ROCK'N ROLL TARİHİNDE KISA BİR GEZİNTİRock'n Roll'un doğuşuna tanık olamayanlara bu fenomenin ortaya çıkışını anlatmak için, "Internet'in doğuşuna benziyor" demek yanlış olmayacaktır. "Kimse bunu planlamamıştı." Rock'n Roll, tıpkı Internet gibi kendiliğinden doğduOrtaya çıkışından kısa bir süre sonra hem Amerikan hem de dünya müzik kültürü üzerinde köklü değişiklikler yaratan Rock'n Roll tıpkı Internet'in global iletişimde bir çığır açması örneğinde olduğu gibi, evrensel müziğe yepyeni boyutlar kazandıran bir öğe olarak sahneye çıkmıştı.Genelde Rock'n Roll'un köklerinin Amerikan siyah nüfusunun müzikal geleneklerinde olduğu söylenir. Siyahlar, Afrika'dan Amerika'ya gelirken beraberlerinde hikaye anlatma, eğlence ve iş merkezli, güçlü bir sözlü müzikal gelenek getirmişlerdi. Yeni Dünya'da, olağanüstü zor koşullar altında varolmaya çalışırlarken karşılaştıkları güçlüklerin de etkisiyle blues müziğini yarattılarHer biri kendi başına bir dünya olan eyaletlerden kurulu ABD'nin müziği de oldukça zengindi. Güneyde yaşayan beyazların kendilerine has müzik gelenekleri vardı: Anglo-Sakson halk şarkıları, Appalache müziği, dini müzikler, bu yelpazenin içinde yer alan unsurlardı.Afro-Amerikalılar bu unsurları alarak kendilerine ait, telli sazlı çalgılardan ve özgün armonilerinden oluşan geleneksel müzik potalarında erittiler. Bunun sonucunda ortaya caz çıktı. Yirminci Yüzyıl'ın başlarında insanlar, güçlü ritmik elemanlar kullanarak müzik yapan grupların doğuşuna tanıklık ettiler. Teknolojik gelişmeler Yirminci Yüzyıl yaşamının çehresini değiştirdiği gibi müziği de değiştirdi. Popüler müzik hızla yayılmaya başladı. Gramofon plaklarının icadıyla müzik daha geniş dinleyici kitlelerine ve diğer müzisyenlere ulaşabilme özelliği kazandı. Sanatçıların birbirlerini etkileyebilme güçleri arttı. Güneyden çok sayıda siyah Amerikalı, şehirleşmiş bölgelere göç etti. Şehirde müzik, daha kalabalık ve coşkulu mekanlarda icra ediliyordu. Bu kalabalık içerisinde müziklerin insanlarca duyulmasının da tek yok yolu vardı: Elektrikli enstrümanlar ve amplifikatörler kullanmak'lar gibi hayli erken bir tarihte, nakaratların ön plana çıktığı swing caz örneklerinde güçlü Rock'n Roll tınıları bulmak mümkündü. Aynı tınıları, "blues etkisindeki country" şeklinde tanımlayabileceğimiz türde çalışmalar ortaya koyan Delmore Brothers, Bob Wills, Jimmie Rodgers, the Maddox Brothers gibi sanatçı ve grupların plaklarında da bulmak olası.Charlie Christian, 'ların başlarında şarkılarında elektrogitar kullanmaya başlamıştı. Aynı sıralarda Lionel Hampton gibi caz müzisyenleri, nakaratların ön planda tutulduğu şarkılar üretmeye başlamışlardı. 50'li yıllara doğru gidildikçe şarkılarında, daha güçlü ve yüksek tonda vokaller, agresif saksafonlar ve baskın piyano melodileri kullanan müzisyenler ortaya çıkmaya başladı. Bunlar arasında ilk akla gelenler, Illinois Jacquet, Big Joe Turner, Louis Jordan gibi R&B şarkıcılarıdır. 2. Dünya Savaşı sonrasındaki zor günlerde, büyük müzik grupları ekonomik olmamamaya başladılar. Daha ufak gruplar belirdi müzik dünyasında. Küçük olmalarına karşın aynı yüksek volümle çalmak durumundaydılar. Müziklerindeki temel öğeler, nakaratlar, elektrogitarlar ve "bağıran" R&B vokallerdi. Bütün bunlar "jump blues" türü müziğin doğuşuna zemin hazırlayacak ve Louis Jordan'ın önderliğinde ilerleyen Wynonie Harris, Tiny Bradshaw ve Roy Brown gibi seçkin sanatçıların piyasaya çıkmasını sağlayacaktı. Jump blues, temelde Rock'n Roll'dan çok da farklı bir tür değildi. 50'lerin başında Delmore Brothers, çılgın bir country boogie plak doldurmuştu. Bu plak Rock'n Roll müziğini gelişinin ayaksesleri gibiydi. Orioles gibi vokal grupları, siyahlara özgü armonileri alarak bunlara daha bir R&B ve gospel havası kattılar. Delta plak şirketine bağlı Muddy Waters gibi müzisyenler, gitarların sesini yükseltip ritm seksiyonları eklediler ortaya çıkan bu harmana. Bu aşamadan sonra başta Chicago ve Memphis olmak üzere birçok Amerikan şehrinde Elektro-blues tarzının yayılmaya başlar. Fats Domino, Lloyd Price ve diğerleri klavyeli çalgılar ile nefesli çalgıların ön planda tutulduğu New Orleans tarzı bir R&B türevi geliştirirler. Les Paul ise, elektrogitar çıkışlarını yükselterek doldurduğu plakları ile bu müziğe ayrı bir renk funduszeue.infoçler o zamana kadar sadece azınlıkların dinlediği varsayılan müziği radyolar vasıtasıyla dinliyor, müzik geniş genç nüfusa hızla ulaşıyor ve hepsinden önemlisi beğendikleri plakları gidip satınalıyorlardır Ekonomik koşullarda 'lerden başlayarak gözlenen iyileşme gençlerin daha çok plak satın almasını sağlayan en önemli unsurlardan biridir artık Ve müzik dünyasının tam da böyle bir finansman kaynağına ihtiyacı vardır. Müzik otoriteleri arasında modern anlamda ilk Rock'n Roll şarkının hangisi olduğu pek tartışmalı bir konudur. Hatta sırf bu konuyu irdeleyen koca bir de kitap yazılmıştır: "What Was the First Rock'n Roll Record?" (=Rock'n Roll'un İlk Plağı Hangisidir?) Rock'n Roll'un ilk plağını kaydettiği söylenenler arasında Jackie Brenston, Bill Halley, Lloyd Price, Hank Ballard, Fats Domino gibi isimler yer alır'e gelindiğinde "Top 30" listesinde Rock'n Roll olarak tanımlanabilecek birçok şarkı yer almaktadır. Bu yeni tarz için bir de isim gerekmektedir. Saygın dj'lerden Alan Freed'in, Rock'n Roll'un isim babası kabul edilir. Bu isim bu tarza son derece uygun düşmekteydi çünkü köklerinin ait olduğu zenciler arasında rock'n roll, -yani sallan ve yuvarlan- dans, partiler ve diğer özel eğlenceler anlamına gelen bir deyimdi'te Bill Halley'in "Rock Around the Clock" adlı parçası bir numaraya yükselen ilk Rock'n Roll şarkısı oldu. Onu Little Richard ve Chuck Berry izledi. 'da Elvis Pressley'in "Heartbreak Hotel" adlı şarkısının bir numaraya yerleşmesi ise bu müzik tarzının gelip geçici bir moda değil global anlamda kalıcı bir tür olduğunun göstergesi şeklinde yorumlandı. Elvis, Rock'n Roll'u uluslararası sahneye taşıyan ve Rock müziğinin türevlerinin gelişmesinde en büyük katkıya sahip sanatçı olarak müzik dünyasının unutulmazları arasına funduszeue.info GÖKTEM 20 Mart , Pazartesi
button