kızılcahamam belediye termal otel / Ankara Otelleri, En Ucuz Ankara Otel Fiyatları | ENUYGUN

Kızılcahamam Belediye Termal Otel

kızılcahamam belediye termal otel

Geçmişten Günümüze Kızılcahamam Belediyesi Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Geçmişten Günümüze Kızılcahamam Belediyesi Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Milattan önce kurulmuş bir yerleşim yeri olan Kızılcahamam, Ankara’nın en köklü tarihe sahip beldeleri arasında yer alır. Günümüzde yemyeşil doğası ve şifalı termal suları ile bilinen Kızılcahamam Belediyesi, geçmişten günümüze sağlık ve turizmin merkezi olmuştur. Türk soylarının Anadolu’ya yerleşmelerinden öncesinde birçok farklı medeniyetin ve kültürün etkisi altında kalan bölgede onlarca antik yapı da bulunur.

Antik Çağlarda Kızılcahamam

Milattan önce yılları arasında hüküm süren Hitit Uygarlığı, Ankara’nın tarihinde derin izler bırakmıştır. Günümüzde Kızılcahamam Belediyesi olarak bilinen bölge, Hitit kontrolünde uzun yıllar boyunca yönetilmiştir. Hitit Uygarlığı’nın çöküşünden sonra ise sırasıyla Frigler, Lidyalılar, Persler, Galatlar, Romalılar ve Bizans tarafından kontrol edilmiştir. İlçe sınırları içerisinde antik çağlardan kalma birçok yapı ve mağara bulunur. Merkezden 17 kilometre uzaklıkta bulunan Çeçtepe Köyü’nde, Paleolitik Çağ’dan kalma yontma taş aletler bulunmuştur. Günümüzden 2 milyon yıl kadar önce başlayan ve yaklaşık olarak milattan önce ’de son bulan bu çağ, Yontma Taş Devri olarak da adlandırılır. Bölgedeki ilk yerleşimlerin de bu dönemde gerçekleştiği düşünülmektedir. kızılcahamam belediyesi çeştepe köyü yılında yaşanan Malazgirt Meydan Savaşı’ndan sonra Türk soylarının Anadolu akını başlamış ve bu soylardan bazıları yılında Ankara çevresine ulaşmışlardır. Türk Oğuz boylarının bölgeye gelişi ile ören yerleri ve mezralar kurulmaya başlanır.

Türk Soyları Kontrolündeki Kızılcahamam

Günümüzde Kızılcahamam Belediyesi sınırları içerisinde kalan bölge yılında Selçukluların kontrolüne geçmiştir. Daha sonra Anadolu Selçuklu Devleti tarafından yönetilen bölge, pek çok sultan ve hanedan tarafından ziyaret edilmiştir. Bu ziyaretlerden en bilineni, Anadolu Selçuklu sultanı Alaattin Keykubat tarafından gerçekleştirilen ve topraklara Anadolu adının verilmesine neden olan ziyarettir. Ordusu ile sefere çıkan Alaattin Keykubat, yolunun üzerindeki Taşlıca Köyü’ne ziyaret gerçekleştirir. Köy sakinlerinden Horasan erenlerinden Kırmızı Ebe, sefere giden askerler için bir bakraç ayran hazırlar. Kocasını da bu seferlerden birinde kaybetmiş olan Kırmızı Ebe’nin sırtında, yetim oğlu Oruç’u taşımaktadır. Hazırladığı ayranı küçük bir taş oyuğa döken Kırmızı Ebe, askerlere ayran verebilmek için oluğun başına oturur. Bir bakraç ayranın, koca bir orduya yetip arttığı söylenir. Kırmızı Ebe, ayranından içmek için gelen askerlere “Doldurun yavrularım” der, askerler ise “Ana, dolu.” şeklinde cevap verirler. Günümüzde bu olayın yaşandığı Taşlıca Köyü’nde Kırmızı Ebe ve Oruç Gazi türbeleri bulunur. kızılcahamam belediyesi taşlıca köyü Bu olayın yaşandığını gören Alaattin Keykubat, Kırmızı Ebe’den isteğini sorar. Kırmızı Ebe ise, yetim oğlu için biraz yiyecek ve hayır duası ister. Alaattin Keykubat ise, bulundukları toprakların Kırmızı Ebe ve oğluna yurt olarak bağışlanmasını emreder. Cumhuriyetin ilanına kadar geçen süre boyunca bu topraklardan vergi alınmaz. Selçuklu Devleti’nin yıkılması sonrasında Kızılcahamam bölgesi, çeşitli beyliklerin kontrolü altına girmiştir. yılında ise Osmanlı sultanı Orhangazi’nin oğlu Süleyman Paşa tarafından ele geçirilerek Osmanlı topraklarına katılmıştır.

Osmanlı İmparatorluğu Dönemi

Osmanlı döneminde, günümüzde Kızılcahamam Belediyesi içerisinde kalan bölgeye Yaban Ovası denilmiştir. yılından itibaren ise bu isim Yabanabad olarak değişir. Evliya Çelebi tarafından yüzyılda kaleme alınan Seyahatname’de Yabanabad’dan şu şekilde bahsedilir; “Yabanabad, Ankara Vitayeti Sancağının kuzeyinde bir ilçe merkezi olup, doğudan ve kuzeyden Kastamonu Vilayeti, batıdan Beypazarı, güneyden Ayaş ve güneydoğudan Çubuk kazaları ile çevrilidir. İlçe merkezi nüfuslu Şorba karyesi (köyü) olup, kaza köyden ibarettir.” kızılcahamam belediyesi logo Daha sonra ise Yabanabad’ın idari merkezi Demirciören Köyü olarak değiştirilmiştir. tarihli bir belgede ise, padişah monash.pw’un emri ile bölgeden 70 demir ustasının top arabası yapımında çalışmak üzere İstanbul’a sevk edilmesinden bahsedilir. Günümüzde bu köyde hiçbir demirci bulunmaz. yılında Ankara Valiliği tarafından iletilen talepte, merkez olan Şorba’nın köylere olan uzaklığı belirtilerek Kızılcahamam’ın merkezi konumu ve kaplıca suları nedeniyle merkez olması teklif edilir. Bu talebin reddedilmesi üzerine hazırlanan ikinci talepte; Sey Hamamı ve maden suları sayesinde bölgenin önemli bir ticaret merkezi haline geleceği, aynı zamanda bölgede yaşayan halkın gerekli binaların inşasını gerçekleştirme sözü verdiği belirtilir. Bu teklif kabul edilerek yılının Kasım ayında ilçe merkezi Kızılcahamam olur. Yine aynı yıl, daha önce Beypazarı’na bağlı olan Çamlıdere de Kızılcahamam’a bağlanır. Resmi kayıtlarda bölgenin adı, hala Yabanabad olarak geçmektedir. kızılcahamam belediyesi

Cumhuriyet Dönemi

29 Ekim tarihinde cumhuriyetin ilanı ile bölge tarihinde yeni bir sayfa açılır. Askerlik Şubesi ve Nüfus İdaresi binaları, yılında Şorba’dan Yabanabad’a taşınır. Bölgede yeterli konut bulunmamasından dolayı kamu görevindekilerin konaklamaları, çadırlarda ve kiralık evlerde gerçekleşir. O dönemde Ahiler ve Zımmiler olarak bilinen köyler, mahalle yapılarak Kızılcahamam’a bağlanır. İlerleyen dönemlerde bu mahalleler, bölgenin en kalabalık yerleşim yerleri halinde gelir. Kamu görevinde bulunan memurların birçoğu da, Kemalpaşa (Ahiler) ve İsmetpaşa (Zımmiler) mahallelerinde ikamet eder. Bölge, İstanbul-Ankara karayolu üzerinde olmasına ve Ankara’nın başkent ilan edilmesine rağmen beklenen büyümeyi gerçekleştiremez. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, 16 Temmuz tarihinde Kızılcahamam’ı ziyaret etmiş ve Soğuksu Milli Parkı’nda konaklamıştır. Ziyaret sonrasında Atatürk’ün altında dinlendiği çam ağacı özel bakım altına alınmış ve Atatürk’ün burada söylediği “Bu cennet yurt köşesinde mutlusunuz Kızılcahamamlılar” sözlerinin işlendiği levha asılmıştır. Daha sonraki dönemlerde bölge İsmet İnönü, Celal Bayar ve Adnan Menderes tarafından da ziyaret edilmiştir. kızılcahamam belediyesi atatürk ağacı Ankara’da en yüksek orman örtüsüne sahip olmasıyla bilinen Kızılcahamam Belediyesi, günümüzde termal suların ve sağlık turizminin merkezi konumundadır. Soğuksu Milli Parkı’nda bulunan binlerce çam ağacı, Ankara’nın ve ülkemizin oksijen ihtiyacını karşılar.

Günümüzde Kızılcahamam Belediyesi

Ankara’nın merkezinden 80 kilometre uzaklıkta bulunan Kızılcahamam, İstanbul-Ankara karayolu üzerinde konumlanır ve kişilik bir nüfusa sahiptir. İlçe kuzeyde Çerkeş ve Gerede, güneyde Ayaş ve Kazan, doğuda Çubuk ve batıda Çamlıdere ve Güdül ilçeleri ile çevrelenir. İç Anadolu ile Karadeniz bölgeleri arasında geçiş noktası oluşturan bölgede her iki iklimin özelliklerini bulmak mümkündür. Bölgenin dağlık yapısı ve ormanlık alanları, birbirinden güzel yaylaları ve akarsuları ünlüdür. Ankara’nın su ihtiyacını karşılama konusunda en önemli barajlar arasında olan Kurtboğazı, Eyrekkaya ve Akyer barajları da Kızılcahamam Belediyesi sınırları içerisinde yer alır. Kızılcahamam Belediyesi, sağlık turizminin en yoğun olduğu ilçelerden biridir. Bölgede bulunan kaplıcalar ve termal sular; romatizmadan eklem hastalıklarına, yaralanmalardan psikolojik hastalıklara kadar birçok alanda faydalıdır. Termal suların sağlığa etkileri hakkında daha detaylı bilgi almak için Termal Tatil Hangi Hastalıklara İyi Gelir başlıklı yazımıza buradan ulaşabilirsiniz. kızılcahamam belediyesi soğuk su milli parkı Kızılcahamam Belediyesi’ne bağlı olan Soğuksu Milli Parkı, pek çok grup tarafından düzenlenen çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapmasıyla da bilinir. Park içerisinde doğa yürüyüşleri, piknik, spor faaliyetleri ve eğlence amaçlı etkinlikler düzenlenir. Aynı zamanda park içerisinde, nesli tehlikede olan kara akbabalarını görebilmeniz için Kara Akbaba Gözetleme ve Besleme İstasyonu da yer alıyor. Soğuksu Milli Parkı içerisinde yaşayan yüzlerce farklı hayvan ve bitki türü hakkında daha detaylı bilgiye, Kızılcahamam’da Hangi Canlıların Yaşadığını Biliyor Musunuz yazımızı okuyarak ulaşabilirsiniz. Kızılcahamam, Ankara ve çevresinde ziyaret edebileceğiniz en ilginç bölgeler arasında yer alıyor. Termal tatilinizi beş yıldızlı otel konforunda ve bölgenin muhteşem doğası içerisinde gerçekleştirmek için rezervasyonunuzu hemen yaptırın.

 

        Kızılcahamam kaplıcalarının geçmişi Roma İmparatorluğunun parlak devirlerine kadar uzandığı sanılıyor. Büyük kaplıca yanında bulunan ve Romalılara ait olduğu bilinen eski hamam kalıntılarından dolayı böyle bir fikre varılmıştır. Halk arasında da Roma Hamamı olarak bilinen bu eski hamamda iki büyük havuz ve yeraltından çıkan termal suyun dinlendirildiği büyük bir depo mevcuttur. Bu depo ve havuzlar, yumurta akı ile karıştırılan toprak ve kilden müteşekkil bir karışım ile sıvanmıştır.

        Tarihi kaynaklar, Ankara Savaşı sırasında (belki de savaşdan hemen sonra Ankara'da kaldığı bilinen sekiz günlük süre içinde) Timur'un, aksayan bacağına şifa olsun diye bölgedeki kaplıcadan faydalandığını, sık sık banyo aldığını, hatta sıcaklığı 80º C olan kaplıca suyunda yıkanırken, bacağını birden suya soktuğunda yanma hissedip: 'Aman bre Kızılcahamam!' diye bağırdığını ve ilçenin isminin de buradan geldiğini belirtiyorlar.

        Ali Cevad Efendi'nin, 'Memalik-i Osmaniyye'nin Tarih ve Coğrafya Lügatı' nda, ilçemizde 'biri Sek Hamamı'nda, ikisi de Kızılca'da bulunan kaplıcalardan bahsederek, terkibinde şap, kükürt ve çelik olan kaplıcaların iç ve dış hastalıklara olağanüstü yarar sağladığı, Ankara ve civar illerden pek çok ahalinin tedavi için buraya gelip 60 odalı hanlarda kaldığını' anlatılıyor.

        ATATÜRK ilçemizi ziyaret ettiği Temmuz de büyük ve küçük kaplıcayı da gezmiş ve buraların geliştirilmesi yönünde direktifler vermiştir.

        Bu tarihlerde kaplıcalarımızın havuzları sıcak suların yerden kaynadığı yerde idi. Yani sıcak su yeryüzüne çıktığı yerdeki havuza toplanır ve burada banyo alınırdı. Havuza da bir taş merdiven ile inilirdi.

        Kaplıcalarımız, böyle ilkel bir yapı ve kullanımda iken de zamanın Ankara valisi Nevzat Tandoğan' ın yardımları ve bizzat katıldığı temel atma töreni ile yenilenmeye başlanıp bu günkü yerine yeniden inşa edilir. İnşaat devam ederken sıcak suyun kaybolduğu görüldü. yılında inşaatı bitirilen tesiste, erkek-kadın bölümleri, bu bölümlerde büyük mermer havuzlar, soyunma ve dinlenme yerleri yeniden düzenlenmiştir.

        Kaplıcalarımıza sadece bölgesel misafirler değil, yurdun her tarafından tedavi amacı ile gelenler oluyor. Özellikle yazın (Haziran-Ekim arası) tedavi ve dinlenme amacı ile ilçeye gelenler çoğunlukla Zonguldak'lılardır. Bunun yanısıra Malatya, Trabzon, Çorum ve Kastamonu yoğunlukta olmak üzere Doğu ve Güneydoğu'dan gelenler olmakta ve en az on gün süre ile ilçemizde kalmaktadırlar.

        Tedavi için gelenlerin genelde Romatizma, Siyatik, cilt, kadın hastalıkları, bel ağrıları ve Egzema gibi hastalıklardan şikayetçi oldukları ve düzenli bir kaplıca tedavisinden sonra hemen hepsinin memnun olarak ayrıldıkları gözlenmektedir.

 

TARİHİ ROMA HAMAMI

İlçemiz Kızılcahamam Kuzey Anadolu fay hattına yakınlığı ve geçmişindeki aktif volkanlar dolayısıyla kaplıca yönünden de oldukça zengin bir bölge.

Anadolu' da Frigler ve Romalılar döneminde aktif olarak bulunduğu kayıtlardan anlaşılan civarındaki termal arasında ilçemiz kaplıcalarının da var olması kuvvetle muhtemel. Özellikle Seyhamamı kaplıcalarının Haçlı seferleri sırasında çalıştığı biliniyor.

Bu gün Büyük Kaplıca arkasında, belediyemiz Termal pansiyonlarının bahçesinde bulunan ve halk arasında Roma Hamamı olarak bilinen tesis de bunlar arasında. Uzun asırlar boyunca geçirdiği tadilatlarla yılına kadar aktif olarak kullanılan tesis, aynı yıl Büyük Kaplıca' nın hizmete girmesi ile bu günlere kadar kaderine terk edilmiş bir halde idi.

Gövdesi yatık silindir şeklinde iken, Cumhuriyet sonrası ortadaki girişe geniş bir duvar örülmüş. Önceleri birbirine bağlı yedi bölümden meydana gelirken, bu gün ancak üç bölümü ayakta, diğer bölümler yeni kaplıca binasının inşası sırasında yıkılmış. Alçak kemerli kapı ile girilen ilk bölüm diğerlerine göre daha yukarı bir seviyede ve soyunma yeri olarak kullanılmış. Buradan sağ tarafa doğru küçük bir kapı ile banyo yerlerine giriliyor. Buradaki birbirine bağlı iki küçük bölmeden birinin havuz, diğerinin yıkanma yeri olarak kullanılmış olması muhtemeldir.

Kızılcahamam Belediyesinin aldığı bir karar ile hizmete açmayı planladığı Roma Hamamı' nın restore çalışmaları artık bitti ve Salı günü hizmete açıldı.

yılı içinde başlanılan çalışmalar ile tesisin dış kısmı tamamen kayrak taşı ile kaplanarak doğal bir görünüm kazandırıldı. Kemerli ve özgün işlenmiş ahşap kapı ile girilen tesisin iç bölümleri mermer kaplı. Girişte sol bölümde;duş, WC ve 4 kurnalı yıkanma yeri, sağ kısımda ise dinlenme yeri ve minik ama konforlu bir havuz bulunuyor.

Endirekt aydınlanma ile rahat bir ortam sunulan tesisin, kaybolmaya yüz tutan geleneklerimzden 'Damat ve Gelin Hamamı' için ideal bir yer olarak da sosyal hayatımızda bir fonksiyon icra etmesi bekleniyor.


KIZILCAHAMAM BELEDİYESİ KAPLICA SUYUNUN MİNERAL ÖZELLİKLERİ

 

        Kızılcahamam Belediyesi termal suyu sodyum - bikarbonatlı , klorürlü ve florürlü , termal ve mineralli sudur.

KIZILCAHAMAM BELEDİYE KAPLICA SUYU HANGİ HASTALIKLARDA KULLANILIR ?

1- Kireçlenmelere bağlı eklem hastalıkları ( Osteoartroz )

2- Yumuşak doku romatizmaları ( Fibromiyalji sendromu , diğerkas ağrıları )

3- Boyun , sırt , bel ağrıları

4- Boyun ve bel fıtığı ağrıları

5- Siyatalji

6- Spor yaralanmalarından 3 - 4 hafta sonra kullanılır

7- Stres bozukluğu

8- Nörovegetatif Distoni (Stres bozukluğuna bağlı kaslarda ağrıve kasılma durumu )

9- Vücuttaki sinir sıkışmalarına bağlı uyuşmalar


KAPLICA TEDAVİSİ HANGİ HASTALIKLARDA KESİNLİKLE YASAKTIR ?

1- Hastalıkların akut ( alevlenme ) dönemleri

2- Ateşli ve bulaşıcı hastalıklar

3- Kalp , böbrek , karaciğer gibi organ yetersizlikleri

4- Kanserler

5- Sarılık , akciğer enfeksiyonu , böbrek iltihabı gibi iç organların bulaşıcıhastalıkları

6- Aktif ülser

7- Kanama ile seyreden hastalıklar

8- Aşırı yüksek veya düşük tansiyonu olanlar

9- Derin anemi ( kansızlık ) ve genel durum bozukluğu

Kalp krizi geçirenler veya kalp - damar ameliyatı olanlar

Vaskülit ( damar iltihabları )

Akut tromboflebit

Epilepsi ( Sara hastalığı )

Akut yada kronik idrar yolları , safra yolları ve barsak tıkanıklıkları

Kontrol altına alınamayan şeker hastaları veya insüline bağımlı şeker hastaları

Beyin damarlarında tıkanmaya bağlı felçler

Siroz hastalığı

Astım Bronşit

Hipertiroidi

Lösemi

Hemofili

Endometriozis

Açık yaralar


KAPLICA SUYUNU KULLANIRKEN DİKKAT EDİLECEK ÖZELLİKLER

• Kaplıca suyunun tıbbi kullanım sıcaklığı 36 - 41 º C ' ler arasında olmalıdır.

• Kaplıca suyu içinde kalma süresi ortalama dakikadır.

• Günde bir veya iki kere kaplıca suyuna girilebilir . Aynı zamanda arka arkaya kaplıca suyuna girilmez

• Kaplıca suyuna girerken aç veya tok olunmamalıdır , hafif bir yemekten1 - 1,5 saat sonra girilmelidir.

• Termal havuz içinde hareket edilmemeli , dik veya oturur pozisyonda durulmalıdır.

• Kişi kaplıca kullanımından sonra mutlaka iyice kurulanmalı ve 20 dakika dinlenmelidir.

• Dinlenmeden sonra kişi masaja alınabilir.

• 70 Yaş üstü kişiler doktor kontrolü olmadan kaplıcayı kullanmamalıdır.

• Kadınlarda menstrüasyon ( adet ) dönemleri , gebelik ve doğum sonrası dönemlerde kaplıca kullanılmaz.

 

 

 

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır