tuğgeneral adnan tanrıverdi / Adnan Tanrıverdi kimdir? SADAT nedir? - Son dakika haberleri – Sözcü

Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi

tuğgeneral adnan tanrıverdi

Erdoğan başdanışmanının Ordu'da karıştırdığı işleri biliyor mu

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Afrin'de düzenlenen sınır ötesi harekata ilişkin Güvenlik Değerlendirme Toplantısı 23 Ocak'ta yapıldı. Zirvede MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın yanında SADAT Kurucusu emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi'nin oturması dikkat çekti.  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından SADAT'ın kurucusu emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi'yi Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığı görevine getirmişti.

Yeni Çağ yazarı ve eski asker olan Yavuz Selim Demirağ, Tanrıverdi'nin bilinmeyenleri bugünkü köşesinde kaleme aldı. Demirağ'ın tanıklarıyla aktardığına göre Tanrıverdi, TSK'ya ait alanlarda elinde ağaç parçasıyla yatır aramasıyla ünlenmişti. Tanrıverdi'nin bu tutumuna bir üsteğmen itiraz etmiş, olay TSK içinde büyük ses getirmişti.

İşte Demirağ'ın aktardığı "yatır arama" olayı:

"Yıl 1993 ve 1994 Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi Kartal-Maltepe'de Zırhlı Tugayda komutandır. Sert-otoriter kimliği ile tanınan Tanrıverdi yanında bir onbaşı, bir çavuş ile eğitim alanından incelemeye (!) çıkmış. Onbaşının elinde bir ağaç parçası "lunnn" diye gözleri kapalı yavaş yavaş yürüyor. Arkasında çavuş ile general... Bölük başçavuşu, genç-idealist bölük komutanı üsteğmene tugay komutanının bölük sınırlarına geldiğini söyleyince karşılamaya çıkarlar. Tanrıverdi işaret parmağını dudaklarına götürüp "susun" işareti yapar. Üsteğmen bir gariplik olduğunu fark eder. Elinde ağaç parçası olan onbaşı "lunnn... Ihınnn..." inlemesiyle gözleri kapalı yürümeye devam edince üsteğmen ortada bir palyaçoluk olduğunu anlar ve bu işin askerlik kurallarına aykırı olduğunu hatırlatmak için: "Ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz!" diye çıkışır. Tuğgeneral sert üslupla genç üsteğmeni azarlayarak: "Sen karışma! Buralarda yatır var... Yatırı arıyoruz" cevabını verir. Ağaç parçası ile su kaynağı hatta maden arandığını duyan üsteğmen, yatır arandığını öğrenince öfkelenir. "Böyle aptalca şey mi olur? Burası benim bölüğümün sınırlarında ve benim sorumluluğumda böylesi salaklığa izin vermem. Derhal burayı terk edin!" diye çıkışır. Tanrıverdi şaşırır. Ne de olsa kendi general, kovan kişi genç bir üsteğmen... Karizma çizilmiştir. "Bunun hesabını sorarım" tehditi ile çıkar gider.

Terörle mücadelede 3 yıl geçirip İstanbul'a tayin edilen yeni evli üsteğmen derhal tutanak hazırlar ve tanıklara "yatır arama" işini imzalatır. Ertesi gün tugay içtimasında Tanrıverdi esip-gürlemekte ekmek arabasında nöbetçi astsubayın bulunmayışını bahane edip binden fazla er, yüzden fazla subay-astsubayın huzurunda küfürlü sözler ile sorumlu tabur ve bölük komutanlarını itham etmektedir. Genç bölük komutanı, tabur komutanını sessiz kalmasını içine sindiremez. Bir adım öne çıkarak: "Askerliğin kitabı yeniden mi yazılıyor! Bu yaptığınız askerliğe sığmaz" diye isyan eder. Tanrıverdi beklemediği tepkiye sinkafla cevap verir. Üsteğmen de aynı şekilde sinkaf ile cevabını yapıştırır. Bu günün "Başdanışman"ı "derhal tutuklayın" emrini verir. Üsteğmen tutuklanarak disiplin koğuşuna atılır. Nereden bakılırsa en az 15 gün tutuklu kalıp, askeri mahkemeye çıkmayı göze alan üsteğmen hücrede sigarasından derin dumanlar çekmektedir. Tugayın tecrübeli albay ve binbaşıları Tanrıverdi'nin makamına çıkıp: "Bu iş sizinde başınızı yakabilir. İlk küfürü siz ettiniz. İş mahkemeye intikal ederse zarar görürsünüz" uyarısını yaparlar. Kazın ayağını anlar Tanrıverdi. Tutukluluk kararının iptal edilmesini üsteğmenin salıverilmesini, olayın dallanıp budaklanmasına izin verilmeyeceğini söyler.

EMEKLİYE SEVK

Ancak idealist üsteğmenin bu işin peşini bırakmaya niyeti yoktur. Ertesi günü ordu karargahına gidip, şikayet dilekçesini verir ve askerlikten ayrılmaya karar verir. Fakat mecburi hizmeti sona ermemiştir. Ayrılma yerine atılması gerekir. Mesaiye gitmez. Tugayın bağlı olduğu kolordunun komutanı Korgeneral Hikmet Köksal, üsteğmenin Harb Okulu'ndan da komutanıdır. Yatır arama işini zaten duymayan kalmamıştır. Helikopter ile tugaya gelen Köksal, üsteğmeni ayrılmak-atılmaktan vaz geçirmek ister. Fakat kararlıdır benim can dostum. Gece yarısı lojmanı boşaltıp, eşini de alıp çeker-gider. Üç ay hapsin ardından ordudan ayrılır. Şimdi başarılı bir işadamı... Tanrıverdi ise bu olaydan sonra tugay komutanlığından alınıp "Sağlık Daire Başkanlığı"na tayin edilir. 1996 yılında da emekliye sevk edilir.

General iken "yatır arayan" Tanrıverdi, emekli olunca SADAT'ı kurar. Milli Gazete yazarlığı yapar. Recep Tayyip Erdoğan'a danışmanlık yapar. Daha sonra Sarayda "Başdanışman" olur. FETÖ ile mücadelede koordinatör, sınır ötesi operasyonda harekat merkezinde görev yapmaktadır. Tam da "buyurun buradan yakın" deme zamanı değil mi?

SADAT kurucusu Adnan Tanrıverdi bu yazdıklarımdan sonra mahkemeye verirse olayın tanıkları ile duruşma salonunda "yatır arama" operasyonunu ispatlayacağımı bilmelidir. Acı tarafı memleketin kaderi kimlerin elinde olduğu değil mi?"

ADNAN TANRIVERDİ'DEN YANIT

Adnan Tanrıverdi, Odatv'ye gönderdiği yazılı açıklamayla, iddiaları yalanlayarak, "Sözü edilen yazıda ileri sürülen iddia ve isnatlar asılsızdır" dedi.

Odatv.com

kaynağı değiştir]

Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar

Ali TARTANOĞLU

Adnan Tanrıverdi, emekli tuğgeneral... Şu anda Cumhurbaşkanı’nın savunma başdanışmanı. SADAT adlı bir şirketin kurucusu ve patronu. 

SADAT, Türkiye’den ziyade Müslüman ülkelerde sivil oluşumlara askeri kontrgerilla, gayri nizami harp eğitimi verdiği iddialarıyla eleştirilmiş, konu CHP milletvekilleri tarafından Meclis’e aksettirilmiş, tartışmalara yol açmıştı. Hele şimdi Libya’ya asker gönderilmesinin gündemde olduğu şartlarda ideal isim... 

Böyle bir insanın Atatürk’ün Harbiyesi’ni nasıl bitirdiği merak edilmez mi? Kaldı ki Tanrıverdi bu kadarla da kalmamış.

İnternetteki bilgilere göre Konya-Akşehir 1944 doğumlu. Liseden sonra 1 yıl İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nde zooloji okumuş. 1963-64 yılında Harbiye’ye girip 1966’da mezun olmuş. O zaman harp okulları iki yıl... 1996’ya kadar 30 yıl orduda çok ilginç kadrolarda görev yapıyor, yaptırılıyor. “Gayri Nizami Harp” kursu görüyor. Yani kontrgerilla kursu... Genelkurmay’a bağlı Özel Harp Dairesi (kamuoyunda “kontrgerilla” diye bilinen, eski ve resmi adıyla, ünlü Seferberlik Tetkik Dairesi...) Başkanlığı, KKTC’de Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı yapıyor.

Türk ordusu hiç fark etmemiş mi?

“Mehdi gelsin diye ortamı hazırlıyoruz” diyebilen bu adam, tuğgenerallikten ihraç edilmek değil, kadrosuzluktan emekli edilinceye kadar, 66’dan 96’ya kadar tam 30 yıl kendisini muhteşem bir şekilde gizlemiş mi? Yani koskoca Türk ordusu bu zatı hiç fark edememiş mi? 

Ekranlarda sık sık uzman olarak izlediğimiz,  eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı, Ergenekon mağduru, emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, bu kişi için ne diyor: “TSK’da görev yaptığı sürede, dini kendi amaçlarına alet eden uygulamalar içinde olmuştur. İstanbul Maltepe’deki Tugay Komutanlığı sırasında kışlanın içine dini sokmuş, kendine orada bir grup yaratamaya çalışmış, kışla içinde toplu namazlar kıldırdığına yönelik bilgiler doğrultusunda kızak bir göreve çekilerek emekli edilmiştir.”

Yine ekranlardan iyi tanıdığımız, çoğumuzun takdir ettiği emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, Tanrıverdi için “Atatürk düşmanı, Cumhuriyet düşmanı bir adamla yoluna devam edenler bu ülkeyi bu felaketten kurtaramaz” diyor.

Yani TSK bu kişiyi tanıyor, biliyor. Zaten Pekin’in sözlerine göre kendisini gizlememiş!

Bir başka nokta... Tunrıverdi, 1944 doğumlu. 1966 Harbiye mezunu. Erdoğan’dan 10 yaş büyük... 1966’da, AKP’nin atası, Erbakan’ın ilk partisi Milli Nizam Partisi bile henüz yok, MNP’nin kuruluşu 1970... Fethullah bile 1966’da emekleme döneminde... Öyle orduya nüfuz etme gücü filan yok! 

Erbakan’ın koalisyon ortağı olduğu 80’ler, hatta hadi 90’lar Tanrıverdi’nin de orduda önemli görevlerde bulunduğu yıllardı denilebilir. Ama İslamcılar dahil sağ siyasetin, çabası olsa bile orduya nüfuz etme gücü o yıllarda onlarda yine yoktu.

Saldıray Berk NATO karşıtıydı

Soruyu tekrarlayalım o zaman: Öyleyse bu kişiyi, tanındığı halde 30 yıl Silahlı Kuvvetler içinde tutan kim(ler)di!?!? Bu kişiyi tuğgeneralliğe kadar kim yükseltti? Hem de ta o zaman!.. Üstelik Türk ordusunda generallik o kadar kolay bir iş değil. Harp Okulu’ndan öte Harp Akademisi’ni de bitirmek gerekir. Yetmez!.. Amerika’da bulunmamış, hele NATO karargahında görev yapmamış subay kolay kolay general olamaz. 

Burada bir de Saldıray Berk örneği var. Tanrıverdi ve Berk olguları birbiriyle çelişen değil, aslında bu yazının tezini doğrulayan olgular. 

Saldıray Berk, 2007-2010 arasında karargâhı Erzincan’da bulunan 3. Ordunun komutanı olan bir orgeneral. 2010’da Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner’le birlikte bir cemaat kumpası yüzünden Genelkurmay Eğitim Doktrin Komutanlığı’na atandı. 2011’de de emekli edildi. 

Berk Paşa, düşünceleri, tavrı nedeniyle Cihaner gibi FETÖ’nün hedefindeydi. Yakın gelecekte genelkurmay başkanı olması ihtimalinden çok rahatsız oldukları için o kumpası düzenlemişlerdi. Amaç, Berk’in genelkurmay başkanı olmasını önlemekti.

Ama Berk Paşa’nın ilginç başka özellikleri de vardı. 2011-14 arasının Genelkurmay Başkanı Necdet Özel ile birlikte Berk Paşa TSK içinde NATO’da görev yapmayan iki subaydan biriydi. Tersine Moskova’da, Bakû’da askeri ataşe olarak bulunmuştu. İngilizce değil Rusça biliyordu

Ama en önemlisi, bu özellikleriyle bile yeterince rahatsız ettiği NATO-ABD açısından, bir de açıkça NATO-ABD karşıtıydı. 

Tanrıverdi’nin ise belli ki Amerika, NATO, kısaca “emperyalizm” karşıtlığıyla hiç ilgisi yoktu. Ama Amerika’nın da hele o yıllarda İslam tüccarlığıyla bir alıp veremediği yoktu. O yıllarda ABD “yeşil kuşak”, “ılımlı İslam” diyor başka şey demiyordu.

Erbakan yok, Erdoğan yok. İsmail Hakkı Pekin’in söylediklerine bakılırsa pekâlâ farkında olunan bu şeriatçı subayların Harbiye’de okumasını, mezun olmasını, Harp Akademisi bitirmesini, general olmasını, kontrgerilla dairesi başkanı olmasını 1966-96 arasında kim sağladı? Kim izin verdi veya göz yumdu?

Demek, TSK içinde o yıllarda Tanrıverdi’nin Müslümanlık pazarlamacılığından rahatsız olanlar var idiyse bile, TSK’de ve daha yükseklerde Amerikancı zihniyet doğrultusunda hiçbir sakınca görmeyenler de vardı ki Tanrıverdi 30 yıl TSK’de barınıp tuğgeneral olabilmişti. 

Daha önemlisi, bu çelişkili durum TSK içinde, hatta siyaset arenasında, hükümet ve nihayet “devlet” içinde NATO-ABD yanlıları ile karşıtları arasındaki derinden derine mücadelenin fotoğrafı. Yandaş grup en azından Tanrıverdi’yi tuğgeneralliğe kadar koruyabiliyor, ama karşıt grup da Saldıray Berk’i orgeneralliğe, ordu komutanlığına kadar getiriyor. Necdet Özel de NATO’da görev yapmamışken genelkurmay başkanı olabiliyor, ama aynı nitelikteki Saldıray Berk tasfiye ediliyor.

‘İmam subaylar’

Bu noktada Atatürk’ün oturduğu makamlardan biri olan Genelkurmay Başkanlığı’ndan, yine onun oturduğu Cumhurbaşkanlığı’na zıplatılan Cevdet Sunay’ın 1967-68’lerde söylediklerini ısrarla, inatla hatırlamak, hiç unutmamak gerekir. Özetle “bugünkü liseler bizim istediğimiz milliyetçi, mukaddesatçı, maneviyatçı gençleri yetiştirmiyor. Biz bu tür gençleri imam hatiplerde yetiştireceğiz...” demişti Sunay! 1967-68, Tanrıverdi’nin taze teğmenlik yılları... Ve yineleyelim, Erbakan yok, Erdoğan-AKP hiç yok!

Daha ortada 1968 olayları bile yokken “Cumhurbaşkanı” Cevdet Sunay niye söylemişti bu sözleri? Üstelik “üçüncü çoğul şahıs zamiri” kullanıyor, “biz” diyor. Demek bir devlet kararı, bir devlet politikası söz konusu...

Uğur Mumcu da sürekli “2000’lerde kaymakamlarımız, valilerimiz, subaylarımız imam hatipli olacak” diyordu. Öldürülmesinden iki gün önceki 22 Ocak tarihli yazısının başlığı “İmam Subaylar” idi. 

Buyurun, hem de imam hatip mezunu olmayan bir “İMAM SUBAY”: Adnan Tanrıverdi!!!

Çünkü 1946’dan itibaren “dindar, devletine milletine bağlı genç” yetiştirme politikasının temelleri atılmaya başlamıştı, Sovyet komünizmi korkusuyla... Devlete itaatin tek yolu olarak da dindarlık, imam hatipli olmak görülüyordu. 

‘Devlet politikası’

Bugünkü tablo, 1946-47 politikalarının, yani “devlet politikası”nın devamından başka şey değil.

Cevdet Sunay’ın söyledikleri, bu “devlet politikası”nın ilanıydı. İmam hatip mezunu olsun olmasın, Erdoğan’ın kindar-dindar gençlik yetiştirme politikasının da öncülü, temeli oldu. 

SADAT konusunu Meclis’te tartışan CHP milletvekilleri, kendi partilerinin tarihini de, ülke tarihini de bilmiyorlar ne yazık ki!..

Bir de, Erdoğan’ın son “Şehirlerimizi artık geleneksel kolluk güçleriyle koruyamıyoruz. Başka şeyler düşünmek lazım” vecizesi ile bu Tanrıverdi “vakasını” da aynı pencereden görmekte yarar var sanki. 


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İktidara deva, muhalefete cefa - Bekir Ali YÜKSEL24 Haziran 2023

Cumhuriyet değerlerinin bilince dönüşmesi - Prof. Dr. Ulaş KAPLAN24 Haziran 2023

‘Önlenmeyen’ iş kazaları - Prof. Dr. Çağatay GÜLER23 Haziran 2023



Adnan Tanrıverdi kimdir? SADAT nedir?

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni başdanışmanı SADAT'ın kurucusu Adnan Tanrıverdi oldu. Peki, Adnan Tanrıverdi kimdir? SADAT ne demektir?

Yayınlanma:

Adnan Tanrıverdi kimdir? SADAT nedir?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni başdanışmanı Adnan Tanrıverdi oldu. Emekli tuğgeneral olan Tanrıverdi aynı zamanda SADAT’ın kurucusudur. Peki, Adnan Tanrıverdi kimdir? SADAT nedir?

Kara Kuvvetleri Sağlık Daire Başkanlığı görevlerinde bulunduktan sonra 30 Ağustos 1996 yılında kadrosuzluktan emekliye sevk edilen Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, Erdoğan’ın yeni başdanışmanı oldu. 1964 yılında Kara Harp Okulu’na giren Tanrıverdi, 1976-1978 yıllarında Kara Harp Akademisi’nde öğrenim görerek 1978 yılında kurmay subay statüsünü kazandı. Aynı zamanda eski Akit yazarlarından biri olan Tanrıverdi 30 Ağustos 1992 tarihinde ise tuğgeneralliğe yükseltildi.

ASKERLİKTEN SONRA NE YAPTI?

Adnan Tanrıverdi, emekliye ayrıldıktan sonra, 5 yıl Adaleti Savunanlar Derneği’nin Genel Başkanlığı görevini üstlendi. Tanrıverdi, ASDER Onursal Başkanı olarak, Müslüman ülke silahlı kuvvetlerinin organizasyonu ve stratejik kullanımına danışmanlık, son kullanıcıdan eğitici seviyesi kadar özel konularda eğitim ve harp, silah ve araçlarının temini, bakım ve onarımı hizmetlerinde görev yapmak üzere SADAT Uluslararası Savunma Danışmanlık Şirketi’ni kurdu.

ADNAN TANRIVERDİ KİMDİR?

1944 Konya Akşehir doğumlu olan Adnan Tanrıverdi, 1963-1964’te İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Zooloji Bölümündeki öğreniminin ardından 1964 yılında girdiği Kara Harp Okulun’dan 1966’da topçu subayı olarak mezun oldu ve 1996 yılındaki emekliliğine kadar 30 yıl TSK’da görev yaptı. 1980’de kurmay subay olan ve “Gayrinizami Harp Kursu” de gören Tanrıverdi’nin görev yaptığı birlikler arasında Genelkurmay Özel Harp Daire Başkanlığı ile KKTC Sivil savunma Teşkilat Başkanlığı da bulunuyor.

“İrticai faaliyet” iddiası

1992’de tuğgeneralliğe yükseltilen Tanrıverdi, İstanbul’daki 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı’nın ardından Kara Kuvvetleri Sağlık Daire Başkanlığı yaptı ve 1996’da kadrosuzluk gerekçesiyle emekli edildi. Tanrıverdi’nin geçmişte ve atamasının ardından “TSK içinde irticai faaliyetler yürüttüğü için” emekli edildiği iddiaları sıkça gündeme getirildi. Emeklilikten sonra da Üsküdar FM Radyosunun Genel Koordinatörlüğünü, İhlâs Marmara Evleri Camii Yaptırma ve Yardım Derneği Yönetim Kurulu üyeliğini yapan Tanrıverdi’nin genel başkanlığını yaptığı, 2000 yılında kurulan Adaleti Savunanlar Derneği’nin (ASDER) TSK’dan ihraç edilen ve emekli askerlerden oluştuğu sıkça eleştiri konusu oldu. Kuruluş, bünyesindeki Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi Derneği (ASSAM) aracılığıyla TSK’nın yeniden yapılandırılmasına yönelik eleştiriler geliştirdi. Atama sonrasında basında yer alan iddialar arasında 15 Temmuz sonrasındaki kararnamelerle TSK’ya getirilen yeni düzenlemelerin bu önerilerle paralellik taşıdığı da var.

SADAT NEDİR?

Türkiye’de uluslararası savunma alanında danışmanlık ve askeri eğitim veren ilk ve tek şirket olduğu belirtilen ve eski TSK mensuplarının görev aldığı Sadat, askeri ve “iç güvenlik” yani “terörle mücadele” alanında danışmanlık ve eğitim hizmeti veriyor. Askeri ve güvenlik alanında pek çok eğitimi veren şirketin, kursları arasında “Gayri Nizamı Harp” ve “Keskin Nişancılık” gibi başlıklar da dikkat çekiyor. “Kara Harekatı”, “Keskin Nişancılık”, “Koruma”, “Tahrip”, “Gayri Nizami Harp”, “İleri Tek Er Muharebe”, “Topçu ve Havan İleri Gözetleyicilik”, “Tank / Zırhlı Araç Avcılığı” gibi kurs eğitim paketleri bulunuyor.

15 TemmuzCumhurbaşkanıemekliGenelkurmayistanbulİstanbul ÜniversitesiKara Harp OkuluKimdirKonyaMüslümanSağlıktankTSKTürkiyeÜsküdar

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası