Rahman ve Rahim olan Allahın adıyla
Gadir Hum Resülallahın(s.a.s) Mekkeden Veda haccını yaptıktan sonra durup dinlendiği funduszeue.info durdukları zaman Peygamber(s.a.s) Alinin(r.a) aleyhinde yapılan bazı şikayetleri ele aldı ve kendisinin Ehli beyte dikkatini insanlara hatırlatarak vefatından sonra da genel olarak bu dikkatin ve hürmetin yapılması için onun sevgisini kendisyle bağdaştırarak şöyle buyurdu “ben kimin Mevlasıysam Alide onun mevlasıdır” Şiiler bu olayı esas alarak bir yandan kendi aşırıcı görüşlerini temellendirmek için diğer yandan da Alinin(r.a) halife olması gerektiği konusunda yorumlamaktadıfunduszeue.info bu hadiseye Peygamberin(s.a.s) dönemindeki diğer hadiselerden daha çok önem vermektediler. Hatta onlar heryıl Gadir Hum diye bir bayram kutlamaktadırlar
Bu makalemizde Şiiler tarafından ortaya atılan argümanların def edilmesi ile birlikte Gadir Hum olayının çeşitli yönlerini ele almaya odaklandık. Bu makale aşağıdaki bölümlerden oluşmaktadır
(I) – Gadir Hum hüccetin toplanma yeri değildi
(II) – Mevla kelimesinin ve onun anlamları üzerine kısa bir müzakere
(III) – Gadirhum hadisi bağlamında Mevla sözünün mühtemel ve imkansız anlamları
(IV) – Gadir Hum hadisi ifadesinin sahih açıklaması
(V) – Resülallah(s.a.s) “Men Kuntu Mevlahu…” sözüyle neyi demek istemiştir ve bunu ilk defa ne zaman söylemiştir?
(VI) – Gadir olayı askerlerin komutanları Aliye(r.a) Yemen seferinden sonra olan itiraz ve şikayetleriyle bağlıdır
(VII) – Bir İmam tayin etmek için en doğru yer neresidir?Gadir Hummu yoksa Mekkemi?
(VIII) – İslamın Gadir Hum olayından önce tamamlanmış olması Gadir Hum hadisesinin Alinin(r.a) Halife seçilmesi için delil olmadığının kanıtıdır
(IX) – Tebliğ ayeti() Gadir günü nazil olmamıştır
(X) – Gadir hadisesi Şii alimlerininde ifadelerine göre açık bir delil olmaması sebebiyle akide için kullanılamaz
(XI) – Ehlibeyt ve Sahabiler Ehli sünnet gibi Gadir Hum hütbesini Peygamberin(s.a.s) imam/halife tayin etmesi gibi anlamamışlardır
(XII) – Sahabeler halife seçiminde Gadir Hadisini kullanmamıştır aksine funduszeue.info(r.a) eleştirenlere karşı onu savunmak için kullanmışlardır
(XIII) – Gadir Hadisi hakkında şia bakış açısıyla Ehli sünnetin bakış açısı karşılaştırıldığında hangisi maküldür
(XIV) –Gadir hadisine münker olan “Benden sonra (Ba’di/بعدي)” ilavesi
(XV) – Düşünülmesi gereken bazı mantıki noktalar.
Gadir Hum El Cuhfayla Mekke ve Medine arasında bir yerdir ve Rebiğ kentine 15 kilometre uzaklıktadır. Gadir Hum Mekkeden ise yaklaşık kilometre uzaklıktadıfunduszeue.info yolu üzerinde müslümanların bir süre konaklayacakları kuyu olarak hizmet gösteren bir konaklama yeriydi
Şii Ayetullah Nasir Mekrarim eş Şirazi El Emsal fi tefsir Kitabullah isimli kitabının dördüncü cildinde yazıyor:
Bu yer (Gadir hum) aslında hacıların ayrılarak evlerine gittiği dört yolun üzerinde bulunan dinlenme funduszeue.infoeki yol Medineye, bir diğeri Iraka, batıdaki yol Mısıra, güney kesiminde ise Yemene gidiyordu.Şüphe yok ki,bu yerde (Gadirde) bu yolculuğun(Haccın) tüm önemli meselelerden önemlisi gerçekleşmiş olmalıydı ve müslümanların üzerine farz olan nihai yükümlülükleri yerine getirmeleri yahut peygamberin(s.a.s) üstlendiği başarılı misyonunun sonuncu aşamasıydi […]
(Kaynak:el-Emsal fi Tefsir Kitabullah, cilt 4).
Bu haritaya basit bir şekilde baktıkda Şiilerin Gadir Humun hüccetin toplanma yeri olduğu konusunda iddia ve aldatmacalarının boş olduğunu görmek mümkündür. Farklı bölgelerden olan insanlar Mekkede hacc etmek için toplanır ve Mekkeden kilometre uzaklıktaki bir yerden değilde Mekkeden kendi varacakları yere döfunduszeue.info Humun hacıların yollarının ayrıldığı nokta olduğu doğru değfunduszeue.infoıların toplanma yeri Mekkeydi ve bu yüzdende hacıların yollarının ayrıldığı nokta kilometre uzaklıkta olamazdı. Mekke ehli Mekkede kalır,Taif ehli Taife,Yemen ehli Yemene ve arap kabileleride kendi yerlerine dönerdiler ve s; Hacclarını birirdikleri vakit herkes kendi yerine dönerdi
Mekkeden,Taiften ve Yemenden olan müslümanların kendi evlerine dönmek için gidecekleri yerlerin tam aksine haraket ederek Gadir Huma kadar gitmelerinin herhangi bir mantıksal açıklaması olabilirmi?
Mekke halkının Gadir Huma dönerek yeniden hacc için Mekkeye gitmelerinin mantıksal bir açıklaması olabilirmi? Onlar zaten kendi doğdukları toprakları olan Mekke şehrinde değillermiydi? Mekkeli müslümanlar hacclarını Mekkede sonlandırı ve Medineli müslümanlarsa geride bıraktıkları Medineli müslümanlar olmadan Gadir Humda mola vererek kendi şehirlerine geri döfunduszeue.infoı şekilde Taif,Bahreyn,El-Yemame(Necd), Necran, Oman, Yemen[Sena, Ma’rib, El-Cund, Hamzan, Zama, Zabid, Carş, Hadramaut, Es-Sakasik ve Es-Sukun vb bölgelerdeki], Cidde ve deniz sahilindeki şehirlerdeki müslümanlar hakkındada bunlar söfunduszeue.infoe ki, tüm bu müslüman şehirlerindeki müslümanlar Gadir Humdaki hütbede iştirak etmemişlerdir ve bu oldukça gariptir; Eğer Resülallah(s.a.s) funduszeue.info(r.a) halife olarak seçtiğini ilan etmek isteseydi bunu Mekkeden, Taif, Bahreyn, El Yemame, Necran, Oman, Yemen[Sena, Ma’rib, El-cund, Hamzan, Zama, Zabid, Carş, Hadramut, Es-Sakasik ve Es-Sukun, vs], Cidde ve deniz sahilinde yerleşen şehirlerden olan tüm müslümanların önünde yapardı
Aslında, Şii polemikçiler bu gerçeğin keskin bir şekilde farkındadırlar ve bu nedenle kitlelere, Kadir Humun tüm Müslümanların evden ayrılmadan önce toplandıkları yer olduğu yönünde ısrar etmekteler ve Gadir Humda tüm müslümanlara hitap edildiğini öne sürmektedirler. Bu tırnakarsı gerçeğe Gadir Humun nerede yerleştiğiyle ilgili haritaya bakmayan cahil kitle inanabilir. Bir kimse haritayı eline alır almaz şii iddialarının ne kadar sahte olduğunu görür;Hakikatda ise Gadir Humda müslüman topluluklardan sadece bir kısmı(Medineye gidenler) bulunuyordu
Gadir Hum hiçbir şekilde genel toplanma noktası değildi sadece Küzeyden Medineye doğru giden insanlar için birçok dinlenme yerinden sadece funduszeue.infoikle dinlenme yerleri tam aksi bir yönde değilde yol boyunca funduszeue.info şii dahilere göre Müslümanların hepsi geri dönmek üzere Küzeyden kilometrelik bir yol aldılar
Zemahşeri kendi coğrafiya kitabı “el-Cibal vel-Amkine vel Miyah” da Mekke ve Yenbu arasında suların ve su olan yerlerin listesini vermektedir`, onun ne demek istediğini anlamak için {bu haritaya bakın} :
O, bu iki yer arasında olan dinlenme yerlerinin listesini vermektedir ki,onlar şunlardır:
El-`Uzeybe, el-Useyfir, et-Tuvi, el-Buheyr, el-Ratke, Kubab, el Tureyf, en-Nebi`, el-Şübeyke, el-Cuhfe, Gadir Hum, el-As`adane, el-Turayfe ve saire…
Bunlar çoğunlukla gezginler için dinlenme yeriydiler, önemli toplama noktaları değillerdi.
İronik olarak şii kitabı olan Biharül Envarın hüccetül veda bölümündü Gadir Humun büyük bir toplanma yeri olmadığını okumaktayız ki,rivayet şöyledir:
وقفل إلى المدينة وهو معه والمسلمون حتى انتهى إلى الموضع المعروف بغدير خم وليس بموضع إذ ذاك يصلح للمنزل لعدم الماء فيه والمرعى
[O(s.a.s) onunla(Aliyle) ve müslümanların(geri kalanıyla) Medineye yola koyuldu ve Gadir hum adlanan yere ulaştı ve o zamanlar geriye daha uygun bir dinlenme yerine dönmediler çünkü orada su ve (hayvanları beslemek için) otlaklar yoktu]
Eğer orası büyük bir dinlenme noktası olmasaydı nasıl genel bir toplanma noktası olabilirdi ki?
Üstelik,şiiler abartarak Gadir Humda binlerce kişinin orada bulunduğunu söylemektedirler. Yukarıda da belirttiğimiz gibi Gadir Humda Medineli,Taifli,Yemenli ve s değilde sadece Mekkeden gelen hacılar bulunmaktaydı. Aslına bakılırsa şiilerin sık sık Gadir Humda bin kişinin bulunduğu belirtmekdedirler fakat bu büyük bir abartıdır ve daha da ziyadesi Mekkede bulunan tüm hacıların sayısıdır yoksa Medineye dönen hacıların sayısı değildir(ki o bunların bir kısmı idi). Şiilerin söyledikleri sayı ne olursa olsun bu müslümanların bir kısmını kapsamaktadır yani Mekke,Yemen,Taif ve s şehirlerden olan hacılar buna dahil değildir
Bu nedenle Nebi(s.a.s) ile veda haccından sonra dönen insanlar Medine yolunu kullanarak evlerine dönen Medineliler funduszeue.info(s.a.s) da bu insanlara (Men Kuntu Mevla..) diye hitap etmişdi
Eğer Gadir Hum mesajı(Peygamberin(s.a.s) Aliyi(r.a) vasisi olarak ataması) tüm müslümanlara olan bir mesaj idiyse Peygamber(s.a.s) bunu veda haccındaki konuşmasıı sırasında tüm müslümanlara kolaylıkla ulaşdırabilirdi
Mekkeden Gadir Huma olan Mesafeyi nazara aldığımızda Gadir Humda Nebinin(s.a.s) tüm müslümanlara değilde belli bir müslüman kitlesine hitap etdiği kanısına varmaktayız
Şii Argümanı # 1:
Gadir Hum Medine ehlide dahil olmakla Şam(Suriye), Mısır ve Irak ehlinin toplanma yeriydi
Cevap:
Bu argümanı cahilliklerinden dolayı ortaya atan çaresiz şiiler Şamın(Suriye,Filistin,Ürdün,Lübnan),Mısır ve Irakın Nebinin(s.a.s) ölümünden birkaç sene sonra Hz.Ömer(r.a) zamanında fethedildiğinden funduszeue.infoğer bir sözle Gadir Hum Suriyelilerin,Mısırlıların yahut Iraklıların genel toplanma noktası değildi çünki o zamana kadar bu yerlerden olan müslümanlar oldukca azdı(eğer var idilerse) yani bu beldelerin insanlarının büyük bir kısmı daha müslüman olmamıştı.Kısaca Gadir Humda Mekke,Taif,Bahreyn,El Yemame,Necran,Oman,Yemen(Sena, Ma’rib, El-Cund, Hamzan, Zema, Zabid, Carş, Hadramut, Es-Sakasik ve Es-Sukun ve s] gibi bölgelerden (ki,bu yerler o zamanlar müslüman olmuş ve peygamber(s.a.s) oralara valiler atamışdı) gibi beldelerden olan müslümanların büyük kısmını teşkil eden topluluklar Gadir Humda iştirak etmemişdi
Şii Argümanı #2:
Neden Peygamber(s.a.s) tüm sahabileri kavurucu sıcakta ıssız bir çölde durdurdu? Neden ilerlemiş olanları geri çağırmayı ve geride kalanları beklemeyi tercih etdi? Peygamber(s.a.s) sadece Alinin(r.a) kendisinin dostu ve müttefiki olduğunu söylemek için çölün ortasında dururmu?
Cevap:
Onlar sıcak günde yorgun düştükleri için dinlenmek,susuzluklarını gidermek ve güçlerini toparlamak maksadıyla o vahada funduszeue.info bu süre zarfında orada cemaat namazı kıldılar ve Peygamber(s.a.s) funduszeue.info yöneltilen bazı şikayetleri ele aldı ve sonra insanları genellikle ölümünden sonra Ehli beytine karşı dikkatli olmaları konusunda hatırlatmada bulundu ve Alinin sevgisini kendi sevgisiyle özdeştleştirerek şöyle buyurdu:Ben kimin arkadaşıysam Alide onun arkadaşıdır
Peygamberin(s) önde olanları geri çağırdığı ve geride kalanları beklediği iddiası doğru değildir.Eğer doğru olarak farzetsek bile yine de bu ehli sünnetin bu konudaki görüşünü desteklemektedir çünki önde gidenleri çağırdığı insanlar Medineye gitmekte olan kimselerdi ve geride kalanlarda yine Medine yolunda olan kimselerdi yoksa bunların aksi yönünde haraket eden Yemen,Taif ve s. Ehli kimseler değillerdi
Şiiler iddia ediyorlar ki “Mevla” kelimesinin anlamı “Vasi” funduszeue.info kelimenin anlamına dayanarak Peygamberin(s.a.s) Aliyi(r.a) kendi halefi olarak tayin ettiği iddiasına dayanmaktadırlar. Gerçekde Mevla kelimesi–diğer birçok arapca kelimeler gibi–mümkün şekilde birçok anlama sahip sözdür. Bir kimsenin Mevla sözünün farklı anlamlarını görmek için arapca sözlüğü açarak bakması yeterlidir
Kurrayül Nemli gibide bilinen hicri üçüncü asırda yaşamış Uzman arap dilbilimcisi Ebül-Hasan `Ali bin el-Hasan dilcilikle ilgili el-Muntahab isimli kitabının cü sayfasında “Bab-ul-Mevla” isimli başlığın altında yazıyor:
المولى: المالك, و المعتق, و المعتق, و الولي في الدين, و ابن العم, و الجار, و الحليف, و الصهر
[Mevlanın anlamı: (köle) sahibi, köleyi azad eden, azad edilmiş köle, sana dinde yakın olan kimse, kuzen, komşu, müteffik ve kızının kocası.]
Mehşur arap dilcisi Muhammed bin Menzur kendi kitabının 15 ci cildinin ci sayfasında ,“Veli” bölmesinin aşağısında yazıyor:
الوَلْيُ : القُرْبُ ، والدُّنُوُّ
[El-Veliyu: yakınlık]
Sonra o diyor:
والمَوْلَى : المالِكُ ، والعَبْدُ ، والمُعْتِقُ ، والمُعْتَقُ ، والصاحِبُ ، والقريبُ كابنِ العَمِّ ونحوِه ، والجارُ ، والحَليفُ ، والابنُ ، والعَمُّ ، والنَّزيلُ ، والشَّريكُ ، وابنُ الأُخْتِ ، والوَلِيُّ ، والرَّبُّ ، والناصِرُ ، والمُنْعِمُ والمُنْعَمُ عليه ، والمُحِبُّ ، والتابعُ ، والصِّهْر
[Ve Mevla: malik(köle sahibi), köle, Köle azat eden kimse, Azat edilmiş köle, Sahabe, baba tarafdan yakın küzen ve bunun benzeri(gibi), komşu,müttefik, oğul, amca, (evdeki) konuk,ortak , bir kimsenin kız kardeşinin oğlu,yakın, Rabb, yardımcı, yumşak(tabiatlı) olan ve yumşaklık gösterilen,sevgili,tabii ve damat.].
Mevla kelimesine arapca dil sitesi olan funduszeue.info sitesinde verilen anlamları görelim:
MEVLA:efendi , seyyit , dost , tabi , hoca , Rab , malik , kul , köle , komşu , bir işi gören , hısım , yakın , bir kimsenin oğlu , amcası , konuğu , misafiri , yeğeni , velisi , yardımcısı , mürebbisi , ihsan ve iylik eden adam , ihsan olunan adam , sevdiği kimse , tabii , baba tarafından akraba
Mevla kelimesinin farklı anlamları olduğu gerçeğini kabuletmek konusunda şiiler hala tereddüt ediyorlarsa o zaman mehşur şii Kuran tercümelerinde Mevla kelimesinin açık bir şekilde arkadaş,dost olarak çevrildiğini sunmak isteriz
(a). O gün dostun dosta faydası olmaz ve onlar, bir yardım da görmezler.. (Quran ). [Şii Tercüme: Kelam Allah,Mevlana Ferman Ali]
(b). O gün dost dosttan bir şey savamaz ve onlara yardım da edilmez. (Kuran )[Şii Tercümesi: Tefsir Namuna, cil 12, Tercüme: Mevlana Seyid Zafer Huseyin Necefi. ]
(c). O gün, hiçbir dostun dostuna bir faydası olmayacak ve yardım da görmeyeceklerdir (Kuran )[Şii Tercüme: Envarül-Necef fi Israrül-Mushaf,Allame Huseyin Bahş. ]
(d). O gün dostun dosta hiçbir faydası olmaz. Kendilerine yardım da edilmez. [Şii Tercümesi: Kuran e Mecid;Mutercim Mevlana Makbul Ahmed Dehlevi.]
(e).O gün, dostun dosta hiçbir faydası olmaz, kendilerine yardım da edilmez. [Kuran, Şii Tercüman Muhammed Server, aynı şahıs El Kafi hadis kitabını da ingilizceye çeviren kimsedir]
(f). Artık bugün ne sizden, ne de küfre sapanlardan fidye (kurtuluş akçesi) alınmaz. Varıp kalacağınız yer Cehennemdir, sizin dostunuz(Mevla) ateştir. Ne kötü varış yeridir orası!”. [Kuran, Şia Tercüman Muhammed Server]
[Not: Gadir hadisinde Mevla kelimesi Rehber/Lider anlamına gelemez çünkü Müslüman ümmetin üzerinde aynı anda iki lider bulunamaz]
Bununla birlikte Şii alimi Seyyid Hüseyin Muhammed Caferinin yazdığı bilgiyi sizinle paylaşalım:
Şiiler ve Ehli Sünnet arasında olan ihtilafın ana kemiği Gadir Hum olayının gerçekliği yahut da Peygamberin(s.a.a) Alinin(r.a) lehine olan beyanı değildir;gerçek ihtilaf Peygamber(s.a.s) tarafından kullanılan Mevla kelimesi üzerindedir .Şiiler bu kelimeyi lider,rehber ve vasi şeklinde ve dolayısıyla Peygamberin(s a s) açık bir şekilde tayin edilmiş halefi anlamıyla alır. Öte yandan sünniler bu kelimeyi arkadaş,en yakın akraba ve sırdaş olarak yorumlamaktadırlar.Şüphesiz, Arapça bir sözcüğün anlamının zenginliği ve sonuçta ortaya çıkan belirsizlik her iki yorum da eşit olarak geçerli kılmaktadır(Şii İslamın Kökeni ve Erken Gelişimi s 21).
İlmi bir kaide şöyle der:
الدليل إن تطرق إليه الإحتمال بطل به الإستدلال
(Eğer kullanılan) delil farklı yollarla ihtimal edilebilmekteyse( anlaşılabilmekte ve açıklanabilmekteyse) o zaman onunla istidlal etmek(delil olarak kullanmak) batıldır (çünkü o açık ve net değildir)
Böylece Gadir hadisinde İmamet ve Hilafet düşüncesi için bir delil yoktur.Eğer Peygamber(s.a.s) hilafete atıfta bulunsaydı, bu anlamların hepsine sahip olabilecek bir kelime kullanmazdı.Peygamber(s.a.s) arapların en fasihi idi ve eğer gerçekten söylemek istedeydi bunu , ” Ali benden sonra halefimdir,” yahut ” ‘Ali benden sonra idarecidir ” yahut “Eğer ölürsem benden sonra dinleyip Ali bin Ebu Talibe itaat edin” şeklinde böyle açıkca söfunduszeue.infoa birlikte, Peygamber (s.a.s) ortaya çıkması halinde anlaşmazlığa bir son verebilecek bu belirleyici kelimelerin hiçbirini söylemedi.[Hakbet min et tarih sayfa ].
Arapcadan en ufak anlayışı olanlar bilir ki,araplar ve onların başında duran Peygamber(s.a.s) liderlere atıfta bulunduğunda Mevla kelimesini kullanmazdı ve eğer bir kimse Peygamberin(s.a.s) politik liderler hakkında konuştuğu bütün rivayetleri bir araya toplasa onlara İmam,Emir,Halife,ulul emr,Sultan gibi farklı terimlerden biri ile atıfta bulunduğunu görüfunduszeue.info hiç kimsenin tartışamadığı çok açık terimlerdir ve çoğunlukla liderlik hakkında konuşmak için kullanılıfunduszeue.inforın diline aşina olanlara gelince, bir gerçeği biliyorlar ki Mevla ve Muvalat kelimeleri neredeyse her zaman iki anlamla kullanılmaktadır.:Hizmetçiniz olan bir kişi hakkında konuşurken veya müttefik,sevgili yoldaşı,yakın arkadaş yahut destekçisi hakkında konuşurken
Ali ibn el Asir el-Cezairi El Nihayede dedi: “Mevla kelimesi birçok hadislerde sık sık kullanılmıştır ve bu birçoğuna uygulanan bir isimdir. O, bir efendiye, bir sahibkara, bir rehbere,bir yardımcıya , köle azat eden kimseye, destekçiye, birinin diğerini sevmesine, tabiine, Komşuya, Kuzene(baba tarafından), müttefike, evlilik yoluyla yakın akrabaya, köleye, azat edilmiş köleye, iyilik yapan bir kimseye işaret edebilmektedir. Bu anlamların çoğu, çeşitli hadislerde belirtilmiştir, bu nedenle, üzerinde durulduğu hadis bağlamında ima edildiği şekilde anlaşılmalıdır.” [en Nihaye fi Ğaribül-hadis, cil 5, s ]
Şia alimi Allame el Mutahhari Mevla kelimesi hakkında şöyle demektedir:
[Vela, velayet, vilayet, veli, mevla, evla ve bunların benzelri sözüklerin hepsi “veliye” (v-l-y) kökünden türemiştir. Bu sözcğk, çeşitli şeklleriyle Kur’an-ı Kerim’de en çok kullanılan sözcüklerden biridir. Bu sözcügün Kur’an-ı Kerim’de kere isim şeklinde, kere de fiil şeklinde geçtiğini söylemişlerdir. … Rağıbın “Müfredat’ül-Kur’an”da dediği gibi, bu kelimenin asıl anlamı, bir şeyin aralarında fasıla olmayacak şeklinde, diğer bir şeyin yanında yer almasından ibarettir. Yani eğer iki şey aralarında başka bir şey bulunmayacak şekilde birbirine muttasıl olursa, o zaman “veliye” kökü kullanılır. … Bu münsebetle, doğal olarak “kurb” ve yakınlık anlamında da kullanılmıştır. Yine bu münasebetle dostluk, yardım, bir işi üstlenme, tasallut vb. digeğ manalar da bu kelime ile ifade edilmiştir. Çünkü bütün bu manalarda bir çeşit ittisal ve birliktelik sözkonusudur. … Bu kök ve ondan türeyen sözcükler için bir çok manalar zikredilmiştir. Mesela “mevla” sözcügü için yirmi yedi mana zikredilmiştir. Fakat açıktır ki bu kelime, yirmi yedi tane birbiriyle hiç bir alakası olmayan ayrı ayrı manalara değildir. Bir asıl manası vardır, diğer manalarda ise, o mana ile bir münasebe gözetilerek kullanılmıştır. Bu çeşitli manaları, lafziye ve haliye karinelerden elde etmeliyiz. ] (Kaynak: Vela ve Velayet, s. 1).
Hatta Şii alimi bile temel olarak kelimenin yakınlık anlamına geldiğini ve diğer anlamların karinelerden elde edileceğini açıkça belirtmişfunduszeue.info yüzden şiiler eğer burada Mevlanın halifeliği kanıtlamak isterlerse bunu kelimenin geçtiği karinelerden kanıtlamak zorundadıfunduszeue.infoa birlikte ironik olarak tüm güvenilir karinelerde Peygamberin(s.a.s) Aliyi(r.a) halife olarak tayin etmediği kanıtlanmışdır
Gadir Hadisini inceleyelim:
من كنت مولاه فعلي مولاه، اللهم! وال من والاه، وعاد من عاداه
“Ben kimin mevlasıysam Alide onun mevlasıdıfunduszeue.infoım ona dost olana dost ol ve ona düşman olana düşman ol.”
“Mevla” nin, Hilafet ve İmamete değil, sevgi ve yakın ilişkiyi ifade ettiği açıktır.Çünkü herzaman Arkadaş olmak gibi tercüme edilen (وال) Val-ın kök kelimesi Mevlanın((مولاه) kök kelimesiyle aynıdır .Bu her iki kelimenin kök kelimesidir, Val ve Mevla Velidir(ولي).[Mücem Tahzib el Lüğa,El-Ezhari, 4/]. Ve Muvalat (sevgi) Muadatın(düşmanlığın) zıttıdır.Mevla kelimesinin bu tanımı bağlamından(metnde ifade ettiği anlamından) dolayı en mantıklıdır çünkü Resülallah(s.a.s) anında şöyle buyurmaktadır:Allahım,Ona arkadaş olana arkadaş ve ona düşmanlık edene düşman ol
Bu herhangi bir liderlik için bir gösterge olsaydı o zaman Nebi(s.a.s) şöyle derdi:Ona tabii olanları ve itaat edenleri sev ve ona tabii olmayan ve itaatsizlik edene düşman ol. Kuranda anlatılana gelince : () Ey Resulüm, de ki: Ey insanlar, eğer Allah’ı seviyorsanız, gelin bana(Peygambere) uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın). Benzer şekilde görüyoruz ki, bu durumda(Gadir günü) Peygamber(s.a.s) Allahtan tayin edilmiş imama tabii olanları ve itaat edenleri sevmesini isteye bilirdi lakin anlıyoruz ki, burada ittat ve tabii olmak emredilmiyor sadece Aliyi(r.a) sevmekten funduszeue.info nedeni bunun(Gadir hadisinin) imametle ilgili değilde Aliye duyulan sevgi ve arkadaşlıkla ilgili olmasıdır
İlginçtir ki,Peygamber(s.a.a) efendimiz liderlik hakkında konuştuğunda açıkca idarecilere itaat edin diye buyurmakta onları sevin diye bir emir funduszeue.info da kendiliğinde yukarıdaki Gadir hadisinde geçen ifadenin liderlik hakkında değilde dostluk ve sevgi hakkında olduğu gerçeğine ağırlık vermektedir
Şiiler burada Mevlanın sevgili arkadaş anlamına geldiğine inanmayı reddedebilirler fakat gerçek şu ki,bu kelime (hadiste) ikinci cümlenin idareci olmak yahut benzeri şeyler hakkında değilde arkadaşlık hakkında olduğunu dikkate aldığımızda başka bir şekilde tercüme edilemez
İmam Şafii(r.a) hadisle ilgili dedi: Burada kastedilen İslamın hatırı için sevgi kavramıdır nasıl ki,Yüce Allah buyuruyor:{Öyle, çünkü Allah iyman edenlerin mevlâsıdır, kâfirlere gelince onlar için mevlâ yoktur.(Kur’an 11)}. Yani hadis Alinin(r.a) Peygamberden(s.a.a) sonra halife olacağını söylemiyor,o gösteriyor ki,Ali(r.a) Allahın rızası için sevilen ve desteklenen Allahın yakın dostlarındandır . [Hakbet min et tarih s ] [Beyhaki El İtikad s]
Et Tibi dedi:
قَالَ الطِّيبِيُّ : لا يَسْتَقِيمُ أَنْ تُحْمَلَ الْوِلايَةُ عَلَى الإِمَامَةِ الَّتِي هِيَ التَّصَرُّفُ فِي أُمُورِ الْمُؤْمِنِينَ لأَنَّ الْمُتَصَرِّفَ الْمُسْتَقِلَّ فِي حَيَاتِهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ هُوَ هُوَ لا غَيْرُهُ فَيَجِبُ أَنْ يُحْمَلَ عَلَى الْمَحَبَّةِ ووَلاءِ الإِسْلامِ وَنَحْوِهِمَا )
(Mevla kelimesine) müminlerin işlerini tasarrufunda bulunduran imam gibi hamletmek doğru deyildir, çünki (Müminlerin işlerinin) tasarrufunu müstakil şekilde hayatdayken elinde bulunduran Nebi sallalahu aleyhi ve sellemin kendisidir ve ondan başkası değfunduszeue.info yüzden Mevla kelimesine muhabbet,islam bağları ve bu ikisi gibi hamledilmelidir .” [bak: Tuhfet el-Ehvazi Şerhüt-Tirmizi, Hadis ]
Imam Beyhaki yazıyor:
وَأَمَّا حَدِيثُ الْمُوَالِاةِ فَلَيْسَ فِيهِ – إِنْ صَحَّ إِسنَادُهُ – نَصٌّ عَلَى وَلَايَةِ عَلِيٍّ بَعْدَهُ، فَقَدْ ذَكَرْنَا مِنْ طُرُقِهِ فِي كِتَابِ الْفَضَائِلِ مَا دَلَّ عَلَى مَقْصودِ النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مِنْ ذَلِكَ وَهُوَ أَنَّهُ لَمَّا بَعَثَهُ إِلَى الْيمَنِ كَثُرَتِ الشَّكَاةُ عَنْهُ وَأَظْهَرُوا بُغْضَهُ فَأَرَادَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنْ يَذْكُرَ اخْتِصَاصَهُ بِهِ وَمَحبَّتَهُ إِيَّاهُ وَيَحُثُّهُمْ بِذَلِكَ عَلَى مَحَبَّتِهِ وَمُوَالِاتِهِ وَتَرْكِ مُعَادَاتِهِ فَقَالَ: «مِنْ كُنْتُ وَلِيَّهُ فَعَلِيٌّ وَلِيَّهُ» وَفِي بَعْضِ الرُّوَايَاتِ: مِنْ كُنْتُ مَوْلَاهُ فَعَلِيٌّ مَوْلَاهُ اللَّهُمْ وَالِ مِنْ وَالِاهُ وَعَادِ مِنْ عَادَاهُ. وَالْمُرَادُ بِهِ وَلَاءُ الْإِسْلَامِ وَمَودَّتُهُ، وَعَلَى الْمُسْلِمِينَ أَنْ يوَالِيَ بَعْضُهُمْ بَعْضًا وَلَا يُعَادِي بَعْضُهُمْ بَعْضًا
Eğer Mevale hadisinin isnadı sahihse bunda Peygamberden(s.a.s) sonra Alinin(r.a) halife olmasıyla ilgili hiçbir delil funduszeue.info Peygamber (sav) kendisi ile Seyyidna Ali (ra) arasındaki sevgisini ve bağını belirtmek istemiş ve halkı onu sevmeye ve birlik olmaya ve ona karşı nefreti terk etmeye teşvik etmiştir.. Peygamber(s.a.s) dedi: “Ben kimin velisiysem(dostuysam) Ali de onun Velisidir(dostudur)” Diğer bir rivayetde: “Ben kimin Mevlasıysam(sevgili dostuysam) Ali de onun Mevlasıdır(Sevgili dostudur). Allahım,ona dost olana dost,düşman olana düşman ol”.Bununla murad edilen İslam bağları ve islam sevgisidir.Müslümanların bir birine sevgi duymaları ve düşman olmamaları (vaciptir) [el-I’tikad, Beyhaki, sayfa ].
Imam Muhammed bin Ziyad ibnül-Arabi Ebu Abdullah el-Haşimi(v AH) –El-Luğat vel-Nehu vel-Edeb vel-Ensab-ın İmamı dedi:
El Mevlanın anlamı: amca oğlu, köle azat eden kimse,azatlı köle,iş ortağı,sevgili,etkin kimse,dost bunların hepsi Mevla olarak adlandırılıfunduszeue.info Resüıaııahın(s.a.s) ifadesidir: “من کنت مولاہ فعلی مولاہ Ben kimin mevlası isem Alide onun mevlasıdır.” Yani, Beni seven Aliyide sevmelidir. Salib dedi: Rafiziler(den bir grubun) Alinin(r.a) tüm mahlukatın Mevlası oluğunu tüm mahlukatın sahibi olduğu anlamında söylemeleri doğru deyildir Rafiziler bu meselede küfretmişlerdir. Bu iddia bile mantıki olarak yanlıştır, çünkü Alinin (ra) alıp sattığını biliyoruz, her şey onun elinde olsaydı, ticaret yapmazdı.Hadisdeki Mevla terimi sevgi ve arkadaşlık yönündendir. [Tarih Medinet Dimeşk, cil 42, s ; İsnadı: Isnadı Şeyh Gulam Mustafa Zahire göre sahihtir,Es-Sunne, cil 37, s 29].
Imam Ebül Abbas Selebi (vefatı AH) yazıyor:
قال أبو العباس في قوله – صلى الله عليه وسلم – : من كنت مولاه فعلي مولاه أي من أحبني وتولاني فليتوله
Men Kuntu Mevlahu fe Aliyyun Mevlahunun anlamı, kim beni seviyorsa Aliyi de sevmelidir[Lisanül-Arab, cil 15, s ].
Allame, Kadı, Muhaddis Imam Meciduddin Ebu Es-Sa’adet El-Mubarek bin Muhammed Ibn El-Esir El Cezairi (). – Imam Ibnül-Esir Mevla terimini müzakere ettikten sonra Mevla kelimesinin farklı masdarlardan geldiğini söyler ve El Muvaalat masdarına geldikte şöyle der: … El Muvaalat ile ilgili olduğu zaman kavmi sevmek anlamındadır Men Kuntu Mevlahu fe Ali Mevlahu hadisi o hadislerdendir [En Nihaye fi Ğaribul hadis vel Asar cil 5, s ].
Imam Tahavi(vefatı AH) şöyle yazar:
Men Kuntu Mevlahu fe Aliyyun Mevlahu, Burada Mevlanın anlamı arkadaştır(veli). Allahın söylediği gibi:Mü’min erkekler ve mü’min kadınlar birbirlerinin dostlarıdır( Tevbe süresi 71). Kim Peygamberi(s.a.s) arkadaşı olarak görüyorsa Aliyi de arkadaşı olarak görmelidir.[Şerh Müşkil El-Asar, cil 5, s. 25].
Imam Ebu Nu’aym Esbahani(vefatı AH) yazıyor:
وَإِنَّمَا هَذِهِ مَنْقَبَةٌ مِنَ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لِعَلِيٍّ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ، وَحَثٌّ عَلَى مَحَبَّتِهِ، وَتَرْغِيبٌ فِي وِلَايَتِهِ
funduszeue.infoberin(s.a.v.) bahsettiği bu menkibe(fazilet) Ali(r.a) içindir ve amacı, Alinin sevgisine ve dostluğuna teşvik etmektir.. [Tesbitül-Imame ve Tertibül Hilafe cil 1, s ].
Kadı İyad(vefatı AH) yazıyor:
قَوْله مزينة وجهينة موَالِي دون النَّاس وَلَيْسَ لَهُم مولى دون الله وَرَسُوله أَي أوليائي المختصون بِي وَهَذَا مثل الحَدِيث الآخر من كنت مَوْلَاهُ فعلى مَوْلَاهُ أَي وليه وَهَذَا مثل قَوْله تَعَالَى) ذَلِك بِأَن الله مولى الَّذين آمنُوا وَأَن الْكَافرين لَا مولى لَهُم
(Hazreti Peygamberin(s.a.s) : Müzeyne ve Cüheyne kabilesi benim mevalilerimdir
(arkadaşlarımdır) kavli onların özel arkadaşlar olduğu anlamındadıfunduszeue.infoı şey başia bir hadiste de söylenmişdir Men Kuntu Mevlahu fe Aliyyun Mevlahu yani onun arkadaşı(anlamındadır).
Onun benzeri Allahu Tealanın şu kavlidir :Bu, Allahın iman edenlerin dostu olması, inkâr edenlerin ise hiç dostlarının olmaması sebebiyledir [Meşarikül Envar ‘ala sihah el-asar, cil 2, s ].
Imam El Kurtubi(vefatı AH) yazıyor:
Men Kuntu Mevlahu fe Aliyyun mevlahu hadisinde Mevla dost(Veli) anlamındadır[Cemi ahkamül-Kuran cil 1, s ].
Mevla teriminin lider anlamına gelemeyeceğini gösteren en güçlü noktalardan biri de şudur ki,Nebinin(s.a.s) zamanında Müslümanların lideri,müminlerin başı ve sorumlu olan kişi bizzat Peygamberin(s.a.s) funduszeue.infoçkimse bu işde ve idarede onun ortağı değfunduszeue.infoçkimse hatta şiiler bile aynı zamanda iki liderin başta olmasını kabuletmezler nasıl ki,onların akidesine göre bile bir zamanda Alinin(r.a) evlatlarından biri imamken diğerinin imamlığa sahip olmadığı ve sessiz kalması gerektiğine inanmaktadırlar
Son olarak Alinin(r.a) kendisi Mevla sözünü Halife/idareci” olarak anlamamıştır:
ن رياح بن الحرث، قال: جاء رهط إلى علي رضي الله عنه بالرحبة، فقالوا: السلام عليك يا مولانا! قال: كيف أكون مولاكم وأنتم قوم عرب؟ قالوا: سمعنا رسول الله صلى الله عليه وآله وسلم يوم غد ير خم يقول: من كنت مولاه فإن هذا مولاه. قال رياح: فلما مضوا تبعتهم، فسألت: من هؤلاء؟ قالوا: نفر من الأنصار، فيهم أبو أيوب الأنصاري رضي الله عنه.
Riyah el Haris dedi: “Bazı insanlar er Rehbahda Aliye geldiler ve dediler: ‘Esselamu Aleyke,Ey Mevlamız.’ O dedi: ‘Arap olduğunuz halde sizin mevlanız nasıl olabilirim?‘ Onlar dediler: ‘Duyduk ki,Resülallah(s.a.s) Gadir Hum günü şöyle dedi: “Ben kimin mevlasıysam bu da(Alide) onun mevlasıdır.” Riyah dedi: “Onlar ayrıldıklarında takip edip sordum: ‘Bu insanlar kimdir?’ Onlar dediler: ‘Aralarında Ebu Eyyüp el Ensarinin olduğu Ensardan bazıları” [Musned Ahmed cil 5, s ).
Rey: Bu hadisten öğrendiğimiz çok önemli şey şudur ki, Emirül Müminin Ali bin Ebu Talibin(r.a) hilafeti zamanında kendisi Mevla kelimesini imamet ve idareci gibi anlamamıştır. Aynı şekilde not etmek gerekir ki,funduszeue.info kendisine Mevlamız diye hitap edilmesini garip bulmuştur. Eğer funduszeue.info bu kelimenin Emir yahut İmam kelimelerinin eş anlamlısı olduğunu düşünüyordusa neden ona bu şekilde hitap edilmesini garipsesin ki?
Şia argümanı # 1:
Sad bin Ebu Vakkasdan gelen bir hadiste okuyoruz ki,O Nebiden(s.a.s) Alinin üç özelliğini duydu ki,eğer onlardan biri kendidinde olsaydı bu ona kızıl develerden daha sevimli olurdu ve bu üç şeyden biri Peygamberin(s.a s) Aliye söylediyi şu sözdür: Ben kimin Mevlasıysam Alide onun mevlasıdır”.
[El-hilali ve Han ] Mümin erkekler de, mümin kadınlar da birbirinin velîleri (dostları ve yardımcıları) dir. Bunlar (insanlara) iyiliği emrederler, (onları) kötülükten vaz geçirmeye çalışırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler, Allaha ve Resulüne itaat ederler. İşte bunlar. Allah onları rahmetiyle yarlığayacakdır. Çünkü azîzdir (vad ve vaîdini yerine getirmekden hiç bir şey Onu acze düşüremez), hakimdir (her şeyi yerli yerinde, hikmetle yapandır).
Bu,Sunni mantığına göre funduszeue.infoberin(s.a.s) yeni birşey duyurmadığı anlamına funduszeue.infoın hal hazırda tüm müslümanlar hakkında nazil ettiği şeyleri açıklıfunduszeue.info,hadis funduszeue.info için herhangi bir fazilet arzetmiyor
Sad Alinin(a.s) müminlerin mevlası olduğu gibi kendisinin müminlerin mevlası olmadığını iddia etmekde ve kendisininde öyle olmasını arzu etmekdedir. Eğer hadisteki Mevla sözü gerçekten arkadaş demekse bunun yegane ima ettiği şey Sadın kafir olduğu yönündedir. Çünkü Kuranın deyimiyle tüm müminler bir birlerinin arkadaşlarıdır. Eğer Sad kendini müslüman sayıyorsa o zaman açıktır ki,burada Mevla liderlik anlamındadır
Cevap:
Sad bin Ebu Vakkasın hadiste işaret etdiyi fazilet Ali bin Ebu Talibin sevgi ve arkadaşlığının doğrudan doğruya Peygambere(s.a.s) bağlı olmasıdır . Bu sebeptendir ki,Nebi(s.a.s) kendi sevgi ve arkadaşlığını Sadın sevgi ve arkadaşlığı ile doğrudan doğruya bir birine bağlamamıştıfunduszeue.info Alinin(r.a) faziletleri hakkında konuşurken Sadın arzuladığı bir fazilet idi. Bu yüzden,Mevlanın arkadaş anlamına geldiğini söyledikde Sadın kafir olduğunu iddia etmek çok saçmadır
İkincisi Peygamberin(s.a.s) Alinin(r.a) dostluğunu ilan etmesi garip görüfunduszeue.info müminler bir birine kin duyamazlar diye birşey demiyor .Hiçkimse bazı müslüman kardeşlerini sevgili arkadaşı olarak görmüyorsa yahut bu müslüman kardeşine kin duymuşsa kafir funduszeue.info Kuranı kerimin kendisinde bile değinilmiştir :{ “Eğer müminlerden iki gurup birbirleriyle vuruşurlarsa aralarını düzeltin. Şayet biri ötekine saldırırsa, Allahın buyruğuna dönünceye kadar saldıran tarafla savaşın. Eğer dönerse artık aralarını adaletle düzeltin ve (her işte) adaletli davranın. Şüphesiz ki Allah, âdil davrananları sever.Şüphesiz müminler birbiri ile kardeştirler; öyle ise dargın olan kardeşlerinizin arasını düzeltin; Allahtan sakının ki size acısın.(Hucurat süresi))}.
Görüyoruz ki,Allah bir biriyle vuruşan iki topluluğun her birini müslüman olarak adlandırmaktadır.Böyle birçok durumda insanlar bir birleriyle kavga eder ve karşısındakine kin funduszeue.info zaman onların arasını bulmak ve barıştırmak vaciptir ki,bu da her iki tarafın bir biriyle arkadaş olmalarını isteyerek yapılıfunduszeue.info mesele oldukça açık ve anlaşılırdıfunduszeue.info,argümanı ortaya atanın ileri sürdüğü gibi eğer müminlerden herhangi biri müslümanlara kin beslerse şu durumda o müminin kafir olduğu anlamına gelmemektedir
funduszeue.info kendisiyle Sıffında savaştığı Şam ehlini kafir olarak görmediğini aksine onları müslüman olarak gördüğünü bilmekteyiz.[Bak, Sunen Beyhaki, cil 8 sayfa ; Aynı şeyi şii kitaplarında da görmekteyiz: Vesailüs Şia, 15/83 ; Nechül Belağa tahkik subhi saleh, s ]. Aynı şekilde Nebi(s.a.s) Peygamberliğinin bir mücizesi olarak Hasan bin Alinin(r.a) iki müslüman topluluğu barıştıracağını önceden söylemiştir.[Bak, Sahih el-Buhari ə].
Hakikatde, Peygamberin(s) Ali için Mevla kelimesini kullandığı bağlamlarda Peygamber(s) Büreyde ve s gibi Aliye nefret eden veya Aliye nefret edip Yemenden dönen ordunun geri kalanını kafir olarak görmemişfunduszeue.info sünnet kaynaklarında Peygamberin(s) bunları bu sebepten kafir saydığına dair sahih bir rivayet yoktur
Bu nedenle Mevla kelimesi hadisin ifade etdiği bağlam göz önünde tutularak Sevgi,arkadaşlık ve yakınlık gibi güzelliklere işaret ettiği gerçeğe en yakın gözükmektedir ki,funduszeue.infoülallah(s.a.s) onun ardınca şöyle demiştir: Allahım ona dost olana dost düşman olana düşman ol.ve Muvalat (sevgi/arkadaşlık) Muadatın (nefret/düşmanlık) zıttıdır
Şia Argümanı # 2:
Ahmed bin Hanbel Müsned inde, 30/, hadis yazıyor:
– حَدَّثَنَا عَفَّانُ، حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ، أَخْبَرَنَا عَلِيُّ بْنُ زَيْدٍ، عَنْ عَدِيِّ بْنِ ثَابِتٍ، عَنِ الْبَرَاءِ بْنِ عَازِبٍ، قَالَ: كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي سَفَرٍ، فَنَزَلْنَا بِغَدِيرِ خُمٍّ، فَنُودِيَ فِينَا: الصَّلَاةُ جَامِعَةٌ، وَكُسِحَ لِرَسُولِ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ تَحْتَ شَجَرَتَيْنِ، فَصَلَّى الظُّهْرَ، وَأَخَذَ بِيَدِ عَلِيٍّ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ، فَقَالَ: ” أَلَسْتُمْ تَعْلَمُونَ أَنِّي أَوْلَى بِالْمُؤْمِنِينَ مِنْ أَنْفُسِهِمْ؟ ” قَالُوا: بَلَى، قَالَ: ” أَلَسْتُمْ تَعْلَمُونَ أَنِّي أَوْلَى بِكُلِّ مُؤْمِنٍ مِنْ نَفْسِهِ؟ ” قَالُوا: بَلَى، قَالَ: فَأَخَذَ بِيَدِ عَلِيٍّ، فَقَالَ: ” مَنْ كُنْتُ مَوْلَاهُ، فَعَلِيٌّ مَوْلَاهُ، اللهُمَّ وَالِ مَنْ وَالَاهُ، وَعَادِ مَنْ عَادَاهُ ” قَالَ: فَلَقِيَهُ عُمَرُ بَعْدَ ذَلِكَ، فَقَالَ: ” لَهُ هَنِيئًا يَا ابْنَ أَبِي طَالِبٍ، أَصْبَحْتَ وَأَمْسَيْتَ مَوْلَى كُلِّ مُؤْمِنٍ، وَمُؤْمِنَةٍ “
Bera bin Azib naklediyor:Biz Rasulullah s.a.a’in ifa etmiş olduğu hac seferinde beraberinde yola çıkmıştık. O, yolun bir semtinde, konakladı da cemaatla namaz kılma emrini verdi. Daha sonra Ali r.a’ın elini tuttu ve dedi ki: “Ben müminlere, kendi nefislerinden evla değil mi yim?” (sahabeler) dediler ki: “evet.” Rasulullah s.a.a dedi ki: “Ben her mümine, kendi nefsinden evla değilmiyim?” (sahabeler) dediler ki: “evet.” Rasulullah s.a.a dedi ki: “ben kimin mevlası isem Ali da onun mevlasıdır. Allahım ona dost olan dost, düşman olana düşman ol.”»Ondan sonra Ömer b. Hattab şöyle dedi: “Ne mutlu sana, ne mutlu sana ey Ebu Talib’in oğlu sen, bütün mümin erkek ve kadınların mevlası oldun.”
Eğer Mevla arkadaş demekse bu tebrikler niçin? Ali bütün mümin kadın ve erkeklerin düşmanımıydı ki,Ömer bu gün onların hepsinin arkadaşı oldun demektedir
Cevap:
Hadis isnadında Ali bin Zeydin bulunması sebebinden zayıftır. Ali bin Zeyd zikredeceğimiz ülemalar tarafından zayıf görülmüştür: (1). Ibn Adi El-Curcani, (2). El-Beyhaki, (3). Ebu Hatim er-Razi, (4). Ibn Hibban, (5). Ebu Zur’a, (6). Ahmed ibn Hanbel, (7). En-Nesai, (8). Cüzcani, (9). Ebu Ahmed el-Hakim, (10). El-Ukeyli, (11). Ibn Hacer, (12). Darakutni, (13). Muhammed ibn Sad, (14). Ibn Hüzeyme, (15). Ibn Tahir, (16). Buhhari, (17). Buseyri, (18). Ali bin Medeini, (19). Ibn Kesir, (20). Vahb bin Halid, (21). Yahya ibn Ma’in, ve s. [Sahih ve Da’iful-Ehadisul-Kudsiyye cil 2, s ] ; [Tahzibut-Tahzib, cil 7, s ] ; [Mizanül-itidal, cil 3, s , # ]. Aynı şekilde (22). El-Elbani[El-Edebül-Mufred, s. , # ] ; (23). Şuayb El-Arnaut[Musned Ahmed, cil 30, s , # ] ; (24). Zubeyir Ali Za’i[Camiul-Tirmizi, cil 5, s 75] ; (25). Hüseyin Salim Esed [Musned Ebu Ya’la, cil 2, s , # ] ; (26). Ahmed Rıza Han Barelvi[Fetava Rizviyye, cil 22, s ] ; (27). Eşref Ali Tanvi el-Deobandi[Bevadirun-Nevadir, s ].
Şeyh Şuayb El Arnaut hadisin isnadını Ali bin Zeyd sebebinden zayıf görmüştür [Musned Ahmed, cil 30, s , # ].
Aynı şekilde Şeyh Zübeyir Ali Zaide isnadda Ali bin Zeydin bulunması sebebinden hadisi zayıf görmüştür.[Mişkatül-Mesabih, cil 3, s , # ]
Bu zayıf rivayette niçin Ömerin(r.a) Aliyi(r.a) tebrik etdiği ve o gün tüm müminlerin mevlası olduğunu söylediği iddiasına gelince cevap şudur ki,o gün Aliyi(r.a) sevmek ve onu bir arkadaş olarak kabul etmek müminlere gerekli kılınmıştıfunduszeue.info müminler genel olarak söz konusu olunduğunda onları sevmek ve arkadaş olarak kabul etmek gibi bir zorunluluk yok idi
Biliyoruz ki,Aliyi(r.a) eleştiren bazı insanlar vardı, Lakin Peygamber(s.a.s) bundan sonra Aliyi(r.a) müslümanların sevgili dostu ilan ettikten sonra insanlar Aliye giderek ona güzel sözler söylediler ve bu şeref nedeniyle tebrik funduszeue.info,bunun ne rehberlik,ne vilayet ne de hilafetle bir ilgisi yoktu
Her neyse,Şiiler hala bizim açıklamalarımıza katılmıyorsa onlara spekülasyon yaptıkları hadislerin zayıf olduğunu ve delil olarak kullandıkları bu metnin ilk etapta geçersiz olduğunu hatırlatmak isteriz
Şii Argümanı #3:
Peygamber(s.a.s) Aliden(r.a) başkasına Mevla demişmidir’ ?
Cevap:
Evet,Nebi(s.a.a) Mevla kelimesini başka insanlar içinde kullanmıştır. Iki örneğe bakalım:
(i). Okuyoruz:
وقال لزيد: أنت أخونا ومولانا
Peygamber(s.a.s) Zeyde dedi:, “Sen bizim kardeşimiz ve Mevlamızsın.” [Sahih el-Buhari #]
(ii). Okuyoruz:
الَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم “ قُرَيْشٌ وَالأَنْصَارُ وَمُزَيْنَةُ وَجُهَيْنَةُ وَأَسْلَمُ وَغِفَارُ وَأَشْجَعُ مَوَالِيَّ لَيْسَ لَهُمْ مَوْلًىدُونَ اللَّهِ وَرَسُولِهِ
Allah Rasülü(s.a.s) dedi: Küreyş, Ensar, Muzeyne, Cuheyne ve Ğifar, onlar benim Mevalimdir(Mevla kelimesinin çoğulu) Onlar için Allah ve Resülünden başka mevla yoktur [Sahih Muslim #].
Görüyoruz ki,Nebi(s.a.s) bu terimi başka insanlar içinde kullanmıştıfunduszeue.info nedenle daha öncede anlatıldığı gibi Mevla kelimesi anlam olarak bir çok manaya gelmektedir ve yer aldığı cümlenin bağlamına göre hangi manaya geldiği anlaşılmalıdır
Ek olarak bir not düşeyim ki,Şia alimlerinden Hasanzade Amuli Ayetullah Hamaneye Mevlam diye hitab funduszeue.info bizzat Ocak Nejat isimli rafizi mollası dile getirmektedir
Buradan izleyin
Şimdi şiaya soruyoruz Eğer Mevla kelimesi funduszeue.info has bir hitab olsaydı o zaman Amulinin bunu Hamaneye söylemekte maksadı nedir ve bu kelimeyi hangi anlamda söylemiştir?
(a)-Mevla kelimesinin anlamı yakın arkadaş demektir ki,kelimenin kendisi akrabaların arasında olan bağın ya da kölenin efendisine olan ilişkisini tanımlayıp açıklamasına dair tüm anlamlarında yakınlık manasına funduszeue.info yüzden funduszeue.infober(s.a.s) kendisini dost ve veli olarak gören herkese Aliyide öyle görmesini söylemişfunduszeue.infoı şekilde biz dindar müminlere Allahın dostları anlamına gelen ve tekili Veli olan Evliyaullah deriz
(b)–Mevlanın anlamı sevgili bir şahıstıfunduszeue.infoıdakine benzer şekilde funduszeue.infober(s) onlara Aliyi(r.a) sevmelerini emretmiş ve böylece ona duyulan kin ortadan kaıkmıştır nasıl ki,Büreyde diyor: “Bu sözleri duyduktan sonra Ali(r.a) bana en sevimli oldu.”
(c)-Mevlanın anlamı el-Vela’-fid-Dindir,Bir müminin diğerine karşı olan sevgi ve yaklnlık yahut aynı inancı paylaşan kişilerin arasında bulunan sevgi ve yakınlık anlamına funduszeue.infoı kerimde bu konuda okuyoruz: {Mümin erkekler ve mümin kadınlar bir birlerinin evliyalarıdır} Yani,Kuranın belirttiği gibi Peygambere(s) karşı böyle bir inanc ve sevgisi bulunan Aliye karşıda böyle olmalıdır
(d)-Mevlanın anlamı bir kölenin efendisi funduszeue.infober(s) köleleri azat etmiş ve onlar Beni Haşimin Mevalileri olmuşlardıfunduszeue.info(r.a) kendisi de Beni Haşimden idi, yani Peygamber(s) kimin mevlası idise Alide(r.a) onun mevlası olmalıydı çünki her ikisi Beni Haşimden funduszeue.info şu ifadeye benzer: “`Ali benim yakın akrabamdır.” Böylece onunla kötü ilişki kurmaktan çekinmek gereklidir
(e)-Mevlanın anlamı müttefiktir ve arapcada müttefik sana katılarak senjn gücünle güçlenen ve senin güçlü olmanla güç kazanana funduszeue.info,Müslümanların bu inancı benimseyerek ve funduszeue.infobere(s) uyarak elde ettikleri funduszeue.infoÖmer(r.a) diyordu : “Biz Allahın bu din ile güçlendirdiği insanlarız, bu yüzden başka herhangi bir yolla güç ararsak bizi utandırır.”.Böylece funduszeue.infober(s) kendisini müttefiki olarak görenin Aliyide(r.a) öyle görmesini söylüyordu
(f)-Mevlanın anlamı destekçidir,müminler bir birlerini dinde desteklemesi ve koruması funduszeue.infoıl ki,Yüce Allah buyuruyor {Bu, Allahın, inananların mevlası(yardımcısı) olmasından dolayıdır. Kâfirlere gelince, onların (mevlası)yardımcıları yoktur.} Ve {Eğer eşinizin aleyhinde yardımlaşarak bir şey yapmağa kalkarsanız, bilin ki Allah onun Mevlası( yardımcısıdır) bundan başka Cebrail, iyi müminler ve melekler de yardımcısıdır.} Ve böylece funduszeue.infober(s) onlara kendisine karşı velayeti olduğunu söyleyenlerin Aliye karşıda böyle olmasını söylemiştir çünki müminler bir birlerinin yardımcılarıdır
(g)-Mevlanın burada anlamı Evla olabilir veya Peygamber(s.a.s) müminlere kendi nefslerinden daha yakındır, yani o müminler tarafından kendilerinden daha çok sevilmeye layıktır, ve Peygamber(s.a.s) bunu yaparak müminler arasında olan sevginin en yüksek formasını Ali(r.a) içinde göstermiştir
(h)-Mevlanın bir anlamı kölenin efendisi anlamına gelir ki,bu geçmişte rafizilerin ğulatları tarafından benimsenen bir yorum funduszeue.info metin (o devirdeki ğulat rafizilerin mantıkıyla) herkesin funduszeue.infoedin(s) ve Alinin(r.a) kölesi olduğumuz anlamına gelir ki,bu kabuledilebilir bir yorum ve görüş değfunduszeue.info yorum aynı kişinin köleleri olduğumuzda birçok fıkhı sorunlar üretir ki,bu türden (bir fikir) evlilikkeri,mirası ve zekatı geçersiz kılar
(i)-Bugünkü şiiler tarafından benimsenen Mevlanın Liderlik yahut otorite anlamına gelmesi şeklinde açıklamaları inancı funduszeue.info(r.a) funduszeue.infoberin(s) birlikte lider olamayacağından ve tüm makamlar funduszeue.infoberin(s) kendisine ait olduğundan ve kimseyle paylaşmadığından bu ibareyi Ben kimin Lideriysem Alide onun Lideridir anlamında olduğunu iddia edenler bu gerçeği gözden kaçırmaktadırlar
Mevlanın anlamının sevgi ve arkadaşlık olup liderlik(imamet) olamayacağının diğer sebebi şudur ki,Gadir hadisinde funduszeue.infober(s) Aliyi(r.a) sevmemizi emretmekdedir lakin liderlik hakkındaki hadislerde funduszeue.infober(s.a.s) onları sevmemizi farz olarak buyurmamıştır aksine bir liderin ettiği haraket ve amellere göre sevilip yahut nefret edilebildiğini bildirmektedir
Okuyoruz, [Sahih Muslim –hadis no :]
It خِيَارُ أَئِمَّتِكُمْ الَّذِينَ تُحِبُّونَهُمْ وَيُحِبُّونَكُمْ وَيُصَلُّونَ عَلَيْكُمْ وَتُصَلُّونَ عَلَيْهِمْ، وَشِرَارُ أَئِمَّتِكُمْ الَّذِينَ تُبْغِضُونَهُمْ وَيُبْغِضُونَكُمْ وَتَلْعَنُونَهُمْ وَيَلْعَنُونَكُمْ. قِيلَ: يَا رَسُولَ اللَّهِ! أَفَلاَ نُنَابِذُهُمْ بِالسَّيْفِ؟ فَقَالَ: لاَ، مَا أَقَامُوا فِيكُمْ الصَّلاَةَ، وَإِذَا رَأَيْتُمْ مِنْ وُلاَتِكُمْ شَيْئًا تَكْرَهُونَهُ، فَاكْرَهُوا عَمَلَهُ وَلاَ تَنْزِعُوا يَدًا مِنْ طَاعَةٍ )) [ رواه مسلم ]
Sizin en hayırlı yöneticileriniz kendilerini sevdiğiniz ve sizi seven, kendilerine duâ ettiğiniz ve size duâ eden yöfunduszeue.info kötü yöneticileriniz ise kendi-lerine buğzettiğiniz, size buğzeden, kendilerine lânet ettiğiniz ve size lânet eden yöfunduszeue.info Allah’ın Rasûlü! Biz kılıçla bunlara karşı çıkmayalım mı? diye sorulunca, şu cevabı verdi: Aranızda namazı kıldır-dıkları sürece hayır. Eğer sizler yöneticilerinizden hoşuna gitmeyen bir şey görürseniz, onların yaptık-larını hoş görmeyin,fakat itaatten de el çekmeyiniz.
Bu nedenledir ki,Şiiler hadiste geçen Mevla/Veli kelimesinin İmam/Halife anlamına geldiğini iddia etmeye çalışmışlardır lakin yukarıda da belirttiğimiz gibi bu terimler birçok anlamlara sahiptir ve kullanıldığı metninlerin içeriğinin bağlamına göre anlaşılmalıdıfunduszeue.info el Ğadirdeki Mevla sözü hiçbirşekilde imam ya da Halife anlamına gelmez çünkü bu funduszeue.info Siresine ve birçok rivayete mühaliftir. Sahih Buharide funduszeue.info(r.a) amcasına açık bir şekilde Peygamberin(s) vefatından sonra kimin halife olacağını bilmediğini söylemektedir
Ehli sünnet Muvalat kelimesini sevgi,destek ve arkadaşlık olarak yorumlamaktadıfunduszeue.info,kelimenin doğru ve mehşur yorumudur.Şiiler ise Mevla kelimesini ise siyasi bir lider olarak yorumlamakta ısrar etmekdedirler ki,o zamanın arapları siyasi liderler için bu kelimeyi kullanmamışlardıfunduszeue.info siyasi liderler için Emir,Halife,İmam gibi kelimeler kullanmışlardır
Konuyu açıklamaya başlamadan önce okurlarımızın dikkatine sunarız ki,Gadir Hum hadisinin birçok versiyonu vardıfunduszeue.infoın birçoğu zayıf, güvenilmez ve sahih rivayetlerle çelişen funduszeue.info şiiler kendi akidelerini desteklemek için Ehli sünnet kitaplarında yer alan zayıf rivayetleri kullanmaktadıfunduszeue.info bölümde Gadir Hum hadisinin sahih versiyonunda bulunan ifadeleri açıklayacağız
(a)ELestu Evla bil-Mu’minin min Enfusihim?” Onlar dediler: “Bela(Evet)” O dedi: “(b)Men Kuntu Mevlahu `Aliyyun Mevlahu, (c)Allahumma Vali men Valeh ve `Aadi men `Aadeh.”
Uygun tercüme: (a)Ben müminlere kendi nefislerinden daha yakın değilmiyim? Onlar dediler:Evet (b) Ben kimin sevgili dostuysam Alide onun sevgili dostudur (c) Allahım ona dost olana dost ol,düşmanlık yapana düşman ol
Peygamber(s.a.s) burada müminlere kendilerinden daha yakın yahut daha layık olduğunu zikretmiş bu sebeplede kendisinin arzu ettiği gibi onların onu dinleyerek Aliye(r.a) arkadaş olmalarını istemişfunduszeue.info(r.a) kumandası altında bulunan müslümanlardan bir kısmı Aliye(r.a) karşı kin duymuş ve bu sebeptende Resülallah(s.a.s) kendi nüfuzunu kullanarak onların Aliyi(r.a) sevmesini ve sevgili dostları olarak kabuletmelerini sağlamışdır
Uygunsuz şia tercümesi: (a)Ben Müminler üzerinde kendilerinden daha fazla tasarruf/yetki sahibi değilmiyim? Onlar dediler: “Evet” O dedi: (b)Ben kimin Mevlasıysam Ali de onun mevlasıdır. (c) Allahım,ona dost olana dost ol,düşmanlık edene düşman ol.”
[Not: Bizim açıklamamızda “Evla” terimi argümanın hatrına daha fazla tasarruf/yetki” gibi anlamlarda kullanılacaktır.Evlanın uygun anlamı daha yakın/daha kiymetli olsa bile şiiler bunu tasarruf/yetki olarak tercüme ederler.Evla teriminin anlamı yukaridaki ifadenin açıklamalarından sonra Kurani Kerimdeki örnekler ile müzakere edilecektir.]
İmamiyye şiilerine göre yeşille işaretlediğimiz yerde Peygamberin kendisinin yerki ve tasarruf sahibi olduğunu zikretmiş (a), daha sonra otomotik olarak aynı şeyi Aliyede(r.a) has kılmıştır (b).
Bu doğru değildir,(a) kısmında söylenenlerle (b) kısmında söylenenleri bir birine bağlamak dilbilimi açısından doğru değildir.(a) kısmı arapçada İstifham Takriri olarak bilinir ki,bu türkçede konuşan kişinin kınama yahut pekiştirme amaçlı olarak inkar etmesi yahut cevap vermesini istediği bir kişiye soru sormasıdır
Kuranı Kerimden buna örnek şöyle olabilir: {Biz senin göğsünü açıp genişletmedik mi?} Ve bu istifham tekririnin maksadı Nebinin(s.a.a) Allahı zikretmesi ve şükretmesidir
Bunun diğer örneğini şöyle funduszeue.info,siz beni evinize konuk olarak davet etseniz ve bende size hanımınızın bana hizmet etmediğini ve orda durmama saygı duymadığını şikayet etsem o zaman bana şöyle dersiniz:bu evin sahibi ben değilmiyim? Ben evet derim.O zaman siz bana:Ben kime saygı duymuşsa eşimde saygı duymuşdur(demektir) dersiniz
Yukaridaki örnekten yola çıkarak eğer evin sahipliğini yapmış olsam bunu hanımım içinde yaptığım anlamına gelmez nitekim Gadir Hadisinde belirtilen durumda böyledir
Gadir hadisinde (c) kısmı (b) kısmına bağlam veren ve açıklayan kısımdır ve önceki kısım gösteriyor ki,Hadisteki Muvalat Velayetden yahut sevgi,arkadaşlık,yakınlık ve destekten başka birşey değildir ve düşmanlığın zıttıdır nasıl ki,hadiste deniliyor düşman olana düşman ol
Bu dilbilimcilerin ifadeleriyle de sabittir, nasıl ki Lisanül Arapta okuyoruz:
قال أَبو زيد طالتْ عُدَواؤهُمْ أَي تباعُدُهم وتَفَرُّقُهم والعَدُوُّ ضِدُّ الصَّدِيق
[Ebu Zeyd dedi: “Tealat `Udaa’uhum” yani uzaklaştılar ve ayrıldılar ve düşman arkadaşın zıttıdır.]
Aynı şekilde diyor:
و الوَليُّ : الصَّدِيق والنَّصِير
[Ve Veli: (anlamı) arkadaş ve yardımcı.]
İbni Seyyidenin El-Muhassesinde şöyle yazıldığını okumaktayız:
العدوّ ضد الصديق
[Düşman arkadaşın zıttıdır]
Aynı şeyi Es Salibinin Fikhul-Luğatında da görmek mümkündür.
Ez Zübeydinin Tacül Arusunda okuyoruz:
الولى له معان كثيرة فمنها ( المحب ) وهو ضد العدو اسم من والاه إذا أحبه ( و ) منها ( الصديق و ) منها ( النصير ) من والاه إذا نصره
[El Veli-nin birçok anlamları vardır, Onlardan(Sevgili) ve o düşmanlığın zıttıdır, Velahu ismi yani onu sevdi , ve onlardan arkadaş ve yardımcı, ondan Velahu yani onu destekledi (anlamını vermektedir)]
Diğer bir deyişle,funduszeue.infoülallah(s.a.s) (b) kısmında Muvalatı zikretmiş (c) kısmında ise onun bağlamını ve ne anlama geldiğini açıklamışdıfunduszeue.info anlamı sevgi,arkadaşlık,destek ve yakınlıktır ki, bu da kendiliğinde düşmanlık,nefret ve tefrikanın zıttıdır
Peygamber(s.a.s) burada müminlere kendilerinden daha yakın yahut daha layık olduğunu zikretmiş bu sebeplede kendisinin arzu ettiği gibi onların onu dinleyerek Aliye(r.a) arkadaş olmalarını istemişfunduszeue.info(r.a) kumandası altında bulunan müslümanlardan bir kısmı Aliye(r.a) karşı kin duymuş ve bu sebeptende Resülallah(s.a.s) kendi nüfuzunu kullanarak onların Aliyi(r.a) sevmesini ve sevgili dostları olarak kabuletmelerini sağlamışdır
Evla teriminin anlamı :
Evla terimine gelince bu terim Kuranda zikredilmiştir
(i). Ahzab süresinde şöyle okumaktayız:
لنَّبِيُّ أَوْلَىٰ بِالْمُؤْمِنِينَ مِنْ أَنفُسِهِمْ وَأَزْوَاجُهُ أُمَّهَاتُهُمْ وَأُولُو الْأَرْحَامِ بَعْضُهُمْ أَوْلَىٰ بِبَعْضٍ فِي كِتَابِ اللَّهِ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُهَاجِرِينَ إِلَّا أَن تَفْعَلُوا إِلَىٰ أَوْلِيَائِكُم مَّعْرُوفًا كَانَ ذَٰلِكَ فِي الْكِتَابِ مَسْطُورًا
Peygamber, müminlere kendi canlarından daha (evladır)yakındır. Eşleri, onların analarıdır. Akraba olanlar, Allahın Kitabına göre, (mirasçılık bakımından) birbirlerine diğer müminlerden ve muhacirlerden daha yakındırlar; ancak, dostlarınıza uygun bir vasiyet yapmanız müstesnadır. Bunlar Kitapta yazılı bulunmaktadır. [Kuran ]
(ii). Meryem süresinde okuyoruz:
ثُمَّ لَنَحْنُ أَعْلَمُ بِالَّذِينَ هُمْ أَوْلَىٰ بِهَا صِلِيًّا
Orada yanmayı en çok kimin (evla olduğunu)hakkettiğini elbette biz gayet iyi biliriz..[kuran ]
(iii). Enfal Süresinde okuyoruz:
وَالَّذِينَ آمَنُوا مِن بَعْدُ وَهَاجَرُوا وَجَاهَدُوا مَعَكُمْ فَأُولَٰئِكَ مِنكُمْ وَأُولُو الْأَرْحَامِ بَعْضُهُمْ أَوْلَىٰ بِبَعْضٍ فِي كِتَابِ اللَّهِ إِنَّ اللَّهَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ
Sonra inanıp hicret eden ve sizinle birlikte savaşanlar, işte onlar sizdendir. Birbirinin mirasçısı olan akraba, Allahın Kitapına göre birbirine daha(evla)yakındır. Doğrusu Allah her şeyi bilir.. [Kuran ]
(iv). Ali İmran süresinde şöyle okumaktayız:
إِنَّ أَوْلَى النَّاسِ بِإِبْرَاهِيمَ لَلَّذِينَ اتَّبَعُوهُ
İnsanların İbrahime en yakın olanı(Evlası), ona uyanlar, şu Peygamber (Muhammed) ve (ona) iman edenlerdir. Allah müminlerin dostudur.. [Kuran ]
Şia alimi Meclisi bunun açıklamasında diyor:
أي أخصهم به و أقربهم منه
Yani en çok hak eden ve ona en yakın olan [Mir’at ul Ukul, cil. 2, s. ]
Aynı şekilde Şerif Er Razinin Nechül Belağa kitabında okuyoruz:
وَقَالَ ع إِنَّ أَوْلَى النَّاسِ بِالْأَنْبِيَاءِ أَعْلَمُهُمْ بِمَا جَاءُوا بِهِ ثُمَّ تَلَا إِنَّ أَوْلَى النَّاسِ بِإِبْراهِيمَ لَلَّذِينَ اتَّبَعُوهُ وَهذَا النَّبِيُّ وَالَّذِينَ آمَنُوا الْآيَةَ ثُمَّ قَالَ إِنَّ وَلِيَّ مُحَمَّدٍ مَنْ أَطَاعَ اللَّهَ وَإِنْ بَعُدَتْ لُحْمَتُهُ وَإِنَّ عَدُوَّ مُحَمَّدٍ مَنْ عَصَى اللَّهَ وَإِنْ قَرُبَتْ قَرَابَتُهُ
imam Ali(a.s) dedi:İnsanların nebilere en yakın olanları, onların (Allah tarafından) getirdiği şeyi en iyi bilenlerdir. İmam (a.s) daha sonra şu ayeti okudu: Doğrusu insanların İbrahime en yakın olanı, ona uyanlar, buPeygamber (Hz. Muhammed) ve iman edenlerdir.(Al-i İmran: 68) Muhammedin (s.a.a) dostu, Peygambere akrabalık bağı uzak olsa bile Allaha itaat eden kimsedir; Muhammedin düşmanı ise peygambere akrabalık bağı yakın olsa bile Allaha isyan eden kimsedir.
(Nechül Belağa, Hikmetli sözler 96(Türkce çeviri-Kadri çelik) s. – , Ingilizce Tercüme: Seyyid Ali Reza).
Şii tercümanlar tarafından yapılan Nechül Belağanın çevirilerine bakın. OnlarEvla sözünü Yakın gibi ve Veli sözünü Arkadaş gibi çevirmişlerdir. Şimdi soru şudur ki,genel olarak arkadaşlık anlamında kullanılan bir sözcükle bir kimse nasıl ümmetin lideri olarak seçilebilir? Eğer Peygamber(s.a.s) hilafete atıfta bulunsaydı, bu anlamların hepsine sahip olabilecek bir kelime kullanmazdı.Peygamber(s.a.s) arapların en fasihi idi ve eğer gerçekten söylemek istedeydi bunu , ” Ali benden sonra halefimdir,” yahut ” ‘Ali benden sonra idarecidir ” yahut “Eğer ölürsem benden sonra dinleyip Ali bin Ebu Talibe itaat edin” şeklinde böyle açıkca söfunduszeue.infoa birlikte, Peygamber (s.a.s) ortaya çıkması halinde anlaşmazlığa bir son verebilecek bu belirleyici kelimelerin hiçbirini söylemedi
Şia argümanı :
Hadisin ifadesi:
{“Allahım,onu seveni sev ve ona düşmanlık yapana düşman ol”}
Böyle bir ifade liderler içinde kullanıfunduszeue.infoçekte böyle bir mükafat ve hüsran dostlukla değil yalnızca liderlikle bağlı olabilir çünkü önceki ifade bir farziyyet ikincisi ise olmasını temenni edilen bir funduszeue.infoisi islamın temeliyken ikincisi kumaşın ipi funduszeue.infoşeyden önce,Liderlik Allaha doğrudan dayanan itaati gerektirir arkadaşlık ise sadece Allahın mükafatına dayalı saygıyı gerektirir
Cevap:
Bu herhangi bir liderlik için bir gösterge olsaydı o zaman Nebi(s.a.s) şöyle derdi:Ona tabii olanları ve itaat edenleri sev ve ona tabii olmayan ve itaatsizlik edene düşman ol. Kuranda anlatılana gelince : () Ey Resulüm, de ki: Ey insanlar, eğer Allah’ı seviyorsanız, gelin bana(Peygambere) uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın). Benzer şekilde görüyoruz ki, bu durumda(Gadir günü) Peygamber(s.a.s) Allahtan tayin edilmiş imama tabii olanları ve itaat edenleri sevmesini isteye bilirdi lakin anlıyoruz ki, burada ittat ve tabii olmak emredilmiyor sadece Aliyi(r.a) sevmekten funduszeue.info nedeni bunun(Gadir hadisinin) imametle ilgili değilde Aliye duyulan sevgi ve arkadaşlıkla ilgili olmasıdır
Bir kimse sevginin kendisinin itaati talep ettiğini söyleyebilir lakin bu çok karmaşıktır çünkü İslami liderlik konseptinde sevgi şartidir lakin itaat farzdıfunduszeue.infoülallahın(s.a.s) vaazlarında görüyoruz ki,bir idareci eylemlerinden dolayı sevilebilir yahut da nefret edilebilir lakin lidere itaat edilmelidir
İlginçtir ki,Resülallah(s.a.a) liderler hakkında konuşurken idarecilere itaat edin diye emretmiş onları sevin diye buyurmamıştıfunduszeue.info da Gadir Hadisinin yukaridaki ifadesinin liderlik hakkında düğilde sevgi ve arkadaşlık hakkında olduğu gerçeğine ağırlık verir
Dahası,Peygamberin(s.a.s) kendisi ümmetin lideriyken Ali(r.a) içinde nasıl itaat taleb edebilir ki? Çünkü aynı zamanda itaat edilen iki lider olamaz
Allah onun düşmanı olur ifadesi liderlikle bağlıdır iddiasına gelince bu Allah mümin kullarına düşman olur konusundaki rivayetlerle funduszeue.info bu liderler hakkında özel bir ifade değildir aksine Allahın mümin kulları hakkında genel bir ifadedir
Allah Rasülü(s.a.s) dedi, “Allah buyuruyor, ‘Kim benim mümin kuluma karşı düşmanlık yaparsa ona karşı savaş ilan ederim [Sahih el-Buhari #]
Aynı şekilde şia hadislerinde okuyoruz:
İmam Cafer Sadık(a.s) dedi “Allah şöyle buyuruyor: Kim benim mümin kulumu incitirse bana karşı savaş açmıştır, ve kim benim mümin kuluma saygı gösterirse kendisini benim ğazabımdan emin kılmıştır.”(El-Kafi cil. 2, sayfa. ).
Imam Caferüs Sadık(a.s) dedi: “Mümin kulumu hor gören bana karşı savaş açmış demektir” (El-Kāfi cil. 2, s. ).
Bu rivayetler iddiacının Allah ona düşman olur tehdidinin Liderlerle bağlı olduğu iddiasının bir efsane olduğunu göfunduszeue.info ziyade bu ifade sosyal statülerine bakılmaksızın genel olarak müminlerle bağlıdıfunduszeue.info(r.a) de Allahın mümin kullarından idi dolayısıyla düşmanları içinde böyle bir tehdid söz konusu idi
Gadir Hum hadisini ilk etapta funduszeue.infoberin(s.a.s) ne söylediğine dair bağlamı anlamadan müzakere etmek imkansızdıfunduszeue.info bir bütün olarak İslami kriterin ilk kuralıdıfunduszeue.info hadis ifade ettiği konuyla alakadar ilgili olaya ve duruma atıfta bulunularak anlaşılmalıdıfunduszeue.info Humda başveren olayın aslı neydi?Hitap edilenler kimlerdi?Eğer bir kimse bir hadisi yorumlamak için bu soruları ele almazsa doğru neticeye ulaşfunduszeue.info Hum hadisinde de Ben kimin Mevlasıysam Ali de onun mevlasıdır sözleri bu ilkeyi göz önünde bulundurularak anlaşılması şarttır
Bir çok şiayı şok eden gerçek şudur ki, Ben kimin Mevlasıysam Ali de onun Mevlasıdır gibi aynı ifadeyi funduszeue.infober(s.a.s) funduszeue.info(r.a) komutası altında bulunan ve funduszeue.info karşı negativ düşünceleri olan Büreyde adlı askeri bu duygulardan arındırmak için Gadir Humdaki olaydan önce Mekkede kullanmıştır.
Büreyde(ra) naklediyor: “Ali ile Yemen Seferinde idim ve ondan soğukluk gördüm; Geri döndüğümde Allah Rasülüne(s.a.s) geldim ve ondan şikayet ettim,(ondan şikayet edince) Allah Rasülünün(s.a.s) yüzünün değiştiğini gördüm,şöyle buyurdu: ‘Ey Büreyde Ben müminlere kendi nefislerinden daha yakın değilmiyim? Dedim: ‘evet,Ya Rasülallah(s).’ Sonra o dedi: ‘Ben kimin Mevlasıysam Ali de onun mevlasıdır.’” [Musned Ahmed cil 16, s. , # – Hamza Ahmed El-zeyn dedi İsnadı Sahihtir ; Musned Ahmed cil 38, s 32, # – Şuayb El Arnaut dedi İsnadı Sahihtir ; Nesai Sunen El-Kubra, cil 7, s , # ; Musannef ibn Ebi Şeybe, cil 11, s , # ; Nesai Sunen El-Kubra cil 7, s , # ; Silsila Es-Sahihe, cil 4, s , Elbani dedi: İsnadı Şeyheynin şartlarına göre sahihtir]
Hadisin ifade ettiği anlamdan da görüldüğü gibi bu bir halef beyanı değilde aksine funduszeue.infoberin(s.a.s) Alinin(r.a) müminlerin safında olduğuna dair beyanıdıfunduszeue.info Mevla kelimesinin bir halefin tayini için açık olmaması bir yana dursun hatta hadisin metnide böyle bir bildirime uymamaktadır çünkü mantıklı olan böyle birşeyin tek bir kişinin önünde değilde tüm kitlenin önünde yapılmasıdıfunduszeue.info(r.a) askerleri arasında bulunan en büyük mesele otorite sorunu değildi çünkü tüm askerler onu dinlemekte ve emirlerini yerine getirmekteydiler lakin mesele onun şahsiyyetine duyulan nefret funduszeue.info nedenle de bu durumda onun idareciliğini ve liderliğini hatırlatmak doğru olmazdı ve daha ziyadesi onu sevmeyi ve ona yakın olmayı hatırlatmak mantıklıydı
Aynı olayın bahsedildiği başka bir hadiste Resülallah(s) Büreydeye bu sözleri dedikten sonra Büreyde(r.a) diyor:
فما كان من الناس أحد بعد قول النبي صلى الله عليه وسلم أحبّ إليّ من عليٍّ
Resülallahın(s.a.s) bu sözünden sonra bana Aliden daha sevimli bir kimse olmadı.”] [Musned Ahmed, cil. 5, s. , # ]
Bundan dolayı görüyoruz ki,funduszeue.infober(s.a.s) Ben kimin mevlası isem Ali de onun Mevlasıdır ifadesini Gadirdeki funduszeue.info sözde imamlığının ilanından önce kullandığını görmekteyiz ve bu bir kişinin funduszeue.info şikayet etmesinden ve eleştirmesinden sonra söylemişfunduszeue.info sebeptendir ki,funduszeue.infober(s) bu ifadeyi kullanmıştır ki,bu şahıs funduszeue.info kendisinin sevgili bir dostu olarak görsün ve böyle de funduszeue.info ifadeden sonra Büreyde funduszeue.info imam yahut Halife olarak gördüğünü söylememiştir aksine funduszeue.info kendisinin sevgili bir dostu olarak görmüştür
Gerçekte Hz.Büreyde funduszeue.info Peygamber(s.a.s) tarafından halife tayin edildiğini iddia etmedi ve funduszeue.infore biat funduszeue.info Büreyde funduszeue.info olan sevgisini açıkca ilan ederdi
Bazı askerlerin funduszeue.info eleştirmeleri ve ona kin duymaları funduszeue.infoberi(s.a.s) Ben kimin Mevlasıysam Ali de onun Mevlasıdır demeye itmişdir ve bu Gadir Hum olayının ortaya çıkmasının en önemli nedenlerinden biri funduszeue.info Hadisi aynı bağlamda anlaşılmalıdır çünkü mekanların farklı olması Ben kimin Mevlasıysam Ali de onun Mevlasıdır ifadesinin anlamını değişmeyecektir
Eğer Peygamber(s.a.s) bu ifadeyi Büreydenin funduszeue.info Kendisinden sonra halifesi olduğunu anlamasını istediği için kullanmış olsa idi o zaman bu funduszeue.info karşı şikayette ve eleştiride bulunan hz.Büreydeyi etkilemezdi çünkü İmam/Halife Peygamberin(s.a.s) hadisine göre eleştiriye açık bir funduszeue.info Nebiler ve Peygamberler bu eleştirilerden muaftırlar lakin Emirler,imamlar ve halifeler böyle değfunduszeue.infoı Kerimin () ayetide bunu desteklemektedir ve burada emir sahibine itiraz ihtimalinden de funduszeue.infoçekte şia kitabı Nechül Belağada cı Hütbede Müslümanların dördüncü halifesi olduğunda insanları hatalarına dikkat etmeleri için teşvik funduszeue.info(r.a) şunları söyledi:[Hakkı söylemekten ve adil olarak benimle müşaverede bulunmaktan çekinmeyin. Ben kendiliğimden (Allahın koruması olmaksızın) hataya düşmeyecek üstünlükte biri değilim. Eğer, nefsime benden çok malik olan Allah beni alı-koyarsa, ancak o zaman hataya düşmekten emin olabilirim.] .Büreyde düşünebilirdi ki,evet Ali Peygamberin(s.a.s) halefidir lakin yine de ondan şikayet edebilirim
Ancak Ben Kimin mevlasıysam Ali de onun Mevlasıdır ifadesi liderlikle alakalı değilde Aliyi(r.a) sevmekle ve arkadaşlıkla alakalıdır bu yüzdendir ki,Büreyde funduszeue.infober(s.a.s) bu ifadeni kullandıktan sonra funduszeue.info sevmeye başlamıştır
Önemli Noktalar:
Sahih bir rivayette okuyoruz:
Allah Rasülü(s.a.s) Vida haccı zamanı söyledi: Eğer Allahın kitabıyla hükmeden habeşli bir köle üzerinize emir tayin edilse bile onu dinleyin ve itaat edin”‘[Sunen En-Nesa’i # ; Sahih]
Hz. Peygamber(s.a.s) Ben kimin Mevlasıysam Ali de onun Mevlasıdır ifadesini Büreydenin önünde söylemişti lakin daha sonra Peygamber(s.a.s) insanlara Veda hütbesi vermiş ve özellikle de Emir sahiplerinden bahsetmiş lakin Ali(r.a) ve onun vahiyle (İmam/Halife) tayin edilmesi hakkında birşey söylememişfunduszeue.info funduszeue.infober(s.a.s) Emir sahibi habeşli bir köle olsa bile Allahın kitabı ile hükmediyorsa uyulması ve itaat edilmesi gerektiğini bildirmişfunduszeue.infober(s.a.a) Allahın tayin ettiğine uyun yahut buna benzer bir şeyde söylememişfunduszeue.info da kendiliğinde Ben Kimin Mevlasıysam Ali de onun Mevlasıdır ifadesinin liderlikle yahut ilahi bir tayinle bir ilgisinin olmadığını kanıtlamaktadır
(VI) – Gadir olayı askerlerin komutanları Aliye(r.a) Yemen seferinden sonra olan itiraz ve şikayetleriyle bağlıdır
Gadir hadisesinin arkaplanı funduszeue.infoülallahın(s.a.s) funduszeue.info kişilik bir orduyla Yemene sefere göndermesiyle ilgilidir
Klassik şia alimi Şeyh Mufid kendi kitabında “Peygamberin veda haccı ve Gadiri Hum Hutbesi”başlığı altında yazıyor:
Allah Rasülü(Allahın selamı onun ve Ehlibeytinin üzerine olsun) onu(Ali) aleyhisselamı onların(Yemen halkının) altın,gümüş,zırh ve başka eşyalardan olan humuslarını toplamak için Yemene gönderdi …Sonra Nebi(Allahın selamı onun ve Ehlibeytinin üzerine olsun) hacca gitmeye ve Allah azze ve Cellenin farz kıldığı görevi eda etmeye karar verdi….O(aleyhisselam) onlarla birlikte Zül Kade ayının bitimine beş gün kala yola koyuldu. O(s.a.s) Emirül Muminin aleyhisselama(Aliye) Yemenden hacca gitmesi hakkında yazmıştı…
Bu arada Emirül muminin(Ali) aleyhisselam Yemende ona eşlik eden askerlerle birlikte yola koyulmuşfunduszeue.info Necran halkından topladığı zırhlarda vardı. Nebi(Allahın selamı onun ve Ehlibeytinin üzerine olsun) Medine yolundan Mekkeye yaklaştığı zaman Müminlerin emiri(Ali) aleyhisselam oraya Yemen yolu üzerinden yaklaşmakta idi.O(Ali) Peygamberle(Allahın selamı onun ve Ehlibeytinin üzerine olsun) buluşmak için ordudan ayrıldı ve içlerinden birini vekil olarak bıraktı.O(a.s) ikincisi(yani Peygamber(s.a.a)) (yol üzeri) Mekkeden aşağı bakarken Peygambere(s.a.s) geldi. O(Ali) (Peygamberi(s)) selamladı ve kendisinin ne ettiği,(Humstan) ne topladığı ve onunla buluşmak için orduyu acele terketmesi konusunda onu bilgilendirdi Allah Rasülü(Allahın selamı ona ve Ehlibeytine olsun) bundan memnun oldu ve onunla görüştüğü için sevindi .Müminlerin emiri aleyhisselam ona(Peygambere(s.a.s)) veda edip ordusuna döndü….O(Ali) onlarla yakınlıkta görüştü ve onları kendileriyle birlikte olan zırhları giymiş halde funduszeue.info bunun için onları şu şekilde kınadı “Size yazıklar olsun!” O(Ali) onların üzerine vekil olarak tayin ettiği adama dedi. “ Onları Allah Rasülüne(Allahın selamı ona ve Ehlibeytine olsun) teslim etmeden önce bu zırhları neden onlara funduszeue.info bunu yapma izni vermemiştim. (Adam da)”Onlar benden onların (bu zırhları) giyinip kuşanmaları ve onların içerisinde Mukaddes beldeye girmeleri için izin istediler,sonra onları bana geri vereceklerdi ” diye cevap verdi.
Müminlerin emiri aleyhisselam onları insanlardan çıkardı ve çuvallara geri funduszeue.info bu sebepten ona darıldılar .Mekkeye döndüklerinde müminlerin emirinin(aleyhisselam) aleyhinde sayısız şikayetler ettiler .Peygamber(a.s) halk arasında şöyle duyurulmasını emretti : “Dillerinizi Ali Bin Ebu Talib (aleyhisselam) aleyhinde (konuşmaktan) tutun.O,Allahın hükümlerini (icra etme konusunda) şiddetli bir kimsedir,onun dininde aldatıcı biri değildir .…” Allah Rasülü(a.s) hac amellerini gerçekleştirdiği zaman funduszeue.info hayvanları Kurban etmede kendisine yardımcı funduszeue.info sonra Medineye doğru yola koyuldu. (Ali) ve Müslümanlar da onunla birlikte idi. Ğadir Hum olarak bilinen yere geldi…(Kitabül-Irşad, Şeyh Mufid, sayfalar ; ; ; ; ).
Klasik şia alimi Şeyh Mufid yazıyor :
(Öncesi) Müminlerin emiri esirlerin arasından bir cariye seçdi. Bunun üzerine Halid Büreydeyi Peygambere(s.a.s) gönderdi.O dedi: “Ordu ona ulaşmadan önce (Peygambere(s)) yetiş.Alinin Humstan kendisine cariye seçerken neler yaptığını ona söyle ve onu şikayet et…” Büreyde Peygambere(s.a.s) funduszeue.info(Büreydenin) yanında Halidin gönderdiği mektup vardı.Onu (Peygambere(s.a.s)) okumaya başladı. Peygamberin(s.a.s) yüz mimikleri değişti. “Ya Rasülallah(s.a.s)” Büreyde dedi, “Eğer insanların böyle davranmasına izin verirseniz ganimet diye birşey kalmayacak” “Sana yazıklar olsun,Ey Büreyde” Peygamber(s.a.a) ona dedi. “Münafıkların yaptığı bir harakette bulundun. Ali bin Ebu Talib benim onların ganimetilerinden sahip olduğum hakka sahiptir…Büreyde, Eğer Aliye nefret edersen Allah da sana nefret eder.”Bureyde diyor:Yer yarılsaydı da içine girseydim diye arzu ettim Sonra dedim: “Allahın ve Rasülünün gazabından Allaha sığınırım. Beni affet,Ya Rasülallah. Bir daha Aliye kin duymayacağım ve onun hakkında hayırdan başka birşey konuşmayacağım” Peygamber(s.a.a) (bu sözlerden sonra) onu affetdi.[Kitabül-Irşad, Şeyh Mufid, s][Kitabül İrşad başka neşrde s]
Ehli Sünnet kaynaklarında bu hadisenin zikrediliş şekli şöyledir:
‘Peygamber(s.a.s) Aliyi Yemende ganimetin 5/1 ni toplaması ve götürmesi için Halit bin Velide gönderdi.O,ganimetin 5/1 ni topladığı zaman bu ganimetlerin içerisinde ganimetin bir parçası olarak sayılan esir kadınların en iyisi olan cariye bir kadın vardı.Sonra Ali başını örtmüş şekilde dışarı çıktı ve güsul aldı.Ona bunu sorduklarında onlara esirlerin arasında bulunan cariye kadının kendisinin olduğunu ve ona karşı ilgi duyduğunu söfunduszeue.infoıları buna itiraz etdiler ve Büreyde bin Hüseyb Halit bin Velidin mektubunu Peygambere(s a.s) getirdi.Büreyde funduszeue.info sevmeyenlerden biri idi ve Halidin Alinin yaptıklarına dair mektubunun içeriğini doğruladı.Peygamber(s.a.s) dedi:Aliye kin duymayın o (Ganimetin) 5/1 de daha çok hakk sahibidir” [Mecmua ez Zevaid, cil 9, s ] ; [El Bidaye ven Nihaye cil 5, s. ] ; [El Bidaye ven Nihaye, cil 5, s. (Urdu)].
حَدَّثَنِي مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ، حَدَّثَنَا رَوْحُ بْنُ عُبَادَةَ، حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ سُوَيْدِ بْنِ مَنْجُوفٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بُرَيْدَةَ، عَنْ أَبِيهِ ـ رضى الله عنه ـ قَالَ بَعَثَ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم عَلِيًّا إِلَى خَالِدٍ لِيَقْبِضَ الْخُمُسَ وَكُنْتُ أُبْغِضُ عَلِيًّا، وَقَدِ اغْتَسَلَ، فَقُلْتُ لِخَالِدٍ أَلاَ تَرَى إِلَى هَذَا فَلَمَّا قَدِمْنَا عَلَى النَّبِيِّ صلى الله عليه وسلم ذَكَرْتُ ذَلِكَ لَهُ فَقَالَ يَا بُرَيْدَةُ أَتُبْغِضُ عَلِيًّا . فَقُلْتُ نَعَمْ. قَالَ لاَ تُبْغِضْهُ فَإِنَّ لَهُ فِي الْخُمُسِ أَكْثَرَ مِنْ ذَلِكَ .
Büreyde rivayet ediyor: Peygamber(s.a.s) Aliyi Halide humsu getirmesi için gönderdi ve Aliye buğzettim ve Ali (Humstan aldığı Cariye ile ilişkiye girdikten sonra) güsul aldı. Halide dedim, “Bunu(Aliyi) görmüyormusun?” Peygambere(s.a.a) ulaştığımızda bunu ona söyledim. O(s.a.s) dedi “Ey Büreyde,Aliye buğzmu ediyorsun?” , “evet dedim. O dedi, “Ona buğzetme,onun Humsta bundan daha çok hakkı vardır.” [Sahih Buhari ,cil 5, Kitab 59 No ].
Ali b. Ebi Talibin Yemende kendisiyle birlikte bulunan askerleri ona karşı kırgınlık hissettiler. Şöyle ki: Bunlar Medineye dönecekleri esnada Hz. Ali, bir an Önce Rasûlullaha (Veda Haccında) kavuşmak için onlardan ayrılarak çabuk gitmek istedi. Yerine de askerlerin üzerine birini vekil bıraktı. Vekil bıraktığı adanı askerlerden her birine ganimetteki elbiselerden bir elbise giydirdi. Medineye yaklaştıklarında onları karşılamaya çıkan Ali, üzerlerinde ganimet elbiselerini görünce:
Bu nedir? diye sordu: Onlar da:
Üzerimize vekil bıraktığın adam bize giydirdi, dediler. Ali, vekiline:
Rasûlullahın yanına gelmeden niçin böyle yaptın? Bıraksaydın da Rasûlullah nasıl uygun görüyorsa Öyle yapsaydı, dedi ve elbiseleri askerlerin üzerinden çıkardı.
Rasûlullahm yanma geldiklerinde askerler, Alinin bu davranışından şikayetçi oldular[El Bidaye ven Nihaye cil 5, s. ][El-Bidaye ven Nihaye, cil 5, s. (Urdu)] ; aynı şekilde [İbni İshak Sire ,s. ].
Imam Ibn Kesir dedi: “Demek istediğimiz şu ki; Hz. Alinin, zekat develerini kullanmalarına müsaade etmeyişi ve vekilinin kendilerine verdiği elbiseleri geri alışı orduda epey dedikoduya sebep olmuştu. Ancak Hz. Ali bu yaptığı işte mazurdu. Hacılar arasında da bu dedikodu yayılmıştı. Allah bilir ya bu sebepledir ki, Rasûlullah (s.a.v.), Veda haccmı tamamladıktan ve Medineye dönüş yoluna koyulduktan sonra Gadir-i Hum mevkiine vardı. Orada kalkıp insanlara hitabta bulundu. Alinin suçsuz olduğunu söyledik Şanını yüceltti. Faziletli bir insan olduğuna dikkatleri çekti ki; insanların kalblerine onun aleyhine yerleşmiş olan duygular yok olup gitsinler.[El Bidaye ven Nihaye, cil 5, s ] ; [El Bidaye ven Nihaye, cil 5, s. (Urdu)]
Askerlerin develeri kullanmasına engel olmasından,tayin ettiği vekilin onlara dağıttığı zırhları geri almasından ve Humstan Cariyeyi götürdüğünden dolayı Ali aleyhinde şikayetler artmıştı.Resülallahın(s.a.s) onları azarlaması ve Medineye dönüş yolunda Gadir Huma uğraması o zaman funduszeue.infoarın arasında durdu ve açık bir şekilde funduszeue.info faziletlerinden bahsederek bu insanların ona karşı duydukları negativ duyguları onların kalblerinden giderdi
Dikkat çeken nokta şu ki,funduszeue.infober(s.a.a) İkmal ayetinin nazil olduğu Arafat günü Veda Haccında bu hütbeyi(Gadir Hum hütbesini) yapmadıfunduszeue.infober(s.a.s) Arafat günü insanlara Veda Hütbesi verdi ve bu konuya hiç değfunduszeue.info haccını bitirdikten sonra insanlara Tebliğ ettimmi? Diye funduszeue.infoar evet deyince Allahım Şahid ol diye funduszeue.info funduszeue.infober(s.a.s) Medineye yola koyuluncaya kadar bu meseleyi funduszeue.info meselenin Müslüman ümmetine Halife/İmam atamayla ilgili değilde sadece Medine halkıyla ilgili olduğunu gösterdi.Önceki bölümlerde de zikrettiğimiz gibi funduszeue.infoberle(s.a.s) Gadir Humda Medineye dönenler sadece Medine halkı idi ve bu insanlar funduszeue.infoberin(s.a.a) Gadir Humda hitap ettiği kimseler idi
funduszeue.infoberin(s.a.a) Veda hütbesinde bu konuya hiç değinmemesi şiilerin funduszeue.infober(s.a.s) funduszeue.info tüm insanların önünde kendisinden sonra İmam/Halife tayin etti iddiasının geçersiz ve boş olduğunu göstermektedir
Şöyle ki,Medineye dönüş arafatda ikmal ayetinin nüzulu ve Veda hütbesi gibi önemli olayların başvermesinden sonra olmuştur ki,funduszeue.infober(s.a.s) Hacca katılan insanlarının büyük kısmının orada bulunmadığı çokta önem atfemeyen Gadir isimli bir arazide durmuş ve orada bulunan insanlara hitab ederek Aliyi(r.a) sevmelerini ve kendisinden sonra Ehlibeytine göz kulak olmalarını ve onları gözetmelerini tavsiyye ederek hatırlatmada bulunmuştur
Şia argümanı # 1:
Bazı kimseler funduszeue.infoberin(s.a.s) Gadir Humdakı hütbeyi funduszeue.info(r.a) cariye kızı kendisi için götürdüğü için ashabın arasında Alinin bu haraketindem rahatsızlık duyan kimseler sebebinden yaptığını iddia etmişfunduszeue.infoi,bu olay hicri 9/10 cu yıllarda Gadir Humdan bir yıl önce başvermişfunduszeue.info iki olay farklı zamanlarda ve farklı yerlerde başvermişdir yani bu olayın Gadir Hum hütbesiyle hiçbir alakası yoktur
Cevap:
Hakikatte her iki olay(Gadir Hum hadisesi ve Yemendeki olaylar) funduszeue.infoberin(s.a.s) hayatının son yılında başvermişdir. Klassik şia alimi Şeyh Mufide göre Yemen Seferi Zül Kade ayının(11 ci islami ayda) bitimine 5 gün kala tamamlanmış ve Gadir Hum hadisesi ondan sonra Zül Hicce (12 ci islami Ay) ayında başvermişdir
Şia propagandıcıların aldatıcı şekilde iddia ettikleri şey Yemen seferinin Rebiül Sani ayında(4 cü islam ayı) Yahut Cümadaül Evvel(beşinci islamı ay) da başvermiştir,Gadir Hum ise 12 ci ayda gerçekleşmişfunduszeue.info gerçek olmayan bir iddiadıfunduszeue.info seferi uzun bir zaman çekti ve 11 ci aya kadar sürdü.Şöyle ki,Yemen seferi aylar önce başlamış olsa da 11 ci ayın son beş gününden önce kesinlikle funduszeue.info sonra Ali(r.a) ve askerleri hemen hacc yapmak için Mekkede funduszeue.infobere(s.a.s) katıldılar.Şianın büyük alimlerinden Şeyh Mufid Kitabül İrşad kitabında Ali ve askerleri arasında başveren anlaşılmazlık hakkında bu kitabın # ve # ci sayfalarında Peygamberin(s.a.s) Veda haccı ve Gadir Hum hütbesi başlığı altında bahsetmişdir
Şia argümanı # 2:
Neden funduszeue.infober(s.a.s) kendisiyle dönen tüm insanlara (Medine halkına) genel bir hütbe verdi?O sadece funduszeue.info eleştiren askerlere hütbe vermeli değilmiydi?
Cevap:
funduszeue.infoberin(s.a.s) onunla dönen Medine halkına genel bir hütbe vermesinin sebebi Ali(r.a) ve askerleri arasında başveren hadiselerin haberlerinin Medine halkl arasında yayılması funduszeue.info olay hakkında herbir bireyin bakış açısını funduszeue.infoısıyla funduszeue.infober(s.a.s) funduszeue.info eleştiren askerleri Mekkedeyken kınamış ve aynı şekilde onu genel olarak kendi Ehlibeytinin de orada yaşadığı Medine halkının arasında savunmak ihtiyacı hissetmişfunduszeue.info yüzden funduszeue.infober(s.a.s) bu askerleri kınamakla durmadı ve funduszeue.info sevgisini kendi sevgisine bağlayarak bunu bir adım daha ileriye götürdü
İkincisi,Medine halkına genel hitab edilmesinin diğer nedeni de funduszeue.infoberin(s.a.s) Humstan hakk aldığı için Ehlibeytin bir üyesi olan bazı insanların onu eleştirdiğini funduszeue.info nedenle funduszeue.infober(s.a.s) bunu ihtiyati tedbir olarak hissetdi ve genel olarak kendi Ehlibeytinin de orada yaşadığı Medine halkına Ehlibeyte saygının ve kendisinden sonra gözetmenin gerekliliğini hatırlattı.Medine halkı funduszeue.infoberin(s.a.s) Ehlibeytinin onların arasında yaşayacakları kimseler idi.Çünkü Peygamberin(s.a.s) akrabaları onunla olan akrabalık hasebiyle sadaka almaları haram idi ve bazı müslümanlar Allahın Kuranda verdiği hakk olan Humsu alması nedeniyle eleştirse idiler bu Ehlibeyt için büyük bir sorun olurdu özellikle de sadaka alması haram olan ve maddi durumu iyi olmayan Ehlibeyt üyeleri içfunduszeue.info sebeple funduszeue.infober(s.a.s) (sadece funduszeue.info eleştirenlere değil) de bütün Medine halkına hz Aliyi sevmeleri için hitap ederek kendisinin de dikkati ve sorumlusu olduğu hükmü tahsis etmişfunduszeue.info bu Hütbe bazı insanlar için ve genel olarakda Medine halkı için bir düzeltme ve hatırlatma oldu
Okuyucunun da bildiği gibi bir kimse bir kimse önemli bir konuyu açıklamak için halk içi bir konuşma yapacağı zaman eğer vizyon sahibiyse en iyi yeri,en iyi zamanlamayı ve en iyi kelimeleri seçer
Hepimiz biliyoruz ki,Veda haccı sırasında Arap yarımadasının her köşesinden muazzam sayıda müslümanlar gelmiş ve onların hepsi Arafat dağında çok özel bir ortamda ve çok özel bir zamanda tek bir noktada toplanmışlardı. Zamanlama ve Mekana gelince daha iyi bir zaman yoktu ve Resülallahın(s.a.s) yaşamının son birkaç yılında bunu için daha iyi bir yer yoktu.O(s.a.s) daha sonra hepsinin önünde ayağa kalktı ve insanlık tarihinin en iyi hütbesini funduszeue.info güne kadar herbir müslümanın kalbine kazınmış bir hütbeyi,Veda hütbesini
Eğer bir imam tayin edilecektise bu kesinlikle bunu yapmak için en iyi zamandı.Imamı şiilerinin ülemalarına göre imam tayini farklı zaman ve farklı bir mekanda yapıldı.O zaman ki,Yemen,Taif ve Bahreyndekiler kendi beldelerine geri döndü ve Mekke halkı Mekkede kalırken diğerleri deniz yönünde Ciddeye ve yakın kasabalara döndüler ve Resülallah(s.a.s) kendisiyle kalan sayıca küçük bir grupla Medineye geri döndü
Eğer Gadir Hütbesi müslüman ümmeti üzerine imam tayin etmek içindise o zaman bunun Mekkede Arafe günü Veda hütbesi zamanı olması gerekirdi çünkü Arap yarımadasının mühtelif beldelerinden gelen büyük bir topluluk orada funduszeue.info tayin ikmal ayetinin(dinin tamamlanması) ayetinin nüzulundan önce olmalı idi yoksa bir kaç gün sonra değil
Şia Argümanı:
Peygamber(s.a.s) askerlerin Aliyi eleştirdiğini Mekkede olarken bildiyse neden Mekkedeyken hütbe vermedi?
Cevap:
funduszeue.infoberin(s.a.s) onunla dönen Medine halkına genel bir hütbe vermesinin sebebi Ali(r.a) ve askerleri arasında başveren hadiselerin haberlerinin Medine halkl arasında yayılması funduszeue.info olay hakkında herbir bireyin bakış açısını funduszeue.infoısıyla funduszeue.infober(s.a.s) funduszeue.info eleştiren askerleri Mekkedeyken kınamış ve aynı şekilde onu genel olarak kendi Ehlibeytinin de orada yaşadığı Medine halkının arasında savunmak ihtiyacı hissetmişfunduszeue.info yüzden funduszeue.infober(s.a.s) bu askerleri kınamakla durmadı ve funduszeue.info sevgisini kendi sevgisine bağlayarak bunu bir adım daha ileriye götürdü. Ve bu nedenledir ki,funduszeue.infober(s.a s) sadece Medine halkının onunla birlikte orada bulunduğu Gadir Humu yerini seçmiştir
Okuyoruz:
Gadir hum konuşmasında funduszeue.infober(s.a.s) Alinin güzel ahlakını doğrulamak istemiş ve Yemende onunla birlikte olan ashabın bazılarının onun yaptıkları bazı davranışlar sebebinden oluşan negatif duygularını gidermek için onun statüsünü yükselterek erdemlerine dikkat çekmişfunduszeue.info Rasülü(s.a.s) hacc sırasında bunu yapmak istemedi çünkü bu olay yaygın olarak bilinmesine rağmen Medine halkıyla sınırlı idi.Öte yandan münafıkların bundan müslümanların aleyhinde istifade edememeleri için bunu Medineye varıncaya kadar ertelemedi[Ezva ala Derasat en-Nebeviyye,Salih eş Şami, sayfa , ] .
Eğer funduszeue.infober(s.a.s) bunu Mekkede ilan etmiş olsaydı onlarca yıl sonra gelen ve bu olaya hiç şahitlik etmeyen bazı aptallar bunu yanlış anlaya bilirlerdi ve bu yüzden karışıklığı önlemek ve bidatçilere bidatleri için bir mazaret vermemek için funduszeue.infober(s.a.s) bunu Mekkeni terkettikten sonra insanların çoğunun bulunmadığı önemsiz bir yer olan Ğadirde ilan etti ki,bu dinin tamamlanmasından(İkmal ayetinin nüzulundan) SONRA oldu
Kuranın (Maide 3) ikmalüd Din(dinin tamamlaması) gibi bilinen (“Bu gün dininizi sizin için kemale erdirdim…”) ayeti veda haccının sonunda Arafat dağının üzerinde Gadir hum hadisesinden ÖNCE nazil olmuştur . Bu gerçek Ehli sünnetin sahih rivayetlerinde mevcuttur
Bu herşeyden sonra funduszeue.infoberin(s.a.s) Veda hütbesi idi ve bu sebeblede dinin tamamlanması için uygun bir yer olduğunu varsaymak doğaldıfunduszeue.info sebepledir ki,Gadir humun Alinin tayini yahut imametinin tayini ile ilgili olduğu iddiasını reddetmekteyiz.Sizin için dininizi kemale erdirdim ayeti nazil olmuş ve din tamamlanmışdı.Bundan sonra imana ilave hiçbirşey eklenemzdi
Sıradaki sahih rivayetler dinin tamamlanması(İkmalüd din) ayetinin Arafatda nazil olduğu gerçeğini tasdiklemektedir:
(a). Târık İbnu Şihab anlatıyor: Yahudiler, Hz. Ömer (radıyallahu anh)e şöyle dediler: Siz bir âyet okuyorsunuz ki o, şâyet bize inseydi o günü bayram ittihaz eder (her yıl kutlardık).
Hz. Ömer (radıyallahu anh) diyor ki: Ben onun indiği anı ve yeri, indiği sırada Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)ın bulunduğu noktayı biliyorum: Arafe günü inmişti. O zaman ben de Arafatta idim ve bir cuma günüydü. Kasteddikleri ayet de: Size bugün dininizi tamamladık (Maide 3) ayeti idi.
Buhari, İman 33; Meğazi 77; Tefsir, Maide 2; İtisam giriş; Müslim, Tefsir 3, (); Tirmizi, Tefsir Maide (); Nesai, İman 18, (8, ); Hac , (5, ).
(b). “Ibn Abbas şu ayeti okudu: Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâmı beğendim. (). Onunla beraber olan bir yahudi ona dedi: ‘Eğer bu ayet bize nazil olmuş olsaydı o günü bayram ederdik.’ Bunun üzerine İbni Abbas dedi: ‘Elbette bu ayet iki bayramda nazil olmuştur: Cuma günü ve Arafe günü.‘” (Sunen Tirmizi, Kitap 47, Hadis ; Sahih).
Imam Suyuti Durrül Mensur isimli kitabında yazıyor:
وأخرج البزار بسند صحيح عن ابن عباس قال : نزلت هذه الآية على رسول الله صلى الله عليه وسلم وهو بعرفة { اليوم أكملت لكم دينكم } .
Bezzar Sahih bir senedle İbni Abbastan rivayet etti ki,o dedi : Bu ayet ‘ ‘ Resülallaha(s.a.s) Arafe günü nazil olmuştur [Ed-Durrül-Mansur, cil. 3, s. ].
(c). Tefsir İbni Kesirde okuyoruz:
Yukarıdaki ayet-i kerime(Maide 3), Rasûlullaha Arefede vakfe yaptığı cuma gününde nazil olduğu zaman Ömer b. Hattab hazretleri, Buharı ve Müslimin de rivayet ettiği gibi ağlamaya başlamıştı. Kendisiner
Niçin ağlıyorsun? diye sorulduğunda o, Hz. Peygamberin vefat edeceğini hissettiği için şu cevabı vermişti:
Kemalden sonra noksanlık gelir. Yani bir iş bütüniendikten sonra artık eksilmeye başlar.
”. [Tefsir İbni Kesir].
(d). Aynı şekilde şia hadisinde bu ayetin Arafe gününde nazil olduğunu okumaktayız. El Kafide şöyle yazılmaktadır:
يوم الجمعة بعرفة ، أنزل الله عز وجل ” اليوم أكملت لكم دينكم وأتممت عليكم نعمتي
Ebu Cafer(as) dedi: Cuma günü Arafede Allah azze ve Celle şu ayeti nazil etdi: “Bu gün sizin için dininizi ikmal ettim”[El-Kafi, cil 1, s ]
[Not: Şia rivayetlerinin manüpile ve tahrif edildiklerine ve Ehli sünnet için bağlayıcı bir hüccet olmadığına inansakta Şia hadisinin bu bölümünü ikmal ayetinin Arafe günü değilde Gadir Hum günü nazil olduğunu inanan şiileri reddetmek için zikrettik.]
Güvenilir ve mehşur islam ülemalarının ittifakıyla (Bu gün sizin için dininizi ikmal ettim) ayeti funduszeue.infober(s.a.s) veda hütbesini irşad ettikten sonra ve haccın amelleri tüm müslümanlar için açık hale geldikten sonra Arafatda duyuruldu.Eğer bu din zaten tamamlanmış idise dinin (sözde) en önemli kısmı olan Alinin İmametinin Gadir Huma kadar terkedilip ihmal edildiği herhangi bir anlam ifade edermi?
Şia Argümanı # 1:
İkmal ayetinin Gadir Hum günü nazil olduğuna dair Ebu Hüreyreden bir rivayet vardır:
نا عبد الله بن علي بن محمد بن بشران أنا علي بن عمر الحافظ أنا أبو حبشون بن موسى بن ايوب الخلال نا علي بن سعيد الرملي نا ضمرة بن ربيعة القرشي عن ابن شوذب عن مطر الوراق عن شهر بن حوشب عن ابي هريرة قال من صام يوم ثماني عشرة من ذي الحجة كتب له صيام ستين شهرا وهو يوم غدير خم لما اخذ النبي ( صلى الله عليه و سلم ) بيد علي بن أبي طالب فقال ألست ولي المؤمنين قالوا بلى يا رسول الله قال من كنت مولاه فعلي مولاه فقال عمر بن الخطاب بخ بخ لك يا ابن أبي طالب أصبحت مولاي ومولى كل مسلم فأنزل الله عز و جل ” اليوم أكملت لكم دينكم “ ومن صام يوم سبعة وعشرين من رجب كتب له صيام ستين شهرا وهو أول يوم نزل جبريل بالرسالة
…Şehr b. Havşeb Ebu Hureyre’den dedi ki: Her kim Zilhiccenin on sekizinde oruç tutarsa, karşılığında Allah-u Teala ona altı ay oruç tutmuş gibi sevap yazar. O gün Gadir-i Hum günüdür, o gün, Rasulullah s.a.a, Ali b. Ebu Talib’in elinden tutarak şöyle buyurdular: “Acaba ben Mü’minlerin velisi değil miyim?” hazır olanlar: “Evet, öylesin ey Allah’ın Rasulü” diye cevap verdiler. Devamında buyurdular: “Ben kimin mevlası isem, Ali de onun mevlasıdır.” Ondan sonra Ömer b. Hattab şöyle dedi: “Ne mutlu sana, ne mutlu sana ey Ebu Talib’in oğlu sen, benim ve bütün müslümanların mevlası oldun.” Daha sonra “Bu gün dininizi sizlere kamil ettim…” ayeti nazil oldu. Kim Recep ayının yirmi yedisinde oruç tutarsa, ona altı ayın orucunun sevabı yazılır. Bu gün, Cebrail a.s’in Hz. Muhammed’e s.a.a ilk vahyi getirdiği gündür.Hatib el-Bağdadi, “Tarih el-Bağdad”, 9/
Cevap:
Bu rivayet Münker ve itibarsızdır bu nedenle funduszeue.infoı şekilde bu rivayet yukarıda zikrettiğimiz birçok sahih hadisle çelişmsktedir
Bu rivayette problem Şehr bin Havşeb isimli ravinin teferrüdü nedeniyledir
Tağribüt Tehzibde okuyoruz:
شهر بن حوشب الأشعري الشامي مولى أسماء بنت يزيد بن السكن صدوق كثير الإرسال والأوهام
Şehr bin Havşeb el eşari eş şami, Esma binti Yezid bin Es Sekanın mevlasıdır. Saduktur.Çok irsal ve vehm sahibidir. [Tagribut Tehzib cil. 1, s. ]
Aynı şekilde İbni Recebin İlal et Tirmizi üzerine yazdığı şerhte okuyoruz:
وقد ذكر الترمذي أن هؤلاء وأمثالهم ممن تكلم فيه من قبل حفظه وكثرة خطئه لا يحتج بحديث أحد منهم إنما انفرد
Tirmizi zikretti ki,böyle insanlar yahut bunun gibileri kptü hafızların yahut çok hata yapmaları nedeniyle (cerh edildiklerinde) tek kaldıkları zaman hadiste delil olarak alınmazlar. [Şerh Ilal et-Tirmizi, cil. 1, s. ]
Aynı şekilde İbn Kayyım Hadiül Ervahta yazıyor:
وشهرين حوشب ضعفه مشهور والحديث منكر يخالف الأحاديث الصحيحة … قال الدولابي شهر بن حوشب لا يشبه حديثه الناس وقال ابن عون شهرا بن حوشب تركوه وقال النسائي وابن عدي ليس بالقوي وقال أبو حاتم لا يحتج به وتركه شعبة ويحيى بن سعيد وهذان من أعلم الناس بالحديث ورواته وعلله وأن كان غير هؤلاء قد وثقه وحسن حديثه فلا ريب أنه إذا انفرد بما يخالف ما رواه الثقات لم يقبل
Şehr bin Havşebin zayıflığı meşhurdur, hadisleri münkerdir ve sahih hadislere mühaliftir … Devlebi dedi ki, Şehr bin Havşebin hadisi (diğer)insanların hadisine benzemez . Ibn Aun dedi ki,Şehr bin Havşeb terkedilmiştir. Nesai ve ibni Adi dedi ki,kavvi(hadiste güçlü) değil. Ebu Hatim dedi ki,onunla delil alınmaz.. Şübe ve Yahya bin Said onu terketmişlerdir ve bu ikisi hadiste ve onun ravilerinde ve illetlerinde insanların en alimleridir. Ve bunlardan başkaları onu tesvil edip hadisleri hasen saysada şüphe yok ki,o sikaların rivayetlerine karşı tek kaldığında(diğer sahih rivayetlere mühalif olduğunda) makbul değildir. [Hadiyül Ervah, cil. 1, s. ]
Imam Ez Zehebi yazıyor:
المُنْكَر: وهو ما انفرد الراوي الضعيفُ به. وقد يُعَدُّ مُفْرَدُ الصَّدُوقِ منكَراً.
El-Munker: zayıf ravinin infirad(tek başına rivayet) ettiği şeydir ve aynı şekilde eğer saduk bir ravi de teferrüd ederse yine münker sayılır [El-Mavkiza fi ilm Mustalahul-hadis, s]
Ebu Hüreyrenin bu rivayetiyle ilgili ülemanın görüşleri:
(a). İbni kesir bu hakta El Bidaye ven Nihaye isimli kitabında diyor:
فأما الحديث الذي رواه ضمرة عن ابن شوذب ، عن مطر الوراق ، عن شهر بن حوشب ، عن أبي هريرة قال : لما أخذ رسول الله صلى الله عليه وسلم بيد علي قال : ” من كنت مولاه فعلي مولاه ” . فأنزل الله عز وجل : ” اليوم أكملت لكم دينكم ” ( المائدة : 3 ) . قال أبو هريرة : وهو يوم غدير خم ، من صام يوم ثمان عشرة من ذي الحجة كتب له صيام ستين شهرا . فإنه حديث منكر جدا ، بل كذب ; لمخالفته لما ثبت في ” الصحيحين ” عن أمير المؤمنين عمر بن الخطاب أن هذه الآية نزلت في يوم الجمعة يوم عرفة ورسول الله صلى الله عليه وسلم واقف بها كما قدمنا
İbn Şevzebden o Matar el Verraktan o Şehr bin Şevzabtan o Ebu Hüreyreden rivayet etdiği hadise gelince şöyle ki, Resülallah(s.a.a) Alinin elini tuttu ve dedi : “Ben kimin mevlasıysam Ali de onun Mevlasıdır” Bunun üzerine bu ayet nazil oldu “Bu gün dininizi ikmal ettim” (El-Maide : ayet 3) ve Ebu Hüreyre dedi : Bu Gadir hum günü idi, Kim Recep ayının yirmi yedisinde oruç tutarsa, ona altı ayın orucunun sevabı yazılır
Bu cidden münker, hatta yalan bir hadistir. Çünkü bu, Buharî ve Müslimin sahihlerinde bulunan rivayete muhaliftir. Buharî ve Müslimin sahihlerinde sabit olan rivayete göre müminlerin emiri Ömer b. Hattab şöyle demiştir: Yukarıdaki ayet-i kerime, arefe gününde cuma günü nazil olmuştu. Rasûlullah (s.a.v.), bu ayetin nüzulü esnasında Arefede vakfe yapmaktaydı. Nitekim bunu önceki sayfalarda-da söylemiştik.
[ El-Bidaye ven-Nihaye, cil. 5, s. ]
Sonra devamında İbni Kesir(r.a) yazıyor:
«Zilhiccenin onsekizinci günü oruç tutmak, -ki bu Gadir-i Hum günüdür- altmış ay boyunca oruç tutmaya denktir.» sözü de doğru olamaz. Çünkü sahih hadiste varid olduğuna göre ramazan ayı orucu on aylık oruca denktir. Şu halde bir günlük oruç, nasıl olur da altmış aylık oruca denk olur? Bu, batıl bir sözdür.
Şeyhimiz Hafız Ebu Abdillah ez-Zehebî de bu hadisi naklettikten sonra bunun gerçekten münker bir hadis olduğunu ifade etmiştir. Ancak bu hadisin yukarıdaki cümleleri mütevatirdir. Rasûlullah (s.a.v.)m bunu ifade etmiş olduğu kesindir. Fakat zilhiccenin onsekizinci günü oruç tutmanın altmış aylık oruca denk olduğuna dair söylenen söz doğru değildir. Keza, el-Mâide sûresinin üçüncü ayeti, o gün değil, Arefe günü nazil olmuştur ki, arefe günü, Gadir-i Hum gününden birkaç gün önce idi. Doğrusunu Allah bilir.
(b). Aynı şekilde İmam Alusi diyor ki,İmam Zehebi dedi:
وعن الذهبي أن «من كنت مولاه فعلي مولاه» متواتر يتيقن أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قاله ، وأما اللهم وال من والاه ، فزيادة قوية الإسناد ، وأما صيام ثماني عشرة ذي الحجة فليس بصحيح ولا والله نزلت تلك الآية إلا يوم عرفة قبل غدير خم بأيام
Zehebi dedi ‘Ben kimin mevlasıysam Ali de onun mevlasıdır (sözü) mütevadir (ve bu da bunu) Resülallahın(s.a.a) dediğini emin kılmaktadır.‘Allahım ona dost olana dost ol’ ziyadesine gelince güçlü isnadları vardır. Zül hiccenin 18 ci günü oruç tutmakla ilgili kısma gelince ise Sahih değildir ve vallahi bu ayet Arafe günü Gadir Hum olayından günler önce nazil olmuştur. [Tefsir Ruhül-Me’ani, cil. 5, s. 69].
(c). Aynı şekilde Suyuti Durrül Mensurda yazıyor:
وأخرج ابن مردويه والخطيب وابن عساكر بسند ضعيف عن أبي هريرة قال : لما كان يوم غدير خم وهو يوم ثماني عشر من ذي الحجة قال النبي صلى الله عليه و سلم : ” من كنت مولاه فعلي مولاه
فانزل الله اليوم أكملت لكم دينكم ”
Ibn Merdeviye,Hatip ve İbni Asakir zayıf isnadla Ebu Hüreyreden nakletti ki,o dedi: “Gadir Hum günü idi ve Zilhicce ayının 18 funduszeue.infober(s.a.a) dedi ‘Ben kimin mevlasıysam(dostuysam) Ali de onun mevlasıdır(dostudur)’ .Allah (o gün) bu ayeti nazil etti: ‘Bu gün sizin için dininizi ikmal ettim’. [Ed-Durrül-Mensur, cil. 3, s. 19].
(d). Aynı şekilde İmam Alusi tefsirinde diyor:
وروى ضمرة بإسناده عن أبي هريرة قال : لما أخذ رسول الله صلى الله عليه وسلم يد علي كرم الله تعالى وجهه قال : من كنت مولاه ، فأنزل الله تعالى { اليوم أَكْمَلْتُ لَكُمْ دِينَكُمْ } [ المائدة : 3 ] ثم قال أبو هريرة : وهو يوم غدير خم ، ومن صام يوم ثماني عشرة من ذي الحجة كتب الله تعالى له صيام ستين شهراً ، وهو حديث منكر جداً
Zemürre kendi senedi ile Ebu Hüreyreden rivayet ediyor ki,Rasülallah(s.a.s) Alinin elini aldı ve şöyle dedi : “Ben kimin mevlasıysam Ali de onun Mevlasıdır” , Bunun üzerine Allah şu ayeti nazil etti “Bu gün sizin için dininizi ikmal ettim” (el-Maide : Ayet 3) ve Ebu Hüreyre dedi : Bu Gadir Hum günü idi, kim Zül hicce ayının 18 ci günü oruç tutarsa Allah onun için 60 ay oruç tutmanın sevabını yazar”. Bu hadis cidden Münkerdir.[Tefsir Ruhül-Me’ani, cil. 5, s. 69].
e) Ibnül Cevzi El-‘Ilalul-Mutanahiyye fil-Ehadisül-Vahiyyede şöyle der:Bu hadisi delil olarak getirmek caiz değildir.O adamdan Ebu Hüreyreye kadar geriye olan tüm ravileri zayıftırbu ayet(Maide süresi 3-cü ayet) hiç kuşkusuz arafe günü nazil olmuştur ve bu Sahiheynde zikredilmiştir. [El-‘Ilalul-Mutanahiyye fil-Ehadisül-Vahiyye, cil 1, s].
Şia argümanı # 2:
Ebu Said el Hudriden gelen bir rivayet diyor ki,İkmal ayeti Gadir Hum günü nazil olmuştur:
“Resulullah (s.a.a) halkı Gadir-i Huma çağırdığı gün, orda bulunan bir ağacın altındaki dikenleri ve çerçöpü toplayıp atmalarını
emretti; bunun üzerine ağacın altı temizlendi. O gün Perşembe günüydü; Peygamberin insanları Aliye çağırdığı gündü. Alinin kolundan tutup kaldırdı. Öyle ki, insanlar koltuk altının beyazlığını görebiliyorlardı. Daha birbirlerinden ayrılmamıştılar ki, Bugün sizin için dininizi olgunlaştırdım, size nimetimi tamamladım ve size din olarak İslâma razı oldum. ayeti indi. Bunun üzerine Resulullah (s.a.a), dinin kemale erişinden, nimetin tamamlanmasından, Rabbinin risaletinden ve Alinin velayetinden razı oldu ”. ( Ercahül Mutaalib sayfa 80, Ebu Na’im ve Ebubekr Mardevey anhu ve an Ebi Hüreyre, Ve Suyuti Fi Durrül Mensur ve Deylemi(Sah) Ebu Naim fima Nezel min El Kuran fi Ali)
Cevap:
Hafız Ez Zehebi bunu Mevzu(uydurma) saymıştır. (El muntaka min minhacus sunne s ).
Ehli sünnetin hiçbir kaynağında ne İbni Merdeveyhin ne de Ebu Naimin kitaplarında bu rivayetin senedinin olmadığı söylenmiştir
Bu rivayet Durrül Mensurda (cil 2, s ) Ve Deylemide mevcut değfunduszeue.info nedenle bu isnatsız rivayet uydurmadır ve reddedilmektedir
Ibni Teymiyye asırlar önce bu rivayetin senedini talep etmişdir (Minhacus sunne en Nebeviyye, cil 4 s 15).
یٰۤاَیُّهَا الرَّسُوۡلُ بَلِّغْ مَاۤ اُنۡزِلَ اِلَیۡكَ مِنۡ رَّبِّكَ ؕ وَ اِنۡ لَّمْ تَفْعَلْ فَمَا بَلَّغْتَ رِسَالَتَهٗ ؕ وَاللہُ یَعْصِمُكَ مِنَ النَّاسِ ؕ اِنَّ اللہَ لَا یَۡدِی الْقَوْمَ الْکٰفِرِیۡنَ
Ey Rasul, Rabbinden sanaindirileni tebliğ et; eğer yapmazsan O’nun risaletini tebliğ etmemiş olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Muhakkak Allah kâfirler topluluğunu hidayete erdirmez.(Kuran )
Bu ayet Beliğ kelimesin orada kullanılması sebebinden Tebliğ ayeti adlandırılmıştır
Şianın tekrarlanan bir iddiası var ki,bu ayet() funduszeue.info hilafetinin/imametinin ilanıyla ilgili nazil olmuştur başka bir deyişle funduszeue.infober(s.a.s) sahabilerin funduszeue.info İmam/Halife tayin etmesiyle ilgili verecekleri korkunç tepkiler konusunda endişfunduszeue.info iddia kesinlikle yanlış ve hatalıdıfunduszeue.infoında aşağıdakı nedenlerden dolayı bu ayet() funduszeue.info Gadir Humda tayini ile ilgili olamaz
(i) Bilindiği gibi Gadir Hum hadisesi tüm arabistanın Peygamber(s.a.s) tarafından hidayet erdirildikten sonra ki,buna Necranlı hristiyanlar ve Yemen Yahudileride dahildir onun ölümüne yakın bir zamanda başfunduszeue.infobere(s.a.s) tabii olanların kat arttığı halde tebliğden korkmasında ne sebep funduszeue.info ayetin Peygamberin(s.a.s) gücünün zirvesindeyken nazil olduğunu söylemek mantıklı değfunduszeue.info ziyade bu ayet Peygamberin(s.a.a) islamın hayatta kalabilmesi için mücadele ettiği ve birçok düşman tarafından kuşatıldığı daha erken dönemlerde nazil olmuştur
(ii). Sahih rivayetlere göre ikmal ayeti Arafe günü Gadir Humdan birkaç gün önce nazil olmuştur.Eğer dinin önemli bir kısmı(Şiilere göre Usulud-dinin esası) tebliğ edilmemişse o zaman dinin bu önemli kısmı tebliğ edilmeden önce Allahın dini tamamlaması hakkındaki ayeti nazil ettiğini söylemek mantıklı funduszeue.infotte,İkmal() ayeti Gadir Humdan birkaç gün önce Arafatda nazil olması bu ayetin() Gadir hadisesinden ve ikmal ayetinin nüzulundan çok daha önceleri nazil olduğunu göstermektedir
(iii). İkmal ayetinin nüzulundan önce funduszeue.infober Veda Haccında orada iştirak eden tüm hacılara hütbe yaptı. Veda hütbesini yaptıktan sonra Resülallah(s.a.a) orada bulunan insanlara funduszeue.infoın mesajını tebliğ ettimmi? Insanlar evet deyince Peygamber(s.a.a) üç defa buna Allahı şahid funduszeue.infober(s) buyurdu: Burada bulunanlar bulunmayanlara (benim mesajımı) aktarsın [Bak: Sahih el-Buhari # ve Sunen Ebi Davut # ]
Şimdi burada bir soru ortaya çıkıyor.Eğer funduszeue.infober(s) dinin önemli bir kısmını aktarmamış idise neden insanlara Tebliğ ettimmi diye sorupta Allahı buna şahid tutuyor?Açıktır ki,funduszeue.infober(s) Allahın mesajını tebliğ etdiğini düşünmüş ve Allahı da buna şahit tutmuşdur ki,bu ayetin() bu hadiseden çok önce nazil olduğunu göstermektedir
(iv) funduszeue.info Hilafetinin/İmametinin tayini ile ilgili bu ayetin() nazil olması mümkün değildir.Çünkü ayet direkt olarak Kitap Ehline(Yahudi ve Hristiyanlara) yöneliktir.Şiiler bu ayetden önce ve sonra gelen ayetleri göz önünde bulundurmadan ayeti ifade ettiği anlamın dışında bir anlamda ele almaktadıfunduszeue.info ayetlere göz atalım:
Yahudiler, Allahın eli bağlıdır (sıkıdır) , dediler. Hay dedikleri yüzünden elleri bağlanası ve lânet olasılar! Bilâkis, Allahın elleri açıktır, dilediği gibi verir. Andolsun ki sana Rabbinden indirilen, onlardan çoğunun azgınlığını ve küfrünü arttırır. Aralarına, kıyamete kadar (sürecek) düşmanlık ve kin soktuk. Ne zaman savaş için bir ateş yakmışlarsa (fitneyi uyandırmışlarsa) Allah onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozgunculuğa koşarlar; Allah ise bozguncuları sevmez. ()
Şayet kitap ehliinanıp karşı gelmekten sakınsalardı, kötülüklerini örterdik ve onları nimet cennetlerine koyardık.().
Eğer onlar Tevratı, İncili ve Rablerinden onlara indirileni (Kuranı)doğru dürüst uygulasalardı, şüphesiz hem üstlerinden, hem de ayaklarının altından yerlerdi (yeraltı ve yerüstü servetlerinden istifade ederek refah içinde yaşarlardı). Onlardan aşırılığa kaçmayan (iktisatlı, mutedil) bir zümre vardır; fakat çoğunun yaptıkları ne kötüdür!. ().
Ey Rasul, Rabbinden sana indirileni tebliğ et; eğer yapmazsan O’nun risaletini tebliğ etmemiş olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Muhakkak Allah kâfirler topluluğunu hidayete erdirmez.().«Ey Kitap ehli! Siz, Tevratı, İncili ve Rabbinizden size indirileni hakkıyle uygulamadıkça, (doğru) bir şey (yol) üzerinde değilsinizdir» de. Rabbinden sana indirilen, onlardan çoğunun küfür ve azgınlığını elbette artıracaktır. Kâfirler topluluğuna üzülme.().
Öyleyse önceki ve sonrakı ayetlerde kitap ehli hakkında konuşulduğunu görmekteyiz ki,bu bağlamda ayetde() Allah Peygamberine Yahudi ve Hristiyanlardan korkmamadan İslamı açık şekilde tebliğ etmesinin güvencesini vermekte ve İslamı Yahudi ve Hristiyanlığa üstün tutacağının funduszeue.info 67 de Peygamberin(s) bu insanlardan korkmamasını 68 ci ayetde ise Rabbinden sana indirilen, onlardan çoğunun küfür ve azgınlığını elbette artıracaktır buyrulmaktadıfunduszeue.info bunun hiçbir şekilde Sahabilerle ilgisi olmadığını aksine Ehli Kitap ile ilgili olduğu açıkca göstermektedir
(v). () Ayetinde Allah Peygamberine(s) {“Rabbinden sana indirileni tebliğ et“} diye emrediyor ve sonraki ayetde() Allah Kitap Ehlini(Yahudi ve Hristiyanları) zikrederek şöyle diyor {…Rabbinden sana indirilen, onlardan çoğunun küfür ve azgınlığını elbette artıracaktır.}.
Ayetde geçen {“Allahtan sana indirilen“}le kastedilen Kurandır. Nasıl ki,Kuranı Kerimin diğer bölümlerinde okuyoruz: {Şüphhesiz anlayasınız diye arapça bir Kuran olarak indirdik.()}.
Bu nedenle Tebliğ ayeti iddia edildiği gibi (Gadir Humdaki) bir İmam/Halife tayininden söz etmemekdedir aksine Allahtan indirilen Kuranın aktarılmasından ve tebliğinden söz funduszeue.inforuz ki,Gadir Hadisi Kuran değildir
Bu sonraki ayetde kitap ehli hakkında Rabbinden sana indirilen, onlardan çoğunun küfür ve azgınlığını elbette artıracaktır ayeti ile desteklemektedir.Açıktır ki,Gadir Humda Alinin İmam tayin edilmesi kitap Ehlinin(Yahudi ve Hristiyanların) küfür ve azgınlığını artırdığını söylemek mantıksız funduszeue.info Kitabın(Yahudi ve Hristiyanların) Gadir olayı ile hiçbir ilgisi yoktur ve bu olaya şahitlik etmemişlerdir.Şüphesizdir ki,Ayetde kastedilen Kurandır
Bu görüş İbni Abbasın(r.a) bu ayet üzerine yaptığı bildiriyle güçlenmektedir nasıl ki,İbni Kesir tefsirinde bu ayetin() tefsiri hakkında okuyoruz :
علي بن أبي طلحة عن ابن عباس: { وَإِن لَّمْ تَفْعَلْ فَمَا بَلَّغْتَ رِسَالَتَهُ } يعني: إن كتمت آية مما أنزل إليك من ربك، لم تبلغ رسالته
Ali bin Ebu Talha Ibn Abbastan şöyle rivayet etti, {eğer yapmazsan O’nun risaletini tebliğ etmemiş olursun} “yani, Eğer Rabbinden sana nazil olan bir ayeti bile gizlersenonun Risaletini tebliğ etmemiş olursun. ”[Tefsir ibn Kesir].
Bu nedenle Gadir Hum hütbesinin yahur Gadir Hadisinin kuran ayeti yahut Kuranın kendisi olmadığını bildiğimiz için Tebliğ ayetinin() Gadir Hütbesinin iletilmesi hakkında nazil olmadığını kesin olarak söyleyebiliriz
(vi). funduszeue.infoşe(r.a) rivayet ediyor: “Resülallah(s) bu ayet: {‘Allah seni insanlardan koruyacaktır} nazil olana kadar (insanlar) tarafından korunmaktaydı.(Ayet nazil olduktan sonra) Resülallah(s) başını odadan çıkardı ve dedi: ‘Ey İnsanlar gidin çünkü Allah beni koruyacaktır”[Camiut-Tirmizi ,Kitap 47, Hadis # Isnadı: Hasendir
Bu müteber rivayet ayetin bağlamının şiilerin iddia etdiği gibi olmadığını ve bu ayetin() Gadir Hum vadisinde nazil olmadığını göstermektedir
(vii).İmam Fahruddin er Razi Çeşitli insanların bu ayetin nüzul sebebinin farklı olaylar sebebinden olduğunu inandıktan sonra bu konuda 10 olasılığı zikretmiş ve sonra şöyle demiştir:
واعلم أن هذه الروايات وإن كثرت إلا أن الأولى حمله على أنه تعالى آمنه من مكر اليهود والنصارى ، وأمره بإظهار التبليغ من غير مبالاة منه بهم ، وذلك لأن ما قبل هذه الآية بكثير وما بعدها بكثير لما كان كلاماً مع اليهود والنصارى امتنع إلقاء هذه الآية الواحدة في البين على وجه تكون أجنبية عما قبلها وما بعدها .
Bil ki bu rivayetler çok iseler de, evlâ olan bu âyeti Allahın, Hz. Muhammed (s.a.s)i yahûdî ve hristiyanlann hile ve tuzaklarından emin kılıp, onlara hiç aldırmadan tebliğini yapmasını emrettiği mânasına hamletmektir. Çünkü bu âyetten önceki birçok âyet, ve yine bundan sonraki birçok âyet yahudî ve hristiyanlarla ilgili olduğuna göre, aradaki bu tek âyeti, öncesine ve sonrasına
uygun düşmeyen bir mânaya hamletmek imkânsız olurdu [Mefatihül-Ğayb, Fahruddin er-Razi, cilt 12, s 53]
Diğer bir sözle İmam Razi bu 10 tane görüşten en güçlüsünün bu ayetin Ehli Kitab(Yahudi ve Hristiyanlarla) ilgili olduğunu söylemektedir
(viii). Ibni Kesir funduszeue.info hakkında nazil olduğu söylenen birkaç zayıf ve müteber rivayeti zikrettikten sonra diyor:
هذا لا يصح بوجه من الوجوه لضعف اسانيده ولم ينزل في علي شىء من القرآن بخصوصيته
Bu isnadlarının zayıf olmaları sebebiyle hiçbir vechle doğru deyildir ve Aliye(r.a) hass olarak Kurandan hiçbirşey nazil olmamıştır[El bidaye ven Nihaye cil 7, s ].
İmam ibni Kesir tarafından söylenen bu ifade Tebliğ ayetinin() Gadir Humda funduszeue.info imametinin tayini ile bağlı olduğu iddiasını reddetmekdedir
Şia Argümanı # 1:
Bu rivayet Tebliğ ayetinin() Gadir Humda funduszeue.info hakkında nazil olduğunu göstermektedir:
أخبرنا أبو سعيد محمد بن علي الصفار قال: أخبرنا الحسن بن أحمد المخلدي قال: أخبرنا محمد بن حمدون بن خالد قال: حدثنا محمد بن إبراهيم الخلوتي قال: حدثنا الحسن بن حماد سجادة قال: حدثنا علي بن عابس عن الأعمش وأبي حجاب عن عطية عن أبي سعيد الخدري قال: نزلت هذه الآية (يا أَيُّها الرَسولُ بَلِّغ ما أُنزِلَ إِلَيكَ مِن رَّبِّكَ) يوم غدير خم في علي بن أبي طالب رضي الله عنه
Ebu Sa‘id Muhammed bin ‘Ali es-Seffar bize haber etdi> El Hasan bin Ahmed el Mahledi> Mihammed bin Hamdun bin Halit> Muhammed bin Ibrahim el-Halvani> el-Hasan bin Hammad Siccade> ‘Ali bin ‘Abis> el-Ameş> Ebul Hiccab> ‘Atiyye> Ebu Sa‘id el-Hudri dedi: “Bu ayet (Ey Rasul, Rabbinden sana indirileni tebliğ et . …) Gadir Hum günü Ali bin Ebu Talib hakkında nazil olmuştur. [Esbabül Nuzu; Imam Vahidi el Neysapuri]
Cevap:
Bu rivayet zayıftır ve Müteber değfunduszeue.info rivayetin isnadında aşağıdaki illetler vardır:
(i).‘Ali bin Abis: Bu ravi hicri 2 ci asrın sonlarında Küfede yaşamıştır. Rical alimleri arasında onun güvenilmez olduğuna dair icma vardır. (Tehzibül Kemal cil. 20 s. ).
Onun güvenilmez bir ravi olması onun aktardığı etdiği rivayetlerin Sahih rivayetlere mühalif olmasından kaynaklanmaktadıfunduszeue.info durumda da o hiçbir yerde aslı bulunmayan rivayeti aktarmıştıfunduszeue.infoinin güvenirliği ciddi bir şekilde sorgulandığından herhangi bir standarta dayanarak rivayetinde yalnız kaldığı bir hadisi funduszeue.info Hibban ona bir ravi gibi güvenilemeyeceğini şu şekilde özetlemektedir:Onun rivayet etdiği hadislerdeki hataları çok ciddi(hatalardı) ve (bir ravi gibi) metruk(terkedilmiş) olmayı funduszeue.info Zura er Razi diyor:O,münkerül hadistir ve rivayetleri sika ravilerin rivayetlerine mühaliftir(Kitabül Mercuhin cilt 2 sayfa )
(ii).‘Atiyye el Avfi:İsnadlarda Ebu Said el Hudriden rivayet eden şahıs olarak görüfunduszeue.info alimleri Atiyye el Avfinin zayıf olmasında icma etmişlerdir.Müdellis olmakla birlikte şiadıfunduszeue.info Ahmed dedi:Hüşeym onun hadislerini zayıf görürdü.İmam Ahmed dedi:Atiyye hadiste zayıfdı.Nesai dedi:Zayıftır.Ebu Zura dedi:Leyyindir.Ebu Hatim dedi:Zayıftıfunduszeue.infoeri yazılıfunduszeue.info Nazra bana göre ondan daha iyidir.Aynı şekilde İbn Adi onu zayıf saymıştır ve hadisleri yazılır demişfunduszeue.info Hibban El Mercuhin kitabında onu zikretmiş ve demiştir:Onun hadisleri Taacub haricinde yazılmaz.Es Saaci dedi:Hüccet değildir[İbn Hacer Tahzib(7/)]
O aynı şekilde ülema tarafından tedlisül Şuyuh adlandırılan alışkanlığı tarafından reddedilmişfunduszeue.info bu alışkanlığı Kitabül Mercuhinde İbni Hibban tarafından şöyle açıklanmıştır:
“Atiyye bin sad ebul hasan el kufi: onu Sevri, Heşyem, yahya, ahmed, razi ve nesai zayfılatmıştı. ibn hibban demiştir ki: bu atiyye sahabe olan EBU SAİD EL HUDRÎ’DEN rivayet alırdı. O vefat edince Kelbî’yle kalkıp oturmaya başladı. Kelbi ne zaman: (Resulullah dedi) derse bunu hemen eberlerdi (yani atiyye) ve ondan rivayet ederdi. Ve atiyye, Kelbi’yi Ebu Said diye isimlendirmişti ki duyanlar sanki EBU SAİD EL HUDRÎ’DEN rivayet ediyor sansınlar.“(Ed duafa vel mecruhin libnil cevzi/cil:2/sayfa)
Bu sebeplerden bu rivayetin hiçbir güvenilirliği funduszeue.infoı şekilde bilinmelidir ki,Şialar bu rivayeti İbni Ebu Hatim,İmam Suyutinin Durrül Mensurundan,İmam Şevkaninin Fethül Kadirinden ve s. alıntlar yapnaktadırlar ki,hepsinin senedinde bu iki ravi vardır
Şia Argümanı # 2:
وأخرج ابن أبي حاتم وابن مردويه وابن عساكر عن أبي سعيد الخدري قال: نزلت هذه الآية يا أيها الرسول بلغ ماأنزل اليك من ربك على رسول الله صلى الله عليه وسلم يوم غدير خم في علي بن أبي طالب
ibni Ebi Hatem, ibni Merdeveyh ve ibni Asakir Ebu Said el-Hudriden şöyle rivayet etmişlerdir: “Ey Resul! Rabb’inden sana indirileni tebliğ et” ayeti Gadiri Hum günü Ali b. Ebu Talib hakkında inmiştir.وأخرج ابن مردويه عن ابن مسعود قال: كنا نقرأ على عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم يا أيها الرسول بلغ ماأنزل اليك من ربك ان عليا مولى المؤمنين وان لم تفعل فما بلغت رسالته والله يعصمك من الناس
ibni Merdeveyh Abdullah b. Mesud r.a’ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: biz Rasulullah zamanında bu (Maide ci) ayeti şöyle okurduk: “Ey Resul! Rabb’inden sana indirileni, Ali’nin müminlerin mevlası olduğunu tebliğ et”Suyuti, “ed-Durrul Mensur”, Maide suresi ci ayetin tefsiri bölümü
Cevap:
Bunun aslı İbn Mardeveyin Tefsirinde mevcut olmuştur ki,bu tefsir artık mevcut değfunduszeue.info Suyuti ise bunu Durrül Mensur kitabında isnadsız şekilde rivayet etmişdir
Bu rivayet bizlere isnadsız bir şekilde gelmiştir ve bir rivayet için isnad olmazsa olmaz niteliğindedir yani isnadsız bir rivayet başsız bir beden gibi ölüdür
İmam eş Şafii dedi: “İsnadsız hadis taleb eden kişi,geceleyin odun toplayan kişi gibidir.İçinde zehirli yılan olan bir odun demetini farkında olmadan alır.”[El Beyhaki, el Medhal ilas sünne, s. ].
Ancak bu durumda isnad tek gösterge değfunduszeue.infoın olmaması dışında bu rivayetin metninin anlamında Kuranın kutsallığına mühalif olan yönler vardır
Bu rivayetde ilave edilen sözler Kuranla ilgili ne mütevatir ne de şazz kıraatlar arasında funduszeue.infoında bunu beşinci yüzyılda yazılmış bir eserde isnadsız ve tek bir şekilde bulunan rivayet dışında hiçbir yerde göfunduszeue.info Mardeveyhinde eseri Ğulat şia ravilerin rivayetlerinden kendini kurtaramamıştıfunduszeue.info önceleri Atiyye el Avfi gibi şianın da rivayetlerinin Tabiinler döneminde olduğu gibi sünni ülemaların bazı kitaplarına karışıldığını zikrettik
Ali bin İbrahim el Kufinin ve Furat bin İbrahim el Kufinin Tefsiri,Ahmed bin Muhammed Es Seyyarinin Kitabül Kıraati, Ahmed bin Ali et Tabersinin El İhticacı,İbn Şerhaşubun Menakıbı ve İbn Tavusun Keşfül Yakini gibi klassik şia alimlerinin eserlerinde bulunan rivayetler bu ayetde Alinin isminin olduğunu lakin Onların(Sahabilerin) onu o ayetden çıkardığını söylemektedir[Molla Hüseyn Nuri et Tabersi,Faslül Kitab Tahrif Kitabül Rabbül Erbab İhsan İlahi Zahir kendi kitabında bunu alıntı yapmışdır]
İbn Mardeveyhin Tefsirinde bulunan bu rivayetinin Şia orijinine dönen bir isnadı olduğunu söylememiz mantıklıdır ki,kesin bir şekilde bu uydurma bir rivayettir ve reddedilir
Şia Argümanı # 3:
El Kunduzi diyor ki,bu ayet() Gadir Humda Ali ile ilgili nazil olmuştur:
الحديث السادس والخمسون : عن البراء بن عازب ( ر ) في قوله تعالي : يا أيها الرسول بلغ ما أنزل إليك من ربك : أي بلغ من فضائل علي ، نزلت في غدير خم ، فخطب رسول الله (ص) قال : من كنت مولاه فهذا علي مولاه . فقال عمر ( ر ) : بخ بخ لك يا علي ، أصبحت مولاي ومولى كل مؤمن ومؤمنة ، رواه أبو نعيم . وذكره أيضا الثعلي في كتابه.
(Yenabül Mevadde).
Cevap:
Bu rivayetin senedini es Selebi Keşfül-Beyanda zikretmişdir:
أبو القاسم يعقوب بن أحمد السري، أبو بكر بن محمد بن عبد اللّه بن محمد، أبو مسلم إبراهيم ابن عبد اللّه الكعبي، الحجاج بن منهال، حماد عن علي بن زيد عن عدي بن ثابت عن البراء
Hadis isnadında Ali bin Zeydin bulunması sebebinden zayıftır. Ali bin Zeyd zikredeceğimiz ülemalar tarafından zayıf görülmüştür: (1). Ibn Adi El-Curcani, (2). El-Beyhaki, (3). Ebu Hatim er-Razi, (4). Ibn Hibban, (5). Ebu Zur’a, (6). Ahmed ibn Hanbel, (7). En-Nesai, (8). Cüzcani, (9). Ebu Ahmed el-Hakim, (10). El-Ukeyli, (11). Ibn Hacer, (12). Darakutni, (13). Muhammed ibn Sad, (14). Ibn Hüzeyme, (15). Ibn Tahir, (16). Buhhari, (17). Buseyri, (18). Ali bin Medeini, (19). Ibn Kesir, (20). Vahb bin Halid, (21). Yahya ibn Ma’in, ve s. [Sahih ve Da’iful-Ehadisul-Kudsiyye cil 2, s ] ; [Tahzibut-Tahzib, cil 7, s ] ; [Mizanül-itidal, cil 3, s , # ]. Aynı şekilde (22). El-Elbani[El-Edebül-Mufred, s. , # ] ; (23). Şuayb El-Arnaut[Musned Ahmed, cil 30, s , # ] ; (24). Zubeyir Ali Za’i[Camiul-Tirmizi, cil 5, s 75] ; (25). Hüseyin Salim Esed [Musned Ebu Ya’la, cil 2, s , # ] ; (26). Ahmed Rıza Han Barelvi[Fetava Rizviyye, cil 22, s ] ; (27). Eşref Ali Tanvi el-Deobandi[Bevadirun-Nevadir, s ].
Hiçbir müteber Ehli sünnet kaynağı bu ayetin() Gadir Humda nazil olduğunu söylemez.Şiilerin atıfta bulundukları zayıf ve müteber olmayan rivayetler ise Kuranı Kerimin ayetleriyle,Tarihle,Mantıkla ve bu ayetin başka sebeplerden başka yerde nazil olduğunu söyleyen sahih rivayetlerle çelişmektedir
Son olarak İmam ibni Kesirin şu sözünü tekrarlamak isterim:
Ibni Kesir funduszeue.info hakkında nazil olduğu söylenen birkaç zayıf ve müteber rivayeti zikrettikten sonra diyor:
هذا لا يصح بوجه من الوجوه لضعف اسانيده ولم ينزل في علي شىء من القرآن بخصوصيته
Bu isnadlarının zayıf olmaları sebebiyle hiçbir vechle doğru deyildir ve Aliye(r.a) hass olarak Kurandan hiçbirşey nazil olmamıştır[El bidaye ven Nihaye cil 7, s ].
(X) – Gadir hadisesi Şii alimlerininde ifadelerine göre açık bir delil olmaması sebebiyle akide için kullanılamaz
İslam bir delil dinidir ve müslümanlar dinlerinde yeni birşey çıkarmamaları funduszeue.infoıkları herbirşey bir çeşit delile dayanmalıdır ve en güçlü deliller ise Kuranı kerimin nassları ve Peygamberin(s.a.a) sahih hadisleridir.Ümmetin ekserini oluşturan Ehli Sünnet vel Cemaat müslümanları en güçlü ve müteber delilleri izlemişfunduszeue.infoın mezhepler ise ayet ve hadislerin anlamlarını kendi heva ve heveslerine uygun şekilde tevil etmiş ya da zayıf rivayetlere uymuşlardır
İslam alimleri Akideninin Şeriat anlamını şöyle tanımlamışlardır:
(‘Et Tasdikul Cezam el Mu’tabbit lil Vakih en Delil el Kati’i’)‘’hakikatla uyumlu ve kesin delillerle elde edilen kesin inanç [Imam el Curcani: Et Ta’rifat] [Kaynak: El-Tağrib Ila Kavatiü’l Adila Fi Usulül Akide ve Redd ala el Mubta’din, sayfa 10 ]
Katii ve Zanni delillerin ne olduğunu tanımlayalım:
Katii delil:Kesin ve açık olan funduszeue.info kere onu gördüğünde kesinlik kazanır ki,bu delilden elde ettiğimiz bilginin kesin olduğu anlamına funduszeue.info tür delilleri inkar etmek insanı dinden çıkarıfunduszeue.info bu ayet katii bir delildir:
De ki,O Allah birdir(Kuran )
Eğer bir müslüman Hayır,Allah iki tanedir derse kafir olur
Zanni delil: Bu daha zayıf olan bir delil şfunduszeue.infoı yahut spekülatif delil anlamına funduszeue.info bu delilin üzerine birden fazla yorum yapılabilir ve birden fazla yolla anlaşıfunduszeue.info pratik bir örneği şu şekilde olabilir:
Başka birinin cesedinin yanında duran kiyafetlerine kan bulaşmış bir adamı görürseniz katilin o olduğunu varsayarsınıfunduszeue.infosin ki,adamı öldüren katil önceden kaçmış ve bu adamda ölen adama yardım etmek isterken kiyafetlerine kan bulaşmış funduszeue.info onun illa da o adamı öldürdüğü anlamına gelmez
Fıkhı yönden de bir örnek bu hadis olabilir:
Resülallah(s.a.s) dedi:Kurana Temiz olandan başkası dokunamaz
Bu hadis sahihtir lakin bunu nasıl anlamalıyız?
Bazı alimler Kadının hayız halindeyken Kurana dokunamayacağını çünkü bu evrede temiz olmadığını söyleyerek bu hadisi delil almışlardır. Ancak bu spektülatif bir benzeşim ve spektülativ bir funduszeue.info burada temiz olarak müminleri de kastetmiş olabilir.Çünkü Peygamber(s.a.s) bir hadiste :müminin (dokunuşu) necisliğe neden olmaz.Dolayısıyla bu Allahın gayri müslümleri Kurana dokunmasını yasakladığı anlamına gelir ve bunun hayız halindeki müslüman kadınlarla hiçbir ilgisi yoktur
Bu kadınların hayız zamanı Kuranı Kerime dokunmasını yasaklayan zanni bir delil olarak alınmaktadır
Eğer rivayette: “Hayız halindeyken Kurana dokunmak yasaktır” denseydi bu Kadınların bu durumda Kuraba dokunmasını yasaklayan Katii bir delil olurdu
Şeriat hükümlerinin birçok farklı branşları vardıfunduszeue.infoan ikisi akide ile ilgilidir:
El Ahkamül İtikadiyye( Itikad ihkamları):Bu inanç metin ve anlamla ilgili tüm şübhelerden arınmış olan kaynaklara dayalı olmalıdır.(Katii Sabit ve Katii Delaleh).Bunlara:Kuran ve Mütevatir hadisler dahildir
El Ahkamül İhbariyye(Haberlerle ilgili hükümler): Belirli veya belirsiz anlamlarıyla belirsiz bir metne dayalı herhangi haber yahut belirsiz bir anlam taşıyan kesin bir funduszeue.info haber zanni olduğu için doğası gereği haberin kesinliğini içermez ve bu nedenle de Akidenin bir maddesi olarak alınmaz[Kaynak: Et-Tağrib Ila Kavatiül Adilla Fi Usulül Akide ve Redd ala el Mübtadin, sayfa 12 ] .
Herhangi bir delilin kesinliğinin iki yönü vardır :
Delil katii ve sabit olmalıdır. Mesela, Kuran ve Mütevatir hadisler zayıf,yalan ve yanlış olma ihtimali taşımazlar. Bunun aksine zanni deliller yanlış ve zayıf olma ihtimalini kendinde funduszeue.infoıf hadisler gibi ve s.Şöyle ki,müzakere edilen konu üzerinde delil kesin olmalı ve onu reddecek herhangi bir argüman bulunmamalıdır[katii ed delalet]. Abdestin delili şeriatın bir emri olmasıdır ve Resülallah(s) adına yalan söylemek büyük günahtıfunduszeue.info aksine olan (Zanni ed delalet)dir mesela ayakları mesh etmek gibi.Şia yönünden bunun delili Kurandır lakin bu katiyyet taşımasına rağmen zanni delildir çünkü farklı kıraat ve diğer meseleler sebebinden zaniyyet taşımaktadıfunduszeue.info yüzdende Ehli sünnet Katiyyetüs Sabit olan ve katiyyete delalet eden delilıeri alırki,bunlarda bununla ilgili olan ve Kuranla mutabık sahih rivayetlerdir
Akide ile ilgili bu sade ve önemli prensipleri göz önünde tutarak,Alinin imameti konusunda deliller her iki açıdanda belirleyici olmalıdıfunduszeue.infoa birlikte Gadir hadisi Katiyyetüs Sabit olsa da kesinlikle Katiyyül Delale değil de Zaniyyül Delaledir
Eğer şiiler cehaletlerini bir kenara bırakarak bizim Gadir hadisi katiyyül Delale değildir argümanımıza itiraz etmek isterlerse o zaman şiileri onların saygıdeğer saydıkları ülemalarının görüşlerine göre Alinin(r.a) imameti için kesin bir delil bulunmadığına dair bilgilendirmek isteriz
(i). Şianın büyük alimlerinden Şeyh Şerif Murtaza yazıyor:
إنّا لا ندّعي علم الضرورة في النص، لا لأنفسنا ولا على مخالفينا، وما نعرف أحداً من أصحابنا صرّح بادعاء ذلك
(İmametde) açık Nassa dair ne bizim üzerimize nede mühaliflerimizin aleyhine zaruri ilmin (var olduğunu) iddia etmiyoruz. Ashabımızdan bunu açık şekilde iddia eden bir kimsede tanımıyoruz[“Şafii fil İmame” cil 2, s 98]
Diğer kitabı olan “Resail” (1/) de, Şerif Murtaza Tebük Hadisi ve Gadir Hadisi gibi bilinen İmamete dair şia delillerini ele almış ve onları İmamet için gizli deliller olarak saymıştır
Şerif Murtaza yazıyor:
وأما النص الخفي: فهو الذي ليس في صريحة لفظه النص بالامامة، وإنما ذلك في فحواه ومعناه، كخبر الغدير، وخبر تبوك
Ve gizli nassa gelince: o ki, lafzinde imamet için serahat(açıklık) olmayan nasstır .Fakat Gadir haberi ve Tebük haberi gibi sadece içeriği ve manasındadır. [“Resail” cil 1, sayfa ]
Şiilerin büyük alimlerinden Alemul Huda gibi tanımlanan bu alim Gadir hadisi ve Menzilet hadisinin imamet için açık bir nass olmadığını söylemektedir.O açık bir şekilde ashabından(diğer şia ülemalarından) imamet için açık bir nass olduğunu söyleyen bir kimse olduğunu bilmiyorum demiştir
(ii). Şii alimi Muhakkik el Hillinin bu görüşünü Ayetullah Rıza Ustadi “Resail el-Muhakkik el-Hilli” s ; da zikrediyor :
الوجه الثاني : على إمامته فيجب أن يكون إماما.
أما النص عليه فقسمان جلي وخفي أما الجلي فما نقلته الشيعة خلفا عن سلف إلى النبي عليه السلام من نصه عليه بالامامة نصا لا يحتمل التأويل ….
وأما الخفي فقوله عليه السلام : (من كنت مولاه فعلي مولاه اللهم وال من والاه وعاد من عاداه وانصر من نصره واخذل من خذله وأدر الحق معه كيف ما دار.
وقوله عليه السلام : أنت مني بمنزلة هارون من موسى.
Ikinci Vech: Onun imameti ve onun imamlığının vacipliyi üzerine. Onunla ilgili nasslar iki türlüdür: açık ve gizli. Açık olana gelince –Onlar şianın haleflerinin seleflerinden Nebiye(s.a.s.) kadar rivayet ettikleri onun tevil edilmeyecek göstergeleridir……
Gizli nasslara gelince onun(a.s) şu kavli “Ben kimin mevlasıysam Ali de onun mevlasıdıfunduszeue.infoım,ona dost olana dost,düşman olana düşman ol. Ona yardım edene yardım et ve onu yüzüstü bırakanı yüzüstü bırak ve nereye dönerse hakkı onunla bir kıl”.
Ve onun(a.s) şu kavli– “Senin bana olan durumun Harunun Musaya olan durumu gibidir”. [“Resail el-Muhakkik el-Hilli” s ;]
(iii). Büyük şia Merciisi es-Seyyid Muhammed Said et-Tabtabai el-Hakim kendi kitabı “el-‘Akaid”de ci sayfada diyor:
ولنا في الواقع الإسلامي أعظم العبر، إذ لا ريب في أن أمير المؤمنين (صلوات الله عليه) قد بلغ القمَّة في العلم والعدل، ولكن حيث لم يبتن تولّيه الخلافة على النص والعصمة بنظر كثير من الأمة، فقد تعرض (عليه السلام) نتيجة اجتهاد بعض رعيته والمحيطين به، واختلافهم معه في الرأي، لأزمات
“İslami gerçeklikten büyük bir ders almaktayız. Emirül müminin bilgelik ve adalette zirveye ulaştığında şübhe funduszeue.info hilafetiyle(imametiyle) ve ismetiyle(masumluğu) ile ilgili nasslar ümmetin büyük kısmına açık olmadığı için büyük bir krize katlanmak zorunda kaldı ve onu izleyen ve çevreleyen bazı kimselerin ictihadları nedeniyle onun pozisyonunu zayıflatacak bazı problemlerle yüzleşdi [“el-‘Akaid” s ]
Bu sebepledir ki, Gadir hadisi şia alimlerinin beyanına göre Alinin(r.a) imameti için açık bir nass olmadığına göre Şiiler bunu akide için kullanamazlar.Çünkü bu katii bir delil değildir aksine zanni bir delildir
Eğer Peygamber(s.a.s) Hilafet/imametin ilahi tayini ile ilgili açık bir atıfda bulunmak isteseydi bunu şia alimlerinin de ifadelerine göre açık olmayan bir beyanda bulunmazdı.Peygamber(s.a.a) arapların en fasihi idi ve açıkca şöyle diyebilirdi:Ali benden sonra benim vasimdir yahut benden sonra halifemdir veya Ben vefat etdikten sonra ona uyun ve itaat edin.Fakat Peygamber(s.a.s) bu anlaşılmazlığa son verecek bu belirleyici sözlerden hiçbirini söylememişfunduszeue.info da Gadir hadisinin ilahi bir Halife yahut imam tayiniyle hiçbir ilgisi olmadığını kanıtlamaktadır.
Güzel bir örnek:
Okuyucuların faydalanması için bir Peygamberin(s.a.a) kendisinden sonra birini nasıl tayin ettiğine dair bir örnek funduszeue.info örneği Kuranı Kerimde Bakara süresi ci ayetde çok güzel bir şekilde görmekteyiz ki,funduszeue.infon(a.s) sonra israiloğullarına:Peygamberleri onlara: Bilin ki Allah, Tâlûtu size hükümdar olarak gönderdi, dedi şeklinde geçmektedir
Şiiler funduszeue.info Peygamber(s.a.a) tarafından Lider(imam) olarak tayin edildiğini söylemektedirler fakat bu ayetin diline dikkat etmemiz funduszeue.info kral bir tür liderdir ve bu ayet Peygamberlerin bir lideri nasıl tayin ettiklerinin dair güzel bir örnektir
Buradaki ifadenin tartışılmaz şekilde açık olmasına dikkat edin:Allah size Talutu hükümdar olarak gönderdi‘., arapcası şöyledir “innallâhe kad bease lekum tâlûte meliken”.
Şimdi Peygamberin Kuranda bu açık ve güzel ifadenin yerine Men Kuntu mevlahu fe Talut mevlahu gibi birşey söylemiş olduğunu farzedelim.(Gadir humdaki meşhur ifadeden alıntı).Bu durumda israilliler şöyle derrdi:Teşekkürler ey Peygamber,ama bunun krallık yahut herhangi bir liderlikle ne ilgisi var?.Görüldüğü gibi Bu Peygamberin elindeki vazife için açık olmayacaktı ve bu nedenle de Peygamber Kuranda bildirildiği gibi anlamında hiçbir şübhe bırakmayacak şekilde kendini ifade etmişdir.Melik kelimesi ne kadar kesin ve belirginse Mevla kelimesi bunun aksine bir tutumdadır
Allaha hamd olsun ki, Kuran Bakara de insanların açıkn bir şekilde lider(ki bu kral olsun ya da olmasın)tayin ederken hangi tarz ifade kullandığını güzel bir şekilde göstermektedir. Bu türden birkaç açık kelime olsa idi hiçkimse Alinin imametinden şübhe duymaz idi
Şimdi şiilere funduszeue.info herhangi biriniz Bakara de açıkca gösterildiği örnek gibi Kuranda bu ümmetin imamlığının Peygamberden(s) sonra Aliye verildiğini gösterebilirmi?
Yine soruyoruz Sizden Herhangi biri Kuranda Bakara de açık bir şekilde belirtildiği örnek gibi Ehli sünnetin sahih hadislerinden Alinin Peygamberden sonra imam tayin edildiğine dair bir hadis getirebilirmi?
Kesinlikle funduszeue.info şianın büyük saydığı ülemaları tarafından da test edilmiştir
Bir hadisin manasını ve gerçek mesajını anlamak için benzer ve ilgili konularda tüm hadisler analiz edilmelidir.Böylece mevcut hadis kitaplarından konuyla ilgili hadisleri aynı anlamlı konular için aynı kategori altında zikretmeyi gerekli görüyoruz:
Abdullah bin Mübarek dedi:
قال ابن المبارك: “إذا أردتَ أن يصحَّ لك الحديث، فاضرب بعضه ببعض”
Eğer bir hadisi test etmek istersen onu diğer hadislerle tutuştur. [Cami‘ li Ahlakül-Ravi ve Edeb es-Sami, cil 2, s ]
Gelin Gadir hadisini diğer sahih hadislerle tutuşturatak test edelim neticede Peygamberin(s) Gadir Humda halef tayin ettiğini iddia eden bidat fırkalarının aksine Ehlibeyt ve Sahabenin Gadir Hum hütbesini bir haıef tayin etme olarak algılamadıklarının şahidi olacağız
Ehlibeytten örnekler:
(i). Ali ibn Abi Talib(RA)
Ali(r.a) Gadir hütbesini Peygamberin(s) halef tayini olarak anlamamıştır. Sahih hadislerden funduszeue.info Peygamberin(s) halife tayin etmediği görüşünde olduğuna dair bazı örnekler zikredelim
(a). Ali İbnu Abbâs (radıyallâhu anhüma) anlatıyor: Hz. Ali (radıyallâhu anh), Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)ı rahmet-i Rahmâna kavuşturan hastalığı sırasında yanından dışarı çıktı. (Dışarıda bekleyen) halk:
Ey Ebûl-Hasan, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ne durumda? diye sodular.
Allaha hamdolsun iyileşti! dedi. Hz. Abbâs (radıyallâhu anh) elinden tuttu. Ve:
Üç gün sonra [Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ölecek, sen bir başkasına] memur olacaksın. Ben, vallahi Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)ın bu hastalığından (kurtulamayıp) vefat edeceğini görüyorum. Zîra ben, Abdulmuttaliboğullarının ölüm sırasında aldığı şekli biliyorum. Gel Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)a gidip bu iş (hilafet) kimde kalacak onu soralım. Bizde kalacaksa (şimdiden) bilmiş oluruz. Bizden başkasına kalacaksa kendisiyle konuşuruz, bizi (ona) tavsiye eder dedi. Ali (radıyallâhu anh):
Eger, biz onu sorsak bunun üzerine (hilafeti) bize yasaklasa, halk ondan sonra onu asla bize vermez. Vallahi ben böyle bir şey soramam! dedi. [Buhârî, İstizân 29, Meğâzî ]. [Aynı şekilde Müsned Ahmedde # & # ]
Rey: Ali bin Ebu Talib(r.a) Peygamberden(s) sonra kimin halife olacağını bilmiyordu, Bu olay Gadir Hadisesinden sonra Peygamberin(s) hastalığı zamanı baş vermiştir
(b). Tarih Taberideki hadiste hz.Ömerin vefatından sonra 6 kişilik şura ehli halife seçmek için toplanıfunduszeue.info bir ferd konuştuktan sonra sıra Aliye geldiğinde şöyle der:
(قال أبو جعفر) وأما المسور بن مخرمة فإن الرواية عندنا عنه ما حدثني سالم بن جنادة أبو السائب قال حدثنا سليمان بن عبد العزيز ابن أبي ثابت بن عبد العزيز بن عمر بن عبدالرحمن بن عوف قال حدثنا أبي عن عبدالله ابن جعفر عن أبيه عن المسور بن مخرمة وكانت أمه عاتكة ابنة عوف في الخبر الذي قد مضى ذكرى أوله في مقتل عمر بن الخطاب قال…… علي بن أبي طالب فقال …..
لَوْ عَهِدَ إِلَيْنَا رَسُولُ اللَّهِ عَهْدًا لأَنْفَذْنَا عَهْدَهُ، وَلَوْ قَالَ لَنَا قَوْلا لَجَادَلْنَا عَلَيْهِ حَتَّى نَمُوتَ، لَنْ يُسْرِعَ أَحَدٌ قَبْلِي، إِلَى دَعْوَةِ حَقٍّ
[……Eğer Resülallah(s.a.s) bize bu konuda(hilafetle ilgili) bir ahd vermiş olsa idi mutlaka onun bu isteğini yerine getirirdik ve ölene kadar onun için cedelleşirdik,kimse beni insanları hakka davet etmekden alıkoyamazdı ] [Tarihüt Taberi, cil 3, sayfa ]
(c). Okuyoruz:
وأخرج أحمد والبيقهي في دلائل النبوة بسند حسن عن عمرو بن سفيان قال: لما ظهر على يوم الجمل قال: أيها الناس، إن رسول الله -صلى الله عليه وسلم- لم يعهد إلينا في هذه الإمارة شيئًا، حتى رأينا من الرأي أن نستخلف أبا بكر، فأقام واستقام حتى مضى لسبيله، ثم إن أبا بكر رأى من الرأي أن يستخلف عمر، فأقام واستقام حتى ضرب الدين بجرانه، ثم إن أقوامًا طلبوا الدنيا فكانت أمور يقضي الله فيها.
[Tarihül Hülefa,Es-Suyuti, cil 1, sayfa 12]
Aynı şekilde,
وقال الثوري ، عن الأسود بن قيس ، عن عمرو بن سفيان قال : لما ظهر علي يوم الجمل ، قال : أيها الناس إن رسول الله صلى الله عليه وسلم لم يعهد إلينا في هذه الإمارة شيئا حتى رأينا من الرأي أن نستخلف أبا بكر ، فأقام واستقام حتى مضى لسبيله ، ثم إن أبا بكر رأى من الرأي أن يستخلف عمر ، فأقام واستقام حتى ضرب الدين بجرانه ، ثم إن أقواما طلبوا الدنيا فكانت أمور يقضي الله فيها . إسناده حسن .
Amr bin Süfyan dedi: Ali Cemel günü zamanı geldi ve dedi: Ey insanlar, Resülallah(s.a.a) bize bu imare(hilafet) hakkında bize hiçbir ahdetmemişdi ta ki biz Ebubekri Halife seçmemiz gerektiğini gördük (o doğru yol üzere idi ve sonra bizi terketti Sonra Ebubekr Ömeri halife tayin etme reyine geldi ki,o da doğru bir istikamet üzere yürüdü ve sonra bizi terketti .Sonra dünyayı taleb eden insanlar geldi ve sadece Allahın (hakkında) hükmedeceği birçok şeyler oldu” [Kaynak: Ahmed ; el Beyhaki ; el Müberekpuri hasen isnad ile ; Siyar alem en nubela, cil 24, sayfa ].
(d). Şöyle okuyoruz:
أخبرنا أبو الحسن كافور بن عبد الله الكتبي أنا مالك بن أحمد البانياسي نا أبو الحسين بن بشران إملاء انا أبو علي أحمد بن الفضل عن عباس بن خزيمة نا عبد الله بن روح نا نا أبو بكر الهذلي عن الحسن قال لما قدم علي الب قام إليه ابن الكوا وقيس بن عباد فقالا له ألا تخبرنا عن مسيرك هذا الذي سرت فيه تتولى على الأمة تضرب بعضهم ببعض أعهد من رسول الله (صلى الله عليه وسلم) عهد إليك فحدثناه فأنت الموثوق المأمون على ما سمعت قال أما أن يكون عندي من النبي (صلى الله عليه وسلم) عهدا في ذلك ولا والله إن كنت من أول من صدق به فلا أكون أول من كذب عليه ولو كان عندي من النبي (صلى الله عليه وسلم) في ذلك عهد ما تركت أخا تيم بن مرة وعمر بن الخطاب يقومان على منبره ولقاتلتهما بيدي
(Tarih Medinetül Dımaşk,ibn asakir, cil 42, sayfa ; Tarihül İslam, Zehebi, Sayfa )
Aynı şekilde,
وهذا من حديث جويرية بن أسماء ، عن مالك وروى مثله الزبير بن بكار ، عن ابن عيينة ، عن الزهري وقال أبو بكر الهذلي ، عن الحسن ، عن قيس بن عباد ، وابن الكواء ، أن عليا رضي الله عنه ذكر مسيره وبيعة المهاجرين أبا بكر ، فقال : إن رسول الله صلى الله عليه وسلم لم يمت فجاءة ، مرض ليالي ، يأتيه بلال فيؤذنه بالصلاة ، فيقول : ” مروا أبا بكر بالصلاة ” فأرادت امرأة من نسائه أن تصرفه إلى غيره فغضب ، وقال : إنكن صواحب يوسف ، فلما قبض رسول الله صلى الله عليه وسلم اخترنا واختار المهاجرون والمسلمون لدنياهم من اختاره رسول الله لدينهم ، وكانت الصلاة عظم الأمر وقوام الدين
El Hasan rivayet etti: Ibnül Kevva’ ve Kays bin `Ubad Aliden hilafeti döneminde yaptığı haraketleri açıklamasını funduszeue.info (Süriyeye) gitme kararı ve Mühacirlerin Ebubekre biat etmesi hakkında soruldu.`Ali dedi: “ Rasulullah (s.a.v.) ansızın oluvermiş değildir. Birkaç gece hasta oldular. Bilal ona gelip namaz vaktim bildirir o da Bilale: Ebu Bekre namazı kıldırmasını söyleyin buyururdu. Hanımlarından biri (Aişe) namaz işini Ebu Bekrden başkasına yüklemek isteyince, Efendimiz öfkelendi ve: Yusuf un başına işler açanlar sizler değil misiniz! buyurdu. Rasulullah (s.a.v.) vefat ettiğinde biz de, Muhacirin de, müslümanlar da dünyalarının idaresi için. Peygamberin dinleri için (namaz kıldırması için) tercih ettiği zatı seçtiler. Böylece Namazin ne muazzam bir esas ve dinin direği olduğu bir daha anlaşıldı (Tarihül Islam: Zehebi, cil 2, sayfa 5 ; Siyar alem en Nubela, cil 24, s 27 ).
(e). Okuyoruz:
حدثني أبو محمد جعفر بن حميد الكوفي أخو أحمد بن حميد يلقب بدار بأم سلمة ، حدثني يونس بن أبي يعفور ، عن أبيه ، عن الأسود بن قيس العبدي ، عن أبيه ، قال : ” شهدت خطبة علي يوم البصرة قال : فحمد الله وأثنى عليه وذكر النبي صلى الله عليه وسلم وما عالج من الناس ثم قبضه الله عز وجل إليه ثم رأى المسلمون أن يستخلفوا أبا بكر رضي الله عنه فبايعوا وعاهدوا وسلموا ، وبايعت وعاهدت وسلمت ، ورضوا ورضيت ، وفعل من الخير وجاهد حتى قبضه الله عز وجل ، رحمة الله عليه
Kays bin El Abdi rivayet etti: Basra günü Alinin hütbesine şahit oldum, o dedi: ” O,Allaha hamdu Sena etti ve Peygamberi(s.a.s) ve onun insanlara yaptığı fedakarlıkları zikretti, Sonra Allah onun ruhunu kabzetti, Sonra müslümanlar hilafeti Ebubekre vermeleri gerektiğini gördüler,ona biat ettiler ve ahd verdiler, ve bende biat ettim ve ahd funduszeue.info razı odular ve bende razı oldum. O(Ebubekr) hayır işler yaptı ve Allah onun ruhunu kabzedene kadar (Allah yolunda) cihad funduszeue.info ona rahmet etsin.” [ Es Sünne, Abdullah bin Ahmed cil 2, sayfa , # ; Ricalleri sikadır.]
(f). Okuyoruz:
وأخرج الحاكم في المستدرك، وصححه البيهقي في الدلائل، عن أبي وائل قال: قيل لعلي: ألا تستخلف علينا؟ قال: ما استخلف رسول الله -صلى الله عليه وسلم- فأستخلف، ولكن إن يرد الله بالناس خيرًا فسيجمعهم بعدي على خيرهم، كما جمعهم بعد نبيهم على خيرهم
[Tarihül Hülefa, Es-Suyuti, cil 1, s 12]
بَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللهِ الْحَافِظُ، قَالَ: أَخْبَرَنِي أَبُو بَكْرٍ، مُحَمَّدُ بْنُ أَحْمَدَ الْمُزَكِّي بِمَرْوَ، قَالَ: حَدَّثَنَا عَبْدُ اللهِ بْنُ رَوْحٍ الْمَدَائِنِيُّ، قَالَ: حَدَّثَنَا شَبَابَةُ بْنُ سَوَّارٍ، قَالَ: حَدَّثَنَا شُعَيْبُ بْنُ مَيْمُونٍ، عَنْ حُصَيْنِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، عَنِ الشَّعْبِيِّ عَنْ أَبِي وَائِلٍ قَالَ: قِيلَ لِعَلِيِّ بْنِ أَبِي طَالِبٍ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ أَلَا تَسْتَخْلِفُ عَلَيْنَا؟ قَالَ: مَا اسْتَخْلَفَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وسلم فَأَسْتَخْلِفَ وَلَكِنْ إِنْ يُرِدِ اللهُ بِالنَّاسِ خَيْرًا، فَسَيَجْمَعُهُمْ بَعْدِي عَلَى خَيْرِهِمْ، كَمَا جَمَعَهُمْ بَعْدَ نَبِيِّهِمْ عَلَى خَيْرِهِمْ
[Delail Nubuvve,Beyhaki, cil 7, sayfa ]
– حدثنا إسماعيل بن أبي الحارث ، قال : نا شبابة بن سوار ، قال : نا شعيب بن ميمون ، عن حصين بن عبد الرحمن ، عن الشعبي ، عن شقيق قال : قيل لعلي : ألا تستخلف ؟ قال : ما استخلف رسول الله – صلى الله عليه وسلم – فأستخلف عليكم ، وإن يرد الله – تبارك وتعالى – بالناس خيرا ، فسيجمعهم على خيرهم كما جمعهم بعد نبيهم على خيرهم .
رواه البزار ، ورجاله رجال الصحيح غير إسماعيل بن أبي الحارث ، وهو ثقة
الراوي: شقيق المحدث: الهيثمي – المصدر: مجمع الزوائد – الصفحة أو الرقم: 9/50
خلاصة حكم المحدث: رجاله رجال الصحيح غير إسماعيل بن أبي الحارث وهو ثقة
(Ebu Va’il) Şakik dedi: Onlar Aliye dediler: Halef tayin edecekmisin? O(Ali) dedi: Peygamber(s.a.s) bir halef tayin etmedi ve bende öyle yapacağım, Eğer Allah sizin için bir hayır dilemek isterse Peygamberinizden(s.a.s) sonra sizin en hayırlınızın(Ebubekrin) etrafında topladığı gibi sizi içinizden en hayırlının etrafında toplar [El Heysemi ,Mucemaül Zevaid 9/50, O dedi: “Ibrahim bin Ebül Haris haricinde tüm ricalleri sahihin ricalleridir ve o da sikadır”]
(g). Okuyoruz:
– أخبرنا أبو عبد الله الحافظ ، حدثنا أبو العباس محمد بن يعقوب ، حدثنا أبو بكر محمد بن إسحاق الصغاني ، حدثنا أبو الجواب الأحوص بن جواب ، حدثنا عمار بن رزيق ، عن الأعمش ، عن حبيب بن أبي ثابت ، عن ثعلبة بن يزيد ، قال : قال علي رضي الله عنه : « والذي فلق الحبة وبرأ النسمة لتخضبن هذه من هذه : للحيته من رأسه فما يحبس أشقاها ؟ فقال عبد الله بن سبع : والله يا أمير المؤمنين ! لو أن رجلا فعل ذلك لأبرنا عترته ، فقال : أنشد أن يقتل بي غير قاتلي . قالوا : يا أمير المؤمنين ! ألا تستخلف ؟ قال : لا . ولكني أترككم كما ترككم رسول الله صلى الله عليه وسلم ، قال : فما تقول لربك إذا لقيته وقد تركتنا هملا ؟ قال : أقول : اللهم استخلفتني فيهم ما بدا لك ، ثم قبضتني وتركتك فيهم فإن شئت أصلحتهم وإن شئت أفسدتهم
الراوي: علي بن أبي طالب المحدث: البيهقي – المصدر: دلائل النبوة – الصفحة أو الرقم: 6/
(…)Onlar Ey müminlerin emiri(Ali)! Yerine bir kimseyi halef tayin etmeyecek misin?
Rasûlullah sizleri nasıl bıraktıysa, ben de sizleri öylece bırakacağım.
Bizi başsız bıraktığın takdirde Rabbine ne diyeceksin?
Derim ki: Allahım, sen uygun gördün, beni onların başına halife yaptın. Sonra canımı aldın. Ben de seni onların başında bıraktım. Dilersen onları ıslah edersin, dilersen bozarsın
[El Beyhaki, Dela’ilül Nübuvve, 6/ ; El-Bidaye ven Nihaye, cil 20, sayfa 7]
Aynı şekilde,
قَالَ أَبُو يَعْلَى : حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ هُوَ الْقَوَارِيرِيُّ , حدثنا وَكِيعٌ , حدثنا الْأَعْمَشُ , عَنْ سَالِمِ بْنِ أَبِي الْجَعْدِ , عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سُبَيْعٍ , قَالَ : قِيلَ لِعَلِيٍّ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ : أَلَا تَسْتَخْلِفُ ؟ قَالَ : لَا , وَلَكِنْ أَتْرُكْكُمْ إِلَى مَا تَرَكَكُمْ إِلَيْهِ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
الراوي: علي المحدث: الهيثمي – المصدر: مجمع الزوائد – الصفحة أو الرقم: 5/
خلاصة حكم المحدث: رجاله ثقات
Onlar (halife) Ali radiallahu anha dediler: halef tayin etmeyecekmisin? O dedi:Hayır,sizi Allah Rasülünün(s.a.s) terkettiği gibi terkedeceğim [Musned Ebi Ya’la ; El-Metalib el-‘Aliya bi-zeva’id el-Mesanid es-Samaiyya, # İbn Hacer el Askalani ; Heysemi Mucemaül Zevaidde 5/ dedi; Ricalleri sikadır.]
Şia kitaplarından bazı örnekler:
(h). Ali(r.a) Talha ve Zübeyre(r.a) hitaben Nechül belağada şöyle diyor: [Andolsun Allaha ki halifeliğe rağbetim yoktu buyruk yürütmeye ihtiyâcım yoktu; siz beni bu işe çağırdınız; siz onu bana yüklediniz. (Nechul Belağa, Hütbe )]
Rey: Ali(r.a) hilafet için hiçbir isteği olmadığını söylerken bir kimse bundan sonra bunun için ilahi bir nassın olduğunu söyleyebilirmi?.Eğer böyle bir ilahi tayin olsaydı funduszeue.info onu reddetmezdi
(i). Ali(r.a) Nechül Belağada imamet ve hilafet meselesine dokunmuş ve şöyle demiştir: Allahın kazâsına razı olduk emrine teslim olup itâatte bulunduk…Yapacağım işe baktım; verdiğim sözü hatırladım, tuttum; biat ettim.. [Nechül Belağa, hütbe 37]
Rey: Alinin Allahın emrine teslim olup itaat ederek biat ettikleri kişiler funduszeue.infoberden(s) sonra onun iki halifesiydi o zaman böylece Alinin(r.a) sözde Gadir humda halife tayin edildiği ile ilgili iddia boş bir hayalden başka birşey değildir
(ii). El-Abbas bin `Abdul Muttalib(RA)
El Abbas Gadir hütbesini funduszeue.infoberin(s) Aliyi vasisi tayin etmesi gibi anlamamıştıfunduszeue.infoın nazarında Peygamberin(s) halife tayin etmediğini gösteren birkaç sahih hadis zikredelim
(a). İbnu Abbâs (radıyallâhu anhüma) anlatıyor: Hz. Ali (radıyallâhu anh), Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)ı rahmet-i Rahmâna kavuşturan hastalığı sırasında yanından dışarı çıktı. (Dışarıda bekleyen) halk:
Ey Ebûl-Hasan, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ne durumda? diye sodular.
Allaha hamdolsun iyileşti! dedi. Hz. Abbâs (radıyallâhu anh) elinden tuttu. Ve:
Üç gün sonra [Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ölecek, sen bir başkasına] memur olacaksın. Ben, vallahi Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)ın bu hastalığından (kurtulamayıp) vefat edeceğini görüyorum. Zîra ben, Abdulmuttaliboğullarının ölüm sırasında aldığı şekli biliyorum. Gel Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)a gidip bu iş (hilafet) kimde kalacak onu soralım. Bizde kalacaksa (şimdiden) bilmiş oluruz. Bizden başkasına kalacaksa kendisiyle konuşuruz, bizi (ona) tavsiye eder dedi. Ali (radıyallâhu anh):
Eger, biz onu sorsak bunun üzerine (hilafeti) bize yasaklasa, halk ondan sonra onu asla bize vermez. Vallahi ben böyle bir şey soramam! dedi. [Buhârî, İstizân 29, Meğâzî ]
(b). Tarihül Medinede okuyoruz:
قَالَ الْعَبَّاسُ (لعلي) : لَمْ أَرْفَعْكَ فِي شَيْءٍ إِلا رَجَعْتَ إِلَيَّ مُسْتَأْخِرًا بِمَا أَكْرَهُ ، أَشَرْتُ عَلَيْكَ عِنْدَ وَفَاةِ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنْ تَسْأَلَهُ فِيمَنْ هَذَا الأَمْرُ فَأَبَيْتَ ، وَأَشَرْتُ عَلَيْكَ بَعْدَ وَفَاتِهِ أَنْ تُعَاجِلَ الأَمْرَ فَأَبَيْتَ ، وَأَشَرْتُ عَلَيْكَ حِينَ سَمَّاكَ عُمَرُ فِي الشُّورَى أَنْ لا تَدْخُلَ مَعَهُمْ فَأَبَيْتَ
Abbas Aliye dedi:bana artık çok geç iken hoşlanmadığım bir haberle dönene kadar seni birşey yapman için kaldırmadıfunduszeue.info Resülallahın(s) hastalığı sırasında kimin emir olması gerektiği konusunda sormanı tavsiyye ettim lakin reddettin,ayrıca vefatından sonra bu meselede acele etmeni tasiyye ettim (lakin) reddettin,yine ömer senin şurada ismini (zikrettikte) girmemeni tavsiyye ettim lakin yine reddettin
[Tarihül Medine # ]
(c). Okuyoruz:
عن أبي المنذر ، هشام بن محمد بن السائب عن أبيه عن أبي صالح ، عن ابن عباس قال…. قال : اشرت عليك في مرض رسول الله صلى الله عليه وآله ، أن تسأله فان كان الأمر فينا أعطاناه ، وإن كان في غيرنا أوصى بنا ، فقلت : أخشى ان منعناه لا يعطيناه أحد بعده. فمضت تلك ، فلما قبض رسول الله صلى الله عليه وآله
İbn Abbas dediAbbas Aliye şöyle dedi: Sana Peygamber(s.a.s) hasta iken Eğer bu mesele(emirlik) bize aitse onu bize teslim etmesini ve eğer değilse onlara bize karşı dikkatli olmalarını emretmesini sormanı tavsiyye ettim fakat sen bunu (sormayı) reddettin.(Ali) dedi:Eğer o bizi bundan men etseydi daha sonra (bizden) hiçkimse onu kabuledemezdi.(Daha sonra bu hal üzere) Resülallah(s.a.a) vefat etti [Es Sakife vel Fedek, Cevheri, cil 1, sayfa 42]
Rey: Peygamber efendimizin(s) sevgili amcası hilafete kimin geçeceğini bilmiyordu ve bu olay Gadir hum hadisesinden sonra funduszeue.infoberin(s) hastalığı döneminde meydana gelmiştir
(iii) Abdullah ibn Abbas(RA)
İbnu Abbâs (radıyallâhu anhüma) anlatıyor: Hz. Ali (radıyallâhu anh), Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)ı rahmeti Rahmâna kavuşturan hastalığı sırasında yanından dışarı çıktı. (Dışarıda bekleyen) halk:
Ey Ebû1-Hasan, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ne durumda? diye sodular.
Allaha hamdolsun iyileşti! dedi. Hz. Abbâs (radıyallâhu anh) elinden tuttu. Ve:
Üç gün sonra Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ölecek, sen bir başkasına) memur olacaksın. Ben, vallahi Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)ın bu hastalığından (kurtulamayıp) vefat edeceğini görüyorum. Zîra ben, Abdulmuttaliboğullarının ölüm sırasında aldığn şekli biliyorum. Gel Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)a gidip bu iş (hilafet) kimde kalacak onu soralım. Bizde kalacaksa (şimdiden) bilmiş oluruz. Bizden başkasına kalacaksa kendisiyle konuşuruz, bizi (ona) tavsiye eder dedi.
Ali (radıyallâhu anh):
Eger, biz onu sorsak bunun üzerine (hilafeti) bize yasaklasa, halk ondan sonra onu asla bize vermez. Vallahi ben böyle bir şey soramam!dedi.
Buhârî, İstizân 29, Meğâzî
Rey: Abdullah bin Abbas bu hadiseyi itiraz etmeden yahut da Alinin artık Gadirde halife tayin edildiğini iddia etmeden anlatmıştıfunduszeue.info da gösteriyor ki,Abdullah bin Abbasta funduszeue.info ve funduszeue.info gibi Peygamberin(s) ne Gadir Humda ne de ondan sonra bir halife tayin etmediğinde hemfikir idiler
(iv). Müminlerin annesi Seyyide Aişe(RA) :
(a). el-Esved en-Nahâî şöyle demiştir: Bir kere Âişenin yanında Alînin Peygamberin vasisi olduğunu (Peygamberin ölüm hastalığında Alîyi vasî tayîn ettiğini) zikrettiler. Bunun üzerine Âişe:
— Rasûlullah, Alîye ne zaman vasiyyet etmiş? Ben Rasûlullahı hayâtının son deminde göğsüme veya elbiseme dayamıştım. Bu sırada bir tas istedi. Akabinde kucağımda bütün azası sarkıverdi. (Meğer vefat etmişti.) Fakat ben Onun öldüğünü hissetmedim, anlamadım.Şu hâlde Rasûlullah, Alîye ne zaman vasiyyet etmiştir? diye onları reddetti
[Sahih el Buhari,Kitabül Vesaya 4]
Rey:funduszeue.info Gadir humda yahut ondan sonra Peygamber(s) tarafından halife olarak tayin edildiği görüşünü reddedenlerden biri de Ehlibeytin diğer üyelerinden biri olan funduszeue.infoşedir. O,funduszeue.info herhangi bir zaman Peygamberin(s) vasisi olarak tayin edildiği fikrine sahip değildi. Bu rivayette görüyoruz ki,Abdullah bin Sebenin bozuk fikirleriyle zehirlenmiş bazı kimseler funduszeue.infoşenin huzurunda funduszeue.info(r.a) funduszeue.infoberin(s) vasiyyetiyle halife tayin edildiğini iddia etdiklerinde funduszeue.infoşe Sebecilerin bu bozuk inancını reddetmişdir. Bunu daha da anlaşılır kılmak için iki eski şia tarihçi– El-Hasan bin Musa Nevbahti ve Sa’d bin `Abdullah El-Kumminin Abdullah bin Sebenin ideolojisi hakkında verdikleri bilgileri açıklayalım:
“وحكى جماعة من أهل العلم أن عبد الله بن سبإ كان يهوديا فأسلم و والى عليا (عليه السلام) و كان يقول و هو على يهوديته في يوشع بن نون وصي موسى بالغلو، فقال في إسلامه بعد وفاة رسول الله (صلى الله عليه وآله وسلم) في علي (عليه السلام) مثل ذلك، و كان أول من شهر بالقول بفرض إمامة علي و أظهر البراءة من أعدائه و كاشف مخالفيه و أكفرهم، فمن هاهنا قال من خالف الشيعة أصل التشيع و الرفض مأخوذ من اليهودية
ilm ehlinden bir gurubu demiştir ki:“Abdullah b. Sebe Yahudiydi, sonra müslüman oldu ve Ali a.s’ı sevmeye başladı. Abdullah b. Sebe, Yahudi olduğu zamanlar Yuşa b. Nun hakkında guluvda bulunuyor ve onun Musa a.s’ın vasisi olduğunu söylüyordu. Rasulullah s.a.a’in vefatından sonra da müslüman iken onlara benzer guluv sözler Hz. Ali hakkında da söyledi. Ali a.s’ın velayetinin farz olduğunu ilk defa söyleyen ve onun düşmanlarından teberri eden, onları tekfir eden o idi” buna dayanarak Şia muhaliflerli “Rafiziliğin esası Yahudilik’tir” demiştirler.
Sad b. Abdullah el-Kummi , “Makalat vel Fırak”, sayfa 20
Şöyle ki,funduszeue.info Peygamberin(s) vasiyyetiyle vasi tayin edildiği Tabiin(ikinci nesil) zamanında ortaya çıkmıştır ki,Sahabenin(birinci neslin) bunla ilgili hiçbir fikirleri funduszeue.infoden bazı insanların benzer iddiaları(açıkca sebecilerin iddialarını) duyduklarının diğer delili şöyledir:
أَخْبَرَنَا وَكِيعُ بْنُ الْجَرَّاحِ وَشُعَيْبُ بْنُ حَرْبٍ عَنْ مَالِكِ بْنِ مِغْوَلٍ عَنْ طَلْحَةَ بْنِ مُصَرِّفٍ قَالَ: قُلْتُ لِعَبْدِ اللَّهِ بْنِ أبي أوفى أأوصى النَّبِيُّ – صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ – الْمُسْلِمِينَ بِالْوَصِيَّةِ؟
قَالَ: أَوْصَى بِكِتَابِ اللَّهِ. قَالَ مَالِكٌ وَقَالَ طلحة قال هزيل بن شرحبيل: أأبو بَكْرٍ كَانَ يَتَأَمَرُ عَلَى وَصِيِّ رَسُولِ اللَّهِ. ص؟ وَدَّ أَبُو بَكْرٍ أَنَّهُ وَجَدَ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ – صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ – عَهْدًا فَخُزِمَ أَنْفُهُ بِخِزَامَةٍ
Bize Vaki bin el Cerrah ve Şuayb bin Harb haber funduszeue.info Malik bin Miğvelden o da Talha bin Müsarrifden şöyle dediğini naklettiler
Abdullah bin Ebu Evfaya:Resülallah vasiyyetinin uygulanmasını müslümanlara tavsiyye etmedi mi? funduszeue.infoın kitabını tavsiyye etti funduszeue.info ve Talha dediler ki:Hüzeyl bin Şurahbil:Ebubekrmi Resülallahın(s) vasisine tasallut edecek?Ebubekr Peygamberden(s) bir vasiyyetin olmasını ve bunu kendi burnuna bir hızma yapmayı arzu eden(yani bu vasiyyete itaat etmek isteyen) biridir dedi
(Tabakatül-Kubra, Ibn Sad, cil 2 s ).
(b). Okuyoruz:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى، أَخْبَرَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ بِلاَلٍ، عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ، سَمِعْتُ الْقَاسِمَ بْنَ مُحَمَّدٍ، قَالَ قَالَتْ عَائِشَةُ ـ رضى الله عنها ـ وَارَأْسَاهْ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ” ذَاكِ لَوْ كَانَ وَأَنَا حَىٌّ فَأَسْتَغْفِرُ لَكِ وَأَدْعُو لَكِ ”. فَقَالَتْ عَائِشَةُ وَاثُكْلِيَاهْ وَاللَّهِ إِنِّي لأَظُنُّكَ تُحِبُّ مَوْتِي وَلَوْ كَانَ ذَاكَ لَظَلِلْتَ آخِرَ يَوْمِكَ مُعَرِّسًا بِبَعْضِ أَزْوَاجِكَ. فَقَالَ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم ” بَلْ أَنَا وَارَأْسَاهْ لَقَدْ هَمَمْتُ ـ أَوْ أَرَدْتُ ـ أَنْ أُرْسِلَ إِلَى أَبِي بَكْرٍ وَابْنِهِ فَأَعْهَدَ أَنْ يَقُولَ الْقَائِلُونَ أَوْ يَتَمَنَّى الْمُتَمَنُّونَ ”. ثُمَّ قُلْتُ يَأْبَى اللَّهُ وَيَدْفَعُ الْمُؤْمِنُونَ، أَوْ يَدْفَعُ اللَّهُ وَيَأْبَى الْمُؤْمِنُونَ.
Kasim Ibnu Muhammed anlatiyor: Hz. Aise (radiyallahu anha) bir gun hastalanmis:
Vay basim, (oluyorum)! demisti. Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) (saka olsun diye):
Keske bu ben sagken olsa, sana istigfàr eder, dua ediveririm!dedi. Bunun uzerine Hz. Aise (radiyallahu anha) birden parladi:
Vay basima gelen. Vallahi goruyorum ki olmemi istiyorsun. Ben olecegim, sen de aksama zevcelerinden biriyle basbasa kalacaksin ha! dedi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) (sozu degistirerek) dedi ki:
Bilakis ben ölüyorum, vay basim! Ebu Bekire ve ogluna birinzi gonderip (benden sonra hilafet hususunda ben daha layigim iddia veya temennisinde bulunacaklara karsi) yerime gececegi tesbit etmek istemistim. Sonradan (kendi kendime: Boyle bir iddiayi Ebu Bekir disinda kim yaparsa) Allah kabul etmez, muminler de reddederler dedim (ve vasiyet yapmaktan vazgectim).
Buhari, Ahkam 51, Merda 16; Muslim, Fedailus-Sahabe 11, ().
(c). Okuyoruz:
روى ابن أبي مليكة: سمعت عائشة وسئلت من كان رسول الله صلى الله عليه وسلم مستخلفا لو استخلفه قالت أبو بكر فقيل لها ثم من بعد أبي بكر قالت عمر ثم قيل لها من بعد عمر قالت أبو عبيدة بن الجراح ثم انتهت إلى هذا.
İbni Ebü Müleyke dedi: Duydum ki,Aişeye eğer Resülallah(s.a.s) birini halife seçmek isteseydi kimi seçerdi diye soruldu? O dedi: “Ebubekri.” Onlar dediler: “Sonra kimi?” O dedi: “Ömeri.” Onlar dediler: “Ömerden sonra kimi?” O dedi: “Ebu Übeyde bin Cerrahı.” O bundan öteye gitmedi. [Sahih Muslim # ].
Rey:Hadisten de Açıktır ki,funduszeue.infoberin(s.a.a) sevgili zevcesi funduszeue.infoşe Gadir Hum hütbesinden sonra funduszeue.info Gadir humda halife tayin edilmiştir diye bir sonuca varmamıştır
(v). El-Ḥasan bin el-Ḥasan bin el-Ḥasan bin ‘Alī – Alinin(r.a) torunun evladı :
Okuyoruz:
قَالَ : فَقَالَ لَهُ الرَّافِضِيُّ : أَلَمْ يَقُلْ رَسُولُ اللَّهِ صلّى الله عليه وسلم لِعَلِيٍّ : ” مَنْ كُنْتُ مَوْلاهُ فَعَلِيٌّ مَوْلاهُ ” ؟ فَقَالَ : أَمَا وَاللَّهِ أَنْ لَوْ يَعْنِي بِذَلِكَ الإِمْرَةَ وَالسُّلْطَانَ ، لأَفْصَحَ لَهُمْ بِذَلِكَ كَمَا أَفْصَحَ لَهُمْ بِالصَّلاةِ ، وَالزَّكَاةِ ، وَصِيَامِ رَمَضَانَ ، وَحَجِّ الْبَيْتِ ، وَلَقَالَ لَهُمْ : أَيُّهَا النَّاسُ هَذَا وَلِيُّكُمْ مِنْ بَعْدِي ، فَإِنَّ أَنْصَحَ النَّاسِ كَانَ لِلنَّاسِ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ , وَلَوْ كَانَ الأَمْرُ كَمَا تَقُولُونَ إِنَّ اللَّهَ وَرَسُولَهُ اخْتَارَا عَلِيًّا لِهَذَا الأَمْرِ وَالْقِيَامِ بَعْدَ النَّبِيِّ عَلَيْهِ السَّلامُ ، إِنْ كَانَ لأَعْظَمَ النَّاسِ فِي ذَلِكَ خِطْأَةً وَجُرْمًا ، إِذْ تَرَكَ مَا أَمَرَهُ بِهِ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنْ يَقُومَ فِيهِ ، كَمَا أَمَرَهُ ، أَوْ يَعْذِرَ فِيهِ إِلَى النَّاسِ ” .
Rafizi ona(Hasan bin Hasana) dedi “Resüllah(s) Aliye şöyle demedi mi: Ben kimin mevlasıysam Ali de onun mevlasıdır?’” O(El Hasan) dedi, “Vallahi eğer bununla Emirlik ve Sultanlığı kastediyordusa Namaz,Zekat,Ramazan orucu ve Beytül(laha) Hacc (konularında) açık olduğu gibi bunda da açık olurdu. Sizlere şöyle derdi, ‘Ey insanlar,bu benden sonra sizin üzerinize (tayin ettiğim halifedir).’ Resülallah(s) insanlara en güzel nasihati vermiştir. Eğer senin dediğin gibi olsaydı,Ali bunun için Allah ve Resülü tarafından Peygamberden(s) sonra bu emr ve iş için seçilmiş olsaydı o zaman Peygamberin(s) emrini terketnesi sebebinden insanların en hatalısı ve günahkarı olmuş olurdu
(Kaynak: Tabakat Ibn Sa’d. Cil. 7, sayfa. # ; İsnadı Hasendir) aynı şekilde Ibn `Asakir cil 4, s ) ve (Evasım min Kevassım s ).
Rey: Dolayısıyla Ehlibeytden Alinin(r.a) torunun oğlu Hasan Gadir hadisesinin bir halife tayini olduğu görüşünü reddetmişdir
(vi). Ömer bin Ali bin el-Huseyn bin Ali bin Ebi Talib (ra) :
İşte hasen bir hadiste Ömer bin Ali bin el-Huseyn bin Ali bin Ebi Talib (ra) bu fikri tamamen reddetmişdir:
حدثنا محمد بن عاصم حدثنا شبابة بن سوار عن الفضيل بن مرزوق قال: سألت عمر بن علي وحسين بن علي عمي جعفر قلت: هل فيكم أهل البيت إنسان مفترضة طاعته تعرفون له ذلك ومن لم يعرف له ذلك فمات مات ميتة جاهلية؟ فقالا: لا والله ما هذا فينا. من قال هذا فينا فهو كذاب. قال فقلت لعمر بن علي: رحمك الله، إن هذه منزلة تزعمون أنها كانت لعلي إن النبي (صلى الله عليه وسلم) أوصى إليه. ثم كانت للحسن إن عليا أوصى إليه. ثم كانت للحسين إن الحسن أوصى إليه. ثم كانت لعلي بن الحسين إن الحسين أوصى إليه، ثم كانت لمحمد بن علي إن عليا أوصى إليه. فقال: والله لمات أبي فما أوصى بحرفين. قاتلهم الله! والله إن هؤلاء إلا متأكلون بنا، هذا خنيس الخرؤ ما خنيس الخرؤ؟ قال قلت: المعلى بن خنيس، قال: نعم المعلى بن خنيس، والله لفكرت على فراشي طويلا أتعجب من قوم لبس الله عقولهم حين أضلهم المعلى بن خنيس. (الطّبقات الكبرى: 05/)
(ibn Sa’d) “et-Tabakat el-Kubra 5/sında yazıyor″: Muhammed ibn ‘Asim Şübabe bin Sivardan o el-Fudeyl ibn Merzuktan ki,o dedi: Caferin amcaları Ömer bin ‘Ali ve Huseyn bin ‘Aliye sordum:dedim, “siz,Ehlibeytin, aranızda,itaat edilmesi zorunlu olan ve onu tanımayan bir kimsenin cahiliyye ölümüyle öleceği birisi varmı?”
Onların her ikisi dedi: “hayır,vallahi! Bu bizden değil! Bunu bizim hakkımızda söyleyen yalan söylemiştir.”
Ömer bin Aliye dedim: “Allah sana merhamet etsin. [Denildi ki] sen iddia ediyorsun ki,Peygamber(s.a.s) Aliyi vasi olarak atamıştır, Ve sonra Ali Hasanı kendi vasisi olması için atamıştır, sonra Hasan Hüseyni kendi vasisi olması için atamışdır, sonra el-Husyen Ali bin el-Husyeyni kendi vasisi, sonra Alide Muhammed bin Aliyi kendi vasisi olarak atamıştır.“ O dedi, “Vallahi,babam Vasi hakkında iki harf söylemeden vefat etti. Allah onları öldürsün!Vallahi, bu insanlar bizim üzerimize yük olmaktan birşey değfunduszeue.info Hüneys el-Haru’(danmıdır)?, Huneys el-Harumu’?” dedim, “O,El-Mu’alla bin Huneysdi” O dedi, “evet, el-Mu’alla bin Huneys, vallahi, Uzun zaman yatağımda Allahın akıl verdiği fakat bu El Mualla bin Hüneys tarafından saptırılmış insanlar hakkında merak edib düşündüm [(et-Tabakat el-Kubra 5/ ; Şeyh Ebi Nasr Muhammed bin Abdullah el imam kitab tuun Rafizat el-Yeman sayfa de diyor ”İsnadı Hasendir “.]
Rey: Böylece Ömer bin Ali bin el-Huseyn bin Ali bin Ebi Talib (ra) Peygamberin(s) Gadir Humda halife tayin ettiği iddiasını reddetmişdir
Sahabelerden örnekler:
(vi). Ömer bin el-Hattab(RA)
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ، أَخْبَرَنَا سُفْيَانُ، عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ ـ رضى الله عنهما ـ قَالَ قِيلَ لِعُمَرَ أَلاَ تَسْتَخْلِفُ قَالَ إِنْ أَسْتَخْلِفْ فَقَدِ اسْتَخْلَفَ مَنْ هُوَ خَيْرٌ مِنِّي أَبُو بَكْرٍ، وَإِنْ أَتْرُكْ فَقَدْ تَرَكَ مَنْ هُوَ خَيْرٌ مِنِّي رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَثْنَوْا عَلَيْهِ فَقَالَ رَاغِبٌ رَاهِبٌ، وَدِدْتُ أَنِّي نَجَوْتُ مِنْهَا كَفَافًا لاَ لِي وَلاَ عَلَىَّ لاَ أَتَحَمَّلُهَا حَيًّا وَمَيِّتًا.
Abdullah bin Ömer dedi: Ömere denildi “Halef tayin edecekmisin?” Ömer dedi, “ Yerime bir halef tayin edersem bu mümkündür, çünkü benden üstün olan (Ebu Bekr) böyle yapmıştır. Eğer halef tayin etmezsem, benden üstünlüğü şüphesiz olan (Allah Resulü de) halef tayin etmemiştir.” Bunun üzerine insanlar ona iltifat etti [Sahih el-Buhari # ] [Aynı şekilde Sahih Müslim kitap 20, Hadis ].
Rey: Ömer(r.a) Gadir hütbesini funduszeue.info Peygamberden(s) tarafından vasi olarak tayin edilmesi gibi anlamamıştır. Aksine o,Peygamberin(s) bir vasi tayin etmediğine inanmıştır. İlginçtir ki,Oradaki insanlar hz.Ömerin bu görüşünü övmüş ve hiçkimse Peygamber(s) bir vasi tayin etmişdir diye bir hatırlatmada bulunarak itiraz etmemişdir
VII). Abdullah ibn Ömer(RA)
(a). Okuyoruz:
عن عبد الله بن عمر قال يكون في هذه الأمة اثنا عشر خليفة أبو بكر الصديق أصبتم اسمه عمر الفاروق قرن من حديد أصبتم اسمه و عثمان بن عفان ذو النورين أوتي كفلين من الأجر قتل مظلوما أصبتم اسمه
الراوي: عقبة بن أوس السدوسي المحدث: الألباني – المصدر: تخريج كتاب السنة – الصفحة أو الرقم:
خلاصة حكم المحدث: إسناده صحيح
Ukbe bin Sad es Sadusi rivayet etti: İbn Ömer dedi: Bu ümmette 12 halife olacaktır, Ebu Bekr Es Sıddık ki,ismini biliyorsunuz demirden bir boynuz gibi Ömer el Faruk isminde ismini biliyorsunuz ve iki nur sahibi Osman ibn Affan ki,mazlum olarak öldürüldü ki,(onun da)ismini biliyorsunuz .[Tahric Kitab es Sunne # ;Şeyh Albani ; Hadisin İsnadı : SAHIHtir].
Rey: Görüyoruz ki,Abdullah bin Ömer funduszeue.infori Raşidi halifelerin ilki olarak görmüş ve Gadir hum hütbesini funduszeue.infoberin(s) funduszeue.info imam ve halife tayin etmesi gibi anlamamıştır
(b)
Auch wenn religiöse Gruppen, Gemeinden und Sufi-Orden von der Verfassung nicht als rationale Organisationen betrachtet werden, können sie klare Ideen und Lebensweisen über das gesellschaftliche Leben, Familien, Glaubens- und religionspolitische Angelegenheiten bieten. In diesem Zusammenhang sind religiöse Gemeinschaften soziale Phänomene, um die Weltanschauungen der Individuen effektiv zu gestalten. In dieser Studie führen wir Untersuchungen einer der religiösen Gemeinschaften, die als „İsmailağa Cemaatı“ unter der Leitung des Scheichs Mahmut Ustaosmanoğlu, der als derzeitiger Scheich des Zweiges der Naqshbandiyya gesehen wird und bis in unsere Zeit deren Existenz bewahrt haben soll, durch. Um die Situation der Anhänger der Naqšbandiyya des Scheichs Mahmut Ustaosmanoğlu in Bezug auf ihr soziales, kulturelles sowie religiöses Leben zwischen den Jahren zu ermitteln, wurden die Mitglieder der Naqshbandiyya des Scheichs Mahmut Ustaosmanoğlu schriftlich in türkischer Sprache befragt.
0
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
1
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
2
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
3
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
4
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
املقدمة
5
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
6
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
فهرس الكتاب
رقم
اسم اجلدول
الصفحة
9 -1إهليات
7
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
8
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
-1إهليـــات
İlahiyat
9. مري
Allah beye yardım ettiنصر اهلل األ ِ
9
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
Allah bize iyilik -hayır takdir eylediقدر اهلل لنا اخلري
ْ
ميت
ِ وي ي
Allah diriltir ve öldürürاهلل يح ِ
ْ
Allah filanı zengin ettiأغني اهلل فالنا
َّ
Allah geçmişi af ettiعفا اهلل عما سلف
َّ
Allah güvendi -tevekkül etti -teslim olduتوكل على اهلل وسلم أمره إليه
! Allah hakkı için sana yalvarıyorumمن أجل حق اهلل أتوسل إليك
10
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
َّ ْ ْ ْ
ب اخلم ِر :حرمه
Allah içki içmeyi yasakladıنهي اهلل عن ش ِ
ر
َّ
ال مسح اهلل –ال قدر اهلل ( تقال عند اخلوف
?Allah ister misin
من حدوث مكروه أو شيء غري مرغوب له )
َّ
Allah işi takdir ettiاهلل قدر األمر
ْ ْ
اف عبدهك
ِ ٍ ب اهلل س Allah kuluna kâfi değilimdirألي
ْ
يم
ِ ِ ر الك آن Allah Kuran'ı Kerim 'i indirdiأنزال اهلل القر
ْ َّ
اهلل تعالى
ِ ِ ل وحب
ِ ابت الك
Allah kuvvetiyle kitap tamam olduتم ِ
َّ
اف ِقي
ِ نامل اهلل ح Allah münafıkları çirkinliğe nispet ettiقب
11
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة حممد عامر اجملذوب: املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس
ْ َّ
عفا الله عنهAllah onu affetsin - bağışlasın!
ْ ْ
أرشده: فتح اهلل علي ِهAllah onu doğru yola iletti
َّ
وفقه اهلل تعاىلAllah onu muvaffak etti
ْ
سع اهلل علي ِه
ِ وAllah onu müreffeh kılıp zenginleştirdi
ُّ ْ ْ
اب
ِ ر التبِ أي بالرغام ه ف ن أ اهلل م غ أرAllah onun burnunu toprağa ulaştırdı
َّ
جعله ق ِبيحا: قبح اهلل صورتهAllah onun suretini çirkinleştirdi
ْ ْ ْ
أنزله: أسقى اهلل الغيثAllah yağmuru indirdi -yağdırdı
12
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
ٌ
اهلل
ِ ِ ِيلبس ي ف
Allah yolunda şehit olmakشهادة ِ
ْ ٌ
اهلل
ِ ِ ِيلبس يف
Allah yolunda vakıftırوقف ِ
َّ
Allaha hamdimi sana bildiririmأمحدك يارب
13
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة حممد عامر اجملذوب: املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس
اهلل
ِ التجأ ِإلىAllaha sığındı
اهلل
ِ أتوب ِإليAllaha tövbe ederim
ْ
اهلل يظهر ق ِريبا
ِ شيئ ِة
ِ ِبمAllah'ın dileğiyle yakında çıkıyor
َّ
. حكمتك يا ربAllah'ın hikmeti.
14
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة حممد عامر اجملذوب: املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس
َّ
اهلل
ِ ود د ح ى تعدAllah'ın hudutlarını geçti -aştı
ْ
اهلل –بي يدي اهلل
ِ ِ ِفي حضAllah'ın huzurunda
ة ر
اهلل
ِ عناية
ِ Allah'ın inayeti
َّ
اهلل
ِ ئة شي
ِ مAllah'ın isteği - dileği
ْ
اهلل
ِ ع صنAllah'ın işi
اهلل
ِ قضاء وقدرAllah'ın kaza ve kaderi
ْ
اهلل
ِ ِ ِبقدAllah'ın kudretiyle
ة ر
حصل بتوفيق اهلل تعاىل بلطف اهلل تعاىلAllah'ın lütfeyle meydana geldi
ْ
إحسانه- فضل اهللAllah'ın lütfu -ihsanı
ْ
اهلل
ِ ضيفAllah'ın misafiri
ْ ْ
اهلل
ِ ِ قنط مِن رحمةAllah'ın rahmetinden umudunu kesti
15
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
َّ
Allahtan başka tanrı yokturال ِإله ِإال اهلل
ْ
يه
Allahtan zengin olmasını talep ettiاستغىن اهلل :سأل اهلل أن يغ ِ ِ
ن
ْ
! Bana Allah yeterحس ِبي اهلل
باهلل
ِ Billahi
16
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة حممد عامر اجملذوب: املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس
َّ َّ َّ
اللهم- يا اللهEy Allah'ım!
ْ
اهلل
ِ يا عبدEy Allah'ın kulu!
ْ
فسبحان اهللFesuphanallah
َّ
يل الل ِه
ِ ِفي س ِبFisebilillah
ْ
أحمد اهلل الذي خلق ِنيHamd ederim o Allaha ki beni yarattı
َّ
خلق اهلل كل شيءHer şeyi Allah yarattı
17
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة حممد عامر اجملذوب: املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس
ْ ْ
اهلل
ِ ة افخ م ة
ِ احلك
م ِ س أ رHikmetin başı Allah korkusudur
ما تفعلوا من خري أو شر يعلمه اهللİyi veya kötü ne işlersen Allah onu bilir
ّ
العبد يدبر واهلل يقدرKul tedbir eder Allah takdir eder
َّ
معاذ اللهMaazallah
َّ ْ َّ َّ ْ
يم
ِ ِ ح الر ن
ِ مح الر ه
ِ الل م
ِ ِبسRahman ve rahim olan Allah'ın adıyla
18
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
19
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
Ailemizle inşallah iyi ki doğdun evimizinمع عائلتنا إن شاء اهلل عيد ميالد سعيد.
1.
gülüüüüüüü.منزلك عامر
َّ
2. Ailenizle sağlık ve mutluluk dilerim.أمتنى لكم الصحة والسعادة مع عائلتك.
3. اهلل يعطي الصرب لعائلته (اهلل يصرب عائلته) . Ailesine Allah sabır versin.
! Allah bizden kötülüğü def etsinاهلل يدفع عنا الشر.
َّ ْ ْ
! Allah bizi cennet ehlinden eylesinجعلنا اهلل مِن أهلِ اجلن ِة.
20
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة حممد عامر اجملذوب: املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس
. اهلل مينحك طول العمرAllah hayırlı uzun ömür nasip etsin
21
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة حممد عامر اجملذوب: املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس
22
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة حممد عامر اجملذوب: املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس
صديقي اهلل اهلل ينورك باألنوار وبأرض اجلنةAllah nurlar içinde yatırsın toprağı cennet
. تكونolsun kardeşim.
ْ
. زاده اهلل بسطةAllah ona bedence mükemmeliyet versin
ْ َّ ْ
. ألهمه اهلل الصبرAllah ona sabır ilham etti
َّ
. كشف اهلل غمهAllah ondan gamı -kederi -üzüntüyü giderdi
. تقبل اهلل صالتكم ودعاءكمAllah onun namazını - duasını kabul etsin!
23
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة حممد عامر اجملذوب: املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس
اهلل يعطيك العقل والفكر- هداك اهللAllah sana akıl fikir versin.
24
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة حممد عامر اجملذوب: املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس
. اهلل يطول عمرك –اهلل يعطيك طول العمرAllah uzun ömür versin.
25
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
Allah(c.c.) Cümlemizden razı olsun inşallah.اهلل (عزو جل) يرضى علينا مجيعا" إن شاء اهلل.
! Bu çanta çok güzel - güle güle kullanهذه الشنتة مجيلة جدا -تستعملها باهلنا.
26
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
Evinizden - neşe -sağlık -mutluluk -huzur -من بيوتنا الفرح والصحة والسرور والراحة
ve saadet eksik olmasın inşallah.والسعادة ال تذهبها إن شاء اهلل.
ْ ْ ْ ْ ْ ْ َّ
م وآنسكم أنتم أيضاِ ِ ادبالق م كني ع اهلل Gözün aydın sezinden gözünüz aydınأقر
ّ
! Hafazanallahح ِفظنا الله.
Mutlu sağlıklı huzurlu senelere hep beraber.سنوات سعيدة وصحة وراحة مع بعضنا دائما.
27
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
Yeni bir ev aldım - güle güle otur(un) .اشرتيت بيتا جديدا – تسكنه باهلنا.
28
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة حممد عامر اجملذوب: املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس
7. " اهلل جيعل امرأته عقيماAllah kadını kısır etti -doğurmaz kıldı
29
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة حممد عامر اجملذوب: املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس
َّ
قبحه اهللAllah onu çirkin etsin!
اهلل يثكلها بأوالدها –اهلل حيرمها من األوالدAllah onu evlat fevtine uğrattı
َّ ْ
جعله م ِريضا: مرضه اهللAllah onu hasta etti
اهلل يهدم عرشه وميحي ملكه وعزهAllah onun tahtını yıktı -mülkünü yok
ويهلكه اهللetti -öldürdü
30
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
ّ
Dili kurusunاسكت الل ِه ِلسانه
İnşallah o uzun dilin kurur.إن شاء هلل ينشف لسانه الطويل.
31
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
Allah'a emanet ol/ Allah’a emanet olun/اهلل حيفظك -رعاك اهلل يف أمان اهلل (وهذه
4.
Allah’a emanetتقال عند توديع شخص ما)
32
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
33
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
Merhaba.مرحبا.
Selamسالم.
34
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
35
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
ٌّ
Kafa ütülemeال تضوج رأسي -الحتملي رأسي
ْ
! Kızgın olmaال تعصب !
ْ
? Sana dememiş miydimألم أقل لك؟
36
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
37
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
-6عبارات االستئذان
İzin alma
38
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
39
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
40
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
41
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
? Çek cumhuriyetine gelecek misinهل ستأتي إىل مجهورية التشيك؟
Dört erkek kardeş - bir kız kardeş.أربع أخوة ذكور وأخت واحدة.
? E- posta adresin var mıهل لديك عنوان بريد إلكرتوني؟
42
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
Görüşürüz.نلتقي.
43
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة حممد عامر اجملذوب: املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس
.احلمد هلل- الشكر هلل. خبريİyim - Allah'a şükür - al hamdu lelah .
44
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
? Lütfen - yavaşça konuşabilir misinرجاء -هل ميكنك أن تتحدث ببطء؟
Merhabaمرحبا
? Ne için bu kadar kızgınsınما هو الذي تنزعج من أجله؟ ما الذي يزعجك؟
45
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
46
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
Sana yarım beklemene mutlu olurum.كم أكون سعيدا بانتظارك غدا.
Selam.سالم.
? Sen Türkiye'ye önceden geldin miهل أتيت إىل تركيا من قبل؟
ٌ ٌ ْ
Sen - hoş bir adamsın.أنت رجل طيب.
47
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة حممد عامر اجملذوب: املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس
. أنا ممنت جدا من التعرف عليكSinle tanıştığıma çok memnun oldum.
48
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
Türkçe öğreniyorum ama çok zorأنا أتعلم اللغة الرتكية لكن هي صعبة جدا
Türkiye'ye kaç kere geldim.أنا أتيت إىل تركيا عدة مرات
Üç çocuk var – iki erkek - bir kız.عندي ثالثة أوالد – 2صبيان وبنت.
49
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
3. çok sağ olun - çok sağ olsun - Çok sağ ol.شكرا جزيال
50
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة حممد عامر اجملذوب: املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس
شكرا لكم على كل مافعلتموهYaptığınız her şey için teşekkür ederim
51
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
52
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
َّ
Hakkımı helal etحلل حقي -ساحمني على
ال تؤاخذني لفد عذبناك معنا seni zahmet oldum،Kusura bakma
Özür dilerim hepinizi çok üzdümأنا أعتذر ألنني قد أزعجتكم مجيعا
Özür dilerim - bunu istemeyerek yaptımعفوا -فعلت هذا من غري قصد
53
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
Üzgünüm mutlu yıllarım içinأنا حزين –متأسفة ألجل سنواتي اجلميلة
Üzgünüm seni kırdığım için böyleأنا حزينة -آسفة ألني أزعجتك هكذا
54
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
Mutluluk ve sevinç
Ailemizle inşallah iyi ki doğumun - evinizinإن شاء اهلل عيد ميالد سعيد مع عائلتك –
1.
gülüüüüüüüبيتكم عامر
8. Mutlu sağlıklı huzurlu senelere hep beraber.سنوات من السعادة والسرور مع بعض دائما
! Nasıl mutluyum bir bilsenلو تعرف كم أنا سعيد !!
55
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
Rabbim sağlıklı mutlu uzun ömür nasipربي مينحك العمر الطويل والسعيد .إن شاء
etsin inşallah sevdiklerinle birlikte.اهلل بالسرور مع بعض.
Tebrikler.مربوك.
Yarışla birinci olmana tebrik ederim.مبارك فوزك بالسباق باملرتبة األوىل.
56
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
- 11األعياد واملناسبات
Bayramlar
5. Berat geceniz mübarek olsunكل سنة وأنتم مبناسبة ليلة اإلسراء واملعراج
57
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
58
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
ليس هو أن تكون عاشقا وقت النظرة األوىل ,هو ،Âşık olduğun zaman ilk görüşte değil
3.
… her görüşte âşık olacaksınأنك ستكون عاشقا يف كل نظرة.
4. Aşkım.حبيبتي-حبيبي.
ُّ
5. Aşkın bir güneş gibiحبك مثل الشمس
Bak gözlerime
6. انظر إىل عيني
َّ
7. انظر إىل عيني. Bak gözlerime.
lütfen onu geri ،Bana sen aşkı verdinأنت الذي أعطيتني احلب ,رجاء ال تأخذه
verme.مني.
59
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
60
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
? Böylesine güzel bir şeyin olabilir miهل ميكن وجود شيء بهذا اجلمال؟
Hayatım.حياتي.
61
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
Kalbim çarpıyor
قلبي يدق
Öp beni.قبلني.
ben sana ،Sen bana bir adım atsaydınإذا أنت قد تقدمت خطوة من أجلي ,فأنا
bir Ömür koşardımركضت العمر كله من أجلك
62
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
ٌ
Senden hoşlanıyorumأنا معجب بك.
ُّ
Seni başka sevememال أستطيع أن أحب غريك
63
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
Seni seviyorum.
أحبك .للمذكر واملؤنث
Sevgilim.حبيبتي-حبيبي.
َّ
حبيبي عد إيل. bana dön.،Sevgilim
Tatlım.حلوتي.
64
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
أنا لست وحدي ,أنا وحبي الذي بال أمل Tek başıma değilim ben ve ümitsiz
aşkım var.موجود.
? Telefon numaranızı öğrenebilir miyimهل ميكنني أن أعرف رقم تلفونك؟
Yanıma kal.
ابق إىل جانبي.
65
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
– 13عيد األمهات
Anneler günü
2. حضرة األمهات -حقكم ال ميكن تسديده Anneler efendimiz - hakkınız ödenemez.
Annem - ne hakkındı ben geri verememأمي -مهما كان حقك فأنا ال أستطيع أن أعيده
5.
لك
ِ
sana.
8. Bütün annelerin anneler günü kutlu olsunكل سنة وكل أمهات خبري مبناسبة عيد األمهات
66
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
Canım anneciğim - anneler gününü kutlar -مامي روحي -يف عيد األمهات أمتىن لك ِ -
sana her zaman sağlık ve mutluluklar
9. السعادة دائما والصحة والسرور -أنت لو مل
dilerim
Sen olmasaydın ne yapardım bilemiyorumتكوني ال أستطيع أن اعرف ماذا كنت أفعل
Dünyanın en değerli varlıkları olan -tümإىل أغلى املخلوقات يف الدنيا -مجيع األمهات -
annelerin anneler günü kutlu olsun.لكم عيد أمهات سعيد
67
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
َّ
1. Allah hastaya iyilik،şifa verdiاهلل من على املريض بالصحة والشفاء
68
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
3. Allah yolunu açık etsin - işlerini rast getirsin.اهلل يفتح طريقك ويسر أمرك
7. Allah’a şükür sağ salim döndünالشكر هلل بأنك عدت ساملا
8. ال تنس إرسال الرسائل إيل Bana mesajları atmayınız unutma.
9. ! Ben senin dönmeni bekliyorum. Geç kalmaأنا أنتظر عودتك ,ال تتأخر!
69
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
70
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
7. Üzgünüm mutlu yıllarım için.أنا حزين –متأسفة ألجل سنواتي اجلميلة.
8. Üzgünüm seni kırdığım için böyle.أنا حزينة -آسفة ألني زعلتك هكذا.
71
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة حممد عامر اجملذوب: املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس
وجيعل احلنة مثواه يا, اهلل يودعه بأنوار اهللAllah nurlar içinde yatırsın toprağı cennet
6.
صديقيolsun kardeşim
Allah ona merhamet etsin günahlarını
7. وغفر ذنوبه- حمه اهلل
ِ ر affetsin.
8. حمه اهلل
ِ رAllah ona rahmet eylesin
َّ ْ
9. ات ِه
ِ سيح جن
ِ أسكنه اهلل ِفي فAllah onu geniş cennetlerine yerleştirsin!
ْ َّ
رت ِه
ِ ِ ف غم ع اس
ِ ِ ِ وب اهلل ه د تغمAllah onu geniş mağfiretiyle örtsün!
ْ
أنار اهلل قبرهAllah onun kabrini aydınlatsın!
72
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
Allah rahmet eylesin mekânı cennet olsunاهلل يرمحه وجيعل مثواه اجلنة
ْ
اهلل تعالى
Allah'ın rahmetine göç ettiانتقل ِإلى رح ِ ِ
ة م
حنن أتينا بفضل اهلل ,وإليه راجعون (إنا هلل Biz Allah'tan geldik ve ancak ona
dönücülerizوإنا إليه راجعون)
ْ
Ecel ile vefat ettiمات حتف أنفه
73
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
Herkes selim beyi vefat etmiş zannederظن كل شخص أن سليم بك تويف
Merhumun vefatını çok üzülerek öğrendimتلقيت مبزيد من األمل وفاة املرحوم
ْ َّ
سبغ عليه نوره
ِ ي و اهلل هد Nur içinde yatsınيتغم
Rabbim(c.c.) Mekânını âli eylesinربي (جال جالله) جيعل مقامه عاليا(للمتويف)
74
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
75
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
Bokاللعنة
76
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
77
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
78
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
79
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
80
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
! Takma kafanaال تهتم -ال تشغل بالك -ال تقلق
واهلل
ِ Valla/vallahiواهلل -
81
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
82
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
- 19األلقاب واألمساء
Lakab Ve İsimler
Efendim:
Efendim! Tabii efendim.
سيدي :تستخدم عند التخاطب يف على اهلاتف أو يف الطريق ,وهي تعترب أكثر التعابري استخداما"
1.
Beyefendi:
!Merhaba beyefendi. Beyefendi
سيد:وتستخدم ملخاطبة شخص ال نعرف أمسه مسبقا"
2.
Hanımefendi:
!İyi akşamlar hanımefendi. Hanımefendi
83
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
Bay:
Bay Mehmet.–Bay Orhan.
4.
Bayan:
Bayan Ayşe Erdoğan.
سيدة:وتستخدم عند كتابة الرسائل واملخاطبة المرأة:
5.
Bey:
Ali bey, Orhan Bey, Müdür bey ,Doktor bey ,Avukat bey
سيد :وتستخدم قبل األمساء يف رسائل املخاطبات أو الطريق إلعطاء صاحبها شيء من االحرتام
6.
Hanım:
Abi:
?Buyurun abi. Ne haber abi
8. أخي:وهي اختصار لكلمة Ağabey :وتستخدم يف العائلة ملخاطبة األخ األكرب ,وكذلك تستخدم ملخاطبة
األصدقاء أو بعض الناس
مثال :تفضل يا أخي ماهي األخبار؟
84
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
Abla:
Tamam، abla، buyur abla.
أختي :وتستخدم يف العائلة ملخاطبة األخت الكربى ,وكذلك تستخدم ملخاطبة األصدقاء أو بعض الناس
9.
Amca:
Bakar mısın amca? Günaydın amca.
العم:وتستخدم ملخاطبة أخ األب أو الرجل الكبري يف العمر كدليل على االحرتام
Teyze:
Sağ ol teyze، tabii teyze.
الخالة:وتستخدم ملخاطبة أخت األم أو االمرأة الكبرية يف العمر كدليل على االحرتام
Baba:
Sağ ol baba، Noel Baba.
بابا:وهي ملخاطبة األب وتستخدم أيضا" للرجل احلكيم القدير
Sayın:
Sayın başkan:
Sayın Başbakan:
Sayın bakan:
Sayın abonemiz:
وتستخدم يف رسائل املخاطبة بعد االسم المحترم:
مثال :السيد الرئيس احملرتم:
85
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
Aşkım:
?Aşkım çay ister misin
حبيبتي:وذلك ملخاطبة احلبيب أو احلبيبة وتستخدم للمذكر واملؤنث
حبيبي –
مثال :حبيبي هل تريد شاي؟
Canım:
Nasılsın canım? Seni çok özledim.
روحي:كلمة " " Canيعني الروح أو كل شيء حي وهنا تستخدم ملخاطبة احلبيب أو احلبيبة وتستخدم
للمذكر واملؤنث
مثال :كيفك روحي ,اشتقت إليك كثريا"
Ruhum:
sen ruhum.،Yavrum
روحي :وذلك ملخاطبة احلبيب أو احلبيبة للكبار والصغار واألوالد وتستخدم للمذكر واملؤنث
Hayatım:
Hayatım seni çok seviyorum.
حياتي :وذلك ملخاطبة احلبيب أو احلبيبة وتستخدم للمذكر واملؤنث
86
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
Kuzum:
?Kuzum neredeydi
تستخدم للدالل وخاصة لألطفال -Kuzu -يعني اخلروف الصغري أو احلمل, صغيري:
Yavrum:
Yavrum، gel، gel kucağıma.
تستخدم للدالل وخاصة لألطفال Yavruيعني فرخ أو صفري الطائر
Dostum:
Nasılsın dostum?،Bugün
صديقي:وتستخدم للصديق املقرب أو صديق العمر أو الطفولة
مثال :كيفك اليوم يا صديقي؟
Sivgili/ Sivgilim:
Sevgili müsteriler.
Sevgili değerli Doktor.
Sevgilim beni affet.
عزيزي:وتستخدم للمخاطبة عرب الرسائل وال إمييل أو خماطبة الزبون أو العميل:
مثال :عزيزي الزبون:
عزيزتي ساحميني
عزيزي الطبيب الغايل
DearValuableDoctor
87
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
Hocam:
Tabii hocam.
المعلم – الشيخ – األستاذ القدير في الجامعة:وتستخدم عند خماطبة رجل العلم مثل
األستاذ أو املدرب أو رجل الدين
مثال :بالطبع أستاذي
Hacı:
HacıAhmet:
Hacı: Mehmet:
وتستخدم ملخاطبة أو مناداة الرجل الذي أدى فريضة احلج ,وغالبا" ما تستخدم ملخاطبة الرجل الحاج:
الكبري بالسن "
Merhum،Merhume،Merhametli
وتستخدم عند ذكر شخص متويف – املرحوم -املرحومة المرحوم ،المرحومة:
88
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس :حممد عامر اجملذوب
Sayın başkan,
1. سيدي الرئيس – ملخاطبة أعلى درجة من األشخاص
Dear Mr. President
Sayın yetkili,
2. سيدتي – ملخاطبة امرأة ال تعرف امسها
Dear Madam,
Sayın yetkililer,
3. ملخاطبة شخص ما أو مؤسسة
Dear Sirs,
89
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة حممد عامر اجملذوب: املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس
~e istinaden
8. فيما يتعلق بـ, استنادا لـ
Further to…
حنن نطلب بشكل عاجلAcilen yapmanız rica olunur.
90
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة حممد عامر اجملذوب: املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس
91
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة حممد عامر اجملذوب: املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس
Saygılarımla,
, املخلص
Yours faithfully, respectfully yours,
Saygılar,
.احرتاماتي
Regards,
Amacımız
هدفنا هو
Our purpose is to…
مت تعريفها كـ ~ استنادا إىلa göre , Şekilde tanımlanmıştır
92
كتاب األفعال والقوالب اجلاهزة حممد عامر اجملذوب: املوسوعة الشاملة يف اللغة الرتكية– تأليف و إعداد وترمجة املهندس
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası