cd38 pozitif ne demek / Türk Hematoloji Derneği

Cd38 Pozitif Ne Demek

cd38 pozitif ne demek

Kronik Lenfositer Lösemi (KLL)

LÖSEMİ İSE, BİR ÇARESİ VAR!LÖSEMİ İSE, BİR ÇARESİ VAR!
LÖSEMİ İSE, BİR ÇARESİ VAR!LÖSEMİ İSE, BİR ÇARESİ VAR!

Lösemi(ALL)

Lösemi nedir? Lösemi belirtileri nelerdir? Lösemi tedavi süreçleri nasıl ilerler?

Kronik Lenfositer Lösemi (KLL) nedir? Kronik Lenfositer Lösemi (KLL) belirtileri ve tedavi yöntemleri nelerdir?

Kronik Lenfositer Lösemi, genellikle orta yaş ve sonrasında kan ve kemik iliğinde görülen yavaş seyirli kanserdir.Beyaz kan hücrelerinden olan lenfositlerin kemik iliği, kan ve lenf düğümlerinde kontrolsüz ve anormal sayıda artmasıyla oluşur.

Vücudun savunma hücrelerinden olan lenfositler görevlerini yapamazlar, enfeksiyonlara karşı vücut savunmasız kalır ve anormal sayıya ulaşan bu hücreler (lösemi hücreleri) normal hücrelerin oluşmasına da engel olur ve Kronik Lenfositer Löseminin belirtileri ortaya çıkar.

Kronik Lenfositer Lösemi istatistiksel olarak sıklığı araştırılan ülkelerde erişkinlerde ikinci sıklıkta görülen lösemi çeşididir. Genellikle 60 yaşın üzerinde görülüyor olsa da hastaların % 15 kadarı 50 yaşın altındadır.

Kronik Lenfositer Löseminin Nedenleri ve Risk Faktörleri

Kronik Lenfositer Lösemiye dair pek çok risk faktörü bulunmaktadır. Ancak risk faktörü taşıyor olmak mutlaka Kronik Lenfositer Lösemi hastalığına sahip olunacağı anlamına gelmez. Aynı şekilde herhangi bir risk olmadığı durumlarda da Kronik Lenfositer Lösemi hastalığı ile karşılaşılabilir.

Kronik Lenfositer Löseminin en belirgin risk faktörleri arasında;

• Orta yaş ve üzeri olmak,
• Erkek cinsiyet ve beyaz ırk,
• Tarım ilaçlarına maruz kalmak bulunmaktadır.

Radyasyon ve benzene maruz kalmak diğer lösemiler ve hematolojik bazı hastalıklarda olduğu kadar KLL üzerinde etkisi saptanamamıştır. Kronik Lenfositer Lösemi kalıtsal yani nesilden nesile geçen bir hastalık olarak kabul edilmese bile aynı ailede birden fazla KLL hastasının tanımlandığı olgular bulunmaktadır. Rusya ve Doğu Avrupa Yahudilerinde sıklığı yüksektir.Kronik Lenfositer Lösemi kesinlikle bulaşıcı bir hastalık değildir.

Kronik Lenfositer Lösemi Nasıl Teşhis Edilir?

Kronik Lenfositer Lösemi erken evrelerde tesadüfen bir tam kan sayımı esnasında beyaz kan hücrelerinin (lökositlerin) artmış olduğu görülerek tesbit edilir. Hasta hematoloji kliniklerine yönlendirilir veya yukarıdaki şikayetlerle başvurdulduğunda hekim sırasıyla;

Anamnez (hastalık öyküsü) ve fizik muayene: Hastanın geçmişteki hastalıkları ve tedavileri sorgulanır, mevcut hastalığına bağlı bulgular araştırılır. Büyümüş olan lenf bezlerinin ve dalak büyüklüğünün muayenede saptanması önemlidir.

Tam kan sayımı ve biyokimyasal tetkikler: Beyaz kan hücreleri (lökosit), kırmızı kan hücreleri(eritrosit), kan pulcukları olan trombosit sayısı, hemoglobin miktarı ölçülür. Lökositlerdeki artışın yanı sıra kansızlık (anemi) ve trombosit düşüklüğü saptanabilir.

Periferik (çevresel) kan yayması: Kan hücrelerinin çeşitleri, bunların birbirlerine oranları, yaklaşık olarak sayıları, hücrelerin şekillerindeki değişiklikler ve çevre kanına çıkan anormal hücreler bu yöntemle saptanır.

Kronik Lenfositer Lösemide beyaz kan hücrelerinden olan lenfositler artmış olarak görülür, yüzde olarak oranları belirlenir.

Kemik iliği aspirasyon ve biyopsisi: Leğen kemiği bölgesel (lokal) anestezi veya genel anestezi ile uyuşturulur, iliğin alınacağı bölge temizlenir, özel bir iğne ile girilerek enjektör yardımı ile kemik iliği örneği alınır(aspirasyon). Böylelikle hasta ağrı duymaz. Ancak bölgesel anestezi ile yapılmışsa iliğin çekilmesi esnasında vakuma bağlı olarak bir çekilme hissi duyulur. Biyopside ise özel biyopsi iğnesi yardımıyla girilir ve küçük bir örnek alınır. Kemik iliği aspirasyon ve biyopsi numuneleri hematolog ve patolog tarafından mikroskop altında incelenir. Ayrıca kromozom anormalliklerinin saptanması için aspirasyon örneğinden çeşitli kromozom inceleme testleri istenir.

Sitogenetik analiz: Kandan veya kemik iliğinden alınan hücrelerin mikroskop altında incelenerek bazı kromozom değişikliklerinin saptanması mümkün olabilir kromozomlardaki bazı değişiklikleri görebilmek için klasik kromozom incelenmesi testlerinin yanı sıra FISH ( floresan in situ hibridizasyon) yöntemi gibi bazı moleküler sitogenetik testlerden de yararlanılabilir. Böylelikle hastalığın gidişatı ile ilişkili olduğu saptanan anormallikler kolayca belirlenir, tedavi seçimi daha kolay yapılır.

En sık görülen anormalliklerden 17p ve 11q delesyonlarında bu anormalliklerin olmadığı hastalara göre hastalık seyri daha kötü, 13q delesyonunda ise daha iyidir. Ayrıca bağışıklık sisteminin antikor dediğimiz savunma moleküllerini yapan lenfositlerdeki mutasyonlar da hastalık gidişatında önemli bulunmuştur. İmmunglobulin ağır zincir değişken bölge mutasyonu IgVh varlığında (ki bunlar akış sitometrisinde ZAP70 negatiftirler), ortalama yaşam süresi Vh mutasyonu olmayan (ZAP70 pozitif) olanlara göre daha uzun bulunmuştur.

İmmunfenotipleme (akış sitometrisi): Kemik iliği veya kan örneğindeki lösemi hücreleri özel boyalarla boyanarak ve mikroskopta incelenerek löseminin tipi ve alt tipleri saptanabilir. Bu hastalıkta artmış olan lenfositlerin anormal bir hücre klonunun (topluluğunun) neticesinde olup olmadığı tespit edilebilir. Lenfositlerin alt tipi belirlenebilir, diğer lösemi ve lenfoma tiplerinden ayırıcı tanısı yapılır. (ZAP70 ve CD38 pozitif bulunanlarda tedaviye yanıtın daha kötü olduğu saptanmış olduğu için bu hastalarda hastalığın gidişatı ile ilgili fikir verir.)

İmmunglobulin seviyeleri:
Kronik Lenfositer Lösemi hastalarında anormal hücrelerden yeteri kadar salgılanamayan immunglobulin seviyelerindeki azalma tespit edilebilir.

Beta-2 mikroglobulin seviyesi: Hastalık ilerledikçe seviyesi artar.

Kronik Lenfositer Lösemi Evreleri

Kronik Lenfositer Löseminin vücuttaki yaygınlığı evreler ile saptanır.
Lösemilerde hastalığın kanın veya kemik iliğinin dışında vücudun başka bölgelerinde bulunup bulunmadığının saptanması önemlidir. Bu amaçla;
Akciğer grafisi çekilir, göğüs kafesi kemikleri ve akciğerler incelenir.
Batın ultrasonografisi, bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MR) gibi teşhis yöntemleri ile hastalığın batın içinde veya diğer vücut bölgelerine yayılma dereceleri belirlenebilir.

Buna göre hastalığın evreleri;
Evre 0: Sadece kanda çoğunlukla tesadüfen yakalanan mutlak lenfosit sayısında artış vardır. Kemik iliğinde de lenfosit oranı artmıştır.
Evre 1: Mutlak lenfosit sayısının artması ile birlikte lenf bezleri de büyümüştür.
Evre 2: Mutlak lenfosit sayısının artması ile birlikte dalak da büyümüştür.
Evre 3: Kansızlık gelişmeye başlar.
Evre 4: Trombositlerde azalma olur.

Kronik Lenfositer Lösemi Tedavisi

Kronik Lenfositer Lösemi tedavisinde hastaya kemoterapi vermeden önce Ekokardiografi ve EKG ile kalp değerlendirilir. Hepatit virüsleri başta olmak üzere bazı virüslerin mevcudiyeti araştırılır. Günümüzde Kronik Lenfositer Lösemi tedavisinde kullanılan tedaviler standart tedaviler olarak adlandırılır. Bir kısım tedaviler ise belirli ülke ve merkezlerde henüz test aşamasında olup bunlara da klinik çalışmalar adı verilir. Bu klinik çalışmalarda test edilen tedavi standart tedavilerden daha üstün olarak bulunur ise yeni standart tedavi olarak kabul edilir.

Kronik Lenfositer Lösemi tedavisinde uygulanan standart tedaviler;

Bekleyip izlemek: Hasta yakından takip edilir. Herhangi bir kemoterapi uygulanmaz.

Kemoterapi: Erken evre olsa bile bazı hastalık belirtilerinin hastanın yaşam kalitesini bozduğu tespit edilen hastalar veya tedavi gerektiren hastalık belirtilerinin ortaya çıktığı ileri evrelerdeki hastalara çeşitli kemoterapi ilaçları tek veya beraberce verilebilir. Diğer tedavi seçenekleri ile beraber de uygulanabilir. Bu ilaçların bir kısmı ağızdan alınabildiği gibi bir kısmı da damardan uygulanır.

Radyasyon tedavisi: Yüksek enerjili X ışınları ile kanser hücrelerinin öldürülmesi prensibi ile bazı hastalarda tek başına veya diğer tedavilere ilaveten uygulanır.

Radyasyon tedavisinin iki uygulanış yöntemi vardır.
Eksternal (haricen uygulanan) radyasyon: Yüksek enerjili X ışınları bir cihazla önceden yeri tespit edilen ve işaretlenen lösemi hücrelerinin toplandığı vücut bölgesine odaklanarak verilir (hasta bölgenin ışınlanması). Bu radyasyon tedavisi sadece tedavi edilen alandaki kanserli hücreleri yok etmeye yöneliktir.

Sistemik radyasyon: Lenfomalı veya lösemili bazı kişilere tüm vücutta dolaşan radyoaktif madde enjekte edilmektedir. Radyoaktif madde kanserli hücreleri arayıp bulan monoklonal antikorlara bağlanmaktadır. Bu da normal hücrelere zarar vermeksizin hastalıklı hücrelere bağlanır ve onları yok eder.

Cerrahi tedavi: Özellikle diğer tedavilere yanıtsız veya onların uygulanamadığı hastalarda çok büyüyerek rahatsızlık veren dalak çıkartılabilir.

Hedefe yönelik tedaviler: Kronik Lenfositer Lösemide özellikle monoklonal antikor tedavisi adı verilen hedefe yönelik bazı tedaviler (Alemtuzumab, Rituximab) uygulanır. Bu ilaçlar normal hücrelere zarar vermeksizin lösemi hücrelerine bağlanarak onları yok etmek için planlanmıştır.

Evre 0 hastalar beklenip izlenir, evre 1-4 arasında ise eğer belirtiler hiç yok veya çok az ise yine bekleyip izlenebilir veya hastanın şikayetleri varsa monoklonal antikor tedavisi yapılabilir. Alternatif olarak bir veya daha fazla ilaçla kemoterapi ve buna ilaveten steroid veya monoklonal antikor verilebilir. Tedaviye cevap vermeme, ilaçları kullanamama durumuna göre çok büyüyen ve rahatsızlık veren lenf bezi ve dalağa düşük enerjili radyoterapi yapılabilir.

Kronik Lenfositer Lösemide Kök Hücre Nakli Yapılır Mı?

Kronik Lenfositer Lösemide 17p delesyonu olan hastalar uygulanan tedaviye kısmi bir yanıt alındıysa veya tam yanıt verse de bu yanıtın fazla uzun sürmeyeceği tahmin edildiği için, başka bir hastalığı yoksa hastanın genel durumu ve yaşı uygunsa ve HLA doku grubu uygun kardeşi de varsa allojenik kök hücre nakli önerilmektedir.

Bu hastalık tedavisinde kullanılan Fludarabin isimli ilaca hiç yanıt vermeyen (dirençli olan) kişilere de yine şartları uygunsa ve HLA doku grubu uygun vericisi de varsa allojenik kök hücre nakli düşünülmelidir. Bunların dışındaki hasta gruplarında ortak bir kanaat henüz yoktur ve bu konudaki çalışmalar devam etmektedir.

Kronik Lenfositer Lösemi İlaçlarının Yan Etkileri ve Destek Tedavileri

Kronik Lenfositer Lösemi ilaçları kanser hücrelerini öldürürken hızlı bölünen normal hücrelere de zarar verebilir. Bunun neticesinde bazı yan etkiler görülebilmektedir.

Bu yan etkilerin başlıcaları;

• Kemoterapi kanser hücrelerini yok ederken sağlıklı hücrelerin seviyesini düşürürse, enfeksiyonlar, morluklar ve kolay kanama görülebilir. Halsizlik ve yorgunluk hissedilebilir. Vücudun yeni kan hücreleri üretmesine yardımcı olan ilaçlar kullanılabilir. Gerektiğinde eritrosit ve trombosit süspansiyonları hazırlatılıp takılabilir.

• Kemoterapi saç dökülmesine neden olabilir. Saçlar dökülse de yeniden büyüyecektir ancak rengi ve yapısı biraz farklı olabilir.

• Sindirim sistemini döşeyen hücreler de kemoterapiden çok etkilenirler. Ağız ve dilde yaralar, iştahsızlık, bulantı, kusma, ishale neden olabilir. Ağız bakımı ve yeterli beslenmenin sağlanması, gerekirse destek tedavileri ile kemoterapinin olumsuzluklarından hastayı kurtarmak önemlidir.

• Sık enfeksiyon geçiren ve immunglobulin seviyeleri düşük hastalarda damardan immunglobulin tedavisi yapılabilir, Bu tedavi 20-30 günde bir sürdürülür.

• Tedavi alan hastalar tüm bu nedenlerle yakın takip altında olmalıdırlar.

Kronik Lenfositer Lösemi Hastaları Nasıl Takip Edilmeli?

Kronik Lenfositer Lösemi tedavisinden sonra 2-3 ayda bir öykü, fizik muayene, hemogram, rutin kan tetkikleri, çevresel kan yayması ve gerekirse görüntüleme yöntemleri önerilir. Hastalığın tedavilerine bağlı uzun dönemde ortaya çıkabilecek bazı yan etkiler açısından kalp ve akciğer fonksiyonları değerlendirilmelidir. İzlmede ikincil bir habis, hastalığın artmış riski nedeniyle kanser tarama programları düzenli olarak yapılmalıdır. Yıllık grip aşıları ve 5 yılda bir pnömokok aşısı önerilmektedir.

Lösemi Lenfoma Miyelom Hastaları ve Araştırma Eğitim Birliği Derneği (LLMBİR)
https://www.losemilenfomamiyelom.org/

Kaynaklar:

Hallek M, Cheson BD, Catovsky D, et al. Guidelines for the diagnosis and treatment of chronic lymphocytic leukemia: a report from the International Workshop on Chronic Lymphocytic Leukemia updating the National Cancer Institute-Working Group 1996 guidelines. Blood. 2008;111(12):5446-5456.

Kay N. Evolving strategies in the management of patients with chronic lymphocytic leukemia. Rapid reviews in oncology. Updates in Hematologic malignancies. May 2008.

Kipps TJ. Chapter 94. Chronic lymphocytic leukemia and related diseases. In: Lichtman MA, Kipps TJ, Seligsohn U, Kaushansky K, Prchal, JT: Williams Hematology, 8e. Available from: AccessMedicine. Accessed November 9, 2011.

Dilp V, Patel, Kanti R. Rai. Chronic lymphocytic leukemia. Hoffman’s Hematology: Basic Principles and Practice (fourth Edition) Textbook, chapter 79, sf 1437.
Greer j., Foerster j., Rodgers G., Paraskevas F., Glader B., Arber D.A., Means R., Wintrobe’s Clinical Hematology 2009.

Hoffman R., Benz E.J., Shattil S.J., Furie B., Silberstein L.E., McGlave P., Heslop H., Hematology Basic Principles and Practice 2009.

Türk Hematoloji Derneği
www.thd.org.tr

National Cancer Institute
www.cancer.gov

Leukemia & Lymphoma Society
www.lls.org

European LeukemiaNet
www.leukemia-net.org

American Cancer Society
www.cancer.org

Lösemi isen, bir çaresi var

BIRCARESIVAR.COM Lösemi Lenfoma Miyelom Derneği
olarak Lösemi alanında farkındalığı arttırmak
amacıyla açılmış bir bilgilendirme sitesidir.
GEN'in koşulsuz katkılarıyla.

Tez NoİndirmeTez KünyeDurumu325397
Kronik lenfositik lösemide hücre yüzey antijenlerinin (CD38-CD138-CD56-CD16) ve ZAP-70 seviyesinin evre ve prognoza etkisi / Chronic lymphocytic leukemia cell surface antigens (CD38-CD138-CD56-CD16) and ZAP-70 levels and impact on prognosis in stage
Yazar:SEVİLAY TUNÇEZ
Danışman: YRD. DOÇ. DR. AYNUR UĞUR BİLGİN
Yer Bilgisi: Necmettin Erbakan Üniversitesi / Meram Tıp Fakültesi / İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
Konu:Hematoloji = Hematology
Dizin:Antijenler-CD = Antigens-CD ; Antijenler-yüzey = Antigens-surface ; Lösemi-lenfositik-kronik-B hücreli = Leukemia-lymphocytic-chronic-B-Cell ; Neoplazm evreleri = Neoplasm staging ; Neoplazmlar = Neoplasms ; Prognoz = Prognosis Onaylandı
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
50 s. Amaç: Kronik Lenfositer Lösemi(KLL) kan, kemik liği, lenf nodu ve dalakta proliferasyon özelliği olmayan olgun lenfositlerin artışı ile ortaya çıkan, farklı klinik seyirler gösterebilen bir hastalıktır. Çoğu B lenfosit kökenlidir, %1'inden daha azı T lenfositlerinden kaynaklanmaktadır. İleri yaş hastalığı olmasına rağmen olguların %7-24 `ünün 55 yaşın altında oldukları bildirilmektedir.Rai ve Binet tarafından oluşturulan sınıflamalar bu gün için KLL `de kullanılan güncel evreleme sistemleridir. Bu sistemler evre ve sağ kalım süresi arasında anlamlı bir ilişki göstermesine rağmen bazı eksik tarafları mevcuttur. Herhangi bir evrede olan hastalar arasından, hastalığı progresif olabileceklerle yavaş seyir gösterecekler arasındaki ayrımı yapmada her iki evreleme sistemi de yetersiz kalmıştır. Özellikle erken evre olan vakalarda prognozu belirlemek için yeni serum belirteçlerine ihtiyaç doğmuş, buradan yola çıkarak yapılan araştırmalarda immunglobulin ağır zincir değişken bögesindeki(IgVH) somatik mutasyonların varlığı çok değerli bir prognostik faktör olarak saptanmıştır. IgVH mutasyonu olan hastalar, olmayanlara göre daha iyi bir klinik gidiş gösterdikleri tespit edilmiştir. Kronik lenfositer lösemi hücrelerinde, zeta ilişkili proteinin (ZAP70) ve CD38 ifadelenmesin gösterilmesinden sonra bu belirteçlerin de prognozu belirlemede kullanılabileceği yönünde yeni araştırmalar yapılmıştır. Birçok kanserde kötü prognostik belirteç olarak gösterilen CD138 `in KLL `de iyi klinik gidişin habercisi olabileceği öne sürülmüştür. KLL hastalarının periferik kanlarında CD3(+) Natural Killer benzeri hücrelerin gösterilmesi bu hastalarda azalmış sitotoksite nedeni olarak gösterilmiştir Bu bilgiler doğrultusunda çalışmamızın amacı; yeni tanı almış ve tedavi almayan KLL hastalarıda ZAP70, CD38, CD138, CD16 ve CD56 ifadelenme düzeylerinin evre ve prognoza etkilerinin incelenmesidir.Gereç ve yöntem: Bu çalışmada ucuz ve kolay uygulanabilir bir metod olan flow sitometri yöntemi ile KLL hastaların Kİ aspirasyonlarından elde edilen kan örneklerinde ZAP70, CD38, CD138, CD56, CD16 ifadelenme düzeyleri ölçüldü. %20'nin üzeri ifadelenme değerleri pozitif olarak kabul edildi.Bulgular: ZAP70 ifadelenmesi, çalışmaya alınan 35 hastadın 5'inde pozitif olarak saptandı. Düşük ZAP70 ifadelenmesi gösteren hastaların erken evre vakalar olduğu ve bu hastaların progresyonsuz sağ kalımlarının uzun olduğu görüldü. CD38 ifadelenmesi, 3 hastada pozitif olarak saptandı. CD38 ifadelenmesi düşük hastaların da daha çok erken evre oldukları ve progresyonsuz sağ kalımın diğerlerinden daha uzun olduğu tespit edildi. Olgularda ZAP70 ifadelenmesi ile CD38 ifadelenme düzeyi karşılaştırıldığıda sadece bir olguda aynı anda her ikisinde pozitif olduğu görüldü. CD38 ile ZAP70 pozitifliği arasında anlamlı ilişki saptanmadı.CD138, CD56, CD16 tüm hastalarda düşük düzeyde ifadelendiği görüldü. Fakat CD56' nın %5 `in üzerinde ifadelendiği 6 hastanın 3 `ünde ZAP70 `in (+) olduğu görüldü.Sonuç: KLL hastalarnda klinik seyrin belirlenmesinde ZAP70-CD38-CD138-CD56-CD16 nın antijenik ifadelenme düzeyleri bir belirteç olarak kullanılabilir. Bu belirteçlerin serum düzeyleri ile ileri hastalık, erken tedavi ihtiyacı, tedaviye direnç arasında ilişki vardır. Erken evredeki ve tedavisiz sağ kalımın uzun olduğu hastalarda bu belirteçlerin düşük düzeyde ifadelendiği tespit edilmiştir. KLL'de hücre yüzey antijenlerinin evre ve prognoza ektilerini daha iyi anlayabilmek için; daha fazla hasta sayısını, sağlıklı kontrol gruplarıyla karşılaştırmalı olarak, uzun süreli klinik takiplerinin yapılması gerekmektedir. Chronic Lymphocytic Leukemia (CLL) is characterized by increased number of mature non-proliferative lymphocytes in blood stream, bone marrow, lymph node and spleen with different clinical course. Family history is an important risk factor for CLL. It is suggested that the malignant transformation of B cells play an important role for CLL development while less than 1 % is caused by T lymphocytes. Although most CLL patients are elderly, 10% of them are younger than 50.In CLL patients, Rai and Binet classification systems are established for determination of the necessity of treatment and prediction of survival. However, the prognostic value of these classifications is limited in early staged patients. The presence IgVH somatic mutation in the heavy chain variable region of immunoglobulin has been found a valuable prognostic factor. Patients with IgVH mutation shows a better clinical course than those without. After determination of the relationship between expression of zeta-associated protein (ZAP70) and IgVH mutation in CLL cells, a lot of research has been made for the usage of expression of ZAP70 rather than IgVH mutation of an expensive technique.Finally, CD38 and CD138 are suggested to be important prognostic markers in some studies.In this study, ZAP70, CD38, CD138, CD56, CD16 expression levels were measured from bone marrow aspirations of patients with CLL by flow cytometry of an inexpensive and easy method. Expression levels over 20% were considered as positive. ZAP70 expression was positive in 5 of 35 investigated patients. There was no significant correlation between ZAP 70 expression and patients' age, sex, hemoglobin and LDH levels, leukocyte, lymphocyte and platelet counts.CD38 expression was positive in 3 of 35 investigated patients. There was no significant correlation between CD38 expression and patients' age, sex, hemoglobin and LDH levels, leukocyte, lymphocyte and platelet counts. In only one patient, both ZAP70 and CD38 expressions were positive. There was no significant correlation between ZAP70 with CD38 positivity.CD138, CD56, CD16 was expressed at low levels in all patients.For demonstrating the relation between the expression of ZAP70 and CD38 over 20% and the prognosis of CLL patients, long-term observational studies are needed.Long-term clinical observational studies with control groups should be made for understanding the effects of surface antigens in staging and prognosis of CLL.
Özet

Bütün kanserler gibi multiple myeloma da klonal bir hastalık olup hipotetik olarak tek bir hücreden kaynaklanır. Bu bölünerek kanser oluşturabilen hücre “kanser kök hücresi” veya “progenitor kök hücre” olarak adlandırılırlar. Bu kanser kök hücresi bölünerek kendisi de bölünebilen, kemoterapiye dirençli yeni bir kanser kök hücresi oluşturabildiği gibi, bölünemeyen, kemoterapiye duyarlı ancak tümöral dokunun büyük çoğunluğunu oluşturan ve kitle etkisi ile organ fonksiyonlarını bozan kanser hücrelerini oluşturur. Multiple myelomada oluşan bu bölünemeyen kanser hücreleri “plazma hücreleri” olarak adlandırılmakta olup akım sitometri ile hem CD38 hem de CD138 pozitif olarak saptanırlar. Myeloma kanser kök hücreleri ise CD38 pozitif iken, CD138 negatiftir. Ayrıca bu myeloma kanser kök hücrelerinin CD27 ve CD20 de pozitif oldukları düşünülmektedir.

Bağlantı
http://hdl.handle.net/20.500.12575/72240

Multipl Miyelomda Dev Plazmablastlar

Dev plazma hücreleri

Resim 1. 

Resim 1. Multipl miyelom olgularında Kİ’ de, hatta bazen ÇK’da görülebilen dev plazma hücrelerine daha önce değinmiştik (bkz multipl miyelom, Resim 2B ve 3B). Burada ilerlemiş, tedaviye dirençli bir olgunun örneklerini sergilemek istiyoruz. A) Çoğu plazmablast evresinde, sitoplazmaları koyu bazofilik boyanmış, bazıları iki çekirdekli, çekirdekçikleri (nükleolleri) belirgin atipik hücreler görülüyor. En yukardaki hücre biraz daha olgun, sitoplazmanın çekirdeğe yakın bölümü ayça (hilal) biçiminde daha açık boyanmış (Golgi aygıtı!). Bu bir proplazmasit… Ortalıkta ayrıca ortokromatofil eritroblastlar dolaşıyor. B) Dev bir plazmablast. Eski Fransız kanbilimciler haklı! “Megakaryoblastik miyelom” adını vermişler böyle hücreleri görünce. O dönemde kan hücrelerini yapıcı (hematopoetik) kök hücre kavramından ve bu hücrenin nasıl evrildiğinden habersiz oldukları için… C) Kİ’nin küçük büyültme görünümü.

Anaplastik miyelom, plevra sıvısı:

Resim 2. Anaplastik miyelom, plevra sıvısı

Resim 2. Bu yaymalar tedaviye dirençli bir başka miyelom olgusunun  plevra sıvısından hazırlanmıştır. Morfoloji Resim 1′dekilerle benzerlik göstermektedir. Burada da miyelom hücreleri büyüklük, şekil ve çekirdek yapısı yönünden farklılıklar göstermektedir (pleomorfizm).  Nükleoller iri ve belirgindir (A). Birden fazla çekirdekli hücreler göze çarpmaktadır (B). Yaymayı incelerken mitoz şekilleri ile karşılaştığımızı eklemeliyiz.

Akar hücre ölçümünde hücreler CD45 negatif, CD138, CD38 ve CD56 pozitif bulunmuş, hematopatolog meslektaşımız olguyu “anaplastik miyelom” olarak adlandırmıştır. Aslında anaplastik miyelom plazmablastik miyelom ile eşanlamlıdır. Hücre farklılaşması (differentiation) kaybolmuş, bir başka deyişle farklılaşma geriye, tersine dönmüştür (dedifferentiation, undifferentiation). Plevrada sıvı toplanmasından da anlaşılacağı gibi klinik gidiş kötüdür.

765qwerty765

Bu yazı Lösemi - Lenfoma - Miyelom, Yeni kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası