Lescon Krampon 42 Numara
Lescon Krampon
Futbolun olmazsa olmaz bir parçası olan krampon, yıllar boyuna futbol seven kişiler ve futbolcular tarafından giyilmektedir. Geçmiş zamanlardan itibaren kullanıma sahip olan ürünler günümüzde de futbol oynayan kişiler tarafından sıklıkla tercih edilir. Futbol onarken oluşan ya da oluşabilecek yaralanmaları en az seviyeye indirmek amacıyla üretilir. Özel bir şekilde üretilen bu ayakkabı çeşitleri, futbolcuların ayaklarını korur. Ayrıca ürünlerin sahip oldukları özel çivili sistem ile de ayakkabıların ağırlığı 500 gr olmaktadır. Futbolun gün geçtikçe daha da yaygın bir hale gelmesi ve çoğu kişi tarafından sevilmesi üretilen kramponların da gelişmesine katkıda bulunur. Pek çok marka tarafından üretilen krampon ürünleri Lescon markasını kalitesiyle bir araya gelir. Lescon krampon ürünleri özel tasarımları ile kullanıcıların beğenisini kazanır. Maç anlarınızda sizlere unutulmaz anlar yaşatan ürün çeşitleri sizlere fazlasıyla yardımcı olmaktadır. Ayağınızın rahatlığı için de önemli olan bu ürünler sayesinde meydana gelebilecek olumsuz durumların önüne geçmeniz mümkün hale gelir.
Lescon Krampon Çeşitleri
Kişilerin kendilerini daha iyi hissetmesini sağlayan ve bir yandan boş zamanlarını değerlendiren ya da spor yapmalarını sağlayan halı saha maçları, günümüzde pek çok kişinin zevk aldığı aktivitedir. Aynı zamanda dünya çapında çok sevilen bir spor olan futbol için tercih edilen ekipmanlar da fazlasıyla önemlidir. Lescon markasının sunduğu birbirinden farklı ürün çeşitleri de son teknolojiyle üretilerek sizlere sunulur. Her ihtiyaca ve isteğe uygun farklı Lescon krampon modelleri bulunur. Farklı zeminlerde kullanılmak üzere özel bir şekilde üretilen krampon ürünleri, futbolcular için en gerekli eşyalar arasında yer alır. Zeminde daha pratik ve hızlı hareket edebilmeniz için özel olarak tasarlanan Lescon halı saha krampon, sahip olduğu teknoloji ile ayaklarınıza üst düzey bir konfor sunar. Krampon içerisinde yer alan ve ayağınızın kayma durumunu engelleyen bir sistem bulunur. Bu sayede istediğiniz kadar hızlı şekilde koşabilirsiniz. Aynı zamanda Lescon electra krampon sayesinde kayma durumuyla karşı karşıya kalmazsınız. Ayağınıza sağladığı özel tutuş teknolojisi ile de mikro oluklardan oluşur. Bu durum hızlanmanızı daha kolay bir hale getirir. Ürünlerin çeşitleri sahanın yapısına göre değişiklik gösterir. Bu değişim çivi yapısı gövde yapısı bakımından ortaya çıkar. Ürün çeşitleri arasında aynı zamanda renk olarak da farklı seçenekler ye alır. Bu seçenekler arasında yer alan ilk ürün Lescon siyah krampon çeşitleridir. Siyah renginin verdiği ağırlığı tercih etmek isteyen kişiler tarafından bu ürün fazlasıyla beğenilir. Bunun yanı sıra daha renkli bir görüntü oluşturmak isteyen kişiler için de Lescon turuncu krampon modelleri de bulunur. Ayrıca formanızın rengine göre de farklı renklerdeki krampon ürünlerine göz atabilirsiniz. Bu renk seçenekleri arasından en çok tercih edilenlerden birisi de Lescon sarı krampon ürünüdür Her formaya uyum sağlaması ve klasik bir renk haline gelmesi açısından kullanıcıların ilk tercihleri arasında bulunur. Tercih edeceğiniz birbirinden farklı krampon ürünleri arasından ihtiyacınıza uygun olan ürünü tercih etmeniz mümkündür.
Lescon Krampon Ürünleri ile Sağlamlık
Suni bir çim üzerinde oynanan futbol, kişilerin daha rahat hareket etmesine yardımcı olan ayakkabı çeşidi ile daha konforlu hale gelir. Futbolcular için özel olarak üretilen krampon ürünleri uzun yıllar boyunca futbolcular tarafından kullanılmaktadır. Zemin üzerinde üst düzey bir performans göstermeye yardımcı olan Lescon erkek krampon modelleriyle istediğiniz verimi alabilirsiniz. Teknik özellikleri bakımından farklılık gösteren ürünler son teknoloji ile üretilir. Lescon thor krampon modelleri ile topa daha iyi bir şekilde hakim olabilirsiniz. Farklı tasarımları ve ilgi çekici görüntüleriyle kullanıcıların beğenisini kazanmaya devam eder. İlk zamanlar futbolcuların ayaklarını herhangi bir yaralanmaya karşı korumak amacıyla geliştirilen ürünler daha sonrasında ise bir ayakkabı modeli olarak sektörde yerini almıştır. Top üzerinde daha rahat bir hakimiyet kurmanıza yardımcı olan Lescon shark krampon ayrıca pas vermenizi de kolay hale getirir. Sahadaki performansını daha da arttırmak isteyen kişilerin tercih ettiği ürünler futbolun olmazsa olmazı olarak yer alır. Futbol oynamanıza imkân tanıyan her zeminde kullanabileceğiniz krampon modelleri etkileyici tasarımları ile de dikkat çeker. Profesyonel kişilerden amatörlere kadar herkesin tercih edebileceği ürünler yüksekliği ve tasarımı ile ilgi odağı haline gelir. Ayağınıza hiçbir şekilde ağırlık yapmamasıyla da hareket etmenizi kolay bir hale getirmektedir. Rahat bir şekilde hareket etmenize ve ayağınızı istediğiniz gibi kullanmanıza yardımcı olabilecek şekilde tasarlanan modeller ayrıca bilek hareketlerinizi de geliştirmekte faydalıdır. Bu sayede top üzerinde hakimiyet kurmak daha kolay bir hal alır. Marka tarafından sunulan Lescon lunar krampon ürünleri de aynı şekilde tasarımlarıyla göz doldurur. Aynı zamanda her ayakkabı çeşidinde olduğu gibi kramponlarda da ayağın ortopedisi son derece önemlidir. Markanın sizlere sunduğu krampon modeller ayak ortopedisine uygun şekilde olmasıyla ayak sağlığınızı korur. Modeller arasında hem erkeklere hem de kadınlara özgü tasarımlar yer alır. Futbolu hayatının bir parçası haline getiren kişiler için kramponlar vazgeçilmez olur. Gün geçtikçe gelişen ve yenilenen teknoloji ile birlikte atmış olduğunuz her adımda sizlere katkıda bulunur. Bu ürün modelleri arasından seçim yaparak daha etkili bir performans gösterebilirsiniz.
Sahaların Vazgeçilmezi Lescon Krampon
Futbolcuların saha üzerinde daha iyi bir performans sergilemesine yardımcı olmak amacıyla özel olarak geliştirilen kramponlar, sahip olduğu modeller ile yoğun bir ilgi görür. Lescon gladiator krampon çeşitlerini seçerek maça bir sıfır önde başlayabilirsiniz. Hızınızı daha da arttıran bu modeldeki ayakkabılar tasarımlarıyla da etkileyici bir görüntü oluşturur. Genel olarak krampon ürünleri bağcıklı modelle de bulunur. Ayağı tamamen kavrayan ve bilekleri daha iyi şekilde hareket ettirmeye yardımcı olur. Gelişen ve yenilenen teknolojiyle birlikte saha üzerinde daha etkili bir performans gösterebilirsiniz. Aynı zamanda Lescon vega krampon ürünleri tek bir astardan oluşmasıyla ayağı sahada sıkı bir şekilde sarıyor. Bu durum da ayağın sabitlenmesine ve ayakkabının çıkmamasına katkıda bulunur. Özel bir yüzeye sahip olan Lescon profesyonel krampon ürünleri, maç esnasında ayağın rahat olması için özel olarak tasarlanır. Aynı zamanda kullanıcılar için normal krampon modellerinin yanı sıra Lescon bilekli krampon modelleri de yer alır. Bu ürünler diğer krampon çeşitlerine göre bilekten başlar. Rahat ve kullanışlı olması ile dikkatleri üzerinde toplamayı başaran modeller, herkese sunulur. Aynı zamanda maç esnasında pozisyonları daha iyi bir şekilde ayarlamaya yardımcı olmasıyla da adından sıkça söz ettirir. Renk seçenekleri ile de dikkatleri çeken ürünler son derece enerjik bir görüntü oluşturuyor. Lescon beyaz krampon ürünleri bu seçenekler arasındadır. Aynı zamanda seçenekler arasında Lescon bordo krampon çeşitleri de yer alır. Sunulan ürün çeşitleri hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmak için Lescon krampon yorum ve değerlendirmelerine göz atabilirsiniz. Bu sayede ürünler hakkında merak ettiğiniz sorulara da cevap bulmanız mümkündür. Lescon krampon fiyatları, tercih edeceğiniz ürünün modeline, özelliklerine ve tasarımına göre değişiklik gösterir. Sizler de bu ürün çeşitleri arasından seçim yaparak saha üzerindeki performansınızı arttırabilme imkânına ulaşabilirsiniz. Lescon titan kramponlara, Lescon orion krampon, Lescon kırmızı krampon, Lescon ranger krampon, Lescon dişli krampon Trendyol üzerinden ulaşabilirsiniz.
30/03/2019ALİ SAFA KORKUT
Bir ‘Zaman Makinesi’ Olarak Siyah Lescon Krampon
Bir evin kilerinde, 42 numara Lescon marka bir krampon kutusunun üstüne kondurulmuş vaziyette, yörüngede unutulmuş bir astronot kadar yalnız bir oyuncak gördüm bugün. Benim de ilk kramponum Lescon olduğu için bu ayakkabılar beni bir anda 8 Kasım 2018’den alıp Haziran 2004’e, oradan da eğitim hayatım süresince futbol için verdiğim mücadelenin, eğitimimi nasıl şekillendirdiğine kadar götürdü.
Çeşitli zaman aralıklarıyla aylarca süren zırlamalarım artık canına tak etmiş ve annem bana bir krampon almaya karar vermişti. Stresli anlarda bel bölgesinde baş gösteren sıcaklık kadar yakıcı bir haziran öğleninde annem, sekiz yaşındaki beni ve bir eline yirmi lira tutuşturduğu on bir yaşındaki ablamı el ele tutuşturarak, aralarında üç yaş olan iki kardeşi krampon almak üzere evimizin hemen arka sokağındaki pazara gönderdi. Gittik. Pazar cehennem gibiydi. Hayatımda ilk kez o kadar kalabalık bir insan topluluğu görmüştüm. İçimden “ya biri şimdi paramızı çalarsa anneme ne deriz” diye düşündüğümü hatırlıyorum. Ablamla birlikte kalabalığı yararak (sekiz yaşındaki bir çocuk kalabalığı ne kadar yarabilir bilmiyorum, ama o zaman da ablamdan uzun olduğum için kalabalığı yarmakla görevli olan bendim) ayakkabı satan bir pazar tezgâhı arıyorduk. Sonunda pazarın çıkışındaki Geterler Düğün Salonu’nun önünde bir ayakkabıcı bulduk. Sekiz yaşımda da güzel bir kramponla daha güzel goller atacağımı düşündüğüm ve o zaman güzel krampon kriterinin “siyah renkli olması” olduğu için simsiyah bir Lescon krampon beğendim. On beş liraydı fiyatı. Aldık. Öyle böyle güzel değildi ama, alev alev yanıyordu sanki. Hatta öyle ki, bazı geceler uykudan kalkıp ayakkabıyı izliyordum. Aldıktan sonra krampon iki hafta falan ayakkabılıkta yattı. O kadar çok seviyordum ki, kirlenmesin diye giymiyordum. Ta ki geceleri rüyamda o kramponla attığım golleri görene kadar. Direksiyonunda ‘duygu’ kavramının oturduğu bir asfalt düzleme makinesi, sıcak asfaltı ezdiği gibi mantığımı ezdi ve kramponlarımı kaptığım gibi sokağa atılmamı sağladı. Deli gibi top oynuyordum. İyi de oynuyordum, Allah var. Neticede bir ay içinde haşat ettim ayakkabıyı…
Neyse ay oldu, zaman geçti, ortaokula giderken, yaklaşık beş yüz kişinin katıldığı mahalle takımının seçmelerine katıldım ve on kişilik arkadaş grubumuz içinden sadece ben takıma seçildim. Teknik direktör, seçilen yirmi beş kişiyi toplayıp lisansımızın çıkacağını söyledi. Nasıl heyecanlandım anlatamam. Fotoğraflar, sağlık raporları falan derken lisans için gerekli tüm belgeleri topladım. Kulübe teslim etmeye götüreceğim günün sabahında annem —ne yaptı ne etti— vazgeçirdi beni futbolcu olmaktan. “Derslerin iyi gidiyor, onları aksatırsın yazık olur” dedi. “Haklısın” dedim, götürmedim belgeleri kulübe. Futbol kariyerim başlamadan bitmişti özetle.
Derken yine zaman geçti, lise ikinci sınıftayım. Okulda, “sınıflar arası futbol turnuvası var” dediler. Sınıfça bir takım çıkarıp katıldık turnuvaya. Pep Guardiola’nın Barcelona’sı kadar olmasa da ‘yukarı Fırat’ın Sarri’si Erol Bulut’un Yeni Malatyaspor’u gibi top oynuyoruz. Gelene beş, gidene altı atıyoruz. Canavar gibiyiz. Ezcümle finale kadar geldik. Şampiyonu belirleyecek maç günü geldi çattı. Aylardan kasım, hava kurşun gibi ağır. Demiri tutsan elin yapışır. Rakibimiz on ikinci sınıflardan biri. Meslek lisesinde okuduysanız öğrencilerin sınıflar arası fiziksel gelişmişlik farkını bilirsiniz. Rakip takım oyuncuları bizden sadece iki yaş büyük olmalarına rağmen, medyada yaş küçültme ithamlarına maruz kalacak kadar iri cüsseli ve buruşuk yüzlü çocuklardı. (Ayrıca elleri de nasırlı). Okula beş yüz metre uzaklıktaki halı sahada yapıyoruz maçları. Birbirleriyle oynayacak takımlar sahada giyecekleri kıyafetleri sabah okula gelirken yanlarında getirdikleri için okul günü sonunda yürüyerek sahaya geçiyoruz direkt.
İki takım oyuncuları da, soyunma odalarını sahaya bağlayan tünelde yürüyen futbolcular kadar gergin bir şekilde yürüyor birazdan kemik seslerinin geleceği sahaya doğru. Turnuvanın hakemliğini yapan okulumuz muhasebe bölümü başkanı, içine narin bir kız ruhu üflenmiş kadar hassas kalpli ve zayıf ciğerli olan Celal Hoca çaldı düdüğü. Bizim takımın şanındandır, ilk on beş dakika sersem gibi top oynadık ve rakip takım da bunu iyi değerlendirip ardı ardına iki gol sıraladı. İlk yarı bitene kadar hep karşı takım kaçtı biz kovaladık. İlk yarı sonucunu ilan eden düdük çaldığında ise geride otuz dakika boyunca hiç öne geçememiş bir takım duruyordu. Galiba turnuva boyunca ilk defa dişimize denk bir takımla karşılaşmış olmanın şaşkınlığı içerisindeydik ve iyi reaksiyon veremesek de bu durum hoşumuza gitmişti. İkinci yarıya iyi başladık ve ilk on dakikada maç boyunca ilk defa öne geçtik. Karşı takım direnç gösterse de, son düdük çaldığında, siyah kramponlarıyla futbola başlayan çocuk bu kez elinde pembe kramponlarıyla zaferi kutluyordu.
Aynı turnuvada gol kralı seçilince, o sırada okul takımının hocalığını da yapan turnuva hakemi Celal Hoca beni okul takımına çağırdı. Kabul ettim, ancak bu kez durumdan anneme bahsetmedim. Okul takımındaydım ve havalıydım; kendimi iyi hissediyordum. Fakat işler istediğim gibi gitmedi. Gitmemiş yani. Lise mezuniyetimden üç yıl sonra fark ettim bunu. Arkadaşlarım okulda derslere girdiği sırada ben ilçe ilçe gezip okul takımıyla maçlara çıktığım için derslerimi sıçıp batırdım. Neticede onlar İstanbul, İzmir ve Ankara’daki köklü üniversitelere yerleşirken ben 250 bin nüfuslu bir şehirde okuyorum şu sıralar. “Keşke okul takımına girmek üzere olduğumdan anneme bahsetseymişim” diyorum çoğu zaman, ama şu an okuduğum bölümde başarılı bir öğrenci olduğum için çok da düşünmüyorum bunu.
Şimdi üniversitedeyim. Geçen gün, yemek yemek üzere gittiğim yemekhanenin kapısına asılı bir afiş gördüm. “Okulumuz futsal takımı için oyuncu seçmeleri başlamıştır.”
Hayır hayır, bu kez o topa girmeyeceğim.
Üzerinde pelüş bir oyuncağın bulunduğu bir ayakkabı kutusundan nerelere geldik. Kayra’nın da dediği gibi: “Ciğerin nereden delineceği hiç belli olmuyor.”
Ali Safa Korkut, futbol