lustral bagimlilik yaparmi / Depresyonda Antidepresan İlaçlar ve Sık Görülen Yan Etkileri

Lustral Bagimlilik Yaparmi

lustral bagimlilik yaparmi

Antidepresan İlaçlarla İlgili Yanlış İnanışlar  

Antidepresan, depresyon başta olmak üzere pek çok ruhsal bozukluğun tedavisinde kullanılan ilaç grubuna denir. Halk arasında antidepresan ilaçlar hakkında pek çok yanlış inanış vardır. Psikiyatrik tedavilerde, tıp alanında kullanılan diğer ilaçlarda olduğu gibi yan etkiler vardır. Ancak ilaç kullanınımının hastalara getireceği tek şey bu yan etkiler değildir.

Doktor kontrolünde uygun dozda ve gerekli süre boyunca kullanılan antidepresanlarda yan etkiler oldukça azdır. Halk arasında yerleşmiş, antidepresan ilaçlar hakkında yanlış inanışlar bulunur. Bu inanışlar tedavinin düzgün ilerlememesinde ve hastaların ilaç kullanımına dikkat etmemesinde önemli bir etkendir. Antidepresanlar hakkındaki yanlış inançlar kesin doğrularmış gibi algılandığı için hastalar tedavi sürecinde ilaç kullanımını reddedebiliyor. Hatta ilaçla tedaviyi duyunca tedaviden bile vazgeçebiliyorlar. 

Antidepresan İlaçlar ile İlgili Yanlış İnanışlar Nelerdir?

1. Yanlış: Antidepresan İlaçlar Hiçbir İşe Yaramaz

Antidepresan ilaçlara belli bir süre, uygun dozda devam etmek gerekir. Doktor kontrolünde, uygun şekilde kullanılmazsa bir işe yaramaması ihtimali vardır. 1 yıl kullanılması gereken bir ilacı daha erken keserseniz tedavi sonuçlanmadığı için eski halinize dönebilirsiniz. Daha şiddetli bir depresyonla da karşılaşabilirsiniz. Bu da antidepresan ilaç tedavisinin bir işe yaramadığı algısına sebep olur. Ancak gerekli süre boyunca ilaca devam etmeniz ve doktor kontrolünde ilaç kullanımını bırakmanız durumunda benzer bir etki görülmez.

Fluoksetin Kullananlar İçin Önemli Bilgiler

Uygun ilaç tedavisi uygun bir şekilde devam ettirildiğinde de ilerleyen zamanlarda depresyonun tekrar etme ihtimali vardır. Depresyona sebep olan stres koşulları ve sosyal ilişkiler aynı şekilde devam ettiği sürece depresyon da tekrar edebilir. Ancak tekrar depresyona girerim diye düşünerek tedaviden kaçınmak yararsız olacaktır. Çünkü pek çok fiziksel rahatsızlığımızın tekrar etme ihtimaline karşın tedavi oluruz. Ruh sağlığımıza da aynı şekilde dikkat etmemiz ve gerekli ilaç tedavisine başvurmamız gerekir.

2. Yanlış: Antidepresanlar Uyuşturur

Antidepresanların uyuşturucu olduğu düşünülür. Ancak antidepresanların içinde uyuşturucu özelliği olan bir madde bulunmamaktadır. Uyuşturucu maddelerin aksine hemen etki eden bir ilaç grubu da değildir. Etkisini görebilmek için en az 4 hafta kullanmaya devam etmek gerekir. İlaç kullanımını yarıda kesmek durumunda karşılaşılan yakınmalar da antidepresanların uyuşturucu etkisi olduğu kanısını güçlendirir. Ancak aslında antidepresanların yaptığı şey beyindeki bozulmuş kimyasalların yerine geçmektir.

Bu yolla beyindeki bozulmuş kimyasal yapı tedavi edilir. Bunun uyuşturucu madde bağımlılığı ile ilgisi yoktur. Antidepresana alışan beyin aniden buna ulaşamaz hale gelirse beyin bu duruma alışamaz ve vücutta birtakım yakınmalar görülebilir. Buna “kesilme belirtisi” adı verilir. Ancak kullanımına dikkat edildiğinde ve doktor kontrolünde ilaç bırakıldığında bu durum yaşanmaz.

Sertralin Lustral Kullananlara Önemli Bilgiler

3. Yanlış: Antidepresan İlaçlar Bağımlılık Yapar

Antidepresan ilaç kullanımına gereken süre boyunca devam etmemek, ilaçların bağımlılık yaptığı algısına sebep olur. İlaç azaltılarak bırakılmadığında tedavi tamamlanmadığı için başa dönülebilir. Bu da ilacın etkisinin yalnızca kullanıldığı sürece geçerli olduğu ve iyileştirmediği düşüncesine sebep olur. İlacı yarıda kesmek birtakım biyolojik tepkileri beraberinde getirebilir. Bu durum antidepresan ilaçların bağımlılık yaptığı şeklinde yorumlanır. Ancak ilaç kullanımına doktorun tavsiye ettiği şekilde devam etme ve bırakma durumunda böyle bir durumla karşılaşılmaz.

4. Yanlış: Antidepresanlar “Mutluluk Hapları”dır

Antidepresanların “mutluluk hapı” olduğuna ve sahte bir mutluluk verdiğine inanılır. Ancak antidepresanların hastalara yaptığı şey daha normal hissetmelerini sağlamaktır. Antidepresanlar, hastalık belirtilerini azaltır ve aslında hastalar olağan hallerinden daha mutlu hissetmezler. Bu yüzden ilaca ihtiyaç duymayan insanların ilaç kullanması onları daha mutlu yapmaz, yalnızca ilacın yan etkilerini yaşamalarına sebep olur.

Ritalin Yan Etkileri Hakkında Bilmeniz Gerekenler

5. Yanlış: Antidepresanlar İntihara Sürükler

Antidepresan ilaçlar hakkında yanlış inanışlar içinde en sık rastlananlarından biri de intihara sürüklemesidir. İntihar eğiliminde artış, pek çok antidepresan ilaç prospektüsünde rastlanabilecek bir yan etkidir. Ancak depresyon hastalarının çoğunda zaten intihar eğilimi bulunmaktadır. Ve tedavi edilmediğinde bu eğilim artmaya devam eder. Yani ilaç tedavisini reddetmek intihar riskini azaltmaz. Bu durumda uygun bir tedavi düzenlenmesi zaten depresyon belirtilerini azaltacağı ve hastayı iyileştireceği için ilaç tedavisinden kaçınmak yararsız ve hatta zararlı olacaktır.

Diğer Yazılarımız:

Sertralin Lustral Kullananlara Önemli Bilgiler

Risperdal Nedir ve Ne İçin Kullanılır?

Depresyonda Antidepresan İlaçlar ve Sık Görülen Yan Etkileri

Antidepresan ilaçlar; bazıları tarafından kullanılması gerektiğine rağmen kaçınılan, bazıları tarafından ise bilinçsizce kullanılan ilaçlar olmuştur. Her iki duruma da antidepresanlar ile ilgili bilgi kirlilikleri neden olmaktadır.

Antidepresan ilaçların en sık kullanıldığı hastalıklardan biri major depresyondur. Orta ve ağır şiddetteki major depresyonda antidepresanlar sıklıkla kullanılmaktadır.

Antidepresanların sık kullanıldığı diğer durumlar ise anksiyete bozuklukları, OKB (takıntı bozukluğu), demans gibi psikiyatrik hastalıklardır.

Antidepresan kullanımının gerekliliği klinikten kliniğe ve hastanın özelliklerine göre değişiklik gösterebilir. Örneğin, hafif şiddette depresyonu olan bir kişiye ilaç başlamak doğru olabildiği gibi elzem değildir. Kişi ilaç kullanmak istemiyorsa bu durumda psikoterapiye ulaşabiliyor mu veya bundan fayda görecek midir bunlar değerlendirilir. Kişinin geçmiş psikiyatrik durumu, aile öyküsü, sosyal çevresi gibi etmenler göz önüne alınarak değerlendirme yapılır.

Ancak orta veya ağır şiddetteki depresyonda ilaç tedavisi genellikle gereklidir. Bu tablolarda antidepresan tedavinin başarısı % oranındadır.
Özellikle ağır tablolarda hemen her zaman antidepresan başlanması gerekmektedir.

Orta şiddetteki vakalarda ise, hastanın psikoterapiye ulaşımı mümkün olmayacaksa veya tekrarlayan depresif dönemleri mevcutsa, ek psikiyatrik hastalıkları varsa (anksiyete bozuklukları gibi), erken yanıt gerekmekte ise antidepresan kullanımı daha akılcı olabilir.

Hafif ve orta şiddetteki depresyonda ilaç tedavisi olmadan sadece psikoterapinin de ilaç tedavisi kadar etkinliği bulunmaktadır. Hatta iyileşme görülen hastalarda hastalığın yineleme sıklığının psikoterapi görenlerde sadece ilaç kullananlara göre daha az olduğu bilinmektedir.

Tabi ki hem ağır hem orta şiddetteki tablolarda antidepresan tedavi ve hastanın durumuna göre psikoterapinin birlikteliği en istenilen tedavidir. Ancak terapiye ulaşılabilirlik anlamında bu her zaman mümkün olamamaktadır.

Sık kullanılan antidepresanlar ve yan etkileri


Fluoksetin, essitolapram, sertralin, paroksetin, sitalopram, venlefaksin tedavide en sık kullanılan antidepresanlardandır

SSRI lar (seçici serotonin geri alım inhibitörleri)

  • Sitalopram (cipram, citol..)

  • Essitalopram (cipralex, secita, citoles..)

  • Sertralin (lustral, selectra, misol..)

  • Fluoksetin (prozac, zedprex, depreks..)

  • Paroksetin (paxil, paxera..)

  • Fluvoksamin (faverin)

SSRI'lar depresyon tedavisinde en sık kullanılan ilaçlardır. Uzun vadede kullanımının önemli yan etkilere neden olmaması nedeniyle daha güvenle tercih edilirler. Genellikle günlük işlevselliği bozacak yan etkiler görülmez. Tedavinin ilk bir haftasında iç huzursuzluğu nispeten sık görülebilir. SSRI'ların etkinliği genellikle bir haftadan sonra başlar. Kimi zaman dört-altı haftadan önce ilacın etkinliği görülmeyebilir. Cinsel isteksizlik en sık yan etkisi olmakla birlikte ilacın bırakılmasından sonra yan etki tamamen kaybolur.

SNRI lar (serotonin ve noradrenalin geri alım inhibitörleri)

  • Duloksetin (cymbalta, duxet, duloxx..)

  • Venlefaksin (efexor, venegis, sulinex..) en sık kullanılan SNRI'lardır.

SNRI'lar da SSRI'lar gibi güvenle kullanabilen ilaçlardandır. Depresyon dışında yaygın olarak anksiyete bozuklukları ve ağrı bozukluklarında da kullanılmaktadırlar. Tedavi başlangıcında baş ağrısı, huzursuzluk, ishal, tansiyon yüksekliği gibi yan etkiler görülebilmektedir. Genellikle yan etkiler geçicidir. Kimi zaman tansiyon yüksekliği ve baş ağrısı aylarca sürebilir ve bu durumda başka ilaca geçiş düşünülebilir.

Trisiklik antidepresanlar:

  • Amitriptitlin (laroxyl)

  • Klomipramin (anafranil) en sık kullanılan trisikliklerdir.

Trisiklikler günümüzde daha az kullanılmakla birlikte depresyon tedavisinde en etkili ilaçlardandır. Yüksek dozlarda ağız kuruluğu, baş dönmesi gibi yan etkiler yapabildikleri için tedavi konforunu bozabilirler. Genellikle SSRI ve SNRIlar ile yeterli etkinlik sağlanamazsa tercih edilirler.

Diğer sık kullanılan antidepresanları;

  • Vortioksetin

  • Bupropion (wellbutrin)

  • Mirtazapin (redepra, remeron, zestat..)

  • Trazadon (desyrel) olarak sayabiliriz.

Mirtazapin ve trazadon düşük dozlarda başka bir antidepresana eklemede sık kullanılırken, özellikle mirtazapin yüksek dozlarda depresyonda tek başına da kullanılabilir.

Antidepresanların kullanımında hastanın çekinceleri

Geçmişte daha sık kullanılan trsiklik antidepresanların yan etkileri şiddetli olabilirken, günümüzde sık tercih edilen SSRI ve SNRI grubu (seçici serotonin geri alım inhibitörleri) ilaçların yan etkileri görece hafif düzeydedir veya hiç görülmez.

Tabi ki her antidepresanın etkisi ve yan etkisi birbirinden farklı olabilmektedir.

Hekim ise ilacı hastalığın şiddetine, özelliklerine ve hastanın durumuna göre (kilo, yaş, ek hastalık, gebelik gibi) kar zarar hesabını gözeterek antidepresanın seçimini yapar. Bazı durumlarda hasta ve hekim tedavi konusunda anlaşırken bazen de hasta ilaç kullanmak istemeyebilir.

Hekimin önermesine rağmen hastanın ilaç kullanmak istememesindeki etkenler ise;

  • Hastanın antidepresanların bağımlılık yaptığını düşünmesi

  • Hastanın kilo alma endişesi

  • İlaçların olası sersemletici veya uyku getirici etkileridir

Antidepresanlar bağımlılık yapar mı?

Antidepresanların bağımlılık yapıcı etkisi yoktur. Bağımlılık yapıcı etkisi olan ilaçlar, ilaç alındıktan kısa bir süre sonra keyif verme, öfori gibi etkilere neden olur (benzodiazepinler gibi). Antidepresanlar ise hasta olmayan bir kişide bu etkiye neden olmaz. Depresyonu olan kişide ise antidepresanlar; kişinin duygudurum çökkünlüğünü haftalar içinde azaltır.

Peki hastalar bu fikri neden benimsemişler?

En sık sebebi; tedavi devam ederken bazı antidepresanların (paroksetin, venelefaksin gibi) bir gün dahi alınmadığında ortaya çıkan etkilerdir. Bu etkilere geri çekilme belirtileri denir. Geri çekilme belirtileri; ilacın vücuttaki metabolizma süresinin tamamlanması ile görülür.

Bu etkiler ilaçlar arası farklılıklar gösterebilmekle birlikte genellikle;

  • Huzursuzluk, Sinirlilik

  • Baş ağrısı, baş dönmesi veya yüzde karıncalanma hissi

  • Ellerde uyuşma, karıncalanma

  • Uykuya dalmada güçlük ve canlı rüyalar

  • Denge bozukluğudur.

Metabolizma ömrü her hastaya ve her antidepresana göre değişebilir. Örneğin; fluoksetinle sıklıkla böyle bir durum yaşanmazken, paroksetinin bir gün dahi alınmaması bu belirtilerin görülmesine neden olacaktır. Bu nedenle ilaçların düzenli kullanılması, kesileceği zaman ise doz azaltılarak hekim kontrolünde kesilmesi gerekmektedir.

Geri çekilme etkileri dışında bağımlılık yaptığına dair düşüncelerin ortaya çıkmasına neden olan diğer bir durum ise; ilaç tedavisinin belirlenen sürede düzgün olarak kullanılmasına rağmen ilaç kesildikten sonra depresif belirtilerin tekrarlamasıdır. Burada depresyonun yineleyebilen veya kronikleşebilen bir hastalık olduğu gözardı edilmektedir.

Hastaların bir kısmında (yaklaşık %30'unda) belirtiler düzeldikten sonraki altı aylık tedavi sonrası ilacın azaltılarak kesilmesiyle major depresyon tablosu bir daha görülmez.

İlk kez major depresyon tanısı almış birinde uygun tedaviye rağmen % 70 ihtimalle ikinci bir depresyon dönemi görülmektedir. Bu kimi zaman tedaviden birkaç ay sonra kimi zaman da yıllar sonra görülebilir. Her depresyon döneminin görülmesi ise bu durumun tekrarlama ve kronikleşme riskinin artması anlamına gelir.

Antidepresan kullanımını ve depresyonubaşka bir hastalık üzerinden örnekleyecek olursak;

Kırk beş yaşında diyabet teşhisi koyulan bir kişiye ilaç başlandığını düşünün. Bu kişinin açlık kan şekeri sınırın hemen üzerinde ve diyabete bağlı belirgin yan etkiler henüz gözlenmemiş olsun. Kişinin rejim uygulaması, egzersiz yapması ve düzenli ilaç kullanması ile kan şekeri normal düzeyde seyredip kişi hekim kontrolünde bazen ilacı bırakabilmektedir. Ancak hem genetik hem de çevresel etmenler dahilinde hasta daha ileri düzeyde bir tablodaysa ilacı ömür boyu kullanması gerekebilmektedir. Hatta ikili ilaç kullanması veya insülin dahi kullanması gerekebilir.

Depresyonda da buna benzer şekilde hafif tablolarla daha ağır seyreden tablolar arasında tedavide büyük farklılıklar bulunabilir.

Depresyonun da diyabet gibi çevresel ve genetik etmenler ile oluşan bir hastalık olduğunu, kimi zaman süreğen ilaç kullanımı gerektiğini unutmamak gerekir.

Antidepresanlar ve kilo alımı

Antidepresanların iştah açıcı etkileri görülebilmektedir. Bu; doğrudan değil yeme miktarının denetlenememesi sonucu kilo alımına neden olur. Hastanın iştah kontrolünü sağlaması genellikle kilo alımıyla baş etmesinde yeterli olur.

Hasta kilo alımının önüne geçemediğinde hekim ilaç değişimi veya doz azaltmayı düşünebilir. Ancak bazen hastada iştah artışı yapmayan ilaçlarla tedavide yeterli düzelme sağlanmazsa kar zarar hesabı gözeterek iştah artışı yan etkisi olabilen ilaçlar kullanılabilmektedir.

Paroksetin, mirtazapin gibi ilaçlarla daha sık iştah artışı görülürken; bupropion, fluoksetin gibi ilaçlarla iştahta azalma görülebilir.

Bazı hastalarda iştahta azalma ve kilo verme depresyonda önemli sorun oluşturur. Bu durumlarda ilaçların yan etkisi gibi görülen iştah artışı tedavide olumlu sonuç doğurur.

Uyku hali ve sersemlik hissi


Antidepresanların sersemlik etkisi yarattığına dair deneyimler ise genellikle tedavinin başlangıçtaki bir iki haftalık dönemi için geçerlidir. Kimi zaman da doz atlandığında geri çekilme belirtisi olarak da sersemlik görülebilir.

Antidepresanların çoğu uyku yapmaz ve sabah alınır. Essitalopram, sertralin gibi sık reçete edilen ilaçlar genellikle uyku yapmasa da bir kısım hasta gün içinde uyku hali tarifleyebilir. Bu hastalarda hekime danışılarak ilacın akşama çekilmesi yan etkilerin kaybolması için genellikle yeterli olur.

Az sayıda antidepresan uyku halini sıklıkla yapar (mirtazapin, trazadon). Bunların da uykuya dalamayan hastalarda akşam saatlerinde kullanılmasıyla tedaviye katkısı sağlanır.

Antidepresan ilaçlar depresyonda ne kadar süre kullanılmalı?

Antidepresanların depresyonda kullanım süresi değişkenlik gösterebilmektedir.

İlk kez major depresyon tedavisi gören bir kişide temel yaklaşımilaç ile belirtilerde tam düzelme görüldükten sonra en az altı ay daha tedaviye devam edilmesi gerekliliğidir.

İkinci kez depresyon dönemi geçirenlerde ise belirtilerin düzelmesinden sonra bir yıl daha tedavinin sürdürülmesi gerekebilir.

Tedavi kesilmesiyle sıklıkla major depresyonun tekrarladığı hastalarda ise sürekli antidepresan kullanımı gerekebilmektedir.

Tedavi süresi ile ilgili en sık yapılan hata ise; antidepresan tedaviyle belirtilerinde iyileşme olan hastaların bir kaç ay sonra hekim kontrollerine gelmeyip ilacı bırakmasıdır. Bu durumda sıklıkla bir kaç ay içinde belirtiler tekrarlayacaktır. Bu durum hem tedavinin uzamasına neden olurken hem de antidepresan tedavinin etkinliğini bozabilmektedir.

Sonuç olarak; antidepresan tedavileri hastalığın getirmiş olduğu etkilerin giderilmesinde etkili tedaviler olup, kullanımı hekim gözetiminde yapılmalıdır. Antidepresanların bazı yan etkileri olabilmekle birlikte SSRI ve SNRI grubu ilaçların yan etkileri genellikle tolere edilebilir. Antidepresanlar bağımlılık yapan ilaçlar olmamakla birlikte kronik nitelikte depresyonu olanların bu ilaçları süreğen olarak kullanması gerekebilir.

Uzm. Dr. Berkay Vahapoğlu

Ankara Psikiyatri Merkezi

Online Terapi ve Danışmanlık

Erdem Psikiyatri Merkezi, uzman psikiyatrist ve psikologları ile görüntülü online terapi hizmetine başlamıştır. Online Terapi ve Danışmanlık Hizmetleri ile Korona Virüs Tedbirleri Boyunca Yanınızdayız.
Türkiye'nin Seslendirmeli Psikiyatri Web Sitesi. Sesli Okunmasını istediğiniz metni seçerek ilgili makaleyi dinleyebilirsiniz.

Online Terapi Daha Fazla Bilgi

Evde Psikiyatrik Muayene

Erdem psikiyatri merkezi olarak pandemi süresince evde psikiyatrik muayene ve psikolojik destek hizmetimiz başlamıştıfunduszeue.infoi nedeni ile risk altında olan veya pandemi nedeni ile evden çıkmadan muayene olmak isteyenler için, evinde muayene yapılmasi, psikolojik destek sağlanması ve gerekirse tedavi düzenlenmesi amacı ile psikiyatri uzmanı tarafında bu hizmet gerçekleştirilmektedir.

Bize Ulaşın

TMS Tedavisi

İşlem TMU uygulama odasında uygulama yapma eğitimi almış hekim tarafından belirlenen randevu saatinde uygulanır. Her bir TMU seansında hastanın birime girişinden çıkışına kadar geçen süre yaklaşık 45 dakikadır. Genel olarak 20 seans yapılır ve seanslar hafta içi her gün yapılır. Duruma göre tedavi 10 seans uzatılabilir.

TMS Tedavisi Daha Fazla Bilgi
Ankara Psikiyatri

Erdem Ankara Psikiyatri Merkezi, Ankara 'da bilimsel gelişmelerin ışığında psikiyatrik tedavi ve psikoterapi hizmeti sağlamak için kurulmuştur.

Doç. Dr. Murat Erdem koordinasyonundaki psikiyatrist ve psikologlar, disiplinler arası işbirliği içerisinde belirledikleri tedavi programının danışanın ihtiyacına göre en etkin şekilde uygulanmasını sağlamaktadırlar. Tanı ve tedavi süreci gerekirse uzman Ankara psikolog ekibimiz tarafından uygulanan klinik ölçekler, kişilik testleri, zekâ testleri ve nöro-psikolojik testlerle desteklenmektedir.

Ankara Psikiyatri Kliniğimizde Şizofreni ve benzeri bozukluklar, Bipolar Bozukluk, Depresyon, Obsesif Kompulsif Bozukluk, Panik Bozukluk, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, Uyku Bozuklukları, Travma Sonrası Stres Bozukluğu, Yaygın Anksiyete Bozukluğu, Sosyal Fobi rahatsızlıkları tedavi edilmektedir.

İlave olarak, Özgül Fobiler (kedi, köpek, asansör, yükseklik korkusu vb.), Cinsel İşlev Bozuklukları, Yeme Bozuklukları, Dürtü Kontrol Bozuklukları, Kişilik Bozuklukları gibi özgün psikiyatrik bozuklukların psikiyatrik tedavi ve psikoterapilerinin yapılmasının yansıra, Aile ve Çift Terapisi, Ebeveyn danışmanlığı, Boşanma danışmanlığı hizmetlerini de veriyoruz.

Ankara Psikiyatri Kliniği

Ankara Psikiyatrist Kliniğinde danışanların sorunlarının çözümünde, alanında yetkin psikoterapistler tarafından kişiye özgü olarak; Bilişsel davranışçı terapi, Şema terapi, Kabul ve Kararlılık terapisi, EMDR, Hipnoz, Analitik Çocuk terapisi, Cinsel terapiler gibi birçok terapi yöntemi uygulanmaktadır.

Ayrıca Ankara Psikiyatri merkezimizde tüm Dil ve Konuşma Bozukluklarına yönelik terapi yapılmaktadır. Merkezimizde yetişkinler ve çocuklar için Moxo dikkat testi, WAIS-R yetişkinler için zekâ testi, MMPI Çok yönlü kişilik envanteri, WISC-R ve WISC-4 Çocuklar için zekâ testi, Özgül öğrenme güçlüğü testi, ayrıntılı nöropsikolojik testler ve diğer testler yapılabilmektedir. Psikolojik testler için tıklayınız.

Ankara Psikiyatri Merkezi olanErdem Psikiyatri olarak danışan mahremiyetine önem vermekteyiz. Danışanlarımızın da psikolog ve psikiyatristlerine güvenebileceğini ve mahremiyetlerinin korunacağını bilmelerini isteriz.

BECK ANKSİYETE ÖLÇEĞİ TESTİ

Beck anksiyete ölçeği, son bir haftadaki ruhsal durumunuz hakkındaki sorulardan oluşur ve mevcut anksiyete (kaygı, endişe) belirtileriniz açısından tahmini bir değerlendirme yapar.

infografik yapıda insan kafatasının görselinde beck anksiyete testi erdem psikiyatri kliniğinde.

*Yetişkinler İçin Online Psikiyatrik Testler

OBSESİF KOMPULSİF BELİRTİ ÖLÇEĞİ TESTİ

Maudsley Obsesif Kompulsif Belirti Ölçeği, Obsesif Kompulsif Bozukluk (Takıntı-Zorlantı Bozukluğu) belirtilerini taramak amacıyla kullanılan bir testtir.

Ankara psikiyatri kliniğinde infografik görseldeki siyah beyaz defterle Obsesif Kompülsif OKB (Takıntı - Zorlantı) Bozukluğu testi yapmak.

*Yetişkinler İçin Online Psikiyatrik Testler

SOSYAL FOBİ BELİRTİLERİ ÖLÇEĞİ TESTİ

Liebowitz Sosyal Anksiyete Ölçeği, bireylerin sosyal etkileşim durumlarında yaşadıkları kaygının ve kaygıya ikincil gelişen kaçınma davranışlarının düzeyini belirlemek amacıyla uygulanmaktadır.

Ankara psikiyatri kliniğinde infografik görseldeki siyah beyaz insana sosyal fobi belirti testi ve sosyal anksiyete ölçeği yapma.

*Yetişkinler İçin Online Psikiyatrik Testler

YETİŞKİNLER İÇİN DİKKAT DAĞINIKLIĞI ÖLÇEĞİ TESTİ

Erişkin Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Kendi Bildirim Ölçeği, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu belirtilerini taramak amacıyla geliştirilmiş bir testtir.

Erdem Psikiyatri Ankara Psikiyatri Kliniğinde infografik görselde kulaklıkla dikkat dağınıklığı testi yapılan kişi görseli.

*Yetişkinler İçin Online Psikiyatrik Testler

BECK DEPRESYON ÖLÇEĞİ TESTİ

Beck depresyon ölçeği, son bir haftadaki ruhsal durumunuz hakkındaki sorulardan oluşur ve mevcut depresyon belirtileriniz açısından tahmini bir değerlendirme yapar.

Ankara psikiyatri kliniğinde siyah renkte infografik görselde beyaz renk olarak belirtilen beyin için beck depresyon ölçeği testi.

*Yetişkinler İçin Online Psikiyatrik Testler

bg-image

Psikolog kime denir?

Lisans eğitimlerini üniversitelerin edebiyat fakültelerinde bulunan psikoloji bölümünde tamamladıktan sonra, tercihen yüksek lisans yaparak psikolojinin alt alanlarında uzmanlaşabilen, zihinsel desteğe ihtiyaç duyduğumuz zaman başvurmamız gereken kişilere Psikolog denir.

Antidepresan İlaçlar Bağımlılık Yapar Mı?

Her ne kadar isimleri antidepresan olarak yerleşmiş ise de bu ilaç grubu depresyon, anksiyete bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk, uyku bozuklukları gibi birçok rahatsızlığın tedavisinde kullanılmaktadır. Bu ilaçlar bağımlılık riski taşımayan kaygı giderici ilaçlardır.

Psikiyatri Klinikleri Ücretleri

Psikiyatrist ve Psikolog seans ücretleri tedavi veya terapi saati esas alınarak hesaplanır. Eğer bir takım psikolojik testler yapılacak ise bu psikiyatrist ücretleri ayrıca hesaplanır.

Psikiyatri Nedir?

Psikiyatri bir tıp bilim branşıdır. Temel ilgi alanı akıl ve ruh hastalıklarıdır. Bu rahatsızlıklar duygu, düşünce ve davranış alanlarında sorunlarla kendini belli eder. Psikiyatri bu sorunların tanı ve tedavisi ile uğraşır.

Ankara Psikiyatrist ve Psikolog ekibimiz ile hizmet veriyoruz.

Antidepresanlar beyinde nasıl çalışıyor, ne şekilde etkiler yaratıyor?

Beyindeki belli anatomik bölgelerdeki  sinir hücreleri arasında bilgi akışı ve haberleşmede postacılık vazifesi yapan nörotransmitter sistemleri (glutamaterjik, GABA, asetil-kolin, dopamin, nöradrenalin, serotonin vs) görev yapar.  Beynin her yerinde nörotransmitterler farklı yoğunlukta bulunurlar.  Herhangi bir uyarı sinir hücresine geldiğinde, bazı değişikliklere neden olur. Bu değişikliğin bir sonraki sinir hücresine iletilmesinde  nörotransmitterler görev alırlar. Nöronlar arası bölge (sinaptik aralık) iki sinir hücresinin ortak haberleşme alanıdır. Uyarı geldiğinde sinir hücresinde nörotransmitter sentezi için protein sentezi başlatılır . Sentezlenen nörotransmitter önce hücrede  depolanır, uygun uyarı geldiğinde sinaptik aralığa salınır ve komşu bölgede bir sonraki sinirin onu tanıyan algaçlarına bağlanır. Nörotranmitterin sinir hücresindeki algaç ile tanınmasının ardından ikinci hücre de uyarılmış olur ve aynı süreç ikinci hücre için başlar. Organizmanın işleyişi hemen daima tasarrufa yönelik olduğundan algaçla işi biten nörotransmitter  yeniden kullanılmak üzere salındığı sinir hücresinden özel bir pompa ile geri alınır.

Serotonin ve noradrenalin, depresyon belirtileriyle ilişkisi bulunmuş bir nörotransmitterlerdir. Beyinle birlikte vücuttaki birçok organda da bulunabilirler. Serotonin, uyku regülasyonu, normal davranış kalıbının sürdürülmesi, sıcaklık ve kan basıncının düzenlenmesi, beslenme davranışının düzenlenmesi, hormonal düzenleme, ağrı duyusunun iletimi, Obsesif Kompulsif Bozukluk, Panik Bozukluk ve migren patogenezinde rol oynamaktadır. Noradrenalin ise ilgi azalması, konsantrasyon eksikliği, unutkanlık, deprese duygudurum, psikomotor retardasyon, yorgunluk ve halsizlik semptomları ile ilişkili bulunmuştur.

 

Bu iki nörotransmitterin düzeylerinin beyinde eşik değerin altına düşmesi nedeniyle kişide depresyon geliştiği düşünülmektedir. Vücuttaki serotonin miktarını arttırmanın yollarından birisi, şeker ve karbonhidrat açısından zengin yiyecekler yemektir. Bu şekilde beyin kimyamızı değiştirme çabamız ne yazık ki kısa ömürlü olacaktır. Antidepresan ilaçlar pompa ile geri alınım gibi aşaması üzerine etki ederek bu nörotransmitterlerin düzeylerini kalıcı olarak düzenlerler. Depresyonun mekanizmasında dopamin ve melatonin gibi diğer nörotransmitterlerin de etkili olduğu düşünülmektedir. Bunların düzeylerini düzenleyen yeni tip antidepresanlar da bir süredir tedavide kullanılmaktadır.

 
Antidepresan etkinin hissedilmesi ne kadar sürer?

Antidepresan etkinin ortaya çıkabilmesi  haftalık kullanım süresi gerektirir. Antidepresan etkisi sanki gripten kurtulma gibidir; gün be gün olan değişikliği anlatmak zordur fakat giderek normale dönülür. İlacın etkisi tam olarak ortaya çıkana kadar, depresyona bağlı var olan şikayetlerin, tedavinin ilk birkaç haftası boyunca devam etmesi mümkündür. Antidepresan ilaçların enerjiyi arttıran ve yorgunluğu azaltan etkileri, depresif  içerikli düşünceler ve moral üzerine pozitif etkilerinden daha erken gözlenir.  İlk önce uykuda veya iştahta bir düzelme hissedebilirsiniz. Bunun arkasından enerjide yavaş bir artış ve ilgi duyduğunuz şeylerin artması gelir. Bu etkiler yavaş ve parça parça olabilir. Üzüntü, umutsuzluk, suçluluk ve intihar düşüncelerinin  yok olması gibi ruh halindeki iyileşme daha sonra ortaya çıkar. Ancak yan etkiler tedavinin ilk başından itibaren ortaya çıkar. Bunlar genellikle hafiftir ve ilk 2 hafta içinde ortadan kaybolur fakat tolere edilemez bir haldeyse tedaviyi sürdüren uzman doktorla görüşmenizde yarar vardır.

 
Antidepresanlar ne kadar süreyle kullanılmalıdır?

Depresyon ve depresyon dışı diğer kullanım alanları uzun süreli tedavi gerektirmektedir. Tedavinin etkin olabilmesi için etkin dozda yaklaşık altı ay-bir yıllık kullanım gereklidir. Depresyonun tedavisini grip ya da boğaz enfeksiyonu gibi ilaç kullanım süresi ile şikayetlerin geçmesi eş zamanda gerçekleşen diğer hastalıklarla karıştırmamak gerekir. Kişi kendini iyileşmiş hissetse bile tedaviye belirlenen sürede devam etmelidir. Vaktinden önce ilacın kesilmesi yinelemelere neden olmaktadır. Sık tekrarlayan depresyonlarda bir yıldan daha uzun sürelerde de tedaviye devam edilebilir.

 

Antidepresanların kısa ya da uzun süreli kullanımda vücuda zararları var mı?

Yan etkileri ise son derece azdır ve tehlikeli değildir. Kolaylıkla önlenebilecek ya da geçici olabilecek yan etkiler yüzünden hastalar ve aileler ilaca tepkili olup bazen ilacı bırakabilirler. Halbuki bu yan etkiler  genellikle hafiftir ve ilk 2 hafta içinde ortadan kaybolur fakat tolere edilemez bir haldeyse tedaviyi sürdüren uzman doktorla görüşmenizde fayda vardır.

Antidepresanları çok uzun süreli kullanan insanlar bulunmaktadır. Yapılan çalışmalarda uzun süreli kullanımın herhangi bir kalıcı zararı gösterilmemiştir.

Antidepresan etkinlik açısından ilaçlar arasında belirgin bir farklılık olmasa da bireysel farklar nedeniyle bir hasta bir ilaca diğerinden daha fazla yanıt verebilir ya da bir ilaçla daha çok istenmeyen etki yaşayabilir. Bu nedenle antidepresanların hekim tarafından reçete edilerek kullanılması, kullanım sırasında doktor takibinde olunması ve ilaç sonlandırılırken de yine doktora danışılması gerekmektedir. Antidepresan ilaçlara bağlı sıkıntıların birçoğu kullanım hatalarına bağlıdır.

Antidepresanlar bağımlılık yapar mı? İlaç kesilme reaksiyonu nedir?

Toplumdaki yaygın inancın aksine depresyon tedavisi için kullanılan ilaçlar kesinlikle bağımlık yapmazlar ve uyuşturucu değildirler.  İstenildiğinde doktor önerisi ve kontrolü altında ilaçlar rahatlıkla kesilebilirler. Doktor kontrolünde ilaç kesilirken aşamalı doz azaltımı ve bazen  kısa süreli başka bir ilacın kullanımı hastanın durumu ve kullanılan ilacın tipine göre önerilebilir.  Ancak bazen hastalar planlanan tedavi süresinin sonunda doktoruna danışmadan ilacı kesmektedirler. Bu durumda ilaç kesilme reaksiyonu dediğimiz tablo yaşanır. Bu tablo bulantı , kusma, baş dönmesi, ishal, uyku bozukluğu, çok canlı düşler ve baş ağrıları gibi belirtilerden oluşur, kullanılan ilacın tipine ve kişinin metabolizmasına bağlı olarak daha hafif ya da ağır yaşanabilir. 

Bu belirtilerin bazıları bağımlı kişiler madde bulamadıklarında yaşadıklarına benzediğinden, kontrolsüz ilaç kesen hasta da ilaca bağımlı mı oldum korkusu yaşanabilir. Ancak bağımlılıkta yaşanan tablo ile ilaç kesilme reaksiyonunda yaşanan tablo her ne kadar benzer olsa da farklı mekanizmalar üzerinden oluşmaktadır ve fizyolojik olarak birbiriyle ilişkili değildir. Ayrıca bağımlılık yapan maddeler de sadece yoksunluk görülmez. Bir maddenin bağımlılık potansiyeli olup olmadığında en belirleyici özellik  maddenin etkisine bir süre sonra yanıtsızlık gelişmesi ve aynı etki için madde miktarının arttırılmasıdır. Halbuki antidepresan tedavi etkin düzeyde dozu arttırılmadan aylarca sürdürülür ve  etkinliği kaybolmaz.

Antidepresanlar intihara neden olur mu?

Prospektusta  “Benzer etki mekanizmasına sahip diğer antidepresanlarla olduğu gibi, tedavisi ile birlikte veya tedavi kesildikten kısa bir süre sonrasında intihar düşüncesi ve intihar etmeye yönelik davranışlar bildirilmiştir. Antidepresan etki tam olarak ortaya çıkıncaya kadar, depresyon belirtilerinin, tedavinin ilk birkaç haftası boyunca devam etmesi mümkündür. Depresyon belirtileri; kendinize zarar verme veya intihar girişiminde bulunmayı içerebilir. ” uyarı ibaresi yer alır.

Antidepresan ilaçlar etkilerini hemen göstermediklerinden, var olan şikayetler bir süre ilaç kullanılmasına rağmen devam eder. Antidepresan etkinin ortaya çıkabilmesi haftalık kullanım süresi gerektirir. Eğer şikayetlerin arasında intihar fikri varsa, bu fikir de ilaç kullanımı sırasında ilaç etkisini gösterene kadar devam eder. Antidepresan ilaçların enerjiyi arttıran ve yorgunluğu azaltan etkileri, düşünceler ve moral üzerine pozitif etkilerinden daha erken gözlenir. Dolayısıyla daha önceden  kendine zarar verme düşünceleri olan hastalarda, depresyonun belirtileri olan karar verememe, bir işe başlayamama, halsizlik, enerji azlığı nedeniyle hayata geçirilemeyen intihar fikirlerinin uygulanması için güç bulunacağından, ilaç kullanımının ilk zamanları daha fazla riskli olabilir. Bu dönemde intihar fikri olan hastaların mümkünse yatırılarak değilse ayaktan doktorları tarafından sık takip edilmeleri gerekir.

Çocuklarda ve ergenlerde antidepresan kullanımında ayrıca dikkatli olunması gerekir. Aynı kara kutu uyarısı özellikle çocuk ve ergenler için de konulmuştur. Yaşları gereği erişkinlerden daha dürtüsel olan çocuk ve ergenler, antidepresanların başlandığı ilk haftalarda çocukların engellenme eşiğini düşürebilir ve dürtüselliklerini kısa süreli arttırabilir. Bu dönemde mutlaka bir psikiyatristin yakın gözleminde ilaç kullanılmalıdır. Erişkinlerde olduğu gibi bir süre sonra antidepresan etkinin görülmesi ile bu risk ortadan kalkar.

Depresyonda intihar riski hakkında okumak için

Antidepresanlar ile birlikte tüketmemem gereken besinler nelerdir?

MAOI'leri dışındaki diğer antidepresanlar ile gıdaların etkileşimi yoktur. Yemekten önce veya sonra alınmaları emilimlerini etkilemez, etkinliklerini değiştirmez. Ancak midesi hassas olan, sık reflü ve gastrit şikayeti olanların tok iken antidepresanlarını almaları ve psikiyatristlerinin uygun gördüğü bir mide koruyucuyu bir süre kullanmaları uygun olabilir. Psikiyatriste danışmadan mide koruyucu bile kullanılmamalıdır. Bazı mide ilaçları depresyonu tetikleyebilir. Antidepresan kullanırken mutlaka doktorunuza danışınız.

Monamin oksidaz inhibitörleri (MAOI’ler) ile birlikte tüketmemesi gereken gıdalar:

  • Peynir (Küflü peynir, Krem peynir, Çedar peyniri, Rokfor peyniri, Beyaz peynir, Küflü İtalyan peyniri (gorgonzola), Mozarella, Muenster peyniri, Parmesan, İsveç peyniri, İşlenmiş peynirler)

  • Salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri

  • Fermente soya fasülyesi ürünleri

  • Bayatlamış ya da konserve edilmiş gıdalar

  • Bazı baklagiller (fava, bakla, nohut, kuru fasülye, barbunya)

​​

​​

 

Antidepresan ilaçlar hangi hastalıklarda kullanılır?

  • Anksiyete (Kaygı) Bozuklukları

  • Obsesif Kompulsif Bozukluk

  • Travma sonrası stres bozukluğu

​​

  • Ve diğer psikiyatrik hastalıklar

 

Dahili hastalıklarda (Diyabet, hipertansiyon, kanser vb) depresyonun etkileri hakkında okumak için

Seçiçi Serotonin Gerialım İnhibitörleri (SSRI) beyinde nasıl etki gösterir?

SSRI grubu antidepresanlar beyindeki serotonin düzeylerini reseptör düzeyinde arttırırlar. Genellikle depresyonda ilk tercih antidepresan grubudur.

SSRI’lar:

 

Kimler SSRI grubu antidepresanları kullanmamalıdır? Kimler dikkatli kullanmalıdır?
  • SSRI’lara allerjisi olanlar (Bunu için kanda bakılan tipik bir allerji testi yoktur. Çoğunlukla bir kere kullanım sonucu ortaya çıkar. Allerji hakkında fikir vermese de yan etkiler konusunda uyarıcı olabilen geetik testler mevcuttur)

 

  • Hali hazırda MAOI grubu antidepresan alanlar (MAOI grubu antidepresan kullananlar en az 5 hafta geçmeden SSRI’lara başlamamalıdır.)

 

  • Yaşlı bireyler antidepresanları kulanırken genç erişkinlere göre daha düşük dozlarda kullanmalıdır. Daha yüksek dozlara psikiyatristi hasta özelinde karar verir.

 

  • Çocuk ve ergenlerde antidepresan kullanımında ayrıca dikkatli olunması gerekir. Aynı kara kutu uyarısı özellikle çocuk ve ergenler için de konulmuştur. Antidepresan etkinin ortaya çıkabilmesi haftalık kullanım süresi gerektirir. Eğer şikayetlerin arasında intihar fikri varsa, bu fikir de ilaç kullanımı sırasında ilaç etkisini gösterene kadar devam eder. Antidepresan ilaçların enerjiyi arttıran ve yorgunluğu azaltan etkileri, düşünceler ve moral üzerine pozitif etkilerinden daha erken gözlenir. Yaşları gereği erişkinlerden daha dürtüsel olan çocuk ve ergenler, antidepresanların başlandığı ilk haftalarda çocukların engellenme eşiğini düşürebilir ve dürtüselliklerini kısa süreli arttırabilir. Bu dönemde mutlaka bir psikiyatristin yakın gözleminde ilaç kullanılmalıdır. Erişkinlerde olduğu gibi bir süre sonra antidepresan etkinin görülmesi ile bu risk ortadan kalkar.

 

SSRI grubu antidepresanlar ile etkileşen ilaçlar hangileridir?

(Antidepresan başlanmadan önce doktorunuza kullandığınız tüm ilaçları, vitaminleri ve bitkisel ya da spor için olan besin desteklerini söyleyin. Doktorunuz ile görüşmede kesinlikle herhangi bir reçeteli ilaç veya bitkisel destek kullanmayın. Doktorunuz diğer kullandığınız ilacınızı ilgili doktora danışarak mümkünse kesmenizi isteyebilir veya mevcut antidepresanınızın dozunu ayarlayabilir (azaltabilir veya arttırabilir) veya kullanmanız şart ise mevcut antidepresanınızı kesip başka bir antidepresana geçebilir. Aşağıda etkileşen ilaçlar tam bir liste değildir, sadece örnekler verilmiştir. Aşağıdaki listede yazmasa da ilaçlarınızı doktorunuza danışın.)

  • 5-HT1 agonisti migren ilaçları (Sumatriptan, Zolmitriptan) (nadir de olsa halsizlik ve koordinasyon bozukluğu yapabilirler)

  • SSRI grubu antidepresanların kan düzeylerini arttırdığı ilaçlar:

  • Warfarin (Coumadin) ve digoksin

  • Antiaritmikler (Propafenon, Flekainid)

  • Beta-blokörler (Proponolol, Metoprolol)

  • Trisiklik antidepresanlar

  • Benzodiazepinler (Alprozolam, Diazepam, Midazolam)

  • Epilepsi ilacı (Karbamazepin, Fenitoin)

  • Antipsikotik (Klozapin, Haloperidol, Pimozid)

  • Antibiyotik (Siklosporin)

  • Alkol ve diğer merkezi sinir sistemi baskılıyıcılar

  • MAOI grubu antidepresanlar

  • St. John's wort (sarı kantoron)

  • Dekonjestantlar (psödoefedrin)

  • Obezite ilacı (Sibutramin)

  • Uyku ilaçları (Zolpidem)

 

SSRI’ların yan etkileri nelerdir?

(Tam liste değildir, genel ve sık görülen yan etkiler gruplanmıştır. Her ilacın özelinde değişebilir)

  • Düşük kan sodyum düzeyleri

  • Düşük kan şekeri düzeyi

  • Sersemlik (İş makinalarını veya motorlu taşıt araçlarını kullanmanız konusunda hekiminize danışınız.)

  • Cinsel işlev bozuklukları (uzamış boşalma süresi, sertleşme güçlüğü, cinsel isteksizlik ve orgazm olamama

  • Manik atak (Bipolar bozukluğu olan kişilerde bir duygudurum düzenleyicisi ile kombine edilerek kullanılmazlar ise)

  • Karaciğer ve böbrek fonksiyonlarında bozulma

Bazı yan etkilerin ilacın kullanımından birkaç hafta sonra hafiflemesi beklenir. Hangi yan etkilerde bekleneceği hangilerinde ilacın kesilmesi gerektiği ile psikiyatristinizle mutlaka konuşunuz.

Trisiklik Antidepresanların yan etkilerini okumak için

 

 

Trisiklik Antidepresanlar (TCA) beyinde nasıl etki gösterir?

TCA’lar beyindeki norepinefrin ve serotonin düzeylerini reseptör düzeyinde arttırırlar. Amoksapin bu iki nörotransmittere ek olarak dopamin düzeylerini de arttırır. TCA’lar genellikle ağır vakalarda veya SSRI’lara yanıt alınmaması durumunda reçetelenirler.

 

TCA’lar:

 

 

TCA’ları kimler kullanmamalıdır? Kimler dikkatli kullanmalıdır?
  • SSRI’lara allerjisi olanlar (Bunu için kanda bakılan tipik bir allerji testi yoktur. Çoğunlukla bir kere kullanım sonucu ortaya çıkar. Allerji hakkında fikir vermese de yan etkiler konusunda uyarıcı olabilen geetik testler mevcuttur)

  • Yeni kalp krizi geçirmiş olanlar

  • Glokom (göz tansiyonu) olanlar

  • İdrar yapmakta güçlüğü olanlar

  • Hali hazırda MAOI grubu antidepresan alanlar (MAOI grubu antidepresan kullananlar en az 5 hafta geçmeden SSRI’lara başlamamalıdır.)

  • Sisaprid (bir mide ilacı) kullananlar

​​

  • Yaşlı bireyler antidepresanları kulanırken genç erişkinlere göre daha düşük dozlarda kullanmalıdır. Yaşlı bireyler TCA’ların yatıştırıcı etkilerine daha duyarlıdırlar ve aniden ayağa kalkıldığında bayılamalar görülebilir. Dolayısıyla artmış düşme ve yaralanma riski açısından dikkatli olunmalıdır. Daha yüksek dozlara psikiyatristi hasta özelinde karar verir.

 

TCA’lar ile etkileşen ilaçlar hangileridir?

(Antidepresan başlanmadan önce doktorunuza kullandığınız tüm ilaçları, vitaminleri ve bitkisel ya da spor için olan besin desteklerini söyleyin. Doktorunuz ile görüşmede kesinlikle herhangi bir reçeteli ilaç veya bitkisel destek kullanmayın. Aşağıda etkileşen ilaçlar tam bir liste değildir, sadece örnekler verilmiştir. Aşağıdaki listede yazmasa da ilaçlarınızı doktorunuza danışın.)

  • MAOI’leri (Psikiyatrist kontrolünde MAOI ilaçlar TCA’lar ile kombine kullanılabilir ancak TCA dozları yavaşça arttırılmalıdır. Hasta mutlaka MAOI’leri için düzenlenen diyete sıkı sıkıya uymalıdır)

  • Pseudoefedrin içeren Sudafed gibi grip ilaçları

  • Alkol ve diğer merkezi sinir sistemi baskılıyıcılar

  • Antihistaminerjik allerji ilaçları

  • Ketakonazol veya Flukonazol gibi mantar ilaçları

  • SSRI’lar ve efexor (Serotonerjik sendrom için dikkatli olunmalıdır. Serotonerjik sendromda tansiyon yüksekliği, ateş, titreme ve sersemlik/kafa karışıklığı görülür. Ancak psikiyatrist kontrolünde TCA’lar SSRI’lar ile kombine kullanılabilir)

  • Tramadol (Contramal, ağrı kesici ile birlikte kullanımında epilepsi nöbeti riski artar)

  • Sisaprid (mide ilacı), kidin (ritm bozukluğu ilacı), antihistaminerjik allerji ilaçları, eritromisin (antibiyotik) ritm bozukluğu yapabilir

  • Valproik asid (Epilepsi ilacı)

  • Klonidin (tansiyon düşürücü

  • Karbamazepin (antiepileptik) 

 

 

TCA’ların yan etkileri nelerdir?

(tam liste değildir, genel ve sık görülen yan etkiler gruplanmıştır. Her ilacın özelinde değişebilir)

  • Kafa karışıklığı, ajitasyon veya görsel varsanı (varlığında hemen doktorunuzu arayınız)

  • Ciddi ishal, ateş, terleme, kas sertliği veya titreme (varlığında nöroleptik malign sendrom olabilir, hemen doktorunuzu arayınız)

  • Işığa duyarlılık (güneş yanığı riski artmıştır, güneşten korunmak için güneş koruyucu kullanın ve uygun şekilde giyinin)

  • İdrar yapmada güçlük

  • Sersemlik (İş makinalarını veya motorlu taşıt araçlarını kullanmanız konusunda hekiminize danışınız)

  • Cinsel işlev bozuklukları (uzamış boşalma süresi, sertleşme güçlüğü, cinsel isteksizlik ve orgazm olamama

  • Manik atak (Bipolar bozukluğu olan kişilerde bir duygudurum düzenleyicisi ile kombine edilerek kullanılmazlar ise)

  • Çarpıntı ve hızlı kalp atımı veya bayılma (varlığında hemen doktorunuzu arayınız)

  • Oturur veya yatar pozisyondan ayağa kalkıldığında baş dönmesi (yavaşça kalkınız)

  • Epilepsi nöbetleri (TCA’lar nöbet eşiğini düşürürler, nöbet ihtimali olan veya önceden nöbet geçirme öyküsü olan bireylerde dikkatle kullanılmalıdır)

​​

Hangi yan etkilerde bekleneceği hangilerinde ilacın kesilmesi gerektiği ile psikiyatristinizle mutlaka konuşunuz.

 

 

Atipik Antidepresanlar hangileridir?

Herbir ilacın beyinde etki gösterdiği nörotransmitter farklı ve özgündür. Atipik Antidepresanlar SSRI’lar veya TCA’lar işe yaramadığında veya psikiyatristiniz tanınız için endikasyon gördüğünde yazılırlar

 

.Atipik Antidepresanlar:

​​

​​

Atipik antidepresanlar ile ilgili diğer merak ettikleriniz çok yakında burada

Bağımlılık yapar mı?

İlaç kesilme reaksiyonu nedir?

İntihara neden olurlar mı?

Antidepresan kullanırken tüketilememsi gereken besinler nelerdir?

Antidepresanların kullanıldığı diğer hastalıklar

Kimlar TCA'ları dikkatli kullanmalı?

TCA'lar ile etkileşen ilaçlar

TCA'ların yan etkileri nelerdir?

Atipik antidepresanlar hangileridir?

Antidepresanlar zararlı mıdır?

Antidepresanlar ne kadar sürede etkili olur?

Ne kadar süreyle kullanılmalıdır?

Randevu Talebi

Depresyon ile ilgili diğer merak edebileceğiniz konular
​​​​

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası