müsadere sistemi nedir / Müsadere - Vikipedi

Müsadere Sistemi Nedir

müsadere sistemi nedir

Müsadere Sistemi Nedir? Osmanlıda Müsadere Sistemi İlk Olarak Ne Zaman Uygulanmıştır?

Haberin Devamı

Müsadere Sistemi Nedir? 

 Bu sistem azledilen paşa veya diğer devlet görevlilerinin haksız kazanç olarak sağladığı mallarına el koyma işlemi olmaktadır. Hemen hemen hırsızlık ve rüşvet gibi durumlarda paşaların mallarına el koyulması işlemi gerçekleşmektedir. Fakat bu işlem her idam edilen paşaya veya her görevden alınmış bireye uygulanamamaktadır.

 Bu işlem genellikle ilk olarak paşa hakkında derin araştırmalara gizli olarak girilmesi ile başlamaktadır. Devamında bireyin veya devlet görevlisinin haksız sağladığı parası veya malı tespit edilir. Sonrasında gerekli işlemler yapılarak tüm mal ve mülkü devlet idaresine geçmesi sağlanmaktadır.

 Bu sayede bireylere hem gözdağı verilmektedir hem de işlerini iyi yapmaları konusunda hırsızlık ve rüşvet durulmalarında uzak durması gerektiği öğretilmektedir Fakat Osmanlı devletinin sonunsa doğru bu uygulama oldukça çürümeye başlamıştır.

Haberin Devamı

Osmanlıda Müsadere Sistemi İlk Olarak Ne Zaman Uygulanmıştır?

 Osmanlı devletinde ilk müsadere sistemi Fatih Sultan Mehmet zamanında gerçekleşmiştir. Gerçekleştiği paşa Çandarlı Halil paşa olmaktadır. Fakat Müsadere sistemi haksız ve adaletsiz yapıldığı için İkinci Mahmut tarafında tamamen ortadan kaldırılmıştır.

Bu yazımızda Müsadere Sistemi nedir? Özellikleri nelerdir? Müsadere Sistemi ilkeleri nelerdir? Nasıl uygulanmıştır? Müsadere Sisteminin devlet yönetimi için faydaları neler olmuştur? Müsadere Sisteminin temel amaçları nelerdir? Müsadere Sistemi ne zaman, nerede, kim tarafından, niçin ortaya çıkarılmıştır? Osmanlı Devleti’nin merkezî otoritesini güçlendirmesinde müsadere sisteminin etkileri nelerdir? sorularına yanıtlar verdik. Müsadere Sistemi, Osmanlı Devleti’nde Fatih Sultan Mehmet döneminden 1839’daki Tanzimat Fermanı’nın ilanına kadar olan süreçte devlet malını zimmetine geçirenlerle uygulanan bir tür cezadır.

Bu Yazının İçindeki Başlıklar:

Müsadere Sistemi Nedir?

Sözlükte “ısrarla istemek” ve “çekip almak” anlamlarına gelen müsadere kavramı; Osmanlı’da devletin hazine için bir mala bir süreliğine ya da kalıcı olarak el koyması, özellikle kamu yararına çalışan kimselerin haksız kazançla sahip oldukları her türlü mala el koyulması, anlamında kullanılmıştır. Bu adlandırma, hazinede oluşan açıkların kapatılması için de yapılmıştır. Müsadere kelimesiyle eş anlamda “mütâlebe, münazara, mürafaa ve musakeme” kelimeleri kullanılmıştır.

İslamiyet öncesinde de çeşitli uygulamalarla karşılaşılan müsadere, o zamanlarda maddi ceza niteliğinde olup bu alanda ustalaşmış kimseler tarafından meşrutiyeti büyük bir tartışma konusu haline getirilmiştir. Bu noktada müsadere kavramı ile istimlak kavramını ayırmak gerekmektedir. İstimlak, kamunun yararına olması neden gösterilerek özel mülk gibi birçok malın karşılığı ödenmesi ile kamunun malı haline getirilmesi olarak tanımlanabilir.

Hz. Ömer döneminde müsadere fazlaca önemli olan bir durum haline gelmiştir. Hz. Ömer atayacağı valileri mal durumlarını kontrol eder ve mal durumunu çıkarmasını istediği kişinin listesinde artışının sebebi açıklanamayan bir durum fark ettiğinde o kişinin bu mallarını müsadere ettirirdi. Emeviler zamanında ise müsadere uygulaması tehdit etmek ve intikam almak amaçlarıyla kullanılmış olup bazı insanların mirasları bu amaç doğrultusunda müsadere edilmiştir. Abbasiler döneminde ise ilk yıllarda Emevilere mensup kişiler öldürülmüş ve mallarına el koyulmuştur. Bu dönemde devlet malına karşı gasp gerçekleştiren kişiler yargılanarak bütün mal varlıklarına el konulmuştur. Ayrıca müsaderenin ticaret işi yapan sivil insanlara ve zengin insanlara da uygulanmaya başlaması tartışma konusu yaratmıştır. Abbasiler zayıfladıktan sonra farklı eyalet devletleri de müsadereyi yürürlüğe sokmuştur.

Osmanlı Devleti’nde Müsadere Sistemi Ne Zaman ve Nasıl Uygulandı?

Müsadere uygulamaları ilk olarak Fatih Sultan Mehmet zamanında gerçekleştirilmeye başlanmıştır. 1839 Tanzimat Fermanı’nın ilânı ile müsadere uygulaması sona ermiştir. 18. yüzyılda Osmanlı Devleti’nde ortaya çıkan bu uygulama, Osmanlı Devleti tarafından başlıca iki gerekçe ile ortaya atılmıştır. Bu sebeplerden ilki belirli suçlardır. Belirli suçlar maddesine eşkıyalık yapmak, devlete ve sisteme karşı olan bir isyanda bulunmak ve devlet hazinesinden kendine mal zimmetlemek durumları alınmıştır. İkinci sebep ise devlet yararına asker olarak görev yapmak ve mal varlığının kaynağının az ya da çok olması fark etmeksizin devlet malı olmasıdır. İkinci maddeye göre yapılan el koyma işlemlerinde, yani müsaderelerde, kişinin herhangi bir suç işlemiş olması gerekmemektedir. Ayrıca bu şekilde yapılan müsadere uygulamalarının çoğu malı müsadere edilen kişinin ölmesiyle mirasının tamamının devlet hazinesine geçirilmesi şeklinde gerçekleşmiştir. Fakat devlet yararına askerlik görevi yapan herkes müsadereye tabi tutulmamıştır. Mal varlığının kaynağının devletin hazinesi olması şartı, tüccarlık ve sarraflık yapan kişilerin de müsadere uygulamasına tabi tutulmasını sağlamıştır.

Osmanlı Devleti’nde Müsadere Sistemi Kimlere Uygulanırdı?

Müsadere uygulamasının uygulanacağı kişilerin belirlenmesindeki temel ilke, devlet hazinesi ile bağlantısı bulunan kişilerin mal ve gelir sahibi olmaları ve müsadere uygulamasına değecek kadar mal varlıklarının bulunmasıdır. 18. yüzyılda yapılan müsaderelerin geneli yukarıda belirtilen ikinci maddeye göre, yani devlet yararına asker olarak görev yapmak ve mal varlığının kaynağının az ya da çok olması fark etmeksizin devlet malı olması durumlarına göre, yapılmıştır. Ölmüş ve geride miras bırakmış kişilerin miraslarının devlet hazinesine geçirilmesi yönünde emirler yazılı olan fermanlarda bu emirlerin ortak olarak dayandığı gerekçe, devlet tarafından fazla olarak nitelendirilen bir mal varlığına sahip olunduğunun herkes tarafından bilinmesidir.

Bu ilke oldukça tartışmaya sebebiyet veren bir ilkedir. Mal varlığının devlet tarafından fazla olarak nitelendirilmesi, halkın “Kime ve neye göre fazla?” sorusunu sormasına yol açmıştır. Araştırılan kaynaklarda, 721.846,5 kuruşa sahip olmanın da 22.000 kuruşa sahip olmanın da devletin kişiyi fazla mal varlığına sahip kişiler arasına aldığı yazmaktadır. Sultan 3. Selim zamanında, Osmanlı-Rus ve Osmanlı-Avusturya savaşları sürerken, müsadere uygulamaları artış göstermiş ve bu durum da çeşitli şikâyetlere sebep olmuştur. Buna çözüm olarak Sultan 3. Selim “Hatt-ı Hümayün” çıkararak bu duruma getirilebilecek çözümleri özetlemiştir.

Bu dönemde devletin, askeri zümreden ya da yönetilen halktan olması durumuna bakmadan ölen insanların mirasına el koyduğunu söyleyen araştırmacılar da vardır. Bu araştırmacılar 18. Yüzyılın ikinci yarısında tüccar ve Müslüman olmayan sarraflara yapılan müsadere uygulamalarına dikkat çekmektedirler. Bu tip müsadereler ise genellikle “zorlama” olarak, yani hukuksuzluk olarak, isimlendirilmiştir. Bunun yanında başka araştırmacıların ortaya çıkardığı görüşler ise devletin müsadere uygulamalarını hukuk sistemine dayanarak yaptığı ve devletin her zaman hukuki gerekçelerle hareket ettiği yönündedir.

Müsadere Sistemi Amaçları

En fazla Osmanlı Devleti’nin uyguladığı müsadere sisteminin uygulanması için yöneticilerin dört büyük amacı vardır. Bu amaçlardan ilki ve en temeli olan amaç, devletin merkezi otoriteyi sağlamak istemesi ve bununla birlikte bu otoritenin zayıf kalmasına sebep verecek herhangi bir gücün oluşmasını engellemektir. İkinci amaç, ikinci sorunun cevabında da belirtildiği gibi özellikle savaş ve kıtlık zamanlarında devlet büyüklerinin hazine gelirinin artırılması isteğidir. Üçüncü amaç, üst düzey yöneticiliğe erişen kişilerin, varisi olan kişilere miras bırakmayacağı düşüncesiyle doğru ve saydam olmalarını sağlamaktır. Devlette memur olarak tanınan kişilerin farklı yollarla devlet malına sahip olmaları durumunda ya da böyle bir durumun gerçekleştiği yönünde şüphelere sahip olma durumunda, o kişinin sahiplendiği malları tekrar devlet hazinesine katmak ise müsaderenin dört büyük amacından sonuncusudur.

Müsadere Sistemi İlkeleri

Müsadere Sistemi ilkeleri ve özellikleri nelerdir? Müsadere sisteminin uygulanma ilkelerini geçecek olursak karşımıza çıkan ilk ilke devletin kendi otoritesini kurmak ve bunu sağlama almaktır. Osmanlı Devleti kendi otoritesine rakip çıkabilecek güçleri engellemek için müsadere sistemini kullanmıştır. Çünkü kendisi dışında güçlenen insanlar devletin otoritesine rakip olabilir. Ortadaki rakiplerini kaldırmanın yanı sıra müsadere sitemi devletin hazinesine katkı sağlar ki bu da ikinci ilkede karşımıza çıkar. Devlet kendi hazinesini zenginleştirmek için bu sisteme başvurur. Özellikle savaş ve kıtlık dönemlerinde karşımıza çıkan bu sistem devletin hazinesini zenginleştirmesi konusunda devlete çok büyük katkılarda bulunmuştur.

Üçüncü ilkeye bakarsak devlet ülke içindeki seçkin kişilerin ölümünden sonra varislerine bir şey bırakmayacağını düşünerek o seçkin kişinin ölümünün ardından kişinin mal varlığına el koyar. Son olarak dördüncü ilkeye baktığımızda ise devletin ülke içindeki yolsuzluğa bulaşması sonucunda bu insanların mal varlığına el koyulmasıdır. Bu ilkeyi kullanmak için o kişinin yolsuzluğa bulaşması gerekmemektedir. Eğer böyle bir durumdan şüphe bile duyuluyorsa devlet o kişinin mal varlığına istediği gibi el koyabilmektedir. Buradan çıkan sonuç ise devletin istediği kişiden şüphe duyma hakkından dolayı istediği kişinin mal varlığına el koyabilecek olmasıdır.

Müsadere Sistemi Faydaları

Müsadere sistemi şüphesiz halkı sömürmeye dayalı bir sistem olduğu için devlete çok büyük katkılarda bulunmuştur. Bunlardan en başı devletin kendi hazinesini zenginleştirerek maddi açıdan kendimi kuvvetlendirmesidir. Ayrıca yolsuzluğa bulaşan insanlara da bu sistemi uygulayarak cezalandırmış olmaktadır. Böyle bir cezayla da yolsuzluğu bir yere kadar azaltmış olur. Hem yolsuzluğa bulaşanların hem de kendisine karşı güçlenen insanların mal varlığına el koyan devlet kendine sağlam bir otorite oluştururken kendi hazinesine de kaynak sağlamaktadır. Kısaca müsadere sitemi devletin halkı sömürerek kendine hem maddi hem de manevi bir çıkar sağlamasına katkı sağlamıştır.

Osmanlı Devleti’nin Merkezi Otoritesini Güçlendirmesinde Müsadere Sisteminin Etkileri Nelerdir?

Osmanlı Devleti’nde müsadere uygulamaları üç farklı biçimde yapılmaktadır. Bu biçimlerin konu başlıkları ceza, tedbir ve bedeldir. Ceza başlığı altında uygulanan müsadereler suç işleyen kimsenin mallarını alarak ona ceza vermek ve suçtan caydırmaya çalışmaktır. Tedbir mübadeleleri silah uyuşturucu gibi kullanılması ve üretimi yasak olan maddelerin müsaderesidir. Bedel müsadereleri ise suç mağdurun zararlarını giderme anacıyla mağdura verilen tazminattır denilebilir. Bu müsadereler Osmanlı Devleti’nin otoritesini hem güçlendirmiş hem sarsmıştır. Müsaderelerin otoriteyi nasıl güçlendirdiğine bakılacak olunursa bu noktada hazinenin artması, bunun sonucu olarak halkın maddi yönde devlete olan güveninin artması ve açıklar kapatıldığından ötürü düşman devletlerin Osmanlı Devleti’ne karşı düşündükleri savaş planlarının gerçekleşememiş olması durumları ile karşılaşılır. Yani, Osmanlı Devleti müsadereler yaparak önce halkın güvenini kazanmış, bu müsaderelerin kötüye kullanılması sonucunda ise kazandığı güveni kaybetmiştir. Güçlenen otorite, güçlendiren sebepten ötürü zayıflamıştır da.

Günümüzde uygulanan müsadere sistemi hakkında ayrıntılı bilgi edinmek için Adalet Bakanlığı’nın hazırladığı Müsadere ve Elkoyma Alanında Kılavuz İlkeler başlıklı metni inceleyebilirsiniz.

Müsadere Sistemi Nedir, Özellikleri Nelerdir? Müsadere Sistemi Osmanlı'da Nasıl Uygulanmıştır?

Genelde haksız kazanç ile birlikte zengin olan görevliler mallarına el koyabilmek için Osmanlı İmparatorluğu kapsamında kullanıldığını ifade etmek mümkün. Maddi açıdan haksızlıklara engel olmak ve adam kayırmaca gibi birçok unsurun önüne geçebilmek için önemli bir yere sahiptir.

Müsadere Sistemi Nedir?

Osmanlı İmparatorluğu döneminde kullanılan Müsadere sistemi, belli sebepten dolayı suçlu görülen kişinin malına devlet tarafından el konulması biçiminde değerlendirilir. Tabii yasak olan bir durumun elden alınması olarak da anlatmak mümkündür. Devlet bünyesinde yer alan önemli kişilerin ya da çalışanların, haksız yere zengin olması ile beraber bu malları el konulması şeklinde değerlendirilmiştir.

Bu uygulama ve sistem doğrultusunda idam edilen devlet memurları ya da farklı kişilerin, devlet tarafından mallarına el konulması olarak da kullanılmıştır. Daha sonra İkinci Mahmut tarafından kaldırılan bu sistemin, ilk başlarda oldukça önemli bir adalet ortaya çıkardığını söylemek mümkündür.

Müsadere Sistemi Özellikleri Nelerdir?

Müsadere sisteminin en önemli özelliği haksız yere kazanç elde etmiş kişilerin ellerine mal konulmasıdır. Bu devlet memuru ya da halktan herhangi biri olabilir. Bu sayede yatak edilen bir durum kanun gereği kişinin elinden alınır. En önemli özellikleri içerisinde ise, yüksek ve kazancı elde etmiş kişilerin varislerine bir şey bırakmayacaklarını düşünmesini engelleme olmaktadır. Böylece devlet tarafından el konulması ile beraber bu mal ve mülk, adaletli bir şekilde dağıtılır.

Fakat daha sonra taşra yöneticileri padişahı ve sadrazamı hediyeler sunmak için Müsadere sistemini kullanmıştır. Adaletsiz birtakım durumlar ortaya çıkmaya başladığı için İkinci Mahmut döneminde Müsadere sistemi kaldırılmıştır. Ancak bu döneme kadar pek çok farklı adaletsizlik karşısında değerlendirilmiş önemli sistemler içerisinde yer aldığını söylemek mümkün.

Müsadere Sistemi Osmanlıda Nasıl Uygulanmıştır?

Müsadere sistemi Osmanlı Devleti bünyesinde genel olarak kanun nezdinde ele alınmış ve uygulanmıştır. Özellikle haksız yere elde etmiş oldukları kazanç doğrultusunda, bu kazançların devlet tarafından kanun çerçevesinde el konulması olarak değerlendirilmiştir. Yapılan inceleme ve tespitler neticesinde, Tam olarak nereden geldiği belli olmayan ciddi kazançların tespit edilmesi ile devlet bu duruma el atmıştır.

Diğer yandan yüksek yüksek kazancı bulunan ve varislerine vermeyeceği düşüncesi olan kişilerin elinden mallar alınmıştır. Osmanlı İmparatorluğu'nun dört bir tarafında kanun çerçevesinde kullanılan bir sistem olduğunu ifade etmek gerekir.

Tabii yapılan tespitler neticesinde suçlu görülen kişilerin de haksız kazançlarına el konularak devlet tarafından bu mallar farklı biçimlerde değerlendirilmiştir. Özellikle Uzun bir dönem bu sistem adaleti yerine getirdikten sonra, yanlış yerlerde kullanıldığı için İkinci Mahmut tarafından kaldırılmıştır.

Müsadere Ne Demek ? Müsadere kararı ne demek ? Müsadere sistemi neden geldi ?

12 Ağustos 2021

Müsadere Ne Demek ? Müsadere kararı ne demek ? Müsadere sistemi neden geldi ?

Müsadere Ne Demek ? Müsadere kararı ne demek ? Müsadere sistemi neden geldi ? gibi sorular sınavlarda çokça karşımıza çıkmaktadır. Eğitim paketlerimizin içeriklerinden derlediğimiz müsadere sistemi içeriğimizin sizin için faydalı olacağına eminiz.

Müsadere Ne Demek ?

Müsadere, Arapça kökenli bir kelimedir. Uzun yıllardır Türkçe’de de özellikle hukuk alanında sıklıkla kullanılmakta olup, dilimize yerleşmiştir.
Müsadere Türkçe’de ‘el koyma’ anlamına gelmektedir. Bu el koyma daha çok zor kullanarak bir duruma ya da mala el koyma anlamı olarak hukuk dilinde karşımıza çıkıyor. Özellikle Osmanlı döneminde yapılan uygulamalar ile günlük hayata girmeye başlamıştır. Türk Dil Kurumundaki karşılığı ‘el koymak’ olarak geçmektedir.

Müsadere kararı ne demek?

Müsadere, Osmanlı döneminde kamu görevlerini yürütürken haksız kazanç sağladığı düşünülen kişilerin tespitinin yapılması ve kazancın haksızlığında şüphe ya da kanıt görülürse, mal varlıklarına el koyma olarak işliyordu. Bu işlem zorla yapılmaktadır ve Osmanlı dönemi kanunlarına göre gerçekleştirilmektedir.

İslami devlet anlayışında, devlet adına çalışırken edinilen mal varlığı kamuya ait sayılırdı. Bu sebeple birçok İslam devletinde müsadere benzeri sistemler uygulanmaktaydı. Osmanlı Devleti’nde ise Fatih Sultan Mehmet döneminden itibaren, müsadere sistemi uygulanmaya başlanmıştır. Müsaderenin ilk uygulaması ise 1453 yılında Çandarlı ailesinin malları üzerine olmuştur. Daha sonra Yakup Mehmet Paşa’nın mal varlığı müsadere uygulamasına tabi tutulmuştur.

Peki, Müsadere sistemi neden geldi ? Bu sistemin temel amacı, önemli mevkilere gelen devlet görevlilerinin, öldükten sonra varislerine bir şey bırakamayacaklarını düşünmesin, sağlamak ve böylece dürüst davranmalarını sağlamaktı. Fakat daha sonraları taşra yöneticileri, sadrazamlara, padişahlara hediye sunmak ve kazanç sağlamak için bölge zenginlerine de müsadere uygulamaya başladı.
II. Mahmut döneminde, tüm Osmanlı askeri ve idari sisteminde yapılan yeniliklerle beraber, müsadere sistemine de bazı güncellemeler getirilmiştir. Başıboş şekilde, keyfi yönetimlerce her türlü zenginliğe yapılan uygulamalar; kamu malı olduğu mahkeme kararıyla sabit görülen servetlere indirgenmiştir.

Ayrıca, 17. yüzyılla birlikte, ölen yüksek dereceli devlet görevlilerinin de mallarına el konulmaya başlanmış, bu uygulama da II. Mahmut tarafından kaldırılmıştır.

Müsadere Sisteminin Özellikleri ve Etkileri

Ceza olarak müsadere iki şekilde uygulanmaktadır.

1. Genel müsadere, suçlunun menkul veya gayrimenkul bütün mallarının üstündeki mülkiyetini ortadan kaldıran ve bunları devlete nakleden bir cezadır.

2. Özel müsadere, yalnız belirli mallara veya mal varlığının belli bir kısmına uygulanır.

Genel özellikleri ise şu şekildedir;

  1. Devlet adamlarının mallarına el konulmasıdır.
  2. İlk kez Fatih Sultan Mehmet zamanında uygulanmıştır.
  3. 1839 yılında Tanzimat döneminde kaldırılmıştır.
  4. Özel mülkiyetin gelişimini engellemiştir.
  5. Osmanlıda feodal bir sınıfın oluşmasını engellemiştir.

Müsadere sistemi halkın mal varlıklarını devlet hazinesine geçirme yöntemlerinden biri olduğu için, şüphesiz devlete katkıda bulunmuştur. Öte yandan, yolsuzluğa bulaşanların mal varlıklarına el konularak bu yola sapma ihtimali olanların caydırılması sağlanmıştır. Ayrıca devlete karşı güçlenen insanların mal varlığına el koyarak devlet hem otoritesini sağlamış hem de devlet hazinesine kaynak sağlamıştır.

Günümüzde ise Osmanlı döneminden farklı olarak, Türk Ceza Kanunu’nun 54. Ve 55. Maddelerinde düzenlenen müsadere hükümleri uygulanmaya devam etmektedir.

Müsadere Ne Demek ? Müsadere kararı ne demek ? Müsadere sistemi neden geldi ? Sorularına cevap verdiğimiz bu içeriğimiz sınavda karşınıza çıkmasa bile genel kültür olarak hafızanızda yer etmesi gereken bilgilerdendir. Daha fazla bilgiye ulaşmak için eğitim paketlerimize göz atabilirsiniz.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası