Nahl sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. âyettir. İsmini âyetinde geçen ve “bal arısı” mânasına gelen اَلنَّحْلُ (Nahl) kelimesinden alır. Mushaf tertîbine göre 16, nüzûl sırasına göre sûredir.
Nahl sûresi, peygamberlere gönderilen vahyin esas hedefinin tevhîd inancı yani “Allah’tan başka ilâh yoktur. Yalnızca O’na kulluk edilmeli ve sadece O’ndan korkulmalıdır” anlayışı olduğunu vurgulayarak başlar ve ağırlıklı olarak tevhidin delilleri üzerinde durur. Bununla beraber sûrede kâfirlerin bir kısım itirazlarına cevaplar verilir, iddiaları çürütülür ve şüpheleri ortadan kaldırılır. Resûlullah (s.a.s.)’in getirdiği dinin insan hayatında yapmayı hedeflediği değişim ve dönüşümler açıkça ortaya konur. Bu bağlamda adâlet, ihsan, sözünde durma, yemin ve anlaşmalara riâyet, haramlar-helâller ve tevbe gibi ahlâk ve muâmelâtla ilgili esaslar belirlenir. Yeri geldikçe öldükten sonra dirilme, hesap verme, cennet ve cehennem konularına temas edilir. Son olarak Peygamberimiz ve ona tâbi olanlara, kâfirlerin düşmanlık ve işkencelerine karşı nasıl bir tavır takınmaları gerektiği; zaman, mekan ve muhatabın durumunu dikkate alarak İslâm’ı nasıl tebliğ etmeleri lâzım geldiği hatırlatılır.
Mushaftaki sıralamada on altıncı, iniş sırasına göre yetmişinci sûredir. Kehf sûresinden sonra, Nûh sûresinden önce Mekke’de nâzil olmuştur. Sondan üç âyetin Medine’de indiği yolunda rivayetler vardır. Hicretten bahseden âyet ve sonrasının Medine’de indiği yolundaki görüş zayıf bulunmaktadır ( âyetin tefsirine bk.).
اِنَّمَا حَرَّمَ عَلَيْكُمُ الْمَيْتَةَ وَالدَّمَ وَلَحْمَ الْخِنْز۪يرِ وَمَٓا اُهِلَّ لِغَيْرِ اللّٰهِ بِه۪ۚ فَمَنِ اضْطُرَّ غَيْرَ بَاغٍ وَلَا عَادٍ فَاِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ ﴿١١٥﴾
Karşılaştır Allah size sadece leşi, kanı, domuz etini ve Allah’tan başkası adına kesilen hayvanların etini haram kıldı. Fakat kim bunlardan yemeye mecbur kalır da, başkasının hakkına tecavüz etmemek ve zaruret ölçüsünü geçmemek şartıyla yerse, ona da bir günah yoktur. Çünkü Allah çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.
Burada Allah’ın haram kıldığı etler beyân edilir ve zaruret halinde bunlardan istifadenin hudutları belirlenir.[1]
Neyin helal neyin haram olduğunu belirlemede dikkat edilecek ölçü şudur:
[1] Âyetin tefsiri, aynı konuyu işleyen Bakara sûresi Âyette yapılmıştır.
Dilek kelimesi sözlükte, “olması istenen şey, istek, arzu, talep, ricâ, temenni” anlamlarına gelir. Kur’an-ı Kerim’de istek, dilemek, temenni vs. hak
Felâk suresi, Medine döneminde nüzul olmuştur. Felâk suresi, 5 âyettir. Felâk, “sabah aydınlığı” demektir. FELAK SURESİ ARAPÇA Felak Suresi Arapça
Felak sûresi Mekke’de inmiştir. 5 âyettir. İsmini birinci âyetin sonundaki “yarmak, aydınlık, sabah” mânalarına gelen اَلْفَلَقُ (felak) kelimesinden
Devlet kelimesi sözlükte, “belli bir toprakta veya toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler topluluğunun olu
İhlâs sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 4 âyettir. İsmini, İslâm dininin esasını teşkil eden tevhîd akîdesinin veciz bir ifadesi olan “İhlâs” sözünde al
Copyright © Kuran ve Meali. Hiçbir ticari kaygısı yoktur.
funduszeue.info altında yayınlanan içeriklerin tüm hakları mahfuzdur. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi içeriklerin tamamı izinsiz kullanılamaz.
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
إِنَّمَا حَرَّمَ عَلَيْكُمُ الْمَيْتَةَ وَالْدَّمَ وَلَحْمَ الْخَنزِيرِ وَمَآ أُهِلَّ لِغَيْرِ اللّهِ بِهِ فَمَنِ اضْطُرَّ غَيْرَ بَاغٍ وَلاَ عَادٍ فَإِنَّ اللّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
İnnema harreme aleykumul meytete veddeme ve lahmel hınziri ve ma uhılle li gayrillahi bih, fe menıdturra gayre bagın ve la adin fe innallahe gafurun rahim.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | innema | şüphesiz | |
2 | harrame | haram kıldı | حرم |
3 | aleykumu | size | |
4 | l-meytete | ölüyü | موت |
5 | ve ddeme | ve kanı | دمو |
6 | velehme | ve etini | لحم |
7 | l-hinziri | domuz | خنزر |
8 | ve ma | ve şeyi | |
9 | uhille | kesilen | هلل |
10 | ligayri | başkasının | غير |
11 | llahi | Allah'tan | |
12 | bihi | adına | |
13 | femeni | kim | |
14 | dturra | mecbur kalırsa | ضرر |
15 | gayra | غير | |
16 | bagin | saldırmadan | بغي |
17 | ve la | ve | |
18 | aadin | sınırı da aşmadan | عدو |
19 | feinne | şüphesiz | |
20 | llahe | Allah | |
21 | gafurun | bağışlayandır | غفر |
22 | rahimun | esirgeyendir | رحم |
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Allah size, sadece ölü hayvanı, kanı, domuz etini ve Allah'tan başkası adına kesilen hayvanı haram kıldı. Ancak kim mecbur kalırsa aşırı gidip ihtiyacının ötesine geçmemek şartıyla, bu yasaklamanın dışındadır. Çünkü Allah affedicidir; merhamet sahibidir.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
*
(Ancak) azgınlık yapmayacak ve sınırı aşmayacak şekilde kim (bunlardan yemek) zorunda kalırsa, (bilsin ki) Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir.Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Size yalnızca leş, kan, domuz eti ve ALLAH'tan başkası için adananları haram kılmıştır. Kim zorda kalırsa, istekli olmamak ve sınırı aşmamak koşuluyla ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
*
Ancak kim mecbur kalırsa*
haddi aşmadığı ve hakkı çiğnemediği takdirde yiyebilir.*
Kuşkusuz Allah, Çok Bağışlayıcı'dır, Rahmeti Kesintisiz'dir.Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Allah size sadece ölüyü (leşi), kanı, domuz etini ve Allah'tan başkası adına kesileni haram kılmıştır. Kim zorda kalır da aşırı gitmez ve başkasının hakkına saldırmazsa Allah bağışlar, ikramı boldur.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Yalnızca, leş, kan, domuz eti ve Allah'tan başkası için kesilmiş olanları size yasaklamıştır. Yine de kim umarsız kalırsa, başkasının hakkına saldırmaz ve sınırı aşmazsa, kuşkusuz, Allah, Sınırsız Bağışlayandır; Merhametlidir.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
(Ki) O size yalnızca leşi, kanı, domuz etini ve Allah'tan başkası adına kesilen (hayvanı) haram kılmıştır! Fakat mecbur kalan kişi, haddi aşıp zorunlu miktarı geçmeden (yemişse), bilsin ki Allah tarifsiz bir bağışlayıcı, eşsiz bir merhamet kaynağıdır.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
O size ancak şunları haram kılmıştır: Ölü, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına kesilen hayvan. Bununla birlikte, zorda kalan, başkasının hakkına tecavüz etmemek, sınırı da aşmamak şartıyla bunlardan yerse, Allah bağışlayacak, merhamet edecektir.
Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
O, size ancak ölüyü, kanı, domuz etini ve Allah'tan başkası adına kesilmiş olan (hayvan)ı haram kıldı. Fakat kim mecbur kalırsa, saldırmamak ve sınırı aşmamak üzere (yiyebilir). Çünkü gerçekten Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
O, size ancak ölüyü, kanı, domuz etini, bir de Allah'tan başkasının adına kesileni yasakladı. Her kim de çaresiz kalırsa, başkasına saldırmaksızın ve sınırı aşmaksızın yiyebilir; artık şüphe yok ki, Allah, çok bağışlayıcıdır, merhamet sahibidir.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
Allah size sadece leşi, kanı, domuz etini ve Allah'tan başkasının adı anıla(rak boğazlanan hayva)nı yasaklamıştır; fakat zorunluluk durumuna düşen kimse, aşırı gidip ihtiyacının ötesine geçmemek şartıyla bu yasaklamanın dışındadır; çünkü Allah, şüphesiz çok acıyan, esirgeyen gerçek bağışlayıcıdır.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Allah, size ancak leş, kan, domuz eti ve Allah'tan başkası adına kesileni haram kıldı. Ama kim mecbur olur da istismar etmeksizin ve zaruret ölçüsünü aşmaksızın yemek zorunda kalırsa, şüphesiz ki Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
O size ancak ölüyü ve kanı ve hınzır etini, bir de Allahın gayrisinin namına kesileni haram kıldı, her kim de muztarr olursa bağiy ve mütecaviz olmadığı halde, artık şüphe yok ki rabbın gafurdur rahimdir
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Allah size ölüyü, kanı, domuz etini ve Allah'tan başkasının adı anılarak kesilen(hayvanlar)ı haram kıldı. Kim mecbur kalırsa (başkasının hakkına) saldırmadan, sınırı da aşmadan (bunlardan) yiyebilir. Şüphesiz Allah, bağışlayan, esirgeyendir.
Gültekin Onan
O, size ancak ölüyü, kanı, domuz etini ve Tanrı'dan başkası adına kesilmiş olan (hayvan)ı haram kıldı. Fakat kim mecbur kalırsa saldırmamak ve sınırı aşmamak üzere (yiyebilir). Çünkü gerçekten Tanrı, bağışlayandır, esirgeyendir.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
O, size ancak ölüyü, kanı, domuz etini, bir de Allahdan başkası için kesilmiş olan (hayvanlar) ı haram kıldı. (Bununla beraber kim bunlardan yemiye) muztar kalırsa (kimseye) saldırmamak ve haddi (ölmeyecek mıkdarı) geçmemek şartiyle (yiyebilir). Çünkü Allah hakkıyle yarlığayıcı, kemaliyle esirgeyicidir.
İbni Kesir
O; size ancak ölüyü, kanı, domuz etini, bir de Allah'tan başkası için kesilmiş olanı haram kıldı. Mecbur olan; saldırmamak ve haddi aşmamak şartıyla bunun dışındadır. Şüphesiz Allah; Gafur'dur, Rahim'dir.
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Ancak O, size ölüyü, kanı, domuz etini ve Allah'tan başkasına kurban edileni haram kıldı. Fakat kim zorda kalırsa, saldırmadan ve sınırı da aşmadan (yiyebilir). Şüphesiz Allah bağışlayan ve merhamet edendir.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
Allah size sadece leşi, kanı, domuz etini ve Allah'tan başkası adına kesilen hayvanın etini haram kıldı. Ama kim çaresiz kalırsa zaruret miktarını aşmayarak ve başkasının hakkına da tecavüz etmeyerek, haram kılınan şeyden yerse bunda günah yoktur. Şüphesiz Allah çok affedicidir, merhamet ve ihsanı boldur.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
(Allah) size yalnızca ölmüş hayvan etini (leşi), kanı, domuz etini ve Allah'tan gayrı adına boğazlananı haram etmiştir Ama kim zorda kalırsa helal saymayarak ve zaruret ölçüsünü aşmaksızın (bunlardan yiyebilir) Muhakkak ki Allah Ğafur'dur, Rahıym'dir.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Size yalnızca leş, kan, domuz eti ve ALLAH'tan başkası için adananları haram kılmıştır. Kim (bunları yemek) zorunda kalırsa, istekli olmamak ve sınırı aşmamak koşuluyla ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
*
haram kıldı. Ancak kim mecbur kalırsa*
haddi aşmadığı ve hakkı çiğnemediği takdirde, bilsin ki doğrusu Allah, Çok Bağışlayıcı'dır, Rahmeti Kesintisiz'dir.Rashad Khalifa The Final Testament
He only prohibits for you dead animals, blood, the meat of pigs , and food which is dedicated to other than GOD. If one is forced (to eat these), without being deliberate or malicious, then GOD is Forgiver, Most Merciful.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
He has only forbidden for you what is already dead, and the blood, and the meat of pig, and what was dedicated to other than God. But whoever is forced to, without seeking disobedience or transgression, then God is Forgiver, Merciful.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
He only made forbidden for you what is already dead, blood, the meat of pig, and what was sacrificed to any other than God. But whoever is forced to, without disobedience or transgression, then God is Forgiving, Compassionate.
Kur'an’n suresi olan Nahl suresi, Mekke’de indirilmitir. Toplam ayetten oluur ve ismini ayetlerde geçen "en-nahl" kelimesinden almtr. Bu sözcüün anlam ise "bal ars" demektir. Bu surede temel olarak Allah’n varl ve birlii gibi konular üzerinde durulur. Ayrca ölümden sonra dirilme ile ilgili konular da yer alr. Nahl suresinin ayetinde insann cömert olmas gerektii üzerinde oldukça sk durulur. Bu ayetin, toplum hayatna yön veren ayetlerden biri olduu söylenebilir.
Nahl suresi ayet okunuu ile ilgili yaplan aratrmalar oldukça fazladr. Çünkü çok önemli ve faziletli bir ayettir ve müminler bu ayeti ezberlemek ister. Ksa bir ayet olduu için de ezberlemesi kolaydr. Nahl suresi ayet Arapça yazl aada verilmitir:
Arapça okuma yazmay bilmeyenler ise direkt Türkçe okunuuna bakarak ayeti ezberleyebilir. Nahl suresi ayet Türkçe okunuu aadaki gibidir:
Nahl suresi ayet anlam, en az ayetin kendisi kadar önemlidir. Çünkü ne anlatmak istediini anlamadan yalnzca sureyi ezberleme yeterli deildir. Hem slam dinini anlamak hem de gereklilikleri yerine getirmek için ayetin anlamn da bilmek gerekir. Nahl suresi ayet meal olarak udur:
Nahl suresi 90 ayet Türkçesi sayesinde bu ayetin anlam örenilebilir. Ancak ayette anlatlan konunun tam olarak ne olduunu kavramak için tefsirini de okumak gerekir. Nahl suresi ayet tefsiri u ekildedir:
Özellikle bu âyetteki adalet ve ihsan kelimelerine çeitli anlamlar verilmi olup balcalar unlardr: a) Adalet kelime-i ehâdeti benimsemek, ihsan Allah’n buyruklarn yerine getirmek, Allah rzâs için gerektiinde çeitli maddî ve mânevî skntlara katlanmak; b) Adalet insann içiyle dnn bir olmas, ihsan içinin dndan daha da temiz olmas;
c) Adalet insafl olmak, ihsan özveride bulunmak; d) Adalet kiinin Allah’a ortak komaktan saknmas, ihsan Allah’ görür gibi ibadet etmesi ve kendisi için istedii iyilikleri bakalar için de istemesi; e) Adalet tevhid, ihsan tevhidde samimiyet. Ancak hemen bütün tefsirlerde yer alan ve bu âyeti, “Kur’an’n en kapsaml âyeti” olarak gösteren rivayetlerin de iaret ettii gibi (meselâ bk. Taberî, XIV, ; Râzî, XX, ; evkânî, III, ) buradaki adalet ve ihsan kavramlarnn, yukarda sralanan anlamlarn hepsini kuatt, bununla birlikte sosyal içeriklerinin daha da önemli olduu anlalmaktadr. Râgb el-sfahânî’nin “Adalet, iyilie kar iyilik, kötülüe kar kötülük olmak üzere yaplana denk bir ekilde karlk vermektir; ihsan ise iyilie daha fazlasyla, kötülüe daha azyla karlk vermektir” eklindeki tanm (el-Müfredât, “adl” md.) slâm âlimlerinin konuyla ilgili anlaylarnn bir özeti saylabilir.
Sözlükte adalet, “Doru hareket etmek, hakka ve hakikate göre hüküm vermek, eit olmak, eit klmak” gibi mânalara gelen bir isim olup ahlâk ve hukuk terimi olarak, “bireysel ve sosyal yapda dirlik ve düzenlii, hakkaniyet ve eitlik esaslarna uygun ekilde davranmay salayan bir erdem veya hukuk ilkesi” anlamnda kullanlr. Ayn kökten bir masdar-isim olan adl kelimesi, “adaletli” anlamnda Allah’n isimlerinden (esmâ-i hüsnâ) biri olarak da kullanlmaktadr. Adalet Kur’an- Kerîm ve hadislerde genellikle “düzen, denge, denklik, eitlik, gerçee uygun hüküm verme, doru yolu izleme, takvâya yönelme, dürüstlük, tarafszlk” gibi mânalarda kullanlmtr. Kur’an- Kerîm’de kst kelimesi de yer yer adaletin e anlamls olarak geçmektedir. Bununla birlikte adalet daha soyut bir kavram olarak kullanlrken kst genellikle uygulamada hakkaniyeti ifade eder.
slâm düünürleri, kâinatn her alannda var olduunu kabul ettikleri ve zaman zaman adl (adalet) kavramyla da ifade ettikleri mükemmel nizam, gerek her bir bireyin ahlâkî kiiliinde, gerekse tabiat gerei medenî varlklar saylan insanlarn birbirleri arasndaki münasebetlerinde yani toplumsal ve siyasal hayatta da bulunmas zorunlu bir ilke olarak görmülerdir. Ahlâk kitaplarnda bireyin ahlâkî kiiliinin gelimesi için gerekli görülen dört temel erdemin sonuncusu adalettir; hatta adalet erdemi, hikmet, ecaat ve iffet eklinde sralanan dier erdemleri de kuatan bir fazilet olarak kabul edilir. Öte yandan, sosyal hayat, zorunlu olarak fertler arasnda ortak münasebetler kurulmasyla gerçekleir. Ancak bu ilikilerin, hem Allah’n iradesine ve rzâsna hem de insanlarn iyiliine uygun olarak sürdürülebilmesi için öngörülen artlarn banda adalet gelir. Bu sebeple adalet, yalnz ahlâkî bir erdem deil, ayn zamanda hukukun da en temel ilkesi ve bütün yasalarda gözetilmesi gereken amaçtr.
Adalet kavram, ayn zamanda “eitlik ve denklik” anlamn da içermektedir. Nitekim slâm kültüründe eitlik ilkesi genellikle adalet kavramyla ifade edilmitir. Ancak eitlikte her zaman adalet olmayabilir. Meselâ “Çocuklarnza verdiklerinizde adaletli davrannz” anlamndaki hadiste (Buhârî, “Hibe”, 12) adalet eitlii ifade eder. Fakat genellikle sosyal adaleti emreden hükümlerde esas olan eitlik deil dengedir. Çünkü insanlar gerek fiziksel gerekse zihinsel yetenekleri ve birikimleri bakmndan farkl düzeylerde olduklarndan böyle durumlarda eitlikçi davranmak çok zaman hakszlk dourur; hatta bazan eitliin ötesine geçmek (meselâ fedakârlk) adaletten de üstün bir erdem olabilir. Nitekim konumuz olan âyette adaletten sonra gelen ihsan kelimesi bunu açkça göstermektedir.
Sözlükte “bakasna iyilik etmek” ve “yaptn güzel yapmak” eklinde ksmen iki farkl anlam tayan ihsan, dinî ve ahlâkî bir kavram olarak, “hayrl bir ii bilerek ve en iyi ekilde yapma, Allah’a ihlâsla ibadet etme, bakalarna hak ettiklerinden daha fazlasn verme” gibi anlamlarda kullanlr.
Kur’an- Kerîm’de ve hadislerde ihsan kavram hem Allah’a hem de insanlara nisbet edilmektedir. Allah’a nisbet edildiinde, O’nun kusursuz yaratcln (Secde 32/7; Tegbün 64/3) veya kullarna lutufkârln, cömertliini (Kasas 28/77; Talâk 65/11) ifade eder. Ancak Hz. Peygamber’in, “Allahm! Yaratlm güzel yaptn gibi ahlâkm da güzel yap” anlamndaki duasnda (Müsned, I, ; VI, 68, ) daha bâriz olarak görüldüü gibi özellikle Allah için kullanldnda bu iki anlam arasnda kesin bir farktan söz edilemez. Çünkü Allah’n fiillerinin güzellii ve mükemmellii ayn zamanda O’nun lutufkârldr.
hsann insana nisbet edildii âyet ve hadislerde bu kavram yine iki balamda kullanlr:
a) hsan, kulun Allah’a kar hissettii derin sayg, ballk ve itaat ruhunu ve bu ruh halinin ürünü olan iyi davranlar kapsar. Hz. Peygamber’in, “Cibrîl hadisi” diye bilinen hadiste geçen “hsan, Allah’ görür gibi ibadet etmendir; çünkü sen O’nu görmesen de O seni görmektedir” eklindeki mehur açklamas (Buhârî, “Tefsîr”, 31/2; “Îmân”, 37; Müslim, “Îmân”, ), bu balamdaki ihsann en güzel tanm kabul edilmitir. hsann bu kapsam bilhassa takvâ terimiyle yakndan ilgili görünmektedir. Nitekim çeitli âyetlerde bu iki kavram semantik bir balant içinde kullanlmtr (meselâ bk. Mâide 5/93; Yûsuf 12/90; Zâriyât 51/).
b) kinci balamnda ihsan, hilim erdeminden kaynaklanan bir anlayla insann, bata ana-babas olmak üzere baka insanlar karsndaki sevgiye dayal özverili tutumunu ifade eder. Nitekim çeitli âyetlerde “muhsinler” nitelemesiyle anlan müminlerin hilm ruhunu yanstan baz seçkin özelliklerine deinilmi ve bu suretle ihsan kavramnn içeriine giren erdemlere de iaret edilmitir. Bu erdemlerin bazlar unlardr: Öfkeye hâkim olma, affetme, hogörü, sabr (Âl-i mrân 3/; Mâide 5/13; Yûsuf 12/90; Hûd 11/), ilerde arlktan saknma, kararllk ve cesaret (Âl-i mrân 3/), tok gözlülük ve cömertlik (Bakara 2/; Âl-i mrân 3/).
Bilhassa konumuz olan âyetin, “Muhakkak ki Allah adaleti ve ihsan emreder” meâlindeki bölümü münasebetiyle tefsir kitaplarnn yannda ahlâk ve tasavvuf kitaplarnda da ihsan kavram üzerinde önemle durulmutur. Taberî âdeti hilâfna, bu âyetteki adaleti “kelime-i tevhid”, ihsan ise “Allah’n emir ve yasaklarna uymak, zorluklara katlanmak hususunda gösterilen sabr” eklindeki snrlayc görüü tercih eder görünmekle birlikte (XIV, ), onun da kaydettii gibi bu âyetin “iyilik ve kötülük konusunda Kur’an’n en kapsaml âyeti” olduu yönündeki görü, ilk dönemlerden itibaren birçok müfessir ile dier âlimler tarafndan benimsenmitir. Sonuç olarak literatürde ihsan konusunda yaplan açklamalar dikkate alarak bu terimi, “insann, hem Allah’a hem de yakn ve uzak çevresine, bütün insanlara, hatta tabiata kar yaklamnda, tutum ve davranlarnda adalet ölçüsünün, farz ve vâcip snrlarnn da ötesine geçerek imkân ve kabiliyetlerine göre kulluun, özverinin ve erdemin nicelik ve nitelik olarak en yüksek seviyesine ulamas” anlamna gelecek ekilde tanmlamak mümkündür (meselâ bk. Ebû Bekir bnü’l-Arabî, II, ; Râzî, XX, ; Kurtubî, X, ). hsan mutlak bir görev olmamakla birlikte adaletten de ileri bir erdemdir. Buna karlk toplumsal hayatta adalet ihsandan daha önemli ve önceliklidir; çünkü slâm bilginlerinin sk sk tekrar ettii gibi “yer ve göklerin düzeni adaletle kaimdir” (Râzî, XX, ). Bu yüzden Hz. Peygamber, “Hüküm verirken adaletli olanlar, ailesine kar ve yönetimi altnda bulunanlar hakknda âdil davrananlar, kyamet gününde nurdan minberler üzerindedirler” buyurarak adaletin Allah nezdindeki deerine iaret etmitir (Müslim, “mâre”, 18).
“Hayaszlk” diye çevirdiimiz fahâ kelimesi, ayn kökten gelen fuhu kelimesiyle e anlaml olup çirkin sözler ve fiiller için kullanlr (Râgb el-sfahânî, el-Müfredât, “fh” md.). Daha genel bir ifadeyle fahâ, bata zina olmak üzere edep, hayâ ve iffete aykr her türlü söz ve davran ifade eder. “Kötülük” diye çevirdiimiz münker ise genellikle mâruf kavramnn zdd olarak “akln ve sa duyunun çirkin bulduu, erdemli toplumun yadrgad tutum ve davranlar” anlamna gelir (bk. Nisâ 4/19, ; daha geni olarak A‘râf 7/).
Fahreddin er-Râzî’nin de ifade ettii gibi (XX, ), “Bu âyette Allah Teâlâ yükümlülükle ilgili farz ve nâfile mahiyetindeki ilkeleri; kezâ ahlâk ve âdâba dair genel ve özel konular bir araya getirmitir.” Yine ayn müfessire göre (XX, ) bu âyet, Kur’an’ “her konuda (yani insanln muhtaç olduu ve ilâhî bir aydnlatma olmadan ulaamayaca helâl-haram, sevap-ceza konularnda) açklama getiren bir rehber” olarak tantan bir önceki âyetin tasdiki mahiyetindedir. Çünkü bu âyetin buyruuna uyarak her durumda adaletli olan, gerektiinde özveride bulunabilen, yaknlarna cömertçe iyilik eden; bunun yannda edepsizlik ve hayâszlktan, kötülük ve çirkinliklerden, saldrgan davranlardan uzak duran insan, aslnda bu suretle ruhunun yükselii için gerekli olan iyilikleri yapar ve kötülüklerden uzak durur hale gelmi demektir. (Kaynak: Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: )
Nahl suresi 90 ayet fazileti ve srlar ile öne çkan bir ayettir. Özellikle bu ayetin hangi durumlarda okunmas gerektiini bilmek için faziletlerini de bilmekte fayda vardr. Nahl suresi faziletleri öyle sralanabilir:
Nahl suresi ayet fazileti kaç defa okunmal sorusunun yantn pek çok mümin merak eder. Özellikle bu ayetin faziletlerinden yararlanmak için yeterli miktarda okunmas gerekir. Örnein fitne ve fesad ortadan kaldrmak için Nahl suresi 10 defa okunmaldr. Zulmeden kiinin helak olmas için ise bu surenin defa okunmas gerekir.
Nahl suresi ayetin neden okunmas gerektii aratrlan bir konudur. Bu sure bir ihtiyac karlamak, duann kabul olmas, zulmeden kiinin helak olmas, nimetlerden dolay hesaba çekilmemek için okunabilir. Ayrca Nahl suresini kere okuyan kiilerin düman zafer elde edemez.
ANASAYFAYA DÖNMEK ÇN TIKLAYINIZ
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası