ilk defa adet oldum / Kızı ilk kez regl olan anneler için öneriler - Milliyet Çocuk

Ilk Defa Adet Oldum

ilk defa adet oldum

İlk adet olunca ne yapılmalı?

İlk kez adet görmek, ya da tıbbi adıyla menarş, bir kadının doğurganlık döngüsünün başladığının işaretidir. Toplumsal tabuları ve korkuları bir kenara bırakıp kutlanması gereken bu önemli eşik, doğru anlaşıldığı takdirde gayet sağlıklı ve rahat bir şekilde geçilebilir.


İlk adet ne zaman olur?

İlk adet görme yaşı ABD ve Avrupa ülkelerinde ortalama 12,5 olarak belirlenmiştir. 10 ila 14 yaşları arasında ilk kez adet görmek normaldir. yaşlar arasında görülen ilk adet erken, yaşlar arasında görülen ise geç ilk adet olarak kabul edilir. Kısacası fiziksel veya ruhsal olarak başka belirtiler veya hormonal dengede olumsuzluklar görülmediği sürece ilk adeti yaşlar arasında görmek sağlıklı ve normal görülür.


Genetik özellikler gelişimde etkili olsa da, her genç kadının fiziksel gelişimi farklıdır. Bu yüzden ilk adetten önce kendimizi başkalarıyla kıyaslamamak ve sağlıkla ilgili endişelerimiz olduğunda bir uzmana danışmak önemlidir.




İlk kez adet gördüğümüzde genellikle yoğun bir kanama olmaz, hafif lekelenme şeklinde görülebilir. Adet kanının rengi de zaman zaman farklılık gösterebilir. İlk adet başlamadan önce normal vajinal akıntının renginin kahverengiye döndüğü de görülebilir ve sonrasında parlak kırmızı bir kanama gelebilir. Normalde adet dönemi boyunca toplamda ml kadar kan ve doku boşaltırız, bu da aslında yemek kaşığı kadar bir miktardır. İlk adette bundan daha az miktarda kanama görülebilir. Kullandığımız pedler ve tamponlar kaybettiğimiz kan miktarını tam olarak göremememizi sağladığı için daha fazla kanadığımızı düşünürüz ama aslında bir döngüde en fazla 80 ml kan kaybederiz. Daha fazla kanama olması durumunda bu yoğun kanama olarak kabul edilir ve bazı rahatsızlıklara işaret edebileceğinden muhakkak bir jinekoloğa danışılmasını gerektirir.


Bazı genç kızlarda ilk adet gün sürer, bazılarında ise bu süre bir haftaya kadar uzayabilir. Bu da tıpkı her kadının adet süresinin farklı olması gibi, kişiden kişiye değişecektir. Eğer bir haftadan uzun süren yoğun bir kanama fark ederseniz mutlaka doktorunuza danışın.



Normalde adet döngülerinin gün kadar sürmesi beklenir. Yani bir sonraki adetinizi genellikle gün sonra görürsünüz. Ancak adet döngüsünün başlangıcında düzensizlikler yaşamak normal kabul edilir. Adet döngüsünün ve doğurganlığın devamını sağlayan östrojen ve progesteron hormonları hala düzenli ve dengeli bir şekilde çalışmak için biraz daha zamana ihtiyaç duyar, bu nedenle yeni adet olunduğunda ilk yıl içinde regl düzensizlikleri görülebilir. İlk adet gördüğünüz günü ve ne kadar sürdüğünü not etmek, düzensiz bir döngüyü takip edebilmek için iyi bir fikirdir. Bunun için mobil uygulamalar ya da bir takvim kullanabilirsiniz.


Adet sancısı, içerisindeki fazla kanı ve dokuları atmaya çalışan rahmimizdeki kasılmalar nedeniyle hissettiğimiz ağrılardır. Karında, kasıklarda, bazen de bel bölgesinde hissedilebilir. Bununla beraber hormonal değişimlere bağlı olarak sıcaklamak, üşümek, baş ağrısı, huzursuzluk gibi belirtiler de çoğunlukla normal kabul edilebilir. Sıcak bir duş almak, karnınıza sıcak su torbası ve benzeri bir yöntemle sıcak uygulamak, yatıştırıcı bir bitki çayı içip uzanmak, ilk adet sancısını geçirmek için faydalı olacaktır. Ancak dayanılmaz bir ağrı hissediyorsanız ve bu ağrı tüm gün sürüyorsa, bir doktora danışmanız gerekebilir.




Öncelikle, kendinizi kutlayın! Bazı kültürlerde ilk kez adet gören genç kızlar için kutlamalar yapılır, ergenliğe geçiş için çeşitli törenler düzenlenirdi. Siz de hayatınızdaki ilk eşiklerden birini atladığınız için küçük de olsa bir kutlamayı hak ediyorsunuz. Kan görmek bize çoğu zaman bir şeylerin yolunda gitmediğini anlatan bir işaret olduğundan, ilk kez adet kanı gördüğümüzde de telaşa kapılmamız tamamen normaldir. Ancak adet kanı bir şeylerin yolunda olmadığını değil, tam tersine rahminizin ve yumurtalıklarınızın normal bir şekilde çalıştığını gösteren bir işarettir. Bu yüzden biraz telaşa kapıldıysanız bile, rahatlayın ve her şeyin yolunda olduğunu bilin.


Adet görmek ne yazık ki günümüzde üzerinde konuşmaya çekindiğimiz tabulardan biri, oysaki sağlıklı bir şekilde adet görmenin utanılacak ya da saklayacak bir şey olmadığını biliyoruz. Annenizle, babanızla ya da paylaşmak isteyebileceğiniz başka bir büyüğünüzle ilk adetinizi gördüğünüzü paylaşmanız, destek alabilmeniz açısından iyi olabilir.


Fiziksel olarak yapmanız gerekenler ise çok basit: Eğer ilk kanamanızı fark ettiğinizde kanın sadece çamaşırınıza değil vücudunuza bulaşmış olduğunu fark ederseniz, ıslak bir bezle temizlenebilir ya da duş almayı tercih edebilirsiniz. Temiz iç çamaşırınıza bir ped yerleştirin ve gününüze devam edin! Başka herhangi bir şey yapmanıza gerek yoktur. Uzun vadede kullanışlı olması açısından kullanabileceğiniz diğer menstrual ürünleri araştırın ve hangisinin sizin için daha uygun olacağına karar verin. Hazır pedler haricinde tampon, kumaş ped veya menstrual kap kullanmayı da tercih edebilirsiniz.


Adet Kanamam  Az, Sebebi Ne Olabilir?

Üreme çağındaki her kadın, belli periyotlarda adet kanaması geçirir. Adet döngüsü, ortalama 28 günde bir olsa da bazı kadınlarda bu döngü daha kısa ya da daha uzun olabilmektedir.

Regl kanaması normalde, özellikle ilk günlerde yoğun olmak üzere, 2 ila 7 gün arasında sürmektedir.

Bazı kadınlarda adet kanaması yoğunluğu daha fazla olabileceği gibi, bazı kadınlarda da bu kanamalar 2 günden daha kısa ve yoğunluğu az olabilmektedir. Böyle durumlarda kadınlar oldukça endişe duyarlar ve “adet kanamam çok az, neden olabilir?” diye araştırmaya başlarlar.

Biz de bu yazımızda adet kanamasının az olmasının sebeplerini size açık bir dille anlatmaya çalışacağız.

Adet Kanaması Nedir ve Nasıl Olmalıdır?

Menstrual döngüde ana etmenler östrojen ve progesteron hormonlarıdır. Adet döngüsünün ilk etabında, kadınlık hormonu olarak da bilinen östrojen hormonu yükselir.

Bu hormon, yumurtlama gerçekleştiği zaman, gebelik oluşsun ya da oluşmasın, gebelik durumunda embriyoyu tutmak ve beslemek adına rahmin kalınlaşmasını sağlar. Yumurtlama gerçekleştikten sonra yumurta, fallop tüplerine doğru yolculuğuna başlar. Bu esnada progesteron hormonu yükselişe geçer.

Eğer yumurta sperm ile buluşup dölleniyorsa, adet kanamasının durması için vücuda sinyaller gönderilir; ancak döllenme olmuyorsa progesteron hormonu azalır, yumurta parçalanır ve rahim duvarı ile birlikte adet kanaması şeklinde vücuttan dışarı atılır.

 

idrar-yolu-enfeksiyonu

Yeni adet görmüş bir genç kız ile 30’lu yaşlarında bir kadının adeti elbette aynı olmayacaktır. Genç kızlarda adet kanamasının miktarı ve adet düzeni 1 ya da 2 yıl içerisinde ancak oturur. Adet düzeni oturmuş bir kadının adet kanaması ise ilk günlerde günde ped değişecek, toplamda adet boyunca 50 cc (yarım çay bardağı) kadar kan kaybedecek yoğunluktadır. Bu, her kişide aynı olmak zorunda değildir.

Bu miktarın 10’da 1’i bile bazı durumlarda normal sayılabilmektedir.

Adet Kanamasının Az Olduğuna Nasıl Karar Verilir?

Eğer adet kanamanız 2 gün veya daha az sürüyorsa, pediniz çok fazla kirlenmiyorsa ve pedinizi sık değiştirmeye ihtiyaç duymuyorsanız adet kanaması az denilebilir. Bu duruma tıp dilinde hipomenore denilmektedir.

Hipomenorede adet yoğunluğunda bariz bir düşüş olur ve bunun altında kadın sağlığını etkileyen başka nedenler olup olmadığı araştırılmalıdır.

az-kan-gelmesi

Adet Kanamasının Azalmasının Nedenleri Nelerdir?

Hipomenorenin, yani adet kanamasının az olmasının sebebi, daha önce de söz ettiğimiz gibi bazı rahatsızlıklardan ya da durumlardan kaynaklanıyor olabilir.

Bu durumları söyle sıralayabiliriz:

İlaçlar

Adet görmeyi sağlayan östrojen ve progesteron hormonlarının salgılanmasını olumsuz yönde etkileyecek ilaçların kullanılması, adet döneminde az kan gelmesinin sebebi olabilir.

Hormon Bozuklukları

Hormonların üretiminde etkili olan hipofiz bezi ve tiroid bezi bozuklukları adet kanamasının az gelmesinin başlıca nedenlerinden biridir. Tiroid hormonu düşüklüğü, yüksek prolaktin hormonu seviyesi, yüksek insülin seviyesi ve yüksek androjen seviyesi gibi hormon dengesizlikleri adetin az gelmesine neden olabilmektedir.

Karaciğer ve Böbrek Rahatsızlıkları

Karaciğer ve böbreklerin hormonların salgılanması üzerinde etkisi olduğundan, bu organlardaki rahatsızlıklar hormonların az ya da çok salgılanmasına ve dolayısı ile adet kanamasının az gelmesine sebep olabilir.

Asherman Sendromu (rahim içi yapışıklık)

Genellikle kürtaj sonrası enfeksiyon ve rahimde parça kalması sebebiyle rahim içinde yapışıklıklar meydana gelebilir. Bazen sezaryen sonrası da görülebilen bu hastalık, herhangi bir cerrahi müdahale olmaksızın verem ve bazı enfeksiyonal hastalıklar sonucunda da gelişebilir.

Bu şekilde rahimde tıkanmalar oluşur ve adet kanaması miktarı düşer.

Yapısal Anormallikler

Polip, miyom, polikistik over, adenomiyozis (rahim iç tabakasının rahmin kas tabakasına ilerlemesiyle rahmin kalınlaşması durumu) gibi hastalıklar adet kanamasını olumsuz etkilemektedir. Eğer bir kadında polikistik over varsa, düzensiz yumurtlama ve dolayısı ile düzensiz adet döngüsü oluşur.

Bu da eş zamanlı olarak adet kanamasının az olmasına neden olabilir.

Menopoz

Menopoz ile birlikte kadındaki kadınlık hormonlarında azalma meydana gelir. Bu da kan akışının düzensiz ve yetersiz olması gibi sonuçlar doğurabilir.

Sheehan Sendromu

Bu sendrom, doğum sonrasında meydana gelen aşırı kanama nedeniyle oluşmaktadır. Bu aşırı kanama, hipofiz bezinde hasara neden olur ve hipofiz bezi normalden az çalışır.

Dolayısıyla östrojen ve progesteron hormonları normal düzeyde salgılanamaz ve adet kanamasında azalma olur.

Erken Yumurtalık Yetmezliği (POF)

Erken menopozdan farklı olarak erken yumurtalık yetmezliği, 40 yaşından genç kadınlarda yumurta üretilememesi durumudur. Menopoz gibi doğal bir durum değildir. Bu durum sonucunda da adet düzensizliği ve adet kanamasının az olması durumu görülebilir.

Vücut Yağının Düşük Olması

Kadınlarda vücut yağı düşüklüğü adet olamamaya ve adet kanamasının az olmasına neden olabilmektedir.

Rahim Anormallikleri

Bazı cerrahi müdahaleler neticesinde ya da doğuştan meydana gelen rahim anormallikleri, menstrual döngüde az kanamaya sebep olabilmektedir.

Psikolojik Sebepler

Stres, vücudumuzdaki tüm işleyişi etkileyebilen bir faktördür. Adet kanamasının az olmasında herhangi bir fiziksel faktör bulunamıyorsa sorun psikolojik olabilir. Stres, hormon üreten bezleri olumsuz etkileyebileceğinden, östrojen ve progesteron hormonlarının düzgün salgılanmamasına yol açabilir.

Bu da adet döneminde az kan gelmesine ya da hiç olmamasına (amenore) neden olabilir.

adet-duzensizligi

Dış Etkenler

Bazı durumlarda hava değişikliği, rakım değişikliği gibi dış faktörler de adet düzensizliklerine ve adet kanamasının az olmasına neden olabilmektedir.

Aşırı Egzersiz Yapmak

Eğer düzenli bir şekilde uzun saatler boyunca egzersiz yapıyorsanız, bu durum ani kilo vermenize ve vücut yağınızın aşırı seviyede düşmesine neden olabileceğinden hormon salgılanması bozulabilir ve adet kanamasında azalmaya yol açabilir.

Kalıtsal Faktörler

Eğer annenizde veya anneannenizde böyle bir problem varsa siz de risk altındasınız demektir.

Yeme Bozuklukları

Aşırı zayıflama ya da aşırı kilo alımı hormonların miktarını değiştirebileceğinden adet kanamasının az gelmesine sebep olabilir.

Doğum Kontrol Hapları

Bazı durumlarda, kadınların hormon seviyesini değiştirerek korunma sağlayan doğum kontrol haplarının, adet kanaması seviyesini düşürdüğüne ve hatta amenoreye sebep olduğu görülebilir.

Doğum kontrol haplarıyla ilgili tüm detaylar: seafoodplus.info

Hamilelik

Eğer lekelenme şeklinde birkaç gün kanamanız olduysa ve bu sadece o aya mahsussa implantasyon kanaması (yerleşme kanaması) yaşıyor olabilirsiniz. Bu kanama, bebeğin rahme yerleşmesi esnasında oluşmaktadır.

Adet Kanaması 2 Günden Az Sürüyorsa Ne Yapmalıyım?

Adet kanaması, genel olarak gün arasında sürmektedir. Fakat bazı kadınlarda bu süre 1 gün bile sürebilirken bazı kadınlarda ise normalden daha fazla olabilir.

Adet kanaması 2 veya daha az gün sürüyorsa, pediniz çok fazla kirlenmiyorsa ve pedinizi sık değiştirme ihtiyacı duymuyorsanız adet kanamasının az olduğunu kabul edebilirsiniz. Tıp dünyasında “hipomenore” adı verilen bu durum, adet yoğunluğunun bariz bir şekilde düşüşe uğraması olarak tanımlanmaktadır.

Bunun nedenleri değişkenlik gösterebilmekle birlikte genellikle kadın hastalıklarından kaynaklanmaktadır. Belirttiğimiz gibi bir durum ile karşı karşıya iseniz, uzman doktordan yardım almanız daha doğru olacaktır.

Hipomenore Tanısı Nasıl Konulur?

Adet kanamasının azlığından şikayet ederek doktora gidiyorsanız, öncelikle tıbbi geçmişinizle, sonrasında günlük yaşantınızla ve ailenizde böyle bir durum olup olmadığı ile ilgili bazı sorularla karşılaşacaksınızdır. Akabinde sizden kan testi istenecektir.

Bu şekilde hormon seviyelerinizin ne durumda olduğuna bakılır. Bunun dışında rahim iç zarı olan endometrium tabakasının kalınlığını ölçmek ve yumurtlama ile ilgili herhangi bir problem olup olmadığını anlamak için ultrason yapılabilir. Bu şekilde de herhangi bir sonuca varılamıyorsa MR çekilebilir ya da dilatasyon ve küretaj ile parça alınarak teşhis konulabilir.

Hipomenore Nasıl Tedavi Edilir?

Adet kanamasının az olmasının tedavisi, tanıya göre değişiklik göstermektedir. Burada önemli olan teşhisi yerinde yapabilmektir. Genellikle hormon ilaçlarıyla, fiziksel başka problemler var ise çeşitli cerrahi operasyonlarla, sorun psikolojik ise de psikolojik destek alınarak bu problem çözülebilir; ancak menopoz ya da kalıtsal gibi bazı durumlarda çözüm mümkün olmayabilir.

Her kadın zaman zaman adet düzensizliği yaşayabilir. Adet düzensizliği, adetin beklenen tarihten önce/sonra gelmesi veya beklenenden farklı şekilde gelmesi olarak tanımlanabilir.

Bir adet döngüsünün başlangıcından diğerinin başlangıcına kadar geçen süre yaklaşık olarak gündür. Kadınların çoğu, yıl boyunca kez adet döneminden geçer. Bu rakama yakın değerler ( az/fazla) normal olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle adet düzensizliği, kişi için normal olan değerlere bakılarak değerlendirilmelidir.

Kanama pıhtı içermemeli ve süresi 8 günü geçmemelidir. Bir gün içinde kullanılan ped miktarı ise  adet olmalıdır. Bu tanımlamalardan sapmalar adet düzensizliği olarak algılanabilir.

Hormonlar adet görülmeye başlandığı tarihten itibaren birkaç yıl boyunca belirli bir düzene giremeyebilir. Bu tür adet düzensizliği normaldir. Aynı durum, adetin sona ermeye yaklaştığı “perimenopoz” ve “menopoz” dönemleri öncesinde de geçerlidir. Menopoz diye adlandırılan adet sonlanması son adet döneminin üzerinden 12 ay geçtikten sonra başlar. Tüm bunların yanı sıra belirli sistemik hastalıklarda da adet düzensizliği görülebilir.

Adet görmenin tamamen durmasına ise “amenore” denir.

Sık, erken adet görme; adet sikluslarının 21 günden daha kısa sürmesine ise “polimenore” denilir. Bunun sonucunda 1 yılda görülen adet kanaması sayısı da artar.

Düzenli aralıklarla adet kanaması gören bir kadında kanamaların birdenbire sıklaşması durumunda bu kanamanın aslında bir ara kanama olabileceği de her zaman göz önüne alınmalıdır.

Seyrek adet görme ve gecikmeler; adet sikluslarının 35 günden daha uzun sürmesine “oligomenore” denir. Buna bağlı olarak adet kanaması yılda kez görülür. Doğurganlık çağında adet kanaması gecikmelerine sık rastlanır. Adet düzensizlikleri genellikle organik ve hormonal sebeplerden kaynaklanır. Organik sebep denildiğinde kadın üreme organlarının anatomik yapısındaki değişiklikler akla gelmelidir.

Adet görmek ne anlama gelir?
Adet görmek; rahim içi dokusunun (endometrium) kanama ile dökülmesi demektir. Adet dönemi 3 evreye ayrılarak incelenebilir:

  • Birinci dönem yumurtanın seçildiği ve 20mm çapa ulaşana kadar olgunlaştığı ‘‘Foliküler Faz”
  • İkinci dönem olgun yumurtanın küçük bir patlama şeklinde yumurtalıktan atıldığı ”Ovulasyon Fazı”
  • Üçüncü dönem ise gebe kalınması halinde embriyonun yerleşmesine kadar rahim içinin hazırlandığı ”Sekretuar Faz”.

Bu döngü gebelik ile devam edecek olursa rahim içi embriyonun gelişi ile değişen hormon düzeyleri ve rahim içi özel mekanizmalar nedeniyle adet görülmez. Gebelik olmadığında ise hazırlanan rahim içi doku yumurtalıkta progesteron hormon seviyesinin düşmesi sebebiyle dökülmeye başlar. Hücreler ve aralarındaki bağlantıyı sağlayan maddeler kanama ile dökülür.

Adet düzensizliğinin nedenleri nelerdir?

  1. Stres: Çok fazla kilo alma veya zayıflama, yeterli derecede beslenmeme, düşük kalorili diyet programları, egzersiz düzeni içerisinde gerçekleştirilen değişiklikler, gerginlik, hastalıklar, seyahat ve günlük hayatı etkileyen farklılıklar adet düzeninin bozulmasına neden olabilir.
  2. Doğum Kontrol Hapları: Doğum kontrol haplarının büyük bir çoğunluğu östrojen ve progesteron hormonlarının (bir kısmı yalnızca  progesteron içermektedir) bir kombinasyonunu içerir. Bu haplar yumurtalıkların yumurta bırakmasını önleyerek, hamile kalmayı engeller. Doğum kontrol haplarının kullanılması veya kullanımının bırakılması da adet döngüsünde değişikliklere sebep olabilir. Adet düzeninin yeniden sağlanması 6 ay kadar sürebilir. Yalnızca progesteron içerikli olan doğum kontrol hapı kullanan kadınlar, adet aralarında kanama ile karşılaşabilmektedirler.
  3. Uterin Polipleri veya Miyomları: Rahim polipleri, rahmin iç tabakasında rastlanan küçük (genellikle kanserli olmayan) oluşumlardır. Miyomlar ise, rahim kasından köken alan, genellikle iyi huylu tümörlerdir. Boyutları mm’den 10 ile 15cm’e kadar ulaşabilmektedir. Ağır kanamalara ve ağrıya sebep olabilirler. Miyomun büyüklüğü ile alakalı olarak komşu organlara baskı yapabilirler.
  4. Endometriozis: Rahmi saran ve her ay adet akıntısı ile beraber vücuttan atılan endometrial doku, rahim dışında gelişmeye başladığı zaman “endometriozise&#; rastlanır. Doku yumurtalık, altı sindirim sistemi, rektum ve rahim arasındaki bölge, bağırsak, fallop tüpleri ve bölgedeki diğer organlar üzerinde büyüyebilir. Endometriozis belirtileri arasında adet düzensizliği haricinde kramplar, cinsel ilişki esnasında ağrı, normal dışı kanama, adet dönemi öncesi ve sonrasında ağrılar bulunmaktadır.
  5. Pelvik İnflamatuar: Kadın üreme sistemine etki eden bir enfeksiyon çeşididir. Cinsel temasla vajinaya giren bakteriler, rahim ve üst genital sisteme yayılabilir. Aynı zamanda bu enfeksiyona neden olan etkenler spiral takıp-çıkarırken, düşük, doğum, kürtaj ve benzeri müdahaleler esnasında üreme organlarına sıçrayabilirler. Belirtilerinin içerisinde adet düzensizlikleri, vajina bölgesinde kötü koku, leğen kemiği bölgesinde ve alt karın bölgesinde ağrı, ateş, bulantı, kusma, ishal ve vajinal akıntı yer almaktadır.
  6. Polikistik Yumurtalık: Polikistik over sendromunda, yumurtalıklar normalden daha fazla androjen (erkeklik hormonu) üretirler. Böylece sıvı dolu keseler yani kistler meydana gelebilir. Yüksek oranda androjen, yumurtaların gelişmesine engel olarak yumurtanın atılmasına engel olur. Bu durum daha çok obezite ve aşırı tüylenme ile alakalı olarak görülür.
  7. Prematür Yumurtalık Yetmezliği: Bu durum özellikle 40 yaşından küçük olan ve yumurtalığının özelliklerini tam anlamıyla yerine getirmediği kadınlarda görülmektedir. Adet kanamaları kesilir. Genetik olarak görülebileceği gibi, kemoterapi ve radyasyon terapisi sebebi ile de meydana gelebilir.

Adet düzensizliğinin diğer nedenleri;

  • Aşırı kilo alma veya kilo kaybı
  • Aşırı egzersiz
  • Endometrial hiperplazi (rahim iç tabakasının kalınlaşması)
  • Rahim kanseri
  • Tiroid sorunları
  • Diyabet
  • Karaciğer sirozu
  • Sistemik lupus
  • Gebelik komplikasyonları (düşük veya dış gebelik)
  • Östrojen takviyeleri
  • Kan inceltici ilaçların kullanımı
  • Doğum kontrolü için rahim içi araçlarının kullanımı
  • Steroidler
  • Antidepresan kullanımı
  • Östrojen ve/veya progesteron dengesizliği

Adet olamama neye bağlı olabilir?
Adet olmayan her kadında hangi yaş olursa olsun ”menapoz” sorgulaması yapılmalıdır. Kadınlar 40, hatta 20 yaşından önce bile menopoz olabilirler. Aile öyküsü çok önemli olmakla birlikte, bazı genetik ve kronik hastalıklar, sigara, kullanılan ilaçlar ve kemoterapi/radyoterapi de erken menopoz nedeni olabilmektedir. Özellikle çocuk isteyen kadınlar her adet düzensizliğinde gecikmeden doktora gitmelidir.

  • Özellikle gençlerde daha sık gözlenen anoreksiya, bulimiagibi yaşamı tehdit eden durumlarda; ağır depresyon ve uyku bozukluklarında da adet düzensizliği söz konusudur.
  • Testiküler Feminizasyon, genetik olarak erkek olduğu halde androjen (erkeklik hormonu) duyarsızlığı nedeniyle kadın görünümüne sahip kişiler hiçbir zaman adet görmez.
  • Turner Sendromu;eksik bir kromozom nedeniyle kısa boy, esnek kollar ve ense saç çizginin aşağıda olması gibi belli belirsiz görüntüsel bulgular veren genetik bir hastalıktır. Çok nadiren küçük yaşta  görülmekle birlikte çoğunlukla menopoz sonrası görülür.
  • Doğum kontrol hapları3 aylık korunma iğneleri,hormonlu spiral kullanımıkürtaj sonrası rahim içinin iyileşememesi (Asherman Sendromu) hallerinde de adet görülmeyebilir. Bu durumlar geçici olup tedavi ile adet düzeni normale döndürülebilir.

Sonuçta adet olmama, mutlaka doktor muayenesi gerektiren bir durumdur. Adet görememe şikayeti ile doktora başvuran her kadında multidisipliner bir yaklaşım ile tanı ve tedavi yapılmalıdır.

Adetin düzensiz, aşırı miktar veya sürede olması

  • Adetin düzensiz, aşırı miktarda veya sürede olması durumunda; başta yumurtlamama (anovulasyon)olmak üzere hormon bozuklukları, myom, polip, hiperplazi, kanser, enfeksiyon, dış gebelik, ilaç kullanımı, tiroid bezi hastalıkları ve adenomyosis araştırılmalıdır.
  • Tanı için düzensiz adet kanamaları varsa, gerekli durumlarda, rahim içinden parça almak (endometrial biyopsi, pipelle ile biyopsi) veya histeroskopi yapmak gerekebilir.
  • Tanıya göre uygun tedavi belirlenir. Buna göre bazen tedavi; birkaç aylık ilaç kullanımı olabilirken bazen de ameliyat gerekli olabilmektedir.

Normal adet miktarı ne kadardır?
Adet standart olarak gün sürmeli, günde ortalama; 3 ped kanama olmalıdır. Ancak spiral kullananlarda bu süre 10 günü, günlük kanama ise 4 pedi bulabilmektedir. Adet çok olursa kirli kan kaybedilir inancı yanlış olup, kaybedilen kirli kan değildir. Gözlenen fazla kanama kadının kansızlık başta olmak üzere pek çok sıkıntıyı yaşamasına neden olabilmektedir. Adet esnasında doktora danışarak kullanılan ağrı kesici ilaçlar kanamayı azaltabilmektedir.

Aşırı adet olmak özellikle sonradan başladığı hallerde “myom, polip, hiperplazi, enfeksiyon, kanser vb.” gibi bir patolojinin göstergesi olup basit bir jinekolojik muayene ile tanınabilir. Kan pıhtılaşma hastalıkları ve kan sulandırıcılar (aspirin, heparin gibi) da kanamayı arttırıp aynı zamanda adet siklusunun ara döneminde de kanamaya neden olabilmektedir.

Adet düzensizliği hamile kalmayı zorlaştırır mı?
Adet düzensizliği yumurtlama bozukluğu göstergesi olabileceğinden bu sorunu yaşayan kadınlarda hamile kalmada güçlüklerin olması çok normaldir. Adet düzensizliği olan bir kadın özellikle çocuk sahibi olmayı istiyorsa mutlaka doktora başvurmalıdır. Düzensizliğin nedeni saptanıp, buna yönelik tedavi uygulanmalıdır. Bazen çok basit tedaviler ile gebelik sağlanabilirken bazı durumlarda ileri üreme teknikleri olarak adlandırılan tüp bebek yöntemine başvurulması gerekebilir.

Düzenli adet görmek için bedenimiz nelere ihtiyaç duyar?

  • Kadın vücudunda adet görmek için pek çok organ birlikte çalışır. Beynimizin içinde bulunan hipotalamus bölgesi, hipofiz bezi, boyun bölgesindeki tiroid bezi, böbrek üstü bezleri, yumurtalıklar, rahim, vajina ve kadın dış genital bölgedeki vulva sağlam ise adet görülür.
  • Bunlardan herhangi birinin fonksiyonlarında  bozukluk varsa, hastalık, stres, açlık, aşırı spor gibi durumlar söz konusuysa veya vücut herhangi bir konuda acil durum sinyali veriyorsa adet düzeni bozulabilir.

Adet düzensizliği ya da kesilmesi durumunda kadın neden doktora gitmelidir?
Hastanın adet görememe nedeniyle başvurması halinde doktor önce hasta hakkında ayrıntılı bir öykü alır. Ardından meme gelişimi, vücut gelişimi ve vücut kitle indeksi (BMI) kontrol edilir. Ultrason tetkikleri ile  genital organ muayenesi yapılır ve eğer hormonal bozukluk şüphesi varsa hormon profil (FSH, LH, TSH, Estradiol; TSH) ve biyokimyasal değerlere bakılır.

Dış genital organ muayenesi hem sekonder seks karakterlerinin gelişimini görmek, hem vajinal açıklığın değerlendirilmesi, hem doğuştan genital organ gelişim bozuklukları ve sapmaları için tanı konması açısından gereklidir. Bazen çok basit bir kızlık zarının kapalılığı (hymen imperferatus) adet görmemenin nedeni olabilir ve yine basit bir cerrahi müdahale ile giderilebilir.

Adet gören bir kadında sonradan gelişen amenorede hormonal bozuklukların yanı sıra yumurtlayamama (anovulasyon) aranır. Bu durumu da polikistik over sendromu (PKO) sıklıkla karşılaşılan hastalıklardandır. Adet görmeyen genç kız çocuğu veya kadın tüm bu altta yatan doğumsal ve sonradan gelişen sebeplerin araştırılması için doktora başvurmalı ve kapsamlı olarak muayene edilmelidir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir