izaleyi şuyu davasında bilirkişi raporuna itiraz / Ortaklığın Giderilmesi Davasında Bilirkişi Raporuna İtiraz Dilekçesi | İzmir Dedektiflik A.Ş.

Izaleyi Şuyu Davasında Bilirkişi Raporuna Itiraz

izaleyi şuyu davasında bilirkişi raporuna itiraz

Bilirkişi Raporuna İtiraz Dilekçesi – Bitişik parseller arasına yapılan duvarın faydalı ve zorunlu olup olmadığı iddiası ile ilgili uyuşmazlık hakkında



T.C.

………. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİNE

DOSYA NO: ………. ESAS

DAVALI                : ……….

VEKİLİ                  :  AV. ……….

                                 (ADRES ANTETTEDİR.)

DAVACI                : ……….

VEKİLİ                  : ……….

KONU                  : Bilirkişinin ……… tarihli raporuna itirazlarımızın sunulması ile tespit ettiğimiz eksikler sebebiyle ek rapor alınması talebimizden ibarettir.

AÇIKLAMALAR   :

               funduszeue.info PARSEL ARASINDA YAPILDIĞI BELİRTİLEN BETONARME HEM DAVACI HEM DAVALI İÇİN GEREKLİ VE YARARLI DEĞİLDİR. RAPORDAKİ BU DEĞERLENDİRMEYE İTİRAZ EDİYORUZ. EK RAPOR ALINMASINI TALEP EDİYORUZ:

               Bilirkişi raporunda, "betonarme istinat perdesi arazi koşulları nedeniyle  davacı ve davalı taraf için yararlı ve gerekli olup yapım tarihindeki maliyetinin ………. TL olabileceği kanaatine varılmıştır. ", denilmiştir.

               Bilirkişi raporunda, "Yan komşu parsel olan ……….  nolu parselin ön bahçesi yol eğimine paralel olarak tesviye edilmeyip düz tesviye edilmesi sebebiyle  ve arazi eğiminin çok fazla olmasından dolayı ………. nolu parsel ile aralarında kot farkı oluştuğu görülmüştür. Bu nedenle iki parsel arasında yapılmış olan betonarme istinat perdesinin  hem davacı hem de davalı taraf için gerekli ve yararlı olduğu kanaatindeyim.", denilmiş olmakla;

               Bilirkişinin bu değerlendirmesi hatalıdır. Dosya kapsamına Belediye' den gelen yazı cevapları bilirkişi tarafından incelenmemiştir. Doktrinel bilgilere bakıldığında;

               "Doğal zeminin düzeltilmesi bu işlem tesviye olarak da

bilinir. Oluşan enkesit yüzeyine tesviye yüzeyi denir. Tesviye yüzeyine projede öngörülen yatay ve düşey eğimlerin verilmesine ise ince tesviye (reglaj) denir. 

İnce tesviye (reglaj): Tesviye yüzeyinin uygun enine ve boyuna eğim de verilerek bir greyder yardımı ile son olarak düzeltilmesi işlemine verilen isimdir.

Toprak işi (tesviye): Yol yüzeyine düzgün bir şekil verilmesi için doğal zeminin düzeltilmesi gerekir. Bu amaçla bazı yerler kazılır, bazı yerler doldurulur. Bu işlere verilen isimdir." (Dr.Öğr.Üyesi Erhan Burak PANCAR, OMÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü, Yol Bilgisi, Eylül Ders Notları PDF, syf. 41)

               "İnce tesviye (reglaj): Tesviye yüzeyinin uygun enine ve boyuna eğim de verilerek bir greyder yardımı ile son olarak düzeltilmesi işlemine verilen isimdir." (Dr.Öğr.Üyesi Erhan Burak PANCAR, OMÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü, Yol Bilgisi, Eylül Ders Notları PDF, syf. 42)

               Bilirkişinin raporunda yaptığı bu tespitlere itirazlarımızı sunuyoruz. Betonarme gerekli ve yararlı değildir. Müvekkile, betonarme sebebiyle yükletilebilecek tek kuruş dahi bulunmamaktadır. Davacı tamamen keyfi olarak bir duvar yapma girişiminde bulunmuştur. Taşınmazda toprak kayması yoktur. Ancak buna rağmen; keşif sırasında çekilen taşınmaz fotoğraflarına bakıldığında, duvarın boyutu, uzunluğu, genişliği, özellikleri gözetildiğinde, duvarın tek başına toprak kaymasını engelleyen bir set olamayacağı da açıktır. Hal böyle iken, bilirkişi tarafından betonarmenin gerekli ve yararlı olduğuna dair değerlendirmesi hatalıdır. Bilirkişi duvarın özelliklerini, taşınmazda toprak kayması olup olmadığını, Belediye' nin dosya kapsamına gelen yazı cevaplarını, taşınmazın özelliklerini ayrıntılı olarak İNCELEMEMİŞTİR. Bu nedenle bilirkişinin değerlendirmesi eksik ve hatalıdır. Ek rapor alınarak eksikliklerin giderilmesini, raporda, dosya kapsamında bulunan tüm belgelerin, celbedilen müzekkere cevaplarının, tanık anlatımlarının incelenerek, tüm bu hususlar gözetilerek değerlendirme yapılmasını talep ediyoruz. Belediye' den gelen yazı cevaplarında, imar yoluna yapılan işgalin kaldırılmasına karar verilerek ve ayrıca yıkım konusunda da Belediye' nin kararı olmakla, duvarın taşınmaz üzerine yapılmasının gerekli ve yararlı olmadığı ortadadır.

               Bilirkişi raporunda, ilk 4 sayfada yapılan değerlendirme ve incelemeler eksik ve hatalı olduğundan, sonuç kısmı da hatalıdır. Bilirkişi raporunda;

Tarafımızca cevap dilekçemizde ve dosyaya sunduğumuz dilekçelerde ileri sürdüğümüz hususlar incelenmemiştir.

Tanık anlatımları incelenmemiştir.

……….  Belediye Başkanlığının tarihli, ………. Karar No' lu, "YIKIM" konulu, Encümen Kararı karar içeriğine bakılmamıştır.

………. Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün ………. tarihli tutanağı içeriği incelenmemiştir.

               Dosyanın bilirkişiye tevdi edilerek, bilirkişinin Belediye' den gelen yazı cevaplarını, dilekçelerde ileri sürülen hususları, tanık anlatımlarını inceleyerek ek rapor dosyaya sunmasını talep ediyoruz.

 

               funduszeue.infoŞINMAZ ÜZERİNDE TOPRAK KAYMASI YOKTUR. BETONARME DUVAR GEREKLİ VE YARARLI DEĞİLDİR. KABUL ETMEMEKLE BİRLİKTE DAVACI TARAFIN İCRA TAKİBİNDE TALEPTE BULUNDUKLARI BEDELİN FAHİŞ VE GERÇEK DIŞI OLDUĞU DA ORTADADIR:

               Müvekkile kesinlikle betonarmeden kaynaklı tek kuruş bir bedel bile yükletilemeyecektir. Zira, Belediye' den gelen cevaplardan da anlaşıldığı üzere,

……….  İlçesi, ………. parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan davacı ………. ' ün binası ile müvekkilin binası arasında tel örgü bulunmakta idi ve bir de müvekkile ait bir kapı bulunmakta idi. ………. Belediyesince, ……….  parsel sayılı taşınmazdan ……….  parsel sayılı taşınmaza, imar yoluna yapılan işgalin kaldırılmasına karar verilmesi üzerine, Belediye tarafından bu tecavüzlü alana müdahale yapılmıştır. Bu tecavüzlü alana  müdahale  yapıldıktan sonra, ……….  parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan davacıya ve müvekkile ait binalar arasında bulunan tel örgü de Belediye tarafından kaldırılmıştır.

……….  parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan davacıya ve müvekkile ait binalar arasındaki tel örgünün Belediye tarafından kaldırılması üzerine, davacı ………. tek başına hareket ederek, müvekkil ile görüşmeden, zaten Belediye tarafından tel örgü kaldırılmış iken, yarar ve  gerek yok iken duvar örmeye girişmiştir. Davacı söz konusu duvarı örerken, müvekkilin kapısını da kırmıştır.

Binalar arasında bulunan tel örgüyü dahi ………. Belediyesi kaldırmış iken, yani binalar arasında duvar yapılmasının  zorunlu, yararlı , gerekli olduğundan da BAHSETMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR.

               Taşınmaz üzerinde toprak kayması yoktur. Ancak buna rağmen; keşif sırasında çekilen taşınmaz fotoğraflarına bakıldığında, duvarın boyutu, uzunluğu, genişliği, özellikleri gözetildiğinde, duvarın tek başına toprak kaymasını engelleyen bir set olamayacağı da açıktır. Hal böyle iken, bilirkişi tarafından betonarmenin gerekli ve yararlı olduğuna dair değerlendirmesi hatalıdır. Bilirkişi duvarın özelliklerini, taşınmazda toprak kayması olup olmadığını, Belediye' nin dosya kapsamına gelen yazı cevaplarını, taşınmazın özelliklerini ayrıntılı olarak İNCELEMEMİŞTİR. Bu nedenle bilirkişinin değerlendirmesi eksik ve hatalıdır. Ek rapor alınarak eksikliklerin giderilmesini, raporda, dosya kapsamında bulunan tüm belgelerin, celbedilen müzekkere cevaplarının, tanık anlatımlarının incelenerek, tüm bu hususlar gözetilerek değerlendirme yapılmasını talep ediyoruz.

               Davacı taraf, ………. TL para harcadığını iddia ederek, icra takibinde asıl alacak tutarı olarak ………. TL talepte bulunmuştur. Bilirkişi raporunda ise, davacı tarafından yapılan betonarmenin  ………. TL olduğu belirtilmiş olup, davacı tarafın harcadığını belirttiği ………. TL bedelin fahiş ve gerçek dışı olduğu ortadadır. ………. TL' nin de yarısı ………. TL gibi bir bedel olup, davacı tarafın icra takibine konu ettiği bedelin fahiş ve gerçek dışı bir bedel olduğu anlaşılmaktadır.

              

SONUÇ VE İSTEM            : Yukarıda arz ve izah ettiğimiz şekilde, bilirkişinin …………. tarihli raporuna itirazlarımızı sunar, raporda tespit ettiğimiz eksikler sebebiyle ek rapor alınmasını talep eder, saygılarımızı iletiriz………       
      Davalı Vekili

                                                                                       Av. ……….

¸

Bilirkişi Raporuna İtiraz

HMK Madde

(1) Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler. (Ek cümle/7/ /24 md.) Bilirkişi raporuna karşı talebin bu süre içinde hazırlanmasının çok zor veya imkânsız olması ya da özel yahut teknik bir çalışmayı gerektirmesi hâlinde yine bu süre içinde mahkemeye başvuran tarafa, sürenin bitiminden itibaren işlemeye başlamak, bir defaya mahsus olmak ve iki haftayı geçmemek üzere ek süre verilebilir.

(2) Mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden, yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği gibi, tayin edeceği duruşmada, sözlü olarak açıklamalarda bulunmasını da kendiliğinden isteyebilir.

(3) Mahkeme, gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabilir.



HMK Madde Bilirkişi Raporuna İtiraz

HMK Madde Gerekçesi

Maddenin birinci fıkrasında yer alan düzenlemeyle, tarafların tatmin olmamaları hâlinde, bilirkişi raporuna itirazda bulunabilme olanaklarının varlığı güvence altına alınmıştır.

Bu düzenleme çerçevesinde, bilirkişi raporunda bazı hususlarda eksiklikler mevcutsa yahut raporda bazı hususlar belirsizlik arz ediyorsa, taraflar, raporda eksik gördükleri hususların bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik arz eden hususların ise bilirkişiye açıklattırılmasını yahut yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılmasını temin için, raporun kendilerine tebliğinden itibaren onbeş günlük (“iki hafta” olarak yasalaşmıştır) süre içinde, mahkemeye itirazda bulunabilirler. Bilirkişiye yöneltilecek olan sorular, tarafların da görüşü alınmak suretiyle somut olarak belirlenecek olursa, rapora itiraz olasılığı da önemli ölçüde azalır ve bu suretle yargılamanın uzamasının da önüne geçilmiş olur. Burada rapora itiraz için taraflara tanınmış bulunan onbeş günlük (“iki hafta”) süre, kesin süredir; hak düşürücü bir nitelik taşır. Dolayısıyla, taraflar, bu süre içerisinde, itirazlarını dile getirmez ise bilirkişi raporu, onlar bakımından kesinleşir; yani taraflar rapora itiraz olanağını tümüyle kaybederler. Bu durum, zaten Tasarının üncü (yasada 94 üncü) maddesinde yer alan ve kesin sürelerle ilgili genel bir düzenleme öngören kuralın birinci ve üçüncü fıkralarının işlerlik kazanmasının doğal bir sonucudur.

Ancak, anılan hâl, mahkemenin, ihtiyaç duyuyorsa, bu maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarında öngörülen yetkilerini kullanmasına, yani bilirkişiden re’sen ek rapor talep etmesine veya inceleme yaptırmak üzere yeni bir bilirkişi atamasına herhangi bir engel oluşturmaz.

Maddenin ikinci fıkrasında yer alan düzenleme ile, somut uyuşmazlığı karara bağlayacak mahkemenin, raporda, bir takım eksiklikler veya belirsizlik arz eden noktalar mevcutsa, bunların tamamlattırılmasını yahut açıklığa kavuşturulmasını temin için, bilirkişiden yeni sorular tertip etmek suretiyle, ek rapor alabilmesine imkân sağlanmıştır. Ayrıca, hâkimin, gerekiyorsa raporu veren bilirkişinin sözlü açıklamalarda bulunmak üzere, tayin edilecek oturumda hazır bulunmasını, ondan re’sen isteyebilme yetkisi de hüküm altına alınmıştır.

Maddenin son fıkrasında ise mahkemenin ihtiyaç duyması hâlinde, ek rapor isteme seçeneğini tercih etmeden, gerçeğin ortaya çıkarılmasını temin için, yeni görevlendireceği bir bilirkişi aracılığıyla, tekrar bir inceleme yaptırtma yetkisinin bulunduğu hususuna açıkça işaret olunmuştur.


HMK (Bilirkişi Raporuna İtiraz) Emsal Yargıtay Kararları


YARGITAY HUKUK DAİRESİ Esas : / Karar : / Tarih :

  • HMK Madde

  • Bilirkişi Raporuna İtiraz

Uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup; asıl davada davacı-birleşen dosya davalısı iş sahibi, ihale ve sözleşme konusundan farklı ve daha ucuz alternatif malzemelerin teslim edildiği, eksik teslim edilen ve hiç teslim edilmeyen ürünlerin olduğu iddiası ile uğradığı zararların tazminini istemiş; birleşen davada ise davalı-birleşen dosya davacısı yüklenici, ihale ve sözleşme kapsamı dışında yaptığı imalâtların bedellerinin tahsilini talep etmiş; birleşen dava ıslah edilmiş; mahkemece ıslah da gözetilerek asıl davanın fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak tam kabulüne, birleşen davanın ise fazla istemin reddi ile kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekilleri, asli müdahil … vekili ve fer`i müdahil tarafından temyiz olunmuştur.

Asıl davada davacı iş sahibi, davalı ile imzalanan sözleşme bedelinin tamamını ödediği halde davalı yüklenicinin ihale ve sözleşme konusu malzemelerden farklı ve daha ucuz ürünler teslim etmesi, eksik ve arızalı teslimat yapması, bir kısım malzeme, cihaz, set, ünite ve makineleri hiç teslim etmemesi, uyarı ve ihtarlarına rağmen sözleşme ve şartnameye aykırı davranışlarına devam etmesi nedeniyle haklı olarak tarihli olur ile sözleşmeyi feshederek kesin teminatı irad kaydettikleri, … . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin /96 D. iş sayılı dosyasında yaptırdığı tespit sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ile … . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin / Esas sayılı dosyasında keşif yapılarak hazırlanan günlü bilirkişi heyeti raporunda ve Sayıştay kararı ile uzman denetçilerin inceleme raporlarında uğradığı zararların belirlendiği iddiası ile zararlarının tazminini istemiş, davalı yüklenici asıl davanın reddini savunmuş, iş sahibi aleyhine birleşen … . Asliye Ticaret Mahkemesi`nde açtığı /3 Esas sayılı davasında ihale ve sözleşme konusu tüm edimlerini yerine getirdiğini, geçici kabul tutanakları ile çalışır vaziyette idareye teslim ettiğini, sözleşmenin haksız feshedildiğini, iş sahibi üniversitenin talebi ile ihale kapsamı dışında renovasyon projesine ait ilave imalâtlar yaptığını, sözleşme harici gerçekleştirdiği renovasyon işlerinin bedelinin ödenmediğini belirterek alacağının tahsilini talep etmiş, talebini ıslah dilekçesi ile arttırmış; mahkemece yapılan yargılama sonucunda asıl davada birinci bilirkişi kurulunun düzenlediği günlü rapor hükme esas alınıp, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak davanın taleple bağlı kalınarak kabulüne, birleşen davada ise tarihinde yapılan keşif sonucu üçüncü bilirkişi heyetinin günlü ek raporundaki teknik veriler dikkate alınarak tanzim edilen mali müşavir bilirkişinin tarihli raporu dayanak alınarak ıslah da gözetilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Yanlar arasında imzalanan günlü sözleşme ile davalı-birleşen dosya davacısı yüklenicinin, “… Üniversitesi Tıp Fakültesi … Hastanesi 60 Yataklı Yoğun Bakım Ünitesi Kurulması İşi” için gerekli tüm malzeme, ekipman, aksesuar, yedek parça ve ek cihazların sözleşmenin eklerinde ve şartnamelerde belirtilen nitelik, cins ve miktarlarda temin ve teslimi ile montajını yaparak çalışır vaziyette kullanılır hale getirilmesini ABD doları bedelle üstlendiği; sözleşmeyi davacı-birleşen dosya davalısı iş sahibinin, yüklenicinin malzemelerin teslim ve montajını şartname ve sözleşmeye uygun yerine getirmediği, garanti kapsamında bulunan birtakım malzemelerin arızalarını gidermediği gerekçesi ile sayılı Yasa’nın maddesi gereğince tarihli olur ile feshettiği ve sözleşmenin feshini günlü yazısıyla yükleniciye bildirdiği, sözleşmenin iş sahibince feshinin haklı olduğunun yüklenicinin iş sahibi aleyhine feshin haksız olduğu iddiası ile fesih sonucu irad kaydedilen teminat mektubu bedelinin tahsili ve manevi tazminat istemi ile dava açtığı, Dairemizin temyiz ve karar düzeltme incelemesinden geçerek tarihinde kesinleşen … . Asliye Ticaret Mahkemesi`nin günlü, / Esas / Karar sayılı kararı ile tespit edildiği ihtilâf konusu değildir. Uyuşmazlık asıl davada davacı-birleşen dosya davalısı iş sahibinin, davalı yüklenicinin ihale kapsamında satın alınan cihaz, set, ünite ve malzemeleri idareden onay almadan, sözleşme ve şartnamelere aykırı olarak değiştirip, daha düşük fiyatlı alternatif malzeme ve eksik ürün teslimi ile hiç teslim yapmaması sonucu zarara uğrayıp uğramadığı, iş sahibinin zararı mevcut ise uğradığı zararların tutarının ne olduğu; birleşen davada ise davalı-birleşen dosya davacısı yüklenicinin, iş sahibi üniversitenin talebiyle ihale ile üstlendiği edimlerin dışında renovasyon çalışması yapıp yapmadığı ve gerçekleştirdiği yenileme imalâtlarından dolayı iş sahibinden talep edebileceği ihale ve sözleşme harici fazla imalât bedeli alacağının bulunup bulunmadığı konusunda toplanmaktadır.

sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Bilirkişiye başvurulmasını gerektiren hâller” başlıklı maddesinde “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz.” düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı Kanun’un maddesi uyarınca mahkeme, takdiri bir delil olan bilirkişi görüşlerini diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir. Bilirkişi raporlarında görülen eksiklik ya da belirsizliğin tamamlanması veya giderilmesi görevi de, aynı Kanun’un /2. maddesine göre mahkemeye aittir. Bu halde, mahkemece re’sen veya tarafların talebi üzerine, Kanun’un /3. maddesi uyarınca, ilk raporu veren bilirkişilerden ek rapor alınabileceği gibi yeni bir bilirkişiler kurulu da oluşturulabilir. Nitekim, mahkemece bilirkişi raporunun denetimine imkân tanınması amacıyla Hukuk Muhakemeleri Kanunu`nun /2. maddesi hükmünce kararda, bilirkişi raporunda inceleme konusu yapılan maddi vakıalar ile varılan sonuçların gerekçelerine yer verilmesi zorunluluğu bulunduğu ifade edilmiştir.

Mahkemece asıl davada hükme esas alınan günlü raporu düzenleyen birinci bilirkişi kurulu Dairemiz’in temyiz ve karar düzeltme incelemesinden geçerek kesinleşen … . Asliye Ticaret Mahkemesi`nin gün, / Esas / Karar sayılı hükmüne esas alınan tarihli raporu düzenleyen makine mühendisi, uzman tıp doktoru ve hukukçudan oluşan 3 kişilik heyet ile aynı kişilerden oluşturulmuştur. Bilirkişilerin düzenlediği günlü raporda, dosya üzerinden yapılan inceleme ve kesinleşen mahkeme kararındaki tespitler de dikkate alınarak asıl davada davacı-birleşen dosya davalısı iş sahibinin alternatif ve farklı ürün tesliminden, eksik teslim edilen ve hiç teslim edilmeyen malzemelerden kaynaklanan zararı USD bulunmuş, birleşen davaya yönelik değerlendirme yapılmamış, mahkemece bu rapor esas alınarak taleple bağlı kalınıp asıl davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki, mahkemece asıl davada hükme esas alınan günlü raporu düzenleyen bilirkişi heyeti, kesinleşen dava dosyasında rapor tanzim eden bilirkişi kurulu ile aynı kişilerden oluştuğu halde, tarihli raporlarında, farklı ve daha düşük fiyatlı alternatif ürün teslimi ile eksik teslim edilen ve hiç teslim edilmeyen malzemelerden dolayı davacı-birleşen dosya davalısı iş sahibinin uğradığı zararın tutarının neden kesinleşen dava dosyasında düzenledikleri raporlarındaki tutardan farklı olduğunu, aradaki çelişki ve farklılığın neden kaynaklandığını gerekçeli ve denetime elverişli biçimde açıklamamışlardır. Şu hali ile mahkemece asıl davada günlü raporun hükme esas alınması doğru olmamıştır.

Mahkemece … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığı ile talimat yoluyla alınan, dosya üzerinden ve teknik bilirkişilerin dava konusu yoğun bakım ünitesinin yapıldığı … Üniversitesi`nde yaptıkları tespit ve inceleme sonucu düzenlenen 5 kişiden oluşan ikinci bilirkişi heyeti, günlü asıl raporları ile tarafların itirazlarını değerlendirerek asıl rapordaki görüşlerini aynen tekrarladıkları ve tarihli ek raporlarında; asıl davada teslim edilen ve hiç teslim edilmeyen tıbbi malzemeler bakımından davacı-birleşen dosya davalısı iş sahibi idarenin uğradığı zararın ,00 TL olduğunu, birleşen davada davalı-birleşen dosya davacısı yüklenicinin ihale ve sözleşme konusu tıbbi aletlerin satımı ve yerine monte edilmesi edimi içinde mütalaa edilmesine olanak bulunmayan kapsamlı inşaat işleri yaptığını, ancak bu işlerin bedelini almadığını, yüklenicinin sözleşme kapsamı dışında gerçekleştirdiği renovasyon inşaatları için iş sahibinden toplam USD talep edebileceğini, takas/mahsup yapılması halinde davacı-birleşen dosya davalısı iş sahibinin alacağının kalmadığını açıklamışlardır.

Mahallinde günü tatbiki keşif icrası sonucu düzenlenen 3 inşaat mühendisi, 1 hukukçu ve 1 mali müşavirden oluşan üçüncü bilirkişi heyetinin tarihli asıl raporunda; asıl davadaki taleplerle ilgili değerlendirme yapılmamış, birleşen dava açısından davalı-birleşen dosya davacısı yüklenicinin talep ettiği projelendirilmiş havalandırma, inşaat ve elektrik işlerinin sözleşme dahilinde olduğu, yapılan imalâtların projesine uygun olduğu, jeneratör, trafo ve pano odalarını içeren binanın teknik projelerde yer almaması nedeniyle sözleşme dışı iş olup, bina bedelinin dava tarihi itibariyle ,00 TL olduğu belirtilmiştir. Aynı bilirkişi kurulu günlü birinci ek raporunda, asıl raporunu aynen tekrarlamış, asıl raporunda sözleşme harici olarak belirlediği jeneratör binasının mahkemenin talebi doğrultusunda yapıldığı yıl verilerine göre yapı maliyetini ,05 TL hesaplamıştır. Bilirkişi kurulunun günlü ikinci ek raporunda; davalı-birleşen dosya davacısı yüklenicinin gerçekleştirdiği ve bedelini talep ettiği imalâtların sözleşme gereği taahhüdünde olup, ayrıca iş sahibinden imalât bedeli talep edemeyeceğine ilişkin asıl raporlarındaki görüşlerinin değişmediği belirtilmiş, ancak mahkemenin ara kararındaki talebe ve davalı-birleşen dosya davacısı yüklenicinin dosyaya sunduğu tablolara göre sözleşme harici yapılan ilave işlerin yapıldığı yıl olan yılı birim fiyatlarıyla toplam bedelinin ,62 TL olduğu saptanmıştır.

Mahkemece keşif sonucu rapor tanzim eden 3. bilirkişi kurulunu oluşturan heyette bulunan mali müşavir bilirkişiden birleşen davada hükme dayanak kabul edilen ek rapor alınmış; mali müşavir bilirkişinin tarihli ek raporunda; teknik bilirkişi heyetinin tarihli ek raporunda davalının harcama faturaları ile yapılan işlerin karşılaştırılmadığı, günlü rapora göre davalı-birleşen dosya davacısı yüklenicinin yılı birim fiyatları ile inşaat, elektrik tesisat ve makine işleri ile jeneratör binasının yapımından oluşan ilave imalâtlarının toplam bedeli ,62 TL tutarında alacaklı olduğu, ancak sözleşme gereği yapılan bu işlerden davalının sorumlu olduğu ve yüklenicinin fazla imalât bedeli alacağının bulunmadığı belirtilmiştir.

Mahkemece … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yazılan talimat sonucu hukukçu, elektrik-elektronik mühendisi, makine mühendisi ve inşaat mühendisinden oluşan 4 kişilik bilirkişi heyetinin dosya üzerinde yaptığı inceleme ile düzenlediği günlü raporunda; asıl dava hakkında değerlendirme yapılmamış, birleşen davada davalı-birleşen dosya davacısı yüklenicinin talebine konu inşaat, elektrik ve mekanik tesisat işlerinin sözleşme dışı fazla işler olarak kabul edilebileceği belirtilmiş, vekâletsiz iş görme hükümleri uyarınca işlerin yapıldığı yılına ait mahalli piyasa rayiçlerine göre birim fiyat verileri esas alınarak yapılan hesaplamada inşaat ve elektrik işlerinin toplam bedelinin ,86 TL olduğu, mekanik tesisat işlerinin bedeli için davacı-birleşen dosya davalısı iş sahibinin … . Asliye Hukuk Mahkemesi`nin /96 D. iş sayılı dosyasında günü yaptırdığı tespit sonucu tıp ve mühendislik fakültesinde görevli 3 kişilik bilirkişi heyetinin tarihinde düzenlediği tespit raporundaki verilerin esas alınacağı görüşüne varılmıştır. Bu haliyle dördüncü bilirkişi kurulunun raporunda, ikinci ve üçüncü bilirkişi heyetlerinin raporları arasında oluşan çelişkilerin ve farklılıkların giderildiğinin kabulü mümkün değildir.

Tüm bu açıklamalar ve yukarıda genel hatları ile özetlenen bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; mahkemece asıl ve birleşen davada uyuşmazlık konusunda uzman bilirkişi heyeti oluşturularak rapor alınmadığı gibi, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının eksiksiz ve yeterli derecede kanaat verici olduğundan, raporlarda varılan sonuçların teknik ve hukuki dayanaklarının, dökümlerinin ve ayrıntılarının gösterildiğinden, tarafların teknik itirazlarını karşıladığından ve Yargıtay denetimine elverişli bulunduğundan da söz edilemez. Öte yandan bir kısmı keşif sonucu, bir kısmı ise talimatla dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporları arasındaki fahiş farklılık ve çelişkiler giderilmemiş, maddi gerçeği ortaya çıkaran, doyurucu ve yeterli rapor alınmamıştır. Nitekim asıl davada hükme esas alınan günlü raporu hazırlayan bilirkişi heyeti, kesinleşen dava dosyasındaki bilirkişi kurulu ile aynı kişilerden oluştuğu halde, davacı-birleşen dosya davalısı iş sahibinin zararı farklı hesaplanmış, tutar farklılığının nedeni belirtilmemiş; talimatla İstanbul’dan alınan ikinci bilirkişi kurulunun asıl ve ek raporlarında davacı iş sahibinin zararı birinci rapordakinden daha az hesaplandığı halde, mahkemece birinci ve ikinci bilirkişi kurulunun raporları arasında meydana gelen çelişki ve aykırılıklar giderilmemiş, neden birinci bilirkişi heyetinin tarihli raporunun hükme esas alındığı dayanağı ve gerekçesi ile açıklanmamıştır. Birleşen dava yönünden ise talimatla İstanbul’dan alınan ikinci bilirkişi kurulunun asıl ve ek raporlarında davalı-birleşen dosya davacısı yüklenicinin yaptığı işlerin sözleşme dışı işler olduğu, yüklenicinin gerçekleştirdiği renovasyon inşaatları kapsamında iş sahibinden alacaklı olduğu saptanmış iken, mahkemenin yaptığı keşif sonucu hazırlanan üçüncü bilirkişi heyetinin asıl ve ek raporlarında yapılan imalâtların sözleşme hükümleri gereğince yüklenicinin sorumluluğunda olup, sözleşme ve ihale harici iş bulunmadığı açıklanarak mahkemenin talebi ve yüklenicinin dosyaya sunduğu tablolara göre ilave işler bedelini hesapladıkları belirtilmiş; raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi amacıyla Ankara`dan talimatla alınan dördüncü bilirkişi heyetinin düzenlediği raporda ise farklı bir bedel hesaplanarak çelişkiler denetime elverişli biçimde giderilmediği halde, mahkemece üçüncü bilirkişi heyetinin teknik verilerini esas alarak raporunu düzenleyen mali müşavir bilirkişinin günlü ek raporuna göre hüküm kurulmuş, neden bu raporun hükme esas alındığı da gerekçeli olarak açıklanmamıştır. Yargıtay denetimine elverişli olmayan, uzman bilirkişilerden alınmayan, kanaat verici ve yeterli olmayan, maddi gerçeği ortaya çıkarmayan bilirkişi raporları ile karar verilmesi ve raporlar arasında ortaya çıkan fahiş farklılık ve çelişkiler giderilmeden hüküm kurulması doğru olmamıştır.

Tüm bu nedenlerle mahkemece yapılacak iş; sayılı HMK’nın /3. maddesi uyarınca maddi gerçeğin ortaya çıkması için aynı Kanun’un maddesinde düzenlenen usule göre … ya da … bulunan üniversitelerin ilgili ana bilim dallarından seçilecek özellikle Biyomedikal Mühendisliği Bölümü’nden, İnşaat Mühendisliği Bölümü`nden ve Tıp Fakültelerinin Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı Bölümünden akademik kariyere sahip 5 kişilik bilirkişi heyeti oluşturularak mahallinde keşif yapılmak suretiyle davalı-birleşen dosya davacısı yüklenicinin ihale ve sözleşme ile üstlendiği iş kapsamında çalışır vaziyette montajını yapmayı ve vermeyi kabul ettiği cihazlarla iş sahibinin kullanımında mevcut bulunan cihazlar arasında karşılaştırma yapılarak özellikle davacı-birleşen dosya davalısı iş sahibinin

… . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin /96 D. iş sayılı dosyasında yaptırdığı tespit sonucu düzenlenen tespit raporundaki bulgular, Sayıştay kararları ve Sayıştay ilâmlarına esas alınan uzman denetçilerin inceleme raporları, Dairemizce denetimi yapılarak kesinleşen … .

Bu hususlar üzerinde durulmadan, çelişkili bilirkişi raporlarına dayanarak hüküm kurulması doğru olmamış; açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada verilen kararın taraflar yararına bozulması uygun bulunmuştur.

SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacı-birleşen dosya davalısı iş sahibinin, davalı-birleşen dosya davacısı yüklenicinin ve davacı-birleşen dosya davalısı iş sahibi idare yanında davaya katılan asli müdahil Hazine Müsteşarlığı ile fer’i müdahilin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden taraflar yararına BOZULMASINA, ,00’er TL duruşma vekillik ücretinin taraflardan karşılıklı olarak alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan diğer tarafa verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davalı-birleşen dosya davacısı ile fer`i müdahile geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine gününde oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ Esas : / Karar : / Tarih :

  • HMK Madde

  • Bilirkişi Raporuna İtiraz

Davacı; davalının alacağı için … İcra Müdürlüğünün / Esas sayılı icra dosyası ile aleyhine takip başlattığını, davacının maaşından kesintilerle borcun ödendiğini, ancak borcun bitmesine rağmen maaştan kesintilerin devam ettiğini, ,56 TL tahsilatının fazladan yapıldığını, fazladan tahsilat için başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itiraz iptaline, takibin devamına ve %20`den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı; fazladan tahsilat yapılmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece; son iki bilirkişi raporu dikkate alındığında fiilen fazla tahsilat yapılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş,

hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

HMK maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur.

Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.

HMK’nun maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme yaptırabileceği açıklanmıştır

Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.

Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.

Mahkemece alınan birinci bilirkişi raporunda davalının ,00 TL fazla tahsilat yaptığı, davacının fazladan ödediği ancak davalının tahsil etmediği bedelin ,00 TL olduğu, ek bilirkişi raporunda davalının fazla tahsilatının ,57 TL olduğu, davacının fazla ödemesinin TL olduğu, ikinci bilirkişi raporunda davalının halen ,97 TL alacaklı olduğu, davacının fazla ödemesi olmadığı, üçüncü bilirkişi raporunda ise iki alternatifli sonuç şeklinde düzenlendiği, kesinleşen … İcra Hukuk Mahkemesinin /54 Esas sayılı dosyasındaki bilirkişi raporuna göre ödemeler dikkate alınırsa ,55 TL fazla ödeme yapıldığı veya ’a kadar yapılan ödemeler esas alınırsa fazla ödeme olmadığı belirtilmiştir.

Hâl böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan hukukî ve maddî olgular gözetilerek, öncelikle dosyanın önceki bilirkişiler dışında uzman bilirkişiye verilmesi ve raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek, hükme dayanak rapora ilişkin davacı vekili itirazlarını da karşılar şekilde; somut verilere dayalı, gerekçeli, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınması, davacı tarafından icra dosyasına yapılan ödemelerin ve davalı tarafından tahsil edilen ödemelerin tespiti ile hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, sayılı HMK`nun geçici madde 3 atfıyla sayılı HUMK’nun maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, gününde oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY HUKUK DAİRESİ Esas : / Karar : / Tarih :

  • HMK Madde

  • Bilirkişi Raporuna İtiraz

Dava, tıbbi kurallara aykırı diş tedavisinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine dair olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre; davalıların tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2-)Davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince: davacı vekili; müvekkilinin çenesinin sağ kısmında ağzını hareket ettirdiğinde aradaki kemik çıkıyormuş gibi ses gelmesi nedeniyle, davalı doktorun medyada Profesör ünvanı kullanarak yaptığı reklamların da etkisiyle, onun çalışıp işlettiği, davalı şirkete ait muayenehaneye gittiğini, davalı doktorun müvekkiline; kökünde kist bulunan dişinin çekilip yerine greft konularak implant yapılması gerektiğini söyleyerek, yaptığı uygulama sonucunda, davacının sinüslerinden iltihap aktığını, davalıya ulaşamayınca, memleketindeki bir diş doktoruna danışıp antibiyotik aldığını, randevu günü davalı tarafından dikişleri alınarak bir kısım dişlerinin de kesilip, bir kısmının çekildiğini, muhasebeye gönderildiğinde 14 adet zirkonyum diş için ,00 TL istendiğini, tedavi başlangıcında ,00 TL’ye anlaştıkları için miktara itiraz edince, doktorun tedavi süreci ve bedeli hakkında bilgilendirmeyi unttuklarını, bu hata yüzünden kendisine işi ,00 TL`ye yapacaklarını, isterse başkasına yaptırabileceğini, geçici diş parası da almayacağını söylediğini, müvekkiline vaad edilen tedavi yapılmadığı gibi, zorunluluk yok iken dişlerinin izinsiz çekilip kesildiğini, çenesinden ses gelmeye devam ettiğini, kesilen dişler sebebiyle de yemek yemekte acı ve güçlük çektiğini, sızlama ve hassasiyet olduğunu, fazlaya dair haklarını saklı tutarak şimdilik; yaptığı harcamalar için ,00 TL maddi, ,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsilini istemiştir.

Davalılar vekili; davacıya gerekli bilgilendirme ve uyarılar yapılarak, rızası alınıp gerekli tedavilerin yapıldığını, randevuya geç geldiğini, başlangıçta ödediği ,00 TL`ye tüm tedaviyi yaptırmak istediğini, oysa porselen hazırlıkları ile geçici kronların hariç tutulduğunu, bu yüzden anlaşmazlık çıktığını, şikayeti üzerine … Diş Hekimleri Odasının tıbbi kurallara uygunsuzluk olmadığından soruşturmaya yer olmadığına karar verdiğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Yargılama sırasında Dişçilik fakültesinden iki profesör bir yardımcı doçent öğretim üyelerinden oluşturulan bilirkişi kurulundan alınan raporda özetle; …Azı dişinin kökünde kist olduğu söylenen hastaya çekimle birlikte sinüs mukozasının perforasyonu sebebiyle greft konduğu, bu işlemin maksiller sinüs enfeksiyonuna neden olduğu, bu sonucun baştan bilinmesi gerektiği, diş çekimi, greftleme, implant ücretinin peşin alındığı, oysa bu yerde implant yapılmasının mümkün olmadığı, tedavinin baştan yanlış planlandığı, ayrıca hastaya periodontal tedavi ile dikişler alınırken her dört segmentte alt, üst, sağ, sol, dolgulu olan dişlerine porselen kron yapılmak üzere kesim yapıldığı, sadece bu açıdan bilgilendirme dışında hatalı işlem olmadığı, hastanın halen geçici dişlerini kullandığı…. bildirilmiştir. Mahkemece diş hekimi bir bilirkişiden alınan hesaplama raporu ile hatalı tıbbi müdahalenin varlığı kabul edilerek, dinlenen tanık beyanları ve tüm deliller değerlendirilmek suretiyle; dişlerin eski hale getirilebilmesi için ,00 TL maddi tazminata, bedensel bütünlüğün zedelenmesi sebebiyle de ,00 TL manevi tazminata hükmolunmuş, karar taraflarca temyize getirilmiştir.

Sayılı TBK’nın maddesine göre “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Aynı Kanun`un maddesinde bedensel zararlar: Tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücü kaybı veya azalması, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar, şeklinde gösterilmiştir. maddesinde; …hakim olayın özelliğine göre zarar görene manevi zarar adı ile, bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir… düzenlemeleri bulunmaktadır. Yardımcı kişilerin fiillerinden sorumlulukla ilgili maddede zincirleme sorumluluğu yer verilmiştir.

Uyuşmazlık tedavi amaçlı tıbbi müdahaleden kaynaklanmış olup, taraflar arasında vekâlet ilişkisinin mevcut olduğu ve TBK`nın vd. maddeleri uyarınca; vekil olan doktorun sadakat ve özen borcunun bulunduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, tedavinin tıbbi usüllere ve kurallara aykırı yapıldığı anlaşıldığından, doktorun tedavi ücreti ve iş bedeline hak kazanmadığı gibi, yaptığı müdahale sonucu ortaya çıkan zararın giderilmesi için, davacı yeniden tedavi masrafı yapmış olduğundan, davalılara ödediği tedavi bedelinin tamamı ile vekâlet görevinin tam olarak yerine getirilmemiş olması nedeniyle zararının giderilmesi için yapılması gereken tedavi masraflarını; yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçleri ile talep edebilir.

Bu halde mahkemece yeniden seçilecek konusunda uzman teknik bilirkişiden, davacının istemekte haklı olduğu, davalıya ödediği bedel ile ayıplı ifa nedeni ile uğranılan zararın ve davalının maruz kaldığı, dişindeki eksilme ve kesilmelerin eski hale getirilmesi veya tedavisi için gerekli giderler ve bu tedavi süresi içerisinde yaptığı ulaşım giderlerinin mahalli piyasa rayiçleri ile hesaplattırılıp hüküm altına alınması gerekir.

Ayrıca davalıların özensiz ve tıbbi kurallara aykırı davranışları nedeni ile davacının cismani zarar gördüğü açık olup manevi tazminat istemekte haklıdır. Manevi tazminat adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı aslında ne ceza ne de tazminattır. Çünkü mamelek hukukuna dair zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi, kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu uyandırmayı, aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden, tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı, onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gereken kadar olmalıdır.

Yine tarih ve /7 Esas, /7 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararlarında açıklandığı gibi hakim manevi tazminat miktarında takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hükmedilecek tazminatın zenginleştirici olmamasına, felaketi özlenir hale getirmemesine, sadaka mahiyetinde kalmamasına dikkat edilmelidir.

Gerekli olmadığı halde kesilen dişlerin sayısı, uğradığı cismani zarar ve acı ile tedavi süreci, davalıların kusurlu eylemleri dikkate alındığında; davacıya yükletilecek bir kusur da bulunmadığına göre, hükmedilen manevi tazminat tutarı çok azdır. TMK`nın 4. maddesi de dikkate alınarak davacı yararına uygun ölçüde manevi tazminat tayini gerekir.

Mahkemece HMK`nın maddesi hükmüne göre, konusunda uzman bilirkişiden, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak davanın sonuçlandırılması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan sebeplerle davalıların tüm, davacının 2. bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan sebeplerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödenen temyiz peşin harcının istenmesi halinde temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye ,85 TL temyiz ilâm harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


YARGITAY HUKUK DAİRESİ Esas : / Karar : / Tarih :

  • HMK Madde

  • Bilirkişi Raporuna İtiraz

Davacı vekili, müvekkili şirkete ait iş makinesinin “Makine Kırılması Sigorta Poliçesi” ile davalı … şirketine sigortalandığını, iş makinesinin arızalanması üzerine aracın teknik servise verildiğini ve hasar ihbarında bulunulduğunu, hasara ilişkin olarak ,25 TL’lik fatura düzenlendiğini, bunun davalı şirkete bildirildiğini, davalı şirketin hasarın teminat kapsamının dışında olması sebebiyle tazminat ödemediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla TL’nin ihbar tarihi olan 09/12/ tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, dava konusu hasarın poliçe teminat kapsamında olmadığını, sigortanın genel şartlarında makinelerin normal işlemesinden ve mutad kullanılmasından doğan aşınma ve yıpranmalardan kaynaklanan hasarların poliçe teminatı dışında kalacağının belirtildiğini, dava konusu hasarın iş makinesinin mutad kullanımından ve yıpranmasından kaynaklandığını, istenilen tazminat bedelinin fahiş olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirkete ait iş makinesinin davalı … şirketine makine kırılması sigorta sözleşmesi ile sigortalandığı, sigortalanan iş makinesinin zamanında hidrolik yağının değiştirilmemesi nedeniyle hasarlandığı, zamanında bakım yapılmaması nedeniyle kusurun davacıda olduğu ve hasarın sigorta poliçesinin özel şartları gereğince teminat dışı kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

1- Dava, sigortalı iş makinesinde meydana gelen hasar nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen tazminatın rucüen tahsili istemine ilişkindir.

HMK maddesine göre taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler.

Ayrıca, sayılı Kanun’un maddesine göre, hakim tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz verir. Mahkeme tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini taraflara tefhim eder.

Tahkikatın bittiğinin tefhiminden sonra, sözlü yargılama aşamasına geçileceği konusunda şüphe yoktur. Burada açıklığa kavuşturulması gereken husus, tahkikatın bittiğinin tefhim edildiği celseden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için yeni bir gün tayininin zorunlu olup olmadığı hususudur.

Sözlü yargılama sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’unun maddesinde düzenlenmiştir. Bu madde, “Mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir. Sözlü yargılamada mahkeme, taraflara son sözlerini sorar ve hükmünü verir.” hükmünü amirdir.

Bu maddede, taraflara davetiye çıkarılacağı belirtilmiş ise de, HMK’nın maddesine uygun olarak, tarafların tamamının hazır olduğu yargılama sırasında, hakim, tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz verip, tarafların bütün tahkikat hakkındaki açıklamalarını dinleyip, tahkikatı gerektiren bir hususun kalmadığını belirledikten sonra, yüzlerine karşı tahkikatın bittiğini tefhim etmişse, sözlü yargılama hakkında da görüşlerini sorması gerekir.

Tahkikatın bittiğinin tefhim edildiği duruşmada, taraflardan bir kısmının hazır olmaması veya hazır olan taraflardan biri ya da tamamının, mahkemeden sözlü yargılama için duruşma günü tayin edilmesini istemeleri halinde, sözlü yargılama için HMK’nın maddesine uygun olarak duruşma günü belirlenmesi ve bu durumun duruşmada olmayan taraflara meşruhatlı davetiye tebliğ edilmesi gerekir.

Tahkikatın bittiğinin tefhim edildiği duruşmada, tarafların tamamının hazır ve sözlü yargılama için yeni duruşma günü verilmesini istemediklerini beyan etmeleri halinde, bu husus duruşma tutanağına yazıldıktan sonra, sözlü yargılamaya geçilir, taraflara HMK’nın /2. maddesine göre son sözleri sorulur, son sözleri dinlendikten sonra, mahkeme hükmünü verir.

Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporu taraf vekillerine tarihli celsede teslim edilerek tebliğ edilmiştir. Bilirkişi raporuna itirazlarını sunmak üzere taraf vekillerince süre talep edilmiş olmasına rağmen mahkemece, bilirkişi raporuna itiraz hakkı tanınmadan karar verilmiştir. Ayrıca, mahkemece, taraf vekillerinin sözlü yargılama için yeni duruşma günü verilmesi hususunda beyanları alınmamış, sözlü yargılamaya geçildiği belirtilmeden duruşmanın bittiği belirtilerek hüküm verilmiştir. Bu suretle, HMK’nın ile vd. maddelerinde belirtilen usullere uyulmadan hüküm kurulması savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olduğundan, adil yargılanma hakkı ile hukuki dinlenilme hakkına aykırıdır. Mahkemece, bu hususlar nazara alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.

2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas : / Karar : / Tarih :

  • HMK Madde

  • Bilirkişi Raporuna İtiraz

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, iş akdinin haksız ve bildirimsiz olarak sona erdirildiğini öne sürerek kıdem tazminatı, fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:

Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bu karar Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin / E., / K. sayılı ilamı özetle:

1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,

2-Somut olayda, Mahkemece davalının ek rapor aldırılması istemi reddedilerek davacı tanığının beyanı doğrultusunda davacının kış mevsiminde (Nisan-Eylül arası dönem) arası saat , saat ara dinlenme ile haftada 15 saat fazla çalışma yaptığı, yaz mevsiminde (Nisan-Eylül arası dönem) ise fiilen 12 saat saat ara dinlenme ile haftada 18 saat fazla çalışma yaptığı, dini bayramların ilk günü hariç genel tatil günlerinde çalıştığı kabul edilerek hazırlanan bilirkişi raporu hükme esas alınmış ve fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacaklarının tanık beyanı ile ispatlanmış olması nedeniyle bu alacaklardan %30 hakkaniyet indirimi yapılmıştır.

Davalıya dava dilekçesinin tebliğ edildiği tebligat belgesinde ‘‘delil olarak gösterdiğiniz belgeleri dilekçenize ekleyerek vermeniz, başka yerden gelecek belgelere ilişkin gerekli bilgileri vermeniz, bu hususları yerine getirmediğiniz takdirde ancak ön inceleme aşamasında bu eksiklikleri tamamlayabileceğiniz aksi halde bu delillerden vazgeçmiş sayılacağınız ihtar olunur’’ şerhi düşülmüş olup, davalı tarihinde sunduğu cevap dilekçesinde delil olarak işyeri şahsi dosyasına ve sonradan isimlerini bildireceği tanık deliline ve her türlü delile dayanmıştır. Basit yargılama usulünde savunmanın genişletilmesi yasağı cevap dilekçesi ile başlamaktadır. Davalı cevap dilekçesinde işyeri şahsi dosyası ve tanık deliline dayanmıştır. Yargılama aşamasında ise davalıya tanığının ismini bildirmesi ve delillerini hasretmesi için kesin bir süre verilmemiştir. Davalı, parmak okutma sistemine ilişkin belgelerin bir kısmını ve tanığının ismini hükme esas alınan bilirkişi raporuna itiraz dilekçesine ek olarak sunmuş olup usulüne uygun ve süresinde bildirilmiş bu delillerin dikkate alınması gerekmektedir.

Mahkemece davalının ismini bildiridiği tanığı dinlenmiş; tanık, yaz ve kış mevsiminde saatleri arası haftanın 6 günü yarım saat mola ile çalıştıklarını, Cumhuriyet bayramı ve dini bayramlar dışında genel tatil günlerinde çalıştıklarını beyan etmiştir. Ne var ki, mahkemece davalının, tanığının beyanı ve sunduğu kayıtlar da dikkate alınarak ek rapor hazırlanması için dosyanın bilirkişiye gönderilmesi talebi reddedilerek hüküm kurulmuştur.

Mahkemece, davacı tarafından doğruluğuna itiraz edilmeyen parmak okutma sistemi kayıtlarının sunulduğu dönem için bu kayıtlara göre hesaplama yapılması, kayıt sunulmayan dönem için ise davalı tanığının beyanı da dahil tüm deliller birlikte değerlendirilerek hesaplama yapılması için dosya yeniden bilirkişiye gönderilmeli, kayıt sunulan dönem için takdiri indirim yapılmaması gerektiği gözetilmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.” gerekçesiyle bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

Yargılama sırasında davalı vekili tarihli soyut, meşru bir mazereti içermeyen ve masrafta eklemeyen dilekçesiyle “iş yoğunluğu sebebiyle” duruşmaya saatinde katılamayacağını belirterek duruşmanın başka güne ertelenmesini talep etmiştir.

Mahkemece, tarihli oturumda davacı vekilinin de karşı çıktığı meşru olmayan ve masraf içermeyen mazaretin kabulüne karar verildiği halde dava sonuçlandırılmıştır.

Davalı vekilinin mazeretinin kabul edilmesi karşısında yeni duruşma günü belirlenip tebliğ edilmeden karar verilmesi hatalıdıfunduszeue.infoıca bilirkişi raporu davalı vekiline tarihinde tebliğ edilmiş olup, davalının funduszeue.info maddesinde belirtilen itiraz süresi dolmadan karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

F) SONUÇ:

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas : / Karar : / Tarih :

  • HMK Madde

  • Bilirkişi Raporuna İtiraz

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili; davacı işçinin tarihinden itibaren işçi temini sağlayan davalı … aracılığı ile diğer davalı …. bünyesinde … Team Leader ve son 6 ay ise … Hizmet Projesinde Ödeme Takip Sorumlusu olarak istihdam edildiğini, iş sözleşmesinin projedeki İşlerin azalması ve davacı işçiye uygun yeni pozisyon bulunmaması gerekçesi ile feshedildiğini, davalılar arasındaki ilişkinin asıl işveren alt işveren ilişkisi unsurlarını içermediğinden muvazaalı olduğunu, davalı …. şirketinin telekomünikasyon işiyle iştigal ettiğini ve …. gibi büyük firmaların altyapı ve teknik desteklerini sağladığını, dolayısıyla hizmet verdiği tüm projeleri davalı …. şirketinin yönettiğini ve her türlü araç, gereç ve ekipmanları da sağladığını, projelerin tamamında emir ve talimatların …. yöneticileri tarafından gerçekleştirildiğini, davacı işçinin tüm çalışma süresi boyunca davalı …. merkezinde çalıştığını, tüm izin ve mesai koşullarının …. tarafından belirlendiğini, bu nedenlerle başından beri …. şirketinin işçisi sayılması gerektiğini, aynı işin başka projeyle eş zamanlı olarak asıl işveren …. nezdinde devam ettiği halde projelerdeki işlerin azalması gerekçesi ile işine son verilmesinin haksız ve kötü niyetli olduğunu beyanla; feshin geçersizliğine ve müvekkilinin işine iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

… Danışmanlık Hizmetleri Ltd. Şti. vekili; davacı işçinin iş sözleşmesi süresince …. şirketi nezdinde ve işyerinde çalıştığını, davalı şirket bordrosunda görünmesinin ….`ye verilen danışmanlık hizmetinin gereğinden kaynaklandığını, davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkili şirket ile diğer davalı …. arasında imzalanan hizmet sözleşmesi uyarınca …. nezdinde çalışan işçilerin maaş, sigorta, prim, muhtasar vergiler ve diğer özlük işlerinin gerektirdiği ödemelerin yapılması ve gerekli belgelerin düzenlenerek ilgili kurumIara davalı şirket tarafından sunulmasının kararlaştırıldığını, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı değil bordrolama ve danışmanlık hizmeti sunum ilişkisi olduğunu, başka mahkemelerde açılan benzer davaların kendileri açısından husumet yönünden reddedildiğini, davacı işçinin iş sözleşmesine asıl işvereni … şirketinin talimat ve gördüğü gerek doğrultusunda, geçerli nedenle son verildiğini beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

… Telekomünikasyon Dış Ticaret Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı işçinin … şirketi tarafından istihdam edildiğini, müvekkili şirketin ….’den aldığı … Hizmet alt projesinde de diğer davalı … şirketinden danışmanlık ve mühendislik hizmeti aldığını, davacı işçinin de bu kapsamda … tarafından davalı şirkete ait alt proje kapsamında ödeme takip sorumlusu pozisyonunda destek sağlamak üzere istihdam edildiğini, asıl işverenin … şirketi olduğunu, dolayısıyla davalı …. şirketine husumet yöneltilemeyeceğini, bir an için davalı şirket asıl işveren olarak kabul edilse dahi geçerli sebeple feshin söz konusu olduğunu, davacı işçinin son dönemde yalnızca … tarihinde savunmasının talep edildiğini ve sonuç olarak iş sözleşmesinin S tarihinde … şirketi tarafından feshedildiğini beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının bordrolama şirketi olarak hizmet veren davalı … nezdinde sigortalı gösterilerek davalı …’ye ait işyerinde bu şirketin emir ve talimatlarıyla çalıştığı, davacının başından beri … işçisi olduğu iş sözleşmesinin ise … tarafından sona erdirildiği, davacının asıl işvereni olan … tarafından yapılan usulü uygun fesih bulunmadığı buna göre iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanmadığından davacının davalı … nezdinde işe iadesine işe iadenin mali sonuçlarından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarına karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Kararı davalılar temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir.

Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun maddesinin birinci fıkrasında bilirkişi raporuna itiraz süresinin bilirkişi raporunun tebliğ tarihinden itibaren iki hafta olduğu hükme bağlanmıştır.

Mahkemece yargılama sırasında aldırılan bilirkişi raporu davalı … Telekomünikasyon Dış Tic. Ltd. Şti vekiline tarihinde tebliğ edilmiştir. Ancak mahkemece davalı tarafın itiraz süresinin dolması beklenmeksizin tarihinde karar verilmiştir. Bu durum hukuki dinlenilme hakkının ihlali olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

F) SONUÇ:

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY HUKUK DAİRESİ Esas : / Karar : / Tarih :

  • HMK Madde

  • Bilirkişi Raporuna İtiraz

Dava, ödeme emrinin iptali talebine ilişkindir.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.

Dosya kapsamından, 17/03/ tarihli celsede davacı vekilinin sunduğu mazeret dilekçesinin kabul edildiği, hukukumuzda bulunmamasına rağmen masraf verilmediğinden yeni duruşma gününün kalemden ya da UYAP kanalı ile öğrenilmesine karar verildiği, davacı vekilinin katılmadığı 18/04/ tarihli celsede ise, celse arasında dosyaya giren bilirkişi raporu davacı tarafa tebliğ edilmeksizin, davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Savunma hakkı Anayasanın maddesinde güvence altına alındığı gibi, karar tarihinde yürürlükte bulunan HMK’nın maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Yine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkı, hukuki dinlenilme hakkını teminat altına almıştır. Mahkemece; taraflara usulüne uygun davetiye çıkarılması, bu yolla tarafların duruşmada hazır bulunmalarının ve savunma yapabilmelerinin sağlanması yasal bir zorunluluk ve hukuki dinlenilme hakkının gereğidir.

Yine, sayılı HMK’nun maddesinde, bilirkişi raporunun birer örneğinin taraflara tebliğ edileceği; aynı Kanun’un maddesinde, tarafların bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebileceği hükme bağlanmıştır.

Somut olayda, davacı vekilinin mazereti kabul edildikten sonra dosyada yeterli gider avansı bulunmasına karşın masraf bulunmadığından bahisle yeni duruşma gününün kalemden veya UYAP’dan öğrenilmesine karar verilmesi, yeni duruşma günü davacı tarafa tebliğ edilmeksizin açılan ve davacı tarafın katılmadığı 18/04/ tarihli celsede ise, davacı tarafa tebliğ edilmeyen bilirkişi raporuna itibar edilerek hukuki dinlenilme hakkını ihlal edecek şekilde davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.

Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 11/04/ gününde oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY HUKUK DAİRESİ Esas : / Karar : / Tarih :

  • HMK Madde

  • Bilirkişi Raporuna İtiraz

Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlu keşidecinin İİK`nun /3. maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda; takip dayanağı bono üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek takibin durdurulmasını istediği, mahkemece, istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

Dosya kapsamının incelemesinde; takibe konu bono ile ilgili olarak;

… Cumhuriyet Başsavcılığı’nca aldırılan tarihli … Laboratuar Müdürlüğü… Raporu başlıklı belgede; takibe konu bonoda keşideci imzasının aidiyeti hakkında müspet veya menfi bir kanaat beyanının mümkün olmadığı, mahkemece aldırılan ve Adli Tıp Kurumu’nca tanzim edilen tarihli raporda; takibe konu bonoda keşideci imzasının itiraz eden borçlunun eli ürünü olup olmadığı yönünde bir tespite gidilemediği, yine mahkemece aldırılan tarihli üçlü bilirkişi raporunda ise; itiraz eden borçlu adına atılı bulunan imzaların, itiraz eden borçlunun elinden çıkması mümkün ve muhtemel olarak değerlendirilmiştir.

Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, senet elinde olup takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir (HGK. nun tarih ve / E., / K. sayılı kararı).

Dosya kapsamında bulunan tarihli ve tarihli bilirkişi raporlarında; takibe konu senetteki imzaların, itiraz eden borçluya ait olup olmadığının tespit edilemediği, tarihli bilirkişi raporunun da kesin kanaat içermediği, dolayısıyla bahse konu bilirkişi raporlarına göre takibe konu bonodaki imzanın borçluya ait olduğu hususu ispat yükü kendisinde olan alacaklı tarafından ispatlanamadığı gibi, son tanzim edilen tarihli bilirkişi raporunun tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, alacaklı vekilinin HMK /1. maddesine göre, bilirkişi raporunun tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde yapmış olduğu tarihli itirazında yeni bir bilirkişi incelemesi de talep etmediği görülmüştür.

O halde mahkemece, imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile itirazın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ:

Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY HUKUK DAİRESİ Esas : / Karar : / Tarih :

  • HMK Madde

  • Bilirkişi Raporuna İtiraz

Davacılar vekili, müvekkilleri ile yüklenici davalılar arasında imzalanan tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği taşınmaz üzerinde 2 bodrum + Zemin ve 7 normal kat olmak üzere toplam 10 kattan oluşacak bina yapılmasının kararlaştırıldığını, davalının sözleşmedeki tüm işleri yerine getirdiğini, ancak sözleşmenin dışında ilave bir kat daha yapıldığını, müvekkillerinin inşaatın bitiminden sonra durumu fark ettiklerini ve 8. katta 29, 30 ve 31 no’lu bağımsız bölümlerin fazladan yapılmış olduğunu ve müvekkillerine pay verilmediğini ileri sürerek, 29, 30 ve 31 no’lu çatı arası dubleks dairelerin tapu kayıtlarının iptali ile arsa payları oranında müvekkilleri adına tapuya kayıt ve tesciline, bu talebin mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşulu ile rayiç bedellerinin faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalılar vekili, davacıların kendilerine düşen daireleri yılında teslim aldıklarını, aradan yıl geçtikten sonra dava açılmasının hakkın kötüye kullanılması olduğunu, davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından; davacılar ve dava dışı arsa sahiplerinin maliki olduğu 3 ve 4 parseller üzerinde, 2 Bodrum + Zemin + 7 kattan oluşan bina yapılması için arsa sahipleri ile, davalılardan … arasında, tarihli sözleşme imzalandığı, yüklenici olarak Günpınar İnş. Emlak San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından inşaatın yapılıp tamamlandığı, ilave olarak 1 kat daha yapılıp binanın toplam 2 Bodrum + Zemin + 8 kat şeklinde yapıldığı, fazladan 29, 30 ve 31 no’lu çatı arası dairelerin oluşturulduğu ve üçüncü kişilere satıldığı, somut olayda, sözleşmede kararlaştırılan daire sayısından fazla bağımsız bölüm yapıldığı ve arsa sahiplerine pay verilmediğine göre davacıların fazla yapılan taşınmazdan pay talep etme hakkına sahip bulunduğu ve sözleşmedeki paylaşım oranı göz önüne alınarak tazminat hesaplamasının yapıldığı, taşınmazların üçüncü kişilere satıldığı anlaşıldığından, tescil olanağı bulunmamakla buna yönelik talebin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, tapu iptali ve tescil isteminin reddine, tazminat isteminin kabulü ile, ,00 TL alacağın dava tarihi tarihinden itibaren, ,00 TL alacağın ıslah tarihi tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.

Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.

Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir.

1- Özel hukukta alacağın sebebi; sözleşme, haksız fiil ve sebepsiz zenginleşme olmak üzere üç noktadan kaynaklanmaktadır. Arsa sahipleri ile davalılardan Nafiz arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmış olup, davalı şirketin ise, resmi işlemlerde yapı müteahhidi olduğu görülmüştür. Mahkemece, davalı şirketin sözleşmenin tarafı olmamasına rağmen hangi hukuki sebepten ötürü tazminattan sorumlu olduğu doyurucu ve yeterli gerekçeyle açıklanmadan karar verilmesi hatalı olmuştur.

2- sayılı HMK’nın /1. maddesi “Mahkeme, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir” hükmünü içermektedir. Aynı Kanun’un maddesinde belirtilen bilirkişinin oy ve görüşünün hakimi bağlamayacağı ve hakimin bilirkişi raporunu serbestçe takdir edeceği yönündeki hüküm, HMK’nın madde hükmü karşısında hakim bilirkişi raporunu yeter derecede kanaat verici bulmazsa bilirkişiden ek rapor ya da sözlü açıklama alabileceği veya yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırabileceği şeklinde anlaşılmalıdır. Kaldı ki, somut uyuşmazlık, çözümünde bilirkişinin rey ve mütalaasına başvurulmasını zorunlu kılar niteliktedir.

Mahkemece de uyuşmazlık konusu hakkında bilirkişi görüşüne başvurulduğu ve keşif sonucu bilirkişilerden rapor alındığı görülmektedir. Ancak, verilen hüküm, bilirkişi raporunda belirtilen şekilde olmamıştır.

Somut olayda, sözleşme gereği binanın 2 bodrum + zemin + 7 normal kattan olması kararlaştırılmış iken, projesinde ve fiilen 2 bodrum + zemin + 8 kat (çatı arası dubleks) olacak şekilde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu şekilde inşaat yapılmış ise de, taraflara verilen bağımsız bölümlerin miktar hesabı konusunda bilirkişiler tespitte bulunmuşlardır. Ancak, mahkemece farklı gerekçelerle bilirkişi raporunun aksine karar verilmiştir.

Bu durumda, mahkemece yargılamanın sağlıklı yapılabilmesi ve somut olayın özel ve teknik bilgiyi gerektimesinden dolayı yeniden farklı bilirkişi heyeti oluşturularak, sözleşmede sahipsiz olduğu belirtilen 1/8 hisse konusunda durularak arsa sahiplerine m²’si daha fazla bağımsız bölüm verilmesine rağmen inşaatın ne şekilde 8 kat olarak yapıldığı, sözleşmedeki paylaşım oranının çatı arası dubleks son kattan arsa sahiplerine bağımsız bölüm verilmemesine rağmen dengelemenin ne şekilde olduğu tespit edilip, sonucu itibariyle davacıların fazla yapılan kattan talepte bulunup bulunamayacakları konusunda ayrıntılı, denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.

SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) no’lu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY HUKUK DAİRESİ Esas : / Karar : / Tarih :

  • HMK Madde

  • Bilirkişi Raporuna İtiraz

Davacı, davalı mobilya mağazasından bir kaç takım mobilya aldığını ve mobilyaları teslim aldığından itibaren çeşitli arızaların ortaya çıktığını, satın aldığı yer ile görüştüğünü ancak kendisi ile hiç ilgilenilmediğini ileri sürerek, aldığı ürünlerin davalıya teslimi ile bedel iadesini istemiştir.

Davalı, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davacının davasının kabulü ile, davalı … Mobilya Mağazasından almış olduğu, dosya içerisinde mevcut 23/05/ tarihli sipariş fişinde nitelikleri ve vasıfları belirtilen mobilyaların satıcıya iadesi ile davacının davalıya ödemiş olduğu ,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

1-Davacı, davalıdan aldığı ürünlerin, ayıplı olduğu iddiasıyla bedel iadesini istemektedir. Mahkemece, ürünler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve bilirkişi raporuna göre hüküm tesis edildiği belirtilmiştir. Ne var ki, dosya kapsamı incelendiğinde, bilirkişiden alınan raporun tarihli olduğu, uyap sistemine dahi tarihinde giriş yapıldığı, ancak aynı gün karar verildiği anlaşılmaktadır. tarihli celsede, raporlardan birer suretin celse arası taraflara tebliğ edildiği belirtilmiş ise de, dosya içerisinde bilirkişi raporunun tebliğine ilişkin bir bilgiye rastlanılmamıştır. Oysa, HMK’nun ve maddelerinde bilirkişi raporunun taraflara tebliği hususu düzenlenmiştir. Alınan bilirkişi raporunun davalıya tebliği yapılmayarak, davalının itirazlarını sunması hakkının kısıtlandığı değerlendirilmiştir.

Savunma hakkı Anayasanın maddesinde güvence altına alındığı gibi, karar tarihinde yürürlükte bulunan funduszeue.info maddesi hükmüne göre de, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, başka bir anlatımla, davalıya savunma hakkını kullanma olanağı verilmeden hüküm kurulamaz. Davanın taraflarının, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakları mevcut olup, bu hak çerçevesinde tarafların açıklama ve ispat hakkını kullanabilmeleri gerekmektedir. Hukuki dinlenilme hakkının usul hukukundaki bir diğer yansıması ise, HMK madde / 1-c bendinde yer almış olup buna göre, mahkemelerin gerekçeli kararlarında, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi ile sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin belirtilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Davalının tüm bu haklarını kullanabilmesinde, bilirkişi raporunun kendisine tebliğinin önemi büyüktür.

Hal böyle olunca, bilirkişi raporunun usulüne uygun şekilde davalıya tebliği ile varsa itirazlarının da değerlendirilmesi suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2. bent gereğince davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan ,75 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun /1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/02/ gününde oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY HUKUK DAİRESİ Esas : / Karar : / Tarih :

  • HMK Madde

  • Bilirkişi Raporuna İtiraz

Kadastro sonucu … Köyü çalışma alanında bulunan ada 32, 55 ve 58 parsel sayılı , ,91 ve ,17 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar yılında zilyetleri tarafından zilyetliğin terk edildiği gerekçesiyle ham toprak vasfıyla Hazine adına; ada 47 parsel sayılı ,63 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle dava dışı Mustafa K… adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak kendi adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın ada 47 parsel yönünden feragat nedeniyle ada 32, 55 ve 58 parseller yönünden ise ispatlanamadığı gerekçeyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından ada 32, 55 ve 58 parseller yönünden esasa; ada 47 parsel yönünden ise vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.

Mahkemece tespit tarihi olan tarihinden geriye doğru 19 yıl öncesine ait tarihli ve 7 yıl öncesine ait tarihli hava fotoğraflarının incelenmesi sonucu, dava konusu taşınmazın sınırlarının belirgin olmadığı, tek düze bir görünümünün anlaşıldığı, dolayısıyla davaya konu taşınmazlarda tespit tarihinden geriye doğru 20 yılı kapsayacak şekilde zilyetliğin sürdürülmediği, taşınmazların tarla olarak kullanılmadığı, dava konusu yeri kapsayan hava fotoğraflarında taşınmazların kullanılmayan boş arazi olduğu, bilimsel esaslara göre hazırlanan jeoloji mühendisi raporundan anlaşılmakla bilimsel verilere göre … mühendisince hazırlanan bilirkişi raporuna uygun düşmeyen tanık ve bilirkişi beyanlarının hükme esas alınamayacağı gerekçesi ile davaya konu ada 32, 55 ve 58 parseller hakkında açılan davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve uygulama hüküm vermeye elverişli bulunmamaktadır. Şöyle ki; her ne kadar dava konusu olan ve Hazine adına kayıtlı bulunan ada 32, 55 ve 58 parsel sayılı taşınmazların geçmiş tarihli hava fotoğrafları dosya arasına konulmuş ise de bu fotoğraflar, konusunda uzman olan jeodezi ve fotogrametri mühendisi tarafından incelenmemiş; uzmanlık alanı farklı olan jeoloji mühendisi bilirkişinin raporu hükme esas alınarak davanın reddine karar verilmiştir. Yine uygulanan hava fotoğrafları ve tarihli olup kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemek açısından elverişli değildir. Ayrıca sayılı HMK’nın maddesine göre “taraflar, bilirkişi raporunun kendilerine tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde raporda eksik gördükleri hususların bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler”. Somut olayda tarihli celsede harita ve jeoloji mühendisleri tarafından düzenlenen ek raporlar davacı vekiline tebliğ edilmiş; raporları inceleyip beyanda bulunmak üzere süre talep edildiği halde mahkemece “rapor daha önce UYAP`tan taranarak sisteme aktarıldığından, talep edilen sürenin reddine” şeklindeki kanuna uygun düşmeyen gerekçe ile bu talebinin reddi de savunma hakkını kısıtlar nitelikte olup doğru değildir.

maddede öngörülen koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda, toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görülmekle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY HUKUK DAİRESİ Esas : / Karar : / Tarih :

  • HMK Madde

  • Bilirkişi Raporuna İtiraz

Davacı vekili; müvekkilinin inşaat sektöründe faaliyet gösterdiğini, sahip olduğu iş makinelerinden HİTACHİ ZXLCH-3 paletli ekskavatör ile HİTACHİ ZXLCH paletli ekskavatörü davalı sigorta şirketinin acentesine sigortalattığını, bu doğrultuda tarihlerini kapsayan ve tarihlerini kapsayan nolu hareketli makinalar sigorta poliçelerinin düzenlendiğini, sigortalı makinelerden HITACHİ ZX LCH-3 model makinenin ve tarihlerinde iki kez HITACHI ZX LCH model makinenin ise tarihinde bir kez hasar gördüğünü, hasar nedeniyle davalı sigorta firmasına ihbarda bulunulduğunu, davalı firma eksperlerince yapılan incelemeler neticesinde hasarın teminat dışı olduğunun belirtilmesi neticesinde davalı tarafından hasar bedelinin ödenmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla ,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek Merkez Bankası’nın kısa vadeli krediler için öngördüğü reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiş, tarihli ıslah dilekçesiyle davasını ıslah edip ,56 TL maddi tazminatın ,28 TL’lik kısmının nolu hasarın meydana geldiği tarih olan , ,02 TL’lik kısmının nolu hasarın meydana geldiği tarih olan , ,26 TL`lik kısmının nolu hasarın meydana geldiği tarih olan tarihinden itibaren işleyecek Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için öngördüğü reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Euro’dan az olmamak üzere %10 muafiyetinin bulunduğu dosya kapsamında alınan tarihli raporun oluşa uygun olduğu gerekçesiyle ,47 TL`nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.

1-) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-) Davacı vekilinin katılma yoluyla temyizinin incelenmesine gelince;

Dava; hareketli makineler sigorta poliçesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.

Mahkemece tarihli bilirkişi raporu oluşa ve dosya kapsamına uygun görülerek poliçe kapsamına göre eksik sigorta bulunduğunun kabulüyle yazılı şekilde karar verilmiştir. Ancak, hükme esas alınan bu rapora davacı vekilince poliçe bilgilendirme formu ve şartlarına göre sigorta değeri belirlenirken ikame bedel yerine rayiç bedelin esas alınması gerektiği belirtilmek suretiyle itiraz olunmuş, bu doğrultuda bilirkişilerce tarihli ek ropor düzenlenmiştir. Bahsi geçen ek raporda taraflar arasında akdedilen sigorta poliçesinde hasar gerçekleştiği tarihteki rayiç bedel üzerinden sigorta değerinin tespit edileceği, bu nedenle meydana gelen hasarlar nedeniyle eksik sigortadan söz edilemeyeceği belirtilmiştir.

Dava dosyasında yer alan sigorta poliçelerinin “funduszeue.infoAT” alt başlığı altında yer alan iki nolu bentlerde “Tazminat ödenmesinin söz konusu olduğu hallerde, sigorta değeri rizikonun gerçekleştiği anda belirlenir. Bu durumda sigorta değeri, rizikonun gerçekleştiği anda sigortalı kıymetin rayiç değeridir” hükmü yer almaktadır. HMK`nın maddesinde belirtilen “Hâkim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir” hükmü bilirkişi raporunu yeter derecede kanaat verici bulmazsa bilirkişiden ek rapor (HMK md. /2) alabileceği veya yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırabileceği (HMK md. /3) şeklinde anlaşılmalıdır. Yoksa, hakimin bir kez bilirkişiye gittikten sonra bundan dönerek uyuşmazlığın hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki ve mesleki bilgi ile çözümlenebileceği kabul edilemez.

Kaldı ki, dava konusu edilen hususlar teknik bir konu olup bilirkişinin rey ve mütalaasına başvurulmasını zorunlu kılar niteliktedir. Bu durumda mahkemece yapılan itaraz üzerine bilirkişiden ek rapor alındığı halde denetime elverişli gerekçe gösterilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup hükmün bu nedenle temyiz eden davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının (REDDİNE), (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz itirazlarının kabulüyle kararın temyiz eden davacı yararına (BOZULMASINA), aşağıda yazılı bakiye ,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya (İADESİNE), oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY HUKUK DAİRESİ Esas: / Karar: / Tarih:

  • HMK Madde

  • Bilirkişi Raporuna İtiraz

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, hakedişten yapılan gecikme cezası kesintisinin iadesi ve sözleşme dışı fazla imalât bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyizz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

2-)Taraflar arasında imzalanan tarihli … İl Sağlık Müdürlüğü E tipi sağlık ocağı ikmal inşaatı yapım işine ait ,00 + KDV götürü bedelli sözleşmenin /d maddesinde Yapım İşleri Genel Şartnamesi (Y.İ.G.Ş.) sözleşmenin ekleri arasında sayılmıştır. Şartnamenin yüklenicinin geçici hakedişlere itirazı olduğu takdirde karşı görüşlerinin neler olduğunu ve dayandığı gerekçeleri idareye vereceği ve bir örneğini de hakediş raporuna ekleyeceği dilekçesinde açıklaması ve hakediş raporunu “idareye verilen … tarihli dilekçemde yazılı ihtirazî kayıtla” cümlesini yazarak imzalaması gerektiği, yüklenicinin itirazlarını bu şekilde bildirmediği takdirde hakedişi olduğu gibi kabul etmiş sayılacağı düzenlenmiştir. Şartnamenin bu hükmü sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Sayılı HUMK’nın maddesi uyarınca delil sözleşmesi niteliğinde olup, tarafları bağladığı gibi mahkemece de re’sen dikkate alınması gerekir. Şartnamenin yukarıda belirtilen hükmüne göre davacının alacak talebinde haklı olması yeterli olmayıp, talep hakkının da düşmemiş olması gerekir.

Davacı dava dilekçesinde diğer alacak kalemleri yanında 6 numaralı hakedişten kesilen ,45 TL gecikme cezasının iadesini de istemiş olup, gecikme cezası kesilen 6 numaralı hakedişi ihtirazî kayıt koymadan imzalamıştır. İhtirazî kayıt ileri sürülmeden imzalandığından ceza kesintisinin yapıldığı hakediş olduğu gibi kesinleşmiş, bu hakedişte yapılan ceza kesintisi bakımından yüklenicinin talep ve dava hakkı düşmüştür. Bu sebeple yüklenicinin hakedişten kesilen gecikme cezasının iadesine yönelik isteminin reddi gerekirken davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru olmamıştır.

Taraflar arasında sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan ve zaman bakımından uygulanması gereken mülga Sayılı BK’nın vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi bulunmaktadır. Eser sözleşmelerinde iş bedeli götürü kararlaştırılmış ise, yüklenici yapılacak şeyi teklif ettiği fiyattan yapmak zorundadır ( madde ). Sözleşmeye bağlılık ilkesi uyarınca da götürü bedelle yapılacak sözleşmelerde, iş tahmin edilenden fazla emek ve masrafı gerektirse dahi yüklenici bu işi sözleşme bedeliyle yapma yükümlülüğü altındadır. Uyuşmazlığa konu olan sözleşme de götürü bedelle yapılmış ve işin KDV hariç ,00 TL’ye yapılacağı kararlaştırılmıştır. Ne var ki, davacı yüklenici sözleşme dışı iş yaptığını ileri sürdüğüne göre taraflar arasında düzenlenen sözleşme hükümleri çerçevesinde değerlerdirme yapılmalıdır. Sözleşmenin maddesinde, öngörülmeyen durumlar sebebiyle iş artışının zorunlu olması halinde Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 22, maddesi hükmünün uygulanacağı belirtilmiştir. Sözleşme eki olan ve sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin maddesinde ise anahtar teslim götürü bedel ihale edilen yapım işlerinde sözleşme bedelinin % 10’una kadar olan işlerin süre hariç sözleşme ve ihale dökümanındaki hükümler çerçevesinde aynı yükleniciye yaptırılabileceği öngörülmüştür. Bu hükme göre sözleşme dışı iş yapılması halinde öncelikle bu işlerin ne miktar iş artışına yol açtığının belirlenmesi ve % kapsamında kalan işlerin bedelinin sözleşme fiyatlarıyla (artış oranı götürü bedele oranlanarak), % ’u aşan işlerin bedelinin de sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan Sayılı BK’nın vd. maddeleri uyarınca işin yapıldığı tarihteki serbest piyasa rayiçlerinin içinde KDV de yer aldığından mükerrerliğe sebebiyet verecek şekilde ayrıca KDV eklenmemesi gerekir.

Diğer taraftan davalı vekili cevap dilekçesi ekinde tarihli … Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü’nce … İl Sağlık Müdürlüğü’ne yazılan yazıyı sunmuş olup, bu iç yazışma içeriğinden davaya konu işin kesin hesabının yapıldığı, kesin hesap ve itirazların değerlendirilmesi içerikli raporun yazı ekinde bulunduğu, davaya konu edilen imalâtların bir kısmının kesin hesapta dikkate alındığının ve %10 imalât artışında değerlendirildiğinin anılan raporda açıklandığı görülmektedir. Mahkemece işin kesin hesabının çıkarılıp çıkarılmadığı araştırılmamış, kesin hesap dosyası getirdilmemiş, bu konuda bilirkişilere inceleme yaptırılmamıştır. Mahkemece alınan bilirkişi asıl ve ek raporlarında sözleşme eki proje ve mahal listesi ile fazla iş karşılaştırması yapılmadan, fazla işler yönünden işin kesin hesabı ve yüklenicinin kesin hesaba itirazları incelenmeden, sözleşme eki Yapım İşleri Genel Şartnamesi gözetilmeden yaklaşık maliyet cetveli esas alınarak fazla iş bedeli hesaplanmıştır. Açıklanan sebeplerle hükme dayanak yapılan asıl ve ek raporlar hüküm tesisine elverişli bulunmamaktadır.

O halde mahkemece yapılacak iş, Sayılı HMK’nın /3. maddesi uyarınca yeniden oluşturulacak işin uzmanı teknik bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılmak suretiyle sözleşme eki mahal listesi ve proje gözetilerek fazla imalât olup olmadığının mahkemenin ve Yargıtay’ın denetimine elverişli rapor ile taraf itirazları da karşılanmak suretiyle saptamak, işin kesin hesabına dair belgeler getirtilerek davaya konu imalâtların kesin hesaba dahil edilip edilmediği, bedelinin ödenip ödenmediği incelenerek kesin hesaba dahil edilmeyen davaya konu imalâtlar yönünden yapılan imalâtların sözleşme kapsamında kaldığı ve götürü bedele dahil olduğu sonucuna varıldığı taktirde bu imalâtlar ile kesin hesaba dahil edilen ve bedeli ödenen davaya konu imalâtlar bakımından davayı reddetmek, sözleşme dışı yapıldığı ve götürü bedele dahil olmadığı sonucuna varıldığı taktirde ise, iş artış oranının belirlenerek Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin maddesi hükmüne göre %10 iş artışı kapsamında kalan işlerin bedelini sözleşme fiyatlarıyla, %10’u aşan işlerin bedelini de yapıldıkları tarihteki serbest piyasa fiyatlarıyla hesaplatmak varsa ödemeleri de gözetip hüküm altına olmaktan ve gecikme cezasına dair talebi de reddetmekten ibarettir.

Mahkemece eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayınalarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan sebeplerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan sebeplerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ Esas: / Karar: / Tarih:

  • HMK Madde

  • Bilirkişi Raporuna İtiraz

Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin işlettiği Lokantaya Dedaş görevlileri olduklarını söyleyen kişilerin saat okumaya geldiklerini, sayaçın kontrol ettiklerini, panonun resmi çektiklerini ve bir sorun olmadığını söyleyip oradan ayrıldıklarını, aradan bir kaç gün geçtikten sonra tarihli Kaçak Elektrik Tüketim tahakkukunun müvekkiline tebliğ edildiğini, tahakkukta ile tarihleri arasında 4 günlük bir kaçak elektrik tahakkuk uygulandığını, ancak hesap yapılırken tespit edilen kaçak kullanım süresinin 10 gün değerlendirilip bu süre esas alınarak ceza katsayısıyla çarpılarak sonuç elde edildiğini, kaçak ek tahakkukunda ile tarihleri arasında kaçak kullanılmış gibi hesap yapılarak tahakkuk edilen bedelin, süre, usul açısından EPDK kararlarına aykırı olduğunu, müvekkilinin geriye dönük faturalarının istenmesi halinde, müvekkilinin kaçak elektrik kullanmadığının ortaya çıkacağını, kaçak elektrik tüketim tahakkuku kalemleri arasında trt fon payının yer almasının hesabın yanlış olduğunun hukuki delili olduğunu belirterek, müvekkilinin kaçak kullanımının bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili dilekçesinde; yapılan işlemin mevzuata uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda; davanın kısmen kabulüyle davacı tarafın davalı kuruma kaçak ek tahakkuk bedeli olarak ,78 TL borçlu olmadığının tespitine, kaçak ek tahakkuk bedeli olarak ,22 TL tahakkuk bedeliyle borçlu olduğunun Tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, varılan sonuç davanın niteliğine, bilirkişi müessesesine dair yasal düzenlemeye uygun düşmemiştir.

vd. maddelerine göre; bir davada çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde hakim bilirkişiye başvurabilir ancak hakim bilirkişi raporuyla bağlı değildir. Hakim, bilirkişi raporunu yeterli derecede kanaat verici bulmazsa bilirkişiden ek rapor isteyebilir veya yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırabilir. Hakim bilirkişi raporunun aksine karar verirken bilirkişi raporundaki sonucun neden yanlış olduğunu ve kabul edilemeyeceğini hükümde gerekçesiyle birlikte inceleyip belirtmelidir.

Somut olayda; mahkemece havale tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınmış belirtilmiş ancak kararın hüküm kısmında bilirkişi raporunda hesaplanandan farklı bir rakama hükmedilmiş ve bu rakama nasıl ulaşıldığı kararda açıklanmamıştır.

Hükme esas alınan bilirkişi raporunda;” harici nötr kullanımı yönetmelik gereği kaçak elektrik kapsamına girmektedir. Abonenin tutanak öncesi tüketim değerleri, tutanak sonrası tüketim değerleri ve kurulu güce göre yapılan hesaplamada elde edilen değerden düşüktür. Bu da kaçak iddiasını güçlendirmektedir. Kaçak kanaatine göre yapılan hesaplamada kaçak Elektrik Tüketim tahakkuku ,50 TL, kaçak ek tahakkuk bedeli ,77 TL hesaplanmıştır. Davacının Danıştay kararına göre TRT payı düşürülmesi durumunda kaçak elektrik tüketim tahakkuku ,28 TL, kaçak ek tahakkuk bedeli ,22 TL hesaplanmıştır.” belirlemesi mevcuttur.

Buna göre; mahkemece, bilirkişi raporunun hükme esas alınmasına rağmen, herhangi bir gerekçe göstermeksizin, kaçak elektrik tüketim bedeli hakkında bilirkişi raporunda belirtilen bedele ( ,28 TL ) hükmedilmemesi doğru görülmemiştir. Bundan ayrı, davalı taraf mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna gerekçelerini de belirtmek suretiyle itiraz etmiş, ne var ki mahkemece bu itirazlar karşılanmamıştır.

Sayılı H.M.K.nın hükmüne göre, genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkesin bilmesi gereken konularla hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisiyle çözümleyebileceği konular dışında kalan ve çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Kural olarak bilirkişi raporu hakimi bağlamaz. Hakim raporu serbestçe taktir eder.

Sayılı H.M.K.nın maddesi uyarınca; ( 1 ) Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler.

( 2 ) Mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden, yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği gibi, tayin edeceği duruşmada, sözlü olarak açıklamalarda bulunmasını da kendiliğinden isteyebilir.

( 3 ) Mahkeme, gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabilir.

Somut olaya gelince; mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış, uzman bilirkişi tarafından düzenlenen rapora itirazlar karşılanmamış, aynı bilirkişiden ek rapor ya da yeni bir bilirkişi kurulundan yeni bir rapor almaksızın itiraza konu bilirkişi raporuna dayalı hüküm tesisi usul ve yasaya uygun görülmemiştir.

Hal böyle olunca, mahkemece, aynı bilirkişiden davalı tarafın itirazlarını da karşılayacak şekilde ek rapor ya da yeni bir bilirkişiden rapor alınmalı, raporlar arasında çelişki meydana gelmesi halinde gerekirse, dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilerek, bilirkişi heyetinden davalı kurumun davacıdan isteyebileceği bedeller hakkında, tahakkuk tarihlerinde yürürlükte bulunan ilgili mevzuat hükümlerine göre tereddüte yer vermeyecek şekilde, ayrıntılı, açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun bir rapor aldırılarak, davalı kurumun istemekte haklı olduğu alacak miktarı belirlenmeli ve sonucu dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, böylesine bir araştırma ve soruşturma yapılmadan, eksik inceleme, soruşturma ve itiraza konu bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.

Ayrıca; davaya konu yerin işyeri olmasına, davacının Sayılı yasa kapsamında tüketici tanımına girmemesi ve mahkemece tarihli oturumda ara kararla davaya Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılmasına karar verilmesine rağmen, sonraki duruşma zabıtlarında ve gerekçeli karar başlığında Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla ibaresinin yazılması maddi hata kapsamında ve bu husus mahkemesinde her zaman düzeltilebilecek bir durum olarak değerlendirilmiş, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.

SONUÇ : Bu itibarla yukarda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde temyiz edene iadesine, tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY HUKUK DAİRESİ Esas: / Karar: / Tarih:

  • HMK Madde

  • Bilirkişi Raporuna İtiraz

Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, bozma ilamına uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir

Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

Savunma hakkı, Anayasa’nın maddesinde güvence altına alınmıştır. Söz konusu madde hükmüne göre, “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir”. sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun maddesi hükmünde de, davanın taraflarının, müdahillerin ve yargılamanın diğer ilgililerinin, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olduğu, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerdiği düzenlenmiştir.

sayılı Kanun’un maddesinde sayılı Kanun’un maddesinde, bilirkişi raporunun birer örneğinin taraflara tebliğ edileceği; aynı Kanunun maddesinde, tarafların bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebileceği hükme bağlanmıştır.

Somut uyuşmazlıkta, bozmadan sonra düzenlenen ve hükme esas alınan ek bilirkişi raporunun davalı vekiline tebliğ edilmeksizin, mahkemece dava konusu alacaklar hakkında karar verilmesi, yukarıda açıklanan Anayasa ve Kanun maddelerine aykırıdır. Bu halde, mahkemenin davalı tarafın hukuki dinlenilme hakkını kullanmasına imkan tanıdığı ve adil bir yargılama yaparak sonuca ulaştığı söylenemez. Anılan sebeple, davalı vekiline ek bilirkişi raporu tebliğ edilerek itirazlarını sunması için imkan tanınmalı; itirazlarını sunması halinde bu itirazlar doğrultusunda değerlendirme yapılmalı ve sonuca göre bir karar verilmelidir.

Yukarıda yazılı sebepten, usul ve kanuna aykırı karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelemesine yer olmadığına, davalı yararına takdir edilen ,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, gününde oybirliği ile, karar verildi.


YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİ Esas: / Karar: / Tarih:

  • HMK Madde

  • Bilirkişi Raporuna İtiraz

Dava, hor kullanma bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüyle TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş hüküm davalı kiracı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı vekili özetle; davalının davacıya ait pansiyonu tarihinde kiraladığını, kira sözleşmesine göre davalının kiralamış olduğu pansiyonu teslim aldığı gibi teslim edeceği ve binaya yapacağı eklentiler ve taktıracağı klimaları kira süresi sonunda kiraya verene bırakacağının kararlaştırıldığını, ancak davalının tarihinde taşınmazı tahliye ettiğini, ve tahliye sırasında taşınmaza hasar verdiğini, ayrıca taşınmazın mütemmim cüzü olan ve sözleşme gereği davacıya bırakıp gitmesi gereken klimaları sökerek yanında götürdüğünü, klimaları sökerken aynı zamanda binanın duvarlarına ve yapısına da zarar verdiğini, bunun üzerine davalının Marmaris Sulh Hukuk Mahkemesi’nin /23 değişik iş sayılı dosyası ile taşınmazda meydana gelen hasarların ve eksikliklerin tespit ettirdiklerini, bu tespit neticesinde alınan bilirkişi raporu ile davacının uğradığı zararın belirlendiğini belirterek; ,50 TL zararın davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı kiracı, davacıya ait kira konusu edilen taşınmazı henüz kaba inşaat halinde iken kiralayarak pansiyon haline getirdiğini, binanın eksiksiz ve hasarsız olarak davacıya teslim edildiğini, klimaların sökülmüş bulunmasının sözleşmeye aykırı olmadığını, Klimaların duvar kliması niteliğinde olup sökülüp götürülebilir nitelikte elektronik eşyalar olduğunu, sözleşmede klimaların kiralayana verileceğine dair özel bir şart bulunmadığını, tahliye ve teslimden çok uzun süre sonra yaptırılan tespitin davaya delil oluşturmayacağını, tespit raporunun kendilerine tebliğ edilmediğini belirterek haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüyle TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Davada dayanılan başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin “ Kiralayan, konutu pansiyona çevirmek için gerekli tüm masrafları yapacak, bu masraflar karşılığı, kiralayandan hiçbir şey talep etmeyecektir.”, “ 5 yıllık kira bedeli, net ,00 YTL dir. Bu kira bedelinin ,00 YTL sini kiracı kiralayana vermeyecek, bunun yerine binanın pansiyona çevrilmesi için yapılacak imalatlarda kullanacaktır. (Binadaki tadilatlar, Banyo, WC, mutfak, dolap, musluk, batarya, buna benzer binaya sabit eşyalar)…”, “Kiracı, yukarıda vasıfları yazılı kiralananı belirtildiği şekilde teslim almıştır. Teslim ederken pansiyon şeklinde, tüm tadilatları ile binaya monte edilmiş müştemilatları ile birlikte teslim edecektir. Teslim edilmediği takdirde, bu imalatların bedeli kira bedeli olarak sayıldığı için, imalatların yenisinin alınması ve bunların montesi için gerekli masraflar kadar kiracı borçlu olacaktır.”şeklinde kararlaştırılmıştır. Davalı kiracının kiralananı tahliye etmesinden sonra davacı tarafından kiralanana verilen hasarların saptanması için Marmaris Sulh Hukuk Mahkemesi’nin /23 Değişik İş sayılı dosyası ile tarihinde tespit yaptırılmış, yapılan inceleme sonucu kiralanan Pansiyonda yapılması gerekli masrafların TL olduğu bildirilmiştir. Tespit raporunun davalıya tebliğ edilemediği görülmektedir. Davacı, açmış olduğu işbu dava ile tespit bilirkişisi raporu ile belirlenen ,50 TL hor kullanma bedelinin tahsilini talep etmektedir. Yargılama sırasında davalı taraf, tespit raporuna itirazlarını bildirmiş ise de, mahkemece bu rapor çerçevesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Delil tesbiti Sayılı HMUK’nun ( Sayılı ) maddelerinde düzenlenmiştir. Bu kısımda tespit raporuna itiraz konusunda açık düzenleme yer almamakla birlikte, Kanun’un yollaması ile maddesine göre, yokluğunda tespit yapılan tarafın bir haftalık süre içinde tespit sonucu alınan bilirkişi raporuna itiraz hakkı bulunmaktadır. Bu süre Sayılı HMK’nun maddesinde iki hafta olarak düzenlenmiştir Bu rapora itiraz edilmez ya da itiraz süresi geçirilirse tespit bilirkişisi raporu taraflar bakımından kesinleşir. Ancak, bu kesinleşme mahkeme açısından geçerli değildir. Mahkeme bilirkişiden tamamlayıcı bilgi alma, açıklama isteme ve yeni bilirkişi incelemesi yaptırma yetkisini hüküm verilinceye kadar her zaman kullanabilir. Tespit raporuna süresinde itiraz etmeyen tarafın dava sırasındaki itirazı da Sayılı HMUK’nun maddesi anlamında artık teknik bir itiraz olmayıp mahkemeden bu yetkisini kullanmasını istemesinden ibarettir. Bu itibarla, davalı tarafın yokluğunda yapılan tespit sonrasında alınan ve itiraza uğrayan, tespit raporunun hükme esas alınması usul ve yasaya aykırıdır.

Bu durumda mahkemece, tespit raporunda belirlenen bulgulardan hareketle dosya üzerinden konusunun uzmanı bilirkişi kurulu aracılığı ile inceleme yaptırılarak, hor kullanma bedeli yönünden hor kullanma olağan kullanma ayrımı yapılarak kira sözleşmesi hükümleri de gözetilmek suretiyle denetime elverişli bilirkişi raporu alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulüyle Sayılı Sayılı Kanunla eklenen geçici funduszeue.info hükmü gözetilerek HUMK.nın maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istenmesi halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY HUKUK DAİRESİ Esas: / Karar: / Tarih:

  • HMK Madde

  • Bilirkişi Raporuna İtiraz

Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili için yürütülen icra takibine karşı yapılan itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemenin; davanın kısmen kabulüne dair kararının davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizce onanmış, onama kararına karşı bu kez yine davalı vekili tarafından süresi içerisinde karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.

1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme istemleri yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

Davalı vekilinin diğer karar düzeltme istemlerine gelince;

2-Uyuşmazlık tarihli sözleşmeden kaynaklanmaktadır. Davacı bu sözleşmenin yüklenicisi, davalı ise iş sahibidir. Davacı eldeki davada, ödenmeyen bakiye iş bedelinin tahsili için yapmış olduğu icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin iş bedeli ,00 euro+KDV olarak belirlenmiş, ise sözleşmeye konu infraded fırın sisteminin çalışır vaziyette iş sahibine teslim edileceği belirtilmiştir. Yine sözleşmenin eki olan teknik şartnamede iş sahibi tarafından görevlendirilen personelin eğitiminin de yüklenici tarafından verileceği kararlaştırılmıştır. Dosya kapsamından, davacı yüklenici tarafından davalı iş sahibinin personeline eğitimin verildiği iddia ve ispat edilememiştir. Öte yandan, tarihli geçici kabul tutanağından fırının mekanik eksiklikleriyle beraber teslim edildiği, davalı tarafından dosyaya sunulan belgelerden de bu eksikliklerin Bütes Isı tarafından düzenlenen ve davalı tarafından da imzalanan tarihli teknik servis formuyla tespit edilip, yine aynı firmaya gidertilerek bu işe ilişkin iş bedelinin de ödendiği anlaşılmaktadır. Şu halde, davacı yüklenici tarafından işin eksiklikleriyle beraber ve personel eğitimi verilmeksizin davalıya teslim edildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar, yargılama sırasında alınan bilirkişi kurulu raporunda, davaya konu fırının tarihinde davalıya teslim edildiği, doğalgaz ve elektrik aboneliklerinin davalı tarafından teslimden önce yapılmadığı, bu suretle de fırının test işleminin yapılamadığı gerekçesiyle imalatın eksiksiz olarak teslim edildiği kabul edilmişse de; az yukarıda sözü edilen tarihli geçici kabul tutanağından işin eksiklikleriyle beraber teslim edildiği anlaşılmaktadır. Bu sebeple, bilirkişi kurulunun dosya kapsamına uygun düşmeyen raporunun hükme esas alınması doğru olmamıştır.

Sözleşmenin götürü bedelle belirlenmesi durumunda yüklenici alacağının fiziki oran yöntemi uygulanarak belirlenmesi gerekir. Buna göre, gerçekleştirilen imalatın, eksiklikler ve niteliğine göre ayıplarda dikkate alınmak suretiyle işin tamamına göre fiziki gerçekleşme oranı belirlenmeli, belirlenen bu oran götürü bedele uygulandıktan sonra yüklenicinin hak ettiği iş bedeli saptanmalı, saptanan bu bedelden de iş sahibi tarafından kanıtlanan ödemeler düşülerek sonuca ulaşılmalıdır.

Yukarıda bahsedilen ve taraflar arasında akdedildiği ihtilafsız olan sözleşmede iş bedeli götürü olarak ,00 euro+KDV olarak belirlenmiştir. Maddi gerçeğin ortaya çıkması için HMK’nın /3. maddesi uyarınca mahkemece, konusunda uzman bir bilirkişiden dosya üzerinden inceleme yaptırılarak, davacı yüklenicinin yerine getirmediği personel eğitimi işi ile, davalı tarafından üçüncü kişilere yaptırıldığı anlaşılan işlerin eksik işler kabul edilerek, diğer yapılan işlerin tüm işe göre fiziki gerçekleşme oranı tespit ettirilmeli, belirlenen bu oran tüm iş bedeline uygulanarak davacının hakettiği iş bedeli saptanmalı, saptanan bu iş bedelinden ödendiği ihtilaf konusu olmayan ,00 euro mahsup edilerek davacının kalan alacağı saptanmalı ve oluşacak sonuç doğrultusunda karar verilmelidir. Yapılan temyiz incelemesi sırasında Dairemizce hükmün bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmıştır. Bu durum bu kez yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından Dairemizin tarih ve / Esas, / Karar sayılı onama kararının kaldırılarak hükmün davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair karar düzeltme istemlerinin reddine, 2. bent uyarınca diğer karar düzeltme istemlerinin kabulüyle, Dairemizin gün, / Esas ve / Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, ,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği karar düzeltme ve temyiz peşin harçlarının istek halinde karar düzeltme isteyen davalıya geri verilmesine, gününde oybirliği ile, karar verildi.


YARGITAY HUKUK DAİRESİ Esas: / Karar: / Tarih:

  • HMK Madde

  • Bilirkişi Raporuna İtiraz

Davacı, davalının davacı şirketten web üzerinden Samsung marka GalaksyNote II N model cep telefonu satın aldığını, satış yapılırken maddi hata neticesinde ,00 TL üzerinden satışa çıkması gerekirken yanlışlıkla 99 TL üzerinden satışa sunulmuş gibi gözüktüğünü, indirim oranının da %99 olarak gözüktüğünü, ilgili ürünün davalı yanca internet üzerinden satın alındığını, yazım hatası fark edilir edilmez satış işleminin iptal edildiğini, bunun üzerine davalının tüketici hakem heyetine başvurduğunu, Yenimahalle Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin tarih ve / sayılı kararı ile aslında ,00 TL olan son model cep telefonunun TL karşılığında tüketiciye iadesine karar verildiğini ileri sürerek tüketici sorunları hakem heyeti kararının iptalini istemiştir.

Davalı, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karar Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına temyiz edilmiştir.

Taraflar arasında, internet üzerinden cep telefonu satışının yapıldığı hususu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, mahkemece mazereti kabul edilen tarafın, bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunma süresi dolmadan esas hakkında karar verilip verilemeyeceği hususundadır.

Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun /funduszeue.infoine Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun /funduszeue.infoine göre; “Bilirkişi, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir.” Aynı yasanın /funduszeue.infoine göre de; “Taraflar, bilirkişi, raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler.”

Somut olayda bilirkişi tarafından hazırlanan tarihli rapor duruşma günü beklenmeksizin taraf vekillerine tebliğe çıkartılmış ve davalı vekiline tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı vekili tarihli dilekçe ile aynı gün Çankırı funduszeue.info Hukuk Mahkemesinin / esas sayılı dosyasında duruşmasının olduğunu, duruşmaya katılamayacağını belirterek mazeretli sayılmasını talep etmiştir. Mahkemece mazeret kabul edilmesine rağmen aynı gün yargılamaya son verilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mazeretli olduğu kabul edildikten sonra, duruşma günü kendisine bildirilmeyen tarafın yokluğunda karar verilemeyeceği gibi, bilirkişi raporu kendisine tarihinde tebliğ edilen davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı iki haftalık beyanda bulunma süresi dolmadan da karar verilmesi mümkün değildir. O halde mahkemece davacılar vekilinin mazereti kabul edildiğine göre, davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı iki haftalık beyanda bulunma süresi dolmadan mazeretin kabul edildiği duruşmada yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma talebinin kabulü gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına temyiz talebinin kabulü ile Ankara 2.Tüketici Mahkemesinin tarih ve / esas / karar sayılı kararının sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, gününde oybirliği ile, karar verildi.


UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere [email protected] adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

&#;zale-i &#;uyu (Ortakl&#;&#;&#;n Giderilmesi) Davas&#;

&#;zale-i &#;uyu (Ortakl&#;&#;&#;n Giderilmesi) Davas&#;nda Sat&#;&#;

Ortakl&#;&#;&#;n giderilmesi davas&#;na konu olan ta&#;&#;nmaz aynen bölü&#;türülemeyecek nitelikte ise mahkeme taraf&#;ndan ta&#;&#;nmaz&#;n sat&#;&#;&#;na karar verecektir. Taraflar ortak ta&#;&#;nmaz&#;n sat&#;&#; yoluyla payla&#;t&#;r&#;lmas&#;na karar verilmesi için sulh hukuk mahkemesinde ortakl&#;&#;&#;n giderilmesi davas&#;n&#;n aç&#;lmas&#; gerekmektedir. Ta&#;&#;nmaz üzerinde bina, a&#;aç, tesis gibi bütünleyici parçalar var ise bütünleyici parça ile birlikte sat&#;lmas&#; gerekmektedir; ancak taleple mümkündür.

Ta&#;&#;nmaz&#;n sat&#;&#;&#;na dair karar verilmesi halinde, mahkeme taraf&#;ndan sat&#;&#; memuru görevlendirilecektir. Ta&#;&#;nmaz&#;n sat&#;&#;&#; &#;cra &#;flas Kanunu (&#;&#;K) hükmünce gerçekle&#;tirilecektir.

&#;zale-i &#;uyu (Ortakl&#;&#;&#;n Giderilmesi) Sat&#;&#; &#;&#;lemleri

Ortakl&#;&#;&#;n giderilmesine ili&#;kin sat&#;&#;&#;n gerçekle&#;mesi için mahkeme taraf&#;ndan verilen hükmün kesinle&#;mesi gerekmektedir. Mahkeme taraf&#;ndan kurulan hükme kar&#;&#;l&#;k davada taraf olan payda&#;lar&#;n her birine usulüne uygun tebligat yap&#;lmal&#; ve tebligat sonras&#; yasal itiraz süresinde itiraz etmemi&#; olmas&#; gerekmektedir. &#;tiraz edilmi&#; ve istinaf yoluna gidilmi&#; ise hüküm henüz kesinle&#;memi&#; olacakt&#;r. Hükmün itiraz yollar&#; kapanm&#;&#; ve tebligatlar payda&#;lara eksiksiz bir &#;ekilde yap&#;lm&#;&#; ise hüküm kesinle&#;mi&#; olacakt&#;r.

Mahkeme taraf&#;ndan kurulan hükmün kesinle&#;mesinden itibaren 10 y&#;ll&#;k zaman a&#;&#;m süresinde sat&#;&#; karar&#;n&#;n infaz&#; istenebilecektir.

Ortakl&#;&#;&#;n giderilmesi davas&#;na dair verilen sat&#;&#; karar&#;n&#;n kesinle&#;mesi sonras&#;nda hakim, sat&#;&#; memuru görevlendirecektir. Sat&#;&#;a konu olan dosya, belirlenen sat&#;&#; memuruna görevlendirme karar&#; ile teslim edilecektir. Sat&#;&#;a konu olacak mala dair tapu kayd&#;nda sat&#;&#;a arz &#;ehri konulacak, tapudan ta&#;&#;nmaza ili&#;kin bilgiler celp edilecektir. Bütün bilgilerin al&#;nmas&#; sonras&#;nda sat&#;&#; memuru, dosyay&#; k&#;ymet takdiri ad&#;na bilirki&#;i memuruna dosyay&#; takdim edecektir. Bilirki&#;i raporunun sona ermesi sonras&#;nda tüm payda&#;lara rapor tebli&#; edilecektir. Raporun kesinle&#;tikten sonra sat&#;&#; a&#;amas&#;na geçilecektir.

&#;zale-i &#;uyu (Ortakl&#;&#;&#;n Giderilmesi) Sat&#;&#; &#;lanlar&#;

Sat&#;&#;a konu olan mülkiyetin sat&#;&#;&#; ad&#;na 1. ve 2. olmak üzere iki art&#;rma günü belirlenecektir. Sat&#;&#; ilan&#;nda her iki gün yap&#;lacak olan aç&#;k art&#;rman&#;n yer, gün ve saati ilanda belirtilecektir. Sat&#;&#; ilan&#; gazete üzerinden yay&#;mlanarak gerçekle&#;ebilmektedir. &#;lan&#;n yap&#;laca&#;&#; gazetenin tiraj&#; üzerinde olmal&#;d&#;r. Ancak internet üzerinden de sat&#;&#; ilan&#; gerçekle&#;tirilebilmektedir. &#;lan, 1. aç&#;k art&#;rma gününden en az 1 ay önce yap&#;lacakt&#;r.

&#;zale-i &#;uyu (Ortakl&#;&#;&#;n Giderilmesi) Sat&#;&#; Önceli&#;i, Önal&#;m Hakk&#;

Önal&#;m hakk&#;, di&#;er ad&#;yla &#;ufa hakk&#;, bir mülkiyette payda&#; olan ki&#;ilerin pay&#;n&#; 3. ki&#;ilere satmas&#; halinde di&#;er payda&#;lara öncelikle sat&#;n alma hakk&#;n&#; veren bir hakt&#;r. Belli &#;artlar&#; bar&#;nd&#;rmas&#; halinde önal&#;m hakk&#; kullan&#;labilir. Ancak ortakl&#;&#;&#;n giderilmesi davas&#;n&#;n aç&#;lmas&#; halinde önal&#;m hakk&#; kullan&#;lamayacakt&#;r. Önal&#;m hakk&#;, payda&#;tan pay sat&#;n alan al&#;c&#;ya kar&#;&#; kullan&#;laca&#;&#;ndan ortakl&#;&#;&#;n giderilmesi davas&#; aç&#;lmas&#; sonras&#;nda önal&#;m hakk&#; al&#;c&#; ve sat&#;&#; olmad&#;&#;&#;ndan ileri sürülemeyecektir.

&#;zale-i &#;uyu (Ortakl&#;&#;&#;n Giderilmesi) Davas&#;nda &#;hale, Aç&#;k Art&#;rma

Payl&#; mal&#;n bölünmesinde aynen taksim mümkün de&#;il ise mal&#;n sat&#;&#;&#;na hükmedilecektir. Mal&#;n aç&#;k art&#;rmayla sat&#;&#;&#;nda payda&#;lar aras&#;nda art&#;rmayla yap&#;lmas&#;na karar verilmesi tüm payda&#;lar&#;n r&#;zas&#;na ba&#;l&#;d&#;r (TMK /3).

Sat&#;&#; aç&#;k art&#;rma ile olaca&#;&#;ndan davaya konu olan malda herkes al&#;c&#; olabilecektir. Ancak payda&#;lar aç&#;k art&#;rman&#;n sadece payda&#;lar aras&#;nda yap&#;lmas&#;n&#; talep ediyorlar ise aç&#;k art&#;rma sadece payda&#;lar aras&#;nda yap&#;lacakt&#;r (TMK madde /3).

&#;halede, art&#;rmaya kat&#;lacak olan ki&#;iler mal de&#;erinin %20’si oran&#;nda nakit teminat veya teminat mektubu sunmalar&#; gerekmektedir. Aç&#;k art&#;rmaya kat&#;laca&#;&#;na dair teminat gösterilmesi &#;artt&#;r. Ancak art&#;rmaya konu olacak mülkiyette hisse sahibinin yüzdesi %20 oran&#; veya üzerinde ise teminat yat&#;rmas&#;na gerek bulunmamaktad&#;r.

En çok merak edilen konulardan birisi de aç&#;k art&#;rma ile sat&#;lacak olan mal, aç&#;k art&#;rmada hangi de&#;er üzerinden ba&#;lat&#;laca&#;&#;d&#;r. Öncelikle aç&#;k art&#;rmadaki de&#;er, k&#;ymet takdiri içeren bilirki&#;i raporunda belirtilen de&#;erin %50’si üzerinden ba&#;layacakt&#;r. Art&#;rma usulü ile yap&#;lacak olan sat&#;&#;ta en çok art&#;rmay&#; yapan ki&#;iye sat&#;&#; yap&#;lacakt&#;r.

&#;zale-i &#;uyu (Ortakl&#;&#;&#;n Giderilmesi) Davas&#;nda Aynen Taksim

Aynen taksim, ad&#;ndan da anla&#;&#;ld&#;&#;&#; üzere davaya konu olan mal&#;n hissedarlar&#;na ayn&#; oran ve de&#;erde aynan bölü&#;türülmesidir. Davay&#; açan payda&#;, ta&#;&#;nmaz&#;n aynen taksimini talep ediyorsa mahkeme davaya konu olan mülkiyetin öncelikle aynen taksim edilip edilmeyece&#;inin ara&#;t&#;rmas&#;n&#; yapacakt&#;r. Aynen taksim halinde mal&#;n paylar&#;n&#;n birbirine denk dü&#;memesi halinde eksik de&#;erdeki parçaya para eklenerek denkle&#;tirme sa&#;lanmas&#;na karar verecektir. (TMK madde /2)

Ancak aynen taksim talebinde bulunarak dava açan davac&#;ya kar&#;&#;l&#;k payda&#;lardan birisi sat&#;&#; yoluyla ortakl&#;&#;&#;n giderilmesi talebinde bulunur ise mahkeme aynen taksim mümkün de&#;il ise di&#;er payda&#;&#;n talebine istinaden sat&#;&#;&#;na karar verebilir. Di&#;er bir husus ise ta&#;&#;nmaz mal&#;n aynen taksimi halinde ta&#;&#;nmaz malda fahi&#; bir &#;ekilde de&#;er kayb&#; ihtimali var ise aynen taksim suretiyle ortakl&#;&#;&#;n giderilmesi karar&#; verilemez. Mahkeme aynen taksimi mümkün olmayan mülkiyetin sat&#;&#;&#;na karar verebilir.

&#;zale-i &#;uyu (Ortakl&#;&#;&#;n Giderilmesi) Davas&#;nda Feragat

Feragat, davac&#;n&#;n açm&#;&#; oldu&#;u davada talebinin sonucundan tümüyle veya k&#;smen vazgeçmesidir. Hüküm kurulmadan önce Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun maddesine göre feragat ederek davaya son verilebilmektedir. Feragat, duru&#;mada tutana&#;a geçirilmek suretiyle veya yaz&#;l&#; olarak dilekçe sunularak edilebilmektedir.

Ortakl&#;&#;&#;n giderilmesi davas&#;n&#; açan davac&#;, davadan feragat etti&#;ine dair duru&#;mada tutana&#;a geçirmek suretiyle veya yaz&#;l&#; bir dilekçe sunumu ile gerçekle&#;tirebilecektir. Feragat etti&#;ine dair beyan&#;n sunulmas&#; halinde kar&#;&#; taraf ya da mahkeme feragati kabul &#;art&#; bulunmamaktad&#;r. Feragatte bulunan ki&#;i, feragatinden dönemez.

&#;zale-i &#;uyu (Ortakl&#;&#;&#;n Giderilmesi) Davas&#;nda Yarg&#;lama Usulü

Ortakl&#;&#;&#;n giderilmesi davas&#;nda görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun maddesinin ilk f&#;kras&#;n&#;n a bendinde sulh hukuk mahkemesinin görevine giren dava ve i&#;lerin basit yarg&#;lama usulüne tabi oldu&#;u belirtilmi&#;tir. Basit yarg&#;lama usulü, yaz&#;l&#; yarg&#;lama usulüne göre farkl&#;d&#;r.

Basit yarg&#;lama usulünde, dilekçeler a&#;amas&#; dava dilekçesi ve cevap dilekçesinden ibarettir. Cevaba cevap dilekçesi ve ikinci cevap dilekçesi verilmez.

&#;zale-i &#;uyu (Ortakl&#;&#;&#;n Giderilmesi) Davas&#;nda Görevli ve Yetkili Mahkeme

&#;zale-i &#;uyu davas&#;nda görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Dava Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre ta&#;&#;nmaz&#;n bulundu&#;u yerde görülecektir. E&#;er birden fazla ta&#;&#;nmaza dayanarak dava aç&#;lacak ise ta&#;&#;nmazlar&#;n oldu&#;u yerlerden birisinde de dava aç&#;labilir.

&#;zale-i &#;uyu (Ortakl&#;&#;&#;n Giderilmesi) Davas&#; Ne Kadar Sürer?

Dava süreci, dilekçeler a&#;amas&#; ile ba&#;lar ve dilekçeler a&#;amas&#; sona erdikten sonra duru&#;malar ba&#;layacakt&#;r. Mahkeme taraf&#;ndan rapor haz&#;rlanmas&#; için bilirki&#;i raporunun haz&#;rlanmas&#; talep edilecek, bilirki&#;i raporunun haz&#;rlanmas&#; ve tüm delillerin toplanmas&#; halinde karara varacakt&#;r. Her dava konusuna ve mahkemenin i&#; yo&#;unlu&#;una göre davan&#;n ne kadar sürede sona erece&#;i de&#;i&#;kenlik göstermektedir. Ancak ortalama bir süre verilebilir ise tüm bu süreç 1 ila 1,5 y&#;l aras&#;nda sürmektedir.

&#;zale-i &#;uyu (Ortakl&#;&#;&#;n Giderilmesi) Davas&#; Masraflar&#;

Dava açarken mahkemeye yat&#;r&#;lmas&#; gereken masraf bulunmaktad&#;r, masraf içerisinde harç ve giderler tabidir. Dava açarken davac&#; harç ve gideri mahkemeye yat&#;rmak zorundad&#;r. Ortakl&#;&#;&#;n giderilmesi davas&#;, maktu harca tabidir. Davan&#;n aç&#;ld&#;&#;&#; tarihte belirlenen harç miktar&#; ödenmelidir. Dava sonunda mahkeme giderleri ve avukatl&#;k ücretleri paylar&#; oran&#;nda taraflara yükletilecektir.

&#;zale-i &#;uyu (Ortakl&#;&#;&#;n Giderilmesi) Vekalet Ücreti

Avukat ile müvekkil aras&#;nda yap&#;lan sözle&#;meden kaynaklanan avukatl&#;k ücreti d&#;&#;&#;nda mahkeme taraf&#;ndan hükmedilen vekalet ücretine hükmedilmektedir. Mahkeme taraf&#;ndan hükmedilen maktu vekalet ücreti, Avukatl&#;k Asgari Ücret Tarifesi uyar&#;nca belirtilen miktarda hükmedilmektedir. Bu vekalet ücreti davay&#; kazanan taraf lehine hükmedilir.

Ortakl&#;&#;&#;n giderilmesi davas&#;nda ise vekalet ücretine ili&#;kin di&#;er davalardan farkl&#; olarak karar verilmektedir. Ortakl&#;&#;&#;n giderilmesi davas&#;nda, davay&#; kazanma-kaybetme olmamaktad&#;r. Her iki taraf yarar&#;na karar verilmektedir. Bu nedenle davay&#; bir gayrimenkul avukat&#; ile takip eden ki&#;iler ad&#;na maktu vekalet ücreti takdir edilecektir.

&#;zale-i &#;uyu (Ortakl&#;&#;&#;n Giderilmesi) Davas&#; Temyiz Edilir Mi?

Temyiz, itiraz yoludur. &#;stinaf mahkemesi taraf&#;ndan verilen karara kar&#;&#;l&#;k denetleyen kanun yoludur. Temyiz itiraz&#; incelemeye yetkili merci Yarg&#;tayd&#;r. Ortakl&#;&#;&#;n giderilmesine ili&#;kin ilk derece mahkemesinin vermi&#; oldu&#;u karara kar&#;&#;l&#;k kanun ba&#;vuru yolu, bölge adliye mahkemesi (istinaf) dir. &#;stinaf mahkemesi, inceleme sonucunda bir karara varacakt&#;r. &#;stinaf&#;n vermi&#; oldu&#;u karara kar&#;&#;l&#;k ise Yarg&#;taya ba&#;vuruda bulunulacakt&#;r.

&#;zale-i &#;uyu (Ortakl&#;&#;&#;n Giderilmesi) &#;stinaf Harc&#;

Dava sonucunda hükmedilen karara kar&#;&#;l&#;k itiraz eden ki&#;i istinaf yoluna ba&#;vuracakt&#;r. &#;stinafa ba&#;vuran taraf mahkemeye dosya esas&#; üzerinden istinaf harc&#; yat&#;r&#;lacakt&#;r. &#;stinaf harc&#;, her sene belirlenen miktar üzerinden yap&#;lmaktad&#;r. Belirtilen miktarla birlikte mahkeme taraf&#;ndan belirlenen istinaf gider avans&#; da harçla birlikte yat&#;r&#;lmal&#;d&#;r.

&#;zale-i &#;uyu (Ortakl&#;&#;&#;n Giderilmesi) Dava Dilekçesi Örne&#;i

&#;STANBUL (   ). SULH HUKUK MAHKEMES&#;NE

DAVACI: Ad Soyad (TC Kimlik No:…)

Adres:

VEK&#;L&#;:Av. Ad Soyad

Adres:

DAVALI: Ad Soyad (TC Kimlik No:…)

Adres:

KONU: Ortakl&#;&#;&#;n giderilmesi talepli dava dilekçesidir.

AÇIKLAMALAR:

1-) Muris … vefat etmi&#;, mirasç&#; olarak geriye davac&#; ile daval&#; kalm&#;&#;t&#;r. (Veraset ilam&#; dilekçe ekinde sunuludur.)

2-)Davac&#; ile daval&#; ta&#;&#;nmaza ili&#;kin i&#;tirak halinde maliktir. Davac&#;, daval&#; ile ortakl&#;&#;&#;n giderilmesine ili&#;kin anla&#;maya varmak istemi&#; ancak anla&#;maya varamam&#;&#;lard&#;r. Bu nedenle i&#;bu dava açma zarureti has&#;l olmu&#;tur.

HUKUKSAL SEBEPLER:

HUKUK&#; DEL&#;LLER: 

SONUÇ ve &#;STEM: Yukar&#;da aç&#;klanan ve gerekçelendirilen nedenlerle davan&#;n kabulüne, ortakl&#;&#;&#;n sat&#;&#; yoluyla giderilmesine ve dava masraflar&#; ile vekalet ücretinin kar&#;&#; tarafa yükletilmesine karar verilmesini sayg&#;lar&#;mla vekaleten talep ederim.

Davac&#; Vekili

Av. Ad Soyad

&#;mza

&#;zale-i &#;uyu (Ortakl&#;&#;&#;n Giderilmesi) Cevap Dilekçesi Örne&#;i

&#;STANBUL (   ). SULH HUKUK MAHKEMES&#;NE

DOSYA NO/… Esas

DAVALI:Ad Soyad (TC Kimlik No:…)

Adres:

VEK&#;L&#;:Av. Ad Soyad

Adres:

DAVACI:Ad Soyad

KONU: Davaya cevaplar&#;n sunulmas&#;ndan ibarettir.

AÇIKLAMALAR:

1-)Davaya konu olan ta&#;&#;nmaz üzerinde in&#;aat yap&#;lmas&#; kararla&#;t&#;r&#;lm&#;&#;, in&#;aat üzerinden payla&#;&#;m yap&#;laca&#;&#; belirtilmi&#;tir. Ancak in&#;aat&#;n bitimi beklenmeden i&#;bu dava aç&#;lm&#;&#;t&#;r. Ta&#;&#;nmazlar&#;n sat&#;lmas&#; suretiyle ortakl&#;&#;&#;n giderilmesi talebi ad&#;na uygun bir zamanda de&#;ildir. Davac&#; i&#;bu davay&#; açmakla kötü niyetlidir.

2-)&#;stanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinde derdest olan kat kar&#;&#;l&#;&#;&#; in&#;aat sözle&#;mesi nedeniyle davalar görülmektedir, dosyan&#;n mahkemeden celbi gerekmektedir. Davalar kesinle&#;meden ortakl&#;&#;&#;n giderilmesine ili&#;kin talepte bulunma bulunma zarar sonucuna varacakt&#;r.

HUKUK&#; DEL&#;LLER:

HUKUK&#; SEBEPLER:

SONUÇ ve &#;STEM:

Daval&#; Vekili

Av. Ad Soyad

&#;mza

&#;zale-i &#;uyu (Ortakl&#;&#;&#;n Giderilmesi) Yarg&#;tay Kararlar&#;

Mahkeme Taraf&#;ndan Ek Bilirki&#;i Raporunun &#;stenmesi Gerekti&#;i

Davac&#;, ada ve parselini belirtmi&#; oldu&#;u arsan&#;n &#;mar Kanunu’ndan parsellenerek daval&#;lar ile hisseli hale getirildi&#;i, ancak daval&#;lar ile yap&#;lan görü&#;melerden netice alamad&#;&#;&#;ndan ortakl&#;&#;&#;n sat&#;&#; yoluyla giderilmesine karar verilmesi talepli dava açm&#;&#;t&#;r. Mahkeme taraf&#;ndan davan&#;n kabulüne karar verilmi&#;, daval&#; vekili taraf&#;ndan karara kar&#;&#;l&#;k temyiz ba&#;vurusunda bulunulmu&#;tur. Yarg&#;tay Hukuk Dairesi taraf&#;ndan bozma yönünde karar vermi&#;tir. 

Kat Mülkiyeti Kanunu’nun maddesinin 2. f&#;kras&#;nda 14/11/ gün Say&#;l&#; Kanunu’nun Maddesiyle yap&#;lan de&#;i&#;iklikle davac&#;n&#;n pay&#;n&#;n ortakla&#;t&#;rma tarihi olan gün itibariyle tespit edilen de&#;erine, ortakla&#;t&#;rma tarihinden itibaren kanunen yürürlü&#;e girdi&#;i tarihe kadar Yarg&#;tay&#;n yerle&#;mi&#; uygulamalar&#; do&#;rultusunda TÜ&#;K’ce yay&#;mlanan toptan e&#;ya fiyat endeksi uygulanmak suretiyle 14/11/ tarihinden hükme en yak&#;n tarihe kadar ise TÜ&#;K’in yay&#;mlad&#;&#;&#; üretici fiyat endeksi uygulanmas&#; nedeniyle davac&#;n&#;n pay&#;n&#;n de&#;erinin güncellenmesi gerekmektedir. Bu nedenle belirtilen hesaplamaya göre ek bilirki&#;i raporu al&#;nmas&#; gerekti&#;i belirtilmi&#;tir.

 Ek rapor ile tespit edilen bedelle davac&#;n&#;n pay&#;n&#;n ana ta&#;&#;nmaz&#;n &#;uyuland&#;r&#;lmas&#;ndan önceki malikler taraf&#;ndan sat&#;n al&#;nmas&#;n&#;n teklif edilmesi, süre içerisinde teklifin kabul edilip edilmedi&#;i beklenmesi ve ona göre maddenin üçüncü f&#;kras&#;na i&#;lem yap&#;lmas&#; gerekti&#;i belirtilmi&#;tir.

Hakim Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun maddesine göre her iki taraf&#; dinlemeden veya usulüne uygun bir &#;ekilde davet etmeden hüküm veremeyecektir. Bu hükme göre tebligat yap&#;lmadan savunma haklar&#; k&#;s&#;tlanm&#;&#;, taraf te&#;kili sa&#;lanmadan yarg&#;lama yap&#;lm&#;&#;t&#;r. Mahkeme Yarg&#;tay&#;n bozma karar&#;na uymu&#;, yarg&#;lama sonucunda dava konusu betonarme mesken ve arsay&#; tescil edip davac&#;ya ödenmesine karar verilmi&#;tir. Ancak karara kar&#;&#;l&#;k daval&#; vekili taraf&#;ndan temyiz ba&#;vurusunda bulunulmu&#;tur. Bozma karar&#;na uyularak yap&#;lan hükümde hukuka ayk&#;r&#;l&#;k tespit edilmedi&#;inden onama yönünde karar verilmi&#;tir. (Yarg&#;tay Hukuk Dairesi / Esas, / Karar)

Mahkeme Taraf&#;ndan Tebligat&#;n Usulsüz Olarak Yap&#;lmas&#;

Sulh hukuk mahkemesinde ortakl&#;&#;&#;n giderilmesi davas&#;nda hüküm kurulmu&#;, hükme kar&#;&#;l&#;k davac&#; vekili ve bir k&#;s&#;m daval&#;lar vekili taraf&#;ndan temyiz edilmi&#;tir. Mahkemenin yapm&#;&#; oldu&#;u tebligata ili&#;kin usulsüzlük tespit etmi&#;tir. Say&#;l&#; Kanun’la Tebligat Kanunu’nda de&#;i&#;iklikler getirilmi&#;, tebligata ili&#;kin iki a&#;amal&#; yol benimsenmi&#;tir. Kanun de&#;i&#;ikli&#;ine göre muhatab&#;n adres kay&#;t sistemindeki adresine yap&#;lan ilk tebligat madde 21/2’ye göre do&#;rudan yap&#;lamayacakt&#;r. Muhataba ç&#;kar&#;lan ilk tebligat, muhatab&#;n bilinen ve son adresine, mavi renkli zarf kullanmaks&#;z&#;n normal bir &#;ekilde ç&#;kar&#;lmal&#;d&#;r.

Muhatap bu adreste de&#;il ise muhatap lehine ara&#;t&#;rmalar yap&#;larak tebligat&#;n kendisine ula&#;mas&#; gerekmektedir. Muhatap adresten sürekli olarak ayr&#;lm&#;&#; ise, muhatab&#;n adres kay&#;t sistemindeki yerle&#;im adresine 21/2’ye göre tebli&#; edilmesi gerekmektedir. Yarg&#;tay&#;n yapm&#;&#; oldu&#;u incelemeye göre, gerekçeli karar usulüne uygun bir &#;ekilde tebli&#;e ç&#;kar&#;lmam&#;&#;t&#;r. Daval&#;lar&#;n adresine gönderilen ilk tebligat madde 21/2’ye göre gönderilmi&#; oldu&#;undan tebligat&#;n uygun bir &#;ekilde tebli&#;i sa&#;lan&#;p yasal temyiz süresinin beklenmesine karar verilmi&#;tir. Bu nedenle dosyan&#;n mahalline iadesine karar verilmi&#;tir. (Yarg&#;tay  Hukuk Dairesi / Esas, / Karar)

Ortakl&#;&#;&#;n Aynen De&#;il, Sat&#;larak Paraya Çevrilmesi Suretiyle Giderilmesi

Davaya konu olan ortak ta&#;&#;nmaz kat mülkiyetine elveri&#;li bir yap&#;d&#;r. Kat mülkiyetine geçilebilmesi için yap&#;n&#;n mimari projeye uygun biçimde tamamlanm&#;&#;, ba&#;&#;ms&#;z bölümlerinin ba&#;l&#; ba&#;&#;na kullanmaya elveri&#;li bulunmad&#;, her bir payda&#;a en az bir ba&#;&#;ms&#;z bölüm dü&#;mesi, ayr&#;ca kanunda belirtilen belgelerin tamamlatt&#;r&#;lmas&#; gerekmektedir. Ta&#;&#;nmazda kat mülkiyetine geçilerek ortakl&#;&#;&#;n giderilmesine karar verilebilecektir.

Davac&#;, dava dilekçesinde ta&#;&#;nmaz üzerindeki ortakl&#;&#;&#;n mümkün ise aynen de&#;il sat&#;larak paraya çevrilmesi suretiyle giderilmesi istenilmi&#;tir. Sulh Hukuk Mahkemesi taraf&#;ndan ortakl&#;&#;&#;n giderilmesi davas&#; görülmü&#;, dava sonunda davan&#;n kabulüne karar verilmi&#;tir. Daval&#; vekil taraf&#;ndan temyiz ba&#;vurusunda bulunulmu&#;, temyiz ba&#;vurusunun duru&#;mal&#; olarak incelenmesi talebinde bulunmu&#;tur.


Dosyaya konu olan olayda ortakl&#;k sat&#;&#; suretiyle giderilmesi istenilmekte kat mülkiyeti kurulmas&#;na elveri&#;li yap&#; oldu&#;u saptanm&#;&#;t&#;r. Ancak kat mülkiyeti kurulur ise fahi&#; de&#;er kayb&#;na u&#;rayacakt&#;r, bu nedenle ortakl&#;&#;&#;n sat&#;&#; yoluyla giderilmesine karar verilmi&#;tir. Kat Mülkiyeti Kanunu’nun maddesi üzerinden ta&#;&#;nmazlarda izlenecek yol aç&#;kça gösterilmi&#;tir, ancak fahi&#; zarardan söz edilmemi&#;tir. Bu nedenle kanundaki hususlar&#; tamamlamak üzere uygun mehiller verilmesi gerekmektedir.

Mahkeme taraf&#;ndan son tapu kayd&#;n&#;n celp edilmesi, taraf te&#;kili sa&#;lanmas&#;, ana ta&#;&#;nmazda kaç ba&#;&#;ms&#;z bölüm oldu&#;unun belirlenmesi, kat mülkiyetine geçi&#;in sa&#;lanmas&#; yolunda yarg&#;lama yap&#;lmas&#;, ba&#;&#;ms&#;z bölüm büyüklükleri farkl&#; ise ivaz ilavesi yap&#;lmak suretiyle payla&#;&#;m&#;n yap&#;lmas&#; gerekti&#;i göz önünde bulundurularak yap&#;lmas&#; gerekti&#;i belirtilmi&#;tir. Mahkeme eksik ara&#;t&#;rma ve inceleme ile karar vermi&#; bulundu&#;u tespit edilmi&#;tir. Temyiz itirazlar&#; yerinde kabul edilerek hükmün bozulmas&#; yönünde karar verilmi&#;tir. (Yarg&#;tay Hukuk Dairesi / Esas, / Karar)

Ortakl&#;&#;&#;n Giderilmesi Davas&#;nda Yetkili Mahkeme

Sulh hukuk mahkemesinde ortakl&#;&#;&#;n giderilmesi istemiyle dava aç&#;lm&#;&#;, her iki mahkeme taraf&#;ndan ayr&#; ayr&#; yetkisizlik karar&#; verilmi&#;, bu nedenle dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemesi taraf&#;ndan verilmi&#;, iki farkl&#; Bölge Adliye Mahkemesi yarg&#; çevresinde kalan mahkemelerce kar&#;&#;l&#;kl&#; olarak yetkisizlik karar&#; verilmi&#;tir. &#;lk derece hukuk mahkemeleri aras&#;ndaki yetki ve görev uyu&#;mazl&#;klar&#;n&#;n yarg&#; yerinin belirlenmesi için inceleme Yarg&#;tay taraf&#;ndan yap&#;lm&#;&#;t&#;r.

Yarg&#;tay, dava konusunun ortakl&#;&#;&#;n giderilmesi davas&#; oldu&#;u, murisin ölmeden önceki son yerle&#;im yeri adresi oldu&#;u gerekçesiyle yetkisizlik yönünden hüküm kuruldu&#;unu saptam&#;&#;t&#;r. Dava, muristen kalan ve henüz intikali sa&#;lanmam&#;&#; olan ta&#;&#;nmaz üzerinde i&#;tirak halinde mülkiyetin sat&#;&#; suretiyle giderilmesine ili&#;kin dava aç&#;lm&#;&#;t&#;r. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun maddesine göre ta&#;&#;nmaz üzerindeki ayni hakka ili&#;kin davalarda ta&#;&#;nmaz&#;n bulundu&#;u yerin kesin yetkili mahkeme oldu&#;u hükmü yer almakta olup bu madde hükmüne göre yetkisizlik karar&#; verilmi&#;tir. Ancak ilgili hükmün 3. f&#;kras&#;nda ise birden fazla ta&#;&#;nmaza ili&#;kin dava aç&#;lm&#;&#; ise ta&#;&#;nmazlardan birinin bulundu&#;u yerde, di&#;erleri hakk&#;nda da dava aç&#;labilece&#;i hükmedilmi&#;tir.

Dosya kapsam&#;nda davaya konu olan ta&#;&#;nmaz parselde bulundu&#;u anla&#;&#;ld&#;&#;&#;ndan … Mahkemesinde görülüp sonuçland&#;r&#;lmas&#; gerekti&#;i belirtilmi&#;tir. Bu nedenle … Mahkemesinin yarg&#; yeri olarak belirlenmesine oy birli&#;i ile karar verilmi&#;tir. (Yarg&#;tay Hukuk Dairesi / Esas, / Karar)

Ta&#;&#;nmaz Üzerinde Kargir Bina Bulunmas&#; Halinde Ortakl&#;&#;&#;n Giderilmesi

Sulh hukuk mahkemesi taraf&#;ndan ortakl&#;&#;&#;n giderilmesi davas&#; aç&#;lm&#;&#;, sat&#;&#; suretiyle giderilmesi istenilmi&#;tir. Davac&#;, dava dilekçesinde davaya konu olan ta&#;&#;nmaz&#;n muris ad&#;na kay&#;tl&#; oldu&#;unu davac&#;lar&#;n babas&#; ad&#;na olan ve hak sahibi oldu&#;u ta&#;&#;nmazdan yararlanamad&#;&#;&#;n&#; belirtmi&#;tir. Mahkeme taraf&#;ndan davan&#;n kabulüne karar verilmi&#;, daval&#; vekili taraf&#;ndan temyiz ba&#;vurusunda bulunmu&#;tur.

Üzerinde iki katl&#; binan&#;n oldu&#;u ta&#;&#;nmaz&#;n hissedar ve mirasç&#; say&#;s&#; 7 ki&#;idir. Yarg&#;tay dosya incelemesinde, her bir payda&#;a en az bir ba&#;&#;ms&#;z bölüm dü&#;meli ko&#;ulu gerçekle&#;memi&#;, muris mirasç&#;lar&#;n&#;n bir ba&#;&#;ms&#;z bölümde hissedar olmay&#; kabul etmesi halinde kat mülkiyeti kurulma olas&#;l&#;&#;&#; oldu&#;unu tespit etmi&#;tir. Mahkeme taraf&#;ndan mirasç&#;lar&#;n bu konuda beyan&#;n&#;n al&#;nmas&#;, ba&#;&#;ms&#;z bölümde hissedar olmay&#; kabul etmeleri halinde usul ve &#;ekilde inceleme yap&#;lmas&#;, e&#;er kabul etmezler ise ortakl&#;&#;&#;n sat&#;&#; yoluyla giderilmesi yönünde karar verilmi&#; olmas&#; gerekmektedir.

Ancak mahkeme tüm bu prosedürü uygulamam&#;&#; oldu&#;undan eksik inceleme ve ara&#;t&#;rma ile hüküm kurmu&#; oldu&#;undan bozma karar&#; verilmi&#;tir. Mahkeme bozma karar&#;na uyarak davan&#;n kabulü ile ortakl&#;&#;&#;n üzerindeki muhtesat ile birlikte sat&#;&#; suretiyle giderilmesine karar verilmi&#;tir. Karara kar&#;&#;l&#;k daval&#; vekili taraf&#;ndan temyiz ba&#;vurusunda bulunulmu&#;tur. Yarg&#;tay, dava konusu olan ta&#;&#;nmaz üzerinde kat mülkiyeti kurulmas&#;na elveri&#;li kargir binas&#; bulunsa da y&#;l&#;nda aç&#;ld&#;&#;&#; ve bozma karar&#;na uyularak verilen karara kar&#;&#;l&#;k isabetsizlik bulunmam&#;&#;t&#;r. Temyiz talebine kar&#;&#;l&#;k itiraz&#;n reddi yönünde karar verilmi&#;tir. (Yarg&#;tay Hukuk Dairesi / Esas, / Karar)

Miras B&#;rakan&#;n Tüm Terekesi Üzerinden Payla&#;&#;m&#;n &#;stenmemesi

Davac&#; taraf&#;ndan ortakl&#;&#;&#;n giderilmesi talebiyle mirastan kaynakl&#; mal payla&#;&#;m&#; niteli&#;inde aç&#;lan ortakl&#;&#;&#;n giderilmesi davas&#; sulh hukuk mahkemesinde aç&#;lm&#;&#;t&#;r. Her iki sulh hukuk mahkemesi taraf&#;ndan ayr&#; ayr&#; yetkisizlik karar&#; verilmi&#;tir. Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yarg&#; çevresi içerisinde bulunan mahkemelerin yetki ve görev uyu&#;mazl&#;klar&#;n&#; çözmek oldu&#;undan yarg&#; yerinin belirlenmesi için dosya Yarg&#;taya gönderilmi&#;tir.

Yarg&#;tay, dosyaya konu olan ta&#;&#;nmaz&#;n mirastan kaynakl&#; mal payla&#;&#;m&#; niteli&#;inde oldu&#;unu, i&#;bu dava bak&#;m&#;ndan murisin ölmeden önceki son yerle&#;im yeri mahkemesi kesin yetkilidir. Bu nedenle mahkeme, davac&#; ve daval&#;lar&#;n murisi olan ki&#;inin ölmeden önceki son yerle&#;im yeri adresi UYAP’tan al&#;nan nüfus kayd&#; ile yetkisizlikten hüküm kurmu&#;tur. Ancak davac&#;, dava dilekçesinde, dosyaya konu olan miras b&#;rakan&#;n mal ayr&#;m&#; yap&#;lmaks&#;z&#;n tüm terekesiyle ilgili olarak dava aç&#;lmam&#;&#;t&#;r. Dava dilekçesinde, mallar&#;n tamam&#;n&#;n payla&#;&#;m&#; bulunmamaktad&#;r.

Bu nedenle birden fazla ta&#;&#;nmaza ili&#;kin dava aç&#;lm&#;&#; ise ta&#;&#;nmazlar&#;n bulundu&#;u yerden birinde dava aç&#;labilecektir. Bu nedenle dava, ilk aç&#;lan sulh hukuk mahkemesinde aç&#;lmal&#;d&#;r. Özetle, Yarg&#;tay karar&#;nda davaya konu olan ta&#;&#;nmaz malda miras b&#;rakan&#;n tüm terekesi üzerinden aç&#;lmad&#;&#;&#;ndan davan&#;n ilk aç&#;ld&#;&#;&#; yer sulh hukuk mahkemesi yetkili mahkeme olarak belirlenmi&#;tir. (Yarg&#;tay Hukuk Dairesi / Esas, / Karar)

Daval&#;lara Mahkeme Taraf&#;ndan Kat Mülkiyeti Kurulmas&#; Yönünde Süre Verilmesi

Davac&#;, sulh hukuk mahkemesinde daval&#; ile mü&#;tereken kay&#;tl&#; bulundu&#;u ta&#;&#;nmaz&#; payla&#;mak ve hisseleri sat&#;&#; yoluyla kar&#;&#;l&#;kl&#; devretmek için haricen görü&#;tükleri fakat herhangi bir sonuç alamad&#;&#;&#; talebiyle dava açm&#;&#;t&#;r. Mahkeme taraf&#;ndan sat&#;&#; suretiyle ortakl&#;&#;&#;n giderilmesi karar&#; verilmi&#;tir. Yarg&#;tay taraf&#;ndan mahkemenin karar&#;na kar&#;&#;l&#;k bozma yönünde karar vermi&#;tir. Bozma karar&#;n&#;n gerekçesi kat mülkiyeti kurularak ortakl&#;&#;&#;n giderilmesine ili&#;kin ko&#;ullar&#;n&#;n olu&#;mamas&#; halinde sat&#;&#;a karar verilmesi gerekirken daval&#;lar vekiline uygun süre verilip inceleme yap&#;lmamas&#; hususu göz ard&#; edilerek ortakl&#;&#;&#;n sat&#;&#; suretiyle giderilmesi karar&#; do&#;ru bulunmam&#;&#;t&#;r.

Mahkemece bozma karar&#;na uyulmu&#; ve davan&#;n kabulüne karar verilmi&#;, davaya konu olan ta&#;&#;nmaz&#;n umum aras&#;nda aç&#;k artt&#;rma usulü ile tapu kayd&#;ndaki takyidatlar&#;yla birlikte sat&#;&#;&#; suretiyle payda&#;lar aras&#;ndaki ortakl&#;&#;&#;n giderilmesine karar verilmi&#;tir. Ancak bu hükme kar&#;&#;l&#;k daval&#; vekili taraf&#;ndan temyiz ba&#;vurusunda bulunulmu&#;tur.

Yarg&#;tay, dosyaya konu olan ta&#;&#;nmaz üzerinde mülkiyeti kurmaya elveri&#;li kargir bir bina bulunmu&#; olsa dahi y&#;l&#;nda aç&#;lan davada mahkeme taraf&#;ndan bozmaya uyularak taraflara defalarca kat mülkiyeti kurulmas&#; yönünde süreler verilmi&#;tir. Ancak daval&#;lar taraf&#;ndan verilen süreler içerisinde i&#;lemlerin tamamlanmad&#;&#;&#; gözetilmi&#;tir. Bu nedenle davan&#;n kabulü yönündeki kararda isabetsizlik bulunmad&#;&#;&#;ndan onama yönünde karar verilmi&#;tir. (Yarg&#;tay Hukuk Dairesi / Esas, / Karar)

Aynen Taksimi Suretiyle Ortakl&#;&#;&#;n Giderilmesi Talebi

Davac&#;, davay&#; taraflar&#;n mü&#;tereken maliki bulundu&#;u ta&#;&#;nmazda ortakl&#;&#;&#;n&#;n aynen taksimi ile, mümkün de&#;ilse sat&#;&#; suretiyle giderilmesi yönünde talepli dava açm&#;&#;t&#;r. Gerekçesinde ise arsa olan vas&#;fl&#; ta&#;&#;nmazda hissedarlar&#;n birlikte hareket ederek ta&#;&#;nmaz&#; de&#;erlendirmesinin mümkün olmad&#;&#;&#;, taraflar aras&#;nda anla&#;ma sa&#;lanamad&#;&#;&#;ndan ortakl&#;&#;&#;n giderilmesi yoluna gidilmi&#;tir. Dava, sulh hukuk mahkemesinde görülmü&#;, mahkeme taraf&#;ndan davan&#;n kabulüne karar verilmi&#;, sat&#;&#; yoluyla ortakl&#;&#;&#;n giderilmesine, sat&#;&#; bedelinin hissedarlara hisse oran&#;nda taksimine karar verilmi&#;tir. Bu karara kar&#;&#;l&#;k bir k&#;s&#;m daval&#;lar vekili taraf&#;ndan temyiz ba&#;vurusunda bulunulmu&#;tur.

Yarg&#;tay, dosya incelemesinde ta&#;&#;nmaz&#;n tapu kayd&#;na ili&#;kin maliklere tebligat yap&#;lmad&#;&#;&#;, bir k&#;s&#;m daval&#;lar&#;n duru&#;mada haz&#;r edildi&#;i, yarg&#;lama s&#;ras&#;nda daval&#;lardan e tebligat yap&#;lmad&#;&#;&#;ndan haberdar olmad&#;&#;&#; ve dava d&#;&#;&#; belli bir pay&#; sat&#;n ald&#;&#;&#; tespit edilmi&#;tir. Mahkeme taraf&#;ndan tebligat yap&#;lmayan maliklere usulüne uygun bir &#;ekilde tebligat yap&#;lmas&#; gerekti&#;i, taraf te&#;kili sa&#;land&#;ktan sonra mahkemenin karar vermesi gerekti&#;i belirtilmi&#;tir. Mahkeme eksik inceleme ile ortakl&#;&#;&#;n giderilmesi karar&#; vermi&#;, bozma yönünde hüküm kurmu&#;tur.

Mahkeme bozma karar&#;na uymu&#;, yarg&#;lama neticesinde davan&#;n kabulü yönünde karar veri&#;mi&#; ve ta&#;&#;nmaz&#;n sat&#;&#; yoluyla giderilmesine, ta&#;&#;nmaz&#;n üzerindeki tüm &#;erhleriyle birlikte sat&#;&#; bedellerinin tapu kayd&#;nda belirtilen paylar&#; oran&#;nda ödenmesine karar verilmi&#;tir. Karara kar&#;&#;l&#;k daval&#; ve bir k&#;s&#;m daval&#;lar vekili taraf&#;ndan temyiz ba&#;vurusunda bulunulmu&#;tur.

Yarg&#;tay, dosya incelemesinde mahkemenin kurmu&#; oldu&#;u kararda hukuka ayk&#;r&#;l&#;k tespit etmemi&#;tir. Her bir payda&#;a ba&#;&#;ms&#;z bölüm dü&#;medi&#;i anla&#;&#;ld&#;&#;&#;ndan temyiz itirazlar&#;n&#;n reddine karar&#; verilmi&#;tir. (Yarg&#;tay Hukuk Dairesi / Esas, / Karar)

Ortakl&#;&#;&#;n Giderilmesi Davas&#;nda Davan&#;n Reddi Karar&#;

Davac&#; ile daval&#;lar&#;n mirasç&#; oldu&#;u ta&#;&#;nmaz üzerinde davan&#;n taraflar&#; ve S.S. … Yap&#; Kooperatifi ile kat kar&#;&#;l&#;&#;&#; sözle&#;mesi akdedildi&#;i ve sözle&#;meye ba&#;l&#; olarak asliye ticaret mahkemesi karar&#;yla parsel üzerinde yer alan 22 daire ve dükkan taraflara kalm&#;&#;t&#;r. Ta&#;&#;nmazlar konusunda taraflar anla&#;amam&#;&#;, bu nedenle davac&#; sat&#;&#; suretiyle ortakl&#;&#;&#;n giderilmesine karar verilmesi ad&#;na dava aç&#;lm&#;&#;t&#;r. Mahkeme taraf&#;ndan davan&#;n reddine karar verilmi&#;, hükme kar&#;&#;l&#;k davac&#; vekili ve asli müdahil vekili taraf&#;ndan temyiz ba&#;vurusunda bulunulmu&#;tur.

Ortakl&#;&#;&#;n giderilmesi davas&#;, payl&#; mülkiyet veya elbirli&#;i mülkiyetine konu ta&#;&#;n&#;r veya ta&#;&#;nmaz mallarda ortaklar aras&#;nda mülkiyet ili&#;kisini bitirmektedir, ferdi mülkiyete geçmesini sa&#;lamaktad&#;r. &#;ki taraf ad&#;na da benzer sonuçlar do&#;uran davalardand&#;r. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun maddesine göre davada bütün payda&#;lar&#;n yer almas&#; zorunludur. Payda&#;lardan birisinin ölmesi halinde ise mirasç&#;l&#;k belgesine göre mirasç&#;lar&#;n davaya kat&#;l&#;m&#; sa&#;lanmal&#;d&#;r. Payda&#;l&#;&#;&#;n sat&#;&#; yoluyla giderilmesine ili&#;kin davalarda ise ta&#;&#;nmaz üzerinde bina, a&#;aç gibi bütünleyici parçalar&#;n kime ait oldu&#;u konusunda da uyu&#;mazl&#;k var ise bunlar üzerinde baz&#; payda&#;lar&#;n hak iddia etmeleri ve bu uyu&#;mazl&#;&#;&#;n giderilmesini istemesi halinde o payda&#;a görevli mahkemede dava açmak üzere uygun bir süre verilmelidir. Dava aç&#;l&#;r ise davan&#;n sonuçlanmas&#; beklenmesi, aç&#;lmaz ise uyu&#;mazl&#;k yokmu&#; gibi davaya devam edilmesi gerekmektedir.

Yarg&#;tay, dosyaya konu olan olayda asli müdahil kooperatifin ferdile&#;meye geçmedi&#;inden ortakl&#;&#;&#;n giderilmesi talebinde bulunamayaca&#;&#;na dair mahkemenin davay&#; reddetti&#;ini tespit etmi&#;tir. Ancak ortakl&#;&#;&#;n giderilmesi talebi kooperatif ortaklar&#; de&#;il, arsa maliklerinin iste&#;i do&#;rultusunda aç&#;ld&#;&#;&#;, muhtesadatlara ili&#;kin bir dava görülüp görülmedi&#;i sorulmal&#;d&#;r. Dava aç&#;lmam&#;&#; ise dava açmak üzere taraflara süre verilmelidir, aksi halde ta&#;&#;nmaz tapu kayd&#; esas al&#;narak dosya esas&#; incelenerek karar verilmelidir. Tüm bu gerekçelerle, kat kar&#;&#;l&#;&#;&#; in&#;aat sözle&#;mesinin taraf&#; olan kooperatifin davac&#;n&#;n orta&#;&#; gibi de&#;erlendirilerek ortakl&#;&#;&#;n giderilmesi talebinde bulunamayaca&#;&#;ndan bahisle davan&#;n reddi karar&#; hukuka ayk&#;r&#; bulunmu&#;tur. Bozma yönünde karar verilmi&#;tir. (Yarg&#;tay Hukuk Dairesi / Esas, / Karar)

Ortakl&#;&#;&#;n Kat Mülkiyeti Yoluyla Giderilmesi

Davac&#;, daval&#; ile ta&#;&#;nmazlar üzerinde i&#;tiraken malik oldu&#;unu, payla&#;ma konusunda kendisiyle anla&#;amad&#;&#;&#;n&#; ve bu nedenle ortakl&#;&#;&#;n sat&#;&#; yoluyla giderilmesi talebiyle dava açm&#;&#;t&#;r. Mahkeme taraf&#;ndan davan&#;n kabulüne ve varsa üzerindeki muhdesat ve yükümlülü&#;ü ile birlikte sat&#;&#; yoluyla ortakl&#;&#;&#;n giderilmesine karar verilmi&#;, karara kar&#;&#;l&#;k daval&#; taraf&#;ndan temyiz ba&#;vurusunda bulunulmu&#;tur.

Yarg&#;tay, dosya incelemesinde ta&#;&#;nmaz üzerinde kat mülkiyeti kurulmas&#;na kargir yap&#; bulundu&#;u anla&#;&#;lm&#;&#;t&#;r. Ancak uzman bilirki&#;i raporlar&#;nda bu yap&#;n&#;n kaç ba&#;&#;ms&#;z bölümü bulundu&#;u belirtilmemi&#;tir. Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre kat mülkiyetine elveri&#;li yap&#; bulunmas&#; halinde kat mülkiyetine geçilebilmesi için mimari projesine uygun biçimde tamamlanm&#;&#; ya da fiili durumuna göre imara ve fenne uygunlu&#;u ilgili makamca onaylanm&#;&#; projenin olmas&#; gerekmektedir. Ba&#;&#;ms&#;z bölümler kullan&#;lmaya elveri&#;li bulunmas&#;, tümünün kargir olmas&#; ve her bir payda&#;a en az bir ba&#;&#;ms&#;z bölüm dü&#;mesi, yaz&#;l&#; belgelerin tamamlatt&#;r&#;lmas&#; gerekmektedir.

Tüm bu maddeler gere&#;ince ba&#;&#;ms&#;z bölüm say&#;s&#; belirlenmeli pay ve payda&#; say&#;s&#;na yetti&#;i anla&#;&#;lmas&#; halinde payda&#;lardan kat mülkiyeti kurularak ortakl&#;&#;&#;n giderilmesi isteyen tarafa belgeleri tamamlatt&#;r&#;lmas&#; için süre verilmelidir. Mahkeme öncesinde ortakl&#;&#;&#;n kat mülkiyeti yoluyla kurularak giderilmesi yolunda yarg&#;lama yapmas&#; gerekmektedir. Mahkemenin karar&#;na kar&#;&#;l&#;k bozma yönünde karar verilmi&#;tir. (Yarg&#;tay Hukuk Dairesi / Esas, / Karar)

Ta&#;&#;nmaz Üzerinde Kaç Ba&#;&#;ms&#;z Bölüm Bulundu&#;unun Belirtmesi Gerekti&#;i

metrekare miktarl&#; ta&#;&#;nmaz&#;n mirasç&#;lar aras&#;nda taksimin yap&#;lamad&#;&#;&#; bu nedenle öncelikle taksimini izale-i &#;üyu yoluyla sat&#;&#;&#;na karar verilmesini talep etmi&#;tir. Sulh hukuk mahkemesi ortakl&#;&#;&#;n sat&#;&#; suretiyle giderilmesine karar vermi&#; ve daval&#;lar taraf&#;ndan karar temyiz edilmi&#;tir.

Yarg&#;tay, dosya incelemesinde, dosyaya konu olan ta&#;&#;nmaz&#;n üzerinde elveri&#;li kargir yap&#; bulundu&#;unu ancak uzman bilirki&#;i raporunda kaç ba&#;&#;ms&#;z bölüm bulundu&#;u belirtilmedi&#;i saptanm&#;&#;t&#;r. Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre ana ta&#;&#;nmazdaki ba&#;&#;ms&#;z bölüm say&#;s&#; belirlenmeli, pay ve payda&#; say&#;s&#;n&#;n yetti&#;i anla&#;&#;lmas&#; halinde payda&#;lardan kat mülkiyeti kurularak ortakl&#;&#;&#;n giderilmesini isteyen taraflara belge tamamlat&#;lmas&#; için süre verilmelidir. Mahkeme eksik inceleme ile hüküm kurmu&#; oldu&#;undan bozma yönünde karar verilmi&#;tir. (Yarg&#;tay Hukuk Dairesi / Esas, / Karar)

Ortakl&#;&#;&#;n Giderilmesi Talebinin Kabulüne Kar&#;&#;l&#;k Bozma Karar&#; Verilmesi

Davac&#;, müvekkilin üzerine kay&#;tl&#; olan ta&#;&#;nmazda daval&#;lar ile birlikte maliktir. Ancak davac&#;, daval&#;lar ile birlikte malik oldu&#;u ta&#;&#;nmaz&#;n taksimi konusunda anla&#;amam&#;&#; oldu&#;undan dava konusu ta&#;&#;nmazdaki ortakl&#;&#;&#;n sat&#;&#; yoluyla giderilmesi için talepte bulunmu&#;tur. Mahkeme davac&#;n&#;n açm&#;&#; oldu&#;u davan&#;n kabulüne karar vererek ta&#;&#;nmaz üzerinde bulunan bina ile a&#;açlarla birlikte aç&#;k art&#;rma suretiyle sat&#;larak taraflar aras&#;ndaki ortakl&#;&#;&#;n giderilmesine, ta&#;&#;nmaz&#;n sat&#;&#;&#;ndan elde edilecek bedelin veraset ilam&#;ndaki ve tapudaki paylar&#; oran&#;nda taraflar aras&#;nda da&#;&#;t&#;lmas&#;na ili&#;kin hüküm kurulmu&#;tur. Karara kar&#;&#;l&#;k daval&#;lar vekili taraf&#;ndan temyiz ba&#;vurusunda bulunulmu&#;tur.

Dosyaya konu olan ta&#;&#;nmaz üzerinde kaç adet kullan&#;ma elveri&#;li ba&#;&#;ms&#;z bölüm bulundu&#;u aç&#;kça belirtilmemi&#;tir. Bunun yan&#;nda yap&#;n&#;n mevcut projeye ayk&#;r&#; oldu&#;u belirtilmi&#;, ancak o haliyle tekrar projeye ba&#;lan&#;p ba&#;lanamayaca&#;&#;, kullan&#;m izni al&#;p al&#;namayaca&#;&#; yeterince ara&#;t&#;r&#;lmam&#;&#;t&#;r. Yarg&#;tay, mahkemenin kaç ba&#;&#;ms&#;z bölüm oldu&#;unu belirlemesi ve öncelikle kat mülkiyetine geçi&#;in sa&#;lanmas&#; yolunda yarg&#;lama yap&#;lmas&#;, ba&#;&#;ms&#;z bölüm büyüklükleri farkl&#; ise ivaz ilavesi yapmak suretiyle yap&#;lmas&#; gerekti&#;i belirtilmi&#;tir. Mahkemenin eksik ara&#;t&#;rma ile hüküm kurmas&#; nedeniyle bozma yönünde karar verilmi&#;tir. (Yarg&#;tay Hukuk Dairesi / Esas, / Karar)

Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası