Kumas Bitti Bitiyor

Mimarlar Odası Malatya Şubesi tarafından “Binalarda Onarım, Koruma ve Yapı Sistemleri” konulu seminer düzenlendi. Malatya’da kentsel dönüşüm, şehir planlaması ve bina güçlendirmelerine ilişkin sunumlar yapılan seminerin sonunda karbon kumaş ve karbon plaka demo uygulaması gerçekleştirildi.

Programın açılış konuşmasını yapan Yapı Sistemleri Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölge Sorumlusu İnşaat Mühendisi Serkan Sağlam, performans analizi yapılmadan bir yapının güçlendirilmesinin büyük tehlike arz ettiğini vurguladı.

“BİR YAPI 2 YÖNTEMLE GÜÇLENDİRİLİR”

Elazığ depremi sonrası güçlendirme sektöründe bazı yanlışlıklara rastladıklarını söyleyen İnşaat Mühendisi Serkan Sağlam, “Bir yapı güçlendirileceği zaman sadece fiziki incelemeler neticesinde bazı yapı elemanlarının güçlendirilmesi, yapıda bir düzensizliğe sebebiyet vereceği için hatalı bir imalat yapılma riskini artırmaktadır. Çoğumuzun bildiği üzere performans analizi yapılmadan bir yapının güçlendirilmesi büyük tehlike arz etmektedir. Yapının performans analizi aşamaları sahada doğru verilere ulaşabilmek amacı ile röleve çalışmaları ile başlamaktadır. Röleve çalışmalarında alınan bu değerler bir paket programa yüklenerek daha sonra yapı analiz edilir ve depremde güçlendirme ihtiyacının olup olmadığı ortaya çıkar. Depremde güçlendirme ihtiyacı doğan bir yapı genellikle 2 yöntemle güçlendirilir. Birinci yöntem geleneksel diye tabir ettiğimiz kesit artışı yapıda perde donatı eklenmesi ile yapılmaktadır. Kesit artışında ve perde eklenmesinde yapıya birçok filiz ekimi yapılmaktadır. Bu filiz ekimleri daha çok kimyasal kartuş ürünleri ile yapılır. Kimyasal kartuş ürünleri doğru seçildiğinde normalde bu filiz demir donatımız mevcut betonarme yapıya ekilerek çekme testi yapıldığında eğer doğru bir imalat yapılmışsa donatının betonarme yapıdan sıyrılmaması beklenir ve betonun konik halde kopması istenir. İkinci yöntem ise karbon kumaşlarla güçlendirme. Karbon kumaşlarla güçlendirme de ise projesi çizilen bir yapının teorik anlamda güçlendirildiği düşünülebilir fakat bu karbon güçlendirme işi pratiğe dökülmediği takdirde yapımız yine güçlendirilmemiş olma riski ile karşı karşıya kalmaktadır” şeklinde konuştu.

“EN ÇOK HASAR ALMIŞ 3. ŞEHİR OLARAK GEÇİYORUZ”

İnşaat Mühendisi Serkan Sağlam’dan sonra söz alan ve deprem sonrası Mimarlar Odası Malatya Şubesi olarak gerçekleştirdikleri projelerden bahseden Mimarlar Odası Malatya Şube Başkanı Yunus Emre Fidanel, “Bizler 24 Ocak Sivrice depreminden sonra bir güçlendirme semineri yapmıştık. Bu seminerimiz gayet başarılı geçmişti. 6 Şubat depremleri münasebeti ile bölgemizde ve Malatya’mızda güçlendirme üzerine bir eksik olduğunu düşünerek mimar, mühendis ve vatandaşlarımızı aydınlatmak için tekrar böyle bir seminer gerçekleştirmek istedik. Malatya’mızın talihsizliği 24 Ocak depremini gördü ve 3 yıl aradan sonra 6 Şubat’ta ne yazık ki çok ağır deprem üst üste meydana geldi. Türkiye’de şu an en çok hasar almış 3. şehir olarak geçiyoruz ama bu kadar ağır depremleri 3 yıl ara ile üst üste yaşayan başka bir şehir daha yok maalesef. Bugün şehir merkezine gittiğinizde boşalan meydanları görüyorsunuz. Çarşı diye nitelendirdiğimiz bölgenin yıkıldığını, temizlendiğini ve çok büyük boş alanların meydana geldiğini biliyorsunuz. Esas yıkım bundan sonra başlayacak. Bizler Mimarlar Odası olarak devletimize, milletimizi, Malatya’mıza, yerel yöneticilerimize deprem sonrası 4 aylık süreçte yaptığımız bütün çalışmaları aktardık ve toplantılarımız sürekli devam ediyor. Teknik olarak elimizden gelen bütün bilgi ve teknolojileri kendilerine aktarmaya gayret ediyoruz. Depremin ilk günü çok büyük bir şok ile büyük bir travma ile herkes canının derdine düştü ancak sonraki 2. ve 3. günü biz Mimarlar Odası olarak Ankara’dan kendi imkanlarımızla getirdiğimiz 15 ağır iş makinesi, 8 kişilik profesyonel kurtarma ekibi ve 12 bağımsız operatörü Malatya’da hemen sahaya sürdük. Malatya’da yaklaşık 10 gün boyunca gelen bu makinelerimiz ve yardım ekiplerimiz, belediyemiz ile koordineli olarak sahada görev yaptılar. Bu süreç geçtikten sonra acil yıkım alan ve yıkılmış binalarla alakalı bir çalışma yaptık” ifadelerini kullandı.

“BU KÜLTÜR BURADA YAŞAMAYA DEVAM EDİYOR”

Ağır hasar almış binaların temizlenme sürecinde ve orta hasarlı ortalama 2 bin binanın da güçlendirilmesi noktasında mimarlar ve mühendisler olarak üstlerine düşen mesleki sorumluluğu büyük bir gayret ile yerine getirmeye çalışacaklarını belirten Fidanel, “Bizim en büyük endişemiz yıkılmış olan binalar değil bundan sonra yıkılacak olan binalarla alakalı. Yönetmeliğimizdeki bazı eksiklikleri tespit ettik bunlar düzeltilecek. Yeni yapılan binalarla alakalı kat yükseklikleri değişecek bunlarla alakalı çalışmalar bakanlık tarafından yürütülüyor. Bizim endişemiz Malatya özelinde orta hasarlı 2 bin binamızın güçlendirilmesi aşamasında bu projelerin çizilmesi ve uygulanması noktasında yeterli tecrübeye sahip miyiz, değil miyiz? Bizi korkutan nokta bu. Bundan dolayı da bu seminerimizin çok önemli ve çok değerli olduğunu düşünüyorum. Bir konuda şehir merkezimiz. Malatya hala çarşı kültürü ile yaşayan bir şehir. Çarşı dediğimizde aklımıza gelen yer şehrin merkezi. Bu kültür burada yaşamaya devam ediyor. Şehir merkezi ve çarşımızda yıkımlar gerçekleşti ve büyük boşluklar oluştu. Bizim burada bir kent hafızamız var, alışkanlıklarımız var. Bununla alakalı bu bölgede yapılan bakanlık tarafından hazırlanan proje ile alakalı belediyeye biz şu an önerilerimizi ve görüşlerimizi bildiriyoruz. Biz bu büyük yıkımı, çarşıdaki büyük yok oluşu tekrar kaldığımız yerden daha iyi bir şekilde nasıl yerine getirebiliriz diye çalışma yapıyoruz. Bu anlamda yakın bir tarihte muhtemelen bakanlık şu an çalışmaya devam ediyor hazırladıkları projeyi bizlere de sunacaklar. Biz bu noktada eksiklikleri veya değiştirilmesi gereken yerlere mudahil olup bunları da basınımız ve Malatya ile paylaşacağız” dedi.

“BU GÜÇLENDİRME YARA BANDI GİBİ BİR ŞEY DEĞİL”

Kent hafızasının çok önemli olduğunu dikkat çeken Yunus Emre Fidanel, “Biz bu işi oldu bittiye getirilmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Çünkü bu çok önemli, kent hafızası dediğimiz olay çok önemli. Bir Bakırcılar Pazarı, Kasap Pazarı, peynirciler,tuhafiyeciler Ayakkabıcılar Çarşısı’nın olduğu bölge bizim kültürümüzdeki, hafızamızdaki, geçmişimizden, çocukluğumuzdan ve dedelerimizden beri gidip geldiğimiz alışveriş yaptığımız bir alan. Bu anlamda Malatya’ya çok farklı bir şekilde uzaydan indirilme bir proje dayatılırsa biz asla buna müsaade etmeyiz. Malatya’yı yeni bir yüze kavuşturabilmek için önümüzde kentsel dönüşüm anlamında çok ciddi bir fırsat var. Bu fırsatın tepilmemesi lazım. Bizim şehir merkezi haricinde bundan sonraki güçlendirilecek binalarla alakalı ciddi bir endişemiz var. Projesiz bir şekilde şu an güçlendirilme yapılmaya başlanmış yaklaşık 1 aydır hiçbir şekilde bir inşaat mühendisi ya da mimarın kontrolü olmadan ustanın inisiyatifi ile binalar güçlendirilmeye başlandı. Bu güçlendirme yara bandı gibi bir şey değil. Bu cerrahi bir müdahale. Bunun inşaat mühendisinin gözetimi olmadan projesi olmadan asla yapamazsınız, yapmamalısınız. Bununla alakalı bir bilinç oluşturabilmek adına bu semineri veriyoruz” söyleminde bulundu.

Seminer Nurettin Kasım Yeşilgül tarafından yapılan sunum ve Yapı Sistemleri Teknik Servis Müdürü Ahmet Topalbebek tarafından yapılan Demo kolon kiriş sargılama uygulaması ile sona erdi.  ( Busabah Gazetesi)