allahın sıfatlarının anlamı / SIFAT - TDV İslâm Ansiklopedisi

Allahın Sıfatlarının Anlamı

allahın sıfatlarının anlamı

Allah'ın Zati Ve Subuti Sıfatları Nelerdir Ve Anlamları Nedir?

Haberin Devamı

 Müslümanlar, Hz. Muhammed'e Allah'ın varlığı hakkında sorular sorduğunda peygamber efendimiz şöyle yanıtlamıştır: ''Allah'ın yarattıkları hakkında uzun uzun tefekkür edin. Ancak Allah'ın zatı hakkında düşünmeyin.''

2- Kıdem:

 Allah'ın bir başlangıcı yoktur. O ezelidir. Mümin kullar, onu dünyadaki zaman ölçütlerine göre düşünmemeli ve O'nun tüm zamanlardan münezzeh olduğunu bilmelidir.

3- Beka:

 Her şeyi yoktan var eden Allah'ın bir başlangıcı olmadığı gibi bir sonu da yoktur. Kasas Suresinin 88. ayetinde Allah'ın zatından başka her şeyin helak olacağı bildirilir.

4- Vahdaniyet:

 Tevhit inancı, dinimizin en temel itikatlarından biridir. Allah birdir ve tektir. Ondan başka ilah yoktur. O, bütündür. İslam düşünürleri vahdaniyet kavramını ''Tevhid, bakılan olduğu halde bakan olmamasıdır.'' şeklinde özetlemiştir.

5- Muhalefet - un Lil Havadis:

 Allah'u Teala, sonradan yaratılmış olan hiçbir varlığa benzemez. Onun tecellisi sıfatları ile birlikte tüm kainata dağılmıştır. Mümin kullar Allah'ı sadece bir varlık olarak düşünür ve O'nu hiçbir şeye benzetmez.

6- Kıyam-bi - nefsihi:

 Allah, Ezel-i Mutlak'tır. Hiçbir şey ona denk ve eşit değildir. Bu nedenle var olması için başka hiçbir varlığa ihtiyaç duymaz. Bilakis, diğer tüm yaratılmışlar onun varlığına muhtaçtır. Kıyam-bi-nefsihi, Esma-ül Hüsnadaki isimlerden biri olan Samet ile eş anlamlıdır. Es- Samet ismi de kimseye ihtiyaç duymayıp herkesin kendisine muhtaç olduğu varlık manasına gelir.

Haberin Devamı

Allah'ın Subuti Sıfatları

1- İlim:

 Bakara Suresinin 31. ayetinde Allah'ın Hz. Adem'e tüm isimleri öğrettiği bildirilir. Çünkü onun ilmi her şeyi kuşatmıştır. Bu nedenle O İlm-i Ezelidir. Kainattaki her şey onun bilgisiyle ve izniyle geçekleşir.

2- Hayat:

 Hayat sıfatı ile Hay ismi aynı anlama gelir. Allah, tüm zaaflardan münezzehtir. O her zaman diridir. Onda hiçbir zaman uyku ve yorgunluk hasıl olmaz.

3- Semi:

 Allah, yeryüzünde olup biten her şeyi duyar. En gizli fısıldaşmaları ve kulunun içinden geçirdiği şeyleri de işitir.

4- Basar:

 O münkir ve münafıkların gizli gizli işlediği tüm günahları da görür. O aynı zamanda Rahman ve Rahimdir. Kulunu hem dünyada hem de ahirette gözetir.

5- İrade:

Haberin Devamı

 Allah bir şeyin gerçekleşmesini istediğinde ''Ol'' der ve ''Olur''

6- Kudret:

 Allah, muktedirdir. Onun kudreti karşısında her şey fani ve güçsüzdür.

7- Kelam:

 Harfleri ve kelimeleri yaratan Allah, kuluyla ve peygamberleriyle sözsüz, işaretsiz konuşabilir.

8- Tekvin:

 Allah, kanattaki her şeyi bir ölçüye göre ve birbirleriyle uyumlu bir şekilde yaratmıştır.

 Kaynak: Diyanet

Allah'ın Sıfatları Ve Anlamları: Kısaca Allah'ın İsimleri Ve Sıfatları Nelerdir?

Haberin Devamı

8- İrade: 

Allah en büyük iradedir ve her şey onun istemesiyle gerçekleşir. 

Allah'ın Zati Sıfatları ve Anlamları Nelerdir? 

1- Vücud: 

 Vücud kelimesinin anlamı varlık demektir. Vücud sıfatı ise Allah'ın bir ve tek olduğu manasına gelir. 

2- Beka: 

Allah'ın sonu yoktur. O ezeli ve ebedidir. 

3- Kıdem: 

Yüce yaratıcı zamandan münezzehtir. 

4- Kıyam Bi-Nefsihi: 

Allah, kimseye ihtiyaç duymaz. Yaratılan her şey Allah'a muhtaçtır.

5- Vahdaniyet: 

Ferd-i Vahid ile aynı manaya gelir. Allah'ın bir ve tek olması demektir. 

6- Muhalefet-ün Lil Havadis: 

Allah'ın sonradan yaratılan hiçbir şey benzemediği anlamına gelir. 

Allah'ın İsimleri ve Anlamları Nelerdir? 

Hadi: Hayırlara sevk eden. 

Samet: Kimseye muhtaç olmayan. 

En-Nafi: Faydalı şeyleri yaratan. 

 Karib: Kullarına çok yakın olan. 

 Mübdi: Kainatı yoktan var eden. 

 El-Basid: Bol bol rızık veren. 

 Hallak: Yaratma gücü sonsuz olan. 

 Zahir: Varlığı aşikar olan, kesin delillerle bilinebilen. 

 El-Bais: Öldüren ve dirilten. 

 Müntakim: Ceza verirken adil olan. 

 El-Kaviyy: Her şeye gücü yeten. 

 Tevvav: Kullarının tövbelerini kabul eden. 

 Rauf: Şefkat ve merhamet gösteren. 

 Aliyy: Sonsuz yücelik sahibi. 

 El Mucib: Duaları kabul eden. 

 El Settar: Ayıpları ve kusurları örten. 

 Afüv: Tövbe eden kullarının günahlarını silen. 

 El Mütekebbir: Büyüklükte eşi ve benzeri bulunmayan. 

Haberin Devamı

Allah'ın İsimlerini Okumanın Faydaları 

Sık sık Allah'ın isimlerini zikretmek, kazadan, beladan ve hastalıktan korur. Kişinin imanını tazeler ve maneviyatını güçlendirir. 

Ayet-el Kürsi'de geçen Allah'ın sıfatları, isimleri ve anlamları neler?

Ayetel Kürsi içerisinde Allah'ın sıfatları ve isimleri zikredilmektedir. Ayetel Kürsi içerisinde Allah'ın (C.C.) hangi sıfatlarından ve isimlerinden bahsediliyor sizler için bir araya getirdik. Ayet-el Kürsi Kuran-ı Kerim’de Bakara Suresi’nde geçmektedir. Ayetel Kürsi başlı başına bir sure değil, ayettir. Ayetin birçok fazileti vardır ve Medine-i Münevvere'de indirilmiştir. Koruyucu özelliklere sahip olan ayet-i kerime, namazlardan sonra tesbihattan önce okunur. İşte bu mübarek ayetin içinde geçen Allah’ın isimleri, sıfatları ve anlamlarına dair detaylar..

Ayetel Kürsi okunuşu ve Türkçe anlamı: Ayet-el Kürsi Arapça yazılışı ve Diyanet meali! Ayetel Kürsi duasının faziletleri neler?

AYETEL KÜRSİ’DE GEÇEN ALLAH’IN SIFATLARI VE ANLAMLARI 

Muhalefetül lil Havadis: Zati sıfatıdır. Anlamı, Allah (c.c) yaratılmışlardan farklıdır.
İlim: Subuti sıfattır. Allah’u Teala’nın her şeyi bilmesi, bilgisinin her şeye yetmesidir.
Basar: Subuti sıfattır. Allah’ın yaşanan her şeyi gördüğüdür. Yüce Allah’ın görmesi için herhangi bir uzva ihtiyaç duymaz.

AYETEL KURSİ’DE GEÇEN ALLAH’IN İSİMLERİ VE ANLAMLARI 

El-Hayy: Diri, her şeyi bilen, her şeye gücü yeten anlamına gelir.
El-Kayyum: Gökleri ve yeri her şeyi tutan anlamına gelir.
El- Aliyy: Pek Yüce, pek yüksek anlamına gelir.
El- Azim: Çok azametli olan anlamına gelir.

AYET-EL KÜRSİ'NİN FAZİLETİ (MANEVÎ MUHAFAZA VESİLESİ OLDUĞUNA DAİR HADÎS-İ ŞERÎFLER)

Nakledeceğimiz hadîs-i şerîflerin ortak manası: “Kim ki Âyetü’l-Kürsî’yi günün evvelinde veya gecenin evvelinde okursa o onu korur” şeklindedir.

 “Kim ki sabahladığı zaman ‘Hâ Mîm’ (el-Mü’min) Sûresi’nin üçüncü (dönüş Allah’ındır) âyetine kadar ve Âyetü’l-Kürsî’yi okursa onların ikisinin yüzü suyu hürmetine akşamlayıncaya kadar korunur. Onların ikisini akşamlandığında okursa, onların yüzü suyu hürmetine sabahlanıncaya kadar korunur.” (Tirmizî, Fedâilü’l-Kur’ân, 2)

 “İçinde bu ayetin okunduğu evi, şeytanlar otuz gün terk ederler. O eve kırk gece erkek ve kadın hiçbir sihirbaz ya da büyücü giremez.” (el-Keşşaf Tefsiri)

 “Kim uyuyacağı esnada Ayete’l-Kürsi’yi okursa, Allah onu sabaha kadar koruması için bir melek gönderir (görevlendirir).” (Durrü’l-Mensûr)

 Ebû Hureyre (Radıyallâhu Anh) Peygamber Efendimiz’den (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle rivayet etmiştir: “Bakara Sûresinde Kur’ân âyetlerinin efendisi vardır. İçinde şeytan olan bir evde okunduğunda şeytan oradan çıkar. Her şeyin bir zirvesi vardır. Kur’ân’ın zirvesi de Bakara Sûresidir. Onda Kur’an âyetlerinin efendisi vardır ki o da Âyet el-Kürsî’dir.” (Beyhakî, Şuabu’l-Îmân, 2/457)

 İmam Nesefî (Rahimehullâh) Hazretleri Âyetü’l-Kürsî’nin bu derece fazîletli oluşunu şu şekilde açıklamıştır: “Çünkü bu ayet tevhid esasını, Allah’ın (Celle Celâluhû) birliğini, azametini ve temcidini (ululuğunu) ele almaktadır. O’nun yüce sıfatlarından, niteliklerinden söz etmektedir. Çünkü Aziz ve yüce Rab olan Allah’ı (Celle Celâluhû) anmaktan daha üstün bir şey olamaz. Dolayısıyla Allah’ı (Celle Celâluhû) zikretme, anma mahiyetinde olan bir şey elbette diğer şeyleri anmaktan daha değerli ve faziletlidir. Böylece anlaşılıyor ki, ilimler içerisinde en değerli ve en önemli olan ilim “tevhid” ile ilgili olan ilimdir.” (Suyûtî, 2/56)

 Hazreti Hasan (Radıyallâhu Anh) Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Her farz namaz sonunda Âyetü’l-Kürsî’yi okuyan kişi, diğer namaza kadar Allah’ın koruması altında olur.” (Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, 2/148)

Ayet-el Kürside geçen Allahın sıfatları, isimleri ve anlamları nelerHazreti Âişe (Radıyallâhu Anhâ) validemiz şöyle buyurmuştur: “Adamın biri Rasûlullâh’a (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) gelip evindeki malının eksilip bereketsiz olduğunu söyleyince, Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): ‘Âyetü’l-Kürsî’yi neden okumazsın? O hangi yemek ve katığa okunursa Yüce Allah mutlaka o yemeği ve katığı bereketli kılıp çoğaltır’ buyurdu.” (Suyûtî, 2/56)

 İbni Mes‘ûd’un (Radıyallâhu Anh)ın rivayet ettiği bir hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) kendisinden tavsiye isteyen birisine şöyle buyurmuştur: “Âyetü’l-Kürsî’yi oku. O, seni, çocuklarını ve evini korur. Hatta evinin etrafındaki evleri bile korur.” (Beyhakî, Şuabu’l-Îmân, 2/458)

 İbni Abbas (Radıyallâhu Anhumâ) Âyetü’l-Kürsî’nin faziletini şöyle ifade etmiştir: “Allah (Celle Celâluhû) Bakara Sûresi’nden daha değerli bir şey yaratmadı. Bu sûrede en değerli ayet Âyetü’l-Kürsî’dir.”

 Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) bir başka hadîs-i şerîfinde Âyetü’l-Kürsî’nin sıkıntıları kaldıracağı hakikatini şöyle ifade buyurmuştur: “Kim sıkıntılı anında Âyetü’l-Kürsî’yi ve Bakara Sûresi’nin son iki âyetini okursa Yüce Allah o kişiye yardımcı olur.”

 Sahâbe-i Kirâm’ın büyüklerinden Abdurrahman ibni Avf, evine girdiği zaman âyetü’l-kürsî okumaya devam etmiştir. Hazreti Hasan’ın da: “Hangi ameli daha üstün görüyorsun” diye sorulduğunda: “Kur’ân okumayı, Kur’ân’dan da âyetü’l-kürsî okumayı en üstün amel görüyorum” dediği rivâyet edilmiştir.

Allah'ın Zâtî ve Sübûtî Sıfatları nelerdir? Zati ve Subuti sıfatlar arasındaki fark nedir? Zati sıfat ve Subuti sıfat ne demek? Zati sıfat nedir?

Allah'ın Zâtî ve Sübûtî Sıfatları nelerdir? İnsanın Allah'ı zat, isim, sıfat ve fiilleriyle tanıması; Allah ile zihnî ve kalbî bir ilişki içinde bulunması gerekir. Kur'ân; baştan sona Allah'ın isim, sıfat ve fiillerinin tanıtımı ile doludur. Allah'ın beş çeşit isim ve sıfatı vardır. Bunlar; zati, subuti, selbî , fiilî ve haberî (müteşâbih) sıfatlardır. Peki, Zati ve Subuti sıfatlar arasındaki fark nedir? Zati sıfat ve Subuti sıfat ne demek? Detaylar haberimizde...

ZATİ SIFAT NE DEMEK? ZATİ SIFATLAR NEDİR?

Zatî sıfatlar; vücut, kıdem, bekâ, vahdâniyet, muhâlefetün lilhavadis ve kıyambinefsihî olmak üzere altı tanedir.

1. VÜCUT

Vücut, Allah'ın vâr olması demektir. Allah vardır, varlığı kendiliğindendir, yani Allah yaratılmış değildir. Her şeyi O yaratmıştır, O olmasaydı hiçbir şey olmazdı. Allah'ın dışındaki hiçbir varlık kendiliğinden meydana gelmemiştir, hepsi Allah'ın yaratmasıyla var olmuştur, hayatlarını Allah'ın lütfu keremiyle devam ettirmektedirler. Mesela insanların ve hayvanların gıda maddelerine, suya, temiz havaya ve güneş enerjisine ihtiyaçları vardır. Allah ise böyle değildir. O'nun varlığının başlangıcı ve sonu olmadığı gibi varlığını devam için de hiçbir şeye muhtaç değildir. Diğer varlıkların muhtaç oldukları şeyleri de yaratan O'dur. Aklını, mantığını ve muhâkeme gücünü kullanan, gökleri, yıldızları, yeri, bitkileri, hayvanları, ormanları, meyveleri ve daha nice varlıkları düşünen insan, bütün bunları yaratan, onları yöneten bir yüce varlığın olduğunu anlar. Şu anlamdaki âyetler insanları Allah'ın varlığı konusunda düşünmeye davet etmektedir:

"Deveye bakmıyorlar mı nasıl yaratılmıştır? Göğe bakmıyorlar mı nasıl yükseltilmiştir? Dağlara bakmıyorlar mı nasıl dikilmişlerdir? Yeryüzüne bakmıyorlar mı nasıl yayılmıştır?" (Ğaşiye, 17-20).

Kâinatta vâr olan her şey O'nun varlığına delalet etmektedir. Şu âyet mealleri bu gerçeği ifade etmektedir:

"Sizi topraktan yaratması O'nun varlığının delillerindendir… Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için kendi cinsinizden eşler yaratması ve aranızda sevgi ve merhamet var etmesi O'nun varlığının delillerindendir... Göklerin ve yerin yaratılması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olması O'nun varlığının delillerindendir … Geceleyin uyumanız ve gündüzün O'nun lütfundan istemeniz O'nun varlığının delillerindendir… Korku ve ümit kaynağı olarak şimşeği size göstermesi, gökten yağmur indirip onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltmesi O'nun varlığının delillerindendir…. Emriyle göğün ve yerin kendi düzenlerinde durması da Onun varlığının delillerindendir… ( Rum, 20-24).

2. KIDEM

Kıdem, Allah'ın varlığının evveli ve başlangıcının bulunmaması, Allah'ın ezelî ve kadîm olması demektir. Bu sıfat, Allah'ın yaratılmamış olduğunu, O'nun olmadığı hiçbir zamanın bulunmadığını ifade eder. Çünkü zamanı ve mekanı yaratan da Allah'tır. Allah'ın dışındaki bütün varlıkların sözgelimi güneşin, ayın, dünyanın, yıldızların, gezegenlerin, insanların, hayvanların, bitkilerin bir evveli, bir başlangıcı, yaratıldıkları ve var olmaya başladıkları bir zamanları vardır. Çünkü bu varlıklar önceleri yok iken sonradan Allah'ın yaratmasıyla var olmuşlardır. Halbuki Allah böyle değildir. O'nun varlığının evveli ve başlangıcı yoktur. Çünkü O, varlığı zorunlu varlıktır. Geriye doğru ne kadar gidilirse gidilsin O'nun olmadığı bir zaman düşünülemez. Allah'ın varlığının bir başlangıcının olması, O'nun yaratılmış olduğu anlamına gelir ki bu, Allah için muhaldir, çünkü yaratılmış olan ilah olamaz.

3. BEKÂ

Bekâ, Allah'ın bâkî, ebedî, sonsuz, ölümsüz olması ve varlığının sonu olmaması demektir. Sonlu olmak, ölümlü olmak, bir gün yok olmak, yaratılmış varlıkların özelliğidir. Kâinatta gördüğümüz ve görmediğimiz, küçük ve büyük bütün varlıklar sonludur, ölümlüdür, bir gün yok olacaklardır. Allah ise böyle değildir. O, yaratılmadığı için fâni, sonlu ve ölümlü değildir. O, varlığı zorunlu tek varlıktır. Her canlı ölecek O, ise ebedîdir. Rahman suresinin, "Yeryüzünde (ve âlemde) bulunan her canlı fanidir, ölümlüdür, ancak azamet ve ikram sahibi Rabb'inin zâtı bâki kalacaktır" anlamındaki 26-27. âyetleri ile İhlas suresi Allah'ın bu sıfatlarını ifade etmektedir.

4. VAHDANİYET

Vahdâniyet, Allah'ın bir ve tek olması demektir. Allah; zatında, sıfatlarında ve işlerinde tektir, eşi, benzeri ve ortağı yoktur. İhlas suresinin "De ki O Allah bir, tektir" anlamındaki âyeti Allah'ın bu sıfatını ifade etmektedir. Bütün peygamberler, O'nun vahdâniyetini, tekliğini anlatmışlardır:

"(Ey Peygamberim!) Senden önce gönderdiğimiz bütün peygamberlere, 'şüphesiz benden başka hiçbir ilah yoktur, öyleyse bana ibadet edin' diye vahyetmişizdir" (Enbiya, 25) ânlamındaki âyet, bu gerçeği ifade etmektedir. İslam dinin tevhît dîni olması, Allah'ın tek ilah ve tek mabut olması esasına dayanır. O'ndan başka ilah kabul etmek, şirktir, şirk ise en büyük zulüm, en büyük günahtır. Kelime-i tevhît, yani lâilâhe illallah cümlesi, Allah'ın tekliğini ve eşsizliğini, O'ndan başka ilah olmadığını ifade eder. Kur'ân baştan sona Allah'ın birliğini anlatan âyetlerle doludur:

"Eğer yerde ve göklerde Allah'tan başka ilahlar olsaydı, kesinlikle yerin ve göklerin düzeni bozulurdu" (Enbiya, 22) ânlamındaki âyet Allah'ın vahdâniyet sıfatını anlatmaktadır.

4. Muhâlefetün lilhavadis

Muhâlefetün lilhavâdis, Allah'ın yaratıklardan hiç birine benzememesi demektir. Biz, Allah'ı nasıl düşünürsek düşünelim O bizim düşündüğümüzden, aklımıza, hayalimize ve hatırımıza gelen şeylerden başkadır, hiçbirine benzemez. Çünkü bizim Allah'ı benzetmek istediğimiz şeylerin hepsi yaratılmış ölümlü, muhtaç ve âciz varlıklardır. Halbuki Allah, yaratılmış âciz, muhtaç ve ölümlü bir varlık olmadığı gibi cisim, cevher ve araz da değildir. Allah; zatı, sıfatları ve fiilleriyle hiçbir yaratığa benzemez. Mesela insanların gücü, görme, işitme ve bilme gibi yetenekleri vardır. Allah'ın da gücü, görmesi, işitmesi ve bilmesi vardır. Ancak insanların gücü, görmesi, işitmesi ve bilmesi Allah'ın gücü, görmesi, işitmesi ve bilmesine asla benzemez.

Allah'ın her şeye gücü yeter, insanların ise her şeye gücü yetmez. Onlara görme yeteneğini veren de Allah'tır. Allah her şeyi görür, insanlar her şeyi göremez, onlara görme organı veren de Allah'tır. Allah her şeyi işitir, en gizli olan sesleri de işitir. İnsanlar ise her sözü işitemezler. Allah her şeyi bilir, O'nun ilminden hariç hiçbir şey yoktur. İnsanlar ise her şeyi bilemezler, bilgileri sınırlıdır. "O'nun benzeri hiçbir şey yoktur" (Şûrâ, 11) anlamındaki âyet, Allah'ın bu sıfatını ifade etmektedir.

5. Kıyambinefsihî

Kıyambinefsihî, Allah'ın varlığının kendiliğinden olması, başkaları tarafından var edilmemiş, yaratılmamış ve doğmamış olması demektir. Yaratılmış varlıklar, varlıklarını sürdürebilmeleri için, Allah'a muhtaçtırlar. Allah ise hiç bir şeye muhtaç değildir, zaman ve mekandan münezzehtir, zamanı da mekanı da diğer varlıkları da yaratan O'dur.

2. SUBUTİ SIFATLAR

Sübûtî sıfatlar; hayat, ilim, semi, basar, irade, kudret, kelam ve tekvin olmak üzere sekiz tanedir.

1. HAYAT

Hayat, Allah'ın diri ve hayat sahibi olması demektir. Allah'ın bu sıfatı, âyet ve hadislerde "hayy" kelimesi ile ifade edilmektedir. Allah'ın sıfatı olarak "hayy", diri, kemal manasıyla hayat sahibi ve sürekli vâr olan, ölümlü olmayan, bâkî, ebedî ve dâim demektir. İnsanlar, hayvanlar, bitkiler ve diğer varlıklarda hayatı vâr eden de yok eden de Allah'tır. Allah'ın bu sıfatı, O'nun ezelî ve ebedî olduğunu ifade eder. O'nun evveli ve sonu yoktur. O hep diridir, hayatının sonu yoktur. O'nun sonu yoktur. Diğer canlıların ise evveli ve sonu vardır.

Bütün yaratıklar, fâni sadece Allah bakidir. O'nun dışında her canlı ölecek ve O'na dönecektir. O asla ölmeyecek ve yok olmayacaktır.

"Ölmeyen diriye güven..." (Fürkân, 25/58).

"O diridir. O'ndan başka ilâh yoktur" (Mü'min,40/ 65).

"Yer yüzünde bulunan her şey ölecektir. Yalnız celal ve ikram sahibi Rabb'inin zatı

bâki kalacaktır" (Rahmân,55/26-27) ânlamındaki âyetler, Allah'ın bu sıfatını anlatmaktadır.

2. İLİM

İlim, Allah'ın ilim sahibi olması demektir. Allah'ın bu sıfatı; Allah'ın gizili ve âşikâr olanları, olmuşu ve olacağı, görünen ve görünmeyen âlemi, yerde ve göklerde olup bitenleri, geçmişi, hâli ve geleceği, canlı ve cansız bütün varlıkları, insanların gizli ve âşikâr bütün yaptıklarını, küçük ve büyük her şeyi bildiğini ifade eder.

"Allah, göklerin ve yerin gaybını bilendir. O göğüslerin özünü çok iyi bilendir" (Fatır, 35/38).

"Bir şeyi açığa vursanız da gizleseniz de (fark etmez) çünkü Allah her şeyi çok iyi bilir" (Ahzab,33/54).

"Eğer yeryüzündeki ağaçlar kalem, deniz de mürekkep olsa, arkasından yedi deniz daha ona katılsa, Allah'ın sözleri (ilmi, yazmakla) yine tükenmez" (Lokman,27).

"Sözü açık söylesen de gizli söylesen de muhakkak O, gizliyi de ondan daha gizli olanı da bilir" (Tâhâ,20/7) anlamındaki âyetler Allah'ın eşsiz ilminin her şeyi kapsadığını ifade etmektedir

3. SEMİ

Semî, Allah'ın, konuşulan sözleri, her sesi ve duaları işitmesi demektir. Allah, gizli veya âşikâr, iyi veya kötü insanların bütün konuşmalarını ve sözlerini hatta fısıltılarını bile işitir, dua ve niyazları duyar. Allah da insanlar da işitir. Ancak Allah'ın işitmesi ile insanın işitmesi aynı değildir. Allah'ın işitmesi, vasıtasız ve sınırsızdır. İnsanlar hava ve kulak vasıtasıyla sadece belli frekanstaki sesleri işitip duyabilirler, gizli ve kısık sesleri duyamazlar, Allah ise hepsini duyar. İnsan nerede ne söylerse söylesin, en gizli yerlerde, yerin altında ve göklerde bile bir şey konuşsa Allah o konuşulanı işitir. Çünkü Allah insanlara yakındır.

"Şüphesiz Rabbim duaları işitendir" (İbrahim,14/39).

"Yoksa biz onların sırlarını ve gizli konuşmalarını işitmez miyiz sanıyorlar..." (Zuhruf,80).

"...Allah konuşmanızı işitir, çünkü Allah işitendir, görendir" (Mücadele, 58/1) anlamındaki âyetler Allah'ın her sesi ve her konuşulanı işittiğini ifade etmektedir.

Allah'ın bu sıfatında, ödüllendirme ve cezalandırma anlamı da vardır. Mesela;

"Kim dünya sevabını isterse (bilsin ki) dünya ve âhiret sevabı Allah katındadır. Allah işitendir, görendir" (Nisa, 4/134) anlamındaki âyette Allah'ın işitmesi ve görmesi, iyi iş yapanların mükafatını vermesi anlamındadır.

4. BASAR

Basar, Allah'ın, aydınlık ve karanlıkta küçük ve büyük her şeyi görmesi demektir. Allah, gizli veya âşikâr, küçük veya büyük bütün varlıkları, bütün yapılanları görür. Allah da insanlar da görür. Ancak Allah'ın görmesi ile insanın görmesi aynı değildir. İnsan göz vasıtasıyla ancak belirli bir uzaklıkta, büyüklükte ve aydınlıkta olanı görebilir. Allah'ın görmesi ise, vasıtasız ve sınırsızdır. Allah küçük, büyük, aydınlıkta ve karanlıkta, vasıtasız ve sınırsız olarak her şeyi görür. İnsanlar, nerede ne yaparlarsa yapsınlar, en gizli yerlerde, yerin altında ve göklerde bile bir şey yapsalar Allah onları görür. Çünkü Allah insanlara yakındır.

"Şüphesiz Allah kullarının (her halini) haber alandır, görendir" (Fâtır,35/31).

"O her şeyi görendir" (Mülk, 67/19) anlamındaki âyetler Allah'ın bu sıfatını ifade etmektedir. Allah'ın bu sıfatında, ödüllendirme ve cezalandırma anlamı da vardır. Mesela,

"...Dilediğinizi yapın O, yaptıklarınızı görmektedir" (Mümin,40/40) anlamındaki âyette sözü edilen Allah'ın görmesinden maksat, kuluna yaptıklarının karşılığını vermesidir.

5. İRADE

İrade, Allah'ın dilemesi demektir. İrade, bir şeyin olup olmamasını, şöyle veya böyle olmasını dilemek ve dilediği gibi yapmaktır. Dünyada var olan her şey Allah'ın dilemesi ile var olmuştur, O'nun dilediği zaman da yok olacaktır. O'nun dilediği olur dilemediği olmaz. İnsanların da iradeleri vardır. Ancak Allah'ın iradesi ile insanların iradeleri tamamen farklıdır.

İnsan her istediğini ve dilediğini yapamaz. Allah ise her istediğini ve dilediğini yapar. İnsanlara irade gücünü veren Allah'tır, Allah'ın iradesi ise zatı ile kaimdir. İnsanın istediği şeyinolması için, o şeyi oluşturan şartları bir araya getirmeye çalışması gerekir, aynı zamanda Allah'ın da buna izin vermesi gerekir. Çünkü Allah izin vermedikçe insanların istedikleri olmaz. Allah'ın iradesi tekvini ve teşrii olmak üzere iki kısma ayrılır.

Tekvini irade. Bu irade, Allah'ın yaratması ile ilgilidir. Bu iradeyi hiçbir sebep ve şart geçemez, yani bu irade bir sebep ve şarta bağlı değildir. Allah neyi dilerse o olur, O'nun dilemediği bir şeyin olması mümkün değildir. Kainatta olup biten olayların hepsi Allah'ın dilemesi ile olmaktadır. Allah dilemeden, izin vermeden hiçbir şey meydana gelmez; sözgelimi

Allah izin vermeden peygamber mucize gösteremez, kimse ölemez, kimse başarı elde edemez, kimse kimseye zarar vermez, bitkiler bitemez, ağaçlar meyve veremez, kainatın düzeni devam edemez.

Teşrii irade. Allah'ın bu iradesi insanların iradeleri ile birlikte cereyan eder. Bu irade, insanların işlerini yürütmeleri ve fiillerini yapmaları için onlara güç ve izin vermesi anlamındadır. İnsan bir işi yapmak, bir davranışta bulunmak isterse Allah o insana izin ve güç verir.

İstek insandan olduğu için sorumluluk insana aittir. Allah'ın bu iradesi Allah'ın, kulun her yaptığına razı olduğu anlamına gelmez. İnsanın istediği şeye Allah izin verir fakat insanın bu yaptığından razı olmayabilir. Allah insanlardan bir şeyi yapmalarını, bir şeyden kaçınmalarını ister, yani insana bir şeyi emreder veya yasak eder, emir ve yasağına uyup uymamayı insanın iradesine bırakır.

"Allah, dilediğine hesapsız rızık verir" (Bakara,212),

"Allah dilediğini bağışlar", (Bakara, 4/284).

"Hikmeti dilediğine verir" (Bakara, 4/269),

"Dilediğini yaratır" (Mâide,5/17),

"Dilediğini doğru yola iletir" (Yunus,10/25),

"Allah, dilediğini yapar" (İbrahim, 14/27), anlamındaki âyetler Allah'ın bu sıfatını ifade etmektedir.

6. KUDRET

Kudret, Allah'ın her şeye gücünün yetmesi demektir. Yüce Allah, güçlü, kuvvetli, istediğini istediği gibi yapabilen, asla âciz olmayandır. Allah'ın da insanların da güç ve kudreti vardır. Ancak Allah'ın güce ve kudreti ile insanın gücü ve kudreti aynı değildir. İnsanların güç ve kudretleri sınırlıdır, her şeye güçleri yetmez, insanlar her istediğini yapamazlar. İnsanlara güç ve kudreti veren de Allah'tır.

Allah'ın gücü ve kudreti ise, sonsuz ve sınırsızdır. Allah'ın her şeye gücü yeter, O'nun gücünün yetmeyeceği hiçbir şey yoktur. O, mutlak güç sahibidir. İstediğini istediği zaman ve istediği şekilde yapabilir.

"Gerçekten Allah, her şeye gücü yetendir" (Bakara,2/20). "Kur'ân'da 35 âyette Allah'ın "her şeye" gücünün yettiği bildirilmektedir. Allah'ın; yaratmaya (Yasin,36/81), ölüleri diriltmeye (Kıyâme, 75/40), parmak uçlarını bile yeniden inşa etmeye (Kıyâme,4), gökten azap indirmeye (En'âm,6/65), suyu yer yüzünden yok etmeye (Müminûn,23/18), bir toplumu yok edip yerine yenisini getirmeye (Meâric,70/40-41) kısaca her şeye... gücü yeter. O'nun aciz olduğu, gücünün yetmediği hiçbir şey yoktur. Hiç kimse ve hiçbir şey O'nu âcîz bırakamaz.. Allah'ın bir şeye "ol" demesi ile o şey hemen olur. Yok olmasını istediği şey de yok olur. Allah için "imkansız" diye bir şey yoktur.

7. KELAM

Kelam, Allah'ın harf ve sese ihtiyaç olmadan konuşması demektir. Allah'ın konuşması insanların konuşması gibi değildir, O'nun harfe, sese, dile ihtiyacı yoktur. İnsanlara konuşma yeteneği veren de Allah'tır. Allah, peygamberlerine konuşmuş, onlara hitap etmiş, emir ve yasaklar vermiştir. Allah peygamberlerle ya doğrudan, ya elçi vasıtasıyla ya da vahiy yoluyla konuşmuştur:

"Allah insanlara ancak vahiy yoluyla, yahut perde arkasından konuşur. Yahut bir elçi gönderip, izniyle ona dilediğini vahyeder. Şüphesiz O, yücedir, hüküm ve hikmet sahibidir" (Şûrâ,42/51) anlamındaki âyet bu gerçeği ifade etmektedir. Allah'ın kelam sıfatı ezelî ve ebedîdir. Kuran-i Kerîm de Allah kelamıdır (Tevbe,9/6).

8. TEKVİN

Tekvin, Allah'ın yaratıcı olması demektir. Allah, yaratan, varlıkları örneği olmadan îcat eden, vâr edendir. İslam alimleri; rızık vermesi, yaratması, canları alması, yağmurları yağdırması, otları bitirmesi, sebze ve meyveleri var etmesi gibi fiili sıfatlarının tamamını bu sıfat ile ifade etmişlerdir.

"De ki: Allah, her şeyin yaratıcısıdır" (R'ad,13/16).

"Allah'tan başka yaratıcı mı var?" (Fâtır,35/3)

"Allah, dilediğini yaratır" (Nûr,24/45).

"O her canlıyı sudan yaratmıştır" (Nûr,24/45).

"O, yeryüzünde olanların hepsini sizin için yaratandır" (Bakara,2/29), anlamındaki âyetler Allah'ın bu sıfatını ifade etmektedir. Yaratmak Allah'a mahsustur. İnsanlar ancak yaratılan varlıklardan îcatlarda bulunabilirler, yoktan yaratamazlar.

"İyi bilin ki yaratma ve emir O'nundur" anlamındaki âyet bunu ifade etmektedir

(A'râf,7/54). Allah, dilediğini yaratmaya, yok iken var etmeye gücü yeter.

Haberler.com - Gündem

TekvinMevlaMevlaİslamİslamRumRumDiniGündemYaşamHaberler

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası