Ağaç Işleri Endüstri Mühendisliği Ekşi

Okuyanın işsiz kalmadığı, Türkiye'de en büyük 4. sanayi olan mobilya sektörüne mühendis yetiştiren, az bilinen bölümlerden. Türkiye'de ilk olarak Hacettepe üniversitesi bünyesinde yılında kurulmuş, aradan geçen zamanda da bir sürü adam yetiştirmiştir. Daha sonra ülkenin böyle bir bölüme ihtiyacı yoktur(!) gerekçesiyle kapatılmış aradan bir kaç yıl geçtikten sonra ülkede ilgili alanda adam yetiştirilmesi gerekçesiyle tekrar hayata geçirilmiştir.

Şu an aktif olarak Hacettepe, Düzce, Muğla, Karadeniz teknik ve gazi üniversitelerinde faaliyet göstermektedir. Mezunları Fabrika planlamadan üretim yönetimine, tasarımdan imalata, iş etüdünden ar-ge birimlerine kadar pek çok birimde görev alabilmektedir.

arkadaşım vardı bu bölümden, tanışma ortamında ağaç işleri kısmını keserdi.
-siz nerde okuyorsunuz.
+hacettepe endüstri müh.
-aaa hacettepede varmıydı ya?
+var var.
(bkz: çakal)

Aradan geçen 1 yılı aşkın zamandan sonra bir kez daha belirtmeliyim ki bu bölüm ciddi anlamda underrated bir bölümdür. Şu an ülke çapında kontenjanları dolmuyor ne yazık ki. Türkiye gibi orman endüstrisi gelişmiş ve ham madde sıkıntısı olmayan bir ülkenin bu ham maddeyi işleyip, adam akıllı ürün yapabilecek adamlara ihtiyacı var. Ancak toplumun yarattığı "lan bu marangozluk işte yeaa" algısı yüzünden tercih edilmiyor bu bölüm.

Genç dostlarım, siz bakmayın ona buna. Gidin ve bu bölümü okuyun. Şu anda ülkede ciddi anlamda elektronik, bilgisayar, makine, inşaat, mekatronik mühendisi yığılması var. Bu bölümleri okumak daha havalı olabilir ancak mezun olduğunuzda öğretmenlik, özel sektörde üst makamlarda bir iş, kendi okuduğunuz bölüm üzerine ciddi anlamda paralar kazanabileceğiniz bir şirket açmak, iş güvenliği uzmanlığı, tasarımcılık vb. gibi çok fazla seçenek sunan bu bölümü kesinlikle göz ardı etmeyin.

Bu arada orman endüstri mühendisliği ile ağaç işleri endüstri mühendisliği farklı kavramlardır. Amcaoğludurlar ancak babaları üvey kardeştir. *

• hacettepe üniversitesinde sınırlı bir alanda, tezli yüksek lisans eğitimine devam etmekte olan güzel bölümdür. ağaç ve ağaç ürünlerine ilgisi olan insanlara çok şey katabilecek dersler yüksek lisans programında verilmeye çalışılmaktadır.

• masa başı işim olsun, şık şıkıdım gezeyim derdiniz yoksa, karakteriniz santiyeye, atolyeye yatkinsa,kendinizi iyi yetistirdiginiz taktirde kesinlikle işsiz kalmayacaginiz bölüm. sürekli soruluyor bana da "sizin bölümden birileri yok mu gelsin çalışsın "diye de, yok, iş arayan eleman bulmak zor.

• üniversite tercihi yapacak genç kardeşim. kendine bir iyilik yapmak istiyorsan popüler olanı değil potansiyeli yüksek olan bu bölümü seç. düşünsene, türkiye'de en büyük 10 sektörden birine mühendis olacaksın ve rekabet yok. ama talep çok. elbette okurken bana küfredeceksin ama mezun olduğunda bir btf vardı, sağolsun diyeceksin. üstelik mühendislik programları için uygulanan bin barajı bu bölümde uygulanmıyor. bölüm hakkında soru sormak istiyorsan mesaj yollayabilirsin.

• bu bölüm hakkında bilgi verebilecek halihazırda okuyan öğrenci, çalışan kişi, patron kişisi varsa yeşillendirebilir mi çok memnun olurum şimdiden teşekkürler.

• bu bölümde okuyan/mezun biri bana ulaşırsa sevinirim, sorularım olacak

• (bkz: keresteciye cv bırakan mühendis)

• ya arkadaş götümüzü yırtıyoruz şu bölümü daha çok öğrenciye tanıtalım da insanlara faydalı olalım diye, adamın biri gelip hiçbir fikir sahibi olmadığı bölümü aklınca ve kendince küçümsüyor. zaten algı bozuk, zihniyeti de bozuyor farkında olmadan.
  
  kardeşim bu bölüm -sebebini anlamadığım şekilde- küçük görülen marangozluk mesleğinin mühendislik formasyonuna uydurulmuş hali. ilk sınıfta rende yaparak başladığınız yolculuğu son sınıfta fabrika yönetecek kadar ders almış olarak bitirirsiniz. birazcık girişimciyseniz önünüz o kadar açıktır ki inanamazsınız. evinin arka bahçesinde, boş odasında başlayıp şu an bilmem kaçıncı şubesini açan arkadaşlarım var. ha siz memur olacaksanız size mutluluklar. yok öyle bir dünya.
  
  türkiye için çok önemli olan bu sektöre keresteciye cv bırakan mühendis diye bakan zihniyeti yüzünden adam yetişmiyor. oğlum üretim yapıyoruz üretim. cari açığı kapatıyoruz. istihdam sağlıyoruz. ne lan bu komikliğiniz?
  
  yahu bir de ben anlamıyorum nasıl bu bölümü hiçbir öğrenci seçmezken arkeoloji, felsefe, sosyoloji ve hatta otobüs kaptanlığı gibi bölümler full çekiyor? bu gençler nasıl bu kadar vizyonsuz?
  
  bu arada keresteciye cv bırakan mühendis asla ağaç işleri endüstri mühendisliği bölümü mezunu değildir. onun kuzeni olan orman endüstri mühendisliği bölümü mezunu olabilir olsa olsa. bu bölüm mezunları büyük çoğunlukla son kullanıcıya hitap eden sektörlerde çalışırlar. yani keresteciden keresteyi alıp mobilyaya, yata, yapıya dönüştürürler.
  
  edit: bu arada keresteci diye tanımladığınız adamlar trilyonlarla oynuyor.

ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.

• mezunlarının gerçekten de boş gezmediği ender bölümlerden biri.

• hacettepe nin bu bölümünü kazanan bir kız arkadaşımın sene boyunca ne okuyorsun sorusuna endüstri mühendisliğiokuyorum diye cevap vererek gittiği bölüm

• (bkz: h. alpay er)

• kapatılan bölüm

• adındaki "ağaç" kelimesi yüzünden ben dahil herkes tarafından önyargıyla yaklaşılan bölümdür. halbuki ülkemizde mezun olup da işsiz gezmenin mümkün olmadığı bölümlerden biridir. en azından kapanana kadar öyleydi. mezunları, ağaç hammaddesinden elde edilen tüm ürünleri (kağıt, mobilya, kompozit malzemeler vs.) ve bunlarla ilgili diğer maddeleri (hırdavat, aksesuar, boya, vernik vs.) barındıran sektörlerde rahatlıkla iş bulabilen bölümdür.

• hangi bölümde okuyorsun sorusuna cevap olarak söylendiğinde "hehe marangoz olucaksın yani" cümlesi kurulan bölüseafoodplus.infok lazım böylelerini,insanın içindeki marangozu çıkartırlar dışarı seafoodplus.infoıca da şaka maka 2 dönem boyunca haftada 1,5 gün atölye çalışması vardır ki,marangozluğu öğrensinler seafoodplus.info iş olsa yaparlar yani,ver ellerine malzemeyi,çekil kenara,öyle bir bölüm,ama kıymet bilmez kimse,tanımaz,bilmez,ismini bile duymamıştıseafoodplus.infoını söyledikten sonra mutlaka en az 3 cümlelik açıklama yapmak gerekir.kıymeti bilinmediği için de kapatılmış,bitmiştir.

• bu sene muğla üniversitesi ve karadeniz teknik üniversitesinin öğrenci almaya başlamış olduğu bölümdür. seneye de düzce üniversitesi ve gazi üniversitesi de bu bölüm adı altında muhtemelen öğrenci alacaktır.
  piyasada bu bölüme gerek yok gerekçesiyle hacettepe üniversitesinde kapatılmasından 8 sene sonra çıkarılan kanunla yukarıda saydığım üniversitelerde tekrar açılmıştır. konuyu özetlemek gerekirse bir abimizin güzel bir yazısından alıntı yapmam gerekecektir.
  
  işte böyle bir konu ;bölümümüz yılında üniversite senatosunun kararı ,yök &#x;ün oluru ve bakanlar kurulunun onayı ile kapatılmıştır,, o dönemler gazetelere konu defalarca taşındı, cumhurbaşkanlığına yazılar yazıldı ,internette platformlar oluşturuldu vs,vs sonuçta kapatıldı
  gerekçe ise türkiyenin böyle bir bölüme ihtiyacı yok şeklindedir.(açılan ve kapatılan her bölüm için gerekçeler hazırlanır)
  gelelim bu güne bölümümüz bakanlar kurulu kararı ile kurulan teknoloji fakültelerinde trabzon ve muğlada açıldı ,,yök &#x;den bakanlar kuruluna sunulan gerekçeye bakarmısınız !!! gerekçe aynen şöyle:
  ülkemizde reel sektörün % lerine tekabül eden ahşap ve yan sanayi dallarında istihdam açıkları mevcuttur,oysa reel sektörün %23 &#x;ünü oluşturan otomotiv ve yan sanayine yönelik makine ,elektrik gibi benzer bölümlerin sayısı 50 nin üzerindedir 
  bölümü de kapatan zihniyet ne ise, de açılmasına onay veren zihniyet aynı zihniyettir yılında gereksiz olarak kapatılan bölüm , de nasıl oluyor da ihtiyaca binaen açılıyor,,

• kısaca kalastronik dediğimiz bölüm.

• bu bölümden mezun olup da ahşabı eline almaktan-koklamaktan çekinmeyenlerin, detaylara hakim olup fonksiyon ve görselliği koruyarak alternatif üretebilenlerin, tasarımcıların çizemediği algılayamadığı detayı ustaya bir şekilde ifade edebilenlerin ve kendini ahşabın efsunkâr rayihasına vermişlerin azınlığı biriniz beni bulun

• bölümün cebren ve hile ile kapatılmasına dair mezunların kafasında her zaman bir soru işareti kalmıştı.
  okulumuzun değerli hocalarından birinden şimdiye kadar duyduğumuz bazı söylentilerin de gerçek olduğuna dair gayet net bir yazı geldi. kendisinin de izni ile burada aynen paylaşıyorum:
  
  spoiler
  
  hü. aem bölümü kara kutusu açıldı.
  kara kutuyu açarak; bölüm hakkında kafaları karıştıran konulara ışık tutacak olan gerçekleri yazayım da herkes öğrensin.
  kapanma süreci yaşayan bölüm; bu günlere bakın nasıl adım, adım getirildi:
  1-) yılında hacettepe üniversitesi&#x;nin bünyesinde var olan; tepe mobilya&#x;nın seri üretime geçme planı vardı. o zamanın ileri görüşlü rektörü merhum prof. dr. ihsan doğramacı ve yine merhum kurucu hocalarımızdan ahmet ersudaş, hüseyin kıvanç, necati çelebi, orhan ege ve mehmet ceyran.
  öğretim yılında ağaçişleri bölümü kurma kararı alırlar.
  amaç; ülkenin o yıllarda bu sektörde eğitimli elemana olan gereksinimidir. her ne kadar teknik öğretmen okulu olsa da bunlar eğitim amaçlı yetiştikleri için endüstriden uzaklardı. ayrıca ülkenin de öğretmene ihtiyacı vardı.
  içerisinde benim de olduğum ilk 21 öğrenci ülke genelinde sadece endüstri meslek liselerinin ağaçişleri bölümü öğrencilerinden olmak üzere gazete ilanı ile; kişi arasından yukarıdaki hocaların yazılı ve sözlü mülakatından sonra bölüme alındık.
  aynı zamanda o yıllar popüler olması nedeniyle beraberimizde 20+20 olmak üzere elektrik ve elektronik bölümü ile birlikte üç bölüm olarak açıldık. iki yıl eğitim görüp ağaçişleri teknoloğu unvanı ile mezun olacaktık.
  ikinci yılın ikinci yarısında üç bölüm olarak boykotlar düzenleyip bölümlere mühendislik verilmesinde direndik ve başardık. bizler üçüncü yıl bir yıl ingilizce hazırlığa devam ettik ve devamında iki yıl daha öğrenim gördük.
  buraya kadar her şey iyi ve amacına uygun olarak gidiyordu. şimdi kapanma sürecine giren bölüm bakın nasıl adım, adım bu hale getirildi:
  1-) bölüm kurucu hocalarımız; tepe mobilya yönetiminin teklifi ile ya fabrikada ya da okulda kalma tercihlerini istedi onlar da okul yerine fabrikayı tercih ettiler. bu tabi onların en doğal haklarıydı ama bu ani karar bölüm için hiç de iyi olmadı.
  2-) bölüme öğrenci alımı esasları sonradan değişti. önce eml&#x;lerinin her bölümünden; daha sonra klasik liselerden merkezi sınavla öğrenci alındı.
  3-) bölüm ilk mezununu öğretim yılında vermesine rağmen bölüme 5 yıl kendi özünden yetiştirilmek üzere asistan alınmadı. daha sonra üniversite yönetiminin istek ve uyarıları ile yılında benim de olduğum erol burdurlu, kamil hortaç üç kişi asistan olarak alındık.
  4-) bizlere yurt dışında uzmanlık eğitimi sözü verilmesine rağmen bu kasıtlı olarak uygulanmadı. dahası uzun yıllar yüksek lisans açılmadı, dahası doktora programı günümüze kadar halen açılmadı. ben ve erol bey kendi gayretlerimizle başka üniversitelerde doktora yaptık. doktoramızdan sonra gerek bana gerek, erol bey&#x;e diğer üniversitelerde yeni açılan bölümler için çok cazip teklifler aldık ama her zorluğa rağmen biz bölümümüzü tercih ettik. doktoranın bölümde açılması için fen bilimleri enstitüsünde şahsi kulislerim oldu; sözünü de aldım fakat zamanın müdürü reddetti.
  5-) yılında nasıl olduğunu anlayamadığımız bir halde mühendislik fakülte&#x;sinden çıkartılıp yüksek okula dönüştürüldük. nasıl olur da dört yıllık mühendislik yüksek okul olurmuş diye hep eleştirildik. bölüm yönetimi bunun ne hesabını ne de nedenlerini sordu. biz kendilerine sorduğumuzda bilmiyoruz yanıtını aldık.
  6-) lı yıllarda mezuniyet törenleri yaptık. sanki anlaşmış gibi davet edilmelerine rağmen hiçbir üniversite yönetimi törenlerimize katılmadı. velilerden ve öğrencilerimizden ve diğer bölümlerden utandık. ta o yıllarda bölüme bir tavır olduğunu sonradan anladık.
  7-) bölüme prestij kazandıracağını düşünerek erol arkadaşımla beraber açtığımız bir sergide ankara&#x;lı bir varlıklı avukatı ikna ederek ahşap yat yapmaya ikna ettik ve yaptık. zamanın müdürünün bu projede yaptığı yolsuzluk tüm prestijimizi gölgede bıraktı. o dönem branda altında zor koşullarda çalıştırdığımız
  öğrencilerimizin hakları ödenmez.
  8-)bölüm uygulama atölyemize birçok değerli meslek hocalarımız ve biz asistanlar dururken dışarıdan ankara siteler de işleri kötü giden bir hatırlı iş adamını başımıza atölyeden sorumlu yönetici atadılar. o kişiden talimat alır olduk. bizle o yıllarda asistandık ama bizim bölüm yönetimi ve ağabeylerimiz buna bile itiraz etmediler. onurlu olan ağabeylerimiz onurlarına yediremeyip bir kısmı emekli oldu. değerli ismet parlar hocamızın zamanın müdürünün pis işlerine dayanamayıp emekli olduğunu kendi ağzından dinledim. ölenlere rahmet yaşayanlara sağlıklı uzun ömürler diliyorum.
  bu arada nerede yeteneksiz hatırlılar varsa bölüme hoca olarak alındı. mesleklen uzaktan yakından ilgisi olmayan bu kişilere dersler verdirildi. bazılarına da onların bildikleri ve bizim hiç işimize yaramayacak dersler konuldu. ne işi vardı ağaç kimyasının, dendrolojinin bizde. madem çok istiyorsunuz seçmeli koyun. dahası; fizik orjinli bir hocanın mobilyada kalite kontrol ve atölye derslerine girdiği oldu.
  9-) dört müdürle çalıştım birisi hariç diğer üçü; bölümü içimizden bir menfaatine düşkün abimizle birlikte yönetti. hatta kendisi okula arada bir gelir kahvesini içer giderdi. nasıl olsa şerif tayts&#x;ı vardı. kimisi bölümün geleceğini hiç önemsemeden müdür makamını ve kadrosunu alıp makam tazminatı nimetleriyle emekli oldu. kimi; başta kendine; eşine dostuna bölüm uygulama atölyesi ürünlerini ulufe dağıttı
  .
  kimisi de; bölüm döner sermayesini babasının malı gibi kullandı. daha da azıyordu ama bir; kimden geldiği halen bilinmeyen bir isimsiz ihbar mektubu ile soruşturuldu. bu soruşturmada ben ve erol bey hariç herkes yemine rağmen soruşturmacıya bildiklerini söylemediler. soruşturmacı bizim ifademize dayanarak buna idari ceza verdi. bu da utanmış olmalı ki; başka bir üniversiteye gitti. kötü sicile rağmen nasıl gitti alın size yök alın size üniversite kanunu.
  ) bu arada suçlarının yakın tanığı olduğum abimizin akademik olarak önüme kimse çıkmasın diye; alpay er, merhum ali şenay ve bir kısım zeki asistanları fitne ve tacizleriyle bölümden ayrılmalarına neden olmuştur. erol bey&#x;in kadrosu verilseydi ne işi vardı gazi üniversitesi&#x;nde. kazanan gazi oldu; erol bey gibi bir değerli eleman kazandı.
  doktoramızı yapıp öğretim üyeliği hakkını elde edinceye kadar başta; bana ve diğer tüm bölüm orijinli arkadaşlarıma hep şu tehdit yapıldı. unutmayın yök kanunu gereği sözleşmelisiniz her an kapıya konulursunuz. böyle tehdit alan bir öğretim elemanı nasıl kendisini yetiştirebilir?
  tüm bu zorluklara rağmen erol bey memleketi olan muğla&#x;dan muğla üniversitesi&#x;nden cazip teklifi ben de o yıllarda yeni kurulmakta olan düzce orman fakültesinden cazip teklifi bölümümüz uğruna kabul etmedik. burada yazamayacağım adiliklerin mücadelesini birlikte verdik. kimse bize destek vermedi ve hep idareden yana oldular. biz de bir yere kadar dayanabildik.
  kimse bölüm kapanıyor diye üzülmesin; sizlere yazımın başından beri bu hallere nasıl geldiğimizi anlattım. sonuç olarak türkiye&#x;de anlam ve amacı itibariyle ilk ve tek bölümü; gerçek sahiplerine fırsat ve imkân vermeyerek bu hale getirenler utansın. tüm yaşanan olumsuzluklar kişisellikten ziyade kurumsal alanda cereyan etmiştir.
  bu konuda bir kısım yöneticiler ve bunun değişmez yardımcısının vebali büyüktür. para ve makam hırsı insanı ne hallere getirirmiş ben bölümde gördüm. bu her yönetim döneminin değişmez yardımcısı abimiz bize abilik yapsaydı bu gün iddia ediyorum ülkenin alanında en popüler bölümü olacaktık.
  erol bey&#x;e sorun size kendi çabalarıyla bölüm için hazırladığı muhteşem projelerini anlatsın. şimdi herkes yaptıklarının bedelini ödüyor. bunların bir kısmının tanığıyım; keşke böyle olmasaydı. ben yine de aldıkları ahların acil şifasını diliyorum. ama ben şahsen hakkımı da helal etmiyorum. bunların da neler ve nasıl olduğunu ileri bir tarihte yazabilirim. şimdilik şu iki yamuğunu yazmadan yapamayacağım.
  birincisi:
  yazdığım bir ders kitabıyla ilgili sözde kaynakçada göstermedi diye;anlayıp dinlemeden kendisi gibi defolu bir başka üniversitenin defolu hocasıyla birlikte beni yök&#x;e şikayette bulundu. zamanın yök başkanı adamları olmalı ki; tüm kanıtlarıma rağmen bana ağır bir ceza (meslekten men) cezası verdirtti. şimdi her ikisinin sabit suçları ile hukuk nezdinde mücadelem sürüyor. beni bölümden uzaklaştırdı da ne oldu? kamudan çok iyi bir derece ile emekli oldum ve sektörde çok büyük paralar kazandım. allah&#x;ıma şükür; varlığım da sağlığım da gayet iyi. maalesef hukuk bu ülkede bazılarına hızlı bazılarına da yavaş işliyor. sonuçlansın belgeyi her ikisinin suratlarına çarpacağım.
  ikincisi:
  kendisiyle birlikte bir mobilya fabrikasına ürün testleri yapmıştık. testin altında ikimizin imzası bir de zamanın müdürünün imzası vardı. sonradan anlaşıldı ki müdürün yerine sahte müdür imzası ve sahte mühür kullanarak kendince onaylamış. bir ihbarla bu durum açığa çıkınca soruşturma açıldı. utanmadan allah&#x;tan korkmadan bunu benim düzenlediğimi ifade etmiş. soruşturmacı benim ve kendisinin imza örneklerini aldı. bu örnekler adli tıp kliminal labrotuvarına gitti ve bu imzanın onun elinden çıktığı kanıtlanınca buna; sen bu üniversiteyi bir terk et dediler ve kendisi de sağlık nedenlerini bahane ederek emekli oldu. bu arada kullanılan müdürde bir haysiyet ve onur olsaydı kendisine tazminat davası açardı.
  bölümün yeniden faal olacağını da sanmıyorum. tüm bu olumsuzluklara rağmen bir dönem endüstriye çok değerli elemanlar kazandırılmıştır. maalesef bu kısa bir dönem sürdü; bu idari yamukluklar ve hainlikler olmasaydı her şey daha güzel olacaktı.
  değerli meslektaşlarım 62 yaşındayım. aklımın erdiği kadar bölümün adım, adım kapanma sürecini yazdım. fincancı katırlarını ürküttüm. daha da öğrenmek istediğiniz ayrıntılar varsa bana yazın. hatta özelden ulaşın burada yazamadıklarımı yazarım.
  not: kimse alınmasın ve yanlış anlamasın kötü olayların kahramanları yetki ve mührü elinde bulunduranlardı. emeği geçen rahmetlilere allah&#x;tan rahmet; yaşayanlara da sağlıklı uzun ömürler diliyorum.
  sevgi ve saygılarımla
  yrd. doç. dr. ibrahim baykan
  (ağaç işleri endüstri yük. mühendisi)
  spoiler

ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.