zargana ne demek / 🦄 @roast.master1 - Roast Master - TikTok

Zargana Ne Demek

zargana ne demek

Значение слова "trakunya" в словаре турецкий языка

Словарь

ЧТО ОЗНАЧАЕТ СЛОВО TRAKUNYA

Нажмите, чтобы посмотреть исходное определение слова «trakunya» в словаре турецкий языка.
Нажмите, чтобы посмотреть автоматический перевод определения на русский языке.

Значение слова trakunya в словаре турецкий языка

Трагакант См. Множители рыбы. trakunya Bkz. çarpan balığı.

Нажмите, чтобы посмотреть исходное определение слова «trakunya» в словаре турецкий языка.
Нажмите, чтобы посмотреть автоматический перевод определения на русский языке.

Синонимы и антонимы слова trakunya в словаре турецкий языка

Перевод слова «trakunya» на 25 языков

online translator
Посмотрите перевод слова trakunya на 25 языков с помощью нашего многоязыкового переводчика c турецкий языка.
Переводы слова trakunya с турецкий языка на другие языки, представленные в этом разделе, были выполнены с помощью автоматического перевода, в котором главным элементом перевода является слово «trakunya» на турецкий языке.

Переводчик с турецкий языка на китайский язык

trakonya

Переводчик с турецкий языка на испанский язык

trakonya

Переводчик с турецкий языка на английский язык

trakonya

Переводчик с турецкий языка на хинди язык

trakonya

Переводчик с турецкий языка на арабский язык

trakonya

Переводчик с турецкий языка на русский язык

trakonya

Переводчик с турецкий языка на португальский язык

trakonya

Переводчик с турецкий языка на бенгальский язык

থেকে trakuny

Переводчик с турецкий языка на французский язык

trakonya

Переводчик с турецкий языка на малайский язык

trakuny untuk

Переводчик с турецкий языка на немецкий язык

trakonya

Переводчик с турецкий языка на японский язык

trakonya

Переводчик с турецкий языка на корейский язык

trakonya

Переводчик с турецкий языка на яванский язык

trakuny kanggo

Переводчик с турецкий языка на вьетнамский язык

trakonya

Переводчик с турецкий языка на тамильский язык

க்கு trakuny

Переводчик с турецкий языка на маратхи язык

ते trakuny

Переводчик с турецкий языка на итальянский язык

trakonya

Переводчик с турецкий языка на польский язык

trakonya

Переводчик с турецкий языка на украинский язык

trakonya

Переводчик с турецкий языка на румынский язык

trakonya

Переводчик с турецкий языка на греческий язык

trakonya

Переводчик с турецкий языка на африкаанс язык

trakonya

Переводчик с турецкий языка на шведский язык

trakonya

Переводчик с турецкий языка на норвежский язык

trakonya

Тенденции использования слова trakunya

ТЕНДЕНЦИИ ИСПОЛЬЗОВАНИЯ ТЕРМИНА «TRAKUNYA»

Тенденции
На показанной выше карте показана частотность использования термина «trakunya» в разных странах.

Примеры использования в литературе на турецкий языке, цитаты и новости о слове trakunya

КНИГИ НА ТУРЕЦКИЙ ЯЗЫКЕ, ИМЕЮЩЕЕ ОТНОШЕНИЕ К СЛОВУ «TRAKUNYA»

Поиск случаев использования слова trakunya в следующих библиографических источниках. Книги, относящиеся к слову trakunya, и краткие выдержки из этих книг для получения представления о контексте использования этого слова в литературе на турецкий языке.
Multilingual Dictionary of Fish and Fish Products - Sayfa 354
... disli tirsi 1121 Ton 1093 Ton baligi 1114 Ton pastirmasi 1113 Ton salatasi 1115 Trakonya 427 Trakonya, kumtrakonyas çarpan, varsam 1 135 Trançan 1 108 Turna 734 Turna baligi 744 Tuz 151 Tuzla kurutulmus balik 295 Tuzlanmis balik ...
OECD: Organisation for Economic Co-operation and Development, 2009
Türk Edebiyatı - 407-410. sayılar - Sayfa 51
Vah! Sonra! - Sonra hâlâ çekiyoruz. - Demek avdan vazgeçtin. - Ertesi gün cümlesini sattım. Trakonya denilen o ejder-i musag- gar, müdhiştir. Onun barsam namında başka bir müdhişi daha vardır ki sahillerimizde afât-ı bahriyeden ma'dûddur.
Türkisch: Reisen mit Insider-Tipps ; [Sprachführer ; nie ... - Sayfa 48
... Salat der Saison Pancar tursusu Rote-Bete-Salat Patlican salatasi Auberginensalat Piyaz Weiße-Bohnen-Salat Roka salatasi Rukolasalat, Raukensalat Sardalya Somlon baligil Trakonya Uskumru Zargana baligi Zurna baligi Sardine.
The Sultan's Seal: A Novel (Kamil Pasha Novels) - Sayfa 169
... and personalities, unlike the extroverted, superficial crowd above, dripping silver as they leapt and foolishly displayed themselves to the larger creatures haunting the shore. Kalkan, iskorpit, trakonya, kaya. Fishermen called these “deep fish.
Payitaht İstanbul'un tarihçesi - Sayfa 14
Diğer kısım balıklar ise, Kostantinopolis çevresinde bulunan kefal, izmarit, istavrit, kaya, gelincik, istrongilos, iskorpit, trakonya, hani, ispari, mercan, lapina, pisi, tekir, tirhoz, aterina, yılanbalığı, dülgerbalığı, ahtapot, süpya, günbalığı, kırlangıç, ...
Sarkis Sarraf Hovhannesyan, ‎Sargis Saraf Hovhannisian, ‎Elmon Hançer, 1996
LeMan: krönik hastalığınız - 47. cilt
O sekil koparak diil Sikilim beklese beklese. Bak trakonya diye bi balik var nafif zerork Kumkapi'ya da ugrayarak damlarsan ashnda, canh... Direkman nefes borusundan isrrraya bashyomus hayvan... Alooo? O sekil kapatarak diil yalniz Sikilim.
Suat Gönülay, ‎Ahmet Yılmaz, ‎Alp Tamer, 1991
Manisa tıp folkloru: Manisa Yörük köylerinde bilinen halk ... - Sayfa 149
İstanbul yöresinde dikenleri zehirli bir balık olarak bilinen trakonya balığı zeytinyağı dolu bir şişeye konulur ve güneşte bekletirler. Daha sonra bu yağı böcek sokmalarına karşı kullanırlar6 8. Tunceli yöresinde hayvanın ısırdığı yer derhal ...
Karadeniz: ansiklopedik sözlük - 2. cilt - Sayfa 1054
Trakonya balığı (Rize), "Ta- könya; takönya elli ğframluk bi baluktur, sirtinun us tine uş tane tiken vardu, pamıa 'ğuna 'onun bi tanesi 'geşti mi, aşşâ yukari bi g'üne beş yüz kilometre yol ği 'dersun, yâni, onun ağrisindan yâni, havadan u 'car- ...
Ulusal Ege Adaları 2001 Toplantısı: bildiriler kitabı : ... - Sayfa 144
... (Mytilus galloprovicialis), 6 adet İstiridye (Ostrea edulis), 8 adet Deniz salyangozu (Rapana venosa), 2 adet Mercan balığı (Pagellus erythrinus), 2 adet Hani balığı (Serrarus cabrica), 2 adet Trakonya balığı (Jrachinus draca) örneği kullanıldı.
Bayram Öztürk, ‎Veysel Aysel, ‎Türk Deniz Araştırmaları Vakfı, 2001
Geçmişten günümüze tüm yönleriyle Görele - Sayfa 255
Az rastlanan zehirli ve tehlikeli olan, iskorpit, trakonya, vatos, keler ile böceklerden, deniz salyangozu, midye ve istiridyedir. 2.2. Hayvan Varlığı 1 Görele İlçe Tarım Müdürlüğü 3. ORMANCILIK Görele'de iklim ve toprağın uygunluğu ormanın ...

НОВОСТИ, В КОТОРЫХ ВСТРЕЧАЕТСЯ ТЕРМИН «TRAKUNYA»

Здесь показано, как национальная и международная пресса использует термин trakunya в контексте приведенных ниже новостных статей.
Bergüzer Korel zehirlendi
Ünlü oyuncu Bergüzer Korel'i Çeşme-Bodrum sahillerinde trakunya adlı balık zehirleyince plaj ayağa kalktı. Çeşme'deki Zio Beach'e giden Korel, yüzerken ... «Milliyet, Авг 15»

« EDUCALINGO. Trakunya [онлайн]. Доступно на <https://educalingo.com/ru/dic-tr/trakunya>. Июн 2023 ».

Значение слова "izmarit" в словаре турецкий языка

НОВОСТИ, В КОТОРЫХ ВСТРЕЧАЕТСЯ ТЕРМИН «IZMARIT»

Здесь показано, как национальная и международная пресса использует термин izmaritв контексте приведенных ниже новостных статей.

Paris'te izmarit yasağı

Paris'te bundan böyle sokağa izmarit atmak yasak. Her yıl sokaklardan 350 ton izmaritin toplandığı kentte belediye temizlik Müfettişleri, sokaklarda devriye ... «Kanal B, Окт 15»

İzmarit hafiyeleri!

Gümrük ve Ticaret Bakanı Cenap Aşcı, kaçak sigarayla mücadele konusunda sigara şirketlerinin de devreye girdiğini belirterek, “Boş paket ve izmarit toplayarak, ... «Milliyet, Окт 15»

Sokağa izmarit atana 230 Lira para cezası

Paris Belediyesi tarafından yapılan yazılı açıklamada, her yıl sokaklardan yaklaşık 350 ton izmarit toplandığı belirtilerek, yasağın çevrenin korunması için gerekli ... «TRT Haber, Окт 15»

Sokağa izmarit atana para cezası geliyor

Paris Belediyesi tarafından yapılan yazılı açıklamada, her yıl sokaklardan yaklaşık 350 ton izmarit toplandığı belirtilerek, yasağın çevrenin korunması için gerekli ... «SuperHaber.tv, Окт 15»

Paris'te sokağa izmarit atana 230 TL ceza

Paris Belediyesi sokaklara izmarit atılmasını önlemek için son yıllarda çeşitli ... Bugün de sokağa izmarit atılmasına verilen ceza 35 Euro'dan 68 Euro'ya çıkarttı. «BBCTurkce.com, Окт 15»

Paris'te sokağa izmarit atanlar ceza ödeyecek

Paris'te sokağa izmarit atanlar ceza ödeyecek. Fransa'nın başkenti Paris'te sigara izmaritini sokağa atanlar 68 euro para cezası ödeyecek. Read More. «zete, Окт 15»

Bebeğe işkenceyi izmarit çözecek

'Faili meçhul işkence' soruşturması derinleşiyor. İstanbul Maltepe'de, 19 Aralık 2014 gece yarısı yaşanan olayda ağlama sesi üzerine kapıyı kırarak eve giren ... «HABERTURK, Сен 15»

İngiltere'de Messi ve Ronaldo İzmarit Topluyor

İngiltere'de şehrin çeşitli noktalarına yerleştirilen izmarit kutuları ilgi çekici bir hale getirilerek sigara içenlerin izmaritleri bu kutulara atmaları teşvik ediliyor. «Haber Şefi, Сен 15»

Datça'da Sahile İzmarit Atanlara İlginç Mesaj

Çok sayıda vatandaşın katıldığı sahillerde izmarit toplama etkinliğine Datça Belediye Başkanı Gürsel Uçar, Datça Hava Radar Mevzi Komutanı Erdal Maviş, ... «Haberler, Авг 15»

Bu kadar uyarıya rağmen yine izmarit yine yangın

Bodrum'un Güvercinlik mahalleri yakınlarında sigara izmaritiyle başladığı düşünülen yangın zeytinlik ve çamlık alana sıçradı. Rüzgarın etkisiyle büyüyen yangın ... «Haberakar.com, Авг 15»


ССЫЛКИ

« EDUCALINGO. Izmarit [онлайн]. Доступно на <https://educalingo.com/ru/dic-tr/izmarit>. Июн 2023 ».

Türkçe - Rusça çeviri (v1.4 yeni)

Türkçe dilinden Rusça diline (google translate aracılığıyla) hızlı cümle ya da kelime çeviri yapmanıza yardımcı olan bir sözlük sistemidir. Dünya dilleri arasında yapılacak olan cümle ve kelime çevirilerinizi kolaylaştırır. ÇevirSözlük.com Dünya'da en yaygın olarak kullanılan bir çok dili içinde barındırmaktadır. Bu diller arasında herhangi bir ücret ödemeden ve sınırlama olmaksızın istediğiniz cümle ya da kelime çevirilerinizi hızlı bir şekilde yapmanız mümkündür.

Kullanım ve Gizlilik

Cevirsozluk.com aracılığıyla yapılan tüm çeviri verileri toplanmaktadır. Toplanan veriler herkese açık, anonim olarak paylaşılır. Dolayısıyla Çevir Sözlük kullanarak yapacağınız çevirilerde kişisel bilgi ve verilerinizin yer almaması gerektiğini hatırlatırız.

Cevirsozluk.com kullanıcılarının çevirilerinden oluşturulan içerikte argo, küfür vb. uygun olmayan öğeler bulunabilir. Oluşturulan çeviriler her yaş ve kesimden insanlar için uygun olamayabileceğinden dolayı, rahatsızlık duyulan hallerde siteminizin kullanılmamasını öneriyoruz. Kullanıcılarımızın çevirilerle eklediği içeriklerde telif hakkı ya da kişiliğe hakaret vb. öğeler bulunuyorsa site yönetimiyle iletişime geçilmesi halinde gerekli düzenlemeler yapılacaktır.

İçindekiler

Sitenize ya da blogunuza Türkçe Rusça çeviri ekleyin:
l

сарăлăх (sarwlwh) Sarılık. сарăм


сарăлăх (sarwlwh) Sarılık.

сарăм (sarwm) Harman üstündeki demetlerin döşemesi.

сарăмсăр (sarwmswr) Derhal, hemen, aniden, istemeyerek, birdenbire. сарăмсăр вилём Ani ölüm.

сарăн- (sarwn-) Yayılmış olmak.

сарăп (sarwp) Zarar, eksik, yokluk.

сарăпла- (sarrıpla-) Zarar vermek. сарăпламалла мар-ха Zararlı değil. сарăпламасть Kabul edilebilir, oldukça. сарăпламёччё Kötü olmazdı.

сарăплан- (sarwplan-) Gücenmek, darılmak, incinmek, şikâyet etmek, yakınmak, sızlanmak, dert yanmak.

сарăтут (sarwtut) Çil.

сарăх- (sarwh-) Benzi atmak, sararmak (yüz), soluklaşmak, sönükleşmek.

capгaн (sargan) Turna balığı, zargana.

carдинa (sardina) Sardalya.

саркайăк (sarkaywk) Sarı asma kuşu.

саркалан- (sarkalan-) 1. Genişlemek, yayılmak. 2. Kurumlanmak, övünmek. 3. Diken diken olmak. саркаланса ларнă Yayılarak oturdu.

саркаланчăк (sarkalançwk) Kendini beğenmiş, kendini öven.

сарлака (sarlaka) Geniş, enli, bol, yaygın. сарлака сак Geniş sandalye. сарлака тёплё Dibi dümdüz.

сарлакалат- (sarlakalat-) Genişletmek, yaymak.

сарлакăш (sarlakwş) Genişlik, en.

сарлашка (sarlaşka) Şişman, kalın.

сарлăх (sarlıh) хырăмсарлăх Kolon, eğer kolonu.

сарма (sarma) Masa örtüsü.

сарни (sarni) Yayma, serme, yayılma, serilme, genişleme.

сарпуç (sarpuşś) Çuha çiçeği, düğün çiçeği (Çok yıllık otsu, rozet yapraklı, beyaz sarı, pembe veya mor renkli çiçekli bitkiler).

сарçу (sar şśu) Eriyik yağ.

сархай- (sarhay-) Sararmak.

capыч (sarıç) Gri şahin.

cасартăк Birdenbire, ansızın, birden.

сасă/ сас (sasw/ sas) Ses, oy, bağırtı, bağırış, nara, yaygara, çığlık, düdük, klakson. сасă артикуляцийё Ses boğumlanması. сасă евёрлевё Yansıma. сасăсен килёшёвё Ünlü uyumu. сăмсапа калакан хупă сасёсем Geniz ünsüzleri. уçă сасăсем Ünlüler. уçă сасăсен килёшёвё Ünlü uyumu.

сасăла-/ сасла- (saswla-/ sasla-) Oy vermek, oylamak.

сасăлан-/ саслан- (saswlan-/ saslan-) Adaylığını koymak.

сасăлани/ саслани (saswlani/ saslani) Oylama.

сасăсăр/ сассăр (saswswr/ sasswr) Sessiz, gürültüsüz.

сасă-чёвё/ сас-чёв (sasw-çévé/ sas-çév) Kuş sesi, kuş cıvıltısı.

саслă (saslw) Sesli, gürültülü. мăн саслă, хулăн саслă Alçak sesli, basık sesli. çемçе саслă Yumuşak sesli.

саспалли (saspalli) Harf.

сассăрлан- (sasswrlan-) Sessizleşmek, sesi kaybetmek.

саступ (sastup) Kürek. саступ курёк Kuşkuş otu.

сас-хура (sas-hura) Ses seda, haber, söylenti, rivayet.

caтaкa (sataka) Sadaka.

сатин (satin) Saten.

сатира (satira) Yergi, hiciv, taşlama.

сатур (satur) Cesur, yiğit, yılmaz, mert, yürekli, gözü pek.

сатурлан- (saturlan-) Cesaretlenmek, yiğitleşmek, mertleşmek, kabadayılık yapmak.

саха (saha) Beş yaşa kadarki taylarda bir hastalık türü.

сахал (sahal) 1. Küçük, az, az sayıda, sayıca az, küçük, hafif, önemsiz. сахал çар Küçük ordu, müfreze. сахал йышлă Az sayıda. 2. Az, yetersiz, yetmez.

сахаллан- (sahallan-) Eksilmek, azalmak, kısılmak, indirgenmek.

сахаллат- (sahallat-) Eksiltmek, azaltmak, kısmak, indirgemek.

сахаллăн (sahallwn) Az sayıda, biraz.

сахаллăннисем (sahallınnisem) Azınlık, küçük parça.

сахаллăшё (sahallwşé) Az sayıdaki, birazı. кайăксенчен нумайашё ăшă вырăна вёçсе каяççё, сахаллăшё кăна кунта юлаççё Kuşlardan çoğu sıcak memleketlere uçuyorlar birazı burada kalıyor.

сахалрахăшё/ сахалрах пайё (sahalpahaşé/ sahalrah payé) Azınlık, küçük parça.

сахалтан тa (sahaltan ta) En azından, hiç olmazsa.

сахалшар (sahalşar) Azar azar, yavaş yavaş.

сахат (sahat) Saat. .

сахăр (sahwr) Küp şeker.

сахăрла-/ сахăрлат- (sahwrla-/ sahwrlat-) Şekerlemek, tatlandırmak.

сахăрлан- (sahwrlan-) Şekerlenmek (bal hakkında).

сахăрлă (sahwrlw) Şekerli.

сая (saya) Boşuna, boş yere, yok yere, boşuna. сăмаха сая ан яр Boşu boşuna konuşma. сая кай- Boşa gitmek.

сăв (swv) 1. Saymak, sanmak, bilmek 2. Sağmak.

сăвай/свай (swvwy/ svay) Kazık. сăвай тукмакё Direk çakmada kullanılan kazık.

сăвă (swvw) Şiir, dörtlük.

сăвăла- (swvwla-) Şérleştirmek, şére dönüştürmek. савăласа çырнă поэма Şér şeklinde poema.

сăвăллă (swvwllw) Şér, şér şeklinde.

сăвăм (swvwm) İplikteki ip sayısı.

сăвăр (swvwr) Dağ sıçanı.

сăвăр- (swvwr-) Esmek, dalgalanmak, çalkalamak üflemek.

сăвăс/ сăс/ сусă (swvws/ sws/ susw) Kene, sakırga.

сăвăслан (swvwslan) Eşek arısı. (Eşek arısının en büyük türü)

сăвăçă (swvw şśw) Şair.

сăйла- (swyla-) İkram etmek, ziyafet çekmek.

сăйлан- (swylan-) Ağırlanmak.

сăкă Nişan, işaret, alamet. сăкă сăк- Evi sökerken ağaçları işaretlemek.

сăкăлтăк (swkwltwk) Sıkıntı, kıtlık, eksiklik, kusur, noksan.

сăкман (swkman) Kaftan.

сăлай (swlay) Hile, oyun, kurnazlık, maharet, ustalık, beceriklilik.

сăлăп (swlwp) Sürgü.

сăлпăран (swlpwran) Islak, yaş, rutubetli, nemli, çiğ. 2. Tipi.

лтав (swltav) Neden, sebep, bahane. сăлтав-тёллев падежё Neden-amaç hali. сăлтава пёлетерекен пăхăнуллă предложeнисем Neden bildiren yan cümle.

сăлтавсăр (swltavswr) Sebepsiz, nedensiz, boş yere.

мавар (swmavar) Semaver.

сăмала (swmala) Reçine, katran.

сăмалала- (swmalala) Katranlamak, ziftlemek.

сăмах (swmah) 1. Söz, kelime, sözcük, konuşma, dil. сăмах формисем Kelime biçimleri. сăмах майлашăвё Söz öbeği. сăмах пулăвё Türetme, kelime türetme. сăмах улшăнăвё Kelime değişimi. сăмах йышё Söz varlığı. сăмахăн морфема тытăмё Kelimenin ek yapısı. сăмахăн суффикс елеменчёсем Kelimenin ekleri. сăмахран сăмах куçарсан Kelimesi kelimesine. сăмахсен архаизма тухни Eskimiş kelime, arkaik kelime. 2. Söylenti, rivayet, dedikodu. сăмах вакла- Sohbet etmek. сăмах пар- Söz vermek. сăмах пани Vaat, söz. сăмах вылят-, сăмах çӳрет- Dedikodu yapmak, çekiştirmek, gammazlamak. сăмаха çаптар- Lafazanlık etmek. căмах арманё Geveze, lafazan. сăмах тапрат, сăмах хускат- Konuşmak, laf açmak, dile gelmek. сăмах тавăр Cevap vermek, karşılık vermek, yanıtlamak. сăмах тухни Söylenti, rivayet, dedikodu. сăмах хуш- Söze karışmak, söze girmek. сăмахран каласан Laf açılmışken, söz açılmışken. сăмах тат- Sözleşmek. ваттисен сăмахёсем Atasözü.

сăмахăн (swmahwn) Sözlü olarak, ağızdan.

сăмахла- (swmahla) Konuşmak, söz etmek, bahsetmek, görüşmek, söylemek, demek, dile getirmek, ifade etmek.

сăмахлаттар- (swmahlattar-) Konuşturmak.

сăмахлă (swmahlw) Kavgalı, tartışmalı.

сăмахлăх (swmahlwh) Sözlük. халăх сăмахлăхё Sözlü halk yaratıcılığı.

сăмахран (swmahran) Mesela.

сăмахсăр (swmahswr) Sözsüz, sitem etmeden, kınamadan.

сăмса (swmsa) Burun, gaga. кайăк сăмси Gaga. сăмса хăвăлё Burun deliği. сăмса шăтăкё Burun deliği. лапчăк сăмса Yassı burun. каçăр сăмса Kalkık burun. сăмса витеркалаç-, сăмсапа калаç- Burundan konuşmak. çăкăр сăмси Ekmek kabuğu.

сăмсалан- (swmsalan-) Çimlenmek, filizlenmek.

сăмсалăх (swmsalwh) Burunluk, torba.

сăмсах (swmsah) Burun. (coğrafya)

сăн (swn) 1. Yüz, çehre, kişilik, kişi, şahıs. 2. Suret, imaj, imge, hayal, tip, tarz, görünüş, portre. 3. Fotoğraf. сăн ӳкер- Fotoğraf çekmek. сăнтан ӳкнё- Zayıflamak, beti benzi atmak, solmak.

сăна- (swna-) 1. Denemek, sınamak, görüp geçirmek, tatmak. 2. Araştırmak, incelemek, gözlemlemek.

сăнав (swnav) Deneme, deney, girişim, tecrübe.

сăнавла- (swnavla-)Tecrübe etmek, denemek, gözlemlemek.

сăнавлă (swnavlw) Tecrübeli, deneyimli, denenmiş.

сăнавçă (swnav şśw) Gözlemci, gözcü, araştırmacı.

сăнамалла (swnamalla) 1. Deneme amacıyla, denemek için. 2. Gerekli, lazım.

сăнар (swnar) Yüz, çehre, sima, surat, şekil, görünüş, tip.

сăнарлă (swnarlw) Benzer, benzeyen, andıran. ашшё сăнарлă Babasına benzer.

сăнарлăх (swnarlwh) Görüntü.

сăнă (swnw) 1. İğne. хурт сăнни Arı iğnesi. 2. Mızrak, cirit.

сăнк-/ санкăр- (swnk-/ sankwr-) Yansıtmak. сăнкса (сёнксе) çӳрет Düşünceli yürüyor.

сăнла- (swnla-) Yansıtmak, betimlemek, canlandırmak. сăнласа Temsili olarak, sembolik olarak. сăнласа пар- Tasvir etmek, betimlemek, canlandırmak, göstermek.

сăнлă (swnlw) … yüz hatlarına sahip, … şeklinde. манпа пёр сăнлă Benimle aynı yüz hatlarına sahip. хитрe сăнлă Güzel yüzlü.

сăнлăх (swnlwh) Tasvir, betim, görüntü, yansıma, yansıtma.

сăн-сăпат (swn-swpat) Surat, yüz, yüz hatları.

сăнсăр (swnswr) 1. Çirkin, çelimsiz, cılız, biçimsiz. 2. Yüzsüz, insafsız, küstah, haddini bilmez.

сăнсăрлан- (swnswrlan-) 1. Rengini bozmak, rengini kaybetmek. 2. Küstahlaşmak, kötüleşmek, çirkinleşmek.

сăнсăрлат- (swnswrlat-) Rengini gidermek, soldurmak, çirkinleştirmek.

сăнчас (swnças) Sıvacı kuşu.

сăнчăр (swnçwr) Zincir. сăнчăрта- Zincirli. сăнчăрти йытă Zincirle bağlı köpek.

сăнчăрла- (swnçwrla-) Zincirlemek, zincir vurmak.

сăпайлă (swpaylw) 1. Alçak gönüllü, mütevazı, basit, sade. 2. Ölçülü, terbiyeli, düzenli, özenli, titiz.

сăпайлăх (swpaylwh) Sadelik, alçak gönüllülük, nezaket, naziklik, kibarlık.

сăпат (swpat) Yüz, çehre, kişilik, sima, suret, şahıs. сăпат форми, сăпат местоменийё, сăпатлă местоимени Kişi zamiri.

сăн-сăпат(swn-swpat) 1. Yüz, çehre, kişilik, şahıs. 2. Suret, imaj, imge, tip, tarz, görünüş.

сăпатла- (swpatla-) Çekmek, çekimlemek (gramer)

сăпатлани (swpatlani) Çekim, çekimleme.

сăпатланни (swpatlanni) Çekimlilik.

сăпатлану (swpatlanu) Çekimlenme.

сăпатлă (swpatlw) Kişilikli, yüzlü, kişisel, şahsi. сăпатлă местоименисем Şahıs zamirleri. сăпатлă предложени Kişili cümle.

сăпатсăр I (swpatswr) Kararsız, dönek, tereddütlü, iradesiz.

сăпатсăр II (swpatswr) Kişisiz. сăпатcăp фopмё Kişisiz biçim. сăпатcăp глaгoл Kişisiz fiil.

сăпăI (swpw) 1 Yapmacıklı, nazlı, titiz, zor beğenir. 2. Alçak gönüllü, mütevazı, basit, sade.

сăпăII (swpw) Kuş tuzağı.

сăпăн (swpwn) Kumaş kadın kaftanı.

сăпăрлан (swpwrlan) Tipi, kar fırtınası.

сăпăрчăк (swpwrçwk) 1. Kaypak, kaygan. 2. Geveze, lafazan, boşboğaz.

сăпăрчăклан- (swpwrçwklan-) Bozulmak, sönmek, kokmak, bozulmak, çürümek, kokuşmak.

сăпăрчăклă (swpwrçwklw) Kokmuş, kokuşuk, çürük, çürümüş. сăпăрчăклă çамарта Çürük yumurta.

сăпка (swpka) Salıncak, beşik.

сăпрай (swpray) Koşum.

сăпрам (swpram) 1. Nemli, rutubetli. сăпрам юр Sulu kar. 2. Çise, çiseleme.

сăпса (swpsa) Eşek arısı. сăпса сăхрё Arı soktu.

сăптăр- (swptwr-) 1. Herhangi bir şeyin üzerinden elle geçmek, düzeltmek, katlanmış bir şeyi açmak. 2. Kuşkirazı vb. yiyecekleri dallarından sıyırmak. 3. Çarpmak, vurmak.

сăрIсăрă (sır/ swrw) Boya.

сăр II (swr) 1. Biçim, model. 2. Âdet, alışkanlık. сăр илчё Alıştı, alışkanlık yaptı.

сăр- (swr-) Kaplamak.

сăра (swra) Bira. сăра ту Bira yapmak.

сăран (swran) Deri, kösele, meşin. сăран завочё Deri işleme fabrikası. сăран атă Deri çizme.

сăрăI (swrw) Erkek arı.

сăрăII (swrw) Gri, boz, pigment.

сăрăлтат- (swrwltat-) 1. Hafifçe üşüme hissetmek. темескер çан-çурăм сăрăлтатать İçim karıncalanıyor.

сăрăн (swrwn) 1. Giyinmek, giymek (ayakkabı). 2. Her yanına yapışmak, her yanına yapıştırmak, her yanını çevirmek, kuşatmak.

сăрăх- (swrwh-) Sızmak, akmak, ıslanmak, kokusu sinmek.

сăрăхтар- (swrwhtar-) Filtreden geçirmek, süzgeçten geçirmek, süzmek.

сăрла- I (swrla-) Boyamak, güzelleştirmek, cilalamak, parlatmak.

сăрла-II (swrla-) Vızıldamak, vınlamak, zırlamak.

сăрлан- (swrlan-) Boya tutmak, saçlarını boyamak, boyanmak.

сăрланнă (swrlannw) Boyanmış, boyalı.

căpлaт- (swrlat-) Boyatmak, güzelleştirmek, cilalattırmak.

сăрлат- É (swrlat-) Vızıldatmak, vınlatmak, sızlatmak.

сăрнай (swrnay) Zurna.

сăрнайçă (swrnay şśw) Zurnacı.

сăрпалан- (swrpalan-) Acele etmek.

сăрт (swrt) Tepe, sırt.

сăрталла (swrtalla) Tepeye doğru.

сăртар- (swrtar-) кёрёк сăртар- Kürkü çuhayla kaplamak.

сăртлă (swrtlw) Tepelik, yüksek, tümsekli. сăртлă вырăн Tepelik yer.

сăртлăх (swrtlwh) Tepelik, tümsekli yer.

сăртри (swrtri) Tepede, tümsekte, yüksekte.

сăрхăн- (swrhwn-) 1. Sızmak, akmak. 2. Kurumak, nemden kurtulmak.

сăрхăнтар- Süzmek, süzgeçten geçirmek, filtreden geçirmek.

сăса (swsa) Mekik (dokuma hakkında).

сăсан (swsan) Kayın tavuğu.

сăсар/ сăсăр (swsar/ swswr) Sansar. хура сăсар Samur.

сăсă (swsw) 1. Kemik iliği. 2. Odunun gevşek bölümü.

сăсăл I (swswl) Kepek. (buğday)

сăсăл II (swswl) Kemik iliği.

сăсăллă (swswllw) İlikli.

сăсăрлантар- (swswrlantar-) Azarlamak, paylamak, küfretmek, sövmek.

сăскă (swskw) Trol ağı.

сăсла-(swsla-) Sızlamak, sızlanmak (Kemikler hakkında).

сăтăр- (swtwr-) 1. Ovmak, ovalamak, keselemek. 2. Kurulamak, silmek, tozunu almak.

сăтăр (swtwr) Zarar, kötülük, güceniklik, kırgınlık, dargınlık. сăтар ту-Zarar vermek, üzmek, kırmak, soymak, yağmalamak, talan etmek. сăтăр туни Baltalama, sabotaj.

сăтăрăм/ сăтăрккă (swtwrwm/ swtwrkka) 1. Süre, vakit, zaman, 2. Değiştirme, değişme, değişiklik, vardiya, kabul, alma, ağırlama, karşılama. 3. Defa, sefer, kere. кану çуртёнче икё сăтăрăм (сăтăрккă) пурăнтăм Dinlenme tesisinde iki defa dinlendim.

сăтăрăн- (swtwrwn) Ovalanmak, sürtünmek, sürtüşmek.

сăтăрла/ сăтăрлă (swtwrla/ swtwrlw) Zararlı. căтăрла ёçсем Zararlı işler.

сăтăрçă (swtwrşśw) Asalak, zararlı böcek.

сăх- (swh-) 1. Sokmak, dalamak, batırmak, kesmek, sancımak, iğnelemek, yaralamak, incitmek. хурт сăхрё Arı soktu. 2. Emmek, soğurmak. шыв сăхмалли канав Drenaj.

сăхă I (swhw) Kurnaz, sırnaşık, yılışık, açgözlü, hasis, cimri. сăхă çул Kış yolu.

сăхă II (swhw) Nişan, işaret, alamet.

сăхăлан- (swhwlan-) Cimrilik etmek, açgözlülük etmek, hasislik etmek.

сăхăм (swhwm) 1. Öldürülecek hayvan. 2. Obur, pisboğaz.

сăхăмлăх (swhwmlwh) Cimrilik, açgözlülük, tamahkârlık.

сăхăн- (swhwn) I Karışmak, müdahale etmek, bulaşmak, musallat olmak.

сăхăн- II сăхăнтар- (swhwn-/ swhwntar-) 1. Sızmak, akmak. 2. Kurumak, nemden kurtulmak.

сăхлан- (swhlan-) Kapılmak, merak sarmak, düşkün olmak, gönlünü kaptırmak. эрехе ан сăхлан Şaraba kapılma, şaraba kendini kaptırma.

сăхлантар- (swhlantar-) Kaptırmak, sürüklemek, kendini vermek, gönlünü kapmak.

сăхман (swhman) Kaftan. пустав сăхман Kısa palto.

сăхсăх- (swhswh-) Vaftiz olmak, Hıristiyanlığı kabul etmek, haç çıkarmak.

сборник (sbornik) Derleme, kitap.

свидетель (svidatel’) Tanık, şahit.

свидетельство (svidatel’stvo) Tanıklık, kanıt, belge, rapor.

свисток (svistok) Düdük.

cвиязь (sviyaz’) Avrupa yaban ördeği.

сезон (sezon) Sezon, mevsim.

сезонник (sezonik) Mevsimlik.

ceйвaл (seyval) Çatal kuyruklu balina.

сейёрле (seyérle) Tuhaf tuhaf, şaşırtıcı bir şekilde.

секунд (sekund) Saniye.

секрет (sekret) Gizli, sır, gizem.

секретлă (sekretlw)Gizli.

секретарь (sekretar’) Sekreter.

сектор (sektor) Sektör.

секци (sektsi) Seksiyon.

селен пушши (selen puşşi) Atkuyruğunun bir çeşidi.

селёдка (selyodka) Kılıç.

селём (selém) Görkemli, debdebeli, mükemmel, şahane, enfes.

селёп/ селпӳ (selép/ selpü) Dili tutulmuş veya sesleri doğru çıkaramayan.

селёплен- (seléplen-) Dili tutulmak (felçten sonra).

семантика/ семасиологи (semantika/ semasiologi) Anlambilimi, semantik.

семафор (semafor) Semafor.

cëмгa (syomga) Som balığı.

семетле (semetle) Tahta huni.

семлё (semlé) шурăрах семлё Beyazımsı, beyazımtırak. хурарах семлё Siyahımsı.

сенёк/сенкё (senék/ senké) Çatal, yaba.

сенкер (senker) Açık mavi. ешёлсенкер Bakır tozu.

сентел (sentel) Basmaya benzer hafif pamuklu kumaş.

сентёре/ сентре (sentire/ sentre) İskele, asma kat, banyoda oturmak için yapılmış tahta iskele.

сентябрь (sentyabr) Eylül.

сепаратор (separator) Ayırıcı.

сеппер/ сеппер апачё/ сеппер кантăрли (sepper/ sepper apaçé/ sepper kantwrli) Hasat zamanı saat 5-6 civarında yenilen hafif yemek.

Серб (Sırp) Sırp.

серен (seren) -ce, -ca, tarzında, -dıkça, -dığı ölçüde, hersefer, her. кунсерен Hergün. çулсерен Her yıl. килмессерен Her geldiğinde.

серепе (serepe) At kılından yapılmış kuş tuzağı.

cepнa (serna) Dağ keçisi.

сехет (sehet) Saat, an, nokta. сехет ăсти Saat ustası. сехечё-сехечёпе (кетеççё) Saatlerce (bekliyorlar)

сехетлёх (sehetléh) Saatlik, bir saatlik. икё сехетлёх ёç İki saatlik iş.

сехёрлен- (sehérlen-) Korkmak, ürkmek.

сехёрлентер- (sehérlenter-) Korkutmak.

сехмет (sehmet) 1. Sehmet. (Çuvaş halk inanışlarında kötü bir ruhun adı) 2. Zorluk, güçlük, engel, tasa, kaygı, düşünce.

сехре/ сехрё/ сехёр (sehre/ sehré/ sehér) Dehşet, korku, endişe. cехре хăп- Çok korkmak. сехрене хăпарт- Çok korkutmak.

сёвек. (sévek) Eğik, eğimli, meyilli, hassas. сёвек тăвайкки Eğik kıyı. сёвек кёперё Gökkuşağı. 2. сăра сёвек тутă Biranın gazı çıkmış.

сёвеккён (sévekkén) Yatık, eğik.

сёвеклен- (séveklen-) Eğilmek, meyil vermek, eğimlenmek.

cёвеклет- (séveklet-) Eğmek, bükmek, meylettirmek.

сёвеклёх (sévekléh) Eğiklik, eğim.

сёвеле- (sévele-) Sökmek, koparmak, serbest bırakmak, soymak, çıkarmak.

сёвелен-/ сёвён- (sévelen-/ séven-) Kopmak, ayrılmak, geride bırakmak, çıkmak, sıyrılmak.

сёвем (sévem) Yaklaşık bir metre uzunluğundaki ip parçası.

сёвен-/мён çумне (séven-/ mén şśumne) Yaslanmak, dayanmak.

сёвён- (sévén-) Kopmak, ayrılmak, geride bırakmak, çıkmak, sıyrılmak.

сёвёнтер- (sévénter-) Yaslanmak, dayanmak.

сёвёр-/ сёвёрт- (sévér-/ sévért-) Öfkesini azaltmak, kötülüğünü azaltmak.

сёвёрёл- (sévérél-) 1. Kuvvetten kesilmek, yumuşamak, sertliğini kaybetmek, tadını kaybetmek, kokusunu kaybetmek. 2. Soğuk almak, zayıflamak, gücünü kaybetmek. спичкa сёвёрёлнё Kibrit nemlendi. 3. Sakinleşmek, yatışmak.

сёвёрелчен/ сӳрёлчен (sévérélçen/ sürélçen) Şerit, tenya, parazit.

сёвёрёнкё/ сёврёнкё (sévérénké/ sévrénké) Yaş, rutubetli, nemli. 2. Lezzetsiz bira. 3. Somurtkan.

сёк- (sék-) Dokunmak, dürtmek, itmek, tahrik etmek, toslamak, boynuzlamak.

сёке (séke) Çubuklardan yapılmış balık ağı.

сёкён- (sékén-) Karışmak, bastırmak, tırmanmak, girmek, sığmak, karışmak, yapışmak, karışmak, musallat olmak.

сёкёрт (sékért-) Ekmek kalıbı, ekmek teknesi.

сёкёш- (sékéş-) Boynuzlaşmak, vuruşmak, itişmek, kakışmak.

сёлеке (séleke) Salya.

сёлё (sélé) Yulaf. хир сёлли Yabani yulaf. сёлё кăмпи Kuzu mantarı.

cёлёх/ сёлёк/ сёлёп (séléh/ sélék/ sélép) Sülük. кaйăк cёлёx Kuş sülüğü. пулă cёлёxё Balık sülüğü.

сёлкёш I (sélkéş) сёлкёш шыв Sulu kar.

сёлкёшII (sélkéş) Neşesiz, üzüntülü, hüzünlü, hazin, kederli, сan sıkıcı.

сёлкёшлен- (sélkéşlen-) 1. Yumuşatmak, sulanmak. 2. Hüzünlenmek, neşesi kaçmak, kederlenmek.

сёлт- (sélt-) Başını eğmek.

сёлтё/ сёлт шыве/ сёлтёш (sélté/ sélt şıvé/ séltéş) Küllü su, sodalı su.

сёлтёле (séltéle) Islatmak, havuzlamak (keten), sıvılaştırmak.

сёлтёш (séltéş) Neşesiz, üzüntülü, hüzünlü, hazin, kederli, can sıkıcı.

Kataloq:users -> bey-2016-1
bey-2016-1 -> Gelgeltürkçe Irgat Eğner, tarım işçisi. Irk Anasoy, soyköken. Irz Ut, yüzakı
bey-2016-1 -> Gelgeltürkçe Irgat Eğner, tarım işçisi. Irk Anasoy, soyköken. Irz Ut, yüzakı
bey-2016-1 -> Şİİr sanati
bey-2016-1 -> Hadîkatü’s-sü’EDÂ
bey-2016-1 -> Tab maravçu: Kəsgin nişançı
bey-2016-1 -> Hadîkatü’s-sü’EDÂ
bey-2016-1 -> Türl diLİNDƏ KİMLİk biLDİRƏn adlar
bey-2016-1 -> Çuvaş TÜRKÇESİ-TÜRKİye tüRKÇESİ SÖZLÜk bülent bayram iZMİR, 2007


Yüklə 5,63 Mb.


Dostları ilə paylaş:

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası