aslana benzeyen kedi cinsi / En Sevimli Kedi Türleri ve Kedi Cinsleri - En Tatlı Kedi Türleri ve Özellikleri

Aslana Benzeyen Kedi Cinsi

aslana benzeyen kedi cinsi

Bilimi Anlatmamıza Yardım Edin!

Her ay milyonlarca bilimsever, Evrim Ağacı olarak karmaşık bilimsel konuları basitçe anlatmamızdan ve ülkemizde bilim anlatıcılığını geliştirmeye yönelik yaptığımız kapsamlı çalışmalarımızdan faydalanıyor. Bütçenize zarar vermeden, aylık veya tek seferlik sadece 20₺ gibi miktarlarda bize destek olarak bu çabalarımızı destekleyebilir, Türkiye'de bilim okuryazarlığını güçlendirmemize katkı sağlayabilirsiniz.

Destek Ol

Neden Destek İstiyoruz? Zaten Destekçiyim

Bu yazımızda, okurlarımız arasında ciddi bir kedi-sever kitlesi bulunduğunu tahmin ederek, kedigillerin evrimine göz atmak istiyoruz. Uzunca bir yazı olabilir, bu yüzden hemen söze girmek istiyoruz. Yazımızı, tüm kedi severlere; ancak özellikle de bizden desteğini asla esirgemeyen, her zaman yanımızda olan ve kediden pek de farklı olmayan insanlara armağan ediyoruz. Kedilerin evrimi, belki de kendi evrimlerine ışık tutacaktır (edebiyat amaçlı bir cümledir, bilim ile alakası yoktur).

Felidae, ya da Türkçe adıyla kedigiller, HayvanlarAlemi'nin Karnivorlar (Etçiller) takımının Feliformia, yani kedi-benzeri etçiller alt takımının içerisinde bulunan bir ailedir. En bilindik üyeleri, elbette ki ülkemizde her an her yerde görebileceğimiz evcil kedilerdir. Ancak evcil kediler, ailenin günümüze en yakın zamanda evrimleşmiş üyesidir de aynı zamanda. Ev kedilerine son yıldır rastlamaktayız; ancak ailenin diğer türleri, çok daha uzun zamanlardır Dünya'da kol gezmektedir.

Öncelikle, üzerinden gidebilmemiz için, kedigiller içerisinden bir türün, hatta spesifik olarak ev kedilerinin taksonomik sınıflandırılmasının en ayrıntılı versiyonuna bir göz atalım:

  • Tip: Canlılık (Biota)
  • Süper Alan (Superdomain): Arkeler ve Ökaryotlar (Neomura)
  • Alan: Ökarya (Eukarya) 
  • Klad: Amipler, Hayvanlar, Mantarlar (Unikonta) 
  • Klad: Arkadan Kamçılılar, Hayvanlar ve Mantarlar (Opisthokonta) 
  • Klad: Hayvanlar ve Tek Hücreli Yakın Akrabaları (Holozoa) 
  • Alem: Hayvanlar (Animalia) 
  • Alt Alem: Gerçek Dokulular (Eumetazoa)
  • Klad: Çift Yanlı Simetrikler (Bilateria)
  • Üst Şube: İkincil Ağızlılar (Deuterostomia)
  • Şube/Filum: Kordalılar (Chordata) 
  • Alt Şube: Omurgalılar (Vertebrata)
  • İnfra Şube (Infraphylum): Gerçekçeneliler (Gnathostomata)
  • Üst Sınıf: Dört Üyeliler (Tetrapoda) 
  • Sınıf: Memeliler (Mammalia) 
  • Alt Sınıf: Doğuran Memeliler (Theriiformes) 
  • İnfra Sınıf (Infraclass): Plasentalı Memeliler / Eteneliler (Eutheria / Placentalia) 
  • Üst Takım: Lavrasyalı Plasentalı Memeliler (Laurasiatheria)
  • Klad: Etçiller ve Pangolinler (Farae)
  • Takım: Etçiller (Carnivora)
  • Alt Takım: Kedi Benzeri Etçiller (Feliformia / Feloidea)
  • Aile/Familya: Kedigiller (Felidae)
  • Alt Familya: Küçük Kediler, Panter ve Çita (Felinae)
  • Cins: Ev Kedisi ve Yakın Akrabaları (Felis)
  • Tür: Ev Kedisi (Felis domesticus)

Şimdi biraz daha ayrıntıya girebiliriz:

Kedigiller altında iki alt aile bulunur: Pantherinae (kaplan, aslan, jaguar ve leopar) ve Felinae (puma, çita, lynx, oselot ve ev kedisi). Bunların hepsine biraz değineceğiz. Ancak genel olarak kedigillerin evrimi, günümüzden 25 milyon yıl önce, Oliyosen Dönem'e rastlamaktadır. Bu dönemde, Felidae ailesi altında üçüncü bir alt sınıf olarak Machairodontinae (kılıç dişli kediler) evrimleşmiştir ve bunların en meşhur olanı Smilodon cinsidir. Ancak bu alt familya, günümüzden yıl kadar önce yok olmuştur. Bu yok oluşun sebebi, ilginç bir şekilde doğa olayları değil, kılıç dişli kedilerin, koni dişli kediler (kılıç dişliler haricinde kalan tüm kedi türleri) ile olan besin mücadelesidir. Bunu, kılıç dişliler kaybetmiş ve sonuncusu yıl önce ölmüş ve alt aile tamamen yok olmuştur. Ayrıca kedigillere dahil olmayan ancak özellikler açısından kedilere çok benzeyen, Thylacosmius türü veya Nimravidae ailesi gibi bazı keseli kılıçdişli memeliler de bulunmaktadır. Bu benzerlikler, evrimsel akrabalıktan değil, yakınsak evrim sonucu bu kedi-benzeri etçillerin, kedigiller ile benzer özellikler evrimleştirmelerinden kaynaklanmaktadır.

Aşağıda soyu tükenmiş türlerden olan Smilodon'un 3 boyutlu bir canlandırması görülmektedir: 

Smilodon

Zaman kaybetmemek adına soyu tükenmiş kedigiller olan Machairodontinae'ye hiç girmeyeceğiz ve doğrudan günümüz kedilerine ve evrimlerine geçeceğiz.

Reklamsız Deneyim

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %% reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır. Kreosus Kreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık Daha fazla göster

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, % reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Destek Ol

İlk olarak, bir feliform türünü, etçiller takımı içerisindeki diğer alt takım olan kaniformlardan (köpek-benzeri etçiller alt takımı) nasıl ayırırız, buna bakalım. Bunun için kafa anatomisini incelemek yeterli olacaktır. Tüm modern feliformların işitsel bulbları çift odacıklıdır ve odacıklardaki iki kemik septum ile birbirine bağlanır. Kaniformlarda ise tek odacık vardır ya da odacık kısmen bölünmüştür ve tek kemik bulunur. Daha başka yöntemler de var elbet ama burada çok ayrıntıya girmeyi gerekli görmüyoruz.

Günümüzde, Feliformia, yani kedi benzeri etçiller içerisinde 6 aile vardır. Bunların içerisinde 12 alt aile, 56 cins ve tür bulunur. Bu ailelerden bu yazımızda sadece Felidae, yani kedigilleri ele alacağız; ancak kedigillerin en yakın akrabaları olarak Eupleridae (Madagaskarlı etçiller ailesi), Hyaenidae (sırtlanlar ve yeleli sırtlanlar ailesi), Herpestidae (kuyruksürenler, kusimansenler, mirketler ailesi), Nandiniidae (Afrika misk kedisi ailesi), Viverridae (misk kedisi ailesi) bulunur.

Eupleridae üyesi bir tür

 

Hyaenidae üyesi bir tür
Herpestidae üyesi bir tür
Nandiniidae üyesi bir tür
Viverridae üyesi bir tür

Şimdi, bunları bir kenara bırakarak Feliadea (kedigiller) ailesine bir göz atalım.

Felidae (Kedigiller)

Günümüzde, aynı atadan türemiş 41 farklı kedigil türü bulunmaktadır. Kedigiller, Asya'da evrimleşmiş ve tüm kıtalara kara köprüleri sayesinde yayılmışlardır. Kedigiller, atalarından ayrıldıktan sonra 8 ana kola ayrılmış ve 10 farklı göç ile Bering Boğazı ve Panama Kanalı üzerinden Dünya'ya yayılmışlardır. Taksonun en eski cinsi Panthera, en yeni cinsi ise Felis'tir. National Geographic'te yılında yayınlanan bir araştırma haberine göre kedi cinslerinin %60'ı son birkaç milyon yılda evrimleşmiştir. 

Felidae üyesi kedilerin, yani Felidlerin, 18 ya da 19 çift kromozomu bulunur. Yeni Dünya Kedileri, yani Orta ve Güney Amerika'da bulunan kedilerin 18 çift kromozomu vardır. Yapılan araştırmalar, tıpkı insanların atalarından insanların evrimi sırasında olduğu gibi, iki kromozomun kaynayarak tek bir büyük kromozom haline geldiğini keşfetmişlerdir. 

Kedigillerin Evrimi ve Birkaç Önemli "Ara Geçiş Türü"

Kedigillerin Evrim Ağacı aşağıdaki gibidir:

Evrim Ağacı

Bu haritadan biraz daha fazla bilgi verecek olursak: kediler, misk kedileri ve sırtlanların ortak atası, günümüzden 30 milyon yıl kadar önce yaşamış olan Haplogale isimli türdür. Kedilere ait bazı özellikler taşımakla birlikte, hala tam olarak bir kedigil olduğu söylenemez. Daha sonra, erken Miyosen dönemde, 25 milyon yıl kadar önce Proailurus julieni evrimleşmiştir. Bu türün misk kedisigillere benzer özellikleri bulunmaktadır ancak kafatası ilk defa kedigillerinkine doğru evrimleşmeye başlamıştır. Bu türün ilk başta bir Proaurilus cinsi olduğu sanılmış, bu isim o yüzden verilmiştir. Ancak günümüzde yapılan yeni araştırmalar sonucunda Proaurilus'un atası olduğu bilinmektedir; ancak halen adı değiştirilmemiştir. Daha sonra, 24 milyon yıl kadar önce gerçek bir Proaurilus türü olan Proaurilus lemanensis evrimleşmiştir. Bu tür, bilinen ilk kedi türü olarak kayıtlara geçmiştir. Kafatası günümüz kedigilleriyle neredeyse tamamen aynıdır ve bulbları oluşmaya ve kemikleşmeye başlamıştır. Daha sonra, günümüzden 20 milyon yıl kadar önce Pseudoaelurus cinsi evrimleşmiştir. Bu tür, atalarına oldukça benzemekle birlikte, yapısal olarak modern kedilere doğru bir adım daha atılmıştır. Daha sonra, 18 milyon yıl kadar önce evrimleşen Dinictus, günümüz Felinae alt ailesine, yani puma ve çitaları barındıran aileye benzemeye başlamıştır. Son olarak keşfedilen Hoplophoenus, kedilerin ortak atasından kılıç dişli kedilere geçiş türü olarak kayıtlara geçmiştir.

Kısaca, kedilerin evrimine ait oldukça fazla tür bilinmektedir. Üstelik yukarıda belirtilen türler, sadece keskin geçişleri gösteren ara türlerdir, bunlar haricinde kademeli geçişe ait onlarca tür bilmekteyiz. Günümüzde, oldukça geniş bir Evrim Ağacı'na sahiptirler; daha yukarıda da belirttiğimiz gibi kedigiller içerisinde 41 farklı tür bulunmaktadır. Ve yine belirttiğimiz gibi bunlar, 2 ana alt-ailede toplanmaktadır:

A) FELINAE (Felinler)

Bu alt aile içerisinde genellikle orta büyüklükte, birkaç tane de büyük kedi bulunmaktadır. Puma ve çita, grubun en büyük kedileri arasındadır. Bu alt aileye ait en eski kalıntılar, günümüzden 9 milyon yıl önce evrimleşmiş olan Felis attica'ya kadar gitmektedir.

Felinae içerisinde 12 cins bulunmaktadır:

1. FelisBu cins içerisinde günümüz evcil kedileri ve yakın akrabaları bulunmaktadır. Vahşi türleri genel olarak tüm Avrupa'ya, güney ve orta Asya'ya ve Afrika'ya yayılmıştır. Evcil kedilere ise Dünya'nın her yerinde rastlanır. Genellikle küçük kedilerdir ve en küçükleri kum kedisi isimli 40 santimetreden kısa olan kedi türüdür. En büyüğü ise orman kedisidir ve 94 santimetreye kadar büyür. Genellikle kuşlar ve kemirgenler ile beslenirler. Bu cinsin günümüzden 9 milyon yıl kadar önce Felis attica'nın evrimleşmesiyle meydana çıktığı düşünülmektedir. Cins içerisinde 7 tür bulunur:

  • Felis chaus: Orman kedisi. Evcil kedilerden biraz daha büyüktür ve ortalama santimetre arasında değişir. Kuyrukları santimetre kadar uzunluktadır. Yerden yükseklikleri ise 36 santimetre kadardır. Erkekleri, dişilerden biraz daha büyüktür. Türün 9 farklı alt türü bulunmaktadır. Bu alt türlere bağlı olarak kıllarının rengi değişmektedir. Sarımsı-gri, kırmızımsı-kahverengi, soluk gri renkte ve siyah çizgili olabilirler. Yavrulardaki dikine çizgiler yetişkinlerde yok olur. Bu kedilerin en ayırt edici özelliği, evcil kedilerin aksine, ön ve arka pençelerinin eşit büyüklükte olmasıdır. Bu sayede yüksek ağaçlara vahşi doğada çok daha seri ve kıvrak bir şekilde tırmanabilirler. Genel olarak Mısır, Batı ve Orta Asya, Sri Lanka ve Güneydoğu Asya'da bulunurlar. Oldukça adaptif bir türdür ve genellikle ıslak ve uzun otlu yerleşkeleri tercih ederler. Ancak kuru bölgelerde ve hatta deniz seviyesinden metre yüksekte bile yaşadıkları görülmüştür. 
  •  Felis margarita: Kum kedisi. Bu tür biraz daha küçük bir türdür; kısa bacakları, uzun bir kuyruğu bulunur. Büyük ve sivri kulakları vardır. santimetre uzunluğa, santimetre kuyruk uzunluğuna, kg ağırlığa ulaşabilirler. Kürkleri genellikle kum sarısı rengindedir. Vücutlarındaki çizgiler çok zor görülür. Afrikalı alt türlerde ise çizgilerin görülmesi daha kolaydır. Kışın kürkleri kalınlaşarak santimetre kalınlığa ulaşabilir. Gözleri büyük ve yeşilimsi sarıdır, burnu siyahtır. Sürekli kumlu ortamlarda yaşamaya uygun adaptasyonlar geçirmiştir. Kafatası yapısı kumlardan gelen titreşimleri algılayacak şekilde özelleşmiş ve gözler kısık kalacak şekilde adaptasyon geçirmiştir. Böylece kumlar arasında uç derecede iyi duyabilir ve gözleri kum fırtınalarından etkilenmez. -5 derece ile 52 derece arasında sağ kalabilirler. Genellikle yiyecek bulabilecekleri tüm kumlu bölgelerde, çöllerde, kurak alanlarda görülürler. 6 farklı alt türleri bulunmaktadır.
  •  Felis nigripes: Siyah-ayaklı kedi. Bu tür, bilinen en küçük kedilerden biridir. Erkekleri kg arasında değişir. Dişiler ise kg kadar hafif olabilirler. santim uzunluğa, santimetre kuyruk uzunluğuna ve yerden 25 santim yüksekliğe erişebilirler. Sadece patileri ve pati altları siyah renktedir. İsmini de bu özelliğinden alır. Gözleri vücuduna göre oldukça büyüktür. 2 alt türü bulunur ve genel olarak Güney Afrika, Namibya, Botswana, Zimbabwe ve benzeri bölgelerde bulunurlar. 
  • Felis silvestris: Vahşi kedi. En meşhur özelliği, günümüzdeki tüm evcil kedilerin atası olmasıdır. Evcil kediler, bu türden yıl kadar önce ayrılmış ve günümüze kadar Yapay Seçilim ile türleştirilmişlerdir. Pek çok açıdan evcil kedilerle benzerlik gösterirler. Çok çeşitli renklerde bulunabilirler; hatta tamamen siyah türleri de gözlenmiştir, ancak bunun ev kedileri ile hibritleşme sonucu oluştuğu düşünülmektedir. santimetre uzunluğa, kg. ağırlığa ulaşabilir. Kuyrukları 30 santimetre uzunluğunadır. Vahşi kediler de, evcil kediler gibi sesler çıkarırlar. Ancak evcil kedilerin aksine, çiftleşme döneminde oldukça sessizdirler.
  •  Felis catus: Evcil kedi. Diğer tüm kedilerden insan açısından ayrılır, çünkü insanların Dünya çapında besledikleri ve evlerine aldıkları tek kedi türüdür. Yaklaşık yıldır evcilleştirildikleri düşünülmektedir ve ataları, yapılan genetik araştırmalara göre Felis silvestris, yani bir üstteki tür olan vahşi kedi ile ortaktır. Ev kedileri de anatomik olarak diğer kedilerle benzerlik gösterir: güçlü ve kıvrak vücutları vardır, saklanabilir pençeleri bulunur, dişleri avlanmaya uygun şekilde keskindir. Ev kedileri, insanın duyabileceğinden daha pes ve tiz sesleri duyabilir. Bu sayede kemirgenlerin yüksek frekanslı seslerini duyabilirler. Genellikle kg ağırlığındadırlar ancak kg. veya 11 kg ağırlığında olan türler bilinmektedir. Dünya rekoru olarak, en ağır kg, en hafif kedi ise kg'dır. Ortalama olarak santimetre yüksekliğe, 46 santimetre uzunluğa ve 30 santimetre kuyruğa sahiplerdir. 
  •  Felis bieti: Çin Dağ Kedisi. Kimi bilim insanı tarafından Felis silvestris bieti ismi ile vahşi kedinin bir alttürü olarak sayılır. Ancak genetik araştırmalar bunun pek de doğru olmadığını göstermektedir. Ancak görünüş olarak Avrupalı Vahşi kedileri andırdığı doğrudur. santimetre uzunluğa, santimetre kuyruk uzunluğuna, kg ağırlığa erişebilirler. Göreceli olarak geniş bir kafatasına ve pençeleri arasında çıkan fazladan kıllara sahiptirler. Tibet Platosu'nda, Çin'de ve bu bölgelerdeki kurak ve çöl arazilerde görülürler. Deniz seviyesinden metre yüksekte yaşayabildikleri tespit edilmiştir. 

 2. OtocolobusBu cins günümüzde tek bir tür ile, Felis manul (Pallas Kedisi)ile temsil edilmektedir. Öncelikle Felis cinsi içerisinde olduğu zannedilen Pallas Kedisi, daha sonradan yapılan incelemelerle ayrı bir tür; hatta herhangi bir önceden tanımlanmış cinse ait olmayan yeni bir kol olduğu keşfedilmiştir. Pallas Kedileri ve modern Leoparların atası ile evcil kedilerin atası yaklaşık milyon yıl önce ayrılmıştır. Daha sonra, milyon yıl kadar önce de Pallas Kedisi ile Leoparlar birbirlerinden ayrılmışlardır.

Kokarca İle Porsuk

KİMSE KAPI ÇALDIĞINDA karşısında bir kokarca görmekten mutlu olmaz. Ayrıca aklı başında hiç kimse evine bir kokarcanın taşınmasına izin vermez! Ama bizim hikâyemizde işler öyle
yürümüyor: Kokarca, Porsuk’un yanına taşınıyor! Mühim Taş İşi’yle meşgul Porsuk’un isteyeceği son şey rahatsız edilmek olsa da artık bunun için çok geç.

Kokarca’nın gelişiyle Porsuk’un tüm düzeni altüst oluyor. Roket patatesler havada uçuşuyor, kuyruklar havaya dikiliyor ve korkunç kokular yanlış yerde, yanlış hayvana püskürtülüyor. Hepsi tamam da, ortalıkta bunca tavuğun dolaşma sebebi ne?

Kokarca ile Porsuk, Newbery Ödüllü Amy Timberlake’in kaleme aldığı ve bir arada yaşamak zorunda kalan iki zıt karakterin dostluğunu anlattığı serinin ilk kitabı. Caldecott Madalyası sahibi ünlü çizer Jon Klassen’ın çizimleriyle taçlandırdığı bu öyküyü okumaya, bir daha okumaya, tekrar tekrar ve sesli okumaya doyamayacaksınız.

 

Devamını Göster

Kokarca İle Porsuk

Satın AlTüm Ürünler

3. Prionailurus: Bu cins altında 4 tür bulunmaktadır ve genel olarak Asya'da bulunan, vahşi türlerdir. Çoğunlukla ormanlar içerisinde yaşarlar ve çok iyi yüzücüdürler. Hatta bazı türler yarı-suculdur ve temel olarak balıklar ve diğer sucul hayvanlarla beslenirler. Türler, şöyledir:

  • Prionailurus bengalensis: Leopar Kedisi. 12 farklı alt türe sahiptir ve Güney ve Doğu Asya'da oldukça geniş bir alana yayılmışlardır. Türün adı, leopar benzeri deseninden gelir ancak leoparlar ile uzaktan akrabadılar, sadece isim benzerliği vardır. Yaklaşık olarak ev kedisi büyüklüğündedirler; ancak ev kedilerinden daha sağlam bacaklara sahiptirler. Pençeleri arasındaki perde daha belirgindir. Kafalarında ayırt edici iki çizgi bulunur. Tropik bölgelerde yaşayanlar; kg ağırlığa, santimetre uzunluğa ve santimetre kuyruk uzunluğuna erişebilirler. Çin ve Siberya'da yaşayanları ise ortalama kg ağırlığa, 75 santimetre uzunluğa erişirler. Ayrıca yerden yükseklikleri 41 santimetre kadardır. ​​​​​​​
  •  Prionailurus iriomotensis: Iriomot Kedisi. Uzun bir süre ayrı bir tür olarak sayılsa da, daha sonradan Leopar Kedisi'nin bir alt türü olduğu keşfedilmiştir ve şimdileri Prionailurus bengalensis iriomotensis olarak anılmaktadır. Ev kedisi büyüklüğünde bir vahşi kedidir. Biyologlar tarafından "yaşayan fosil" olarak anılan bir diğer canlı türüdür, çünkü çok uzun bir süredir pek fazla evrimsel değişim geçirmeden günümüze kadar gelmiştir. Ne yazık ki soyu tükenmek üzeredir ve tüm Dünya'da 'den az bireyi kaldığı bilinmektedir. Vücutlarında koyu noktalar bulunur ve boyunları boyunca çizgi uzanır. santimetre uzunluğa, 25 santimetre yüksekliğe, santimetre kuyruk uzunluğuna ve kg ağırlığa ulaşabilirler. ​​
  • Prionailurus planiceps: Düz Kafalı Kedi. Eskiden bir Felis türü olduğu sanılan bu türün, genetik araştırmalar sayesindePrionailurus cinsine ait olduğu keşfedilmiştir. Tehdit altında bulunan türlerden bir diğeridir ve Dünya'daki tüm hayvanat bahçelerinde 10 kadar örneği bulunmaktadır ve hepsi de Güneydoğu Asya'dadır. Vahşi doğada ise 'den az bireyi kaldığı düşünülmektedir. santimetre uzunluğa, santimetre kuyruk uzunluğuna, kg ağırlığa erişebilir. Yüzünde bazı çizgiler bulunmakla birlikte vücudunda genellikle herhangi bir desen bulunmaz. Bacakları oldukça kısadır ve kulakları küçük, yuvarlaktır.
  •  Prionailurus rubiginosus: Pas-noktalı Kedi. Bu tür de tehdit altındaki kedilerden bir diğeri, civarında bireyi kaldığı düşünülüyor. Genel olarak santimetre uzunluğa, santimetre kuyruk uzunluğuna, kg ağırlığa ulaşabiliyorlar. Vücudunun üzerindeki pas rengindeki lekeler ona adını veriyor. Hindistan ve Sri Lanka'da yaşayan iki farklı alt türü bulunuyor. 
  •  Prionailurus viverrinus: Balıkçı Kedi. Güney ve Güneydoğu Asya'da yaşayan, tehdit altında bulunan ve en yakın akrabası olan Leopar Kedi ile benzer habitatlarda yaşayan bir tür. Ancak diğer kedilerden bir farkı, çok aktif olarak yüzmesi, hatta suya neredeyse bağımlı olması ve balıklarla avlanmasıdır. Kuyrukları diğer kedilerden kısadır ve vücudun 3'te 1'i uzunluğundadır. Kısa ve güçlü bacakları bulunur. Pençeleri tamamen kapanmaz. Alt kısmı beyaz, üst kısmı beyaz noktalı siyahtır. Genellikle santimetre uzunluğa, santimetre kuyruk uzunluğuna ve kg ağırlığa erişebilirler. Pençeleri arasındaki ağlar sayesinde suda ve çamurda çok daha aktif olarak hareket edebilirler.

4. Acinonyx: Bu cinse ait tek bir tür vardır ve o da çitadır (Acinonyx jubatus). Ne yazık ki çitanın geri kalan, bu cinse ait 4 akraba türünün soyu tükenmiştir. Çitalar, Afrika ve Orta Asya'nın büyük çoğunluğunu kaplarlar. Saklanabilir pençelere sahip olmayan tek kedi türüdür. Bu sebeple çitalar tutunamazlar ve dik ağaçlara tırmanamazlar. Ancak çita, bu eksiğini, kendisini meşhur eden hızıyla kapatır. Kıyaslama yapılabilmesi açısından, Dünya’nın en hızlı kısa mesafe koşucusu olan Usain Bolt’un çıkabildiği maksimum hız yaklaşık 37 km/h’tir yani 10,2 m/s (saniyede 10,2 metre). Bunu, hızlanma mesafesini de çıkarırsak yaklaşık 85 metre boyunca, yani 8 saniye boyunca koruyabilir, belki sonrasında birkaç saniye daha bu hızda koşabilir ancak bundan sonra biter. Dünya'nın en hızlı koşucusu olan çita ise, km/h arası hıza 3 saniyede çıkabilir, km/h (ya da m/s, saniyede metre) maksimum hızla koşabilir, ve bunu yaklaşık 15 saniye boyunca ( metre) koruyabilir. Takip sırasında, bu hızda koşarken vücut sıcaklığı 40 dereceyi geçebilir. Kovalama sırasında çitanın kalp hızı 60'dan 'ye kadar çıkar. Üstelik bu hızdayken sadece koşmaz, avına ulaşabilirse hızla ileri doğru sıçrayarak yere indirir ve mücadele eder. Kalbi, diğer hayvanlarınkine göre çok daha geniştir ve güçlü kaslarla sarılıdır, bacakları ve vücudu bu hızı sağlayabilecek şekilde esnek ve güçlüdür ve daha nice adaptasyon sayesinde çita bu ününü koruyabilmektedir. Bir ufak bilgi daha, insanların şimdiye kadar ürettiği en hızlı araba olan Bugatti Veyron, km/h çıkışını saniyede tamamlayabilmektedir; ancak aracın hiçbir donanımsız, taban fiyatı Amerikan Doları'dır. Çitanın morfolojik özelliklerine bakacak olursak: Genellikle kg arasındadırlar, santimetre vücut uzunluğuna, 84 santimetre kuyruk uzunluğuna sahiptirler. Yerden yükseklikleri ise santimetre arasında değişebilir. Uzun kuyrukları, koşu sırasındaki çok ani ve beklenmedik zikzaklar çizebilmelerini sağlayabilmektedir ve dengeleyici görevi görür.

 5. Puma: Bu cinse ait günümüzde sadece 2 tür yaşamaktadır. Genetik olarak evcil kedilere en yakın cinslerden birisidir. Gizlenip pusu kurmak konusunda ustadırlar. Koyun, bizon, geyik, elk gibi büyük hayvanlardan; böcekler ve kemirgenler kadar küçük hayvanlara kadar hemen her şeyi avlarlar. İnsanlara çok nadir olarak saldırdıkları görülmüştür. Cins içerisindeki türler şöyledir:

  • Puma concolor: Puma. Çok çevik ve atak bir kedi türüdür. Bilinen en büyük dördüncü kedi türü pumadır. Yerden santimetre yükseğe, metre burun-kuyruk uzunluğuna erişebilirler. Kuyrukları oldukça uzun ve santimetre arasındadır. Genellikle kg arasındadırlar. Pumaların kafası yassıdır ve kulakları diktir. Çenesi, boynu ve ön kolları avı yakalayıp tutmak için özelleşmiştir. Ön patilerinde 5 tane saklanabilir pençesi bulunur. Ayrıca patileri, minimum ses çıkaracak şekilde özelleşmiştir. Pumalar, çok sinsi ve iyi gizlenebilen kedilerdir. Her ne kadar çok büyük bir kedi olsa da, "büyük kediler"den sayılmaz, çünkü kükreme yeteneğinden yoksundur. Tıpkı ev kedileri gibi düşük mırıltılar ve tıslamalar çıkarırlar. Pumalar, saldırı sırasında attıkları çığlıklar ile bilinirler. 
  •  Puma yagouaroundi: Jaguarundi. Bu tür, fiziksel açıdan, belki de kediye en az benzeyen kedi türüdür. santimetre uzunluğa, santimetre kuyruk uzunluğuna ve kg ağırlığa ulaşabilir. Kısa bacakları, bu bacaklara göre uzun bir vücudu ve kuyruğu vardır. Bu anatomisi onun bir susamuruna benzemesine sebep olmaktadır. Hatta bazı bölgelerde "susamuru kedisi" olarak çağırılmaktadır. Kulakları kısa ve yuvarlaktır. Kürkünde noktalar bulunmaz. Güney Texas, kıyı Meksika, Güney ve Orta Amerika ve Arjantin'de bulunur. ​​​​​​​

6. Lynx: Lynx'ler orta boylu vahşi kedilerdir. Bu cinsin adı, eski dillerde "parlak" anlamındaki bir sözcükten gelmektedir. Bunun sebebi, gözlerinden yansıyan parlak ışıktır. Günümüzde bazı bilim insanları Lynx'i Felis altında saymaktadır; ancak genel kabul ayrı bir cins oldukları yönündedir. Vaşaklar, her ne kadar kimi zaman Pers Lynx'i veya Afrika Lynx'i olarak adlandırılsalar da birer Lynx türü değillerdir. Cins altındaki türler şöyledir:

  • Lynx canadensis: Kanada Lynx'i. Bu türün 3 alt türü bulunmaktadır. Genel olarak Avrasya Lynx'i ile benzer özellikler gösterir. Kürkü kalın ve gümüşi kahverengidir ve siyahımsı noktalar bulundurabilir. Bir çift sivri uçlu sakalı ve çok kısa bir kuyruğu vardır. Genel olarak Avrasyalı kuzeninden küçüktür ve kg ağırlığındadır. santimetreye kadar ulaşabilir, omuz yüksekliği ise santimetre arasındadır. Bu türün ilginç bir özelliği, dişlerini destekleyen sinir uçlarının bulunmasıdır, dolayısıyla bu sinirler sayesinde avını tam olarak nereden ısırdığını algılayabilir. Dişlerinin yapısı, ısırığının mümkün olduğunca derine gitmesini sağlayacak şekilde özelleşmiştir. Premolar dişlerinin sayısı azdır. ​​​​​​​
  •  Lynx lynx: Avrasya Lynx'i. Orta büyüklükte bir kedidir ve Avrupa ile Siberya ormanlarında bulunur. Ayrıca Güney Asya, Doğu Asya'da görülür. Bu tür, bir tepe avcısı'dır, yani besin zincirinin en üzerindedir. Bilinen en büyük Lynx türüdür. Boyu santimetreye kadar uzayabilir, omuz yüksekliği 80 santimetreyi bulabilir. Kuyruğu santimetre uzunluğundadır. Erkekleri kg ağırlığına ulaşabilir. Çok güçlü bacakları ve karda çok seri ve sessiz hareket edebilecek patileri vardır. Svri kulaklarının ucunzda, Lynx'i karakterize eden siyah kıllar bulunur. Kürkü, mevsimden mevsime değişir. Yazın, göreceli olarak kısa ve kızılımsı bir renkteyken kışın, çok daha kalın ve gümüşi gri bir kürke bürünür. Çok çeşitli sesler çıkarabilecek şekilde özelleşmiştir; ancak üreme dönemi dışında genelde sessizdir. Erkekler, çiftleşme sırasında gürler gibi sesler çıkarırken, dişiler miyavlamaya yakın bir ses çıkarırlar. 
  •  Lynx pardinus: İberya Lynx'i. Ne yazık ki ciddi bir şekilde tükenme tehdidi altındadır ve Smilodon'dan sonra tükenen nadir kedigillerden biri olmaya adaydır. yılında belirli bölgelerdeki sayısı 60 bireye kadar düşmüştür; ancak ciddi koruma önlemleriyle sayıları arttırılmaya çalışılmakta ve başarılı olunmaktadır. Genel olarak diğer Lynx'lere benzer: kısa bir kuyruğu, sivri ve kıllı kulakları, sakal benzeri yapıları bulunur. Kürkü, leopar benzeri noktalara sahiptir. Diğer lynxler gibi mevsime göre kürk ve renk değiştirir. santimetre uzunluğa, santimetre kuyruk uzunluğuna, santimetre omuz yüksekliğine ve kg ağırlığa ulaşabilir. Adından da anlaşılabileceği gibi genel olarak İberya Yarımadası'nda bulunur. 
  •  Lynx rufus: Bobket. milyon yıl kadar önce evrimleşmiş bu tür, 12 alt türe sahiptir. Kanada ve Kuzey Meksika'da bolca bulunur. Soy tükenmesine en uzak kedigillerden biridir. Diğer Lynxler ile pek çok benzer özelliği vardır. Ancak bu türü ayıran, bacaklarında bulunan siyah çizgilerdir ve siyah uçlu kuyruğudur. Erkekleri santimetre uzunluğa, santimetre kuyruk uzunluğuna, santimetre omuz yüksekliğine ve kg ağırlığa ulaşabilir.

7. Leopardus: Orta ve Güney Amerika'da bulunan siyah benekli kedilerin genel cins adıdır. Amerikada bulunan en eski kedi kolu olduğu düşünülmektedir. Daha sonra Lynx ve Puma gelir. Leopardus içerisindeki en büyük tür Oselot'tur. Diğer tüm türler ev kedisi büyüklüğündedir. Cinse ait türler aşağıdadır:

  • Leopardus braccatus: Pantanal Kedisi. Brezilya, Paraguay, kuzey Arjantin ve Uruguay'da yaşayan küçük bir kedi türüdür. 2 farklı alt türü bulunur. Leopardus colocolo ile en yakın ortak ataya sahiptir; ancak bu henüz kesin olarak doğrulanmamıştır. ​​​​​​​
  •  Leopardus colocolo: Kolokolo. Ant Dağları ve Şili'de bulunan bir kedi türüdür. Pek çok küçük kedi türü gibi eskidenFelis cinsine ait olduğu sanılmıştır; ancak modern araştırmalar bunun farklı bir tür olduğunu göstermiştir. Bu tür, küçük ama ağır donanımlı bir kedidir. santimetreye uzunluğa, santimetre kuyruk uzunluğuna ve 3 kg ağırlığa ulaşabilir. Üzerinde çok fazla araştırma yapılmamış bir türdür.
  •  Leopardus geoffroyi: Geoffroy Kedisi. Güney Amerika'da bulunan vahşi bir kedi türüdür. Yavaş yavaş tehlike altına girmekte olan bir türdür. 60 santimetre uzunluğa, 31 santimetre kuyruk uzunluğuna, kg ağırlığa ulaşabilir. Kürkünde pek çok siyah nokta bulunur ve arkaplanı bölgeden bölgeye değişir. Diğer tüm kedilerden farklı olarak Geoffroy Kedileri gerekli gördüklerinde arka iki ayakları üzerine kalkarak etrafı inceleyebilirler ve bunun için kuyruklarından destek alırlar. 
  •  Leopardus guigna: Kodkod. Amerika'da bulunan en küçük kedilerdir. Şili ve Arjantin'de bulunurlar. Genellikle aşırı derecede nadir görülürler ve çok hassas türlerdir. Küçük bir kafaları, büyük ayakları ve kalın bir kuyrukları vardır. kg ağırlığa, santimetre uzunluğa ve santimetre kuyruk uzunluğuna erişebilirler. Omuz yükseklikleri 25 santimetre kadardır.​​​​​​​
  •  Leopardus jacobitus: Ant Dağları Kedisi. Küçük bir vahşi kedi türüdür. Hiçbir alt türü bulunmayan 2 felidden biridir. Günümüzde bireyi kaldığı düşünülmektedir ve yok olma tehdidi altındadır. Büyük kediler olan kuzenlerine harcanan ve milyon dolarları bulan koruma ücretlerine bakıldığında, bu kedi için pek az miktarda para harcanmaktadır, bu da çok hızlı tükenme ihtimali olduğu anlamına gelir. Genellikle Kar Leoparı ile benzer ortamlarda, deniz seviyesinden metre yüksekte yaşarlar. Buralarda hiçbir ağaç yaşayamaz ve çok az su bulunur; ancak bu tür, bu duruma adapte olabilmiştir. santimetre uzunluğa, santimetre kuyruk uzunluğuna, 36 santimetre omuz yüksekliğine, kg ağırlığa erişebilir. 
  •  Leopardus pajeros: Pampa Kedisi. Arjantin, Şili, Bolivya, Peru ve Ekvator'da bulunan ve Güney Amerika yerlilerinin Quechas dilinde "düzlük" demek olan Pampalar'da yaşadığı için bu ismi almıştır. Ancak daha sonradan, çok daha yükseklerde, deniz seviyesinden metre kadar yüksekte yaşayabildiği keşfedilmiştir. Eskiden Kolokolo altında sayılan bu türün, modern çalışmalarla ayrı bir tür olduğu keşfedilmiştir. 5 farklı alttürü bulunur. Vücut büyüklükleri alttürler arasında oldukça fark gösterir ama genel olarak santimetre uzunluğa, santimetre kuyruk uzunluğuna erişebilir. 
  •  Leopardus pardalis: Oselot. Cüce Leopar ya da McKenney'nin Vahşi Kedisi olarak da bilinir. Güney ve Orta Amerika'da, Meksika'da bulunur. Oselot, görünüş bakımından bir ev kedisinden pek farklı değildir. Ancak desenleri bir leoparı andırır. 10 farklı alttürü bulunur. Genel olarak santimetre uzunuluğa, santimetre kuyruk uzunluğuna, kg ağırlığa ulaşabilir. Kulakları arkasında "oselli" adı verilen beyaz noktalar bulunur ki türe adını veren de budur.
  •  Leopardus tigrinus: Onsilla. Latince isminden de anlaşılabileceği gibi küçük bir kaplanı andırır. Orta ve Güney Amerika'da bulunur. Oselot ve Margay'ın çok yakın akrabasıdır. Gececidir ve kemirgenler ile kuşlarla beslenir. En yakın kuzenlerinden biraz daha küçük bir türdür. santimetre uzunuluğa, santimetre kuyruk uzunluğuna, kg ağırlığa erişebilir. Kürkü yumuşak ve kalındır. Siyah lekeler vücuduna dağılmış vaziyettedir. Pençeleri orta büyüklüktedir.
  •  Leopardus wiedii: Margay. Orta ve Güney Ameirka'da bulunan bir kedi türüdür. Oselot'a oldukça benzer özelliklere sahiptir. Ancak kafası biraz daha kısadır, gözleri daha büyüktür ve kuyruk ile bacakları daha uzundur. kg ağırlığa, santimetre uzunluğa ve santimetre kuyruk uzunluğuna erişebilir. Diğer kedilerin aksine dişileri sadece bir çift meme ucuna sahiptir. Kürkü kahverengidir ve pek çok çizgiye sahiptir. Oselot'tan çok daha başarılı bir tırmanıcıdır. Kimi zaman "ağaç oselotu" olarak anılır. Bilekleri, tırmanıcılığa uygun olarak adaptasyon geçirmiştir ve bilekler, derece dönebilir. İleriye doğru 4 metre kadar sıçrayabilmektedir.

8. Leptailurus: Tek türle temsil edilen bir diğer cinstir. Orta büyüklükteki bir Afrika kedisidir. Aslanlar ile çok yakın akraba olduğu genetik araştırmalar sonucunda keşfedilmiştir. Çitalar ile de oldukça yakın akrabadır; hatta çitaların, antikLeptailurus türlerinden evrimleştiği düşünülmektedir. Cinsteki tek tür Leptailurus serval isimli türdür. Ağırlığına göre en hızlı koşan kedilerden biridir. Kimi bilim insanları Caracal serval şeklinde isimlendirerek vaşaklar arasına dahil etse de, modern genetik bu türün ayrı bir tür olduğunu göstermektedir. santimetre uzunluğa, santimetre kuyruk uzunluğuna, santimetre omuz yüksekliğine ve yaklaşık 15 kg ağırlığa sahiptir.

9. Caracal: Tek bir türle temsil edilir ve Türkçede vaşak olarak geçer. Latince tür adı Caracal caracal'dır. Bu isim, Türkçedeki "kara kulak" tamlamasından gelmektedir ve doğrudan isim olarak türe verilmiştir. Büyüklüğüne göre en hızlı koşan kedilerden biridir. lg ağırlığa, santimetre uzunluğa, 30 santimetre kuyruk uzunluğuna sahip olabilir. Göz bebekleri, diğer kedilerde olanın aksine yarık şeklinde değil, yuvarlaktır. 

 Profelis: Tek bir türle temsil edilen, Afrika Altın Kedisi (Profelis aurata) olarak anılan cinstir. Batı ve Orta Afrika'da bulunur ve 80 santimetre büyüklüğündedir. 30 santimetrelik bir kuyruğa sahiptir. Vaşaklar ve yabani kediler ile yakın akrabadır; ancak genetik araştırmalar ayrı cins olduğunu ortaya çıkarmıştır. 80 santimetre uzunluğa, 30 santimetre kuyruk uzunluğuna ulaşabilir. Genelde kg ağırlığındadır. Kafası, vücuduna göre oldukça küçüktür. 

  Catopuma: Bu cins içerisinde iki tür bulunur. Temel olarak kırmızımsı bir kahverengi renktedirler ve Güney Doğu Asya'da, Borneo'da bulunurlar. İki tür, birbirinden 5 milyon yıl kadar önce ayrılarak evrimleşmiştir. Catopuma cinsi ise en yakın akrabası bilyeli kedilerden milyon yıl önce ayrılmış ve evrimleşmeye başlamıştır. Türler şu şekildedir:

  • Catopuma badia: Körfez Kedisi. Borneo Kedisi olarak da anılır. Yok olma tehlikesi altındaki kedigillerdendir. Asya Altın Kedisi'ne oldukça benzerdir. santimetre uzunluğa, santimetre kuyruk uzunluğuna, kg ağırlığa erişebilir. Vücut oranlarına göre aşırı uzun olan kuyruğu, jaguarundi gibi bir görünüm kazandırır.​​​​​​​
  •  Catopuma temminckii: Asya Altın Kedisi. Güneydoğu Asya'da bolca bulunan bir kedi türüdür. Ancak bölgedeki ağaçların sürekli kesilmesi, onu tehdit altına almaktadır. Genel olarak ağır yapılı türlerdir, santimetre uzunluğa, santimetre kuyruk uzunluğuna ve 56 santimetre omuz yüksekliğine ulaşabilirler. Ortalama 13 kg ağırlığındadırlar. Noktalar ve çizgilere sahip olabilirler.

 Pardofelis: Tek tür olan Bilyeli Kedi (Pardofelis marmorata) ile temsil edilir. Yukarıda değindiğimiz gibi Catopuma ile milyon yıl önce ayrılarak evrimleşmiş ve başka bir dala ayrılmadan günümüze kadar gelmiştir. Günümüzde yetişkin bireyi kalmış ve korunmaya alınmıştır. 

B) PANTHERINAE (Panterler)

Belki de kedigilleri, ev kedisinden sonra en meşhur eden türler bu alt aile içerisindedir. Bu alt ailenin, Felinlerden ayrılmasının milyon yıl önce gerçekleştiği düşünülmektedir. Alt aile içerisinde 3 cins bulunur:

1. Neofelis: İçerisinde iki türü bulunduran bir cinstir. Kafatası yapısından ötürü diğer panterlerden ayrılmaktadır. Üst azı dişleri bulunmaz. Panterlerin evrimleşmeye başlamasından hemen sonra bu cinsin de yeni bir dal olarak ayrıldığı düşünülmektedir. Bu olay, milyon yıl önce gerçekleşmiştir. Genel olarak Güneydoğu Asya'da bulunurlar ve özellikle Tayvan'da bulunan bireylerin sayısı oldukça azalmıştır. Cins içerisindeki türler şöyledir:

  • Neofelis nebulosa: Bulutlu Leopar. Himalayalar ile Çin ve Güneydoğu Asya'da bulunan ve yavaş yavaş tehdit altına giren bir kedi türüdür. Toplamda bireyden az üyesi kaldığı düşünülmektedir. Vücutlarında düzensiz dağılmış ve oval şeklinde benekler bulunur, bu sebeple bulutlu leopar adını almıştır. Genetik araştırmlar, küçük kediler ile büyük kediler arası bir geçiş olduğunu göstermektedir. kg ağırlığa, santimetre omuz yüksekliğine, santimetre uzunuluğa ve santimetre kuyruk uzunluğuna erişebilirler. ​​​​​​​
  •  Neofelis diardi: Borneolu Bulutlu Leopar. Borneo ve Sumatra'da bulunan bulutlu leopar türüdür. yılında yapılan bir araştırma sonucunda, Bulutlu Leopar'dan farklı bir tür olduğu teşhis edilmiştir. Genellikle kg ağırlığındadır. Yaklaşık 6 santimetre uzunluğunda köpekdişlerine sahiptir ki bu diğer pek çok kedininkinden çok daha uzundur. Kuyruğu, vücudu kadar uzun olabilir ve denge amaçlı kullanılır. Desenleri, büyük oranda yakın akrabası ile aynıdır.

 2. Panthera: Günümüzün en bilinen büyük kedilerini barındıran cinstir: aslan, kaplan, jaguar ve leopar. Bu türlerin en meşhur ortak özelliği, anatomilerinin güçlü kükreme sesi çıkarmaya uygun olmasıdır. Bunun olabilmesinin temel sebebi hyoid kemiğinin tamamlanmamış kemikleşmesidir. Ayrıca yeni çalışmalar, ses kutusunun da kükremek üzere özelleştiğini morfolojik olarak ortaya çıkarmıştır. Panter, kelime anlamı olarak "sarımsı hayvan" demektir. Asya'da, milyon yıl önce evrimleştikleri düşünülmektedir. Ancak evrimleşme sıraları halen belirgin değildir ve üzerlerindeki çalışmalar sürmektedir. Türler şu şekildedir:

  • Panthera leo: Aslan. Kaplan'dan sonraki en büyük ikinci yaşayan kedi türüdür. Sahara Altı bölgede ve Asya'da bulunur. Yavaş yavaş soyu tükenmeye başladığı için tehlike sınırında olan bir türdür. Kaplan ile kafatasları büyük oranda benzerdir; ancak aslanların ön kısmı daha fazla basıktır. Yavrular vücutlarında lekelerle doğar ve büyüdükçe bunlar kaybolur. Bazılarında yetişkinlikte de varlıklarını sürdürebilirler. Genellikle erkekler kg ağırlığa, santimetre uzunluğa, santimetre omuz yüksekliğine ve santimetre kuyruk uzunluğuna erişebilirler. Dişiler ise kg ağırlığa, santimetre uzunluğa, 91 santimetre omuz yüksekliğine ve santimetre kuyruk uzunluğuna erişebilir. Erkeklerde bulunan yele, kedigiller arasında bir tek aslanlarda bulunur ve var olmasının tek sebebi Cinsel Seçilim'dir; bunu bir başka yazımızda ele almıştık. ​​​​​​​
  •  Panthera onca: Jaguar. Güney Amerika, Paraguay, Uruguay ve Meksika'da bulunan büyük bir kedi türüdür. Benekleri açısından bir leopara benzer; ancak bir leopardan daha büyük ve güçlüdür, güç bakımından kaplan ile özdeş tutulabilir. Genellikle yoğun yağmurormanlarında yaşasa da, açık alanlarda da görülebilir. Bulunduğu ortamdaki besin zinciri açısından anahtar bir türdür ve çok önemlidir. Avını, kuyruklarının arkasından ısırır ve direk beynine saldırmış olur. Genellikle kg ağırlığa, santimetre uzunluğa, 75 santimetre kuyruk uzunluğuna ve santimetre omuz yüksekliğine erişebilirler. 
  •  Panthera pardus: Leopar. Dört büyük kedigil içerisinde en küçüğüdür. Bir zamanlar Doğu ve Güney Asya'ya, Afrika'ya, Siberya'ya ve çok daha geniş alanlara yayılmışken, şu anda gittikçe yaşam alanları daralmaktadır. Diğer kuzenlerine göre kısa bacakları, uzun vücudu ve büyük bir kafatası vardır. Jaguar ile benzer görünümdedir ama ondan daha küçük ve zayıftır. Ayrıca vücudundaki benekler de jaguarınkilerden küçüktür. 58 km/h hıza ulaşabilir ve bu hızda koşarken bir anda ağaçların üzerine tırmanabilir. Çok sinsi ve sessiz bir avcıdır. Yağmurormanlarında da, kurak alanlarda da yaşayabilir. Genellikle santimetre uzunluğa, santimetre kuyruk uzunluğuna, santimetre omuz yüksekliğine erişebilirler.
  •  Panthera tigris: Kaplan. Kuzenleri arasındaki en büyük kedi türüdür. Genellikle Asya'da bulunur ve tepe avcısıdır. Günümüzde yaşayan kaplanlar, soyu tükenmiş dev kediler kadar büyüktürler ve metreye kadar uzayan ve kg ağırlığa erişen bireyler görülmüştür. Köpekdişleri 10 santimetre uzunluğundadır. Gücü ve saldırganlığı yanısıra, vücudundaki sivri çizgilerle tanınır. Vahşi doğada sene, hayvanat bahçelerinde 20 sene kadar yaşayabilir. Genellikle vücutlarında kadar çizgi bulunur. Alt türlere göre ölçüler değişebilse de, genellikle santimetre uzunluğa, santimetre kuyruk uzunluğuna ve santimetre omuz yüksekliğine erişebilirler. Gözleri, geceleri de görebilmek üzere oldukça iyi adapte olmuştur ve geceleri bir insandan 6 kat daha iyi görebilirler. 

Dediğimiz gibi bu türlerin evrimleşme sırasıyla ilgili tartışmalar halen sürmektedir. Morfolojik ve genetik araştırmalar, panterler arasında ilk ayrılan türün kaplan olduğunu göstermektedir. Kar leoparı, normalde leoparların bir alt türü olarak görülse de, son çalışmalar bunun artık yeni bir tür olduğunu, türleşmenin gerçekleştiğini ortaya koymaktadır. Günümüzde kimi bilim insanları kar leoparlarına Panthera uncia ve hatta tamamen ayırarak Uncia uncia demektedirler, çünkü artık bu tür diğerlerinden oldukça farklılaşmıştır. Bu türlerin, onlarca alt türü bulunmaktadır ve bu alt türlerin gelecekte yeni türlere evrimleşmesi beklenmektedir.

3. Uncia: Dediğimiz gibi kar leoparları (Uncia uncia) uzun bir süre leoparların alt türü sayılmıştır; ancak güncel çalışmalar bırakın bunların ayrı bir tür olmasını, yeni bir cins olacak kadar fazla evrim geçirdiklerini göstermektedir. Yerden metre yüksekte yaşarlar; kg arasındadırlar ve santimetreye kadar uzayabilirler. Vücutlarının %90'ı uzunluğunda bir de kuyrukları bulunur. Bu türler kükreyemezler çünkü hyoid kemikleri tamamen kemikleşmiştir. Ayrıca bu türde ses kutusu bulunmaz. Bu tıslamalar ve iniltiler gibi sesler çıkarır. 

"Siyah Panter" ya da Melanistik Kediler

Her kedinin kendine has bir rengi olsa da, bazı türler arasında tamamen siyah kedilere rastlanmaktadır. Özellikle jaguarlar, leoparlar ve pumalar arasında bu durum görülmektedir. Bu duruma "melanizm" denir ve bu tip kedilere "melanistik kediler" adı verilir. Ayrı bir tür değillerdir, sadece bir renk varyantıdırlar. 

Melanizm, jaguarlarda dominant, leoparlarda çekinik bir aleldir. Bu sebeple pek çok siyah jaguar mevcutken, diğer kedilerde bu durum daha nadirdir. Bu gen, melanin pigmentinin dağılımını etkileyerek kedigillere siyah rengi verir. Bu rengin özellikle yağmur ormanlarında çok büyük bir seçilim avantajı sağladığı, bu yüzden hala korunduğu düşünülmektedir. Ayrıca melanistik tiplerin savunma sisteminin daha başarılı olduğu da yılında yapılan bir araştırmayla ortaya konmuştur. 

Garip Gözlü Kediler: Van Kedisi

Genellikle bir gözü mavi, diğer gözü yeşil renkte olan kedilere "garip gözlü kediler" (odd-eyed cat) denir. Bu durum, "tamamlanmış heterokromi" denen bir durumdan dolayı oluşur. Bu durum, genellikle gözün iris kısmında meydana gelir; ancak kimi zaman deri veya saçta da meydana gelebilir. Kısaca, melanin pigmentinin bulunduğu herhangi bir yerde görülebilir. Bu durum, gözlerdeki melanin pigmentinin bir tarafta, diğerine göre az ya da fazla olmasından kaynaklanır. Genellikle genetiktir ama hastalık ya da yaralanma sonucu da meydana gelebilir. 

Heterokromi, herhangi renkteki bir kedide meydana gelebilse de, genellikle beyaz renkli kedilerde görülür. Yani heterokromi görülen canlılarda genelde "baskın beyazlık geni" bulunur ve tamamen beyazlardır veya bir diğer gen olan "beyaz nokta geni" bulunur ve gövdeleri beyaz, gövdeden uzakta bulunan bölgeleri (patiler, kafa, kuyruk uçları) kendi orjinal rengindedir. Bu iki gen, melanin pigmentinin embriyolojik dönemde gözlerden birine ulaşmasına engel olur ve bu sebeple bir göz maviyken, diğer göz yeşil, kahverengi veya sarı olabilir. Ancak bu genlerden en azından biri bulunmayan canlılarda, bu durum oldukça nadir gözükür.

Kedilerin Evcilleştirilmesi

Son olarak, bu konuya da bir göz atmak istiyoruz, çünkü günümüzde kediler ile insanlar arasında çok sıkı bağlar olduğunu ve hatta kedilere neredeyse aşık derecede olan, kedi gördüğü zaman davranışlarında değişimler gözlenen insanlar biliyoruz. Günlük yaşantıda bunlar insana hoş gelse de, bilimsel olarak beynimizin evcil hayvanlarla olan güçlü ilişkisini güzel bir şekilde göstermektedir; çünkü davranış biliminde bu tip değişimler çok büyük önem arz etmektedir.

Çok uzun bir süredir kedilerin sadece yıldır evcil olarak beslendikleri düşünülmekteydi. Ancak Kıbrıs'tan yılında çıkarılan yeni bir mezarda, yıl öncesinde insanlar ve kediler birbirlerine yakın olarak çizilmişlerdir ve sonradan, mezardan çıkarılan kemiklerle o dönemde de ev kedileri bulunduğu sonradan netleştirilmiştir. Bu mezardan çıkarılan kedi kemikleri, evrimsel gelişime uygun olacak şekilde günümüz ev kedilerinden oldukça büyüktür ve Afrika'da yaşayan vahşi kedilere, Felis silvestris lybica alt türüne oldukça benzemektedir. Bu araştırmalardan elde edilen sonuçlara göre kediler Yakın Doğu'da, Bereketli Hilal civarında evcilleştirilmişlerdir. Bu da, kedilerine evcilleştirilmesinin yerleşik hayata geçen insanların evcil hayvanlara olan ilgisinin artmasıyla ilişkilendirilmektedir. 

Kediler, antik Mısır'da tanrısal varlıklar olarak görülmektelerdi. Romalılar, Mısır'dan Avrupa'ya bu tanrı gözüyle bakılan kedileri getiren ilk toplumdur. Daha sonra Avrupa'da da evcil kedi bakımı hızla artmıştır. Dinler de, kedileri bir imge olarak kullanmışlardır. Hatta İslam peygamberi olduğuna inanılan Muhammed'in özellikle sevdiği bir kedisi, Muezza isimli bir kedi olduğu bilinmektedir. Hatta kendisinin cüppesi üzerinde uyuyan bir kediyi uyandırmaktansa, cüppe giymemeyi tercih edecek kadar kedi sevgisi olduğu ileri sürülmektedir. Kısaca gerek antikitede, gerekse de günümüze kadar gelen dönemde kediler her zaman insanların özel ilgi ve sevgisini gösterdiği bir hayvan türü olmuştur. Hatta kediler, evlerde fare avcısı olarak kullanılmıştır. Öyle ki, Kara Salgın fareler üzerinde taşınarak kedileri öldürmüş ve hastalık taşıyan farelerin sayısının fırlamasına sebep olmuştur. Yani insanlar kedilere oldukça fazla güvenmekte ve bel bağlamaktalardır. Bu o kadar ileri gitmiştir ki, kedilerin bazı kültürlerde 6, kiminde 7, kiminde ise 9 canı olduğu ileri sürülmüştür. Bu mit, muhtemelen kedilerin düzeltici refleksleri sayesinde çoğu zaman dört ayakları üzerine düşmelerinden kaynaklanmaktadır.

Günümüzde de insanlar ile kediler arasında çok sıkı dostluk bağları bulunmaktadır. Bu, Yapay Seçilim'in çok önemli bir sonucudur. Çünkü insanlar, vahşi kedileri hep en uysal olanlarını kendi içlerinde çiftleştirecek şekilde evcilleştirmiş ve sonunda oldukça uysal bir popülasyon elde etmişlerdir. Ayrıca fiziksel özelliklerini de işin içerisine katarak yüzlerce çeşit evcil kedinin evrimleşmesine sebep olmuşlardır. Günümüzde, sadece Avrupa ve Kuzey Amerika'da milyondan fazla evcil kedi olduğu düşünülmektedir. yılında Amerika'da 37 milyon evde kedi bulunmaktadır ve bu, ev başına kedi demektir. Buna karşılık Amerika'da köpekler daha revaçtadır, ülkede 72 milyon köpek olduğu düşünülmektedir. Asya'da ise kimi bölgelerde yılda 4 milyon kedi öldürülmekte ve yenmektedir.

Evcil kediler, insan türünün sevgilerini aşılayabilmeleri için bir araç olmuşlardır. İnsanlar, kendi istek ve beğenilerine göre kedileri evcilleştirmiş ve adeta yavruları gibi bakmaya başlamışlardır. Bu olay, insan zekasının evriminin bir yan etkisi olarak karşımıza çıkmaktadır. İnsan, doğadan bir hayvan türü olarak, halen doğadaki canlılardan etkilenmekte ve onları istediği yönde evcilleştirebilmeyi ummaktadır. Pek çok hayvan, güçlü Yapay Seçilim sayesinde buna elverişlidir. Kediler de, görünüşe göre bunların başında gelmektedir: 

 

Alıntı Yap

Okundu Olarak İşaretle

Paylaş

Sonra Oku

Notlarım

Yazdır / PDF Olarak Kaydet

Bize Ulaş

Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git

Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

funduszeue.info

Pekinez Resimleri

Sizde bu değerli bilgileri önerin.

Gerçek adı Pekingese olan ve ülkemizde Pekinez olarak bilinen cins küçük köpek türleri arasındadır. Pekinez ağır, alçak ve armut biçimli gövdeye sahip kompakt bir köpektir. Gövde yapısı boyundan biraz daha uzundur. Köpeğin yoğun tüy yapısı ve yelesi onlara aslana benzeyen görünümü vermektedir. zarif ve ince yapısının yanında cesaretli, cüretkâr ve kendisine güvenen bir karakterleri vardır. Pekingese, Foo Dog, Lion Dog, Peking Palasthund, Peke, Sundog, Sleeve Dog, Pelchie gibi çeşitli adlarla da tanınırlar. Ağırbaşlı, telaşsız ve sanki yuvarlanacakmış gibi olan bir yürüyüşleri vardır. Kalın astarı, uzun, düz kürkü ve omuzlarının etrafındaki yelesiyle öne çıkarlar. Sevgi dolu, tatlı yapısının yanında cesaretli, inatçı ve bağımsızdırlar. Ancak ilk defa köpek sahiplenecek bir aileyi davranışlarıyla zorlamazlar ve onlarla uyum içerisinde yaşarlar.

Diğer Evcil Hayvanlarla Dostluk

Menşei Tarihi

Eski Çağlar

Kişilik & Karakter Özellikleri

Pekingese küçük ırk köpekler arasında yer alan sevimli, dışa dönük ve eğlenceli bir köpektir. Pekinez ırkı ailesine, sevdiklerine bağlıdır. Sahibinden ayrı kalmayı sevmez ve kendileriyle ilgilenilsin oyun oynansın isterler. Sevdiklerine karşı aşırı sadık ve itaatkârdır. Bir aile ortamında bir kişiyle çok daha iyi anlaşır ve ona karşı daha yakın olurlar. Sahibinin ilgisini çekemezse havlama ataklarına girebilir, saldırganlaşabilir ve olumsuz davranışlar sergileyebilir.

Ailesinin dışında yabancı kişilere biraz daha temkinli yaklaşırlar. Bu özellikleri her Pekinez’de görülmeyebilir.  Pekinez yetiştirilme tarzıyla ilişkili olarak sıcak davranışlarda sergileyebilirler. Dışa dönük, sevgi dolu özelliklerinin yanında bağımsız, inatçı yanları vardır. Çocuklarla arası iyidir ve onlarla oyun oynamaktan hoşlanırlar. Ancak çocuklara karşı yaklaşımlarında düşük toleranslıdır. Çocukların kuyruklarını çekmesine, onlara vurmasına kısaca kaba davranışlarına ve sert oyun tarzlarına hırçın davranışlarla karşılık verebilirler. Bu yüzden köpeğinizin küçük çocuklarla gözetiminiz altında etkileşim kurmasını ve birbirlerine zarar vermeden oyun oynamasını sağlamalısınız. Evcil hayvanlarla, köpeklerle iletişimleri de tıpkı çocuklarda olduğu gibi gözetiminiz altında olmalıdır.

Cesur bir köpek olan Pekinez, kavga başlatmaya ve saldırmaya meyilli değildir. Ancak kendisine karşı tehdit içeren ve saldırgan davranışlar sergileyen kişilere ya da hayvanlar karşılık vermekten çekinmezler. Küçük bedenleriyle kendisinden büyük köpeklere ve hayvanlara kafa tuttuklarını görebilirsiniz. Cesur, asaletli ve kendine güvenen yapısıyla Pekinez iyi bir bekçi köpeği de olabilir. Sevdiklerini korur ve yabancı kişiler yaklaştığında havlayarak sahibini uyarırlar. Küçük görünmesine rağmen boyundan büyük cesur bir karaktere sahiptir.

Oyun oynamayı ailesiyle birlikte zaman geçirmeyi, düşük tempoda egzersizler ve yürüyüşler yapmayı severler. Çok aktif olmasalar da günlük egzersiz ihtiyaçları karşılanmadığında ve sahibiyle vakit geçirmediğinde olumsuz davranışlar sergileyebilirler. Sıcak havalara karşı hassas oldukları için yapılacak egzersiz ve yürüyüşler için serin havaları tercih edebilirsiniz.

Apartman ve orta büyüklükte bir evde uyum içerisinde yaşarlar. Fazla egzersiz yapmaya ihtiyaç duymadıkları, hareketli ve sesli olmadıkları için apartman yaşamında sahibini zorlamazlar. Ancak zaman zaman havlama ataklarına girebilir ve zor sakinleştirilebilir. Bu havlamaların sebebi yalnız kalması, onunla ilgilenilmemesi ve istediği şeyi yaptırmaya çalışması gibi durumlar olabilir. Vereceğiniz eğitimler ve köpeğinizle aranızdaki uyum burada devreye girecek ve ona doğru şekilde yaklaştığınızda köpeğiniz sakinleşecektir.

Çok kolay eğitilen bir ırk değildir. Sahibini memnun etmeye istekli ve zeki olmaları eğitim sürecini biraz kolaylaştırır. Ancak köpeğinizin inatçı ve bağımsız yanları ortaya çıkmaya ve lider olamaya isteklidir. Eğer sahibi iyi bir lider olarak inatçı ve bağımsız yanını bastırırsa, sizi dinleyen ve iyi huylu bir köpeğe sahip olabilirsiniz. Liderliği bir kez Pekinez köpeğinize verirseniz şımarık, başına buyruk ve inatçı bir köpeğiniz olabilir. Eğitimlerde pozitif pekiştirmeler ve ilgi çekici taktikler hızlı ilerlemenizi kolaylaştıracaktır.

Erken aşamada eğitim ve sosyalleştirmeyle iyi huylu, sevecen, eğlenceli ve arkadaş canlısı bir kucak köpeği sahibi olmanıza engel hiçbir sebep yoktur. Küçük dostunuz, iyi bakıldığı ve mutlu olduğu bir evde uzun yıllar sağlıklı şekilde yaşayacaktır.

Tarih

Pekingese Çin ortaya çıkan ve Budizm&#;in etkisiyle fazla saygı duyulan, sevilen bir ırk olmuşlardır. Bunun nedeni Pekinez’in aslana benzeyen yapısıdır. Çin’de aslanın Buda inancı gereği  yüce bir sembol olduğu ve minyatür biçimde bu köpeklerde ortaya çıktığına inanılır.  Pekinez’de boyun kısmındaki yelesiyle aslana olan benzerliği sebebiyle, Buda inancı gereği oldukça dikkatli ve saygı duyularak yetiştirildi. Sonrasında, bu köpekler aslan köpekleri olarak halk arasında bilinmeye başlandı.

MS &#;den MS &#;e kadar olan T&#;ang hanedanlığı döneminde oldukça popülerdiler. Pekinezler yani aslan köpeklerinin çoğu, saraylar ve imparatorluklarda kişisel hizmetçilere sahiptiler. Kraliyet ailesinin bir üyesi olan ve fazlasıyla şımartılarak sevilen bir tür olmuşlardı. Daha küçük olan Pekizen köpekleri kucakta, kol altında kolaylıkla taşınmaktaydı. Bu yüzden kol ve kucak köpekleri olarak da Çinli muhafızların, imparatorların ve soylu ailelerin hayatlarında yerini aldı.

Perkes köpeğini diğer köpeklerden ayıran bir özelliği de kötü ruhları kovmasıyla bilinen Foo ırkının devamı olduğu düşüncesidir. Efsane haline gelen Foo ile bağı olduğuna olan inanç sebebiyle PEkinezlere saygı çok fazlaydı. Çin’de yaşayanların bu köpekleri gördüklerinde selam vermesi bir zorunluluktu. Bu ırka kötü davranmanın ya da onu çalmanın bedeli ise ölümdü. Pekinezlere karşı yapılan saygısızlığın ağır suç olarak görmekte ve ceza verilmekteydi.

yılına kadar Perkes Pekin bölgesi işgal edilene kadar Batı tarafından tanına bir ırk değildi. İngilizler, imparatorluğun yazlık sarayını işgal ederek yağmalamaya ve yakıp yıkmaya başladılklarında bu köpekler il karşılaştılar. Kraliyet ailesi Pekinez köpeğinin öldüğünü ya da esir gördüğünü görmektense ölmeyi tercih ettiler. İngiliz kaptan ölen kraliyet üyesinin odasında, sahibinin başında bekleyen ve kaçmadan perde arkasında saklanan 5 Pekinez’in hala hayatta olduğunu gördü. Köpekleri de saray ganimetleri arasında İngiltere’ye götürdüler.

İngiltere götürülen 5 Aslan köpeğinden birisi Kraliçe Victoria&#;ya hediye olarak verildi. Diğer dört Pekinez, köpek severler tarafından yoğun ilgiyle karşılandı ve sahiplenildi. Bu köpeklerden daha fazla olması için yoğun talepler oluştu. Birkaç yıl boyunca Pekinezler ingiltere’de nadir cinsler arasında yer aldılar.

&#;lı yıllarda Pekingese köpekleri Çin&#;den daha fazla kaçırılarak İngiltere’ye getirildi. yılında, İngiltere&#;de köpek şovunda &#;Pekin Peter&#; isimli köpek sergilenen ilk kayıtlı Pekingese olarak tarihe geçti. O zamanlar, bu ırk &#;Chinese Pug&#; ve &#;Pekingese Spaniel&#; olarak da biliniyordu. yılında ilgi gören ve sevilen bu ırk için bir kulüp kuruldu. Pekinez dönemden itibaren popülerliğini korumaya ve her geçen gün arttırmaya devam etti.

Pekingese ’lı yılların sonunda Amerika’ya gelmişti. &#;lerin sonlarında İngiltere’deki popülerliğinin yanında Amerika’da da son derece popüler oldular. İlk olarak yılında AKC tarafından tanındı ve tescillendi. yılında Titanik gemisi battığında hayatta kalan üç köpekten bir tanesi de Pekinez cinsi bir köpekti. Bu olay sonrası manşetlerde yer alan haberle, Pekingese olan ilgi daha da artış gösterdi.

Vücut

Pekingese küçük, tıknaz yapılı oyuncak köpeklerdendir. Dengeli ve kompakt bir köpektir. Gövdesi boylarından biraz uzundur. Gövde yapısı alçak ve tıknazdır. Sağlam gövdesi, kaslı vücudu ile kendine güvenen yapıları vardır. Boyunları kısa ve kalındır. Kürkü, boyun ve omuzlarından uzundur. Bu uzunluk onlara aslan yelesi ününü getirmiştir. Genel olarak orantılı vücuda, yuvarlanan yürüyüşe ve tüylü görünüme sahiptir.

Kafa

Pekinez köpeğinin kafası bedeniyle orantılı büyüklüktedir. Başın üst kısmı geniş, masif ve düzdür. Namlu yapısı geniştir. Namlu yüzün alt ve üst kısmını birbirinden ayırır, gözlerinin altında daha kalın şekilde bulunur. Namlu siyah renktedir. Pekinez düz yüzlüdür. Burun geniş, kısa ve siyahtır. Kısa ağız yapısı, iri gözleri, v şeklindeki kısa ve kırışık burnuyla diğer köpeklerden görünümdeki farkını belli eder. Kulaklarıyla birleşen kafası dikdörtgen görünümündedir. Güçlü dişleri, geniş çene kemiğiyle alt ısırıkta buluşur.

Kulaklar

Pekinez ırkının kulakları kafasına göre oldukça büyük ve tüylüdür. Kulakları kalp şeklindedir. Kafasının üzerinden yanlara doğru, yassı şekilde konumlanmıştır. Oldukça tüylü kulakları vardır. Bu sebeple kafasındaki tüyleriyle kulaklarındaki tüyler karışır ve kafa yapısına dikdörtgen görünümü verir.

Gözler

Pekinez ırkının yuvarlak gözleri dışa doğru çıkık, iri büyük ve belirgindir. Koyu renkli gözleri, göz çevresindeki siyah geçişlerle birbirinden ayrılmıştır. Kısa, çıkık namlu yapısı iki gözü birbirinden orantılı şekilde ayırır ve göz çukuru oluşturur.

Bacaklar ve Ayaklar

Pekinez köpeğinin kısa, kemikli ve kalın bacakları vardır. Küçük bedenine göre bacakları oldukça güçlü ve sağlam yapıdadır. Alçak ve ağır gövdesi sebebiyle hafif yuvarlanan bir yürüyüşe sahiptirler. Bu yürüyüşler bir nevi zahmetsiz, kaygısız ve rahat şekildedir.

Kuyruk

Pekinez cinsinin kuyruğu yüksek ayarlı ve sırtına doğru kıvrık şekildedir. Arkasında bulunan hafif kavisli, kıvrık ve bol saçaklı kuyruğuyla görkemli bir görünüşleri vardır.

Tüy

Pekingese köpeğinin en gösterişli yanı uzun, düz ve kabarık tüylü kürküdür. Çift katmanlı kürk yapısı vardır. Dış kaplaması uzun, kaba ve çok tüylüdür. Alt katmanı ise kalın ve yumuşaktır. Boyun ve omuzlarında yoğun tüylenme, yele görünümündedir. Yele görünümüyle Aslan köpek olarak da adlandırılmıştır. Boyun ve omuz bölgesindeki tüyleri daha uzunken, bu bölgenin dışındaki tüyleri daha kısadır. Bol tüylü olmasına rağmen vücudunun ayırt edici, genel özellikleri her zaman belirgindir. Bacak arkası, ayak parmakları uzun tüylere sahiptir. Kulaklarında, kuyruğunda ve uzuvlarında püsküller, saçaklar görülür.

Renk

Çift katmanlı ve bol tüylü kürkü çeşitli renklerde karşınıza çıkabilir. Pekinez siyah, taba, açık kahverengi, kırmızı brindle, bronz, krem, gri, karaciğer veya beyaz renkte kürke sahiptir. Bunun yanında altın ve beyaz, kırmızı ve beyaz, siyah maske altın, siyah ve beyaz, karaciğer ve beyaz, mavi ve beyaz, brindle ve beyaz veya gümüş ve beyaz şeklinde renk kombinasyonlarıyla desenlerin ya da işaretlerin yer aldığı kürk çeşitleri de görülebilir. Düz beyaz renkli Pekinez, Çinliler ve birçok hayvan sever tarafından daha çok beğenilir.

Bakım

Pekingese köpek cinsinin çift katmanlı, kalın ve yoğun tüyleri iyi bir bakım ister. Kürk bakımını haftalık olarak yapabilirsiniz. Ancak bakım süresi biraz uzun sürecektir. Öncelikle kürkünü hafifçe ıslatmalı ve tüylerinin tarama aşamasında kırılmasını engellemelisiniz. Haftada bir kez tarama ve fırçalama işlemi yapacaksanız, en az bir saat fırçalamalısınız. Önerimiz haftada kez Pekinez köpeğini taramanız ve fırçalamanızdır. Bu şekilde bedeni üzerinde duran dökülen tüyleri toplar, tüylerin matlaşmasını ve dolaşmasını önlersiniz. Genel olarak orta seviyede tüy dökseler de mevsim geçişlerinde yoğun bir dökülme görülebilir. Böyle zamanlarda tarama sıklığını arttırabilirsiniz.

Genel olarak yaptığınız tarama ve fırçalama işleminin yanı sıra dikkat edilmesi gerek başka bölgelerde vardır. Pekinez’in bacak, kulak arkası, kuyruk ve bıyıkları oldukça tüylüdür. Bu tüylü kısımlar dolaşmaya daha meyilli oldukları için günlük olarak kontrol edilmeli ve gerekirse işlem yapılmalıdır. Yüz bölgesindeki uzun tüyleri, kırışık bölgeleri nemli bir bezle günlük olarak temizlemeniz ve kurulamanız gerekir. Yemek sonrasında buralarda kırıntılar kalmaması için kontrol de etmelisiniz. Aksi halde bakteriyel enfeksiyonlar görülebilir.

Banyo ihtiyacını karşılamak için ayda kez ya da gerektiğinde duş almaları yeterlidir. Banyo sonrası tüyleri daha iyi görünecektir. Yoğun tüyleri sebebiyle Pekinezler kendisine uygun olan köpek şampuanını, kuru şampuanı ve bakım ürünlerini kullanmalıdır.  Banyo sonrası kurutma işlemini iyi yapmalısınız, vücutlarının nemli kalmaması önemlidir. Dökülen tüylerini ince fırça veya metal tarakla kuruduktan sonra bir kez daha nazikçe tarayabilirsiniz.

Uzun tüyleri, aslan yelesiyle görebileceğiniz gibi tıraşlanmış daha kısa tüylü Pekinez köpekleri de vardır. Tıraş ihtiyacı köpeğinizin doğal görünümünü bozmayacak şekilde yapılmalıdır. Gözlerinin önüne düşen saçları zaman zaman kısaltılması gerekir. Tıraş için köpek kuaförlerinden destek alabilir veya kendiniz yapabilirsiniz.

Sıcak havalara hassasiyetleri sebebiyle bakımlarında havalara da dikkat edilmelidir. Aşırı sıcak günlerde Pekinez serin veya klimalı oda da durmalıdır. Dışarıya çıkacağınız zamanlarda da havanın serin olduğu zaman dilimlerini tercih etmelisiniz.

Pekinez’in rahat hareket edebilmesi için tırnak bakımı da önemlidir. Düzenli olarak ayda kez, uzamasına bağlı olarak tırnaklarını kesebilirsiniz. Bunun yanında kulak, göz, burun ve genel olarak vücutlarını düzenli olarak kontrol etmeli ve farklılıklar olup olmadığına bakmalısınız.

Pekinez, veterinerinizin onay verdiği ev yiyeceklerini ve kaliteli köpek mamalarını tüketebilir. Günlük alması gereken besin ihtiyacını karşılaması için en ideal gıda yüksek kaliteli hazır köpek mamalarıdır. Ev yemekleri daha çok bir ödül yiyeceği olarak haftada bir kez tercih edilmelidir.

Köpeğinizin yaşına, aktif yapısına ve alerjen durumuna göre ona uygun olan köpek mamasını seçmelisiniz. Royal Canin, Proplan, Acana, Hills, N&D, Gimcat, Brit, Purina, Felix, Brit Care gibi yüksek kaliteli köpek maması üreten markaları tercih edebilirsiniz. Kuru mama, yaş mama ve destekleyici ürünleri tüketmesi Pekinez’in gelişimi için ihtiyaç duyduğu besin değerlerini almasını sağlayacaktır.

Kilo almaya yatkın olmaları sebebiyle yedikleri yiyeceklerde öğün ve porsiyon kontrolünü sağlamalısınız. Günde iki öğüne bölerek toplam 1/2 &#; 1 ölçek yüksek kaliteli kuru mama tüketmeleri onlar için yeterli olacaktır. Bu ölçü bir genellemedir ve köpeğinizin boyuna, kilosuna, aktif yapısına göre miktar artıp, azaltılabilir. Az yiyip, çabuk doyan küçük ırklar arasında yer alan Pekinezlerin beslenmesindeki en ufak artış kısa sürede kilo almasına sebep olacaktır. Köpeğinize uygun, doğru mama ile kilo kontrolü sağlayabilirsiniz.

Pekingese köpeğinizin sağlığı için beslenmesine dikkat etmeniz çok önemlidir. Gerekli gördüğünüzde beslenme planı, düzeni ve kilo kontrolü için veterinerden destek almalısınız.

Pekingese ırkının egzersiz ihtiyaçları minimum seviyededir. Düşük egzersiz ihtiyacıyla ev hayatına oldukça kolay uyum sağlayan bir köpektir. Pekinez’in hayat tarzı daha çok insanlarla arkadaşlık kurmak, insanları eğlendirmek ve rahat yaşamaktır. Egzersiz, oyun ve yürüyüş ihtiyaçları sağlıklı olmaları ve formda kalmaları için gereklidir. Çoğu zaman evde miskin ve mutlu halde takılsalar da dışarı çıktıklarında çok mutlu oldukları görülür. O yüzden sahibinin onu oyun oynamaya ve yürüyüşlere teşvik etmesi önemlidir.

Günlük egzersiz ihtiyacını karşılamak için düşük tempoda 1 kilometrelik yürüyüş yapmak veya 20 dakikalık aktivitelerde bulunmak onlar için yeterlidir. Yürüyüş yapmanın yanı sıra sahibiyle birlikte düşük tempoda, yumuşak zeminde kısa süreli koşmakta hoşlarına gider. Sakin halleri ve çok aktif yapıları olmasa yoktur. Ancak onlarda köpek sporlarına katılmaktan, farklı köpek etkinliklerinde yer almaktan da zevk alırlar.

Pekinez köpeğinin ayırt edici özelliklerinin başında zeki, arkadaş canlısı ve sevgi dolu kişiliği gelmektedir. Pekinez’ler oldukça akıllı ve insanlarla ilişkisi güçlü olan bir ırktır. Sahibine nasıl davranması gerektiğini ve kendi isteklerini nasıl yaptıracağını bilecek kadar zekidir. Sanki düşünebilen bir köpektir. Bağımsız ve inatçı yanları ortaya çıktığında karşısındaki insanın üzerinde etki kurmak için birçok yöntem geliştirebilirler.

Pekinez zor eğitilebilir ve eğitim süreci uzun sürebilir. Çünkü bu ırk cesur, bağımsız ve inatçı yapısı ortaya çıktığında lider olmaya çalışır. Bu durumlarda eğitimi zorlaştırır. O yüzden yapılması gereken, eğitimlerde öncelikli olarak itaat eğitiminin verilmesidir. Sahibini seven ve ona sadık olan Pekinez bu eğitim sonrasında liderin kendisi olmadığını çok iyi anlayacaktır.

Eğitimlerde asla sert müdahale ve tepkiler verilmemelidir. Daha çok ilgi çekici teknikler uygulanmalı ve pozitif pekiştirmelerle Pekinezler desteklenmelidir. Ödül maması, övgü ve oyunla onların ilgisini çekebilir ve eğitimlerinizde kısa sürede ilerleme kaydedebilirsiniz.

Yavruluk döneminden itibaren erken aşamada eğitmeye ve sosyalleştirmeye başladığınız Pekinez ırkının daha iyi huylu ve uyumlu bir köpek olduğunu görebilirsiniz.

Sevdiklerini korumak isteyen, her zaman tetikte bekleyen yapıları da vardır. Küçük bedeni ve cesur yapısıyla iyi eğitildiğinde mükemmel bir bekçi köpeği olarak karşınıza çıkabilirler. Pekinez küçük bedenine rağmen, büyük işler başarabilecek akıllı bir köpektir.

Pekinez ırkı genel olarak sağlıklıdır. Ancak genetik olarak bazı rahatsızlıklara ve sağlık sorunlarına eğilimleri vardır.  Pekinez köpeğini sahiplenmeden önce sorumlu bir yetiştirici tarafından köpeğin genel olarak sağlık durumunu araştırmalısınız.  İyi yetiştiriciler, yavrularda hastalık ihtimalini en az seviyeye indirmek için köpeklerin üreme stoklarını tararlar.  Pekinez ırkının patella luksasyonu, brakisefali sendromu, katarakt, yarık damak, mitral kapak hastalıkları, hidrosefali, intervertabral disk hastalığı ve progresif retinal atrofi (pra) gibi çeşitli sağlık sorunlarına genetik olarak yatkınlıkları olabilir.

Genetik sorunların dışında beden yapıları sebebiyle, küçük ırklı köpeklerde dikkat edilmesi gereken ve sağlıklarını etkileyen belli durumlar vardır. Kısa ve düz yüz yapısına sahip olması sebebiyle, rahat nefes alabilmesi için burun deliklerinin geniş ve açık olması önemlidir. Bu yapıda olmadığı zaman nefes alma sorunu yaşamaktadırlar.

Pekingese&#;nin düz yüzü sebebiyle gözlerine gelebilecek ve gözünü etkileyecek, tahriş edecek şeylere karşı korunaksızdır.  Gözlerini koruyacak uzun bir namlusu yoktur, bu nedenle gözleri kolaylıkla tahriş olur ve zarar görebilir.

Pekinezler sıcak ve nemli havalardan da olumsuz etkilenir. Ancak soğuk havaları da bir o kadar severler. Sahibiyle birlikte kar yağdığı zaman dışarıda gezinmekten, buz üzerinde kaymaktan keyif alırlar. Sağlıkları için karlı havalarda da çok uzun süre durmaması ve eve döndüğünde kuruması sağlanmalıdır.

Tüm bu belirttiklerimizin yanında her duruma karşı Pekinez’ın bakımını ve sağlık kontrolünü haftalık olarak yapmalısınız. Fark ettiğiniz değişimleri, gelişmeleri veterinerinize danışmalı ve onu bilgilendirmelisiniz. Olası sağlık sorunlarında erken teşhis çok önemlidir.

Ulusal Irk Kulübünden Önerilen Sağlık Testleri:

  • Göz Doktoru Değerlendirmesi
  • Kalça Değerlendirmesi
  • PRA Optigen DNA Testi
  • Kalp Muayenesi
  • RD/OSD DNA Testi

Sıkça sorulan sorular

Bakımları yapılan, sağlıklı bir yaşam süren Pekinez’in ortalama yaşam süresi 15 yıl arasında değişiklik gösterir.

Pekinez ırkının boy, kilo farkı erkek ve dişi arasında oldukça azdır.  Hem dişi hem erkek Pekinez köpeğinizin ağırlığı en fazla 6- 7 kg, boyu ise 23 cm aralığında değişiklik göstermektedir. Köpeğinizin boyuna göre ideal kilosunu bu aralıkta tutmanız, obeziteyi önlemeniz ve formda kalmaları sağlamanız için gereklidir.

Orta derecede tüy döktükleri görülür. Mevsim geçişlerinde dökülmelerde artış olur. Ancak düzenli tarama ve fırçalama ile bu dökülmeleri azaltabilirsiniz.

Sağlıklı bir beslenme için Royal Canin, Proplan, Acana, Hills, N&D, Gimcat, Brit, Purina, Felix, Brit Care gibi kaliteli köpek maması markalarını tercih edebilirsiniz. Yaş mama, kuru mama ve birçok destekleyici köpek maması çeşitleri içerisinden köpeğinize uygun olanı tercih etmelisiniz.

Evet ev yemeği yiyebilirler. Ancak alerjen durumuna uygun ve veterinerin onay verdiği gıdaları tüketmelidirler. Yedikleri ev gıdalarını her gün tüketmemeli, kuru mamaya ek olarak yemelidirler. Günlük almaları gereken besin değerini ev yemekleri ile karşılamaları maalesef zordur.

Gelişimlerini tamamladıktan sonra çiftleştirilmelidirler. Bunu için Pekinez’i en ideal çiftleştirme zamanınız Aydan sonradır.

Tüy bakımı sebebiyle zorluk derecesi mevcuttur. Uzun tüylerinin günlük taranması, fırçalanması ve kirlenmesine göre ayda en az 1 kez yıkanması gerekecektir. İyi bir lider olduğunuz sürece eğitilmesi kolaydır. Küçük bedeniyle, kucağınızda sizinle birlikte gezintilere çıkmak bile onları mutlu etmeye yetecektir.

Pekinez beden bakımının yanında ilgi ve sevgi isteyen, onunla zaman geçirmenize daha çok ihtiyaç duyan bir ırktır. O yüzden bu köpeklere özen gösteremeyecekseniz ve yeterli vakti ayıramayacaksanız sizin için bakımı zor olabilir.

Pekinez köpek cinsinin satış fiyatları yaşına, cinsiyetine, eğitimine, renklerine ve şecere geçmişine göre değişiklik gösterir. Türkiye’de Pekinez yavrusu fiyatı TL  ile  TL arasında değişir. Bu aralık satan kişiye, yere ve farklı sebeplerle daha yüksek ya da az olabilir.

Not: Petibom olarak bizler; bir köpek satın almaktansa sahiplenmenin daha değerli olduğu düşüncesindeyiz. Okurlarımızın barınaklardan ya da gönüllü sahiplendirme sitelerinden köpek almalarını ve sıcak yuvalarını onlara açmalarını diliyoruz. Özellikle de barınaklarda yardıma ve sıcak bir yuvaya ihtiyaç duyan birçok köpek bulunuyor. Satın almak yerine sahiplenerek sizler de onları mutlu edebilirsiniz.

Dişi Pekinez yaklaşık 63 gün süren hamileliği sonunda 2 ila 4 arasında yavru dünyaya getirebilir. Doğan yavru sayısı annenin sağlığına, yaşına ve kaçıncı doğumu olduğunu göre değişiklik gösterir. Ancak doğum süreçleri küçük vücutları sebebiyle kolay geçmeyebilir. Bu yüzden hamilelik dönemi boyunca ve doğum sırasında veteriner kontrolünde olması sağlıklı yavrular dünyaya getirmesi için gereklidir.

Pekinez cinsinin kürkü tüm renk ve desenlerde olabilir. Yüzündeki siyah maskeyle, faklı renk ve desenlerle yumuşak ve gösterişli kürke sahiptirler. Siyah, taba, açık kahverengi, kırmızı brindle, bronz, krem, gri, karaciğer veya beyaz renklerinde kürkü vardır. Bu renklerin birbirleri içerisinde beyaz ve siyah, beyaz ve kahverengi, brindle ve beyaz gibi çeşitli desen ve kombinasyonlarda kürke sahip olan Pekinezleri de görebilirsiniz.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.