bakteriler ekzositoz yapar mı / Ekzositoz nedir, nasıl gerçekleşir? Ekzositoz atp harcarmı? Prokaryotlarda görülür mü?

Bakteriler Ekzositoz Yapar Mı

bakteriler ekzositoz yapar mı

Canlıların Ortak Özellikleri

Melek Bıçakçı - Biyoloji Öğretmeni

CANLILARIN GENEL ÖZELLİKLERİ

Birçok kitapta ‘’Canlıların Ortak Özellikleri’’ başlığı ile göreceğiniz bir konuyu anlatmaya çalışacağım. Canlıların genel özellikleri olarak isimlendirmek daha doğru, çünkü o kadar fazla canlı çeşidi var ki istisnaların olması çok normal. Biraz detaylıca anlatacağım çünkü pek çok biyolojik kavram bu konu sayesinde oturabiliyor. Bu konuyu iyi öğrenen biri pek çok konuya ait soruyu rahatlıkla çözebiliyor ve yine pek çok konuyu rahatça öğrenebiliyor.

MEB KAZANIMLARI NE DİYOR?

Anadolu Liseleri ve Fen Liseleri ve Müfredatı:

9.1. Yaşam Bilimi Biyoloji

9.1.1. Biyoloji ve Canlıların Ortak Özellikleri

Anahtar Kavramlar: beslenme, boşaltım, büyüme, canlılık, gelişme, hareket, homeostazi, hücre, metabolizma, organizasyon, solunum, uyarılara tepki, uyum, üreme

9.1.1.1 Canlıların ortak özelliklerini irdeler.

a. Canlı kavramı üzerinden biyolojinin günümüzdeki anlamı ile nasıl kullanıldığı kısaca belirtilir.

b.Canlıların; hücresel yapı, beslenme, solunum, boşaltım, hareket, uyarılara tepki, metabolizma, homeostazi, uyum, organizasyon, üreme, büyüme ve gelişme özellikleri vurgulanır.

I. Hücresel Yapı:

Bildiğimiz üzere canlılar tek hücreli ya da çok hücreli olabilirler. Ancak her canlı mutlaka hücresel yapı gösterir ve her hücrede mutlaka bulunması gereken bazı yapılar vardır.

Canlıları hücresel yapılarına göre iki ana gruba ayırabiliriz:

1. Prokaryotlar

2. Ökaryotlar

DİKKAT!

Sakın ‘’Prokaryotlar tek hücreli, ökaryotlar çok hücrelidir’’ demeyiniz!

Prokaryot canlılar Bakteri ve Arkelerdir ve evet tek hücrelidirler. Ancak ökaryotlar tek hücreli ya da çok hücreli olabilirler. Örneğin amip, paramesyum (terliksi hayvan) gibi bazı protistler ile maya mantarları tek hücreli iken; şapkalı mantarlar, bitkiler ve hayvanlar çok hücrelilerdir ve bunların tümü ökaryot canlılardır.

Prokaryotik hücreler: Zarla çevrili organelleri ve çekirdekleri yoktur. DNA’ ları halkasaldır ve çekirdek gibi bir yapı içerisinde korunmaz, sitoplazmada çıplak halde bulunur. Bakteriler ve Arkeler prokaryot hücre yapılı canlılardır.

Ökaryotik hücreler: Zarla çevrili organelleri ve çekirdekleri vardır. Bakteri ve Arke dışındaki canlı grupları ökaryotik hücre yapısına sahiptir. Amip, öglena, paramesyum (terliksi hayvan), maya mantarları gibi tek hücreli; küf mantarı, şapkalı mantar, bitki, hayvan gibi canlı grupları ökaryot yapılıdırlar. Ökaryotik canlılar, prokaryotların gelişmesi ve evrimleşmesi sonucu oluşmuşlardır.

Prokaryot ve Ökaryot Hücrelerde Ortak Olarak Bulunan Başlıca Yapılar Şunlardır:

* Hücre zarı * Sitoplazma * Enzimler * DNA * RNA *Ribozom

DİKKAT!

Hücre çeperi yani duvarı bazı hücrelerde bulunurken hücre zarı tüm hücrelerde bulunur.

Şekil 1: Prokaryotik bir hücre olan bakterinin yapısı [1]
Şekil 2: Ökaryotik hücrelere örnek olarak bitki ve hayvan hücresi [1]

II. Yönetici Molekül (Nükleik Asit), Ribozom Bulundurma ve Protein/Enzim Sentezi:

DNA ve RNA, tüm canlılarda bulunan yönetici moleküllerdir. İlk olarak çekirdekte bulundukları düşünüldüğü için nükleik asitler (nukleus=çekirdek) olarak da isimlendirilebilirler.

Şekil 3: DNA-Gen-Nükleotid kavramları [1]

Bildiğiniz gibi DNA, hücredeki tüm yaşamsal faaliyetleri kontrol eden ve nesilden nesile kalıtsal özelliklerin aktarılmasını sağlayan moleküldür. Nükleotid adı verilen monomerlerden meydana gelir. Çift zincirlidir ve kendisini eşleyebilir. RNA ise bir anlamda DNA’nın yardımcısıdır. Tek zincirli olan ve kendisini eşleyemeyen bu molekül, protein sentezini yönetir ve gerçekleştirir. DNA’yı büyük patron olarak düşünürsek RNA’nın da ribozom şubesinin müdürü olduğunu söyleyebiliriz 😊. DNA, herşeyi yönettiği gibi protein sentezini de yönetir. Aralarında şu şekilde bir ilişki vardır:

Şekil 4: DNA’dan Proteine

DNA, RNA’ya sentezlenecek olan proteinin şifresini verir, RNA da ribozoma giderek bu proteinin sentezlenmesini sağlar. Sentezlenen protein yapısal ya da işlevsel olabilir. Tüm canlıların temel yapı maddesi proteinlerdir ve canlılarda sindirim, solunum gibi yaşamsal faaliyetlerin gerçekleşmesi için enzimlere ihtiyaç vardır. İşte bu sebeple tüm canlılar protein sentezlemek zorundadır. O halde DNA, RNA, ribozom ve enzim bulundurma; canlıların genel özellikleridir.

DNA prokaryotlarda sitoplazmada, ökaryotlarda ise çekirdektedir (ökaryotlarda bazı organellerin kendine özgü DNA ve RNA’sı vardır ancak bu konu daha sonra anlatılacaktır).

Biraz da ribozomdan söz edelim: Akademik kaynaklarda organel olarak kabul edilmeyen, zarsız bir yapıdır. Büyük ve küçük alt birim denilen iki kısımdan oluşur. Bu iki alt birim normalde sitoplazmada ayrı ayrı dolaşırlar, protein sentezinin başlaması ile birlikte bir araya gelirler. Prokaryot hücrelerin ribozomları 50 S ve 30 S’lik alt birimlerden oluşurken, ökaryotlarda 60 S ve 40 S’lik alt birimler bulunur.

Şekil 5: Ribozom [2]

III. Beslenme:

Tüm canlılar beslenir mi? Evet.

Tüm canlılar besinini dışarıdan mı alır? Hayır.

Bu iki kavram genellikle karıştırılır. Örneğin bitkiler besinlerini kendileri üretirler, doğrudur ama illaki besine ihtiyaç duyarlar. Canlılar, yaşam enerjilerini sağlayabilmek için önce beslenmek sonra da solunum ya da fermantasyon yapmak zorundadırlar. Beslenme ile ihtiyaç duydukları organik molekülleri alırlar, solunum ya da fermantasyon ile de bunları kullanarak ATP sentezlerler.

Beslenme Şekline Göre Canlılar:

1. Ototroflar (Üreticiler)

2. Heterotroflar (Tüketicier)

3. Hem ototrof hem de heterotroflar (Hem üretici hem tüketiciler)

DİKKAT!

Sakın ola ki ototrofa otçul, heterotrofa da etçil demeyiniz! Ototrof kendi besinini kendisi üretebilendir, bir anlamda otçul değil otun ta kendisidir😊 Tabii ki ototrof tek canlı grubu bitkiler değildir.

Ototroflar:

Kendi besinini üretebilen canlılardır. Bu esnada ışık enerjisi kullanılıyorsa fotosentez, kimyasal enerji kullanılıyorsa kemosentez yaptıklarını söyleyebiliriz. Aslında madde dönüşümleri iki olay için de benzerdir, kullanılan enerjiler farklıdır.

Şekil 6: Fotosentez Tepkimesi

Fotosentez yapan canlılara örnek olarak bitkiler, algler (su yosunları), öglena verilebilir.

Kemosentez olayı ise sadece bazı prokaryotlarda görülebilir.

Heterotroflar:

Kendi besinini üretemeyen, dışarıdan hazır besin alan canlılardır. Bir grubu holozoik canlılardır ki bunlar etçil (karnivor), otçul (herbivor) ve hepçil (omnivor) olarak sınıflandırılırlar. Ayrıca saprofit (çürükçül, ayrıştırıcı) canlılar da heterotrofturlar. Parazitler gibi bazı ortak yaşam üyeleri de tüketici canlılar arasındadır.

Fungi (Gerçek Mantarlar) üyelerinin tümü heterotroftur.

Bakterilerin ve Arkelerin bazıları ototrof, bazıları ise heterotroftur.

Hem Ototrof Hem De Heterotrof Canlılar:

Bu canlılar hem fotosentez ile besin üretirler hem de dışarıdan hazır besin alırlar. En bilinen iki örneği böcekçil bitkiler ve Öglena’dır.

Böcekçil (karnivor) bitkiler fotosentez ile glikoz ihtiyaçlarını karşılarlar ancak yaşadıkları topraklar azot bakımından çok fakirdir. Protein, DNA, RNA, enzim gibi pek çok hayati molekülün sentezi için azot şarttır. Bu sebeple azot ihtiyaçlarını, yakaladıkları böceklerden karşılarlar.

Öglena, kloroplast taşıyan tek hücreli bir Protista üyesidir. Kloroplastı olduğu için fotosentez yapabilir ancak

ortamdan hazır besin de alabilir.

Şekil 7: Böcekçil bitki ve Öglena

Prokaryotik canlılar bu gruplandırmaya bazı terimlerin eklenmesine sebep olmuştur. Mesela bazı prokaryotikler ışık enerjisi kullanarak ATP sentezleyebilirlr ancak bu ATP’yi kullanarak besin sentezleyemezler. Bu canlılar, fotoheterotroflar olarak adlandırılırlar.

Şekil 8: Beslenme şekline göre canlıların gruplandırılması [1]

Beslenme şekline göre canlılar ile ilgili daha detaylı bilgi, ekoloji konusu dahilinde anlatılacaktır.

IV. Atp Üretme ve Tüketme:

ATP (Adenozintrifosfat), canlılarda üretilen ve tüketilen enerji molekülüdür. Yaşamsal faaliyetler için gereken enerji ATP molekülünden karşılanır.

Şekil 9: ATP’nin dönüşümü ve enerji ile ilişkisi [3]

Canlıların hepsi ATP üretir ve tüketirler. ATP üretimi solunum ya da fermantasyon ile gerçekleştirilir. Solunum oksijenli ya da oksijensiz olabilir.

Şekil 10: Solunum ve Fermantasyon Olayları [4]

V. Hidroliz ve Dehidrasyon:

Hidroliz, su ile parçalama anlamındadır. Büyük moleküllerin su ile parçalanarak daha küçük moleküllere dönüşmesidir. Örneğin, ATP’nin ADP + P’ye dönüşümü bir hidroliz olayıdır. Proteinin su ile parçalanarak amino asitlere dönüşmesi de hidrolizdir. Hidroliz olayında enerji harcanmaz.

Dehidrasyonda ise hidrolizin tersine, küçük moleküller birbirine bağlanarak büyük bir moleküle dönüşür, bu esnada da su açığa çıkar. Örneğin ADP+P’den ATP sentezi dehidrasyondur. Ya da yağ asitleri ve gliserolün birleşerek nötral yağ oluşturması bir çeşit dehidrasyondur. Dehidrasyon tepkimeleri için enerji harcanır.

Şekil 11: Dehidrasyon ve Hidroliz Tepkimeler

DİKKAT!

Kimyasal sindirim bir çeşit hidrolizdir ancak her hidroliz bir sindirim değildir. İç parazitler (tenya vs) sindirim enzimlerine sahip değillerdir. Buradan da anlaşılacağı gibi, sindirim canlılar için ortak bir özellik değildir.,

Şekil 12: Hidroliz ve Dehidrasyon olayları [3]

VI. İrkilme:

Her canlı çevresindeki uyaranlara bir şekilde tepki verir. Bu tepki hareket şeklinde olabilir. İrkilme, etkiye tepki olayıdır ve canlıların genel özelliklerinden biridir. Örneğin, bitkilerin yaprak ve gövdeleri ışığın olduğu tarafa doğru büyüyerek yönelme meydana getirirler, tek hücreliler besinin bol olduğu tarafa doğru hareket ederler, ortam sıcaklığının düşmesi durumunda insanlarda titreme meydana gelir, böcekçil bitkiler böceğin yakalanması ile kapanarak sindirim enzimleri gönderirler.

VII. Homeostasi:

Kararlı iç denge demektir. Her canlı iç ortamında belli bir denge sağlamak zorundadır. Tek hücreli bir canlının sitoplazmadaki su miktarını belli değerler arasında tutması, insanda vücut sıcaklığının dengelenmesi, kanımızdaki mineral miktarlarının belirli değerlerde tutulması hep homeostatik dengeyi korumaya yöneliktir.

Şekil 13: İrkilme ve Homeostasi [3]

VIII. ADAPTASYON:

Her canlı yaşadığı ortama uyum sağlamak zorundadır. Canlıların bulundukları ortamda yaşama ve üreme şansını arttıran kalıtsal değişimlere adaptasyon denir. Adaptasyonlar uzun sürede oluşan ve kalıtsal olan değişimlerdir. Örnek: Kutup ayılarının beyaz olması, bukalemunun renk değiştirmesi

IX. Boşaltım:

Canlı vücuduna ihtiyaçtan fazla alınmış olan maddeler ile metabolizma sonucu oluşan atık maddelerin vücuttan uzaklaştırılması, boşaltım ile sağlanır. Terleme, soluk verme, dışkılama, idrar oluşumu ve atılması boşaltım olaylarıdır. Ancak boşaltım sistemi denilince sadece idrar oluşumu dikkate alınmalıdır.

Tek hücrelilerde difüzyon, osmoz, aktif taşıma, ekzositoz gibi olaylar ile sağlanan boşaltım; bitkilerde yaprak dökümü, terleme, damlama gibi olaylar sayesinde gerçekleştirilir.

X. Büyüme ve Gelişme

Büyüme, bir canlıda görülen kütle ya da hacim artışıdır. Tek hücrelilerde sitoplazma miktarının artması ve çekirdeğin büyümesi şeklinde olabilirken çok hücrelilerde mitoz bölünme ile sağlanır.

Gelişme ise bir canlının yapabildiklerinin artmasıdır.

Mesela bir bebeğin boyunun uzaması büyüme iken, bebeğin yürümeyi öğrenmesi ise gelişmedir.

Bir bitkinin yaprak sayısının artması büyüme iken, buna bağlı olarak bitkinin daha fazla fotosentez yapabilmesi gelişmedir.

XI. Üreme:

Her canlı neslini devam ettirebilmek amacıyla çoğalma eğilimindedir. Üreme yani çoğalma bireysel yaşamın devamı için şart değildir ancak neslin devamı için şarttır.

Canlılarda üreme iki şekilde gerçekleşir:

1. Eşeyli üreme

2. Eşeysiz üreme

Eşeyli üremede dişi ve erkek bireyler vardır. Genellikle mayoz ile oluşan gametler (üreme hücreleri) oluşur ve bu gametler döllenirler. Bu nedenle eşeyli üreme sonucu oluşan canlılarda kalıtsal çeşitlilik görülür.

Eşeysiz üremede ise dişi ve erkek kavramları yoktur, tek atadan yeni bireyler meydana gelir. Mayoz bölünme ve döllenme gerçekleşmez, oluşan bireyler ata bireyin kopyasıdır; kalıtsal çeşitlilik yoktur.

Şekil 14: İnsanda üreme [5]

DİKKAT!

Bitkilerde tohum oluşumu için mayoz ve döllenme gerçekleşir. Bu sebeple bitkilerde tohum ile üreme eşeylidir. Vejetatif üreme, doku kültürü gibi yöntemler ise, bitkilerde eşeysiz üremeyi sağlamak için kullanılabilir.

XII. Organizasyon:

İster tek hücreli ister çok hücreli olsun, tüm canlılar iç yapılarında belli bir organizasyona yani düzene sahiptirler.

Şekil 15: Atomdan Organizmaya

Ayrıca doğadaki canlılar arasında da bir düzen vardır.

Şekil 16: Doğadaki Organizasyon 1

Şekil17: Doğadaki organizasyon 2 [3]

XIII. Metabolizma

Canlılarda gerçekleşen yaşamsal faaliyetlerin tamamına metabolizma adı verilir.

Şekil 18: Metabolizma olayları [6]

Metabolizma, anabolizma ve katabolizma olarak iki grupta incelenir:

Anabolizma genel anlamda yapım tepkimeleridir. Sentez adı da verilebilir. Fotosentez, kemosentez ve dehidrasyon tepkimeleri anabolik reaksiyonlardır.

Katabolizma ise yıkımdır. Solunum, fermantasyon ve hidroliz ise katabolik reaksiyonlardır.

Metabolizma ile ilgili karşılaşabileceğimiz bir başka kavram da bazal metabolizmadır. Bazal metabolizma, Hayatın devamı için şart olan asgari metabolizma faaliyetidir. Tam dinlenme halinde ve uygun koşullarda ölçüm yapılarak saptanabilir. Örneğin kış uykusundaki ayılar bazal metabolizma ile yaşamlarını sürdürürler.

Referanslar

1. PALME YAYINEVİ YAŞAM BİYOLOJİ BİLİMİ. Yayınevi: Palme Yayınevi. Sayfa Sayısı: 1336; Basım: 9; ISBN No: 9786053552611

2. Coşkunk, A. (2010). Hücrelerin Protein Fabrikaları Ribozomlar. Bilim ve Teknik, Aralık 2010, 80-83.

3. Biyoloji: Öz. Nobel Akademik Yayıncılık · Eric J. Simon. Cilt Durumu Ciltsiz. Sayfa Sayısı 400. ISBN 9786053200826.

4. TYT AYT Biyoloji Çek Kopart Akıllı Konu Anlatım Föyü ADF Soru Kalesi Yayınları

Ekzositoz

Ekzositoz, hücre içindeki büyük moleküllerin hücre dışına atılmasını sağlayan taşıma şeklidir. Hücre içindeki moleküllerin sindirilemeyen atıkları, koful içinde hücre zarına getirilip, koful zarı ve hücre zarının birleşmesi yoluyla atılır. Koful zarı, birleşim yerinden açılarak atık maddeleri dışarı atar. Enerji harcanması, kofulların kullanılması ve enzimlerin kullanılması nedeniyle aktif taşımaya dahil edilir. ATP enerjisi harcanır, hücre yüzeyi artar. Taşıyıcı protein kullanılmaz. Çeperli, çepersiz her türlü canlı hücrede gerçekleşebilir. Solunum yollarındaki mukus salgısı üreten hücreler hazırlanan mukusu dışarı verir. Ekzositoz hücrelerin koful içindeki maddeleri hücre dışına vermesi olayıdır. Prokaryotik canlılar (bakteri ve arke) zarlı organel bulundurmadığından ve koful oluşturamadıklarından ekzositoz olayını gerçektiremezler.

Hücre zarından geçemeyen maddeler ekzositozla hücre dışına atılır. Meme bezlerinden salgılanan süt, ağız içine salgılanan tükürük, mide hücrelerinden salgılanan sindirim enzimleri, çiçeklerden salgılanan nektar ve hormonların hücre dışına salgılanması ekzositoza örnek olarak verilebilir.

Wikimedia Commons'ta Ekzositoz ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır.

Hücre Zarından Madde Geçişleri

✔ Hücre zarı canlıdır ve seçici-geçirgendir. Bu özelliği nedeniyle bazı maddeler hücre zarından geçebilirken bazı maddeler geçemez.

 

Hücre zarından;

✔ Küçük moleküller büyük moleküllere göre

✔ Nötr maddeler iyonlara göre

✔ Negatif iyonlar(anyon) pozitif iyonlara (katyon) göre

✔ Yağda çözünen maddeler (ADEK vitaminleri) yağda çözünmeyen maddelere  (B ve C vitaminleri) göre

✔ Yağı çözen maddeler (eter, benzen, kloroform…) yağı çözmeyen maddelere (su..) göre daha kolay geçer.

A) PASİF TAŞIMA

✔ Hücre zarından geçebilecek büyüklükteki moleküllerin kendilerine ait kinetik enerjileri vardır. Bundan dolayı moleküller hareket halindedirler. Bir molekülün çok yoğun olduğu ortamdan az yoğun olduğu ortama doğru kendi enerjisiyle geçmesine pasif taşıma denir.

✔ ATP kullanılmaz bu nedenle canlı ya da cansız ortamda gerçekleşebilir.

✔ Gazlar daima pasif taşıma ile geçiş yaparlar.

✔ Basit difüzyon, kolaylaştırılmış difüzyon ve ozmos olmak üzere üç çeşittir.

​​

1) Basit Difüzyon

✔ Hücre zarından geçebilecek büyüklükteki molekül ya da iyonların çok yoğun olduğu ortamdan az yoğun olduğu ortama kendiliğinden geçmesine difüzyon denir.

✔ Her iki tarafın yoğunluğu eşit olana kadar difüzyon devam eder. Yoğunluklar eşitlendiğinde madde giriş çıkışı devam eder ancak, madde yoğunlukları sabit kalır.

✔ ATP harcanmaz. 

✔ Moleküller hücre zarından geçerken fosfolipit tabakasını kullanırlar.

✔ Taşıyıcı protein kullanılmaz.

✔ Enzimler görev almaz.

✔ Çift taraflı gerçekleşebilir.

2) Kolaylaştırılmış Difüzyon

✔ Hücre zarından geçebilecek büyüklükte olan ancak fosfolipit tabakasından geçemeyen moleküllerin çok yoğun olduğu ortamdan az yoğun olduğu ortama doğru taşıma proteinleri (permeaz) aracılığı ile geçmesine kolaylaştırılmış difüzyon denir.

✔ Glikoz, fruktoz, yağ asidi, aminoasit… gibi monomerler kolaylaştırılmış difüzyon ile geçiş yaparlar.

✔ ATP harcanmaz.

✔ Çift taraflı gerçekleşebilir.

Difüzyon hızına etki eden faktörler

✔ Molekül büyüklüğü arttıkça difüzyon hızı azalır.

✔ Ortamlar arasındaki yoğunluk farkı arttıkça difüzyon hızı artar.

✔ Ortamın sıcaklığı arttıkça moleküllerin kinetik enerjisi artacağından difüzyon hızı artar.

✔ Difüzyon yüzeyinin artması difüzyon hızını artırır.

✔ Ortamlar arasındaki basınç farkının artması difüzyonu hızlandırır.

DİYALİZ: Suda çözünmüş maddelerin yarı geçirgen zar aracılığı ile difüzyonudur. Böbrekleri çalışmayan insanlarda kandaki üre ve atıkların oranı artar. Bu maddelerin kandan uzaklaştırılması diyaliz ile gerçekleştirilir.

3) Osmoz

✔ Suyun yarı geçirgen bir zar aracılığı ile çok olduğu ortamdan az olduğu ortama doğru geçmesine osmoz denir. (Ozmos, az yoğun ortamdan çok yoğun ortama doğru gerçekleşir.)

 

✔ ATP harcanmaz.

✔ Enzim kulanılmaz.

✔ Taşıyıcı proteinler görev alır.

✔ Her iki ortamın yoğunluğu eşitlenene kadar devam eder. Yoğunluklar eşitlendiğinde su giriş çıkışı devam eder ancak, su yoğunlukları sabit kalır.

Çözelti Çeşitleri:

Çözeltiler içindeki çözünmüş madde miktarına üç grupta incelenir.

Hipertonik çözelti: Çözünmüş madde miktarı diğer çözeltiden fazla olan çözeltilerdir.

 

Hipotonik çözelti: Çözünmüş madde miktarı diğer çözeltiden az olan çözeltilerdir.

 

İzotonik çözelti: Çözünmüş madde miktarı diğer çözeltiyle eşit olan çözeltilerdir. İki izotonik çözelti arasında madde alışverişi gerçekleşebilir ancak, çözeltilerin madde yoğunlukları değişmez.

 

✔ İnsan hücreleri için %0,9 NaCl çözeltisi izotonik çözeltidir.

Osmoz Olayları

1) Plazmoliz:
✔ Hipertonik bir çözeltiye konulan bir hücrenin ozmos ile suyunu kaybederek büzülmesine plazmoliz denir.

✔ Plazmoliz bitki hücreleri gibi hücre çeperi olan hücrelerde meydana geldiğinde hücre zarı ile hücre çeperi arasındaki boşluk artar.

✔ Hücre hipertonik ortamda uzun süre kalırsa aşırı su kaybından dolayı hücre ölebilir.

2) Deplazmoliz:

✔ Plazmolize uğramış bir hücrenin hipotonik çözeltiye konulması ile su alarak plazmoliz öncesi haline geri dönmesine deplazmoliz denir.

✔ Deplazmoliz bitki hücreleri gibi hücre çeperi olan hücrelerde meydana geldiğinde hücre zarı ile hücre çeperi arasındaki boşluk azalır.

3) Turgor:

✔ Normal bir hücrenin hipotonik bir ortama konulması sonucunda hücrenin ozmos ile su alarak şişmesine turgor denir.

✔ Turgor bitki hücresi gibi hücre çeperi olan hücrelerde görülür.

✔ Hücre zarı içeri giren suyun etkisi ile hücre çeperine dayanır. Hücre zarı ile hücre çeperi arasındaki boşluk tamamen kapanır.

✔ Hücre çeperi yapısı gereği sert ve sağlam olduğundan suyun yaptığı basınca dayanabilir. Hatta bir süre sonra aşırı su alındığında içeri daha fazla su girmesini de engeller.

✔ Turgor hayvan hücreleri gibi hücre çeperi olmayan hücrelerde görülmez. Bu hücrelerde hücre çeperi olmadığından içeri giren fazla su hücre zarına baskı yapar ve hücre zarının patlamasına neden olur. Buna hemoliz denir. Hemoliz sonucunda hücre içeriği dağılır ve hücre ölür.​

Turgor Basıncı: Hücre içindeki suyun hücre çeperine yaptığı basınca turgor basıncı denir. Turgor durumundaki bir hücrenin turgor basıncı maksimumdur. Su miktarı arttıkça turgor basıncı artar.

 

Ozmotik Basınç: Bir hücrenin bulunduğu ortamdan su alma basıncına ozmotik basınç denir. Su miktarı azaldıkça ozmotik basınç artar.

 

Emme Kuvveti:  Bir hücrede etkili olan ozmotik basınç ile turgor basıncı arasındaki fark emme kuvvetini verir. Bir hücredeki ozmotik basınç ile doğru, turgor basıncı ile ters orantılıdır.
EK = OB – TB

B) AKTİF TAŞIMA

✔ Hücre zarından geçebilecek büyüklükteki moleküllerin az yoğun oldukları ortamdan çok yoğun oldukları ortama doğru hücrenin kontrolünde taşınmasına aktif taşıma denir.

✔ Her iki ortamın yoğunluğu eşit olduğunda da aktif taşıma yapılabilir.

✔ ATP harcanır.

✔ Enzimler görev alır.

✔ Taşıma proteinleri görev alır.

✔ Çift taraflı gerçekleştirilebilir.

✔ Sadece canlı hücrelerde görülür.

✔ Tatlı sularda yaşayan tek hücreli canlılar yaşamlarına devam etmek için suyu aktif taşıma ile atmak zorundadır. Ozmosla hücre içine giren su kontraktil kofullar ile aktif taşıma sayesinde dışarı atılır. Kontraktil kofulların görevini yapamaması durumunda canlı hemolize uğrar. Bu olay suyun enerji harcanarak taşındığı tek yerdir.

C) ENDOSİTOZ

✔ Hücre zarından geçemeyecek büyüklükte olan maddelerin hücre içine alınmasına endositoz denir.

✔ ATP harcanır.

✔ Enzim kullanılır.

✔ Taşıma proteini kullanılmaz.

✔ İki ortam arasında yoğunluk farkı önemli değildir.

✔ Gerçekleşmesi sırasında besin kofulu oluşturulduğundan hücre zarının yüzeyi küçülür.

✔ Sadece canlı hücrelerde görülür.

✔ Bazı istisnalar olsa da hücre çeperine sahip hücrelerde görülmez.

 ✔ Hücre içine alınan besinin katı ya da sıvı olması durumuna göre iki şekilde gerçekleşir.

1) Fagositoz:

✔ Hücre zarından geçemeyecek büyüklükteki katı bir maddenin yalancı ayak oluşturularak hücre içine alınmasına fagositoz denir.

✔ Sitoplazmadan çıkan yalancı ayaklar besini sararak besin kofulu oluşturur. Böylece besin hücre içine alınmış olur.

✔ Amip, akyuvarlar, cıvık mantarlarda görülür.

 

2) Pinositoz:

✔ Hücre zarından geçemeyecek büyüklükteki sıvı maddelerin pinositik cep aracılığıyla hücre içine alınmasına 

pinositoz denir.

✔ Sıvı molekülün hücre zarına değdiği yerde çöküntü oluşur. Bu çöküntüye pinositik cep denir. Çöküntü derinleştikçe besin kofulu oluşur ve böylece besin hücre içine alınmış olur.

✔ Bağırsak ve böbrek hücrelerinde görülür.

D) EKZOSİTOZ

✔ Hücre zarından geçemeyecek büyüklükteki maddelerin koful oluşturularak hücre dışına atılmasına ekzositoz denir.

✔ ATP harcanır.

✔ Enzim kullanılır.

✔ Taşıma proteini kullanılmaz.

✔ Sadece canlı hücrelerde gerçekleşir.

✔ İki ortam arasındaki yoğunluk farkı önemli değildir.

✔ Gerçekleşmesi sırasında boşaltım ya da salgı kofulunun zarı hücre zarı ile birleşeceğinden hücre zar yüzeyi büyür.

✔ Hücre çeperi olan hücrelerde de gerçekleşebilir.

✔ Prokaryotlarda görülmez.

✔ Tek hücrelilerde ve bazı hücrelerde sindirim atıklarının; hormon, enzim ve salgıların dışarı atılması ekzositozla sağlanır.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.