Memede Huzursuz Olan Bebek

Bebeklerdeki huzursuzluğun bazı ciddi sağlık problemlerinin belirtisi olabileceğini söyleyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Banu Yazıcı, "Bebekler emerken neden huysuzlanır?'' sorusuna cevaplar verdi.

Bebekler neden emerken huysuzlanır?

Uygun bir emzirmeyle bebekler annenin göğsünde huzuru bulabilir diyebiliriz, hem ten teması kurar, tam bir bağlanma hissi duyar hem de besin ihtiyacını anne göğsünden gelecek anne sütü ile karşılayabilir. Ancak emzirme tekniğindeki bir yanlışlık bebeğin memeyi bulmasını zorlaştırabilmekte ve bebek bu sırada hava yutarak sonrasında gaz şikayetine neden olabilmektedir. Bunun sonucu bebeğin memeyi bırakmasına ve gaz şikayeti içinde kıvranmasına neden olacaktır ve ayrıca memeden yeteri kadar süt alamayacaktır ve devamlı açlık hissiyle tekrar emmek isteyecektir bu da huzursuzluğun daha da artmasına neden olacaktır. Bunun dışında eğer bebeğin bezi ıslak ve pislenmiş ise yine emerken huzursuz olacaktır.

Bebekte eğer inek sütü alerjisi veya laktoz intoleransı dediğimiz anne sütü şekerine (laktoz) veya inek sütü içindeki proteine karşı hassasiyet varsa yine bebek emmek istemez ve huzursuzlanır. Annenin beslenmesi bu yüzden önemlidir. Eğer bebekte alerji varsa annenin içtiği süt veya süt ürünleri bebekte gaz, huzursuzluk, kusma, kilo alamama, vücutta döküntü, bazen kakasında mukus veya kan şeklinde görülebilir. Bu durumun tespit edilmesi bebeğin beslenmesinde değişiklikler yapılmasına (annenin diyeti, gerektiğinde inek sütü olmayan formül mamalarla destekleme) ve ek gıdaya geçişte alerji riskine göre değerlendirilmesine neden olmaktadır. Dolayısıyla bebeğin büyüme ve gelişmesini etkilemektedir.

Benzer şikayetlerle karışabilme olasılığı olan laktoz intoleransı da genelde annenin süt şekerine hassasiyeti varsa, bebekte de aynı şikayetlere neden olabilmektedir. Annenin beslenmesi bu noktada da önemli oluyor. Laktozsuz yoğurt, peynir altı suyu gibi besinleri tüketmesi önerilmektedir.

Huzursuzluk bir bebek için ciddi bir sorun olabilir. Örneğin doğumsal metabolik hastalıklar, bağırsak tıkanıkları, galaktozemi gibi enzim eksiklikleri, infeksiyonlar bebeklerin huzursuzlukla birlikte kusma ataklarıyla kendini gösterir ve acil tanısının konulup tedavisinin başlaması gerekmektedir.

Herkese merhaba

Bugün sizlerle birçok annenin emzirme döneminde en sık karşılaştığı problemleri inceleyeceğiz. Gelin, başlayalım!

Meme Reddi

Meme reddi bebeklerde sık karşılaşılan sorunlardan bir tanesi. Bebeğin memeyi reddetmesi, çığlık atarak, ağlayarak memeden uzaklaşması, emzirme süresinin sadece birkaç dakika sürmesi meme reddi olarak adlandırılıyor.

Anneler bebekleri memeyi reddettiklerinde bir daha memeye dönmeyecek gözüyle bakıyorlar. Ancak annenin sabrı ve çabası ile bebekleri yeniden memeye döndürmek mümkün.

Bebeklerin memeyi reddetmesi her ayda olabilir. Meme redlerinin nasıl görüldüğü de bebekten bebeğe göre değişiklik gösterir. Bazı bebekler memeyi almazken bazı bebekler meme de ağlama krizine girer bazı bebekler ise 5 dakika emip bırakır. Bazen tek memeyi emer diğerini hiç emmez.

Meme redlerinin nasıl görüldüğü bebekten bebeğe değiştiği gibi ne kadar sürdüğü de bebekten bebeğe göre değişir. Bazen birkaç gün, bazen birkaç hafta içinde kaybolur.

Memeyi Reddetme Ne Kadar Sürer?

Anneler, memeyi reddeden bebeğin ne zaman memeye geri döneceğini merak ederler. Bebeğin ne zaman memeye döneceğine dair ortalama bir süre yoktur.

Meme redlerinin süresi her anneye ve her bebeğe göre değişiklik gösterir.

Bebeğim Memeyi Neden Reddediyor?

Bebeğinizin memeyi reddetmesinin altında birçok sebep yatıyor olabilir. Bu sebepleri aşağıda madde madde anlatacağız.

• Bebek etkin emmiyorsa
• Biberon ile beslenme durumlarında
• Bebeğin hastalık durumlarında (soğuk algınlığı, boğaz ağrısı vs.)
• Annenin tükettiği besinler sütün tadını değiştirdiyse
• Bebek diş çıkarıyorsa
• Bebeğe aşı yapılmışsa
• Ek gıdaya geçiş sürecinde yapılan yanlışlardan
• Anne psikolojisi (stresli, huzursuz, mutsuz)
• Sütün az olması durumlarında

Emmeyi Reddeden Bebeğe Ne Yapmalı?

Emmeyi Reddetme Tedavisi

Meme reddlerinde en çok önerdiğimiz ve sonuç aldığımız yöntemleri sizin için maddeler halinde anlatacağız. Umarım size de faydası olur 🙂

• Meme redlerinde en çok önerdiğimiz yöntem emzirme pozisyonu değişikliği. Bebeğinizi hangi pozisyonda emziriyorsanız, o pozisyonu değiştirerek emzirmeyi deneyin. Bu yöntem ile bebeğinizin yeniden memeye dönmesini sağlayabilirsiniz.
• Emzirme döneminde ten tene temasın öneminden sürekli bahsediyoruz. Meme redlerinde de ten tene temas çok önemli bir yere sahip. Sütün salınımını gerçekleştiren oksitosin hormonu, annenin duygu durumundan doğrudan etkilenir. Anne bebeğine dokunduğunda, göz teması kurduğunda, bebeğinin kokusunu duyduğunda oksitosin hormonu olumlu etkilenir. Hem süt akışını kolaylaştırmak hem bebeğinizin sizin kokunuzu almasını daha çok kolaylaştırmak için bebeğinizi çıplak emzirmenizi öneririz.
• Bir diğer yöntem ılık duş tekniği. Bebeğinizi ılık duş esnasında emzirmeyi deneyin. Bebeğiniz de siz de çıplak olmalısınız ve duş alırken emzirmeyi denemelisiniz. Bebekler anne karnında su içerisinde oldukları için, ılık duş tekniği ile anne karnındaki hafızasına geri dönerler ve bu sayede de memeyi yeniden emmeye başlayabilirler. Ilık duş tekniği meme redlerinde en güzel sonuç aldığımız yöntemler arasındadır.
• Bebeğinizi uykuya dalarken, uyuma esnasında, uykudan uyandığı anda meme teklif edin.
• Eğer sütünüz azsa ve bebek çekemeyip, sinirlenip memeyi reddediyorsa sütünüzün miktarını artırmanız gerekir. Anne sütünü artırmanın en etkili ve en önemli yolu bebeğinizi bol bol emzirmektir. İkinci kuralımız kendinize ve sütünüze inanmak, üçüncü kuralımız ise sağlıklı beslenmek annesütü artıran besinlerden destek almak.

Anne Sütü Nasıl Artar? Konulu yazımızı aşağıdaki bağlantıya tıklayarak inceleyebilirsiniz.

Anne sütü nasıl artar? funduszeue.info

Göğüs Ucu Yaraları/Çatlakları

Göğüs ucu çatlaklarının meydana gelmesinin sebebi birden fazla olabilir. Göğüs ucu yaralarının en yaygın sebebi bebeğin memeyi tam olarak kavrayamaması ve buna bağlı olarak etkin emzirmenin gerçekleşmemesidir.

Aynı zamanda göğsünüzün nemli kalması da çatlak ve yaralara sebep olabilir. Aynı zamanda mantar enfeksiyonları için de uygun ortam oluşmaktadır. Sıkı ve dar iç çamaşırları sızan sütü göğse temas etmesiyle göğsün kuru kalmasını engellemektedir. Yine eğer göğüs pedi kullanılıyorsa hem nemlendiğinde değiştirilmez ise yaralara sebep olan mikroorganizmalar için elverişli bir ortamdır.

Bazı durumlarda bebekle alakalı problemler yüzünden de göğüs ucu çatlakları meydana gelebilir. Bebeğin dil ve damak yapısındaki bozukluklar ve çene kaynaklı problemler de bu soruna yol açabilir.

Etkin Emzirme Nasıl Olmalıdır?

Doğru emzirme teknikleri için bazı kriterler mevcuttur. Bunların temelinde bebeğin memeyi doğru kavraması yer alır. Öncelikle bebeğinizin vücudu size dönük olmalıdır. Başı göğsünüzle aynı hizaya gelmelidir. Daha sonra emme aşamasına geçtiğinde göğüs ucunu değil göğüs ucunun etrafındaki kahverengi bölgeyi ağzına alması gerekir. Çünkü süt keseleri bu kahverengi bölgede yer almaktadır ve bebeğinizin sütü bu bölgeden çekmesi gerekmektedir.

Eğer bebeğiniz kahverengi bölge yerine göğüs ucunu kavrarsa süt gelmeyecektir ve bu sefer göğüs ucunuzu çekerek fazlasıyla tahriş edecektir. Özellikle yeni doğan dönemlerinde bebekler emzirmeye ilk etapta adapte olamayabilir. Burada emzirme esnasında annenin bebeği yönlendirmesi çok önemlidir. Göğüs ucu yaralarının çıkış noktası da bu yanlış emme tekniğidir.

Doğru Emzirme Teknikleri ve Pozisyonları Hakkında Daha Fazla Bilgi İçin Aşağıdaki Bağlantıya Tıklayarak Yazımızı Ziyaret Edebilirsiniz.

funduszeue.info

Göğüs Ucu Yarası Belirtileri Nelerdir?

Göğüs ucu yaraları ilk olarak sızlama, ağrı ve acı ile belirti gösterirler. Daha açık çatlak ve yaralara dönüşür ve daha ileriki süreçlerde kanamalara yol açabilir.

Bu süreç anneye acı verdiğinde dolayı istemeden de olsa emzirmeden uzaklaşabilir. Eğer anne çektiği acı sebebiyle daha emzirme sıklığını azaltırsa bu sefer süt kanallarında süt birikmiş olacaktır ve bu daha ileride meme iltihabı, mastit gibi çok daha ciddi sorunlara yol açabilir.

Göğüs Ucu Yaraları İçin Nasıl Önlem Alınmalıdır?

Göğüs ucu yaralarının geçmesi için en önemli faktör bebeğin doğru emmeyi öğrenmesidir. Çünkü bebek doğru emmeyi öğrenmediği sürece göğüs ucu yaraları sürekli tekrarlamaya meyilli olacaktır. Bu noktada etkin emme kriterlerini sağlamalısınız. Bebeğin çenesini memeye yapıştırmakla birlikte göğüs ucunun etrafındaki kahverengi kısmını alması gerekmektedir.

Aynı zamanda göğsünüzü daima kuru tutmaya özen göstermelisiniz. Göğüs pedi kullanıyorsanız sık sık değiştirin. Aynı zamanda göğsünüzün hava almasını sağlayan ve gevşek kıyafetler tercih edebilirsiniz.

Göğüs Ucu Yaraları ve Çatlaklarının Tedavisi Nasıl Olmalıdır?

Evde kolaylıkla uygulayabileceğiniz bazı küçük yöntemlere göğüs ucu yaralarınızın iyileşmesini sağlayabilirsiniz.

Göğüs ucu yaralarının tedavisinde ilk tedavi yöntemi kendi sütünüzle masaj tekniğidir. Evet, yanlış okumadınız 🙂 Anne sütü antimikrobiyel özelliktedir ve yaraların iyileşmesi için gerekli bileşenlere sahip bir içeriği vardır. Emzirdikten sonra göğsünüzü birkaç damla sağın ve göğüs ucu bölgenizdeki yaraların üzerine iyice yedirin. Sonrasında kendi kendine kurumasını bekleyin ve kuruduktan sonra giyinin. Mümkün olduğunca her emzirmeden sonra uygulamaya çalışın.

Piyasada göğüs ucu yaraları için satılan kremler ya da merhemlerin kullanımını maalesef öneremiyoruz. Çünkü göğüs ucu bölgenizde bebeğinizin sizi bulması ve tanımasını sağlayan, sizinle özdeşleştirdiği koku reseptörleri bulunur. Bahsedilen kremler bu koku reseptörlerini kapatarak bebeğinizin sizin kokunuzu bulmanıza engel olabilir ve bunun sonucu olarak meme reddi yaşayabilirsiniz.

Sonuç olarak göğüs ucu yaraları ya da çatlakları birçok annenin emzirme döneminde yaşadığı başlıca problemler arasında yer alıyor. Doğru emzirme tekniği başta olmak üzere kendi sütünüz ile bu sorunu çözebilirsiniz.

Mastit

Mastit, lohusa döneminde süt kanallarının tıkanması durumunda ortaya çıkar.

Yenidoğan bebekler doğar doğmaz memeyi arama ve emme refleksine sahip olurlar. Bebeğinizi doğar doğmaz kucağınıza aldığınızda bu içgüdü sayesinde hemen memenizi kapmaya çalıştığını fark edersiniz; fakat yenidoğanların çene kaslarının güçsüzlüğü ve bir çay kaşığı sütle bile doyabilmelerinden dolayı çabuk doyar ve yorulur, çok fazla ememezler.

Özellikle ilk haftalarda memeleriniz aşırı süt üretiminde bulunur. Memelerde kalan sütü bebeğiniz boşaltamadıkça süt kanallarında tıkanıklık oluşabilir. Ayrıca ilk zamanlar hassas olan memelerin çatlaklarından içeri giren bakteriler süt kanallarında enfeksiyona yol açarak kanalların tıkanmasına sebebiyet verebilir.

Düzensiz emzirme, aniden memeden kesme, meme ucu yaralarından dolayı tam emzirememe, bebeğin etkin ve uygun pozisyonda emmemesi gibi durumlarda da üretilen sütün dışarı atılmaması sonucu memede iltihap oluşarak süt kanalları tıkanabilir.

Mastit Ne Sıklıkta Görülür?

Meme apsesi en fazla 30 ile 50 yaş arasında çok sık görülüyor. Özellikle, meme enfeksiyonlarına süt veren veya süt vermeyi yeni kesmiş kadınlarda sık rastlanır.

Bu enfeksiyonlara genellikle çatlak bir meme başından içeri sızan bakteriler neden olur. Meme hastaları içinde mastit şikayeti olanların oranı yüzde 2–5 arasındadır.

Yani sık karşılaştığımız bir konudur. Mastit, genellikle hijyenle ilgili olduğundan sosyoekonomik düzey yükseldikçe görülme oranı azalır.

Mastitin Risk Faktörleri Nelerdir?

Mastitin oluşmasında bir takım faktörler vardır:

Bunlardan en önemlisi memenin içindeki süt kanallarındaki genişlemedir. Tıp dilinde “duktal ektazi” dediğimiz bu genişleme sonucu kanallar tıkanır ve stafilokok gibi mikroorganizmalarla enfekte olarak meme apsesi meydana gelir.

Araştırmalara göre bir diğer faktörse sigaradır. Sigara içenlerde mastitin görülme oranının daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Bir başka neden ise hormonal değişikliklerdir. Östrojen, progesteron, prolaktin gibi hormonların azalıp çoğalması mastite eğilimi artırmaktadır.

Mastit Neden Olur?

Mastit apsenin yerleşimine göre iki şekilde meydana geliyor:

1. Memenin başına yakın olan santral meme apsesidir,
2. Memenin dış kadranlarında oluşan periferal apsedir. Periferal olan apseler genellikle gebelikten sonra ortaya çıkar.

Mastit Belirtileri Nelerdir?

Mastitin her enfeksiyon gibi evreleri vardır.

Mastit, kızarıklıkla başlar ve ağrı, o bölgede ateş, bazen yumru da olabilir.

Peki mastit belirtileri nelerdir? Mastit olduğunuzu nasıl anlarsınız?

• Emzirdiğiniz esnada göğsünüzde bir ağrı ya da yakıcı bir his duyuyorsanız,
• Göğüslerinizde olağandışı bir sıcaklık hissediyorsanız,
• Göğüslerinizde şişlik varsa,
• Göğüslerinizde normalden fazla bir hassasiyet hatta sancı hissediyorsanız,
• Göğüslerinizde kızarıklık oluştuysa,
• Kendinizi yorgun, halsiz hissediyorsanız,
• Göğüslerinizde ağrılı sertlikler oluştuysa,
• Kendinizi halsiz ve yorgun hissediyorsanız…

Mastit (Süt Sıtması) olmuş olabilirsiniz, okumaya devam edin ve mutlaka bir hekime başvurun.

Mememde Ağrı Var, Mastit Miyim?

Gece sizi uykudan uyandıracak kadar memenizde ağrı ya da yanma mı hissediyorsunuz?

Ne kadar emzirirseniz emzirin ağrının geçmediğini mi fark ettiniz? Bir yandan bebeğinizle ilgilenirken bir yandan da bu ağrıları çekmek fiziksel ve bedensel sağlığınızı tehlikeye atabilir. Mastit belirtileri genelde çoğu kadında aynı şekilde görülür. Yeniden hatırlatmak gerekirse:

• Memede ağrı, yanma, kızarıklık, hassasiyet, sertlik ve şişlik varsa,
• Belli bir bölgesinde elinize kitle geliyorsa,
• Meme ucundan süt harici anormal bir akıntı geliyorsa,
• Bu ağrıların haricinde halsizlik, ateş ve yorgunluk gibi şikayetleriniz varsa mastit olma ihtimalinize karşı doktorunuza başvurmalısınız.

Mastit Olduğum Halde Emzirebilir miyim?

Bebeğiniz daha doğmadan çoğu anne gibi siz de emzirme kararı aldınız; fakat bu müthiş bir duygunun bazı zor yanları olacağını hiç düşünmemiştiniz.

Aslında bebekler anne memesiniarama ve emme dürtüsü ile doğarlar. Yani emzirme, doğal haline bıraktığınız zaman kendiliğinden gelişir. Yine de bazı bebekler annenin meme ucunun belirgin olmayışı ya da tamamen farklı sebeplerden memeyi hemen kapamaz ya da kaptığı halde etkin ememeyebilir.

Emzirme konusunda tam bilinçli olmamak ve uzman olmayan kişilerin yanlış yönlendirmeleri sonucu ya da emzirme sürecinizde doğru destek alamamanızdan dolayı bebeğinizle olan bu müthiş bağı ilk zamanlar tam kuramamamış olabilirsiniz.

Bunların yanında memelerin süt üretiminde bir rutin oturtulamamasından dolayı doğumdan sonraki ilk birkaç haftanızda memelerinizin sürekli dolu olduğunu hissetmeniz bu yüzden çok normaldir. Fakat dikkat etmeniz gereken, bu doluluk ile birlikte mastit belirtilerinin de olup olmadığıdır.

Yukarıda saydığımız belirtileri gören anneler ağrıdan dolayı rahatsızlık duyduğu için bazen emzirmekten kaçınıp, makine yardımıyla memelerdeki sütü boşaltmaya çalışır.

Bu yapılacak en büyük hatadır. Süt sağma makineniz ne kadar iyi olursa olsun bebeğiniz kadar güçlü çekemez.

Önemli! Mastitin önüne geçmenin en iyi yolu her iki memeden sık sık emzirmektir.

Bu sayede memelerdeki süt daha kolay boşalır ve zamanla bebeğin emme rutinine alışan memeler rahatlar. Emzirdikten sonra hala memelerde doluluk olduğunu hissediyorsanız mutlaka pompa yardımıyla sağım yaparak memeleri tamamen boşaltın.

Unutmayın ki; anne sütündeki antikorlar bebeği memedeki enfeksiyondan korur. Bu yüzden bebeğinizi güvenle emzirebilirsiniz. Ancak doktorunuz antibiyotik tedavisi verdiyse mutlaka emzirme ile uyumlu olup olmadığını sormalısınız.

Mastiti Önlemenin Yolları Nelerdir?

• Mastit olmanızın en büyük sebebi süt kanallarının tıkanmasıdır. Bunu da sık sık emzirerek engelleyebilirsiniz
• Hastaneden çıkmadan önce bebeğinizi nasıl emzireceğinize dair emzirme uzmanları ya da hemşirelerden yardım alın. Doğru emzirme teknikleri ile bebeğiniz memeyi daha iyi kavrar ve bu hem meme ucu yaralarının hem de mastitin önüne geçer
• Mutlaka her iki memeyi de emzirmeyi unutmayın. İlk zamanlar bebeğiniz memeleri tam olarak boşaltamayacağı için tek meme emzirirseniz diğer memede süt daha çok dolar ve bu da süt kanallarının tıkanmasına yol açar.
• Emzirmeden önce ve sonra memelerinize masaj yaparak süt kanallarının daha rahat açılmasını sağlayabilirsiniz. Aynı zamanda sıcak kompres ve ılık bir duş çok işinize yarayacaktır.
• Emzirme bittiği halde hala memelerde sertlik ve doluluk hissediyorsanız mutlaka sağım yapın.
• İlk zamanlar çok hassas olan meme uçlarınıza mutlaka bakım yapın. Çok sık sabun ile yıkamak meme ucunuzu iyice kurutur. Bunun yerine steril edilmiş su ve pamuk ile her emzirme sonunda silin.
• Dar sütyen ya da dar kıyafetler giymek memeye baskı yapar ve bu da yine süt kanallarında tıkanmaya sebep olur.

Not! Dinlenmek, stresten uzak durmak, iyi beslenmek ve bol su tüketmek sadece hamilelik ve doğum sonrasında değil tüm hayatınız boyunca dikkat etmeniz gereken şeylerdir.

Mastit Engellenmezse Ne Olur?

Mastit her zaman enfeksiyon kapılmasından oluşmaz. Süt kanallarının tıkanması sonucu vücutta iltihap oluşması da bu rahatsızlığa sebep olur. Eğer oluşan rahatsızlık kısa sürede engellenmezse iltihap apseye dönüşür ve cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyulur. Memelerde ağrı başlamasıyla birlikte annede grip gibi semptomlar görünürse mutlaka doktora başvurulmalıdır.

• 24 saatten fazla süren ateş,
• Memeler üzerinde kızarıklık,
• Sütte iltihap ya da kan,
• Memelerde sertlik ve ağrı varsa vakit kaybetmeden tedaviye başlanmalıdır.

Doktorunuz muayene sonrası mastit tedavisi olarak antibiyotik verebilir. Bunun dışında mastit olduğunuza emin olsanız dahi, doktor talimatı olmadan ilaç tedavisine başlamayın.

Mastiti Engellemek İçin Neler Yapılmalıdır?

• Bebeğini emziren anneler her emzirmeden sonra memesini beyaz sabunla iyice silmeli ve durulamalıdır.
• Renkli sabunlar kullanılmamalıdır.
• Memeyi tahriş eden kumaşlar giyilmemelidir.
• Memeyi rahatlatacak uygun sutyenler kullanılmalıdır.