vahşi batı neresi / Vahşi Batı - Vikipedi

Vahşi Batı Neresi

vahşi batı neresi


Almeria, İspanya'nın 17 özerk topluluğundan biri olan Endülüs Bölgesi'nde yer alan bir şehirdir. Şehir yılında Kurtubalı yada bilenen adıyla bir şehir olan Cordobalı III. Abdurrahman tarafından hem Akdeniz'den gelecek saldırılara karşı tampon bir bölge oluşturmak hemde önemli bir liman olarak düşünülerek kurulmuştur. III. Abdurrahman yada tam adıyla Abdurrahman bin Muhammed, Endülüs Emevi Devleti'nde sırasıyla Kurtuba emiri, Kurtuba halifesi ve devlet hükümdarlığı görevlerinde bulunmuştur. Kendisinin ve kendisinden sonra bölgede yaşayanların şehrin mimari dokusuna ve gelişimine büyük katkıları olmuştur. İspanya'nın güneyinde içinizi ısıtacak ve samimi bir Akdeniz şehridir Almeria. Birazdan anlatacağımız sadece 10 şey bile içinizde Almeria'yı gezme isteği uyandıracağından eminiz.

1) Plajları


Bir Akdeniz şehri olan Almeria'nın plajlarıyla başlamasak olmazdı. İspanya'nın popüler bir tatil ve seyahat noktası haline gelmesiyle birlikte her yıl ağırladığı turist sayısı git gide artmaktadır. Artan turist sayısı ile birlikte ister istemez başta şehir sokaklarında ve tabi ki plaj ve sahillerinde kirlilik ve kalabalık da artmaktadır. Önceleri oldukça temiz, doğal ve bakir olan büyük İspanya şehirlerinin birçoğunun sahilleri artık neredeyse şehir merkezlerinden denize girilemeyecek bir hal almaya başlamıştır. 

Almeria'da ise durum bunun tam tersidir. Aradığınız yada özlediğiniz o sakin ve temiz plajları, kumsalları Almeria'da bulabilirsiniz. Dünya genelinde her ne kadar Almeria'nın da bilinirliği ve popülerliği git gide artsa da plajları ve denizi hala yeterince iyi durumdadır. Bilinen en popüler iki plajı Playa de los Genoveses ve Playa de los Muertos'tur.

Genoveses Plajı - Playa de los Genoveses

2) Avrupa'nın Tek Çölü

Belki de bunu daha önce hiç duymamıştınız ama Avrupa kıtasında var olan tek çöl Desierto Tabernas yani Tabernas Çölü'dür. Tabernas Çölü, Almeria şehir merkezine yaklaşık 30 kilometre uzaklıktadır. Kıta'da görmeniz pek mümkün olmayan kum tepeleri, kumul alanlar, vahşi doğası ve bitki örtüsüyle başta Almeria'ya ve Avrupa kıtasına ait olmayan bir yer gibidir. Eğer olur da ziyaret etmeyi düşünürseniz bastığınız yerlere mutlaka dikkat edin. Çünkü sarı akreplere veya kara dul örümceklerine rastlamanız oldukça mümkündür.



3) Avrupa'daki En Kurak Yer

Tabernas Çölü'nün'de etkisiyle Avrupa'nın en kurak şehri Almeria'dır. Tabernas Çölü'nün yıllık yağış miktarının milimetre olması da bunun en önemli sebeplerinden biridir. Yıllık sıcaklık ortalaması genel anlamda 19 derece üzerindedir. Bu sıcaklık değeriyle İspanya'nın bir başka şehri Sevilla'dan sonra Avrupa'nın en sıcak ikinci şehri ünvanına sahip olmasını sağlar. Almeria'da bugüne kadar kış ayları ve akşamlar da dahil olmak üzere hava sıcaklığının sıfırın altına düştüğü bir sıcaklık ölçülmemiştir.


4) Vahşi Batı Filmlerinin Gözde Mekanı

Tabernas Çölü sahip olduğu arazi yapısı ve bitki örtüsüyle 60'lı ve 70'li yıllardaki Hollywood'un vahşi batı filmleri için en önemli çekim bölgelerinden biri olmuştur. Dönemin en ünlü filmlerinden olan ve Clint Eastwood'un rol aldığı Sergio Leone filmi burada çekilmiştir. Yine bölgede çekilmiş ve klasik olan vahşi batı filmleri Little Hollywood, Fort Bravo ve Western Leone filmleri için kurulmuş film setlerini görmeniz ve atmosferi yaşamanız mümkündür. Kesinlikle Amerika'nın o vahşi batı ortamını aratmadığını garanti ederiz.


5) İspanya İç Savaşı'nın İzleri

İspanya İç Savaşı ile yılları arasında İspanyol Cumhuriyetçiler ile İspanyol Milliyetçiler arasında yaşanan ve İspanya tarihini büyük ölçüde etkileyen, değiştiren bir savaştır. Savaşı 1 Nisan yılında General Francisco Franco'nun liderliğindeki milliyetçiler savaşı kazanacaktır ve Franco'nun yılına kadar süren diktatörlük rejimi başlamış olacaktır. 

Savaş zamanında Almeria yoğun bir bombardıman altındaydı. Bu bombardımanlardan sivil halkı korumak amacıyla Mimar Guillermo Langle Rubio önderliğinde kilometrelik bir sığınma ve barınma tüneli kurulmaya karar verilmiştir. Kurulan tünelde yiyecek deposu, ameliyathane ve sosyal alanlar bulunmaktadır. Günümüzdeki adı Refugios de la Guerra Civil olan tünelin 1 kilometrelik bir kısmı ziyarete açıktır.


6) Alcazaba Kalesi

Endülüs Emevi Devleti'nin hükümdarı ve kalenin yapıldığı dönemde Kurtuba halifesi olan III. Abdurrahman tarafından yaptırılmıştır. Döneminin en gösterişli ve görkemli mimarilerinden birisidir. Aynı zamanda İspanya'nın Grana'da şehrinde yer alan El Hamra Sarayı'ndan sonra Endülüs Bölgesi'nin ikinci en uzun kalesidir. Alcazaba Kalesi, III. Abdurrahman'ın şehri Akdeniz'den gelecek tehlikelere karşı koruma amacıyla kurmakta olduğu şehrin temel taşını oluşturmaktadır. 

Kalenin üzerine kurulduğu tepe şehre yönelik her türlü tehlikeyi ve yangını gözlemleme imkanı tanıyordu. Aynı zamanda Alcazaba'nın sahip olduğu yüksek surlar ve gözetleme kuleleri onu oldukça geçilmesi zor yapıyordu. Kale içerisinde kurulan evler, ibadethane ve bahçeler Müslüman halkı daha huzurlu ve korunaklı bir hayat yaşamasına imkan tanımıştır. Alcazaba Kalesi, James Bond'un Asla Asla Deme, Indiana Jones: Son Macera, Barbar Conan gibi ünlü filmlere ve Queen of Swords gibi televizyon serilerine ev sahipliği yapmıştır.


7) Diğer Mimari Eserler

Almeria her ne kadar Endülüs Emevileri tarafından uzun süre İslami bir yönetim anlayışı ve tarzı ile inşa edilmiş bir şehir olsa da 'lü yıllar itibari ile şehirde inşa edilmiş gotik tarzda ve Rönesans mimarisi ile yapılmış kiliseler ve katedraller de yer almaktadır. Bunların başında gelen Almeria Katedrali ve Santiago Kilisesi görülmesi gerekenler arasındadır.

Almeria Katedrali

8) Cabo de Gata-Nijar Doğal Parkı

Doğal park, Endülüs'ün en büyük kıyı koruma alanıdır. Avrupa'nın en orjinal ve kendine has özellikleri olan parklarından biridir. Bu doğal park ve koruma alanın bir kısmı çöllerden, bir kısmı plajlardan bir kısmı da kayalık ve mercan resiflerinden oluşmaktadırç Parkı eşşiz ve farklı kılan işte bu birbirinden farklı üç dünyayı bir arada ve birbirinden mesafe anlamında çok az bir bölge içerisinde hepsini birden sahip oluyor olmasından kaynaklanmaktadır. Cabo de Gata-Nijar Doğal Parkı UNESCO tarafından yılında başlatılan İnsan ve Biyosfer Programı kapsamında biyosfer rezervi olarak seçilmiştir. Aynı şekilde yılında Akdeniz'in özel korunan alanları arasına alınmıştır.


9) Tapaslar Şirketten

Evet yanlış duymadınız tapaslar şirketten. Almeria'yayı herhalde birçok Avrupa şehrinde farklı kılan özelliği bu olsa gerek. Almeria'da bir kafeye yada restorana bir şeyler içmek için oturduğunuzda siz sipariş etmeseniz bile alkollü veya alkolsüz içeceğinizin yanında bir tapas tabağı ikram olarak gelecektir. Hatta bazı yerler var ki içecek siparişiniz sırasında tapasınızı neyli istediğinizi dahi sormaktadır. Bu arada ikram edilen tapaslar nerdeyse bir öğün yerine geçecek kadar doyurucu ve yeterlidir.



10) Keşfedilmeyi Bekleyen Bir Şehir

Almeria başta büyük İspanya şehirleri yada bölgede yer alan Sevilla, Granada gibi şehirlere göre daha sönük kalmakta ve gelen turist sayısı diğer şehirlerin çok altında kalmaktadır. Halbuki Almeria, Endülüs Emevi dönemi başta olmak üzere bölgede görkemi ve ihtişamıyla dikkat çeken bir liman kenti konumundaydı. Bize sorarsanız bu özelliğini hala korumakta ve keşfedilmeyi beklemektedir.

Fotoğraf Kaynakça: seafoodplus.info

İspanya

Vakanüvis, Yeşilçam'ın bilinmeyenlerini yazdı

Vakanüvis, Yeşilçam'ın bilinmeyenlerini yazdı

seafoodplus.info

Şu Yeşilçam dedikleri…

Vakanüvis

“Yeşilçam”, aslında bir sokak ismi ama Türk sinemasının çok uzun ve önemli bir bölümüne damgasını vuran bir tarif, bir kavramlaştırma, bir dönem ve sektör adı.

Bir yanda kendine özgü gelenekleri, iş pratikleri, yetersiz teknik donanımın zorunlu kıldığı “buluşçu” çözümleri, fedakârlık yüklü insan ilişkileri diğer yanda da sektör içi acımasız ayak oyunları ve daha nice sert gerçekliğiyle “Yeşilçam Sineması”…

Dolayısıyla Yeşilçam’ın kurumsal hafızasında çok fazla sayıda renkli anı, anekdot, detay vb. mevcut.

Sistematik bir şekilde doküman ve anıların toplanmadığı alanda, geçtiğimiz aylarda vefat eden sinema yazarı Agâh Özgüç’ün ise hiç şüphesiz özel bir yeri var. Yeşilçam’ın pek çok halini kaleme alan Agâh Özgüç; çoğu büyük boy, prestij yayın 20 civarındaki kitapla “Yeşilçam’ın hafızası”nın kaydını tutmuş bir isim. Onun çalışmalarından birisi olan, Horizon International tarafından yayınlanan “Türk Sinemasında İstanbul” isimli kitabında birbirinden ilginç, renkli hatıra var. İşte onlardan bir demet…

Vakanüvis, Yeşilçam'ın bilinmeyenlerini yazdı

Filiz Akın’ı, içinde film olmayan kamerayla kandırmışlar

Türk sinemasının karakteristik sorunlarından birisi, sektöre yatırım yapılmamasıydı. Yapımcıların “star sistemi”ni benimsemeleri, bu nedenle de bir avuç “ünlü”ye büyük paralar verip, insana ve sahaya yatırım yapmamaları Yeşilçam’da sık sık çaresizlikten kaynaklanan iş yapış biçimlerine yol açıyordu.

Sonraları “star sistemi”nin önemli isimlerinden biri haline gelecek olan oyuncu Filiz Akın da mesleğe başlarken, bu yoksunluklardan nasibini almıştı.

yılında “Artist Dergisi”nin sinemaya hevesli gençler arasında düzenlediği yarışmaya katılanlardan birisi de Filiz Akın’dı. Yönetmen Memduh Ün ise ön elemeyi geçenlerle deneme çekimleri yapıyordu. Daha doğrusu “deneme çekimi yapıyormuş” gibi yapıyordu.

Zira “negatifler pahalı” olduğu için ham filmler çok dikkatli sarf ediliyordu. İşte Filiz Akın da bu tasarruflu kullanımdan dolayı deneme filmi çekilmeden sinemaya ilk adımını atmıştı.

Vakanüvis, Yeşilçam'ın bilinmeyenlerini yazdı

“Vahşi Batı” nire, Yeşilçam nire?

Bir döneme damgasını vuran “western” filmlerin çok önemli bir bölümü tam yerinde, ABD’de çekilmişti. Bir dönem de ABD’li sinemacılarca İtalya’da daha ucuza çekilebiliyor diye “spaghetti western” diye anılan bu filmlerin, yani kovboy filmlerinin Yeşilçam’la ilgisi neydi? Öyle ya, “Vahşi Batı” neresi, Beyoğlu Yeşilçam sokak neresiydi?

Nedeni basitti. Türk yapımcılar, kovboy filmlerinin ilgi gördüğünü fark edince bu alana da yönelmişlerdi. Böylece Yeşilçam’da tam 61 kovboy filmi çekilmişti. ’lı yılların ikinci yarısında, Türk sinemasındaki “kovboyculuk oynama” tam bir salgına dönüşmüştü. Hatta o kadar ki, kimi haberlerde, yorumlarda bu durum eleştirilmişti.

Mesela, 19 Mayıs tarihli Akşam gazetesi, bir kovboy filmi çekimini eleştirel bir başlıkla vermişti:

“Türkiye Teksas Çayırı Değildir Beyler!”

Vakanüvis, Yeşilçam'ın bilinmeyenlerini yazdı

Sütçü Beygiri”nden kovboy atı

Eleştirilse de bu furya yıllarca sürecekti. Yeşilçam’daki, mahrumiyetler içinde buluşçu fikirler ortaya koyma refleksi elbette bu filmlerde de ortaya çıkmıştı. Kovboy filmi çekiyorsunuz? Atsız olur mu? Olmaz. Peki, o kadar at nereden bulunacak? Yarışlara katılan atlar kıymetli, kiralamak ne mümkün. O halde gelsin “sütçü beygirleri”.

Yapımcılar, İstanbul sütçülerinden at kiralayıp, filmlerde kullanıyorlardı. Sonra, düşük maliyetle görsel çeşitlilik sağlayabilmek için atları boyuyorlardı da. Bir sahnedeki siyah at, başka konulu bir sahnede “beyaz at” oluyordu. Tabii, prodüksüyon ekibi o sahne çekilirken yağmur yağmasın diye dua ediyordu.

Bir defasında da başrol oyuncusu Tamer Yiğit, film boyunca siyah kıyafetler, siyah aksesuarlar ve siyah bir atla filmi çekmiş, nihayet final sahnesine gelinmişti. Ancak siyah atın sahibi, bir işini gerekçe göstererek atı alıp gitmişti. Aksilik, etrafta siyah bir at da bulunamamıştı. Bunun üzerine yapımcı, “Getirin herhangi bir at, siyaha boyayın” demiş, ekip de hızlıca kırçıl renkli bir atı siyaha boyayıp çekim yapmıştı.

Son dakikalarda yağmurun başlaması ise ekibi germişse de bir şekilde çekim tamamlanmıştı.

Vakanüvis, Yeşilçam'ın bilinmeyenlerini yazdı

Akrep görünümlü hamamböcekleri

Mekanizması şemsiye telinden tahta “tüfekler”, oyuncak mantar tabancalar için imal edilen mantarlarla “kurşun”, sigara dumanından “dumanı tüten tabanca”, sigara külünden “patlayıcı efekti” gibi numaralarla bu filmler çekiliyordu.

Özellikle bol çatışmalı filmlerde, kameranın görüş açısının dışındaki set işçileri ve etraftan meraklılar, yönetmenin talimatıyla bol bol sigara içip, dumanını sahneye doğru üflüyorlardı. Bu dumanlar bazen doğrudan sahnede kullanılıyor bazen de kurguda işlenerek ilgili bölüme yerleştiriliyordu.

Cüneyt Arkın’ın başrolünü oynadığı bir kovboy filminde ise “akrep krizi” yaşanmıştı. Senaryoya göre, gözleri görmeyen Arkın bir kuyuya düşecek, kuyuda da akrepler etrafını saracaktı. Sonra akrepler yüzüne çıkacak ve Cüneyt Arkın’ın “gözleri açılacaktı.”

Cüneyt Arkın, “Değil dirisi, ölüsünü bile yüzüme sürmem.” demişti. Hem zaten “sorun olmaz” dese bile o kadar akrep nasıl bulunacaktı?

Yeşilçam’ın böylesi sorunları halletmesiyle ünlü bir ismine gitmişler, o da çareyi bulmuştu. “Oyuncakçılardan plastikten akrepler buldum. Bunları, çocuklara toplattığım hamam böceklerinin üzerine yapıştırdım. Yere koydu mu yürüyor. Cüneyt gene biraz korkmuştu ama akrep kadar değil. Sonunda sahneyi böyle çekmiştik.”

Vakanüvis, Yeşilçam'ın bilinmeyenlerini yazdı

Tarkan’ın “ejderhası”

Sezgin Burak’ın Hürriyet gazetesinde tefrika etmeye başladığı “Tarkan” karakteri, halkın büyük ilgisini çekmişti. Bunun üzerine de Yeşilçam’da Tarkan serisi başlamıştı.

Kartal Tibet’in başrolünde olduğu bu devam filmlerinden birisi de “Tarkan: Viking Kanı”ydı. Filmde, çizgi romanda olduğu gibi bir “ejderha”nın yer alması gerekiyordu. Ancak o yıllardaki maket, modelleme, animasyon alanındaki yetersizliklerden dolayı bir “ejderha” imal etmek ise imkânsızdı.

Yapımcılar bunun üzerine bir ahtapot çizdirip, bunu üç boyutlu yaptırmaya çalışmışlardı. Ertem Eğilmez’in prodüksiyon ekibi, söz konusu ahtapotu İstanbul Bayrampaşa'daki bir plastik fabrikasında imal ettirmişti.

Kollarına spiraller takılan ahtapot, çekimin yapılacağı Bodrum Kalesi’ne götürülmüştü. Dev ahtapotun kollarının hareket ettirilmesi için de dalgıçlar kiralanmıştı. Filmde, Tarkan ahtapotla çarpışırken, suyun altındaki dalgıçlar kolları hareket ettirmişlerdi. Su altı çekimleri için ise bugün de İzmir’in en bilinen otellerinden birisinin su altı barı kullanılmıştı.

Tabii, su altı kamerası olmadığı için çekimler barın camlarının gerisinden gerçekleştirilmişti. Hattâ kimi sahnelerde barın duvarları da kadraja girmişti.

Vakanüvis, Yeşilçam'ın bilinmeyenlerini yazdı

“Nayır, nolamaz” nasıl ortaya çıktı?

Yeşilçam’ın karikatürize edilen fenomenlerinden birisi de hiç kuşkusuz “nayır, nolamaz”lı telaffuzlarıydı. Bir dönem dublajlarda nasıl olmuşsa olmuş “hayır” “nayır”a, “olamaz” da “nolamaz”a dönüşmüştü.

Diğer sesli harfle başlayan birçok kelimenin de başına aynısı gelmişti. Bu durumla ilgili ise iki farklı açıklama kayıtlara geçmişti. En fazla Cüneyt Arkın olmak üzere pek çok Yeşilçam jönünü seslendiren Abdurrahman Palay, uzun yıllar önce verdiği bir röportajda telaffuz konusuyla ilgili olarak şunları söylemişti:

“O durum, bazı teknik imkânsızlıklardan kaynaklanmıştı. Gerekli teçhizat yok. Ses mühendisi, radyoyu bozarak o radyodan ses cihazı yapıyor, kaydı oradan banda alıyor. Bu iptidaî cihazda da kayıt gerektiği gibi yapılamıyor, bazı kelimeler bozuluyordu.”

“Nayır, nolamaz”la ilgili bir başka açıklamaya göre ise bu durumun mesulü bizzat Abdurrahman Palay’ın kendisiydi. Dublaj sanatçısı Jeyan Tözüm, “Oradaydım” belgeseline yaptığı bir açıklamada telaffuz hikâyesini şöyle anlatmıştı:

“Abdurrahman Palay diye bir arkadaşımız vardı. Abdurrahman Palay’ın konuşması çok tembeldi. Yavaş konuşurdu. Bir de bizim bir tahtamız vardı, hani nota konan tahtalara benzeyen. Senaryo oraya konurdu Onun bir de dirsek dayanacak yeri vardır. İşte, Abdurrahman oraya dirseğini dayar, elini de çenesinin altına koyardı. Hem yavaş konuşması hem de o baskıyla ondan ‘hayır’ çıkmazdı. Elini ayıracaksın ki ‘hayır’ çıksın, onun yerine ‘nayır’ çıkardı. ‘Abdurrahman çek şu kolunu.’ derdik ama çekmezdi. İşte o ‘nayırlar’, ‘nevetler’ Abdurrahman’dan bize kötü bir yama oldu. Yoksa hiçbirimiz ne ‘nevet’ derdik, ne de ‘nayır’ derdik.”

Abdurrahman Palay, uzun yıllar çok sayıda oyuncuyu seslendirdiği için de Yeşilçam filmlerinde bu telaffuz biçimi yaygınlaşmıştı.

Vakanüvis, Yeşilçam'ın bilinmeyenlerini yazdı

“Beyin yakan” Yeşilçam film adları

Bütün senaryo yetersizlikleri ve teknik donanım eksikliğine rağmen Yeşilçam, dünyada meşhur olan ve Türkiye’de de tutacağı düşünülen konulara yönelmiş, birbirinden tuhaf isimlerle de bu konuları filmleştirmişti.

İşte, o tuhaf konu ve isimleriyle çekilen Yeşilçam filmlerinden bazıları:

“Drakula İstanbul’da - Örümcek Adam - Üç Süpermen Olimpiyatlarda - Kilink İstanbul’da – Dünyayı Kurtaran Adam – Fantoma İstanbul’da - Süpermen Fantoma’ya Karşı - Baytekin: Fezada Çarpışanlar – Kızıl Maske - Zorro Kamçılı Süvari - Zagor Kara Bela - Bedmen Yarasa Adam - Yılmayan Şeytan – Süpermen Dönüyor.”

Vakanüvis, Yeşilçam'ın bilinmeyenlerini yazdı

Vakanüvis, Yeşilçam'ın bilinmeyenlerini yazdı

Vakanüvis, Yeşilçam'ın bilinmeyenlerini yazdı

Vakanüvis, Yeşilçam'ın bilinmeyenlerini yazdı

Vakanüvis, Yeşilçam'ın bilinmeyenlerini yazdı

Vakanüvis, Yeşilçam'ın bilinmeyenlerini yazdı

Vakanüvis, Yeşilçam'ın bilinmeyenlerini yazdı

Vakanüvis, Yeşilçam'ın bilinmeyenlerini yazdı

Vakanüvis, Yeşilçam'ın bilinmeyenlerini yazdı

Filmsinemayeşilçamtarkankamera

Google News ile Takip Et

Vahşi Batı'nın Gölgesinden Bile Hızlı Silah Çeken 10 Kanun Kaçağı

Haberler

Magazin

Ünlüler Dosyası

Vahşi Batı'nın Gölgesinden Bile Hızlı Silah Çeken 10 Kanun Kaçağı

Türkiye'de bilhassa Pazar günleri yayınlanan kovboy filmlerinden aşina olduğumuz 'Vahşi Batı', ABD'de özellikle ABD İç Savaşı nedeniyle doğan boşluk ve İç Savaş'ta savaşan kişilerin istihdam edilememesi gibi sorunların katkılarıyla oluşmuştu. Bu dönemin öne çıkan kişileri sonradan kitaplara, şarkılara ve en önemlisi filmlere konu olmuştu. Bazıları ise, savaştan yenik çıkan Güneylilerin Kuzeylilere olan bitmeyen hıncının da etkisiyle bir halk kahramanı olarak görülmüştü. 

Vahşi Batı'nın gölgesinden bile hızlı silah çeken 11 kanun kaçağını sizler için derledik.

1. Jesse James

1. Jesse James

2. Billy The Kid

2. Billy The Kid

3. Cheroke Bill

3. Cheroke Bill

4. John Joshua Webb

4. John Joshua Webb

5. John Wesley Hardin

5. John Wesley Hardin

6. Bonnie ve Clyde çifti

6. Bonnie ve Clyde çifti

7. Belle Star (kim demiş kadın kanun kaçağı olamaz diye?)

7. Belle Star (kim demiş kadın kanun kaçağı olamaz diye?)

8. James Miller: Dinibütün katil

8. James Miller: Dinibütün katil

9. Curly Bill

9. Curly Bill

Sam Bass

 Sam Bass

BONUS: Dalton Kardeşler

BONUS: Dalton Kardeşler

Gezbeğen

Paylaş

Paylaş

Eposta

Meşhur Amerikan filmlerinde, vahşi batı ve kovboy filmlerinde gerçek Amerikan kültürünü ve kasabalardaki yaşantıyı görebiliyoruz. Gel gelelim bu eski geleneklerin halen devam ettiği kasabaların sayısı da gitgide azalıyor. İşte tam da bu yüzden Amerikan kültür ve geleneklerinin hala görülebildiği 10 kasabayı sizler için derledik.

1- Stockbridge, Massachusetts

Amerika’nın en ünlü sanatçılarının bu kasabadan çıktığı söylenir. Vincent Millay, Yazar Edith Wharton (Masumiyet Çağı) ve Herman Melville (MobyDick) ve birbirinden güzel kartpostallar Stockbridge Kasabası’ndan çıkmış. Ayrıca ressam ve illüstratör Norman Rockwell&#;inde evi. Rockwell&#;in efsanevi eserlerinden bazıları bu kasabada sergileniyor. Sanat galerileri, bahçeler, tiyatro salonlarını gezebileceğiniz Stockbridge’de düzenlenen dünyaca ünlü Tanglewood Müzik Festivali’ne mutlaka katılmanızı öneriyoruz.

2- Sag Harbor, New York

Yoga stüdyoları ve kaplıcaların bolca bulunduğu Sag Harbor’da New York’un gerçek kimliğinden biraz farklı bir atmosfere şahit olacaksınız. Nobel ödüllü John Steinbeck’in “Travels ile Charley” eserini burada yazdığı ayrıntısını da not düşebilirsiniz. Sanat gösterileri kasabanın her yerinde ve yıl boyunca devam ediyor. 2, kişilik bir kasaba için oldukça başarılı olan Sag Harbor, Güzel Sanatlar Merkezi’nde kaliteli müzik performansı ve dans resitalleri sunuyor.

3- Manitou Springs, Colorado

Pike tepesinin eteğinde bulunan bu büyüleyici kasaba, Ute Kızılderilileri&#;nin yerleşim yeri olarak biliniyordu. Kasabada &#;de kurulan spa merkezi ile daha da turistik bir yer haline geldi.Çağlar arası zamanda yolculuğa çıkarak Manitou Springs, Amerika’nın Colorado eyaletinde yer alıyor.

4- Madrid, New Mexico

&#;li yıllarda altın ve kömür tükendiğinde yüz binlerce insan bu savaş uğruna öldü. Wall Street Journal, tüm yeri dolara satan bir satış reklâmı gerçekleştirdi. Geleneksel el sanatları, el yapımı kovboy çizmeleri gibi birbirinden ilginç hediyelik eşyayı bu kasabada bulmanız mümküseafoodplus.info nüfus sayımına göre kişinin yaşadığı kaydedilen Madrid’de birçok kaplıca ve lokanta bulunuyor.

5- Carmel-By-The-Sea, Kaliforniya

&#;da açılan ve ülkedeki en büyük, en güzel parkuru kabul edilen Pebble Beach Golf Sahası, Carmel-By-The-Sea kasabasında en çok ziyaret edilen yer. kişilik bir nüfusu olan bu kasaba, sahne sanatları için olağanüstü güzellikte dört mekâna ev sahipliği yapıyor. Şu an zengin bir bölge olsa da yüzyılın başlarında yoksul Bohem sanatçıları için bir sığınaktı. Yazarlar, ressamlar, fotoğrafçılar ve şairlere esin kaynağı olan kasaba, Pasifik kıyısında inanılmaz güzel manzaralar sunuyor.

6- Delray Beach, Florida

Amerika turlarının olmazsa olmazı Florida’daki sahil kasabalarını mutlaka gezmenizi öneriyoruz. Bunlardan biri olan Delray Beach, esasında “The Delray Art League” sanat dünyasını teşvik ettiği ve &#;ün üzerinde üyesi olması nedeniyle büyüyen bir sanat merkezi olarak biliniyor. Kasabanın dört bir yanındaki ananas ağaçları, sanat galerileri, kafeler, restoranlar, kokteyl barları ve çok daha fazlası sizi bekliyor. Kasabanın en popüler mekanlarından biri olan Arts Garage, canlı müziğin olduğu eşsiz bir yer.

7- Gatlinburg, Tennessee

Amerika’nın milli müziği denilebilecek Country müziğin doğuş yeri olarak kabul edilen Tennessee’de yer alan Gatlinburg, sanatseverlerin buluşma noktası. Avrupa yerleşiminin &#;da başladığı kasabada müzikten el sanatlarına, tiyatrodan performans sanatlarına kadar her şeyi bir arada bulmanız mümkün.

8- Cody, Wyoming

Amerika’da vahşi batı veya kovboy dendiği zaman akla ilk gelen eyalet, şüphesiz ki Wyoming. Wyoming’in en popüler iki kasabası ise Cody ve Thermopolis. Cody kasabası adını Buffalo Bill olarak bilinen William F. Cody&#;den alıyor. Whitney Batı Sanat Müzesi de dâhil olmak üzere çok sayıda müze ve sanat galerisini gezebilirsiniz. Ayrıca Buffalo Bill Art Show &#; Sale&#;in tepesinde düzenlenen ve yılda bir kez düzenlenen Rendezvous Royale topluluk festivaline katılabilirsiniz.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir