devlet döviz mevduata el koyabilir mi / BTP merkez parti olmaya aday - Hacı Gaydan, Yeni Mesaj

Devlet Döviz Mevduata El Koyabilir Mi

devlet döviz mevduata el koyabilir mi

Alaattin Aktaş dövize el konulması ihtimalini yazdı

Döviz satışıyla kurun yükselişini engelleme yönteminde yolun sonuna doğru gelindiğine dikkat çeken ekonomi yazarı Alaattin Aktaş, bundan sonraki ihtimalleri yazdı.

Aktaş, Dünya gazetesindeki ‘Sıfırı da tüketince ne olacak?‘ başlıklı yazısında, “Çıkmaz bir sokakta ilerliyoruz. Manevra yapmak için mesafe de azalıyor, süre de…” dedi. Aktaş şunları kaydetti:

Ya bir şekilde döviz bulunacak ve kurun yeniden tırmanması önlenerek enflasyonun hiç olmazsa aralıktan itibaren düşmesi sağlanacak. Ya da döviz bulunamazsa durumun daha da kötüye gideceği dikkate alınarak seçimin öne çekilme ihtimali doğacak” dedi.

Aslında döviz rezervi kullanma anlamında sıfırı çoktan tükettik ve iktisatta yeni bir çığır açtık. Bir süredir o yolda ilerliyoruz…

Sahip olmadığımız dövizi sata sata kuru tutmaya çalıştık, hala çalışıyoruz. Ama olmuyor! Artık ne bize ait olmayan dövizi satarak kuru istediğimiz düzeyde tutabiliyoruz, ne de bu şekilde satabileceğimiz döviz kaldı. O da bitti, bitiyor. Eksi rezerv giderek büyüyor.

Bir yerde durmak gerekecek; zorunlu olarak. Yol bitecek çünkü.

İşte o aşamada ne yapılacak, ne gibi kararlar almak kaçınılmaz hale gelecek?

Gerçi çıkmaz bir sokakta olduğumuzu biliyoruz ama önümüzde hala gidecek biraz mesafe olduğunun da farkındayız. İşte o yüzden o mesafeyi, yani zamanı iyi kullanmaya gayret ediyoruz.

Zaman, yani seçime kadar olan süre…

SEÇENEKLER NE?

İki seçenek var gibi görünüyor:

– Artık maliyeti ne olursa bize nefes aldıracak bir dış kaynak bulunabilirse kurun çok artması önlenir, hatta bir miktar da gerileme sağlanabilirse şahane olur ve seçime kadar idare edilir. Tabii ki tercih edilen budur.

– Dış kaynak bulunamazsa, yerleşikler de yeniden dövize yönelmeye başlarsa, (nitekim bunun işaretleri alınıyor) bu durumda yol zorunlu olarak kısaltılır, yani seçim öne alınabilir. Çünkü her geçen gün artan olumsuzlukla bir yıl sonrasının ekonomik tablosu bugünkünden kötü olacaktır. En az kötü tercih edilir.

Üçüncü bir seçenek daha var mı? Olabilir…

Kur korumalı mevduat barutu bittiğine, yeniden 18’lere ya da daha yukarı çıkacak doları geriletmek için yapılacak pek bir şey kalmadığına, bu düzeydeki kur da özellikle enflasyon yönüyle durumun daha da kötüleşmesine yol açacağına göre, ya yeni bir icat çıkarılır ya da o sevimsiz kavram, yani sınırlı da olsa bir “kambiyo kontrolü” gündeme gelir, böylece özellikle bankada döviz hesabı olanların yüreklerinin pır pır atmasına yol açan o yola başvurulmuş olur.

Yani tasarruf sahibine “Paranın tümünü çekemezsin, şu kadar çekebilirsin” ya da son çare olarak da “Dövizini TL’ye çevirdim” denilir.

FİNANSAL İNTİHAR!

Ancak bu Türkiye’nin finansal anlamda intiharı olur ve bize göre böyle bir yanlışa düşülmez. Düşülmemelidir de!

Bugün tutar “Bankadaki döviz hesabına kısıtlama koydum” derseniz, vatandaşa örtülü biçimde “Ben dövizle mücadelede yenildim” demiş olursunuz ve herkes döviz almaya koşar. O zaman da kambiyo kontrolünü sınırlıdan öteye taşımak gerekir ki böyle bir adım Türkiye’yi dünyadan koparır.

Ayrıca, vatandaşta “Bugün dövize el koyan yarın bankadaki TL tasarrufuma da el koyar” düşüncesi oluşur, bu sefer bankalar TL mevduat çekilişiyle baş edemez olur.

GÜNDEME BİLE GELMEMELİ AMA…

Aslında bankadan döviz çekilişini sınırlamak ya da bu paraya tümüyle el koymak konusunu dile getirmek bile hoş değil. Ama son dönemde öylesine yanlışlar yapılıyor ki, bunlar vatandaşın zihninde giderek daha çok yer buluyor.

Vatandaş kaygılanmakta haklı. Bu tür kaygılar durup dururken ortaya çıkmıyor ki…

Son altı ayda neler yapılmadı ki…

Kur korumalı mevduat icat et… Önce yalnızca gerçek kişileri kapsama al, sonra tüzel kişileri de kapsama dahil etmek durumunda kal ve onlara döviz hesaplarını bozdurmaları karşılığında önemli bir vergi avantajı da sağla…

İhracatçının dövizine el koy, sonra oranı artır, ardından turizm sektörünün dövizi için de aynı uygulamaya başvur…

Bazı ödemelerde dövizle işlemi yasakla, bu uygulama bir dizi tıkanıklığa yol açsın…

Bankalara dövizdeki dalgalanmayı en aza indirebilmek için “Şu saatler dışında işlem yapmayın” diye uyarıda bulun…

Tüm bunlar kamuoyunda nasıl bir algı yaratıyor dersiniz?

“Dövizde sıkıntı büyük, kur artışını frenlemek için faiz de artırılmayacak, bu gidişle dövize el koyarlar mı, koyarlar…”

Önce “Yok canım, olmaz” diye başlayan bu kaygı, giderek “Acaba olur mu” boyutuna dönüşüyor.

Kaygı böylesine büyürken zaman giderek azalıyor.

Tekrar edelim:

– Ya bir şekilde dövizin tırmanması önlenecek ve enflasyonun hiç olmazsa aralıktan sonra yönünü aşağı çevirmesi sağlanacak.

– Ya da sandık, işlerin iyice çığırından çıkacağı görülürse “daha az kötü” sayılan bir dönemde önümüze gelecek.

Kısa Dalga

 

Kılıçdaroğlu'ndan 'devam ediyorum' çıkışı: İstifa isteyene satılık dedi

FERHAT EKİNCİ'NİN HABERİ - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçimlerin ardından partisinin ilk grup toplantısında, başta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu olmak üzere parti içinden gelen ‘değişim’ taleplerine cevap verdi. Bir yandan değişime karşı olmadığını söyleyen CHP lideri, diğer yandan üstü kapalı olarak görevi bırakmayacağını söyledi. Kılıçdaroğlu “Hiçbir zaman değişimin önünü tıkayan bir kişi değilim, değişimin önünü tamamen açacağım” dedi. 

Genel başkan olarak partisinin uzun hedefli yapısını düşündüğünü belirterek “İnançla, kararlılıkla yola devam edeceğiz” diye konuşan Kılıçdaroğlu “Ben CHP’nin bir üyesi olma ve genel başkan olma şerefini ömrüm boyunca taşıyacağım. Bu şeref benden aileme kalacak en önemli mirastır. Gemiyi sağlam limana götürmek yine kaptanın görevidir. Gemiyi sağlam limana götüreceğimi herkes bilsin” ifadelerini kullandı.

‘HANGİ KANAL’ DEDİ

Kılıçdaroğlu konuşmasında isim vermeden bazı gazetecileri de eleştirerek “Beklediğimizi alamadık. Yani açıkça ifade etmek gerekirse, kazanamadık. Arkasından elbette ki eleştiriler gelecektir, bu eleştirilerin tamamını saygıyla karşılıyorum ama kalemi eline alıp ön yargıyla hareket edenlerin, kalemini satan, kendisini savcı yerine koyup karar veren gazetecinin, gazeteciliğini sorgulamak benim görevimdir” dedi. Öte yandan Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısından ayrılırken, muhabir tarafından kendisine yöneltilen ‘İstifa edecek misiniz?’ sorusunu ‘Hangi kanaldan geliyorsunuz?’ diyerek cevapladı.

Bu arada, CHP’de kurultay hazırlığı ve ‘değişim’ hareketliliği de sürerken, Kılıçdaroğlu kendisine destek için Ankara’ya gelen CHP’li 40 belediye başkanını Meclis’teki makam odasında kabul etti.

CHP'DE BİR İLK YAŞANDI

Dün bir ilk gerçekleşti. CHP tarihinde bir genel başkan ilk defa milletvekilliği sıfatı olmadan grup konuşmasında vekillere seslendi.

Tanju Özcan'dan imalı paylaşım: En taze CHP'li benim

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, geçici çıkarma cazası aldığı Cumhuriyet Halk Partisi'ne yeniden üye olduğunu sosyal medya hesabı üzerinden imalı bir paylaşım ile duyurdu. Özcan, Twitter'dan yaptığı açıklamada, bugün partisine yeniden üyelik işlemi yaptığını aktararak, şu ifadeleri kullandı:

"EN TAZE CHP'Lİ BENİM"

"Türkiye'de sabahın köründe gidip CHP’ye üye olan başka birisi yoksa en taze CHP'li benim demektir. Gerçekleri söylediğim için 1 yıl süre ile ihraç edildim. Bu süre içerisinde dimdik durdum. Sonuçta Atatürkçü ve Türk milliyetçisi kalarak evime geri döndüm ama gerçekleri konuşma huyumdan hala vazgeçemedim. Doğru söylemenin tedavisi olmayan bir hastalık olduğunu daha iyi anladım."

OY BİRLİĞİ İLE PARTİDEN İHRAÇ EDİLMİŞTİ

Özcan'a, parti kurallarıyla bağdaşmayan tutum ve davranışları nedeniyle 13 Haziran 2022'de MYK kararı ve kesin ihraç talebiyle oy birliği ile sevk edildiği Yüksek Disiplin Kurulunca 26 Eylül 2022'de "partiden bir yıl geçici çıkarma" cezası verilmişti.

Kaynak: Anadolu ajansı

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır