apandisit kan değerleri / Fırat Tıp Dergisi

Apandisit Kan Değerleri

apandisit kan değerleri

Akut apandisit tanı ve tedavisindeki gelişmeler sayesinde, akut apandisite bağlı ölümlerde %85 azalma, akut apandisit tanısı nedeniyle ameliyat olanlarda %63 azalma ve karın ağrısı nedeniyle taburcu edilen hasta sayısında ise %88 artma olmuştur10. Ancak gelişen tanı yöntemlerine rağmen, özellikle küçük çocuklarda, genç kızlarda, gebelerde ve yaşlılarda halen akut apandisit tanısına yönelik zorluklar devam etmektedir ve buna bağlı negatif apendektomi ve perforasyon oranları yüksek seyretmektedir11-12. Akut apandisitte erken dönemde yanlış tanı ve tanıda gecikme sonucu oluşan perforasyon oranı % gibi yüksek oranlardadır. Geç kalınmış akut apandisit olgularında, flebit, karaciğer absesi, gibi mortal komplikasyonlar günümüzde de görülebilmektedir. Günümüzde akut apandisitte, ameliyat öncesi kesin tanı koyduracak, tek başına tanı aracı yoktur. Akut apandisitteki tanısal güçlük nedeniyle yapılan negatif apendektomi ve perforasyon oranlarındaki yükseklik, araştırmacıları radyolojik görüntüleme yöntemlerine, inflamatuar testlere, skor yöntemlerine ve laparoskopi gibi invazif girişimlere yönlendirmiştir.

Bachmann ve arkadaşlarının2 literatür taramalarında, akut apandisite yönelik yüksek doğruluk payı olan tanısal testler bildirilmesine rağmen, negatif apendektomi hızının son yirmi yıldır değişmediğini vurgulamışlardır. Akut apandisit tanısına yönelik yapılan testlerin çoğunun, pratikte kullanılabilirliğinin olmaması nedeniyle tavsiye niteliğinde olduğunu belirtmişlerdir. Çalışmamızda kullanılan PCT, CRP ve NPT testi ise non-invazif, kolaylıkla uygulanabilecek, serumda bakılabilen bir test olması nedeniyle oldukça pratik görünmektedir.

İnflamatuar belirteçler oldukça düşük hatayla daha tarafsız ölçütler olarak gözlemlenmiş ve bu belirteçlerin deneyimsiz hekim ve cerrahlar için önemli tanısal yardım sağlayacağı belirtilmiştir13. Bu nedenlerle akut apandisit tanısında inflamatuar belirteçler klinik ve deneysel olarak oldukça fazla çalışılmış ve çalışılmaya devam edilmektedir. Sitokinlerin, inflamasyon ve immün sistem üzerindeki düzenleyici etkileri son yıllarda daha iyi anlaşılmasından sonra, sitokinler perfore ve perfore olmayan apandisitlerde çalışılmıştır. Yoon ve arkadaşları14 apandisit şüphesi ile ameliyat edilen hastalardan ameliyat öncesi ve ameliyat sonrası saatte perfore olan ve perfore olmayan hastaların serumlarında IL-1, IL-2, IL-6, IL-8, IL düzeylerini çalışmışlardır. Perfore apandisit grubunda ameliyat öncesi serum IL-6, IL-8&#;in değerlerinin, perfore olmayan apandisitten yüksek olduğunu bulmuşlardır. Ancak akut apandisit erken tanısında, sitokinler yardımcı tanısal yöntem olamamıştır.

Inflamatuar hastalıkların teşhisinde ve gerçek immun cevabı karakterize etmede mevcut yeni bir diagnostik parametre PCT dir. PCT selektif olarak bakteriyel inflamasyon, sepsis ve multi organ yetmezliği sendromunda indüklenir. Esas tetikleyicisi de bakteriyel endotoksindir ve saatlik yarılanma ömrüne sahiptir. Kafetsiz ve arkadaşları15 Akut apandisit ön tanılı çocuk hasta üzerindeki çalışmalarında ng/ml üzerindeki serum PCT değerlerinin, % oranında sensitivite ve % oranında spesifitede perfore veya gangrenöz akut apandisite işaret ettiğini ortaya koydular. CRP seviyelerini 50 mg/L&#;nin, beyaz küre sayısını da &#;in üzerinde anlamlı değerlendirip, USG&#;nin sensitivitesini %, spesifitesini de % olarak verdiler. Sonuçta Kafetsiz ve arkadaşları PCT ölçümünün nekrotizan apandisitte veya perforasyonda yararlı olabilaceğini ortaya koydular. Bizim çalışmamızda da histopatolojik bulguları fokal apandisit ve süpüratif apandisit ve perfore apandisit olanlarda PCT seviyeleri anlamlı derece de yüksekti.

İnflamatuar belirteçlerin akut apandisit tanısındaki rolü üzerine çalışılan parametrelerden diğeri de CRP&#;dir. Albu ve arkadaşları16 akut apandisit ön tanısı ile takip edilen 56 hastadan kan örnekleri alarak CRP&#;nin duyarlılık, özgüllük, pozitif ve negatif tahmin değeri oranlarını incelemişlerdir. 12 saat ve üzeri semptomları olan bu hastaların serum CRP seviyeleri mg/dl üzerinde ise pozitif kabul edildi. Albu ve arkadaşları CRP&#;nin sensitivitesini %, spesifitesini % , pozitif tahmin değeri % , negatif tahmin değeri % olarak tesbit ettiler. Albu ve arkadaşları CRP seviyelerindeki düşüklüğe bakarak ameliyatın ertelenebileceğini bile savundular. Mikaelsson17 ve Peltola18 kendi serilerinde CRP&#;nin anormal seviyelerini sırasıyla %47 ve %72 olarak bildirdi. Thimsen19 ve Ingram20 CRP seviyelerindeki artışı semptomların başlangıcından 12 saat sonra, pik seviyesinin saate kadar uzadığını ve CRP seviyelerinin ikiye katlanma süresini de ± saat olarak tespit ettiler. Çalışmamızda 12 saat ve üzeri semptomları olan hastalardan ameliyat edilip histopatolojik bulguları fokal apandisit, süpüratif apandisit ile perfore apandisit, abse ve lokalize peritonit olanların serum CRP seviyelerinin yüksekliği, takipleri sonucunda semptomları azalıp taburcu edilen hastalara göre istatistiksel olarak anlamlı bulundu (P

Ulus Travma Acil Cerrahi Derg. ; 27(6): 

Apandisit Nedir?

Apandisit, kalın bağırsağın başlangıç bölümünde yer alan 5 ile 10 cm boyutunda olan ve aynı zamanda apendiks olarak da bilinen bir kör bağırsak uzantısıdır ve genellikle apandisit iltihaplanması ile birlikte anılır. Apandisit, yarım santimetre genişliğindedir ve içinde lümen denilen bir uzantı bulunur. Apandisit iltihaplanması genellikle bu lümenin tıkanmasıyla birlikte ortaya çıkar. Lümenin, bağırsakla bağlantısının kapanması sonucu apandisit genişler ve dolaşımın bozulmasına bağlı olarak patlamaya neden olabilir. Apendiks veya apandisit, vücudun sağ alt tarafında yer alır ve ne işe yaradığı ya da görevinin ne olduğu tam olarak bilinmemektedir.

Apandisit iltihaplanması genellikle ergenlik döneminde ortaya çıkıyor olsa da çocukluk ve yetişkinlik dönemlerinde de sıklıkla karşılaşılan sağlık sorunları arasında yer alır. Apandisit belirtileri sıklıkla gastroenterit (bağırsak enfeksiyonu) veya idrar yolu enfeksiyonu ile karıştırılabilir. Bu nedenle genellikle çocuk hastalara yanlış tedavi uygulanır ve gastroenterit veya idrar yolu enfeksiyonu tedavisinde kullanılan antibiyotikler veya ilaçlar verilir. Uygulanan ilaç tedavisi apandisit üzerinde etkili olmayacağı için bir süre sonra patlayabilir. Çocuklarda apandisit sorunlarının teşhis edilmesi zor olduğu için, çocukluk çağında acil müdahale gerektiren durumların başında gelir.

Apandisit İltihaplanması Türleri

Apandisit iltihaplanmasının farklı türleri bulunur:

    • Plastrone apandisit
    • Periapendiküler apse
    • Perfore apandist ve peritonit

Apandisit türleri arasında plastrone apandisit haricinde tüm türlerinin tedavisi cerrahi müdahaledir. Bazı durumlarda ise plastrone apandisit ve periapendiküler apse türünde cerrahi müdahale öncesinde ilaç tedavisi uygulanabilir.

Apandisit İltihaplanması Neden Olur?

Apandisit iltihaplanmasının en önemli faktörü kalın bağırsak ve ince bağırsağın arasında yer alan, kör bağırsağa bağlı lümen denilen uzantının tıkanmasıdır. Lümen tıkanmasına neden olabilen durumlar ise aşağıda sıralanmıştır:

    • Sertleşmiş dışkıların birikmesi
    • Bağırsak kurtları ya da bağırsak solucanları gibi bazı parazitler
    • Bağırsak içindeki taşlar
    • Bağırsak çevresinde oluşabilen bezelerin büyümesi

Tıkanan lümen şişip büyüyerek patlayabilir. Apandisit patlaması hayati tehlike oluşturabilir, bu nedenle patlayan apandisite hemen müdahale edilmesi son derece önemlidir. Apandisit iltihaplanmasının bir diğer nedeni de bağırsağın çalışma sistemidir. Bağırsağın çalışma düzenine bağlı gelişen apandisit ise genellikle çocuk yaştaki hastalarda ortaya çıkar.

Apandisit Belirtileri Nelerdir?

Apandisit belirtileri arasında en belirgin olan şiddetli karın ağrısıdır. Sağ alt karın bölgesinde ortaya çıkan karın ağrısı kişilerin yürüme, oturma, kalkma gibi günlük rutin hareketlerini kısıtlayacak kadar şiddetli olabilir. Çocuklar yaşadıkları karın ağrısını ifade etmekte zorluk yaşayabileceği için onlarda görülen apandisit belirtilerine çok dikkat edilmelidir. Apandisit belirtileri arasında;

    • Sağ alt karında gittikçe şiddetlenen ağrı
    • Mide bulantısı veya kusma
    • Yüksek ateş
    • Karında şişkinlik
    • İştah kaybı
    • İshal
    • Kabızlık
    • Gaz çıkarma
    • Öksürme, hapşırma veya derin nefes alındığında sağ alt karın bölgesinde ortaya çıkan şiddetli ağrı yer alır.

Apandisit Tanı Yöntemleri Nelerdir?

Apandisit sorunları, farklı hastalıkların semptomlarıyla benzerlik gösterdiği için kimi zaman teşhis edilmeleri zor olabilir. Bu yüzden apandisit belirtileri böbrek taşının veya mesane, idrar yolu, safra kesesi ve yumurtalık hastalıklarının belirtileri ile karıştırılabilir ve apandisitle ilgili hastalık tanısını konması güçleşebilir. Apandisit tanısındaki en önemli faktörlerden biri de kişinin şikayetleridir.

Tanı aşamasında hekim, hastayı dinledikten sonra fiziki muayene yapar ve sağ alt karın bölgesini kontrol eder. Hekim, yaptığı fiziksel muayene sonrasında apandisitten şüphelenirse tanıyı netleştirmek için bilgisayarlı tomografi, MRI (manyetik rezonans görüntüleme) ve karın ultrasonu gibi görüntüleme yöntemlerine başvurabilir. Ayrıca, kandaki iltihap oranını gösteren beyaz küre değerindeki artışı kontrol etmek için de bazı kan testleri isteyebilir.

Apandisitte Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Apandisitten şüphelenilen durumlarda ya da apandisit patlamasında acil müdahale çok önemlidir. Apandisitin patlamasıyla birlikte içinde bulunan mikroplar karın içine yayılır ve bir süre sonra hastada karın ağrısı, kusma, mide bulantısı, kandaki iltihabın yükselmesi, halsizlik, yüksek ateş ve tansiyon düşmesi veya septik şok görülebilir. Bu nedenle apandisitin en kısa sürede vücuttan çıkarılması gerekir.

Apandisit sorunlarının tedavi yöntemleri arasında ilk tercih edilen yöntem apendektomi olarak da bilinen apandisitin cerrahi işlem uygulanarak çıkarılmasıdır. Apendektomi yöntemi kapalı cerrahi (laparoskopi) ya da açık cerrahi olarak iki farklı şekilde gerçekleştirilebilir. Hastanın sağlık durumuna göre hekim hangi cerrahi yöntemi seçeceğine karar verir. Apendektomi yönteminde iltihaplanan apandisit çıkarılır. Karın içine dolan iltihaplı bölge yıkanarak temizlenir ve bölge kapatılır. Ameliyat esnasında takılan ve diren adı verilen küçük cerrahi tüple, vücut boşluğuna dolan sıvı birikimi dışarı atılır. Apandisit ameliyatı olan hastalar genellikle 4 veya 5 gün içerisinde normal hayatına dönse de tam iyileşme süreci 3 ile 4 haftayı bulabilir.

Bazı durumlarda ise plasyona apendiks ve periapendiküler apse hastalarına ilaç tedavisi uygulanabilir ancak ilaç tedavisinin uygulandığı durumlar çok nadirdir. Plasyona apendiks türünde geniş antibiyotik tedavisi uygulanarak hastanın durumu gözlemlenir. Hastanın durumunda düzelme varsa, tedaviye aynı şekilde devam edilebilir. Eğer hastanın karın ağrısı, ateşi veya kan testlerinde bir anomali varsa hastaya acil olarak cerrahi operasyon uygulanır. Apandisit tanısının konmadığı ve tedavi edilmediği durumlarda apandisit patlaması kaçınılmaz olabilir.

Apandisit Ameliyatı Sonrası Nelere Dikkat Etmeli?

Apandisit ameliyatı olan kişiler eğer herhangi bir komplikasyonları yoksa, hastanede bir gün yattıktan sonra taburcu edilir. Hasta, eğer açık ameliyat olduysa birkaç gün dinlenmeli ve ağır işlerden uzak durmalıdır. Ameliyat sonrasında ise hastada diren takılı değilse 1 veya 2 gün sonra duş alabilir. Ayrıca, operasyon sonrasında antibiyotik ya da ağrı kesici ilaçların düzenli kullanılması gereklidir. Hastaların beslenmelerine dikkat etmesi ve gaz yapmayan sindirimi kolay yiyecekleri tüketilmesi önerilir.

Apandisit nedir:

Apandisit kalın bağırsak ile ince bağırsağın birleşim yerine yakın bir noktadan çekum denilen kalın bağırsağın ilk bölümüne açılan, mm çapında lümeni olan ve ortalama cm uzunluğunda ve kör sonlanan bir organdır. Tam olarak görevi net olarak anlaşılmış olmasa bile hayatın ilk yıllarında bağırsakların savunma sisteminde etkili olabileceği düşünülmektedir.

 

Apandisit vücudun neresinde bulunur?

Karnın sağ at tarafına dek gelen kesimde yer alır. Kör sonlanan ucu serbest olduğu için aşağıya kalça içine doğru veya karaciğere doğru veya kalın bağırsağın önüne veya arkasına doğru olabilir. Ayrıca bazen subseroz dediğimiz karın zarı içine sarılı da olabilir. Bu yerleşim yerine göre de hastada oluşan şikâyetler ve tetkiklerdeki bulgular değişebilir.

Akut apandisit nedir:

Apandisit denilen organ, kalınbağırsağa açılan ağzının tıkanması sonucunda şişmeye başlar. Ağzı tıkanmış olan apandisitin şişmesi devam eder, bir aşamadan sonra buradaki lenfatik akın kan dolaşımı  durur ve apandisitin duvarında nekrozlar (çürüme) oluşarak duvar bütünlüğü bozulmaya başlar. Eş zamanlı ağzı tıkalı olan apandisit içerisindeki sıvıdaki mikroplar hızla çoğalmaya başlarlar ve apandisiti daha da şişirirler. Apandisitin bu aşamadan sonra tanı ve tedavisindeki gecikme ile orantılı olarak apandisit içerisindeki mikroplar kan yolu ile vücuda geçmeye başlar ve bunun sonunda vücutta karın ağrısı yanında ateşte olmaya başlar. Laboratuvar bulgularında da iltihap bulguları görünmeye başlar. Bu aşamadan sonrada tedavide gecikilmesi durumunda içerisi tamamen şişmiş olan ve duvarında kan akımının azalması sonrasında çürümelerin olduğu bir alandan apandisit patlar ve tüm mikrop dolu olan içeriği karın içerisine akmaya başlar. Halk arasında apandisiti patlamış ve zehirlemiş dedikleri karın içi sepsis tablosu oluşur.

Akut apandisit çok sık rastlanılan bir durumdur.  Acil genel cerrahi ameliyatlarının büyük bir kesimini akut apandisit ameliyatları oluşturmaktadır. Tüm insanların %7 si akut apandisit nedeni ile apandektomi geçirir. yaşları arasında en sık rastlanır. Karın ağrısı yapan diğer hastalıklar ile çok karışır. Bu nedenle teşhis koymak bazen çok zor olabilir ve tanı koymada geç kalınabilir.  Akut apandisit hastalığının bulgu ve belirtileri hastalığın her evresinde farklı olabilir bu nedenle hastalığın hangi evrede olduğu da çok önemlidir. Mesela hastalığın ilk evresinde tam yeri belli olmayan göbek çevresinde ağrısı varken hastalık biraz ilerleyince sağ alt tarafa sınırlandırılmış olan ağrısı olabilir, hastalık biraz daha ilerler ve apandisit patlarsa ilk anda kısa bir süreliğine rahatlama hissetmekle birlikte ilerleyen aşamada karnın her tarafına yayılan şiddetli ağrısı olabilir. Patlamış apandisit sonrasında hala geç kalınırsa hasta septik bir tabloya girebilir.    Hastaların çoğunda tanıyı koyduracak tek bir bulgu, semptom veya tanısal test yoktur.  Karın ağrısı ile gelen her hastada apandisitte düşünülmeli ve o yönde değerlendirilmelidir, apandisit teşhisi atlanılmamalı ve tanıda geç kalınmamalıdır.  Apandisit erken teşhis ve tedavi ile küçük cerrahi diyebileceğimiz bir ameliyatken tanı ve tedavide geç kalınması durumunda ölüme dahi götürebilen tedavisi gittikçe zorlaşan çok ağır tablolarla karşılaşabiliriz.

Akut apandisit ameliyatı 20 dakikalık çok kolay bir ameliyat olabileceği gibi bazen kalın bağırsağın sağ tarafının tamamen alınması gereken komplike bir hal alabilir. Akut apandisit bir cerrah için bazen hem tanı koymak hem de tedavi etmek çok zorlaşabilir.

Akut apandisit nedenleri

Apandisitin ağzını tıkayan tüm faktörler akut apandisit nedeni olabilir.  En sık neden taşlaşmış gayta parçalarıdır. Bunun dışında apandisit lümenini tıkayan başlıca etkenler; lenfoid doku hiperplazisi, tümörler,  sebze, meyve çekirdekleri, intestinal parazitlerdir.  Bu tıkanma sonrasında yukarıda anlatmış olduğumuz akut apandisit döngüsü başlar.

Akut apandisit belirtileri;

Akut apandisit belirti ve bulgularını birkaç etapta incelemek gerekmektedir. Her etapta bulgu ve belirtiler bir miktar değişmektedir.

İlk etapta(ilk saat) bulguları:

Ağrı; Tüm apandisit hastalarında görülür,  genellikle göbek çevresinde başlar ve hastalığın ilerleme hızına göre sağ alt kadrana lokalize olabilir.

İştahsızlık; Ağrıdan sonra ikinci sıklıkta görülen şikayettir (%) Genellikle iyi sorgulanırsa tüm hastalarda az veya çok vardır. Genellikle ağrıdan daha önce başlamıştır.

Bulantı ve kusma: Hastaların % ında görülmektedir.

Hastanın büyük tuvaletini ve gazını yapamaması

İkinci etap: Bu etap hastadan hastaya değişmekle birlikte genellikle   saat sonra oluşur.

Bu aşamada ağrı  sağ alt kadranda lokalize olur (somatik ağrı-parietal ağrı). % hastada klasik visseral-somatik ağrı periyodunu izlemeyen atipik bir ağrı vardır. Retroçekal ve pelvik yerleşimli hastalarda atipik ağrı oranı daha sıktır, yaşlılarda ise sıklıkla tipik ağrı görülür. Hasta sağ uyluğunu karnına çekerek ağrıyı azaltmaya çalışır

Apandisit hastalarında belirtilerin zaman sıralaması:

iştahsızlık, bulantı, kusma, ağrının sağ alt kadrana yer değiştirmesi ve Subfebril ateş

Akut apandisit fizik muayene bulguları:

Muayene bulgusu apandisitin yerleşim yerine göre ve apandisitin evresine göre değişiklik gösterir. Hayati bulgular dediğimiz tansiyon, nabız sayısı ve ateş patlamamış apandisitte çok az değişir. Vital bulgularda fazlaca değişiklik var ise perfore apandisitten şüphelenilmelidir. Bu hastalar genellikle sabit durmak isterler ve hareket etmeleri söylenirlerse de çok yavaş hareket ederler. Genellikle dizlerini karınlarına çekerek çocuğun anne karnındaki pozisyonda yatarlar.

Karında hassasiyet ve defans: Apandisitin evresine göre farklı şiddetlerde ve bölgelerde hassasiyet ve defans görülebilir. İlk aşamasında sanki bir gaz sancısı gibi yerini tam lokalize edemedikleri bir hassasiyet varken ikinci aşamasında sağ alt kadranda belirgin olan hassasiyet ve defans oluşur. Perfore olup daha ileri bir evreye geçtiğinde ise perforasyonun şiddeti ile doğru orantılı olarak karında tüm kadranlarda şiddetli hassasiyet ve defans görülebilir.  

Karındaki defans erken dönemde isteğe bağlı oluşurken daha sonra istem dışı olarak meydana gelmektedir.

Ribaunt etki: Hastanın karnında bir alana basılıp ani olarak çekildiğinde çok şiddeti ağrı oluşmasıdır. Apandisitin ikinci evresinde sağ alt kadranda bu etki mevcutken apandisit patladıktan sonra karnın tüm kadranlarında oluşabilir.

İndirekt ribaunt etki: Karnın sol tarafına basılıp çekilince dahi sağ tarafta ağrının meydana gelmesidir.

Öksürük testi: öksürmekle sağ alt kadranda ağrı artışı.

Topuk testi: Hasta zıplatılır ve bu esnada  sağ alt kadranda  ağrı hisseder.

Ateş genellikle normal veya subfebrildir, komplike olgularda 38 üzerindedir. Aksiller ve rektal ateş farkı C den fazla olması anlamlıdır

Akut apandisit laboratuvar bulguları

Tam kan sayımı:

Patlamamış  akut apandisitte lökosit genellikle arasındadır. Lökosit sayısı normalde olabilir (%10). Lökosit sayısı normal olsa bile genellikle PNL artışı saptanır. Yaşlılarda sıklıkla lökosit normaldir. Patlamış olan apandisitlerde ve periapendikiler apselerde beyaz küre in üstüne çıkabilir.

Tam idrar tetkiki:

İnflame apendiksin üreter veya mesaneyi irrite etmesiyle idrarda birkaç lökosit veya eritrosit olabilirse de bakteriüri akut apandisitte genelde rastlanan bir bulgu değildir ve üriner enfeksiyonu düşündürmelidir.

C-reaktif protein(CRP)akut faz reaktanı olup bakteriyel enfeksiyona cevap olarak karaciğerde sentez edilir. Serum seviyeleri akut doku enfeksiyonuna bağlı olarak saat içinde yükselir.

Görüntüleme yöntemler

Karın ve akciğer filmi: akut karın şüphesi olan her olguda çekilmekle birlikte apandisit tanısında nadiren destekleyicidir. Sağ alt kadranda anormal bir gaz gölgesi veya fekalit eğer rastlanırsa tanıda değerlidir. Ayırıcı tanıda düz grafi önem taşır. Göğüs grafisi sağ alt lob pnömonisinin ekarte edilmesinde yararlı olabilir.

Ultrason (USG): Günümüzde hemen tüm apandisit düşünülen hastalarda hem tanı he ayırıcı tanı amacı ile en çok kullanılan yöntemlerden birisidir. Perfore apandisit, apse ve plastron varlığını gösterir. Apandiks duvarında kalınlaşma, periapendiseal sıvı varlığı tanıyı destekler.

Karın Tomografisi (CT): Apandisit tanısında çok yararlıdır. Tüm hastalarda istenmese de özellikle arada kalınan hastalarda çok faydalıdır. Doğru tanı koymaya katkısı çok fazladır.

Akut apandisit tedavisinde geç kalınırsa ne olur?

Önce standart akut apandisit hali meydana gelir ardından kişiden kişiye değişen zaman aralığında apandisit in komplikasyonları meydana gelmeye başlar. Bunların başlıcaları;

1-Apandisitin perforasyonu, en sık karşılaşılan komplikasyonudur. Perforasyon riski çocuklarda ve yaşlılarda daha sıktır.

2-Blastron oluşturması: Karın içindeki diğer organlar iltihap gelişen apandisiti çevreleyerek olayı yatıştırmaya çalışır. Omentum ince bağırsaklar ve kalın bağırsak apandisiti çevrelemeye çalışır ve bir kitle gibi yapı oluşturur.

3-Periapandiküler apse: Plastron oluştuktan sonra içerisinde mikro apse odakları oluşabilir ve bu ilerleyebilir.

 4-Pileflebit: Apandisit sonrasında portal damarlar yolu ile oluşan damar tıkanıkları oluşturan ağır bir tablodur. Karaciğerde pyojenik apseler görülebilir. Akut apandisit tanısı konulan hastada titreme ile yükselen ateş, intermittent karın ağrısı, sarılık varsa pilefilebit düşünülür.

5-Sepsis: Apandisit perforasyonundan sonra veya periapendiküler apseden sonra olay ilerleyip tüm karına yayılıp karın içi sepsis ve yaygın sepsise dönüşebilir.

Yaşlılarda akut apandisit: insidansi gençlere göre az olmakla birlikte morbidite ve mortalite belirgin şekilde yüksektir. Bulgular atipik olduğundan tanıda gecikilir. 80 yaş üstünde perforasyon oranı %49,mortalite %21 olarak rapor edilmiştir.

Gebelerde akut apandisit: Gebelerde akut apandisit insidensi gebelikte 1 dir. İlk iki trimestrde daha sıktırtrimestrde gebe uterusun apendiksi üst-dış tarafa itmesiyle tanı zorlaşır. Ultrason tanıda yardımcıdır.

Çocuklarda akut apandisit: Erken çocukluk döneminde tanı koymak erişkin hastalara kıyasla çok zordur. Anamnez alınamaması ve GİS yakınmaları şeklindeki başlangıç ve seyir nedeniyle perforasyon sıktır. Omentumun gelişmemiş olması plastron oluşumunu da engellediğinden jeneralize peritonit oluşur. 5 yaş altındaki olgularda (-) apendektomi oranı%25, apendiks perforasyonu oranı %45 civarındadır. yaş arası bu oranlar sırasıyla %10 ve %20 ye geriler.

Akut apandisit tedavisi

Akut apandisit ameliyatı:

Günümüzde akut apandisitin tedavisi cerrahidir (apandektomi). Klasik olarak açık olarak yapılabileceği gibi laparoskopik olarakda yapılabilir. Komplikasyonsuz apandisitlerde ve perfore apandisitlerde apandektomi yeterlidir. Periapendiküler abse varsa apandektomi ile beraber abse drenajı yapılır. Plastron oluşmuş vakalarda yoğun antibiyotik tedavisi sonrası kitle küçültülür. Kitlenin kaybolmasından hafta sonra elektif apandektomi yapılır. Konservatif tedaviye rağmen düzelmeyen plastron apandisitte cerrahi uygulanmalıdır. Çocuklarda, yaşlılarda ve gebelerde plastron oluşumu yetersizdir, Bu nedenle bu hastalarda blastron varlığında da cerrahi yapılması düşünülmelidir.

Açık akut apandisit ameliyatı:

Genel anestezi (hastanın tamamen uyutulduğu) veya sırttan belden aşağısının uyuşturulduğu yöntemlerle yapılabilir. Apandisitin bulunduğu sağ alt kadrana cm civarında bir ameliyat kesisi yapılır. Bu kesi apandisitin zorluğuna ve komplikasyon gelişme haline göre büyütülebilir. Buradan karın içerisine girilir ve içerisi gözden geçirilir. İçeride birikmiş olan kirli sıvılar temizlenir.  Daha sonra apandisit bulunur çevresindeki yapışıklıklar ayrılır ardından apandisiti besleyen damarlar bağlanır ve kesilir. Daha sonra apandisitin tam çekuma girdiği yerden çift kat olarak bağlanır ve apandisitin geri kalan kesimi kesilir ve çıkarılır. Ardından dokuların durumuna göre apandisitin kökü içeriye doğru gömülebilir veya öylece bırakılabilir. İçerisi tekrar kontrol edilir temizleme işlemi tekrar edilir. Apandisitin durumuna göre içerisi eğer çok kirli ise yıkanabilir ve ardından içeriye bir adet dren konulabilir. Sonrasında tüm katlar tekrar sıra ile dikilerek ameliyat kesisi kapatılır.

Laparoskopik Akut apandisit ameliyatı:

Karın içerisine öncelikle göbekten 5 mm’lik bir trokar (cubuk) yerleştirilir ve buradan karın içerisi CO2 ile şişirildikten sonra ince uzun bir kamera karna girilir. Daha sonra bikini çizgisin altına gelecek şekilde bir adet 5 ve bir adet 10 mm’lik trokar daha girilir. Öncelikle karın içerisi incelenir. Laparoskopinin en büyük avantajlarından biriside budur, karın içi organların hepsi gözden geçirilebilir. Karın içerisinde bir sıvı varsa aspire edilir ve temizlenir. Apandiks ortaya konulur ve apandiksi besleyen damarların olduğu mezosu ligasure ile mühürlenir ve kesilir. Apandiks kökü hızasından çift kat bağlanır ve kesilip dışarı alınır. Bu dışarı alma işlemi esnasında apandisit 10 mm trokar içerisinden dışarı alınır ve kirli olan apandisit dokusunun çilde temas etmemesine özen gösterilir. Laparoskopinin ikinci önemli avantajıda budur, cilt ve cilt altı enfekte apandisit dokusu ile kirletilmediği için cilt altı enfeksiyon oranı az olmaktadır. Apandektomi sonrasında apandisit loju yıkanır ve içerisi tekrar temizlenir. Laparoskopide görüş altında karın içi tüm lojlar rahatlıkla temizlenebilir. Bu işlemin bitiminde karın içerisi çok kirli ise dren konulabilir. 10 mm lik trokar giriş noktasının fasyası kapatılır ve operasyon tamamlanır.

Laparoskopik akut apandisit ameliyatının avantajları;

1- Karın içi organların hepsi gözden geçirilebilir.
2-Karın içerisi tüm lojlar  görüş altında rahatlıkla temizlenebilir.
3-Daha küçük bir ameliyat kesisinden işlem yapılabilmektedir.
4-Enfekte apandisit cilt altına dokunmadığı için enfeksiyon riski daha az olmaktadır.
5-Ameliyat sonrası hastanın normal aktivitelerine ve iş hayatına dönmesi daha hızlı olmaktadır.

6-Ameliyat kesileri daha küçük olduğu için bu bölgelerden fıtık olma olasılığı da az olmaktadır.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.