mimarlık ve yaşam dergisi / ISSN (Online) | Kocaeli Üniversitesi mimarlık ve yaşam dergisi | The ISSN Portal

Mimarlık Ve Yaşam Dergisi

mimarlık ve yaşam dergisi

Mimarlık ve Yaşam

funduszeue.info

Dergimiz, yılı Aralık ayı için “Kocaeli” temalı özel bir sayı yayınlamayı planlamaktadır. Mimarlık, İç Mimarlık, Şehir ve Bölge Planlama ve Peyzaj Mimarlığı alanlarından Kocaeli ili kapsamında yazılan makaleler değerlendirmeye alınacak olup hakem değerlendirmesini tamamlayan yazılar Aralık ayında yayınlanacaktır. Özel sayıya yollanacak yazılardan, her yazara ait sadece bir yazı değerlendirmeye alınacaktır. Dergimize yazı yollamak için Dergi Park sistemini kullanabilir; yazım kuralları, yayın politikası ve etik kurallara Dergi Park sayfamızdan ulaşabilirsiniz. 


Mimarlık ve Yaşam (MY), Kocaeli Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi’ne ait uluslararası-hakemli bir dergidir. Nisan, Ağustos ve Aralık ayları olmak üzere yılda üç kez yayınlanır. Dergi yayın dili Türkçe ve İngilizce’dir. Mimari Tasarım, Mimarlık Tarihi-Kuramı-Eleştirisi, Yapı Teknolojileri, Yapı Üretimi, Yapı Fiziği, Mimari Miras ve Koruma, Yapı Mühendisliği, Proje Yönetimi ve Yapım Yönetimi, Mimarlık, Şehir Planlama ve Kent Çalışmaları, Mimarlık-Teknoloji, İç Mimarlık gibi ana başlıklar içinde değerlendirilebilecek makaleler dışında; dergi, mimarlık, kent ve mekan gibi konuları sosyal bilimler alanından ele alan araştırmacıların özgün çalışmalarına da açıktır. Dergide ayrıca kitap tanıtımı ve eleştirisi, teknik not, editöre mektup ve vaka takdimine yer verilir.    

Yılda 3 kez yayınlanacak olan dergimiz, Uluslararası Hakemli Dergi olup yıl içinde güncel konularda da özel sayılar çıkarmayı amaçlamaktadır.

Kocaeli Üniversitesi mimarlık ve yaşam dergisi

DOI: /my

¤ Open Access

Evaluations on The Landscapes of School Gardens: İzmit Central District of Kocaeli Province Sample

Aysun Çelik, Elvan Ender

Calisma sonucunda, okul bahcelerinin egitim ve ogretimin bir parcasi olarak ele alinmasi gerektigi, tum ogrencilerin egitim ve ogretim imkanlarindan esit olarak yararlanabilmesi icin donati alanlari ve donati elemanlari organizasyonunda esitcil bir standartin getirilmesi onerilmektedir. Okul bahceleri; rekreasyonel, sosyal, ekolojik, psikolojik, oneme sahip olup, cocuk ve genclerin yetismesini, gelismesini etkileyen alanlardir. C ocuk ve genclerin gunluk yasamlarinin buyuk bir bolumu de okulda ve okul bahcelerinde gectiginden, o kul bahcelerinin duzenlenmesi ic mekanlar kadar onemli alanlardir. Bu calismanin amaci; Kocaeli ili Izmit merkez ilcesinde bulunan okullar orne g inde, okul bahcelerinin peyzajina iliskin durum degerlendirmesi yapmaktir. Bu amacla; Izmit’te yer alan 30 ilkogretim okulu ve 19 lise-dengi okul olmak uzere toplam 49 adet okul bahcesi, alan kullanim bicimleri, donati elemanlari ve bitki materyali yonunden incelenerek degerlendirmeler yapilmistir. Okullarin alan kullanimlarina iliskin analizlerde oransal dagilim, donati elemanlari ve bitki materyali verilerinin analizinde ise frekans dagilimi yontemleri kullanilmistir. Calismadan elde edilen sonuclara gore; okul bahcelerinin peyzajina yeteri kadar onem verilmedigi belirlenmistir. Alan kullanimi yonunden mevcut degerlerin, gelismis ulkelerdeki standartlarin cok altinda oldugu tespit edilmis, ilkogretim okullarinin sadece % 43,33’unde, lise ve dengi okullarinda ise %57,89’unda yesil alanlarin bulundugu tespit edilmistir. Yesil alan varligi yonunden; en fazla yesil alana sahip olan okul ile en az yesil alana sahip olan okul arasinda ilkogretim okullarinda kat fark, lise ve dengi okullarda ise 57 kat fark oldugu belirlenmistir. Mevcut yesil alanlarda ise bitki tur cesitliligi cok azdir. Cim alanlar ile ciceklikler yok denecek duzeydedir. Oyun cagindaki cocuklarin egitim gordugu ilkogretim okullarinin %93,34’unde oyun grubu bulunmamaktadir. Lise ve dengi okullarin %47’sinde basketbol ve voleybol icin uygun cok amacli spor alani bulunmaktadir.

Mimarlık ve Yaşam Dergisi Cilt: 2, No: 1, () Journal of Architectural and Life Vol: 2, No: 1, () Yüzyıl Başlarında Feriköy’deki Vakıf Arazilerinin Dönüştürülmesi Ali Şenyurt1 ÖZET Beyoğlu ve Şişli ilçelerinin arasında kalan Feriköy semtinin gelişimi yüzyılın sonlarına rastlamaktadır. Ayrıca, Feriköy’ün İstanbullu Rumların mesken tuttuğu Tatavla (Kurtuluş) semti ile komşu olmasına rağmen ikamet alanı olarak rağbet görmemesi dikkat çeker. Tanzimat Fermanı’nın ardından yapılan bir dizi hukuki düzenlemelerden biri olan toprak hukukundaki değişiklikler semtin geleceğini şekillendirmiştir. Böylece, Feriköy’e bir yandan Balkanlar’da toprağını kaybedip gelen muhacirlerin, diğer yandan Beyoğlu’na artan rağbet nedeniyle yerleşim imkanı bulamayan yabancıların ve Osmanlı tebasından gayrimüslimlerin ikamet ettirildikleri görülmektedir. Meydana gelen gelişmeler idare açısından çözüm bekleyen birçok sorunu üretmiştir. Yeni yerleşim alanları için yol, su gibi ihtiyaçların temininin yanında okul ve karakol inşa etmek de idarenin görevleri arasındadır. Söz konusu faaliyetlerin sürdürülebilir kılınması açısından vakıflara ait mülklerin dönüştürülerek özel mülkiyete açılması gerekmiştir. Niteliği itibariyle şahıs vakıflarının dönüştürülmesi mümkün olmadığından sultan vakıflarına ait arazilerin (gayrısahih vakıf arazi) bu amaçla kullanıldığı anlaşılmaktadır. Başbakanlık Osmanlı Arşivi belgeleri; Feriköy semtinde Sultan Bayezid-i Veli vakfına ait arazilerin bu şekilde dönüştürülerek kullanıldığını desteklemektedir. Bu bakış açısıyla makalede, Feriköy’deki vakıf arazilerinin el değiştirme süreci bazı belgeler ışığında değerlendirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Feriköy, Osmanlı Toprak Hukuku, Vakıf Arazilerinin Dönüştürülmesi, Sultan Vakıfları. Conversion of Foundation Lands in Feriköy in the Early 20th Century ABSTRACT The development of the Feriköy town between the districts of Beyoğlu and Şişli, is found in the late 19th century. Moreover, although Feriköy is adjacent to the Tatavla (Kurtuluş) neighbourhood, which the Greek residents of Istanbul live in, it attracts attention that it is not popular as a residence area. Changes in territorial law, one of a number of legal arrangements made after the Imperial Edict of Gülhane, have shaped the future of the district. Thus, it is seen that on the one hand the immigrants who lost their land in the Balkans and on the other hand the non-resident foreigners who could not find a settlement due to the increasing demand of Beyoğlu and the non-Muslims were resident in Feriköy. The going-on developments produced many problems waiting to be solved in terms of administration. For the new settlement areas, it is also among the tasks of the administration to build schools and police stations as well as the provision of roads and water needs. In order to make these activities sustainable, it is necessary to convert the properties belonging to the foundations and make them be open to private property. Since it is not possible to transform individual foundations by nature, it is understood that the land belonging to the sultan foundations (inaccurate foundation land) is used for this purpose. Documents of the Prime Ministry Ottoman Archives support that in Feriköy district, Sultan Bayezid-i Veli foundation's lands have been transformed and used in this way. From this point of view, the process of change of foundation lands in Feriköy has been evaluated in the light of some documents. Key Words: Feriköy, Ottoman Real Property Law, Conversion of Foundation Lands, Sultan Foundations 1 Dr. İktisat Bölümü, [email protected] Gönderim tarihi: Kabul tarihi: Yüzyıl Başlarında Feriköy’deki Vakıf Arazilerinin Dönüştürülmesi 1. GİRİŞ Osmanlı Devleti’nin sosyo-kültürel gelişimine öncülük etmiş vakıflar açısından yüzyıldaki bazı tarihler önemli kırılma noktalarını oluşturmaktadır. Tanzimat Fermanı, Islahat Fermanı ve tarihli Kanunname-i Arazi, doğrudan veya dolaylı olarak yarattığı etkiler bakımından o döneme kadar büyük bir özenle muhafaza edilmiş vakıfların dağılma sürecine girişini hızlandıran başlıca olaylar olarak kabul edilebilir. Özellikle yüzyılın sonlarına doğru Osmanlı topraklarında yabancılara da emlâk ve arazi tasarrufu imkanının sağlanması vakıflara ait birçok mülkün şu veya bu sebeple elden çıkmasına yol açmıştır. Bu gelişmeler çözüm bekleyen birçok sorunu üretmiştir. İdare bir yandan bunlarla başetmeye çalışırken diğer yandan kaybedilen topraklardan gelen muhacirler için yeni yerleşim alanlarının yaratılması amacıyla başvurulan kaynak yine vakıflara ait araziler olmuştur. Başkent İstanbul özelinde konu değerlendirildiğinde artan nüfus ile birlikte kentin büyümesi alt ve üst yapı ihtiyaçları için bazı değişimlerin yaşanmasını zorunlu hale getirmiştir. Arşiv belgelerinin incelenmesi sırasında bahsedilen bu değişimin ve dönüşümün yaşandığı yerlerden birinin Feriköy olduğu belirlenmiştir. Makale, Feriköy’deki vakıf arazilerinin el değiştirmesini konu ile ilgili tespit edilen belgeler ışığında incelemeyi amaçlamaktadır. 2 2. OSMANLI DÖNEMİNDE FERİKÖY SEMTİNİN KISA TARİHÇESİ Doğu ve güneydoğusunda Kurtuluş, güneyinde Eskişehir ve Yenişehir mahalleleriyle Dolapdere, batısında Feriköy Mezarlığı, kuzeybatısında Baruthane Deresi Yolu ve Piyale Paşa Bulvarı’nın bulunduğu Feriköy Semti, batı ve güney yönlerinde Tatavla (Kurtuluş) sırtlarının eteklerinde yer almaktadır. Semtin, asıl Feriköy Mahallesi’ni meydana getiren güney bölümünün, yy’da buradaki bir kiliseye atfen Aya Dimitri adını aldığı; doğusundaki Kurtuluş’un Tatavla diye adlandırıldığı; buraların yy’ın ortalarına kadar üzerinde yer yer küçük Rum köyleri bulunan boş arazi olduğu bilinmektedir (D.B.İ.A., , s. ). yy’da İstanbul’un bu bölgesinde, gelişme ekseni dışında kalan tek yerleşim birimi, Hagios Dometrios (Aya Dimitri) tepeleri üzerinde kurulu olan Tatavla (Kurtuluş) köyü olmuştur. yılında İstanbul’a gelen İtalyan yazar ve gezgin Edmondo De Amicis, gezi anılarını topladığı Constantinopoli adlı eserinde; Aya Dimitri mahallesine ulaşabilmek için Pangaltı tepesinden inildiğini, kurumuş küçük bir dere yatağını geçtikten sonra bir başka tepeye tırmanılması gerektiğini anlatmaktadır. (Ş.R., , s. 26, 27). Feriköy’ün İstanbullu Rumların mesken tuttuğu Tatavla (Kurtuluş) semti ile komşu olmasına rağmen ikamet alanı olarak rağbet görmemesi dikkat çeker. Reşad Ekrem Koçu; yakın geçmişe kadar oba çingenelerinin bu semtin kırlığında çadır kurduğundan bahsetmektedir (Koçu, , s. ). Semtin adının nereden geldiği de ayrı bir tartışma konusudur. Osmanlıca “fer’î” sözcüğünden gelebileceği düşünülse de, başlarına ait İstatistik Cetveli’nde “Feriköy Mahallesi” olarak geçmektedir. ’da ise mahalleden “Feri Kariyesi” diye söz edildiği görülmektedir. 3Sözcüğün bu şekilde yazım biçimi, teyit edilmemiş olmakla birlikte konu hakkındaki bir rivayetin gerçek olduğu yönündeki kanıları güçlendirmektedir. Buna göre, semtin adı Abdülmecid veya Abdülaziz döneminde 2 Bu çalışmaya verdiği burs ile destek olan VAKAR’a ve bilim kurulu başkanı değerli hocam funduszeue.info Ahmet Kal’a’ya teşekkür ederim. 3 Arşiv kayıtları üzerinde yaptığımız incelemelerde tarihine ait bir belgede semtten “Feri Karyesi” olarak bahsedildiği belirlenmiştir. funduszeue.info, /77 funduszeue.info bu belgeye ilerleyen bölümlerde daha detaylı olarak değinilecektir. Ancak arşiv belgelerinde bu semtte mahalle oluşturulması ile ilgili çalışmaların daha geç tarihlerde başladığı belirlenmiş olmasına karşın ’lerdeki İstatistik Cetveli’nde “Feriköy Mahallesi” ibaresinin yer aldığı görülmektedir. Mimarlık ve Yaşam Dergisi Cilt: 2, No: 1, () Ali ŞENYURT yaşamış Madam Feri’nin sonradan ölen kocasına padişah tarafından bölgedeki geniş arazilerin bağışlanmış olmasından kaynaklanmaktadır. Diğer bir ifadeyle semtin adı Madam Feri’den gelmektedir (Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, , s. ). Ancak belirtildiği gibi tartışmalı olan bu husus bugüne kadar tam olarak doğrulanamamıştır. Türkiye Sigortacılar Daire-i Merkeziyesi adına topograf mühendis Jacques Pervititch tarafından yılları arasında hazırlanan haritalarda Feriköy semtinin yer aldığı görülmektedir (Harita 1). Harita 1: Pervititch Haritasında Feriköy Öteden beri Rumların ve Ermenilerin ağırlıkta olduğu bir azınlık semti olan Feriköy’de ’lerde küçük bir baruthanenin, ’ün başlarında ise bir feshanenin bulunduğu bilinmektedir.4 yüzyılın ilk çeyreğinde semtte Ermeni nüfus çoğalmaya başlamış, zamanla Rumların sayısı azalırken yerlerini Türkler ve Ermeniler almıştır (D.B.İ.A., , s. ). Başbakanlık Osmanlı Arşivi belgelerinde; Feriköy’ün yüzyılın sonlarına doğru dışarıdan gelen muhacirler için bir ikametgah alanı olarak değerlendirildiği tespit edilmiştir. Söz gelimi 26 Z /22 Temmuz tarihli bir belgeden Romanya’nın Baban Dağı bölgesinden gelen 21 muhacirin Feriköy’e yerleştirildikleri görülmektedir (BOA, funduszeue.info, Dosya no: , Gömlek no: 43). Bu arada muhacirler için “Yeni Mahalle” adıyla bir mahalle oluşturulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır (BOA, BEO., Dosya no: , Gömlek no: ). Mahallenin teşekkülü ile ilgili çalışmalar yılının Şubat ayında başlatılmış olup, bu kapsamda imam ve muhtar mühürlerinin yaptırılması ve Nüfus İdaresi Siciline bildirilmesi istenmiştir (BOA, funduszeue.info, Dosya no: , Gömlek no:3). Mahalle imamlığına Hafız 4 () ‘de özel teşebbüsle faaliyete geçen fes fabrikasının kimler tarafından kurulduğu ve ne kadar devam ettiği tespit edilememiştir. Faaliyetini sonlandırmasında Avusturya fesleri ile rekabete dayanamamasının etken olduğu tahmin edilmektedir. “Feriköy Fes Fabrikası” maddesi, Hüsnü Kınaylı, İstanbul Ansiklopedisi, s. Yüzyıl Başlarında Feriköy’deki Vakıf Arazilerinin Dönüştürülmesi Ebulhayr Efendi tayin edilmiştir (BOA, funduszeue.info, Dosya no: , Gömlek no). Ebulhayr Efendi’nin, aynı yılın Nisan ayında bu kez mahallenin ibtidai muallimliği görevini de yürütmesi uygun görülmüştür. Konu ile ilgili belgedeki ifadelerden daha öncesinde Feriköy ismiyle bir mahalle oluşturulmasına sıcak bakılmadığı ve dolayısıyla resmiyet kazanmadığı, ancak sonrasında Feriköy Yeni Mahalle ismine onay verildiği ortaya çıkmıştır. Karar değişikliğinin nedeni tam olarak anlaşılamamakla birlikte idarenin nüfus ve iskan politikaları ile ilgili olduğu tahmin edilmektedir (BOA, funduszeue.info, Dosya no: , Gömlek no). tarihli Belediye Şehir Rehberi’nde Yenimahalle’nin Feriköy Mahallesi (pafta 18/) sınırları içerisinde yer almadığı belirlenmiş olup, bu mahallenin Beyoğlu ilçesindeki Yenişehir isimli bölge olduğu veya Yeni Mahalle isminden vazgeçilerek tekrar Feriköy Mahallesi isminin kullanıldığı, düşünülmektedir. Öte yandan muhacirlerle birlikte bölge nüfusundaki artış idarecileri yeni tedbirler almaya yöneltmiştir. Bu kapsamda yılında Feriköy ve Şişli’nin büyüklükleri ile orantılı üç mahalleye ayrılması gündeme gelmiştir (BOA, funduszeue.info, Dosya no: , Gömlek no: 6). Feriköy’de yaşanan bu gelişmeleri anlayabilmek için, Osmanlı toprak hukukunun yüzyılda yaşadığı dönüşümü incelemek faydalı olacaktır. 3. YÜZYILDA TOPRAK HUKUKUNDA YAPILAN BAZI DÜZENLEMELER Osmanlı Devleti’nde önce askerlik alanında başlayan yenilik hareketleri şiddetli reaksiyonlarla karşılaşmış, III. Selim’in ölümüyle birlikte kesintiye uğramışsa da II. Mahmut döneminde tekrar canlanmış, ’da Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasıyla askeri alandaki reform çalışmalarına devam edilmiştir. ’da Abdülmecid’in tahta çıkmasından kısa bir süre sonra okunan Gülhane Hatt-ı Hümayunu, Tanzimat Dönemi olarak adlandırılan yeni bir sürecin başlangıcı olmuştur. Bu süreçte adli ve idari alanda birçok değişiklikler yapılmış, hukuk sisteminde Avrupa kanunlarından esinlenerek yeni düzenlemeler getirilmiştir. 28 Şubat tarihinde, daha çok dış etkiler altında yayımlanan Islahat Fermanı ise hukuk açısından Tanzimat Fermanı’nın tamamlayıcısı olmuştur (Onar, , s. , ). yüzyılda yapılan düzenlemelerden biri de toprak hukuku alanındadır. Kısa ve tasarımcı bir talimat olduğu görülen Nizamnâmesinin ardından Arazi Kanunnâmesi, Tapu Nizamnâmesi ve Vilayet Kanunu bu dönemin önemli uygulamaları olarak sayılabilir. Arazi Kanunnâmesi’nin giriş kısmında da belirtildiği üzere toprak, Memlûke (Mülk Arazi), Emirîyye (Mîrî Arazi), Mevkûfe (Vakıf Arazi), Metrûke (Metruk Arazi) ve Mevât (Ölü Arazi) olmak üzere beş sınıfa ayrılmaktadır (Mundy ve Smith, , s. 78, 79). Bunlardan vakıf arazileri; aslı mülk olup da şahıslar tarafından vakfedilen araziler sahih vakıf, devlet arazisi olup sultan tarafından vakfedilen arazi ise gayrısahih vakıf arazi olarak isimlendirilmektedir. Sultan vakıflarına gayrisahih denilmesi vakfedilen arazinin mülk sayılmamasından kaynaklanmaktadır. Tahsis kabilinden vakıf veya irsâdî vakıf olarak da bilinen bu vakıflarda sultan devlete ait (mîrî) araziyi; sağlık, eğitim, bayındırlık gibi kamu hizmetlerinin yerine getirilmesi veya kamu hizmeti görüp de beytümâlden hakkı bulunanların maaşlarının karşılanması amacıyla rakabesi (mülk sahipliği) devlette kalmak ve gelirleri bir hayır işinde kullanılmak şartıyla vakfetmektedir. Gerekli görülmesi halinde söz konusu tahsis hükümet tarafından iptal edilebilmektedir (Ekinci, , s. ). İslamiyetten bu yana devam eden vakıflar, sultanlar için de bir hayır işi ve ülkenin gelişimine katkı olarak görüldüğünden birçok vakıf eseri ortaya çıkmıştır. Her sultanın sancak ve köy olarak vakfiyelerine rastlamak da mümkündür. Bunlar tek tek vakıf defterlerinde (Kuyûdu Kadîme) kayıt altına alınmıştır. Söz gelimi Fatih Sultan Mehmet’in Kırk Kilise, Vize, Hasköy, Edirne, Hayrabolu, Çorlu, Ereğli, Silivri ve İstanbul’da vakfiyeleri olmuştur. yüzyılın başlarında Evkafı Hümayun Nezareti oluşturulmuş ve 12 Rabiulevvel (m. Mimarlık ve Yaşam Dergisi Cilt: 2, No: 1, () Ali ŞENYURT 14 Ekim ) tarihinde ilk nazır olarak Elhaç Yusuf Efendi tayin olmuştur (Tuncer, , s. 91). yüzyılda yapılan bir başka düzenleme Osmanlı tebasından olmayan yabancıların mülk edinme ve arazi tasarrufu konusundadır. Gerek tarihli Arazi Kanunnâmesi ve gerekse tarihli İntikal Kanunu’nda Osmanlı Devleti tebasından olan müslim ve gayrimüslimlerin ayırt etmeksizin miri arazide tasarrufu ve intikali konularında bir ayrım gözetilmeden düzenlemeler yapılmış olmasına karşın yabancı statüsünde olan kişilerin arazi tasarrufu ve mülk sahibi olmayacaklarına dair bir yasağın yürürlükte olduğu görülmektedir. Bu konu tarihinde İngiltere’den yapılması planlanan bir istikrazda gündeme gelmiş ve İngiliz hükümetinin “Devletin tasarrufunda bulunan araziye, Osmanlı tebasının tabi olduğu şartlar dahilinde yabancılara tasarruf hakkının tanınması” şeklinde ileri sürdüğü koşul kabul edilmeyerek istikraz için Paris’e başvurulmuştur. Yabancıların Osmanlı topraklarında mülk edinebilme hakkı yılında çıkartılan kanunla mümkün hale gelmiştir. Ancak bu kanunla yabancılara gayrimenkullerde tasarruf ve temellük hakkı tanınmasına karşın miras hakkı verilmemiştir. Şevket Pamuk, ’da yabancılara toprak edinme hakkı tanınmasının ardından İngilizlerin, İzmir’in iç bölgelerinde önemli miktarda toprak satın aldıklarını ve ihracata yönelik büyük çiftlikler işletmeye başladıklarını ifade etmektedir (Kenanoğlu, , s. ). Osmanlı hukuk düzeni, aynı zamanda tüzel kişilere de kayden gayrimenkul edinme hakkı tanımadığından özellikle gayrimüslüm cemaatlere ait kurumların fiilen ellerinde bulundurdukları gayrimenkullerin tapuda, ya güvendikleri tanınmış bir şahıs (Nam-ı Müstear) ya da, tarihi veya dini şahıslar (Nam-ı Mevhum) adına kaydedildiği anlaşılmaktadır. Cemaatlerin bu yolu takip ederek önce şahıs adına alınmış bir arazi üzerinde hastane, okul, kilise inşa ettikleri veya cemaat mezarlığı oluşturdukları görülmektedir. Özellikle toprak hukukunda meydana gelen değişikliklerle birlikte yüzyılın sonlarına doğru bu faaliyetlerin arttığı söylenebilir. Georgi P. Kostandov’un eserinde; Ekzarh I. Yosif isimli bir kişinin Bulgar Cemaati adına hareket ederek şahsı adına satın aldığı araziler üzerinde sonradan cemaat yapılarının inşa edildiğini ortaya koyması, konu hakkında önemli ipuçları vermektedir. Söz gelimi; günümüzde Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından kiralanan Şişli, Darülaceze Caddesi’ndeki Türkiye Hastanesi’nin bulunduğu yerde, tarihinde Ekzarh I. Yosif adına satın alınan arsa üzerine yılında inşasına başlanan ve yılında tamamlanan “Evlogi Georgiev” Bulgar Hastanesi hizmet vermeye başlamıştır. Aynı şekilde Beyoğlu Bulgar Ortaokulu ( yılında yıkılmış) ile Şişli’deki Ekzarhane binası ile Sveti İvan Rilski Kilisesi’nin (günümüzde faaliyetine devam ediyor) bulunduğu yerler de Ekzarh I. Yosif tarafından satın alınmıştır. Feriköy semtindeki Bulgar Ortodoks Mezarlığı ve Sveti Dimitar Kilisesi’nin bulunduğu alanın da aynı şahıs tarafından yılında satın alındığı belirlenmiştir (Konstandov, , s. ). Bulgar cemaati ile ilgili bu bilgilerden yola çıkarak Osmanlı topraklarında yabancılara mülk edinme hakkının tanınmasının ardından İstanbul’da gayrimüslimlerin daha yoğun yaşadığı Beyoğlu, Şişli, Feriköy gibi semtlerde hastane, okul, ibadethane, mezarlık gibi sosyal alanların kümeleşerek yaygınlaştığını bir tespit olarak ortaya koymak mümkündür. Öte yandan Feriköy’ün, adı geçen diğer semtlere göre daha yeni bir yerleşim alanı olmasına karşın ülkenin o dönemde içinde bulunduğu koşullara bağlı olarak vakıf, cemaat, muhacir bileşkeleri içerisinde yaşanan gelişmeleri birincil kaynaklardan izlemek ve yorumlamak konunun önemini artırmaktadır. 4. FERİKÖY’DEKİ VAKIF ARAZİLERİNİN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ Arşiv belgelerinden anlaşıldığı kadarıyla Feriköy’ün yer aldığı bölge yüzyılın sonlarından başlayarak, bir yandan Balkan’lardaki Osmanlı topraklarının kaybedilmesi Yüzyıl Başlarında Feriköy’deki Vakıf Arazilerinin Dönüştürülmesi nedeniyle gelen muhacirlerin yerleştirildiği, diğer yandan Şişli ve Beyoğlu’na yakınlığının da etkisiyle gayri müslim nüfusun ikamet alanı olarak tercih ettiği bir bölge haline gelmiştir. Farklı kültürlerden ve inançlardan gelen bu insanların doğal olarak ibadethane, okul ve mezarlık gibi sosyal ihtiyaçlarının karşılanması zorunlu hale geldiğinden nüfus ve yerleşim yoğunluğu giderek artmıştır. Demografik yapının bu yönde gelişim göstermesinde yukarıda değinildiği üzere Osmanlı toprak hukukunda yabancılar lehine yapılan düzenlemelerin de büyük etkisi olmuştur. Toprak hukukunda yapılan bu değişiklikler yabancı bir ülke tebasından olan bir kişinin sahibi olduğu bir taşınmazı vererek bir başka taşınmazı alabilmesine diğer bir ifade ile değiştirebilmesine imkan sağlamıştır. Düzenleme vakıf mallarını da kapsamaktadır. Söz gelimi 16 Ca / 5 Haziran tarihli bir belgede; İngiliz vatandaşı Kirkor oğlu Malkon Gümüş Kirvan’ın Bahçekapı’ya yakın Şeyh Mehmed Geylânî Mahallesi'nde Yalı Köşkü Caddesi'nde bulunan bir vakıf arsanın Feriköy Ayazma’daki daha büyük bir arsa ile değiştirmek istediğine dair talebinin vakfa daha faydalı olacağı gerekçesi ile uygun görüldüğü, belirlenmiştir (BOA., BEO., Dosya no: , Gömlek no: ). “İngiltere Devleti tebasından Kirgor veled-i Melkon Gümüş Kirvan'ın bahçesi kapısı kurbünde Şeyh Mehmed Geylânî Mahallesi'nde Yalı Köşkü Caddesi'nde taht-ı tasarrufunda bulunan dört yüz kırk bir zirâʻ terbîʻ inde ve otuz beş bin küsur kuruş kıymetinde vakf arsanın Feriköyü'nde Ayazma Sokağı'nda mutasarrıf olduğu bin zirâʻ terbîʻ inde ve yüz yirmi bin kuruş kıymetinde diğer bir kıtʻ a mülk arsa ile istibdâli vakfı hakkında enfaʻ idiği ber-nehc-i şerʻ î sâbit olduğu ve mülk arsanın senevî yüz yirmi kuruş icâre-i müecceleye tahammülü bulunduğu cihetle muamele-i istibdâliyenin icrası hususuna Şura-yı Devlet kararıyla bi'l-istizân irâde-i seniyye-i Cenâb-ı hilafet-penâhî şeref sudur buyurularak” Feriköy’deki vakıf arazilerinin dönüştürülme çalışmalarında zaman zaman oluşan tereddütlerde vakfiyeye dönme gereksinimi duyulmaktadır. 27 S / 10 Mart tarihine kayıtlı bir belgede; Feri Karyesi Sakız Ağacı’nda bulunan bir arsanın vakfiyetine ait fermanın bir suretinin Evkaf Mahkemesi’ne gönderilmesinin istendiğinden bahsedilmektedir (BOA, BEO., Dosya no: , Gömlek no: ). Öte yandan tespit edilen bazı arşiv belgeleri Feriköy’deki Sultan Beyazıd Han-ı Veli Vakfı’na ait vakıf mallarının kullanıma tahsis edildiğine işaret etmektedir. Örneğin, 26 C / 15 Temmuz tarihli bir belgede, adı geçen vakfa ait sekiz bin elli bir zira büyüklüğündeki bir tarlanın değerinin binde onu tutarındaki kirasının Pangaltı’ndaki Rus Hastanesi’ne verilmesi kaydıyla Rusya Hükümeti adına kaydının düzetilmesinin uygun görüldüğü bildirilmektedir. yılına ait bu belgede semtin isminin“Beyoğlu’nda Feri Karyesi” olarak geçmiş olması dikkat çekicidir. Buna göre semtin “Yeni Mahalle” veya “Feriköy Mahallesi” yerine geçmişteki ismiyle yer alması konunun henüz netlik kazanmadığını göstermektedir (BOA., funduszeue.info, Dosya no: , Gömlek no). “Beyoğlu’nda Feri Karyesi’nde caddede kain olup Sultan Bayezid Han-ı Veli hazretleri vakfına aid ve on dört numarada bulunan sekiz bin elli bir zira vüsatinde bir kıta tarlanın kıymet-i hâliyesinin binde onu icare-i zemine rabtı ile Pangaltı’da vaki Rus Hastahanesi’ne irad olmak üzre Rusya Hükümeti namına kaydının tashihi ve tebdilen sened itası hususuna Hariciye Nezareti makamından vuku bulan işar üzerine Şura-yı Devlet kararıyla” 2 Za / 11 Eylül tarihli bir başka belgeden ise adı geçen vakfın Feriköy’de bulunan arsasının üzerine Ermeni Kilisesi’nin inşa edilmiş olduğu belirlenmiştir. Kilisede Mimarlık ve Yaşam Dergisi Cilt: 2, No: 1, () Ali ŞENYURT iki kapılı papaz odaları ile bir kömürlük de bulunmaktadır (BOA., funduszeue.info, Dosya no: , Gömlek no: 69). “İrâde-i seniyye suretidir. Feriköyü'nde Sultan Bayezid Han-ı sânî hazretleri vakfından bin sekiz yüz altmış dört metre terbî‘indeki arsa üzerine on dört metre tûl on metre arz altı metre irtifâ‘ında ve sekiz pençere ve üç kapılı ve ahşap olark yapılmış olan ve beş metre tûl ve on buçuk metre arz ve beş metre yirmi santimetre irtifâ‘ında ve on sekiz pençere ve iki kapıyı havi Papas odalarıyla dört metre yirmi santimetre tûl ve dokuz metre arz ve iki metre irtifâında bir kömürlük mahallini müştemil bulunan Ermeni Kilisesi mezkur kilisenin” Belgenin devamında, kilise bahçesinin bitişiğindeki Çoban sokağında ressam Meremmetciyân Zenob Efendi’ye ait arsa üzerindeki yirmi dört pencereli ve iki kapılı okulun (belgedeki ifadeden okulun kiliseye ait olduğu sonucu çıkarılmıştır) birikmiş vergilerinin tamamen tahsil edildiği belirtilmektedir. Ayrıca kilise ve okul için bundan böyle bulundukları mahallenin değerinin binde onu oranında bir ödemenin vakıf adına alınması kararlaştırılmıştır. “mezkur kilisenin bahçesi ittisâlinde ve çoban sokağında vaki ressam Meremmetciyân Zenob Efendi uhdesinde mukayyed beş yüz yirmi zira vüs‘atinde bir arsa üzerine tûlen on sekiz ve arzan on irtifâ‘an on iki buçuk zira ebâdında ve yirmi dört pençere ile iki kapıyı muhtevi kargir mektebin mebnî bulundukları mahalle kıymet-i hâzırasının binde onu nisbetinde vakfı namına mukataa-i zemin tahsis ve bu tarihe kadar yalnız mezkur mekteb binasının müterâkim vergileri tamamen tahsil ve mekteb hakkında Maarif-i Umumiye Nizamnamesi'nin yüz yirmi dokuzuncu maddesi ahkamına riayet olunmak üzre tasdik-i mevcudiyetleri Şura-yı Devlet kararıyla tensib edilmişdir.” Sultan Beyazıd Han-ı Veli Vakfı’na ait Feriköy Sakız Ağacı’ndaki tarlalardan mahalle oluşturulması düşünüldüğünden söz konusu tarlalardan arşınlık kısmının okul yapılabilmesi amacıyla tahsis edilmesine ilişkin bir karar 1 Ra / 31 Temmuz tarihli belgede yer almaktadır (BOA, funduszeue.info, Dosya no: , Gömlek no: 48). “Sultan Bayezid Veli -tâbe serâhu- hazretlerinin vakf-ı celili müsteğıllâtından Feri Karyesi’nde Sakız Ağacı Caddesi’nde olup malumü’l-isim kesanın bâ-temessükât taht-ı tasarruflarında bulunan tarlaların mahalle şekline iğrağında lede’l-istîzân irade-i seniyye-i hazret-i hilafet-penâhî şeref sudur buyurulmuş olmasına binâen ol babdaki nizam-ı mahsus mucebince mezkur tarlalardan bin iki yüz arşınlık bir arsanın mekteb mahalli olmak üzre tefrik olunduğu Evkaf Nezaret-i celilesi Muhasebesinden alınan ilmühaberden anlaşılmış” Sakız Ağacı’na bir okul inşa edilmesi kararının hemen alınamadığı, bu konu hakkında geçmişte birçok tartışmaların ve itirazların olduğu görülmektedir. Yazışmalara 11 Nisan ’de başlanılan ve 29 Ekim ’de tamamlandığı belirlenen bu sürecin yer aldığı arşiv belgesi ve ekleri bazı hususların aydınlatılması bakımından kayda değerdir. Söz konusu belgede ilk olarak Evkaf Nezareti’nden gönderilen bir ilmuhaber sureti yer almaktadır. Buna göre; Feri Karyesi Sakız Ağacı Caddesi’nde bulunan ve Sultan Bayezid-i Veli vakfına gelir sağlayan toplam on altı bin ziralık tarlaların kullanım hakkı Osmanlı tebasından Andon ile Karagöz oğlu Tavukçu Konstantin ve Latin Milleti kadınlarından Françesko isimli kişilere ait olup, bin üç yüz kırk sekiz ziralık kısmı yeniden inşa edilecek yol, üç yüz zirası inşası planlanan karakol için, kalan on dört bin üç yüz elli iki ziralık kısmı ise dört adaya ayrılmak üzere terk edilmesi kararlaştırılmıştır. Aynı yerde Küçük Mehmed Ağa Vakfı’na gelir sağlayan ve kullanım hakkı isimleri belirtilen kişilere ait olan toplam altmış yedi bin zira ölçüsünde harap durumdaki bağ yerlerinden on sekiz bin sekiz yüz sekiz ziralık kısmı açılacak yollara, kırk sekiz bin yüz doksan sekiz zirası on üç adaya bölüştürülmek üzere ayrılacaktır. Ayrılan bu on üç Yüzyıl Başlarında Feriköy’deki Vakıf Arazilerinin Dönüştürülmesi adada menzil yerleri ve dükkanların inşa edilmesi düşünülmektedir. Ayrıca yollar için yapılacak harcamanın, yerlerin satılmasından gelecek paralardan karşılanması planlanmıştır. İfrazı tamamlanacak bu bölgede karakol yeri dışında, bin iki yüz arşınlık bir yerin okul inşasına tahsis edilmesi, su, kanalizasyon ve yollarla birlikte ilgili yerlere yazı yazılması da alınan kararlar arasındadır (BOA., funduszeue.info, Dosya no: , Gömlek no: 42) . “Evkaf-ı Hümayun Nezaret-i celilesinden gönderilen ilmuhaberin sureti. Maliye Nezaret-i celilesinde Tahrir-i Emlak Kalemi'ne tefrik kılınan bin iki yüz arşın mekteb mahalli için maarif ve karakolhane mahalli için Zabtiye Nezaret-i celilelerine ve tesviyesi taahhüd olunan lağım ve kaldırımlari çin Şehremanet-i celilesine ve su yolları için Su Nezaret-i behiyyesine başka başka birer kıta ilmuhaberlerinin tahrir ve itası babında senedât idaresinden tanzim kılınan müzekkereye ilmuhaberleri yazıla deyü ferman buyurulmağın mucebince kayd olunup diğer ilmuhaberleri verilmekle Maarif Nezaret-i celilesine dahi işbu ilmuhaber verildi.” İlmuhaber suretinin altında 11 Nisan tarihi yer almakla birlikte bahsi geçen kararların 25 R / 9 Mayıs tarihinde alındığı anlaşılmaktadır. Belgenin takip eden ekinde ilmuhabere atıf yapılarak okul için ayrılmış bin iki yüz zira ölçüsündeki arsaya bazı taraflardan müdahaleler olduğu belirtilerek bunun önlenmesi ve arsanın hudutlarının kesin tespitini gösteren bir haritanın düzenlenmesi istenmiştir. “terbîʻ an altmış yedi bin altı zirâʻ harab bağ mahallinin mahalle şekline vazıyla parça parça satılmasından dolayı mekteb mahalli için tefrik olunup canib-i muhasebe-i evkafdan ita kılınan 8 Rebiülevvel sene [1] tarihli ilmuhaber mucebince nezaret-i celilelerine terk olunan bin iki yüz zirâʻ arsaya bazı tarafdan müdahale ve tecavüz olunduğu istihbâr olunup bu ise câiz olamaycağından müdahale ve tecavüz-i vâkıanın meniyle nezâret-i celîleleri arazi komisyonuna memur fütüvvetli Bedri Efendi'nin hazır olduğu halde mezukr arsanın bi'l-mesâha tayin-i hududuyla bir kıta haritanın tanzim ve irsali hususunun Altıncı Daire-i Belediye Müdüriyeti'ne işar buyurulması babında emr u ferman hazret-i men lehü'l-emrindir.” Okul için ayrılması istenen yerlerle ilgili haritanın düzenlenmesi ile birlikte yer seçimi konusunda bir hata yapıldığı anlaşılmıştır. Zira okul yapılması için işaretlenen Koranti Sokağı’nda Eftik Kadın’a ait seksen bir, seksen üç ve seksen beş numaralı arsalar biri Mimarlık ve Yaşam Dergisi Cilt: 2, No: 1, () Ali ŞENYURT okul yeri için fazla geldiğinden bunlardan sadece seksen beş numaralı arsa yeterli görülmüş, fakat bu kez söz konusu arsanın Nikolina Kadın’a ait olduğu ortaya çıktığından kendisinden yazılı izin alınması gerekmektedir. ” Yeni ölçümlemelere göre seksen beş numaralı arsanın okul yeri için gerekli olan bin iki yüz zirayı karşılayamamasından dolayı Nikolina Kadın’ın sahibi olduğu diğer arsaların da kendi rızasıyla alınmasına karar kılınmıştır. Görüşmelerde Nikolina Kadın’ı vekili Simonaki Efendi temsil etmektedir. “Mir-i muma-ileyhin ifadesine nazaran sâlifü'z-zikr mekteb mahalli muahharan Nikolina Kadın uhdesine intikal eden arsa dahilinde bulunduğu halde ol vakit her nasılsa harita-i esasiyeye işaret edilmediği ve mezburenin bu kere haric ez-nizâm beş yüz küsur zirâʻ mekteb mahalli terkine muvâfakat ile izhar-ı cemile eylemesi kusur yedi yüz zirâʻ mahalli ketm ve ihfa maksadına müstenid ise de daire-i mezkureye mîr-i mûmâ-ileyhin be-tekrar azimetinde bu işi takib etmekde olan mezburenin vekili Simonaki Efendi hazır olduğu halde ber-muceb-i ilmuhaber bin iki yüz zirâʻ mekteb mahalli Nikolina Kadın uhdesinde bulunan seksen beş ve yetmiş altı numaralı arsalar ve ittisâlinde bulunan diğer arsadan mekteb mahalli olarak terki kararlaştırılmış ve ol vechle işaret olunmak üzre celb edilen harita dahi leffen takdim kılınmış olduğundan ol vechle icrâ-yı icâbı daire-i mezkureye bildirilmek üzre cevâben işarı vâbeste-i rey-i âlî idiği beyanıyla meclise takdim kılındı.” Okul inşa etmek amacıyla ayrılan ve sahibinin rızası alınan yerin haritada işaretlenmesi ile birlikte düzenlenen çapın Hendeshane’ye gönderildiği anlaşılmaktadır. “Altıncı Daire-i Belediye Müdüriyetine işar-ı keyfiyet edilmesi ve mezkur mekteb arsasının sened-i hâkânîsi alınmak üzre tanzim ettirilerek bir kıta çapının isrâsı işar Yüzyıl Başlarında Feriköy’deki Vakıf Arazilerinin Dönüştürülmesi buyurulmuş ve lede't-tebliğ zikr olunan mekteb mahalli Koranti Sokağı'ndan seksen beş numaralı beş yüz on ve Edirnekapı Sokağı'ndan yetmiş altı numaralı kezâlik beş yüz on ve Eczacı Sokağı'nda üç numaralı arsadan müfrez olarak yüz seksen zira ki min haysi'l-mecmuʻ bin iki yüz ziradan ibaret olup Hendesehane'ye tanzim kılınan çapın gönderildiği ve bir gûne muamele yapılmaması dahi vukuat kalemine tebliğ olunduğu beyan ve izbar ve mezkur çap bi'l-havale emanet ifadesiyle leffen takdim ve tisyar kılınmağın ber-vech-i arz ve işar badehu muamele-i mukteziye-i ferağiyenin icra ve inba buyurulması babında emr u ferman hazret-i men lehü'l-emrindir.” Bu arada okul için ayrılmış yerle ilgili tartışmalar sürmektedir. Zira söz konusu yer Terkos Su Şirketi’nin su havuzu ile makinesi arasındaki bölgede kalmaktadır ve arsanın sahibi Nikolina Kadı’nın diğer arsalarına göre daha kıymetlidir. Sakız Ağacı mezarlığının yanında bulunan bir diğer arsanın okul inşası için kullanılması durumunda bu bölgede Bahriye Nezareti’nin baruthanesinin bulunmasından dolayı uygun görülemeyeceği belirtilmiştir. Nikolina Kadın’ın vekili Simonaki Efendi ise ifraz edilen arsanın okul inşası için yetersiz bulunması halinde diğer arsalardan birinin de verilebileceğini tekrar ifade etmiştir. Birbirini tekrar eden belgelerden bundan sonra okul için arsa arayışlarının sona erdiği ve üzerinde mutabık kalınan yerde okulun inşa edilmesinin kararlaştırıldığı anlaşılmakla birlikte bahsi geçen okulun inşasının gerçekleşip gerçekleşmediği tam olarak tespit edilememiştir. “” Başlangıçta da belirtildiği gibi Feriköy’de bir okul inşası ile ilgili olarak 9 Mayıs tarihinde karar alınmış, ancak ilk belirlenen yerin seçimi konusunda yapılan hatanın düzeltilmesi amacıyla yapılan görüşmeler sürecin uzamasına yol açmıştır. Bu bağlamda belgenin eklerinde en son tespit edilen tarih 29 Ekim olup, bir okul inşası ile ilgili karar aşamasının on iki yıl sürmesi çok da olağan kabul edilebilecek bir süre değildir. Ayrıca yazışmalardaki en son tarih olan yılından sonraki süreç de bilinmemektedir. Söz konusu belge, merkezi otoritenin Feriköy’de Sultan Bayezid-i Veli vakfına ait yerlerin mahalle haline dönüştürülmesi kararını da içermesi bakımından dikkat çekicidir. Bölgede vakıf yerlerinin kullanım haklarının Eftik Kadın, Nikolina Kadın gibi Osmanlı tebasından gayri müslimlere daha önceki bir tarihte verilmiş olduğunun tespit edilmesi Osmanlı’da özel mülkiyete geçiş ve semtin tarihi hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlamıştır. 5. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ yüzyılın sonlarına doğru sosyal, siyasi ve ekonomik alanda meydana gelen gelişmeler Osmanlı’nın başkenti İstanbul’un fetihten bu yana gayri müslimlerin yoğun olarak yaşadığı bilinen Beyoğlu bölgesi ve çevresinde etkisini hissetirmiştir. Bu Mimarlık ve Yaşam Dergisi Cilt: 2, No: 1, () Ali ŞENYURT etkileşimin bazı önemli sonuçları olmuştur. Özellikle bir yandan yüzyılın sonlarına doğru toprak rejiminde yapılan düzenlemelerle birlikte yabancılara mülk edinme hakkının tanınması, diğer yandan kaybedilen topraklardan göçen Türklerin yerleşim sorunları merkezi idarenin nüfus ve iskan politikalarında bazı düzenlemelerin yapılmasına yol açmıştır. İmparatorluğun kuruluşundan itibaren sosyal refahın sağlanmasında büyük katkıları olmuş vakıflara ait mülklerin dönüştürülerek özel mülkiyete açılması bu düzenlemelerden biri olarak sayılabilir. Niteliği itibariyle şahıs vakıflarının dönüştürülmesi mümkün olmadığından sultan vakıflarına ait arazilerin (gayrısahih vakıf arazi) bu amaçla kullanıldığı düşünülmektedir. Bu bağlamda bugüne kadar hakkında çok fazla araştırmaya konu edilmemiş Feriköy semti arşiv belgeleri yardımıyla incelenmiştir. Belgelerden elde edilen tespitler; Feriköy Semti’nde Sultan Bayezid-i Veli vakfına ait arazilerin yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı zaman içerisinde dönüştürülerek yeni bir ikamet alanı oluşturulduğunu doğrulamaktadır. KAYNAKLAR Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi (D.B.İ.A.), C:3, Kültür Bakanlığı ve Tarih Vakfı’nın Ortak Yayını, İstanbul, Ekinci, Ekrem Buğra, Osmanlı Hukuku Adalet ve Mülk, Arı Sanat Yayınları, İstanbul, İstanbul Ansiklopedisi, Reşad Ekrem Koçu, C: 10, Koçu Yayınları, İstanbul, Kenanoğlu, Mustafa Macit, “ Arazi Kanunnamesinin Osmanlı Siyasal ve Toplumsal Yapısı Üzerindeki Etkileri ()”, Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Anabilim Dalı, Ankara, Kostandov, Georgi P., İstanbullu Bulgarlar ve Eski İstanbul Geçmişten Günümüze Osmanlı Bakiyesi Bulgarlar Üzerine Bir Araştırma , Sanat Dükkanı Yayıncılık, İstanbul, Mundy, Martha, Richard Saumarez Smith, Modern Devlet’e Giden Yolda Mülk Siyaseti: Osmanlı Suriyesi’nde Hukuk Yönetim ve Üretim, Çev: Süleyman Kızıltoprak, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, Onar, Sıddık Sami, Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türkiye Ansiklopedisi, C:3, İletişim Yayınları, İstanbul, Pervititch, Jacques, Sigorta Haritalarında İstanbul, Proje Koordinatörleri: Seden Ersoy, Çağatay Anadol, Tarih Vakfı, İstanbul. Şişli Rehberi (Ş.R.), Şişli Belediyesi, İstanbul, Tuncer, Hadiye, Osmanlı İmparatorluğu’nda Toprak Hukuku, Arazi Kanunları ve Kanun Açıklamaları, Tarım Bakanlığı Mesleki Mevzuat Serisi, Ankara, Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA.) Belgeleri BEO., Bab-ı Ali Evrak Odası funduszeue.info, Dahiliye İdari Kısım Belgeleri funduszeue.info, Dahiliye Nezareti Mektubi Kalemi funduszeue.info, Maarif Nezareti Mektubi Kalemi

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası