riada asimovic akyol / Riada Asimovic Akyol (asimovicakyol) - Profile | Pinterest

Riada Asimovic Akyol

riada asimovic akyol

Hayrünnisa Gül suskunluğunu bozdu

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül, uzun süren sessizliğini bozdu. Hayrünnisa Gül, "Başörtülü ilk First Lady olarak Köşk'te özellikle ilk yıllarınızın kolay geçmediğini biliyoruz. Neler yaşadınız o dönemde?" sorusuna "Oldukça zor ve yıpratıcı bir süreçti. Ancak zaman içinde insanlar bizi tanıdıkça, yaptığımız doğru işleri, olaylar karşısındaki tepkilerimizi gördükçe her şey normalleşmeye başladı ve bugünkü noktaya gelindi" yanıtını verdi.

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül, uzun süren sessizliğini bozdu. Hayrünnisa Gül, "Başörtülü ilk First Lady olarak Köşk'te özellikle ilk yıllarınızın kolay geçmediğini biliyoruz. Neler yaşadınız o dönemde?" sorusuna "Oldukça zor ve yıpratıcı bir süreçti. Ancak zaman içinde insanlar bizi tanıdıkça, yaptığımız doğru işleri, olaylar karşısındaki tepkilerimizi gördükçe her şey normalleşmeye başladı ve bugünkü noktaya gelindi" yanıtını verdi.

19 Mart 2015 Perşembe 15:45

Hayrünnisa Gül suskunluğunu bozdu
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve First Lady Hayrünnisa Gül, yedi yıl ikamet ettikleri Çankaya Köşkü'nden 28 Ağustos 2014'te Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'nin 12. Cumhurbaşkanı olarak göreve başlamasıyla ayrıldı. Gül devir teslim töreninde yaptığı konuşmada eşine özel olarak teşekkür etti. Hayrünnisa Gül, o günlerde bazı Ak Parti mensuplarının eşine karşı aldığı tavır nedeniyle yaşadığı hayal kırıklığını dile getirmiş ve gündeme gelmişti.



Aralık 2014'te ise Boğaziçi Üniversitesi'ne kayıt yaptıran Gül, eğitimine devam ediyor.



Uzun süredir sessizliğini koruyan Hayrünnisa Gül, Al-Monitor sitesinden Riada Asimovic Akyol'un sorularını yanıtladı. İşte Hayrünnisa Gül'e sorulan sorular ve cevapları:



- Başörtüsü yasağı nedeniyle öğreniminizi yarıda bırakmak zorunda kaldınız (AİHM'e hukuk mücadelesini götürdünüz), ama şimdi Boğaziçi Üniversitesi'nde yeniden kayıt yaptırdınız, ders alıyorsunuz. 18 Kasım'da başladınız, dersler nasıl gidiyor, memnun musunuz?

Eğitim hayat boyu devam eden bir süreç. İnsanın her yaşta ve her şartta kendini geliştirebileceğine, dahası geliştirmesi gerektiğine inanıyorum.

Ülkemizin en saygın üniversitelerinden biri olan Boğaziçi Üniversitesi'nin 150. yıl etkinliklerinden biri olarak başlatılan İkinci Bahar Akademi'yi duyduğumda çok ilgimi çekti. Zaten uzun zamandır böyle bir programa devam etmek istiyordum. Önce Psikoloji ve Güzel Sanatlar modüllerini aldım, çok memnun kaldım. Şu an Türk Siyasetine Bakış modülüne devam ediyorum. Bizzat şahidi olduğum bazı olayları ders olarak işlemek oldukça ilginç geliyor.

Üniversiteler özgür düşüncenin yeşerdiği, geliştiği yerler. Gerçi ülkemizde yakın zamana kadar üniversiteler yasaklarla anılırdı. Geçmişte bu yasaklar yüzünden benim gibi pek çok insan eğitimini yarıda bırakmak zorunda kaldı. Çok şükür ki, Türkiye o günleri aştı. Bugün artık üniversitelerimizde, olması gerektiği gibi, özgürlük ortamı hâkim. Ancak kaybolan nesilleri, kaçırılan fırsatları, çekilen acıları telafi etmek mümkün değil ne yazık ki. Dilerim, bir daha asla bu özgürlük ve demokrasi ortamından geriye dönüş olmaz.



- Sanata büyük sevginiz var, Çankaya'daki çalışmalarınız çok kapsamlıymış, çok sayıda önemli eser restore edilmiş, hatta yemek estetiği ve hazırlanan yemeklerin sunumundaki zarafet meşhur olmuş. Çankaya'da olmazsa bile, bu tür faaliyetlere farklı bir şekilde devam etmeyi düşünüyor musunuz?



Cumhurbaşkanı eşlerinin sorumlulukları olduğu gibi görevleri de vardır. Ben de eşimin Cumhurbaşkanı olarak görev yaptığı 2007-2014 yılları arasında Köşk'ün şartlarını iyileştirmek ve her açıdan Cumhurbaşkanlığı'na yaraşır bir temsil niteliği kazandırmak adına gece gündüz demeden çalıştım dersem abartmış olmam. Bütün bu söylediklerim ancak birinci elden sahiplenme ve takiple oluyor. Ben bu sahiplenmeyi gerçekten çok inanarak yaptım.

Şunu da belirtmek isterim ki, yaptığımız her işte sistem kurmaya, kurumsallaşmaya, insan yetiştirmeye ve sonraki dönemlere hafıza bırakmaya büyük özen gösterdik. Biz pek çok şeyi uzun uğraşlar neticesinde, çoğu zaman tecrübe ederek keşfetmek durumunda kaldığımız için açıkçası, bizden sonra gelenler aynı zorlukları yaşamasın ve bu birikimden istifade etsinler istedik.

Bundan sonraki süreçte de, kültür ve sanat alanındaki bu birikimimi kamu yararına kullanmaya devam edeceğim.



- Başörtülü ilk First Lady olarak Köşk'te özellikle ilk yıllarınızın kolay geçmediğini biliyoruz. Neler yaşadınız o dönemde?



Aslında Cumhurbaşkanlığı'ndan önce, 1996'da eşimin Devlet Bakanı olmasıyla birlikte başörtülü bir eş olarak ilk defa ben, devlet protokolünde aktif olarak yer almaya başladım. Dönemin Başbakanı merhum Erbakan Hoca'nın eşi rahmetli Nermin Hanım da başörtülüydü, ancak kendisi geri planda kalmayı tercih ederdi. Hatta o dönemde yurtdışından gelen heyetleri çoğu zaman Başbakan adına bizim ağırladığımızı hatırlıyorum.
2002'den itibaren de sırasıyla Başbakan, Dışişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı eşi olarak karşılaştığım bütün engellere rağmen üzerime düşen görev ve sorumlulukları titizlikle yerine getirmeye çalıştım.

Hatırlayacağınız gibi, Abdullah Bey'in Cumhurbaşkanı adaylığı sürecinde en büyük tartışma konularından biri, benim başörtülü olmamdı. O dönemde bazı kesimler başörtülü bir First Lady'yi kabullenmek istemedi. Eşim Cumhurbaşkanı seçildikten sonra da bu direnç bir anda yok olmadı elbette. Devlet geleneğinde örneği olmayan uygulamalar hayata geçirildi. Bu, hem bizim açımızdan oldukça zor ve yıpratıcı bir süreçti hem de ülkemize hiç yakışmayan görüntülere neden oluyordu. Ancak zaman içinde insanlar bizi tanıdıkça, yaptığımız doğru işleri, olaylar karşısındaki tepkilerimizi gördükçe her şey normalleşmeye başladı ve bugünkü noktaya gelindi.



KÜTÜPHANE KONUSU İÇİMDE KALAN BİR UKDE

- Adımınızı atığınız andan sonuna kadar Çankaya Köşkü için çalışıyordunuz. Uzun zamandır çok çeşitli sosyal sorumluluk projeler üzerine çalıştınız. Hayallerinizden biri Çankaya Köşkü'nde modern bir kütüphane oluşturmakmış. Gelecekte bu fikir başka bir lokasyonda gerçekleştirebilir mi?




Yapılan tüm işler arasında sosyal sorumluluk projelerimizin yeri çok ayrı tabii ki... Bu dönemde hem yurtiçinde hem de yurtdışında örnek gösterilen çok başarılı projeler hayata geçirildi. Projelerimizin hemen hemen tamamı, hedeflenenin üstünde bir başarıyla tamamlandı.

Kütüphane konusuna gelince, içimde kalan ukdelerden biridir. Çankaya Köşkü'ne modern bir kütüphane kazandırmayı çok istedim. Her türlü planlama yapılmış ve projesi hazır olmasına rağmen bazı nedenlerden dolayı hayata geçirilemedi. Bu hayalimizi, Kayseri'de kurulma çalışmaları devam eden kütüphane ve müzede gerçekleştirme imkânı bulacağız inşallah. Eski cumhurbaşkanları adına, dünyadaki örneklerine benzer, müze ve kütüphaneler kurulmasına ilişkin düzenleme, eşimin cumhurbaşkanlığı döneminde yapıldı. Bu kapsamda şu an Kayseri'de Cumhurbaşkanlığı Abdullah Gül Kütüphane ve Müzesi kuruluyor. Bu anlamda Türkiye'de bir ilk olacak.



Son Güncelleme:19.03.2015 15:46

haber23114false
kaynağı değiştir]

1915 yılında, I. Dünya Savaşı sırasında Van'da geçen film, ülkesinde adaletsizliklerden dolayı hayal kırıklığına uğrayan Amerikalı doktor Jude ve onunla tanıştıktan sonra birlikte Osmanlı İmparatorluğu'na gitmek zorunda kalan idealist hemşire Lillie'nin başından geçenleri anlatmaktadır. Lillie, Van'da bir Osmanlı subayı olan İsmail ile yakınlaşmış ve Jude ile İsmail arasında kalmıştır.[11]

Prodüksiyon[değiştir

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir