vajinal mantar hamilelik belirtisimi / One moment, please...

Vajinal Mantar Hamilelik Belirtisimi

vajinal mantar hamilelik belirtisimi

Akıntı hamilelik belirtisi mi? Vajinal beyaz, sarı ve kokulu akıntılar hamilelik belirtileri midir?

Haberin Devamı

Vajinal akıntılar farklı dönemlerde değişiklik gösterebilmektedir. Genel olarak ise akıntı hamilelik döneminde farklı şekillerde görülebilmektedir. Vajinal akıntı, sağlık açısından olukça faydalı bir durum olarak da belirtilebilir. Ancak akıntının kokulu olması gibi durumlar bir rahatsızlık belirtisi olarak değerlendirilebilmektedir. Vajinal akıntı hamilelik dışında da görülebilen oldukça sağlıklı bir durumdur.

Akıntı Hamilelik Belirtisi mi?

Vajinal akıntı oldukça normal ve sağlıklı bir durum olarak ifade edilebilir. Vajinal akıntı hamilelik dışında da görülebilen normal bir durum olarak bilinmektedir. Ancak belirgin ve sık olarak gerçekleşmeye başlayan akıntıların erken hamilelik belirtileri arasında yer aldığını söylemek de mümkündür.

Hamilelik belirtisi olarak nitelendirilebilen akıntıların, beyaz renkli bir süte benzeyen kıvama sahip olduklarını söylemek mümkündür. Beyaz akıntılar oldukça sık olarak görülmeye başlandığı takdir de hamilelik belirtileri arasında değerlendirilebilmektedir. Aynı zamanda vajinadan az miktarda gelen kanamalar da hamilelik belirtileri arasında sayılabilmektedir. Bu akıntıların regl kanaması ile karıştırılmaması gerekmektedir.

Haberin Devamı

Vajinal Beyaz, Sarı ve Kokulu Akıntılar Hamilelik Belirtileri midir?

Genel olarak vajinal akıntılar hamilelik belirtisi olarak değerlendirilmezler. Vajinal akıntılar, vajinayı temizlemek ve enfeksiyonları engellemek için düzenli olarak meydana gelmektedir. Ancak vajinal akıntının rengi, kokusu ve miktarı farklılıklar gösterebilmektedir. Genel olarak vajinal akıntı, cinsel uyarılma ve yumurtlama dönemlerinde daha da fazla artış göstermektedir.

Aynı zamanda hamilelik döneminde görülen vajinal akıntının miktarında da önemli miktarda artış görülmektedir. Üstelik kokulu bir akıntı olması da hamilelik döneminde normal olarak ifade edilebilir. Vajinal beyaz akıntı genel olarak hamilelik belirtisi olarak görülmektedir. Sarı ve kokulu vajinal akıntılar ise çoğunlukla bir enfeksiyon belirtisi olarak değerlendirilmektedir.

Vajinal akıntılar hamilelik belirtisi olarak ifade edilebilmektedir. Ancak her vajinal akıntının hamilelik belirtisi olduğunu söylemek de doğru olmayacaktır. Hamile olan kişiler de meydana gelen vajinal akıntının diğer akıntılardan ayırt edilmesini sağlayan en belirgin farkı ise beyaz ve süt renginde olması olarak ifade edilebilir.

Haberin Devamı

Hamilelik Döneminde Vajinal Akıntı

Hamilelik döneminde değişen hormonlara bağlı olarak vajinal kan akışı meydana gelmektedir. Aynı zamanda hamilelik belirtilerinden birisi olarak sayılan vajinal akıntı, hamilelik dönemi boyunca devam etmektedir. Hamilelik döneminde görülen akıntının beyaz renkli olduğu söylenebilir.

Hamilelik döneminde görülen beyaz akıntının aynı zamanda hafif bir kokusunun olduğu da bilinmektedir. Hamile kaldıktan bir iki hafta sonra vajinal akıntıda farklılıklar meydana gelmeye başlamaktadır. Hamileliğin ilerlemesine bağlı olarak görülen akıntıların miktarında da artış olmaktadır. Özellikle hamileliğin son dönemlerinde vajinal akıntı daha fazla artmaktadır.

Haberin Devamı

Hamilelik döneminden önce görülen akıntı, hamilelik belirtileri arasında yer almaktadır. Ancak vajinal akıntının hamilelik dönemi boyunca da devam edebileceğini söylemek mümkündür. Hamilelik sırasında görülen vajinal akıntının renginde veya kokusunda farklılık olması normaldir. Bu durumun anne adaylarını endişelendirmemesi gerekmektedir.

Vajinal Akıntı Hamilelik Dışında Görülür mü?

Vajinal akıntıhamilelik dönemi dışında da görülmekte olan bir durum olarak ifade edilebilir. Genel olarak hamilelik dönemi dışında görülen akıntı, şeffaf ve kokusuz olarak ifade edilebilir. Hamilelik döneminde östrojen artışına bağlı olarak vajinal akıntının miktarında da artış meydana gelmektedir. Ancak hamilelik dışında da görülen vajinal akıntının oldukça norma olduğunu söylemek mümkündür ve bir zararı yoktur.

En erken hamilelik belirtileri nelerdir?

En erken hamilelik belirtileri nelerdir?

En Erken Hamilelik Belirtileri

Gebelik son adet tarihinden itibaren 40 hafta, yani 9 ay 10 gün süren bir dönemi kapsamaktadır. Bu serüvene başlarken anne adaylarının vücutlarında değişik belirtiler oluşmaktadır.

Kişiden kişiye değişmekle beraber, çoğu anne adayındaki belirtiler ortaktır. Hamileliğin en erken belirtileri, çiftler tarafından oldukça merak konulardandır.

En Erken 10 Hamilelik Belirtileri

  1. Adet gecikmesi,
  2. Vajinal akıntı ve lekelenmeler,
  3. Kasık ağrısı,
  4. Vücutta şişkinlik ve ödem,
  5. Göğüslerde hassasiyet,
  6. Halsizlik ve uyku hali,
  7. Sık idrara çıkma,
  8. Mide bulantısı, koku hassasiyeti,
  9. Duygusal dalgalanmalar,
  10. Vücut ısısının artması.

1- Adet gecikmesi

Hamileliğin ilk ve en erken belirtisidir. Her zaman gebeliğin kesin işareti olmamakla beraber, adet gecikmesini takip eden sürede önce kanda ve sonra da idrarda gebelik testi pozitifleşmektedir. Ancak adet gecikmesine neden olan başka durumların da olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. Buna rağmen, her adet gecikmesi durumunda ilk akla gelmesi gereken gebelik olmalıdır. Hamileliğin ilk belirtisi adet gecikmesidir.

2- Vajinal akıntı ve lekelenmeler

Sperm ile yumurtanın döllenip embriyoyu oluşturmasıyla erken gebelik belirtileri de başlamaktadır. Bu döneme “implantasyon penceresi” denir ve embriyonun rahme tutunması anlamına gelmektedir. İmplantasyon dönemi beklenen adet tarihinden 1 hafta önceye denk gelir. Bu tutunma döneminde hafif düzeyde lekelenme kanamaları ve vajinal akıntı gerçekleşmektedir.

3- Kasık ağrısı

Erken gebelik ürünün rahme tutunması sırasında hormonal değişimler yaşanmaktadır. Adet sancısına benzer kasık ağrıları erken gebelik dönemindeki normal bir durumdur. İstirahat ve su alımı ile kasık ağrıları bir miktar azalmaktadır. Ancak şiddetli, istirahat ile geçmeyen, kanamanın da eşlik ettiği kasık ağrılarında doktorunuzla iletişime geçmeniz gerekmektedir.

4- Vücutta şişkinlik ve ödem

Kadınların her ay gördükleri adet döngülerindeki hormonal değişimler gebeliğin ilk başlarında en yüksek seviyede olmaktadır. Hızla artan gebelik hormonu HCG ve progesteron hormonunun etkileriyle vücutta su tutulmaktadır. Bu nedenle özellikle karın bölgesinde olmak üzere, tüm vücutta ödem görülebilmektedir.

5- Göğüslerde hassasiyet

Gebelik boyunca anneliğe hazırlanan tüm vücutta farklı değişimler olmaktadır. Hormonal uyarı sonucu, göğüslerde dolgunlaşma meydana gelmektedir. Dokunmakla ağrı olması, üzerine yatamama ve memelerdeki hassasiyet erken gebelik döneminde yoğun şekilde yaşanan şikâyetlerdendir.

6- Halsizlik ve uyku hali

Gebeliğin ilk 3 ayında artan progesteron hormonu anne adaylarında birçok etki oluşturur. Bu etkilerden sıklıkla görülenleri arasında halsizlik, yorgunluk ve uyku hali gelmektedir. 3. aydan sonra bu şikayetleriniz azalacak ve önceki halinize dönüş olacaktır.

7- Sık idrara çıkma

Gebeliğin en başından doğuma kadarki dönemlerde sık ve geceleri idrara çıkma yakınmaları devam etmektedir. Artan hormonlar ve büyüyen rahim nedeniyle idrar kesesi (mesane) kapasitesinde değişiklikler olmaktadır. Artan progesteron hormonu da idrar çıkışını arttırmaktadır.

8- Mide bulantısı, koku hassasiyeti

En yaygın olarak bilinen, yine erken hamilelik belirtisidir. Mide bulantısı şikayeti, gebeliğin ilk 3 ayında en yüksek seviyeye ulaşan HCG hormonu ile paralel seyretmektedir. İkiz gebeliklerdeki bulantılar daha yoğundur. Mide bulantıları, kusma ve kokuya hassasiyet yakınmaları çoğunlukla 3 aydan sonra devam etmez. Diğer taraftan, bazı gebelerde ise tüm gebelik boyunca bulantı kusma şikayeti devam edebilmektedir.

9- Duygusal dalgalanmalar

Annelik yolculuğuna başlarken bazı duygusal değişimler de gözlenebilmektedir. Özellikle ilk 3 ay ve son aylar hassasiyetin daha yüksek olduğu dönemlerdir. Hormonal dalgalanmaların etkisiyle lohusalık döneminde de duygu durum bozuklukları izlenebilmektedir. Alınma, depresyon, anksiyete, stres artışı en sık olarak izlenen duygusal dalgalanma işaretleridir.

10- Vücut ısısının artması

Kadınlarda yumurtlama dönemindeki hormonların etkisiyle vücut sıcaklığı 1 dereceye yakın artar. Gebelik oluşmasıyla bu etki devam etmektedir. Bu nedenle sıcak basmaları ve terleme hamileliğin diğer belirtileri arasındadır.

Hamilelik dönemi kadın vücudunun geçirebileceği en büyük değişimleri içerir. Hormonal, fiziksel ve ruhsal anlamda yaşanan bu değişiklikler kadını adeta anne olmaya hazırlar. Yukarıda sayılan bu belirtiler dışında, normal olmadığını düşündüğünüz her türlü durum için doktorunuza danışmanızda fayda olacaktır.

  1. Önceki
  2. Sonraki

Vajinal Mantar

Vajinal Mantar Nedir?

Kadınlarda yaygın olarak görülen hastalıklardan birisi olan vajinal mantar kandidyazis olarak da adlandırılmaktadır. Normal şartlar altında vajina kendine has bir floraya sahip olmaktadır. Bu floranın içerisinde bazı bakteri ve mantar hücreleri bulunmaktadır. Ancak vajinal floranın herhangi bir sebeple dengesinin bozulması durumunda kandida adı verilen maya türündeki mantar hücreleri çoğalır. Kandida mantar hücrelerinin çoğalması da vajinal mantara neden olmaktadır.

Vajinal mantar ise kendisini şişlik, aşırı kaşıntı ve akıntı ile belli eder. Mantar enfeksiyonu tedavisinde kullanılan ilaçlar belirtilerin birkaç gün içerisinde hafiflemesini sağlar. Daha ciddi durumlarda ise belirtilerin hafiflemesi 2 haftayı bulabilmektedir. Vajinal mantar enfeksiyonları zaman içerisinde tekrarlayabilir.

Vajinal mantar hastalığı vajinanın çevresinde bulunan vulva adı verilen dokulara zarar vermektedir. Bu dokuların tahriş olmasına neden olan vajinal mantar hücreleri toplumda %75 oranında görülen bir hastalık olmaktadır. Kadın hastalıklarından birisi olan vajinal mantar enfeksiyonları cinsel yolla bulaşan hastalıklardan birisi olarak kabul edilmemektedir. Vajinal mantar cinsel yolla bulaşabilmesine rağmen cinsel hayatları aktif olmayan kadınlarda daha sık görülen bir hastalık olmaktadır.

Kandida Nedir?

Bir çeşit mantar olan Kandida vücudun çeşitli boşluklarına yerleşir. En sık bulundukları yerler arasında ise bağırsaklar, ağız ve vajina gelmektedir. Sadece insan vücudunda yaşayabilen bu mantar türü vücudun doğal florası içerisinde yer almaktadır. Kandida’nın iki yüzden fazla çeşidi bulunmaktadır. Normal şartlarda herhangi bir problem olmadan yaşayan bu patojenler fırsatçı patojenlerden birisi olduğu için doğal floranın bozulması durumunda hızlı bir şekilde üreyerek enfeksiyon oluşumuna neden olurlar.

Vajinal Mantar Nedenleri

Vajinal mantara sebep olan mantar hücreleri kadınların vajinalarının doğal florasında bulunan bir mantar türü olmaktadır. Ancak vajinanın doğal florasında yer alan lactobacillus bakterileri mantar enfeksiyonuna sebep olan kandida mantarını kontrol altında tutar. Vücutta bulunan yararlı bakterilerin dengesinde yaşanan değişiklikler ya da yararlı bakterilerin azalması durumunda kandida mantarı kontrol altında tutulamaz ve hızla artarlar. Özellikle antibiyotik kullanımı vücuttaki yararlı bakterilerin sayısının azalmasındaki en büyük etkenlerden birisi olmaktadır. Antibiyotik kullanımının yanı sıra vajinal mantara sebep olan diğer etmenler ise şunlar olmaktadır.

Vajinal mantar enfeksiyonuna en çok sebep olan mantar türü candida albicans adlı maya mantarı olmaktadır. Bu mantar türünün sık görülmesine rağmen tedavisi en kolay olan mantar türlerinden birisi olmaktadır. Sürekli olarak tekrarlayan ve tedaviye dirençli olan mantar türleri ise kandida mantarının farklı versiyonları olabilir. Bu durumda doğru türün belirlenebilmesi için laboratuvar testlerinden yararlanılabilir.

Vajinal Mantar Belirtileri

Vajinal mantarın belirtileri rahatsız edici ve günlük hayatı etkileyecek kadar şiddetli olabilir. Vajinal mantar enfeksiyonlarının genellikle görülen belirtileri arasında ise şunlar yer almaktadır.

Kaşıntı

Hastaların doktorlara başvurma sebeplerinin başında gelen kaşıntı, vajinanın iç kısmında olabileceği gibi vulva adı verilen dış kısmında da oluşabilmektedir. Bazı hastalarda kaşıntı çok şiddetli olduğu için hastalar vajinalarının tahriş olmasına neden olabilirler ve hatta kanamaya sebep olabilirler. Jinekolojik muayene sırasında genellikle kızarık ve ödemli bir vulva ile karşılaşılır.

Akıntı

Vajinal mantarın en sık görülen belirtilerinden birisi de süt kesiği kıvamında olan akıntıdır. Beyaz, pütürlü ve koyu kıvamlı olan bu akıntı bazı hastalarda yoğun bir şekilde görülürken bazı hastalarda ise yoğun kıvamlı olması sebebiyle vajina kanalının içerisinde kalmaktadır.

Cinsel İlişki Sırasında Ağrı

Cinsel ilişki sırasında Disparoni görülmesi de vajinal mantarın belirtilerinden birisi olmaktadır. Özellikle ilk ilişki sırasında ve sonrasında hastalarda sıklıkla yanma şikayeti görülür.

Kokulu Akıntılar

Kokulu akıntı temel olarak vajinal mantarın belirtilerinden birisi olmamaktadır. Ancak karışık enfeksiyonlarda sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Karışık enfeksiyonlarda birden fazla enfeksiyonun aynı anda görülmesi söz konusudur.

İç Genital Dudaklarda Şişlik ve Ödemler

İç dudakların ödem sebebiyle şişmesi de vajinal mantarın belirtilerinden birisi olmaktadır.

Aseptomik

Bazı durumlarda vajinal mantar enfeksiyonları hiçbir belirti vermez. Bu durumda hastalar teşhisi vajinal muayene ya da SMEAR testi sırasında alırlar.

Vajinal Mantar Tanı Yöntemleri

Vajinal mantarın tedavi planı hazırlanmadan önce doğru teşhisin alınması son derece önemlidir. Bunun için uzman hekimler öncelikle hastanın şikayetlerini ve daha öncesinde mantar enfeksiyonu geçirip geçirmediklerini öğrenirler. Daha sonrasında vajinal duvar, rahim ağzı ve dış genital bölgelerin incelenmesini içeren bir jinekolojik muayenenin yapılması gerekir. Vajinal mantarın belirtilerinin rahim ağzı kanseri ile benzerlikler göstermesinden dolayı jinekolojik muayene zorunlu olmaktadır. Yapılan jinekolojik muayene de gerekli görülmesi durumunda vajinadan bazı hücrelerin toplanması ve laboratuvar testlerinin yapılması gerekir.

Vajinal Mantar Önlemek İçin Yapılması Gerekenler

Vajinal mantar tekrarlayan hastalıklardan birisi olmaktadır. Bu sebeple de korunmanın yollarının bilinmesi ve titizlikle uygulanması gerekir.

Dirençli Vajinal Enfeksiyonlarda Alınabilecek Önlemler

Sürekli olarak tekrarlayan ya da geçmeyen dirençli vajinal mantar hastalığı hastaların yaşam kalitelerini ciddi bir şekilde etkileyen sağlık problemlerinden birisidir. Hastaların günlük hayatlarının yanı sıra cinsel hayatlarının da ciddi bir şekilde etkilenmesine neden olmaktadır. Bunun için bazı önlemlerin alınması tekrarlama sıklığının azalmasına ve tekrarlama aralıklarının artmasını sağlamaktadır.

Vajinal Mantar Tedavi Yöntemleri

Tanının kesinleşmesinin ardından tedavi planının yapılması gerekmektedir. Bunun için mantar enfeksiyonuna neden olan mantar türünün belirlenmesi daha etkili bir tedavinin uygulanması açısından son derece önemlidir. Bunun yanında şikayetlerin şiddetine göre de tedavi şekillenecektir.

Basit mantar enfeksiyonlarında genellikle antifungal krem, tablet, merhem ve fitil gibi çeşitli ilaçlarla müdahale etmek yeterli olmaktadır. Basit mantar enfeksiyonlarından sonraki bir iki ay içerisinde belirtiler geri dönebilir. Bu durumda yeniden doktora başvurulması gerekir. Komplike vajinal mantar enfeksiyonlarında ise daha farklı bir tedavi yöntemi uygulanmaktadır.

Vajinal mantar enfeksiyonların tedavisi sırasında hastaların ayrıca bu noktalara da dikkat etmesi gerekir.

Komplike Enfeksiyonların Tedavisi

Komplike enfeksiyonun belirtilerinin içerisinde şunlar yer almaktadır.

Hastalarda bu şikayetlerin görülmesinin yanı sıra hastalarda aşağıda belirtilen özel durumların da bulunması tedavinin farklı şekilde planlamasını gerektirmektedir. Bu durumlar içerisinde şunlar yer almaktadır.

Komplike enfeksiyonlarda uygulanacak olası tedaviler ise şunları içermektedir.

Hastalarda tekrarlayan enfeksiyonların söz konusu olması durumunda cinsel partnerlerinde de mantar enfeksiyonu olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. Eşlerden birinde mantar enfeksiyonunun olması durumunda ise cinsel birliktelik sırasında prezervatif kullanımı zorunlu olmaktadır.

Tedavi görülmesine rağmen aşağıdaki durumların görülmesi durumunda doktora başvurulması gerekir.

Vajinal Mantarın Bitkisel Tedavisi

Vajinal mantar tedavisinde bitkilerin kullanılması halen araştırılan konulardan birisi olmaktadır. Bu yöntemin kullanılabilir olmasına rağmen etkisini uzun süre içerisinde göstermesinden dolayı tedavinin süresi de uzamaktadır. Bu durum da hastalığın ilerlemesine neden olabilir. Bu sebeple de doktorun verdiği tedaviye uyulması gerekir. Bitkisel tedavilerin uygulanmasından önce doktora danışılması gerekir. Vajinal mantar tedavisinde uygulanabilecek bitkisel tedaviler ise şunlar olmaktadır.

Elma Sirkesi

Elma sirkesinin vajinal mantar enfeksiyonu üzerinde etkili olduğu düşünülmektedir. Elma sirkesinin bir miktar su ile karıştırılarak bölgeye sürülmesi genellikle yeterli olmaktadır.

Probiyotikler

Kullanılan probiyotikler vajinanın pH’ının dengelenmesine yardımcı olmaktadır. Bu sebeple şase şeklinde probiyotik kullanmanın yanı sıra doğal besinlerden de probiyotik alınabilir.

Yabani Kekik Yağı

Yabani kekik yağının içerisinde mantar oluşumunu etkileyen bileşikler bulunmaktadır. Bu sebeple de etkilenen bölgeye az miktarda yabani kekik yağının sürülmesi belirtilerin hafiflemesini sağlamaktadır.

Çay Ağacı Yağı

Çay ağacı yağı mantarın üremesini sağlayan anti- fungal özellikleri bulunan bir yağ olmaktadır. Bu sebeple de vajinal mantar enfeksiyonlarında kullanılan bitkisel çözümlerden birisi olmaktadır. Ancak cildin vereceği reaksiyonun ölçülmesi için öncesinde farklı bir bölgede denenmesi gerekir.

Antibiyotiğin Vajinal Mantar Oluşturması

Kadınların antibiyotik tedavisinden sonra vajinasında kaşıntı ya da yanma hissetmesi sık görülen bir durum olmaktadır. Çünkü kullanılan antibiyotikler vajinal floraya da etki etmektedir. Özellikle geniş spektrumlu olarak adlandırılan ve son derece güçlü olan antibiyotiklerin kullanılması vajinanın pH değerini bozmaktadır. Özellikle penisilin ve tetrasiklin grubu olan antibiyotikler vajinal mantar enfeksiyonuna sıklıkla sebep olurlar.

Geçmeyen Vajinal Mantar Tedavisi

Geçmeyen vajinal mantar enfeksiyonlarına genellikle candida glabrata mantar hücreleri neden olmaktadır. Kronikleşmiş mantar enfeksiyonundan bahsedebilmek için ise bir yıl içerisinde 4 defadan fazla tekrarlaması gerekmektedir. Kronik mantar enfeksiyonu olan hastalar her ne kadar tedavilerini titiz bir şekilde uygulasalar da tedavinin sonlanmasından kısa bir süre sonrasında mantar enfeksiyonu tekrarlamaktadır. Bu hastalar her seferinde daha fazla ilaç kullanmasına rağmen sonuçta bir değişiklik olmaz. Hatta bazlı hastalarda çiftli tedavi de sonuç vermez. Bu durumlarda hastaların farklı tedavi seçeneklerinden yararlanması gerekir.

Vajinal Enfeksiyon Neden Sürekli Tekrarlar?

Vajinal enfeksiyonun kronik hale gelmesinin temel sebebi tüm vücutta bulunan bakteri florasının dengesinin değişmesidir. Özellikle bağırsak florasının dengesinin değişmesi kronik mantar enfeksiyonun en önemli sebeplerinden birisi olmaktadır. Çünkü vajina florası bağırsak florasının bir yansıması olmaktadır. Bu sebeple de kandida mantarının bağırsaklardı hakimiyeti vajinal floraya da yansıyacaktır. Bu sebeple de kronikleşmiş ve ilaç tedavisine cevap vermeyen vajinal mantar enfeksiyonlarında daha dinamik tedavi seçeneklerinin değerlendirilmesi gerekir.

Kronik Kandida Enfeksiyonunun Belirtileri

Kronik kandida enfeksiyonun vücutta yaygın olarak bulunması durumunda hastalarda görülen şikayetler şunlar olmaktadır.

Kronik Vajinal Enfeksiyon Tedavisi

Kronik vajinal enfeksiyonlarının tedavisinde sadece vajinal bölgeye değil tüm vücuda yönelik olarak tedavinin uygulanması gerekmektedir. Bunun için uygulanan tedavi yöntemleri ise şunlar olmaktadır.

Eliminasyon Diyeti

Eliminasyon diyetinin amacı bağırsaklardaki zararlı bakterilerin sayısının azaltılmasıdır. Bu diyet aynı zamanda toksinlerin atılmasını da sağlamaktadır. Kandida diyeti de bir eliminasyon diyeti çeşitlerinden birisi olmaktadır. Bu diyet sürecinde hastalar beslenmelerinden başta süt ve süt ürünleri ile tahıllar olmak üzere birçok gıdayı çıkarmaktadır. Hastaların çıkartması gereken gıda maddeleri içerisinde şunlar da yer almaktadır.

Eliminasyon diyeti kronik vajinal mantar enfeksiyonlarının tedavisindeki en önemli adım olmakla birlikte tek başına kronik vajinal mantar enfeksiyonunun iyileşmesinde yeterli olmamaktadır. Çünkü bu hastaların önemli bir kısmında yanlış beslenme alışkanlıklarından dolayı vitamin ve mineral eksiliği de bulunmaktadır. Bu sebeple de gerekli kan tahlillerinin yapılarak eksik vitamin ve minerallerin tespit edilmesi gerekir.

Kronik Mantar Enfeksiyonu Tedavisinde Kullanılan Vitaminler ve Bitkiler

Kronik mantar enfeksiyonu tedavisinde eliminasyon diyetinin yanı sıra vitamin ve mineral takviyelerinin de yapılması gerekmektedir. Bazı hastalarda ise fitoteropik ilaçlardan yararlanılarak bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi hedeflenmektedir. Kronik vajinal mantar enfeksiyonunda en sık kullanılan maddeler içerisinde ise şunlar yer almaktadır.

Cinsel İlişki ve Vajinal Mantar

Kadın hastalıkları içerisinde en sık görülen hastalıklardan birisi olan vajinal mantar, cinsel yolla bulaşan hastalıklardan birisi olmamaktadır. Ancak cinsel ilişki sırasında partnere bulaşabilir. Bu sebeple de mantar enfeksiyonu geçiren kadınların tedavi bitene kadar cinsel ilişkiden uzak durması önerilmektedir. Vajinal mantarın bulaşıcı olmasının yanı sıra hassas olan dokunun daha fazla tahriş olmasına da neden olur. Bu durum tedavinin uzamasına ve hissedilen acını artmasına neden olur.

Vajinal Mantar ve Hamilelik

Hamile kadınlarda toplumun geri kalanına göre 2 kat daha fazla vajinal mantar vakası görülmektedir. Bunun en büyük sebebi ise hamilelik döneminde hormonların düzensiz olması bulunmaktadır. Gebelik döneminde mantar enfeksiyonu bebeğe ya da gebeye herhangi bir zarar vermemektedir. Ancak bu dönemdeki hastaların tedavisi daha zorlu olmaktadır. Vajinal mantar enfeksiyonu gebeliği engelleyen problemlerden birisi olmamaktadır.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır