dissomnia nedir / funduszeue.info GÜMÜŞ / ÇOCUKLARDA UYKUDA HAREKET BOZUKLUKLARI / UYKUDA HAREKET BOZUKLUKLARI

Dissomnia Nedir

dissomnia nedir

Uyku ve Uyku Bozuklukları

•       Uyku farkındalığın ve çevreye yanıtın geri dönüşümlü olarak azaldığı, periyodik ve fizyolojik bir durumdur.

•        Hipokrat uykunun oluşum mekanizmasını vücudun iç organları sıcak tutmak için kanın bu bölgelerde toplanarak beyinden uzaklaşmasıyla açıklarken,

•        Uykuyu iyi anlamak için en önemli kavram uykuyu bir beyin süreci olarak görmektir. Daha ötesinde uyku tek bir süreçten ibaret değildir. Birkaç farklı tür uyku süreci vardır. Her biri farklılaşmış nöronal jeneratörler, düzenleyici mekanizmalar, elektroensefalografik değişiklikler gösterir.

•       Bunun yanı sıra bazı uyku süreçleri kortikal aktivasyonu içerir. Böylece, uyku pasif olmaktan daha çok aktif bir süreç olarak anlaşılmıştır

UYANIKLIK

Beyin sapında uyanık kalmayı sağlayan birçok nöral ağ ve nörotransmitter sistemi mevcuttur. Bunlar sğrekli çalışarak uyanıklılığı sağlarlar

•       EEG, kas tonüsü ve göz hareketleri kayıtlarından elde edilen verilere dayanarak, uykuda iki farklı fizyolojik durum tanımlanır: REM (rapid eye movement) ve nonREM.

REM UYKUSU

•       EEG’de düşük voltajlı, karmaşık frekansta non-alfa ritmi görülür.

•        Beyin metabolizma hızı en üst düzeydedir.

•       Spontan hızlı göz hareketleri olur, iskelet kasları neredeyse paralizedir,

•       Kas tonusu olmamasına karşın, beyin aktivitesin üst düzeylerde olması nedeniyle “paradoksal uyku” olarak da adlandırılır.

•        Kalp atım hızı, kan basıncı ve solunum düzensizdir. Vücut ısı düzenlenmesi bozulmuştur, penil ereksiyon oluşur,

•       Rüyalar bu dönemde görülür. Tüm uykunun %’ini oluşturur

NONREM UYKUSU

NonREM uykusunda 4 evre belirlenmiştir.

funduszeue.info uykunun başlangıç evresidir. Karmaşık EEG frekansları gözlenir. Toplam uykunun % oluşturur. Halusinatuar imajlar görüleblir, uyku uyanıklık arası geçişler olabilir.

funduszeue.info EEG’de  yavaş dalga aktivitesi hakimdir, uyku iğcikleri ortaya çıkar, K kompleksleri gözlenir. Gerçek uykunun ilk fazıdır. Tüm uykunun %’ini oluşturur. İlk evre yüzeyel uykudur

funduszeue.info yavaş dalga aktivitesi devam eder, vücut ısısı ve kan basıncı düşer. Orta derecede derin uykudur. Tüm uykunun %’nı oluşturur.

4.       evre EEG’de en fazla yavaş aktivitenin görüldüğü evredir. Kas tonüsü azalır. Tüm uykunun %’ini oluşturur.

Üçüncü ve dördüncü evreye birlikte “yavaş dalga” (delta) uykusu denilir. Uykunun en derin olduğu evrelerdir.

•       Derin uykuda büyüme hormonu salgısı ve protein sentezi artar, metabolizma yavaşlar, kardiyovasküler sistem ve solunum sistemi fizyolojik aktivitelerinde genel olarak azalma olur.

•          Uyku nonREM ve REM uykusunun siklik olarak değişimiyle sürer. Yaklaşık 80 dk süreli nonREM uykusuyla başlayan uyku, 10 dk lık REM uykusuyla devam eder.

•        Ortalama 90 dk süren bu dönemler sonunda REM’den nonREM’e geçişte kısa bir uyanıklık hali oluşabilir. Gece boyunca giderek nonREM süresi azalırken, REM süresi artar, gecenin ilk 1/3’lük kısmında özellikle evre uykuları yoğundur, son 1/3’lük kısmında ise REM daha baskın hale gelir. Yetişkin bir bireyin genellikle saat süren uykusunun %80’i nonREM, %20’si REM uykusudur.

•          Uykunun Organizasyonu

•          Uyku, insan ömrünün yaklaşık 1/3’ünü oluşturmaktadır.

•          Sağlıklı bir kişi yattıktan sonra dakika sonra uykuya dalar ve bir seri uyku siklusu içine girer.

•          Erişkinlerde total uyku süresi saat olup, bu süre herkeste farklılık gösterir

•          Gecede 6 saatten az uyuyarak gündelik yaşamını verimli bir şekilde sürdürebilenler (kısa uyuyanlar)

•          Her gece en az 12 saat uyumak gereksinimi içinde olanlar (uzun uyuyanlar).

•          Genetik, yaş, tıbbi ve psikiyatrik bozukluklar uyku biçiminin belirleyicileri arasındadır.

•              UYKU BOZUKLUKLARI

ICSD (International Classification of Sleep Disorders,Uluslarası Uyku Bozuklukları Sınıflandırması):

•          DİSSOMNİALAR

•          Dissomnia, uyku süresi, miktarı, kalitesi, zamanlamasında değişmelerle karakterize, fazla uyuma, uykunun başlama ya da devamına ilişkin bozukluklar olarak tanımlanmaktadır.

•          Uykusuzluk (insomnia) ile giden klinik durumlar

•          İnsomnia, uykuya dalma ve/veya sürdürme güçlüğü yakınmalarına ek olarak ertesi sabah dinlenmiş olarak uyanamama şeklinde tanımlanabilir.

•          Uykusuzluk kadınlarda erkeklere göre daha sık görülmektedir. ilerleyen yaşla birlikte uykusuzluk yakınmalarında artış ortaya çıkmaktaUykusuzluk belirtileriyle başvuran hastalarda yakınmaların ardındaki etiyolojik neden tedaviye ilişkin tutumu da belirlemektedir

Gerek DSM, gerekse ICSD (International Classification of Sleep Disorders) insomniayı primer ve sekonder olarak ikiye ayırır.

•          Primer İnsomnia:

*Psikofizyolojik İnsomnia

*Subjektif İnsomnia (Uykululuk durumunun Yanlış Algılanması)

*İdiopatik İnsomnia (Çocukluk Dönemi Başlangıçlı İnsomnia)

•          Sekonder İnsomnia:

*Psikiyatrik Bozukluklarla ilişkili

*Tıbbi ya da nörolojik Bozukluklarla ilişkili

*Çevresel faktörlerle ilişkili

*Alkol, Madde ya da Psikofarmakolojik Ajanlara Bağlı

*Uyku Hijyeninde Bozulma

*Uykuda Solunum Bozukları ile ilişkili (Uyku Apnesi)

*Hareket Bozuklukları ile ilişkili(Periyodik Bacak Hareketleri)

*Uyku-Uyanıklık Düzeni Bozuklukları (Jet Lag)

*Parasomnialar ile ilişkili (Gece Terörü) insomnia

•          PSİKOFİZYOLOJİK İNSOMNİA

•          Stresli bir yaşam olayının ardından başlayan ve daha sonra giderek şiddetlenip kişinin yaşamında merkezi bir önem kazanan uykusuzluk yakınmaları.

•          Genellikle uzun yıllardır devam eden uykusuzluk yakınmaları ile başvururlar. Daha önce kendilerine önerilmiş ve işe bir çok ilaçlar.

•          Uykusuzluğa ilişkin olumsuz bir koşullanmanın varlığı (+).

•          Yatak odası dışındaki ortamlarda (tv karşısında vs) çok uykulu olabildiklerini, ancak yatağa girdikten sonra uykululuk hissinin yerini uyuyabilme endişesine bıraktığını bildirirler. Uykusuzluklarının en önemli nedeni uykuya ilişkin performans anksiyeteleridir

(Uyuyamama endişesièuyuyama)

•          Polisomnografi de, uyku latansında uzama, uyku etkinliginde azalma, uyanıklık sayısında artma ve uyku süresinde azalma görülür.

•          SUBJEKTİF İNSOMNİA

•          Uyku durumunun yanlış algılanması, psödoinsomnia, uyku hipokondriazisi, gibi adları vardır

•          İnsomnia yakınması olmasına rağmen uykunun süresi ve niteliği olağan sınırlarda.

•          Hastalar bir-iki saat gibi oldukça kısa uyuyabildiklerini ifade ederler.

•          Tüm insomniak hastaların yaklaşık % ’unu oluşturur.

•          Polisomnografi de uyku süresi kalitesi normal sınırlarda.

•          Hastaya uykusunun ‘‘normal’’ olduğunu söylemek çoğu zaman işbirliğini bozmaya yol açar.

•          İDİOPATiK İNSOMNİA

•          Çocukluk dönemi başlangıçlı insomnia

•          Olasılıkla uyku-uyanıklık sisteminin nörolojik denetimindeki bir bozukluğa bağlı olarak, yaşam boyu yeterli uyku uyuyamama olarak tanımlanır.

•          Diğer insomnia ‘lara göre süregen ve dirençli ‘dir.

•          Geçici iyilik halleri, dalgalanmaları gözlenmez. Erken dönem psikolojik travma ya da tıbbi bir durumla ilişkili değildir. Ancak bu durumlar klinik tablonun şiddetini arttırırlar.

•          Çocukluk döneminde ADHD, disleksi gibi tanıları sık eşlik eder.

•          Psikofizyolojik insomniaklara göre, uykuları nesnel olarak belirgin bozulmuş olmasına rağmen, yakınmalarını minimize ederler.

•          PSİKİYATRiK BOZUKLUKLARLA İLİŞKİLİ İNSOMNİA

•          Psikiyatri hastalarının % 75’inden fazlası, hastalıklarının akut döneminde uykuya başlama ve devam ettirme güçlüğü yakınması tanımlarlar. Tüm anksiyete bozukluklarında, depresyonda, duygudurum bozuklukları, psikoz ,demans gibi bozukluklarda da uyku yapısında olduğu gibi, uyku ritminde de bozulmalar görülebilir.

•          TIBBİ BOZUKLUKLARLA İLİŞKİLİ İNSOMNİA

Konjestif Kalp Yetmezliği, Angina Pektoris,  tiroid fonksiyon bozuklukları, Hipertiroidi, Hipotiroidi, Diabet, Artritler, Fibromiyalji, Amfizem, Kronik Bronşit, Epilepsi, Parkinson Hastalığı, Başağrıları, Özefajit, Ülser, Menopoz, Premenstrüel sendrom da uyku bozuklukları görülür.

•          İlaçlara Bağlı İnsomnia

•          Amfetamin, metilfenidat,pemolin, efedrin, propanolamin, kafein, teofilin deriveleri. Antidepresanlar  Alkol ve madde kullanımı, Antiparkinson ilaçlar: Antiaritmik ve antihipertansifler ,Baclofen, alfa  ve beta  agonist/antagonistleri, dekonjestanlar, antikonvülzanlar, iştah azaltıcı maddeler, oral kontraseptifler, kortikosteroidler, tiroid preparatları sayılabilir.

•          ÇEVRESEL FAKTÖRLERLE İLİŞKİLİ İNSOMNİA:

•          Uykuyu Bozan Çevresel Faktörler:

–        Sıcak, Soğuk Ortam

–        Gürültü

–        Işık

–        Allerjenler

–        Yabancı Ortam

–        Aşırı Hareketli oda arkadaşı

•          İnsomniada Tedavi İlkeleri

•          Fiziksel ya da psikiyatrik bir hastalığa ikincil olarak gelişen uyku bozukluklarında öncelikle yakınmaların ardında yatan hastalık tedavi edilmelidir.

•          Uykusuzluk yakınmalarının nedeni ne olursa olsun, tedavide atılması gereken ilk adım hastanın uyku hijyeninin düzeltilmesidir.

•          Uyku Hijyenine Yönelik Düzenlemeler:

•          Sabahları uyanınca yataktan çıkılmalıdır. Biraz daha dinlenmek amacıyla uyumaya devam etmek dinlendirici olmadığı gibi uyku ritmini de bozabilmektedir.

•          Her zaman aynı saatte kalkılmalıdır. Uyku ritminin kurulması için belirli saatler arasında ve kişinin sirkadiyen ritmine göre uyuyabilmesi en sağlıklı yoldur.

•          Gündüzleri uyumamalıdır.

•          Düzenli egzersiz yapmalıdır. Ancak, akşam saatlerinde heyecan oluşturacak aktivitelerden kaçınmalıdır.

•          Yatak odası ses, ışık, ısı yönünden korunmuş olmalıdır.

•          Çok aç ya da tok olmamalıdır.

•          Kafeinli, alkollü, kolalı içeceklerden ve tütün kullanımından kaçınmalıdır.

•          Uyumaya ilişkin aşırı bir çaba gösterilmemelidir.

•          İnsomnia (uykusuzluk) tedavisinde; ilaç ve psikoterapotik yöntemler kuallanılmaktadır.

•          HİPERSOMNİA

•           Hipersomnia bulguları:

–         Uzamış uyku epizodları

–        Tekrarlayan uyku atakları

–        Gündüz aşırı uykulu olma durumu

–        Her yerde uykuya dalma eğilimi

–        Kolaylıkla uykuya dalma (yattıktan saniyeler sonra)

•          Bir aydan uzun süren, gündelik yaşamı etkileyen,gece uyumasına karşın gündüzleri uyumak zorunda kalanlar hipersomniak olarak tanımlanır.

•          Türk toplumunda genel populasyonun %14’ü hipersomnia kriterlerine uymaktadır. Bu olguların %32’si kilo fazlalığı göstermekte.

•          Gün içinde aşırı uykulu olmanın yarattığı öznel zorlanmaya ek olarak iş performansında düşme, dikkat gerektiren işlerde başarısızlık, iş ve trafik kazalarına yatkınlık olmaktadır.

•          NARKOLEPSİ

•          Gün içerisinde aşırı uykululuk atakları, katapleksi, Uyku paralizisi ve hipnogojik varsanılar  klasik tetradını oluşturur.

–        Uyku atakları ilk belirtidir ve sıklıkla ’lu yaşlarda başfunduszeue.infoarı uyandıklarında kendilerini dinlenmiş hisseden hastaları saatler içerisinde uykululuk hissi bastırır. Mümkün olabilirse biraz uyumak kişiyi sadece kısa bir süre için rahatlatabilir.

–        Katapleksi ani bir duygusal tepki (şaşkınlık, korku, gibi) sırasında ortaya çıkan yaygın ya da lokalize kas tonusu kaybıdıfunduszeue.info durum saniyeler, dakikalar içerisinde kendiliğinden ve tümüyle düzelir.

–        Uyku paralizisi halk arasında “karabasan”. Uyku sırasında aniden ortaya çıkan ve dakikalar içerisinde kendiliğinden tümüyle kaybolan yaygın tonus kaybıdır.

•          Yaygınlığı % civarında bulunmuştur. Erkeklerde sık görülür.

•          NARKOLEPSİ

•          Narkoleptiklerde hipokretin salgılayan sinir hücrelerinde normallere göre % 95 oranında bir azalma bildirilmiştir (Thannickal, ).

•          Kesin tanı uyku laboratuarında funduszeue.infoeristik bulgusu uykunun hemen başında gelen REM döfunduszeue.infoıca, uyku latansı kısalmış ve uyku bütünlüğü bozulmuştur.

•          Uyku ataklarının tedavisi için psikostimülan ilaçlar (amfetamin türevleri) tercih edilir (Littner, ).Etkilerine tolerans gelişebilmesi, kesildiği zaman “rebound fenomeni” ortaya çıkması ve kötüye kullanılabilme riskleri mevcut.

•          a1 adrenerjik agonist modafinil ‘in uyku atakları üzerine olumlu etkileri mevcut (Littner, ). Etki süresinin uzun olması, tolerans ve kötüye kullanım riskinin bulunmaması, bu ilacın amfetamin türevlerine göre üstün özellikleri arasındadır.

•          Hastalığın diğer belirtilerinin tedavisi için TSA’lar en etkili ilaçlardır (imipramin mg, klomipramin mg). SSRI’ larla da olumlu sonuçlar bildirilmiştir.

•          Hastalara düzenli uyku saatleri, ağır yemeklerden ve alkol alımından sakınmaları, tehlikeli araç ve gereçleri kullanmamaları öğütlenmelidir.

•          İdiopatik Hipersomnia

•          Temel yakınma gün boyu süren yoğun uykululuk hissidir.

•          Sürekli uykulu ve yorgun oldukları için sık sık kestirme ihtiyacı hissederler.

•          Gece uykuları normalden uzun olmakla birlikte dinlendirici olmaktan uzaktır ve sabah uyandıklarında uyku sersemliği hissini yoğun olarak yaşarlar.

•          Genellikle ilk belirtileri 25 yaşından önce ve sinsi bir şekilde başlar. Kronik seyirli bir hastalıktır.

•          Periyodik Hipersomnia (Kleine-Levine Sendromu)

•          Tekrarlayan aşırı uyuma dönemleri ile seyreder.

•          Hastalık epizotları yılda birkaç kez gelir ve ortalama haftada kaybolur.

•          Atak sırasında ek olarak aşırı yemek yeme isteği ve cinsel ilgide artma (hiperseksüalite)  sıklıkla gözlenir.

•          İrritabilite ve agresif davranışlar bulunabilir. Bazı nöbetler konfüzyon benzeri bir görünüm sergilerler ve varsanılar da tabloya dahil olabilir

•          Genellikle genç erkeklerde ortaya çıkan bir hastalıktır.

•          Viral enfeksiyonlar, emosyonel stres, gebelik gibi atakları presipite edici bazı faktörler bildirilmiş, hastalığın etiyopatogenezi aydınlatılamamıştır

•          Nokturnal Miyoklonus          (Uykuda Periyodik Hareket Bozukluğu)

•          Uykuda periyodik, stereotipik ekstremite hareketleri ya da nokturnal miyoklonus, mevcuttur

•          Hareketler aniden ortaya çıkıp saniyeler (sn) içinde kaybolur.

•          Normal bir uyku süresi içerisinde yüzlerce kez kasılma gözlenebilir. istemsiz hareketlerin sıklığı geceden geceye değişebilir.

•          Genellikle bacak hareketleri ön plandadır. Ani kasılmalara bağlı olarak uyku verimliliği bozulmuş olduğundan ertesi gün uykululuk, yorgunluk hissi gibi belirtiler yaygındır.

•          30 yaşından önce nadir, yaş arasında %29, 65 yaş ve üzerinde %44 oranında görülmüş.

•          Kesin tanı polisomnografi ile konulur

•          Huzursuz Bacak Sendromu (Restless Leg Sendromu)

•          Uykuya dalmadan önce bacaklarda hissedilen ve hastaların “iğne batması”, “karıncalanma”, “uyuşma hissi” gibi  huzursuzluk hissi.

•          Bu hisle başa çıkmak için ekstremitelerini oynatmak, masaj yapmak ya da kalkıp yürümek ihtiyacı. Uykuya dalma süresini gecikir ,uyku verimliliği bozulur, ertesi günkü işlevsellik azalır.

•          Huzursuzluk hissi genellikle bacaklardadır ancak uylukta ve ayakta da hissedilebilir.

•          Periyodik hareket bozukluğu belirtileri %80 eşlik etmekte.

•          Anemi, hipotiroidi ya da metabolik hastalıkları olanlarda H.B.S ve periyodik hareket bozukluğu belirtileri ortaya çıkabilmekte ve hastalığın tedavisi ile belirtiler tamamen düzelebilmektedir.

•          Gebelik, kafeinli içecekler, sıcak ortamlar ya da aşırı yorgunluk H.B.S belirtilerini ortaya çıkarabilmektedir

•          SİRKADİYEN RİTM UYKU BOZUKLUĞU

•          Gecikmeli Uyku Evresi Tipi: Uykuya dalma ve uyanma saatlerinin sürekli bir biçimde geç olmasıdır.

•          Değişen Mesai Saatleri Tipi: Mesai saatlerinin sık değişmesiyle birlikte asıl uyku dönemi sırasında uykusuz ya da asıl uyanıklık dönemi sırasında uykulu olmadır.

•          &#;Jet Lag&#; Tipi: Birden çok zaman dilimini geçerek seyahat edildiğinde ortaya çıkan, içinde bulunulan zamana göre günün uygunsuz saatlerinde uykulu ya da uyanık olma durumudur. Bir hastalık olmamakla birlikte sirkadien ritm düzensizliği oluşu nedeniyle üzerinde durulmaktadır. Performansı etkileyen, çoğu zaman gastrointestinal belirtilerin de eklendiği geçici bir tablodur. Belirtilerin şiddeti, birim zamanda geçilen dilim miktarı ve bireyin yapısıyla ilişkilidir.

•          PARASOMNİALAR

•          Parasomnia:  uykuya geçiş döneminde ya da uykunun seyri sırasında istenmeyen fiziksel davranışların ve otonomik uyarılma belirtilerinin ortaya çıkmasıdır.

•          Çocuklukta sık görülürken erişkinlik döneminde azalması, bu bozuklukların SSS maturasyonu ile ilişkili olabileceğini düşündürmektedir

•          Kabus Bozukluğu

•          En sık yaşları arasında görülen, genellikle REM döneminde ve uykunun ikinci yarısında, dış uyaran olmaksızın uyanmaya yol açan, korkutucu rüyalar.

•          Yaklaşık %5 oranında rastlanmaktadır.

•          Hastalar korku ile uyanırlar, rüya içeriğini hatırlarlar ve uyandıklarında hafif konfüzyon içindedirler. Epizod geçtikten sonra da uykuya dalarlar.

•          Tabloya çoğunlukla insomnia eşlik etmektedir.

•          Hipnotik ilaçların uzun süre kullanımından sonra kesilmesiyle ortaya çıkan yoksunluk dönemlerinde REM reboundu sonucu, kabus bozukluğu görülebilir.

•          Uyku Terörü (Pavor Nocturnus)

•          Genellikle bir çığlık ile başlar. Kişi şaşkın ve korkulu bir duygu hali içindedir.

•          Taşikardi, terleme gibi belirtiler tabloya eşlik eder.

•          Amaçsız, kontrolsüz hareketler de görülebilir ve bu sırada kişi kendisine ya da etrafına zarar verebilir. Genellikle dakikalar içerisinde kendiliğinden yatışır. Hasta yatağına geri dönerek uykusuna devam eder. Uyandığında olup bitenleri hatırlamadığı anlaşılır.

•          Genelde yaşları arasında başlar ve delikanlılık döneminde kendiliğinden kaybolur. Uyurgezerlik belirtileri sık eşlik eder.

•          %96’sında aile öyküsü

•          Genellikle uykunun ilk dakikalık bölümünde ortaya çıkmakta

•          Uyurgezerlik (sleepwalking, somnambulizm)

•          Uyku sırasında ortaya çıkan anlamsız, amaçsız, karmaşık fiziksel hareketlerle tanımlanır.

•          Belirtiler genellikle EEG’de evre te yani uykunun ilk 1/3’lük diliminde görülür.(derin uyku/delta uykusu) (Crisp, ).

•          Nöbet sırasında gözler açıktır,bakışlar donuktur. Çevresiyle iletişim kurmaz. Yatağından kalkarak etrafında dolanır ve sıklıkla kendiliğinden yatağına döner. Nöbet genellikle dakikalar içerisinde kendiliğinden sonlanır. Sabah uyandığında olup bitenleri hatırlayamaz.

•          Davranışlar bazen kendisini veya çevresini ciddi tehlikeye sokabilir (pencereden çıkmaya çalışmak ya da araba kullanmak gibi).

•          yaşları arası sık görülür. İlerleyen yaşla birlikte belirtiler kendiliğinden kaybolma eğilimindedir (Hublin, ).

•          Uyurgezerlik (sleepwalking, somnambulizm)

•          Erişkin dönemde birdenbire ortaya çıkarsa benzer klinik görünüm veren tablolar ile ayırıcı tanısının(REM dönemi davranış bzkluğu, epilepsi) yapılması önemli.

•          Ailevi/genetik faktörler.

•          REM Uykusu Davranış Bozukluğu:

•          REM döneminde normalde ortaya çıkması gereken tonus kaybının (atoni) gelişmemesine bağlı olarak meydana gelir.

•          Genellikle hastaların başvuru yakınmaları uyku sırasında konuşma ve eşlik eden fiziksel davranışlardır.

•          Agresif davranışlar gözlenebilir ve bu durum kişiye ya da partnerine zarar verebilir

•          Epizotlar REM özelliklerinin daha hakim olduğu uykunun son 1/3’lük dilimi içerisinde ortaya çıkar.

•          Diğer Parasomniler

•          Uyku Paralizisi:

Hipnogojik yada hipnopompik ortaya çıkan, genellikle anksiyete ve ölüm korkusunun eşlik ettiği, istemli hareketleri yapamama ile karakterize bir bozukluktur. Ergenlik döneminde oldukça yaygın görülmesine karşın erişkinlikte nadiren rastlanmaktadır.

•          Uykuda Konuşma:

Uykunun ilk saatlerinde, derin uyku sırasında ortaya çıkmaktadır.

•          Uyku Bruksizmi:

Uyku sırasında dişlerin birbirine sürtülmesi ile karakterize stereotipik bir bozukluktur. Özellikle Evre 2 de ortaya çıfunduszeue.infoeteye eşlik ettiği düşünülürse de çene yapısındaki bozuklukların etkili olduğu bilinmektedir.

                Uyku Enürezisi:

Uyku sırasında tekrarlayıcı istemsiz işeme

funduszeue.info Burhanoğlu - Randevu Al

insomniaİnsomniada TedaviInternational Classification of Sleep DisordersKleine-Levine SendromuNARKOLEPSİNONREM UYKUSUPrimer İnsomniarapid eye movementREM UykusuRestless Leg SendromuUyku Bozukluğu NedenleriUyku Bozukluğu TedavisiUyku BozukluklarıUyku Kalitesi ArttırmaUykuda Periyodik Hareket BozukluğuUykunun FaydalarıUykunun OrganizasyonuUykusuzlukUyurgezerlik

Çocuklarda Uyku ve Uyku Bozuklukları

Periyodik ve fizyolojik bir durum olan uyku, farkındalık ve çevreye yanıtın azaldığı, insan ömrünün yaklaşık üçte birini alan bir döngüdür.

Uyku nedir? Neden ve nasıl olur? Uykuda neler olur? soruları insanlık tarihi boyunca zihinleri kurcalamıştır. Karanlık, gece, yarı ölüm, düşler gibi kavramlar uyku ile iç içe geçmiştir. Bunu Yunan mitolojisinde açıkça görebiliriz. Uyku tanrısı Hypnos, karanlık ve gece tanrılarının (Erebos ve Nyx) oğlu olup, ölüm tanrısı Thanatos ile kardeştir. Hypnos’un oğulları Morpheus ve Phantasos ise düşlerden sorumlu tanrılardır.

Uyanıklığı sağlayan histaminerjik inervasyonun ana odağı beyindeki tüberomamiler nükleustur. Uyku sırasında GABA miktarının artmasıyla bu nöronların aktivitesi azalmaktadır.

Yapılan çalışmalar uykunun iki farklı fizyolojik durum gösterdiğini saptamıştır. REM (Rapid Eye Movement) ve nonREM olarak bu iki fizyolojik durumu isimlendirebiliriz.

REM Uykusu: Beyin metabolizma hızının maksimumda olduğu, non-alfa ritmi ile karakterize dönemdir. Spontan hızlı göz hareketleri tipiktir. Bir çeşit felç hali olan iskelet kaslarının paralizisi görülse de beyin aktivitesi en üst düzeydedir. Solunum ve kalp düzensiz ve değişken çalışır. Tüm uykunun yaklaşık dörtte birini alan bu dönemde rüyalar görülür. Vücut ısı regülasyonu bozulmuştur. Uyuyanın sırtına kar yağar diyen atalarımız, farkında olmadan bilimsel bir gerçeği doğrulamaktadır. Erkeklerde uyku sırasında görülen penil ereksiyon da REM uykusu döneminde olur.

NonREM Uykusu: NonREM uykusu dört evreye ayrılır. Birinci evre uykunun başlangıç dönemi olup halüsinatuvar imajlarla karakterize, uyku-uyanıklık arası bir geçiş evresidir. Bunu takiben uykunun yaklaşık yarısını oluşturan ikinci evreye yani yüzeyel uykuya geçilir. Üçüncü evre vücut ısısı ve kan basıncının düştüğü, uykunun %5’ini oluşturan derin uyku evresidir. Dördüncü evre ise en derin uykunun olduğu, kas tonüsünün azaldığı, yavaş delta dalgaları ile karakterize, tüm uykunun %’ini oluşturan evredir.

Derin uykuda growth hormon (büyüme hormonu) salgısı ve protein sentezi artmaktadır. Bu da ‘’uyusunda büyüsün’’ ninnisinin bilimsel yönüdür.

Uyku sürecinde yaklaşık 80 dakikalık nonREM uykusunu izleyen 10 dakikalık REM dönemleri periyodik olarak tekrarlar. Gece boyunca giderek nonREM süresi azalırken, REM süresi artar. Total uykunun %80’i nonREM, %20’si REM uykusudur.

Tüm canlılar için yaşamsal öneme sahip uyku, bebekler için daha da önemlidir. Bebeklerin uykuda büyüdüklerinden zaten söz etmiştik. Bebekler günün yaklaşık 16 saatini uykuda geçirir. Uyku-uyanıklık döngüsünde bebekler için en önemli sinyal açlıktır.

Aktif uyku olarak tanımlanan REM uykusu yenidoğanda %50’dir. Altıncı ayda %40’a, 2 yaşında %30’a, çocuklukta %25’e ve erişkinlikte ise %20’ye iner. İlk aylarda saatte bir uyanan bebeğin uyku-uyanıklık döngüsü özellikle funduszeue.info sonra değişmeye başlar ve gece kesintisiz uyku süreleri uzar. Merkezi sinir sisteminin maturasyonu burada birinci derecede sorumludur. Gece-gündüz döngüsünün gelişimi 5 yaşına dek sürer.

Bilinen birçok şeye karşın uykunun işlevi henüz tam olarak çözülememiştir. Düzenli ve sağlıklı bir uykunun fiziksel ve ruhsal açıdan çok önemli olduğu, belki de söylenecek tek doğrudur.

Çocuklarda Uyku Bozuklukları:

Uyku davranışı çocuklar ve yetişkinlerde çok farklıdır. Yetişkinlerde anormal sayılan bir durum çocuklarda normal gelişimsel özellik olabilir. Uyku düzeni anne baba için temel kaygı konularından biri olup ailenin bilgi sahibi olması çok önemlidir. Uyku düzeni ile ilgili değişikliklerin gelişimsel göstergelerden olabileceği, geçici olabileceği, özgül bir uyku bozukluğu ya da ruhsal veya fiziksel bir hastalığın belirtisi olabileceği unutulmamalıdır.

Çocuklarda uyku bozuklukları % arasındadır. Uykuya dalma güçlüğü ve gece sık uyanma en sık görülen uyku bozukluklarıdır.

Uyku bozukluğu görülen bebek ya da çocukta aile içi ilişkiler ve iletişim, annenin ruhsal sağlığı, mizacı, anne babanın ve/veya bakıcının duygusal özellikleri iyi araştırılmalıdır. İki haftalık bir uyku takvimi önemli ip uçları verecektir.

yaş arasında gelişimsel ayrılık anksiyetesi, yaş arasında akran ilişkileri ve kreşteki aktiviteler, daha büyük çocuklarda ruhsal, çevresel ya da organik nedenler dikkate alınmalıdır. Okul çağındaki çocuklarda ise yatma saatine direnç oldukça sık rastlanan bir durumdur.

Uyku bozuklukları üç ana grupta sınıflandırılır.

  1. 1Primer uyku bozuklukları
    1. Dissomnialar: Primer insomnia, primer hipersomnia, narkolepsi, solunumla ilişkili uyku bozukluğu, sirkadiyen ritim uyku bozukluğu ve başka türlü adlandırılamayan dissomnialar bu gruptadır.
    2. Parasomnialar: Kabus bozukluğu, uykuda korku bozukluğu (uyku terörü), uyurgezerlik bozukluğu ve başka türlü adlandırılamayan parasomnialar bu gruptadır.
  2. Başka bir mental bozuklukla ilişkili uyku bozuklukları
  3. Medikal bozukluklar ve madde kötüye kullanımına bağlı uyku bozuklukları

Bu sınıflama daha çok yetişkinlerle ilgilidir. Çocuklarda görülen uyku bozukluklarını ise kabaca üç grupta toplayabiliriz.

  1. Uykuya dalmakta ya da uykuyu sürdürmekte zorluk.
  2. Gündüz aşırı uyuklama.
  3. Gece uykusunda alışılmadık davranış epizotları.

Uykuya dalmakta ya da uykuyu sürdürmede zorluk:

Bebekler ağlama eşliğinde sık uyanabilir. İnfantil kolik mutlaka araştırılmalıdır.

Okul öncesi çocuklarda uykuya dalmada güçlük ve gece uyanmaları sık rastlanan bir durumdur. Öğrenilen davranışlardan olan uykuya dalma biraz sabır ve eğitim gerektirecektir. Sallama, dokunma, masal, ninni ya da oyuncak gibi bir nesneye sarılma gibi yardımlara ihtiyaç duyulabilir.

Okul çağındaki çocuklarda ise anksiyete, stres, korku ile ilişkili olma olasılığı yüksektir. Gelişimsel bir korku, kabus ya da travmatik bir olaya tepki söz konusu olabilir. Anksiyete bozukluğu ve depresyonda da çocuklarda uykuya dalmada güçlük görülebilir.

Gündüz aşırı uyuklama:

Genellikle adolesanlarda görülür. Yetersiz gece uykusu, rahatsız gece uykusu (Sıklıkla solunum güçlüklerinden kaynaklanır ve horlama dikkat çekicidir. Bademcik, geniz eti gibi problemlerde olur), uyku uyanıklık döngüsünde bozulma (Sıklıkla geç yatılan hafta sonları ve tatillerde başlar) ve artmış uyku ihtiyacından (adolesan dönemde gelişimsel olarak uyku ihtiyacı artar) kaynaklanır.

Narkolepsi:

Kronik seyirli nörolojik bir bozukluk olup, ergenliğin sonları ve genç erişkinlikte başlar. 10 yaş altında çok nadirdir. Narkolepsi ani dayanılmaz uyku atakları, bilinç değişimi olmaksızın kas tonüsünde ani azalma (katapleksi), uyandıktan sonra kısa süre hareket edememe (uyku paralizisi) ve uykuya dalmadan önce halüsinasyon görme ile karakterizedir. Narkoleptik hastalar çok çabuk REM uykusuna geçerler ve parçalanmış gece uykusu sıktır.

Kleine-Levin sendromu:

Erkeklerde 4 kat fazla görülen, nadir bir periyodik hipersomnia türüdür. Ergenlerde sık görülür. Epizodik olarak aşırı gündüz uyumaları yanında hiperfaji, irritabilite, agresyon ve seksüel disinhibisyon olur. Sıklıkla viral bir enfeksiyonu takiben ortaya çıkar.

İdiyopatik hipersomnolans:

Gündü patolojik uyuklamalar, uzamış ve derin uyku, sabah uyku sersemliği, halsizlik ile kendini gösteren, aile öyküsü olan bir hastalıktır.

Uyurgezerlik bozukluğu (somnanbulizm):

Gecenin ilk üçte birlik kısmında ortaya çıkar. Çocuk yatağından kalkarak yürüme, giyinme, konuşma gibi motor hareketler yapar. dakika sonra yatağına dönerek uyumaya devam eder. Sabah hiçbir şey hatırlamaz. Genellikle yaş arasında başlar, 12 yaş civarında pik yapar ve erkeklerde daha yaygın görülür. Ailenin bilgilendirilmesi ve çocuğun yaralanma olasılığına karşı önlemler alınması uygun olur.

Uykuda korku (uyku terörü):

Erkek çocuklarda daha sık görülen uykuda korku (uyku terörü) genellikle 7 yaşından önce başlar ve ortalama yıl sürer. Çocuk çığlık atarak yatağında oturur, gözleri faltaşı gibi açılmıştır. Uyanık gibi görünse de uyanık değildir. Anne babayı tanımaz, iletişim kurmaz. Ebeveynler çocuğu çıldırmış gibi algılayarak paniğe kapılabilirler. Bu sırada çocuğu uyandırmaya veya konuşturmaya çalışmak doğru değildir. dakikaya uzayan vakalar olsa da çoğu dakikada sonlanır. Uyandığında bir şey hatırlamaz. Kaygılı ve korkulu çocuklarda artabilir, ailesel yatkınlık söz konusudur.

Uykuda işeme bozukluğu (enürezis nokturna):

En sık görülen uyku bozukluklarındandır. Pek çok nedeni olsa da, sıklıkla nonREM uykusunun 3 ve 4. evrelerinde olması sebebiyle uyku bozukluğu olarak ele alınabilir. yaş grubunda % görülür. Tedavide nonREM uykusuna etkili imipramin kullanılır.

Korkulu düşler görme:

Gecenin son üçte birlik kısmında REM döneminde ortaya çıkar. Uzun ve korkutucu düşler nedeniyle çocuk korkuyla uyanır. Okul çağı çocuklarında %20 oranında rastlanır. Gelişimsel korkularla yakından ilişkilidir. Günlük yaşamdan da etkilenme olur. Korku filmleri, ürkütücü haberler, hayalet gibi hayal ürünü korkutucu nesneler olayı tetikleyebilir. Çocuk ateşlendiğinde de korkulu düşler görebilir. Korku içinde uyanan çocukla ilgilenilmeli, düşünü dinlemeli, rahatlatmaya çalışılmalıdır.

Diş gıcırdatma (bruksizm):

Her yaşta olabilen, sıklıkla nonREM ikinci evrede ortaya çıkan bir durumdur. Tedavide amitriptilin kullanılmaktadır.

Uyku sorunu yaşayan çocuklara genel tedavi yaklaşımı:

  1. Anne babaya uyku bozukluğu ile ilgili bilgi verilerek önce onların kaygısı giderilmelidir. Çoğu kez uygun destek ve çocuğun rahatlamasını sağlamak tedavi için yeterli olacaktır.
  2. Yatma saati, uykuya uygun bir oda sağlanması, yatmadan önce yaşanan gerginliklerin giderilmesi, uyku öncesi aşırı beslenme gibi uyku hijyeni ve olumsuz çevresel faktörler ile ilgili tedbirler alınmalıdır.
  3. Uyurgezerlik gibi durumlarda koruyucu önlemler alınarak çocuğun zarar görmesi engellenmelidir.
  4. Masal, ninni, gece lambası, özel objeler, tensel temas gibi yöntemlerle yatma zamanı gevşeme ve sakinleşme sağlanmalıdır.
  5. Olası medikal ve psikiyatrik sorunlar atlanmamalı, teşhis ve tedavi için psikiyatri desteği alınmalıdır.

Uyku sorunu yaşayan, uyku bozukluğu bulunan çocuğunuzun teşhis ve tedavisi için Antalya Psikiyatri ve Psikoterapi Merkezimizden gerekli uzman desteğini alabilirsiniz.

Psikiyatri Uzmanı Emine Filiz Uluhan, Antalya Psikiyatri Merkezi.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası