Bir çeit Akdeniz bitkisi olan papatya, hiç kukusuz ülkemizdeki en sevilen çiçeklerden biri. Papatyagiller ailesinin bir üyesi olan bu nadide çiçek ismini de bu aileden almaktadr. Ilman iklime sahip bölgelerde yetien papatyann ’den fazla türü olduu bilinmektedir. Sar ve beyaz renkli bu çiçek, halk arasnda sar papatya ismiyle de anlr.
Sade bir görünüme sahip olan papatyalar doada, evde saksda veya bahçede kolaylkla yetitirilebilir. Bu yazmzda sizler için “papatya çiçei nasl yetitirilir” sorusuna yant aradk. te papatya çiçeinin özellikleri ve papatya çiçei bakm püf noktalar…
Horoz bii Çiçei Bakm ve Faydalar
Para Bereket Çiçei Bakm, Çoaltlmas
Karanfil Çiçei Bakm: Bakm, Anlam, Çeitleri
Aslnda papatyann hüzünlü bir hikayesi vardr. Bilmeyenler için hemen anlatalm!
Papatya çiçei sadece görsel bir ölen sunmuyor ayn zamanda içerisindeki ac maddeler, uçucu yalar ve fenolik bileikler sayesinde insan salna fayda salyor. Papatyalardan papatya ya elde edilir. Ayrca bu bitkinin ilaç ve boya sanayinde kullanld bilinmektedir. Halk arasnda en yaygn kullanm ise çaynn demlenip içilmesidir.
Peki papatya çiçeinin faydalar nelerdir? Gelin bir de bu sorunun cevabna bakalm.
Papatya Nasl Kurutulur? 3 Kolay Yöntem
Papatya Yann 10 Müthi Faydas, Nasl Yaplr?
Kasmpat (Krizantem) Çiçei Bakm Nasl Yaplr?
Papatya Çaynn Faydalar Nelerdir? Neye yi Gelir? Ne e Yarar?
Papatya Suyu ile Saç Açma: Cilde Faydalar, Hazrlan ve Kullanm
Frenk soğanı Allium Schoenoprasum
Yabani bitkiler: Yaşadığımız çevrede birçok farklı yabani bitki bulunur. Camdan dışarı baktığınızda veya dışarı çıktığınız zaman bu bitkiler ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Bunlar içerisinde papatya, can çiçeği, madımak, gelin çiçeği, mancar, ebegümeci, ısırgan ve hardal gibi bitkileri saymak mümkün.
Yabani ot, herhangi bir tarım yapılmayan alanda, kendi kendine gelişen bitkilere denmektedir. İnsan elinin değdiği, kendisinin yetiştirdiği tarla ve bahçe bitkilerinde istenmeyen ve yetiştirilen kültür bitkisi dışında kalan tüm bitkilere yabancı ot denir.
Dikenli Ot Çeşitleri Deve dikeni, kırtıl, mayıs dikeni, gürcü otu (zimilaç) gibi pek çok dikenli ot pişirilerek suyunun içilmesi kişiye fayda sağlar. Şevketi bostan, helvacık otu, süt otu, at kestanesi, balsam otu, böğürtlen, alıç ve diken otu gibi çeşitler sayılabilir.
Pek çok gül türünün anayurdu Asyadır. Türkiyede yetişen 25 kadar yabani türü vardır. Oysa, kültür bitkisi olarak yetiştirilen türleri çok daha fazladır. Rosa cinsinden kadar türü olan ve genelde kışın yapraklarını döken, çok yıllık dikenli çalı, ağaççık ya da tırmanıcı bitkilerin adı Güldür.
Üretilmeyen bazı bitkilerin yaprakları, meyveleri, tohumları yabani ot grubuna girer. Otların yanında, böğürtlen, kızılcık, kuşburnu gibi yabani meyveler de dere kenarlarında yetişir ve meyveleri toplanarak yenilebilir.
Çiçeksiz bitkilerin en bilinen türleri algler, likenler, yosunlar ve eğrelti otudur. Ayrıca fotosentetik özelliğe sahip olmayan mantar, cıvık mantar ve bakteriler de çiçeksiz bitkiler kategorisine girer.
Türkiyede yetişen 25 kadar yabani türü vardır. Oysa, kültür bitkisi olarak yetiştirilen türleri çok daha fazladır. Rosa cinsinden kadar türü olan ve genelde kışın yapraklarını döken, çok yıllık dikenli çalı, ağaççık ya da tırmanıcı bitkilerin adı Güldür.
Yabani Çiçekler
Eşek Marulu Otu Nasıl Kullanılır Genç yapraklar çiğ veya pişmiş olarak tüketilir. Özellikle ilkbaharda genellikle hafif hoş bir tada sahiptirler. Salatalara eklenebilir, ıspanak gibi pişirilebilir veya çorba, güveç vb. yemeklere eklenebilir.
Sılcan, her yörede farklı farklı sarmaşık, acı ot, bıcık, dilkişen, tilkişen, kedirgen, dildiren, eniç gibi isimler alan bir ot türü. Kavurması, haşlayıp yoğurtlaması yapılan değişik bir lezzet. Bazıları zeytinyağında hazırlarken bazıları da kaba yağ yani tereyağında soteliyormuş.
Gül, gülgiller (Rosaceae) familyasının Rosa cinsinden, odunsu çok yıllık kapalı tohumlu güzel kokulu bitki türlerine verilen ad.
Tarla inekbuğdayı, pamukdikeni, gecikmeli karahindibağ, yapışkan adaçayı, büyük ebegümeci, köygöçüren, gölkarabaşı, Acem yavşanotu, farekulağı, ipekotumsu kantoran, boyynuzotu, yapışkan andızotu, safran çiğdemi, güzelnane, ballıbaba, fesçitarağı, hatmi çiçeği, çobançantassı, misk soğanı.
yabani meyveler ya da dağ/orman meyveleri
Yine, meyve bahçelerinde yetişen yabani otlar tarım ilacı kalıntıları taşıyabilirler. İnsan ve hayvan atıklarıyla kirlenmiş tarla ve bahçelerden toplanan otlar da sağlıksızdır. Otlar besin olarak yendiği gibi hastalıkların iyileşmesi ya da hastalıklardan korunma amacıyla da kullanılır.
Papatyanın spazm çözülmesinde, gaz ve âdet sancılarının giderilmesinde faydalı olduğu ifade edilmektedir. Papatyada bulunan Alfa bisabolol maddesi ülsere iyi gelmektedir; Azulene ise mide yanmasına karşı etkilidir.[1] Gastrit ve ülseratif kolit tedavisinde kullanılır. Ayrıca ağız iltihaplarını iyileştirir.[2]
Zehirlenme; Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bijen Kıvçak'ın ifadelerine göre papatya çayının ilaçlarla etkileşimi bulunmakta ve papatyaların bazı türleri ciddi zehirlenmelere yol açabilmektedir. Ayrıca Papatya Türkiye’de zehir danışma merkezlerine gelen vakaların başında gelir ve bazı türleri böcek ilacı yapımında kullanılmaktadır.
Klinik ortamda tekrarlanmamış, sadece hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, papatyaların belirli gastrointestinal hastalık risklerini azaltarak, daha sağlıklı bir sindirime yardımcı olduğunu öne sürmektedir. Örneğin; fareler üzerinde yapılan birkaç çalışmada, papatya özütünün ishale karşı koruma potansiyeline sahip olduğu bulunmuştur. Bu yararın, papatyanın sahip olduğu antienflamatuar özelliklerden kaynaklandığı düşünülmektedir. Sıçanlarda yapılan bir başka çalışmada ise, papatya mide ülserlerini önlemeye yardım etmede etkili bulmuştur. Papatya mide asitliğini azaltarak, ülser gelişimine katkıda bulunan bakterilerin büyümesini engelleyebilir. Bu bulgulara rağmen, papatyanın sindirim sistemindeki rolünü doğrulamak için daha fazla klinik araştırmaya ihtiyaç vardır.[3]
TIBBİ AROMATİK BİTKİLER ve İYİ YAŞAM
Yazar: Bilge Keykubat
Sağlıklı ve sürdürülebilir bir dünya ve yaşamın her geçen gün daha da önem kazanmaya başladığı dünyamızda “İyi Yaşam” teması öne çıkmaktadır.
İyi yaşamla anlatılmak istenen; daha sağlıklı, daha güzel, daha uzun yaşam…
Bu kapsamda da doğal ve bitkisel beslenme karşımıza çıkıyor.
Bitkiler sürdürülebilir yaşam için gerekli olan oksijeni ve besini sağlarlar ve sağlığımızı korurlar.
İnsan yaşamının başlamasıyla birlikte bitkilerin tedavi amaçlı kullanımı başlamıştır. İlk günden itibaren bitkilerin tedavi edici gücünden “İyi Yaşam” için yararlanılmıştır.
Günümüz modern tıbbında kullanılan pek çok ilaçta bitkilerden elde edilmektedir.
Ülkemizdeki bitkisel zenginlik; üç fitocoğrafik bölgenin kesiştiği bölge olmasından, Güney Avrupa ile Güneybatı Asya floraları arasında köprü olmasından, pek çok cins ve seksiyonun orjin ve farklılaşım merkezi olmasından kaynaklanmaktadır. Bu zengin florada çok sayıda tıbbi ve aromatik bitkiyi de bünyesinde barındırmakla kalmayıp aynı zamanda pek çoğunda gen merkezi konumundadır. Buna rağmen bu bitki zenginliğinden yeterince yararlanılmamaktadır.
Doğal florada bulunan bitkiler halk arasında; gıda, tedavi amaçlı (Fitoperapi: tıbbi bitkilerle tedavi), çay, baharat, boya, insektisit (böcek ilacı), hayvan hastalıklarının tedavisi, reçine, zamk, uçucu yağlarından faydalanma, meşrubat, kozmetik sanayinde kullanımı yapılmaktadır.
Ülkemiz bitkisel ilaç, bitki kimyasalları, gıda katkı maddeleri, kozmetik ve parfüm sanayi ile boya sanayi gibi önemli sektörlere hammadde temin eder pozisyonda olması nedeniyle tıbbi aromatik bitkiler ticaretinde önde gelen ülkeler arasındadır.
Günümüz dünyasında bu bitkiler alternatif tıp (tıbbi tedavinin yerine kullanılan) alanında kullanılsa da doğru olan tamamlayıcı tıp alanında kullanılmasıdır. En çok kullanıldığı alan tamamlayıcı tıp (tıbbi tedavi ile birlikte kullanılan tedavi) uygulamalarıdır.
Ekinezya
TARİHÇE
Bitkilerin tedavi amacıyla kullanılması insanlık tarihi kadar eski olduğu, antik kentlerin ve kalıntıların incelenmesiyle gözler önüne seriliyor. Hakkari’nin hemen güneyinde Kuzey Irak’ta Şanidar Mağarasında yılında yapılan kazılarda bulunan ve bir Şamana ait olduğu düşünülen mezarda; civanperçemi, kanarya otu, gül hatmi, peygamber çiçeği, ebegümeci ve deniz üzümü gibi bitki türlerinin bulunduğu tespit edilmiştir. Günümüzden 60 bin yıl öncesine ait mezarda bulunanlar “şimdilik” bitki insan ilişkisinin başlangıcına ait ilk veri olarak kabul edilmektedir.
Ölülerini gömmeye başlayan bir toplumda, ölen kişinin tekrar yaşama döndüğün de kullanacağı düşüncesiyle mezara konulduğu tahmin edilen bu bitkilerin, yenenler ve şifalı olanlar diye ayrılmaya başlandığının da bir göstergesi olabileceği düşünülmektedir.
Tarihte bilinen en eski reçete kalıplarından biri Hititlere aittir.
Eski Mısır dönemine ait tıbbi papirusların bulunması Mısır tıbbı ve ilaçları hakkındaki bilgileri genişletmiştir. İlaçlar ve tedavi ile ilgili papirusların en önemlisi İ.Ö. yıllarında yazıldığı tahmin edilen Ebers Papirusudur. Bu papirüs Teb’de EL Assassaif’in mezarında bir mumyanın bacakları arasında bulunmuştur. 77 bitkisel, hayvansal ve madensel drog ve den fazla reçete taşımaktadır. Reçetelerde en çok Acımarul, dağsoğanı, ardıç meyvası, banotu, çiğdem, hardal, hintyağı, incir, centiyane, keten tohumu, kişniş, mürver, nar kabuğu, pelinotu, sakız, sarısabır, soğan, tarçın, terementi ve üzümün adı geçmektedir.
Tıbbi bitkiler ile ilgili ilk yazılı kaynakların Sümerlere ve Çinlilere ait olduğu araştırmacılar tarafından belirtilmektedir. Sümerlere ait olanı tabletler şeklinde M.Ö. yılına, Çinlilere ait olanı da M.Ö. yıllarına denk geldiği belirtilmektedir.
Mezopotamya uygarlığı döneminde kullanılan bitkisel drog miktarının civarında olduğu ve bu döneme ait tabletlerdeki reçetelerde adamotu, banotu, çöpleme, eğir kökü, haşhaş, hardal, kekik, kitre, meşe mazısı, nane, nar kabuğu, rezene, safran, terementine rastlandığı görülmektedir.
Grekler döneminde kadar, Arap Fas uygarlığı döneminde de kadar tıbbi bitki kullanıldığı tahmin edilmektedir.
Dioskorides’in ilk farmakope sayılabilecek “De Materia Medica” isimli 5 ciltlik eserinde tıbbi bitkinin ve bu bitkilerden hazırlanan ilaçların kullanımı ile ilgili ayrıntılı bilgiler verilmiştir. Bu bitkilerin çoğunun da Anadolu’da yetişen bitkiler olması da güzelliğidir.
Asya ile Avrupa arasında bir köprü görevi üstlenen, göç ve ticaret yollarının önemli halkası olan Anadolu; yüz yıllardır bitkisel ilaç ve baharat ticaretinde önemli rol oynamıştır.
İnsanlar başlangıçta kendi yörelerinde yetişen bitkileri tedavide kullanırlarken, ticaretin gelişmesine bağlı olarak zamanla, diğer ülkelerde kullanılan bitkiler de tedavide kullanılmaya başlamıştır.
Bazı Tıbbı Aromatik Bitkilere Ait Mitoslar ve Felsefeleri
Adaçayı : Romalıların adaçayını kutsal saydıkları ve adaçayı toplama işini son derece önemseyerek bunu özel bir tören eşliğinde yaptıkları bilinmektedir. Arap dünyasında adaçayı yetiştirenlerin ölmeyeceğine dair bir inanç vardır. Ölümsüzlük, bilgelik ve koruyuculuğu temsil eden adaçayı aynı zamanda Hristiyanlıkta Bakire Meryem’in simgelerinden biridir.
Anason: Günümüzde özellikle doğum günlerinde ve düğünlerde pasta yemek yaygın alışkanlıktır. Bu alışkanlığın temelleri Roma dönemine dayandırılmaktadır. Romalılar yemeklerini tatlandırmada bolca kullandıkları anasonu özel günlerde, bayramlarda ve törenlerde hazırladıkları bir kekte kullanırlardı.
Ardıç: Türk dünyasında ardıç saygın bir ağaçtır. Orta Asya’da ardıç ağacının tanrısal, sihirli bir gücü olduğu inancı yaygındır. Ardıç ateş yoluyla temizlenmeyi ifade eder. Kötü ruhların ardıç ağacından durduğuna inanılır ve cin, şeytan gibi varlıkları kovmak için ardıçtan yardım alınırdı. Orta Asya Türkleri ardıç ağacını özellikle mezarlıklara dikerlerdi. Anadolu’da da ardıç ağacı bu önemini korumaktadır. Eski Uygur yazıtlarında ve Manas destanında ardıç ağacından söz edilmiştir.
Biberiye: Biberiye bitkisinin zihni açtığı ve hafızayı güçlendirdiği eski çağlardan itibaren bilinmektedir. Antik Yunan’da Öğrencilerin biberiye yapraklarından yaptıkları taçları başlarına takarak veya bu bitkiden ördükleri halkaları boyunlarında taşıyarak zihinlerini diri tuttukları bilinmektedir. Eski Yunan ve Roma’da çok sevilen bu bitki sadakatin simgesi olarak benimsenmiştir. Antikçağda düğün ve törenlerde sembolik olarak kullanılmıştır. Bu gün bile uğur getirdiğine ve koruduğuna inanılan biberiyenin evlerin çevresinde dikilmesi pek çok kültürde yaygındır.
Defne: Defne ağacı eski Yunan’da aşkına karşılık bulamayan Apollon’a adanmıştır. Apollonla birlikte değerli kişiler, ünlü şairler ve kahramanlar alınlarını defne yapraklarıyla taçlandırmışlardır. Roma İmparatorluğu, kurulduğu ilk yıllarda henüz çok tanrılı inancı benimsememişti ve daha farklı bir din anlayışı vardı. Bu inanç biçiminde Romalılar doğaya çeşitli tapınmalarla yön vermeye çalışıyorlardı. Örneğin her yıl Mart ayının birinci günü evlerinin kapısına defne dalı asıyorlardı. Böylece yılın bolluk ve bereket içinde geçmesini sağlamış oluyorlardı. Çin mitolojisinde defne ruh malzemesi zengin bir ağaç olarak bilinir. Kırmızı defne ağacı hayatın özünü barındırdığından her mevsim yeşil kalır ve bundan dolayı da defnenin her türlü derde şifa olabileceği düşünülür.
Devedikeni: Hıristiyanlıkta günah ve İsa’nın ıstırabını simgeleyen bir bitkidir. Bunun yanı sıra kanaatkarlık ve kindarlığı da temsil ettiği bilinir.
Fesleğen: Eski Yunan’da insanlara pek hoş şeyler çağrıştırmazmış. Çoğunlukla şansızlık ve kadersizlik simgesi olarak bilinirmiş. Ancak Hint kültüründe Eski Yunan’ın tam tersine şans getirdiğine ve kötülüklerden koruduğuna inanılırmış. Fesleğenin tarih boyunca bilinen bir başka etkisi de cinsel gücü arttırıcı bir özelliği olmasıdır.
Ihlamur: Zeus ve Hermes ile ilgili pek çok efsanede geçer.
Isırgan: Bu bitki Romalı askerlerin sert soğuklarda savaşırken en önemli koruyucusuydu. Vücuduna ısırgan süren Roma askerleri böylece soğuk hava koşullarından daha az etkilenmeyi başarırlarmış.
Kekik: Yunan mitolojisinde kekiğin Troya savaşının başlamasına neden olan Troya’lı Helen’in gözyaşlarının düştüğü yerden doğduğu anlatılır. Kekik Eski Yunan’da asaletin ve cesaretin bitkisi olarak bilinmektedir. Savaşa giden yiğitlere kekik kokan armağanlar vermek bu inanıştan doğmuştur. Ayrıca zenginlerin kapısının önünde kekik tütsülenmesi de güç ve asaletin ispatı içindir. Romalı askerlerin cesaret kazanmak için kekikli banyo yaptıkları da bilinmektedir.
Kenevir: Çin ve İran’da eski zamanlardan beri yetiştirilen bir bitki olan kenevirin tohumundan elde edilen bir hapın ömrü uzattığına ve insanın zihinde yarattığı hoşlukla beraber kişiye kehanet yeteneği verdiğine inanılırdı.
Safran: Hititlerde safrana A-Zupiru derlerdi ve ondan ilaç olarak faydalanırlardı. Yunan, Roma ve Osmanlı dönemlerinde safran ticareti önem taşımaktaydı. Strabon Geographica’sındsa, Roma döneminde en iyi safranın cehennem mağarası yakınında yani bugünkü Silifke’de yetiştiğini yazmıştır. Bugün Güneydoğu Anadolu’da Mardin yakınlarında bulunan Deyr-ül Zeferan adındaki Süryani manastırı ismini safran bitkisinden almıştır. Deyr manastır, zeferan ise safran demektir.
TIBBİ AROMATİK BİTKİLER ÜRETİMİ
Tıbbi Aromatik Bitkilerin Sınıflandırma
Tıbbi aromatik bitkilerin üretimine geçmeden önce, tıbbi aromatik bitkilerin birçok sınıflandırma şeklinin olduğunu ancak bunlardan en çok kullanılan sınıflandırmanın ise aşağıdaki gibi olduğunu söylemek gerekir.
Bitkilerin bünyesinde bulunan etkili maddelerin yapılarına göre olan sınıflandırma şeklidir. Daha çok farmakognozide kullanılır.
Sekonder Metabolitler
Bitkiler büyümeleri ve gelişmeleri sırasında işlevleri olmayan çok sayıda ve çeşitli organik bileşikler üretirler. Bu maddeler sekonder metabolitler, ikincil ürünler veya doğal ürünler olarak adlandırılırlar.
Bitkilerde meydana gelen fotosentez, solunum, çözünmüş madde aktarımı, taşınım, protein sentezi, sindirim, karbonhidrat, protein ve lipitlerin oluşumunda sekonder metabolitlerin genellikle doğrudan rollerinin olmadığı görülür. Sekonder metabolitler bitkiler aleminde sınırlı, bazı bitkilerde dağılım gösterir.
Bu özellikleri ile primer metabolitlerden (amino asitler, şekerler, vb.) ayrılırlar. Primer metabolitler tüm bitkilerde bulunurken sekonder metabolitler bazı bitkilerde bulunur.
Sekonder Metabolitler Üç Ana Gruba Ayrılır | ||
A- Terpenler | B- Fenolik Bileşikler | C- Azotlu Bileşikler |
1-Uçucu Yağlar | 1-Fenilpropanoitler | 1-Alkaloitler |
2- Kardenolitler - Glikozitler | 2-Kumarinler |
|
3-Saponinler | 3-Benzoik Asit Türevleri |
|
4-Steroitler | 4-Lignin |
|
4-Reçineler | 5-Antosiyanlar |
|
5-Kauçuk | 6-Flavanoitler |
|
6- Gibberilinler | 7-Tanenler |
|
Bazı bitkisel drogların Latince isimleri. | |
Droglar | Turkce Isimleri |
Cortex Rhamni franguale | Barut agaci kabugu |
Flos Tiliae | Ihlamur cicegi |
Folium Lauri | Defne yapragi |
funduszeue.infoe | Adacayi yapragi |
funduszeue.info coriariae | Sumak yapragi |
Fructus Anisi | Anason meyvasi |
funduszeue.infoi | Kirmizi biber |
funduszeue.info | Kimyon |
funduszeue.infop | Mahlep |
funduszeue.info petiolari | Cehri |
funduszeue.infoi (artosthapyli) | Ayi uzumu meyvasi |
Herba Origani | Mercankosk |
Gemmae | Kebere |
Capparidis | |
Oleum Rosae | Gul yagi |
Radix Cichoru intybi | Yabani hindiba koku |
funduszeue.infoitae | Meyan koku |
funduszeue.info aculeati | Sicandikeni koku |
funduszeue.inforiae alba | Coven koku |
Semen Colchici | Aci badem otu |
funduszeue.inforis | Hashas tohumu |
funduszeue.infos | Hardal tohumu |
Styrax Liquidus | Sigala yagi |
Succus Liquiritae | Meyan bali |
Gummi | Kitre zamki |
Tragacanthae Tubera Salep | Salep yumrusu |
Vatonea | Palamut kadehi |
DÜNYA
Dünyadaki tüm bitkilerin bin adet olduğu düşünülmektedir. Bunlardan bininin bilindiği belirtilmektedir. Bunlardan da 70 bininden yararlanıldığı, yaklaşık 3 binin besin kaynağı, 25 bin kadarının tedavi amaçlı kullanıldığı, 5 bininin endüstriyel amaçlar için kullanıldığı, 15 bin kadarının da süs bitkisi olduğu uzmanlar tarafından söylenmektedir.
Dünya ticaretinde en çok konu olan tıbbi aromatik bitkiler; kahve, susam, sarımsak, kırmızı biber, yenibahar, karabiber, yeşil çay, hardal tohumu, haşhaş tohumu, zencefil, salep ve kimyon dur.
Yeryüzünde bu bitkilerin dağılışı eşit değildir. Tropik bölgeler tür çeşitliliği bakımından en zengin yerler olarak gösterilmektedir. Kutuplara doğru tür sayısı azalmaktadır. Tür bakımından en zengin yerler Güney Amerika’nın Kuzey kesimleri ile Endonezya takımadalarıdır.
Dünya ticaret hacmi ve değeri konusunda en sağlıklı ve güvenilir veriler Cenevre’de ki Uluslararası Ticaret Merkezi (UN Comtrade) bilgi bankasından elde edilebilmektedir.
Dünyada tıbbi ve aromatik bitki dış alımı yapan ülkeler içerisinde olan ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, Hollanda, Çin, Hindistan gibi ülkeler aynı zamanda bir çok bitkinin de dış satımını yapan ülkeler arasındadır.
Dünyada popüler kullanılan tıbbi bitki sayısı bin, ticareti yapılan tür sayısının 3 bin civarında olduğu belirtilmektedir.
TÜRKİYE
Türkiye bitki zengini bir ülkedir. Çeşitli kaynaklarda yurt içinde aktarlarda civarında doğal bitki türü satıldığı belirtilmektedir.
Türkiye’de ticari amaçla doğadan toplanarak iç ve dış piyasada satılan bitki türlerinin sayısı uzmanlar tarafından adet olarak belirtilmektedir. Bunların içinde endemik olanlarının sayısı 35 olduğu doğadan toplanıp yurt dışına satılan doğal bitki türü sayısının ise kadar olduğu belirtilmektedir. Bununla birlikte ülkemizdeki türlerin en az kadarından çeşitli şekillerde yararlanıldığı ve kadarının da ticaretinin yapıldığı tahmin edilmektedir.
Türkiye itibariyle baharatta 30 milyon dolarlık ithalat, milyon dolarlık ihracat gerçekleştirmesine rağmen, zengin potansiyelimize göre bu rakamlar olması gereken potansiyelin çok altında bir durumdadır.
Ülkemizin tıbbi aromatik bitki ihracatında yer tutan önemli bitkilerin üretim alanları ve üretim miktarları aşağıdaki gibidir;
Tıbbi Aromatik Bitkiler hem doğadan toplanmakta hem de kültür bitkisi olarak yetiştirilmektedir.
Tıbbi aromatik bitkiler Dünyada olduğu gibi ülkemizde de ya doğadan toplanmakta ya da kültürü yapılmaktadır. Yeryüzünde yararlanılan 70 bin bitki türünün sadece % 10 nunun kültürü yapıldığı, Avrupa’da yayılış gösteren civarındaki bitki türünün % 90’ının doğadan toplandığı, Çin’de de geleneksel Çin tıbbında kullanılan bitkilerin büyük çoğunluğu doğadan toplandığı bilinmektedir.
Ülkemizde ise tıbbi aromatik bitkilerin %75’i orman alanlarından ve doğal yetişme alanlarından toplanmaktadır. Kültüre alınan çeşitleri sınırlı sayıda ve sınırlı alandadır.
Doğadan Toplanan Tıbbi Aromatik Bitkilerin Bazıları;
Kültürü Yapılan Tıbbi Aromatik Bitkilerin Bazıları;
Doğadan toplama tıbbi aromatik bitkiler için önemli bir sorun teşkil etmektedir. Günümüzde IUCN (Uluslar arası dünya doğa koruma birliği) verilerine göre dünyada tıbbi bitkinin türünün nesli farklı derecelerde tehlike altındadır. Doğal kaynakların aşırı, kontrolsüz ve erken toplanması sonucu olarak bazı tıbbi bitkilerin popülasyonları devam ettiremeyecek durumdadır.
Yoğun talep yüzünden Dünyada; Adonis vernalis, Ginko Biloba, Panax Ginseng, Harpagophytum Procumbers gibi bitkilerin nesilleri tehlike altındadır.
Ülkemizde de yumruları salep olarak kullanılan Orchidaceae familyasına dahil orkide türleri ile Gypsophila Arrostii, Gentiana Lutea gibi türler aşırı toplanması sonucu tehlike altındadır.
Özellikle Orchidaceae (Salep) familyasına dahil bazı salep türlerinin yumru ve droglarının da ihracatı yasaklanmıştır. Yasaklamalar her yıl toplanan “Doğal Çiçek soğanları Komisyonu” tarafından belirlenir.
Ayrıca ormanlık arazide kendiliğinden yetişen yabani orkide yumrularının toplanması ve satılması ekolojik denge nedeniyle yasaktır.
Doğadan Bitki Toplamada Zararı Arttıran Etmenler
Ülkemizde kültüre alınanlar;
Maalesef binlerce yıldır ektiğimiz birçok bitkide tescilli bir çeşidimiz çok az veya yoktur. Keten, haşhaş, anason, kişniş, çemen, kekik, adaçayı, fesleğen, tere, roka gibi bitkilerde son yıllarda bazı çeşitler tescil edilmiş veya çalışmaları başlatılmıştır.
Tıbbi aromatik bitkileri kültüre almada ve Pazar çalışmalarında; Tıbbi aromatik bitkilerin ıslahında drog verimi yanında etkili madde verimi de son derece önemlidir.
Örneğin (çeşitli kaynaklardan derlenerek)
Türkiye’de bu tip çalışmalar olmasına rağmen bunlar henüz araştırma kuruluşları bünyesinde kalmaktadır.
Hasat sonrası işlemler tıbbi aromatik bitkilerde kaliteyi belirleyen en önemli unsurlardandır.
Hasat sonrası işlemlerdeki hatalar veya yanlış uygulamalar tıbbi aromatik bitkilerde önemli etkiye sahiptir. Bunları, yıkama, kurutma (hasat sonrasında kaliteyi etkileyen en önemli unsurların başındadır), ayırma-kıyma-doğrama, depolama ve paketleme olarak sıralayabiliriz.
Tıbbi aromatik bitkilerde “Ekstrasyon” işlemleri de önemli uygulamalardandır.
Sabit Uçucu Yağ Ekstraksiyonu; Uçucu yağlar, sabit yağlar, alkaloitler, fenolik ve boyar maddeler gibi endüstriyel değeri çok yüksek olan pahada ağır ürünler ekstraksiyon veya ileri metotlarla elde edilmektedir. Gül yağı su distilasyonu, kekik, adaçayı ve defne yağları ise buhar distilasyonu ile elde edilmektedir. Distilasyon işlemi sonucunda ticari değere sahip iki farklı ürün saf uçucu yağ ve distilasyon suyu ortaya çıkmaktadır.
Mekanik olarak soğuk sıkma yöntemi ile limon, portakal, bergamut, greyfurt ve misket limonu gibi turunçgillerin meyve kabuklarından uçucu yağ çıkartılmaktadır.
Defne meyvesi yağı üretiminde sıcak su ve hekzan ayrıştırıcı olarak kullanılır.
Keten tohumu, badem yağı, kabak çekirdeği ve çörek otu yağında soğuk pres yöntemi tercih edilir.
Kuru Ekstre; Gıda takviyesi, kapsül veya tablet formundaki bitkisel ilaçlarda.
Sıvı Ekstre;Keçiboynuzu ve andız pekmezi en çok kullanılan sıvı ekstrelerdendir. Stevia ekstresi ve meyan balı da değerlendirilmektedir.
TIBBİ AROMATİK BİTKİLER TİCARETİ
DÜNYA
Dünyada bitkisel ürünler için başlıca ticaret merkezleri dendiğinde; Çin, Almanya, ABD, Fransa, İtalya, Japonya, İspanya, İngiltere, Hindistan ve Hong Konk.
Bitkisel ilaçların kişi başına en yüksek tüketiminin olduğu ülke dendiğinde ise JAPONYA karşımıza çıkmaktadır.
TÜRKİYE
Türkiye İhracatı Verileri.
Tıbbi aromatik bitkilerin ihracatından yıllık milyon dolar gibi bir gelir sağlanmaktadır.
Türkiye dünya genelinde yaklaşık ülkeye tıbbi aromatik bitki ihracatı yapmaktadır.
Türkiye; dış satımın önemli bir kısmını Kuzey Amerika, Avrupa Birliği, Latin Amerika, Uzak Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerine yapmaktadır. Bu ülkelerden ABD, Almanya, Vietnam, Hollanda, Polonya, Brezilya, Kanada, İtalya, Belçika, Yunanistan, Fransa ve Japonya listenin başında yer almaktadır.
Kekik, defne, kimyon, kebere, çay ve haşhaş tohumu ve alkaloitlerin de önemli tedarikçi ülke durumundadır.
Ayrıca; morfin, gül yağı, kekik yağı, defne yağı, adaçayı yağı, ıtır çiçeği yağı, sığla yağı, kimyon yağı, reçine, terebentin, oleoresin, sığla, kitre, sakız, zamk olarak ekstre ve ekstraktlarını da ihraç etmektedir.
Son dönemlerdeki ihracat verilerine bakıldığında yıllar içerisinde dünya ihracat değerlerinde artış yaşanmasına rağmen ülkemiz ihracat değerleri yatay bir seyir izlemektedir.
Türkiye İthalatı Verileri.
Ülkemiz bir kısım tıbbi aromatik bitkiyi de ithal etmektedir. Ülkemiz ithalat değeri az da olsa yükseliş trendindedir.
Tarçın, Karabiber, karanfil, zencefil gibi ülkemizde yetişmeyen tıbbi aromatik bitkiler özellikle uzak doğudan ithal edilmektedir. Bir de maliyetleri düşük olduğu için ürettiğimiz bazı tıbbi aromatik bitkileri de ithal ettiğimizi görmekteyiz. Bu ürünlerin bir çoğu yurt içinde işlenerek tekrar ihraç edilmektedir.
Örneğin;
TAMALAYICI TIP
Dünyada geleneksel ve tamamlayıcı tıp kullanım yüzdesine bakıldığında; Çin’de % 70, Kanada’da % 70, Fransa’da % 49, Avustralya’da % 46, Amerika’da % 42, Belçika’da % 31 oranında olduğu görülmektedir.
Yılında yetişkinler tarafından kullanılan dünyadaki en yaygın 10 tamamlayıcı sağlık yaklaşımı
Yukarıdaki verilerden de görüleceği gibi Tıbbı Aromatik Bitkiler günümüzde en çok kullanılan tamamlayıcı sağlık ürünleri durumunda. Bu durum üretimi, sanayisine ve ticaretini çok önemli bir hale getirmektedir.
Tıbbi Aromatik Bitkilerin Kullanım Alanları
Uzmanlar tarafından dünya nüfusunun yaklaşık % 80’inin sağlığına kavuşmak için geleneksel tıbbı ve tıbbi aromatik bitkileri kullandığı ifade edilmektedir.
Dünyamızın son zamanlarda içinde bulunduğu ekonomik belirsizlik ve sıkıntılar nedeni ile, Tıbbı Aromatik Bitkiler sektörü dünya çapında yaygın kullanımı ile ticarette çok önem arz etmektedir.
İzmir ili tıbbı aromatik bitkilerin yurtiçi ticaretinde ve ihracatında en önemli il konumundadır.
TIBBİ AROMATİK BİTKİLERDE PAZARLAMA STRATEJİLERİ ÖNERİLERİ
Kaynaklar :
YAZAR: Bilge KEYKUBAT
Yayınlanan bu makale aksi belirtilmedikçe İzmir Ticaret Borsası ‘nın görüşünü yansıtmaz.
Geri dön
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası