyargıları yüzünden çok zordur. Ama zamanla kız Edward’ın ne kadar güzel bir kalbi olduğunu keşfetmeye başlar.

Kim: “Bana sarıl.”
Edward: “Yapamam.”

Komşular Edward’ın bir kuaför ve bahçıvan olarak ne kadar becerikli olduğunu görünce Edward bir anda mahallede popüler olur ve hatta ona bir güzellik salonu açmayı bile teklif ederler. Sonra bir gün Edward ve Peg bir televizyon programına konuk olurlar ve Edward’ın ilginç durumuyla ilgili yorum ve sorulara yanıt verirler. Burada “farklı” olanın çekici gelmeye başlamasıyla nasıl ilgiyi tetiklediğini görmek şaşırtıcı. Edward artık farklı değil özeldir.

-Seyirci: normal ellerin olsaydı sen de sıradan olurdun.
-Edward: Evet biliyorum.
-Sunucu: Bunu severdi bence.
-Seyirci: Sonuçta kimse senin özel olduğunu düşünmezdi. Televizyona ya da başka yere çıkmazdın.
-Peg: Ne olursa olsun Edward çok özel biri.

çalı heykelleri

Farklı olan korkutucudur

Çatışmalar ise Edward Kim ve erkek arkadaşına yardım etmeye başladığında geri dönüyor. Edward farklı olduğu için aşağılanıyor. Toplum onu bir canavar olarak görmeye başlıyor. Onu tehlikeli ve bu yüzden kurtulunması gereken biri olarak görüyorlar. Başta yeteneklerine hayran kalan komşular şimdi ondan nefret ediyor ve korkuyorlar.

Şu sahne çok önemli: komşulardan biri onu yakalıyor ve tek başına kalan Edward’ı öldürmek istiyorlar.

Yanına oturan köpeğin tüylerini kesince Edward hayvanın ona nasıl sevgiyle baktığını görüyor çünkü Burton burada bize hayvanların önyargıları bilmediğini göstermek istiyor. Başka bir deyişle bu büyülü sahnede anlıyoruz ki hayvanlar insanlardan çok daha anlayışlı yaratıklar.

Burton bize farklı özellikleri yüzünden toplumdan dışlanmış olarak yaşayan bir adımın hikayesini veriyor. Çok az kişi Edward’ın masum ve iyi biri olduğunun farkında. Aslında yaşadığı konak Edward’ı da anlatıyor, dışarıdan bakıldığında büyük, korkunç ve karanlık ama içi de bir o kadar canlı ve renkli.

Burton ve Asperger sendromu hakkında söylenecek çok şey var ama kimse aslında çocukluğunun ve hayatının nasıl olduğunu bilmiyor. Burada Edward’ın elleri aslında farklılığı ve uyum sağlamakta ne kadar zorlandığının bir göstergesi.

Şüphesiz Edward Scissorhands bize kabullenmenin önemini gösteriyor. Farklılıklardan korkmamak gerektiğini ve bir insanı anlamak için içine bakmak gerektiğini öğretiyor.

“Yine de beni karda kovalarken yakalayabilirsin.”

– Kim, Makas Eller

İlginizi çekebilir

fazla oku

Tim Burton’ın klasik filmi Makas Eller’in (Edward Scissorhands) senaristi Caroline Thompson, ana karakterin engelliler açısından önemini öğrendiğinde gözyaşlarına boğulmuş. 

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Burton’ın en iyi filmlerinden biri olarak görülen Makas Eller, uyum sağlamaya sıkıntısını konu alan, Johnny Depp ve Winona Ryder’ın başrollerinde yer aldığı fantastik bir film. Bu yıl yıldönümünü kutlayan film sinema tarihi açısından önemini korumaya devam ediyor. 

’lı yılların kült filmi bir bilim adamının ellerini tamamlayamadan öldüğü Edward’ın hayatını konu alır. Karakter toplumdan dışlanmış biçimde, bir pazarlamacı onu bulup evinde karşılayana kadar tecrit halinde yaşarken görülüyor. 

Depp’in canlandırdığı Edward yalnızca uyum sağlamaya çalışmanı acısını değil, fiziksel farklılık nedeniyle bunu yapmanın zorluğunu temsil ediyor. Edward zaman zaman makası kendi lehine kullansa da diğer durumlarda istemeden de olsa insanlara zarar verir. 

Screen Rant'in haberine göre Reel Abilities Film Festival’inde kendisine yöneltilen soruları cevaplayan Thompson şu ifadeleri kullandı:

Edward’ın engelliler için ne kadar ikonik bir karakter olduğunu ve birçok kişiye kendileri hakkında ne kadar güven, rahatlık ve netlik kazandırdığını bilmiyordum.

Thompson, Edward’ın önemini kavradıktan sonra yaşadığı duyguları şu ifadelerle anlattı:

Ağlamaya başladım. Bu ne kadar dokunaklı olabilir? Bu şekilde görsel farklılıkları olanlara karşı insanlar o kadar zalim ki destek olmak güzel bir duyguydu.

Independent Türkçe, Screen Rant

SİNE-TÜR BİR ÖTEKİNİN MASALI: EDWARD SCICSORHANDS / MAKAS ELLER BİR ÖTEKİNİN MASALI EDWARD SCISSORHANDS / MAKAS ELLER Ersin KOZAN Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi, Yüksek Lisans 82 sinemarmara BİR ÖTEKİNİN MASALI: EDWARD SCICSORHANDS / MAKAS ELLER SİNE-TÜR T im Burton’ın orijinal ismi “Edward hikâyesine bakıldığında, başkahramanımız Scissorhands” olan ‘Makas Eller’ Edward (Johnny Depp), uzun yıllar birçok filmi, izleyenleri bir kez daha şaşır- icatta bulunmuş bir mucidin (Vincent Price) tarak keyifli bir maceraya sürük- makineden insan yapma projesinin gerçek- lediği ve fantastik hikâyesiyle leşmiş halidir. Ne yazık ki mucit, Edward’ın modern dünyanın belleğine Edward karakte- ellerini yapamadan ölmüştür. Kahramanı- ri üzerinden eleştiriler yaparak yönetmenin mız Edward ellerinin yerindeki makaslarla protest duruşunu temsil eden bir kült film bir ucube olarak mucitin şatosunda kalmıştır. olarak hafızalara kazınmıştır. Filmi kült yapan Derken bir gün Avon malzemesi satışı yapan, gerçek, fantastik sinemanın başarılı örnekle- civardaki banliyölerde yaşayan Peg (Dianne rini veren Burton’ın popüler sinemanın öğe- Wiest) siftah yapamadığı bir günün ardından lerini kullanarak yerleşik toplumsal düzenin müşteri bulma umuduyla şatonun kapısını problemlerine nokta vuruşlar yaparken; hikâyenin akıcılığını gölgede bırakmayan, sinema- tografik altyapısını titiz sanat yönetimiyle taçlandıran bir dengeye kavuşturabilmesinde yatmaktadır. Filmin yönetme- ninin kişiselliğini aksettirdiği Edward karakterinin ontolojik yolculuğuna ekliptik açı oluş- turarak bir yörünge yaratır. Bu süreci anlamlı kılan, Edward’ın bir makine olarak tasarlanan bünyesinin, insan olma vasfını kaybetmiş topluluklar karşısın- da tinsel güdülerine ket vurma- dan kendisini keşfedebilmesine uzanan serüvenine yönetmenin objektif tutmasıdır. Bu tavır, “Makas Eller”i Tim Burton’ın filmografisinde otobiyografik bir alt metnin en çalar ve Edward’ın çaresiz hali karşısında onu güçlü şekilde hissedildiği bir başyapıt yapmış- evine götürmeye karar verir. Edward banliyö- tır. lerde yaşayan Peg’in ailesine ihtimaller üze- rinden kurduğu duygusal yakınlığı bulabil- “Makas Eller”in anlattığı öykü aslında me hayaliyle hayatlarına girer. Peg’in güzel ve bir sorunun cevabı. Karlı ve soğuk bir Noel şımarık kızı Kim (Winona Ryder) e âşık olması gününde küçük bir kız çocuğun büyükanne- Edward’ın mekanik bir araçtan canlı bir orga- sine niye kar yağdığını sormasıyla büyükan- nizmaya dönüştüğünün en güçlü işareti olarak nenin torununa filmin öyküsünü anlatmaya kendini gösterir. Peg’in ailesi, komşularının başlamasıyla devam etmektedir. Kısaca filmin meraklı bakışları içerisinde günler geçerken, sinemarmara 83 SİNE-TÜR BİR ÖTEKİNİN MASALI: EDWARD SCICSORHANDS / MAKAS ELLER Edward makas ellerinin verdiği sıkıntıyı bahçe sonra tüm bu tutucu zihniyetler için tehlike çimlerini sanat şaheseri gibi düzenleyerek, kaynağına doğru evrim geçirecektir. Ne yazık civardaki komşu kadınlarının saçlarına ilginç ki Edward’ın öyküsü de mutlu sonla bitme- şekiller vererek yaratıcılığa dönüştürmüştür. yecek. Anlamadığı ve kendini anlatamadığı Yalnız her yaratıcı zekânın, toplumdan bir bu insansıların dünyasından kendi şatosuna şekilde özgünlüğüyle sıyrılmış her bireyin kar- çekilip iç yolculuğuna doğru ilerlerken öteki- şılaşabileceği kıskançlıklar Edward’ın peşini leştirilmiş bireyin satır aralarında saklı kalan bırakmamaktadır. Kim’in sevgilisinin kıskanç- yalnızlığına bir haykırış olarak yağan kar tane- lık krizleri ve Edward’ı taciz eden komşu kadı- lerine hüznünü aksettirebilmiştir. Bunu da nın Edward tarafından reddedilmişliğin ver- sevdiği kıza yaşadığını ve hâlâ ona âşık oldu- diği nefret ve intikam duygusuyla Edward’ın ğunu duyurmak için buzları parçalayarak kar açığını kollamasıysa kasaba insanlarının gele- yağdırarak yapmıştır. Bu nedenle büyükanne- neksel cinsellikle ilgili değer yargılarına iki- nin torununa cevabı Noel’de kar yağar ve kir- yüzlü bakışını teyit etmede bir anomi yarattığı lenmiş ruhların üstüne saf, katıksız en masum fark edilmektedir. Edward’ın en büyük sorunu haliyle Edward’ın aşkı düşer. elleriyle insanlara hatta kendine bile isteme- den verdiği zarardır. ‘Edward’ın kaderi’ çünkü Tim Burton filmlerinin kahramanları büyük insan görünümündeki bu kalabalık karşısında ölçüde çocukluk dönemine ait masumiyet ve çoğu dahi sanatçının kaderinden farksız değil- duygusallığı barındırırlar. Filmlerinde, öykü- dir. Hayranlık uyandıran yetenekleri bir süre lerinde ya da illüstrasyonlarında tüm karan- 84 sinemarmara BİR ÖTEKİNİN MASALI: EDWARD SCICSORHANDS / MAKAS ELLER SİNE-TÜR lık öğelerin yanında saf bir masumiyetle ve de, iyi ve normal gibi görünen bir atmosferde mizahla karşılaşmamız yadsınamaz bir gerçek. (-ki benim banliyö yaşantısına dair hislerim “Makas Eller” dışında “Batman” ve “Batman çok daha farklıdır) büyüdüm. Bu filmler belirli Dönüyor”daki Gotham City tasarımı veya “Ölü duygular uyandırıyor ve ben de onları büyü- Gelin” filmindeki karakterlerden yaratıcı sanat düğüm mekânla ilişkilendiriyorum. Sanırım yönetiminin izlerini taşıyan her karede kendi- Edgar Allan Poe’nun bu kadar ilgi çekmesi- sini ele vermektedir. Edgar Allan Poe’nun eser- nin sebebi bu… Vincent Price özdeşleşebile- lerinden Roger Corman tarafından uyarlanan ceğim bir kişiydi. Küçükken etrafındaki şeyler örneklerde karşılaştığımız bu hayali karakterle- insana büyük gelir ve herkes kendi mitolojisi- rin izleyiciye mesafeli öncülleri; Tim Burton’ın ni yaratır, psikolojik olarak bağlantı kurabile- filmlerinde birbirini tamamlayan imgelerin ceği şeyleri bulur. O filmlerin, o şiirselliğin ve oluşturduğu sıcak kompozisyonların öznesin- çoğu hayal ürünü bir dolu eziyete maruz kalan de seyirciyle bütünleşebilen canlı bir kahrama- o epik karakterin bana seslenişi, Gary Cooper na dönüştüğü görülmektedir. Burton bu karak- veya John Wayne’in başkalarına ifade ettikleri ter yaratmadaki başarısının sırrını “Burton on ile aynıydı.” Burton” adlı kitapta açıklarken şunu belirtiyor: “Makas Eller” filmindeki Edward karakte- “…Hemen her yaratık filmini görmeye ri, toplum tarafından kabul edilmemek, yanlış giderdim ama Vincet Price’ın rol aldığı filmler anlaşılmak ve bunların temelinde ‘normal’ bana nedense daha çok hitap ederdi. Banliyö- olarak adlandırılan hâkim toplumsal bilincin sinemarmara 85 SİNE-TÜR BİR ÖTEKİNİN MASALI: EDWARD SCICSORHANDS / MAKAS ELLER kategorize etmeye çalıştığı profilin tersine ken- adlı eserinde ekonomi, sanat, bilim, siyaset, dini var etme hikâyesinin kristalize edilmeye medya ve sinema üzerinden özellikle de Ame- çalışıldığı protest bir duruşu, bir başkaldırıyı rika’ya yoğunlaşarak bu alanlarda gerçekliğin dillendirmektedir. “Makas Eller”i gerçekleş- nasıl altüst edildiğini ve simülasyon aracılığı tirirken Tim Burton’ı yoğun şekilde etkileyen ile gerçeklikten arınmış nasıl sanal bir dünya anılarından birisi de okula başladığı günmüş. oluşturulduğunun detaylarını sunmuştur. Burton, daha ilk günden öğrencilerin zeki, “Çağımızdaki temel hastalığın adı: Gerçeğin aptal, garip, sportif gibi sınıflandırılma- üretimi ve yeniden üretimi denilen şeydir. Bu lara sokulduğunu ve bunun tek yüzden ‘maddi’ üretimin bizzat kendisi dayanağının öğretmenin algısı hipergerçek bir şeye dönüşmüştür.” olduğundan bahsediyor, fil- diyen Baudrillard, gerçeklik algı- minde çoğu zaman gerçekle sındaki derin kırılmaya dikkatleri ilişkisi olmayan bu tip sınıf- çekerek filmde de karşılaştığımız landırmalara karşı bir tepki yapay insan bilincinin arka planı- niteliği taşıdığını ifade ediyor. na dair ipuçlarını dillendirmiştir. Kahramanların yönetmen “Makas Eller”e dayanak oluştu- tarafından oluşturulurken ran bu toplumsal olgu belki de yaşanılan zamana ve toplu- 80’li yılların Ronald Reagan ma dair olgusal gerçeklerin bir döneminin muhafazakâr projeksiyon görevi üstlendiği ikliminde yaşanan top- yadsınamaz. Jean Baudrillard, lumsal yapıdan bir kesitti. Simülakrlar ve Simülasyon Kolektif bilincin yaşayan 86 sinemarmara BİR ÖTEKİNİN MASALI: EDWARD SCICSORHANDS / MAKAS ELLER SİNE-TÜR en iyi organizmalarını örneklendirebileceği içindeki insanlarda birbirinin aynıdır; farkın- banliyölerin yarattığı toplumsal yapıya iliş- da olmasalar da bu tek düzeyliklerinden sıkıl- kin yönetmenin vizörüne hapsolan yığınlarda makta ve farklı olan her şeye hedonistçe tüket- aramak gerekir. yy pozitivist düşünürlerin me içgüdüsüyle varlıklarını sınamaktadırlar. kapitalizmle entegre olan bu yığınları mükem- Filmde Edward’ın varlığını kanıtlayabilmesi mel standardizasyon idealiyle bir anlamda ise modernizmin bir miti olan popülerlik kav- robotlaştırırken Edward, bu sürecin bir fabrika ramıyla aks oluşturabilmesi ve ucube yaratığın hatası olarak ucube görünümüyle paradoksal bu bilinçsiz yığınların tatminsiz içgüdüsünü gerçekliği karikatürize etmektedir. uyuşturucu bir meta işlevi görmesinde yat- maktadır. Edward’ın yaşadığı köşk, eski Bu paradoksla gerçeğe değinmiş- yaşanmışlıkların izini taşıyan, eğri-büğ- ken filmde yer alan şehrin doğanın rü, köşesi yıpranmış duvarları şehrin insan eliyle nasıl ters yüz edildiğini doğayı tekdüze eden pastel binaların ve bununla şehrin kimliğine dair basıklığına inat bir tepede durmak- verilerin yok edilip yüzeyselleştiri- ta ve içinde yaşayan insan da aynı lerek tarih, zaman ve mekân mef- şekilde bu sıra dışılık ve her köşe- humlarının ortadan kalktığı sanki sinde farklılık bulunduran binanın bir kalıptan çıkmışçasına tarumar etkisi ile son derece keşfedilmeyi edilmiş eksik ruhunda aranabi- bekleyen bir hazine gibidir. Zaten lir. Evler birbirinin aynı, bah- filmin ilerleyen sahnelerinde her çeler birbirinin aynı, eve giden kadının saçına, bahçesine ve evcil yollar birbirinin aynı ve haliyle hayvanına uyarladığı farklı ve sinemarmara 87 SİNE-TÜR BİR ÖTEKİNİN MASALI: EDWARD SCICSORHANDS / MAKAS ELLER kişisel uygulamalar ile kent daha yaşanabilir ve çizilmiş gibi duran basmakalıp imajından daha insani bir görünüme bürünmüştür. Para- doks, bu insancıllığı yaratanın insan değil de, tam tersine standardizasyonu ve mekanikliği çağrıştıran bir makine olmasıdır. Filmde bu makinenin filmdeki her insandan daha fazla kalbi olması, modernizmin hala güçlü etkile- rinin olduğu günümüz toplumsal hayatına ve insanına anlamlı bir eleştiridir. Fredric Jame- son “Modernizmin İdeolojisi” adlı kitabında “Şimdinin ontolojileri geleceğin arkeolojilerine ihtiyaç duyar, geçmiş hakkındaki tahminlere değil.” diyerek modernite kavramının ütopik kişisel bir bakım eylemi olma durumundan toplum yaratma denemelerindeki kırılmalarla çıkarıp psiko-sosyal arka planında yatan ken- kaçınılmaz sona geldiğine işaret etmektedir. dine, doğaya yabancılaşma adına bir maske ve toplumsal gerçeklerin sırtlara yüklediği Edward’ın toplumsal refleksin ürettiği değer sorumluluklara karşı bir kaçış ve bu stabil top- yargılarına ve kendisi üzerine biçilen rolün luluk içinde kabul edilebilirliğin rahatlığında aksine tavır aldığında karşılaştığı her tepkide aidiyet duygusunu pekiştirecek bir meta feti- örneğin, yüzünü istemeden makasla yarala- şizmine de gönderme yapıyor. ması sonucu oluşan kesiklerin Peg’in makya- jıyla kapatılmaya çalışılarak insanların arasına Burton filmlerini dönemin bağımsız film çıkmasıysa makyajın işlevsel olarak metaforik örneklerinden ayıran en temel özelliği, Alman anlamlar taşıdığı gerçeğine kompoze edilmiş- ekspresyonist sineması ve özellikle Mary Shel- tir. Filmin ana fikrine uygun olarak tüketim ley’in “Frankenstein” adlı eserinden esinlen- toplumunun sıradanlaştırdığı makyaj fiilinin miş olmasıdır. Bunu gerçeküstücü betimleme- 88 sinemarmara BİR ÖTEKİNİN MASALI: EDWARD SCICSORHANDS / MAKAS ELLER SİNE-TÜR altına alacağı yanlışına sürüklediği eleştirisi getirilmektedir. Bu ironik dengeleme filtresi ile yönetmen, popüler kültürün modern top- lumlara kabul ettirdiği değer yargıların esa- sında kimliksiz, içi boş insanların oluşturdu- ğu bir yığını oluşturduğunu aktarmaktadır. Ve bununla birlikte insanların yıllarca ürettiği kendi ahlaki gerçekliğinden uzaklaştığına dair postmodernist bir tutum takındığını filmde söylemek mümkündür. Burton, zamanın teknolojisinin yoğurduğu zihinlerin isteklerini görmezden gelmeden, bunu yerli yerinde ve ölçülü bir şekilde filme aksettirebilirken ayrıca izleyiciyi beklentileri- nin üzerinde filmin güçlü sinematografisiyle büyüleyebilmektedir. Burton, “Makas Eller” filminde postmodernitenin eleştirel tavrını hikâyede bir hakikat muhakemesinden geçir- terek sorgulatırken bunu izleyiciye direkt gös- termeden samimi bir hikâyenin öznesi olan Edward’ın dünyasına ortak olmak ile yaşattı- rabilmektedir. REFERANSLAR 1 Salisbury, Mark (): “Burton on Burton”, Re- lerin yoğun olarak görüldüğü filmdeki kare- vised Edition. Faber and Faber, Londra. 2 Jameson, lerde fark edebilmek mümkündür. Filmde Fredric (): “Modernizmin İdeoloji- gerçeküstücü bir betimlemeyle sahnelenen si”, Metis Yayınları, İstanbul. 3 Jean Baudrillard (): “Simülakrlar ve Amerikan toplumu, modernizasyon sarma- lıyla yeniden kendini var ederken homojen Simülasyon”, Doğu-Batı Yayınları, Ankara. 4 Ertan, Engin (): “Kült Filmler 1”, Sinema toplum görüntüsüne büründüğü özellikle res- Merkez Dergisi Eki, İstanbul. medilmektedir. Bu resmedilen modern toplu- 5 funduszeue.info mun kendi gerçekliğine eğreti duran -Edward 6 funduszeue.info karakterinde olduğu üzere- farklılıklara karşı 7 funduszeue.info tolerans gösterilmediğinin altı kalın bir şekil- funduszeue.info de çizilmektedir. Ayrıca Amerikan toplumu- 8 funduszeue.info nun Edward karakteri üzerinden farklılıkları ward-scissorhands-makas-eller/ manipüle ederek ıslah etme ve topluma kazan- dırma gayretinin, kendi yaşamlarını güvence sinemarmara 89

kaynağı değiştir]

Dış bağlantılar[değiştir

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası