bebeğin sağlıklı doğması için / Hamileliğin Yolunda Gittiği Nasıl Anlaşılır?

Bebeğin Sağlıklı Doğması Için

bebeğin sağlıklı doğması için

Sağlıklı Hamilelik İçin Neler Yapılmalı?

Sağlıklı bir hamilelik geçirmek hamilelik öncesi dönemde sağlığınızla ilgili testleri yaptırmakla başlar. Bu nedenle çocuk istediğinize karar verdiğinizde önce bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanı ile görüşerek bilinçli bir sürece girmeniz gerekir. Hamilelik öncesinde Pap‐Smear, kan sayımı, TSH tetkikleri ve ultrasonografik muayenenizi mutlaka yaptırmalısınız. Ayrıca bebeğinizin sağlıklı bir gelişim göstermesini istiyorsanız gebelik oluşmasından en az 6 hafta önce folik asit kullanımına başlamanız gerekir.

Adetiniz geciktikten sonra yaptırdığınız gebelik testi pozitif çıktığında çok fazla beklemeden gebelik kesesinin rahim içinde olup olmadığına bakılması için mutlaka hekiminize başvurun. Asıl hamilelik maceranız bebeğinizin kalp atışını duyduktan sonra başlar.

Sağlıklı hamilelik dönemi kişiden kişiye göre değişiklik gösterir. Herhangi kronik bir hastalığı olmayan gebede dikkat edilmesi gereken şeyler farklı; kronik bir hastalığı olan veya sürekli ilaç kullanması zorunlu bir özel durumu olan bir gebede dikkat edilmesi gereken şeyler farklıdır.

Hamilelik döneminde beslenme en önemli konudur. Beslenmenize dikkat etmeniz; protein, karbonhidrat ve yağı dengeli olarak tüketmeniz gerekir. Hamilelik dönemi boyunca almanız gereken ideal kilo 9‐15 kg arasındadır. Bu kilonun altında veya üstünde alındığında doğum şekli, bebeğin gelişimi ve lohusalık dönemi ile ilgili olumsuz sonuçlar ortaya çıkabilir.

Vitamin, Omega 3, kalsiyum ve magnezyum takviyeleri de sağlıklı bir hamilelik dönemi için gerekli desteklerdir. Gebelik süresince yapılan kan sayımı takiplerinde demir eksikliğine ilişkin bir bulgu görüldüğünde özellikle demir ilaçları kullanılmalıdır.

Hamileliğin sağlıklı devam edebilmesi için çevresel faktörler de büyük rol oynar. Örneğin sürekli baskı altında ve çok yoğun çalışan annelerin bebekleri daha düşük tartılı doğmaya meyillidirler. Sürekli huzursuz bir aile çevresinde olan hamile, doğum öncesi ve sonrası depresyona daha sık maruz kalır. Günümüzde bilinçlendirici pek çok kitap, dergi ve internet sitesi bulunmasına rağmen sağlıklı gebelik süreci ile ilgili en doğru bilgileri doktorunuzdan öğrenebileceğinizi unutmayın! Yanlış yönlendirmeler dönüşü zor olan bir yola girmenize neden olabilir.

Hamilelikte Ultrason Takiplerinin Önemi

Hamilelik başlangıcından itibaren dikkatle takip edilmesi gereken bir durumdur. Her gebelik haftası anne veya bebekle ilgili olumlu/olumsuz birçok bulguyu ortaya çıkarır.

İlk Kontrol: Hamilelik sürecinin ilk kontrolü adet gecikmesi nedeniyle yapılan gebelik testinin pozitif çıkmasıyla gerçekleştirilir. İlk ultrason muayenesinde gebelik kesesinin rahim içinde olup olmadığına bakılır. Gebelik kesesi rahim içinde görülmez ise dış gebelik için tetkik yapılması gerekir.

  1. Hafta: Hamilelik kesesi rahim içinde tespit edildikten sonra yaklaşık haftada vajinal ultrason ile embriyoda kalp atışları tespit edilir. Vajinal ultrason ile 7. haftanın sonunda hala kalp atışı görülemiyorsa gebeliği sonlandırmak gerekir. Kalp atışının görülmesinin ardından hamileliğin sağlıklı ilerlemesi için ilk testlere başlanır.

Bu Testler:

  • Kan Sayımı: Hamilelik sürecinde demir eksikliği yaşanmaması ve gerektiğinde demir takviyesi amacıyla yapılan
  • TSH: Önceden bilinmeyen ve gebelikte aktif olarak ortaya çıkabilecek tiroid hastalığının tespit edilmesi için yapılan Tiroid hastalığı annenin yanı sıra bebeğin gelişimini de olumsuz yönde etkilediği için çok önemlidir.
  • Kan Grubu: Anne ve babadan kaynaklanabilecek kan uyuşmazlıkları için gerekli önlemlerin alınmasına yönelik yapılan
  • Torch Tayini: Toksoplazma ve Rubella (Kızamıkçık) gibi hamileliğin sonlandırılmasına neden olabilecek önemli ve aktif enfeksiyonların erken dönemde tespit edilerek tedavi sürecinin başlatılması için yapılması gereken önemli bir
  • Seroloji: Özellikle ülkemizde çok sık görülen Hepatit B ve HIV testleri gebelik sonrasında da bebeğin sağlığı için çok önemlidir.
  • Tam İdrar Tahlili: Hamilelik sürecinde görülecek gizli idrar yolu enfeksiyonları en sık erken dönem düşük Bu yüzden tam idrar tahlilinin mutlaka yaptırılması gerekir.

 

  1. Hafta: Ultrasonda kalp atışının tekrar teyidi yapılır. Çünkü birden fazla faktör nedeniyle embriyo kalp atışı durabilir.
  2. Hafta: Bu haftada yapılan muayenede ense kalınlığı ölçümü ve en yüksek duyarlılığa sahip down sendromu taraması olan ikili test yapılır.
  3. Hafta: Bebeğinizin cinsiyetini öğrenebileceğiniz dönemdir. Tercih ederseniz üçlü ya da dörtlü test uygulamalarını da bu dönemde yaptırabilirsiniz.
  4. Hafta: Detaylı ultrasonografi bu haftada yapılır. Özellikle bu haftanın tercih edilmesinin nedeni kardiyak anomalilerinin bu haftadan itibaren çok daha net teşhis edilebilmesidir.
  5. 24‐ Haftalar: Gebelik diyabet taramasına yönelik 75 gr oral glikoz tolerans testi yapılır (Geçmişte 2 aşamalı &#;50‐&#; olarak yapılan bu test artık WHO ve Dünya Diyabet Örgütü&#;nün tavsiyesi üzerine tek aşamalı 75 gram olarak uygulanıyor).
  6. Hafta: Bu hafta itibari ile ultrason kontrolleri daha sık yapılmaya başlanır. Tercihen 30, 32, 34, haftalar olarak devam edilir. Çünkü gelişme geriliği bu haftalarda başlar ve belirgin hale gelir. Gelişme geriliğinin erken tespit edilmesi. bebeğin anne karnındaki kaybına kadar; birçok sorundan da korumuş olur.
  7. Hafta: Bu haftada bebeğinizin tahmini kilosunu ve duruş şeklini öğrenebilirsiniz.
  8. Ayrıca haftadan sonra göbek kordonundan yapılan doppler incelemesi bebeğinizin sağlığı açısından, anne karnında yeterli oksijenizasyona sahip olup olmadığı bilgisini verir.
  9. Eğer gelişme geriliği tespit edilirse doppler ultrasonun bir faydası daha ortaya çıkar. Gelişme geriliği olan bebeklerde doğal mekanizma en önemli organ olan beyini korumaktır. Bu noktada doppler usg ile middle cerebral arter doppleri yaparak beyin korumaya alınmış mı yani gelişme geriliği ileri seviyede sıkıntı yapmaya başlamış mı diye bakıp doğum kararı verilir.

Sağlıklı Bebek Sahibi Olmak İçin Öneriler



Sağlıklı bir bebek dünyaya getirmek için anne adaylarının dikkat etmesi gereken çok önemli faktörler vardır. Sağlıklı ve dengeli beslenmek, düzenli egzersiz yapmak, yeterli düzeyde dinlenmek ve gerekli sağlık taramalarını aksatmadan yaptırmak, hem bebeğin gelişimini hem annenin sağlığını olumlu şekilde etkileyecek, sağlıklı bir hamilelik sürecinin atlatılması, bebeğin dünyaya sağlıklı bir şekilde gözlerini açması ve annenin doğum sonrası toparlanma sürecini daha hızlı ve sancısız atlatması için önemlidir.


Bebeğin gelişiminde beslenme

Ülkemizde özellikle yöresel bir alışkanlık olan ve nesillerdir süregelen “çift canlısın çok yemelisin” inanışı aslında anne adaylarına gereksiz bir yük bindirmekte ve onlara zarar vermektedir. Genel olarak annenin bebekle birlikte artan ek enerji ihtiyacı kaloridir. Anne adayının günlük beslenme alışkanlıklarının üzerine aşırı besin tüketmesi kendisine hem hamilelik hem doğum sonrasında aşırı kilo olarak geri dönebilir. Kısacası 2 dilim tam buğday ekmeği ile hazırlanan bir sandviç ve bir bardak sütün toplam enerjisi bunu karşılayabilmektedir.

Protein vücudun en önemli yapı taşıdır, dolayısıyla bebek gelişiminde de etkin bir rol oynar. Dolayısıyla anne adaylarının hamilelik döneminde hekim ve diyetisyen kontrolünde protein ağırlıklı beslenmeye önem vermesi gerekir.

Ayrıca anne adaylarının ek olarak demir, folik asit, çinko, C ve D vitamini takviyesi alması da uzmanlar tarafından önerilmektedir.


Hamilelik hareketsizlik demek değildir


Yapılan araştırmalar, hamilelik döneminde yapılan fiziksel aktivitelerin, örneğin pilates, yoga, yüzme, yürüyüş yapma gibi orta derece fiziksel aktiviteler, hem doğum sürecini kolaylaştırdığını, hem doğum sonrası iyileşmeyi hızlandırdığını ortaya koyuyor.

Dikkat edilmesi gereken en önemli nokta ise fiziksel aktivitelerin uzman kontrolünde yapılması ve hamilelik döneminde daha önce denenmemiş bir fiziksel aktiviteye başlanmaması.


Hamilelik döneminde sağlık kontrolleri ve testler


Hamileliğin başlaması ve tespiti ile birlikte anne karnındaki bebeğin ve anne adayının sağlığının takip edilebilmesi adına birçok test yapılır. Bu testler ile doğumdan sonra oluşabilecek hastalıkların önceden tespit edilip önlenmesi mümkün olabiliyor.

Bebeğin ultrason ile görüntülenmesinin ardından yapılan belirli kan testleri il kan sayımı, çeşitli parazit ve mikropların tespiti ve önlenmesine yönelik tedavilerin başlatılması için gerekiyor.

Bebekte herhangi bir kromozom anomalisi riski olup olmadığını öğrenmek için haftalar arasında mutlaka ikili test, haftalar arasında üçlü test yaptırılması gerekiyor. En sık görülen kromozom anomalisi Down Sendromudur. Down Sendromuna sahip bir bebek doğurma riski 20 yaşındaki bir kadında 'da 1 iken bu risk artarak 44 yaşındaki bir kadında 30'da 1'e çıkar. Dolayısıyla ikili test ve üçlü testlerin tüm anne adayları tarafından yaptırılması büyük önem taşıyor.

Detaylı ultrason taraması ile bebeğin vücudunda yapısal bir sakatlık, fiziksel bir kusur olup olmadığına bakılıyor. Bu yüzden ultrason taramalarının ihmal edilmemesi ve düzenli aralıklarla yaptırılması gerekiyor.

Diyabet gelişimi en yüksek olan gebeliğin haftaları arasında şeker yükleme testi yaptırılması gerekiyor. 75 gram şeker ile yapılan OGTT yükleme testi (Oral Glukoz Tolerans Testi) tüm gebelere öneriliyor. Şeker yükleme testiyle gebelikte ortaya çıkabilen gestasyonel diyabet (gebelik diyabeti) teşhis ediliyor. Gestasyonel diyabet, daha önce diyabeti olmayan, artan hormonların etkisiyle gebelikte ortaya çıkan bir diyabettir. Yaklaşık gebenin 6’sında bu hastalık görülüyor.

Hamile kalmadan önce bu önlemleri almaya başlayın

Hamilelik fizyolojik olarak tanımlanan bir süreç olsa da, vücutta birçok değişiklik meydana gelir. Hamilelerin yaklaşık yüzde ’sinde ise anne ve/veya bebeğin yaşamını tehdit eden ciddi tablolar oluşabilir. Örneğin; hamilelik döneminde tansiyonun yükselmesi ve bunun sonucunda hamileliğin anne sağlığı açısından erken doğumla sonlanması veya bebekte gelişim geriliğinin ortaya çıkması bunlardan ikisi. Detaylı muayene ve tetkiklerle hamilelik süresince gelişebilecek olumsuzluklar erken dönemde tespit edilebilir. Sağlıklı bir hamilelik için kadın 3 ay öncesinden bir hekime başvurmalıdır. Bu süreçte, anne adayında risk oluşturabilecek diyabet ve tansiyon gibi pek çok sağlık problemi araştırılır ve ihtiyaç halinde tedaviye başlanır. Ayrıca kızamıkçık aşısı gerekirse yapılabilir ve folik asit takviyesine başlanır. Tüm bunlar sayesinde de hamilelik süresince hem bebeğin hem annenin hayatını tehdit edebilecek tehlikeler önlenebilir.


1. Kilonun azı da fazlası da tehlikeli

Anne adayının vücut kitle indeksi (kilonun boyun karesine bölünmesi ile bulunan rakam) 20’in altında ise zayıf, 35’in üstünde ise sağlık açısından tehlikeli (kilolu) denilir. Her iki durumda da anne ve bebek sağlığı açısından önemli sorunlar gelişebilir. Bu nedenle hamile kalmaya karar verdikten sonra ideal kilonuza kavuşmanız, ayrıca dengeli beslenerek vücudunuzun mineral, vitamin ve protein depolarınızı doldurmanız çok önemli. Sağlıklı hamilelik için vücut kitle indeksinize göre kilo alın. Örneğin zayıfsanız kilo, kiloluysanız kilo almanız önerilir.

2. Hamilelikte geçirilen enfeksiyonlar bebeğe zarar verir

Gebelik sırasında geçirilen kızamıkçık, toksoplazmozis ile su çiçeği gibi enfeksiyonlar, bebekte enfeksiyonlara ve anomalilere yol açabilir. Bu nedenle sağlıklı kızamıkçığa karşı bağışıklığınız yoksa, aşılanın. Ayrıca gebelik sırasında grip ağır geçebildiği için, aşınızı zamanında yaptırın. Bunların yanı sıra, idrar yolu enfeksiyonları da kısa sürede böbrekleri etkileyerek böbrek enfeksiyonlarına neden olabilir. İdrar tetkikinde bakteri gözlenmişse ve kültürde üreme varsa, idrar yaparken yanma gibi yakınmalarınız mevcutsa, doktorunuza başvurun.

3. Yüksek tansiyonunuz olmasa bile&#x;

Gebelik öncesinde tansiyon hastalığı olmasa bile özellikle 20’nci haftadan sonra hipertansiyon gelişebilir. Bunun sonucunda da bebek ile annenin hayatı tehlikeye girebilir. Gebelik sırasında şiddetli baş ağrısı, kısa sürede hızlı kilo alımı, gözlerde uçuşma gibi yakınmalarınız varsa hemen doktora başvurun.

4. Diyabete yatkın olabilirsiniz

Diyabet; düşüğe, bebekte doğumsal anomaliye ve erken doğuma yol açabilir. Sağlıklı bir hamilelik için diyabet hastalığınız varsa doktorunuza başvurun. Kan şekeri düzeyinin ve HbA1C’nizin en optimal olduğu durumda hamile kalmanız gerektiğini unutmayın. Ayrıca gebelik sırasında da diyabete yatkınlık yaratan bir durum oluşabilir ve gebelikte diyabet gelişebilir. Bu yüzden dengeli beslenmeli, kilo alınımına dikkat etmeli ve doktorunuzun önerisi doğrultusunda tarama amaçlı şeker yükleme testinizi yaptırmalısınız.

5. Hamilelikte egzersiz bu yüzden yapılmalı

Gebelikte kan pıhtılaşmasına yatkınlık artar. Bacaklarınızda tek taraflı şişlik, ısı artışı kızarıklık veya ağrı varsa, bunun hayatınızı bile tehlikeye atabilecek emboliye neden olabileceğini unutmayın. Sağlıklı hamilelik için uzun süre ayakta kalmayın, günlük egzersizlerinizi uygulayın ve sıvı alınımına dikkat edin. Varisleriniz varsa, varis çorabınızı mutlaka giyin. Uzun sureli yolculukta devamlı oturmayın, her 2 saatte bir yürüyüş yapmaya özen gösterin.

6. Sigara ve alkole veda edin

Sigara içmek gebelikte erken doğum riskinin yanı sıra bebekte büyüme kısıtlamasına neden olabilir. Ayrıca ani fetal kayıpları veya plasentanın erken ayrılması, sigara içen hamilelerde daha sık gözlenir. Gebelik boyunca alkol tüketimi olan kadınlarda fetal alkol sendromu denilen, bebeğin gelişiminin kısıtlandığı ve beyin gelişimine negatif etki oluşturan tipik tablolar çıkabilir. Bu nedenle sağlıklı hamilelik için varsa sigara ve alkol alışkanlığınızı bırakın.

7. İlaç almadan mutlaka doktorunuza danışın

Size masum gibi görülen birçok ilaç, hamilelikte bebekte anormalliklere neden olabilir. Dolayısıyla beklediğiniz adet tarihi gelmesine rağmen adet görmediyseniz kullanacağınız her ilacı doktorunuza mutlaka danışın. Adet gününüzde şüphe varsa ve radyolojik tetkik istendiyse bunu doktorunuzla paylaşmayı asla ihmal etmeyin.

*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

RANDEVU AL  

Hayalindeki bebeğe kavuşacağı haberini alan anne adayının hem kendisinin güvenli bir gebelik geçirmesi hem de sağlıklı bebeğine kavuşabilmesi için düzenli takip edilmesi gerekiyor. Gebeliğin belli dönemlerinde anne adayına ve anne karnındaki bebeğe yapılacak testler ve muayeneler sağlıklı nesillerin devamı için büyük önem taşıyor. Down sendromundan nörolojik sorunlara kadar birçok sorun henüz anne karnında iken tespit edilip gerekli önlemler alınabiliyor.

Son adet döneminin ilk gününden itibaren ortalama olarak 40 haftalık bir süreç olan gebelikte, tüm vücudu etkileyen belirgin değişiklikler meydana geliyor. Hamilelikte düzenli kontroller, hem annenin hem de bebeğin sağlığı için yaşamsal öneme sahip oluyor. Gebelik takiplerinde, gebeliğin başından doğum sonrasına kadar anne ve bebeğin durumunu değerlendirmek, anne ve babayı bilgilendirmek, anne ve bebekle ilgili olası sorunları önlemek amacı ile muayeneler, testler ve ultrasonlar yapılıyor.

Annede mevcut hastalıkların, gebeliğe bağlı oluşabilecek sağlık sorunlarının erkenden belirlenebilmesi, gerekli önlemlerin zamanında uygun şekilde alınabilmesi, bebekteki yapısal bozuklukların erken gebelikte tespit edilebilmesi ve doğumun doğru zamanda iyi koşullarda yapılabilmesi için gebelerin hamilelik süresi boyunca düzenli aralıklarla kontrollerini yaptırmaları çok önemli.

Mümkünse gebelik öncesi başlamalı

Gebeliğin önceden tasarlanması, bu sürecin normal seyretmesini ve bebeğin sağlıklı olma şansını artırıyor, beklenmedik bazı risklerle karşılaşma olasılığını azaltıyor. Bu amaçla, gebeliğin planlandığı zamandan en az 3 ay öncesinde kadın doğum hekiminden danışmanlık hizmeti alınması öneriliyor. Anne adayının öyküsünün alınması, kan tahlilleri ve ultrason muayenesi sonuçlarına göre gebelik açısından oluşabilecek riskler belirlenerek önlenmeye çalışılıyor.

Tıp teknolojisindeki gelişmeler ve bilgi birikimi sayesinde, anne ile bebeğin yaşamını tehdit edebilecek pek çok problem, hamileliğin henüz ilk haftalarında belirlenebiliyor. Bu nedenle hamilelik tespit edildiği andan itibaren gebelik takipleri başlamalı. Gebelik süresince yapılması gereken, tüm dünyaca benimsenmiş ve bir kısmı olmazsa olmazların arasına alınmış bir dizi tetkik ve takip programları bulunuyor. Gebeliğin ilk haftasına kadar en az ayda bir, haftalarında iki haftada bir ve haftadan doğuma kadar haftada bir takip gerekiyor. Bu takip programı yüksek riskli gebelerde daha sık gerçekleştiriliyor.

Anne karnındaki bebeğe yapılması gereken testler 

İlk 14 hafta: Gebeliğin ilk 14 haftası veya ilk 3 ayı “birinci trimester” olarak tanımlanıyor. Gebeliğin bu ilk günlerinde, annenin sağlığı açısından elde edilecek bilgiler gebelik sürecinde karşılaşabilecek problemler konusunda hekime bilgi veriyor ve alınabilecek erken önlemlerle gebeliğin seyrinde olumlu katkılarda bulunuyor.

İlk muayenelerde gebenin önceden mevcut olabilecek sağlık sorunları ve önceki gebelikleri ile ilgili bilgiler, ailedeki kalıtsal hastalıklar ve kronik hastalıklar, sigara, alkol ve ilaç kullanımı sorgulanıyor. Fizik muayene, ultrasonografi bulguları ve yapılan testlerle, daha sürecin başında riskli gebeler belirleniyor. Tam kan sayımı, HBsAg tayini, anne ve babanın kan grubu ve Rh durumu, karaciğer-böbrek fonksiyon testleri, Rubella (kızamıkçık) kan tetkiki, idrar tetkiki, son 12 ay içerisinde yapılmamış ise servikal sitoloji (smear testi), açlık kan şekeri, şeker yükleme testi yapılıyor. Gebeliğin sağlıklı normal bir rahim içi gebelik olduğunun ve gebelik haftasının tayini için ultrasonografi yapılıyor.

 hafta: Yapılan ayrıntılı ultrason incelemesinde ense kalınlığı ölçümü, gerekirse kalbe uygulanan duktus venozus Doppleri ve kalp kapağı Doppler ölçümlerinin yanı sıra burun kemiği değerlendirilmesi, ikili tarama test ile kombine ediliyor. Böylece bebekte Down sendromu gibi önemli kromozom anomalilerinin tahmin edilme şansı yüzde 90’lara ulaşıyor. Detaylı ultrasonografi incelemesinde ayrıca; bebekte anensefali, karın ön duvar anomalileri, mesane ve ağır nörolojik sistem anomalilerine erken tanı konabiliyor. Uterin arter Doppler kan akımı ölçümleri, gebelikte ortaya çıkabilecek problemleri öngörebiliyor. Riskli gebeliklerde haftadan itibaren anne kanında Serbest Fetal hücre tayini (DNA testi) yapılabiliyor.

hafta: Gebeliğin ikinci 3 ayı, “ikinci trimester” olarak tanımlanıyor. Fetusa ait sakatlıkların (yapısal anomalilerin) saptanabildiği bir dönem olan ikinci 3 ay, bu nedenle gebelik takibinde kritik bir önem taşıyor. Bu dönemde, riskler ve öncelikler göz önünde bulundurularak, şu tetkiklerin yapılması gerekiyor: haftalarda ayrıntılı ultrason, uterin arter Doppler kan  akımı ölçümleri, 35 yaş üzeri gebelere amniosentez, kalpte anomali şüphesi olan gebelerde haftalarda fetal ekokardiyografi, Glukoz testleri, tam kan sayımı, tam idrar tahlili yapılıyor. Son beş yıl içerisinde tetanoz aşısı olmamış veya hastane koşullarında doğum yapmayacak olan anne adayının haftada tetanoz aşısı yaptırması gerekiyor.

haftadan doğuma kadar: Gebeliğin üçüncü 3 ayı “üçüncü trimester” olarak kabul ediliyor. haftada; fetal gelişim ultrasonografisi ile bebeğin gelişiminin, amnion sıvısının ve plasentanın değerlendirilmesi yapılıyor, rahim damarlarının akımları inceleniyor. Ayrıca tam kan sayımı tekrarı, Rh uygunsuzluğu varsa gerekli önlem alınıyor, vajinal kültür yapılıyor. Gebeliğin haftasından itibaren haftalık NST takipleri, haftadan sonra doğum gerçekleşmemiş ise 3 günde bir biofizik profil veya NST ve amnion sıvısı ölçümü yapılıyor.

Amnion sıvısı çok şey söyler 

Gebelerde rutin tarama testleri olan birinci veya ikinci trimester tarama testleri (ikili, üçlü ve dörtlü tarama testleri); hormonal kan tetkiklerinin sonuçları ve ultrason verileri dikkate alınarak yapılıyor. Bu testlerde, yüksek riske sahip anne adaylarının bebeklerinde kromozom bozukluğu olup olmadığının kesin belirlenmesi için koryonvillus biyopsisi (CVS), amniyosentez ve kordosentez gibi girişimsel tanı koydurucu işlemler uygulanıyor. En sık uygulanan yöntem amniyosentez oluyor. Bu işlemde; bebeğin içinde bulunduğu amnion sıvısından örnek alınarak, bebeğe ait hücreler, kültür ortamında çoğaltılıyor. Böylece kromozomlardaki olası sayısal ve yapısal bozukluklar analiz ediliyor. 

Genetik izlerini bırakıyor 

Anne adayının kanında, gebelik boyunca bebeğe ait bazı hücreler dolaşıyor. Serbest Fetal DNA testinde; bu hücrelerin içeriğindeki bebeğe ait genetik materyal olan ”fetal DNA”, anne kanında gebeliğin haftasından itibaren incelenerek, fetal hücrelerdeki kromozomlar araştırılıyor. Kesin bir tanı testi olmamakla birlikte, güvenilirliği yüksek bir tarama testi olarak kabul ediliyor. Serbest Fetal DNA testi, şu durumlarda öneriliyor: Doğum anında 35 yaş ve üzeri olma, fetal ultrason ile saptanmış artmış anöploid i(kromozomal anomali) riski, daha önce trizomili bebek (Down Sendromu) sahibi olma, standart tarama testlerinde (İkili test veya üçlü tarama test) anöploidi için artmış risk.

Bunlar oluyorsa, hemen doktora gidilmeli

  • Yoğun vajinal akıntı veya idrar yaparken yanma hissi
  • Ateş yükselmesi
  • Şiddetli karın veya kasık ağrısı
  • Vajinal kanama
  • Bebek hareketlerinin azalması veya hissedilmemesi
  • Suyun gelmesi
  • Belirli aralıklarla gelen ritmik kasılmaların (ağrı) hissedilmesi
  • Yaygın vücut ödemi (şişlik), görme bozuklukları, şiddetli mide ağrısı veya baş ağrısı
  • Beklenen tarih geçmesine rağmen doğum ağrılarının başlamaması


Prof. Dr. Nilgün Turhan
Bayındır İçerenköy Hastanesi ve Bayındır Levent Tıp Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir