özdemir asaf lavinia şiiri hikayesi / Özdemir Asaf ve Lavinia Hikayesi | Forumsal

Özdemir Asaf Lavinia Şiiri Hikayesi

özdemir asaf lavinia şiiri hikayesi

Şiirlerin ortaya çıkışı, onu yaratan şairlerin yaşamla kurdukları ilişkiyle doğrudan ilişkilidir. Ne yaşamdan ne de onu yaratan insanın varlığından bağımsız olmayan bu eserler, aslında edebiyat metninin yaratımındaki sonsuzluğu perçinleyen, ilerleten, ayakta tutan temel düzlemlerdir. Edebiyatımızda öyle metinler vardır ki yazılma hikayeleri de en az kendileri kadar önemli ve kıymetlidir. Yaşanmışlık taşıyan ve bu yaşanmışlığın etrafında hayat bulan eserler, edebiyat tarihimizin de en kıymetli hatıraları olarak var olmaktadır.

Usta şair Özdemir Asaf&#;ın ünlü Lavinia şiirinin de hüzünlü bir hikâyesi bulunuyor.

Özdemir Asaf Eserlerine Ulaşmak İçin Tıkla!

Lavinia, Özdemir Asaf&#;ın okul yıllarında âşık olduğu bir kıza yazdığı şiir olarak bilinir. Öyledir de. Karşılıksız bir aşkı anlatır

2

Şair, Lavinia şiirini yazdıktan sonra şiir yarışmalarından birine göndermeye karar verir ve şiirinin beğenilmesiyle birlikte yarışmayı birincilikle kazanır

2

Sonuçlar açıklandıktan hemen sonra şairden şiirini kürsüde okuması istenir. Özdemir Asaf bu teklifi geri çevirmez. Salondaki misafirler arasında Asaf&#;ın âşık olduğu kız da vardır ve salonu terk ettiği söylenir

4

Özdemir Asaf&#;ın büyük bir tutkuyla âşık olduğu ve karşılık alamadığı kişi Mevhibe Meziyet Beyat&#;tır

1

Ancak Mevhibe Hanım&#;ın Özdemir Asaf&#;a karşı en ufak bir ilgisi yoktur. Asaf&#;a yıllar sonra dillere destan olacak bir şiir yazdıran bu aşk, karşılıksız ve umutsuzdur

2

Mevhibe Hanım&#;ın gönlünde ise bir başkası; ressam olan hocası Edip Hakkı Köseoğlu vardır

23

Ve bir de usta gazeteci İlhan Selçuk. Ancak İlhan Selçuk o yıllarda hareketli bir gençlik yaşamaktadır ve Mevhibe Hanım&#;a göre biri değildir

4

En sonunda Mevhibe Hanım&#;ın dünyaevine girdiği kişi oyuncu Öztürk Serengil olur. Ancak evlilikleri uzun ömürlü olmaz ve ayrılırlar

2

Mevhibe Hanım&#;ın en yakın dostları arasında olan Melda Kaptan, arkadaşına olan bu yoğun ilgi hakkında şunları söylemiştir:

mevhibe-meziyet-beyat

&#;Korkunç bir sezgi gücü vardı Mevhibe&#;nin. Yüzünüze bakar bakmaz, sizi tanır, anlar, ruhunuzun en derin köşelerine kadar kavrardı. Küçücük bir bakıştan, mimikten, jestten tüm karakter haritanızı çıkarabilirdi. Özdemir Asaf bu yüzden ona &#;Öldürmekten daha beter anlıyorsun insanı&#; demişti. Çok keskin gözleri vardı.&#;

Ve talih, Özdemir Asaf&#;la Lavinia&#;yı hiçbir zaman bir araya getirmemiş, yalnızca şiirde ve şairin yüreğinde yaşatmıştır

2

Lavinia

Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.

Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin.

Sana gitme demeyeceğim,
Ama gitme, Lavinia.
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme, Lavinia.

BONUS: Feridun Düzağaç &#; Lavinia

Özdemir Asaf Eserlerine Ulaşmak İçin Tıkla!

Kaynak: 1

Özdemir Asaf ve Lavinia Hikayesi

Her insanın bir öyküsü vardır, ama her insanın bir şiiri yoktur” der Özdemir Asaf. Nitekim yazdığı onca şiir içinde onun da bir şiiri vardır. İşte edebiyatımızın en platonik şiirinin ilhamı olan Lavinia’nın hikayesi…&#;

_jpg

lar… İnsanları birbirine yakın yalnızlar haline getiren; televizyondan, telefondan, internetten uzak, sevginin katıksız ürünleriyle; sanatla, edebiyatla, şiirle iç içe yıllar… Gençler başta olmak üzere toplumun hemen her kesiminin, öngörülmüş bir özgürlük hayalini içselleştirmeye çalıştığı yıllar… Şiirin konusunun; yani aşkın, yani kavganın, yani ideallerin yılları… Bu yılların en güzel ürünlerinin görücüye çıktığı yerler ise edebiyat matineleri.

Başka bir Türkiye’nin eğlencesi: Edebiyat matineleri&#;

Aslına bakılırsa edebiyat matineleri 60’lardan önce başlar. Bu matinelerde sanatçılar eserlerinden belli bölümler okur, şair olmak isteyen genç aşıklar ilham bulur, seyirciler dönemin önemli edebiyatçılarıyla tanışır, yeni çıkan eserler tanıtılır, bazıları ise bugünün deyimiyle yalnızca ‘piyasa yaparlarmış’. Bir süre sonra durum öyle bir hal almış ki, yalnızca Cağaloğlu’nun Halkevi Salonu değil, gazinolar, okullar, tiyatro ve sinema salonları dahi edebiyat matinelerine ev sahipliği yapmaya başlamış.

Makyaj kutusu ablalar ve nargile tiryakisi abilerin doldurduğu gece kulüplerinin değil; öyküleri ve şiirleri yaratıcılarının ağzından dinlemek, yeni eserlerden haberdar olmak, aşıklarla aynı havayı paylaşmak için, salonların taştığı bir Türkiye… Bir şairinin (Asaf Halet Çelebi) kendini sürekli sahneye çıkmaktan sirk hayvanı gibi hissettiği, bir diğerinin (Behçet Necatigil) “Yahu her gün sahnelere çıkıp iniyoruz, Müzeyyen Senar’ı bile geçtik” diye sitem ettiği bir Türkiye… Bugün dönüp baktığımızda ne ilginç bir Türkiye…

%C3%seafoodplus.info



Pek tabii, matinelerin böyle rağbet görmesine en büyük katkıyı sağlayan kişi omzundan sırtına doğru atılmış uzun atkısı ve insanın en derinine işleyen anlam dolu bakışlarıyla Attila İlhan’mış. Şiirlerine büyük bir coşkuyla başlarmış Attila İlhan, seyircilerin alkışla tempo tutmasına karşılıksız kalamaz, Pia şiirini okurmuş: “…ellerini tutabilsem pia’nın, ölsem eksiksiz ölürdüm”. Kendi matinesini Belki Gelmem Gelememşiiri ile noktalayan Attila İlhan’dan sonra ise sahneye genelde Özdemir Asaf çıkarmış, hatta eğer mümkünse en son sırada.

Asaf kalabalığı pek sevmese de, onsuz bir edebiyat matinesi zaten pek dolmazmış. Sahneye çağrıldıktan sonra mikrofonun tam önüne gelir, uzun uzadıya mikrofonu ayarlar, karşısındaki meraklı yüzleri süzer ve sonra şiirlerini okumaya başlarmış. Seyirci gözünde onu farklı ve özel kılan şeylerin başında, telaffuz edemediği ‘r’ harfleriyle hafif peltek üslubu gelirmiş. Kendine has tatlı ve saf bir hava katarmış bu ona. Tabii bir de hemen her matinede genel istek üzerine en son okuduğu şiiri: Lavinia…

“Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.
Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin.
Sana gitme demeyeceğim,
Ama gitme, Lavinia.
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme, Lavinia.”

Biraz mitolojik&#;

Lavinia, Truva şehri düştükten sonra şehirden kaçanlara önderlik eden ve Hector’dan sonra şehrin en önemli kahramanı olarak bilinen Aenas’ın eşinin ismidir. Truva’dan sağ kurtulup kendilerine bir yurt arayanlarla birlikte Kaz Dağları’nın güneyindeki Altandros’a (Altınoluk) gelen Aeneas buradan gemiyle denize açılır, deniz onu ve diğer Truvalıları önce Kartaca’ya, oradan da orta İtalya kıyılarına götürür.

Roma mitolojisine göre İtalya’ya varan Aeneas, Tiber nehrinin yanında kolonisini kurar. Kral Latinus ile dost olur ve daha sonra Latinus’un kızı Lavinia ile evlenir. Aeneas, eşi Lavinia’ya olan aşkı nedeniyle Lavinium kentini kurar. Sonrasında Alba Longa adını alacak bu kentin nihayetinde Roma’nın temeli olduğu söylenir. Nitekim Roma’nın kurucusu olarak anılan Remus ve Romulus da Aeneas’ın soyundan gelir.

Peki Özdemir Asaf’ın adını gizlediği Lavinia kimdi?&#;

Aslen Niğdeli eski bir vali olan Tahsin Bey’in kızı Mevhibe Meziyet Beyat, 2 Mayıs ’te İstanbul’da doğar. Güzel Sanatlar Akademisi’ni bitirdikten sonra olgunlaşma enstitülerinde (kadınlara yönelik halk eğitim merkezleri gibi düşünülebilir) resim öğretmenliği yapar. Özdemir ile Mevhibe’nin tanışması ise, o dönemlerde Servet-i Fünun dergisinin yöneticiliğini yapan Oktay Akbal sayesinde olur. Mevhibe’nin öyle bir çekiciliği vardır ki, uzaktan akrabası olan Oktay Akbal dahi ona aşıktır, hatta o da öykülerinde ‘Hisya’diye seslenir Mevhibe’ye. Özdemir ise, Mevhibe’nin bu vesileyle tanıştığı İlhan Berk, Cavit Yamaç, Naim Tirali gibi şairlerden biridir. Her gören aşıktır ona. Yalnızca Laviniave Hisyadeğildir yani Mevhibe, aynı zamanda köşe başında oturan mahalle delikanlılarının ‘Violetta‘sı, mimarlık öğrencilerinin ‘Gilda‘sı, bir başkasının ‘Marilyn‘idir.

aylakkargajpg

Mevhibe Beyat (solda) ve yakın dostu Melda Kaptana (sağda)

Mevhibe Asaf’a bakmasa da, Asaf onun baktığı yöndedir.&#;

Mevhibe’nin ne zaman haberi olmuştur bilinmez ama Asaf deliler gibi aşıktır ona. Alır onu, edebiyatımızın en platonik şiirinin ilhamı yapar, Laviniayapar… Yıllar boyunca katıldığı tüm edebiyat matinelerini bu şiirle bitirir. Nesiller söylemediklerini bu şiire gizler, kendi Lavinialarına okur. Mevhibe ise üç evlilik yapar: önce gazeteci yazar İlhan Selçuk, sonrasında oyuncu Öztürk Serengil ve son evliliği fotoğraf sanatçısı ve kameraman Muhlis Hasa. Kısacası Laviniahiç aşık olmamıştır Asaf’a, hatta ölümünden iki sene önce, Asaf’la ortak arkadaşları olan can dostu Melda Kaptana’nın oğlu Ahmet Koman’a gönderdiği mektupta, hayatının iki büyük aşkından birinin ressam hocası Edib Hakkı Köseoğlu, diğerinin de malumumuzca İlhan Selçuk olduğunu söyler.

Asaf’ın şiirlerinde seslendiği tek kadındır Lavinia. Ve rivayet odur ki bir gün sıradan bir edebiyat matinesinde Asaf sahneye çıkar, kendine has tavrıyla mikrofonu ayarladıktan sonra hep yaptığı gibi kafasını kaldırır ve seyircileri süzer. Fakat bu sefer Laviniada seyirciler arasındadır. Şiirlerini okumaya başlar, sonra son şiire gelir. Her zamanki gibi salondan Laviniaistekleri yükselir. İsteklere karşılıksız kalmayan Asaf, herkesin önünde, her şeyden bihaber olan Lavinia’ya okumaya başlar şiirini…

“Sana gitme demeyeceğim…”

Ama hiçbir şeyi farkında olmayan Laviniaşiirin sonunu dinlemeden salondan ayrılmıştır bile:

“Sana gitme demeyeceğim
Ama gitme, Lavinia”
&#;

•••

İşte bu yazı, şiir bitmeden salondan ayrılan tüm Lavinialara








Kendi sesinden

 

Özdemir Asaf şiiri Lavinia’nın hikayesi

Özdemir Asaf şiiri Lavinia’nın hikayesi

Özel İçerik

Özdemir Asaf'ın doğum günü anısına, Lavinia'nın hikâyesini bir kere daha okuyalım mı? Hem belki ilk kez okuyacaklar vardır

*

Daha önce elbet bir yerlerde çıkmıştır Lavinia’nın hikâyesi karşınıza. Biliyorsunuz dün Özdemir Asaf’ın doğum günüydü. Dünden beri Lavinia dilimde. E o zaman bugün de Lavinia’nın hikâyesiyle analım dedim. Her şiirin, her romanın bir yazılma hikâyesi var elbet. Böyle dillere pelesenk olan, çok sevilenlerin hikâyesiyse her zaman ilgimi çekmiştir. Bu konuda yalnız olmadığıma eminim. Sevdiğimiz dizelerin nasıl yazıldığını bilmek, bizi o şiire bir sarılma, şairinin hayatına bir dokunuş daha yaklaştırıyor çünkü, biliyorum.

Ne güzel diyor Asdaf:

“Sana gitme demeyeceğim, ama

Gitme Lavinia…”

Nasıl da buram buram aşk kokuyor değil mi dizeleri?

Özdemir Asaf, o dönemlerde edebiyat matinelerinin yıldız isimlerinden biri. Çocukluğundan bu yana “r” harfini telaffuz edemiyordur; ama şiir okurken muhteşem bir diksiyonu var. Bu matinelerde sona bıraktığı en değerli şiiri ise, Lavinia. Çünkü değerlisi onun ve aslında hikâyesi de derin…

Lavinia, karşılıksız bir aşkın hikâyesi…

Ben aldım fona Feridun Düzağaç’ın sesinden Lavinia’yı. Siz de alın da başlayalım bu aşk hikâyesini okumaya…

Lavinia’yı Feridun Düzağaç’tan dinlemek için tıklayınız.

Özdemir Asaf şiiri Lavinia’nın hikâyesi

ÖLÜM ÇİÇEĞİ LAVİNİA

Lavinia, muhteşem güzellikte zarif bir çiçek; diğer bir deyişle ölüm çiçeği. Ayrıca hayalimdeki muhteşem sevgili anlamına da geliyor. Kuşkusuz Özdemir Asaf’ı çeken yanı da bu

Edebiyata baktığımızda Lavinia, Shakespeare’in Titus Andronicus adlı oyununda Roma İmparatorluğu’nun Başkomutanı Titus’un güzelliği dillere destan kızının da adı. Onun da kaderi, zarif güzelliği ile ölmektir. Lavinia, Tamora’nın iki oğlu tarafından tecavüze uğradığında, Lavinia, babası tarafından öldürülür…

Özdemir Asaf şiiri Lavinia’nın hikâyesi

KARŞILIKSIZ AŞKIN HİKÂYESİ

Özdemir Asaf, Lavinia’yı okul yıllarında aşık olduğu bir kız için yazar. Aşkı platoniktir. Lavinia, Asaf’ın karşılıksız aşkını anlatır. Asaf şiirini, daha sonra bir yarışmaya gönderir ve derece alır. Birinciliğe layık görülen Lavinia, nihayetinde yaşayan bir şiirdir…

Bundan sonrası için şöyle bir rivayet var: Sonuçlar açıklandığı sırada Asaf’tan, Lavinia’yı kürsüde okuması istenir. Bu teklifi geri çevirmeyen Asaf, kürsüde şiirini okurken Lavinia diye seslendiği platonik aşkı da salondaki misafirler arasındadır ve Lavinia, salonu terk eder. Kalbi bin parçaya dağılan Asaf, Lavinia’yı hapsettiği şiirinde bırakır ve ona asla duygularını açmaz…

Özdemir Asaf şiiri Lavinia’nın hikâyesi

LAVİNİA ASLINDA KİM

Asaf’ın tutkulu aşkı Lavinia, Mevhibe Meziyet Beyat’tır. Asaf’ın aşkı gerçekten de karşılıksızdır. Çünkü Mevhibe’nin gönlünde ressam olan hocası Edip Hakkı Köseoğlu vardır. Hikâyenin bir yerinde bir de gazeteci İlhan Selçuk’un adı geçiyor Mevhibe için. Ancak o yıllarda Selçuk, öylesine hızlı bir hayat yaşıyordur ki, o da Mevhibe’ye göre biri değildir.

Daha pek çok hikâyenin kahramanı olan Mevhibe, sonunda oyuncu Öztürk Serengil ile evlenir. Ancak onunla da uzun soluklu bir evlilik yürütemez…

Mevhibe, göründüğü üzere çevresinde dikkat çeken, güzelliği dillere destan, ilk bakışta gözden kaçırılmayacak kadar özel bir kadınmış. Yakın dostlarından Melda Kaptana, bir yandan da Mevhibe için şöyle bir açıklama getirmiş:

“Öylesine özel ve farklı bir kadındı ki, kitap yazsanız yetmez.”

Mevhibe’ye duyulan bu ilginin sadece güzelliği için olmadığını ise şöyle dile getirmiş:

“Korkunç bir sezgi gücü vardı Mevhibe’nin. Yüzünüze bakar bakmaz, sizi tanır, anlar, ruhunuzun en derin köşelerine kadar kavrardı. Küçücük bir bakıştan, mimikten, jestten tüm karakter haritanızı çıkarabilirdi. Özdemir Asaf bu yüzden ona ‘Öldürmekten daha beter anlıyorsun insanı’ demişti. Çok keskin gözleri vardı.”

Özdemir Asaf şiiri Lavinia’nın hikâyesi

Bu açıklamaları yapan Melda Hanım, “Ben Bir Bizans Bahçesinde Büyüdüm” adını verdiği kitabının bir yerinde de Mevhibe’den şöyle bahseder:

“İlhan Selçuk"a 14 Şubat Sevgililer Günü yazısı yazdıran Lavinia ona uzaktan uzağa aşık olan Oktay Akbal"ın bir hikayesindeki Hisya"ydı aynı zamanda. Laleli"de Harikzadegan Apartmanları"nın kapısında buluşup konuşan delikanlıların Violetta"sıydı.
O sıralarda ünlü olan bir tangonun adıydı bu ve delikanlılar, Mevhibe onlara gülümseyerek geçerken ıslıkla bu melodiyi çalardı.
Mevhibe Beyat, Güzel Sanatlar Akademisi"nde okurken mimar arkadaşları ona Gilda diye seslenirdi. Rita Hayworth"un o yıllarda büyük beğeni kazanan "Gilda" filminden mülhem Kızılkahve rengi, iri dalgalı, parlak ve çok güzel saçları vardı. Adalet Cimcoz da Marilyn Monroe"ya benzettiği için onu "Marlin" diye çağırırdı. Güzelliğini hiç önemsemezdi. Zaten insan sıcaklığı, insanlara anlayarak yaklaşması ve sezgisi, güzelliğinin üstündeydi.”

Özdemir Asaf şiiri Lavinia’nın hikâyesi

Velhasıl, Özdemir Asaf ve Mevhibe Hanım hiçbir zaman bir araya gelmedi. Aşkın başlamadan güzel olduğu, platonik duyguların tadına varıldığı bir duyguydu zamanda asılı kalan. Nihayetinde Asaf’a da işte dillere dolanan bir şarkıya dönüşen şiiri, Lavinia’yı yazdırdı

Bazen karşılıksız diye iç yakan duygularımız nasıl da nicesinden değerli değil mi? O zaman kapanışı da şiirin tamamı ile yapalım. Onu okumadan olmaz…

Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.

Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin.

Sana gitme demeyeceğim,
Ama gitme, Lavinia.
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme, Lavinia.

*

Instagram: biyografivekitap

kitapşiirçiçek

Google News ile Takip Et

Özdemir Asaf&#;ın "Lavinia" Şiirinin Hüzünlü Hikayesi

Edebiyatımızda öyle metinler vardır ki yazılma hikayeleri çok hüzünlüdür. Bütün yaşanmışlıkları satırlarında bulunduran bu eserler, edebiyat tarihimizin en kıymetli hatıraları olarak yerini almıştır. Özdemir Asaf'ın Lavinia şiiri de böyle bir şiirdir.

LAVİNİA ŞİİRİ ANLAMI

Ünlü şair Özdemir Asaf'ın herkes tarafından bilinen Lavinia şiirinin de hüzünlü bir hikayesi vardır.

Lavinina, Özdemir Asaf'ın okul yıllarında karşılıksız aşık olduğu bir kıza yazdığı şiirdir.

Asaf, Lavinia şiirini yazdıktan sonra şiir yarışmalarına katılmaya karar verir ve şiirinin çok beğenilmesi ile yarışmada birinci olur.

Birinci olduğu yarışmada Özdemir Asaf'tan Lavinia şiirinin kürsüde okumasını isterler. Şiir okuduğu esnada salonda Asaf'ın aşık olduğu kızın olduğunu ve salonu terk ettiğini söylerler.


LAVİNİA KİMDİR?

Özdemir Asaf'ın büyük bir aşk beslediği kişi Mevhibe Meziyet Beyat'tır. Mevhibe Meziyet Beyat, Özdemir Asaf'a karşı hiç bir duygu beslemez ve Asaf aşkına karşılık bulamaz. Lavinia, başkasına sevgi besler.

Kendisi de bir şair olduğu gibi aynı zamanda bir ressamdır. 

Mevhibe Hanım'ın aklında aslında iki isim vardır. Biri ressam olan hocası Edip Hakkı Köseoğlu diğeri ise gazeteci İlhan Selçuk'tur.

Mevhibe Hanım bu iki düşünürken evlendiği kişi usta oyuncu Öztürk Serengil'dir fakat evlilikleri uzun sürmez ve ayrılırlar.

Özdemir Asaf ve Mevhibe Hanım hiçbir zaman bir araya gelmemiştir. O büyük aşk Özdemir Asaf'ın saf aşkıyla yazıldığı mısralarda kalmıştır.

LAVİNİA ŞİİRİ

Sana gitme demeyeceğim.

Üşüyorsun ceketimi al.

Günün en güzel saatleri bunlar.

Yanımda kal.

Sana gitme demeyeceğim.

Gene de sen bilirsin.

Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,

İncinirsin.

Sana gitme demeyeceğim,

Ama gitme, Lavinia.

Adını gizleyeceğim

Sen de bilme, Lavinia.


EN GÜZEL ÖZDEMİR ASAF SÖZLERİ

- “Geleceğim bekle” dedi gitti. Ben beklemedim, oda gelmedi. Ölüm gibi bir şeydi ama kimse ölmedi…

- Tek kişilik miydi bu şehir… Sen gidince bomboş kaldı.

- Bakarken kıyamamak mı yoksa doyamamak mıdır AŞK!

- Sus be yüreğim! Ben de bilmiyorum özlediğimi. Sus da bilmesin özlendiğini.

- Sana gitme demeyeceğim, ama gitme Lavinia… Adını gizlemeyeceğim sen de bilme Lavinia…

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir