Terrifier 2011 Izle

• dışarı çıkmayayım, kimseyi davet etmeyeyim; mısırımı patlatayım, kolamı da alıp tek başıma güzel güzel film seyredeyim dediğim bir gün keşfettiğim, sıradan psikopat palyaçolu bir gerilim filmi beklerken beni kanın su gibi aktığı, çatır çutur kesmeli bir goreyle karşılaştıran film. mısır yerken insanların ikiye ayrıldığı bir film izlemek biraz münasebetsiz kaçsa da oldukça beğenmiş, palyaçonun mimikleriyle epey gerilmiştim.
  
  filmin 2011 ve 1016 yapımı iki versiyonu bulunuyor. 2011 yapımı, aslen all hallows eve filmindeki kısa palyaço hikayesinden koparılmış 20 dakikalık bir bölüm. 2016 versiyonu ise uzun metraj, aynı palyaço farklı hikâye şeklinde çekilmiş.
  
  6 ekim'de terrifier 2'nin vizyona girmesi bekleniyor.

• bu tür gore cümbüşü, b movie tadında filmleri sevenler için ilginç olabilecek bir film. türün tüm klişelerini özenli bir şekilde harmanlamış bence. tabii filmin bir yığın mantık hatası var.
  
  —-spoiler—
  normal şartlarda birisi kafadan vurulduğunda ölür. ama yönetmen öyle mi yapmış? palyaçomuz o kadar darbe alır amma velakin son anda ölümcül hareketini yapar, kafasına sıkar. ne garip ki yeniden dirilir. madem palyaçoyu yaşatmak istiyordun o zaman daha mantıklı bir şekilde sonunu bağlasaydın. bir de kurbanlarımızın palyaçoyu alt etme fırsatı varken onu öldürmeden bırakmaları hepten saçmalık. yönetmen resmen “hatırım için görmezden gelin” demiş.

• hayatımda izlediğim izleyebileceğim en saçma en iğrenç şey olan vasat film. korku bu değil, işeyelim, sıçalım mantığıyla korku olmaz.

• bir çok insan gibi ben de bu filmi gore öğelerinden dolayı öğrenip izledim. ne yalan söyleyeyim hoşuma da gitti. en baştan söyleyeyim filme puanım beğenmeme rağmen 5/10. bu puanı verme sebebim de diğer slasher filmlerinden çok da farklı bir şey yapmamasından kaynaklı.
  
  gelelim filmin en büyük alameti farikasına. art the clown karakterine. diğer slasher filmlerinden bu filmi ayıran tek öğe tamamen bu karakter. evet işin gore tarafı da var ama esas gore tarafına ayrı parantez açılması gereken 2. filmi, onu da sonra yazacağım. bu filmdeki gore seviyesi çok da görülmemiş bir seviyede değil bence. dolayısıyla art the clown karakteri en azından ilk filmde tek ayrılan nokta.
  
  konuşma ve ses çıkarma dahi olmadan sadece mimiklerle bir karakter anca bu kadar rahatsız edici olabilir. karakterin yazarı/yönetmeni ve oyuncusu inanılmaz iyi bir iş çıkarmış. özellikle manyak manyak güldüğü anları hiçbir zaman unutulmayacak bir şey olmuş. işin bir diğer hayranlık vericisi de. karakterin gülüşü manyakça olmasının yanı sıra sempatik gibi de. öyle bir gülücük atıyor ki 'ulan bu sempatik mi olmaya çalışıyor yoksa manyaklık mı yapıyor' anlayamıyorsunuz. sonra zaten milleti biçmeye başlayınca ibre birden manyaklığa kayıp orada takılı kalıyor. slasher film dünyasının en unutulmaz karakterlerinden biri haline gelecek bence. bundan 10, 20, 30 yıl sonra ismi freddy krueger ve jason voorhees gibi efsanelerin yanında olacaktır.
  
  son olarak filmin başlarındaki restoran sahnesinde gram kıpırdamadan ve göz kırpmadan aynı ifadeyle uzun uzun kadın karaktere baktığı an hiçbir zaman unutmayacağım bir an oldu.
  
  2. film için de bir entry yacazağım. özellikle gore konusunda acayip bir seviyede o film. mutlaka değinmek lazım.

• bir youtube kanalının potansiyel anlamda neler yapabileceğini gösteren b-movie stiliyle, aşırı kontrastlı görüntüleriyle, ve katil palyaço olayına koyduğu noktayla türle ilgilenen herkesin izlemesi gereken vahşet festivali...
  
  --- spoiler ---
  
  gerçekten katil palyaçoda son nokta bu. it'teki multiverse'lerde dolaşan uzaylı palyaço kesinlikle bundan daha sevimli. bir kez daha insan denen zavallı canlının kötülük potansiyelinin multiverse canavarlarından bile fazla olabildiğini ima ediyor. sanırım bir michael myers'lık da var. kafasına sıkıp gebermiyor gibi gösterildi.
  
  sinemada vahşet eşiğini yine ve yeniden yükselten sapık ötesi gore bir film. hassas bünyeler hiç girmesin. ikinciyi de izleyim de tam noluyo anladıktan sonra belki detaylı yazarım.
  
  başka bir açıdan sinemacılar için aşırı umut verici. dedim ya böylesine basit bir youtuber parçasının ^* böyle zamansız bir villain yaratabilmesi ve öyküsünü kendine has bir dil oluşturarak anlatabilmesi, bunları yapabilecek imkânlara erişebilmesi genç sinemacılara umut vermeli. özellikle horror genre'ına katkıda bulunacaklar için.
  
  bu son dönemlerin beni en mutlu eden özelliği, korku sinemasının neredeyse en parlak dönemini yaşıyor olması. mükemmel bir dönem. alt metin ise tam tersini söylüyor. hakiki ortam ne kadar kötü olursa korku, gizem, polisiye suç, vahşet vb. genre'lar sinemada o kadar yükseliyor.
  
  film boyunca pezevengin sesini hiç duymadık. ayağından bıçaklanıp tek ses çıkarmaması sadistliği dışında mazoşist eğilimleri olduğuna da işaret ediyor. anladığım kadarıyla ailevi motivasyonları mevcut. halk için şiddet veya sanat için şiddet değil violence for the sake of violence yani hobi olarak şiddet ve vahşet ve some men only want to watch theworld burn eksenlerinde bir karakter. ikinci filmde biraz buraları keşfederiz umudum var ama az, küçük umut.
  
  --- spoiler ---
  
  bu arada filmi nerdeyse bedavaya çekmişler, helal olsun. 35 bin dolar gibi komik bir bütçesi varmış.
  
  (bkz: dread central)

• --- spoiler ---
  
  kafasına sıkmasına rağmen ölmeyen bir palyaço içeren filmdir. genel hatlarıyla beğendim fakat final biraz garip olmuş. klişelere laf etmesem de finalin çok zorlama göründüğünü söylemek lazım. en azından bir açıklama yapılmalıydı.
  
  --- spoiler ---

• tepenin gözleri, sevgililer günü katliamı, teksas katliamı gibi filmleri izlemiş olan şahsımı hiç bir şekilde sarsmamış filmdir.ikincisini izlerken bazı izleyicilerin baygınlık geçirdiği filan yazılmış.henüz onu izlemediğim için bir yorum yapamayacağım. yalnız, bu tür filmlere yeni başlayan genç dimağları sarsabilecek dehşet sahneleri var. başınıza gözünüze dikkat edin.

• bir b movie olmasına rağmen, muhtemelen contrast'a da abanmaları sebebiyle de iyi bir gore filmi olmaya aday. kült olur mu? olma şansı sıfır.
  
  ancak filmi görece iyi ve seyredilir yapan şey tamamen art the clown'un kendisi. hem bu palyaço karakterini canlandıran david howard thornton'ın başarılı oyunculuğu hem de tasarımsal olarak gerçekten iyi seviyede korkutucu bir palyoça yaratılması filmi kendi seviyesindekilere göre bir adım öne taşıyor.
  
  gelelim film ile ilgili trivia'lara
  
  - palyaço art'ı canlandıran david howard thornton, daha öncesinde pandomim performansı deneyimine sahipmiş.
  - arabada radyo yayınını dinlerken dawn'ın yanından geçen ambulans gerçek bir ambulanmış ve esasen planda böyle bir şey yokmuş.
  - david howard thornton, art the clown seçmelerine katılan 6. kişiymiş. seçmeler sırasında, rol icabı kafası kesilen kurbanın kanını içip tatma taklidi yapmaya başıyor ama sonra lezzetini artırmak için kana tuz ekliyor ki bu kan tatma işini daha iyi yapabilsin. bu şekilde rolü kapmış.
  - yönetmen damien leone, art the clown'u aktif olarak ıt'nin pennywise'ından olabildiğince farklı yapmayı istemiş. en önemli motivasyonu da "sanatın saçı olmaz, rengarenk olmaz ve konuşmaz"mış.
  - filmde kullanılan yer altı tünelleri, terk edilmiş seaview hastanesi'nin bir parçasıymış. bir zamanlar abd'deki en büyük tüberküloz sanataryumu olan bu tüneller, ölüleri diğer hastaların göremeyeceği bir yere, yakılacakları yere taşımak için kullanılıyomuş.
  - jenna kanell, (vajinasından kafasına kadar ortadan testere ile kesilme sahesi için çekimler sırasında psikolojik olarak kendini hep bağlanmış gibi hissetmek istemiş ve bu sebeple sahnenin çekimleri arasında bağlı kalmakta ısrar etmiş.
  - bu, aynı yönetmen tarafından daha önce "all hallows eve" filminde kullanıldığı için art the clowna bir geri dönüş niteliği taşımaktaymış.
  - art the clown için lateks yüz kalıbı, all hallows eve'de (2013) michael gianelli tarafından kullanılanla aynıymış. bunun, david howard thornton'ın yüzüne uyacak şekilde değiştirilmesi gerekiyormuş. bu ek çaba, karakterin görünüşünü film görünümleri arasında tutarlı tutmak içinmiş.
  - bu film zaten herkesin bildiği üzere 2011 yapımı "terrifier" adlı kısa filmden uyarlanan bir filmdir.
  - pizza salonunda gösterilen jack-o-lantern (bal kabağı feneri) esasen gerçek değil bir cgi görüntüsüymüş. yönetmen damien leone, sahnede daha çok cadılar bayramı havası olmasını istediğini söylemiş, bu yüzden post prodüksiyon aşamasında sonradan eklenmiş..
  - catherine corcoran (dawn) bu filmin yapımı sırasında "chuck" ve başka bir korku filminde de oynuyordu. jenna kanell (tara) ise "the bye bye man"i çekiyordu. yapım ekibi, sahnelerini birlikte filme almak için bu diğer projelerin çekim programlarına göre çalışmak gibi zor bir görev üstlenmiş.
  - pizza salonundaki sahne, ekim 2017'de kapılarını iş için kapatan new york deer park'taki andy's deer hills pizzeria'da çekilmiş.
  -orijinal art the clown in all hallows eve (2013) michael gianelli, ağır protezleri uygulamak ve makyaj yapmak çok uzun süreceği için rolünü tekrarlamamaya karar vermiş. bu da tabi zor bir oyunculuk gerektirmiş.
  - david howard thornton, art'ı "evil mr. bean" olarak tanımlıyor. ayrıca charlie chaplin, buster keaton, lon chaney, doug jones ve jim carrey gibi diğer sessiz ve fiziksel oyunculardan da ilham almış.
  - pizza restoranındaki sahne aslında bir burger restoranında geçecekti ama damien leone, hem jenna kanell hem de catherine corcoran'ın vejeteryan olduğunu fark edince bunu değiştirmiş.
  - the cat lady'nin pooya mohseni tarafından canlandırıldığı tünel sahnesinde art the clown, bebeği emily'yi tutuyor. david howard thornton, performansını duygusal olarak o kadar etkili bumuş ki, ağlamasına neden olmuş.
  - david howard thornton, çekimler sırasında mola esnasında sokakta tartışan iki kadın görmüş. onları korkutmak için art the clown olarak eksiksiz makyaj ve kostümü ile onlara el sallamış.
  - david howard thornton'ın en sevdiği kurgusal karakter joker'miş ve bir gün onu canlandırmayı ummaktaymış.
  - jenna kanell, film için iki dublör ile çalışmış.
  - david howard thornton, art the clown'un victoria'nın ayağına demiryolu çivi sapladıktan sonra victoria'yı savuşturduğu o anı doğaçlama yapmış. bu, ekibi o kadar çok güldürmüş ki, yönetmen david leone bunu içeride tutmaya karar vermiş. bu, ham görüntü haliyle teknik olarak filmin bir parçası değilmiş. bu durum, aktris samantha scaffidi'nin çekimden dijital olarak çıkarılmasına yol açmış.
  - filmin başında monica'nın soyunma odasında 'son sadece yeni bir başlangıç' yazan bir tabela var. bu, sonun habercisi, bu ilk sahnenin aslında filmde tasvir edilen diğer tüm olaylardan sonra gerçekleştiğini ve röportaj yapılan adı açıklanmayan deforme kızın son kız victoria olduğunu ortaya koyuyor.
  - demir testeresi sahnesi için tüm vücut kalıbı oluşturulurken, aktris catherine corcoran bir saatten fazla kalıpta sıkışıp kalmış. bunun nedeni ayırma maddesini çok fazla çıkarmasıymış ve bu onun neredeyse acil servise götürülmesine sebep olacakmış..
  - all hallow's eve'de, film boyunca art the clown'un doğaüstü olduğu ve sadece palyaço kostümü giymiş bir insan olmadığı açıkça ortaya konuluyordu. bu filmde ise onun doğaüstü bir varlığa sahip olduğu sonuna kadar net değildi.
  
  sıra geldi goofs'lara
  - tara'nın ağzının bantla kapatıldığı çekimlerde, daha önceki bazı çekimlerde bant açıkça alt dudağa temas etmezken, diğer çekimlerde her iki dudağının etrafında da sıkı olduğu görülmektedir.
  - art the clown, tara serbest kalmadan önce birkaç saniye gözlerini oyar. daha sonra tara'nın gözlerinin çevresinde herhangi bir hasar belirtisi yok ve gözlerinde kesinlikle olaydan sonra meydana gelecek herhangi bir acı varmış gibi de davranmıyor.
  - art, ikinci imha ediciye saldırdığında, silahının boynundaki pozisyonları açıkça değişir, ancak kesilen tek bir yaradır.
  - imha aracının yan tarafındaki işaret "serling bros, exterminatin co." şeklinde yanlış yazılmış. doğrusu extermination olmalı. (en iyi görülen sahne zamanı = 1:15:35)
  - 30:30 dakika civarındaki boğulma sahnesinde, art'ın başparmaklarının, tasvir edildiği gibi etkili bir "front-to-front" saldırı için ihtiyaç duyduğu şeklinde kurbanının soluk borusuyla açık bir şekilde teması yok.
  - filmin en başındaki röportajdan sonra victoria heyes (samantha scaffidi) telefonla konuşurken, telefonunun kilit ekranında olduğunu ve aslında arama yapmadığını görebilirsiniz.

• fena değildi. en azından aynı döngüler içerisinde boğulmaya yüz tutmuş olan korku filmi sektöründe olabildiğince özgün bir yapıya sahip olarak yer alıyor bu film.
  
  izlerken ilginç ve bağımsız bir film olduğunu hissediyorsunuz. ikincisini de yarın izlerim diye ümit ediyorum.
  
  --- spoiler ---
  
  filmde en korkutucu sahne malum olayın geçtiği ilk sahne. sonraki sahnelerin hiçbirinde kadının söz konusu ucube tarafından saldırıya uğradığı sahne kadar rahatsız olmadım.
  
  --- spoiler ---

• her tur filmin seveni oldugu icin, eksi'de begenenler olmus diye bir filmi listeye almamak lazim. b filmi dahi olamayacak, senaryosu kopukluklarla dolu amator kume filmi.
  
  --- spoiler ---
  
  palyacoyu defalarca yaralayip birakmalari, korkunc yaralar alan kurbanlarin dipdiri kacmaya devam etmesi. yerde kan izi dahi birakmamalari. palyaconun anne sevgisine hasret sorunlu bir birey gibi baslayip, (basparmagini emmesi) sonradan dogaustu guclere sahip olmasina karar verilmesi... filmi direk amator kumeye gonderiyor.
  
  "hadi bari kan goruruz" diye kapattim isiklari gecenin 2'sinde izledim, fakat kan da cok fazla yoktu.
  
  artilar ise,
  1. palyaconun pandomim kokenli oldugu icin iyi rol yapmasi.
  2. ve bazi ceset makyajlarinin oldukca kaliteli sekilde yapilmasi. saw serisini sollayacak kalitede makyajlar cikarmislar. islerini cok severek yapan amator ruha sahip bir ekip oldugunu, ve gercek gore cesetleri cok iyi calisarak is cikardiklarini dusunuyorum. bazi sahneler, "ah, ben bu cesedin fotografini rotten.com'da gormustum" diye dusundurdu.
  
  35.000 dolar ile saw serisini sollayan saheser makyajlar cikarmisken, ve elimizde de yetenekli bir palyaco varken, en masrafsiz kisim olan senaryoyu les gibi birakmasalardi, blair witch project ya da paranormal activity gibi tarih yazma sanslari vardi.
  
  --- spoiler ---
  
  izlemeyin izlettirmeyin.

ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda