Kadiri Zİkirli İlahiler Ya ilahi senden bir dileğim var
Kadiri - ilahi zikirli - Ağla Gönül - Medine
Kadiri Zikirli İlahiler 2 Ya İlahi Senden Bir Dileğim var BYCAKO YouTube
Gavs-ı A'zam Seyyid Abdülkadir Geylani (İlahisi) (K.S.) (Kadiri Zikir)
Kadiri tarikatı zikir Gaziantep-2
Yar Geylani 2 - Mahmut Durgun
Nadiriler Ali İnan Kadiri Zikirli İlahileri
Kadiri Zikirli İlahiler 3 Beni Resulüne Kavuştur YaRab ByCAKO YouTube
Nâdirî Zikirli İlahiler - Bize Kâdiriler Derler
Allah diyelim Zikir edelim
AŞKIN ELİNDEN
Kadiri Zİkirli İlahiler ŞEYH-İM Kesinlikle Dinleyin Süper
Video kaynak: Youtube
Audio kaynak: Vkontakte
Kullanım Şartları: funduszeue.info sitesinde bulunan tüm içerikler tanıtım amacı ile gösterilen kaynaklardan götürülmüştür.
Her hangi bir arama sonuçu zamanı bulunan müzik parçasını mp3 formatında indirmek için şarkı adının karşısında görünen download butonuna tıklayın ve ya onlayn dinlemek için play düymesine tıklayınız.
ZİKİR
SORU: İnsanın her zaman düşüncesinin, hatıralarının, aklının, fikrinin Allah olması için ne yapmak gerekir?
CEVAP: Bu, zikirle elde edilen bir haldir. Derviş zikreder, zikreder, zikreder, zikreder Sonra zikir, zikr-i müdâm hâline gelir. Müdâm demek, devamlı demek, dâimî demek Zikr-i dâimî hâline gelir, kalbi Allah demeye devam eder. O zaman, dâimâ Allahı düşünen bir insan olur. O halde ticaretle meşgul olsa, halkın içinde bulunsa bile, Allahla olmasına engel teşkil etmez.
Dervişlikte ilerleyen insanların o ilerlemesi sonunda, Allahın lütfettiği yüksek bir makamdır o Dünya, böyle bir duruma gelmiş insanların hürmetine ayakta duruyor. İsmâil Hakkı Bursevî Hazretleri öyle diyor: "Bunlar var oldukça kıyamet kopmayacak!" Onun için, bunlar dünyanın direkleri gibidir.
SORU: (Zikrullahi devâün) "Allahı zikretmek şifadır, devâdır, insan şifa bulur. (zikrün nâsi dâün) İnsanları zikretmek hastalıktır." Bu durumda, Peygamber Efendimizi anmanın hükmü nedir?
CEVAP: Peygamber Efendimizin anılması, insanları anmak grubundan sayılmaz, Allahı anmak grubundan sayılır. Neden anıyoruz biz Peygamber Efendimizi?.. Allahın rasûlü olduğu için anıyoruz. Allahın elçisi olduğu için seviyoruz. O Allahın zikrine girer.
Kuranı niye seviyoruz; kâğıt, cilt, mürekkep, meşin Allahın kelâmı diye seviyoruz, Allahın kelâmı olduğundan seviyoruz. Rasûlüllahı da Allahın rasûlü olduğu için seviyoruz. Ve Rasûlüllah Efendimiz hakkında Kuran-ı Kerimde ayrıca emir var:
(İnnallàhe ve melâiketehû yusallûne alen nebiyy, yâ eyyühellezîne âmenû sallû aleyhi ve sellimû teslîmâ) "Ey iman edenler, ona salât ü selâm getirin! Siz değil Allah ve melekler bile salât ü selâm getiriyor ona" diye, ona salât ü selâm getirmeyi, onu zikretmeyi, anmayı; onun anıldığı yerde ona salât ü selâm getirmeyi emrettiğinden, onu anmak insanları anmak grubundan sayılmaz, ilâhî gruptan sayılır.
Burdaki insanları anmaktan maksat, Allaha ibadet etmek, Allahı zikretmek varken; dünya kelamı konuşmak, insanların gıybetini dedikodusunu yapmak gibi şeylerle meşgul olmak, insanı günaha sokar demek Bir yerde oturmuşun "Sübhânallah" diyorsun, "Lâ ilâhe illallah" diyorsun, Kuran okuyorsun, hadis okuyorsun Bunların hepsi zikrullaha girer.
Fıkıh kitabı okuyorsun. Kuyuların ahkâmı bahsi geldi. "Havuzun eni şu kadar olursa, havz-ı kebir sayılır; şu kadar olursa havz-ı sağîr sayılır" Hiç Allah adı geçmiyor. Yine Allahın zikridir. Neden?.. Allahın hükmü, ahkâmı öğretiliyor. Allah adı o esnada, o satırların arasında geçmese bile, Allahın zikridir.
Ötekisi: "Hacı Ahmed Ağa şöyle etmiş, böyle etmiş Ticarette şu kadar zarar etmiş, bu kadar kâr etmiş Bir ev yaptırmış, boyu şu kadarmış, eni bu kadarmış Bilmem ne" İşte bu boş, mâlâyâni Bunlardan hastalık arız olur. Çünkü, gıybet olur, dedikodu olur, kalb kırıcı şeyler olur; o bakımdan Hadis-i şerifte, "İnsanların anılması insana zarar verir, hastalıktır." denilmesindeki maksat odur.
Biz de meclis kurduğumuz zaman, mümkün olduğu kadar ilâhi işlerle, ahirete yarayacak işlerle, din ilimleriyle ilgili sohbetler yapalım! Dünya kelamıyla, dünya insanlarının halleriyle, dedikodularıyla uğraşmayalım!..
Bir şey daha hatırlatayım: Kitaplarımızda deniliyor ki, "Salihlerin anıldığı yere Allahın rahmeti iner." Demek ki, salihleri anmak da sevapmış, o da yasak değilmiş. (Zikrün nâsi dâün) "İnsanların anılması hastalıktır." hükmüne salihler bile girmiyor. Çünkü, salihler de Allahın has kulları olduğundan, onların anılması da sevap oluyor.
Demek ki, bu hadis-i şeriften ve ötekilerden anladığımıza göre, insanların anılmasının hastalık olması; gıybet ve dedikodu, mâlâyâni ve dünyâlık olduğu zamanmış. Ahirete müteallik olunca, zararı olmadığı anlaşılıyor.
SORU: Zikir esnasında def çalanlar var, ney çalanlar var; ne dersiniz?
CEVAP: Bazı tarikatlarda uygun görmüşlerdir. Zikrin temposunu ayarlamakta kullanmışlardır.
SORU: Zikir esnasında kendinden geçip bağırmak makbul müdür?
CEVAP: Hazımsızlıktan olur. Hazmeden insan, ses çıkartmaz. Hazmedemeyen insan, heyecanı taştığı için, heyecanına hakim olamadığı için bağırır. Çok makbul değildir. Sessiz olmak lâzım! Deryaları yutmak lâzım ama sesini çıkartmamak lâzım!..
SORU: Sesli zikirde zikrin şevkinden elleri birbirine vurmanın, sesi yükseltmenin, baş ve vücut ile çeşitli hareketler yapmanın mahzuru var mıdır?
CEVAP: Hocamız tavsiye etmezdi. Mümkün olduğu kadar sakin yapmağa çalışmak lâzım!.
SORU: Bazıları İslâmda cehrî zikrin olmadığını söylüyorlar; ne dersiniz?
CEVAP: Cehrî zikir vardır. Peygamber Efendimiz zamanında da vardır. Bazı sahabeye kendisi cehrî zikri de tavsiye etmiştir. Kuran-ı Kerimde Allah-u Teâlâ Hazretlerinin âşikâre veya gizli zikredilebileceğine dair ayet vardır.
SORU: Ayakta zikir yapmanın dinimizde bir sakıncası var mıdır?
CEVAP: Bir sakıncası yoktur. Çünkü:
(Ellezîne yezkürûnallàhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cünûbihim ve yetefekkerûne fî halkıs semâvâti velÊard,) Ayakta da, oturarak da, hattâ yanına yaslanmış olarak da zikretmenin câiz olduğunu bu ayet-i kerime ve başka ayet-i kerimeler gösteriyor. Câizdir, olabilir.
Her anda zikir yapmak uygundur. Yolda yürürken, otururken, ticaret yaparken, kasasında otururken, otobüste giderken, gece yatınca uyku uyuyuncaya kadar kalbinin, dilinin Allah demesi, "Lâ ilâhe illalah" demesi, salât ü selâm getirmesi, zikir yapması her hâl ü kârda câizdir.
Böyle maskaralık olmaz! Edebi, âdâbı vardır zikrin Terbiyesi vardır, huzurda olmanın ciddiyeti vardır. Çok fazla bağırmağa lüzum yok Birisi bağırarak dua ediyordu da, Peygamber Efendimizin hac ettiği zaman Dedi ki: "Ey insanlar! Kendinize gelin!.. Siz, sizi duymayan bir kimseye hitab etmiyorsunuz ki, bu kadar fazla bağırmağa lüzum yok!.." buyurdu Peygamber Efendimiz
Onun için, zikrin nezâketle, zerâfetle, nezâfetle yapılması; öyle fazla gürültüye patırtıya işin boğulmaması lâzım geliyor.
SORU: Farkında olmadan zikir etmenin, ayet, sûre ve benzerlerini okumanın sakıncası var mıdır?
CEVAP: Sakıncası yoktur, makbuldür, iyidir. Farkına varmadan içi otomatik olarak zikrediyor, güzel bir şey bu Allah yolunda dâim etsin, zikrinde dâim etsin
SORU: Zikrederken nasıl bir tefekkür hali içinde olmak gerekir? Aklımıza çok çeşitli şeyler geliyor, bunlardan nasıl kurtulabiliriz.
CEVAP: Bu hatıra gelen şeylere havâtır derler. Hatırına geliyor insanın, meşgul ediyor. Onlardan korunmak için iç tedbirler vardır, dış tedbirler vardır. Abdestli olduğu zaman korunur, bu bir dış tedbirdir. Lokma helâl olduğu zaman korunur. Lokmada karışıklık olduğu zaman, işler karışmaya başlar. Kendisini tam verememe durumuna düşer.
Demek ki lokmasına dikkat edecek! Abdestini güzel alacak, usûlüne uygun olarak kusursuz almağa çalışacak, oturacak! Ondan sonra da, söylediği sözlerin mânâsını tefekkür edecek!.. "Allahu ekber" mi diyor, "Lâ ilâhe illallah" mı diyor; bunun mânâsı üzerinde durarak kendisini konsantre edecek!.. Arada böyle bir hal arız olursa kendisine;
(İlâhi ente maksûdî ve rıdâke matlûbî) "Yâ Rabbi, benim maksûdum sensin, ben senin rızânı istiyorum!" diye niyetini bir tashih edecek, yeniden başlayacak. Yine bir şey gelirse, yine böyle söyleyecek Böyle böyle, düşe kalka bu işi karıştırmamayı öğrenecek.
SORU: Vasıta ile gelip giderken, araba içinde açık zikir yapılabilir mi?
CEVAP: Yapılabilir. Kimse bir şey demiyorsa, yapabilir. Ama ibadetin gizlisi daha makbuldür., Hele zikrin kalbden olanı, dille yapılanından yetmiş kat daha sevaplıdır.
Ama, bütün arabadaki arkadaşlar sizin arkadaşınız, şöfor de sizden Bir yerden bir yere gidiyorsunuz. Bazan böyle aşikâre zikretmenin insana şevk ve kalbine kuvvet verme durumu vardır. O zaman olabilir, yapılabilir.
SORU: Bazı kimseler, evli olmayan müridlerin Allah ismini çekmeleriyle akıllarını yitirebileceklerini söylüyorlar; bu doğru mu?..
CEVAP: Doğru değildir. Bundan bir şey olmaz! Günde yüz defa, ikiyüz defa Allah deyince aklı bozulacaksa, demek ki çok çürük bir aklı varmış zâten
Zikrin sevap olduğunu biliyoruz.
Bir kez Allah dese aşk ile lisân,
Dökülür cümle günah misl-i hazân!
Allah demek sevaptır. Ölçülü, normal bir şekilde söylendiği zaman, bir şey olmaz!..
Yalnız, ilaçların dozajları vardır. Meselâ, şu ilâçtan 15 damla, sabahleyin yemekten önce alacaksın diye söyler doktorlar Eğer dozajına dikkat edilmezse, fazla alındığı zaman zarar verebilir. Onun için, zikri veren kimsenin, zikri alan kimsenin halini bilmesi ve ona göre zikir tavsiyesini yapması lâzım geliyor.
SORU: "Lâ mevcûde illallah" diye zikredenler küfre girmezler mi? Bu zikri yapanlar, mahlûkatı reddedip, Allahın mahlûkatı yoktan var ettiğini reddedip, mahlûkatı Allahtan bir parça olarak mı kabul ediyorlar. Bu durum ehl-i sünnet itikadına ters değil mi? Yoksa bunu diyenler başka bir mânâ mı kasdediyorlar? Şüpheye düştüm, açıklar mısınız?
CEVAP: Bu tasavvufta derin bir sorudur. (Lâ ilâhe illallah) Allahtan başka ilâh yoktur, başkasına ibadet edilmez. (İyyâke nabüdü ve iyyâke nestaîn) Ancak Allaha ibadet ederiz, ancak ondan yardım isteriz. (Kulhüvallahu ehad) Allah tekdir. (Allahus samed) Kulların bütün ihtiyaçlarını görendir, sameddir. Kendisinin anası, babası olmadığı gibi, kendisinden sonra da evlat vs. edinmekten münezzehtir. Kendisine denk de yoktur diye İhlâs Sûresinde de bildiriliyor.
Bu Lâ ilâhe illallahın mânâsının derinlikleri vardır. İnsan tasavvufta zikir yaptıkça, zihninin, gönlünün ve şuurunun ulaştığı mânâlar vardır. Bu mânâlardan birisi de "Lâ mevcûde illallah" mânâsıdır. Yâni, bütün varlıklar netice itibariyle fânidir.
(Küllü men aleyhâ fân) buyruluyor Kuran-ı Kerimde Her şey fânîdir. Allah Allah-u Teâlâ Hazretleri kalacak, başka hiç bir şey yok Bu mânâda:
(Kânallah ve lem yekün şeyün gayrehû) "Allah vardı, başka hiç bir şey yoktu." Mahlûkatı yarattı. Sonra da yine Allah olacak, başka hiç bir şey olmayacak. Evveli ahiri yok olan fânî varlıklar da aslında var sayılamaz. Gölge gibi, hayal gibi, bir varmış bir yokmuş, masal gibi bir şey yâni
Bu mânâ ile Allah-u Teâlâ Hazretlerinin ehadiyetini, birliğini daha başka bir derinlemesine idrak zihniyetidir bu Bu bir tasavvufî neşedir. Ondan sonra da daha ileri merhalelere geçilir.
SORU: Zikrin faziletli olduğu vakitler ve akşamdan önce zikir yapılması hakkında bilgi verir misiniz?
CEVAP: Zikir için uygun zamanlardan birisi akşam namazından evvelki zamandır. İkindiden sonra, güneş batıncaya kadar olan vakit çok kıymetli bir zamandır. Ahmet Canip Hocamız (Rh.A) buyurmuş ki: "Herhalde duaların en çok kabul olduğu zamanlardan birisi bu zaman olduğu kanatindeyim." Tecrübeleriyle, tecellîlerle, vâridat ile ölçmüş demek ki Bu ikindiden sonraki zaman çok kıymetlidir.
Sabah namazından sonraki bizim evradı okuduğumuz zaman da kıymetli ama, bu ikindi namazından sonraki zaman daha kıymetlidir buyurmuş Ahmet Canip Hocamız Hadis-i şerifler var bu konuda Çünkü, güneşin batışı zamanı, bir günün bitme zamanı Bir işin bitişinde güzel bir bitirişle bitirmek, sevaplı bir bitirişle bitirmek önemli olduğundan, o vakitteki zikirler kıymetli oluyor.
Kıymetli vakitlerden birisi de, geceleyin teheccüd vaktidir. Yâni, imsaktan önceki zaman Geriye doğru, gecenin yarısına kadar, üçtebirine kadar Biraz uyuyup kalktıktan sonraki o gece vakti de çok kıymetlidir. Göğün kapılarının açıldığı, duaların kabul olduğu zamanlardır.
Bundan başka her zaman için özel ibadetler, zikirler olabilir.
SORU: Birisi zikir dersi almak istiyor ama, yapamamaktan korkuyor, cesaret edemiyor; bu kardeşimize ne tavsiye edersiniz?
CEVAP: Şimdi, Allah CC buyurmuş ki:
(Ekîmus salâte ve âtüz zekâh) "Namaz kılın, zekât verin!" diye Kuran-ı Kerimin kaç yerinde, kimbilir seksen-yüz ayetinde geçmiştir bu emir
"--Allah emrediyor namaz kılmayı amma, ben bunu yapamam diye korkuyorum. Bu yükün altına girmeyeyim!.. Namaz kılma işine kalkarsam, hem abdest almam gerekecek her zaman; hem de camiye gelip oturup kalkmam, şu kadar rekât namaz kılmam gerekecek. Zahmeti var" diyor muyuz?..
--Demiyoruz. Ne diyoruz?..
"--Allah bize namazı emretmiş, pek âlâ!" diyoruz, kılıyoruz.
"--Hacca gidin!" buyurmuş;
(Ve lillâhi alen nâsi hıccül beyti menistetaa ileyhi sebîlâ.) "Yoluna gücü yetenlerin o evi haccetmesi, Allahın insanlar üzerinde bir hakkıdır." buyurmuş.
"--Zahmeti var, meşakkati var, tehliksi var Havası sıcak, izdiham var Ölebilirim, kalabilirim En iyisi ben hacca gitmeyeyim, canım kurtulsun!" diyebiliyor musun?..
--Diyemiyorsun. Çünkü, Allah emretti. Zenginsen gideceksin, gidiyorsun.
Zikir de Allahın emri!.. Yetmiş-seksen ayet-i Kerime var, "Allahı zikredin!" diye Zikirden korkuyor Allahın farzından korkulur mu, Allahın emrettiği şeyde fayda var Onun için, senin faydana, sen sevap kazanacaksın.
Sonra zikrin nesinden korkuyorsun ki, bir öğlen namazını kılmak onbeş dakika alır, yirmi dakika alır. Abdest almasıyla yarım saat alır. Zikri bundan daha kısa zamanda yaparsın. Nesinden korkuyorsun?.. Namaz kılmakta oturmak var, kalkmak var, secde var, rukû var Bu zikir, durduğun yerden dilin dudağın Allah Allah diyecek. ğstersen yatarak söyle!..
(Ellezîne yezkürûnallahe kıyâmen ve kuûden ve alâ cünûbihim) Yatarak da söylemek câiz Ama tabii, edebe uygun olan diz çökerek söylemek daha iyi ğstersen yat da öyle Allah de; o da câiz Daha ne istiyorsun mübârek?.. Oturtuyor seni, koşturtmuyor, zahmet çektirtmiyor; yâni nesinden korkuyorsun?.. Şeytan korkutuyor.
Şeytan insanları bir çok şeyden korkutur. Ayet-i kerimede buyuruluyor ki: "Şeytan kendisini dost edinmiş insanları, Hayır yapma, zekât verme; fakir olursun! diye korkutur." Zekâtı verirse fakir oluverecek, malı azalacak diye vermemesini içinden fitliyor. "Verme yâ!.. Paran azalacak, ne veriyorsun yâ!.. Sen bunu ne zahmetle kazandın. Ya sen ona verdiğin zaman, aç açık kalıverirsen?.." filân diyor. Halbuki Allah ona kırk vermiş, otuzdokuz tanesi yanında kalacak; bir tanesini vermeğe şeytan korkutuyor.
Şeytan korkutur. Bu korku da şeytanın çok maruf, çok meşhur, çok dillere destan bir oyunudur. "İyi güzel! Sevabını duydum yapmak istiyorum ama, yapamam diye korkuyorum!" Namaz kılamamaktan korkuyor musun?.. Ramazan gelince kolay mı oruç tutmak?.. Yirmi rekât teravih, otüzüç rekât her şeyiyle, günde birerbuçuk saati alıyordu; ne kadar sevinerek yaptık, değil mi?..
Bu şeytanın bir aldatmacasıdır muhterem kardeşlerim!.. Kimisini böyle aldatıyor, kimisine de diyorlar ki:
--Tarikata girme; fırttırırsın, deli olursun!
Yâni, tarikata girmeyenler deli olmuyor mu?.. Bir istatistik yapalım! Gidelim Bakırköy akıl hastanesinde dindar ve dinsiz insanların nisbetini araştıralım!..
Benim bildiğim, dinsizlerin hepsi bunalımlı Hattâ diyorlar ki: Avrupadaki yüksek tahsil yapmış kimselerin %40ı kafası sakat!.. Manyak, hasta Yâni, bu medeniyet denilen Avrupanın kendisi buhranda Adamlar çıkış arıyor. Ama bizimkiler, "Yok efendim, zikir yapma delirirsin!" diye, öyle korkutuyorlar.
Allah buyuruyor ki:
(Yâ eyyühellezîne âmenüzkürullahe zikren kesîrâ.) "Ey iman edenler, Allahı çok zikredin!"
Sonra bir ayet-i kerimede saymış:
(ğnnel müslimîne vel müslimâti vel müminîne vel müminâti vel kanitîne vel kanîtât vez zâkirînallahe kesîran vez zâkirât) "Namaz kılanlar, oruç tutanlar, zekât verenler, şöyle yapanlar, böyle ibadetleri yapanlar" Bunların hepsini saydıktan sonra, "Ve Allahı çok zikreden kadınlar, çok zikreden erkekler" diyor. Demek ki, bütün bunlardan ayrı bir de Allahı zikretmek diye bir güzel ibadet var ve bunun çok yapılması lâzım!.. Kesîran Arapçada ne demek? Çok demek.
Allah çok zikretmeyi, bize Kuran-ı Kerimde bir çok ayet-i kerimede emretmiş. Peygamber Efendimiz diyor ki: "Allahı çok zikredin! Hattâ size mecnun diyecekleri kadar çok zikredin!"
Allah öyle emretmiş, Peygamber öyle emretmiş, bunlar da fıldır fıldır kaçıyorlar, fellik fellik kaçıyorlar zikirden Kaçanların hali nedir, ona da Kuran-ı Kerimde buyuruluyor ki, münâfıklar hakkında:
(Veizâ kàmû iles salâti kàmû küsâlâ, yürâûnen nâse velâ yezkürûnallàhe illâ kalîlâ.) "Onlar namaza kalktıkları zaman üşenerek kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar, Allahı çok az anarlar." diyor. Münâfık az anıyor. Az anana münafık diyor, çok anmayı kendisi tavsiye ediyor Allah Ayetlerde, hadis-i şeriflerde bu emrediliyor. Millet de öyle diyor Bunlar din bilgisinin az olmasından, zayıf olmasından kaynaklanıyor.
Tabii, şu tarafı da yok mu?.. Var Ben kendim onlardan evvel söylerim. Bu tasavvufî terbiyenin dozajı ayarlanmazsa, insanda dengesizlik meydana gelir mi, gelmez mi?.. Gelebilir, geliyor. Böyle bir şey vardır.
Nitekim, eczâneden aldığın ilâçların üzerine de yazarlar ki, "Bu ilâçları çocukların erişemeyeceği yüksek yere koyun, çocukların eline geçmesin!" Çocuk bunun hepsini yuttu mu ğlâçtır, işte şifalı bir şey, yutsun evlâdım sıhhatli olsun Yok, öyle ilâcın kutusunu ele geçirip de çocuk hepsini yuttu mu, zehirlenir, ölür. ğlâç ama, ilâç olduğu halde dozajı fazla oldu mu, öldürmüyor mu insanı?.. Derhal midesini yıkatmak gerekmiyor mu?..
Ölçüsü var "Üç damla" diyor, "Yedi damla" diyor, "Günde bir tane" diyor. "Fazla olursa, kaşıntı olursa doktora söyleyin!" diyor. "Umulmayan bir durum olduğu zaman doktorunuza müracaat ediniz." diyor. Doktor nezaretinde olacak bu iş Adam kendi bildiğine yaparsa, veya doktor diye doktor olmayan bir kimseye giderse, o da yalan yanlış bir şey yaparsa; olabilir.
Bu böyle oluyor diye ilâç kullanılmıyor mu?.. Kullanılıyor ama, "Aman ilâç kullanmaya dikkat edilsin!" deniliyor. Bu da öyle olacak tabii
SORU: Tarikatta ders alınca, bunu yapmanın vacib olduğu söyleniyor. ğtiraz edenler var, aslı nedir?
CEVAP: Elbette!.. Sevaplı şeydir. Söz verdi mi, yapması lâzım!.. ğtiraz edenlerin itirazı haksızdır. Peygamber (SAS) Hazretleri buyuruyor ki: "Bir insan bir ibadete, taate, hayra, namaza, niyaza, gece ibadetine, teheccüde başlayıp da kestiği zaman, Bu ibadette bir kusur gördün de mi, bir mahzur gördün de mi bıraktın ey kulum? diye Allah-u Teâlâ Hazretleri itâb eder." diye hadis-i şerif vardır. Yaptığı ibadetleri bırakmayacak insan Yolda sağlam yürüyecek
Sonra bunların o kadar sevabı vardır ki, kısaca bir anlatıvereyim:
Muhterem kardeşlerim! Bir insan Allah yolunda parasını sarfederse, yediyüz misli sevap verilir.
(Nafakatüke fî sebîlillâhi bisebi mieh) Yediyüz mislidir. Hadis-i şerifte var Yâni siz şimdi camiye yardım ediyorsunuz; elhamdü lillâh yediyüz misli Bin lira verseniz, yediyüzbin lira vermiş gibi oluyorsunuz. Onbin lira verseniz, yedi milyon vermiş gibi sevap oluyor. Çok güzel bir şey!..
Ama bir başka hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Zikrullahi teâlâ efdalü minen nafakatü fî sebîlillâhi bimieti dereceh) "Allahı zikretmek --Allah Allah demek, lâ ilâhe illallah demek-- Allah yolunda infak etmekten yüz misli daha üstündür." diyor.
Şimdi, o zaten yediyüz misliydi. Bu da yüz misli ondan üstün olunca ne olur muhterem kardeşlerim?.. Yetmiş bin eder. Yâni bir insan, bir Allah dedi mi, yetmiş bin sevap alıyor. Kaçırır akıllı bir insan?.. Ahireti düşünen bir insan, sevap düşünen bir insan, Allahın rızasını düşünen bir insan ihmal eder mi, bu vaadi gördükten sonra?..
Şu ölümlü dünyada neden yaşıyoruz?.. Allahın rızasını kazanmak için Niye vaaz ediyoruz?.. Allahın rızasını kazanmak için Niye vaaz dinliyoruz?.. Allahın rızasını kazanmak için Niye burda tek dizinizin üstünde duruyorsunuz?.. Allahın rızasını kazanmak için
SORU: Zikrin adetlerinin hikmeti nedir? Meselâ Salât-ı Tefriciye çekiliyor.
CEVAP: Her zikrin sayısında değişiklik oluyor. Meselâ; 33 sübhânallah, 33 elhamdü lillâh, 33 Allahu ekber deniliyor. Veyahut " defa lâilâhe illallah de!" diye Peygamber Efendimiz tavsiye etmiş. Bunların bazısının hikmetini biz anlayabiliriz, bazısı anlaşılamayabilir. Öyle buyrulduğu için öyle yapılmış olabilir.
Bu Salât-ı Tefriciyenin de belki rüyada görülen bazı şeylere dayanmış olması mümkündür. Meselâ, bir kimseye rüyasında Ebûbekr-i Sıddîk Efendimizin, şu kadar zikir et diye söylemesi gibi Bazan böyle oluyor, bazan başka sebepler oluyor; zikrin çeşidine göre
Bazan o zikri meydana getiren harflerin ebced hesabı değerleriyle ilgili olabiliyor.
SORU: Derste bize verilen zikirlerin hepsi hafî olarak mı çekilecek? Hafî zikri kısaca tarif eder misiniz?
CEVAP: İnsan seccâdesine oturunca zikri istediği şekilde çekebilir. Zikri cehrî olarak çektiği zaman teşiri, şevki daha çok olur. Böyle âşikâre, yüksek sesle "Lâ ilâhe illalah" "Allah" derse, buna zikr-i cehrî derler. Fısıltı tarzında olursa, buna zikr-i hafî derler. Fısıltı tarzında da olabilir. Ev halkını ayağa kaldırmaktansa, sessizce yapmak daha uygun olabilir.
O bakımdan mümkünse onu yapsın. Değilse fısıltıyla yapsın. Şartlara göre, duruma göre ğsterse, ev de serbestse, kendisindeki aşk ve şevk galib gelmişse, o zaman zikr-i cehrî yapsın. Serbest, bir mahzuru yok
SORU: Kadınların cehrî zikir yapması câiz midir?
CEVAP: Câizdir. Cehrî zikir demek, yüksek sesle "Allah Allah" "Lâ ilâhe illallah" demektir; câizdir. Câiz olmayan, kadınların sesini nâmahremin duymasıdır. Kendi evinde cehrî zikir yapıyor, Kadirî "Hak" diyor, "Hay" diyor, "Hû" diyor vs. Diyebilir. Cehrî zikir yasak değil
Cehrî de olur, hafî de olur; hepsi câiz Kadın da söyler, erkek de söyler; hepsi câiz Kadının sesinin nâmahrem tarafından duyulması doğru değil O bakımdan sâkin olması daha uygun
SORU: Kadınların belli günlerde, belli saatlerde toplantı yapması, sesli zikir yapması câiz midir?
CEVAP: Elbette kadınlar kendi aralarında toplanabilirler, toplanmalı! Çünkü, ilmi irfanı bir yolla öğrenecekler. Toplanmaları iyidir, doğrudur, faydalıdır. Zikir yapabilirler. Zikir de sesli olsa bile, sesin aşırı olmaması lâzım, hafif bir tarzda olması lâzım!..
Erkekler de öyle Yâni çok aşırı bağırarak değil de, hafif sesle yapmalı; daha iyi olur.
SORU: Zikirleri yürürken, otobüste iken yapabilir miyiz?
CEVAP: Yapabilir. Oturarak yaparsa tesiri, feyzi çok olur ama, herhangi bir şekilde, nerde yaparsa olur.
SORU: Öğrenci olduğumuzdan zikirlerimiz bazan aksıyor; ne tavsiye edersiniz?
CEVAP: Zikirleri aksatmak olmaz! Gündüz yolda, ders arasında bir yerde yapabilir. Çünkü, nihâyet azıcık bir şeydir. Onları aksatmasınlar, akşama bırakmasınlar! Gündüzden aralarda, fırsat buldukça yapsınlar! Akşam yine otururlarsa yine yaparlar ama, gündüzden garantilesinler.
SORU: Tarikat dersi almıştım, uygulayamadım, uygulayabileceğimi de sanmıyorum. Çünkü, farz ibadetleri bile yerine getirmekte zorlanıyorum; ne yapmamı tavsiye edersiniz?
CEVAP: Zikir keyfi bir şey değildir, Allahın emridir.
(Yâ eyyühellezîne âmenüzkürullahe zikran kesîran ve sebbihûhu bükreten ve esîlâ) "Ey iman edenler! Allahı çokça zikredin ve onu sabah akşam tesbih edin!" gibi nice ayetlerle emredilmiştir.
Onun için, bu gibi kardeşlerimiz otuzüçlük bir tesbih alsın eline Yolda giderken, otobüse giderken, otobüsün içindeyken, vasıtayı beklerken beş dakikada bütün bu zikirlerin hepsi biter. Yüz "Estağfirullah" diyecek, yüz "Lâ ilâhe illallah" diyecek, yüz "Allah" diyecek, yüz salât ü selam getirecek. Yemekte kuyruk beklerken, kantinde kuyruk beklerken, otobüs beklerken, gelirken, giderken, sokağın başından vasıtanın yanına kadar giderken; Yâni, beş dakikada biter. Şeytan yaptırtmıyor!.. Zikir çok sevaplı bir ibadet olduğundan, şeytan yaptırtmıyor.
Şimdi bunun sevabı hakkında bir bilgi vermek istiyorum size Peygamber (SAS) Hazretleri buyurmuş ki:
(Nafakatüke fî sebîlillâhi bisebi mieh) "Allah yolunda infak ve masraf yaptın mı, para harcadın mı, yediyüz kat sevap alıyorsun."
(Zikrullahi teâlâ efdalü minen nafakatü fî sebîlillâhi bimieti dereceh) "Allahı zikretmek Allah katında, Allah yolunda masraf yapıp infak yapmaktan yüz kat daha sevaplıdır."
Ötekinin yediyüz kat olduğunu biliyorduk. Bu da ondan yüz kat daha fazla olunca, x = ediyor. Demek ki zikrullah, yetmişbin kat sevap oluyor.
Ben şimdi burdan, camiden çıkmışım. Otobüs durağına kadar, minübüs durağına kadar gidiyorum. "Allah Allah" desem, bu sevabı kazansam, kim mahzun olur, kim sevinir?.. Şeytan çatlar, melekler sevinir. Sen sevap kazanırsın, ahirette derecen yükselir. Yapacaksın bu işi!.. Şeytanı çatlatacaksın, bu sevaplı işi kaçırmayacaksın!..
Yetmişbin kat Bir insana birisi gitse, "Şurda Allah yolunda harb oluyor, cihad oluyor, çıkar paraları!" dese; o da bin lira verse, yediyüzbin lira vermiş gibi yediyüz kat sevap oluyor. E bu, yetmişbin kat sevap oluyor! Bu zikir kaçırılır mı?.. Durduğu yerde insan, bedâvadan, gayet kolaylıkla çok sevap kazanıyor.
Onun için şeytan, bu sevapları kazandıkça müslümanlar çok kızıyor da, çok telâşlanıyor kıskanıyor da, bunları yaptırtmıyor. Yâni vakit olmadığından değil, şeytan yaptırtmıyor. Şeytanın bu oyununu bilip, zikirden gafil olmamasını kardeşimize tavsiye ederim.
SORU: Zaman zaman dersi çekemiyorum; ne tavsiye edersiniz?
CEVAP: Dersi yapamayacağını anlayan birisi, yolda, otobüste, evine dönerken bir arada gündüzden yapıversin. Bir kere çekemezse, o gün neden çekemediğinin tahlilini yapsın, anlasın.
SORU: Zikirde sayı artışı nasıl olur?
CEVAP: Kişinin durumuna, rüyalarına, haline göre hocası ile konuşarak, zikirlerde gelişme ve değişmeler olur.
SORU: Çektiğim tesbihlerden zevk alamıyorum, rabıtalarda zorlanıyorum; ne yapmalıyım?
CEVAP: Bu bir günahlara bulaşma emaresidir. Mürid hatalı, günahlı bir şey yapınca, Allah onun üzerinden, dimağından zikrin, ibadetin zevkini alıyor. Bu bir tehlikli durumdur. Kendi haline dikkat edecek ve hataları varsa onları düzeltmeğe çalışacak.
SORU: Tasavvufî vazifelerin yerine gelmesinde günün başlangıcı ve bitişini izah eder misiniz?
CEVAP: Böyle bir başlangıç ve bitiş yoktur. Yapabildiğiniz zaman yaparsınız. Üç-beş saat önce/sonra fark etmez.
SORU: Derslerimi ihmal ettim, ara verdim, yeniden başlamak istiyorum; ne dersiniz?
CEVAP: Allah şeytana, nefse uydurmasın Aldığı vazifeleri muntazaman güzel yapmayı nasib etsin
Seriyyis Sakatî Hazretlerinin sözlerini okuduk. "Evradımdan bir tanesini bir gün kaçırdım mı, artık onu hiç bir şekilde ödeyemeyeceğim kanaatindeyim." diyor. Kaçırmamağa çalışmak lâzım, günü gününe yapmağa çalışmak lâzım!..
SORU: Ben bir ara ders almıştım, uzun süre zikrimi yapamadım. Sonra yaptım, sonra bıraktım. Bıraktığım zaman dersimi tazeledim. Şimdi yine bıraktım, şimdi ne yapmam gerekiyor?
CEVAP: Ateşle oynuyor tabii Bir yapıyor, bir yapmıyor, bir yapıyor, bir yapmıyor Yapmadığı zaman rastlar, canı öyle gider, başı ahirette çok derde girer.
Bakın, evliyâullah ne demişler: Birisi diyor ki, "Hocam, niye Lâ ilâhe illallah zikri yapmıyorsun da Allah Allah zikri yapıyorsun?" diye sormuşlar evliyaullahtan bir zâta "Evlâdım, korkuyorum Lâ ilâhe derken canımı alıverir de Allah, Allah yok derken ölmüş olurum diye." Lâ ilâhe, hiç bir ilâh yok; illallah, ancak Allah var "Ama Lâ ilâhe derken canımı verirsem, Allah yok! demiş gitmiş olurum diye korkumdan hep Allah Allah diyorum." demiş.
O kadar böyle yâni, nefesini bile hesaplıyor âlem de, sen bir tutuyor bir bırakıyorsun, bir tutuyor bir bırakıyorsun
Yâni bu işlerde nefse, şeytana fırsat vermemek lâzım!.. Aldığı vazifeyi muntazam yapmak lâzım!.. Ordan fırsat buldu mu, namazdan da seni alıkoymağa, bir kıldırıp bir kıldırmamağa başlar Oruçtan da bir tutturup bir tutturmamağa başlar. Tırtıklar yavaş yavaş senin imanını, amellerini Onun için çok müteyakkız olmak lâzım, dikkatli olmak lâzım!..
Biz dünyadan gider olduk, kalanlara selam olsun,
Bizim için hayır dua, kılanlara selam olsun.
Ecel büke belimizi, söyletmeye dilimizi,
Hasta iken halimizi, soranlara selam olsun.
Tenim ortaya açıla, yakasız gömlek biçile
Bizi bir asan veçhile, yuyanlara selam olsun.
Sala verile kastımıza, gider olduk dostumuza
Namaz için üstümüze, duranlara selam olsun.
Derviş Yunus söyle sözü, yaş dolmuştur iki gözü,
Bilmeyen ne bilsin bizi, bilenlere selam olsun.
Gece gündüz döne döne
İstediğim haktır benim
Allah deyip yana yana
İstediğim haktır benim
Yoluna terkedip canı
Akıtıp gözümden kanı
Ah eyleyip dünü günü
İstediğim haktır benim
Münkirler aşk halin bilmez
Münafıklar yola gelmez
Ağlar bu gözlerim gülmez
İstediğim haktır benim
Kor olayım kül olayım
Taşkın akan sel olayım
Çineneyim yol olayım
İstediğim haktır benim
Kabe'nin yolları bölük bölüktür.
Benim yüreciğim delik deliktir
Dünya dedikleri bir gölgeliktir.
Eşim dostum yüklesinler yükümü
Komşularım helal etsin hakkını
Görmez oldum ırak ile yakını
Uyan eygözlerim gafletten uyan
uyan uykusu çok gözlerim uyan
azrailin kastı canadır inan
uyan ey gözlerim gafletten uyan
uyan uykusu çok gözlerim uyan
seherde uyanırlar cümle kuşlar
dill-u dillerince tesbihe başlar
tevhid eyler dağlar, aşlar, ağaçlar
uyan ey gözlerim gafletten uyan
uyan uykusu çok gözlerim uyan
semavatın kapıların açarlar
alemlere rahmet suyu saçarlar
seherde kalkana hulle biçerler
uyan ey gözlerim gafletten uyan
uyan uykusu çok gözlerim uyan
bu dünya fanidir, sakın aldanma
mağrur olup tac-u aha dayanma
yedi iklim benim deyu güvenme
uyan ey gözlerim gafletten uyan
uyan uykusu çok gözlerim uyan
benim murad kulun, suçumu affet
suçum bağışlayıp günahım ref et
rasulun sancağı dibinde haşret
uyan ey gözlerim gafletten uyan
uyan uykusu çok gözlerim uyan
NE ZAMAN ANARSAM SENİ
Ne zaman anarsam seni
Kararım kalmaz Allah’ım.
Senden gayrı gözüm yaşın
Kimseler silmez Allah’ım.
Sen yarattın cismü canı
Sen yarattın bu cihanı
Mülk senindir kerem kânı
Kimsenin olmaz Allah’ım
Açılır bağı bostanın
Okunur dilden destanın
Senin baktığın gülistanın
Gülleri solmaz Allah’ım
Sensin ismi Bâkî olan
Sensin dillerde okunan
Senin aşkına dokunan
Kendini bilmez Allah’ım.
Aşkın bahrına dalmayan
Canını feda kılmayan
Senin cemalin görmeyen
Ebedi gülmez Allah’ım
Zar olur aşıkın işi
Durmaz akar gözü yaşı
Senden ayrı düşen kişi
Didarı görmez Allah’ım
Âşık Yunus seni ister
Lutfeyle cemalin göster
Cemalin gören âşıklar
Ebedi ölmez Allah’ım.
* * *
ALEYKE YA RASULULAH
Bihamdilillah derim Allah
Alup aklımı fikrullah
Hamdilillah derem Allah
Alup aklımı fikrullah
Salâtullah, selâmullah
Aleyke ya Resulullah
Dilimde zatın esması
Bana üns oldu zikrullah
Salâtullah, selâmullah
Aleyke ya Resulullah
Ben ol pervaneyim
Cemalin şem’ine yandım
Yanuben küllü kül oldum
Beni mahvetti aşkullah
Salâtullah, selâmullah
Aleyke ya Resulullah
Bu tevhidden murad ancak
Cemali zata ermektir
Görünen kendi zatıdır
Değildir sanmaki gayrullah
Salâtullah, selâmullah
Aleyke ya Resulullah
Gönül ayinesin sofi
Eğer kılar isen safi
Açılır sana bir kapı
Ayan olur cemalullah
Salâtullah, selâmullah
Aleyke ya Resulullah
Şems-i Tebriz bunu bilir
Ehad kalmaz fena bulur
Bu alem küllü mahvolur
Hemen baki kalır Allah
Salâtullah, selâmullah
Aleyke ya Resulullah
***
ŞOL CENNETİN IRMAKLARI
Şol Cennetin ırmakları
Akar Allah deyu deyu
Çıkmış İslam bülbülleri
Öter Allah deyu deyu
Salınır Tuba dalları
Kur-an okur hem dilleri
Cennet bağının gülleri
Kokar Allah deyu deyu
Kimler yiyip kimler içer
Hep melekler rahmet saçar
İdris nebi hulle biçer
Subhan Allah deyu deyu
Ol Allahın melekleri
Daim tesbihte dilleri
Cennet bağı çiçekleri
Kokar Allah deyu deyu
Altındandır direkleri
Gümüştendir yaprakları
Uzandıkça budakları
Biter Allah deyu deyu
Aydan aydındır yüzleri
Şekerden tatlı sözleri
Cennet’te huri kızları
Gezer Allah deyu deyu
Hak’ka aşık olan kişi
Akar gözlerinin yaşı
Pür nur olur içi dışı
Söyler Allah deyu deyu
Ne dilersen Hak’tan dile
Kılavuzla gir bu yola
Bülbül aşık olmuş güle
Öter Allah deyu deyu
Açıldı gökler kapısı
Rahmetle dolu hepisi
Sekiz Cennet’in kapısı
Açar Allah deyu deyu
Yunus Emre var yarına
Koma bu günü yarına
Yarın Hak’kın divanına
Varam Allah deyu deyu
* * *
AFFET İSYANIM
Affet isyanım benim,
Halim yaman Allah’ım
Ref et nisyanım benim
Medet aman Allah’ım
Halim yaman Sultanım
Defterim dolu siyah
Amelim tekmil günah
Sensin kuluna penah
Medet aman Allah’ım
Halim yaman Sultanım
Affına güvenirim
Kapında dilenirim
Kovsan yine gitmezem
Medet aman Allah’ım
Halim yaman Sultanım
Ben bir yüzü karayım
Sana nasıl varayım
Ya kime yalvarayım
Medet aman Allah’ım
Halim yaman Sultanım
Ömrümü ettim heder
Mücrimim halim beter
Bana kulum de yeter
Medet aman Allah’ım
Halim yaman Sultanım
Ümmet et Habibine
Gönüller tabibine
Rahmeyle garîbine
Medet aman Allah’ım
Halim yaman Sultanım
LA TAKNATU buyurdun
Rahmetinle doyurdun
Kullarına duyurdun
Medet aman Allah’ım
Halim yaman Sultanım
Aşki’yi azad eyle
Cemalinle şad eyle
Kulum diye yad eyle
Medet aman Allah’ım
Halim yaman Sultanım
* * *
BULAYIM MEVLAM SENİ
Aşkınla yak kül et beni
Tek bulayım Mevlam seni
Çiğnet yüzüm yol et beni
Tek bulayım Mevlam seni
Nuh gibi dövdür ellere
Emreyle sövdür dillere
Düşürüp uzak yollara
Tek bulayım Mevlam seni
İbrahim’im nar et yerim
Musa gibi Tur et yerim
İsa gibi dar et yerim
Tek bulayım Mevlam seni
Yusuf gibi caha düşür
Yakup gibi ağlat taşır
Aşkını başımdan aşır
Tek bulayım Mevlam seni
Biçtir beni Çerciş gibi
Yutsun balık Yunus gibi
Ahınla yak Koknus gibi
Tek bulayım Mevlam seni
İki cihanın güneşi
Bağladı bağrına taşı
Akıtıp gözünden yaşı
Tek bulayım Mevlam seni
Seyyid Nizamoğlu medet
Lütfuna hiç yoktur adet
Dile şifa ver dile dert
Tek bulayım mevlam seni
* * *
Durmaz yanar vücudum Allah,
Bizleri de mahrum eyleme Allah
Sensin benim maksudum Allah
Bizleri de mahrum eyleme Allah
Gül bülbülün ormanı Allah
Ver derdime dermanı Allah
Şükür erdik bugüne Allah
Bizleri de mahrum eyleme Allah
Halas eyle narından Allah
Ayırma didarından Allah
Cennet’te cemalinden Allah
Bizleri de mahrum eyleme Allah
Kandiller yana yana Allah
Dervişler döne döne Allah
Son nefeste imandan Allah
Bizleri de mahrum eyleme Allah
* * *
ALLAHHU ALLAH
Ömrün bitirmiş viranemiyem
Aklın yitirmiş divanemiyem
Allahu Allah Allahu Allah
Allahu Allah Allahu Allah
Kanat vururum, döner dururum
Yanar kururum, pervanemiyem
Yaşlı gözlerim, tutmaz dizlerim
Yolun izlerim, mestanemiyem
Aşkınla yanan, kalbi tutuşan
Yoluna koşan Geylanemiyem
Fırında pişen, piştikçe coşan
Aşka kavuşan, Mevlanemiyem
Aşkî can feda, olsa ne fayda
Aşk oku yayda, kemanemiyem
* * *
ÇAĞIRAYIM MEVLAM SENİ
Dağlar ile taşlar ile
Çağırayım Mevlam seni
Seherlerde kuşlar ile
Çağırayım Mevlam seni
Su dibinde mahi ile
Sahralarda ahu ile
Abdal olup Ya Hu! ile
Çağırayım Mevlam seni
Gökyüzünde İsa ile
Tur Dağı’nda Musa ile
Elindeki asa ile
Çağırayım Mevlam seni
Derdi büyük Eyyüb ile
Gözü yaşlı Yakub ile
Ol Muhammed mahbub ile
Çağırayım Mevlam seni
Bilmişim dünya halini
Terk ettim kıylü kalini
Baş açık ayak yalını
Çağırayım Mevlam seni
Yunus okur diller ile
Kumrular bülbüller ile
Hak’kı seven kullar ile
Çağırayım Mevlam seni
* * *
AMAN ALLAH'IM AMAN
Alma tenden canımı
Aman Allah’ım aman
Görmeden cananımı
Aman Allah’ım aman
Bir kez yüzün göreyim
Payine yüz süreyim
Canım anda vereyim
Aman Allah’ım aman
Ahım göğe çıkmasın
Felekleri yıkmasın
Melekleri yakmasın
Aman Allah’ım aman
Zar eyleme işimi
Zehreyleme aşımı
Dökme kanlı yaşımı
Aman Allah’ım aman
Aşıkım Muhammed’e
Ol Râsûl-i emcede
Koyma beni hasrete
Aman Allah’ım aman
Yunus canın şükrane
Kurban etsin canane
Atma daim hicrane
Aman Allah’ım aman
* * *
ALLAH DE
Aşıkı didar,
Allah Allah de
Dağılsın keder,
Allah Allah de
Dünyaya dalma,
Ölmüyom sanma
Gece uyuma,
Allah Allah de
Dağ ile taşta,
Kuru ile yaşta
Çağır her işte,
Hemen Allah de
Artır vermeni,
Söyle derdini
Terket yurdunu,
Güven Allah de
Haksızlık etme,
Kem yola gitme
Allah’ı unutma,
Güven Allah de
Dilin durmadan,
Rab’bin sormadan
Kabre girmeden,
İnan, Allah de.
* * *
ALLAH ALLAH DEYU
Sabahtan yüzümü yere,
Sürem Allah Allah deyu
El bağlayıp divanına
Duram Allah Allah deyu
Aksın gözlerimin yaşı
Çalayım bağrıma taşı
Postumu kıbleye karşı
Serem Allah Allah deyu
Yine dilim bülbül olmuş
Yine dağlar sümbül olmuş
Aşk ile yanıp kül olmuş
Kerem Allah Allah deyu
Sakla Ya Rab imanımı
Okusunlar divanımı
Son nefeste bu canımı
Verem Allah Allah deyu
Aşıkların yollarını
Severem hep dillerini
Aşk bağının güllerini
Derem Allah Allah deyu
Nazarımız Yusuf ola
Ey ruhsati gir bu yola
İnşaallah kendini bile
Görem Allah Allah deyu
* * *
ALLAH DEDİKÇE
Gelin Allah Diyelim,
Kalpten pası silelim
Alemler seyredelim
Allah Allah dedikçe
Nerde tehvid çekilir
Melekler saf saf gelir
Hepsi tekbir getirir
Allah Allah dedikçe
Zikr-i Hak’ka başlandı
İsm-i Celal hızlandı
Arş-ı ala sallandı
Allah Allah dedikçe
Gönüller şadan olur
Kaygudan azad olur
Can mülke abad olur
Allah Allah dedikçe
Bağlı kapı açılır
Hak batıldan seçilir
Gizli sırlar açılır
Allah Allah dedikçe.
Gafil olma Naciya
Hak’kı zikret daima,
Seni zikreder Huda,
Allah Allah dedikçe.
* * *
SARI ÇİÇEK HAZAN OLUR
Sarıçiçek hazan olur,
Allah! diyen güzel olur
Aşk ile Allah! diyenin
Günahları gazel olur.
Aman Hay! demeye geldim
Hu! deyip dönmeye geldim
Meramımda Hu! demek var
Cemalin görmeye geldim.
Meramımda Hu! demek var
Şeyhimi görmeye geldim.
Sular Allah! diye akar
Aşık olan ona bakar
Melekler hep yıkar yapar
Sabahın seher vaktinde.
Odasında nurdan divan
O divana olsam revan
Üstündeki şeyhim sultan
Allah Hu! demeye geldim
Sofraları ıldır ışık
Ellerinde nurdan kaşık
Ben olmuşum Hak’ka aşık
Allah Hu! demeye geldim
Akan sular durulur mu?
Allah! diyen yorulur mu?
Yara Muhammed yarası
Buna merhem vurulur mu?
* * *
MEVLAM BANA VER AŞKINI
Mevlam bana ver aşkını
Hayranın olayım senin
Bülbül gibi gülşeninde
Nalanın olayım senin
Yandır beni yandır beni
Aşk meyinden kandır beni
Sarhoş edip döndür beni
Mestanın olayım senin
Yar eyle beni yarına
Koyma bugünü yarına
Yak beni aşkın narına
Pervanen olayım senin
(Suzanın olayım senin)
Gönül kuşun sana uçur
Aşk meyinden daim içir
Bu tacı hırkadan geçir
Üryanın olayım senin
Seyyid Nizamoğlu Hoca
Ayırma kendinden yüce
Gerek gündüz gerek gece
Mihmanın olayım senin
* * *
EZELDEN AŞKINLA
Ezelden aşkınla Allah
Ben yane geldim
Cemalin şem’ine Allah
Pervane geldim
Koy beni yatayım Allah
Şeyh eşiğinde
Şu tatlı canımı Allah
Kurbane geldim
Nefsin kal’asını Allah
Tevhiddir yıkan
Esma kuvveti ile Allah
Meydane geldim
Aşıkların didarın Allah
Gördüm düşümde
Kalmadı takadım Allah
Divane geldim
Şems-i Tebrizi’nin Allah
Tablın kurmuşlar
Şeyhim himmetiyle Allah
Meydane geldim
* * *
MEVLAM GÖRELİM NEYLER
Allah diyelim daim
Mevlam görelim neyler
Yolda duralım daim
Mevlam görelim neyler
Sen sanmadığın yerde
Şayet açıla perde
Derman erişe derde
Mevlam görelim neyler
Gündüz olalım saim
Gece olalım kaim
Allah diyelim daim
Mevlam görelim neyler
Netti bu Yunus netti
Bir doğru yola gitti
Bir şeyh eteğin tuttu
Mevlam görelim neyler
* * *
GÖSTER CEMALİN YARADAN
Cümle âlemi Yaradan
Kaldır perdeyi aradan
Binbir ismin hürmetine
Göster cemalin Yaradan
İzin ver biz de uçalım
Fani dünyadan göçelim
Cennet’te cemal görelim
Göster cemalin Yaradan
Kaldır perdeyi aradan
Estir bizi yeller gibi
Coştur akan seller gibi
Azat olmuş kullar gibi
Göster didarın Yaradan
Kaldır perdeyi aradan
Sensin evvel sensin ahir
Aşkın bize oldu zahir
Ya lütfeyle ya da öldür
Kaldır perdeyi aradan
Ya lûtfeyle ya da öldür
Göster cemalin Yaradan
* * *
GÖNÜL EĞLENMEZ ALDANMAZ
Tecelli-i cemal ister,
Gönül eğlenmez aldanmaz,
Teselli-i visal ister,
Gönül eğlenmez aldanmaz.
Siva savmunu kim tuttu,
Visalin aydına yetti,
Cemalin vasfını eşitti,
Gönül eğlenmez aldanmaz.
Cihanı gezsem sert eser,
Görünmez anda bahr ü ber,
Meğer ya Rab seni özler
Gönül eğlenmez aldanmaz.
Ne dünyada, ne ukbada,
Gönül bir özge sevdada,
Dem be dem fikri Mevla’da,
Gönül eğlenmez aldanmaz.
* * *
YALVAR KUL ALLAH'A YALVAR
Can-ı gönülden seversen,
Yalvar kul Allah’a yalvar.
Maksuda ermek istersen,
Yalvar kul Allah’a yalvar
Yalvara gör hep yalvara,
Varmayasın yüzü kara,
Ümmet isen Peygamber’e,
Yalvar kul Allah’a yalvar.
Geceler uykudan uyan,
Gizli sırlar olsun ayan.
Mahrum olmaz Allah diyen,
Yalvar kul Allah’a yalvar.
Tanı sen kendini tanı,
Niçün yarattı Hak seni,
Düşünüben hatimeni,
Yalvar kul Allah’a yalvar.
Yunus zikredip Hak deyü
Yürü maksudun dileyu,
İnileyu, hem ağlayu,
Yalvar kul Allah’a yalvar
* * *
MEVLAM SANA ERSEM DİYE
Mevlam sana ersem diye,
Aşka düşen pervaneyim
Cemalini görsem diye
Aşka düşen pervaneyim
Derdinle ağlar inlerim
Aşka düşer hep inlerim
Bülbül şakır ben dinlerim
Aşka düşen pervaneyim
Gözyaşlarım durmaz akar
Seller gibi ağlar coşar
Vuslat ümidiyle yaşar
Aşka düşen pervaneyim
Kevni temaşa eylerim
Nevayı aşkı söylerim
Sensiz cihanı neylerim
Aşka düşen pervaneyim
* * *
YAKILDIM BEN NARI AŞKA
Yandım Yakıldım ben nar-ı aşka,
Andelib oldum gülzarı aşka
Allah-u Allah Allah-u Allah
Allah-u Allah Allah-u Allah
Bezm-i elestten mest olup geldim
Ben bende doldum hünkara geldim.
Hizmeti şeyhe kulluk edegör
Mahrem olursun esrarı aşka
Evvel aldandım pek kolay sandım
Yandıkça yandım men narı aşka
Enel hak sırrın çün bildim ayan
Mansur olursun perdarı aşka
Nice Süleyman geldi cihane
Ben Süleymanım serdarı aşka.
* * *
BİZİ OL DOST MUHAMMED'DEN AYIRMA
Hannan Allah Mennan Allah,
Her dertlere derman Allah
Salatullah Selamullah
Aleyke Ya Rasulallah
Ey Allah’ım sana sundum elimi
Bizi ol dost Muhammed’den ayırma
Gayrı kime arz edeyim halimi
Bizi ol dost Muhammed’den ayırma
Evliya Enbiya çıkar köşküne
Mest olurlar amberine miskine
İmam-ı Hüseyn’in dem-i aşkına
Bizi ol dost Muhammed’den ayırma
Hannan Allah Mennan Allah
Her dertlere derman Allah
Salatullah selamullah
Aleyke Ya Rasulallah
* * *
EBEDA
Ya Rab haberin nerden alayım,
Bir kamil mürşide varayım
Hak’kın yoluna kurban olayım
Bir anda sabah olmaz ebeda
Gözüme uyku girmez ebeda
Gönlüm teselli bulmaz ebeda
Gönül kuşunu eyleyemedim
Dünyaya mesken bağlayamadım
Yandı yüreğim ağlayamadım
Bir anda sabah olmaz ebeda
Gözüme uyku girmez ebeda
Gönlüm teselli bulmaz ebeda
Tazedir solmaz Hak’kın gülleri
Mestane gezer saadet kulları
Gayet incedir Hak’kın yolları
Bir anda sabah olmaz ebeda
Gözüme uyku girmez ebeda
Gönlüm teselli bulmaz ebeda
Ya Rab Errahim Ey lûtfu Kerim
Yoluna kurban canım var benim
Ya Rab sen varken kime gideyim
Bir anda sabah olmaz ebeda
Gözüme uyku girmez ebeda
Gönlüm teselli bulmaz ebeda
* * *
Aşıkı yezdan, der Allah Allah
Talibi irfan der Allah Allah
İnsi Cin daim, kullukta kaim
Vahşi behayim, der Allah Allah
Nemlu Tüyur hem, zikreder Hudem
Natıkı ebsem, der Allah Allah
Yerler felekler, cümle melekler
Suda samekler, der Allah Allah
Ziruh cemadat, eyler ibadat
Cümle mâhlukat, der Allah Allah
Allah di ey yar, her zaman her yar
Müştaki didar, der Allah Allah
Her derde derman, zikri hak ey can
İsteyen Rıdvan, der Allah Allah
İt hemen tekrar, bu ismi ey yar
Saliki Cabbar, der Allah Allah
Zikreyle Aşık, ol vasla layık
Talibi sadık, der Allah Allah
Gel yan bu nara, git gir digare
Arayan çare, der Allah Allah
Olma Kuddusi, bu ismi nasi
Hak aşinası der Allah Allah.
* * *
Kulların oda yakma,
Kerem eyle Ya Mevla!
Noksanımıza bakma,
Kerem eyle Ya Mevla!
Bizler taksirli kuldur,
İhsanın ile doldur
Senin rahmetin boldur,
Kerem eyle Ya Mevla!
Yoluna tevfik eyle,
Fazlını refik eyle
Rahmete garkeyle,
Kerem eyle Ya Mevla!
Çünkü insan eyledin,
Ehli iman eyledin
Bunca ihsan eyledin,
Kerem eyle Ya Mevla!
Dertli aşıklar için,
Yolda sadıklar için
Bağrı yanıklar için,
Kerem eyle Ya Mevla!
Kutbu evliya için,
Sadrı asfiya için
Fahri enbiya için,
Kerem eyle Ya Mevla!
Daim sebatın için,
Bunca sıfatın için
Şol güzel zatın için,
Kerem eyle Ya Mevla!
***
Güller sünbüller
Yanık gönüller
Divane diller
Mevlayı özler
Hu diyen canlar
Canda cananlar
Aşkla yananlar
Mevlayı özler.
Pervane nare
Deme ağyare
Mest olan yare
Mevlayı özler
Emin ver bana
Niyazım sana
Yüreğim yana
Mevlayı özler
Zikreden zakir
Şükreden şakir
Aşkı bu fakir
Mevlayı özler
* * *
Hâlimize alimsin,
Afv edersin ekremsin
Anamızdan erhamsın,
Kerem eyle yâ Mevlâ
Tutalım kul leîmdir
Efendisi kerimdir
Adın rahmân rahimdir
Kerem eyle yâ Mevlâ
İhsânını tesnîm et
Gufranını ta'mîm et
Yollarını ta'lim et
Kerem eyle yâ Mevlâ
Hudai’ye ihsan et,
Rahmet ile gufran et
Her işini asan et,
Kerem eyle Ya Mevla!
* * *
İlahi cennet evine
Girenlerden eyle bizi
Yarın anda cemalini
Görenlerden eyle bizi
Mahşerde halk ola hayran,
Çok yürekler ola püryan,
Arşın gölgesinde seyran,
Edenlerden eyle bizi.
Bu dünyanın bekası yok
Ya aç olmuş, ya da tok;
Terazide sevabı çok,
Gelenlerden eyle bizi.
Bakma dünyanın varına,
Sarfet varın Hak yoluna,
Beratını sağ eline
Alanlardan eyle bizi.
Ya Vahidü ferd-üs Samed,
İhsanına yoktur aded
Firedevs bahçesinde ebed
Kalanlardan eyle bizi
Emanetler aman ile
Kalır gider zaman ile
Ahir demde iman ile
Gidenlerden eyle bizi.
Şu dünyanın cefası çok,
Kimi aç gezer, kimi tok
Ol mizanda sevabı çok
Gelenlerden eyle bizi
Müminlere rahmet ola,
Münafıklar mahrum kala
Yunus der ki doğru yola
Gidenlerden eyle bizi
* * *
Al bak sana bir dua
Oku soluk soluğa
Doysun kalbin huzura
Daim Allah de Allah
Okurken ve yazarken
Sağa sola bakarken
Güzel ömür akarken
Daim Allah de Allah
Bu dünyanın sonu yok
Şu kafana iyi sok
Sabah akşam hem de çok
Daim Allah de Allah
Ağla hergün zari zar
Sanki başka neyin var
Edeceksin küllü kâr
Daim Allah de Allah
Gönüllere bir ışık
Gece gündüz karışık
Dilin olsun alışık
Daim Allah de Allah
Allah diyen yorulmaz
Çürüyüp toprak olmaz
Bu iş ihmale gelmez
Daim Allah de Allah
Ahmetsani Allah de
Gecede ve gündüzde
Kış, bahar, yaz ve güzde
Daim Allah de Allah
* * *
Mâsivâdan el çeküp
Sana gelmişem Ya Rab
Terk-i dünya eyleyüp
Sana gelmişem Ya Rab
Diler bu kalbim seni
Etme mahrum Ya Gani
Feyzinle şâd et beni
Sana gelmişem Ya Rab
Aşkın ile dolmuşam
Mest-ü müdâm olmuşam
Doğru yolu bulmuşam
Sana gelmişem Ya Rab
Abd-i âciz hakîrem
Günahkârem fakîrem
Cürmümle müştehirem
Sana gelmişem Ya Rab
Gayrıya hiç gitmezem
Kapını terk etmezem
Ümidimi kesmezem
Sana gelmişem Ya Rab
Lütfunla mağfiret et
Cürm-ü isyanım affet
Settâr isminle setr et
Sana gelmişem Ya Rab
* * *
Seher vakti bülbüller
Ne de güzel öterler
Açınca tüm çiçekler
Birlikte zikrederler
Aman Allah illallah
Dertlere derman Allah
Gönüle şifa veren
Lâ ilâhe illallah
Akşam olur giderler
Boyun büker çiçekler
Kim bilir ne söylerler
Feryat eder bülbüller
Onlarda bütün dertler
Yine de şükrederler
Salât selâm söylerler
Hep menzile ererler
Sen Allah'ı seversen
Allah seni sevmez mi
Emrince hizmet etsen
Hak ecrini vermez mi
Sen rıza kapısında
Aman Allah’ım dersen
O âlemler sultanı
Lebbeyk kulum demez mi
Âşık Yûnus ne söyler
Söyler de kim dinler
Bu yollar Hak’ka gider
Gidenler rahat eder
* * *
Ey âşık-ı sadıklar
Gelin Allah diyelim
Bezm-i Hak’ka layıklar
Gelin Allah diyelim.
Subhanallah, sultân Allah
Her dertlere derman Allah
Varalım doğru râha
Yüz sürelim dergâha
Yalvaralım Allah'a
Gelin Allah diyelim
Subhanallah, sultân Allah
Her dertlere derman Allah
Yolunda can verelim
Lûtfü Hak’ka erelim
Cemâlini görelim
Gelin Allah diyelim
Subhanallah, sultân Allah
Her dertlere derman Allah
Bu gözlere nur verir
Gönüle sürûr verir
Ne dilersen er görür
Gelin Allah diyelim
Subhanallah, sultân Allah
Her dertlere derman Allah
Dinle derviş hikmeti
Tutun farzı sünneti
Ey Muhammed ümmeti
Gelin Allah diyelim.
* * *
Ey aşıkı dildare
Gel nuş edelim bade
Bir bade gerek amma
Kim içile me' vade
Can Allah Canan Allah
Canlar sana kurban Allah
Hay kalbim zikrullah
La ilahe illallah
Muhammedur-Resulullah
Sakisi ola Mevla
Ak dahi anın esma
Bir kez nuş eden kat-a
Gam görmeye dünyada
Bir kez içen aşıktır
Aşkında ol sadıktır
Aşk ona hem layıktır
Mecnun ile Ferhad’a
Ol came olan talip
Can ile ola ragıp
Nefsine ola galip
Dil bağlaya üstade
Nuş eyleyen ol camdan
Subhu ne bile şamdan
Talimi cünün eyler
Mecnun ile Ferhad’a
İşit bu Sezai’den
Ne gördü fenaiden
Dost vechini gösterdi
Mir’at-ı mücellada
* * *
Neyleyeyim dünyayı,
Bana Allah’ım gerek,
Gerekmez masivayı,
Bana Allah’ım gerek,
Ehli dünya dünyada,
Ehl-i ukba ukbada,
Her biri bir sevdada,
Bana Allah’ım gerek,
Dertli dermanın ister,
Kullar, sultanın ister,
Aşık cananın ister,
Bana Allah’ım gerek,
Fani devlet gerekmez
Dürr ü ziynet gerekmez
Haksız cennet gerekmez
Bana Allah’ım gerek,
Mecnun ister Leyla’yı
Vamık özler Azra’yı
Nidem gayrı sevdayı
Bana Allah’ım gerek,
Bülbül güle karşı zar,
Pervaneyi yakmış nar,
Her kulun bir derdi var,
Bana Allah’ım gerek,
Beyhude hevayı ko,
Hak’kı bulagör Ya Hu!
Hudai’nin sözü bu,
Bana Allah’ım gerek.
* * *
Gönül birden karar etmez,
Mevlamı arar gezerim
Ona teselli kar etmez
Mevlamı arar gezerim
Yeni düştüm ben bu derde
Sevda yeli eser serde
Gezip oturduğum yerde
Mevlamı arar gezerim
Seherlerde esen yelde
Hem sahrada hem çölde
İhvanda şeyhimde pirimde
Mevlamı arar gezerim
Seherlerde esen yelde
Zar eden şol bülbüllerde
Elvan çeşit açan gülde
Mevlamı arar gezerim
Hem yazlarda hem kışlarda
Hem dağlarda hem taşlarda
Zikredip öten kuşlarda
Mevlamı arar gezerim
Poyrazoğlu acı esme
Hüsrandasın bu gidişte
Rahmetinden ümit kesme
Mevlamı arar gezerim
* * *
Lütfuna çok ümidim var
Senin gibi Müridim var
Dünya kederinden ne gam
Benim bir şehr-i yârim var
Sana çok ümidetmişem
Hidâyet yolun tutmuşam
Aşkın bahrine düşmüşem
Dalmağa iftiharım var
Lütfü çoktur etmez sitem
Ana ne vakt gider isem
Verir çok her ne istersem
Benim bir perverdigârım var
Zikrin edip durmam geru
Etmişem sana serfürû
Hemîşe eylerem arzu
Affına intizarım var
Vücutta hiç takatim yok
Elimde bir tutarım yok
Benim bir itibarım yok
Seninle bir pazarım var
Ettim bî-had cürm-ü günâh
Destim tehî yüzüm siyah
Geldim sana ey Pâdişâh
Bu kadar ihtiyarım var
Bîçâre Hüdâyî senden
Diler lütfûnu fazlından
Der ümidim yok kimseden
Benim bir girdigârım var
* * *
Allah emrin tutalım
Rahmetine batalım
Bülbül gibi ötelim
Allah Allah Kerim Allah
Rahim Allah Aman Allah
Diyelim Ya Hu
Allah adın uludur
Emrin tutan kuludur
Müminlerin yoludur
Allah Allah Kerim Allah
Rahim Allah Aman Allah
Diyelim Ya Hu
Allah adı dillerde
Sevgisi gönüllerde
Şol korkulu yerlerde
Allah Allah Kerim Allah
Rahim Allah Aman Allah
Diyelim Ya Hu
Ölüp kabre varınca
Münkir Nekir gelince
Rabbin kimdir diyince
Allah Allah Kerim Allah
Rahim Allah Aman Allah
Diyelim Ya Hu
Yunus söyler sözünü
Hak’ka bağlar özünü
Görmek ister yüzünü
Allah Allah Kerim Allah
Rahim Allah Aman Allah
Diyelim Ya Hu
* * *
Deyyan Allah!, Mennan Allah!
Settar Allah!, Gaffar Allah!
Allah Allah!, Halim Allah!
Affeyle Ya Kerim Allah!
El açanlar mahrum kalmaz
Kerem eyle Kerim Allah!
Sığınanlar mahzun olmaz
Rahmeyle Ya Rahim Allah!
Anmayan günahkârım
Cürmü hata oldu kârım
Bağışlar elbet hünkârım
Affıyla Ya Halim Allah!
Kum dayanmaz gazabına
Sabredemez azabına
Dehanet eyler bağıma
Affeyle Ya Halim Allah!
Zatındadır bütün kemal
Hüküm senin Ya Zel Celal!
Tüm tecelli göster cemal
Vasfeyle Ya Hâkim Allah!
Âşık kulun boynun büker
Huzurunda yaşlar döker
Dergâhına gözün döker
Rahmeyle Ya Kerim Allah!
* * *
Maksut cihana gelmekten
Kişi Rab’bin bilmek imiş
Rabbini bilmekten murat
Evliyasın bulmak imiş
Onun ile olur devlet
Onu beyan kılar ayet
Hak’ka yalvarmaktan murat
Gerçeğe yol varmak imiş
Bulmak değil imiş bilmek,
Bilmek değil imiş, bulmak
Evliyaya gönül vermek
Rengine boyanmak imiş
Bunlardır Hak’kı bilen
Gayrısı yalandır yalan
Dervişlikten murat olan
Külliyen yok olmak imiş
Kaygusuz aşk pervanesi
Oldu Hak’kın divanesi
Ehl’i aşkın sermayesi
Aşk od-una yanmak imiş
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası