hücre hocalara geldik / Bitkisel Dokular konu anlatımı video sınıf biyoloji

Hücre Hocalara Geldik

hücre hocalara geldik

Mucize doktor! Yıllardır tedavi g&#;rd&#;ğ&#; hastaneden tıp &#;ğrencisi olarak ayrıldı

yılında kan hastalığı teşhisi ile Eskişehir’den İstanbul'a tedavi olmaya gelen 24 yaşındaki Mustafa Yaşar, 17 yaşındayken yakalandığı aplastik anemi ile uzun süre mücadele etti. Gerekli tedavilerin ardından hastalığı atlatan Yaşar’a bir süre sonra da akut lösemi teşhisi konuldu. Lösemi tedavisi için önce kemoterapi, ardından yüzde uyumlu olmasa da abisinden kemik iliği nakli yapılan Yaşar, şu an olabildiğince sağlıklı olduğunu belirterek, “17 yaşında hastaneye yattım ve ilk sakal tıraşımı hastanede oldum. Hedeflerimden hiçbir zaman vazgeçmedim, pişman da değilim. Tüm hastalara bir şeylerin istenildiğinde ya da inanıldığında başarılabileceğini söylemek, umut olmak istiyorum” ifadelerini kullandı. 

 “MUSTAFA’NIN AZMİNİ, HEYECANINI EKİP OLARAK ÇOK SEVDİK”

17 yaşından beri Yaşar ile ortak mücadele veren Emsey Hospital Hematoloji uzmanı Prof. Dr. Serdar Bedii Omay, onun geçirdiği süreçler ile ilgili şöyle konuştu:

“Mustafa 17 yaşında son derece yakışıklı, masum, saf, tatlı bakışları olan ve iyileşmek isteyen genç bir ergen olarak buraya geldi. Mustafa’nın hastalığı bir tarafa, onun karakterini, azmini, heyecanını ekip olarak çok sevdik. Aplastik anemi dediğimiz hastalığın teşhisini koyduk. Kemik iliği kan hücrelerini yapamaz durumdaydı, önümüzde ağır bir tablo vardı. Hızlı bir şekilde bağışıklık tedavisi ve kemoterapi gurubundan apilastik anemide standart olarak kullanılan tedavilere başladık. Tüm bunlarla eş zamanda ilik bağışı yapabilmek için verici aramaya başladık. Bulabildiğimiz vericilerden en uygun olanı Mustafa’ya yüzde uyumlu olan abisiydi. İlk bankasında da uygun verici yoktu. Kemo imminoterapi dediğimiz tedavilerle Mustafa’yı bir noktaya kadar getirebildik. Fakat bir süre sonra kemik iliği hastalıklarında zaman zaman oluşan hastalıklı bir lösemi klonun kendisini göstermesi ile akut lösemi tablosuyla karşı karşıya kaldık. Bu sefer karşılaştığımız tablo çok ciddi ve hayati tehlike yaratan bir tabloydu. Önce yoğun bir kemoterapi ile lösemi hücre kitlesini ortadan kaldırmaya çalıştık. Bunda başarılı olduk ve yüzde uyumlu olmamasına rağmen vericiden ilik naklini yapmayı başardık. Ufak tefek sorunlar olsa da Mustafa’nın yüksek feraseti ve kendisini sağlıklı tutmak için gösterdiği azmi, bizim de gayretimiz ile birleştiğinde geldiğimiz noktadan son mutluyuz.”

Mucize doktor Yıllardır tedavi gördüğü hastaneden tıp öğrencisi olarak ayrıldı

“HASTA POZİSYONUNDAN GELDİ, ŞİMDİ HEKİM OLMA POZİSYONUNA DOĞRU İLERLİYOR”

Prof. Dr. Serdar Bedii Omay, Yaşar’ın tıp fakültesini kazanması ile ilgili ise  “İnşallah benden çok daha iyi bir hekim olur, Mustafa’dan çok umutluyum. Mutfaktan yani hasta pozisyonundan geldi, şimdi hekim olma pozisyonuna doğru ilerliyor. Bunun her bir anında büyük bir haz yaşıyorum. Onu her gördüğümde hem dua ediyor hem destek oluyorum hem de hayalini onunla paylaşıyorum. Mustafa’yı inşallah karşımda bir tıp hocası olarak da göreceğim, bundan daha mutlu olacağım bir şey olamaz” dedi.

“TAM OLARAK İYİLEŞTİĞİMİ VE KENDİMİ ÇOK İYİ HİSSETTİĞİMİ SÖYLEYEBİLİRİM”

Şimdi Tıp Fakültesi 3’üncü sınıf öğrencisi olan Mustafa Yaşar, “ yılında Eskişehir’de bana apilastik anemi teşhisi konuldu. Hocamın ifade ettiği gibi burada bir yıl süren yoğun bir tedaviye girdim. Aldığım tedavilere yanıt aldıktan sonra üniversite sınavına hazırlık sürecim başladı. Bu süre içinde hastalığım tam olarak iyileşmediği için yaklaşık 3 yıl boyunca zorlu bir süreç geçirdim. Üniversite sınavına 3 kez girdim, en sonunda Tıp fakültesine başlayabildim. Pandemi sürecinde koronavirüs oldum ve onun da tedavisini gördüm.  Ardından geçen yılbaşına doğru şikâyetlerim tekrarlamaya başladı. Yapılan biyopsiler sonucunda hocalarım tekrar hastaneye yatışıma karar verdi. Bu defa apilastik anemi değil de Akut miyeloid lösemi (AML) tanısı koyuldu. Yine kemoterapi süreçlerim başladı. Bu sürecin sonunda başarıya ulaştık lakin bu defa da kemik iliği nakli gerekiyordu. İlik naklini de gerçekleştirdik. Şu an bu hastalık grubu içinde tam olarak iyileştiğimi ve kendimi çok iyi hissettiğimi söyleyebilirim” şeklinde konuştu. 

“BAŞKA BİR MESLEK GRUBUNU TERCİH ETMEYİ HİÇ İSTEMEDİM”

Küçükken de hekimlik mesleğini istediğini belirten Yaşar, büyüdükçe farklı meslek gruplarına merakının arttığını söyledi. Hasta olduktan sonra, sağlık alanının içine girdikçe tüm odağını tıp fakültesine kaydırdığını vurgulayan Yaşar, konuyla ilgili şöyle konuştu:

“Yaşadığım durumlar neticesinde birilerinin hayatına dokunulabildiğini gördüm, o yaşıma kadar böyle bir şeyi bu kadar net görmemiştim. Hocalarım hayatıma dokundu. Gördüğüm sevgi, şevkat ve tedavi beni çok etkiledi, bir gün kendimde birilerinin hayatına dokunmak, böyle şerefli bir mesleği icra etmek istedim. Üniversite sınavını 3 kez denedim ama ilk 2’sinde de tıp fakültesi için gereken puandan çok uzak puan almadım. Başka bir meslek grubunu tercih etmeyi hiç istemedim, böyle bir seçeneği kendimde görmedim, mutlu olduğum yerde olmak ve hocalarımın peşinden gitmek istedim. 

“İleride ise ilk önce dâhiliye yan dal olarak hematoloji istiyorum ama fakültenin içinde de bir şeyleri gördüğüm için bahsi geçen alanların tıpın en zor meslek gruplarından biri olduğunu söyleyebilirim. Şu an için bu alanlara yönelmeye cesaret edebilir miyim bilmiyorum ama eğer süreç bu şekilde devam ederse hematolog olarak hocamın yanında bulunmayı isterim. Ayrıca, kendi kendime düşünmek için çok vaktim olduğundan psikiyatristliğe ilgim doğdu. Fakülteye başlamamla aldığım psikiyatri dersleri ile ilgim daha da arttı. İnsan psikolojisi zaten her zaman ilgimi çekmişti, ben de çok farklı psikolojileri üst üste yaşadığım için psikiyatri bana daha fazla yakın gelmeye başladı.”

“UMUT OLMAK İSTİYORUM”

Mustafa Yaşar, sözlerine şöyle son verdi:

“17 yaşında hastaneye yattım ve ilk sakal tıraşımı hastanede oldum. Hedeflerimden hiçbir zaman vazgeçmedim, pişman da değilim. Tüm hastalara bir şeylerin istenildiğinde ya da inanıldığında başarılabileceğini söylemek istiyorum, umut olmak istiyorum. Hemotoloji ya da onkoloji hastalıklarıyla uğraşan özellikle benim gibi hayatında hedefleri olan tüm hastaların asla vazgeçmemesini istiyorum. Biraz gecikse bile muhakkak bir gün istedikleri yerlere varacaklarını düşünüyorum.”

AYT Provası Kuantum Eşit Ağırlık 4 Deneme Mikro Hücre Yayınları

  • seafoodplus.info ‘dan satın alınan ürünler, teslim tarihinden itibaren (7) gün içerisinde değişim yapabilmektedir.

  • Bir ürünün iade edilebilmesi genel olarak aşağıdaki şartlara bağlıdır:

  • Satın aldığınız ürünleri tahrip etmeden, kullanmadan ve ürünün tekrar satın alabilirliğini bozmadan, teslim tarihinden itibaren yedi (7) günlük süre içinde neden belirterek iade edebilirsiniz.

  • Kullanılmış, ambalajı açılmış, tahrip edilmiş vb. şekildeki ürünler iade edilemez.

  • Görüntülü DVD, Flash Disk görüntülü Eğitim Setleri vb. için; ürün kutusunda yer alan koruma bandı çıkarılmamış olmalıdır. Ürünlerin diğer yerlerinde çizik, hasar, darbe, sıvı teması vs. olmamalıdır.

  • Orijinal ambalaja sahip ürünlerin iadesi, orijinal ambalaj ile yapılmalıdır.

  • İade edilecek ürünün şirketimiz adına kesilecek bir iade faturası ile iade faturası düzenleme imkanı bulunmayan durumlarda, ürüne ait fatura ve sevk irsaliyesinin aslıyla birlikte iade edilmesi gerekmektedir. İade faturası ya da fatura ve sevk irsaliyesi asıllarının temin edilemediği durumlarda, bundan kaynaklanan KDV vb. mali yükümlülükler iade edilecek bedelden indirilir.

  • Üründe ve ambalajında herhangi bir yazı yazma, açılma, bozulma, kırılma, tahrip, yırtılma, kullanılma vb. durumlar tespit edildiği hallerde ve ürünün müşteriye teslim edildiği andaki hali ile iade edilememesi durumunda, ürün iade alınmaz ve bedeli iade edilmez.

  • İade şartlarına uygun durumlarda yapılan gönderimlerde taşıma masrafı müşteri tarafından ödenecektir.

  • İade edilecek ürünler PTT kargo ile kurumumuzdan aldığınız iade mağaza koduyla gönderilmelidir.

  • Baskısında hata bulunan, eksik, fazla veya yanlış basılmış ürünlerin iadesinde kargo ücreti geliş ve gidiş olarak seafoodplus.info`a aittir.

  • Siparişin yanlış gönderilmesinden kaynaklanan değişimlerde kargo ücreti geliş ve gidiş olarak seafoodplus.info’a aittir.

  • Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Akademik Yılı Mezuniyet Töreni, Bornova Aşık Veysel Rekreasyon Alanı Amfi Tiyatroda gerçekleştirildi.  Törene, Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Cemali Dinçer, Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemil Gürgün, Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Enver İlhan, akademisyenler, öğrenciler ve aileleri katıldı.   

    Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemil Gürgün,  konuşmasına Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak’ın selamlarını ileterek başladı. Gençlere seslenen Prof. Dr. Cemil Gürgün,  “Bu gün, hayatınızdaki en güzel, en özel günlerden birisidir. Ege Üniversitesine adım attığınız ilk günden bu yana uzun ve zorlu bir yolu başarıyla yürüdünüz ve sonuna geldiniz. Sizler; ülkemizin en güzel şehirlerinden olan İzmir’de, 68 yıllık deneyimli, tam akredite ve araştırma üniversitesi olan Ege Üniversitesi’nin gözdesi, Tıp Fakültemizden mezun olma şansını yakalayan en genç meslektaşlarımızsınız. Bu özel ve anlamlı günde sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Eğitiminizin önemli bir bölümünü covid 19 pandemisi döneminde aldınız. Sizler, yüzyılın, tüm insanlık için en zorlu zamanının mezunları oldunuz. Ege Tıbbın pandemiye karşı verdiği mücadelede gösterdiğiniz uyum, dayanıklılık ve cesaretinizi içtenlikle takdir ediyoruz. Bu dönemde edindiğiniz kazanımlar gelecekte asla unutmayacağınız önemli deneyimlerdir. Bu Nedenle covid 19 pandemisindeki kazanımlarınızı unutmayın. Pandemi dönemi beklenmeyen olağandışı sürprizlerle dolu bir dönem olarak seyretmiştir. Bu dönemin tıp mesleği için en önemli kazanımı ‘Beklenmeyeni deneyimlemek ve mücadele etmek’ olmuştur.  Beklenmeyen bir durumla karşılaştığınızda, ortaya çıkan soruna karşı bilgilerin hızla güncellenmesi, gelişmelere açık ve mücadeleci olabilmek çok büyük önem taşımaktadır. Sizler tüm bu özelliklere sahip olarak, başarıyla pandeminin üstesinden geldiniz. Bu çerçevede Ege Tıp öğrencileri olarak merak etmeyi ve bununla birlikte alçakgönüllülüğü öğrendiniz. Eğitiminiz sonunda en önemli kazanımınız ‘hastalarınızın güvenini kazanarak sevgi ve empati ile ideal hekimlik yaklaşımı’ olmuştur”   dedi.

    ++TIP MEZUNİYET (4)

    “Hekimlikte ekibinizle takım ruhu ile çalışın”

    Hekimlere tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Cemil Gürgün,  “Çok onurlu olan bu görevi yerine getirirken, sağlığın diğer emekçileri olan hemşirelerimiz, yardımcı sağlık personelimiz de takım ruhu içinde sizinle birlikte çalışacaklar ve yanınızda olacaklardır. Bir ekip olduğunuzu onlara mutlaka hissettirin. Çünkü gerçek tıp sanatının temelinde; ekip çalışması ile hastalara bakım vermek ve hastanın acılarını dindirmek yatmaktadır. Tıp teknolojisindeki gelişmeler tıp eğitimini ve pratiğini sürekli olarak geliştirirken, teknolojinin fazlasıyla kullanılması hastayla olan temasınızı azaltabilir.  Hekimlik uygulamalarınızda bulunması gereken en önemli iki özellik; sizin anlayışınız ve şefkatinizdir ki bu nedenle hekimlik bir sanat olarak bilinmektedir. Bu önemli duyguları asla unutmayın. Her zaman bilimin savunucusu olun. İnsan sağlığı ve refahının gelecekteki yörüngesini belirlemede siz etkili olacaksınız. Bu durum hem bir sorumluluk hem de bir fırsattır. Sizlerin katlandığı her şey göz önüne alındığında, dayanıklılığınız ve kararlılığınız, sizi önümüzdeki yıllarda tıbbi başarılara ulaşmak için müthiş bir güç verecektir. Tıp ve sağlık alanında yanlış bilginin gerçek akademik bilgiyi fazlasıyla kirlettiği bu zamanda, Tıp ve sağlık; halen büyük çoğunluğun gerçeğe ve uzmanlığa saygı duyduğu bir alan olmaya devam etmektedir.  Bu yola adım attığınız bu andan itibaren, sizler iyi bir hekim, iyi bir bilim insanı, yenilikçi ve liderler olarak, işinizde ve toplumda dürüstlüğün ve kanıta dayalı karar vermenin önemini savunmanızı bekliyoruz. Bu konuda Ulu Önderimiz;  ‘Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, muvaffakiyet için en hakiki mürşit ilimdir, fendir. İlim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir’ demiştir” diye konuştu.

    “Öğrenciliği asla bırakmayın…”   

    Hekimliğin yaşam boyu öğrenme gerektiren bir meslek olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Cemil Gürgün, “Ne kadar çok öğrenirseniz hayat kurtarma şansınız o kadar artar. ‘Yaşam Boyu Eğitim’ ana felsefeniz olmalıdır.  Yeni bir şey öğrenmenin ilk adımı, bildiklerinize odaklanmak yerine bilmediklerinizi kucaklamaktır. Kariyerinizin bir noktasında, kendinizin çözemeyeceği bir an mutlaka gelecektir. Bu noktada deneyimli meslektaşlarınızdan fikir alın, bilgi paylaşıldıkça değer bulur.  Başarmak için sizden daha fazlasını bilen başkalarını aramaktan ve soru sormaktan korkmayın. Okulunuz bitmiş olabilir. Ancak hayatınızın geri kalanını bir eğitim olarak görmelisiniz. En iyi öğrenmek, öğretmekle gerçekleşir. Sizden daha deneyimsizleri, kıdemsiz meslektaşlarınızı eğitmeye devam edin. Asla bilimsel kıskançlık içinde olmayın, sanatınızı her zaman paylaşın. Geleceğe umutla bakın. Tıp pratiğinin kökleri umuttadır. Bilin ki insanlık tarihi sonsuz sayıda umut dolu eylemle şekilleniyor. Umut varsa yaşamda vardır. Tıp bilimine olan katkılarınız, bir hücre molekülü kadar küçük veya toplumun kendisi kadar geniş bir şeye odaklanabilir. Ancak tıpta hangi yolu seçerseniz seçin, umut kavramını ve kolektif çalışmanızın başarıyı ve değişimi getirebileceğine olan inancınızı sürdürün. Sosyal yaşamda kalın. Bilgi birikimi kadar sosyal iletişim ve çevre de hekimler için çok önemlidir. Yaşantınızda sanat ve spora her zaman yer verin. Fiziksel ve ruhsal sağlık için tıp dışı aktiviteler de çok önem taşımaktadır.  Tıp aslında ‘sosyal’ bir bilim dalıdır. Çünkü temelinde ‘insan’ vardır.  İnsanı, insanlığı iyi irdeleyebilmek için toplumsal yaşantı içerisinde sosyalleşme çok önemlidir. Hekimlerin zekâ seviyesi zaten çok yüksektir. Ancak duygusal zekânızda yüksek olmalıdır. Beyaz önlüklerinizi giydiğiniz gün birlikte yemin ettiniz. O yeminin ilk birkaç satırında hastalarınızın sağlığını ve esenliğini ilk sıraya koyacağınıza söz verdiniz. Hastanızın özerkliğine ve onuruna saygı duymaya, hastalarınızın sağlığının gizliliğini korumaya, zarar vermemeye ve sağlık ve esenlik yolculuğunda onların ortağı olmaya’ söz verdiniz.

    ++TIP MEZUNİYET (5)

    Ege Tıp yuvanızdan, bugün dürüst ve çalışkan genç bir hekim olarak ayrılırken, güçlü bir arkadaş ve dost ağı kurmuş olarak, her zaman danışabileceğiniz ve arayabileceğiniz sizlere mentorlük yapan hocalarınızı kazanarak, en önemlisi de doktorluk gibi çok kutsal bir mesleğe adım atarak ayrılıyorsunuz. Ayrıca çok önemli bir misyonu daha üzerinize almış olarak ayrılıyorsunuz. Tüm dünyayı, insanlığı, halkımızı daha sağlıklı kılmak için göreve atılıyorsunuz.  Bazen bir sıcak el, bazen sevgi dolu bir kalp, bazen akıl veren bir dahi, bazen disiplin sağlayan bir amir, bazen sırdaş, bir arkadaş olarak mesleğinizi en iyi şekilde icra edeceğinizden eminiz. Bu zorlu, fazlasıyla özveri gerektiren tıp eğitiminizde ailelerinizin, hocalarınızın ve elbette ki sizlerin büyük emekleri var. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi ailesini böylesine önemli ve değerli bir konuma getiren yöneticilerimize, sizleri yetiştiren tüm öğretim üyelerimize, sizin gibi başarılı evlatları fakültemize kazandıran değerli ailelerinize minnettarlığımızı ve teşekkürlerimizi sunuyorum. Fakültemiz hocalarının destekleriyle faaliyetlerini sürdüren Ege Tıbbiyeliler Derneğine, öğrencilerimize sağladığı burs imkanları ve mezuniyet törenimize katkıları nedeniyle çok teşekkür ediyoruz. Pandemi döneminde ve yakın zamanda yaşamış olduğumuz deprem felaketinde hayatlarını kaybeden sağlık çalışanlarını, meslektaşlarımı ve hocalarımı saygı ve minnetle anıyorum. Büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği gibi ‘Hiçbir şeye ihtiyacımız yoktur, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır. O da çalışkan olmaktır.

    ‘Vatanın bütün ümidi ve geleceği size, genç kuşakların anlayış ve enerjisine bağlanmıştır’ Ümidimizi yüceltin. Vatan bayrağının dalgalandığı her yerde mesleğinizi layıkıyla yapacağınızdan ve Ege Üniversitesi’nden mezun olmanın gururuyla bizleri en güzel şekilde temsil edeceğinizden hiç kuşkumuz yoktur.  Bundan sonraki meslek yaşamınızda sağlık, mutluluk ve başarı dileklerimle hepinizi kutluyor sevgi ve saygılarımı sunuyorum” dedi.

    Mezun öğrenciler adına konuşma yapan dönem birincisi Dr. Hakan Turan Kiriş, “Bugün mesleğimize kavuşmanın mutluluğunu yaşarken altı yıllık dostluklarımızdan ve okulumuzdan ayrılmanın da hüznünü yaşıyoruz. Eğitimimiz sırasında tüm dünyayı etkileyen pandemi dönemini ve tüm ülkemizi vuran Kahramanmaraş merkezli depremi yaşadık. Depremde ve pandemi döneminde kaybettiğimiz tüm meslektaş büyüklerimizi ve vatandaşlarımızı buradan saygıyla anıyorum. Eğitim sürecim boyunca hayatımı etkileyecek birçok hoca ile tanışma fırsatı buldum. Bana bilim sevgisini kazandıran değerli hocalarıma, her zaman yanımda olan aileme ve arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.

    ++TIP MEZUNİYET (15)

    Ant içerek mesleğe adım attılar

    Konuşmaların ardından dereceyle mezun olan Dr. Hakan Turan Kiriş, Dr. Buket Yaldız ve Dr. Şerife Ece Eren’e plaket ve diplomaları Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemil Gürgün tarafından verildi. Diplomalarını alan mezunlar, Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Rüçhan Sertöz eşliğinde Hipokrat Andı ile meslek yaşamlarına ilk adımı attı. Diploma törenin sonunda Egeli hekimler, keplerini fırlatıp mutluluklarını paylaştı.

    Kaynak: Bülten

    nest...

    batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir