ıskaroz balığı nasıl yakalanır / Karagöz Balığı (Diplodus vulgaris) | Avlanma Teknik ve İpuçları Nelerdir?

Iskaroz Balığı Nasıl Yakalanır

ıskaroz balığı nasıl yakalanır

Ege Balık Haritası

Ege denizi ve Marmara denizleri kıyı şeridi bakımından ve coğrafi yapısından

dolayı amatör olta balıkçılığı için oldukça idealdir. Koyların korunaklı olması

gerek kıyıdan gerek tekne ile balık av alanları oldukça boldur ancak…
__________________
KABABURUN (Chondrostoma nasus)

Çeşitli türleriyle ülkemizde yaygındır.


Göl ve nehirlerin giriş-çıkışlarının dibe
yakınlannda çakıllı bölgelerde yaşar.
Boylan , en çok 50 santimetre
olur. Taşlara yapışık yosunlar, bitki
kökleri ve dip hayvanlanyla beslenir.
Mart-mayıs arası ürer ve ,'e
yakın yumurtasını çakıllann üstüne
yapıştınr. Farklı türleri, bölgelere göre
çeşitli şekillerde değerlendirilir.

KADİFE BALIĞI (Tınca tinca)

Kuzey bölgelerimizin bol bitkili durgun veya yavaş akıntılı sularında yaşar. Genelde
santimetre en çok santimetre olur. Planktonlar, küçük balıklar ve yumuşakçalarla
beslenir. Gündüzlerini dipte geçirip geceleri avlanır. Mayıs-haziran arası üreme yapar. Eti
lezzetlidir. Sazan yetiştiriciliğinde yardımcı olarak düşünülen bir balıktır. Sportif yönü
zevklidir.

KAĞIT BALIĞI (Trachipetnıs trachypetrus)

Çok yassı vücuduyla kağıt ismini alır. Ilık denizlerin metre derinliklerinde, göç
etmeyip ısı şartlarına göre yer değiştiren planktonlar, omurgasızlar ve küçük balıklarla
beslenen, boyları 3 metre olabilen bir balıktır. Karadeniz'de rastlanmaz, diğer denizlerde
seyrek görülür. Sakin, yavaş ve ahenkli yüzen, sırasında çok hareketli olabilen bir canlıdır.
Bahara doğru sahillere sokularak iklim şartlanna göre yaz boyunca ürer. İlginç bir balık
olarak denizleri süsler.
KALKAN (Psetta maxima)

Bir dip balığı olan kalkan, Karadeniz'in en tanınmış balıklarındandır. Boğazlar, Marmara,
Ege ve Akdeniz'de seyrek rastlanır. Gezici balık değildir. Bütün hayatı dipte yatmakla
geçer. Batı Akdeniz, Atlas Okyanusu ve Şimal Denizi'nde, kalkanın diğer türleri
yaşamaktadır. yıllık ömrü olan kalkan balığı, 1 metre boya erişebilir. Sahillerde 5-
10 metreden başlayarak metre derinliklere inebilir. Etçil ve fazlasıyla obur bir
balıktır. Erkekleri , dişileri ise yaşlannda olgunlaşıp üremeye geçebilir. Üremeleri
10°° C sularda nisandan hazirana kadar sürer. Milyonlarca yumurta vermesi yanında
etinin lezzeti ve verimliliği ile ekonomik değeri çok yüksektir.

KANATLI KIRLANGIÇ (Cephalacanthus volitans)

Boyları 50 santimetreye ulaşabilen ve kırlangıçın bir türü olan bu balıklar, güzel ve bezeli
renkleriyle Ege ve Akdeniz'de yaşar. Su yüzeyinden metre yüksekte saniyelik
sürede m.'lik uçuşlarla denizleri süsler. Suların ısınmasıyla beraber sahillere
yaklaşarak, mayıs-temmuz arası ürer. metre derinliklerde yumuşakçalar, kabuklular
ve böceklerle beslenir.

KARAGÖZ (Diplodus vulgaris)

Bütün denizlerimizde, çoğunlukla Marmara ve Ege'de ılıman suların kayalıklarında


yaşayan, bol bulunan ve sevilen yerli balıklarımızdandır. Sürüler halinde yaşar. Suların ısı
şartlarına göre bahar aylarından ağustosa kadar üreme yapar. Çeşitli türleri sularımızda
yaşar. Kuyruğu lekeli ve çizgili olanı ısparoz/ispari olarak tanınır. Lezzetli eti ve bol
avlanılmasıyla ekonomik değeri yüksek bir balıktır.
KAYIŞ BALIĞI (Ophidion barbatum)

Denizlerimizde seyrek rastlanan, metreden metreye kadar derinliklerde, üstü
bitkilerle örtülü kumsal, çakıllı diplerde fazla göç etmeden yaşayan bir balıktır.
Yumuşakçalar, kabuklular ve küçük balıklarla beslenir. Boylan 30 santimetre olabilir.
Bahar-yaz sonu üreme yapıp , yumurta döker. Eti lezzetlidir. Fakat seyrek
bulunduğu için ekonomik değeri yoktur.

KEDİ BALIĞI (Scyliorhinus canicula)

Köpekbalığı ailesindendir. Sıcak ve ılıman denizlerin 3 metreden 1, metreye varan


derinliklerinde fazla göç etmeden yaşar. Kabuklular, omurgasızlar ve balıklarla beslenir.
Boyları ortalama santimetre olur. Kuşlar gibi çiftleşip, yumurtlayarak nrer. Bahar
aylarında yumurtalarını bir torba içinde kayalıklar arasına bırakır. Bir mevsimde birkaç kez
yumurtlayabilir. Kuluçka süresi 15 gündür. Eti lezzetli olup yenilebilir. Aynca sportif avcılığı
da yapılır.

KELER (Squatina sguatina)

Köpekbalığı ailesindendir. Sıcak ve ılıman denizlerin metre derinlerinde sahil


yakınlarında veya metre açıklarında, kumlu, çamurlu alanlarda fazla göç etmeden
yaşar. Boyu 2 metreye ulaşabilir. Büyük ağzıyla dipteki ölü veya diri balıkları,
omurgasızlarla sürü halindeki balıkları yutarcasına yiyerek beslenir. Bahar sonu yaz
aylannda dişiler, gruplar oluşturarak sahillere yakınlarda döllenir. ay sonra tek
başlarına arası canlı yavru doğurur. Yüzgeçlerinin eti yenebilir, karaciğerinden yağ
ve vitamin elde edilir.
KIKLA LAPİN (Labrus berggylta)

Ilık ve sıcak denizlerimizin yosun ve bitkilerle kaplı taşlıkların metre derinlerinde
yaşar. Dişi ve erkekleri arasında boy ve renk farkları görülür. Boyları , en çok 60
santimetre (dişilerde) olabilir. Yumuşakçalar ve kabuklularla beslenir. Dişleri çok
kuvvetlidir. Üremeye yakın erkekleri, deniz bitkileriyle dişiye yuva hazırlar. Mayıs-ağustos
arasında yumurta verir. Eti lezzetlidir. Aynca sportif avcılığı değerlidir.

KIRLANGIÇ (Trigüa lucema)

Ege, Akdeniz ve Marmara'nın fazla göç etmeyen, yerli balığıdır. Kısmen Karadeniz'de
rastlanır. Ihk denizlerin sahil yakınlarında metre derinliklerin diplerinde çiftler
halinde yaşar. Küçüklerine derviş balığı da denir. Ortalama santimetre olur. 80
santimetre ve kilogram olanlarına rastlanır. yıllık yaşamı vardır. 3 yaşırıda
olgunlaşıp sahillerden uzakta üremelerini yapar. Küçük kabuklular, yumuşakçalar, deniz
bitkileri ve böceklerle beslenir. Etinin lezzet ve yararıyla, her mevsimde bulunmasıyla
ekonomik değeri yüksektir. Diğer Akdeniz ve Avrupa ülkelerinde de bol tüketilir.

KIRMA MERCAN (Pagellus aceme)

Mercan ailesindendir. metre bazen de metre derinliklere inebilmektedir. Yaşam
çevresi taşlık, kayalık ve dibe yakın yerlerdir. Boyları santimetreye ulaşabilir. Eti
beyaz, gevrek ve lezzetlidir. Marmara, Çanakkale Boğazı ve Ege'de bolca bulunur.
Ekonomik değeri yüksektir. Denizlerdeki ısıya göre ilkbahardan başlayarak ağustosa kadar
üremeleri sürer. Etçil balık olan mercanlar çeşitli küçük balıklar, kabuklular ve
omurgasızlarla besinlenir.
KIRMIZI HAVUZBALIĞI

Biyolojik yaşamı diğer havuz balığı türleri gibidir cm boyu ve renginin güzelliği ile
eski çağlardan beri havuzların şimdilerde de akvaryumların klasik ve kıymetli balığıdır.
Çin'de ve Japonya'da üretilen çeşitli türleri ve formları vardır.

KIZILGÖZ (Rutilus mtilus)

Karadeniz, Trakya, Marmara ve Kuzey Batı Anadolu'nun sahil bölgelerindeki nehirlerde


yaşar. , en çok 50 santimetreye büyür. Kızılkanatla büyük benzerliği vardır. Küçük
canlılar ve bitkilerle beslenir. Bahar aylarında ürer ve , yumurta bırakır.. Eti
değerli olmadığı için daha ziyade yem olarak kullanılır. Nehir ve kıyılardaki yırtıcı balıklar
ve kuşlar içinde iyi bir besindir.

KIZILKANAT (Scardinius eıythrophthalmus)

Kuzey Anadolu'da soğuk olmayan ağır akışlı nehirler, göl ve göletlerin yumuşak tabanlı
zeminlerinde yumuşakçalar ve bitkilerle beslenerek yıl yaşar. santimetre boy
ve gram ağırlıkta olur. yaşırıda olgunlaşıp kg/ağırlığına göre ,
yumurta döker. Eti lezzetli fakat çok ince kılçıklı olduğu için makbul değildir. Tuma gibi
yırtıcı balıklar için değerli bir yemdir.
KOCAAĞlZ (Aspius aspius)

Trakya, Marmara ve Kuzey bölgelerimizin hızlı akarsularında yaşar. Ortalama , en


çok santimetre boy ve kilogramdan 10 kilogram ağırlığa erişebilirler. Etçil bir
balıktır, su içindeki her türlü hayvanla beslenir. Erginleri yalnız dolaşır. Cinsel olgunluğa 4-
5 yaşlarında ulaşıp nisan-temmuz arasında , yumurta verir. Az lezzetli eti
nedeniyle ekonomîk değeri bölgeseldir. Buna karşın olta avcılığı çok zevkli bir balıktır.
Yaşam karakteri bu balığın aynı olan "aps. vorax" türü Fırat ve Dicle Nehirlerinde
yaygındır. Sis balığı olarak tanınır. Boyları 40 santimetre olur.

KOLYOZ (Scomber japonicus)

Bütün denizlerimizde bulunmakla beraber daha çok Marmara balığı sayılır. Şeklen
uskumruya çok benzer fakat ayrı bir türdür. Büyük Okyanus'ta da sürüler halinde yaşar.
Küçük balıklar, yavrular ve planktonlarla beslenir. yaşırıda olgunlaşan dişileri temmuz-
ağustos arası , yumurtasını denize bırakır. Eti uskumru kadar lezzetli
olmamakla beraber, taze-kuru-tuzlu olarak bol tüketilen bir balıktır.

KÖMÜRCÜ KAYASI (Gobius niger)

Bütün denizlerimizin nehir ağızlarına yakın, bazen de acı su bölgelerinde, 75 metreye


kadar derinliklerin kumlu, çamurlu diplerinde fazla göç etmeden yaşar. Boyları en çok
19 santimetre olabilir. Mart-mayıs arasında 1,, arasında yumurta vererek ürer.
Bu yumurtalara erkekler bekçilik yapar. Küçük kabuklular, yumuşakçalar ve balıklarla
beslenir. Eti beyaz, lezzetli ve yararlıdır.

KÜÇÜK KAYABALIĞI (Gobius (Ponücola) syrman)

Karadeniz kıyılarına akan nehirlerin küçük kabuklular ve yosunlarla kaplı zeminlerinde acı
su-tatlı su karışımı sahillere yakın yerlerde yaşar. Boyu , en çok 25 santimetre olur.
Yumuşakçalar ve özellikle kabuklularla beslenir. Nisan-mayıs arası doğan yavrulara, erkek
bekçilik yapar. Diğer kayabalıkları gibi eti beyaz, lezzetli ve yararlıdır. Ekononıik değeri
bölgelere göre değişir.
KUM TRAKONYASI (Trachmus araneus)

Ilık denizlerin sahil bölgelerinde metreden metreye varan derinliklerde
yumuşak kumlar arasında ömür geçirir. Beslendiği küçük balıklar, böcek, yumuşakça ve
kurtlara karşın çok süratli bir avcıdır. En fazla 50 santimetreye büyüyebilir. Dikenleri
trakonya gibi zehirli ve insan için tehlikelidir. Eti lezzetli olmakla beraber tehlikesinden
ötürü az avlanıldığı için ekonomik değeri yoktur. Kışı derin sularda geçirip, mart başırıdan
itibaren sığlara sokulup, yaz sonuna kadar üreme yapar.

KUPES (Boops boops)

Altınkuşak da denir. Ilıman ve sıcak denizlerde yaşar. Akdeniz, Ege ve Marmara'da


bulunur. Marmara'dakilerin bir bölümü Karadeniz'e çıkar ve döner. Yosunlar, balık
yavruları ve kabuklularla beslenir. Boyları , en çok 35 santimetre olur. Üremelerini
bahar sonunda yapar. Karagöz ve çitari ile aynı türdendir. Eti lezzetlidir. Ancak bölgesel
değerlenir.

KURBAĞA BALIĞI (Uranoscopus scaber)

Akdeniz, Ege ve Marmara'da taşlık ve yosunlu bölgelerde yaşar. Dipte yatarak başırıın
üstündeki gözleri ile küçük canlıları veya balıkları görüp, avlar. Nisan-mayıs aylarında
kışladıkları derin sulardan sahillere, bazen de acı su bölgelerine sokulup temmuz-eylül
arasında üreme yapar. Kg./ağırlığına göre 10,, yumurta döker. Yavrular, önce
plarıktonlarla daha sonra ise omurgasızlarla beslenir. Eti lezzetlidir. Özel avcılığı
yapılmadığı için ekonomik değeri azdır.
KABABURUN (Chondrostoma nasus)

Çeşitli türleriyle ülkemizde yaygındır. Göl ve nehirlerin giriş-çıkışlarının dibe yakınlannda


çakıllı bölgelerde yaşar. Boylan , en çok 50 santimetre olur. Taşlara yapışık yosunlar,
bitki kökleri ve dip hayvanlanyla beslenir. Mart-mayıs arası ürer ve ,'e yakın
yumurtasını çakıllann üstüne yapıştınr. Farklı türleri, bölgelere göre çeşitli şekillerde
değerlendirilir.

KADİFE BALIĞI (Tınca tinca)

Kuzey bölgelerimizin bol bitkili durgun veya yavaş akıntılı sularında yaşar. Genelde
santimetre en çok santimetre olur. Planktonlar, küçük balıklar ve yumuşakçalarla
beslenir. Gündüzlerini dipte geçirip geceleri avlanır. Mayıs-haziran arası üreme yapar. Eti
lezzetlidir. Sazan yetiştiriciliğinde yardımcı olarak düşünülen bir balıktır. Sportif yönü
zevklidir.

KAĞIT BALIĞI (Trachipetnıs trachypetrus)

Çok yassı vücuduyla kağıt ismini alır. Ilık denizlerin metre derinliklerinde, göç
etmeyip ısı şartlarına göre yer değiştiren planktonlar, omurgasızlar ve küçük balıklarla
beslenen, boyları 3 metre olabilen bir balıktır. Karadeniz'de rastlanmaz, diğer denizlerde
seyrek görülür. Sakin, yavaş ve ahenkli yüzen, sırasında çok hareketli olabilen bir canlıdır.
Bahara doğru sahillere sokularak iklim şartlanna göre yaz boyunca ürer. İlginç bir balık
olarak denizleri süsler.
KALKAN (Psetta maxima)

Bir dip balığı olan kalkan, Karadeniz'in en tanınmış balıklarındandır. Boğazlar, Marmara,
Ege ve Akdeniz'de seyrek rastlanır. Gezici balık değildir. Bütün hayatı dipte yatmakla
geçer. Batı Akdeniz, Atlas Okyanusu ve Şimal Denizi'nde, kalkanın diğer türleri
yaşamaktadır. yıllık ömrü olan kalkan balığı, 1 metre boya erişebilir. Sahillerde 5-
10 metreden başlayarak metre derinliklere inebilir. Etçil ve fazlasıyla obur bir
balıktır. Erkekleri , dişileri ise yaşlannda olgunlaşıp üremeye geçebilir. Üremeleri
10°° C sularda nisandan hazirana kadar sürer. Milyonlarca yumurta vermesi yanında
etinin lezzeti ve verimliliği ile ekonomik değeri çok yüksektir.

KANATLI KIRLANGIÇ (Cephalacanthus volitans)

Boyları 50 santimetreye ulaşabilen ve kırlangıçın bir türü olan bu balıklar, güzel ve bezeli
renkleriyle Ege ve Akdeniz'de yaşar. Su yüzeyinden metre yüksekte saniyelik
sürede m.'lik uçuşlarla denizleri süsler. Suların ısınmasıyla beraber sahillere
yaklaşarak, mayıs-temmuz arası ürer. metre derinliklerde yumuşakçalar, kabuklular
ve böceklerle beslenir.

KARAGÖZ (Diplodus vulgaris)

Bütün denizlerimizde, çoğunlukla Marmara ve Ege'de ılıman suların kayalıklarında


yaşayan, bol bulunan ve sevilen yerli balıklarımızdandır. Sürüler halinde yaşar. Suların ısı
şartlarına göre bahar aylarından ağustosa kadar üreme yapar. Çeşitli türleri sularımızda
yaşar. Kuyruğu lekeli ve çizgili olanı ısparoz/ispari olarak tanınır. Lezzetli eti ve bol
avlanılmasıyla ekonomik değeri yüksek bir balıktır.
KAYIŞ BALIĞI (Ophidion barbatum)

Denizlerimizde seyrek rastlanan, metreden metreye kadar derinliklerde, üstü
bitkilerle örtülü kumsal, çakıllı diplerde fazla göç etmeden yaşayan bir balıktır.
Yumuşakçalar, kabuklular ve küçük balıklarla beslenir. Boylan 30 santimetre olabilir.
Bahar-yaz sonu üreme yapıp , yumurta döker. Eti lezzetlidir. Fakat seyrek
bulunduğu için ekonomik değeri yoktur.

KEDİ BALIĞI (Scyliorhinus canicula)

Köpekbalığı ailesindendir. Sıcak ve ılıman denizlerin 3 metreden 1, metreye varan


derinliklerinde fazla göç etmeden yaşar. Kabuklular, omurgasızlar ve balıklarla beslenir.
Boyları ortalama santimetre olur. Kuşlar gibi çiftleşip, yumurtlayarak nrer. Bahar
aylarında yumurtalarını bir torba içinde kayalıklar arasına bırakır. Bir mevsimde birkaç kez
yumurtlayabilir. Kuluçka süresi 15 gündür. Eti lezzetli olup yenilebilir. Aynca sportif avcılığı
da yapılır.

KELER (Squatina sguatina)

Köpekbalığı ailesindendir. Sıcak ve ılıman denizlerin metre derinlerinde sahil


yakınlarında veya metre açıklarında, kumlu, çamurlu alanlarda fazla göç etmeden
yaşar. Boyu 2 metreye ulaşabilir. Büyük ağzıyla dipteki ölü veya diri balıkları,
omurgasızlarla sürü halindeki balıkları yutarcasına yiyerek beslenir. Bahar sonu yaz
aylannda dişiler, gruplar oluşturarak sahillere yakınlarda döllenir. ay sonra tek
başlarına arası canlı yavru doğurur. Yüzgeçlerinin eti yenebilir, karaciğerinden yağ
ve vitamin elde edilir.

KIKLA LAPİN (Labrus berggylta)

Ilık ve sıcak denizlerimizin yosun ve bitkilerle kaplı taşlıkların metre derinlerinde
yaşar. Dişi ve erkekleri arasında boy ve renk farkları görülür. Boyları , en çok 60
santimetre (dişilerde) olabilir. Yumuşakçalar ve kabuklularla beslenir. Dişleri çok
kuvvetlidir. Üremeye yakın erkekleri, deniz bitkileriyle dişiye yuva hazırlar. Mayıs-ağustos
arasında yumurta verir. Eti lezzetlidir. Aynca sportif avcılığı değerlidir.

KIRLANGIÇ (Trigüa lucema)

Ege, Akdeniz ve Marmara'nın fazla göç etmeyen, yerli balığıdır. Kısmen Karadeniz'de
rastlanır. Ihk denizlerin sahil yakınlarında metre derinliklerin diplerinde çiftler
halinde yaşar. Küçüklerine derviş balığı da denir. Ortalama santimetre olur. 80
santimetre ve kilogram olanlarına rastlanır. yıllık yaşamı vardır. 3 yaşırıda
olgunlaşıp sahillerden uzakta üremelerini yapar. Küçük kabuklular, yumuşakçalar, deniz
bitkileri ve böceklerle beslenir. Etinin lezzet ve yararıyla, her mevsimde bulunmasıyla
ekonomik değeri yüksektir. Diğer Akdeniz ve Avrupa ülkelerinde de bol tüketilir.

KIRMA MERCAN (Pagellus aceme)

Mercan ailesindendir. metre bazen de metre derinliklere inebilmektedir. Yaşam
çevresi taşlık, kayalık ve dibe yakın yerlerdir. Boyları santimetreye ulaşabilir. Eti
beyaz, gevrek ve lezzetlidir. Marmara, Çanakkale Boğazı ve Ege'de bolca bulunur.
Ekonomik değeri yüksektir. Denizlerdeki ısıya göre ilkbahardan başlayarak ağustosa kadar
üremeleri sürer. Etçil balık olan mercanlar çeşitli küçük balıklar, kabuklular ve
omurgasızlarla besinlenir.

KIRMIZI HAVUZBALIĞI

Biyolojik yaşamı diğer havuz balığı türleri gibidir cm boyu ve renginin güzelliği ile
eski çağlardan beri havuzların şimdilerde de akvaryumların klasik ve kıymetli balığıdır.
Çin'de ve Japonya'da üretilen çeşitli türleri ve formları vardır.

KIZILGÖZ (Rutilus mtilus)

Karadeniz, Trakya, Marmara ve Kuzey Batı Anadolu'nun sahil bölgelerindeki nehirlerde


yaşar. , en çok 50 santimetreye büyür. Kızılkanatla büyük benzerliği vardır. Küçük
canlılar ve bitkilerle beslenir. Bahar aylarında ürer ve , yumurta bırakır.. Eti
değerli olmadığı için daha ziyade yem olarak kullanılır. Nehir ve kıyılardaki yırtıcı balıklar
ve kuşlar içinde iyi bir besindir.

KIZILKANAT (Scardinius eıythrophthalmus)

Kuzey Anadolu'da soğuk olmayan ağır akışlı nehirler, göl ve göletlerin yumuşak tabanlı
zeminlerinde yumuşakçalar ve bitkilerle beslenerek yıl yaşar. santimetre boy
ve gram ağırlıkta olur. yaşırıda olgunlaşıp kg/ağırlığına göre ,
yumurta döker. Eti lezzetli fakat çok ince kılçıklı olduğu için makbul değildir. Tuma gibi
yırtıcı balıklar için değerli bir yemdir.
KOCAAĞlZ (Aspius aspius)

Trakya, Marmara ve Kuzey bölgelerimizin hızlı akarsularında yaşar. Ortalama , en


çok santimetre boy ve kilogramdan 10 kilogram ağırlığa erişebilirler. Etçil bir
balıktır, su içindeki her türlü hayvanla beslenir. Erginleri yalnız dolaşır. Cinsel olgunluğa 4-
5 yaşlarında ulaşıp nisan-temmuz arasında , yumurta verir. Az lezzetli eti
nedeniyle ekonomîk değeri bölgeseldir. Buna karşın olta avcılığı çok zevkli bir balıktır.
Yaşam karakteri bu balığın aynı olan "aps. vorax" türü Fırat ve Dicle Nehirlerinde
yaygındır. Sis balığı olarak tanınır. Boyları 40 santimetre olur.

KOLYOZ (Scomber japonicus)

Bütün denizlerimizde bulunmakla beraber daha çok Marmara balığı sayılır. Şeklen
uskumruya çok benzer fakat ayrı bir türdür. Büyük Okyanus'ta da sürüler halinde yaşar.
Küçük balıklar, yavrular ve planktonlarla beslenir. yaşırıda olgunlaşan dişileri temmuz-
ağustos arası , yumurtasını denize bırakır. Eti uskumru kadar lezzetli
olmamakla beraber, taze-kuru-tuzlu olarak bol tüketilen bir balıktır.

KÖMÜRCÜ KAYASI (Gobius niger)

Bütün denizlerimizin nehir ağızlarına yakın, bazen de acı su bölgelerinde, 75 metreye


kadar derinliklerin kumlu, çamurlu diplerinde fazla göç etmeden yaşar. Boyları en çok
19 santimetre olabilir. Mart-mayıs arasında 1,, arasında yumurta vererek ürer.
Bu yumurtalara erkekler bekçilik yapar. Küçük kabuklular, yumuşakçalar ve balıklarla
beslenir. Eti beyaz, lezzetli ve yararlıdır.
KÜÇÜK KAYABALIĞI (Gobius (Ponücola) syrman)

Karadeniz kıyılarına akan nehirlerin küçük kabuklular ve yosunlarla kaplı zeminlerinde acı
su-tatlı su karışımı sahillere yakın yerlerde yaşar. Boyu , en çok 25 santimetre olur.
Yumuşakçalar ve özellikle kabuklularla beslenir. Nisan-mayıs arası doğan yavrulara, erkek
bekçilik yapar. Diğer kayabalıkları gibi eti beyaz, lezzetli ve yararlıdır. Ekononıik değeri
bölgelere göre değişir.

KUM TRAKONYASI (Trachmus araneus)

Ilık denizlerin sahil bölgelerinde metreden metreye varan derinliklerde
yumuşak kumlar arasında ömür geçirir. Beslendiği küçük balıklar, böcek, yumuşakça ve
kurtlara karşın çok süratli bir avcıdır. En fazla 50 santimetreye büyüyebilir. Dikenleri
trakonya gibi zehirli ve insan için tehlikelidir. Eti lezzetli olmakla beraber tehlikesinden
ötürü az avlanıldığı için ekonomik değeri yoktur. Kışı derin sularda geçirip, mart başırıdan
itibaren sığlara sokulup, yaz sonuna kadar üreme yapar.

KUPES (Boops boops)

Altınkuşak da denir. Ilıman ve sıcak denizlerde yaşar. Akdeniz, Ege ve Marmara'da


bulunur. Marmara'dakilerin bir bölümü Karadeniz'e çıkar ve döner. Yosunlar, balık
yavruları ve kabuklularla beslenir. Boyları , en çok 35 santimetre olur. Üremelerini
bahar sonunda yapar. Karagöz ve çitari ile aynı türdendir. Eti lezzetlidir. Ancak bölgesel
değerlenir.

KURBAĞA BALIĞI (Uranoscopus scaber)

Akdeniz, Ege ve Marmara'da taşlık ve yosunlu bölgelerde yaşar. Dipte yatarak başırıın
üstündeki gözleri ile küçük canlıları veya balıkları görüp, avlar. Nisan-mayıs aylarında
kışladıkları derin sulardan sahillere, bazen de acı su bölgelerine sokulup temmuz-eylül
arasında üreme yapar. Kg./ağırlığına göre 10,, yumurta döker. Yavrular, önce
plarıktonlarla daha sonra ise omurgasızlarla beslenir. Eti lezzetlidir. Özel avcılığı
yapılmadığı için ekonomik değeri azdır.
ACIBALIK (Rhodeus seiceus amarus)

Trakya, Marmara ve Karadeniz'de ağır akışlı akarsular veya göllerde yaşar. Bitkiler ve
küçük hayvancıklarla beslenir. Ortalama , en çok 9 santimetreye kadar büyür. Üreme
devresi nisan-haziran arasıdır. Dişisi uzun hortumuyla yumurtalarını bir midyenin içine
ustaca bırakır. Erkek de spermlerini midyenin açılıp-kapanarak emdiği suya bırakarak
yumurtaları döller. haftada olgunlaşan yavrular, midyeyi terkeder. Böylece küçük
cüsselerine rağmen emniyetli üreme tamamlanır.

AFANGUS (Aphanius fasciatus)

Ege ve Akdeniz'in sahillerine akan içsularda yaşar. Çeşitli türleri ülkemizde yaygındır.
Nehirlerin yavaş akıntılı veya durgun bölümlerinde yuvalanır. Boylan santimetre olur.
Acı ve tuzlu sulara da uyum gösterir. Kabuklular ve özellikle su yüzeyindeki sinek-böcek
larvalarıyla beslenir. Bahar aylarında üremelerini yapıp, yumurtalarını su bitkilerinin
üzerine bırakır. Akvaryum balığı olarak da yetiştirilir.

AKYA (Lichia amia)

Kuzu, çıplak, leka ve iskender balığı olarak da anılır. Genelde santimetre en çok
santimetre ve 60 kilogram ağırlıkta olabilir. Yumuşakçalar, kabuklular ve küçük
balıklarla beslenerek, dipte kıyılara yakın küçük sürüler halinde dolaşır. Canavar
balıklardandır, çevresindeki balıkları yok edercesine yer. Geçmişte çok avlanılması
nedeniyle neslinin tükenme tehlikesi vardır. Korunması gerekir.
ANKARA ÇAMURBALIĞI (Neomacheilus angorae)

Orta ve Doğu Anadolu'nun göl ve akarsularının çamurlu, kumlu ve sazlı zeminlerinde


yayılış gösterir. Zeminlerden emdiği çamurlardan, küçük hayvanlar, böcekler ve larvaları
seçerek besinlenir. İsmi de ordan gelir. santimetreye kadar büyüyebilir. Çok sığ
suların yüksek ısısına dayanabilir. Mayıs-haziran arasında yapışkan yumurtalarını kıyıların
kumluk ve çakıllarına bırakır. Doğa dengesini korur.

AY BALIĞI (Mola mola)

Pervane balığı da denir. Okyanuslar ve Akdeniz'in açıklarında uzun göçler yapmadan,


bazen derinlerde, bazen de su yüzeyinde yan yatarak dolaşır. İyi yüzemeyen, hareketsiz
bir balıktır. Deniz anaları, ahtapot, mürekkep balığı ve diğer balıklarla beslenir.
metre boydan 1, kilogram ağırlığa erişip yıl yaşayabilir. Bahardan yaz sonlarına
kadar milyona varan yumurta döker. Bu yumurtaların çoğu diğer balıklara yem olur.
Eti lezzetsiz ve kötü kokulu olduğu için insan besini yönü ve ekonomik değeri yoktur.

AYNALI SAZAN (Cypnnus carpio)

Pullu sazanın çıplak-çizgili ve aynalı sazan olarak adlandırılan yan türlerinin üretime en
elverişli olanıdır. Kolay ürediği için çeşitli yörelerde ve özellikle baraj göllerinde üretimi
yapılmaktadır. Yaşam öyküsü pullu sazan gibidir. Ekonomik değeri çok yüksektir. Çeşitli
ülkelerde yılda , ton sazan üretimi yapılmaktadır
BAKALYARO (Merlangius merlangus)

Mezgit ve gelincikle aynı türdendir. Karadeniz'de yaygın, Ege'de az bulunur. Genelde
20, en çok santimetre boyunda olur. Sahillerin metreye kadar derinliklerindeki
sığların kumlu, çakıllı ve yosunlu diplerinde, fazla göçler yapmadan yaşar. Balık
yumurtaları, küçük balıklar ve karides gibi canlılarla beslenir. Üremelerini şubat-mayıs
arasında, sahillere yakın yerlerde yapar. Mezgitle eş, beyaz ve lezzetli etiyle ekonomik
değeri yüksektir.

BARBUNYA (Mullus barbatus)

Sıcak ve ılık denizlerin kumlu, çamurlu sahillerinde metreye varan derinliklerinde
sürüler halinde yaşar. Ortalama santimetreden en çok 40 santimetreye kadar
büyür. Suyun ısı şartlarına göre derinlerden sahile, mevsimsel göçler yapar. 10 yıl
yaşayabilir. Nisan-haziran arası , yumurta döker. Etinin lezzeti ve bol
avanılmasıyla ekonomik değeri yüksektir.

BERBER BALIĞI ( Anthias anthias )

Hani ailesinden bir balıktır. Sıcak ve ılıman denizlerin kayalık, çakıl ve bazen çamurlu
bölgelerinde ve metre derinliklerde yaşayan berber balığı, 25 santimetre uzunluğa
erişebilir. Az bulunduğu için fazla ekonomik değeri yoktur. Denizlere renk güzelliği verir.
Üremeleri diğer hani cinsi balıklar gibidir.
BERLAM (Merluccius merluccius)

Ilık denizlerin orta sularında yaşar. Ege, Marmara ve Akdeniz'de yaygın, Karadeniz'de
seyrek bulunur. Gündüzleri metreye varan derin sularda, gezinip geceleri
avlanmak için kıyılara ve yüzeye yaklaşır. Kolyoz, çaça, hamsi ve benzeri küçük balıklarla
beslenir. En çok santimetre boy ve 10 kilogram ağırlığa erişebilir. Mayıstan
ağustosa kadar sahillere yakın yerlerde üremelerini yapar. Etinin lezzet ve kalitesi
mezgitle eştir. Taze olarak her mevsimde yendiği için ekonomik değeri yüksektir.

BIYIKLI BALIK (Barbus barbus)

Genelde santimetre uzunlukta ve kilogram, en çok 3 kilogram ağırlıkta olur.
Büyüklerine seyrek rastlanır. Oksijeni bol, hızlı akan nehirlerin berrak kum tabanlı
bölümlerinde yaşar. Ülkemizin çeşitli yörelerinde türleri bulunur. Mayıs-haziran arasında
üreme yapar ve 5,, yumurta döker. Bu devresinde yumurtaları zehirlidir. Eti
fazla değerli olmamakla beraber avcılığı yönünden değerli bir balıktır.

BODUR YAYIN (lctalurus melas)

Güneydoğu'daki akarsu ve göllerin kumlu, çamurlu zeminlerinde yaşayan, , en çok


45 santimetre boy ve gram ağırlıkta olabilen bir yayın türüdür. Oldukça obur bir
bahktır. Omurgasızlar, küçükbalıklar, balık larvaları ve kurbağalar da dahil ne bulursa yer.
Suların ısı şartlarına göre nisan-haziran arasında kumların içine yuva yapan dişi,
yumurtalarını dökerek bunların oluşmasını bekler. Kılçıksız eti çok lezzetlidir. Ancak
ekonomik değeri bölgeseldir.
BÜYÜKBAŞ KAYABALIĞI (Gobius (Ponücola) kessleri)

Trakya ve Karadeniz Kıyılarına akan nehirlerde yaygındır. Boyları , en çok 22


santimetre olur. Acı suların taşlık veya sert kumlu zeminlerinde dolaşıp, nehirlerin içlerine
girer. Yuva edindiği bölgeye çok bağlıdır, buraya zorla gelen balıklara saldırgan olur. Küçük
kabuklular, balıklar ve yumuşakçalarla beslenir. Nisan-mayıs arası, dişiler yumurtalarını
ince ipliklerle kumsallara yapıştırıseafoodplus.infoer de gözcülük eder. Eti lezzetli ve sağlığa
yararlıdır. Ekonomik değeri bölgeseldir.

CAMGÖZ KÖPEKBALIĞI (Galeorhinusgaleus)

Sıcak ve ılık denizlerin metrenin altındaki serin sularında tek başırıa yaşayan, boylan
metreden metreye ulaşan, omurgasızlar (mürekkep balığı, ahtapot,
medusalar) ve sürü halindeki küçük balıklan yiyerek beslenen bir köpek balığı türüdür.
Sıcak yaz günlerinde ağır hareketlerle su yüzeyinde yüzer. Rahatsız edilmezse saldırgan
değildir. Açık denizlerde erkek tarafindan döllenen dişiler, arası canlı yavru doğurur.
Başka ülkelerde yenilmesine rağmen yakalananlar, ülkemizde balık unu üretiminde
kullanılır.

ÇAÇA (Sprattus sprattus)

Sardalya-tirsi ailesindendir. Boyu santimetre, Karadeniz'in batısında santimetre


olanlarına da rastlanır. Besinleri planktonlar ve balık yavrularıdır. Sürüler halinde yaşar.
Mayıs-haziran arasında üreme yapar. Eti fazla lezzetli değildir. Bu nedenle özel avcılığı
yapılmaz. Buna karşın denizlerde ekonomik değeri çök yüksek olan uskumru, palamut,
torik gibi bahklar için yem değeri vardır. Kuzey Avmpa Ülkelerinde konservesi çeşitli
isimlerle pazarlanır.
ÇAMUKA (Atherina hepsetus)

Gümüş türündendir. Fazla derin olmayan sahillerin sıcak ve ılıman sulannda, kumlu veya
çakıllı bölgelerde sürüler halinde ve balık yavruları, kabuklular ve yumuşakçalarla
beslenerek yaşar. Suyun tuzluluk oranı ve oksijen değerine uyum gösterir. Bu nedenle
göllerde bile yaşayabilir. Boyu , en çok santimetre olabilir. Suların bölgesel
sıcaklığına göre nisan-eylül arasında ürer. Beyaz ve çok lezzetli etiyle ekonomik değeri
yüksektir.

ÇAPAK BALIĞI (Abramis brama)

Marmara ve Karadeniz'in akarsu ve göllerinde, bazı türleri de Ankara ve Kırşehir'de yaşar.


Boyları ortalama santimetreden 70 santimetre ve 3 kilogramdan 6 kilograma
ulaşabilir. Kurtlar, böcekler ve yosunlarla beslenir. 10 yıl yaşayabilir. mayıs-haziran arası
yaklaşık , yumurta ile üreme yapar. 1 kilogramın üstündekilerin eti lezzetlidir;
küçükleri ise yem veya av bahğı olarak değerlidir.

ÇİPURA (Spanıs aurata)

Ege ve Akdeniz'in bu namlı balığı, Marmara'da seyrek bulunur. Ortalama


santimetre boy ve kilogram ağırlıkta, en çok 60 santimetre ve 6 kilogramda olabilir.
Etçil bir balıktır. Kuvvetli çenesiyle küçük kabukluları, balıkları ve diğer hayvanları kolayca
yer. Yaz devresinde sığlarda, kış aylarında da metre derinliklerde yaşar. İki yaşırı
üstündekiler daha da derinlere iner. Üremeleri ekim-aralık aylarında olur; ,
yumurta doker. Eti çok lezzetlidir. Ayrıca üretim kültürüne uygunluğu nedeniyle ekonomik
değeri çok yüksektir.
ÇİTARİ (Boops salpa)

Karagöz ailesinden bir balıktır. Sarpan balığı da denir. Boyları 45 santimetre olabilir.
Görüntüsü çok güzel fakat eti lezzetsizdir. Bu nedenle fazla ekonomik değer taşımaz.
Marmara, Ege ve Akdeniz'de bol, Karadeniz'de seyrek rastlanır. Yaşam karakteri ve
üremeleri, karagöz cinsi balıklarda olduğu gibidir.

ÇİZGİLİ MERCAN (Uthognathus mormynıs)

Mırmır balığı da denir. Mercana göre vücudu daha uzundur. Genellikle Akdeniz'de bulunur
ve en çok 30 santimetreye kadar büyür. Sığ suların bitkilerle örtülü taşlık, kayalık, kumluk
bölgelerinde yaşar. Acı su bölgelerine de girer. Biyolojik yaşamı karagöz-mercan gibidir.
Etinin lezzetli olmasına rağmen az bulunan ve sadece taze tüketilen bir balıktır.

ÇİZGİLİ ORKİNOS (Katsowonus pelamis)

Karadeniz, Marmara ve Kuzey Ege'ye kadar sularımızda rastlanan orkinos türlerinden


biridir. Boyu ortalama santimetre olur. Yemlendiği balık sürülerini önüne katarak
Karadeniz'e çıkar ve orada sular ısınınca üreme yapar. Bu gidiş-gelişler Karadeniz ve
Marmara'daki yerli balıkların doğal dengesini oluşturur. Etinin insan gıdası olarak çeşitli
değerlendirilmesi ve avcılık yönüyle aşırı tüketimi, hem orkinos türünü hem de onunla
akım sağlayan diğer balık türlerini tehlikeli olarak etkilemektedir.
DAĞ ALABALIĞI (Salmo trutta macrosügma)

Çoruh, Ege ve Konya Ereğlisi çevrelerinde dağ göllerinin soğuk, berrak ve temiz sularında
yaşar. Zaman zaman nehirlere de girer. Bilimsel olarak dünyanın son buzul çağında dağ
göllerinde kalıp, geliştiği teorisi vardır. Boyu santimetreden 1 metreye; ağırlığı da
kilogramdan 14 kilograma olabilir. yaşırıda olgunlaşıp göllerin buzla kaplandığı
ekim-ocak aylarında yumurtalarını çakıllara bırakır. Dişileri yaklaşık 3, yumurta bırakır.
Çok lezzetli etinin yanısıra sertlik ve çevikliği ile avcılığı da değerlidir.

DENİZ ALASI (Salmo trutta Iabrax)

Karadeniz alabalığı, som balığı olarak da tanınır. Somon balığı ile hem arkabalığı, hem de
benzerliği vardır. Bir türü de Akdeniz'de yaşar. Genelde santimetre boy ve
kilogram ağırlıktan, en çok santimetre ve 25 kilograma erişenlerine rastlanır.
Ömrünun bir kısmını denizde geçirdikten sonra üremek için nehirlere girer. Ağırlığına
oranla 2,, yumurta döker. Kuvvetli çenesi olan yırtıcı bir balıktır. Küçük balıklar
ve kabuklularla beslenir. Eti çok lezzetli olduğu gibi, yumurtasından da kırmızı havyar elde
edilir. Ekonomik değeri çok yüksektir.

DERE ALABALIĞI (Salmo trutta fario)

Soğuk, temiz ve hızlı akıntılı nehirlerde çevresine bağlı olarak yaşar. Bölgesine kıskançtır,
başka balıkların gelmesini istemez. Boyları , en çok 60 santimetre ve
kilogram ağırlıkta olabilir. Yumuşakçalar ve yavru balıklarla beslenir. Erkekleri 2, dişileri 3
yaşırıda olgunlaşıp ekim-ocak arasında yumurta bırakır. Zaman zaman akıntılara karşı
metre sıçrayarak yüzer. En değerli tatlı su balıklarından biridir. Lezzetli ve yararlı
etiyle ekonomik değeri çok yüksektir.
DERE KAYABALIĞI (Gobio gobio)

Ülkemiz akarsularında çeşitli türleri yerine göre adlar alır. yılda yavaş büyüyerek
20 santimetre boya ulaşır. Fazla hareket etmeden sualtında yatarak ömrünü geçirir.
Nisan-haziranda 12 - 18° C sularda haftalık aralıklarla ürer; dişileri 1,, yumurta
verir. Eti lezzetlidir. Büyük balıkları avlamak için yem olarak da kullanılır.

DERE PİSİSİ (Pleeuronectes Besus)

Nehirlerin denizlere karışan acı su bölgelerinde veya akarsulann daha içerlerinde yaşayan
bir pisi türüdür. Akdeniz'de fazla rastlanır. Az akıntılı suların kumsal diplerinde fazla
hareket etmeden yaşar. Ortalama , en çok 50 santimetre boyda olur. Etçil bir
balıktır. Bulunduğu bölgenin su ısısına göre değişik olarak şubat-mayıs arasında ürer ve
, yumurta bırakır. Eti çok lezzetli ve ekonomik değeri yüksek bir balıktır.

DİKENCE (Gasterosteus aculeatus)

Denizlerin kıyı kesimlerinde, nehirlerin denize karışan acı su bölgelerinde ve zaman


zaman nehirlerde yaşayan küçük bir balıktır. Boyu santimetre olup vücudu kalın
pullarla kaplıdır. Çeşitli renklerinin güzelliği ve , dolayında yumurtasının erkek
balık tarafından bir yuva yapılarak korunması, dikenceyi ilginç bir doğa olayı yapar.
Ekonomik bir değeri yoktur.
DİKENLİ KIRLANGIÇ (Aspitriglıa cuculus)

Kırlangıç ailesinin bir türüdür. Sırt ön yüzgeçlerinin sivriliği ve uzunluğu, yan taraflanndaki
sert kabuklarla kırlangıçtan aynlır. Ege, Akdeniz ve Marmara'da bulunur. Karadeniz'de
rastlanmaz. En çok 45 santimetre boyda olur. Denizlerimizde sayısı kırlangıçtan daha
azdır. Genelde 30 metre derinlikte durgun sularda, bazen de metre derinliğe
inerek yaşar. Eti lezzetlli ve yararlıdır. Ekonomik değeri vardır.

DİKENLİ ÖKSÜZ (Prestedion cataphractum)

İsim benzerliğine karşın kırlangıç ailesinden öksüz ile soydaşhğı yoktur. Marmara, Ege ve
Akdeniz sahillerinin metreye varan derinliklerin kumlu, çakıllı yosun kaplı
zeminlerinde yaşar. Boyları , en çok 30 santimetre olabilir. Küçüklerine mıcır,
büyüklerine çuka denir. Çiftler halinde gezerek yosunlar, otlar, yumuşakçalar ve küçük
kabuklularla beslenir. Mayıs-temmuz arası ürer. Eti lezzetlidir fakat çok seyrek bulunur.

DİL BALIĞI (Amogtossus latema)

Denizlerimizde 10 metreden metreye kadar derinliklerinde, kumlu, çamurlu veya


çakıllı diplerinde fazla hareket etmeden ve uzun göçler yapmadan yaşar. Boyları
santimetre olur. Dipteki omurgasızlar, küçük balıklar ve böceklerle beslenir. Bahardan
itibaren kıyılara sokularak haziran-temmuz arasında üreme yapar. Kış aylarında eti dolgun
ve lezzettli olur. Genelde her mevsimde bulunan, ekonomik değeri yüksek olan bir balıktır.
DÜLGER (Zeus faber)

Boyu santimetreye ulaşan dülger balığı, geçici balıktır. Mayısta Marmara'dan
Karadeniz'e çıkar. Akdeniz, Ege, Marmara ve kısmen de Karadeniz'de yaşayan, kalın
pullarla örtülü dülger balığı, etobur bir balıktır. Büyük ağzıyla kendinden küçük pek çok
balığı yutarcasına yer. Genelde santimetre derinliklerde yaşar. Kış mevsiminden
sonra suların ısınmasıyla mayıs ayından başlayarak temmuz sonuna kadar üremelerini
sürdürür. Dülger balığı, İzmir-Antalya arası yörelerimizde peygamber, dikenli peygamber
balığı olarak da tanılır. Eti lezzetli, beyaz ve yararlıdır.

EGREZ BALIĞI (Vimba vmıba)

Kuzey Ege, Marmara, Trakya ve Göller Bölgesi'nde yayılış gösterir. Düz ve ağır akışlı
suların, kumluk, çamurlu zeminlerinde yaşar. Boyları santimetre en çok 50
santimetre ve gram ağırlıkta olur. yaşırıda olgunluğa erişip mayıs-haziran
arası üreme yapar. Etinin güzelliği ve bolca avlanılmasıyla ekonomik değeri vardır.

ELEKTRİK BALIĞl (Torpedo marmorata)

Bir köpek balığı türüdür. Sıcak ve ılıman denizlerin metreye varan diplerinde
fazla göç etmeden yaşar. Boyu santimetre olabilir. Genelde avlanmak için veya
tehlike halinde volta varan, insan için tehlikeli fakat öldürücü olmayan kısa süreli
elektrik çarpması yapar. Bahar-yaz aylarında çiftleşerek ürer. Dişileri canlı yavru
yapar. Eti yenebilir, fakat ülkemizde fazla tüketilmez.
EŞKİNA (Scıana umbra)

Sıcak ve ılıman denizlerin metre taşlık, kayalık ve mercanlı bölgelerinde yaşar.
Bütün denizlerimizde bulunur. Gezgin bir balık değildir. Aynı zamanda taşbalığı ve
mavruşgil balığı olarak da tanınır. Bahar sonu, yaz aylarında üreyen eşkina,
santimetre uzunluk ve gram ağırlığa erişir. Beyaz ve çok lezzetli eti ile ekonomik
değeri yüksektir.

FANGRİ MERCAN (Sparus pagrus)

Bir mercan türüdür. Ortalama , en çok 80 santimetre boyda sıcak denizlerde, Güney
Ege ve Akdeniz'de yaygın bulunan kabuklular, yumuşakçalar ve küçük balıklarla beslenen
etçil bir balıktır. Taşlık ve kayalıkların mağaralı oyuklarında yaşar. Üremesi bahardan
ağustosa kadar sürer. Mercan ailesi içinde eti en lezzetli olanlardandır, ancak seyrek
bulunduğu için ekonomik değeri bölgeseldir.

FENER (Lophius piscatorius)

Kıyılardan metreye kadar derinlerde yaşayan, boyları 2 metreye erişebilen, bir dip
balığıdır. Hareketsiz yatar ve antenleriyle avını kendine çekerek çok büyük ağzıyla kendi
büyüklüğündeki balıklan bile yutar. Pulsuz ve çıplak vücudunu kapsayan sıvı, insan cildi
için tehlikelidir. Mart-ağustos arası derinlere inerek ürer. yaşırıda bir dişi, 1 milyon
yumurta verir. Eti beyaz ve çok lezzetlidir. Ekonomik değeri yüksektir. Şeker hastalığı
tedavisinde kullanılan ensülin ilacı, ilk kez fener balığı pankreasından elde edilmiştir.
GAMBUSYA (Gambusia affims)

Anayurdu ABD'nin güney bölgelerinden, sivrisinek ve sıtma mücadelesi için ülkemize


getirilmiştir. Durgun, sığ ve sıcak sulara çok toleranslıdır. 0'dan +30° C.'ye kadar
dayanabilir. Özellikle sivrisinek larvalanyla beslenir. Aynca yosunları ve kabukluları da yer.
Erkekleri, santimetre dişileri, 6 santimetre olur. Nisan-ekim arasında erkekleri,
spermlerini dişinin üreme boşluğuna bırakır; 30 günlük hamilelikten sonra dişi yaklaşık 60
yavru doğurur. Doğa dengesi ve sağlığa yararı ile çok değerlidir.

GELİNCİK (Gaidropsanıs mediterraneus)

Bakalyaro ve mezgitle ayni türdendir. Denizlerimizde birkaç cinsi yaygındır. Sıcak ve


ılıman suların taşlık, kayalık diplerinde sahillere yakın yaşar. Balık yavruları ve
kabuklularla beslenir. Çevik, yırtıcı ve saldırgandır. Derisi çok kaygandır. Ortalama 20, en
çok 40 santimetre boyda olur. Üremesini sonbaharda yapar. Beyaz ve lezzetli etiyle
ekonomik değeri olan bir balıktır.

GÖKKUŞAĞI ALABALIK (Salmo gairdneri)

Kuzey Amerika kökenlidir. Yetiştirilmek üzere dünyaya yayılmış, bu arada ülkemize de


getirilmiştir. Temiz, oksijeni bol sularda yapay yemler veya küçük balıklarla beslenebilen
yetiştirmeye en çok uyum gösteren, tuzlu deniz suyuna da toleransı olan bir alabalık
türüdür. Erkekler 2, dişileri 3 yılda olgunlaşıp kilogram /ağırlığına göre yaklaşık 1,
5, yumurta verir. Denizde yetiştirilenleri, daha çabuk büyüme gösterir. Etinin lezzeti
ve bol üretimiyle ekonomik değeri çok yüksektir.
GÖL ALABALIĞI (Salmo trutta lacustris)

Kuzeybatı Anadolu, Abant ve 7 Göller Bölgesi'nde yayılış gösterir. Çeşitli türleri vardır.
Türüne göre renk, boy ve beslenme farklılıkları gösterir. Genelde temiz, bol oksijenli
soğuk sularda fazla gezinmeden; planktonlar, dip hayvanlan ve küçük balıklarla
beslenerek yaşar. Boyları ortalama , yabanlarında santimetre olabilir. Eylül-
ocak arasında üreme yapar. Yumurtalarını dipteki çakıllara yapıştırır. Üretimi yapılmaz. Eti
çok lezzetli, ekonomik değeri bölgeseldir.

GÖRDEK (Ruülus rubilio)

Kızılgöz ailesindendir. Kuzey Ege, Marmara ve Trakya'da fazla hareketli olmayan


akarsuların zengin bitkili kıyı bölgelerinde yaşar. Kış aylarını daha derince sularda geçirir.
Kurtlar, böcekler, kabuklular ve böcek-sinek larvalarıyla beslenir. Boyu , en çok 25
santimetre olur. Nisan-mayıs arası ürettiği yumurtalarını bitkilerin arasına bırakır. Besin
yönüyle değersizdir, fakat av yemi olarak değerlendirilir.

GÜMÜŞ (Atherma boyeri)

Denizlerimizde yaygın olan Gümüş'ün Sapanca, İznik ve Köyceğiz Göllerinde yaşayan bir
türüdür. Sıcak sularda, böcek larvaları ve sualtı hayvancıklarıyla beslenerek yaşar. Mayıs-
eylül arasındaki üreme devresinde yaklaşık yapışkan yumurtasını; kumlu, çakıllı
zeminlere bırakır. Su yüzeyine yakın, sürü halinde dolaşırken su kuşlarına yem olur. Eti
yenebilir. Daha çok balık üreticiliğinde yem veya balık unu endüstrisinde değerlenir.
GÜMÜŞ HAVUZBALIĞI (Carassius auratus gibelio)

Trakya ve Doğu Karadeniz'in yumuşak zeminli, bol bitkili akarsularında yayılış gösteren bir
carrasius türüdür. Büyümesi daha hızlı olup yaşırıda santimetreye erişir. Daha
büyüklerine de rastlanır. Mayıs-haziran arası , yumurta döker. Bazı hallerde
bu yumurtaları, sazan veya diğer havuz balıklarının döllediği de olur. Eti yenebilir. Havuz
veya akvaryumlarda süs balığı olarak yaşatılır.

GÜMÜŞ SAZAN (Hypophtalmichthys molitmc)

Diğer sazan türleri gibi Güneydoğu Asya kökenli bir balıktır. Ortalama santimetre
boy ve 20 kilogram ağırlığa erişirler. Fido planktonlarla beslenir. 3 yaşırıda cinsel
olgunluğa erişip, 20 - 22° C.'de ve üstündeki sularda kilogram ağırlığına oranla ,
yumurta verir. Yağsız ve lezzetli eti, Çin'de değerli bir yiyecektir. Bu nedenle ülkemize de
getirtilerek araştırma enstitülerinde yaşam uygulama ve üretme şartları incelenmektedir.

GÜNEŞ (Coris julis)

Bu balık da lapin ailesindendir ve aynı yaşam karakterini gösterir. Boyları ortalama 20


santimetre olur. Gövdesini çevreleyen renklerin güzelliği ile denizlere güzellik katarlar.
Nisan-haziran arasında üremelerini yaparlar ve türüne göre , taneye kadar
yumurta döker.
HAMSI (Engraulis encrasicolus)

Karadeniz'in insan yaşamıyla birleşen balığıdır. Marmara'da da bulunur. Sürüler halinde


yaşar ve 20 santimetreye kadar büyür. Ocak-mart arasında beslenmek içm sahillere
yaklaşır ve bol av verir. Gündüzleri metre derinlerde, geceleri yüzeye yakınlarda
dolaşır. 1 yaşırıdan itibaren olgunluğa erişip 18 - 20° C. sularda, metre derinlikte
ve az tuzlu sularda üreyip, yaklaşık 40, yumurta döker. Etinin lezzeti, çeşitli tüketim
yönleriyle ekonomik değeri çok yüksektir. Aşırı avlanılması ve orkinos-palamut-
uskumru/torik sisteminde dengenin bozulması, hamsiyi de tehlikeli olarak etkilemektedir.

HASKEFAL (Mugu cephalus)

Denizlerimizde yaygın bulunan bir kefal türüdür. Ortalama , en çok 75 santimetre
boyda olabilir. Bütün kefaller gibi ürkek ve çevik bir balıktır. Açık denizle sahiller arasında
gidip gelirler. Bazen beslenmek için sürüler halinde acı sulara, lagünlere, hatta nehirlerin
içlerine girerler. Deniz dibi bitkileri ve yumuşakçalarla beslenir. Yaz aylarında üreyip
, milyon yumurta verir. Beyaz etinin lezzeti ve mumlanarak pazarlanan havyar
yumurtasıyla ekonomik değeri çok yüksektir.

HAVUZ BALIĞI (Can-asius carrasius)

Trakya-Marmara Bölgeleri, Kızılırmak, Yeşilırmak Deltaları ve Çoruh Havzası'nda yayılış


gösterir. Boylan , en çok 45 santimetre ve kilogram da ağırlıkta olur. Su içindeki
otlar, dip hayvanları ve sinek larvalarıyla beslenir. Sazana benzer ve akrabadır. Mayıs-
haziran arası ° C. sularda , yumurtasını defada otların üzerine
bırakır. Suyun kirliliği ve oksijen değerine toleranslı bir balıktır. Büyüklerinin eti lezzetlidir.
Batı ülkelerinde üretimi de yapılmaktadır.

HOROZBİNA (Parablennius gattorugine)


Dalgalı sahillerin taşlık, kayalık ve yosunlu bölümlerinde gizlenerek, çoğunlukla çift yaşar.
Çeşitli türleri olduğu gibi tatlı sularda yaşayanları da vardır. Yaşam şartlanna göre
böcekler, kurtlar ve balık yumurtalarıyla beslenir. Eti lezzetsiz, sert ve kılçıklıdır. Bu
nedenle ekonomik değeri yoktur. Bahar ve yaz sürecinde erkeklerin ustaca hazırladıkları
taş oyukları, midye, istridye kabukları arasına dişiler, 2,, yumurta dökerler.
Erkekler de günlük kuluçka döneminde bazen dalgalar içinde atlıya atlıya
yumurtalara bekçilik yaparlar.

HOROZBİNA (Blennius fluviatilis)

Marmara, Ege ve Akdeniz akarsuları ve bunların deniz kanşımı acı su bölgelerinde yaşar.
Boyları denizde yaşayanlara göre daha küçüktür. , en çok 15 santimetre, Akdenizdeki
türleri ise 20 santimetreye ulaşabilir. Su altındaki küçük hayvanlar veya böcek larvalarıyla
beslenir. Yaz aylarında üreyip yumurtalarını taşlar ve midye kabukları arasına ustaca
gizler. Çıplak ve pulsuz derisi, yapışkan bir sıvı ile kaplıdır. Ekonomik bir değeri yoktur.

İNCİ BALIĞI (Albunus albunius)

Pullarından yapay inci yapılması ismini verir. Ülkemizde çeşitli türleri yaşar. Boyları
santimetre olur. Manyas ve Ulubat Göllerinde bolca bulunur. Planktonlar, kurtlar, böcek
larvaları ve su yüzeyindeki sinekleri yakalayarak beslenir. Nisan-mayıs arası üreyip,
yapışkan yumurtalarını nehirlerin giriş veya çıkışındaki kıyıların kumluklarına bırakır. Eti
lezzetli sayılır. Bölgesel değerlenir. Orta Anadolu'da Gökçe, Van çevresinde darah ismiyle
anılır.

ISKARMOZ (Sphyraena sphyraena)

Bütün sıcak ve ılık denizlerin sığ sularından metre derinliğe kadar orta sularda
yaşayan bir balıktır. Et yiyen cinsinden ve avlarına karşı yırtıcıdır. Marmara'da az, Ege ve
Akdeniz'de fazlaca bulunur. Akdeniz barakudası olarak da adlandınlır. Boyu 1 metreye
erişen ıskarmoz balığı, barakuda olarak okyanuslarda 3 metreye kadar büyüyebilir. Sürü
halinde dolaşıp özellikle köpek balıklarına hücum ederler. Fazla yırtıcılığı ve etinin de gıda
değeri olmadığı için ekonomik yönü yoktur.
İSKORPİT (Scorpaena porcus)

Yaşamı aynı aileden olan Lipsoz'un aynıdır. Farkları, iskorpitin lipsoza göre daha küçük
olması (ortalama santimetre) ve renginin koyuluğudur. İskorpitin de dikenleri lipsoz
gibi çok zehirlidir. Bu nedenle yakalandığında dikkat edilmelidir. Eti lezzetli ve çok
yararlıdır.

İSPARİ İSPAROZ (Diplodus annıüaris)

Bütün denizlerimizin sıcak ve ılık sahil bölgelerinde yaşayan bir karagöz türüdür.
santimetreye büyüyebilir. Deniz kurtlan, karides, yosunlar ve balık yavrulanyla beslenir.
Göçer balıklardandır. İlkbahardan yaz sonuna kadar üremelerini sürdürür. Eti beyaz, yağlı
ve lezzetlidir.

İSTAVRİT (Trachurus trachurus)

Denizlerimizde sankanat istavrit (Akdeniz) ve karagöz istavrit (Karadeniz-Marmara)


olarak iki türü yaşar. Boylan karagözde santimetre, en çok 30 santimetre,
sarıkanatta ise santimetre olur. Küçüklerine kraça denir. Gezici balıklardır. Hamsi,
çaça, çamuka gibi küçük balıkların yavrulanyla beslenir. Mayıs-ağustos arası sürüler
halinde ürer. Lezzetli eti, çeşitli yemekleri ve bol avlanmasıyla ekonomik değeri en yüksek
balıklardandır.
İSTRONGİLOS (Spicara smaris)

Bütün denizlerimizde ve denizlerin nehirle karışan acı su bölgelerinde yaşar. İzmaritle aynı
ailedendir. Erkekleri , dişileri santimetre boy ve gram ağırlıkda olur.
Suların ısısına göre açık denizle kıyılar arasında gidip, gelirler. Nisan-mayıs, bazen de
temmuza kadar üreyip , yumurta döker. Planktonlar, küçük hayvanlar ve deniz
bitkileriyle beslenir. Eti lezzetlidir, bol bulunduğu için ekonomik değeri vardır.

İZMARİT (Maena smans)

Denizlerimizin yerli balıklarındandır. Küçüklerine kancur, büyüklerine kanal izmariti denir.


Boyu ortalama 15 santimetre, dişileri daha küçük olur. Hareketli ve kurnazdır. Yaz aylarıda
sahillere kadar sokulur. Üst, ön dikenleri tehlikelidir. Batar ve yara yapar. yıl
yaşayabilir. Erkekleri 3, dişileri 2 yaşırıda olgunlaşıp, , yumurta verir. Balık
yumurtaları, yavruları ve yosunlarla beslenir. Eti beyaz ve lezzetlidir. Bol tüketilir.

LAHOZ/GİRİDA (Epinephelus aeneus)

Ege ve özellikle Akdeniz'de yaygın bulunan, boyları 1 metre olabilen bir hani türüdür.
Fazla derinlere gitmeden kayalık, taşlık veya çakıllı alanlarda yaşar. Oldukça yırtıcı, etçil
bir balıktır. İrili ufaklı her türlü kabuklular, omurgasızlar ve küçük balıklarla beslenir.
Mayıs-haziran arasında üreme yapar. Akdeniz'in eti çok lezzetlli, şöhretli balıklarındandır.
Ancak ekonomik değeri bölgeseldir.
LEKELİ MERCAN (Pagellus bogaraveo)

Mandagöz mercan da denir. Ege ve Akdeniz'de yaygındır. metreye varan


derinliklerde sahile yakınlarda kabuklular, omurgasızlar ve sualtı bitkileriyle beslenerek
yaşar. Boyu santimetre olabilir. Hermafrodit bir balıktır. Hem erkeklik, hem de
dişilik karakteri gösterir. Suların ısısına bağlı olarak bahar aylarında üreme yapar. Eti
beyaz, gevrek ve lezzetlidir. Ekonomik değeri yüksektir.

LERKİT BALIĞI (Rutilus frisu)

Karadeniz'in doğu ve batısıyla Trakya'daki nehirler ve bu nehirlerin denizle kanşımı acı su


bölgelerinde yaşar. Genelde , en çok 70 santimetre boy ve 5 kilogram ağırlıkta
olabilir. Küçük balıklar, kurtlar ve böcek yumurtalarıyla beslenir. Nisan-mayıs aylarında
nehirlerin içlerine ve göllere girerek üreme yapar. Etinin gıda yönüyle, ekonomik değeri
olduğu gibi, amatör olta avcıları için de kıymetlidir.

LEVREK (Dicentrarhus labrax)

Denizlerimizde ve denizlerin nehirlerle karışımı acı su bölgelerinde yaşar. Hani


ailesindendir. Fazla gezici olmayan levrek, yerli balıklardan sayılır. Gençken gruplar
halinde, sonraları tek başırıa yaşar. Yaşam ortamı, karanlık ve kuytu yerlerdir. Bu nedenle
gemi batıkları veya kaya oyuklarında yuvalanır. Yaklaşık 20 yıllık yaşamı olabilen levrek,
ortalama santimetreden 1 metre boy ve kilogram ağırlığa erişebilir. 40
santimetreden küçüklerine ispendek denir. Küçük yavru balıklarla beslenir. Ocak-mart
arasında ,,, yumurta dökerek, yüksek bir üreme gösterir. Eti en lezzetli
balıkların başırıda gelir. Bu nedenle de ekonomik değeri çok yüksektir.
LİPSOZ (Scorpaena scrofa)

santimetreye ve kilograma kadar büyüyebilen lipsoz balıkları, sıcak ve ılık
denizlerimizin sahil kıyılarından metreye kadar inen derinliklerde, bitkilerle örtülü,
taşlık, çakıllı ve kumlu düzeylerde yaşar. Bilhassa Marmara ve Ege'de çok rastanır. Eti çok
lezzetli ve yararlıdır. Et yiyen bir balık oları lipsoz, ilkbahar aylarında ürer. Yaklaşık 3,
yumurta döker. Dikenleri çok zehirlidir.

LÜFER (Pomatomus saltator)

Gezici balıklardan oları lüfer, Karadeniz'le Ege Denizi arasında dolaşır. Büyümesinin
aşamaları içinde değişik isimler alır. Buna göre: boyları, 10 santimetreye kadar olarılar
defheyaprağı, santimetreye kadar olanlar çinakop, santimetreye kadar
olanlar sarıkanat, santimetreye kadar olanlar lüfer, 35 santimetreden fazla olanları
da kofana diye adlandırılır. Seyrek olarak kofanaların 60 santimetreyi aştığı, hatta 1
metreye ulaştığı görülmüştür. Lüfer, sonbahar-kış aylarında en lezzetli ve olgun devrini
yaşar. Yaz ortalarından sonbahara kadar da kışlamaya geçerler. Ilık suların metre
derinliklerinde yaşar. Üremeleri, bahar sonu ile yaz başıdır. Kademeli olarak ,
yumurta verir. Bol verimliliği ve etinin lezzetiyle ekonomik değeri çok yüksektir.

MALTA PALAMUDU (Naucrates ductor)

Eskiden gemilerin altlarında, genelde köpekbalıklarına eşlik ederek yüzen, bu nedenle


pilot balığı da denen çevik hareketli bir balıktır. Ortalama 40 santimetre boyda olur. Sıcak
ve ılıman denizleri sever; yosunlar, deniz kurtları, kabuklular ve özellikle
köpekbalıklarından arta kalarılarla besinlenir. Sonbaharla kış ayları arasında üreme yapar.
Etinin gıda değeri yoktur.
MAVİ-KEFAL (Chelon labrosus)

Kefal, denizlerimizin sıcak ve ılık bölgelerinde, kıyılara yakın, denizle ilişkili nehir
ağızlarında aynca içsularda ve sürüler halinde yaşayan bir balık türüdür. Denizlerimizde
haskefal, altınbaşkefal, topbaşkefal, mavri kefal, dudaklı kefal gibi çeşitli türleri vardır.
Ayrıca büyüklüklerine göre de isimlendirilir. Türlerine göre 25 santimetreden 90
santimetre boya erişirler. Yaklaşık 15 yıllık ömrü oları kefaller, yaşlarından itibaren yaz
aylarında üreyerek binden 7 milyona kadar yumurta verirler. Eti ve yumurtası
yönünden değerli bir balıktır. Deniz dibi bitkileri ve yumuşakçalarla beslenir.

MAZAK (Trigloporus lastoviza)

Benzerliğinden ötürü kırlarıgıcın küçüğü sanılır. Aynı soydan fakat ayrı balıklardır.
Ortalama , Akdeniz'de yaşayanları 40 santimetreye ulaşabilir. Bütün kırlangıç türleri
gibi ılıman denizlerin kumlu zeminlerinde yaşar. Biyolojik yapısı, kırlangıçla eştir. Taze
olarak tüketilen eti, kırlarıgıç gibi yararlı ve lezzetlidir.

MELANURYA (Oblade melarıura)

Mercan ailesindendir. Marmara, Ege ve Akdeniz'in metre sığ sularında, su yüzeyine
yakınlarda, fazla göç etmeden yaşar. Diğer mercan türlerinden farklı olarak sualtı
bitkileriyle beslenir. En fazla 30 santimetreye büyür. Üremesi bahar sonuna kadar sürer;
yumurtalarını denize bırakır. Mikroplarıktonlarla beslenen yavrular, yaz sonunda
olgunlaşır. Eti bütün mercan ailesi gibi beyaz ve lezzetlidir. Ancak az avlarııldığı ve taze
tüketildiği için ekonomik değeri fazla değildir.
MERCAN (Pagellus erythnnus)

Sıcak ve ılıman denizlerin en ünlü balıklarındandır. Denizlerimizde karagözle beraber


büyük bir aile oluşturur. Marmara, Ege ve Akdeniz'de yaygındır. Boyları yaklaşık , en
çok 70 santimetre olabilir. Etçildir. Kabuklular, yumuşakçalar ve küçük balıklarla beslenir.
Denizlerin taşlık, kayalık bölgelerinde sahillere yakın yaşar. Diğer mercanlar gibi
hermafrodit fiziği ile hem erkeklik, hem de dişilik karakteri göstererek bahar ayları ile
ağustos arası ürer. Lezzetli eti ve her mevsimde bulunmasıyla ekonomik değeri yüksektir.

MEZGİT (Merlarıgius euxmus)

Marmara ve Karadeniz'de bol, diğer denizlerimizde az rastlanır. Boyları santimetre


olabilir. Gelincik ve bakalyaro ile aynı türdendir. metrenin altındaki derin sularda
yaşar. Gündüzleri yüzeylere çıkarak, hamsi, sardalya gibi sürü halindeki küçük balıkları
avlayarak beslenir. Bölgesel şartlara göre şubat-mayıs arasında üreme yapar. Lezzetli eti
ve her mevsimde bolca avlarıılmasıyla ekonomik değeri yüksektir.

MIĞRI (Conger conger)

metre boydan kilogram erişebilen, 30 yıla kadar ömrü olan, yazın sığ suların,
kışın metre derinliklerin taşlık, kumlu ve çamurlu zeminlerinde yaşayan bir balıktır.
Nehirlere giremez. Sert, hareketli ve yırtıcıdır. Su içinde bulduğu her canlıyı yiyebilir.
Gündüzlerini yatarak geçirip, karanlıkta avlanır. İlk ve sonbahar arası metre
derinlerde, açık denize, milyon yumurta döker. Eti lezzetli ve besin değeri çok
yüksektir.
MİNAKOP (Umbma cirrosa)

Kötek balığı da denir. Bütün denizlerimizin taşlık, kayalık bölgelerinin metreye
varan derinliklerinde, dibe yakınlarında yalnız yaşar. Zaman zaman acı sulara ve nehir
ağızlarına da girer. Eşkina ve sarıağızla aynı türdendir. Yumuşakça, kabuklu ve kurtlarla
beslenir. Yaşadığı bölgenin şartlarına göre üremesini nisandan ağustosa kadar sürdürür.
Sert ve beyaz etinin lezzeti levreğe yaklaşır.

MİNİ İNCİ BALIĞI (Phoxinus phoxinus)

Trakya Bölgesi'ndeki akarsularda yayılış gösterir. , en çok 14 santimetre (dişileri)


boyunda olur. Suyu berrak, oksijeni zengin akarsu ve göllerin dibi çakıllı bölgelerinde, su
yüzeyindeki böcekler, sinekler dip hayvancıkları ve balık yumurtaları yiyerek yaşar. Küçük,
hareketli ve kurnaz bir balıktır. Mayıs-haziran arası yaklaşık 1, yumurtasını taşlara
yapıştırır. Üreme devresinde başırıın üstünde ind benzeri pullar oluşur. Alabalık
yumurtalarını aşırı tüketmesi ile zararlı bir canlı sayılır.

MÜREN (Murenea helena)

Merina balığı da denir. Boyları 2 metre hatta daha da fazla olabilir. Etçil ve yırtıcı bir
balıktır. Ürkütüldüğü veya tahrik edildiğinde fazla saldırgan olup, çevresindeki insanlar için
tehlikeli olur. Avlanmasının tehlikesi ve denizlerde az bulunuşu nedeniyle fazla ekonomik
sayılmaz. Ancak, eski Roma çağlarından beri etinin çok lezzetli oluşu bilinmektedir. Bütün
denizlerimizin az derinliklerinde ve kuytu yerlerde yaşar. Üremeleri, ilkbahardan
başlayarak sonbahara kadar sürer.
NOKTALI İNCİBALIĞI (Albumus bıpunctatus)

Karadeniz, Trakya ve Marmara'daki akarsularda yaygındır. Boyları , en çok 16


santimetre olur. Temiz ve hızlı akan suların dibe yakınlarında, zaman zaman akıntılara
karşı yüzerek yaşar. Küçük planktonlar ve dip hayvanlarını yiyip, su yüzeyindeki sinekleri
avlayarak beslenir. Mayıs-haziran arası üreyerek yumurtalarını kumlu, çakıllı sahillere
bırakır. Avcılıkta yem olarak kullanılmasının yanısıra, doğadaki değeri daha önemlidir.

ÖRDEK BALIĞI (Labrus nüxtus)

Boyu 40 santimetre ağırlığı 1 kilogram olabilen ve yıl yaşayabilen, dişileriyle


erkekleri arasında renk farkı olan çok güzel renkli bir lapin cinsidir. Genelde ,
seyrek olarak metre derinlerde yaşar. Denizdeki küçük hayvanlar ve balıklarla
beslenir. Üreme mevsimi nisan-ağustos arasıdır. Bu esnada çiftler halinde kaya oyuklarını
yuva olarak kullanırlar. Daha sonra yumurtaları korumak için erkekleri nöbet tutar. Doğa
değeriyle korunması gerekli bir balıktır.

ORFOZ (Epinephelus guaza)

Hani türünden ve levrekle akrabadır. Ortalama santimetreden ,5 metre boy ve
kilogram ağırlığa erişebilir. Ege ve Akdeniz balığıdır. Taşlık, kumluk ve yosunlu sahil
bölgelerinin 8 metreden metre derinliklerine kadar yalnız yaşar. Etoburdur. İrili, ufaklı
kabuklular ve yumuşakçalarla beslenir. Eti çok lezzetli olmakla beraber yaşlıları kuru ve
lifli olur. Denizlerimizde az bulunmasına rağmen sualtı zıpkın avcıları tarafından türün
yaşamı açısından tehlikeli bir şekilde tüketilmektedir.
ORKİNOS (Thunnus thynnus)

Denizlerimizde yaşayan iri ve çok değerli bir balıktır. Uzunlukları metre ve ağırlıkları
da kilogramdan kilograma kadar olabilir. Çeşitli türleri vardır. Orkinos, sürü
halinde yaşayan gezici balıklardandır. Yazın Karadeniz'e çıktıktan sonra sonbaharda
Marmara'ya ve oradan da Ege'ye geçerek hemen bütün Akdeniz'i dolaşırlar. Bu gezilerinde
saatte kmetre hızla yol alabilirler. Genel olarak üst sularda yaşarlar. Mart-ağustos
arasında ürerler ve yaklaşık 1 milyona yakın yumurta verirler. Yaşam süreleri, ortalama
15 yıldır. İhracat ve gıda endüstrisi yönünden ekonomik değeri çok yüksektir.

OT SAZANI (Ctenopharyngodon idella)

Ot balığı olarak da tanımlanır. 2, yıldan beri Çin'de sazan üretimi ile beraber yetiştirilir.
Anayurdu Çin'den dünyaya yayılan, bu arada ülkemize de getirilen bir kültür balığıdır.
Ortalama santimetre boy ve kilogram ağırlıkta olur. En çok kilogram
ağırlığa ulaşabilir. Otobur bir balıktır. Günde ağırlığının %'si kadar ot yer. Bu nedenle
havuzlarda ot mücadelesi için mükemmel bir canlıdır. yaşlarında olgunluğa erişir ve
kg/ağırlığına göre , yumurta verir. santimetre boya eriştikten sonra sadece
bitkilerle beslenir. Ülkemizde henüz tüketim değeri yoktur.

PALAMUT/TORİK (Sarda sarda)

Karadeniz ve Marmara'nın en ünlü balığıdır. Bahar aylarında beslenmek için Karadeniz'e


çıkıp, sonbahardan itibaren kışlamak için Marmara'ya, Çanakkale'ye kadar iner. Süratli ve
iyi yüzücüdür. Sürü halindeki uskumru, kolyoz, istavrit, hamsi, sardalya gibi balıklara
saldırarak yer. ° C. sularda ,'den birkaç milyona kadar yumurta dökerek açık
denizde ürer. Yetiştikten sonra büyümesine göre küçüklerine Vanoz-Gaco,
santimetre çingene palamudu, santimetre palamut, santimetre kestane
palamudu, santimetre zindandelen, santimetre torik, santimetre sivri,
santimetre altıparmak, 70 santimetre ve üstü peçuta olarak adlandırılır. Taze
tüketimi, ihraç ve endüstri yönleriyle çok değerli olan bu balığın üretimindeki azalma,
ekonomik değerini tehlikeli boyutlara indirmektedir.
PAPAĞAN BALIĞI (Sparisoma cretense)

Ege'de seyrek, Doğu Akdeniz'de yaygın bulunan, fazla göçler yapmadan sıcak denizlerin
sığ, taşlık ve bol bitkili, bazen de acı su bölgelerinde yaşayan, çok çeşitli ve güzel renkleri
olan bir balıktır. Iskaroz balığı da denir. Deniz yosunlarıyla beslenir. Yaz aylarında üreme
yapar ve , yumurta verir. Sert ve yavan eti yenmez. Doğa değeri yönü ile
korunmahdır.

LAPAZ BALIĞI (Chromis chromis)

Sıcak ve ılıman denizlerin 50 metreye inen, dibi kayalık, mağaralı bölümlerinde yaşar.
Bütün denizlerimizde bulunur. Boyları santimetre olabilir. Bahar sonundan ağustosa
kadar üreme yapar ve yumurtalarını çok iyi gizler. Plarıktonlar ve balık larvalarıyla
beslenir. Sert ve lezzetsiz eti yenmez. Az bulunduğu için korunmalıdır.

PİSİ (Pleuronectes platessa)

Ortalama santimetre boy ve gram ağırlıkta olabilen, ekonomik değeri
yüksek balıklardan biridir. Denizlerin kumlu, çakıllı diplerinde, kabuklular ve
yumuşakçalarla beslenip, yıla kadar yaşar. Sıcak ayları diplerde geçirip, kışın
sahillere yaklaşır. Acı sulara, nehir ağızlarına kadar sokulur. Bir diğer türü de tatlı sularda
yaşar. Üremelerini ocak-mart arasında ° C. sularda yapar. , milyon yumurta
verir.
PULLU SAZAN (Cyprinus carpio)

yüzyıldan beri kültür üretimi yapılan, kolay yetişen, eti lezzetli, ekonomik değeri
çok yüksek bir balıktır. yaşlarında olgunlaşıp , yumurta verir. Ortalama
santimetre boy ve , gram ağırlıkta olur. Doğal yetişenlerinin
santimetre ve 25 kilogram olarılarına rastlanır. Sportif avcılığı değerlidir. Su böcekleri,
kurtlar ve diğer hayvanlarla beslenir.

RİNA (Dasyatis pastmaca)

Köpekbalığı ailesinden olup, şeklen vatoza benzer. Sahillerin 60 metreden metreye
varan derinlerin kumlu, çamurlu diplerinde hareketsiz yatarak avlanır. Boyları
santimetreye ulaşabilir. Çeşitli balıklar ve omurgasızlar başlıca gıdasıdır. Kışları derinlerde
geçirip yaz aylarında kıyılara, tatlı sulara ve lagünlere yaklaşır. Çiftleşerek ürer. Gebelik
süresi aydır. 78 yavru yapar. Eti lezzetsizdir. Tüketim değeri yoktur. Kamçı benzeri
kuyruğu yaralayıcı, dikenleri ise tehlikeli şekilde zehirlidir.

SARDALYA (Sardine pilchardus)

Sürü halinde, yazın orta, kışın derin sularda yaşayan gezici balıklardır. Eskiden deniz
üstünü ateşin aydınlatmasıyla avcılığından ötürü ateş balığı diye de tanınır. Boyları,
ortalama 15 santimetre en çok santimetre olur. Deniz içinde henüz yumurtadan
çıkmış balık yavruları ve planktonları yiyerek beslenir. Karadeniz, Marmara, Çanakkale
Boğazı Bölgesi ve Kuzey Ege'de bol bulunur. Etinin lezzeti ve çeşitli kullanım alanıyla
ekonomik değeri çok yüksektir. Üremeleri nisandan eylüle kadar geniş bir devrede ve çok
kerelerde olur. Yaklaşık 20, yumurta verir.
SARIAĞIZ (Argyrosomus regius)

Sıcak ve ılık denizlerde metre derinliklerin taşlık, mercan, kayalık bölgelerinde
yaşar. Etçil bir balıktır. Kendinden küçük ne bulursa yer. Ortalama boyu, en çok 2
metre ve 75 kilogram olanlarına da rastlanır. Etinin lezzet ve verimliliği ile bolca
avlarıılmasından dolayı ekonomik değeri yüksektir. Fazla gezici bir balık değildir. Denizin
ısı şartlarına göre bahar ortalarından ağustosa kadar üremelerini sürdürürler.

SARIGÖZ (Spondyliosoma cantharus)

Sparidae ailesinden bir balıktır. Boyları 50 santimetre olabilir. Anatomisi karagöze benzer.
Ilık sahil bölgelerinde ve bunların uzantısı ılıman denizlerde yaşar. Karadeniz'de az
bulunur. Yaşam çevresi kayalık ve kuytu yerlerdir. Başlıca besinleri küçük kabuklular,
deniz soluncanları ve özellikle karidestir. Etleri de karagöz ve mercan gibi beyaz, gevrek
ve lezzetlidir. Üremeleri, erken ilkbahar aylarından başlayarak yaz sonuna kadar devam
eder.

SARIKUYRUK (Seriola dumerili)

Akdeniz'de yaşayan, genelde santimetre, en çok santimetre olabilen istavrit
türünden bir balıktır. Diğer ülkelerde santimetre olanlarına rastlanır.
Yumuşakçalar, kabuklular ve küçük balıkları avlayarak beslendiği kayalık sahillerde küçük
sürüler halinde yaşar. Üreme devresi, bahardan yaz sonuna kadardır. Eti lezzetlidir.
Japonya'da bol miktarda üretimi yapılır.
SİNAĞRİT (Dentex dentex)

Karagöz ailesinden olan sinağrit, Ege ve Akdeniz'in sert, hareketli ve kuvvetli bir balığıdır.
metre boy ve kilogram ağırlığa kadar büyüyebilir. Kabuklular, yumuşakçalar
ve özellikle mürekkep bahğı ile beslenir. Kuvvetli çenesiyle bir istakozu rahatça kırıp,
yiyebilir. Yazın kıyıların taşlık, kayalık bölümlerinde, kışın da metreye varan
derinlerde küçük sürüler halinde yaşar. İlkbahar aylarında üreme yapar. Etinin lezzeti ve
ender avlanmasıyla çok kıymetli bir balıktır. Olta avcılığı da amatörler için değerlidir.

SİVRİBURUN KARAGÖZ (Diplodus puntazzo)

Karagöz balıkları, Marmara, Ege ve Akdeniz kıyılarımızın en tanınmış balıklarındandır.


Karadeniz Bölgesi'nde de rastlanır. metre derinliklerde yaşar. Sivriburun karagöz,
35 santimetreye kadar büyüyebilen, sürü halinde yaşayan, mevsimsel olarak beslenme,
üreme, kışlama gibi nedenlerle oldukça uzun mesafelerde göç eden bahklardır. Kıyıların
taşlık, çakılları arasında bitkileri ve küçük kabuklularla besinlenir. Bu balıkların mensup
olduğu spridea familyasına ait pek çok balık türü sularımızda yaşar.

SİYAH SAZAN (Mylophaıyngodan piceus)

Çamur sazanı da denir. En çok 80 santimetre boya ulaşır. Sakin akan nehirlerin çamur
veya kumlu zeminlerinde, derinlerde, kabuklular ve yumuşakçalarla beslenerek yaşar. Eti
lezzetlidir. Çin'de üretimi yapılmasına karşın ülkemizde değerlendirilmesi henüz
araştınlmaktadır.
SOMON (Salmo salar)

Anayurdu Kuzey Amerika'dan dünyaya yayılmış, üretilmek üzere de ülkemize getirilmiştir.


Boyu, ortalama santimetre, ağırlığı da kilogram olabilir. santimetreye
ulaşanları olur. Hızlı akarsuların, oksijeni bol temiz sularında yaşar. Doğal yetişenleri
metre yükseğe atlayıp yüzerek , km.'lik nehir kaynaklarına ulaşıp burada ekim-
kasım arası üreme yapar. Doğan yavrular, tekrar acı sulara iniş yapar. Yetişkinleri denize
de uyum gösterir. Etoburdur. Böcekler, sinekler, kabuklular ve irili-ufaklı balıklarla beslenir.
Tatlı su balıklarından eti en lezzetli olanıdır. Ayrıca yumurtasından kırmızı havyar elde
edilir. Ekonomik değeri çok yüksektir.

SUDAK (Stizostedion fucioperca)

Marmara, Trakya, Karadeniz ve Göller Bölgesi'nde yıl yaşayan,


santimetreden santimetre boy ve kg'dan 12 kilogram ağırlıkta olabilen; hareketli,
avcılığı zevkli bir balıktır. Kendinden küçük balıklarla beslenir. Nisan-mayıs arasında
,,, yumurta vererek ürer. Gündüzlerini dipte geçirip, avlarımak için
sabah erken veya akşam üzerleri su yüzeyine çıkar. Etinin deniz levreğine yakın lezzeti ve
bol verimliliği ile ekonomik değeri çok yüksek bir tatlı su balığıdır.

TAHTA BALIĞI (Blicca bjoerkna)

Marmara ve Trakya Bölgesi'nde ağır akışlı nehirlerin sıcak, sığ ve bitkisi bol bölümlerinde
yaşar. Göllerde de yaşam gösterir. Planktonlar, küçük canlılar ve bitkilerle beslenir. Mayıs-
temmuz arası üreme yapar. Çok yavaş büyür. yaşlarında , en çok
santimetre olabilir. Eti çok kılçıklı ve lezzetsizdir. Genelde ekon balıkların yetiştiriciliğinde
yem olarak kullanılır.
TAŞALTI BALIĞI (Cottus gobio)

Kuvvetli akan dere ve ırmakların berrak sularında, taşlar arasında yaşar. Boyları ortalama
santimetre en çok 20 santimetre olur. Su içindeki balık yavruları, bitkiler ve
özellikle alabalık yumurtalarıyla beslenir. Tath su levreği ve tuma balığı için de kendisi
yem olur. Üreme devresi şubat mayıs arasıdır. Eti gevrek ve lezzetlidir.

TAŞISIRAN BALlĞl (Cobitis taenia)

Yavaş akıntılı nehirler veya göllerin, suyu berrak, kumlu zeminlerinde yaşar. Çeşitli türleri
vardır. santimetre boyda olabilen taşısıran, gününü kumlu diplerde geçirip geceleri
avlanır. Küçük organizmalar ve hayvanlarla beslenir; bu arada avları ile beraber kumları
da ağzına alarak çiğner. Nisan-haziran arası ürer; yapışkan yumurtalarını taşlara, köklere,
bitki saplarına bırakır. Taşısıran balıkları, doğa dengesi yönü ile değerlidir.

TATLISU KAYABALIĞI (Proterorhmus mannoratus)

Karadeniz'e akan akarsuların diplerinde fazlaca rastlanan, yaşamı diğer kaya balıklarıyla
benzerlik gösteren, boyları en çok santimetre olabilen bir balıktır. yaşlarında
olgunlaşan dişileri, topluca yumurta verir. Erkekler de nöbet tutarak yumurtaları bekler.
Yumuşakçalar ve küçük karideslerle beslenir. Tatlı sulara girişinde böcek larvaları da yer.
Doğa dengesi balığıdır. Sportif veya ekonomik yönü olmayan bir türdür.

TATLISU KEFALI (Leuciscus cephalus)


Ülkemizin çeşitli bölgelerinde yaygın olan, hızlı akan dere veya nehirlerde,
yaşlarında santimetre boy ve , gram ağırlığa erişen bir kefal türüdür.
Yavru safhasında küçük kurtlar, karides ve böcek yavrularıyla beslenirken, büyüyünce ot
da yer. Yaşlandıkça yırtıcı olup kurbağa ve sıçrayarak su dışındaki kelebekleri de yiyebilir.
Nisan-haziran arası , yumurta dökerek ürer. Etinin lezzetsiz ve değersiz oluşuna
karşın avcılığı çok makbuldür.

TATLISU KOLYOZ BALIĞI (Chalcalbumııs chalcoides)

Marmara, Kuzey Ege ve Karadeniz'in doğusundaki akarsu ve göllerin yüzeyinde yaşar.


Zaman zaman da nehirlerin denizle karışımı acı su bölgelerine iner. Böylece acı su-tatlı
sular arasında göçler yapar. santimetre boyunda olabilir. Planktonlar, sinek larvaları
(sivrisinek) ve küçük canlılarla beslenir. Mayıs-haziran arasında , yumurtasını
taşlık, çakıllık dere kenarlarına bırakır. Yıllar öncesi "chalealbumus chalcoides
İstanbulensis" türü Haliç'te Kağıthane Deresi'nde yaşardı. Etinin lezzeti, bölgesel olan bir
balıktır.

TATLISU LEVREĞÎ (Perca lluviatHîs)

Kuzey bölgelerimizdeki, akarsu ve göllerle, bunların denizle ilişkili acı su bölgelerinde


yaşar. Boyu santimetre en çok 50 santimetre olabilir. Fazla göç etmez.
Yumuşakçalar, küçük balıklar ve balık yumurtalarıyla beslenir. ° C. sularda mart-
haziran arası üreme yapar. Beyaz ve lezzetli etiyle taze olarak tüketildiği gibi olta avcıları
içinde kıymetli bir balıktır.

TATLISU SARDALYASI (Clupeonella abrau muhusi)

İlk kez Rusya'nın Abrau Gölü'nde bulunmuş; 'de de ülkemizde Ulubat (Apolyont)
Gölü'nde rastlanmıştır. İznik Gölü'nde de yaşamaktadır. Boyları , en çok 12 santimetre
olan, sürü halinde dolaşan bir ringa/tirsi türüdür. Planktonlar, küçük su hayvanları ve
omurgasızlarla beslenir. yaşlarında olgunlaşıp ° C. sularda haziran-ekim
aylarında yumurtalarını açık suya bırakarak ürer. Eti, bölgesel olarak tüketilir. Daha ziyade
alabalık yetiştiriciliğinde yem balığı olarak değerlendirilir.

TEKIR (Mullus surmuletus)

Karadeniz dışında diğer denizlerimizde yazın rastlanır. Boyları , en çok 25


santimetre olabilir. Kumluk, çamur veya taşlık kıyı kesimlerinin 3 metreden metreye
kadar derinlerinde gidip gelerek yaşar. Diplerdeki kabuklular, böcekler ve diğer canlılarla
beslenir. Yaz aylarında üreyip yapışkan yumurtalarını metre derinlere bırakır. Etinin
lezzeti, eski Roma çağlarından beri namlıdır. Bol avlanılan, ekonomik değeri yüksek bir
balıktır.

TİRSİ (Alosa fallax)

Boyları santimetreye ulaşabilen tirsi, bir karadeniz balığıdır. İstanbul Boğazı ve
Marmara'da az bulunur. Kıyıya yakın yerlerde sürü ile yaşarlar. Üreme mevsimleri
ilkbahardır. Yumurta bırakmak için acı su bölgelerine ve nehirlere girerler. Sardalya
ailesinden bir balık oları tirsi; taze, tuzlama ve tütsülü olarak yenir. Ekonomik değeri
yüksektir.

TRAKONYA (Trachinus draco)

Denizlerimizde yaşayan en zehirli balıklardandır. Ortalama , en çok


santimetre boya erişir. Hareketsiz bir balıktır. Fakat deniz dibinde avlarına karşı çok
süratlidir. Zehirleri bir insanı sakat bırakabilir. Bu nedenle dikkat edilmelidir. Denizden
çıktıktan, hatta öldükten sonra dahi zehirliliği devam eder. Özel olarak avcılığı yapılmaz.
Aynı zamanda çarpan balığı olarak adlandırılan trakonya, küçük balık ve kabuklularla
beslenir. Kış aylarında derinlere çekilir. Eti lezzetli olmakla beraber az avlandığından
ekonomik değeri yoktur.
TRAKYA LEVREĞÎ (Gymnocephalus cemua)

Trakya'nın Karadeniz sahillerine dökülen ağır akışlı nehirlerle, bunların deniz bağlarıtılı acı
su bölgelerinin kumlu zeminlerinde sürü ile yaşar. Boyları santimetre olur. Kurtlar,
balık yumurtaları, küçük kabuklular ve sinek larvalarıyla beslenir. Oburluğu diğer değerli
balıkların besinleriyle yumurta ve larvaları için zarar vericidir. Üremelerini nisan-mayıs
arasında yapar. Eti lezzetlidir. Bol avlanılması doğa için yararlı olur.

TRANÇA (Pagrus ehrenbergi)

Mercan ailesinden ve fangri ile aynı türdendir. Ege'nin ünlü balığıdır. Sıcak ve ılık
denizlerin metre derinlerinde yosun ve bitki örtülü kumluk veya taşlıklarda tek
başırıa yaşar. Boyu , en çok 75 santimetre olur. Kış aylarında metre derinlere
iner. Kuvvetli çenesi ve dişleriyle her türlü kabukluyu kırıp yiyebilir. Aynca dip hayvanları
ve balıklar da besinine ek olur. Hem erkek, hem de dişi karakteri gösterir. Yaz aylarında
üreme yapar. Eti beyaz ve lezzetlidir. Geçmişte aşırı avlanılması, neslini çok azaltmıştır.

TURNA BALIĞI (Esox lucius)

Karadeniz'e akan nehirlerin berrak ve bol bitkili sularında ve çeşitli göllerimizde yaşar.
Tatlı su balıklarının en hareketlisi ve en yırtıcısıdır. Tüm balıklara, hatta yaban ördeklerine
saldırır. Kendi yavrularını da yediği olur. Yaşam şartları elverirse yıl yaşar. Erkekleri
en çok , dişileri ise santimetreye kadar büyür. yaşırıdan itibaren ilkbahar
aylarında yaklaşık , yumurta vererek üremeye başlar. Genç ve küçüklerinin (
kilogram ) eti lezzetlidir. Spor avcılığının en namlı balıklarındandır.
UÇAN BALIK (Exocoetus vofitans)

Güney Ege ve Akdeniz'de dibe inmeden deniz yüzeyinde yaşar. Planktonlar, omurgasızlar
ve yavru balıklarla beslenir. Gümüş ve kefala benzer. Boyu santimetre olabilir.
Bazen büyük balıklardan kurtulmak, bazen de saatte 80 km.'yi bulan yüzme hızı gereği,
su yüzeyinden santimetre yükselip büyük kanatlarıyla saniye ve m.'lik
planör uçuşları yapar. Baharla yaz arasında, deniz ortasında, yumurtalarını yosun, ağaç
dalı gibi herhangi birşeye yapıştırarak ürer. Eti lezzetlidir. Bölgesel değerlenir.

USKUMRU (Scomber scombrus)

Genelde santimetre olan, 40 santimetreye kadar büyüyebilen, sürüler halinde


yaşayan Marmara'nın yerli balığıdır. Geçmişte Karadeniz ve Ege arasında büyük göçler
yapan, eti çok lezzetli olan ve bol avlanılan uskumru, şimdilerde ekolojik nedenlerle
seyrek rastlanan, adeta tükenmiş bir balıktır. Normalde, yaşırıda olgunlaşan dişileri,
, yumurtasını denize bırakır. Üreme devresi şubat-nisan arasıdır. Planktonlar,
hamsi, çaça gibi küçük balıklar ve yavrular besinidir. yıl yaşar. Torik ve kofana baş
düşmanıdır. Az yağlı ve kurutulmuşuna çiroz denır. Yaşam ortamı tekrar varolduğunda
ekonomik değeri en yüksek balıklardan biridir. Atlarıtik'te yaşayan lezzetsiz bir türü daha
vardır.

ÜZGÜN (Callionymus lyra)

Renklerinin güzelliğinden ötürü mine balığı adıyla da tanınır. Boyları 25 santimetre kadar
olabilen bu balık; karides, yengeç, deniz kestanesi, deniz yıldızı, omurgasızlar ve yosunlar
gibi çeşitli besinlerle yaşar. Sığ sulardan metre derinliklere inebilir.
Denizlerimizde yaygın olarak bulunur. Etinin kıymetli olmayışı, dikenlerinin az da olsa
zehirli oluşu ile herhangi bir ekonomik yönü yoktur.
VATOZ (Raja clavata)

Köpekbalığı ailesindendir. Bütün dünya denizlerinde çok çeşitli türleri yaşar. 1 m.'yi aşan
boy ve kilogram ağırlıkta olanlarına rastlanır. Uzun geziler yapmadan
metreden metreye varan derinlerde kumlara gömülü yatarak av bekler.
Kabuklular ve küçük balıklarla beslenir. Bahar ve yaz aylarında sahillere yaklaşarak üreme
yapar. Dişileri, yumurta verir. Eti lezzetlidir. Fakat az tutulur. Karaciğerinden A
vitamini ve yağ üretilir. Ekonomik değeri vardır.

YAYIN (Silunıs glarıis)

Akarsu ve göllerde yaşayan balıkların en büyüğüdür ve aynı zamanda en uzun


yaşayanıdır. Ortalama m'den 3 metreye kadar boy ve kilogram ağırlığa erişebilir.
yıldan yıla kadar da yaşayabilir. Yavaş akan nehirlerde, göllerde, dipte
hareketsiz yatarak yaşar. Etobur bir balıktır. Sualtındaki bütün hayvanları yiyebilir. Mayıs-
haziran arasında gece sessizliğinde yumurta dökerler. Dişileri ağırlığına oranla kilogram
başırıa 7,, yumurta döker. Tatlı su balıkları içinde eti en lezzetli balıklardan
biridir. Ekonomik değeri çok yüksektir.

YAZILI HANİ (Serranus scriba)


Uzunluğu en çok 25 santimetre olabilen yazılı hani, kendi türünün tipik bir ömeğidir. Belli
bölgelerde yalnız yaşar. Levrek balığı ailesindendir. Kendinden küçük balıklar, karides gibi
kabuklularla beslenir. Yaklaşık 30 metre derinlerde, belirli bölgelerde yanlız yaşar. Baş
kısmındaki çeşitli renk ve süslemelerden "yazılı" ismini alır. Üremeleri mayıs-haziran
arasında olup cins ve türlerine göre bin yumurta döker.

YILAN BALIĞI (Anguilla anguilla)

Erkekleri santimetre, dişileri santimetre olabilen; hem tatlı, hem de tuzlu
sularda yayılış gösteren bir balıktır. Doğumu ve 3 yıllık gelişmesinden sonra tatlı sulara
girer. yıl buralarda kaldıktan sonra tekrar üremek için Atlas Okyanusu'nda Sargossa
Denizi'ne yönelirler. Burada ° C. sularda yaklaşık 1,, metre derinlerde
milyonlarca yumurta dökerler. Dönüşü başarabilen yavrular, tekrar acı su bölgelerine
gelirler. Yırtıcı ve obur bir canlıdır. Yumuşakça, kabuklular ve balıklarla beslenir. Etinin
lezzeti yanında yetiştirmeye uygunluğu ile ekonomik değeri çok yüksektir.

ZARGANA (Belone belone)

santimetre bazen de 1 metre uzunluğu varan zargana, ortalama 18 yıl yaşar.
Hamsi, çaça, çamuka ve kıraça gibi küçük balıklarla besinlenir. Ilıman denizlerimizin yerli
balıklarındandır. Kılıç balığı başlıca düşmanıdır. Yapısıyla gayet çevik ve süratli bir balıktır.
Kendini korumak için su yüzeyine sıçrayarak da yüzebilir. Eti yönünden değerlidir.
İlkbahardan sonbahara kadar üreme sürecinde bin yumurta verir.

ZURNA BALIĞI (Scomberesox saurus)

Uskumru turnası da denir. Ilık ve sıcak denizlerin üst düzeylerinde ve sahillerden uzakta
yaşar. Uzunlukları ortalama 50 santimetredir. 'lu gruplar halinde gezerler. Bilhassa
Ege ve Akdeniz'de rastlanır. Etçil bir balıktır ve sürü halindeki küçük balıklarla beslenir.
Etleri beyaz ve lezzetli olmakla beraber, kütle avcılığı yapılamadığı için ekonomik değeri
önemsizdir. Erken ilkbahardan yaza kadar her seferinde 1,, olmak üzere
defa yumurta verirler.

Footer menu

Akdeniz&#;de Avlanan Balık Türleri

Akdeniz, biyocoğrafik bölgelerden sıcak-ılıman bölgenin &#;Atlanto- mediterranean&#; bölümüne dahildir. Aslında dünyanın en büyük iç denizidir. Ortalama derinliği metre olan Akdeniz&#;de, yüzeyden aşağıya doğru akıntıların da etkisiyle dip sularının oksijen miktarı, Karadeniz ve Marmara Denizi&#;ne göre daha fazladır.

Buna karşın önemli sayılabilecek bir gel-git hareketi yoktur. Doğu Akdeniz suları, denizlerimiz arasında besleyici elementler bakımından en fakir olanıdır. Yüksek sıcaklık, tuzluluk ve besleyici tuzların kaynağı olan akarsular bakımından fakir olması, bölgede yaşamını oldukça kısıtlamıştır.

_papagan_baligi

Buna yüzey buharlaşması sonucu, besleyici elementlerin dibe inmesi, Cebelitarık Boğazı&#;ndan yüzeyden fakir Atlas Okyanusu sularının girmesi ve dipten okyanusa Akdeniz&#;in besleyici elementlerinin gönderilmesi de ilave edilince, Doğu Akdeniz&#;e hatta Akdeniz&#;in tümüne neden &#;Mavi Çöl&#; denildiği anlaşılmış olur.

Yakın zamana kadar başka hiç bir denizle ilişkisi olmayan Akdeniz, kendisini Kızıldeniz ile birleştiren Süveyş Kanalı&#;nın açılması ile ortaya çıkan &#; Göçmen Tür&#; kavramıyla tanışmıştır. Bugün Akdeniz&#;de 90 adet farklı yeni balık türü bulunmaktadır.

Akdeniz&#;de avlanan balık türleri arasında başlıcaları şunlardır;

Akya Balığı ve Özellikleri

Balık Türü : Akya
Familya : Lichiidae
Latincesi : Lichia amia
İngilizcesi : Lear fish

Kuzu, Leka, Çıplak ve İskender Balığı olarak da anılan Akya Balığı, genellikle 50 &#; cm, en çok cm. ve 60 kg. ağırlığa ulaşabilir. Kabuklular, yumuşakçalar ve küçük balıklarla beslenir ve dipte, kıyıya yakın küçük sürüler olarak dolaşır. Çevresindeki diğer balıkları yok edercesine yiyen canavar balıklardandır. Geçmişte çok avlanılması sebebiyle Akya neslinin tükenme tehlikesi olduğundan korunması gerekir. Lüfer veya kofana kadar olmasa da eti oldukça lezzetlidir.

_lkde5q

Barbunya Balığı ve Özellikleri

Balık Türü : Barbunya
Familya : Mullidae
Latincesi : Mullus barbatus
İngilizcesi : Striped mullet

Sıcak ve ılıman suların kumlu, çamurlu sahillerinde, yaklaşık metreye varan derinliklerde ve sürüler halinde yaşamını sürdürür. Ortalama 12 &#; 15 cm boylarındadır. En fazla 40 cm&#;ye kadar büyür. Suyun ısı şartlarına göre, derinlerden sahile uzanan mevsimsel göçler yapan Barbunya Balığı, 10 yıl yaşayabilir. Nisan &#; Haziran döneminde &#; arasında yumurta döker. Lezzetli eti ve bol avlanılması sebebiyle ekonomik değeri yüksektir.

Genellikle Ege ve Akdeniz&#;de bulunur. Kaya Barbunyası, Ot barbunyası, Kum barbunu ve Paşa barbunu olmak üzere dört çeşidi vardır. Bunların arasında en makbul olanı kaya barbunyasıdır. Sırt kısmı kırmızı ve karnı beyaz olan kaya barbununun sırt bölgesinde gri leke bulunmaz. Kum ve ot barbununda ise sırt kısmı, gri ile kırmızı renklerin karışımı halindedir. Paşa barbununun ise her iki yanında, sarı bir şerit bulunur. Tekir ile sıkça karıştırılan barbunya balığın en lezzetli dönemi, Temmuz &#; Ekim ayları arasıdır.

Çipura Balığı ve Özellikleri

Balık Türü : Çipura
Familya : Sparidae
Latincesi : Sparus auratus
İngilizcesi : Sea bream

Küçük sürüler halinde dolaşan Çipura Balığının çiftliklerde de üretimi yapılmaktadır. Etçil bir balık olan Çipura, kuvvetli çenesi sayesinde küçük kabukluları ve balıkları avlamakta zorlanmaz. Yaz döneminde sığlarda, kış aylarında ise 35 &#; 40 metrelik derinliklerde yaşar. İki yaş üstündeki Çipuralar daha derinlere de iner. Üreme dönemleri Ekim &#; Aralık aylarıdır. Yaaklaşık &#; arası yumurta döker. Eti oldukça lezzetli olan Çipura Balığının üretim kültürüne uygun olması sebebiyle ekonomik değeri de çok yüksektir. Ege ve Akdeniz&#;de bulunur. Genelde boyları 20 ila 35 cm arasındadır. Ancak ağırlıkları kilograma varanlarına da rastlanmıştır.

Lüfer Balığı Ve Özellikleri

Balık Türü : Lüfer
Familya : Pomatomidae
Latincesi : Pomatomus saltator Temnodon saltator
İngilizcesi : Blue fish

Füze biçimindeki vücudu küçük pullarla kaplıdır. Yan çizgisi düz olup, pullarla örtülmüştür. Yan çizgideki pul sayısı yaklaşık olarak adettir. Dişleri keskin, sırt kısmı koyu mavi ile yeşilimsi, alt tarafı gümüşi renktedir.

Akdeniz, Marmara, Karadeniz, Hint ve Atlas Okyanusu&#;nda sürüler halinde dolaşan Lüfer Balığı, pullu bir çeşit göçmen balıktır. Kuzey bölgelerin soğuk denizlerinde yaşayanları daha yağlı ve daha lezzetli olur. Güney sularına inildikçe eti yavanlaşır ve kendisine has o güzel tat ve kokuyu kaybeder.
Eylül &#; Ocak zamanı Lüfer Balığının en yağlı ve lezzetli zamanıdır. İlkbaharda son derece yağsız ve düşük lezzette olurlar. Lüfer büyüklüğüne göre en çok isim alan balıktır.

Levrek Balığı Ve Özellikleri

Balık Türü : Levrek
Familya : Serranidae
Latincesi : Dicentrarchus labrax
İngilizcesi : Sea bass

Füze şeklindeki vücudunun, yan çizgisinde tane pul seafoodplus.info sayısı tür. Solungaç kapağının üstünde dikenimsi bir çıkıntı bulunur. Rengi üst kısımda koyu gri, alt kısımda beyazdır. Vücudu pullarla kaplıdır.

AY

Denizlerde ve acısu bölgelerinde yaşar. Ilık ve tropik denizlerin sığ kesimlerinde yaşayan bu familya 12 değişik türden meydana gelir. Pek gezici olmayan Levrek yerli balıklardan sayılabilir. Gençken gruplar halinde dolaşır ancak sonraları tek başına yaşar. Yaşam ortamı olarak karanlık ve kuytu yerleri seçen Levrek, gemi batıklarında veya kaya oyuklarında sıklıkla yuvalanır.
20 yılı bulan ömrü olabilen Levrek Balığı, ortalama 50 &#; 60 cm boylarındadır. Ancak 1 m. boy ve 10 &#; 12 kg. ağırlığa eriştiği görülebilir. 40 cm&#;den küçük boylarda olanlarına İspendek adı verilir. Ocak &#; Mart ayları arasında &#; arasında yumurta dökerek oldukça yüksek bir üreme tavrı gösterir. Eti en lezzetli balıklardan biri olan Levreğin ekonomik değeri çok yüksektir.

Orfoz Balığı Ve Özellikleri

Balık Türü: Orfoz

Familya: Serranidae

Latincesi: Epinepheius

İngilizcesi: Dusky grouper

Yandan yassı, oval vücudu, büyük baş ve ağzı ile Orfozun kalın derisi ufak pullarla kaplıdır. Kafa, sırt ve yan kısımlarında yalnızca canlı iken görülen ve öldüğünde kaybolan yeşilimsi, sarımsı lekeler ve dikey biçimde bantlar bulunur. Alt tarafı üste oranla daha açık renklidir. Orfoz Balığının solungaç kapakları açık ve de dikenli, kuyruk yüzgeci ise yuvarlaktır.

Derinliği m. kadar olan denizlerin kaya aralarında yaşar. Boyu ortalama 60 cm&#;dir ve en fazla cm&#;yi bulabilir. Ortalama ağırlığı 15 kg. civarında olmakla birlikte, maksimum 60 kilograma ulaşabilir. Yaşadığı her yılda bir kilo alır ve 60 yıl kadar yaşayabilir.

Papağan Balığı Ve Özellikleri

Balık Türü: Papağan

Familya: Scaridae

Latincesi: Sparisama Cretense

İngilizcesi: Parrot Fish

Yaygın olarak Doğu Akdeniz&#;de ve seyrek olarak da Ege&#;de bulunan Papağan Balığı, Iskaroz Balığı olarak da bilinir. Sıcak suların sığ, bol bitkili ve taşlık bölgelerinde yaşayan, üremek için yaz aylarını bekleyen ve yumurta verdiği bilinen Papağan Balığı, deniz yosunu ile beslenir. Ticari avcılığı yaygın olmadığından az bilinen ancak eti sert ve lezzetli bir balık türüdür. Çok güzel ve çeşitli renkleri ile büyüleyen Papağan Balığı, ekolojik değeri açısından mutlaka korunmalıdır.

Sinarit Balığı Ve Özellikleri

Balık Türü: Sinarit

Familya: Dentex Dentex

Latincesi: Linaeus

İngilizcesi: Common Dentex

Akdeniz ve Ege&#;nin kuvvetli ve hareketli balığı Sinarit, Karagöz ailesine mensuptur. kg ağırlığa ulaşabilir ve ,5 metreye kadar boylanabilir. Bir Istakozu rahatça kırabilecek kuvvetli çenesi ile tüm kabukluları kolaylıkla yiyebilir. Yumuşakçalar, mürekkep balığı ve küçük balıklarla beslenir. Kış aylarında metreyi bulan derinliklerde, yaz aylarında ise kıyıların kayalık bölgelerinde küçük sürüler halinde yaşayan Sinarit Balığı, üremek için ilkbaharı kollar. Ender avlanan bir balık olması ve etinin lezzeti sebebiyle kıymetli bir balık türüdür. Amatörler için olta avcılığında da değerli bir balıktır.

Yazar:Ensar Türkoğlu

 

Av Dönemi:lüfer av&#; 1 Nisan…31 A&#;ustoz  aras&#;nda yasak olup bu dönem d&#;&#;&#;nda günde en fazla 5 kg  bal&#;k avlanmas&#;na izin verilir

.Avlanmas&#;na izin verilrn asgari boy 20 cm dir.

 

 

Nerelerde tutulur:

 

 

Lüfer Gezici bir bal&#;k oldu&#;u için &#;stanbul Bo&#;az&#;, Marmara ve Çanakkale bo&#;az&#;nda pek çok yerde yakalanabilmektedir. 

 

 

Bo&#;az'da ;Anadolu ve Rumeli fenerleri önünden hemen hemen tüm bo&#;az k&#;y&#;lar&#;, Kandilli, Çengelköy, Kanl&#;ca, &#;stinye, Yeniköy, Bebek, Küçüksu, Ortaköy, Be&#;ikta&#;, Kabata&#; aras&#;ndaki bölge, Sarayburnu ve Yenikap&#; hâlâ k&#;y&#;dan verimli avlar yap&#;labilecek yerlerdir.

 

 

Çanakkale'de;Kepez iskelesi,  Barut iskelesi, Büyük motor iskelesi, Seddülbahir,Kilitbahir av yap&#;labilecek yerlerdir.

  

 

Yemler: 

 

 

Lüfer hem cinsleri dahil her türlü bal&#;&#;a sald&#;r&#;r. O nedenle en iyi lüfer yemi canl&#; seafoodplus.info&#; yemi izmarit ve zargana olup, istavrit,sardalya,hamsi,kolyoz,kupes,kocagöz'de kullan&#;l&#;r .

 

 

Av Zaman&#;:

 

 

Gün içinde de avlanmas&#;na ra&#;men ; Aksam üstü güne&#; bat&#;m&#;ndan gece e ve Sabah güne&#; do&#;maya yak&#;n  Lüfer av&#; için en ideal zamanlard&#;r.

 

 

Avc&#;l&#;&#;&#;: Yandaki &#;ekildeki gibi olta tak&#;m&#; haz&#;rlan&#;r. H&#;rs&#;z i&#;ne, kaliteli e&#;ilmeyen 1 no yada s&#;rayla 1/0 , 2/0 tercih edilmelidir. &#;&#;neye yemi takarken ( canl&#; yada cans&#;z) &#;&#;ne bal&#;&#;&#;n  üst yüzgecin arka k&#;sm&#;ndan bat&#;r&#;l&#;p yine üst yüzgecin ön k&#;sm&#;ndan ç&#;karat&#;lmak suretiyle yemin havada as&#;l&#; durmas&#; sa&#;lan&#;r. Oltaya ilk vuran bal&#;ktan sonra av seviyesini belirlemek için genellikle misinaya dü&#;üm at&#;l&#;r. H&#;rs&#;z i&#;neye ba&#;ka bir bal&#;k (tercihen canl&#;) kuyruk k&#;sm&#;ndan tak&#;larak yemin hareketli olmas&#; sa&#;lan&#;r.  

  

 

 KARAGÖZ

 

 

Av Dönemi: Karagöz av&#; 1 Nisan Temmuz aras&#;nda yasak olup bu dönem d&#;&#;&#;nda günde en fazla 5 kg bal&#;k avlanmas&#;na izin verilir.  Avlanmas&#;na izin verilen asgari boy 15 cm dir.

  

 

Nerelerde Bulunur: 

 

 

Karagöz, ta&#;l&#;k kayal&#;k yerlerde, su alt&#; adac&#;klar&#;n&#;n etraf&#;nda, burun çevrelerinde, ak&#;nt&#;lar&#;n kesi&#;me noktalar&#;nda bulunur. Avc&#;l&#;&#;&#; sabah saatleri ve ak&#;am gün bat&#;m&#;na 4 saat kala ba&#;lar. Denizin hareketine ve ay&#;n durumuna göre sabaha kadar sürer. Ay&#;n parlak oldu&#;u gecelerde su yüzüne kadar ç&#;kt&#;klar&#; görülür. Ülkemizde Ege Denizi, Akdeniz ve Çanakkale Bo&#;az&#;’nda çok bol av vermektedir.

  

 

Beslenmesi ve Yemleri:

 

 

Sardalya, karides, kurt, sülünes, teke ba&#;l&#;ca yemleridir. Yemi bir görü&#;te kapma gibi bir davran&#;&#; sergilemez. Dikkatlice inceledikten sonra, a&#;&#;z yap&#;s&#;n&#;n küçük olmas&#;n&#;n da etkisiyle, k&#;sa ve sert vuru&#;larla yemi diklemeye ba&#;lar. &#;ki üç vuru&#;tan sonra yemi aniden kapar. Bunun için olta her vuru&#; sonras&#;nda çeki&#;tirilmemeli, bal&#;k ürkütülmemelidir. Tak&#;mda sert vuru&#;lar ve bir çekme hisedildi&#;inde k&#;sa bir tasma at&#;p olta bo&#;luk vermeden çekilmelidir. 

 

 

Karagöz h&#;rç&#;n bir bal&#;kt&#;r. Yakaland&#;&#;&#;nda sert kafa vuru&#;lar&#; yapar. Orta sularda darbeler azalmakla birlikte tekneyi gördü&#;ünde tekrar direnmeye ba&#;lar. Tak&#;ma güveniliyorsa hiç bekletmeden tek hamlede tekneye al&#;n&#;r. Oltaya iri bir karagöz geldi&#;inde, sert kafa vuru&#;lar&#;nda misina elimizden hafif hafif kayacak &#;ekilde tutulmal&#;d&#;r. E&#;er bal&#;k sabit kafa darbeleriyle geliyorsa riskli bir durum yoktur; su yüzüne geldi&#;inde kepçe ile ya da bir hamlede tekneye al&#;n&#;r. Usta bal&#;kç&#; bal&#;&#;&#;n kafa darbelerine konsantre olur, bal&#;&#;&#;n su üstündeki fi&#;eklemesinden hemen önceki anda bal&#;&#;&#;n direnmesine f&#;rsat vermeden tek hamle ile içeri al&#;r. 

  

 

Avc&#;l&#;&#;&#;: 

 

 

Sabit A&#;&#;rl&#;kl&#; Tak&#;m: Beden köstek ve kollar misinadan yap&#;l&#;r. Beden ucuna 2 cm f&#;rdöndü ba&#;lan&#;r. F&#;rdöndünün di&#;er ucuna kasa gözü dü&#;ümü vas&#;tas&#;yla köstek eklenir. F&#;rdöndüden 25 cm. sonra öksüz ba&#;&#;yla yap&#;lm&#;&#; 15 cm. boyunda kol yap&#;l&#;r, ucuna CD no i&#;ne ba&#;lan&#;r. Kol boyu net 15 cm. olacak &#;ekilde i&#;ne ba&#;lama pay&#; hesap edilmelidir. Yap&#;lan koldan sonra 15 cm. aral&#;klarla iki kol daha yap&#;l&#;r. Üçüncü koldan 25 cm. sonra 25 cm.’lik bir kol daha yap&#;l&#;p hemen kol dibine kur&#;un takmak için kasa gözü dü&#;ümü yap&#;l&#;r. Böylece dört kollu tak&#;m&#;z haz&#;rlanm&#;&#; olur.  Tak&#;m öksüz ba&#;&#; ile de&#;il de ekleme kol ile yap&#;lacak ise köstek iki ucuna kasagözü dü&#;ümü at&#;lm&#;&#; 90 cm olarak haz&#;rlan&#;r. Kasagözünün biri f&#;rdöndüye, di&#;eri kur&#;una tak&#;l&#;r. Haz&#;rlanan kollar kur&#;un dibinden ba&#;layarak kolboyundan 5 cm uzun aral&#;klarla ba&#;lan&#;r.     

 

 

Hareketli A&#;&#;rl&#;kl&#; Tak&#;m : Bu tak&#;mda ak&#;nt&#;l&#; sular içindir. Kur&#;unlar yere de&#;meyip ask&#;da kalacak &#;ekilde kullan&#;l&#;r. Kur&#;un a&#;&#;rl&#;&#;&#; da suyun ak&#;&#; h&#;z&#;na göre savrulmayacak, bedeni dik tutacak a&#;&#;rl&#;kta seçilmelidir. Yemlenen tak&#;m kur&#;un yere de&#;ene kadar dibe indirilip 1 m yukar&#; çekilir. Böylece köstek ve kollar&#;n su içinde savrularak uçmas&#; sa&#;lan&#;r.

 

 

 Beden , köstek ve kollar misinadan yap&#;l&#;r. Bedene 2 cm lik f&#;rdöndülerden yap&#;lm&#;&#; iki f&#;rdöndü aras&#; mesafe 25 cm. olan ve kasa gözü dü&#;ümleri ile birbirine balanm&#;&#; kolçak yap&#;l&#;p ba&#;lan&#;r. Bu kolça&#;a delikli kur&#;un a&#;&#;rl&#;&#;&#;m&#;z tak&#;l&#;r. Koça&#;&#;n bir ucuna köstek misinas&#; ba&#;lan&#;r. 40 cm. sonra öksüz ba&#;&#; ile kol yap&#;l&#;r; kol boyu i&#;ne hariç 10 cm. olacak &#;ekilde yararlanmal&#;d&#;r. Birinci koldan 20 cm. sonra ayn&#; &#;ekilde ikinci kol

 

 

 yap&#;l&#;r ve 25 cm. mesafe b&#;rak&#;larak köstek ucuna i&#;ne ba&#;lan&#;r. Kullan&#;lan i&#;neler CD  no veya benzeri olarak kullan&#;l&#;r.

 

 

Tak&#;m dibe indirilirken köste&#;in bedene dola&#;mamas&#; için yava&#;ça kontrollu indirilmesi gerekir. Bal&#;k orta suda veya dibe yak&#;n yerde yeme vurabilir. Bu derinlik beden üzerinde i&#;aretlenerek ya da bede boyu o derinlik kadar aç&#;larak tak&#;m her seferinde bu derinli&#;e indirilir. Bu tak&#;m ideal bir karagöz tak&#;m&#;ysa da derin sularda h&#;zl&#; hareket edilemedi&#;i için biraz s&#;k&#;c&#; olacakt&#;r. m derinli&#;indeki sularda sessiz olundu&#;u takdirde iyi netice verecektir. 

 

 

c) Uçurtma Olta : Ak&#;nt&#;l&#; sulara uygun olup özellikle Çanakkale Bo&#;az&#;’nda çok kullan&#;lan bir yöntemdir. Tekneden kullan&#;l&#;r. Beden olarak veya mm, ek beden ve köstekler için mm lik misina kullan&#;l&#;r. &#;lk olarak hareketli kur&#;un tak&#;m&#; haz&#;rlan&#;r. luk bir parça misinan&#;n bir ucuna 2 cm lik bir f&#;rdöndü, di&#;er ucuna ak&#;nt&#; ve sular&#;n durumuna göre gr l&#;k bir iskandil ba&#;lan&#;r. Ba&#;lant&#;lar yap&#;ld&#;ktan sonra bu parçan&#;n uzunlu&#;u cm civar&#;nda olmal&#;d&#;r. Daha sonra beden, az önce yapt&#;&#;&#;m&#;z kur&#;un tak&#;m&#;ndaki f&#;rdöndünün bo&#; gözünden, i&#;neye iplik saplar gibi geçirilip ucuna bir boy büyük bir f&#;rdöndü ba&#;lan&#;r. Böylece kur&#;un tak&#;m&#; f&#;rdöndüsüyle birlikte beden misinas&#; üzerinde kayar ama uçtaki f&#;rdöndü nedeniyle kurtulamaz. Daha sonra bedenin ucundaki f&#;rdöndünün bo&#; gözüne kulaç bir köstek ve köste&#;in ucuna da no çapraz çelik i&#;ne tak&#;l&#;r. &#;&#;ne yemlendikten sonra ak&#;nt&#;l&#; sulara do&#;ru at&#;l&#;r ancak kur&#;un bu esnada elde tutulmal&#;d&#;r. Ak&#;nt&#;, yemi köstek boyunun sonuna kadar sürükleyince kur&#;un el ile metre ileri do&#;ru f&#;rlat&#;l&#;r. Kur&#;un ak&#;nt&#; nedeni ile yere do&#;ru inerken bir miktarda ileri do&#;ru hareket eder. Kur&#;un dipleyinceye kadar misinan&#;n parmaklar&#;n aras&#;nda kaymas&#;na izin verilir ve dipledi&#;inde bo&#;lu&#;u al&#;n&#;p beklenir. Kur&#;un tak&#;m&#;n&#;n a&#;&#;rl&#;&#;&#; vuru&#;lar&#; kesmedi&#;inden bal&#;&#;&#;n tüm vuru&#;lar&#; kolayl&#;kla hissedilebilir. Bal&#;k yemi ald&#;ktan sonra hafif bir tasma at&#;l&#;p oltaya bo&#;luk vermeden toplan&#;r. &#;lk olarak kur&#;un teknenin uygun bir yerine koyulur; daha sonra da bal&#;k tek hamlede tekneye al&#;n&#;r. Aksi halde her bal&#;k geli&#;inde köste&#;in bedene ya da kur&#;un tak&#;m&#;na dola&#;mas&#;na engel olunamaz.

    

 

S&#;NAR&#;T

 

 

 

Av Dönemi: Sinarit av&#; 1 Nisan Temmuz aras&#;nda yasak olup bu dönem d&#;&#;&#;nda günde en fazla 5 kg bal&#;k avlanmas&#;na izin verilir.  Avlanmas&#;na izin verilen asgari boy 20 cm dir.

  

 

Nerelerde Bulunur:

 

 

Genellikle metre aras&#;ndaki ta&#;l&#;k ve kayal&#;k bir dibe sahip olan yerlerde, aç&#;k sulardaki topuk etraflar&#; ve gemi enkazlar&#; etraf&#;nda bulunur. Ege Denizi, Akdeniz, Çanakkale Bo&#;az&#; ve Saroz Körfezi’nde av&#; yap&#;lmaktad&#;r.

  

 

Beslenmesi ve Yemleri:

 

 

Yemli avc&#;l&#;kta kalamar, sübye, kolyoz, saradalya, zargana, gelincik, izmarit, kefal kullan&#;labildi&#;i gibi, iskorpit, hanos gibi ta&#; bal&#;klar&#;yla her türlü canl&#; bal&#;k da yem olarak kullan&#;labilir. &#;deal yem boyu cm dir.

 

 

 

 

Avc&#;l&#;&#;&#;

 

 

Sinarit av&#;nda hep ayn&#; bölgede avlanmak avla&#;&#;n bozulmas&#;na, sinarit ve di&#;er canl&#;lar&#;n bölgeyi terk etmesine neden olaca&#;&#;ndan, zaman zaman de&#;i&#;ik bölgelerde avlanmakta fayda vard&#;r. Bu gerçekte bütün dip bal&#;klar&#; için geçerlidir. Parakete, savurma olta, b&#;rakma olta ve s&#;rt&#; çekerek avlanabilir. Sinaritin sert yap&#;s&#;na bakarak gere&#;inden kal&#;n malzemeler kullanmaktan kaç&#;n&#;lmal&#;d&#;r. 

 

 

a) Dip Sürütmesi: Beden ve ek beden misinadan, köstek ise misinadan yap&#;l&#;r. Ancak büyük boy bal&#;k ç&#;kma olas&#;l&#;&#;&#; yok ya da zay&#;f ise bu kal&#;nl&#;klar inceltilebilir. Kullan&#;lan yapay bal&#;&#;&#;n cm aras&#;nda olmas&#; yeterlidir. Seçilen yapay bal&#;k yukar&#;daki türlere benzer ve yüzer tip olmal&#;d&#;r. Yüzer tip olmas&#;, dibe tak&#;lma olas&#;l&#;&#;&#;n&#; aza indirme aç&#;s&#;ndan önemlidir. Tak&#;m&#; yapmaya en uçtan yapma bal&#;ktan ba&#;layal&#;m: Yapma bal&#;&#;a rapala dü&#;ümü ile 10 kulaç uzunluktaki köstek ba&#;lan&#;r ve ucuna 3 cm lik klipsli ve kilitli f&#;rdöndü ba&#;lan&#;r. F&#;rdöndünün di&#;er ucuna yine 10 kulaç uzunlukta bir ek beden ve ek bedenin di&#;er ucuna yine ayn&#; türden bir f&#;rdöndü ba&#;lanacakt&#;r. Bu iki f&#;rdöndü aras&#;na, gr l&#;k bir delikli kur&#;un tak&#;lacakt&#;r. &#;kinci f&#;rdöndüden sonra, 15 kulaç uzunlukta bir beden ba&#;lan&#;p di&#;er ucuna da bir f&#;rdöndü ba&#;lan&#;r. &#;kinci ve üçüncü f&#;rdöndüler aras&#;na ise esas a&#;&#;rl&#;klar tak&#;lacak, bu a&#;&#;rl&#;klar ise suyun durumuna göre ayarlanacakt&#;r.

 

 

Gelelim tak&#;m&#; atmaya: Önce yapma bal&#;k ilk f&#;rdöndüye kadar sal&#;n&#;p tekneye yol verilerek misinan gerginle&#;mesi sa&#;lan&#;r. Arkadan ilk k&#;s&#;m kur&#;unlar kontrollü &#;ekilde sal&#;n&#;r. Kuru&#;unlar&#; h&#;zla indirmek oltan&#;n kar&#;&#;mas&#;na yol açabilir. Kur&#;un dibe de&#;er de&#;mez tekrar tekneye yol verilir. Tekne yürümeye ba&#;lad&#;&#;&#; zaman kur&#;unlar tekrar dipten havalanacakt&#;r. Belirli bir yol ald&#;ktan sonra tak&#;m tekrar yava&#; yava&#; sal&#;narak ikinci kur&#;un da yere indirilir ve biraz tekneyi bo&#;a al&#;narak ilk kur&#;unun da yere inmesi sa&#;lan&#;r. &#;lk kur&#;un yere iner inmez, tekrar tekneye yol verilerek ava ba&#;lan&#;r. Yapma yemin yüzer tipte olmas&#;, kur&#;un dibe de&#;di&#;i durumda bile yemin yüzerek dibe tak&#;lmas&#;n&#; önler. Burada en önemli nokta yapay yemin av esnas&#;nda dipten 1 metre kadar yukar&#;dan gelmesini sa&#;lamakt&#;r. Bu nedenle teknenin h&#;z&#; sürekli olarak kontrol edilerek mesafe korunur. Tekne sürati levrek av&#; ayar&#;ndad&#;r.

 

 

Sinarit yakaland&#;&#;&#;nda su yüzüne veya dibe do&#;ru fi&#;ekler. Su yüzüne do&#;ru ç&#;karsa h&#;zla tak&#;m&#;n bo&#;lu&#;unu almak gerekir. Bal&#;k iri ve dibe do&#;ru fi&#;eklemeye çal&#;&#;&#;yorsa, tak&#;ma fazla yük vermeden sal&#;n&#;p toplayarak bal&#;&#;&#;n yorulmas&#; sa&#;lan&#;r. Yorulan bal&#;k tok darbeler vurmaya ba&#;lar ve art&#;k yukar&#; do&#;ru çekmeye ba&#;lan&#;r. Tekneye yakla&#;an bal&#;k tekrar fi&#;eklemeye çal&#;&#;&#;rsa ayn&#; &#;ekilde yorulmas&#; sa&#;lanarak kepçe ile tekneye al&#;n&#;r. Su yüzüne ç&#;kan bal&#;k tak&#;mdan kurtulsa bile, kursa&#;&#; &#;i&#;ece&#;inden bir süre sonra su yüzüne tekrar ç&#;kacakt&#;r. Çevre dikkatle ara&#;t&#;r&#;ld&#;&#;&#;nda bal&#;&#;&#; bulman&#;z mümkündür.

 

 

b) B&#;rakma Olta: B&#;rakma oltada ölü yem kullan&#;labilirse de canl&#; yem kullan&#;lmas&#; önerilir. Tak&#;m&#;n boyu su derinli&#;ine ba&#;l&#; olarak de&#;i&#;ebilir ancak önemli olan yemin dipten metre aras&#;nda sunulmas&#;d&#;r. 

 

 

– l&#;k misinan&#;n ucuna yakla&#;&#;k 2 kg l&#;k a&#;&#;rl&#;k, a&#;&#;rl&#;ktan kulaç sonra üçlü f&#;rdöndü ba&#;lan&#;r.  Üçlü f&#;rdöndünün üst ucuna ayn&#; misinadan bir beden ba&#;lan&#;p, bedenin di&#;er ucuna da suyun yüzünde kalacak &#;ekilde bir pet &#;i&#;e ba&#;lan&#;r. F&#;rdöndünün orta ucuna - lik misinadan bir kulaçl&#;k bir köstek, köste&#;in di&#;er ucuna da , veya benzeri 6/0 no i&#;ne ba&#;lan&#;r. Tak&#;m yemlendikten sonra dola&#;mas&#;na ve yemin ölmesine izin vermeden kontrollü &#;ekilde dibe indirilir. &#;&#;ne yem bal&#;&#;&#;n galsemas&#;ndan sokulup alt duda&#;&#;ndan ç&#;krt&#;larak tak&#;lmal&#;d&#;r. 

 

 

Sinarit yemi kapt&#;&#;&#;nda &#;amand&#;ra bat&#;p ç&#;kmaya ba&#;layacakt&#;r. Bu durumda tak&#;m&#; hemen toplamak  yerine, bal&#;&#;&#;n biraz yorulup h&#;rç&#;nl&#;&#;&#;n&#;n geçmesini benzemek gerekir.  Çünkü bal&#;&#;&#;n h&#;rç&#;nla&#;mas&#; durumunda, kaloma verebilecek beden mesafesi olmayacakt&#;r. Tak&#;m&#;n toplanmas&#; s&#;ras&#;nda bal&#;k h&#;rç&#;nla&#;acak olursa &#;amand&#;ray&#; hemen denize at&#;p beklemek gerekir. Tak&#;m&#;n &#;amand&#;ras&#; ise a&#;&#;rl&#;&#;&#; aras&#;ndaki bedenin gergin olmas&#; gerekir; aksi halde köste&#;in bedene tak&#;lma olas&#;l&#;&#;&#; vard&#;r. Az ak&#;nt&#;l&#; ya da ak&#;nt&#;s&#;z sularda a&#;&#;rl&#;ks&#;z b&#;rakma da kullan&#;labilir. Tak&#;m&#;n boyu su derinli&#;inden 50 cm k&#;sa yap&#;l&#;r; böylece yem dipten 50 cm yukar&#;da kal&#;r. Köstek 3 kulaç uzunlukta seçilir ve di&#;er ucuna 3 cm lik bir f&#;rdöndü ba&#;lan&#;r. F&#;rdöndüden sonra  su yüzeyine kadar beden ve bedenin di&#;er ucuna da 3 litrelik bir &#;i&#;e &#;amand&#;ra olarak ba&#;lan&#;r. &#;amand&#;ra ile f&#;rdöndü aras&#;na ise – gr l&#;k bir delikli kur&#;un tak&#;lmal&#;d&#;r. Canl&#; yem ile yemlenen tak&#;m suya b&#;rak&#;l&#;r. Bu tak&#;mda yem tercihen s&#;rt yüzgecinden tak&#;larak yere paralel durmas&#; sa&#;lan&#;r.

 

 

c) Savurma Olta: Özellikle Akdeniz sahillerinin kayal&#;k bölgelerinde s&#;kça uygulanan bir av &#;eklidir. Yem olarak canl&#; veya ölü bal&#;k kullan&#;labilir. Canl&#; bal&#;k elbetteki tercih edilmelidir. Ölü bal&#;k tak&#;lacak olursa, i&#;ne bal&#;&#;&#;n galsamas&#;ndan sokulup alt dama&#;&#;na saplan&#;r,  sonra bal&#;&#;&#;n boyu kadar misina serbest b&#;rak&#;l&#;p, kuyru&#;a iki defa kaz&#;k ba&#;&#; at&#;l&#;r. Canl&#; bal&#;k tak&#;lacak ise i&#;ne s&#;rt yüzgecinin  alt&#;ndan y&#;rtmadan sokulup di&#;er taraftan ç&#;kart&#;l&#;r ve bal&#;&#;&#;n boyu kadar misina çekilerek galsemas&#;ndan sokulup alt dama&#;&#;na saplan&#;r. Canl&#; yemi atarken bal&#;k ve kur&#;un ayn&#; avuçta tutulup savrularak bal&#;&#;&#;n oltadan kopmas&#; önlenir. Beden lik misinadan yap&#;l&#;r. Bedenin ucuna 3 cm lik bir f&#;rdöndü ba&#;lan&#;r; f&#;rdöndünün di&#;er ucuna kulaç misina üzerine gr  delikli kur&#;un tak&#;l&#;r. Bu misinan&#;n ucuna ayn&#; tipte bir f&#;rdöndüdü daha ba&#;lanmal&#;d&#;r. F&#;rdöndünün di&#;er ucuna 60 cm lik misina ve misinan&#;n di&#;er ucuna da 4/0 …6/0 aras&#; bir i&#;ne ba&#;lanarak tak&#;m tamamlan&#;r. 

  

 

TRANÇA

  

 

Av Dönemi:

 

 

Trança av&#; 1 Nisan Temmuz aras&#;nda yasak olup bu dönem d&#;&#;&#;nda günde en fazla 5 kg bal&#;k avlanmas&#;na izin verilir.  Sirkülerde avlanmas&#;na asgari boy tan&#;mlanmamaktad&#;r.

  

 

Nerelerde Bulunur: 

 

 

Ta&#;l&#;k, kayal&#;k derin sularda ya&#;ar. Nadiren k&#;y&#;lara yakla&#;&#;rlar. 

  

 

Beslenmesi ve Yemleri: 

 

 

Sardalya, kolyoz, sübye, kalamar, ahtapot, iri karides trançan&#;n sevdi&#;i yemlerdir. cm boyunda olanlar yemler bütün olarak, daha büyükler ise yakla&#;&#;k olarak bu boyda kesilerek kullan&#;l&#;r. Sübye ve kalamar da küçükse bütün olarak, büyükse sadece kafas&#; bütün olarak , gövdesi ise yaprak yem &#;eklinde kesilip yem olarak kullan&#;l&#;r. Fazla derin olmayan sularda ise yaprak yem olarak kesilmi&#; bal&#;klar kullan&#;l&#;r.

  

 

Avc&#;l&#;&#;&#;:

 

 

S&#;&#; sularda avlan&#;yorsan&#;z zorlu bir direni&#;le kar&#;&#;la&#;t&#;&#;&#;n&#;zda, bedene takmak için yan&#;n&#;zda bir &#;amand&#;ra bulundurman&#;zda fayda vard&#;r. Tak&#;m&#; kesmekten ziyade kopar&#;r. Bunun için sa&#;lam ve kal&#;n kesitli malzemeler kullanmak gerekir. Ba&#;lant&#; noktalar&#;ndaki dü&#;üm katlar&#; sa&#;lam olmal&#;d&#;r.

 

 

Beden , ek bedenler ve köstekler için misina kullanmak gerekir. Bedenden sonra 4 cm lik sa&#;lam bir f&#;rdöndü tak&#;l&#;r. F&#;rdöndünün di&#;er gözüne 25 cm lik bir kolçak yap&#;l&#;p koça&#;&#;n di&#;er taraf&#;na da sa&#;lam bir üçlü f&#;rdöndü ba&#;lan&#;r. Daha sonra 60 cm lik ek bedenler ile ayn&#; &#;ekilde iki tane daha üçlü f&#;rdöndü eklenir. Üçüncü üçlü f&#;rdöndünün alt ucuna misinadan 60 cm lik bir ek beden ile gr civar&#;nda bir kur&#;un ba&#;lan&#;r. Üç adet üçlü f&#;rdöndünün orta ucuna 35 cm lik köstekler ba&#;lan&#;r. Kösteklerin ucunda model no i&#;ne ba&#;lanm&#;&#; olmal&#;d&#;r. 

  

 

ÇUPRA (Ç&#;PURA)

  

 

Av Dönemi: Çupra av&#; 1 Nisan Temmuz aras&#;nda yasak olup bu dönem d&#;&#;&#;nda günde en fazla 5kg bal&#;k avlanmas&#;na izin verilir.  Avlanmas&#;na izin verilen asgari boy 15 cm dir.

  

 

Nerelerde Bulunur: 

 

 

Ta&#;l&#;k kayal&#;k diplerde ya&#;arlar. Sabahlar&#; k&#;y&#;lara sokulur; ö&#;lenleri 10 – 20 metre aras&#; derinliklere çekilirler. &#;rile&#;tikçedaha derin sulara çekilirler. Göçmen olarak ya&#;ad&#;klar&#; gibi ayn&#; bölgede sabit olarak ya&#;ayanlar&#; da vard&#;r. Göç s&#;ras&#;nda derin sular dan geçerler. Çupra ustalar&#; bal&#;&#;&#;n ne zaman hangi sulardan geçece&#;ini bilir ve her sene o sularda avlan&#;rlar.

  

 

Beslenmesi ve Yemleri:

 

 

Bal&#;klardan ziyade küçük deniz canl&#;lar&#; ile beslenirler. Karides, teke, mamun, yengeç yavrusu, sulina, midye ve dilimlenmi&#; sardalya ya da hamsi kullan&#;labilir. 

  

 

Avc&#;l&#;&#;&#;:

 

 

Çipura çok dikkatli ve tedirgin bir bal&#;kt&#;r. Yeme hemen sald&#;rmaz, iyice kontrol edip emin olduktan sonra küçük darbeler vurmaya ba&#;lar. Sanki oltaya küçük bal&#;k vuruyormu&#; hissi verir. Bu s&#;rada tak&#;m&#; hiç oynatmadan beklemek gerekir. Darbeler s&#;kla&#;maya ve &#;iddetli vuru&#;lar almaya ba&#;lay&#;nca art&#;k bal&#;&#;&#;n oltada oldu&#;u anla&#;&#;l&#;r. K&#;sa ve sert bir tasma ile i&#;ne dama&#;a oturtulur ve bo&#;luk vermeden çekilir. Çupra tekneye al&#;nana kadar kafa darbelerini kesmez. Tekneye al&#;n&#;rken kepçe kullan&#;lmas&#; tercih edilir. E&#;er avlan&#;lan noktada fazla gürültü yap&#;lmaz ve ilk bal&#;k da sakince al&#;nabilirse, sonraki bal&#;klar&#;n  yemi fazla yoklamadan ani vuru&#;larla oltaya geldi&#;i görülür. 

 

 

Çok kuvvetli bir çene yap&#;s&#;na sahiptir. Midye ve di&#;er deniz canl&#;lar&#;n&#; rahatl&#;kla k&#;r&#;p yer. Bunun için kullan&#;lan i&#;nenin çelik dövme veya fazla büyük olmayan kal&#;n yap&#;l&#; olmas&#; gerekir. Misinay&#; kesmekten ziyade koparma ve i&#;neyi k&#;rma olas&#;l&#;&#;&#;n&#;n oldu&#;u göz önünde bulundurulmal&#;d&#;r. 

 

 

Avlan&#;lan bölgede çipuran&#;n varl&#;&#;&#; kesin olarak biliniyorsa yem olarak yengeç yavrusu kullan&#;lmal&#;d&#;r. Di&#;er bal&#;klar bu yeme dokunamad&#;&#;&#;ndan meydan çipuraya kalacak ve &#;ans&#;n&#;z artacakt&#;r.  S&#;&#; ve hafif ak&#;nt&#;l&#; sularda zoka ile, derin sularda ise sark&#;tma olta ile avlan&#;l&#;r.

 

 

Beden misinadan yap&#;l&#;r. Beden ucuna 1/0 f&#;rdöndü ba&#;lan&#;r. misina ucuna kasa gözü dü&#;ümü yap&#;l&#;p f&#;rdöndünün di&#;er gözüne tak&#;l&#;r. Bir kar&#;&#; sonra 10 cm lik bir köstek eklenir. 15 cm ara ile iki köstek daha eklenir. Üçüncü köstekten 25 cm sonra 20 cm uzunlukta bir köstek daha eklenir. &#;&#;neler , ya da model no aras&#; olarak seçilir. Bölge bal&#;&#;&#;n&#;n irili&#;ine göre misina kal&#;nl&#;klar&#; ayarlanmal&#;d&#;r. 

  

 

LEVREK

  

 

Av Dönemi: 

 

 

Levrek av&#; 1 Nisan Temmuz aras&#;nda yasak olup bu dönem d&#;&#;&#;nda günde en fazla 5 kg bal&#;k avlanmas&#;na izin verilir.  Avlanmas&#;na izin verilen asgari boy 18 cm dir.

  

 

Nerelerde Bulunur:

 

 

K&#;y&#;lar&#;n s&#;f&#;r noktas&#;na kadar yana&#;&#;r. Bol yiyecek bulabildi&#;i için tatl&#; sular&#;n denize döküldü&#;ü yerleri çok sever; hatta akarsular&#;n içlerine girerek kar&#;&#;lar&#;na bir engel ç&#;kana dek ilerler. Kumluk, ta&#;l&#;k yerlerdeki iskele bacaklar&#; civar&#;nda, gece ayd&#;nlanan k&#;y&#;larda, sakin, durgun koylarda, kayal&#;k, ta&#;l&#;k s&#;&#; sularda , liman içi ve a&#;&#;zlar&#;nda ve park etmi&#; bal&#;kç&#; teknesi gölgelerinde bulunurlar. &#;nsanlar&#;n denize girdi&#;i bölge levre&#;in ya&#;am bölgesi ise aç&#;kta bekler, ak&#;am olupta insanlar çekildi&#;i zaman k&#;y&#;ya yakla&#;&#;r.

 

 

Ülkemizde daha ziyade Ege, Akdeniz k&#;y&#;lar&#;, Saroz ve Çanakkale Bo&#;az&#;’nda bulunmaktad&#;r. Eski günlerde &#;stanbul Bo&#;az&#;’nda da çok bulunan levrek günümüzde ne yaz&#;k ki çok az miktarlarda ve k&#;s&#;tl&#; bir zamanda &#;stanbul’da av vermektedir.

  

 

Beslenmesi ve Yemleri:

 

 

Hemen hemen yiyebilece&#;i boydaki her bal&#;k levre&#;in av&#; olur. Kefal, istavrit, kalamar, sübye, zargana, y&#;lanbal&#;&#;&#;, sardalya, hamsi, karides, gümü&#; bal&#;&#;&#;n&#;n canl&#;s&#;, ölüsü ve filetosu levrek için yem olabilir.

  

 

Avc&#;l&#;&#;&#;:

 

 

a)A&#;&#;rl&#;kl&#; Savurma Olta: 

  

 

Genellikle k&#;y&#;dan yap&#;l&#;r. nolu misinaya cm lik bir f&#;rdöndü ba&#;lan&#;r. F&#;rdöndünün di&#;er ucuna da bir kulaç misina ba&#;lan&#;p, misinan&#;n bo&#;ta kalan ucuna ayn&#; büyüklükte ba&#;ka bir f&#;rdöndü ba&#;lan&#;r. F&#;rdöndüyü ba&#;lamadan önce misinaya graml&#;k delikli yaka kur&#;unu tak&#;l&#;r. F&#;rdöndüden sonra 50 cm boyunda no misina ba&#;lan&#;r. Misinan&#;n ucuna , veya model , bölge bal&#;&#;&#;n&#;n irili&#;ine göre numara aras&#; i&#;ne ba&#;lan&#;r.

 

 

Misina kal&#;nl&#;klar&#; avlanacak bal&#;&#;&#;n boyuna göre inceltilip kal&#;nla&#;t&#;r&#;labilir. &#;&#;neye yemler bölümünde tarif etti&#;imiz &#;ekilde canl&#; yem tak&#;l&#;r. Ölü yem kullan&#;labilirse de canl&#; yem en iyi sonucu verir.

 

 

Ölü yem zeminde duraca&#;&#;ndan yengeç, y&#;lanbal&#;&#;&#; ve deniz çiyanlar&#; hareketsiz yemi kolayl&#;kla parçalayabilirler. Ayr&#;ca yaral&#;, aksak hareketli yem levre&#;in daha çok dikkatini çekece&#;inden canl&#; yem daha verimli olacakt&#;r. 

 

 

Avlan&#;lan yer elveri&#;li ise bu tak&#;mdan birkaç tane yap&#;p de&#;i&#;ik yerlere at&#;labilir. Tak&#;mlar denize at&#;ld&#;ktan sonra, bir çubuk dikerek misinalar çubuklar üzerine aç&#;lan yar&#;klara tak&#;l&#;r, mümkünse misinalara birer zil tak&#;l&#;r.

 

 

Bal&#;k yemle ilgilendi&#;inde acele etmeden bal&#;&#;&#;n yemi tam yutmas&#;n&#; beklemek gerekir. Yemi yutan bal&#;k zaten tak&#;m&#; sürüklemeye ba&#;layacakt&#;r. O zaman misinay&#; yakalay&#;p bir tasma atarak i&#;nenin a&#;&#;za oturmas&#; sa&#;lan&#;r. Yakalanan bal&#;k yora yora k&#;y&#;ya kadar çekilip kepçe ile al&#;nmal&#;d&#;r.

 

 

Bal&#;&#;&#; i&#;neden ç&#;kar&#;rken, öncelikle s&#;rt yüzgeçlerindeki ve galsamas&#;ndaki i&#;nelere dikkat etmek gerekir. Karn&#; avucumuzun içine gelecek &#;ekilde galsemalar&#;n altta birle&#;ti&#;i noktada tutup, kargaburun yard&#;m&#; ile i&#;ne ç&#;kart&#;l&#;r.

 

 

b) &#;amand&#;ral&#; Savurma Olta:

  

 

&#;&#;neler veya A model 3/0 ile 6/0 aras&#; seçilir. Kullan&#;lan misina kal&#;nl&#;klar&#; ve i&#;ne ölçüleri av&#;n büyüklü&#;üne göre küçültülebilir. Bu tak&#;m daha ziyade ak&#;nt&#;l&#; sularda tatl&#; sular&#;n denize döküldü&#;ü yerlerde kullan&#;l&#;r. Tak&#;m at&#;ld&#;ktan sonra sal&#;narak ve çekilerek tak&#;m&#;n gezmesi sa&#;lan&#;r. Canl&#; yem tak&#;lmas&#; verimi artt&#;r&#;r.

 

c) B&#;rakma Olta:

  

 

Kullan&#;lan malzemelerin numaralar&#; yine ayn&#;d&#;r. Bu tak&#;ma beden ba&#;lanmaz;&#;ekil-2 takim kendi halinde serbest b&#;rak&#;l&#;r. Kullan&#;lan &#;amand&#;ra di&#;er tak&#;m&#;n &#;amand&#;ras&#; gibi küçük balon &#;amad&#;ra de&#;il, büyük &#;amand&#;ra yada 2 litrelik pet &#;i&#;e veya plastik bidon seçilmelidir. Bu tak&#;mla av gezici oldu&#;u için tekne ile yap&#;l&#;r. Hafif ak&#;nt&#;l&#; sulara bu tak&#;mdan kontrol edilebilecek say&#;da b&#;rak&#;l&#;r. Tekne takip edilebilecek mesafeye al&#;n&#;p &#;mand&#;ralar takip seafoodplus.info&#;k yakaland&#;&#;&#; zaman oltan&#;n yan&#;na gidip bal&#;k al&#;n&#;r ve olta tekrar yemlenir.          

 

 

d) A&#;&#;rl&#;kl&#; B&#;rakma Olta: Bu tak&#;ma da beden ba&#;lanmaz. Bu tak&#;m da ak&#;nt&#;l&#; sularda kullan&#;l&#;r. Av bölgesine birden fazla tak&#;m b&#;rak&#;l&#;r. Tak&#;m sabit oldu&#;u için yüzerek veya tekne ile kullan&#;labilir. Av yerine göre köstek, bedene istenilen noktadan ba&#;lanabilir.     

      

 

e) K&#;y&#;dan Yapma Yemler Kullan&#;larak:

 

 

Makaral&#; kam&#;&#; ve de&#;i&#;ik tipte yapay yemler kullan&#;larak at&#;p çekme yöntemiyle yap&#;l&#;r. Silikon yapay bal&#;klar, metal ka&#;&#;klar ya da ülkemizde Rapala ad&#; ile bilinen yapay yemler kullan&#;labilir.

 

 

Metal ka&#;&#;k ya da silikon yemler ile avlan&#;lacaksa misinan&#;n ucuna klipsli f&#;rdöndü ba&#;lan&#;r. Kullan&#;lacak ka&#;&#;k da klipse tak&#;l&#;r. Rapala türündeki yemler ise f&#;rdöndü kullanmadan direkt olarak misinaya ba&#;lanmal&#;d&#;r. Rapalan&#;n misinaya ba&#;lant&#;s&#;, dü&#;ümler sayfas&#;nda anlat&#;lan rapala dü&#;ümü ile yap&#;lmal&#;d&#;r.

 

 

Uygun bir k&#;y&#;dan kam&#;&#; ile savrulup yava&#; yava&#; çekilerek av yap&#;l&#;seafoodplus.info tak&#;mda kullan&#;lan misinan&#;n kal&#;nl&#;&#;&#; ne kadar ince olursa yem o kadar uza&#;a at&#;labilir. 

 

 

f) S&#;rt&#; Çekerek: Tekne ile yap&#;labilir.

 

 

Ege, Akdeniz ve Çanakkale bo&#;az&#;nda çok kullan&#;lan bir yöntemdir. bedene, avlan&#;lacak sular&#;n ak&#;nt&#; durumu ve derinli&#;ne göre gram aras&#; bir delikli kur&#;un tak&#;ld&#;ktan sonra cm’lik bir f&#;rdöndü tak&#;l&#;r. F&#;rdöndüden sonra yakla&#;&#;k 5 kulaç uzunlu&#;unda aras&#; kaliteli bir misinadan ek beden tak&#;l&#;r. Ek bedenin ucuna ise hafif bir metal ka&#;&#;k ya da silikon bal&#;k tak&#;l&#;r. E&#;er rapala türünde bir yem kullan&#;lacaksa ya da çok s&#;&#; sularda avlan&#;lacaksa kur&#;un kullan&#;lmaz.

 

 

Tekne ile a&#;&#;r yollu ve sessizce k&#;y&#;lar takip edilirken, yem suya b&#;rak&#;l&#;p misina kulaç kadar sal&#;verilir. A&#;&#;r yollu olarak gidilirken misina elde tutularak av yap&#;l&#;r. Bal&#;k vurdu&#;u anda   olta yava&#; yava&#; toplan&#;p bal&#;k al&#;n&#;r. 

 

 

g) Levrek Çaparisi:

 

 

Çapariye geldi&#;i dönem ve yerlerde kullan&#;l&#;r. Burada çapari yap&#;m&#; ayr&#;nt&#;l&#; olarak anlat&#;lmayacakt&#;r. Ancak kullan&#;lan çaparinin genel özelliklerini özetlemekte yarar görüyoruz. Çaparinin bedeni l&#;k sar&#; veya ye&#;il misinadan, köstekler ise cm uzunlukta misinadan yap&#;lmal&#;d&#;r. Levrek çaparisinin i&#;neleri C, model i&#;nelein 6/0 - 7/0 boylar&#; veya , model i&#;nelerin 5/0 - 6/0 boylar&#; olarak seçilir. K&#;rm&#;z&#; horozzun boyun tüylerinden 5 veya k&#;na ile boyanm&#;&#; kaz&#;n boyun tüylerinden 3 adet tüy kullan&#;l&#;r.

 

 

h) Levrek Paraketesi:

 

 

Levre&#;in dola&#;t&#;&#;&#; bilinen alanlara, ta&#;l&#;k, otluk bölgelerin aras&#;ndaki kumsal bo&#;luklara b&#;rak&#;l&#;r. Tekneden at&#;labildi&#;i gibi k&#;y&#;dan suya girerek de s&#;&#; sulara at&#;labilir. Beden no misinadan kollar misinadan yap&#;l&#;r. Kol boylar&#; yar&#;m kulaç, kol aras&#; mesafeler iki kulaç yap&#;l&#;r. Levrek a&#;z&#; geni&#; bir yap&#;ya sahip oldu&#;u için geni&#; dirsekli galvaniz i&#;neler kullan&#;lmal&#;d&#;r. veya kalite 2/0 – 4/0 i&#;ne yada benzerlerini kullanabilirsiniz. &#;&#;ne adedini en fazla 20 olarak yapman&#;zda fayda vard&#;r. Levrek paraketesinde canl&#; yem birinci tercih olmal&#;d&#;r. Kefal, izmarit, karides, sübye, kalamar, iskorpit, gelincik, kaya bal&#;&#;&#; ile y&#;lanbal&#;&#;&#; ve zargana yavrular&#; yem olarak kullan&#;l&#;r. E&#;er bu bal&#;klar&#; canl&#; olarak kullanabilirsek ve yer seçimini do&#;ru yapabilirsek iyi bir netice almam&#;z kesindir.

 

 

Canl&#; yem birkaç &#;ekilde tak&#;labilir.

 

 

1- Dudaklar&#; sa&#;lam bal&#;klarda i&#;ne önce alt duda&#;&#;ndan sonra üst duda&#;&#;ndan saplanarak ucu d&#;&#;ar&#; ç&#;k&#;nca b&#;rak&#;l&#;r.

 

 

2- &#;&#;ne bal&#;&#;&#;n s&#;rt yüzgecinin hemen alt&#;ndan bat&#;r&#;l&#;p di&#;er taraftan ç&#;kar&#;l&#;r, sonra biraz çekilip galsamas&#;ndan sokulup a&#;z&#;ndan ç&#;kar&#;l&#;p b&#;rak&#;l&#;r.

 

 

3- &#;&#;ne sadece s&#;rt yüzgeci alt&#;ndan saplan&#;p ucu di&#;er taraftan ç&#;kar&#;l&#;p b&#;rak&#;l&#;r.

 

 

4- &#;&#;ne galsamas&#;ndan sokulup üst yada alt duda&#;&#;na sa&#;lanarak ucu d&#;&#;ar&#;da b&#;rak&#;l&#;r. 

 

 

Ölü yemler ise i&#;ne gözükmeyecek &#;ekilde diker gibi dikkatlice tak&#;lmal&#;d&#;r.

 

 

 

 

Av Dönemi:

 

 

Zargana av&#; 1 Nisan Temmuz aras&#;nda yasak olup bu dönem d&#;&#;&#;nda günde en fazla 5 kg bal&#;k avlanmas&#;na izin verilir. 

  

 

Nerelerde Bulunur:

 

 

Su yüzünde yemlenir. Sardalye, kolyoz,aterina ve hamsi gibi bal&#;klarla beslenir. Sald&#;rgan bir yap&#;ya sahip oldu&#;u için gücünün yetti&#;i her bal&#;&#;a sald&#;rmaktan çekinmez. Ayn&#; zamanda her türlü bal&#;&#;a sald&#;rmaktan çekinmez. Ayn&#; zamanda da hemen hemen her türlü bal&#;&#;&#;n avlan&#;lmas&#;nda yem olarak kullan&#;l&#;r. Sahile yak&#;n bölgelerde devriye gezer, tatl&#; sular&#;n denize döküldü&#;ü yerleri çok sever metre boyuna kadar büyüyebilir. S&#;rt&#; çekerek yapma yemlerle avlanabildi&#;i gibi tabii yemlerle gezici olta tak&#;mlar&#; ile kam&#;&#;l&#; tak&#;mlarla sahilden at&#;p çekme &#;eklinde de av&#; yap&#;l&#;r. Kullan&#;lan misina ince ve çekeri fazla kaliteli misina olmal&#;d&#;r.

  

 

Avc&#;l&#;&#;&#;:

 

 

A- SIRTI TAKIMI 

 

 

Bedende misina kullan&#;l&#;r. Beden ucuna 3/0 no klipsli f&#;rdöndü ba&#;lan&#;r. misina ucuna çift katl&#; kasa gözü dü&#;ümü yap&#;larak f&#;rdöndünün klipsine tak&#;l&#;p 5 kulaç ölçülerek kesilir. Misina ucuna c 6 no i&#;ne ba&#;lan&#;p bu i&#;neye plastik yem (Raglou mm beyaz ve &#;effaf simli ) veya piyasada sat&#;lan zargana ipe&#;i ba&#;lanarak tak&#;m tamamlan&#;r. Bu tak&#;m tekne arkas&#;ndan çekilerek kullan&#;l&#;r. Tekne h&#;z&#; leverek av&#;nda kullan&#;lan millik h&#;zd&#;seafoodplus.info&#;m f&#;rdöndüden sonra 10 kulaç sal&#;narak kullan&#;l&#;r.

 

 

B- KAMI&#;LI SAVURMA TAKIMI

 

 

Kam&#;&#;l&#; savurma tak&#;m&#; yapma yemli olarak at&#;l&#;p çekilebildi&#;i gibi i&#;neye yem tak&#;larak yemli olarak da  avlanabiliriz. Beden ucuna balon &#;amand&#;ra ba&#;lan&#;r. &#;amand&#;ran&#;n  di&#;er deli&#;ine halka vas&#;tayla klipsli f&#;rdöndü tak&#;l&#;r. misina 1m kesilerek bir ucuna çift katl&#; kasa gözü dü&#;ümü at&#;larak klipse tak&#;l&#;r misinan&#;n di&#;er ucuna da    6 no i&#;ne ba&#;lanarak tak&#;m tamamlan&#;r. Bu tak&#;ma plastik yem tak&#;l&#;rsa at&#;p çekerek, tabi yem tak&#;l&#;rsa ak&#;nt&#;ya b&#;rak&#;larak avlan&#;l&#;r..

  

 

KEFAL 

 

 

Nerelerde bulunur:

 

 

S&#;&#; sularda k&#;y&#; boyunca dere ve nehir a&#;&#;zlar&#;nda ve hatta içerilere girip gezerler. Parçalanm&#;&#; yemler , küçük karidesler, teke, ekmek gibi yiyeceklerle beslenirler. Dola&#;malar&#; devaml&#; olur,belirli bir ya&#;am bölgeleri olmad&#;&#;&#; için avland&#;&#;&#;m&#;z bölgede tutabilmek için bölge yem olarak kulland&#;&#;&#;m&#;z bal&#;klar&#;n parçalar&#;yla veya  ekmek gibi yiyeceklerle yemlenebilir. Ekmek ,sardalye,kolyoz veya garos kefal için kullanabilece&#;imiz en iyi yemlerdir. Kefal av&#; genellikle k&#;y&#;dan yap&#;ld&#;&#;&#; için bal&#;&#;&#; ürkütecek ses ve görüntü vermemek gerekir. 

  

 

Avc&#;l&#;&#;&#;:

 

 

a- YÜZEY SARMASI (KIBRIS) &#;LE KEFAL AVI

 

 

 Bu bal&#;&#;&#;n yemlenmesi, hem de yakalanmas&#; amac&#;n&#; güder. Piyasada sat&#;lan 2 m kadar çap&#;nda mantar yada poliüratandan yap&#;lan ortas&#;ndan tel geçirilerek halka yap&#;lm&#;&#; &#;amand&#;ralar kullan&#;l&#;r. Halkan&#;n birine beden ba&#;lamak amac&#;yla f&#;rdöndü tak&#;l&#;r ve buna beden ba&#;lan&#;r.  Di&#;er halkaya köstek misinas&#; ba&#;lan&#;r. Ba&#;lant&#; noktas&#;ndan 5 cm sonra  no aras&#; i&#;neler s&#;ra ile direk kolsuz olarak köste&#;e 4 cm ara ile ba&#;lan&#;r. &#;&#;ne adedi 10 yada 15 olmal&#;d&#;r. &#;&#;neleri köste&#;e ba&#;lama M&#;S&#;NAYA &#;&#;NE BA&#;LAMA  k&#;sm&#;nda gösterildi&#;i gibi yap&#;l&#;r. Tak&#;m haz&#;rland&#;ktan sonra ekme&#;in kabuk k&#;sm&#;ndan &#;amand&#;ran&#;n boyu kadar etraf&#;n&#; saracak büyüklükte kesilerek &#;amand&#;ran&#;n etraf&#;na sar&#;l&#;r. Alttan sarkan i&#;neli köste&#;in en sonundaki i&#;neden tutularak ekme&#;in üzerinden  dolanarak sar&#;l&#;p son i&#;ne &#;amand&#;raya s&#;k&#;ca saplan&#;r. Ekme&#;in da&#;&#;lmamas&#; için tak&#;m&#; çevirerek de&#;il savurarak atmak gerekir. Deniz ç&#;rp&#;nt&#;l&#; yada ak&#;nt&#;l&#;ysa bedene kur&#;un tak&#;larak sürüklenmemesi sa&#;lanmal&#;d&#;r. Kur&#;un ile mantar  aras&#;ndaki mesafe tak&#;m&#;n kullan&#;laca&#;&#; derinlikten 50 cm kadar fazla olmal&#;d&#;r. Bunu ayarlamak için tak&#;m&#; yemlemeden atarak su derinli&#;i ölçülüp sonra yemlemek gerekir.

 

 

  Biraz daha ustala&#;t&#;ktan sonra kur&#;un ile mantar aras&#;na birkaç tane daha i&#;ne ba&#;lanarak  dip ve orta sularda gezen bal&#;klar&#;nda yakalanma  &#;ans&#; artt&#;r&#;l&#;r. Ayn&#; zamanda dip ve orta sularda gezen bal&#;&#;&#;n bu yemleri takip ederek su yüzünde bulunan esas olta k&#;sm&#;na yönelmesini sa&#;lam&#;&#; oluruz. Kullan&#;lan kur&#;un  a&#;&#;rl&#;&#;&#; sürüklenmeyi önleyecek a&#;&#;rl&#;kta seçilmelidir..

  

 

b- &#;AMANDIRALI SARKITMA OLTA &#;LE KEFAL AVI

 

 

&#;ki delikli balon &#;amand&#;ran&#;n bir taraf&#;na f&#;rdöndü vas&#;tas&#;yla beden ba&#;lan&#;r, di&#;er deli&#;ine  1 m boyunda köstek ba&#;lan&#;r. &#;amand&#;radan 20 cm. sonra 15 cm. aral&#;kla 10 cm. boyunda i&#;neli üç adet kol ba&#;lan&#;r. Köste&#;in en sonuna da bir i&#;ne ba&#;lanarak tak&#;m tamamlan&#;r. Bu tak&#;mda kullan&#;lan i&#;ne ve misina ebatlar&#; di&#;er kefal tak&#;m&#;ndakilerle ayn&#;d&#;r. Kefal av&#;nda genellikle ekmek kullan&#;l&#;r. &#;&#;neye ekmek içini takarken ekme&#;i s&#;kmadan pamuk &#;eklinde takmal&#;, takt&#;ktan sonra da i&#;ne palas&#;ndan s&#;k&#;larak ekme&#;in dü&#;memesi sa&#;lanmal&#;d&#;r. Ekme&#;in boyutu i&#;neyi örtecek büyüklükte olmas&#; yeterlidir. Bu tak&#;ma teke, karides veya yaprak yem tak&#;l&#;rsa melanur olan bölgelerde melanur tak&#;m&#; olarak da kullanabiliriz.

  

 

Kefal k&#;y&#;ya yak&#;n yerlerde bulundu&#;u için avc&#;l&#;&#;&#; genellikle k&#;y&#; avc&#;l&#;&#;&#; olarak yap&#;l&#;r. Serbest b&#;rak&#;lan tak&#;m&#;n yüzen insanlar&#;n bulundu&#;u bölgelerde kaymas&#; ve insanlara zarar vermesi mümkündür. Dikkat edilmesinde fayda vard&#;r. Bu yüzden yaralanan ve 15 seneyi iple çeken bal&#;kç&#; arkada&#;&#;m Naci Tokta&#;’a selam olsun!

  

 

c- MAKARASIZ KAMI&#;LI SARKITMA OLTA &#;LE KEFAL AVI

 

 

 Bu tip kam&#;&#;lar tatl&#; su a&#;&#;zlar&#;ndaki göletlerde tatl&#; sular&#;n durgun k&#;s&#;mlar&#;nda kullan&#;l&#;r. Bunun için 6 m boyundaki teleskopik kam&#;&#;lar kullan&#;l&#;r. Köstek ve bedenin toplam boyu en fazla kam&#;&#; boyu kadar olmal&#;d&#;r. Kam&#;&#; boyu kadar kesilen misina kam&#;&#; ucuna ba&#;lan&#;r. Misinan&#;n di&#;er ucuna da no üçlü i&#;ne ba&#;lan&#;r. Üçlü i&#;neden kam&#;&#;a do&#;ru 15 cm sonras&#;ndan ba&#;lanarak 15 cm aral&#;klarla 10cm boyunda üç adet i&#;neli kol ba&#;lan&#;r. Son koldan  50 cm sonra misina kesilerek  araya 3/0 f&#;rdöndü ba&#;lanarak tak&#;m tamamlan&#;r. S&#;ra &#;amand&#;raya takmaya gelmi&#;tir . bu tak&#;mda d&#;&#;tan tak&#;labilen renkli çubuklu &#;amand&#;ralar kullan&#;l&#;rsa estetik aç&#;dan daha güzel olacakt&#;r. Haz&#;rlanan tak&#;m yemlenmeden suya indirilir üçlü i&#;ne dipten 50 cm yukar&#;da kalacak &#;ekilde &#;amand&#;ra tak&#;l&#;r. Sonra tak&#;m  yemlenerek suya  yava&#;ça b&#;rak&#;l&#;p suyun de&#;i&#;ik kademelerinde bekletilerek avlan&#;lmaya devam  edilir. Bal&#;&#;&#;n yeme vurdu&#;u nokta belirlenerek &#;amand&#;ra buraya kayd&#;r&#;l&#;r. Tak&#;m&#;n devaml&#; ayn&#; seviyede kalmas&#;na dikkat edilerek avlanmaya devam edilir . bal&#;k yemi yedi ve yakaland&#;&#;&#; zaman etraf&#;nda bal&#;k oldu&#;unun hissedildi&#;i durmalarda  tak&#;m ç&#;rp&#;larak çekilir, etrafta dola&#;an bal&#;klar varsa üçlü kanca ile yakalama &#;ans&#; aran&#;r. 

  

 

MERCAN 

 

 

Nerelerde bulunur:

 

 

Mercan genellikle ta&#;l&#;k,kayal&#;k  bölgelerde ve civarlar&#;nda ya&#;seafoodplus.info yerleri denize dik olan k&#;y&#; hizalar ada etraflar&#; gibi yerlerde arayabiliriz. Avlanmak için durdu&#;umuz zaman kur&#;unu dibe vurdurmak suretiyle dibin kumluk mu ta&#;l&#;k m&#; oldu&#;unu anlayabiliriz. Hiçbir tahminde bulunam&#;yorsak arama yoluyla bu yerleri bulabiliriz. Bunun için &#;öyle bir sistem uygulan&#;r ,tekne çapa atmadan serbestçe b&#;rak&#;l&#;r tak&#;mlar yemlenerek avlan&#;lmaya ba&#;lan&#;r bal&#;&#;&#;n vurdu&#;u yerde kerteriz al&#;narak yada &#;amand&#;ra b&#;rak&#;larak i&#;seafoodplus.info&#;nt&#;ya göre çapa bal&#;&#;&#;n vurdu&#;u yerin ilerisine at&#;l&#;p çapa ipi sal&#;narak tekne avlanma noktas&#;n&#;n üzerine seafoodplus.infoa da su derinli&#;i fazla oldu&#;u için parça parça küçük döküntü ta&#;l&#;k alanlar&#;  taramak amac&#;yla çapa b&#;rak&#;lmaz tekne ak&#;nt&#;ya b&#;rak&#;larak avlan&#;l&#;r fakat teknenin yava&#; akmas&#; için para&#;üt denilen bir sistem kullan&#;l&#;seafoodplus.info sistem yakla&#;&#;k 2x2 metre ebad&#;nda brandan&#;n dört kö&#;esine ip ba&#;lay&#;p ortada birle&#;tirerek para&#;üt &#;ekline getirilmesi ve metre kadar ip salarak suya b&#;rak&#;p teknenin ak&#;&#;&#;n&#; yava&#;latmas&#; &#;eklinde kullan&#;l&#;r.

 

 

 Bir ba&#;ka arama &#;eklide tahmini mercan bulunabilecek yere çapa at&#;l&#;p avlanmaya ba&#;lan&#;seafoodplus.info&#;k vurmuyorsa çapa ipi parti parti sal&#;n&#;p bal&#;k bulununcaya kadar aramaya devam edilir.E&#;er bal&#;k bulucu,deniz derinli&#;ini ve &#;eklini gösteren elektronik bir aletiniz varsa bu i&#; çok daha basit olacakt&#;seafoodplus.info&#;n bulundu&#;u bölgelerde  di&#;er ta&#; bal&#;klar&#;n&#;n da bulunma olas&#;l&#;&#;&#; oldu&#;u için bunlara uygun tak&#;mlar&#; haz&#;r bulundurmakta fayda vard&#;r.

 

 

  Mercan&#;n en iyi yemi taze seafoodplus.info hamsi,sülünez,mamun,teke,kurt,karides,dilimlenmi&#; kalamar,sübye ve kolyoz istavrit gibi beyaz bal&#;klar&#;n filetolar&#; da yem olarak kullan&#;labilir.

 

 

 Mercan olta tak&#;mlar&#; suyun ak&#;nt&#;s&#;na ve derinli&#;ine göre düzenlenir.

  

 

Avc&#;l&#;&#;&#;:

 

 

A- KÖR KOLLU TAKIM &#;LE MERCAN AVI

 

 

 Bu tak&#;m derin sularda bal&#;k vuru&#;lar&#;n&#; daha iyi hissetmek için fileto dilimlenmi&#; sardalya kullan&#;ld&#;&#;&#;nda  kolun köste&#;e dolanmas&#;n&#; azaltmak amac&#;yla kullan&#;l&#;seafoodplus.info&#;m öksüz ba&#;&#; ile yap&#;lan k&#;sa kollu kollara sahip oldu&#;u için bu ad&#; al&#;r.

 

 

  Beden misinadan yap&#;l&#;r,beden ucuna 2/0 no f&#;rdöndülerden kolçak yap&#;l&#;seafoodplus.info f&#;rdöndünün klipsli ve kilitli olmas&#;nda köste&#;in bozuldu&#;unda de&#;i&#;tirilmesi aç&#;s&#;ndan fayda vard&#;r.Köstek misinas&#; no misinadan seçilir,köstek ba&#;&#;na çift katl&#; üç sar&#;ml&#; kasa gözü dü&#;ümü at&#;larak f&#;rdöndüye tak&#;l&#;r.F&#;rdöndüden 40 cm sonra s&#;ra ile 10 cm aral&#;klarla 6 cm boyunda üç adet kol öksüz ba&#;&#; yap&#;l&#;seafoodplus.info boylar&#; misina ba&#;land&#;ktan sonra kalan misina boyu 6 cm  olacak &#;ekilde ayarlanmal&#;d&#;r.Üçüncü koldan 25cm sonra 20 cm boyunda bir kol daha yap&#;larak hemen kol dibine kur&#;un takmak için kasa gözü dü&#;ümü yap&#;larak tak&#;m tamamlan&#;seafoodplus.info&#;mda kullan&#;lan i&#;neler c – d  6 no i&#;neler veya benzeri olarak seçilmelidir..

 

 

B- UZUN KOLLU TAKIM &#;LE MERCAN AVI

 

 

 Beden ucuna ba&#;lanan kolçak kör köstektekinin ayn&#;s&#;d&#;r. F&#;rdöndüden sonra20 cm ara  ile 15 cm boyunda üç  kol yap&#;l&#;r. Üçüncü koldan 30 cm sonra kasa gözü yap&#;l&#;p buna 3/0 no klipsli f&#;rdöndülerden yap&#;lm&#;&#; iki f&#;rdöndü aras&#;  15 cm  olan bir kolçak ilave edilir. Bu iki f&#;rdöndü aras&#;na suyun derinli&#;ine ve ak&#;nt&#;s&#;na göre a&#;&#;rl&#;&#;&#; seçilmi&#; kur&#;un tak&#;l&#;r, alt kolça&#;&#;n bo&#;ta kalan f&#;rdöndüsünün ucuna  25 cm boyunda kol ba&#;lanarak tak&#;m tamamlan&#;r. Bu tak&#;mda kullan&#;lan misine ve i&#;ne numaralar&#; kör köstekli tak&#;mlar&#;n ki ile ayn&#;d&#;r.

  

 

&#;ZMAR&#;T- KUPPES- BARBUNYA - KIRMA MERCAN (MANDAGÖZ) AVCILI&#;I

 

 

Mercan&#;n aksine dibi kumsal, çamur ve otluk alanlarda ya&#;arlar.  Tak&#;m mercan&#;n kör kollu tak&#;m&#; gibi donat&#;l&#;r. Kol adete ç&#;kar&#;labilir. Ancak kullan&#;lan köstek misinas&#; – i&#;nele ise c , no veya benzeri olarak kullan&#;l&#;r.

 

 

 Bu bal&#;klar&#;n a&#;&#;z yap&#;lar&#; küçük olup yemi küçük  darbelerle yedikleri için i&#;neye yem tak&#;l&#;rken yemin i&#;neden ta&#;mamas&#;na dikkat etmek gerekir. Avlan&#;lmaya ba&#;land&#;&#;&#;nda bal&#;k art&#;klar ile bölge yemlenirse av&#;m&#;z daha verimli ve uzun süreli olacakt&#;r . ilk oltam&#;z&#; suya indirirken alt i&#;neye ezilmi&#; sardalyeyi kolay dü&#;ecek &#;ekilde takar&#;z. Tak&#;m&#; dibe indirdikten sonra tak&#;m sert bir &#;ekilde ç&#;rp&#;l&#;rsa takt&#;&#;&#;n&#;z yem sardalye da&#;&#;larak dü&#;ecek ve bir tür yemleme sa&#;lanm&#;&#; olacakt&#;r. Hatta önce i&#;neye bal&#;&#;&#;n bir seferde yiyemeyece&#;i büyüklükte iri yemler tak&#;l&#;rsa bal&#;klar&#;n bunu i&#;neden ç&#;kart&#;p almas&#; ve bunu kapmak için sald&#;rganla&#;mas&#; sa&#;lan&#;r.

 

 

Yem olarak sardalye ,teke ,sülünez ve mamun kullan&#;labilir. Ancak özellikle izmarit,kupes ve mandagöz av&#;nda bazen bal&#;&#;&#;n yeme sarmas&#; o kadar h&#;zl&#; olur ki yem yeti&#;mez hale gelir . bu arada i&#;neye kolay ç&#;kmayan ince &#;erit halinde kesilmi&#; sübye kalamar veya kollar&#; tak&#;l&#;rsa bal&#;k yakalama &#;ans&#;n&#;n art&#;&#;&#; gözlenecektir. Bal&#;klar 

 

 

yeme gelmekte nazland&#;&#;&#; zaman kur&#;un yere de&#;dikten sonra beden birkaç kulaç sal&#;n&#;r sonra hafif hafif çekilip sal&#;narak bal&#;&#;&#;n yemi k&#;skanmas&#; sa&#;lan&#;r.

  

 

SOKAR - ISKAROZ

 

Sokar ve &#;skaroz da karagöz ile ayn&#; sularda ya&#;arlar.

 

 

Tak&#;m&#;n yap&#;s&#; karagöz tak&#;mlar&#;n&#;n ayn&#;s&#;d&#;r. Ancak kullan&#;lan misina , i&#;nelerde mustad    8 yada 9 no i&#;nedir.

 

 

Sokar beslenirken yemi dipten al&#;r. Ege ve Akdeniz k&#;y&#;lar&#;nda esmer sokar ve beyaz sokar olmak üzere iki çe&#;idi bulunur. Boylar&#; 40 cm. geçmez. Genellikle 20 cm  civar&#;nda seafoodplus.infoi dikenleri solungaç kapaklar&#; üzerinde bulunur.

 

 

S&#;z&#; verici olmas&#;na kar&#;&#;l&#;k &#;nsan hayat&#;n&#; tehlikeye sokacak bir tehlikesi yoktur. Oltadan kargaburun  arac&#;l&#;&#;&#;yla ç&#;kartmak ak&#;lc&#; olacakt&#;r.

    

 

MIRMIR-L&#;DAK&#;-ISPAROZ- SARPA 

  

 

sarpa

 

 

Bu bal&#;klar ayn&#; sularda ya&#;arlar ve genellikle bir arada bulunabilirler. Sahile yak&#;n dibi kumluk otluk ve döküntü ta&#;l&#;k alanlarda ya&#;arlar.A&#;&#;z yap&#;lar&#; küçük oldu&#;u için ince misinalar ve küçük i&#;neler kullan&#;l&#;seafoodplus.info dipten al&#;rlar,bu nedenle tak&#;m dibe yat&#;r&#;larak kullan&#;l&#;r.

 

 

Sardalye,hamsi,kurt,teke,midye,sülünez ve kesilmi&#; karides yem olarak kullan&#;labilir..

 

 

S&#;&#; sularda veya k&#;y&#;da avlan&#;ld&#;&#;&#; için görüntü vermemeye ve ses yapmamaya dikkat edilmesi gerekir.

 

 

Beden misinadan yap&#;l&#;seafoodplus.info ucuna 3/0 no klipsli f&#;rdöndülerden 15 cm aras&#; kolçak yap&#;l&#;r, bu kolçak aras&#;na delikli kur&#;un a&#;&#;rl&#;k tak&#;l&#;seafoodplus.info&#;un a&#;&#;rl&#;&#;&#; 75gr olmas&#; yeterli olacakt&#;r.&#;kinci f&#;rdöndüye kasa gözü dü&#;ümüyle yada misina ba&#;lan&#;p 30 cm sonra ucuna kalite no i&#;ne ba&#;lanm&#;&#; 3 adet 10 cm boyunda kol 15 cm arayla ba&#;lan&#;seafoodplus.info ba&#;lanan koldan 25cm sonra köstek sonuna bir i&#;ne daha ba&#;lanarak tak&#;m tamamlan&#;r. Tekne ile avlan&#;l&#;yorsa tak&#;m hemen tekne alt&#;na indirilmez, savrularak tekneden uzak  noktaya at&#;l&#;p avlan&#;l&#;r. Kam&#;&#; ila avlan&#;lmas&#; daha uygun olur. E&#;er elle avlan&#;l&#;yorsa atarken çevirerek de&#;il savurarak kullanmak gereklidir.

  

 

AKYA-SARI KUYRUK (KUZU) AVCILI&#;I

  

 

Akdeniz’in en me&#;hur bal&#;klar&#;ndan biridir. Kolyoz, sardalya, istavrit, kalamar, sübye, zargana, palamut gibi bal&#;klarla beslenir. m. Boya 20 kg. a&#;&#;rl&#;&#;a ula&#;&#;rlar. Genellikle suyun yüzüne yak&#;n ve orta sularda avlan&#;rlar. m. Derinli&#;e kadar sularda ya&#;arlar.

 

 

A-BIRAKMA OLTA &#;LE AKYA AVI:

 

 

Orkinos b&#;rakmas&#;na benzer. Beden seafoodplus.infodan yap&#;l&#;r. Beden ucuna no f&#;rdöndü ba&#;lan&#;r. Bölge bal&#;&#;&#;n&#;n büyüklü&#;üne göre no aras&#; misina 5 kulaç kadar ölçülüp f&#;rdöndünün di&#;er ucuna ba&#;lan&#;r, ucuna da DT veya no. i&#;ne ba&#;lan&#;r. Yem olarak yukar&#;da yazd&#;&#;&#;m&#;z, beslendi&#;i bal&#;klardan herhangi biri kullan&#;l&#;r. Yemin canl&#; olarak kullan&#;lmas&#; tavsiye edilir. Yem takma &#;ekli orkinostaki takma &#;ekli gibidir. Çevrede orkinos, palaska, k&#;l&#;ç, torik gibi bal&#;klar varsa bunlar&#;nda oltaya gelmesi mümkündür. Dikkatli olup gerekti&#;inde tak&#;m&#; &#;amand&#;ralamay&#; unutmay&#;n&#;z. 

 

 

B- SIRTI &#;LE AKYA AVI:

 

 

Beden misinas&#; lük kullan&#;l&#;r. Yapma bal&#;k kullan&#;lacaksa kolyoz, zargana, uskumru, sübye benzeri en az m. Dalabilen metal a&#;&#;zl&#; yapma bal&#;k kullan&#;l&#;r. Beden ucuna ba&#;lanan yapma bal&#;ktan makaraya do&#;ru 10 kulaç ölçülüp no f&#;rdöndü, bu f&#;rdöndüden de 10 kulaç daha ölçülüp bir f&#;rdöndü daha ba&#;lan&#;r. Bu ili f&#;rdöndü aras&#;na gr. Delikli kur&#;un tak&#;lacakt&#;r. Tak&#;m denize toplam 50 m. Kadar sal&#;narak avlanma yap&#;l&#;r. Bu tak&#;ma da iri bal&#;klar&#;n gelmesi mümkün oldu&#;u için misina makaras&#;n&#;n sonuna &#;amand&#;ra beden eklemek amac&#;yla kasa gözü yapmakta fayda vard&#;r. Bu avc&#;l&#;kta da teknemizin her zaman çal&#;&#;&#;r durumda olmas&#;na, b&#;ça&#;&#;m&#;z&#;n ve kancam&#;z&#;n her an elimizin alt&#;nda olmas&#;na dikkat etmeliyiz. 

  

 

LAMPUKA AVCILI&#;I

 

 

Akdeniz’de rastlanan bu harika görünü&#;lü bal&#;&#;a  Ege ve Karadeniz’de rastlanmaz. Ancak ara&#;t&#;rmalara göre Süvey&#; kanal&#;n&#;n aç&#;lmas&#;ndan sonra Akdeniz’e geçen Hindistan Bal&#;&#;&#; ve lampuka gibi bal&#;klar&#;n do&#;u Akdeniz’den Ege denizine do&#;ru yava&#; yava&#; yay&#;l&#;m gösterdi&#;i saptanm&#;&#;t&#;r. Bir zaman sonra bu bal&#;&#;a Ege’ de rastlama olas&#;l&#;&#;&#; vard&#;r. Eylül ay&#;ndan itibaren av vermeye ba&#;lar. Korkusuz, meydan okuyan tav&#;rlar&#; ve sald&#;rgan yap&#;s&#; ile avc&#;l&#;&#;&#; çok zevkli bir bal&#;kt&#;r. Tekne ile avlan&#;rken etraf&#;n&#;zda dola&#;an bal&#;klara ve oltadaki bal&#;&#;a korkusuzca yakla&#;&#;r. &#;lk rastlayan bal&#;kç&#;lar&#;n lampukan&#;n bu hareketi kar&#;&#;s&#;nda seyredip kald&#;klar&#; olur. Yakaland&#;klar&#; zaman sudan metrelerce yukar&#; f&#;rlayarak, ç&#;lg&#;nca hareketlerle büyük direnç gösterirler. Tekneye al&#;nd&#;ktan sonra bile dakikalarca ç&#;rp&#;nmas&#; bitmez. Bu av&#; lüferinkine benzer. Yan yüzgeçlerinden boylamas&#;na üst taraf&#; mavi, lacivert alt taraf&#;nda ye&#;il,sar&#; görünümlüdür. Dik inen küt kafas&#;yla, geni&#; ve kuvvetli a&#;&#;z yap&#;s&#;yla tropikal bir bal&#;k görünümündedir. Ege bölgesi dahil bir çok bölgede tan&#;nmaz. Hatta bir çok bal&#;kç&#; böyle bir bal&#;&#;&#;n varl&#;&#;&#;n&#; bile bilmez. Antalya civar&#; bal&#;kç&#;lar&#; ve olta bal&#;kç&#;l&#;&#;&#;n&#; bir ya&#;am tarz&#; haline getirmi&#;, amatör bal&#;kç&#;l&#;kta uzmanla&#;m&#;&#; ki&#;iler lampukay&#; iyi tan&#;rlar. K&#;y&#;lara bile korkusuzca yakla&#;an lampuka, kefal, sardalya, kolyoz, kalamar, izmarit, istavrit ve gözünün kesti&#;i her bal&#;kla beslenir. Canl&#; kefal ve izmarit en popüler yemidir. 1,5 m. Boya kadar ula&#;&#;rlar ve denizin m. Derinli&#;ine kadar iner. 

 

 

A-BIRAKMA OLTA &#;LE LAMPUKA AVI:,

  

 

Bedende kaliteli misina kullan&#;l&#;r. E&#;er çekeri çok fazla olan daha ince ve daha sa&#;lam misina bulabiliyorsan&#;z bunu kullanmakta fayda vard&#;r. Zira burada &#;amand&#;ra küçüktür ve yem olarak kullan&#;lan bal&#;&#;&#;n uzun bir kolla dola&#;ma serbestli&#;i içinde olmas&#; gerekir. Kal&#;n misina bal&#;&#;&#; dibe do&#;ru çeker ve bal&#;&#;&#;n çabuk yorulup ölmesine yol açar. Bu yüzden ince fakat sa&#;lam misina kullanmak do&#;ru seçim olur. 

 

 

Beden ucuna 3 no f&#;rdöndüden yap&#;lm&#;&#; kolçak ba&#;lan&#;r. Kolça&#;a 3 kulaç kol ba&#;lan&#;p ucuna DT – no i&#;ne ba&#;lan&#;r. Yem canl&#; olarak tak&#;l&#;p denize sal&#;n&#;r. F&#;rdöndüden makaraya do&#;ru iki kulaç ölçülüp küçük bir &#;amand&#;ra tak&#;larak 10 kulaç daha sal&#;n&#;p beklenir. Lampuka sürü halinde gezdi&#;i için biri yakalan&#;nca di&#;erinin de yakalanma &#;ans&#;n&#; bulmak için ayn&#; &#;ekilde haz&#;rlanm&#;&#; ikinci tak&#;mda yedekte bekletilir. Denizdeki oltaya bal&#;k yakaland&#;&#;&#; zaman hemen yedek tak&#;m da denize indirilip at&#;p çekme i&#;lemine giri&#;ilir. Lampuka yakaland&#;ktan sonra kolay kolay yorulmaz, bu yüzden sert darbelere dikkat edilerek, yorulmas&#; beklenmeden tekneye al&#;n&#;r.

 

 

B-SIRTI &#;LE LAMPUKA AVI:

 

 

Bu tak&#;mda da ince fakat güçlü misina kullanman&#;zda fayda vard&#;r. Yem olarak yapma bal&#;k veya plastik bal&#;k kullan&#;l&#;r. Beden ucuna ba&#;lanan yapma bal&#;ktan makaraya do&#;ru 10 kulaç arayla iki adet1/0 f&#;rdöndü tak&#;larak tak&#;m haz&#;rlan&#;r. Tak&#;m toplam 25 kulaç sal&#;narak tekne arkas&#;ndan minimum h&#;zla çekilerek avlan&#;l&#;r. B&#;rakma tak&#;m&#;nda yap&#;ld&#;&#;&#; gibi ikinci yedek tak&#;m haz&#;rda bekletilir. Birinci tak&#;ma bal&#;k yakaland&#;&#;&#; zaman tekne bo&#;a al&#;nmaz, yürümeye devam edilir. Yakalanan bal&#;k teknenin 2 kulaç kadar yak&#;n&#;na getirildi&#;i zaman ikinci tak&#;m suya b&#;rak&#;l&#;r. Sürüdeki di&#;er bal&#;klar merakla yakalanan bal&#;&#;&#;n arkas&#;ndan geldi&#;i için ikinci bal&#;k yakalanana kadar birinci tak&#;m bal&#;kla birlikte çekmeye devam edilir. E&#;er yakalanan ilk bal&#;k çok iri ve tak&#;m&#; koparma olas&#;l&#;&#;&#; varsa bekletilmeden tekne içine almakta fayda vard&#;r.

 

 

Lampuka hemen yer de&#;i&#;tirmez. E&#;er süratli hareket edilirse ve haz&#;rda bekletilen sardalya ve kolyoz parçalar&#; ile deniz yemlenirse av&#;n çok bereketli geçmesi olas&#;d&#;r.

  

 

ZOKA

 

 

1-ZOKALI AVCILIK:

 

 

Zokalar &#;ekilleri ve a&#;&#;rl&#;klar&#; aç&#;s&#;ndan birçok çe&#;itlere ayr&#;l&#;rlar. Ancak yeni üretilen baz&#; malzemeler birço&#;unu kullan&#;lmaz hale getirmi&#;tir. &#;lk zamanlar zokalar&#; bal&#;kç&#;lar kendileri yaparken zamanla ucuz ve bol bulunmaya ba&#;lad&#;&#;&#; için bundan vazgeçilmi&#;tir. Bunun için burada halen geçerli türlerden bahsedilecek ve yapma &#;ekline hiç de&#;inilmeyecektir.

 

 

Zokalarda taze ç&#;kar&#;lm&#;&#; fleto ve sülük yemler, karides, midye, yengeç, mamun yem olarak kullan&#;l&#;r. Avlanaca&#;&#;n&#;z zokan&#;n parlak olmas&#; gerekir. Bu zokal&#; avc&#;l&#;&#;&#;n önemli k&#;sm&#;d&#;r. Zokan&#;z&#; parlatmak için üzeri çal&#; s&#;rt&#;, cam parças&#; veya z&#;mpara ile kaz&#;n&#;r. Sonra avuç içine birkaç damla civa konulur. Zokan&#;n kur&#;un k&#;sm&#; avuç içinde yün güderi veya parmak ile ovularak parlat&#;l&#;r. Zokalar &#;l&#;k ve s&#;cak havalarda fazla derin olmayan, az ak&#;nt&#;l&#; sularda, ayr&#;ca çirura, kolyoz, uskumru, lüfer gibi göçmen bal&#;klar&#;n bölgeye gelme zaman&#;nda kullan&#;l&#;r. So&#;uk havalarda bal&#;k daha derine kaçaca&#;&#;ndan ve fazla ak&#;nt&#;da yem uçaca&#;&#;ndan pek kullan&#;lmaz. Çok ak&#;nt&#;l&#; sularda kullan&#;lmasa da ak&#;nt&#;l&#; sular&#;n üzerinde bulunan ada, kaya parçalar&#; ve burunlar&#;n kuytu k&#;s&#;mlar&#;nda olu&#;an durgun sularda, deniz dibi ak&#;nt&#;lar&#;n&#;n dipteki alçakl&#;k ve yükseklik sebebi ile meydana gelen anafor ve kaynamalar&#;n bulundu&#;u yerlerde, iki ak&#;nt&#;n&#;n çarp&#;&#;t&#;&#;&#; yerlerin durgun k&#;s&#;mlar&#;nda zokal&#; avc&#;l&#;k iyi netice verir.

  

 

A-ZOKA &#;LE KARAGÖZ – MELANUR AVI:

 

 

Yukar&#;da bahsedilen yerlerde karagöz, melanur, sokar gibi bal&#;klar&#;n yakalanmas&#; mümkündür. E&#;er bu bölgelerde av yap&#;lacaksa tekne kesinlikle bu olu&#;umlar&#;n içine demirlenmez. Hatta bölgeye yakla&#;&#;rken ve demir atarken ses ç&#;kar&#;lmaz. Tekne tak&#;m&#; bu olu&#;umlar&#;n içine at&#;labilecek bir mesafeye demirlenmelidir. Tak&#;m buraya at&#;l&#;r dibe inene kadar beklenir ve tekrar çekilip atma i&#;levine devam edilir. Bal&#;k yakalan&#;rsa yakaland&#;&#;&#; derinlik tak&#;m üzerinde i&#;aretlenerek bir daha ki sefere bal&#;k yakalanmazsa dahi o derinlikte dalgalanmaya b&#;rak&#;l&#;r.

 

 

B- ZOKA &#;LE Ç&#;PURA AVI:

 

 

Çipura av&#; birçok tip zoka ile yap&#;labilir. Suyun ak&#;nt&#;s&#;na ve derinli&#;ine göre sar&#;msak, sülük, f&#;nd&#;k zokalar da kullan&#;labilir. Di&#;er bal&#;klar taraf&#;ndan kolayca parçalanamad&#;&#;&#; için yengeç yem tam olarak kullan&#;l&#;r. Tek zoka ile avlan&#;ld&#;&#;&#; gibi tak&#;ma h&#;rs&#;z zoka veya h&#;rs&#;z i&#;ne tak&#;larak ta kullan&#;labilir. Çekeri fazla olan no misina beden veya kol olarak kullan&#;l&#;r. Zokal&#; avc&#;l&#;k derin sularda yap&#;lmad&#;&#;&#;ndan sessiz olmaya ve görüntü vermemeye dikkat edilmelidir.

 

 

C- ZOKA &#;LE USKUMRU – KOLYOZ AVI:

 

 

Uskumru ve kolyoz mevsimlerinde çaparilerle avc&#;l&#;k daha do&#;ru olur. Ancak pe&#;lerinden gelen iri bal&#;klar yüzünden yada göç zaman&#; yakla&#;t&#;&#;&#; için bal&#;k da&#;&#;l&#;r ve ürkekle&#;seafoodplus.info bile zoka ile avlanmam&#;z gerekti&#;ini gösterir.

 

 

Bedende no misina, zokada da sülük zoka tercih seafoodplus.info ucuna 6 no f&#;rdöndü ba&#;lan&#;r. F&#;rdöndüden sonra bir kulaç no kol ba&#;lan&#;p ucuna zoka ba&#;lan&#;r. Yem olarak dilimlenmi&#; sardalya fletosu tak&#;l&#;r. Yemlenen tak&#;m denize at&#;l&#;p 10 kulaç inmesi beklenir ve tekrar çekilip at&#;larak avlanmaya devam edilir.

 

 

D- ZOKA &#;LE LÜFER AVI:

 

Lüfer av&#; pi&#;kova tipi zoka ile yap&#;l&#;r. Pirçollar&#;n kur&#;un k&#;sm&#; k&#;sa oldu&#;u için lüfer taraf&#;ndan kesilme ihtimali vard&#;r. Pi&#;kova ve ovala uzun bir sapa sahip oldu&#;u ve daha a&#;&#;r oldu&#;u için tercih edilir. Beden kal&#;nl&#;&#;&#; veya no misinadan, kol – no misinadan yap&#;l&#;r. Zargana, kolyoz, istavrit veya sardalya fletosu düz durmas&#;na dikkat edilerek diker gibi i&#;neye tak&#;l&#;p son birkaç santimetresi i&#;neden sark&#;t&#;l&#;r. Tak&#;m donan&#;m&#; çipuran&#;n tek zokal&#; tak&#;m&#;n&#;n ayn&#;s&#;d&#;r.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir