Papağan Burun Tıkanıklığı

Her canlının yaşayabildiği sağlık sorunları olduğu gibi kuşlarda bazı hastalıklar yaşıyorlar. Papağanların da bu familyadan olduklarını göz önünde bulundurarak, papağan hastalıkları hakkında biraz detaylı bilgi paylaşımı faydalı olacaktır. Bu kuş türüne sahip olanların kimi zaman papağan hastalığı hakkında yeterli bilgiye ulaşamamaları, ne yapılacağının bilinmemesine neden olabilmektedir. Bu sebeple evdeki minik dostlara nasıl yardımcı olunacağı ile ilgili bazı bilgileri bilmek iyi olacaktır.

Papağanlarda Yumurtlama Zorluğu

Doğru olmayan yemleme şeklinden ve soğuk algınlığı gibi nedenlerden dolayı yaşanabilen bir durumdur. Yumurtlama zorluğu ile karşılaşıldığında, kuşun kendisini rahatsız hissetmeyeceği bir sıcak hava ile ısıtılması iyi gelecektir. Örneğin; sıcak bir lambanın altına konularak ısıtılması. Papağanların birçoğunun kış aylarında yumurtladığı göz önünde bulundurulursa, yumurtadan çıkan yavruların sıcak bir ortamda bulundurulmaları gerekecektir. Yuvanın yatay konumda olması ise anne ve baba papağanın yavrulara zarar vermesini de engelleyecektir. Bazen de dişi papağan yumurtayı, yumurta kanalından dışarıya çıkartamaz. Bu durum, hormon bozukluğu, yağlanma ve yaşlılık gibi durumlardan olabileceği gibi hastalıktan dolayı da olabilmektedir. Böyle durumlarda sürekli gözetim altında tutmak ve veterinerle irtibata geçmek faydalı olacaktır.

Papağanlarda Tüy Ve Deri Parazitleri

Tüy ve deri parazitleri, dış etkenlerden kaynaklı oluşan bir papağan hastalığı olarak bilinir. Yani, kafesin temizliği, toz veya yeni bir kuşun kafese gelişiyle olabilir. Böyle bir durum yaşandığında veterinere başvurarak önereceği spreyle tüm kafes, kafesteki eşyalar temizlenmelidir. Ayrıca kuşun üzerindeki bitlerde kesinlikle temizlenmelidir. Tüm bunların dikkatlice yapılabilmesi için veterinerden detaylı bilgi alınmalıdır.

Papağanlarda Burun Hastalığı

Burun hastalığı genellikle küf ve mantar hastalığı olarak adlandırılır. Kuşların burun delikleri, hava alma organları olduğundan dolayı sıkça küf mantar papağan hastalıkları ile karşılaşılabilmektedir. Burunda akıntı ve şişliğin olması sadece bu hastalık belirtisi olmayıp, bakteriyel enfeksiyon olduğunun işareti olabilir. Bu durumun yaşanması söz konusu olduğunda, burun delikleri temizlenmelidir. Küf mantar hastalığının oluşumundaki en önemli faktör ise A vitamini eksikliğidir. Papağanın sürekli burnunu kaşıdığı fark edildiğinde öncelikle burun delikleri temizlenmeli ve devam etmesi durumunda hastalık ilerlemeden veterinerle iletişime geçilmelidir.

Mide Ve Bağırsak Hastalığı

Dışkının yapısı farklı hastalıkların habercisi olabilmektedir. Sarı renkte bir dışkı, karaciğerde bir sorun olduğunu işaret edebilir. Sindirilmemiş yemek dışkısı ise mide rahatsızlıklarının habercisi olacaktır. Bu ve benzeri durumlarla karşılaşıldığında mutlaka veterinerle iletişime geçilerek yaşanan olay detaylı bir şekilde anlatılmalıdır.

Kursak İltihabı

Kursak iltihabı, boğulma halleri, kusma ya da baş kısmındaki tüylerin birbirine yapışmasıyla genellikle anlaşılabilir. Bunun nedeni ise bozuk yem veya iyi olmayan su kullanılmış olmasıdır. Aynı zamanda A vitamini eksikliği ve böbreklerdeki bazı rahatsızlıklardan dolayı da olabilir. Bu durumda da en kısa sürede veterinerle iletişime geçilerek, vereceği bilgilerin uygulanması önemlidir.

Gaga Üstü Eti Uyuz Hastalığı

Oldukça sık görülebilen bu hastalık, uyuz böceklerinin neden olduğu bir durumdur. Gaga üstündeki deriye giren bu böcekler gaga kenarı, burun üzerindeki et ve göz kapaklarına kadar yayılmaktadırlar. Bu durumda yapılacak tek şey veteriner hekimle irtibata geçilmesidir.

Soğuk Algınlığı

Sürekli ısı değişimlerinin ya da hava sirkülasyonunun kuvvetli olduğu bölgelerde bulunan kuşlar, soğuk algınlığı yaşarlar. Aksırma, nezle ve soluma seslerindeki değişimlerle soğuk algınlığı algılanabilir. Öncelikle sıcak lamba altına kuş alınarak, sonrasında da veteriner hekimle hemen iletişime geçilmelidir.

Göz Kapağı İltihabı

Ağaçların ve hava sirkülasyonu(cereyan) temiz değilse yaşanan bir hastalıktır. Sigara dumanının da etken faktör olabildiği unutulmamalıdır. Gözün pansuman edilerek temizlenmesi ya da antibiyotikli merhem kullanılması gerekecektir. Ancak ilk olarak veterinerle görüşüp onun tavsiye edeceği merhem kullanılmalıdır.

REVİZYON RİNOPLASTİ (SEKONDER RİNOPLASTİ)

Bir önceki rinoplasti (burun estetiği) ameliyatının istenmeyen sonuçlarını gidermek için yapılan ameliyata revizyon rinoplasti (düzeltme burun estetiği) denir. “Sekonder Rinoplasti” diye de adlandırılır. Ne yazık ki rinoplasti ameliyatı her hastada olumlu sonuçlanmamaktadır ve primer rinoplasti (birincil burun estetiği) sonrası % oranında revizyon (düzeltme) ameliyatı gerekmektedir. Bu oranlar ülkemizde ve dünyada yapılan burun estetiği sonuçları ile ilgili yayınların ortalamasından alınmıştır. Oranlar cerrahın deneyimine, ilk ameliyattaki burnun zorluğuna veya cerrahın zor burunları da ameliyat edip etmemesine bağlı olarak değişebilir. Ancak ameliyat yapan her cerrahın belli oranda revizyon gerektiren hastası vardır.

Revizyonları minör ve majör revizyon olarak ayırabiliriz. Minör revizyonda; ilk ameliyatın sonucu kabul edilebilirdir ve küçük rotüşler gerekmektedir. Hasta mevcut burnu ve genel görünümü ile mutlu olabilir ama küçük düzeltmeler isteyebilir. Ancak önceki rinoplasti ameliyatı sonucunda belirgin şekil bozukluğu varsa major revizyon gerekir. Minör revizyonlar sıklıkla dk da yapılabilir. Major revizyonlar ise ameliyatın kapsamına göre saat sürebilir.

En Sık Görülen Revizyon Rinoplasti Nedenleri

Burun ucu sıkılmış-daralmış, geniş, asimetrik, düşük, sarkık veya aşırı kısalmış ve kalkık (domuz burnu) görünümde olabilir. Burun delikleri asimetrik veya geniş olabilir. Burun yan duvarlarında çökme (alar kollaps) ve nefes alma güçlüğü olabilir. Burun sırtındaki kemer devam ediyor olabilir, burun sırtında çöküklük, burunda kıkırdak kemerin yetersiz alınması sonucu papağan burnu (pollybeak) görünümü veya aşırı alınması sonucu burun sırtında çökme (saddle nose) olabilir. Burun orta kısmında ters V görünümü, eğri burun (twisted nose), deviasyonun devam etmesi, burun sırtında düzensizlikler, burun içi veya dışında aşırı skar (nedbe) dokusu gelişimi, deri ve yumuşak doku problemleri olabilir. Major revizyon gereken burunların hemen hemen hepsinde beraberinde burundan nefes alma zorluğu da görülür. İlk ameliyattan sonra burun tıkanıklığının devam etmesi çoğunlukla septum deviasyonunun devam etmesi, burun etlerinde şişlik (konka hipertrofisi), nazal valf yetmezliği (internal ve/veya eksternal), burun içindeki yapışıklıklar, septum perforasyonu gibi durumlara bağlıdır.

Revizyon Rinoplasti Ne Zaman Yapılır? Düzeltme Burun Estetiğinde Doğru Zaman  

Primer rinoplasti (birincil burun estetiği) sonrası revizyon gerekip gerekmeyeceği burundaki şişliklerin hala devam ettiği ilk ayda pek belli olmaz. Çok belirgin bir asimetri vb. varsa erken dönemde de revizyon ihtiyacı öngörülebilir. Revizyon ameliyatına karar vermek ve ameliyatın kapsamını belirlemek için en az 6 ay, ideali 1 yıl beklemek gerekir. Ancak bazı istisnai durumlar vardır. Ameliyattan hemen sonra fark edilir kusurlar erken dönemde tercihen aynı cerrah tarafından tekrar ameliyatla düzeltilebilir. Yine burnun çok küçültüldüğü durumlarda yapışıklıklar ve sıkı bağ dokusu gelişmeden, cilt kontrakte olmadan erken dönemde revizyon yapılabilir.

Revizyon Rinoplasti Ameliyatı Neden Daha Zordur?

Revizyon cerrahisi primer cerrahiden farklılıklar içerir. Doku planları sıklıkla daralmış, bizim için çok değerli olan kıkırdak ve kemik dokular aşırı veya asimetrik bir şekilde çıkarılmış ve iyileşme sırasındaki güçler zayıf veya zayıflatılmış kıkırdakları bükmüştür. Bu durum ameliyat esnasında daha dikkatli ve nazik çalışmayı gerektirir. Deri ve yumuşak doku revizyon rinoplastide çok önemlidir. Çoğu zaman ciltte bir skar (nebde) dokusu olabilir. Revizyon rinoplastide primer rinoplastiye göre daha yoğun bir inflamatuar doku cevabı olur. Ayrıca burun septum kıkırdağı önceki ameliyatta çoğu zaman kullanılmış veya yetersizdir.  Normal anatomik yapıların deforme ve eksik olması revizyon ameliyatlarını primer rinoplastiye göre daha zorlu kılar. Bu noktada cerrahın deneyimi ve sabrı çok önem kazanmaktadır. Dahası revizyon ameliyatında her şey düzgün yapıldığında bile, mevcut dokuların ve cildin iyileşme cevabı da sonuca etki edecektir.

Revizyon Rinoplastide de ameliyat öncesi değerlendirme, ameliyat süreci ve ameliyat sonrası iyileşme süreci bazı farklar olmasına rağmen primer rinoplastideki (ilk burun estetiği) gibidir. “Ameliyat öncesi görüşme”, “Estetik ve fonksiyonel değerlendirme”, “Fotoğraf çekimi ve tasarım”, “Ameliyat öncesi hazırlık” rinoplasti başlığında anlatıldığı gibidir.  Bkz: funduszeue.info

Ameliyat öncesi görüşme ve değerlendirmede hastanın gerçekçi beklentilerde olması, doktorunda gerçekçi vaatler sunması gerekir.

Revizyon Rinoplasti Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Minör revizyonlar lokal veya genel anestezi ile, kapalı veya açık yaklaşımla yapılabilirken majör revizyonların hemen hemen tamamı (cilt problemi olan hastalar hariç) genel anestezi ve açık yaklaşım gerektirir. Minör revizyonlar dk sürerken, majör revizyonlar saat sürebilir. Sürenin uzunluğunu deformitelerin çokluğu ve zorluğu, kaburga kıkırdağı, kulak kıkırdağı ihtiyacı belirler. Anestezi açısından risk belirtilmemişse ameliyatın süresi değil daima sonucu önemlidir.

Revizyon Rinoplastide Kullanılan Kıkırdak Greftler ve İmplantlar Nelerdir?

Gerek revizyon ameliyatı için başvuran hastalarımdan, gerekse sosyal medya üzerinden bu konuyla ilgili çokça soru geldiği için bu konuda biraz daha detaylı bilgi vermeye çalışacağım.

Primer ve revizyon rinoplastilerde kullanılan kıkırdak greftler temel olarak burun orta bölmesi (septum), kulak ve kaburgadan alınır. Nereden greft alınacağı ihtiyaca göre değişir.

Septal Kıkırdak (Burun Orta Bölmesi Kıkırdağı): Operasyon sahasında olduğundan, düzgün, kalın ve güçlü olması nedeniyle ideal bir seçenektir. Komplikasyon(erime, infeksion, atılım, eğilme) oranı düşüktür. in üzerinde septal kıkırdak greft uygulanan geniş bir çalışmada 17 yılda rejeksiyon (atılım) görülmediği bildirilmiştir. Rezorpsiyon (erime) oranı farklı çalışmaların sonuçlarına göre % arasında değişmektedir. Kıkırdağın fazla ezilmesi veya traşlanması rezorpsiyonu artırır. Ancak rezorpsiyon kendini fibröz doku (bağ dokusu) ile yer değiştirdiğinden klinik olarak fark edilmez.

Dezavavantajı; geride en az 1 cm lik L şeklinde kıkırdak destek bırakmak gerektiğinden alabileceğimiz septal kıkırdak miktarının sınırlı olması, düzgün olmayan septal kıkırdaklarda kıkırdak hafızası nedeniyle zamanla eğilme olabilmesidir.

Konkal Kıkırdak (Kulak Kıkırdağı): Kolay alınabilmesinden dolayı revizyon rinoplastide özellikle burun sırtını desteklemek-yükseltmek için ideal bir grefttir.  Ayrıca küçük defektler ve düzensizlikleri kamufle etmede de kullanılabilir. Ayrıca doğranmış konkal kıkırdak fasiaya (bir zara) sarılarak da kullanılabilir. Elastik ve eğri olduğundan kolay şekil verilemez. Kolay kırılabilir, düz şekil elde edebilmek için iki kat kullanmak veya dikişlerle düzeltmek gerekebilir. En ideal kullanımı burun sırtındaki çökmeler, valv rekonstruksiyonu ve kontur sağlamak gereken durumlardır. Kulağın ön veya arka kısmından cilt kesisi sonrası gereken miktarda kıkırdak alınır ve sonra cilt tekrar dikilir. İşlem sonrasında birkaç gün baskılı pansuman yapılması gerekir. İyileşme sonrası kesi izleri fark edilmez. Uygun teknikle alındığında kulağın şeklinde bir bozulma olmaz. İşitmeye herhangi bir olumsuz etkisi olmaz.

Kostal Kıkırdak (Kaburga Kıkırdağı): Ciddi deformitelerde veya revizyon rinoplastide büyük miktarda kıkırdağa ihtiyaç olduğunda ideal bir grefttir. En önemli dezavantajı bükülme iken,  oblik split metod sayesinde bu sorun minimuma inmiştir. Ameliyat sonrası greft alınan bölgede 1 aya kadar sürebilen ağrı olabilir. Ortalama komplikasyon oranı %11 dir. Göğüs altından ortalama cm lik bir cilt kesisi ile 7. Kaburganın kıkırdağına ulaşılır, gereken büyüklükte kıkırdak alınır ve kesiler tekrar dikilir. Greft alma işlemi dakika zaman alır. Bu da ameliyat süresini uzatır.

Doğranmış (Diced) Kıkırdak: Her 3 kıkırdakla da (septal kıkırdak, konkal kıkırdak, kostal kıkırdak) hazırlanabilir. Grefte büyük oranda esneklik sağlar. Fasiaya (zara) sarılması rezorpsiyon (erime) oranını azaltır ve sonuçların daha iyi olmasını sağlar. Surgicel, alloderm e de sarılabilir. Ayrıca doku yapıştırıcı (platelet rich plasma plus fibrin glue) kombine edilebilir.

Kadavra Kostal Kıkırdak (Kadavra Kaburga Kıkırdağı): Öncelikle ben kadavra kıkırdağı kullanmıyorum bunu belirtmek isterim. Kadavra kıkırdağı özellikle burun sırtını desteklemek-yükseltmek için kullanılır. Kişiye ek müdahale yapılmaması, operasyon süresini kısaltması, istenen miktarlarda temin edilebilmesi avantajlarıdır.

En önemli dezavantajı rezorpsiyon (erime) ve bükülmedir. Rezorpsiyon oranı birçok çalışmada farklıdır. Hazırlanışı esnasında bin Gy radyasyona maruz bırakılır, radyasyon oranı arttıkça kollajen hasarının arttığı ve buna bağlı olarak rezorpsiyonun da arttığı düşünülmektedir.

Kadavradan alınan kaburga kıkırdağı (Irradiated Homologous Costal Crtilage-IHCC) ile ilgili yapılan çalışmalarda görülen problemleri şu şekilde sıralayabiliriz;

-Rezorpsiyon (erime); Bu konu ile ilgili literatür oldukça çelişkilidir. Uzun dönemde (5 yıl ve üzeri) %1 ile 75 arasında rezorpsiyon bildirilmiştir. Rezorpsiyon miktarı hafif-orta-tam şeklinde olabilir. Açıkçası bazı çalışmalar bana göre gerçeği yansıtmamaktadır. Kendi deneyimim ve sonuçlarını dürüstçe paylaşan arkadaşlarımın deneyimine göre uzun dönemde % rezorpsiyon olmaktadır. Kimde ne oranda erime olacağını önceden belirlemek pek mümkün değildir. Yapısal destek olarak kullanılan greftlerde rezorpsiyon daha belirgin olmaktadır, kamuflaj için kullanılan greftlerde de rezorpsiyon olmakla beraber rezorbe olan kıkırdağın yerini fibröz doku almakta , böylece hacim olarak bir kayıp görülmemektedir.  Bu nedenlerden dolayı, burun ucu düşüklüğü veya semer burun (saddle nose) deformitesinde her zaman hastanın kendi kıkırdağının kullanılmasını öneririm.  

-İnfeksiyon; % arasında görülebilir. Çoğunlukla antibiyotiklerle kontrol edilebilir. Çok nadiren grefti çıkarmak gerekebilir.

-Bükülme; Kıkırdağın merkezi kısmı kullanıldığında veya oblik split metodla greftler hazırlandığında nadir görülür. Kıkırdağı kullanmadan önce yaklaşık 45 dk serum fizyolojik içinde bekletip bükülmesine bakılmalıdır.

-Mobilite (yer değiştirme); Nadir

-Ossifikasyon (kemikleşme); Nadir

Literatürde kadavra kıkırdağı kullanımına bağlı HIV, Prion enfeksiyonu bildirilmemiştir. Ancak prion enfeksiyonu (deli dana hastalığına neden olan etken) tespitinin oldukça zor olması, bildirilmemiş  olmasının bir nedeni olabilir.

İmplantlar ise sentetik materyallerdir. Revizyon rinoplastide kullanılan implantlar; Silikon, Gore-Tex, Medpor ve PDS olarak sayılabilir. İmplantlar; komplikasyon oranlarının yüksek olması, bu komplikasyonların ameliyat sonrası geçen süreden bağımsız olarak ömür boyu devam etmesi nedeniyle Ülkemizde, Avrupa ve Amerikada pek tercih edilmez. Özellikle Asian Nose larda burun sırtını yükseltmek için kullanılmaktadır.

Özetle; rinoplasti ve revizyon rinoplastide kıkırdak greft ihtiyacı olduğunda septum, kulak kıkırdağı veya kişinin kendi kaburga kıkırdağının kullanılmasını öneririm.

Revizyon Rinoplasti ile ilgili daha detaylı bilgiye 

funduszeue.info sayfasından ulaşabilirsiniz. 

Sorularınız için   46 46veya 76 00 numaralı telefonlardan bize ulaşabilirsiniz.

Papağanın burnu olabilirburadahapşırmaya ek olarak akar ve sizi endişelendirir. Gerçekten de bu durum endişe verici olabilir ve gerekli olacaktır. çabuk davran bulmak içinbu sağlık sorununun kaynağı kuşunuzun şu anda karşılaştığı Böylece, bu makalede papağanınızın neden farklı olduğunu keşfedeceksiniz. Gabon Grisi, senin papağanın Mavi Önlü Papağan, senin papağanın sümbül Amerika papağanı mavi ve altın, senin papağan Kakadu ya da papağanın Eklektusburun akıntısı var.

Papağanınızın burnu akıyorsa ve hapşırıyorsa hasta olabilir.

eğer senin kuş hapşırmak ve sahip akışlar burun delikleri seviyesinde, iyi bir şans var soğuk ya da acı çekiyor diğer hastalık. Hastalandığında, mümkün papağanınız dokunulmayı reddediyor. O zaman ne pahasına olursa olsun gerekli olacak taslaklardan kaçının ve kuşunuzu hızlıca veteriner, ilk belirtilerden. Papağanınız da bir hastalıktan muzdarip olabilir. bronşitdan kuş tüberkülozu veya a mantar enfeksiyonu. Sadece veteriner papağanınızın hastalığının kaynağını doğru bir şekilde belirleyebilecektir.

papağan riniti

La rinit bir iltihapşimdiki papağanlarda. Şundan kaynaklanabilir tozda yardımcı olur. virüs, bir bakteriOf mantar organizmalarıda yardımcı olur. yabancı cisim veya tarafındanarz senin kuşunun. Papağanınızda rinit varsa, burun deliklerinin iltihabı ainsi que des temiz salgılar et liquidesVeya sarılar daha kalın. Bu durumda, kuşunuzu tedavi etmek için inhale etmek yeterli olabilir. Bir hava temizleyici de tekrarlama riskini sınırlamaya yardımcı olabilir. Hastalık devam ederse, papağanınızı çabucak veteriner.

Kuşun rinolitleri

rinolitler evcil papağanlarda sık görülen bir sorundur. Rinolitler burun tıkanıklığı papağanların burun deliklerinin içinde oluşur. Bu birikintiler, aşağıdakiler de dahil olmak üzere çeşitli semptomlara neden olabilir: burun akması ve papağanın içine hapşırma. Daha şiddetli vakalarda, rinolit burun geçişlerini bloke etmeks ve yol açar nefes alma zorlukları. Rinolitlerin oluşması için papağanın burnunda enfeksiyon olması gerekir. bakteriyel enfeksiyon ou mantar. Enfeksiyon neden olur sümük papağanın burnunda olur kalın et collant. Mukus biriktikçe, bir sert kütle et kireçlenmiş.

Burun akıntısına ek olarak, papağan ayrıca öksürük ve sahip nefes almada zorluk. Rinolitlerin tedavisi şunlardan oluşur: birikintileri kaldırmak ve altta yatan enfeksiyonu tedavi et. Rinolitler, bir veteriner tarafından bir alet kullanılarak çıkarılabilir. endoskop. Rinolitler çıkarıldıktan sonra, altta yatan enfeksiyon aşağıdakilerle tedavi edilmelidir:antibiyotikler veya ilaçantifungaller. Bazı durumlarda, rinolitler yeniden ortaya çıkabilir. Bu tekrarları önlemek için, sahipler papağanlarının erişime sahip olduğundan emin olmalıdır.Temiz su ve bir anda Sağlıklı beslenme. Ayrıca papağan kafesinin temiz olduğundan ve rinolit oluşumunu teşvik edebilecek herhangi bir kalıntı içermediğinden emin olmalıdırlar.

rinolitler Olabilir ciddi problem papağanlar için bu nedenle sahiplerinin nedenleri, semptomları ve tedavileri bilmesi önemlidir. Bir papağan, rinolit semptomlarından herhangi birini sergiliyorsa, sahipleri onu bir uzmana götürmelidir. veteriner adımda tanı hemen. Uygun bakım ve tedavi ile papağan tamamen iyileşebilir.

Bir dip kuru hava, papağanınızın burnunun sürekli koşmasının nedeni olabilir.

Ne hava nemi mekanik olarak trop mümkün, süspansiyondaki parçacıkların miktarı artar, bu da daha sonra kızdırmak şiddetle solunum yolları senin kuşunun. Burun salgıları sonunda kurur ve kuşunuzun burun deliklerinde sertleşir ve papağanınızın nefes alma güçlüğüne neden olacak bir tıkaç oluşturur. Bu tür rahatsızlıklardan kaçınmak için hava neminin makul düzeyde olduğundan emin olun.

Alerjiler kuşunuzun burun deliklerinin sızdırmasına neden olabilir

alerjiler sorunun nedeni olabilirburun akıntısı senin papağanının. Yakın zamanda bir kafesindeki yeni nesne, örneğin bir battaniye, söz konusu nesneyi kaldırmaya çalışın ve papağanınızın hala burun akması. Cismin çıkarılması sırasında burundan gelen akıntının yanı sıra hapşırma Papağanınız durdu, alerjisinin nedenini buldunuz. Biraz ev kokuları ya da sigara içmek kuşunuzda bu tür belirtilere neden olabilir. Bu nedenle, evinizde yeni bir nesne tanıtırken veya yeni ürünler kullanırken özellikle dikkatli olmanız gerekecektir.

Bir Papağanın Burun Akıntısını Tedavi Etmek

Bir papağanın burnu aktığında, onu bir doktora götürmek önemlidir. veteriner mümkün olan en kısa sürede. Veteriner hekimler burun akıntısının altında yatan nedeni belirleyebilir ve uygun tedavi. Bazı durumlarda, bir olabilir enfeksiyontarafından işlenebilen antibiyotikler. Diğer durumlarda, burun akıntısı bir nedenden kaynaklanabilir. alerjik reaksiyon. Bu durumda, veteriner tavsiye edebilir hava kalitesinde değişiklik veya diyette değişiklik semptomları azaltmak için. Ayrıca kaçınılması gereken maddeler ve ürünler hakkında da tavsiyelerde bulunabilir. tutmak önemlidir sıcak ve kuru papağan burun akıntısının kötüleşmesini önlemek için. Papağan cereyana maruz kalan bir bölgedeyse, onu soğuk havadan korumanın bir yolunu bulun. Burun akıntısına mukus eşlik ediyorsa papağanın burnunu nemli bir bezle silmek önemlidir.

Papağanınızın burun delikleri nasıl temizlenir?

Papağanınız olduğunda burun akması veya salgılar onu engelleyen düzgün nefes al, onun için gerekli olacak laver les burun delikleri. Bunu yapmak için bir tuzlu. Daha sonra bir pamuklu çubuğu tuzlu su ile ıslatmanız ve evcil hayvanınızın burun deliklerini nazikçe temizlemeniz ve onu incitmemeye büyük özen göstermeniz gerekecektir. Bir kullanmak da mümkündür sopat Küçük kuru kabukları gevşetmeniz gerekiyorsa yapışkan kenarlı kütikül ile.