arı kaç günde tarlacı olur / ARILARIN OĞUL VERMESİ - DEVAPİ

Arı Kaç Günde Tarlacı Olur

arı kaç günde tarlacı olur

BAL ARISI KOLONİSİ VE ARI IRKLARI

  • Bal Arısı Kolonisi

    Bal arıları, koloni adı verilen topluluklar halinde yaşayan sosyal böceklerdir. Koloni hayatında yardımlaşma ve iş bölüşümü esas olup kolonideki her bireyin kendine özgü görevleri vardır.

    Kolonide bireyler arası iletişim, bireyler tarafından vücut dışına salgılanan ve diğer bireylere mesaj veren feromon adı verilen kimyasal maddeler vasıtasıyla gerçekleşir. Bir arı kolonisinde ana arı, işçi arı ve erkek arı olmak üzere üç farklı birey vardır. Ana arı ve işçi arılar dişi bireyler olup döllü yumurtalardan gelişirlerken erkek arılar dölsüz yumurtalardan gelişirler. Arı kolonilerinde kışın sadece dişi bireyler mevcut olup erkek arılar ilkbaharda yeni sezonla birlikte görülürler.

  • Koloni Bireyleri ve Görevleri

    • Ana Arı ve Görevleri

      Normal koşullar altında her arı ailesinde sadece bir adet ana arı bulunur. Görevi, yumurtlayarak yeni nesillerin meydana gelmesini ve koloninin sürekliliğini sağlamaktır. Ana arının vücut yapısı ince ve uzun, rengi diğer bireylere göre daha açık ve parlaktır. özellikle kolonide yavru yetiştirme aktivitesinin yüksek olduğu dönemlerde karın çok uzundur.

      Ana arı, genellikle kendisini çevreleyen, temizliği ve beslenmesiyle ilgilenen bir grup işçi arı arasında görülür. Yaşamı süresince sadece çiftleşme amacıyla ya da koloninin oğul vermesi durumunda kovan dışına çıkar. Kendi kendine beslenemez. Beslenmesi, bakıcı işçi arıların ağzına arı sütü vermeleri şeklinde olur. Tek görevi yumurtlamaktır. Ana arı işçi arıya göre daha uzun ve daha az çentiği bulunan iğneye sahiptir. Bu nedenle iğnesini batırıp çıkararak defalarca kullanabilir. Ana arı, iğnesini rakip ana arılara karşı kullanır.

      Ana arı; ana arı hücresi, ana arı memesi veya ana arı yüksüğü denilen özel bir göz içerisinde gelişir ve gelişme süresi 16 gündür. Hücreden çıktıktan sonra ortalama 1 hafta içinde güneşli, sıcak ve rüzgarsız bir günde ve öğleden sonra çiftleşme uçuşuna çıkarak havada erkek arılarla çiftleşir. Değişik nedenlerden dolayı yeterli sayıda erkek arıyla çiftleşemeyen ana arı daha sonraki günlerde defa daha çiftleşme uçuşuna çıkabilir. Çiftleşmesini tamamlayan ana arı kovanına döner ve gün sonra yumurtlamaya başlar. Ana arı kovan içi ve kovan dışı şartlara ve kalitesine bağlı olarak günde ortalama adet yumurta yumurtlayabilir.

      Ana arı salgıladığı feromonla işçi arıları etrafına çeker, kolonide birliği ve düzeni sağlar. Feromon kokusunu algılayan işçi arılar kolonideki işleri düzenle yürütürler. Aynı zamanda bu feromonlar işçi arıların yumurtalıklarının gelişmesini ve kolonide yeni bir ana arı yetiştirmelerini önler. Herhangi bir nedenle ana arısız kalan ve ana arı yetiştirme olanağı bulunmayan bir kolonide işçi arılardan bazılarının yumurtalıkları gelişerek yalancı ana arı meydana gelir. Yalancı ana arılar sadece dölsüz yumurta yumurtlayabileceklerinden koloni zamanla erkek arılarla dolar ve söner.

      Ana arıların ortalama yaşam süreleri yıl olmakla beraber 7 yıla kadar yaşayabilirler. Ancak artan yaş ile birlikte giderek daha az yumurtlarlar ve daha fazla oranda dölsüz yumurta bırakırlar. Bu nedenle teknik arıcılıkta genç, sağlıklı ve verimli ana arılarla çalışmak esas olduğundan kolonilerin ana arıları her yılda bir değiştirilmelidir.

    • İşçi Arı ve Görevleri

      İşçi arılar, döllenmiş yumurtalardan meydana gelirler. Koloninin gücüne ve mevsime bağlı olarak kolonideki işçi arı sayısı kış aylarında arasında değişirken, ilkbaharda sayıları giderek artar ve yaz aylarında adet olabilir. Kolonilerin gücü, sahip oldukları işçi arı varlığı ile belirlenir. Başta bal üretimi olmak üzere diğer tüm arı ürünleri üretimi, ekonomik olarak ancak güçlü kolonilerle yapılabilir. Güçlü bir koloni için, kolonide genç ve kaliteli bir ana arının bulunması zorunludur.

      Normal koşullar altında yumurtlama hariç kolonideki bütün işler olağanüstü bir işbirliği içinde işçi arılar tarafından yapılır. İşçi arıların kolonideki başlıca görevleri; kovan temizliği, arı sütü ve balmumu salgılama, petek örme, yavru bakımı, kovanın havalandırılması, ana arının bakım ve beslenmesi, kovan bekçiliği, kovana nektar, polen, propolis, su taşıma ve balın olgunlaşmasını sağlama gibi görevlerdir.

      Ömürleri kısa olan işçi arılar, ağır bir çalışma temposu ve yıpranma nedeniyle ilkbaharla sonbahar arasındaki dönemde gün yaşarken, kışlayan işçi arılar daha uzun süre yaşarlar. Kuluçka süresini tamamlayıp petek gözünden çıkan işçi arıların görevi hemen başlar. Ancak farklı görevler farklı yaşlarda yapılır. İşçi arının yaşı, görevin yerine getirilmesinde belirleyici olan en önemli faktördür. Yaşa göre yapılan ve kovan içi hizmet olarak adlandırılan bu görevler aşağıdaki gibi sıralanabilir. İşçi arı;

      • günlük yaşta; kendisini ve yavru gözlerini temizler ve yavrulu gözler üzerinde dolaşarak kuluçka sahasında gerekli sıcaklığın oluşmasını sağlar.
      • günlük yaşta; petek gözlerinden aldığı çiçek tozu ve bal ile hazırladığı karışımla yaşlı larvaları besler.
      • günlük yaşta; arı sütü salgılayarak genç larvaları besler.
      • günlük yaşta; balmumu üretip petek örer ayrıca kovan temizliğiyle de uğraşır.
      • günlük yaşta; kovan uçuş deliğinde ve uçuş tahtası üzerinde nöbet tutarak kovan bekçiliği yapar.

      İlk 20 gününü kovan içinde, kovan içi hizmetlerle tamamlayan ve 21 günlük olan işçi arılar artık kovan dışı hizmetler için hazırlardır. ömürlerinin geri kalan kısmını kovan dışında ve arazide çalışarak kovana nektar, polen, propolis ve su taşırlar. Kovan dışı görevleri yapan bu arılara "tarlacı arılar" denir. Tarlacı arıların kovan dışı hizmetleri aşağıda sıralanmıştır.

      • Polen Toplama

        Arılar beslenme ve özellikle yavru büyütmek için mutlaka polene ihtiyaç duyarlar. Polen protein, yağ, vitamin ve mineral madde kaynağıdır. Polen olmadan koloni kuluçka faaliyetini sürdüremez, işçi arılar arı sütü salgılayamaz.

        İşçi arı, çiçekleri dolaştıktan sonra vücudu üzerindeki poleni orta bacağındaki tüyler vasıtasıyla arka bacaklarında bulunan polen sepetine aktararak kovana getirir ve petek gözüne bırakır. Kovan içi hizmeti gören genç işçi arılar bu poleni göz içerisine çene ve başı ile yerleştirir ve dili ile de nemlendirirler.

        Bir polen yükü olan iki polen kümesini yapabilmek için çiçeğin ziyaret edilmesi gerekir. Bir petek gözünün polenle dolması için yonca çiçeğinin ziyaret edilmesi lazımdır. Polen toplamak için günlük uçuş sayısı ortalama olmasına rağmen bu sayı 45'e kadar çıkabilmektedir. İşçi arının arka bacağında taşıdığı bir polen kümesinin ağırlığı mg arasında değişmektedir. Koloniye polen getiren arı, polen kaynağının yerini ve kovandan olan uzaklığını petek üzerinde "ARI DANSI" denilen özel bir dans yaparak diğer arılara tarif eder.

      • Nektar Toplama

        Arıların bal yapmak üzere çiçeklerden topladıkları şekerli sıvıya nektar (bal özü) denir. Arı, bir çiçekte nektar olup olmadığını diliyle belirler. Ayrıca nektarın kokusunu da algılayarak nektar olup olmadığını anlar. Arı, nektarı bulduğu anda hızla kursağına (bal midesi) çeker, kursağını dolduruncaya kadar çiçekleri dolaşır. Arı, küçük çiçeklerden çiçek ziyaret ederek kursağını doldururken bazen büyük çiçeklerden ziyaretle kursağını doldurabilmektedir. Nektar taşıyan bir arının günlük sefer sayısı ortalama 'dur. Bu sayı 24'e kadar çıkabilmektedir. Arının bir seferde taşıyabildiği nektar miktarı mg'dır. Koloniye nektar getiren arı polen toplamada olduğu gibi petek üzerinde dans ederek nektar kaynağının yerini ve kovandan olan uzaklığını kendisini izleyen diğer arılara tarif eder. Getirdiği nektardan bir miktar kendisini izleyen arılara vererek taşıdığı nektarın şeker konsantrasyonu (yoğunluğu) hakkında bilgi verir. Arılar şeker konsantrasyonu yüksek olan nektarları tercih ederler.

        Nektar taşıyan arı, kovan içerisine girdiği zaman nektarı kovan içinde görevli arı veya arılara aktarır, onlar da petek gözlerine yerleştirirler. Nektarın bala dönüşümü için hem fiziksel hem de kimyasal değişime ihtiyaç vardır. Fiziksel değişim su oranının azaltılması, kimyasal değişim ise nektarda bulunan sakkarozun enzimlerle glikoz ve früktoza indirgenmesidir.

      • Propolis Toplama

        Propolis toplayan arılar, propolis kaynağını çenesi ile ısırır, ön bacakları yardımıyla koparır ve polen sepetine atarak kovana getirirler. Kovan içerisinde diğer arılar propolisi çekerek küçük parçalar halinde alıp istedikleri yerlere yapıştırırlar. Arılar propolisi, kovan çatlak ve patlaklarının kapatılmasında, kovanın dezenfekte edilmesinde ve kovana giren ve dışarı atılamayan herhangi bir canlının propolisle kapatılarak kokuşmasının önlenmesinde kullanırlar.

      • Su Taşıma

        Yaşayan bütün organizmaların suya ihtiyaç duymaları gibi arılar da suya ihtiyaç duyarlar. Arılar suyu, yavru büyütmede, kovan içini serinletmede ve nemlendirmede kullanırlar. Suyu kovana taşıyan arılar, kovan içine geldiklerinde getirdikleri suyu diğer arılara aktarırlar. Sadece bir arıya aktarabileceği gibi 18 arıya kadar dağıttığı da görülmüştür. Su kaynağının yeri, su taşıyan işçi arılarca nasanof feromonu ile işaretlenip diğer arılar tarafından daha kolay bulunması sağlanır.

        Su, sıcak ve kurak havalarda polen ve nektar gibi depolanmaktadır. Su depolama işi peteğin üst kısmına, bal mumu ile yapılan küçük bölmelere olur. Su taşıyan arılar 1 günde ortalama olarak 50 sefer yaparlar. Kovana taşınan su miktarı ortalama 25 mg olup 50 mg'a kadar çıkabilir. Dolayısıyla bir arı bir günde mg su taşıyabilir. Böylece kovana 1 litre suyun taşınabilmesi için arının gün boyunca su taşıması gerekir.

    • Erkek Arı ve Görevleri

      Döllenmemiş yumurtalardan gelişen erkek arılar koloninin iri ve tombul bireyleridir. Çevre koşullarına ve koloninin gücüne bağlı olarak kolonilerde Nisan-Mayıs aylarından itibaren erkek arıları görmek mümkündür. En çok oğul mevsiminde görülen erkek arıların boyu, ana arının boyu kadar uzun değildir, fakat işçi arılardan ve ana arıdan daha geniş ve iridir. Erkek arılar çok kısa bir dile sahiptir. Bu nedenle çiçeklerden nektar alamazlar ve iğneleri olmadığı için kendilerini de koruyamazlar.

      Kolonideki erkek arı miktarı, sezona ve kolonideki koşullara bağlı olup oğul mevsiminde arasındadır. Koloniler, ilkbahar ve yaz başlarında erkek arı yetiştirmeye başlarlar. Geç sonbaharda ve kış aylarında normal koşullarda kolonilerde erkek arı bulunmaz. Son derece obur olan erkek arıların başlıca görevi çiftleşme uçuşuna çıkan genç ana arılarla çiftleşmektir. Erkek arı, genç ve çiftleşmemiş ana arıyı havada yakalar ve onunla çiftleşir. Ana arıyla çiftleşen erkek arı çiftleşme organını kaybeder ve ölür. Ortalama yaşam süresi gündür.

      İşçi arılar, ergin erkek arıları koloniden atmak veya erkek arı yumurta ve larvalarını tahrip etmek suretiyle kovandaki erkek arı sayısını düzenlerler. Erkek arı yumurtalarının ancak % 'sının ergin arı olarak gelişmesine fırsat verilir.

      Erkek arılar, genellikle günlük olunca uçarlar. Erkek arılarda en yoğun uçuş aktivitesi günün en ılık saatleri olan saat arasında olup genellikle sıcaklık oC'in üzerine çıkmadıkça uçmazlar. Uçuş amacı; çevreyi tanıma, dışkılama veya çiftleşme olabilir. Günde ortalama uçuş sayısı olup bu sayı 17'ye kadar çıkabilir. Uçuşa çıkmadıkları zamanlarda kovanda ballı çerçeveler üzerinde dururlar ve beslenirler. Yaz sonu veya sonbahar dönemlerinde işçi arılarca zorla kovandan dışarı atılarak ölüme terk edilirler.

  • Arı Irkları

    Arı ırkları; büyüklük, renk, dil uzunluğu, vücudun kıl örtüsü, balmumu bezlerinin şekil ve büyüklüğü, kanat damar yapısı ve kanat büyüklüğü gibi morfolojik özelliklerle birbirlerinden ayrılırlar. Bu güne kadar yapılan taksonomik çalışmalarda dünyada 24 arı ırkı kesin olarak tanımlanmıştır. Bunlardan ancak bazıları ekonomik öneme sahip olup ekolojik şartların elverdiği her yerde yetiştirilirler. Ekonomik değer taşıyan arı ırkları içinde İtalyan, Kafkas ve Karniyol ilk sıralarda yer alırlar.

    • İtalyan Irkı

      İtalyan arısı (Apis mellifera ligustica) olarak da adlandırılan bu ırk, ılıman iklim kuşaklarında yetiştirilir. İnce karın ve nispeten uzun bir dile sahiptir. Bu ırkta kıllar sarı renkte olup bu durum erkek arılarda daha belirgindir.

      İtalyan ırkı arılar sakin yaradılışlıdırlar. Çoğalma kabiliyetleri fazladır. Yavru büyütme yeteneği fazla olup erken ilkbaharda kuvvetli koloni oluştururlar. Bol nektar toplayarak çok bal yaparlar. Oğul verme meyilleri zayıftır. Obur oldukları için kış mevsiminde fazla bal tüketirler. Kısmen uzun dilleri sayesinde yonca çiçeklerinden kolaylıkla yararlanırlar. Üstün petek örme özelliği İtalyan arısını, arılar arasında en iyi petek ve petekli bal üreten arı haline getirmiştir. Bu olumlu özelliklerine karşın yön tayin etme duyguları zayıftır ve yağmacılığa eğilimlidirler.

    • Karniyol Irkı

      Karniyol arısı (Apis mellifera carnica), ince yapılı ve uzun dillidir. Kısa ve sık bir kıl örtüsüne sahiptirler. Gri arılar da denilen Karniyol arısının kitini çok koyu renktedir ve genellikle 2. ve 3. halkalar üzerinde kahverengi noktalar, bazen de kahverengi çizgiler vardır.

      En sakin ve uysal arı ırkıdır. Yavru üretme kabiliyetleri çok iyidir. Küçük aileler halinde kışladıklarından yiyecek tüketimleri azdır. Polen miktarı yeterli olduğu sürece yavru büyütme uzun süre devam eder. Sonbaharda ailenin nüfusu süratle azalır. Çok sert iklim şartlarında bile kışlama yetenekleri iyidir. Oğul verme eğilimleri yüksektir. Yön tayin etme ve kovanlarını bulma duyguları kuvvetlidir. Yağmacılığa karşı meyilli değildirler. Çok az propolis kullanırlar ve bu yüzden yavru hastalıklarına karşı çok hassastırlar. Çevre şartları değişikliklerine uyma kabiliyetleri yüksektir.

    • Kafkas Irkı

      Kafkas arısı (Apis mellifera caucasica) biçim, büyüklük ve kıl örtüsü bakımından karniyol arısına benzer. Kitin rengi koyudur fakat birinci karın halkası üzerinde kahverengi noktalar görülür. Kafkas ırkı, bilinen arı ırkları içinde en uzun dile sahip olan ırktır.

      Uysallıkları ve petek üzerindeki sakinlikleri bu ırkın en tipik özellikleridir. Yavru verimleri yüksektir ve kuvvetli aileler meydana getirirler. Fakat en kuvvetli oldukları devre yaz ortasıdır. Oğul verme meyilleri zayıftır. Propolisi çok kullanırlar. Nosema hastalığına karşı hassasiyetleri dolayısıyla kuzey bölgelerinde kışlama durumları pek iyi değildir. Yağmacılığa meyillidirler. Bal verimleri yüksektir.

    • Yerli Irklar

      Anadolu arısı (Apis mellifera anatoliaca) olarak da isimlendirilen bu ırk, Anadolu'nun büyük kısmında yayılış göstermektedir. yılında ırk düzeyinde sınıflandırılmıştır. Anadolu arısı, İngiltere ve ABD'ne götürülerek bu ülkelerdeki ıslah çalışmalarında kullanılmıştır. Ege formu gibi değişik alt türlerinin olabileceği bildirilmektedir. Anadolu arısı esmer ve küçük yapılı arılardır. Olumsuz kış şartlarına çok dayanıklı olup yavru ve bal üretim kabiliyetleri yüksektir.
Simecs Group
Arıcılık Gazetesi Reklam Verin
Arıcılık Gazetesi Reklam Verin

OCAK

Kışlatma döneminde kovanların daha iyi havalanması için, kovan giriş delikleri zaman zaman temizlenmelidir.

Arılar kışın kovan içinde salkım halinde dururlar. Kış döneminde bu salkımın bozulması kış kayıplarının artmasına neden olur. Kış salkımının bozulmaması için kovan sık sık açılıp arılar rahatsız edilmemelidir.

Kışlatma döneminde kovanda yeterli bal kalmamışsa, kovana ballı çerçeve ya da arı keki ile besin takviyesi yapılmalıdır.

Kovanlarda kış kayıplarının asıl nedeni soğuk değil açlıktır. Kış kayıplarının önüne geçmek için çerçeveli bir koloniye kışın tüketmesi için kg bal bırakılması kovanın kışlık besin ihtiyacını karşılayacaktır. Yeterli besini olmayan kovan soğuktan ne kadar korunursa korunsun kışı çıkaramaz.

ŞUBAT

Sıcak bölgelerde Şubat ayı ortasında ilk kontroller ile besleme ve ilaçlamaya başlanır.

Kovanın baharda zamanından önce yavru yapıp, soğuk nedeniyle bu  yavruyu üşütmesine engel olmak için, kovana gereğinden fazla besleme yapılmamalıdır.

Yavru yetiştirme faaliyetinin hızlandığı ilkbahar aylarında beklenmeyen soğuk ve yağışlı havalar kovanlardaki hastalık riskini artırır. Bu dönemde koloninin üşütülmemesi için koloni  kontrolleri sırasında kovan fazla açık tutulmamalıdır.

MART

Sıcak bölgelerde arılar dışarıya çıkmaya başlayacağından kovan bakım işlerine başlanır.

Yavru üşümesine engel olmak ve rahat çalışmak için kovanların ilkbahar bakımları hava sıcaklığının 15 oC civarında olduğu, günün saatleri arasında yapılmalıdır.

İlkbaharda kovan kontrolleri sırasında kovan düzeninin sağlanması için  kovandaki fazla olan boş çerçeveler çıkarılmalıdır.

İlkbahar kovan kontrolleri sırasında kovanın fazla açık tutulması yavruların üşümesine neden olacağından kovan fazla açık tutulmamalıdır.

Rutubet nedeniyle dip tahtası ıslanan kovanların dip tahtasını ya da kovanı değiştirerek arıları rutubetten kurtarmak, arılarınızı hastalıklardan koruyacaktır.

Kovanların ilkbahar bakımlarında ana arısız olan kolonileri ana arılı kolonilerle birleştirerek güçlü koloniler oluşturunuz.

Kovanları hastalık ve zararlı yönünden kontrol ediniz, kovan kaybını önlemek için şüphelendiğiniz hastalık ve zararlılarla mücadeleye geç olmadan başlayınız.

Kovanlarda yavru ve yumurta faaliyetinin başlaması için; 1 ölçek şeker/1 ölçek su ile hazırlanan şurupla teşvik şuruplaması yapılmalıdır.

Kovanlara ilkbaharda besin takviyesi olarak verilecek şurup; 2 ölçek şeker/1 ölçek su ile hazırlanmalıdır.

 

NİSAN

Kovanların bakım ve kontrol  işlerine devam edilir. Ana arısı olmayan kovanlara ana arı verilir, zayıf kovanlara besleme amacıyla şerbet verilir. Hastalık ve zararlılarına karşı mücadele yapılır.

Havaların ısınması ve arı faaliyetinin başlaması nedeniyle, kovan uçuş delikleri bir seferde tamamen açılmayıp, birkaç günde bir olacak şekilde azar azar genişletilmelidir.

Kovan aktarma işleminde çerçevelerin sırasının değiştirilmemesi kovan düzeninin bozulmamasını sağlar. Kovan düzeni bozulmayan kovanın gelişimi daha hızlı olmaktadır.

Kuvvetli kovanların oğula giderek zayıflamasını önlemek için kovana kat atılmalı ya da bölme yapılmalıdır.

Polenin yetersiz olduğu durumlarda koloninin yavru geliştirmesi mümkün olmayacağından kovana yeterli polen getirilmesini sağlamak için arıların bulunduğu yörede polen kaynağının olmasına özen gösterilmelidir.

Çerçeve ihtiyacı olan kovanlara kabartılmış çerçeve verilmesi arıların mum örmekle zaman ve besin harcamalarını önleyeceğinden kovanlar daha hızlı gelişirler.

Kovanda koloni düzeninin sağlanması için kovana temel petek ilavesi birer tane olacak şekilde yapılmalıdır.

Kovana verilecek yeni temel petek kovanda yavru üretim sahasının bölünmemesi için en son iki çerçeve arasına koyulmalıdır.

MAYIS

Kovanlarda bakım ve kontrol işlemleri devam eder. Çeşitli arı hastalık ve zararlılarına karşı mücadele yapılımonash.pwı sıcak bölgelerde bal hasadına başlanır.

Arılıkta kuvvetli kovanları bölüp analandırarak kovan sayınızı artırabilirsiniz.

Ana arı uygulanacak kovanda ana arı yüksüğü, günlük yumurta ve ana arı olabilecek larva olmamalıdır.

Yeni oğullarda genç çiftleşmiş ana arıların yumurtlayıp yumurtlamadığı koloninin varlığı açısından takip edilmelidir.

Kovan içindeki mevcut arı miktarı çerçeveleri doldurmuyorsa, arısız çerçevelerin alınıp, alanın bölme tahtası ile daraltılması, koloni gelişimini hızlandıracaktır.

Kovana gelen polenin tamamının alınması koloni gelişimini ve bal verimini olumsuz olarak etkileyecektir. Bu nedenle polen tuzakları sürekli takılı tutulmamalı kovana yetecek kadar polenin kovana girmesine müsaade edilmelidir.

HAZİRAN

Bazı bölgelerde bal hasadı yapılır. Kovanlar çiçeği bol yerlere nakledilir.

Bal hasadında petek gözlerinin en az üçte ikisi sırlanmış olan çerçeveleri alınız. Daha az sırlanmış olan çerçevelerdeki ballar olgunlaşmamış olduğundan kalitesiz olur ve kısa zamanda ekşirler.

Arı nakillerinde kovanın yeterli miktarda havalandırmasının olduğundan emin olunuz. Yeterli havalanma olmayan kovanlar taşıma sırasında kovan kayıplarına neden olurlar.

Kovanlarda yağmacılığı önlemek için bal hasat işlemi sabahın erken saatlerinde veya akşam saatlerinde yapılmalıdır.

Kovanlar arasında yağma başlarsa yağmalanan kovanın uçuş deliğini iyice daraltınız.

Bal hasadında arı mevcudu dikkate alınmadan yapılan aşırı hasat, kolonilerin hastalık ve zararlılara karşı dirençsiz kalıp gelecek bal sezonuna güçsüz bir şekilde girmelerine neden olacaktır.

TEMMUZ

Bal hasadına devam edilir. Kovanlar çiçeği bol yerlere nakledilir.

Bal hasadında kovanın balı tamamen alınmamalı kovanın gücüne göre yetecek miktarda bal arıya bırakılmalıdır. Balı tamamen alınan kovanın gelişimi durur ve kovan zayıflar.

Bal toplama döneminde kovanın önünü kapatan yabani otları temizleyerek arıların kovana rahat bir şekilde giriş-çıkış yapmasını sağlayınız.

Balda ilaç kalıntısı olmaması için bal üretim dönemlerinde kovanlarda ilaç kullanmayınız.

Arılıkta gözlemci kovan belirlenmesi bal akımının takibi açısından kolaylık sağlayacaktır.

AĞUSTOS

Bal hasadına devam edilir. Kovanlar çiçeği bol yerlere nakledilir.

Balı süzülmüş peteklerde kalan balın temizlenmesi için tekrar kovana verilmesi işini akşamüzeri geç saatlerde yaparak yağmacılığı önleyebilirsiniz.

Balı süzülmüş petekleri 10 oC nin altında soğuk hava depolarında  muhafaza ederek güvelenmelerini önleyebilirsiniz.

Arı mevcudu dikkate alınmadan yapılan aşırı bal hasadı, arıların geç sonbahar ve kışın beslenme yetersizliğinden dolayı ölümlerine sebep olacaktır.

Süzülen ballarda HMF oranının yükselmemesi için; balları gölge ve serin bir yerde muhafaza ediniz.

EYLÜL

Soğuk bölgelerde kovan uçuş delikleri azar azar daraltılmaya başlanır. Bal hasadı biten kovanlarda arı hastalık ve zararlıları ile mücadele edilir. Kovanlarda kışlık yem durumları kontrol edilerek varsa eksikler tamamlanır.

Sonbaharda kapalı yavrunun sona erdiği, son bal hasadından sonraki dönem varroa mücadelesinde ilaç uygulamak için uygun bir zamandır.

Arılarınızdan çam balı almak için kovanlarınızı çam balı üretim bölgelerine götürebilirsiniz.

Kovanların sonbahar beslenmesi için hazırlanan şurup 2 ölçek şeker-1 ölçek su olacak şekilde hazırlanmalıdır.

Teşvik şuruplaması ile ana arının yumurta atmasını sağlayıp kovanın kışa güçlü bir mevcutla girmesini sağlayınız.

 

EKİM

Kovanlar kışlama alanlarına taşınırlar.Çeşitli arı hastalık ve zararlıları ile mücadele yapılımonash.pw hasadı tamamen monash.pwş petekler büyük mum güvesine karşı önlem alınarak saklanır.

Kovan mevcudunun genç ve kalabalık olması kovanın rahat bir kış geçirmesini sağlayacaktır. Kışa girmeden teşvik şuruplaması ile ana arının yumurtlamasını teşvik ediniz.

Kovanların sonbahar bakımlarında kovanlardaki boş çerçeveler alınarak arı sıkıştırılmalı ve uçuş delikleri daraltılmalıdır.

Kovanlarınızı kışa hazırlamak için bütün kovanlarda ana arı, işçi arı, yavru ve kışlık bal stoku kontrollerini yapınız.

Kovan kontrollerinde ana arısı olmayan kolonileri analı kolonilerle birleştiriniz.

çerçevesi arıyla kaplı bir kovana kg. kış yiyeceği olarak bal bırakmak yeterli olacaktır.

Kışa hazırlanan kovanlarda hastalık ve zararlılara karşı mücadelede etkili sonuç almak için ruhsatlı ilaçlar kullanılmalıdır.

Arıların yavru yetiştirmeye başlayabilmeleri için kış yiyeceği olarak bırakılan çerçevelerde polen olmasına dikkat ediniz.

KASIM

Arılara kışlamaya sokulurlar, kışlamaya alınan arılar rahatsız edilmez. Hasat edilmiş olan ballar piyasaya sevk edilir.

Kışlatmaya alınacak kovanların yerden yükseltilmesi kovanların nemden ve sudan zarar görmemesini sağlayacaktır.

Arılar kış salkımlarını, çerçevelerin balla dolu kısımlarının hemen altındaki boş gözler üzerinde oluşturduğundan, kovanlara kış yiyeceği olarak alt kısmındaki gözleri boş olan çerçeveler veriniz.

Kışlatma yeri seçiminde kuzeyi kapalı, ses ve gürültüden uzak, rüzgar almayan, su tutmayan ve nem birikmeyen yerler tercih edilmelidir.

Kışlatmaya alınacak kovanlarda ana arının genç olması kış kaybı riskini azaltacaktır.

Kışlatma döneminde kovanda gereğinden fazla bal bırakılması arıların ısınmasını zorlaştıracaktır. çerçevesi arıyla kaplı bir kovana kg. kış yiyeceği olarak bal bırakmak yeterli olacaktır.

ARALIK

Kışlamaya alınan ve salkım oluşturan arılar salkımın bozulmaması için rahatsız edilmez.

Kışlatma döneminde yağmur ya da kar suyunun kovanın içine sızması, rutubet ve küf yaparak kovanın sönmesine neden olacağından; kovanın içine su sızmadığından emin olunuz.

Kış aylarında sıvı besleme arılarda hastalık riskini arttıracağından ballı çerçeve ya da  arı keki ile besleme yapılmalıdır.

BAL ARISI

Bal arıları yaşama bir yumurta olarak başlarlar. Ana arının petek gözlerine yumurtladığı döllenmiş yumurtalardan işçi arılarla ana arılar, dölsüz yumurtalardan ise erkek arılar meydana gelir. Bir arının gelişmesinde yumurta, larva ve pupa olmak üzere 3 farklı gelişme dönemi vardır. Arılarda yumurtadan ergine toplam gelişme dönemi; ana arıda 16, işçi arıda 21 ve erkek arıda da 24 gündür.

1. Yumurta
Arı yumurtası, silindir şeklinde, uçları yuvarlak ve uzun ekseni boyunca eğri bir dışbükey görünümündedir. Petek üzerinde işçi arı yetiştirmek için yapılmış gözler (hücreler) küçük, erkek arı yetiştirmek için yapılanlar ise büyüktür. Ana arı, büyük göze dölsüz, küçük göze döllü yumurta bırakır.
Yumurta, petek gözüne bırakıldığı zaman dikey konumdadır. Dikey konumda bırakılan yumurta yavaş-yavaş yana eğilerek üçüncü günün sonunda petek gözünün tabanında tamamen yatay bir konuma girer ve larvaya dönüşür. Bu özellikten faydalanarak petek gözündeki yumurtanın kaç günlük olduğu kolayca anlaşılır. Tüm arı bireylerinde yumurta dönemi 3 gündür.
2. Larva
Bal arısı larvası gelişme dönemlerinde renk, şekil, hacim olarak çok hızlı ve önemli değişiklik gösterir. Bu dönemde vücudu oluşturan halkalar üzerinde gözenekler bulunur ve başta ağız parçaları oluşmuştur. Larva dönemine geçmeden az önce işçi arılar, yumurtanın yanına arı sütü koymaya başlamışlardır. Larvanın çıkışıyla birlikte göze oldukça fazla miktarda arı sütü bırakılır. Larva, yumurtadan çıktığı an arı sütü ile beslenmeye başlar.
Bütün arı bireyleri larva döneminin ilk üç gününde günlük işçi arılar tarafından salgılanan arı sütüyle beslenirler. Larvaya verilecek arı sütünün ölçüsü ve kalitesi bireylere göre değişir ve en çok arı sütünü ana arı larvaları tüketir. Ana arı larvaları, bütün larva dönemi boyunca işçi arı larvalarına göre, daha sık ve daha zengin arı sütüyle beslenirler. Döllü yumurta, bu beslenme farklılığından dolayı işçi veya ana arı olarak farklı bireyler şeklinde gelişebilmektedir. Yani döllü yumurtalardan meydana gelecek ferdin işçi veya ana arı olması onun larva dönemindeki beslenme şekline bağlıdır.
3. Pupa
6 günlük larva döneminde 5 kez gömlek değiştiren larva pupa dönemine girer. Yumurtadan itibaren 8. günün sonunda işçi arı larvası içeren gözün ağzı mühürlenir. Larva 9. gününde başındaki özel bir bezden salgıladığı salgıyı kullanarak bir kozaya dönüşür. Larva, gününde bu kozasında hareketsiz olarak durur. Bu devre prepupa (pupa öncesi) devresi olarak adlandırılır. Prepupa günde pupa olur. Pupa dönemi prepupa dönemiyle birlikte ana arıda 7, işçi arıda 12 ve erkek arıda ise15 gündür. Basit olarak arının; yumurta ve larva dönemi açık yavru, pupa dönemi de kapalı yavru olarak adlandırılır. Ana arı, işçi arı ve erkek arı için toplam açık yavru dönemi sırasıyla , 9 ve gün olup benzer sıra içinde kapalı yavru dönemleri ise , 12 ve gündür. Kapalı yavru dönemi süresinin erkek arılarda daha uzun olması özellikle varroa mücadelesi yönünden önem arz eder. Bu süreye bağlı olarak varroa, işçi arı kapalı yavru hücrelerine göre erkek arı kapalı yavru hücrelerinde daha fazla nesil üretir.

işçi arı 3Arı kolonisinin en önemli bireyi olan işçi arı arı kovanındaki bütün işleri bunlar yüklenmektedir. Ana arı genel olarak hep işçi arı yumutası atarak kovanın devamlılığını sağlamaktadır. İşçi arısı hakkında bilmeniz gerekenler;

Döllenmiş yumurtalardan meydana gelirler. Koloninin gücüne ve mevsime bağlı olarak kolonide işçi arı sayısı değişir. Kolonideki işçi arı sayısı kış aylarında arasında değişirken, ilkbaharda sayıları daha da azalır. Baharın ilerleyen dönemlerinde sayıları giderek artar ve yaz aylarında kolonilerde çeşitli faktörlere bağlı olarak adet işçi arı oluşabilir. Kolonilerin gücü sahip oldukları işçi arı varlığı ile belirlenir.

işçi arıNormal koşullar altında yumurtlama hariç kolonideki bütün işler olağanüstü bir işbirliği halinde işçi arılar tarafından yapılır. İşçi arıların kolonide sorumlu oldukları işlerden başlıcaları; kovan temizliği, balmumu salgılama ve petek örme, arı sütü salgılama ve yavruların bakımı, kovanın havalandırılması, ana arının bakımı ve beslenmesi, kovan bekçiliği, kovana nektar, polen, propolis ve su taşınması ve balın olgunlaştırılmasıdır.

paket arı

Ömürleri kısa olup ağır bir çalışma temposu ve yıpranma nedeniyle ilkbahar aylarında ve yaz başlarında meydana gelen işçi arılar gün yaşarken, yaz sonu ve sonbahar başlarında meydana gelenler daha uzun süre yaşarlar.

Kuluçka süresini tamamlayıp petek gözünden çıkan işçi arıların görevi hemen başlar.

Kovan İçi Görevleri Şunlardır:

&#; günlük yaşlarında kendisini temizler, besleyici arılardan yiyecek alarak beslenir, yavru gözlerini temizler ve yavrulu gözler üzerinde dolaşarak kuluçka sahasında gerekli sıcaklığın oluşmasını sağlarlar.

&#; günlük yaşta, petek gözlerinden aldıkları çiçek tozu ve bal ile hazırladıkları karışımla yaşlı larvaları beslerler.

&#; günlük yaşta, arı sütü salgılamaya başlarlar ve genç larvaları beslerler. Çevreyi tanıma uçuşlarına çıkarlar. Uçuş eğitimi ve kovan çevresinde uyum uçuşları yaparlar.

&#; günlük yaşta, balmumu üretir ve petek örerler. Ayrıca kovan temizliğiyle de uğraşırlar.

&#; günlük yaşta, kovan uçuş deliğinde ve uçuş tahtası üzerinde nöbet tutarak kovan bekçiliği yaparlar, koloniyi yabancı arılara ve yaklaşan her türlü tehlikeye karşı korurlar.

&#; gününü tamamlayıp 21 günlük olan işçi arılar artık bütün deneyimlerini kazanmış ve kovanına gıda taşıma yeteneğine ulaşmışlardır. Açıklanan bu üç haftalık kovan içi temizliklerinden sonra ömürlerinin geri kalan kısmında kovan dışında ve arazide çalışarak kovana nektar, polen, propolis ve su taşırlar. Kovan dışı bu görevleri yapan arılara &#;tarlacı arılar&#; denir.

İşçi Arıların Polen Taşıması:

Arıların beslenmesi için özellikle yavru büyütme için mutlaka polene ihtiyaç vardır. Polen, protein, yağ, vitamin ve mineral madde kaynağıdır. Polen olmadan koloni kuluçka faaliyetini sürdüremez.

işçi arı 2Arılar birkaç çiçeği dolaştıktan sonra vücudu üzerindeki poleni orta bacağındaki tüyler vasıtasıyla arka bacaklarında bulunan polen sepetine aktarılarak kovana getirir ve petek gözüne bırakır. Kovan içi hizmeti gören genç işçi arılar bu poleni göz içerisine çene ve başı ile yerleştirir ve dili ile de nemlendirir.

Bir polen yükü olan iki topu yapabilmek için çiçek ziyaret edilmesi gerekir. Bir petek gözün polenle dolması için yonca çiçeğinin ziyaret edilmesi gerekmektedir. Polen toplamak için günlük uçuş sayısı ortalama olmasına rağmen bu sayı 45&#;e kadar çıkmaktadır. Bir polen yükünün ağırlığı mgr arasında değişmektedir.

İşçi Arıların Nektar Taşıması:

Arıların bal yapmak üzere çiçeklerden topladıkları şekerli sıvıya nektar (bal özü) diyoruz. Arı bir çiçekte nektar olup olmadığını diliyle belirler. Ayrıca nektarın kokusunu da algılayarak nektar olup olmadığını anlar. Arı nektarı bulduğu anda hızla kursağına çeker, kursağını dolduruncaya kadar çiçekleri dolaşır. Küçük çiçeklerden çiçek ziyaret edilerek kursağını doldururken büyük çiçeklerden bazen ziyaretle kursağını doldurabilmektedir.

işçi arı nektarNektar taşıyan arının 1 günlük sefer sayısı ortalama seferdir. Bu sayı 24&#;e kadar çıkmaktadır. Arının bir seferde taşıyabildiği nektar miktarı 70 mgr.dır.

Nektar taşıyan arı kovan içerisine girdiği zaman nektarı kovan içinde görevli arı veya arılara aktarır, onlar da kovan içinde petek gözlerine yerleştirir.

Nektarın bala dönüşümü için hem fiziksel hem de kimyasal değişime ihtiyaç vardır. Fiziksel değişim suyunun azaltılması, kimyasal değişim de nektar şekeri sakarozun enzimlerle glikoz ve früktoza indirgenmesidir.

arıların propolis taşımasıİşçi Arıların Propolis Toplaması :

Propolis toplayan arılar kaynağı bulduktan sonra çenesi ile ısırır, ön bacakları yardımıyla koparır ve polen sepetine atarak kovana getirir. Kovan içerisinde diğer arılar propolisi çekerek küçük parçalar halinde alıp istedikleri yerlere özenle yapıştırırlar. Arılar propolisi kovan çatlaklarını kapatmakta kullanırlar. Arı kovanına getirmiş oldukları bu propolisi kovan içerisinde bulunan boşlukları kapatarak dışarıda havanın girmesine veya herhangi bir haşarının girmesini bu şekilde engellenmiş olmaktadır.

İşçi Arıların En Son Görevi; Su Taşıma ve Depolama :

işçi arıların su taşımasıYaşayan bütün organizmaların suya ihtiyaç duymaları gibi arılar da suya ihtiyaç duyarlar. Ayrıca arılar suyu balın sulandırılmasında, kovan içini serinletmekte ve kovan önünü nemlendirmekte kullanmaktadırlar. Suyu kovana taşıyan arılar kovan içine geldiklerinde, getirdikleri suyu diğer arılara aktarırlar. Sadece bir arıya aktarabileceği gibi 18 arıya kadar dağıttığı da görülmektedir.

Sıcak ve kurak havalarda suyu polen ve nektar gibi depolamaktadır. Su depolama işi peteğin üst kısmına, bal mumu ile yapılan küçük bölmelere depolanır.

Su taşıyan işçi arı 1 günde ortalama olarak 50 sefer yaparlar. Kovana taşınan su miktarı ortalama 25 mgr olup 50 mgr.a kadar çıkabilir. Dolayısıyla bir arı bir günde mgr su taşımaktadır. Böylece kovana 1 litre su taşınabilmesi için arının su taşıması gerekir. İşçi arıların sayı olarak çokluğu koloninin sağlığı ve devamlılığı için çok önemlidir.

Post Views

Arıcılık Com

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır