mahmut efendinin eşi / Ortahisar Belediyesi | Ortahisar

Mahmut Efendinin Eşi

mahmut efendinin eşi

IX-XX asirlar arasindaki̇ Türk şi̇i̇ri̇ni̇n özelli̇kleri̇ Текст научной статьи по специальности «История и археология»

Ученые записки Таврического национального университета имени В. И. Вернадского Серия «Филология. Социальные коммуникации». Том 27 (66). № 3. 2014 г. С. 142-152.

УДК 82-1.09(282.254.1)'18/19'

IX-XX ASIRLAR ARASINDAKi TÜRK §ÜRiNiN ÖZELLiKLERi

Seytumerova E. S.

Sorunun Belirlemesi: XIX. yüzyilin ba§lanndan itibaren Türk aydini ve sanatfilari Batiya yöneldi ve Batida gelten fikir ve sanat hareketlerinden etkilendiler.

Batiyla ili§kiler, aydinlarin bir bati dilini ögrenmeleri, bati edebiyatindan yapilan feviriler, batidaki fikir akimlari ile tani§ma bir kültür ve medeniyet degi§imini gündeme getirdi. Sosyal, ekonomik ve siyasi hayatta meydana gelen degi§iklikler edebiyata da yansidi, Cumhuriyetin kurulu§una kadar arayi§lar devam etti.

Tanzimat edebiyatinin ikinci döneminden itibaren Bati §iiri, hem §ekil, hem de muhteva yönünden Türk §iirini etkilemeye ba§ladi. Bunun sonucu, Türk §iirine Batidan sone, terza rima, fapraz kafiye, sarma kafiye gibi yeni nazim §ekilleri girdi [5]. Türk §iirinin Bati tesirinde nasil degi§tigini ve geli§tigini anlamak ifin fali§mada Tanzimat sonrasi Türk §iirinin bazi örneklerini ara§tiracagiz ve Tanzimat sonrasinda yeti§en bazi §airlerinin kullandiklari nazim §ekillerini, türlerini ve ayrica §iirlerinde kulandiklari edebi sanatlari taniyacagiz.

Sorunun güncelligi: Bildigimiz gibi IX. - XX. asirlarda gelten Türk Edebiyatina, Bati Etkisinde Geli§en Türk Edebiyati adi verilmi§ ve bu dönemde Türk Edebiyatin Bati tesirinde geli§tigini söylenmektedir. Bati §iiri Türk §iirini hangi yönden, nasil etkiledi? Bu etkilemenin sonuflari neydi? Olumlu ve olumsuz taraflari hangileridir? Bu, ve ba§ka sorulara makalemizde cevap vermeye fali§acagiz. Ayrica, Türk Edebiyatiyla ilgilenenler ifin Türk §iirini daha yakindan tanimak ve incelemek bir imkan sunulacaktir.

Ara^tirmanin amaci: 1840-1970 yillar arasindaki Türk §iirinin olu§masini belirtmek, ayrica, siirin iferik ve vezin yönünden nasil degi§tigini ve o dönemdeki §iirde kullanilan edebi sanatlarini belirtmek.

Amaca ula§mak ifin ger^ekle^ecek i^lemler:

1. Dönemdeki Türk §iirinin geli§me safhalarini belirtmek.

2. §iirde kullanilan genel edebi sanatlarini belirtmek.

3. Ara§tirmada, eserlerini kullanacagimiz §airleri tespit etmek.

4. Dönemin §iirlerini örnek alarak, §iirde hangi edebi sanatlarinin kullandigini ögrenmek, §iirin vezni incelemek ve §iirin iferiginde degi§melerini ara§tirmak.

5. Ara§tirmanin sonucunda 1840-1970 yillar arasinda Türk §iirin nasil degi§tigini belirtmek.

Ara§tirmada Edebiyat Ders Kitablari, Türk Edebiyati Tarihi, Türk §iirlerin Vezni, Türk §iiri ve Antolojisi gibi kaynaklar kullanildi. Ayrica, Ziya Pa§a, §inasi, Tevfik Fikret, Cenab §ahabeddin §iirlerini ara§tirmanin kaynagi olarak kullandik.

Ara^tirmanin metotlari: makalede, betimsel metodu, kurumsal irdeleme metodu, analiz ve sentez yöntemi ve tarihsel analiz metotlari kullanilmi§tir.

Ara^tirmanin konusu: ara§tirmanin konusu olarak IX. - XX. asirlar arasinda yazilan §iirler incelenmi§tir.

£agda§ Türk Edebiyati, Osmanli Devleti'nin gerilemesinin hizlandigi, yapilan yeniliklerin basariya ulasamadigi, batiya yönelme gereginin duyuldugu bir zamanda, yani 1839'da Tanzimat Fermani'nin ilän edilmesiyle baslayan medeniyet ve kültür degi§ikligi ve bu degi§ikligin dayandigi Batililasma olgusunun belirledigi bir gelisim sürecinde degerlendirilebilir.

Modern Türk edebiyatini su bölümler altinda gruplandirabiliriz:

• Tanzimat dönemi (1860-1896);

• Servet-i Fünun dönemi(1896-1901);

• Fecr-i Ati dönemi (1909-1912);

• Milli edebiyat dönemi (1911-1923);

• Cumhuriyet ve sonrasi. (1940-....)[ 7]

Edebi sanatlar, dilin ger?ek ve sembolik her türlü anlamini karsilamak, az sözle 50k sey ifade etmek, anlam ve ^agri^im ilgileri kurmak, harf ve sözcüklerin §ekil olarak görüntülerinden ve ses degerlerinden yararlanmak amaciyla üretilmis söz söyleme sanatlaridir. Edebi sanatlar, ince duygularin, keskin zekälarin ve estetik duyarligin ürünü olarak dogmustur [7].

Türk edebiyatinda en eski dönemlerden günümüze kadar, özellikle Kläsik (Divan) Türk edebiyatinda edebi sanatlara büyük önem verilmistir. Bu sanatlari belli basli su basliklar altinda toplayabiliriz:

Mecaz Sanatlari: Tesbih (Benzetme), Istiare (Igretileme), Kinaye, Mecaz-i Mürsel, Tariz, Kisilestirme (Teshis ve Intak).

Anlam Sanatlari: Iham, Tevriye, Istihdam, Tenasüp, Leff ü Nesr, Tecahül-i Arif, Hüsn-i Talil, Sihr-i Heläl, Mübalaga (Abartma), Tezat (Karsitlik), Istidrak, Tekrir, Nidä, Istifham, RücuTefrik, Terdit, Iltifat, Telmih (Anistirma), Irsal-i Mesel, Iktibas.

Söz sanatlari: Cinas, Kalp, Istikak, Akis (Yansitma), lade, Tarsi, Akrostis, Leb-Degmez [7].

§iirde 5ogunlukla dizelerin sonunda, kimi zaman da dizelerin basinda ya da i^inde; anlamca ayri en az iki sözcük arasindaki ses ya da seslerin benzesmesine uyak denir. Yüzyillarca uyak ile siir öyle birlikte kullanilmistir ki, siir denilince akla gelen ilk özelliklerinden biri de uyaktir.

Dizili^lerine Göre Uyak Türleri.

Uyak dizilisleri nazim bi^imlerine göre olmakla birlikte kendi i^inde düz, ^apraz, sarmal, örüsük uyak gibi türlere ayrilir.

Düz Uyak: §iirin nazim birimindeki bütün dizeler kendi i^inde uyaklanirsa, buna Düz Uyak denir: aaaa-bbbb, aaa-bbb...

^apraz Uyak: Nazim birimi dörtlük olan bir siirde uyak, birer dize atlayarak kurulursa 5apraz uyak olusur: abab-cdcd...

Sarmal Uyak: Nazim birimi dörtlük ya da ü^lük olan bir siirde uyak, her birimde, ilk dize ile son dizede ayni olursa sarmal uyak denir. Ara dize ya da dizelerde uyak ilk dizeden ayridir: abba cddc...

Örüsük uyak (Terza rima): Türk Edebiyatina Fransiz edebiyatindan ge^mis, ilk kez Servet-i Fünun edebiyatinda terza-rima nazim bi^iminde kullanilmistir. Uyak dizilisi: aba-bcbcdc- ded... dir [7].

Ses Benzerliklerine Göre Uyak Türleri

143

Yarim Uyak: §iirin ahengi, dize sonlarinda, belli araliklarla yinelenen bir ünsüz ile saglaniyorsa, buna yarim uyak denir. Eskiden kültürlü §airler yarim uyagi uyaktan saymazlardi; fakat halk §airleri yarim uyagi ba§ari ile kullandilar.

Tam Uyak: §iirin ahengi, dize sonlarinda belli araliklarla yinelenen bir ünsüz ve bir ünlü ile saglaniyorsa buna tam uyak denir.

Zengin Uyak: §iirin ahengi, dize sonlarinda, belli araliklarla yinelenen ikiden 50k sesle saglaniyorsa buna zengin uyak denir. Divan §iirinde ve ?agda§ §iirde bol bol kullanilir.

Tun? Uyak: bir dizenin sonundaki bir sözcük ba§ka bir dizenin sonundaki sözcügün sonunda ge^iyorsa, buna tun? uyak denir.

Cinasli Uyak: §iirin ahengi, dize sonlarinda belli araliklarla yinelenen seste§ sözcüklerle saglaniyorsa, buna cinasli uyak denir. Ayni zamanda bir söz sanati olan cinasli uyak Halk §irinde, Divan §iirinde ve ?agda§ §iirde bol bol kullanilir [5].

Redif: §iirde ahengi saglamak i^in dize sonlarinda benze§tirilen seslerin anlamlari ya da görevleri ayni ise bu benze§meye redif denir. Redif, §iirin ahenk ögelerindendir. Kimi §iirler kafiyesizdir; §iirin ahengini yalniz redif saglar.

§imdi ise Tanzimat Döneminin birka? §iirini inceleyelim. Tanzimat Edebiyati sanat^ilari iki ku§aga ayrilir: "Toplum i^in sanat" anlayi§ina eser veren §inasi, Ziya Pa§a, Namik Kemal, Ahmet Mithat Efendi; "Sanat i^in sanat" görü§ünü benimseyen Recaizade Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamit Tarhan, Samipa§azade Sezai.

Ibrahim §inasi Efendi'nin "E§ek ile Tilki Hikayesi"nden bir par^ayi inceleyelim:

Qikti bir bagin iginden yola bir ya§li himär

Nakl igin beldeye yüklenmi§ id Ii ruy-i nigär

Derken ag karnina bir tilki görünce geldi

Böyle bir täze üzüm hasreti bagrin deldi

Öteki gifteyi atti bu yana§tikga biraz

Sonra läkin aradan kalkti bütün näz ü niyäz [1]

Önce §iirin öl^üsünü inceleyelim:

_.__/..__/..__/__

. /.. /.. /

§iir aruz öl^ü^üyle yazilmi§: Fä'ilätün / fe'ilätün / fe'ilätün / fa'lün Eserin nazim §ekline bakarsak: her beyit kendi arasinda kafiyelidir. Kafiye aa bb cc §eklindedir. Kla§ik Türk Edebiyatinda bu tür eserlere mesnevi denir. Mesnevi ayni zamanda bir nazim §eklidir ve ona ba§ka adiyla "düz kafiye" denir [5]. Bu nazim §eklinin en önemli iki özelligi vardir, bunlar: her beyit kendi arasinda kafiyelidir; ikincisi de beyitler aruz vezninin kisa kaliplariyla yazilir [7].

....ya§li himär -är - tam kafiye

....ruy-i mgär

144

.... geldi ......deldi -el - tam kafiye - di- redif

.... atti buyana^tikga biraz .....kalkti bütün naz ü niyaz -ti -redif -az - tam kafiye

Par^ada ruy-i nigar (pembe renkli üzüm ge§idi) ve naz ü niyaz (§imarma, yalvarma) fars^a tamlamalarina rastliyoruz.

Par^ada Kapali istiareyi görüyoruz: üzüm hasreti bagrin deldi - hasret bir han^ere benzetiliyor, ama kendisine benzetilen unsur söylenmedigi ifin bu istiare, Kapali istiaredir.

Ayrica yazar eserinde tilkiyi ve e§egi konu§turup, Te§his (ki§ile§tirme) ve intak (konu§turma) sanatlarini kullanmi§.

Par?ayi okudumuz zaman ?iplak bir ifade tarziyla yazildigini görüyoruz, hikayenin mesnevi §eklinde yazildigina ragmen, §air dili sadelle§tirmeye 5ali§mi§, canli, hareketli, konu§ma sentaksina yakin bir misra yapisi kurmayi denemi§tir. ibrahim §inasi Efendi'nin "E§ek ile Tilki Hikayesi" batili anlamda ilk fabl örnegi olan manzumelerden biri. Hikayde alayli bir §ekilde sosyal problemler, insanlar arasindaki ili§kiler gibi konular kaleme aliniyor.

Ziya Pa^a'nin en me§hur §iirlerinden birisi olan "Terkib-i Bend"den bir par^ayi inceleyelim:

Her §ahsi harim-i Hak'a mahrem mi sanirsin

Her tac giyen gulsuzu Edhem mi sanirsin

Qok mukbili gördüm ki

Handan görünen herkesi

güler igi kan aglar

hurrem mi sanirsin

Bil Her

illeti merhemi

kil her

sonra yareye

Kibre ne sebeb yoksa

Sen kendini destur-i mükerrem mi sanirsin

müdavata merhem mi

vezirim

deyü

tasaddi sanirsin

gergek

Allah'a tevekkül edeninyaveri Hak'dir Na§ad gönül bir gün olur §ad olacaktir[1 ]

§iir aruz ölcüsüyle yazilmi§:

__. /.__./.__./.__

__. /.__./.__. /.__

Mefülü / Mefailü / Mefailü / Feülün

Terkib-i Bend klasik Türk Edebiyatinin nazim §ekillerindendir. Terkib-i Bendler genellikle 5-10 beyitten olu§an bendler halinde yazilir. Bentlerin kafiye düzeni gazele

145

benzer. Her bendin (terkib-hane, kita) sonunda vasita beyti denen bir beyit vardir. Her bendin sonunda farkli vasita beyitleri kullanilir. Bunlar bentlerden ayri olarak kendi aralarinda uyaklanir [5]. Par?anin kafiye §emasi: aa ba ba ba bb.

.... mahrem mi sanirsin -em mi sanirsin - redif

.... Edhem mi sanirsin

....hurrem mi sanirsin

....merhem mi sanirsin

....mükerrem mi sanirsin

....Hak'dir - ir - tam kafiye

...olacaktir

Par?ada, bazi kelimelerin tekrarlanmasini görüyoruz. Mesela, her kelimesi:

Her §ahsi harim-i Hak'a mahrem mi sanirsin

iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.

Her täc giyen gulsuzu Edhem mi sanirsin

Her merhemi her yäreye merhem mi sanirsin

Bununla birlikte yazar ses yinelemeleri de (Aliterasyon'u) kullanmi§, par?ada -m-, -r, -h-, -k- sessizlerin tekrarlanmasini görüyroruz. Aliterasyonlar §iiri zenginle§tirir, monotonluktan kurtarir ve §iirin müzikal yapisini olu§turur. Böylece metnin akilda daha da kalici olmasini saglar ve okuyanda müzikal bir zevk uyandirir.

Par?aya baktigimiz zaman kelimelerin ?ogunun arap^a ve fars^adan alindigini görüyoruz: mukbil, illet, destur, mahrem, müdavat, tasaddi ; ayrica fars^a tamlamalarinin da kullanildigini söyeleyebiliriz: harim-i Hak (Hak dostu), destür-i mükerrem (muhterem, aziz, müsaade alan ki§i).

Par?adaki edebi sanatlarina bakarsak, §air kinayeli söyleyi§lere ba§vurmu§: Bil illeti kil sonra müdäväta tasaddi (ögren hastaligi sonra ona derman aramaya koyul); buradaki hastalik mecaz anlamiyla kullanilmi§, aslinda §air hastalik kelimesiyle toplumun eksiklerini ifade ediyor.

Tag giyen gulsuz: burada kapali bir istiare görüyoruz, gulsuz derken, §air

dönemdeki edepsiz erkanlari kastediyor, bunu biz "tag" kelimesinden anlayabiliriz.

Bend'in i?erigine bakarsak, §air, insana dair dü§ünce ve kanaatlerini ifade etmi§. Devrin sosyal, siyasi ve kültürel hayatinda olan sorunlara deginmi§. Ziya Pa§a'nin, eserinde daha ?ok insanin acizligi, faniligi ve hamurunun bozuklugu hususlarinda yogunla§tigi görülür.

Böylece Tanzimat döneminin §iiri hakkinda bunlari söyleyebiliriz: dönemin §airleri halk i?in yazma görü§ünün sonucu olarak konu§ma dilinin yazi dili haline getirilmesini savunmu§lar; ama ?ogu böyle dü§ündügü halde eski ali§kanliklarindan tamamen kurtulup konu§ma dilinde yazmi§ degillerdir.

Tanzimat §iirinde agir basan konular: Sosyal Ögeler (akil, kanun, adalet, hak, millet, medeniyet, kültür.). Bununla birlikte Metafizik Ögeler (varlik, yokluk, ölüm, ruh, Allah.) konulari i§lenmi§tir.

§iirde divan edebiyatinda oldugu gibi aruz ölfüsü kullanilmi§tir. §iirde kinayeli söyleyi§, mecaz anlam, kapali istiare gibi edebi sanatlara ba§vurulmu§tur.

146

Görüldügü gibi bu dönemin edebiyatçilari Batí edebiyatíní örnek alirken, halkín analayabilecgi yeni bir dil ve anlatim da aramiçlardir. Divan çiirindeki parça güzelligi anlayiçi yerine bütün güzelligine önem verilir. §iirin baçindan sonuna kadar bir dü§ünce etrafinda geliçmesine ve konu birliginin saglanmasina çaliçilir.

Servet-i Fünün Edebiyati (1896-1901).

Servet-i Fünun, gerçekte, daha çok bilimsel yazilarin yayimlandigi bir dergidir. Dergi ilk baçta bir bilim dergisi olarak yayin hayatina baçlamiçtir. Ancak iS96'da yazi içleri müdürlügüne Tevfik Fikret'in getirilmesiyle bir edebiyat ve sanat dergisi durumuna gelir. Zamanin önde gelen ve batili tarzda bir edebiyattan yana olan yazarlar bu dergide toplandigi için, Servet-i Fünun adi dönemin de adi olur [7]. Dönemin ikinci adi "Edebiyat-I Cedide".

Servet-i Fünun §air ve yazarlari, Tanzimat edebiyatiyla gelen batili teknigi geliçtirmiçlerdir. Sonuçta Servet-i Fünuncularin çabalariyla Avrupaî tarzda bir edebiyat oluçmuçtur.

Dönemin en ünlü çairlerin eserlerine bakalim:

Cenab Çahabeddin "Elhan-i §itâ" §iirinin parçasini inceleyelim,

Bir beyaz lerze, bir

E§ini gaib eyleyen bir ku§ Gibi

Geçen eyyâm-i nevbahâri

Ey kulûbm sümd-i

Ey kebûterlerin

O bahârin bu içte

Kapladi bir derin süMta yeri Karlar

Ki hamûçâne dem-be-dem aglar!

dumanli

uçu§;

kar arar. .. çeydâsi, neçîdeleri, ferdâsi:

Karlar.. Karlar. .

Dök hâk-i Ey dest-i

bütün bütün siyâh semâ,

elhâni ezhâri üstüne, ey

dest-i kerem,

mezâmir-i riyâz-i dest-i dest-i

süMtun, melekûtun... semâ dök,

çitâ dök:

Ezhâr-i bahârin yerine

Elhân-i tuyûrun yerine samt-i ümîdi!..[ 1J

berf-i

sefîdi;

§iir aruz ö^üsüyle yazilan ^ bölümden oluçuyor ve her bölümün ö^üsü birbirinden farklidir. Böyle nazim biçimine serbest müstezat nazim §ekli denir. Bu nazim çeklinde uzun, kisa, çok kisa dizeler bazen düzenli, bazen de düzensiz olarak tekrarlanirlar, kisa misralarin ölçüsü, çiirin ölçüsünün bir parçasidir, kafiye düzeni belirli bir kurala bagli degildir, aruz ö^üsüyle yazilir. i. bölümün ölçüsü

Bir beyaz lerze, bir dumanli uçu§;

Eçini gaib eyleyen bir ku§

147

/. • /

Fe'ilatün / mefa'ilün / fe'ilün bolümün olfüsü

sükütun, melekütun•••

•/•__•/•__• /•__

•/• • /• • /•

Karla^ bütün elhani mezamir-i

Karlar„ bütün ezhari riyaz-i

Mefülü / mefa'ilü / mefa'ilü / fe'ülün

§iirin her bolümün ólfüsü farkli oldugu gibi, bólümlerin kafiyeleri de farklidir Bólümlerde düz (aa bb ) ve fapraz (cd cd) kafiye düzeni kullanmi^

Bir beyaz lerze,

E§ini gaib eyleyen bir ku§ (a) Gibi kar (b)

Ge?en eyyam-i

Ey kulübün

Ey kebüterlerin

O baharin bu

Kapladi bir derin süküta yeri (d)

bir

nevbahari

sürüd-i

dumanli

arar„

i§te

u?u§; (a)

(b)

§eydasi, (c) ne§ideleri, (d) ferdasi: (c)

§iirin kafiye ve redifleri:

• ••• u?u§ -u§- tam uyak

• ••• ku§

• •••kar -ar- tam uyak

• •••arar

• ••• §eydasi -da- tam uyak

• ••• ferdasi -si- redif

• ••• ne§ideleri -er- tam uyak

••• yeri -i- redif

••••• sükütun -üt- tam uyak

••••• melekütun -un- redif

......dest-i §ita dók - a- tam uyak

•••• dest-i sema dók -dók- redif

• ••sefidi -id- tam uyak

• •••ümidi -i- redif

§iirde kullanan edebi sanatlara bakarsak, ilk misrada §air kari beyaz lerzeye (titreyi§e), dumanli u?u§a benzetiyor; bunu biz ikinci misradan anliyoruz^ ikinci misrada ise Kisaltilmi§ Benzetme kullanilmi§ (benzetme yónü sóylenmedigi benzetme):

148

E§ini gaib eyleyen bir ku§ gibi kar

Benzetilen: kar

Kendisine benzetilen: e§ini kaybeden ku§

Benzetme edati: gibi

Sonraki misralarda §air karlari bunlara benzetiyor:

Ey kulübün sürüd-i §eydasi, (kalplerin divane §arkisi)

Ey kebüterlerin ne§ideleri, (güvercinlerin §iiri);

buna Uz Benzetme (Te§bih-i Belig), yani benzetme yonü be benzetme edati bulunmayan benzetme.

Son bolümünde §air:

Karlar.. bütün elhani mezamir-i sükütun (Karlar, sessizligin dualarinin bütün nagmeleri),

Karlar.. bütün ezhari riyaz-i melekütun.. (Karlar, melekler aleminin ?i?eklrei); misralainda karlari sessiz dualarin nagmelerine ve melekler aleminin ?i?eklerine benzetmi§, bu misralarda da Te§bih-i Belig sanati kullanilmi§.

Dok hak-i siyah üstüne, ey dest-i sema dok, Ey dest-i sema, dest-i kerem, dest-i §ita dok.

Bu misralarda dest-i sema (gogün eli), dest-i kerem (comertlik eli) soz obekrleri mecaz anlamiyla kullanilmi§ ve Mecaz-i Mürsel sanatindan yararlanmi§.

iНе можете найти то, что вам нужно? Попробуйте сервис подбора литературы.

Ayrica, §iirde bahar ile kar kelimeleri bir arada kullanarak Tezat (kar§itlik) sanatindan yararlanmi§tir. Tezat sanatini bu misrada da gorüyoruz Ezhar-i baharin yerine berf-i sefidi; (bahar ?i?eklerin yerine beyaz karlari...).

Bununla birlikte pareada bazi kelimelerin tekrarlanmasini gorebiliyoruz, kar kelimesi satir ba§larinda birka? kez yineleniyor; dest (el) kelimesi bir beyit i^erisinde dort kez tekrar ediliyor. Pareada olduk?a farsea tamlamalirini da bulundugunu soyleyebilirz: eyyam-i nevbahar (ilkbahar günleri), sürüd-i §eyda (divane türküler), mezamir-i süküt (sessizlik ilahileri), riyaz-i meleküt (melekler aleminin bah?esi), dest-i sema (gok eli), dest-i §ita (insan eli), dest-i kerem (comertlik eli), berf-i sefit (beyaz kar), Elhan-i tuyür (ku§larin nagmeleri), samt-i ümid (umit sesi).

Donemim ba§ka bir büyük §airi Tevfik Fikret. Onun "Balik^ilar" adli §iirini

inceleyelim:

Bugün agiz yine evlatlarim, diyordu peder

Bugün agiz yine; lakin yarin, ümid ederim

Sular biraz daha sakinle^ir... Ne gare, kader

- Hayir, sular ne kadar co§kun olsa ben giderim

Diyordu oglu, yarin sen biraz ninemle otur Zavallicikyine kag gündür i§te hasta....

-Olur

Deniz ufukta, kadin evde muhtazir... Olüyor

Kenarda üg gecelik bar-i intizariyle

Bütün felaketinin darbe-i hasariyle

Tehi, kazazede bir tekne kar^isinda peder

149

Uzakta bir yeri yumrukla gösterip gülüyor

Yüzünde giryeli, muzlim, boguk §ikayetler..[ 1] §iirin ölfüsü:

. _. _ /..__/. _. _ /.. _

. _. _ /..__/. _. _/.. _

Mefä'ilün / fe'ilätün / mefä'ilün / fe'ilün

Nazim bifimi: "Balikfi" §iiri, manzum bir hikayedir. Bati edebiyatindan alinan bir nazim §eklidir. Manzum hikäyelerin öykülerden tek farki §iir bifiminde yazilmi§ olmalaridir. Hikayede bulunan bütün özellikler (olay,yer,zaman,ki§iler) manzum hikäyede de bulunur. Manzum hikäyelerde §airler ya bir olayi anlatirlar, ya da ögüt vermek gayesini güderler. Bu tür Servet-i Fünun döneminde en etkili hale gelmeye ba§lami§tir. En büyük iki temsilcisi Tevfik Fikret ve Mehmet Akif Ersoy'dur.

Bu tür hikäyelere didaktik siir de denilir. Didaktik §iir belli bir dü§ünceyi a§ilamak veya belli bir konuda ögüt, bilgi vermek, bir ahlak dersi fikarmak amaciyla ögretici nitelikte yazilan, duygu yönü az olan §iir türüdür. Kisaca ögretici §iirdir.

§iirin kafiye ve redifleri: §iirde düzenli bir dize kümeleni§i yoktur. Anlamlarin bittigi yerde dizelerin kümeleni§i bitmektedir. Bu bakimdan nazim birimine "bend" demek daha dogru olur. Dönemin §airleri "Göz uyagi" yerine "kulak uyagi" anlayi§ini benimsemi§lerdir._

.... peder -er- tam uyak

.... kader

....ederim -er- ; -im- redif

....giderim

...otur -ur- tam uyak

....olur

ölüyor -ü-, -yor- redif

....gülüyor

....intizariyle -ar- tam uyak

....hasariyle -i-; -y-; -le- redif

....peder -er- tam uyak

....§ikayetler

Pareada benzetme ve mecazlara rastlamiyoruz, olay basit ve anlayi§li dille anlatiliyor. £ok fazla Farsea isim tamlamasi ile kar§ila§miyoruz: bar-i intizari (bekleyi§ yükü), darbe-i hasari (hasar darbesi).

Bugün agiz yine evlatlarim, diyordu peder

Bugün agiz yine; lakin yarin, ümid ederim

Yukaridaki satirlarda, misra ba§i tekrarlarli görüyoruz. Ayrica, §air sulara sakin ve co§kun niterliklerini vererek Te§his sanatini kullanmi§. ilk dörtlükte d, r, k harflerin tekrarlanmasiyla §air hüzün ve faresizlik atmosferini yansitmak i?in Aliterasyon'u kullanmi§.

Edebiyat-i Cedide §iirinin kuvvetli muziki lisani vardir. Dönemin §airlerinin en göze farpan yenilik, Bati edebiyatinin klasik nazim §ekillerinden olan sonnet'i kullanmalari ve

150

Aruz vezniyle bir serbest nazim 5igiri a^malaridir [2]. Bu nazim §ekline Serbest Mustezat adi verilir. §iirlerde hem uzun hem kisa misralari kullanir ve onlar kimi zaman belli bir düzen i^inde siralanir, kimi zaman da herhangi bir düzene baglanmami§ olur. §iirde ü? degi§ik bi?im kullanmi§tir. Kafiye hakkinda ise, "Göz uyagi" yerine "kulak uyagi" anlayi§ini benimsenmi§tir. Nazim nesre yakla§tirilir. Dizeler yan yana getirilip okundugunda kuralli bir nesir yazisi ortaya ^ikmaktadir. "Mensur §iir" örneklerine ilk kez bu dönemde rastlanmaktadir.

§airler, "Sanat, sanat i^indir" anlayi§i ile hareket ettikleri i^in, konu§ma dilinden uzakla§arak, anla§ilamayan bir dil ile söyleyi§e yöneldiler. Eserler yabanci söz ve Fars?a tamlamalarla yüklüdür. Ama Tevfik Fikret'in "Balik^ilar" §iirine bakarsak dil ?ok anlayi§li ve anlatim canlidir, ayrica konu§malarda halk söyleyi§i ustalikla kullanilmi§: "Zavallicik yine ka? gündür i§te hasta; Deniz kadin gibidir hi? inanmak olmaz ha!"

§iirde ilk defa bu dönemde konu bütünlügü saglanmi§tir, klasik beyit anlayi§i yikilmi§, §iirde anlam dizeden dizeye ta§inmi§tir. Dönemdeki §iirde en ?ok i§lenen konular: günlük ya§am, a§k, doga görüntüleri, karamsarlik, dü§ kirikliklari, ölüm. §airlerin günlük ya§amlarinda kar§ila§tiklarii olaylar §iirin konusu olmaya ba§lami§tir. Gerek ruhsal yapilari gerek devrin baskici yönetimi yüzünden, §airlerin bireysel temalara agirlik vermesiyle a§k, tabiat, aile hayati konulari önem kazanmi§tir.

Ara^tirmanin sonu^lari: ara§tirmada Tanzimat (1860-1895) ve Servet-i Fünun (1896-1901) Edebiyati dönemlerinin bazi §iirlerinin özelliklerini inceledik. Bunun i^in dönemlerin ünlü §airlerinin eserlerinden yararlandik ve ara§tirmada dönemlere ait §iirlerinin öl^ülerini, nazim §ekillerini, kafiye ve rediflerini, kullanilan edebi satatlarini, §iirlerin konularini belirledik. Böylece Türk §iirinin 1860-1901 yillar arasinda Bati §iirinden nasil ve hangi yönlerden etkilendigini ve bu dönemde Türk §iirindeki degi§melerini incelemi§ olduk.

Ara^tirmanin perspektifleri: $;ali§ma, Türk Edebiyati ögrenen yabancilar i^in kullanilabilir, §iir tahlili yapan ögrenciler i^in de faydali olabilir. Ara§tirma devam ede?ek ve gelecek $;ali§malarda Fecr-i Ati ve Milli Edebiyati dönemlerin §iiri tahlil edilecek.

Kaynak?a

1. Akta§ §. Türk §iiri ve Antolojisi /Ak?ag Yayinlari, 1. cilt, 1996 - Ankara, 624s. - ISBN 975-338122-0

2. Banarli N.S. Resimli Türk Edebiyati Tarihi / M.E.B. Yayinlari, 2. cilt, 2005 - Istanbul, 1366s

3. Bogochanskaya N. N. Bolshoy Turetsko-Russkiy Slovar. 450 000 slov i slovosochetaniy / N.N. Bogochanskaya, A.S. Torgashova - M.: OOO "Dom slavyanskoy knigi", 2009 - 960 s. - ISBN 9785-91503-066-3

4. Demiray K. Temel Türk?e Sözlük / Inkilap Kitabevi, Yayin Sanayi ve Ticaret A.§. 1088s. — ISBN 975 -10-1731-9

5. Edebiyat Ders Kitabi 1 / M. Kü?ük, M. §enol, A. Kilin?, A. Avci; Sürat Yayinlari, 1995 -Üsküdar/Istanbul,293s. - ISBN 975-7205-08-7

6. Onay A. T. Türk §iirlerinin Vezni / Ak?ag Yayinlari, 1996 - Ankara, 224s. - ISBN 975-338-161-1

7. Türk Dili ve Edebiyat Sitesi [elertronik kaynak]. - Eri^im modu: http://edebiyol.com/index.html

8. Büyük Türk?e Sözlük. Türk Dili Kurumu [elertronik kaynak]. - Eri^im modu: http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_bts&view=bts

151

Сейтумерова Э. С. Особенности турецкой поэзии IXX-XX веков / Э. С. Сейтумерова // Ученые записки Таврического национального университета имени В. I. Вернадського. Серия «Филология. Социальные коммуникации». - 2014. - Т. 27 (66), № 3. - С. 142-152.

В статье была рассмотрена турецкая поэзия периода 1840-1970 годов, проанализировано развитие и становление поэзии в данный период, рассмотрена тематика произведений, формы построения стиха и изобразительные средства, использованные в поэзии данного периода. В результате исследования были сделаны выводы о том, как изменялась тематика произведений в течение данного периода, какие формы стихосложения применялись на различных этапах, а также рассмотрены изобразительные средства, применяемые авторами различных периодов.

Ключевые слова: Танзимат, Сервети Фюнюн, Феджри Ати, хедже, рифма, терцина, перекрестная рифма, обрамляющая рифма, смежная рифма, метафора, гипербола, метонимия.

Сейтумерова €. С. Особливосл турецьюл поезп IXX-XX столгть / С. С. Сейтумерова // Вчет записки Тавршського национального ушверситету iменi В. I. Вернадського. Серш «Фшологш. Сощальш комунжаци». - 2014. - Т. 27 (66), № 3. - С. 142-152.

У статп була дослщжена турецька поезiя перюду 1840-1970 рокв, проаналiзовано розвиток та становлення поезп в даний перюд, розглянуто тематику творiв, вiршовий розмiр та художш засоби, використаш в поезп цього часу. В результат! дослвдження був зроблений висновок щодо змш в тематицi творш протягом зазначеного часу, вiрщованих розмiрiв, якi було вжито, а також розглянут художш засоби, яю застосовували автори у рiзний час.

Ключовi слова: Танзiмат, Серветi Фюнюн, Феджрi Атг, хедже, рима, терцина, перехресна рима, охоплююча рима, метафора, гипербола, метошмш.

Seytumerova E. S. Specificity of Turkish poetry in IXX-XX centuries / E. S. Seytumerova // Scientific Notes of Taurida V. I. Vernadsky National University. - Series: Philology. Social communications. - 2014. -Vol. 27 (66), No 3. - P. 142-152.

In this article the Turkish poetry of period 1840-1970 years were analyzed, also the development and formation of poetry in this period and the literary devices which were used in the poetry of period where considered.

By the early 19th century, the Ottoman Empire had become moribund. Attempts to right this situation had begun during the reign ofSultan Selim III, from 1789 to 1807, but were continuously thwarted by the powerful Janissary corps. As a result, only after Sultan Mahmud II had abolished the Janissary corps in 1826 was the way paved for truly effective reforms.

These reforms finally came to the empire during the Tanzimat period of 1839-1876, when much of the Ottoman system was reorganized along largely French lines. The Tanzimat reforms "were designed both to modernize the empire and to forestall foreign intervention".

Along with reforms to the Ottoman system, serious reforms were also undertaken in the literature, which had become nearly as moribund as the empire itself. Broadly, these literary reforms can be grouped into two areas:

changes brought to the language of Ottoman written literature;

the introduction into Ottoman literature of previously unknown genres.

As a result of the study were made conclusions about changes of topics, period, and also considered literary devices used by authors of period.

Keywords: Tanzimat, Serveti Funun, Fegri Ati hege, rhyme, terza hyperbole, metonymy.

Поступила

forms of versification during of rima, cross-rhyme, metaphor,

в редакцию 03.03.2014 г.

152

ORTA ASYA'DA İSLAM 2 / İSLAM İN CENTRAL ASİA 2

• Kurucu Göçerlik Ve Anadolu Mayasının Temeli Olarak Yesevîlik • Kaygıları Ve Soru(N)Ları Müzakereye Açmak • . Nakşîlik Yesevîliğin İslam Öncesi Tasavvurlarını İslamîleştirmiş Midir? • Yusuf El-Hemedânî’nin Gördüğü Bir Rüya Üzerine Hanefîlikten Şafiiliğe Geçtiği İddiası • . Yesevîlik, Nakşîbendîlik Üzerinden Yenilenmiş Midir? İslam öncesi (Kök/Tek Tanrı (Tengirizm) ve onun yansımaları olan Şamanist ve animist geleneklere dair inanç ile Hz. Muhammed’in (sav) getirdiği sisteme teslim olup barışçıl bir din dili oluşturan Yesevî'nin cehrî zikir (erre) yapması, hocası Yusuf Hemedânî'nin gizli zikri tavsiye etmesi, Hemedânî'nin Ene'l-Hak ifadesini kesinlikle tutarlı görmemesine rağmen Yesevî'nin sistemini önemli oranda bu terim ve açıklaması üzerine kurması, Yesevî'nin Arslan Bab'tan çokça bahsetmesi, fakat Hemedânî'ye (açık bir şekilde) yer vermemesinin yöntem farklılığından öte metafizik tasavvurunun epistemik temellendirilmesindeki farklılığa işaret ettiği kanaatindeyiz. Yesevî’nin fıkhî, kelamî ve ahlakî hareket noktaları, ortaya koyduğu metafizik sistemi, İslam öncesi (Tengrici mümin) dönem ile İslam sonrası (müslim) dönem arasındaki geçişi sağlaması ve itidalli, bireysel ve barışçıl özgürlükçü bir dil oluşturmasına rağmen Nakşîlik üzerinden dönüştürülmesi, hatta Yesevîliğin bu tarikat içinde devam ettiği ileri sürülerek yok sayılması üzerinde ayrıntılı çalışmalar yapılmalıdır. Eğer ekonomi ve politik alanda çalışmalar yapan İktisat, Kamu Yönetimi ve Uluslararası İlişkiler disiplinleriyle birlikte hareket edilirse, günümüz Türkiye’sinde her biri ekonomi-politik bir birim haline dönüşen tarikatlar (cemaatler) bazında sûfî düşüncenin geldiği nokta daha net anlaşılabilir. Özellikle Şiî ve Selefî zihniyetlere karşı tavır alıp sûfî olduklarını iddia eden birimlerin Türk Düşüncesine ve felsefeye karşı olmalarının gerekçelerinin ortaya çıkması açısından bu tür disiplinler arası mukayeseli çalışmalar yapılması elzemdir

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası