regaip kandili ve üç aylar vaaz / Tahir Büyükkörükçü - Regaib Kandili sohbeti - Dailymotion Video

Regaip Kandili Ve Üç Aylar Vaaz

regaip kandili ve üç aylar vaaz

                                                         Vaaz Resimleri: funduszeue.info

Hidayet ve rahmet kaynağı olan, Kur’ân-ı Kerîm’in indirildiği Ramazan ayının yaklaştığını müjdeleyen mübarek aylarla buluşmanın saadetini yaşıyoruz. Üç aylar, Müslümanların geçmişinin muhasebesini yaparak ibadetlerini yoğunlaştıracağı, günahlardan temizlenip arınacakları, aralarında sosyal dayanışma ve yardımlaşmanın hazzını yaşayacakları önemli zaman dilimleridir.

            İşte bu çok feyizli ve bereketli maneviyat mevsimlerine 29 Mart günü ömrümüzün baharında, ortasında veya sonlarında bir defa daha ulaşmış bulunuyoruz Mart perşembeyi cumaya bağlayan gece Regaib kandilidir

      Üç aylar kameri takvime göre Recep, Şaban ve Ramazan aylarıdır. Bu aylar Allah’ın rahmet ve bereket dalgalarının sağnak yağmurlar gibi boşaldığı, manevi huzurun kalplere dolduğu, ilahi rahmetin coştuğu zaman dilimleridir. Üçaylar diye adlandırılan bu aylar Allah’ın müminlere ikram ettiği faziletli, feyizli, dua, yakarış ve dileklerin dalga, dalga Allah’a ulaştığı, kirlenmiş gönüllerin pişmanlık gözyaşları ve tövbeleri ile günahların affolunduğu zamanlar ve kandiller geçidir.

Muhterem kardeşlerim

Üç ayların gelişi, yeniden derin bir tefekkürün, esaslı bir murakabenin ve kapsamlı bir nefis muhasebesinin yapılması için mühim bir fırsattır. Dünya menfaati, makam endişesi, nefsanî arzuların tesiri, mal hırsı, moda haline gelen körü körüne taklitler ve benzeri olumsuzluklar, birçok insanı etkilemektedir. Müslüman kesimde ve dindar olarak kendini algılayan müminler arasında büyük bir savrulma yaşanmaktadır. İmanla bağdaşmayan hayat tarzları gelişmektedir. Yine öyle bir çağda yaşıyoruz ki, insanların dini hassasiyetleri azalmış, menfaat kaygısı ve dünyevileşme hırsı dinî değerlerin üstüne çıkmıştır.

Peygamber Efendimiz,

“Karanlık gecenin (zifirî) karanlıklarına benzeyen fitneler ortaya çıkmadan amellerde yarışın. Çünkü o fitneler ortaya çıktığı vakit kişi, mümin olarak sabahlayacak; kâfir olarak akşamlayacak yahut mümin olarak akşamlayacak, kâfir olarak sabahlayacak, dinini azacık bir dünya menfaati karşılığında satacaktır.” buyurarak, amellerde yarışmayı tavsiye etmiş ve ileride dinî hassasiyetlerin azalacağına hatta dünya değerleri karşısında dini değerlerin feda edileceğine işaret etmişlerdir.

Resul-i Ekrem efendimizin beyan buyurduğu ve tarif ettiği bir zaman dilimi içerisinde bulunulduğunun farkında olan Müslümanlar, üç ayları bin ganimet olarak düşünmelidir. Tam bu noktada üç ayların da bereketi ve feyzi ile bireysel ve toplum olarak yenilenmeye, arınmaya ve kendimize gelmeyle ihtiyacımız vardır. Bu olumsuz gidişatın, günahlarla kuşatılan hayatın, kirlenen duygu ve nazarların, tereddüt içerisinde imanın zevkine varamayan kalplerin, fesada uğrayan zihin ve düşüncelerin üç ayların rahmet ikliminde ferahlanmaya, mağfiret deryasında temizlenmeye ve kendine gelmeye ihtiyacı vardır.

Birey, aile, toplum ve millet hayatının düzelmesinde ve cemiyette güven, barış ve huzurun temininde üç ayların tesiri oldukça önemlidir.

&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;

 “Rabbinizin bağışına ve takva sahipleri için hazırlanmış olup genişliği gökler ve yer kadar olan cennete koşun!” ayetinde müminler koşuya çağrılmaktadır. Bağışlanmanın ve arınmanın en önemli, en verimli ve en anlamlı olduğu zaman dilimi ise üç aylardır. Üç aylar tabiri caizse, bireyin, ailenin ve toplumun kendine geldiği, imanın izzetinin fark edildiği, ahlâkî güzelliğin tadına varıldığı, fakirin, yoksulun, yetimin, öksüzün, muhtaçların yüzünün güldüğü mübarek günlerdir.

             Üç aylar ve içinde barındırdığı mübarek geceler kutsallığını ve değerini Kur’an ı Kerim ayetlerinden ve Peygamber(s.a.v) in hadislerinden, bu aylarda ibadetlerini yoğunlaştırmasından kaynaklanmakta ve müminlerce de değer verilemiştir.

      Tevbe suresi ayetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor

Şüphesiz gökleri ve yeri yarattığı günden beri Allah katında ayların sayısı, Allah'ın kitabında on iki aydır. Bunlardan dördü haram olan (hürmet gereken Zilhicce, 1. Muharrem, 2. Safer, 3. Rebiul'evvel) aylarıdır. İşte doğru hesap budur. O halde onlarda (Allah'ın koyduğu yasağı delerek) nefislerinize zulmetmeyin. Müşrikler sizinle nasıl toplu olarak savaşıyorlarsa, siz de onlarla (öylece) toplu olarak savaşın ve bilin ki Allah (kötülükten) sakınanlarla beraberdir.’’

Haram aylar, hürmet edilmesi gereken, savaş ve kan dökülmesinin yasak olduğu kamerî aylardır. Bu aylar, Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Receb aylarıdır. Cahiliye devrinde Arablar, haram aylarına saygı gösterirler ve bu hürmetlerinden dolayı bu aylarda savaş yapmaktan sakınırlardı. Hatta bir adam babasının veya kardeşinin katiline rastlasa, ona aldırmaz, kötü söz bile söylemezdi. Merhum Hamdi Yazır’ın ifade ettiği gibi, on iki ayın hepsinde de haramdan, günahtan ve haksızlıktan ve özellikle zulmetmekten kaçınmak gerekir.  Kur’ân, bütün zaman dilimlerinde günah işlemeyi, haram yemeyi, insan haklarına tecavüz etmeyi yasaklamıştır. Ancak bu aylarda işlenen günahlara verilecek cezanın ve yapılan güzel amellere verilecek sevabın kat kat olması söz konusudur. Bu sebeple bu aylarda Müslümanların daha dikkatli ve hassas olmaları gerekir.

Peygamber (s.a.v) de bir hadislerinde

&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;

 ‘’Recep Allah’ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazanda ümmetimin ayıdır’’buyurmaktadır. Recep ayının başlangıcında şöyle dua ettiği hadislerinde yer almaktadır.

&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;

 ‘’Ey allah’ım Receb ve Şaban’ı bize mübarek kıl; bizi ramazana ulaştır’’.

             Bu aylar mü’minler tarafından, özellikle milletimiz arasında değer bulmuş coşkulu bir şekilde yaşanır ve yaşatılır hale gelmiştir. Üç ayların başlangıcı bir nevi ümmetin ayı olan Ramazan ayının müjdecisi Recep ayı ve ilk Cuma gecesinde bulunan Regaib kandili ne kısaca temas edelim.

            Regaib, çok değerli hediye, bağış, çok arzu edilen şey anlamına gelip, Cen’abı hakkın İlahi ihsan, manevi hediyelerinin diğer zamanlardan daha çok tecelli etmesi samimi kalple Allah’a yönelenlerin avf edilme ümitleri dolayısıyla müminler tarafından heyecanla beklendiği, gönülden arzulandığı için Recep ayının ilk Cuma gecesine Regaib kandili denmiştir. Regaib, elde edilmesi arzu edilen değerler, ihsanı bol, arzu edilen büyük sevap  anlamlarına gelir.

Receb ayının ilk Cuma gecesine “Leyle-i Regâib” denir. bu gece, Allah’ın rahmet ve bağışlamasının bol olduğu, duaların kabul edildiği bir mübarek gecedir. Peygamber Efendimiz, bazı gecelerde duaların reddedilmeyeceğine dair şöyle buyurmuştur:

 “Beş gece vardır ki, onlarda yapılan dualar geri çevrilmez: Bunlar: Recebin ilk Cuma gecesi, Şabanın on beşinci gecesi, Cuma geceleri, Ramazan Bayramı gecesi, Kurban bayramı gecesi.”

Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in anne rahmine regaib gecesinde düştüğüne (şeref vermiş olduğuna) dair yapılan bir rivayet, pek uygun görülmemektedir. Çünkü bu gece ile Peygamber sallâllâhü aleyhi vesellemin doğumu arasında geçen zaman, bunun aksini göstermektedir. Ancak Hz. Âmine’nin, Fahri Âlem Efendimiz’e hamile olduğunu bu geceden itibaren anlamış olduğu düşünülebilir. Bununla birlikte Regaib gecesi, mübarek bir gecedir. Zaten Regaib, nefis, arzu edilen, bahası ağır, ihsan ve lütfu bol anlamına gelen “Râgibi’nin” çoğuludur. Bu geceyi ibadetle ihya etmenin sevabı pek çoktur. Fakat bu gecede kılınacak namazın sünnet veya mendub oluşu hakkında kuvvetli bir delil yoktur.

Muhterem kardeşlerim

             Recep ayının ilik Cuma gecesi Regaib kandili ve gecesi Miraç kandili, Şaban ayının gecesi Beraat kandili, Ramazan ayını ve içersinde bulunan bin aydan daha hayırlı Kadir gecesini ve bayramların müjdecisidir.

              Üç aylar ve içersinde bulunan mübarek geceler, Mü’minin hayatındaki diğer aylara ve günlere göre fazlasıyla sevap kazanacağı zaman dilimleri olması düşüncesiyle ayrı bir özelliğe sahip olmalı, bunun düşünce ve idrakinde olmalıdır. Bu aylar ve geceler imanımızın olgunlaşmasına, ibadetlerimizin ziyadeleşmesine, kötülüklerden uzaklaşılmasına, ailemize, çocuklarımza, vatanımıza, milletimize, bütün Müslümanlara ve insanlığa karşı görev ve sorumluluğumuzu hatırlatmalı, hata, ihmal ve kusurlarımızdan dönmemize, gaflet uykusundan uyanmamıza vesile olmalıdır. Muhtaç olduğumuz dinimizin bizden ısrarla istediği barış içinde kardeşlik ve beraberliğimizin güçlenmesine, insani, ahlaki meziyetlerimizin yeniden oluşmasını sağlamalıdır.   

Hz. Peygamber’imizin en mühim mucizelerinden biri olan “Miraç” olayı, bu ayda meydana gelmiştir. Bu ayı anlamlı ve önemli kılan vakıa budur. Çünkü Miraç gecesinde Peygamber efendimiz, Allah’ın huzuruna yükselmiştir. İslâm dininde Kelime-i Şahadetten sonra en önemli ibadet olan namaz, bu gecede farz kılınmıştır.

Yine aynı gecede “Allah’a ortak koşmayınız. Anne ve babanıza hürmet ediniz. Hak sahiplerine haklarını veriniz. İsraf etmeyiniz. Geçim endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyiniz. Zinaya yaklaşmayınız. Haksız yere kimseyi öldürmeyiniz. Yetime en güzel muamelede bulununuz. Verdiğiniz sözü yerine getiriniz. Ölçülerinizi ve tartılarınızı tam ve doğru yapınız. Bilmediğiniz şeylerin ardına düşmeyiniz. Yeryüzünde kibirlenerek yürümeyiniz.” gibi, itkadî, ahlâkî, ticârî ve sosyal içerikli evrensel ilkeler, Receb ayı içerisinde bütün insanlığa meşrû kılınmıştır. Bu ayın bir başka önemi ve fazileti de bu özelliğinden kaynaklanmaktadır.

Mübarek gecelerle (kandil geceleri ile), ilgili özel nâfile namazı yoktur. Fakat bu geceleri vesile ederek nâfile namazı kılmak, Kur’ân-ı Kerîm okuyarak üzerinde düşünmek, tezekkür ve tefekkür etmek yararlı olur. Peygamberimiz Kadir gecesinde nasıl dua edileceğini soran Âişe vâlidemize şöyle demesini tavsiye etmiştir:

&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;

“Ey Allah’ım! Sen şüphesiz çok affedicisin, affetmeyi seversin, beni affet

Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde Regaib gecesini kaza namazı ve nafile namazları kılarak, Kur’ân okuyarak, bol bol Allah’ı zikrederek, tevbe ve istiğfarda bulunarak, akraba ve dostları tebrik ederek, kendimize, ailemize, bütün Müslümanlara dua ederek değerlendirmek, hem Ramazan ayına hazırlanmaya, hem günahların affına, hem de ilahi rahmet ve bağışlamaya ermenin bir vesilesidir.

Resûl-i Ekrem Efendimizin

&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#; &#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;&#;

Allah’ım bize Recep ve Şaban’ı mübarek eyle ve bizi Ramazan (ayına ulaştır)” buyurduğu duayı yaparak bu ayların hakkımızda hayırlı ve mübarek olmasını, rahmet ayı olan Ramazana Rabbimizin bizleri esenlikle ulaştırmasını dileyelim. Unutmayalım ki, bu aylar, hayatımızın altın zamanlarıdır. Telafisi ve geri getirilmesi mümkün olmayan bu kutlu ayların kıymetini bilerek samimi Müslüman olmaya çalışalım. Kur’ân’ı yaşayan bir hayat kitabı yapalım. Kur’ân’ın emir ve yasaklarına göre hayatımızı tanzim edelim. Sünnete göre yaşayarak İslam’ın güzelliğini tadalım.

             Mübarek üç aylar ve idrak edeceğimiz Regaip kandillinizi tebrik eder beldemiz milletimiz ve İslam alemine hayırlara vesile olmasını diler, Yüce mevlamızın hayırlı ömürle, hizmetle birlikte nice mübarek aylara ve gecelere kavuşturmasını dilerim.

 

 

 

 

&#;&#; Aylar

7 Mart Perşembe Regaib Kandili

8 Mart Cuma 1 Receb, Üç Aylar’ın Başlangıcı

Zamanın Bereketi

Allah Rasulü s.a.v. bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur: “Beş şey gelmeden önce beş şeyi ganimet bil: İhtiyarlığından önce gençliğini, hastalanmadan önce sıhhatini, fakirliğinden önce zenginliğini, meşguliyetinden önce boş vakitlerini, ölümünden önce de hayatını!” (Buhârî, Rikak 3; Tirmizî, Zühd 25)

Bu hadis-i şerif bize zamanın bir nimet ve ikram olduğunu, kıymeti bilinmediğinde telafisi imkânsız şekilde heba olup gideceğini hatırlatır.

Zamanın farkında olmak, onu ebe­di hayat için sermaye yapmak bütün müminler için sorumluluktur. Fakat bazen bu sorumlulu­ğumuzu unutup geçici meşguliyetlere aldanarak vaktimizi ziyan edebiliyoruz. Bu halden kurtulmak, kendimize gelmek için bir uyanışa, sarsılmaya ihtiyaç duyuyoruz. Bir vesile bulup yanlışlarımızdan dönmeyi, yüzümüzü ilahî rahmet dergâhına çevirmeyi arzuluyoruz.

İşte böyle bir başlangıç için Yüce Mevlâ bizlere bazı bereketli zamanlar ihsan etmiştir. Bu zamanlar, kulluk şuurumuzu tazelemek, Âlemlerin Rabbi’ne yönelmek, günahlarımızdan tevbe etmek, dünyadan yakamızı kurtarıp kalplerimizi temizlemek için Allah Tealâ’nın seçtiği zamanlardır.

Üç Aylar’ın Hakkı

Takvimlerimiz bu ay böyle seçilmiş zamanlar olan Üç Aylar’ın gelişiyle şereflenecek. Bu zamanlar, Cenab-ı Hakk’ın müminler için yarattığı, ruhen, fikren ve bedenen toparlanma mevsimidir. Öyle ki, Allah Rasulü s.a.v. bu kutlu zaman diliminin ilk ayı olan Receb girdiğinde, “Allahım! Receb ve Şaban’ı bizler için bereketli kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, ) diye dua ederdi.

Receb, Şaban ve Ramazan ayları, müslümanın olgunlaşma yolunda derin bir nefes aldığı, manevi inşasının kuvvetlendiği aylardır. Bu aylarda ilahî rahmet ve feyz müminlerin gönüllerini huzura ve sükûna gark eder. Yediden yetmi­şe bütün müslümanları kuşatan, kucaklayan rahmet yağmuru adeta bütün toplumu arındırır. Muhtaçlar, zayıflar, komşular, evlatlar, büyükler hatırlanır. Ümmet-i Muhammed’in birlik ve kardeşlik şuuru yeniden uyanır.

Enes b. Mâlik r.a.’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Allah Rasulü s.a.v. bu ayların önemine şöyle dikkat çeker:

“Receb, Allah Tealâ’nın diğer aylar arasından seçtiği bir aydır. Her kim bu ayın hakkını verir, onu yüceltirse Allah Tealâ’nın emrini yüceltmiş olur. Her kim Allah Tealâ’nın bu emir ve buyruğunu yüceltirse Allah onu Naîm cennetine koyar ve ondan razı olur.

Her kim Şaban ayının hakkını verir ve onu yüceltirse benim buy­ruğumu yüceltmiş olur. Benim buyruğumu yücelten kimsenin ise kıyamette şefaatçisi ve yardımcısı olurum.

Ramazan ayı ise ümmetimin ayıdır. Her kim Ramazan’ın hakkını verir, hürmetsizlik etmez, gündüzlerini oruçla geçirip gecelerini ibadetle ihya eder de haramlardan korunursa, Ramazan ayından çıktığında günahlarından temizlenmiş olur.” (Beyhakî, Şuabü’l-İmân nr. )

Receb Ayı ve Regaib Kandili

Receb ayı, ay takviminin yedin­cisi, Üç Aylar’ın ise başlangıcıdır. Bu yıl 8 Mart’ta başlayacak olan bu mübarek ay, “haram aylar” diye nitelenen aylardan biridir. Hadis-i şeriflerde bu ayda yapılan ibadetlerin, tutulan oruçların önemi ve fazileti vurgulanmıştır. Küçük yaştan itibaren Efendimiz s.a.v.’in hizmetinde olan Enes b. Mâlik r.a. Peygamberimiz s.a.v.’in bu aya verdiği önemi şöyle aktarır:

Rasulullah s.a.v.’in şöyle dediğini işittim: 

“Cennette Receb isimli bir nehir vardır. Sütten daha beyaz ve baldan daha tatlıdır. Kim Receb ayında bir gün oruç tutarsa, Allah Tealâ o kimseye bu nehirden tattıracaktır.” (Beyhakî, Fedâilü’l-Evkât nr. 8; Şuabü’l-İman nr. ; Ali el-Müttakî, Kenzü’l-Ummâl nr. )

Yine bir hadis-i şerifte Receb ayında tutulan orucun kıymeti hakkında şöyle buyrulur:

“Bir kimsenin Receb ayında bir gün oruç tutması, bir senelik oruç tutması gibidir. Yedi gün oruç tuttuğunda o kimseye cehennemin yedi kapısı kapanır. Sekiz gün oruç tuttuğunda, ona cennetin sekiz kapısı açılır. On beş gün oruç tuttuğunda ise semadan bir seslenici, ‘Geçmişte yaptığın bütün günahların bağışlandı. Kötülüklerin iyiliğe çevrildi. Haydi yeni ameller işlemeye koyul!’ der.

Kim bu ayda iyilik ve ihsanı artırırsa Allah da onun için ihsan ve nimetini artırır. Nuh a.s.’ın gemisi Receb ayında sulara açıldı. Bu ayda oruç tuttu ve beraberindekilere de oruç tutmalarını emretti. Nuh a.s.’ın gemisi Muharrem ayının onuna kadar tam altı ay bu halde devam etti.” (Beyhakî, Şuabü’l-İman nr. )

Receb ayında iki mübarek gece bulunur. Bunlardan biri Re­gaib, diğeri ise Miraç gecesidir. Bu sene Regaib kandili 7 Mart Perşembe gecesi, Miraç kandili de 2 Nisan Salı gecesidir.

Regaib; ihsanlar, ikramlar de­mektir. İbadet ve taatin, hayır ve hasenatın Allah katında kat kat ihsan ve ikramlarla karşılık bulduğu bu gece, müminler için Cuma ve kandil olması sebebiyle çifte bayramdır.

Efendimiz s.a.v. Regaib gecesi yapılan duaların geri çevrilmeye­ceğini haber verir. Dolayısıyla Üç Aylar’ın bu ilk mübarek gece­sinde yüce Mevlâ’dan af ve mağ­firet dilenir, ihsan ve ikram bekle­nir. Bu gece ümidin, teveccühün ve beklentinin gecesidir.

Allah Tealâ’dan Üç Aylar’ın bütün İslâm âlemine hayırlar getirmesini temenni ederiz. Cenab-ı Hakk’ın yeryüzüne indireceği bereket ve inayetinden nasiplenmeyi ümit ederiz.

Üç Aylar’da Ne Yapmalıyız?

Üç Aylar’ın ma­nevi ikliminden nasiplenmek için dikkat etmemiz gereken hususlar kısaca şunlardır:

• Namazlarımızı cemaatle kıl­maya özen göstermeliyiz.

• Kaza namazlarımız varsa bunları kılmalı, yoksa elimiz­den geldiğince nafile ibadet­lere yönelmeliyiz.

• Sünnet olan oruçları tutmaya gayret etmeliyiz.

• Kur’an-ı Kerim’i çokça okumalıyız.

• Kulluğumuzu gözden geçire­rek, eksik ve hatalarımızla yüzleşmeliyiz. Bu ayları, alışkanlık haline getirdiğimiz günahlardan yakamızı kurtarmak için fırsat bilmeliyiz.

• Üç Aylar’ı günahların affı için fırsat bilip samimiyetle sık sık tevbe ve istiğfar etmeliyiz.

• Akrabalarımızla, komşu ve dostlarımızla yakınlığımızı ar­tırmalıyız.

• Fakir ve muhtaç kimselere yar­dım elimizi uzatıp, bütçemiz nispetinde kayda değer sada­kalar vermeliyiz.

ÜÇ AYLARI ANLAMAYA, DOĞRU ALGILAMAYA VE YAPACAKLARIMIZI HATIRLAMAYA HAZIR MIYIZ?

Üç ayların ilki olan Recep ayına (Recep ayı, aynı zamanda dört büyük haram (saygın) aydan biridir. Hürmete lâyık diğer üç ay da Zilkâde, Zilhicce ve Muharrem’dir. Bu aylarda savaş yapmak yasak olduğu için “haram aylar” adını almışlardır.) girmiş bulunuyoruz.

Allah, bu ayları ve bu aylardaki mübarek geceleri hepimiz hakkında hayırlı ve bereketli eylesin.

Üç aylarRecep, Şaban ve Ramazan…Bu aylar, maddî ve mânevi kirlerden, günahlardan arınmak için Cenab-ı Hakk’ın bize tanıdığı büyük fırsatlardır.

Bizi bu mübarek mevsime kavuşturan Allah’a sonsuz hamd ve senalar,

Habib-i Edib’i sevgiliPeygamberimize de binlerce salat ve selam olsun.

Her bir iyiliğin sevabı başka vakitlerde on ise,

مَن جَاء بِالْحَسَنَةِ فَلَهُ عَشْرُ أَمْثَالِهَا وَمَن جَاء بِالسَّيِّئَةِ فَلاَ يُجْزَى إِلاَّ مِثْلَهَا وَهُمْ لاَ يُظْلَمُونَ

“Kim bir hayırlı ve güzel âmelle gelirse, ona, on misli sevap verilir. Kim de bir günah ile gelirse, ona ancak misli ile (günahı kadarla) ceza edilir., ve onlar, haksızlığa uğratılmaz.” (Enâm, 6/)

Recep ayında yüzü, Şâban ayında üç yüzü geçer. Bu sevap mübarek Ramazan’da bire bin olur. Cuma gecelerinde binler, Kadir gecesinde de otuz bine çıkar.

Üç aylar, özellikle Ramazan ayı, ahiret ticareti için kurulmuş kudsi bir Pazar, hakikat ve ibadet erbabı için açılmış bir fuar, üç ayda seksen senelik bir ömrü kazandıran mübarek bir zaman dilimidir.

Üç ayların önemini artıran özelliklerden biri de mübarek gecelerin bu aylarda olmasıdır.

Regaib ve Miraç geceleri Recep ayını, Berat gecesi Şâban ayını, Kadir Gecesi de Ramazan ayını taçlandırmış, bereketlerini ve rahmetlerini zirveye taşımıştır.

Recep ayı Müslümanlar tarafından mübarek bilinen üç ayların birincisidir. Bu aya kavuşan her Müslüman, Rasûlullah Efendimizden geldiği rivayet edilen şu duayı yapmaya başlar:

اَلّهُمَّ باَرِكْ لَناَ فِي رَجَبَ وَ شَعْبَانَ وَ بَلَّغْنآَرَمَضاَنَ

“Allahım! Recep ve Şa’ban aylarını hakkımızda mübarek eyle ve bizi Ramazan ayına kavuştur.” (Suyûtî, Celalüdddin, el-Camiu’s-Sağîr, II/90)

Receb ve Şaban Ayları Ramazan’a Hazırlıktır:

Receb ve Şaban ayları, rahmet ayı olan Ramazanı karşılayan aylar olup Ramazan ayının müjdecisidir. Dinimizde ayrı bir değeri olan üç ayların, kişide insanî özelliklerin olgunlaşmasında ve iradenin kontrol altına alınmasında rolü büyüktür. Zira Receb ve Şaban aylarının feyzinden ve bu aylarda bulunan Regaib, Mirac ve Berat gecelerinin rahmetinden istifade yolunu tutan bu kişi Ramazan ayında ise her türlü kötülükten kendini uzak tutar ve insanî vasıflarının artmasına gayret eder. Nihayet Kadir gecesinde yapacağı ibadet ve tevbe ile manevî hazza ulaşır.

Zünnun-i Mısri üç aylar hakkında şöyle demiştir:

“Receb ekme ayıdır, Şaban sulama ayıdır, Ramazan hasat ayıdır.”

Recep ayı, hiç şüphesiz hayır ve bereket aylarının anahtarıdır. Ebubekir Verrak da: “Recep, ekim ayı, Şâban sulama ayı, Ramazan da biçim ve ürün toplama ayıdır.” demiştir. (Nablusî, a.e, )

Rivayetlerde Recep Allah’ın, Şâban Peygamberimizin, Ramazan da ümmetin ayı olduğu ifade edilmiştir. Bu tahsiste bir şeref, bir itibar ve bir itina var.

Allah Teala, Recep ayında cehennemden kullarını çıkarmaya başlıyor, Peygamberimiz, Şâban ayında nafile oruçlarını, ümmet de Ramazan ayında ibadet yoğunluğunu artırıyor.

ÜÇ AYLAR ALGIMIZ DÜZELTİLMEYE MUHTAÇ

Müslümanlar, üç ayları ve bu ayların içindeki ve dışındaki mübarek geceleri, canla-başla ihya etmeye çalışmaktadırlar. Tebrik ediyoruz, takdir ediyoruz. Bu bir açıdan sevindirici olduğu gibi, bir açıdan da hüzün vericidir.

Sevindiricidir; çünkü birçok insan bu ayları ve bu geceleri fırsat bilerek tevbe etmekte, camilere koşmakta, namaz kılmakta, vaaz ve nasihat dinlemekte ve sadakalar vermektedir.

Hüzün vericidir; çünkü o gece ve o aylarda yaşanan dini hayat ve heyecanın o mübarek zaman dilimlerinden sonra azaldığı veya bazı çevrelerde hiç kalmadığı gözlenmektedir.

Halbuki Hz. Peygamber’in (s.a.v) devrinde böyle bir kutlama tarzı ve anlayışı yoktu. O devirde her Müslüman her ayı üç aylar gibi yaşıyordu. Beş vakit namazı kılmayan Müslüman yoktu. Beş vakit namazın yanında güç yetirebilenler, teheccüd namazına kalkıyor, bütün namazlar mümkün mertebe camide, değilse başka mekânlarda cemaatle kılınıyordu. Onların devrinde her gün ve her gece mübarekti, günümüzde önem verdiğimiz geceler gibi hareketli ve bereketli geçiyordu.

MÜSLÜMANLIĞI BELLİ AY VE GECELERE TAHSİS ETMEK

Biz de, tıpkı ilk Müslümanlar gibi, Müslümanlığımızı her zaman ve her yerde yaşamalıyız. İslamiyet’i, sadece üç aylara ve mübarek gecelere tahsis etmemiz, camilerin dört duvarı arasına ve vicdanlara hapsetmemiz yanlıştır. Müslümanlık süreklilik arz eden bir hayat tarzıdır. İnsan kendisini bir gece ibadet ve taate verip, o gece geçtikten sonra bir yıl ibadetin ve dinin semtine yanaşmazsa, gelir gideri karşılayamaz, belki de telafisi mümkün olmayan zarar ve ziyana düşer. Böyle bir din anlayışı İslâmiyet’te yoktur ve makbul da değildir. Allah Resulü Efendimizin

أَحَبُّ اْلأَعْماَلِ إِلىَ اللهِ تَعاَلىَ: أَدْوَمُهاَ،

“Amellerin Allah’a en sevimlisi az olup devamlı olandır.” (Suyûtî, Celalüddin, el- Camiu’s- Sağîr, I, s. 19) Sözü ne kadar güzel ve ne kadar makul bir sözdür.

Allah da zaten gücümüzün yettiğini bizden istemiştir.

(Bakara 2/) Ama devamlı istemiştir. Gücümüzün yettiğinin istenmesi gücümüzün sınırlı oluşundandır; devamlı istenmesi de amel ve ibadetlerin bizi her zaman kötülerden ve kötülüklerden koruyucu özellikler taşıyıcı olmasındandır.

Buna en güzel misallerden biri namazdır. Allah mutlaka kılmamız gereken namazı belli aylara, belli gecelere tahsis etmemiş, günde beş vakte serpiştirerek her gün istemiştir. Ta ki insan her gün manevi hayatla ve iman esaslarıyla iç içe yaşasın. Kendisini her an görüp gözeten bir Allah’ın olduğunu, yaptıklarını kaydeden meleklerin bulunduğunu ve ahirette hesap vereceğini unutmasın. Unutmasın ki kendisine, ailesine, devletine ve milletine zarar verecek günahlara dalmasın, dadanmasın, zarara, ziyana ve cehenneme düşmesin.

Yine Allah sadece mübarek bir gecede haram ve günahlardan kaçmamızı istemiyor, her gece, her gün, hatta her an haram ve günahlardan uzak durmamızı istiyor. İslâm’da mübarek olmayan, bir zaman dilimi yoktur. Bütün zamanlar, hatta anlar mübarektir. Mübarek gecelere ve mübarek Ramazan’a ulaşıp ta bunlara inanmayan ve isyan içinde öleni ne Ramazan ve ne de Kadir gecesi kurtarır.

Hattâ Ramazan ayında ve Kadir Gecesinde yapılan iyilik ve ibadetlere nasıl bire bin ve otuz bin mükâfat veriliyorsa yine bu ay ve bu gecede işlenen günahlara da bire bin ve otuz bin ceza verileceği kaynaklarımızda ifade edilmektedir.

Kur’an’da adı verilerek anlatılan tek gece Kadir gecesidir, adı verilmeden anlatılan gece de Miraç gecesidir.

Duhan suresinde “Mübarek Gece” olarak dikkatlere sunulan gecenin de yine Kadir gecesi olduğu söylenmektedir.

Şu halde üç ayların ve mübarek gecelerin rahmetinden, bereketinden, kurtarıcılığından istifade etmenin yolu; bu mübarek zaman dilimlerini fırsat bilerek, bu mübarek geceler hürmetine kabul edileceğimize yürekten inanarak tevbe etmekten, günahlara veda edip, Allah’a dönmekten, Kur’an’ı okumaktan, anlamaktan ve yaşamaktan, hayır ve hasenat yapmaktan geçmektedir. Üç aylarda, özellikle Ramazan ayında ve mübarek gecelerde bu inancımız, bu niyetimiz, bu hamlelerimiz ve bu ibadetlerimiz yoksa, üç aylar, mübarek gün ve geceler bize yâr değil, bâr, dost değil, düşman olacaktır ve bize bir şey kazandırmayacaktır.

Büyüklerden birine sormuşlar: Bayram ne zaman efendim? “Rabbimin beni bağışladığı gün”. cevabını vermiştir. Bağışlandığımız gün, bizim Ramazanımız, kadir gecemiz ve bayramımızdır. Bağışlanmadığımız Ramazan ayı, kadir gecesi ve bayramımız da bizim azabımız ve kara günümüzdür.

Onun için hadis-i şerifde: “Kim Ramazan ayına kavuşur da kendini affettiremezse, ana-babasına kavuşup ta, onlara hizmet ederek cenneti kazanamazsa, benim adım anıldığı zaman bana salat ve selam okumazsa onun burnu sürtülsün, ona yazıklar olsun.”[14] buyurulmuştur.

HZ MUHAMMED SAV ÜÇ AYLARIN TASNİFİNİ ŞÖYLE YAPMIŞTIR

رجَبُ شَهْرُ اللَّهِ وَشَعْبَانُ شَهرِي وَرَمَضَانُ شَهرُ اُمَّتِي

«Recep Allah&#;ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır.»

وَشَهْرُ رَمَضَانَ شَهْرُ أُمَّتِي، فَمَنْ عَظَّمَ شَهْرَ رَمَضَانَ، وَعَظَّمَ حُرْمَتَهُ وَلَمْ يَنْتَهِكْهُ وَصَامَ نَهَارَهُ وَقَامَ لَيْلَهُ وَحَفِظَ جَوَارِحَهُ خَرَجَ مِنْ رَمَضَانَ وَلَيْسَ عَلَيْهِ ذَنْبٌ يَطْلُبُهُ اللَّهُ بِهِ.

«Ramazan ayı ümmetimin ayıdır. Kim Ramazan ayının hürmetini yüceltir ve ona saygısızlık etmezse, gündüzlerini oruçlu gecelerini de namazla geçirirse ve tüm organlarını da muhafaza ederse Ramazandan Allah’tan affedilmesini isteyeceği bir günahı olmadığı halde çıkar.»

« إِنَّ الزَّمَانَ قَدِ اسْتَدَارَ كَهَيْئَتِهِ يَوْمَ خَلَقَ اللَّهُ السَّمَوَاتِ وَالأَرْضَ ، السَّنَةُ اثْنَا عَشَرَ شَهْرًا مِنْهَا ، أَرْبَعَةٌ حُرُمٌ ، ثَلاَثٌ مُتَوَالِيَاتٌ ، ذُو الْقَعْدَةِ وَذُو الْحِجَّةِ وَالْمُحَرَّمُ وَرَجَبُ مُضَرَ الَّذِى بَيْنَ جُمَادَى وَشَعْبَانَ »

«Muhakkak ki zaman Allah&#;ın yarattığı günkü şekliyle akıp gitmektedir. Sene oniki aydır. Onlardan dördü haram aylarıdır. Bunlardan üçü peşpeşedir. Zilkade, Zilhicce, Muharrem, bir de Cemaziyel-âhir ile Şaban ayları arasıda olan ve Mudar Kabilesi&#;nin ayı Recep&#;tir.» (Buharî, Tefsir, Sûre, )

رجَبُ شَهرُ الزَّرْعِ وشَعْبَانُ شَهْرُ السَّقْيِ وَرَمَضَانُ شَهْرُ الْحَصَادِ وَكُلٌّ يَحْصُدُ مَازَرَعَ وَ يُجْزِى مَاصَنَعَ وَمَنْ ضَيَّعَ الزَّرْعَةَ نَدِمَ يَوْمَ حَصَادِهِ وَاَخْلَفَ ظَنَّهُ مَعَ سُوءِ مَعَادِهِ

“Receb tohum ekme ayıdır, Şaban sulama ayıdır, Ramazan (derleyip toplama) hasat ayıdır. Herkes ne ekerse onu biçer. Ne yaparsa cezasını çeker. Bir kimse ziraati zayi etse hasat günü ekemediğine pişman olur. Kıyamet gününde kötü vaziyete düşer ve dünyadaki zannının aksi zuhur eder.”

q Recep Allah’ın ayıdır.

q Receb eza ve cefâyı terk,

q Receb tevbe ve pişmanlık,

q Receb hürmet ayıdır,

q Receb ibadet ayıdır,

HZ MUHAMMED SAV EFENDİMİZİN

MÜBAREK ÜÇ AYLARA GİRDİĞİNDE ŞÖYLE DUA EDİYORDU

اللهُمَّ بَارِكْ لَنَا فِي رَجَبٍ، وَشَعْبَانَ، وَبَلِّغْنَا رَمَضَانَ

Enes b. Mâlik (r.a)&#;den şöyle rivayet edilmiştir: "Receb ayı girdiğinde Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle derdi:

«Ey Allah&#;ım! Recep ve Şaban&#;ı bize mübarek kıl, bizi Ramazan&#;a kavuştur.»

Peygamber Efendimiz (SAV) şöyle buyurmuşlardır:

خمْسُ لَيَالٍ لا تَرِدُ فِيهِنَّ الدَّعْوَةُ: أَوَّلُ لَيْلَةٍ مِنْ رَجَبَ، وَلَيْلَةِ النِّصْفِ مِنْ شَعْبَانَ، وَلَيْلَةِ اْلجُمْعَةِ، وَلَيْلَةِ الْفِطْرِ، وَلَيْلَةِ النَّحْرِ

«Beş gece vardır ki onlarda yapılan dua kabul edilir:

Cuma gecesi, kurban ve ramazan bayramı geceleri (arefe gününü bayrama bağlayan geceler), recebin ilk (cuma) gecesi (Regaib kandili), şabanın ortasında bulunan gece (Berat kandili). «Beyhakî, Şuabü&#;l-İmân,)

Ahirete Hazırlık Yapmak

أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا اللهَ وَلْتَنْظُرْ نَفْسٌ مَا قَدَّمَتْ لِغَدٍ وَاتَّقُوا اللهَ إِنَّ اللهَ خَبِيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ

«Ey iman edenler! Allah&#;tan korkun ve herkes, yarına ne hazırladığına baksın. Allah&#;tan korkun, çünkü Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.»

وَلاَ تَكُونُوا كَالَّذِينَ نَسُوا اللهَ فَأَنْسَاهُمْ أَنْفُسَهُمْ أُولَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ

«Allah&#;ı unutan ve bu yüzden Allah&#;ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. Onlar yoldan çıkan kimselerdir.»

Zamanın Kıymetini Bilmek:
Mevlana Celaleddin Rumi şöyle demiştir:

Ömür, yarınlara bağlanan ümitlerle geçip gitmekte, gafilce kavgalarla, gürültülerle, didinmelerle tükenip durmadadır.

Sen aklını başına al da, ömrünü şu içinde bulunduğun gün say. Bak bakalım bugünü de hangi sevdalarla harcıyorsun?

Ölüm yolda durmuş bekliyor. Efendi ise gezip tozma sevdasında.

Vehb b. Münebbih zamanın kıymetini bilmekle ilgili şöyle demiştir: Zamana iyi bak! Onu üç bölüm halinde göreceksin:

Geçmiş zaman, şimdiki zaman ve gelecek zaman.

Bilmelisin ki, geçmiş zaman artık elden gitmiştir. Ondan sana fayda yok ve onu tekrar eline geçirmen de mümkün değil.

Gelecek zaman ise bir hayal, bir ihtimaldir. Az sonra ne olacak, ne ile karşılaşacaksın bilinmez. Belki de karşına ölüm çıkar.

İçinde bulunduğun zaman ise, senin bütün sermayen işte bundan ibarettir. Bir yere iyilik fidanı dikeceksen bu anda dik ve hizmetini yapmakta acele et. Çünkü zaman elinden kayıp gitmektedir.

Yüce Allah’ın insanlara rahmetini ve nimetlerini çokça ihsan ettiği belli vakitler, belli mevsimler vardır. Haftanın günleri arasında Cuma; kameri aylardan olan Recep, Şaban ve Ramazan bu türden feyiz ve bereketi bol zaman dilimlerindendir.

Üç ayların değerini ifade eden diğer bir önemli özellik ise beş mübarek kandil gecesinden dördünün bu aylar içinde olmasıdır.

1- Regâib, Receb’in ilk cuma gecesi
2- Mirac Receb’in gecesi
3- Berat Şaban’ın gecesi
4- Kadir Gecesi ise Ramazan ayının gecesi

Zünnun-i Mısri üç aylar hakkında şöyle demiştir:

“Receb ekme ayıdır, Şaban sulama ayıdır, Ramazan hasat ayıdır.”

Üç Aylar Girince Yapılacak Dua
Peygamberimiz (s.a.v.) Recep ayı girdiği zaman şöyle dua ederdi:

اللَّهُمَّ بَارِكْ لَنَا فِي رَجَبٍ وَشَعْبَانَ وَبَلِّغْنَا رَمَضَانَ

"Allah’ım Recep ve Şaban&#;ı bize mübarek eyle ve bizi Ramazan&#;a kavuştur” [Müsnedü’l-Bezzar; Hilyetü’l-Evliya.]

Receb Ayının Önemi:
Kamerî ayların yedincisi aynı zamanda "üç aylar"ın ilkidir.

"Receb" kelimesi; herhangi bir şeyden korkmak, utanmak veya bir kimseyi heybetinden dolayı yüceltmek manalarına gelir.

Cahiliye devrinde Araplar, putları için bu ayda kurban keserlerdi. Araplar arasında mukaddes bilinen Receb ayı, haram aylardan biridir. Diğer üç haram ay ise, Zilkade, Zilhicce ve Muharremdir.

خِيرَةُ اللَّهِ مِنَ الشُّهُورِ شَهْرُ رَجَبٍ، وَهُوَ شَهْرُ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ، مَنْ عَظَّمَ شَهْرَ رَجَبٍ فَقَدْ عَظَّمَ أَمْرَ اللَّهِ، وَمَنْ عَظَّمَ أَمْرَ اللَّهِ أَدْخَلَهُ جَنَّاتِ النَّعِيمِ وَأَوْجَبَ لَهُ رِضْوَانَهُ الْأَكْبَرَ،

«Allah’ın en seçkin ayı Receb’tir. O Allah’ın ayıdır. Kim Receb ayını yüceltirse Allah’ın emrini yüceltmiş olur. Kim Allah’ın emrini yüceltirse Allah onu naim cennetlerine sokar ve ona Allah’ın en büyük rızası vacip olur.»

“Ramazana hazırlık” Recep ayının gelmesiyle başlar hale gelmiştir. Bu mübarek aylar içerisinde öyle feyizli ve bereketli geceler vardır ki, Yüce Allah’ın rahmet ve mağfireti, bu gecelerde mü’minler üzerine yağmur gibi yağar.

Receb ay&#;ı, içinde iki kandil gecesi bulunması açısından da faziletli bir aydır. Receb ayının ilk cuma gecesi Regaib kandilidir.

Receb ayına “sağır ay” denilmesinin bazı hikmetleri vardır:

1.) Bu ay haram aylardan olmasından dolayı sükunet mevsimidir.

2.) Bu ayın bereketi hürmetine, bu ayda işlenen günah ve hataları Receb ayı manen duymamakta, müminlerin sadece sevaplarına şahitlik etmektedir.

"Receb ayının fazileti ile ilgili veya bu ayda tutulacak orucun, o ayın belirli bir zamanında tutulacak orucun, belirli bir gecede yapılacak ibadetin fazileti ile ilgili olarak hüccet olmaya elverişli hiçbir sahih hadis bulunmamaktadır." (İbn Hacer, Tebyînü&#;l-aceb bimâ verede fî şehri Receb, s. 23)

Bununla birlikte Receb ayının başlangıcında dua etmenin ilk dönemden itibaren bilinmektedir. Nitekim, Hz. Ömer&#;in oğlu Abdullah&#;ın şöyle dediği rivayet edilir:

"Şu beş gecede yapılan dua reddedilmez: [Perşembeyi Cumaya bağlayan] Cuma gecesi, Receb ayının ilk gecesi, Şaban ayının ortasındaki [Berat] gece[si] ve iki bayram [öncesindeki arefe] gecesi." (Abdürrezzak, Musannef, IV, ( no&#;lu rivayet)

HER ŞEYE RAĞMEN ÜÇ AYLARI NASIL DEĞERLENDİRELİM?

1-Noksanlarımıza dair bir liste tutalım. Onları tamamlamaya ve düzeltmeye çalışalım.

2-Her zaman ve her yerde dindar yaşamaya karar verelim. Verelim ki dünyada mutsuz, ahirette müflis olmayalım.

3-Üzerimizde kul hakkı varsa ve maddî bir şeyse onları sahiplerine hayatta iseler teslim edelim, hayatta değil iseler, onlar adına üzerimizdeki hakları kadar onlar adına hayır hasenat yapalım. Bu işlemden sonra Allah’tan af ve mağfiret isteyelim.

4-Her gün Kur’an’dan bir bölüm meal ve tefsiriyle birlikte okumayı adet haline getirelim. Müslümana ilim farz, cehalet haramdır.

5-Dengeli yiyelim, dengeli konuşalım, dengeli uyuyalım, beş vakit namazı vaktinde kılalım, çok okuyalım. Okuyacaklarımızın içinde muhakkak imanımıza kuvvet veren eserler olsun. Evlerimizi iman hakikatlerinin anlatıldığı sohbethaneler ve tefekkürhaneler haline getirelim.

6-Zikrimizi, şükrümüzü, fikir ve tefekkürümüzü artıralım.

7-Teheccüd ve Hacet namazlarının kazandıracağı moral ve ümitten mahrum kalmayalım. Bu hususta nefsimizi ikna için Vehbi Karakaş hocanın Niçin Namaz, Allah ve Namaz Nasıl Anlatılmalı, Namaza Nasıl Başlanır ve Üç Aylar adlı kitaplarından ve benzeri kitaplardan yardım alalım.

8-Kasa ve kesemizin ağzını açalım, zekât, sadaka, hayır ve hasenatla fakir fukaranın yüzünü güldürelim. Bu dünyadan ahrete gitmiş sevdiklerimizin adına hayır-hasenat yapalım.

9-Çocuklarımızla beraber ders ve ilim meclislerine katılalım, alim-ulemayı ihlaslı Kur’an okuyanları dinleyelim, gerekirse evlerimizde böyle meclisler oluşturalım. Böyle şeylere önem verdiğimizi çocuklarımızın da görmesini ve yaşamasını sağlayalım. Tarihî camileri ve muhterem zatların türbelerini çocuklarımızla beraber ziyaret edelim, Fatiha ve dualar okuyalım. Türbelerden ve türbelerde medfun bulunan zatlardan bir şey beklenmeyeceğini hatırlatalım.

Yine Alemlerin Rabbine el açıp: “Allahım! Makbul kulların hürmetine, bizi de kabul et, şerlerden uzaklaştır, razı olduğun iyilerle ve iyiliklerle bizi yaşat, haşret ve cennetine koy.” şeklinde dua edebileceğimizi çocuklarımıza söyleyelim.

Zekât ve sadakalarımızı mümkünse çocuklarımızın eliyle gönderelim, camilerde cemaatle namaza katılalım.

Verdiklerimizin arkasına düşmeyelim, başa kakmayalım. Sadaka ve zekâtlarımızı verirken mahcup ve mütevazı bir eda ile verelim.

Bize yapılan kötülükleri mümkünse unutalım, iyilikleri asla unutmayalım. Bu Peygamberimizin önemli sünnetlerindendir. Kusura bakmayalım, affedici olalım ve gönül kırmayalım.

Yunus der ey hoca, İstersen var bin hacca,

Hepsinden iyice, Bir gönüle girmektir.

“Alimler peygamberlerin varisleridir.” Dolayısıyla Peygamber ahlaklı ve peygamber ihlaslı âlimlerimizin üzerimizde çok hakları vardır. Onları unutmayalım ve onlara karşı edepte, hürmette ve muhabbette kusur etmeyelim.

Tehlike anında dua korkudandır, her zaman dua sevdadandır. Her zaman dua Peygamberimizin sünnetidir. Dua bizim zırhımız, kalemiz ve siperimizdir. Hiçbir zaman duadan ayrı kalmayalım. Namazlarımızın arkasından tesbihatı yapalım, cevşenden her gün bir parça okuyalım. Duadan ayrı kalmak, Allah’ın yardımından ve desteğinden mahrum kalmak demektir.

Hatalarımızdan dolayı özür dilemesini ve af istemesini bilelim.

Recep ayı ve Regaip gecesi cehennemden kurtuluşumuza, Şaban ayı ve Berat gecesi berat fermanımızı almamıza, Ramazan ayı ve Kadir gecesi, cennetten Rabbimizin doyulmaz cemalini seyretmemize vesile olsun, üç aylarımız mübarek olsun.

i

Üç aylar ve regaib kandili vaazı&#;na başlamadan önce Yüce Rabbimizin rahmetini Müslümanlara bol bol ihsan ettiği belli vakitler vardır. Kameri aylardan Recep, Şaban ve Ramazan, manevi bereketi bol olan zamanlardır. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.)’in mübarek dualarıyla şereflenmiş olan Recep, Şaban ve Ramazan ayları, İslâm ümmetinin bir nebze olsun kendini bulduğu, manevi inşanın daha bir ivme kazandığı mümtaz vakitlerdir.

Hayatımızda önemli bir yeri bulunan ve toplumumuzda “üç aylar” diye bilinen çok feyizli ve bereketli bir maneviyat mevsimine bir kez daha yaklaşmış bulunuyoruz. Regaibin diğer kandillerden farklı oluşu hem Recep ayında bulunması hem de Cuma gecesi oluşudur. Ayrıca Recep ayının hususiyetlerinden birisi de Regaib Kandili ve Mirac Kandili olarak bilinen iki kandilin bu ayda bulunmasındandır. Kur’an’da haram aylar diye anılan dört aydan bir tanesi Recep ayıdır.&#;Haram Aylar&#; kavramına gelince kamerî aylardan Zi&#;l-Ka&#;de, Zi&#;l-Hicce, Muharrem ve Recep aylarıdır.

Sehl bin Abdullah-i Tüsterî Hatib-i Bağdadi’den rivayet ediyor:
Hazreti Allah Receb ayının ilk Cuma gecesi Muhammed Aleyhisselâm’ı annesi Âmine’nin karnında halk etmeyi murad ettiği zaman cennetin bekçisi Rıdvan’a Firdevs kapılarını açmasını emretti ve semâvât ve arzda bir münâdi şöyle nidâ etti:
-“Dikkat edin! Hidayet rehberi Peygamberin kendisinden yaratılacağı gizli ve saklı nur bu gece Âmine’nin karnında karar buldu. Orada yaratılışı tamam bulacak, müjdeleyici ve korkutucu olarak insanlara çıkacak (gönderilecek)tir.”

Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de ve Peygamberimiz (s.a.v)’in hadis-i şeriflerinde işaret buyrulmuştur. Tevbe Suresi’nin ayetinde şöyle buyrulmaktadır. : “Şüphesiz Allahın gökleri ve yeri yarattığı günki yazısında Allah’ın katında ayların sayısı onikidir. Bunların dördü haram aylarıdır. İşte, Allah’ın dosdoğru kanunudur. Öyle ise o aylarda kendinize zulmetmeyin.’’

Efendimiz (s.a.v.)’in şu ifadeleri, bu aylara verilen önemi bakın nasıl ortaya koyuyor:
“Recep Allah’ın ayıdır, Şaban benim ayımdır, Ramazan da ümmetimin ayıdır.”

Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) bu mübarek zaman dilimi girince çok dua eder, namaz kılar, oruç tutar, sadaka verir ve iyiliklerin her çeşidini yapmaya özen gösterir, Yine Sevgili peygamberimiz (s.a.s) Recep ayı girdiğinde; “Allah’ım! Recep ve Şaban aylarını bize bereketli, Ramazan ayını da mübarek kıl.” diye dua ederdi.

Önümüzdeki şaban ayı da ihmal edilmemesi gereken bir aydır. Üsâme bin Zeyd (r.a.) Peygamberimiz’den şunu nakletmiştir: “Peygamber (s.a.v.)’e, ‘Yâ Resûlallah! Ben senin hiçbir ayda şaban ayında tuttuğun kadar oruç tuttuğunu görmedim?” dedim. Bunun üzerine Allah resulü, ‘Bu ay recep ile ramazan arasında insanların kendisinden gafil oldukları bir aydır. Bu ayda ameller âlemlerin Rabbi’ne yükseltilir. Ben amelimin oruçlu iken Rabbim’e arz edilmesini isterim.’ buyurdu.”

Muhterem Cemaat! Hayat su gibi akıp gidiyor. Dün hatası ve sevabı ile geçmiştir. Geçen günleri geri getirmek mümkün değildir. Gelecek günleri yaşayacağımıza dair hiçbir garantimiz de yoktur. Öyleyse üç aylarda kendimizi gözden geçirip iyi bir muhasebe yapmalıyız. Bir yıl önceki bu üç aylarda aramızda olup da, bu gün aramızda olmayan yakınlarımızı hatırlayıp bizim de her an bu dünyadan ayrılabileceğimizi düşünerek kendimize çeki düzen vermeliyiz.Öyleyse geliniz! Benliğimizi ilahi rahmetten uzaklaştıran bencillik ve kıskançlıktan kurtaralım ki, ruhumuz kemale ersin. Kendimizi bilelim ki, Rabbimizi bilelim. İmanımız sahih ve amelimiz salih olsun ki, kurtuluşa erelim. Kendimizi nifaktan, hasetten, kinden ve nefretten uzaklaştıralım ki, Allah (cc)’nun lütfuyla kardeş olalım. Allah’ın bize verdiği nimetleri zaaflarımızın kurbanı yapmayalım ki, Allah’a daha yakın olalım.

Regaib kandilinin gündüzünü oruçla gecesini de ibadetle, Kur’an okuyarak ve dua ederek geçirmek çok sevaplıdır. Dualarımızda şuurlu bir Müslüman’a yakışır şekilde, ümmetin hayrı saadete kavuşması için dua edilmelidir. Efendimiz (s.a.v.) buyurular ki;
&#;Beş gece vardır ki onlarda yapılan dualar geriye çevrilmez. Recebin ilk (Cuma) gecesi, Şabanın ortasında bulunan gece, Cuma gecesi, Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı geceleridir.

Bu feyizli  anları, gün ve geceleri,ganimet bilmeli, Yüce Mevla’nın  bir nimeti olduğunu unutmamalıyız. Bu aylar ve geceleri ibadet ve taat ile geçirmeli, kılamadığımız namazlar varsa onları kaza etmeli; yoksa nafile namaz kılarak geçirmeğe özen göstermeliyiz. Tövbe ve istiğfar etmeli, bol, bol salatü selam getirmeli,bol bol Kur’an okumalı, âhirete göç etmiş büyüklerimize  , Allah’tan (c.c.) af ve merhamet dilemeliyiz. Rabbimiz bu ayların ve gecelerin mana ve kıymetini anlayıp, feyzinden faydalanmayı nasip eylesin. Recep ve Şaban’ı bize bereketli kılsın ve bizi Ramazan-ı şerife ulaştırsın!

Hep birlikte “Âmin” diyeceğimiz şu dua ile sohbetimizi bitirelim. “Allah’ım! Bizleri Regaib’le Sana rağbet eden, Miraç ile yücelen, Berat ile kurtuluşa eren, Kadrini idrak ederek Ramazanın sonunda cenneti hak eden kullarından eyle!”

Değerli Kardeşlerim! Bu duygu ve düşüncelerle üç aylar ve Regaib Kandilinizi tebrik eder, bu günlerin milletimizin ve İslam âleminin birlik ve dirliğine, insanlığın hidayet, barış ve huzuruna vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ederim.

Secdem

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası