ordunun yöresel müzik aletleri / Tarihin melodileri bu müzede duyuluyor - Anadolu Ajansı

Ordunun Yöresel Müzik Aletleri

ordunun yöresel müzik aletleri

Ordu

Bölgenin en temiz kumu ve bölgenin en uzun kıyı şeridine sahiptir. Kıyı şeridinde, birbirinden güzel koylar, doğal ve sağlıklı plajlar ve çeşitli mesire yerleri mevcuttur. Ordu ili fındık, çikolata, fındık yağı gibi besin gruplarında fazla gelişmiştir. Bunlarla gelirde sağlamaktadıseafoodplus.info her ne kadar coğrafya kitaplarında Orta ve Doğu Karadeniz bölgelerinde toprağı olan ve her iki bölgeye ait bir il olarak geçmekteyse de hemen hemen bütün kültürel özellikleriyle Dogu Karadeniz Bölgesi'ne ait bir ildir. İlde Türkmen/Çepni kültürü hakimdir.

Tarih
Tarihçilerin yaptığı araştırma ve kazılarda, Ordu ve çevresinde ilk yerleşim izlerinin M.Ö bin yıllarına kadar uzandığı görülmüştür. M.Ö. 2 bin yıllarında Doğu Anadolu’nun iç kesimlerinden, Karadeniz bölgesine gelen Halipler yörenin dağlık kesimlerine yerleşmişlerdir. Uzun süre bu bölgede varlıklarının sürdüren bu kavim maden işleme sanatında ileri gitmiş ve tunçtan mükemmel silahlar yapmışlardır. Yörenin özelliğine göre ahşap malzeme kullanan bu kavmin kalıntılarından bugün fazla bir eser kalmamıştır. Bununla beraber Eskipazar bölgesinde, Bayramlı adı verilen Eski Selçuk dönemi yerleşmesinin adı, yıllarında Halipia adı ile anılmaktadır. Yıldırım Beyazıt’ın tarihte Samsun’u ele geçirmesi ile Halipia emiri Giresun Fatihi Hacı Emirzade Süleyman Bey Osmanlı hakimiyetini kabul ederek, bölgeyi Osmanlılara terk etmiştir. Ordu ili M.Ö. I. Binde Hitit hakimiyeti sınırları içine girmiştir. Kotyora ise VIII. yüzyılda Miletliler tarafından kurulmuştur. Şehrin bugünkü Bozukkale mevkii olduğu belirtilmekte ise de, kale küçük ve XI. yüzyıllarda yapılmış bir karakoldan başka bir şey değildir. Çevrede de şehrin varlığını kanıtlayacak Arkeolojik buluntulara rastlanılmamıştır. Muhtemelen eski Kotyora’nın yine Bayramlı civarında Delikkaya ve yöresinde bu bölgede bulunan çok sayıdaki arkeolojik verilerden anlaşılmaktadıseafoodplus.info toprakları Medler ve Perslerin yaşantısına da sahne olmuştur. M.Ö. yıllarında 10 binlerin Ric’atı sırasında Ordu’nun antik şehre gelişi ve meşhur Ksenefon nutuklarına sahne oluşu önemli tarihi bir olaydır. Ordu ili daha sonraki devirlerde Roma ve Bizans hakimiyetine girmiş ve yılları arasında ise Kommenus toprakları sınırları içinde kalmıştıseafoodplus.info yüzyılda Selçuklu Devleti sınırları içinde yer alan Ordu, XIV. yüzyılda Osmanlı egemenliğine girmiştir. Ordu ilçesi yıllarına kadar Trabzon vilayetine bağlı bir kaza iken, 17 Nisan tarihinde merkezi Ordu olmak üzere Canik Sancağına bağlı olan Fatsa kazası da Ordu’ya bağlanmıştır.

Coğrafya
Ordu, kuzeyinde Karadeniz, doğusunda Giresun, batısında Samsun, güneyinde Sivas ve Tokat illeriyle çevrilidir. Genel olarak dağlık olan Ordu İlinin önemli dağları Canik ve Karadeniz Dağlarıdır. Dağlar kıyıya paralel uzanır. Batıdan doğuya doğru yükseklikleri artan bu dağlar, akarsular tarafından kesilerek derin vadiler veya yaylalar meydana getirmişlerdir. Bu yaylalarda yüksek tepeler bulunur.
Ordu’da tipik bir Karadeniz iklimi hakimdir. Kışlar serin, yazlar ılık geçer. Yılın hemen hemen bütün aylarında yağış vardıseafoodplus.info ilinin ilçeleri; Akkuş, Aybast, Çamaş, Çatalpınar, Çaybaşı, Fatsa, Gölköy, Gölyalı, Görgentepe, İkizce, Kabadüz, Kabataş, Korgan, Kumru, Mesudiye, Perşembe, Ulubey ve Ünye’dir.
Gürgentepe : Gürgentepe tarihsel açıdan zengin kalıntılara sahiptir. Tikenlice köyü mağara mahallesinde 11 adet kaya mezarı vardır. Bölgede Hıdrellez şenlikleri uzun yıllardan beri bu ilçede yapılmaktadır.
Kabadüz : İlçe Ordu’nun 21 km. güneyindedir. Çambaşı Yaylasının turizm merkezi ilan edilmesiyle, yörede yayla turizmi hızla gelişmektedir.
Kabataş : İlçe merkezi Ordu’ya 93 km. uzaklıktadır. İlçede görülmesi gereken yerler arasında Şidabdal Türbesi, Gülbahçe Evliyası Karaibrahim Evliyası ve Ertepesi sayılabilir.
Kumru : Dikkate değer etkinlik Düzoba Yayla Şenlikleridir. İlçe doğal yapısı bakımından yayla turizmine çok elverişlidir.
Mesudiye : Mesudiye’de yaylacılık geleneği sürmektedir. Adından en çok söz ettiren yaylalar Keyfalan ve Taştekne’dir. Yayla ve kültür şenlikleri ile Vosvos şenliklerinin bir bölümü bu yörelerde gerçekleştirilmektedir. Meydandüzü şenlikleri de yayla turizmine bir örnektir. Mesudiye, eski yerleşme sahaları, höyükleri, tümülüsleri ile Ordu’nun hemen her dönemine ait en çok taşınmaz kültür varlıklarına sahip bir ilçedir.
Perşembe : Ordu’ya 13 km. uzaklıktadır. Perşembe İlçesi bir kıyı şeridine kurulduğu için, doğal plajlara sahiptir. İlçenin tarihi ve arkeolojik değerlerinden biri de Yason Kilisesidir.
Ulubey : İl merkezine 23 km. uzaklığındadır. Ulubey ilçesi zengin doğal güzelliklere sahiptir. Kaya mezarları, sarp deredeki kemer köprüler ile Şeyh Abdullah ve Salih Derviş ziyaretgahları tarihsel ve kültürel zenginliklerini oluşturmakta, iç ve dış turizm açısından da önem arz etmektedir.
Ünye : Ünye Kalesi, Kaya Mezarı, Tozkoparan Kaya Mezarı, Hamamlar, Yunus Emre ziyaretgahı ve tescili bulunan sivil mimarlık örnekleri , Ünye-Niksar İpek Yolu, Çamlık, Çakırtepe, Çınarsuyu Tesisleri, Asar Kaya Milli Parkı, doğal plajlar ve Acısu mevkii görülmeye değer yerlerdir. Ayrıca, İlçenin kıyı kesiminde turistik tesis, kamp yeri ve pansiyon işletmeciliği de son derece gelişmiştir.

Yaylalar
İlde geleneksel mevsimlik yaşama biçimi olan yaylacılık günümüzde hala canlılığını sürdürmektedir. Turizm Merkezi ilan edilen Çambaşı Yaylası, Aybastı-Perşembe Yaylası, Mesudiye-Keyfalan Yaylası, Yeşilce-Topçam Yaylaları ve Akkuş-Argın Yaylası, ayrıca Cüle Yaylası, Aydoğan Yaylası, gerek doğal güzellikleri gerekse büyük yerleşim kapasiteleriyle Karadeniz Bölgesinin önemli mevsimlik rekreasyon alanlarıdır.

Gezilecek Yerler
Ordu ilinin kuruluş yeri olan Kotyora (Bozukkale), kentin ikinci kuruluş yeri olan Bayramlı (bugün Eskipazar olarak biliniyor), Eski Cezaevi (Kilise), Bayadı Köyü sınırları içerisindeki Kurul Kayası Yerleşmesi, Etnografya Müzesi (Paşaoğlu Konağı), Büben Kaya Mezarları, Hatipli Mezarlığı il merkezindeki önemli tarihi değerlerdir.
İlçelerdeki tarihi yerlerden; Fatsa ilçesindeki Bolaman Kalesi ,Cıngırt Kayası; Ünye ilçesindeki Ünye Kalesi, Gürpınar Köyünde Kaya Mezarları, Şeyh Yunus Türbesi; Perşembe ilçesindeki Yason Kilisesi; Mesudiye ilçesindeki Meletios Kalesi, Kale köyü Kalesi, Kaya Mezarları; İkizce ilçesindeki Ağcakale Köyünde birinci derece arkeolojik sit alanı ilan edilen Gençağa Kalesi görülmeye değer tarihi yerlerdir.
Kurul Kayası: Kurul Kayası Eski Yerleşim Alanı, merkez ilçe Bayadı Köyü Kurul Kayası üzerinde yer almaktadır. Bu alanda ana kayanın oyulması ile yapılmış bir sarnıç ve su yolu olduğu tahmin edilen basamaklarla aşağıya inen bir dehliz bulunmaktadır. Bunların yanı sıra bina kalıntıları ve değişik dönemlere ait seramik parçaları yüzeyde görülmektedir.
Yason Burnu: Yason Burnu Doğal ve Arkeolojik Sit Alanı, Perşembe ilçesi Çaytepe Köyü sınırları içinde yer alan bu sit alanı, denize uzanan küçük bir yarımada şeklindedir. İkinci derece doğal ve arkeolojik sit alanı olarak korumaya alınmıştır. Bu alan üzerinde bir kilise, bahçe duvarı kalıntısı ile birlikte halen ayaktadır. Bunun yanı sıra deniz kıyısı boyunca uzanan duvar kalıntılarından bazı kısımlar, antik liman ve balık üretme havuzları günümüze kadar gelmiştir.

Camiler
Antik İbrahim Paşa Cami (Orta Cami-Merkez): Şehrin orta yerinde bulunduğu için halk tarafından Orta Cami olarak adlandırılmakta olup, yılında Atik İbrahim Paşa tarafından yaptırılmıştır.
Caminin ilk mihrabı, Selçuklu Mimarisi tarzında yapılmış ve uzun yıllar camide kalmışsa da yılında sökülerek bugünkü Selimiye Camisine yerleştirilmiştir. Aynı yıllarda ampir devri mimarisinde, yumuşak taşlarla o günün mimari anlayışı içerisinde zengin motiflerle hazırlanan süslü mihrap konulmuştur. Caminin çift şerefeli tek minaresi vardır.

Doğal Güzellikler ve Plajlar
Ordu ilinin yamaçlarına serildiği ve Türkülere konu olan Boztepe, Gülyalı ilçesinde doğal plajı ile Turnasuyu, Akkuş ilçesinde Küçükkertil, Fatsa ilçesinde Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilen Gaga Gölü, Gölköy ilçesinde Ulugöl, Harçbeli, kış sporlarının yapılabileceği Aydoğan Tepesi, Ulubey ilçesinde Sayacabaşı önemli doğal güzellikleridir.Ünye ilçesinde Çamlık Çakırtepe, Uzunkum, Mesudiye ilçesinde Eriçok Tepesi, Zile Yaylası, Cüle Yaylaları, Perşembe ilçesinde Efirli önemli yayla ve mesire alanlarıdır.

Ne Yenir?
Bütün karadeniz sahilinde olduğu gibi balık yemekleri tercih edilebilecek yiyeceklerin başında gelir.
Ordu ilinin mahalli yemeklerinden Pancar Çorbası, Pancar Sarması, Melocan Kavurması, Sakarca Mıhlaması, Galdirik Kavurması, Keşkek, Tirmit (Mantar) Kavurması, Mısır Ekmeği, Turşu Kavurmaları, Su Böreği, Hamsi Tava, Hamsi Buğulama, Hamsili İçli Tava ve diğer balık çeşitleri önemli olanlardır.

Ne Alınır?
Ordu’da geleneksel el sanatı ürünlerine rastlamak mümkündür. Kilim, sicim, kolan, heybe, oyalı yazma gibi dokuma ürünleri yanısıra, ahşap eşyalardan baston ve sepet alınabilir. Müzik aletleri üretimi de yapılan Ordu’da klarnet ve kaval bulunabilecek müzik aletleridir. Yörede yetiştirilen fındık, hediyelik olarak alınabilir.

Yapmadan Dönme
Paşaoğlu Konağı ve Etnografya Müzesini gezmeden,
Çambaşı, Keyfalan ve Perşembe yaylalarını ve Boztepe’yi göremeden,
Balık ve pide yemeden,
Fındık ve fındık mamulleri, baston, oyalı yazma ile yakma resim almadan,
Dönmeyin

Bolaman Kalesi

Fatsa ilçesi Bolaman kasabasında meşhur bir kaledir. Mevcut kale muhtemelen Pontus Rumlarında kalmıştır. Kale bedenleri üzerinde tahminen yıl önce Hazinedar ailesi taraından inşa edilen ahşap yapı sivil mimarmizin örneklerinden biridir. Karadeniz Bölgesinin en özgün sivil mimarlık örneklerinden biridir. yılında, Aile Konağı Karadeniz Teknik Üniversitesine restore edilerek halka açılması için bağışladı. Fakat Üniversite uzun yıllar restorasyonunu gerçekleştiremeyince Kültür Bakanlığına devretti. Uzun yıllardan beri Bakanlık tarafından restorasyonu bitirilemedi. Atıl bir durumda kalmıştır.

Gölköy Kalesi

Ordunun Gölköy ilçesinin Kale mahallesindedir bu Kale. Bir girişi vardır ve oldukça genişdir. Zamanında gözetleme ve savunma amaçlı inşa edilmiş olup yılın UNESCO tarafından dünya antik eserler listesine alınmıştır.

Ünye Kalesi

yıllık olduğu bilinen bu kale adından da belli olduğu üzere Ordunun Ünye ilçesi içerisindedir. Fakat Köy ismini Kaleden almış olup 2. Mitradates tarafından yaptırılmıştır. yılında belediyenin kalenin  bitki örtüsünü temizleyip daha güzel görünmesini sağlamıştır.

Hoynat Adası

Perşembe ilçemizin en önemli tarihi unsurlarından biridir. Martı ve karabatak kuşlarının yaşadığı kuş cennetidir. Tepeli karabatakların yurdumuzda yuva yaptığı tek yer olarak bilinmektedir.

Boztepe

Burası tamda şehre hakim olduğunuz yerdir. Yaklaşık denizden metre yüksekliktedir ve kolaylık olsun diye teleferik sistemi kurulmuştur. Bu sayede Boztepe’ye tırmanmak kolaylaştırılmıştır(ücretlidir). Ayrıca ziyaretçilerini ağırlayan bu tepede çay bahçeleri ve restoran hizmeti verilmekte. Manzarayı seyrederken çayınızı yudumlayabilirsiniz.

Ulugöl

Ulugöl; Ordu ili,Gölköy ilçesi,Haruniye Köyü ve Süleymaniye Köyü sınırları içerisinde yer alır. Bir krater gölüdür. Gölköy ilçe merkezine 17 km mesafede bulunmakta olup ilçenin güneyindedir.
Ordu ilinin en büyük gölü olma özelliğine sahiptir.Çevresi doğal gürgen ve meşe ormanlarıyla kaplıdır. Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından, kamp ve mesire alanı olarak düzenlenmiştir.

Fatsa

Doğal yer altı kaynakları açısından şanslı olan ilçede, Ilıca kasabasında şifalı su bulunmaktadır. Bu suyun romatizma, bel ağrısı, böbrek rahatsızlığı gibi hastalıklara iyi geldiği bilinmektedir. Elmaköy’de birçok hastalığa şifa olduğu bilinen Acısu bulunmaktadır. Kız kulesi, çınar ve ulu ağaçlar, Göreği manastırı, Cıngırt kaya ve Gaga gölü ilçede görülmeye değer yerlerdir.

Ünye

Ünye Karadeniz sahilinin ender düzlük alanından birinde küçük bir limanı sahiptir. Diğer sahil şehirlerine göre daha az yağış alır. Ünye kalesi, Ünye sınırları içinde, Ünye'nin 5 km. güney doğusunda, yıllık bir kaledir. Ünye kalesi yüzeyine göre çok yüksek olduğu için müstahkem mevkii olarak kullanılmıştıseafoodplus.infon onarım çalışmaları devam etmektedir. Asarkaya parkı, Ünye'ye 4 km. mesafede Ünye-Fatsa yolu üzerinde mesire ve piknik alanıdır. Kuş gözlemciliği ve doğa yürüyüşü için idealdir. Uzunkum plajı, Ünye'ye 3 km. mesafede bulunur.

Aybastı ve Perşembe Yaylası

Aybastı, tarihsel kalıntılar açısından zengin bir ilçedir. Karacalı Kilisesi, Sefalık Köyü Hamam kalıntıları, Şeyh Hasan, Kümbet Evliyası, türbeleri ve ziyaret yerleriyle Perşembe Yaylası görülmeye değer yerlerdir. 
Perşembe Yaylası, ilçe merkezine 17 km. uzaklıktadır. İlkbaharda karların erimeye başlamasıyla hayatın ve canlılığın başladığı Perşembe Yaylası'nda mevsimin ilk karının yağmasına kadar hayat devam eder. Yeşil çimlerle kaplı olan yaylanın merkezinde şehir türü bir yapılanma vardır. Perşembe Yaylası'nda yerleşim ve yaşamanın, Türklerin Anadolu'ya ayak basmalarından bu yana devam ettiğini kabul edebiliriz. Çünkü, ünlü seyyah Evliya Çelebi, seyahatnamesinde, Perşembe Yaylası'ndan ve Perşembe Panayırı'ndan bahsetmektedir. Yine, Trabzon Salnamesi'nde Perşembe Yaylası ve panayırından söz edilmektedir. Halen bu gelenek devam etmekte ve temmuz ayının son haftasında Perşembe Yaylası şenlikleri yapılmaktadır.


Etnografya Müzesi ve Paşaoğlu Konağı

Ordu Müzesi, İl merkezinde, Selimiye Mahallesi, Taşocak Caddesi üzerinde yer almaktadır. "Paşaoğlu Konağı" adı ile anılan bina birinci sınıf bir sivil mimarlık örneğidir. Ordu'nun zengin eşraflarından Paşaoğlu Hüseyin Efendi diye bilinen şahıs tarafından yılında yaptırılmıştıseafoodplus.infoçesiyle birlikte m²lik bir alanı kapsayan ve yılında yaptırılan bu konağın taşları Ünye'den, ahşap ve çini malzemeleri Romanya'dan getirilmiştir. Yapımında İstanbullu ustalar çalıştırılmıştır. yüzyıl sivil mimarimizin en güzel örneklerinden biri olan Paşaoğlu Konağı zemin dahil olmak üzere üç katlıdır. 18 Kasım tarihinde Paşaoğlu Konağı ve Etnografya Müzesi olarak hizmete açılmıştır.

 

kaynağı değiştir]

Dış bağlantılar[değiştir

[itobiad], , 10 (1): Kastamonu Yöresi Geleneksel Müzik Pratiklerinde Meytar ve İşlevleri Meytar And Its Functions İn The Traditional Music Practices İn The Region Of Kastamonu Beril ÇAKMAKOĞLU Dr, Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuarı, Türk Müziği Bölümü Dr., Ege Univ. State Conservatory of Turkish Music Turkısh Musıc Department [email protected] Makale Bilgisi / Article Information Makale Türü / Article Type : Araştırma Makalesi / Research Article Geliş Tarihi / Received : Kabul Tarihi / Accepted : Yayın Tarihi / Published : Yayın Sezonu : Ocak-Şubat-Mart Pub Date Season : January-February-March Atıf/Cite as: Çakmakoğlu, B . (). Kastamonu Yöresi Geleneksel Müzik Pratiklerinde Meytar ve İşlevleri . İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi , 10 (1) , . Retrieved from seafoodplus.info İntihal /Plagiarism: Bu makale, en az iki hakem tarafından incelenmiş ve intihal içermediği teyit edilmiştir. / This article has been reviewed by at least two referees and confirmed to include no plagiarism. seafoodplus.info Copyright © Published by Mustafa YİĞİTOĞLU Since – Istanbul / Eyup, Turkey. All rights reserved. Beril ÇAKMAKOĞLU Kastamonu Yöresi Geleneksel Müzik Pratiklerinde Meytar ve İşlevleri Öz Anadolu coğrafyasında yerel-kültürel özellikler içeren pek çok müzik ve dans pratiğinin varlığı bilinmektedir. "Yöreye özgü" olarak ifade edilebilecek bu uygulamalar, kültürel mirasın aktarımı ve geleneğin sürdürülmesi bakımından önem taşımaktadır. Kastamonu yöresinde karşılaşılan ve genellikle iki davul, bir kemâne, bir zurna ve iki köçekten oluşan topluluk, yörede "meytar" olarak bilinmektedir. Kastamonu yöresinde, yılında tarafımdan gerçekleştirilen alan araştırmaları sonucunda, Meytar'ın yöredeki işlevi incelenmiştir. Kına geceleri, düğünler, asker eğlenceleri, festivaller, piknik-kır eğlenceleri, dernek etkinlikleri, oturak alemleri, Tv programları gibi müzik pratiklerinin odağında yer alan Meytar'ın, önemli bir ifade aracı olduğu tespit edilmiştir. Meytar'ı oluşturan üyelerin de kendi içerisinde farklı rollere sahip oldukları bilinmektedir. Örneğin müzik pratiklerinin bazılarında davul-zurna ikilisi öne çıkarken, başka bir durumda kemânenin ya da zurnanın öncü olduğu saptanmıştır. Oturak alemlerinde kemâne çalgısı daha işlevsel olmasına karşın, düğün ritüelinde gelinin evden alınması ve düğün alanına getirilmesi durumlarında davul ve zurnanın öne çıktığı görülmektedir. Bunların yanı sıra, açış olarak tanımlanan usûlsüz doğaçlama ezgi motifleri de, kemâne ve zurna çalgılarının karşılıklı icraları ile bazı ritüellerin başında yer almaktadır. Meytar'ın en önemli öğelerinden olan köçeklerin ise pratiklerin dikkat çekici ve işlevsel unsuru olduklarını söylemek mümkündür. Köçekler, hem dansları, hem de müzik icrasına sundukları sözel seslendirme ve zil eşlikli çalgısal destekleri ile Meytar'ın sembol sayılabilecek bireyleri arasında yer almaktadırlar. Farklı müzik ortamlarında farklı davranış biçimleri sergileyen Meytar, yöre ezgilerinin ve dans figürlerinin geleneksel uygulamalarını sürdüren, icra ortamlarındaki temel uygulamaların devamını sağlayan bir topluluk olarak yöredeki varlığını günümüzde hala sürdürmektedir. Ayrıca Meytar'ın Kastamonu yöresi dışında göç nedeniyle yerleşilen büyükşehirlerdeki icra ortamlarında da varlığını sürdürdüğü ve yöredeki benzer uygulamaları devam ettirdiği tespit edilmiştir. Bu makalenin amacı, Meytar’ın yöre müzik pratiklerindeki işlevini ortaya koymaktır. Makalenin amacı doğrultusunda, alan araştırması kapsamında gözlem ve görüşme tekniklerinden yararlanılmıştır. Yöre müzik pratiklerine bizzat katılım yoluyla elde edilen verilerin değerlendirilmesi ile Meytar, işlevsellik bağlamında ele alınmıştır. Anahtar Kelimeler: Meytar, Kastamonu, Kemâne, Köçek, Davul, Zurna  Bu çalışma, yılında Muğla’da gerçekleştirilen 2. Uluslararası Müzik ve Dans Kongresi’nde sözlü bildiri olarak sunulmuştur. “İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi” ISSN: “Journal of the Human and Social Sciences Researches” [itobiad] 10 the Years [] Kastamonu Yöresi Geleneksel Müzik Pratiklerinde Meytar ve İşlevleri Meytar And Its Functions İn The Traditional Music Practices İn The Region Of Kastamonu Abstract It is already known that Anatolia hosts many music and dance practices with specific local-cultural characteristics. These “regional” practices are important for the transmission and continuity of cultural heritage. One of these practices seen in the region of Kastamonu is called “meytar”, an ensemble usually consisting of two hang drums, the kemâne (a kind of spike fiddle), the zurna and two köçeks (male dancers in women’s clothes). In this paper, the function of meytar in the region is examined on the basis of the results obtained in the fieldwork conducted in the region of Kastamonu in The results reveal that meytar, which stands in the focal point of musical practices such as henna nights, weddings, soldier farewell parties, festivals, picnics/pastoral entertainment, events of associations, oturak âlemleri(a kind of men’s entertainment )and TV programmes, is a significant medium of expression. Each member of meytar has a distinct role within the ensemble. For example, the davul-zurna (duo of the hang drum and the zurna) have a leading role in some of the musical pratices whereas the zurna or the kemâne in some others. While the kemâne seems to be more functional in oturak alemleri, the davul-zurna take the lead in the events like taking the bride from her father’s home to the wedding venue. In addition, “açış”, trading of improvised melodies with a free rhythm between the zurna and the kemâne, takes place at the beginning of some rituals. Köçeks, one of the most important and symbolic figures of meytar, also seem to be the most outstanding and fuctional element of the practices with their dances, vocal performance and accompaniment by the castanets. Exhibiting distinct behaviours in distinct musical scenes and sustaining continuity of the regional performance of melodies and dances, today, meytar maintains its presence in the region as well as in certain metropolitan cities due to the immigration from Kastamonu to those cities. The purpose of this article is to reveal the function of Meytar in local music practices. In line with the purpose of the article, observation and interview techniques were used within the scope of the field study. Meytar has been addressed in the context of functionality by evaluating the data obtained through personal participation in local music practices. Keywords: Kastamonu, Kemâne, Köçek, Hang Drum , Zurna. “İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi” Cilt/Volume: 10, “Journal of the Human and Social Sciences Researches” Sayı/Issue: 1, [itobiad / ] [] Beril ÇAKMAKOĞLU Giriş Kastamonu yöresi, Anadolu'nun diğer yörelerinde de olduğu gibi gerek müzik pratikleri, gerekse yöreye özgü müzik ve dans unsurları içermesi bakımından yerel bazı özellikler taşımaktadır. Bunlardan ilgi çekici bir örnek, Kastamonu ilinin özellikle İnebolu, Küre, Bozkurt ilçelerinde görülen ve yöre halkının "meytar" olarak tanımladığı topluluklardır. Genellikle iki davul, iki köçek, bir zurna ve bir kemâneden oluşan Meytar, yöredeki müzik icra ortamlarının merkezi konumundadır (Çakmakoğlu, , s. 68). Meytar'ın yöre içerisindeki konumu ve işlevi çalışmanın temelini oluşturmaktadır. Fotoğraf 1 Meytar (İnebolu Yıldızları)* Meytar sözcüğünü etimolojik açıdan ele aldığımızda, bazı sonuçlara ulaşılmıştır; Yörede alan araştırması gerçekleştirmiş olan Sadi Yaver Ataman, Meytar'ı, davul, zurna, kemâne ve köçeklerden oluşan topluluk olarak tanımlar (Ataman, , s. ). Benzer bir tanımlamada da Meytar, düğünlere çalgıcı olarak gelen ekip olarak ifade edilir (Erdoğdu, , s). Meytar'ın, mehter kelimesi ile olan ses benzerliği ve mehterin çalgı takımı olarak bilinmesi nedeniyle, araştırmalarımız mehter sözcüğü üzerinde yoğunlaşmıştır. Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Sözlüğüne göre mehterin tanımlarından bir tanesi rütbe, nişan müjdecisi olarak ifade edilir * Çalışmada yer alan tüm fotoğraflar, yılında Kastamonu yöresinde gerçekleştirdiğim alan araştırması sırasında tarafımdan çekilmiştir. “İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi” ISSN: “Journal of the Human and Social Sciences Researches” [itobiad] 10 the Years [] Kastamonu Yöresi Geleneksel Müzik Pratiklerinde Meytar ve İşlevleri (Devellioğlu, , s). Başka bir kaynakta ise mehter, rütbe ve nişan ya da memuriyet alanların evlerine müjde götürenler, vaktiyle vezir kapısında çalınan nevbet çalgısı takımı, yeniçeri zamanında mızıka neferi, eskiden Hicâz’a sürre çıkarıldığı vakit mahallelerde dolaşıp kapıların önünde darbuka çalan ve halktan para toplayan kişiler olarak tanımlanmıştır (Sanal, , ss. ). Ayrıca aynı kaynakta Evliya Çelebi'nin seyahatnamesinde yer alan mehter tanımı da yer almaktadır. “Bunlar düğünlere, eğlence yerlerine, davul, zurna nakkare, daire gibi musıki aletleri ile giderek halkı eğlendiren musıki esnafıdır. Harb zamanı orduya iltihak ederler, ordu alaylarında bulunurlar, savaşta harbi peşrevler, ceng-i harbiler ve başka askeri havalar vururlardı. Teşkilat olarak mehterbaşına tabi idiler. İşte Osmanlı seferlerinde resmi mehter takımları ile sık sık buluşan ve onlara ait harp havalarını çalan bu musıki esnafına da mehter denilirdi. Anadolu’da bu manaya düğünlerde çalan davul zurna takımına mehter denmesi hala unutulmadı. Rumeli halkı da davul zurna takımına mehter demektedir. Oralarda mehter takımı iki zurna bir davuldan teşekkül etmektedir. Düğün sahiplerinin hal ve vakitlerine göre bu takımdan bir veya iki takım bulundurulur buna bir kat veya iki kat denilir" (Sanal, , s. 5). Yukarıdaki bilgilerin ışığında Meytar'ın, mehter kelimesinin değişimiyle oluştuğu düşünülebilir. Kastamonu yöresindeki Meytar tanımı ve işlevi, mehterin "halkı eğlendiren müzik takımı" tanımı ile örtüşmektedir. ve yıllarında, Kastamonu yöresinde gerçekleştirdiğim alan araştırmaları sırasında, özellikle İnebolu, Küre ve Bozkurt ilçelerinde sıklıkla karşılaştığım ve icra ortamlarında bulunduğum Meytar, yöre halkı tarafından da eğlendirme amacıyla bir araya gelmiş köçek ve çalgıcılardan oluşan topluluk olarak tanımlanmaktadır. Meytar, kına gecesi, düğün, sünnet, oturak alemi, dernek etkinlikleri, piknik-kır eğlenceleri, asker eğlenceleri, festival, Tv programları gibi icra ortamlarında yer alır. Meytar üyelerinin kendi içerisinde de farklı roller üstlendiği görülmektedir. Topluluğu oluşturan unsurların ayrı başlıklar altında değerlendirilmesiyle, Meytar'ın işlevselliği daha net bir biçimde ortaya çıkarılacaktır. Araştırmanın Amacı ve Önemi Bu araştırmanın amacı, Meytar adlı topluluğu oluşturan unsurların geleneksel müzik pratiklerindeki rollerinin ayrı ayrı ele alınmasıyla, Meytar oluşumunun yöre müzik pratiklerindeki işlevini ortaya koymaktır. Makale, diğer taraftan Meytar’ın yöredeki icra ortamlarında yer alan temel uygulamaların bir ifade aracı olması ve otantiklik iddiası taşıması bakımından önem taşımaktadır. Araştırmanın Evreni ve Yöntem “İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi” Cilt/Volume: 10, “Journal of the Human and Social Sciences Researches” Sayı/Issue: 1, [itobiad / ] [] Beril ÇAKMAKOĞLU Kastamonu ilinin özellikle İnebolu, Küre, Bozkurt ilçelerinde görülen ve yöre halkının Meytar olarak tanımladığı topluluklar, araştırmanın evrenini oluşturmaktadır. Çalışmada, alan araştırması sürecinde gözlemlenen icra davranışları, Meytar’ın işlevsel özelliklerinin ortaya koyulmasıyla yorumlanmaktadır. Alan araştırmasının gereklerinden olan, katılarak gözlem ve görüşme teknikleri bu çalışmanın yöntemini oluşturmaktadır. Kemâne ve İşlevi Kemâne, Kastamonu yöresinde özellikle İnebolu, Cide, Şenpazar, Azdavay, Bozkurt, Küre, Abana ilçelerinde karşılaştığımız, yapısal ve icra tekniği (tırnak teması ile icra) özellikleri ile Türk sanat müziği geleneğinde tırnak kemençe (klasik kemençe) olarak adlandırılan çalgıyla benzerlik gösteren, yaylı bir çalgıdır. Sesler, tırnakların tellere yandan temas ettirilmesiyle elde edilmektedir. Çalgı, yöre ezgilerinin baş eşlik çalgılarından birisi olmakla beraber, Kastamonu Kemânesi olarak da bilinmesi sebebiyle, kültürel mirasın aktarımı bağlamında önemli çalgı sembollerinden birisidir. Fotoğraf 3 Kemâne Fotoğraf 4 Kemâne İcracısı Murat Tun1 Kemâne, Meytar'ın icra süreci içerisinde sözlü seslendirmeye eşlik eder. Köçeklerin ya da davulcuların yöre ezgilerini seslendirdiği zaman diliminde, zurnanın sesinin yüksek olması nedeniyle sustuğu sözel bölümlerde, kemânenin eşliği sürdürülmektedir. Kemânenin işlevsiz olduğu durumlar, düğün ritüeli içerisinde kız almaya gitme ve esnaf dükkanlarının sırasıyla dolaşılarak festival gibi etkinlik duyurularının yapıldığı anlardır. Bu durum doğal olarak kemâne icrasının ayakta yapılamamasından kaynaklanmaktadır. 1 yılları arasında yaşamış, İnebolu/Kastamonu doğumlu kemâne icracısı “İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi” ISSN: “Journal of the Human and Social Sciences Researches” [itobiad] 10 the Years [] Kastamonu Yöresi Geleneksel Müzik Pratiklerinde Meytar ve İşlevleri Kemânenin diğer bir işlevi, yöre müzik pratiklerinin başlangıcında geleneksel hale gelmiş olan "açış" olgusunun merkezinde yer almasıdır. Temel başlangıç davranışı olan bu durumda kemâneci, usûllü yöre ezgileri öncesinde ilgili makam dizisi içerisinde, usûlden bağımsız doğaçlama ezgi motifleri üretirken, köçekleri oyuna hazırlar. Bu durum aynı zamanda izleyicilere ritüelin başladığının bir göstergesi olarak kabul edilir. Kemâne, oturak alemlerinde, özellikle başlangıç zaman dilimi içerisinde öncü çalgı konumundadır. Ağır tempolu yöresel ezgilerin, hatta Arabesk ve Geleneksel Türk Sanat Müziği eserlerinin de seslendirildiği bu bölümde kemâne, dinleyicilerin sözel seslendirmeye katıldığı bölümün eşlik çalgısıdır. Açış olgusunun diğer ritüellere göre daha çok ve sık seslendirildiği oturak alemlerinde kemâne, davul ve zurnaya karşın daha fazla işlev üstlenir. Davul ve Zurnanın İşlevleri Anadolu coğrafyası içerisinde, müzik geleneğimizin en önemli çalgı ikililerinin başında davul-zurna gelmektedir. Geçmişten günümüze değin, pek çok müzik icra ortamında sıklıkla karşılaşılan bu birliktelik, Kastamonu yöresi müzik pratikleri içerisinde de önemli roldedir. Öncelikle yörede "Hak Alma" ya da "Hak'ka Gitme" olarak adlandırılan ve düğün ritüeli içerisinde gelinin evinden alınması olarak ifade edilebilecek davranışın temel çalgıları, davul ve zurna ikilisidir. İki çalgı da, gelinin evden çıkarılması sırasında temposu yüksek ezgilerin, oyun havalarının eşlik unsurlarıdır. Davulcu, bu bölümde tokmak kullanarak ve çalgıyı ayakta icra ederek çalgının kaba saz özelliğini kullanmaktadır. Ancak, pratiğin kemânenin devreye girdiği sonraki bölümlerinde, tokmak bırakılır ve davul, oturarak ve sadece ellerin deriye vurulması ile icra edilir. Burada davul, kaba saz özelliğinden çıkarak, ince saz kimliğine bürünmektedir. Davulcuların zaman zaman sözlü seslendirmede bulunduğu, bazen de köçeklerle beraber kaşık çalarak dans ettikleri de görülmektedir. Fotoğraf 5 Hakk'a Gitme Fotoğraf 6 Davul'un Oturarak İcrası “İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi” Cilt/Volume: 10, “Journal of the Human and Social Sciences Researches” Sayı/Issue: 1, [itobiad / ] [] Beril ÇAKMAKOĞLU Davulcuların başka bir işlevi de köçekler ile beraber dans etmeleri ve davulları ile beraber akrobatik hareketlerde bulunmalarıdır. Bu hareketler, izleyicilerin ilgisini canlı tutmakla beraber, para atmaları için de tetikleyici bir rol oynamaktadır. Davulun baş üzerinde, tokmağın ise bacakların arasından geçirerek çalınmasının yanı sıra, davulcuların çalgıları ile beraber hızlı ve senkronize bir şekilde dönerek yaptığı dans figürleri, karakteristik davranışlardan birisidir. Fotoğraf 7 Köçeklerle Beraber Dans Eden Davulcular Alan araştırmalarım sırasında, yılında vefat etmiş ve Kastamonulu ünlü bir davulcu olan Karayılan lâkaplı Mahir Dağlıoğlu'nun figürlerinin de davulcular tarafından taklit edildiği saptanmıştır. Davul-zurna ikilisi aynı zamanda yöre halk oyunlarından "Sepetçioğlu’ nun da eşlik çalgılarıdır. Zurnanın, davul ile olan birlikteliğindeki işlevi dışında, kemâne ile karşılıklı ve sırayla açış yapması, alanda gözlemlenen bir başka davranış özelliğidir. Zurna ve kemânenin peşi sıra serbest usûllü doğaçlama ezgi motifleri sunması, Meytar'ın karakteristik ve kalıplaşmış özelliklerinden birisi haline gelmiştir. Köçekler ve İşlevleri Köçeklik, sadece Kastamonu'da değil, Bartın, Karabük, Zonguldak, Çankırı, Sinop illerinin yer aldığı coğrafyada da karşılaşılan, yöre eğlencelerinin temel unsurlarından bir tanesidir. Kadın kılığına girip dans eden erkek olarak tanımlayabileceğimiz köçekler, tarihi oldukça eskiye dayanan eğlence öğelerinden biri olarak varlığını günümüzde de sürdürmektedir. “İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi” ISSN: “Journal of the Human and Social Sciences Researches” [itobiad] 10 the Years [] Kastamonu Yöresi Geleneksel Müzik Pratiklerinde Meytar ve İşlevleri Çalışmamızın odağında yer alan Meytar'ın, dikkat çeken diğer bir öğesinin köçekler olduğunu söylemek mümkündür. Fotoğraf 8 Meytar'da Köçekler Kostümleri, dans figürleri ve zilleri ile Meytar'ın en çarpıcı unsuru olan köçeklerin işlevlerinden bir tanesi, kullandıkları zillerin çalgısal olarak işlevsel olmasıdır. Ziller, kostümün önemli bir parçası olmasının dışında, düzenli usûl ezgilerine eşlik eden davulun, ritim anlamında tamamlayıcısı konumundadır. Bele bağlanan ipli saçak ya da mendili zıplatmaya yönelik hareketlerin standartlaşmış olduğu dans biçimi, yörenin karakteristik figürleri haline gelmiştir. Köçekler müzik pratiklerinin başında, kemâne ya da zurnanın açış yaptığı bölümde kendi etraflarında dönerek dairesel bir hareket gerçekleştirirler. Kalıplaşmış olan bu davranış sırasında, zilleri serbest bir biçimde çalarlar. Figürler, açışın tamamlanmasından sonra ezgilerin usûllü hale gelmesi ile hareketlenmeye başlar. Köçeklerin ters bir köprü kurarak arkaya doğru eğilmeleri ve ağızları ile para toplamaları da kalıplaşmış figürlerdendir. Bu hareket, köçeklik becerisi olarak değerlendirildiği gibi para toplayan unsur olması açısından işlevseldir. İzleyiciler-para ilişkisindeki köprü, köçektir. Dolayısıyla köçek, Meytar'ın maddi anlamdaki kazanımını arttıran bir unsur olarak görülmektedir. “İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi” Cilt/Volume: 10, “Journal of the Human and Social Sciences Researches” Sayı/Issue: 1, [itobiad / ] [] Beril ÇAKMAKOĞLU Fotoğraf 9 Para Toplayan Köçek Köçeklerin diğer bir işlevi ezgilere sözlü olarak eşlik etmeleridir. Dans bazen kesilir, ziller durur. Bu sırada köçekler sadece sözel eşlikte bulunurlar. Para toplama sürecinin başında yer almaları, dansları, sözel ezgilerdeki seslendirici konumları ve zil eşliğinin davul ile beraber ritim çalgısı olarak kullanımı nedeniyle köçekler, Meytar içerisinde diğer üyelere göre daha işlevsel gözükmektedirler. Fotoğraf 10 Sözel Seslendirmede Bulunan Köçekler ve Davulcu “İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi” ISSN: “Journal of the Human and Social Sciences Researches” [itobiad] 10 the Years [] Kastamonu Yöresi Geleneksel Müzik Pratiklerinde Meytar ve İşlevleri Sonuç Makale sonucunda; Meytar’ın, Kastamonu yöresi geleneksel müzik pratiklerinin merkezinde, hem kültürel kimlik sembollerinden birisi konumunda hem de geleneğin devamlılığı bağlamında, geleneksel uygulamaları sürdüren ve otantiklik iddiasını taşıyan bir topluluk olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Yanı sıra, Meytar’ın simgeleşmiş, yöreye özgü ve sıklıkla icra edilen ezgilerle kalıcılık kazanarak, icra ortamlarındaki temel uygulamaların sürdürülmesini sağlayan bir ifade aracı olduğu saptanmıştır. Alan araştırmaları sırası ve sonrasında, bu ifade biçiminin sadece yöre müzik pratiklerinde görülmeyip, yöre dışında göç nedeniyle büyükşehirlere yerleşmiş Kastamonuluların müzik icra ortamlarında da yer aldığı da fark edilmiştir. Göç eden her topluluğun kolektif kimliğini yaşatması gibi, Kastamonulular da büyükşehirlerde kültürel alışkanlıklarını sürdürmek istemektedirler. Bu nedenle, büyükşehirlerdeki Kastamonu geleneksel müzik pratiklerinin Meytar'sız olamayacağı algısı görülmekle beraber, Meytar’ın, aidiyet bilincinin bir sembolü olduğu ve halk tarafından yerel kültürü simgeleyen bir otantiklik şartı olarak benimsenip, varlığını günümüzde de sürdürdüğü sonucuna varılmıştır. Kaynakça Ataman, Sadi Yaver (). Eski Safranbolu Hayatı, Yay. Haz. Süleyman Şenel, İstanbul: Gürmen Group Yayınları, Çakmakoğlu, Beril (). Kastamonu Yöresi Geleneksel Müzik Pratiklerinde Kemâne, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir Devellioğlu, Ferit (). Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lugat, Ankara: Aydın Kitabevi. Erdoğdu, Ata (). Kastamonu Folkloru 1, Kastamonu: Kültür Bakanlığı Kütüphaneler Genel Müdürlüğü. Sanal, Haydar () Mehter Mûsıkîsi Bestekar Mehterler- Mehter Havaları, İstanbul: Milli Eğitim Basımevi. “İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi” Cilt/Volume: 10, “Journal of the Human and Social Sciences Researches” Sayı/Issue: 1, [itobiad / ] []

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir