Bogaziçi Olayları

kaynağı değiştir]

Yurtdışında yaşayan Boğaziçi Mezunları ile protestolara destek veren bireyler küçük gruplar halinde gösteriler yapmaya başladı. Instagram, Twitter gibi sosyal medya üzerinden de paylaşılan bu etkinliklerde mezunlar söz konusu atama kararını protesto etti ve üniversitedeki öğrencilere ve öğretim üyelerine desteklerini iletti.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (BMCHR) protestolar sırasında gözaltına alınan öğrencilerin serbest bırakılması çağrısında bulunarak "yetkililerin LGBT bireyleri hedef alan nefret söylemlerini" kınadı.^[65]

Kuzey Amerika'da Amerika Birleşik Devletleri'nin New York,^[66]Boston^[67] ve Seattle^[68] şehirleri ile Kanada’nın Vancouver^[69] kentinde dayanışma ve protesto gösterileri düzenlendi. Avustralya'nın Sidney^[70] ve Brisbane^[71] şehirlerinde de benzer etkinlikler gerçekleşti. Avrupa'da ise İsveç'te Malmö,^[72]Göteborg ve Halmstad,^[73]Belçika'da Brüksel,^[74][75] Almanya'da Münih^[76] ve Berlin,^[77]Hollanda'da Amsterdam,^[78]Fransa'da Paris,^[79]İrlanda'da Dublin^[80] olmak üzere destek amaçlı pek çok protesto meydana geldi. Dubai’de de pankartlar açan mezunlar tepkilerini gösterdi.^[81]

Gazetecilerden gelen tepkiler[değiştir kaynağı değiştir]

Boğaziçi Üniversitesi’ndeki protestolara destek veren gazeteci, ortak bir bildiri kaleme aldı.

Gazeteciler, &#;“Demokratik haklarını kullanan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin ve onlara destek veren akademisyenlerin kriminalize edilmesi çabasını reddediyoruz” dedi.^[82][83]

Analizler[değiştir kaynağı değiştir]

Protestolar sırasında Yol TV tarafından paylaşılan bir videoda polisin protestoculara karşı "Aşağı bak, toplu gezmek yok!" ifadesi kullandığı görüldü. Sonrasında Yol TV, haberi hakkında bir düzenleme yayımlayarak başka açıdan çekilmiş polis kayıtlarında polisin "Aşağıdan!" dediğinin anlaşıldığı açıkladı.^[52]Emniyet Genel Müdürlüğü de yaptığı açıklamada, "Aşağıdan!" dendiği açıklandı.^[53] Bu aralıkta viral hâle gelen ilk videonun haber başlığından hareketle sosyal medyada "Aşağı Bakmayacağız" söylemi yaygın olarak kullanıldı, birçok siyasi ve ünlü benzer paylaşımlarda bulundu.^[54][54] Duruma tepki koyan etiketler açıldı ve geniş kitleler tarafından kullanılarak "Aşağı Bakmayacağız" söylemi slogan hâline geldi.^[53][55]

Tepkiler[değiştir kaynağı değiştir]

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "rutin bir atamanın üniversiteleri kışkırtmak için kullanıldığını" söyledi. Eylemcileri "terörist" olarak niteledi ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun 4 Ocak'ta eyleme katılmasına atıfla, Kaftancıoğlu'nun Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi militanı olduğunu öne sürdü.^[58] Erdoğan 8 Ocak'taki basın demecinde şöyle konuştu:

Kemal Kılıçdaroğlu, yaptığı yazılı açıklamada Melih Bulu'yu "kayyum rektör" olarak nitelerken, "Hiç kimse istemiyor. Öğrenciler istemiyor, öğretim üyeleri istemiyor, eski mezunlar istemiyor. Zaten çalışacak kişi de bulamadı. Ama gerginlik artıyor. Çocuklarımıza şiddet uygulanıyor" değerlendirmesinde bulundu.

Devlet Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada "Boğaziçi Üniversitesi’ne yasal yollardan rektör atanmış ve konu kapanmıştır." dedi ve göstericileri anarşist faaliyetlerde bulunmakla suçladı, ayrıca eylemleri "başı ezilmesi gereken bir komplo" olarak nitelendirdi.^[59]

İç işleri bakanı Süleyman Soylu, olaylardan 3 gün önce Cemil Bayık'ın gün HDP'ye talimat verdiğini, olayların Osman Kavala'nın oluşturmuş olduğu bir sistemle finanse edildiğini, gözaltına alınmış protestocuların DHKP-C ve TKP/ML mensubu olduklarını ve Gezi Parkı olaylarının da aynı şekilde meydana gelmiş olduğunu iddia etti. Öne sürülmüş bu iddialar Evrensel gazetesi tarafından komplo teorisi olarak nitelendirildi.^[60]CHP milletvekillerinin de protestolara dahil olduğunu belirten Soylu, bu milletvekillerini öğrencileri kışkırtarak üniversitenin huzurunu bozmakla suçladı.^[61]

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Melih Bulu'ya karşı olan tepkilerinde öğretim üyelerinin ve öğrencilerin yanında olduğunu belirtti.^[62]

Karşı protestolar[değiştir

nest...

16331 16332 16333 16334 16335