Diş Hekimliği Genel Diş Neye Bakar

AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI

Modern ve kanıta dayalı diş hekimliği teknolojisinin ve anlayışının benimsendiği, alanında örnek bir klinik olan Lösante Çocuk ve Yetişkin Hastanesi  Ağız ve Diş Sağlığı Kliniği’nde; oral diagnoz, periodontoloji, endodonti, konservatif diş tedavisi, pedodonti, çene ve ağız cerrahisi, protez ve estetik diş hekimliği branşlarında hizmet verilmektedir.. Ağız ve Diş Sağlığı Kliniği olarak, tüm diş hekimliği alanlarında sunduğumuz kaliteli ve hasta odaklı hizmetin yanı sıra yüksek standartlarda dezenfeksiyon ve sterilizasyon kurallarına uyulmakta olup, düzenli kontroller ve eğitimlerle hastalarımızın genel sağlıklarını üst düzeyde koruyoruz Dişlerin, ağız içi mukozanın, dil ve çevre dokuların yardımcı muayene yöntemleri ile detaylı incelendiği; uygun tedavi planının oluşturulup ilgili uzmanlık dallarına yönlendirildiği kliniktir.

Protetik Diş Tedavisi

Protetik Diş Tedavisi bölümümüzde; bozulan, eksilen, kaybolan işlev, estetik, rahatlık ve sağlığı yeniden kazandırmak amacıyla, dişlerin eksilen kısımları veya bir ya da daha fazla eksik dişi ve ilgili eksik dokular uygun maddelerle doldurulur. Diş protezleri temel olarak sabit protezler ve hareketli protezler olarak ikiye ayrılır.

HAREKETLİ PROTEZLER

Hasta tarafından takıp çıkartılabilen ve eksik dişlerin yerini tutan aparey olarak düşünebiliriz. Yeni yapılmış bir hareketli proteze alışmak biraz zaman alabilir. Ağız dokularının yani yanak, dudak ve dil kaslarının yeni proteze uyum sağlaması biraz zaman alabilir. Bu süreçte yemekleri küçük lokmalar halinde ağza almak, iki taraflı çiğneme yapmak gerekir. Protezi devamlı ağızda tutmamak gerekir. Geceleri çıkarıp temizleyerek ıslak bir kâğıt havluya sarmak veya içi dolu bir kaba koymak gerekmektedir. Böylece ağızdaki yumuşak dokular dinlenir, mantar ve bakterilerden kaynaklı enfeksiyonların önüne geçilmiş olur.

Total (Tam) Protez

Ağızda dayanak olarak alınacak hiç dişi kalmamışsa, kuvvet iletimi, destek ve tutuculuk protezin doku yüzeyine oturmasıyla sağlanır. Tamamen doku destekli protetik uygulamalar total protez diye adlandırılır. Bu protez türü damak protezi olarak da bilinir.  

SABİT PROTEZLER

Sabit protezler; doğal dişler, diş kökleri veya dental implantlar üzerine hekim tarafından yapıştırılan, hasta tarafından çıkarılmayan protezlerdir.  

Diş Eti Hastalıkları (Periodontoloji) Nelerdir?

Periodontal hastalıkların ana nedeni bakteri plağı olmakla beraber, sigara, sistemik hastalıklar, ilaçlar, stres ve beslenme gibi diğer unsurlar da diş eti sağlığını etkileyebilir. Aynı zamanda genel vücut sistemini etkileyen hastalıkların veya durumların diş tedavileri esnasında herhangi bir komplikasyon oluşturmamaları amacıyla da dikkatli davranılmalı ve dişhekimi konuyla ilgili muhakkak bilgilendirilmelidir.

Diş Eti Hastalıklarının Belirtileri Nelerdir?

•    Diş fırçalama sırasında spontan diş etlerinde kanama,

•    Kırmızı, şiş ve hassas diş etleri

•    Kötü ağız kokusu

•    Diş etlerinde çekilme,

•    Dişlerden kolaylıkla ayrılabilen, uzaklaşan diş etleri,

•    Dişler ve diş etleri arasında iltihabi akıntı

•    Sallanan veya giderek birbirinden uzaklaşan dişler (dişler arasında aralıkların oluşması veya mevcut aralıkların artması),

•    Isırma sırasında alt ve üst dişler arasındaki ilişkilerin değişmesi,

•    Mevcut protezin uyumundaki değişiklik’tir.

KANAL TEDAVİSİ NEDİR?(ENDODONTİ)

Endodontik tedavi yani kanal tedavisi, çeşitli nedenlerle iltihaplanan veya mikroorganizmaların yerleşmesiyle enfekte olan pulpa dokusunun çıkartılarak kanal boşluğunun temizlenmesi, şekillendirilmesi ve doku dostu kanal dolgu maddeleri ile doldurulması işlemidir. Bu işlemler bütünü, kanal tedavisi olarak tanımlanır. Kanal tedavisi çürük ya da çeşitli travmalar sonucu diş kökünün etkilendiği durumlarda uygulanan bir yöntemdir. Buradaki amaç diş kaybını önlemek, dişin normal fonksiyonlarını yerine getirerek çene kemiğinde aktif kalmasını sağlamaktır. 

PEDODONTİ NEDİR ?

Pedodonti (Çocuk Diş Hekimliği), yaş grubu çocukların süt ve daimi dişlerinin sağlıklı olarak korunmasını, çürük, travma, kalıtımsal ve benzeri etkenlerin bu dişlerde oluşturduğu sorunların giderilmesini amaçlayan bir anabilim dalıdır. Pedodonti, bebeklik çağından itibaren çocukların ağız-diş sağlığını ve çene-yüz bölgesi gelişimini takip ve tedavi eden, aynı zamanda koruyucu önlemleri de içine alan diş hekimliği dalıdır. Pedodontistler bu dönemde bebek, çocuk ve gençlerin ağız diş sağlığı gereksinimlerine göre önleyici ve tedavi edici her türlü tedavi ve koruyucu uygulamaları gerçekleştirmektedirler.

• Ağız-Diş Bakımı ve Beslenme Önerileri
• Çocuk Protezleri
• Diş Çekimi
• Diş Çürüğünden Koruyucu ve Önleyici Uygulamalar;   Fluorid Jeli, Fluorid Verniği, Fissür Örtücü
• Diş Travmalarının Tedavisi
• Süt ve Genç Sürekli Dişlerde Restoratif Tedaviler (Dolgular)
• Yer Tutucular

Süt Dişleri Neden Önemlidir?

Süt dişleri toplam 20 tanedir. Süt dişlerinin en önemli görevi çocuğun beslenmesini sağlamaktır. Ayrıca konuşmanın düzgün gelişimi de süt dişlerinin varlığına bağlıdır. Süt dişleri, kapladıkları alanı kendilerinin yerine gelecek olan kalıcı diş için korumakta ve kalıcı diş sürerken ona rehberlik yapmaktadırlar. Süt dişi erken çekildiği zaman bu doğal yer tutuculuk fonksiyonu da ortadan kalkmaktadır.

Koruyucu Uygulamalar Nelerdir?

Çocuk diş hekimliğinin birinci amacı, diş sorunlarının oluşmasını engelleyecek  önlemleri almak ve çocukları çürüksüz bir geleceğe yönlendirmektir. Bu amaçla uygulanan işlemlere Koruyucu Diş Hekimliği Uygulamaları denir. Diş çürüğünü önlemeye yönelik koruyucu uygulamalar için de çocuğun ve ailesinin ağız-diş sağlığı ve beslenme konusunda eğitilmesine büyük önem verilmektedir. Koruyucu diş hekimliği uygulamaları arasında yüzeyel flor ve fissür örtücü işlemleri yer almaktadır.

Fissür Örtücüler Ne İşe Yarar?

Daimi dişlerin çiğneyici yüzeylerindeki derin ve çürümeye yatkın fissürleri (olukları) kapatıp, bakterilerin buraya ulaşmasına izin vermeyen ve böylece çürüğü önleyen akışkan bir dolgu maddesidir. Fissür örtücü uygulamaları 6 ayda bir kontrol edilmelidir.

Flor Uygulaması Nedir?

Flor, dişlerin çürümesini önleyen, dişlerin yapısını kuvvetlendiren bir elementtir. Dişler ilk sürdükleri zaman diş minesi tam olarak olgunlaşmadığından yeni sürmüş dişler genellikle çürüğe karşı daha dirençsiz ve çürük oluşumuna yatkındırlar. Flor, diş minesini kuvvetlendirerek dişi asit ataklarına karşı korur ve dolayısıyla diş çürüklerinin oluşmasını önlemeye yardımcı olur. Profesyonel yüzeyel flor uygulaması sadece diş hekimleri tarafından uygulanabilen koruyucu bir yöntemdir. Yüzeyel flor, 6 ayda bir diş hekimi tarafından uygulanmalıdır.
 

Restoratif Diş Tedavisi

Restoratif diş tedavisi diş sert dokularını ilgilendiren hastalıkları önleyen, çeşitli etkenler sonucu ile meydana gelmiş olan madde kayıplarını ve hastanın mevcut estetik problemlerini mümkün olan en konservatif yaklaşımla tedavi eden bilim dalıdır.

Kliniğimizde Uygulanan Tedaviler;

Diş Çürüğü Oluşumunun Önlenmesi

Hastanın çürük risk faktörünün belirlenmesinin ardından gerekli olan ağız hijyen eğitimi verilmektedir. Uygun olan bireylerde fissür örtücü, fluor uygulamaları gibi yöntemlerle çürük oluşumunun önlenmesi amaçlanmaktadır.

Diş Çürüklerinin Teşhis ve Tedavisi

Hastanın ağız içi ve radyografik muayenesi sonucunda oluşan çürükler tespit edilmekte ve çeşitli restorasyon materyalleri aracılığı ile restore edilmektedir. Lokal anestezi altında yapılan kavite preparasyonu ile çürüğün ağrısız bir şekilde temizlenmesinin ardından kompozit, amalgam veya porselen materyalleri ile restorasyon tamamlanmaktadır.

Kompozit Dolgu

Halk arasında estetik dolgu olarak da bilinmektedir. Diş rengi ile uyumlu bir materyal olduğuiçin estetik olarak oldukça iyi sonuçlar vermektedir. Geçmiş dönemde sadece öndişlerde uygulanırken günümüzde çeşitli yöntemler aracılığı ile güçlendirildiği için arka bölge dişlerde de güvenlikle uygulanabilmektedir. Bağlayıcı ajan aracılığı ile kaviteye yerleştirilen kompozit materyal ışık ile sertleştirilmektedir ardından cila uygulaması ile aynı seans restorasyon tamamlanmaktadır.

Çürük haricindeki mevcut bazı estetikproblemler de kompozit restorasyon aracılığı ile çözülebilmektedir.

Kompozit dolgular aracılığı ile ön dişler arasında yer alan ve estetik olarak hoş görünmeyen boşluklar da (diastemalar) oldukça doğal bir görünüme sahip olacak şekilde kapatılabilmektedir. Bu işlem maddi olarak daha ucuz olmasının yanında diş dokularında herhangi bir madde kaybı oluşturmadan yapılabilmenin avantajına da sahiptir.

Bilgi ve Randevu İçin

0 () 7

Çene cerrahisi ağız içinde dil, dudak, yanak, tükürük bezleri gibi yumuşak dokuların, dişlerin, çene ve çene eklemine ait her türlü rahatsızlığın, hastalığın tanısı ve cerrahi tedavilerini yapan bir ihtisas dalıdır. Cerrahi tedaviler lokal anestezi (bölgesel uyuşturma) /genel anestezi veya sedasyon yapılarak gerçekleştirilir.

Ağız içerisinde, çenede ya da dişlerde hissedilen ağrılar çoğu zaman günlük hayatımızı zorlaştırmaktadır. Bu ağrıların giderilmesi için çene cerrahisine başvuruyuz. Peki ağız diş çene cerrahisi neye bakar? Çene cerrahisi, çeşitli diş, ağız ve çene sorunları kapsamakta ve bu sorunları teşhis edip gidermektedir. Çoğunlukla çenede oluşan sorunlar nedeniyle hastalar çene cerrahisine başvurmaktadır. Çene cerrahisinin baktığı durumlar şu şekilde sıralanabilmektedir;

• Gömülü dişler ve diş çekimleri
• Çenede bulunan tümör
• Çene ya da yüzde bulunan anormallikler
• Periodontoloji: Ağız içinde bulunan ve dişleri tutmakla görevli olan alveol kemiği ve yumuşak dokularda bulunan gingiva bölümlerinde oluşan sorunları gidermektedir.
• Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi: Diş dokularında, çevre dokularında ve kemiklerde oluşan iltihabı teşhis etmektedir.
• Restoratif Diş Tedavisi: Dişlerde oluşan travma ya da çürükler sonucunda kaybolan dişin farklı materyaller eşliğinde tedavi etmektedir.
• Endodonti: Diş kökü içerisinde bulunan sinir ve damalarlarda oluşan sorunların çözümünde yardımcı olmaktadır.
• Ortodonti: Çarpıklık ya da uyumsuzluk bulunan dişlerin teşhisini sağlayarak tedavi etmesidir.
• Kanal Tedavisi: Ağız ve diş bölümünde en sık yapılan tedavilerden biridir.
• Ağız Kokusu Tedavisi: Dişte bulunan iltihap ya da çürükler nedeniyle ağız içerisinde koku oluşmaktadır.
• Çene Eklemi Hastalığı: Toplumun %65&#;lik bölümünü oluşturan bir sorundur. Alt çenede ya da çenenin belirli bölgelerinde bulunan sorunlarda devreye girmektedir.
• AFT ve Ağız İçi Yaralar: Ağız içerisinde bulunan ülserlerin genel adı AFT&#;dir. Ülserler, ağız içinde, dudakta, dilde ya da damakta bulunan yaraların farklı sorunları olabilmektedir. Bu nedenle ağız, diş çene cerrahisi ile iletişime geçmek gerekir.
• Diş Eti İltihabı: Çene kemiğinde veya diş etinde bulunan iltihaplar beraberinde diş kayıplarını getirmektedir.
• Diş Eti Hastalıkları: Diş etinde bulunan hastalıklar birçok sebebe bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir. Bu sebepler çoğunlukla: sigara kullanımı, ilaç kullanımı, stres oluşumu, diş sıkma gıcırdatma, şeker kullanımı, genetik faktörler ve kötü yapılan restorasyonlardır.

Gömülü Dişler

Yüzyıllar içerisinde insanlığın gelişmesi ve insanların yumuşak yiyecekleri daha çok tükettiklerinden dolayı çeneler evrimleşerek küçülmüştür. Küçülme sonrasında ise bazı diş çeşitleri kemik içerisinde takılı kalmaktadır. Bu dişlere ise gömülü dişler denmektedir.  Genellikle 20&#;lik dişler ve köpek (kanin) dişler gömülü olarak kalmaktadır. Gömülü dişler bir süre sonra iltihaplanarak zarar görmektedir.

İltihap sonucunda ise çene cerrahisi diş çekimi için randevu alınarak gömülü dişin çekilmesi gerekmektedir. Diş çekiminden önce randevu sırasında hekiminiz dişinizi radyografik olarak değerlendirmektedir. Eğer gömülü dilerse iltihaplanma var ise antibiyotik reçete edilmektedir. İltihap giderildikten bir süre sonra ise gömülü dişleriniz çekilmeye hazırdır.

Gömülü Diş Operasyonu Sonrasında Nelere Dikkat Edilmeli?

Gömülü operasyonu geçirdikten sonra çene cerrahisi size nelere dikkat etmeniz konusunda tavsiyeler vermektedir. Bu tavsiyelere uymanız ise operasyondan sonra size yardımcı olacak ve ağrılarınızı hafif sevisine getirerek sizi rahatlatacaktır. Gömülü diş operasyonundan sonra şu gibi hususlara dikkat etmeniz gerekmektedir;

• Gömülü dişin çekilmesinden sonra iki saat boyunca yemek yememeniz gerekmektedir. Çok soğuk, çok sıcak gıdalardan 24 saat boyunca uzak durmanız gerekmektedir. Acıktığınız vakit yumuşak ve ılık kıvamda olan yiyecekleri tüketmeniz gerekmektedir.

• Asitli (kola, portakal suyu) içeceklerden uzak durmanız gerekir.

• Sigara ya da alkol tüketen biriyseniz 48 saat boyunca bunlardan uzak durmalısınız.

• Gömülü dişler çekildikten sonra ağız içerisindeki uyuşukluklar devam etmektedir. Bu uyuşukluk sırasında dilinizi ya da dudağınızı ısırmamaya gayret gösteriniz.

• Gömülü diş çekiminden sonra 48 saat boyunca kanama ve sızıntı olması gayet normaldir. Çekimden sonra dişinize koyulan tamponu 2 saat boyunca ısırınız. Kanamanız şiddetli bir hal alırsa ağız çene cerrahisi uzmanına başvurunuz.

• Operasyon sonrasında ilk 24 saat boyunca soğuk kompres uygulayınız.

• Operasyon sonrasında şişlik ve ağrı durumu normaldir. Ancak şiddetli ağrı ve şişlik durumu yaşanmasında diş hekimine başvurmanız gerekmektedir.

• Diş hekimi tarafından verilen ilaçlar aksatılmadan kullanılmalıdır.

• Operasyondan sonra 24 saat boyunca diş fırçalama işlemini yapmayınız. Bunun yerine ılık su eşliğinde gargara yapabilirsiniz.

• Operasyon sonrasında nadir görülen durumlardan birisi ise boyun ve yüz bölgesinde oluşan morluktur. Bu morluk kan birikmesi sonucunda ortaya çıkabilmektedir. Böyle bir durumla karşılaştığını zaman doktorunuza haber veriniz.

• Alt çenede bulunan gömülü dişlerin çekilmesi sonrasında nadiren dil ya da alt dudak bölgesinde kalıcı uyuşukluk oluşabilmektedir. Uyuşukluk durumu yaşıyorsanız doktorunuza bildirmeniz gerekmektedir.

• Diş çekimi operasyonu sonrasında çok nadiren görülen durumlardan birisi ise lokal anestezi nedeniyle oluşan 24 saat içerisinde oluşan alerjik reaksiyonlar görülebilmektedir. Böyle bir durumla karşılaştığınızda hemen doktorunuzla iletişime geçmeniz gerekir.

• Gömülü dişleriniz çekildikten sonra, çekil bölgesine dikiş işlemi uygulandıysa bu dikiş iplerinin ağız, diş ve çene cerrahisi tarafından 7 ila 10 gün içerisinde alınması gerekmektedir.

• İlk 24 saat boyunca çay ve kahve gibi içeceklerden uzak durmanız gerekmektedir.

Çene Eklemi Sorunları Belirtileri Nelerdir?

Temporomandibular eklem (çene eklemi) hastalıkları, eklem dışı ya da eklem içi patolojiler sonucunda eklemin işlevlerinde meydana gelen problemlerden kaynaklanmaktadır. Diş ve çene cerrahisi uzmanına başvuran hastalar genellikle kulak ağrısı, baş ağrısı ya da yüz ağrısı şikayetlerini sunmaktadır. Şikayetler sonrasında hekimler birkaç kontrol sonrasında çene ekleminde sorun olduğunu tespit ederek gerekli tedavileri sunmaktadır. Peki çene eklemi sorunları belirtileri nelerdir?

• Kulaklarda şiddetli çınlama,
• Ağız açma ve kapatma sırasında gıcırdama sesleri
• Boyunda ağrı ya da sertlik
• Baş dönmesi
• Çiğneme esnasında oluşan ağrı
• Migrene benzeyen şiddetli ağrılar
• Yüzde asimetri

Odontojenik Enfeksiyonlar ve Çene Kemiği Kistleri

Alt ve üst çene kemiklerinin herhangi bir yerinde veya dişin köklerinde odontojenik (diş) kaynaklı patojen yapıların bulunmasına çene kistleri denmektedir. Dişlerden kaynak alan bu kistler; ağız içindeki yumuşak doku ya da tükürük bezlerinden oluşmaktadır. Şiddetli ağrı ve şişlik oluşması sonrasında hasta tarafından fark edilebilmektedir. Fakat çoğunlukla hastalar bu kistleri farketmememekte ve büyük boyutlara ulaşabilmektedir.

Bu durumu farkettiğinizde ağız ve çene cerrahisi randevu almanız gerekmektedir. Randevu sırasında diş hekiminiz belirli testler isteyerek rahatsızlığınızı tespit etmektedir. Odontojenik enfeksiyon ve çene kemiği kistleri rahatsızlığı yaşayan kişilere ilk etapta ilaçlar verilmektedir. Ancak bu ilaç kullanımı işe yaramazsa çene cerrahları kistleri bulundukları yerden cerrahi operasyon eşliğinde çıkarmaktadır. Kistler her ne kadar kötü huylu olmasa da tedavi edilmeyince ciddi boyutlara ulaşmakta ve sağlığınızı tehlikeye atabilmektedir.

Taksim Çene Cerrahisi

Taksim çene cerrahisi uzmanlarımız tarafından sunduğu etkili tedaviler sayesinde hastalar eski sağlıklarına kavuşabilmektedir. Bazı nedenlerden kaynaklanan çene sorunları sağlığımızı olumsuz etkilemekte ve günlük hayatımızı zorlaştırabilmektedir. Ancak sorunların giderilmesini üstlenen çene cerrahları, cerrahi operasyonu dikkatli ve titiz şekilde yapmaktadır. Özellikle çene sorunları yemek yerken devreye girmekte ve şiddetli ağrılar yaşatmaktadır.

Hastanemiz kapsamında gerçekleşen diş çene cerrahisi operasyonları hastaların en az ağrı çekecek şekilde yapılmaktadır. Hastaların kısa süre içerisinde iyileşmesi için etkili ve hızlı tedaviler uygulayarak hastaların memnuniyetini sağlıyoruz. Önceliğimiz hasta çenesini hasara ve zarara uğratmamaktır. Hastanın çenesinde bulunan sorunların tekrardan yaşanmaması için bütün önlemler alınmaktadır.