yulaf ezmesi hemoroid / Hemoroide İyi Gelen YiyeceklerKeşfet

Yulaf Ezmesi Hemoroid

yulaf ezmesi hemoroid

Hemoroid (Basur) Şikayetlerine Etkili Öneriler Ne İyi Gelir?

Halk arasında basur olarak adlandırılan hemoroid hastalığı tedavi edilmediği ya da tedavide geç kalındığı taktirde kişinin yaşam konforunu son derece olumsuz etkiliyor. Hayatın herhangi bir anında hemoroid hastalığı ile karşılaşan çok sayıda insan toplumsal önyargılardan ötürü doktora gitmekten ve tedavi olmaktan kaçınır. Bu da hastalığın ilerlemesine ve tedavisinin daha zor hale gelmesine yol açar. Özel Adana Ortadoğu Hastanesi olarak, “basura ne iyi gelir” sorusunun sıkça sorulduğu şu günlerde hemoroid hastalığına dair bilinmesi gerekenleri sizler için anlattık.

Hemoroid (Basur) Belirtileri Çok Sayıda Önemli Hastalık İle Benzerlik Gösterebilir

İnsan bedeninin hassas bölgeleri arasında yer alan anal bölge ve çevresinde meydana gelen ağrı, şişlik, kanama, akıntı ve kaşıntı gibi şikayetler yüzde doksan oranında apse, fistül, makatta çatlak, hemoroid ve iltihaplanma gibi sorunlardan kaynaklanır. Bu hastalıklar kişinin kalıtsal özelliklerine, yaşına ve cinsiyetine bağlı olarak meydana gelebilir. Anal bölge hastalıklarının toplum genelinde görülme sıklığı yüzde on civarında kronik bağırsak hastalıklarının ve kalın bağırsak tümörlerinin habercisi olarak nitelendirilebilir. Bu yüzden makatta kanama, şişlik ve ağrı gibi belirtiler gösteren kırk yaş ve üzeri hastaların, geç kalmadan bir genel cerrahi uzmanına başvurması gerekir.

Hemoroid (Basur) Yaşam Konforunuza Zarar Verir

Hemoroid hastalığı ilk olarak makat bölgesinde bir şişlik şeklinde kendisini gösterir. İç hemoroid ve dış hemoroid olarak ikiye ayrılan bu hastalık, anal bölgede toplardamar yumaklarının genişlemesi ve makatın dışına çıkması ile oluşur. Uzun süre devam eden kabızlık, ıkınma, ayakta kalma gibi durumlar hemoroid hastalığının oluşması için uygun zemin hazırlarlar. Hasta tuvalet sırasında ve sonrasında kanama sorunları yaşar. Kanama yoğun miktarlara ulaştığında anemi riski söz konusu olur. Hemoroid hastalığı erken aşamada tespit ve tedavi edilmelidir. Aksi taktirde ağrı ve kanamalar kişinin yaşam kalitesine önemli ölçüde zarar verir.

Özellikli Cerrahiler İle Konforlu Yaşam

Hemoroid tedavisi hastalığın hangi düzeyde olduğuna göre değişmektedir. Hastalığın erken aşamada başlanan tedavisinde diyet, ağrı kesiciler, bol sıvı tüketimi, steroid fitilleri ve kremlerle başarılı sonuçlar elde edilebilir. Bunun dışında sıcak su banyosu, lifli gıdaların tüketimine önem verilmesi gibi birkaç eylem de kişinin şikayetlerini büyük oranda azaltmaktadır. Ancak hastalık ileri düzeylere ulaşmışsa, bu defa cerrahi müdahale kaçınılmaz hale gelir. Günümüzde cerrahi tedavilerde yaşanan teknolojik gelişmeler sayesinde hastalar ameliyatın ardından minimum acı hissederler ve kolaylıkla günlük yaşantılarına dönebilirler.

Hemoroid Hastaları Nelere Dikkat Etmeli? Basur’a Ne İyi Gelir

  • Hemoroid şikayetlerinin etkisini hafifletebilmek adına kişi beslenme tarzında bazı değişikliklere gidebilir. Örneğin lifli gıdalarla beslenip, zeytinyağlı yemekler tercih edebilir ve günde en az 2-3 litre su tüketebilir.
  • Kırmızı etten mümkün olduğunca uzak durulmalı, makarna, hamur ve pilav gibi karbonhidrat içeren yiyeceklerin tüketimi de bir miktar azaltılmalıdır.
  • Dış hemoroid vakalarında özellikle uzun süreleri oturarak geçiren ofis çalışanları ve uzun yol şoförleri risk grubunu teşkil eder. Bu yüzden uzun süreler boyunca oturmaktan kaçınılması gerekir.
  • Kronik olarak kabızlık sorunu yaşayanlar ve genetik yatkınlığı olanların hemoroid hastalığına yakalanma olasılığı yüksektir. Bu nedenle ailesinde hemoroid öyküsü olanların henüz hastalık oluşmadan yaşam tarzlarında gerekli değişikliklere gitmesi gerekir.
  • Baharatlar ve acı biber hemoroid sorunu yaşayan bölgenin ciddi biçimde tahriş olmasına yol açar. Bu yüzden acılı, baharatlı ve salçalı yiyecekler yaşadığınız şikayetleri daha güç hale getirecektir.

Doktora Başvurmaktan Çekinmeyin

Anal bölgede meydana gelen sağlık sorunları toplumsal ön yargılar ve kişinin utanma duygusundan ötürü ihmal edilmektedir. Kişi doktora başvurmaktan kaçınıp alternatif ve işe yaramayan tedavi seçeneklerine yönelir. Bu durum zaman kaybı ve hastalığın ilerlemesi dışında bir sonuç doğurmaz. Normalde ilaç tedavisi ile çözülebilecek bir vakanın cerrahi müdahale gerektirecek seviyeye ulaşması sonucu ile karşılaşırız. Bu nedenle belirtileri görür görmez doktora başvurmak gerekir.

Özel Adana Ortadoğu Hastanesi’nden Hemoroid’e İyi Gelen Öneriler

Farklı sebeplerden dolayı ortaya çıkan ve kişinin yaşam kalitesine zarar verecek seviyelere ulaşan hemoroid hastalığına iyi gelen bazı öneriler mevcuttur. Önlenebilir ve tedavi edilebilir düzeyde hemoroid hastaları için sürecin hafifletilmesinde destek sağlayacak önerilerimiz şu şekilde:

Beslenme ve Lifli Gıdalar

Kişinin yaşam tarzında bazı değişikliklere gitmesi hastalığın şikayetlerini hafifletebilir. Hemoroid hastalığının gelişimi ishal ve kabızlık sorunlarıyla yakından ilgilidir. Lifli gıdalardan yoksun bir beslenme alışkanlığı kabızlığa yol açar. Bu da bağırsakların fazlaca zorlanması anlamına gelir. Lifli gıdalar hemoroid hastalığının ilerlemesine engel olur. Tam buğday, kepekli ürünler, yulaf ezmesi, esmer pirinç, havuç ve armut gibi besinler lif bakımından zengindir. Bununla birlikte kişinin sıvı tüketimine de özen göstermesi gerekir. Dışkının sertleşmesini önlemek, bağırsakların zorlanmasını da önleyeceği için hemoroidin ilerleyişi yavaşlatılmış, hatta durdurulmuş olur.

Sıcak Su Banyosu ve Bitkisel Ürünler

Kaynar seviyede olmayacak biçimde sıcak su, hemoroid şikayetlerinin yatıştırılması açısından etkilidir. Bölgenin tahriş olması durumunda sıcak su banyosundan faydalanılabilir. Günde yaklaşık 20 dakika süresince uygun sıcaklıktaki bir su ile oturma banyosu hastalığın semptomlarını azaltacaktır. Oturma banyosu sırasında kullanılacak suya bitkisel yağlar ve tuz da eklendiğinde sonuç daha başarılı olabilir. Kişinin hissettiği acıyı azaltır. Kaşıntı ve ağrıyı ortadan kaldırır. Kullanılabilecek bitkiler iltihap önleyici cadı fındığı, tahriş azaltıcı aloa vera jeli olabilir.

Egzersiz Yapmak

İnsan bedeni için egzersiz yapmak, olmazsa olmaz bir aktivitedir. Düzenli yapılan egzersizler kişinin sağlığına olumlu etki eder. Günlük yaşamınızın vazgeçilmez bir parçası haline getirdiğiniz egzersizler bağırsak fonksiyonlarının uyarılmasını sağlar. Kabızlık riskini ortadan kaldırır. Günde 20-30 dakika süresince yürüyüş yapmak iyi bir başlangıç olabilir. Bunun dışında alt karın kaslarını çalıştırmak da iltihap ve ağrılara iyi gelir. Egzersiz sırasında tahriş olmanıza yol açacak hareketlerden kaçınmanız gerekir.

Topikal Ürünlerin Kullanılması

Reçetesiz şekilde satılabilen ve lokal rahatlama sağlayan anestezik maddeler mevcuttur. Bu topikal ürünler kısa süreli rahatlama sağlayabilir. Kremler ve fitiller kan damarlarının büzülmesini ve ağrıların dindirilmesini sağlar. Topikal ürünlerin bir diğer etkisi de oluşturdukları bariyerle tahrişin önüne geçip dokuların iyileşme sürecine destek olmasıdır. Kaşıntı ve yanma gibi semptomların yatıştırılmasında topikal ürünlerden faydalanabilirsiniz.

Uzman görüşleri sadece tavsiye niteliğindedir gerekli görüldüğünde ilgili uzmana başvurmanız önerilir.

Benzer Haberler

Hemoroid – Basur Mayasıl Nedir, Nasıl Tedavi Edilir?

Hemoroidler normalde insan vücudunda bulunan yapılardır. Normalde hissetmediğimiz bu yapılar bazen şikayetlere neden olabilir. Hemoroidlerin birçok tedavi yöntemi bulunmaktadır.

Sırasıyla anal kanal ve anüs açıklığı boyunda yerleşen iç ve dış hemoroidlerimiz damar yapılarından oluşmaktadır. İç hemoroidler kanama ve makattan dışarı çıkma gibi semptomlar oluşturabilir. Dış hemoroidler ise kan oturması sonucunda yoğun ağrı oluşturabilir ve sonrasında kanama görülebilir.

 

Hemoroid Hastalığının Nedeni?

Hemoroid hastalığının oluşmasına neden olabilecek bazı faktörler şöyledir:

  • Aşırı ıkınma, yük kaldırma,
  • Tuvalette uzun süre oturma,
  • Düşük lifli diyet,
  • Hamilelik ve vajinal doğum,
  • Yaşlanma.

 

İç Hemoroid Hastalığının Semptomları Nelerdir?

  • Genellikle parlak kırmızı renkte dışkılama sonrasında görülen makattan kanama,
  • Makatta ağrı, özellikle dışkılama sırasında,
  • Makatta kaşıntı veya yanma,
  • Makatta temizlenmede güçlük,
  • Hemoroidlerin dışarı çıkması, özellikle dışkılama veya aşırı ıkınma sonrasında görülebilir, kendisi içerye gidebilir, ya da hasta kendisi içeri itmek zorunda kalabilir,
  • Akıntı.

 

Hemoroid Hastalığı Tanısı Nasıl Konur?

Hemoroid hastalığı tanısı doktor muayenesi ile yapılmaktadır, muayene sırasında doktorunuz;

  • Anüs etrafındaki cildi muayene eder,
  • Parmak muayenesi ile anal kanal denilen barsak çıkışında yerleşmiş iç hemoroid pakelerinin durumunu muayene eder,
  • Bu aşamada önemli bir husus,doktorun şüphelenmesi durumunda karışabilecek diğer hastalıkların dışlanması için kolonoskopi gibi ileri tetkikler isteyebilecek olmasıdır.

 

İç Hemoroid Hastalığında Tedavi Nasıl Yapılır?

Hastalığın evresine göre tedavi planlaması yapılmaktadır. Cerrahi müdahale gerektirmeyen hastalığa sahip bireylerde;

  • Dışkı yumuşatıcı diyet (30gram/gün lif içeren),
  • Düzgün dışkılama alışkanlığının oluşturulması (tuvalette gereksiz oturmanın kesilmesi, kabızlık varsa dışkı yumuşatıcı ilaçlar verilmesi),
  • Ağrının azaltılması için sıcak oturma banyoları önerilir.

Daha ciddi hastalığa sahip bireylerde girişimsel tedavi yöntemleri uygulanır.

Band ligasyonu: Anestezi ve yatış gerektirmeyen bir işlemdir. İç hemoroide gelen kan akımı lastik bir band ile kesilir. Boğulmuş olan hemoroid pakesi çürüyerek düşer.

Skleroterapi: Yine anestezi ve yatış gerektirmeyen bir tedavi yöntemidir. Hemoroidin içine kimyasal bir ajan enjekte edilir ve hemoroidin nedbeleşmesi (kurutulması) sağlanır.

Doppler yardımlı hemoroid arter ligasyonu: Bu işlem anestezi altında ameliyathane şartlarında uygulanmaktadır. Doppler aleti yardımı ile hemoroid pakesine kan getiren damar bulunarak bağlanır.

Stapler hemoroidopeksi (PPH): Bu yöntemde hemoroidlerin başladığı yerin üstünden simit şeklinde bir doku çıkarılarak sarkan hemoroidler yukarı asılır.

Hemoroidektomi: Genel olarak bilinen hemoroid ameliyatı tipidir. Anestezi altında uygulanır ve ameliyathane şartları gereklidir. Hemoroid pakeleri uygun şekilde kesilerek çıkartılır.

Lazer uygulamaları: Kısa süren ve genel olarak ağrısız bir işlemdir. Lazer yardımı ile hemoroid pakelerine müdahale edilir, herhangi bir dikiş uygulanmaz.

Dış hemoroide kan oturması durumlarında erken dönemde ise kan pıhtısı kesilerek boşaltılarak iyileşme hızlandırılabilir. Anestezi ve hastaneye yatış gerektirmeyen bir durumdur.

 

Hemoroid Hastalığından Nasıl Korunabilirim?

  • Dışkının sertleşmesinden kaçınılmalıdır. Günlük diyetinizde yeterince lif olduğundan emin olun, meyve, sebze, yulaf ezmesi gibi yiyeceklerde çokça bulunur. Bunların yetersiz kalması durumunda ilaçlarla destek alınabilir,
  • Rutin egzersiz ve hareketsiz kalmamak kabızlığa karşı koruyucudur,
  • Tuvalet alışkanlığınızı düzeltin. Tuvalette uzun süre oturmayın,
  • Dışkılamayı geciktirmeyin, bu dışkının sertleşmesine neden olacaktır.

 

Can Sağlık Grubu’na bağlı İzmir Özel Can Hastanesi ve Salihli Özel Can Hastanesi’nde hemoroid hastalığının tanı ve tedavi işlemleri genel cerrahi uzmanlarından oluşan alanında çok ciddi bilimsel bilgi, beceri yanı sıra deneyime de sahip uzman hekimlerce değerlendirilmekte ve en doğru tedavi yaklaşımları uygulanmaktadır. Lütfen bilgi ve randevu alınız.

Hemoroid Şikayetlerinden Kurulmak İçin Tüketmeniz Gereken 15 Besin

Hemoroid veya basur çok fazla ağrıya ve rahatsızlığa neden olabilir. Bazı gıdalar belirtilerinizi kötüleştirse de, diğerleri oldukça faydalı olabilir.

Hemoroitlere eşlik eden ağrı, hassasiyet, kanama ve şiddetli kaşıntı, kendinizi duvardan duvara çarpmak için yeterlidir.

Basur olarak da bilinir, anüste ve rektumunuzun alt kısımlarındaki bu şişmiş damarlar, tedavi edilmezse pıhtılaşabilir veya şişebilir, potansiyel olarak ameliyat gerektirir (1 , 2 ).

Neyse ki, bazı gıdalar semptomları hafifletmeye yardımcı olabilir ve hatta ilk etapta hemoroitleri önlemeye yardımcı olabilir (3 ).

İşte hemoroid için 15 yararlı yiyecek.

1. Baklagiller

Hemoroitlerin alevlenmesini önlemeye çalışırken, önemli bir kural, yeterli lif aldığınızdan emin olmaktır (4 ).

Çözünür ve çözünmez - iki çeşit lif elde edebilirsiniz. Çözünür tür sindirim sisteminizde bir jel oluştururken ve dost bakteriler tarafından sindirilebilirken, çözünmeyen lif dışkınızı toparlamaya yardımcı olur (5 , 6 , 7 ).

Sağlıklı bir bağırsak teşvik etmek için her ikisine de ihtiyacınız var.

Baklagiller Fabaceae familyasındaki bitkilerin yenilebilir tohumlarıdır. Fasulye, mercimek, bezelye, soya fasulyesi, yer fıstığı ve nohut içerir.

Her iki tür lifle yüklenir, ancak özellikle çözünür tipte zengindir (8 , 9 ).

Örneğin, 1 fincan (198 gram) pişmiş mercimek yaklaşık 16 gram lif içerir. Bu, önerilen lif alımının yaklaşık yarısıdır (10 ).

Çoğu yetişkin günde 21-38 gram almalıdır. Ancak bu yaşınıza ve cinsiyetinize göre değişebilir (11).

Mercimek ve diğer baklagiller dışkınızı toplayabilir ve tuvalete giderken zorlanma olasılığınızı azaltır. Bu hemoroidleri önlemeye veya semptomları hafifletmeye yardımcı olabilir (12 ).

2. Kepekli Tahıllar

Baklagiller gibi kepekli tahıllar da beslenme güç merkezleridir. Çünkü lif gibi yararlı bileşenlerle dolu embriyo, kepek ve endospermlerini korurlar (7 , 13 ).

Kepekli tahıllar özellikle çözünmez lif bakımından zengindir. Bu, sindiriminizi ilerletmeye yardımcı olur. Bu da hemoroitlerle ilişkili ağrı ve rahatsızlığı azaltmaya yardımcı olabilir (13 ).

Kepekli tahılların doyurucu kepekli un ve ekmeğin ötesine geçtiğini unutmayın. Bunlar iyi seçenek olsa da, bu kategori arpa, mısır, kinoa, kahverengi pirinç, bütün çavdar ve yulaf içerir (13).

Yulaf ezmesi, hemoroit belirtilerini azaltmaya çalışırken diyetinize dahil etmek için özellikle iyi bir seçenektir.

Beta-glukan adı verilen, prebiyotik gibi davranarak bağırsak mikrobiyomunuza fayda sağlayan belirli bir tür çözünür lif içerir. Prebiyotikler bağırsaklarınızdaki dost bakterileri beslemeye yardımcı olur (14 , 15 ).

Yulaf ezmesi için alışveriş yaparken, çelik kesilmiş yulafın pişmesi daha uzun sürdüğünü ancak daha az işlendiğini unutmayın. Hızlı pişirme veya yulaf ezmesi için 4 gram ile karşılaştırıldığında, kuru yulaf porsiyonunda 1/4 fincan (40 gram) porsiyon başına yaklaşık 5 gram lif sağlarlar (16 , 17 ).

3. Brokoli ve Diğer Turpgiller

Turpgiller sebzeler arasında brokoli, karnabahar, Brüksel lahanası, roka, Çin lahanası, lahana, turp, şalgam bulunur (18 ).

Çoğunlukla antikanser özellikleri ile bilinmelerine rağmen, etkileyici miktarda çözünmez lif de sağlarlar (18 ).

Örneğin, 1 bardak (76 gram) çiğ brokoli, hepsi çözünmez olan yaklaşık 2 gram diyet lifi sağlar. Bu, dışkılarınızı toparlamak ve sizi düzenli tutmak için işe yarar (19 ).

Dahası, turpgiller sebzeler, bağırsak bakterileriniz tarafından parçalanabilen bir bitki kimyasalı olan glukozinolat içerir (20 ).

17 yetişkinde yapılan bir çalışmada, turpgillerden alınan sebzelerin vücut ağırlığının kg'ı başına 14 gram arttırılmasının bağırsak mikrobiyomlarını 2 hafta içinde çeşitlendirdiği bulunmuştur (20 ).

Bağırsak bakterilerinin çeşitliliği, daha dayanıklı bir gastrointestinal sisteme ve ayrıca gelişmiş bağışıklığa bağlıdır. Bu, çözünmeyen lif içeriğinin yanı sıra, turpgillerdeki sebzeleri hemoroitleri  önlemek için mükemmel bir seçim haline getirir (20 , 21 ).

4. Enginar

Çiğ orta boy enginar (128 gram) lif ile yüklenir ve bu besinin yaklaşık 7 gramını içerir (22 ).

Lif bakımından zengin birçok gıda gibi, enginar lifleri bağırsaklarınızdaki dost bakterileri beslemeye yardımcı olur (23 , 24 ).

İki insan çalışması, inülinin - enginarlarda bir tür çözünür lif - Bifidobacteria ve Lactobacilli gibi faydalı bağırsak bakterilerinin sayısını artırdığını buldu.(24 , 25 ).

Bu, bağırsaklarınızı sağlıklı ve düzenli tutarak hemoroitlerin başlamasını önlemeye veya semptomlarını azaltmaya yardımcı olabilir (21 , 26 ).

5. Kök Sebzeler

Tatlı patates, şalgam, pancar, sarı şalgam, havuç, patates gibi kök sebzeler besin değerleriyle doludur.

Bağırsak sağlıklı lif bakımından zengindirler ve porsiyon başına yaklaşık 3-5 gram içerirler.

Yumrular söz konusu olduğunda, liflerinin çoğunun kabukta tutulduğunu unutmayın. Bu yüzden tadını çıkarırken kabuklu olduğundan emin olun (27 ).

Dahası, pişmiş ve soğutulmuş beyaz patatesler, sindirim sisteminizden sindirilmemiş olarak geçen, dirençli nişasta olarak bilinen bir tür karbonhidrat içerir. Çözünür lif gibi, dost bağırsak bakterilerinizi beslemeye yardımcı olur (28 , 29 , 30 ).

Bu kabızlığı azalttığından, hemoroit semptomlarını hafifletebilir.

Kök sebzeleri diyetinize dahil etmenin en iyi yolu, kızartmak, buğulamak, sote etmek veya kabukları ile kaynatmaktır. Ayrıca patates kızartmasına alternatif olarak patates püresi veya kesip fırınladığınız patatesler harika olur.

6. Kabak

Yazdan kışa kabak, yemek tabağınıza renk ve lif getirir.

Sarı kabak, kabak, meşe palamudu kabak, dahil olmak üzere birçok çeşidi vardır.

Bu demetin en lifli olanı, her fincan (205 gram) pişmiş küpün (205 gram) bu hemoroitle savaşan besini 9 gram paketleyen meşe palamudu kabağıdır (31 ).

Hemoroitlerden korurken sindirim sisteminizin hareket etmesine yardımcı olmak için kavrulmuş, sote veya haşlanmış kabağın tadını çıkarın.

7. Biber

Hemoroitlere yardım etmek için bir başka harika sebze dolmalık biberdir.

Her fincan (92 gram) dilimlenmiş biberler yaklaşık 2 gram lif içerir (32 ).

Bu listede yer alan diğer sebzelerin bazıları kadar lifli olmasa da, biberler % 93 su içeriğiyle çok nemlendiricidir (32 ).

Lifle birlikte, bu dışkının geçmesini kolaylaştırır ve kasılmayı önler.

8. Kereviz

Biberlere benzer şekilde, kereviz lifin yanı sıra çok fazla su verir. Bu dışkılarınızı yumuşatır ve kasılma ihtiyacını azaltır.

Bir büyük, 28–31 cm sap, 1 gram lif sağlar ve % 95 sudan oluşur (33 ).

Bu gevrek sebzeyi salatalara dilimleyin, çorbalara, güveçlere ekleyin veya sapları en sevdiğiniz fındık ezmesine biraz daldırın.

9. Salatalık ve Kavun

Salatalık ve kavunlar Cucurbitaceae ailesine aittir (34 ).

Biber ve kereviz gibi, lif ve suyu sindirim sisteminize getirmenin lezzetli yollarıdır.

Salatalık tadını çıkarırken, kabuğunu soymadığınızdan emin olun. Çünkü en fazla lif elde etmenizi kabuklar sağlar.

10. Armut

Bir orta armut, günlük lif ihtiyaçlarınızın % 22'si olan yaklaşık 6 gram lif içerir (11 , 35 ).

Bu meyveyi kabuğuyla birlikte yediğinizden emin olun.

Armutlar kendi başlarına mükemmel bir atıştırmalık olurlar. Salatalara eklenebilir veya haşlanabilir.

11. Elma

Armut gibi, elmalar da etkileyici miktarda lif içerir.

Örneğin, bir orta boy elma yaklaşık 5 gram lif içerir. Dahası, bu liflerden bazıları sindirim sisteminde jel benzeri bir kıvam oluşturan çözünür bir lif olan pektindir (36 ).

Bu, dışkınızı yumuşatmaya yardımcı olur, hemoroidle ilgili rahatsızlığı azaltır.

12. Ahududu

Meyveler lifli olarak kabul edilirken, ahududu lif paketleme gücü olarak öne çıkıyor.

% 85 su içeriğine sahip 8 gram lif için 1 fincan (123 gram) çiğ ahududu yiyin (37 ).

13. Muzlar

Hem pektin hem de dirençli nişastaya sahip olan muzlar, hemoroid semptomlarını sakinleştirmek için diyetinize dahil etmek için ideal bir besindir (38 , 39 ).

Bir orta, 18-20 cm muz, 3 gram lif sağlar (40 ).

Pektini sindirim sisteminizde bir jel oluştururken, dirençli nişastası dost bağırsak bakterilerinizi besler - hemoroitlerinize yardımcı olmak için harika bir kombinasyon.

14. Haşlanmış Kuru Erik

Kuru erik doğanın müshili olarak kabul edilir.

Araştırmalar, günde 10 kuru erik kadar ılımlı bir miktar yemenin kabızlığı olan insanlar arasında dışkı tutarlılığını ve sindirim hareketliliğini artırabildiğini göstermektedir (41 ).

Bu sadece liflere değil, aynı zamanda sorbitole de atfedilir. Sorbitol, bağırsaklarınızın iyi sindirmediği bir şeker alkoldür. Dışkıyı yumuşatır ve tuvalet ihtiyacınızı düzeltir (42).

Haşlanmış kuru erik biraz daha fazla su toplar. Yapmak için, kurutulmuş kuru erikleri 10 dakika veya yumuşak olana kadar suda pişirin.

15. Sıvılar

Kendinizi nemli tutmak dışkıların daha kolay geçmesini sağlar.

Ne kadar su içmeniz gerektiği yaşınıza, cinsiyetinize ve aktivite seviyenize bağlıdır. Çoğu zaman suyu tercih ettiğinizden emin olun. Biraz daha lezzete ihtiyacınız varsa, limon dilimleri veya meyveleri ile renklendirin.

Genel olarak, günde 8 bardak içmek tavsiye edilir. Ancak bu bilimsel kanıtlara dayanmayan keyfi bir tavsiyedir. Sizin için en uygun olanı siz ayarlamalısınız (43 ).

Kaçınılması Gereken Yiyecekler

Düşük lif içeren gıdaları sınırlamak iyi bir fikirdir. Bunlar hemoroitleri tetikleyebilen kabızlığı kötüleştirebilir.

Kaçınılması gereken düşük lifli gıdalar şunları içerir:

  • Süt Ürünleri: Bunlar süt, peynir ve diğer çeşitleri içerir.
  • Beyaz un: Bu un, kepeği ve endospermi daha az lifli hale getirmiştir. Bu tip undan yapılan ürünler arasında beyaz ekmekler, makarna ve simit bulunur.
  • Kırmızı et: Sindirimi daha uzun sürdüğü ve kabızlığı şiddetlendirebileceği için bu tür etlerden kaçının.
  • Işlenmiş etler: Lif bakımından düşük ve sodyum bakımından yüksek olup kabızlık riskinizi artırır.
  • Kızarmış yiyecekler: Bunların sindirimi zor olabilir.
  • Tuzlu yiyecekler: Şişkinliğe neden olabilir ve hemoroidinizi daha hassas hale getirebilirler.

Ayrıca şunlardan kaçınmalısınız:

  • Baharatlı yiyecekler: Her ne kadar lif açısından düşük olmasa da, baharatlı yiyecekler hemoroitlerle ilişkili ağrı ve rahatsızlığı artırabilir.
  • Kafeinli içecekler: Bu içecekler, özellikle kahve, dışkılarınızı sertleştirebilir ve tuvaleti kullanmayı daha acı verici hale getirebilir.
  • Alkol: Kafeinli içecekler gibi, alkollü içecekler de dışkılarınızı sertleştirebilir.

Uzun Lafın Kısası

Hemoroid veya basur çok fazla ağrıya ve rahatsızlığa neden olabilir.

Bazı gıdalar belirtilerinizi kötüleştirse de, diğerleri oldukça faydalı olabilir.

Lif alımınızı artırmak, bol su içmek semptomları azaltmaya yardımcı olabilir.

Kepekli tahıllar, baklagiller, sebzeler ve meyveler lifle yüklenir. Onlardan daha fazla yemek, düzenli olmanıza, kabızlığı önlemenize ve böylece basurlara yardımcı olabilir.

Bununla birlikte, belirtileriniz düzelmezse, sizin için en iyi tedavi planını belirlemek için sağlık uzmanınıza danışın.

Kabızlığı ve hemoroid oluşumunu önlemek için öneriler

Hemoroidlerin en önemli nedeni kabızlıktır.  Dışkının yumuşaklığı lifli besinler ve bol sıvı alımıyla sağlanır.  Uygun beslenmeyen kişilerde kabızlık ve onun da sonucunda hemoroid hastalığı ve diğer proktolojik hastalıklar, örneğin anal fissür (makatta çatlak) ortaya çıkabilmektedir.

Kabızlık tanımı (kimlere kabız diyoruz?)

Halk arasında günde bir kez tuvalete çıkanlar kabız olmadıklarını iddia ederler, ancak kabızlığın esas tanımı aşağıdaki maddelerin olup olmamasıyla yapılır.

Son 1 yılda en az 12 hafta (3 ay) süreyle aşağıdakilerden iki ya da fazlası olmuşsa:

1. Dışkılamaların en az %25’inde ıkınma
2. Dışkılamaların en az %25’inde büyük ya da sert dışkı
3. Dışkılamaların en az %25’inde tam boşaltamama hissi
4. Dışkılamaların en az %25’inde makatta tıkaç hissi
5. Dışkılamaların en az %25’inde dışkılamayı kolaylaştırmak için elle müdahale
6. Haftada 3′ ten az dışkılama yapmak
7. Yumuşak dışkılama olmaması, irritabl barsak sendromu (İBS) tanısı için yeterli kriter olmaması

Tabi ki normal süre ve miktarda bir ıkınma hareketi olmadan tuvalet yapmak mümkün değildir. Buna açıklık getirmek için tuvalete gittiğinizde 3 dakikada dışkılama yapabiliyorsanız kabız değilsiniz denilebilir. Daha uzun süreli ıkınma kabızlığa işarettir. Bazen de hasta “ben günde 3-4 defa tuvalete çıkıyorum, kabız değilim” der, bu da aslında kabız olduğunu, dışkıyı tam boşaltamadığını gösterir. 

Kabız kalmamak için diyetinizde şunları mutlaka bulundurmalısınız: 

 

  1. Günde en az 3 litre su alımı (Kişinin boyu ve kilosuyla orantılı olmakla birlikte , genel olarak erişkinde 3 litre denilebilir) . Su alımınızı ölçerken lütfen büyük boyutta şişeler kullanın. Yani 500 ml’lik şişeden içtiğinizi ya da bardak bardak içtiğinizi ölçerseniz, sonunda ne kadar içtiğiniz konusunda çok sağlıklı bilgi edinemeyebilirsiniz, yanılmalar çok olur. En iyisi 1.5 litrelik su şişesini bitirip bitirmediğinizi kontrol etmektir. 2 tane 1.5 litrelik su şişesini bitirdiyseniz 3 litre suyunuzu almışsınız demektir. Tabi ki sıvı kısıtlaması olan hastalıklarda, kalp yetmezliği gibi hastalıkları olan ve doktorunuzun belirli miktardan fazla sıvı alımına izin vermediği durumlarda doktorunuzun önerilerine uyunuz. 
  2. Tam buğday ekmeği. Lifli olması nedeniyle,  kabızlığı önlemek için tam buğday ekmeği öneriyoruz. Ayrıca tam buğday unundan yapılmış ekmeğin glisemik indeksi de daha düşük olduğundan, kan şekerinizi ve insülin salınımını da kötü yönde etkilemez. Bazı hastalar popüler diyetlerin kurbanı olup “ben ekmek tüketmiyorum” demekteler. Yeterli lifi aldığınız sürece ekmek tüketmemenizde sorun yoktur, ancak tam buğday ekmeğiyle hem lif alırsınız, hem de iyi karbonhidrat dediğimiz günlük alınması gereken karbonhidratın bir kısmını almış olursunuz. 
  3. Bulgur pilavı 
  4. Tam buğday ya da kepekli makarna

 

 

 

 

 

 

 

 

5.   Günde 3-4 kuru kayısı ya da kuru hurma ya da kuru  erik, ya da 1-2 kuru incir (kuru meyvelerde lif oranı  daha yüksektir, ancak tabi ki mevsiminde tazesini yiyiniz).  Diyabeti olup da bu maddeyi uygulayacaklar, öncelikle doktorlarına, diyetisyenlerine ya da diyabet hemşirelerine bunları yiyip  yiyemeyeceklerini sormalıdırlar. Diyabeti olsun olmasın herkes için geçerli bir öneri de, bu kuru meyveleri tüketirken, yanında süt, ceviz ya da badem gibi gıdalarla birlikte almak ve kan şekerini ve insülini birden bire yükseltmemektir. 

6. Yulaf ezmesi (3-4 kaşık). Yulaf ezmesini suyla ya da sütle pişirmek yenilmesini daha kolaylaştırabilir, hatta içine madde 5’teki meyvelerden eklemek yenilmesini zevkli bir hale getirebilir. 

7. Yeşil yapraklı sebzeler (kıvırcık salata, marul, roka, ıspanak, semiz otu gibi) , pırasa, kabak gibi zeytinyağlı ya da etli yemekler. 

8. Avokado 

9. Probiyotik yoğurtlar (kendiniz  probiyotik yoğurdu maya olarak kullanıp evde de probiyotik yoğurt yapabilirsiniz)

 

 

 

 

 

 

 

Ne yememeli: 

Tamamen yasaklı olmasa da kabız olunduğunda az yenilmesi gereken meyveler şunlardır: muz, ayva, şeftali, kızılcık 

Tabi ki her birey öncelikle kendi durumunu, varsa ek hastalıklarını göz önüne alarak gerekirse bir diyetisyenden yardım istemelidir. Buradaki öneriler asla bir diyet önerisi olmayıp, var olan diyetinize yapılması gereken eklemelerdir. Nasıl ve ne miktarda bu söz edilen yiyeceklerden yemesi gerektiği konusunda kuşkuları bulunan kişiler bir diyetisyene danışmalıdır. 

Kabızlığı önlemek için diyetten başka neler yapılabilir? 

Yürüyüş, egzersiz: 

 

Sindirim sistemimiz hareketi sever :)) Günde en az yarım saat yürüyüş (ya da koşu) barsaklara iyi gelir.   
Barsak hareketleri daha düzenli olur ve tuvalete çıkmak kolaylaşır. 

 

 

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır