balık kokulu akıntı kadınlar kulübü / Neredeyse Her Kadının Yaşadığı Vajinal Akıntılar Farklı Türlerine Göre Ne Anlama Geliyor?

Balık Kokulu Akıntı Kadınlar Kulübü

balık kokulu akıntı kadınlar kulübü

VAJİNAL FLORA BOZUKLUĞU VE VAJİNİT

Vajinit, vajina iç yüzeyini döşeyen mukozanın enflamasyonu anlamına gelir. Vücutta bulunan tüm mukozal yapılar mikroorganizmalara konaklık eder ve mukoza-mikroorganizma kompleksinin oluşturduğu ortama flora adı verilir. Bağırsak florası, ağız florası ya da konumuz vajen florası gibi. Vajinal mukozanın enflamasyonu anlamına gelen vajinitte esas sorun vajen florasının disfonksiyonudur. (1,2)

Vajina, önde üretra ve mesane, arkada ise rektum ve anal kanal arasında uzanan yaklaşık cm uzunluğunda fibromuskuler yapıda bir tüptür. Mukoza, muskularis ve adventisya tabakalarından oluşur. Mukozayı çok katlı yassı keratinize olmayan epitel döşer. Bunun altında elastik lifler, damar ve lenfatik ağı içeren lamina propria ve onun altında da muskularis tabakası bulunur. En dışta bağ dokusu, damar ve lenfatiklerden zengin adventisya tabakası bulunur. (3,4)

Vajinanın İnnervasyonu, Perfüzyonu ve Drenajı

Kadın ürogenital sisteminin fonksiyonel bir organı olan vajina, vulvadan başlar, serviks ile sınırlanır. Pelvis içinde rektumun önünde ve mesanenin arkasında lokalize olur. Vajina uterusa dik açı ile komşuluktadır, endopelvik fasya ve ligamanlar ile yerinde durur. Vajinanın yapısı, bağ doku, membran ve erektil dokudan oluşan bir networktür. Üretranın sfinkteri ve M. perineus transversus, perineal membran ve pelvik diyafragma vajeni destekler. Bu yapıların duysal innervasyonu N. pudendus'un perineal dallarından ve ağrı lifleri S2-S4 sakral pleksusundan gelir. Vajinanın kanlanması funduszeue.info interna'nın dalı olan A. vaginalis tarafından sağlanır. Vajinanın perfüzyonu çok zengindir, bu arter vajenin tüm çevresinde yaygın şekilde bulunur. Vajinanın 1/3 üst kısmının lenfatik drenajı eksternal iliak nodlarla; orta 1/3 kısmı comminis ve internal iliac lenf nodları; alt 1/3 lük vajen ise superficial inguinal ve perirektal lenf nodları ile sağlanır. (5,6,7)

Vajinal Flora

Vajen florası gerek salgıları gerek enzimleri ve içerdiği mikroorganizmalara göre farklı özellikleri olan bir ortamdır. Esas olarak aerobik olan vajen florasında ortalama 30 değişik tip mikroorganizma farklı oranlarda ve belli bir denge içinde bulunur. Bunlar:

  • Laktobasiller (hidrojen peroksit üretir)
  • Bakteroidesler
  • Peptokoklar
  • Streptokokus epidermitis, B ve D grubu streptokoklar
  • Korinobakteriler
  • Peptostreptokoklar
  • E. koli ve Eubakteriumlar
  • Gardnerella vaginalis ve Trichomonas vaginalis
  • Candida albicans (az)

Vajinit etkenlerinden olan Neisseria gonorrhoeae, HSV (Herpes Simplex Virus) ve HPV (Human Papilloma Virus) vajen flora üyesi değildir. (7,8,9)

Yenidoğan döneminde ilk birkaç hafta vajinada sadece aerobik laktobasiller bulunur. Puberte döneminde streptokok, stafilokok, difteroid ve funduszeue.info bakterileri eklenir ve pH asitleşir. Cinsel aktif dönemde, Candida türleri ve Trichomonas vajinalis etken olarak görülebilir. Menopozdan sonra laktobasiller yeniden azalır ve karışık vagina florası ortaya çıkar. (8,9)

Vajinal sekresyonlar, floranın önemli bölümünü oluşturur. Sağlıklı vajinal sekresyon; Bartholin ve Skene bezlerinden, vulvadan yer alan sebase bezlerden, uterus ve serviks mukozasından, vajen epitelinin transuda tarzı sekresyonlarından, dökülen servikal-vajinal hücrelerden ve  mikroorganizmalar ile  onların metabolitlerinden oluşur. (9,10)

Üreme çağında sağlıklı vajen florası aralığında asidik pH'a sahiptir. Bu özelliği sağlayan temel etken östrojendir. Östrojen vajen epitelinin prolifere olmasını ve epitel hücrelerinde glikojen depolanmasını sağlar. Glikojenin enzimatik ve laktobasillerle yıkımı ile ortaya çıkan laktik asit, vajen pH’sını asidik kalmasını temin eder. Asidik ortam başta laktobasiller olmak üzere vajen florasının gelişimini uyarır (1,2). Puberte öncesi ve postmenopozal dönemde öströjen azalışı nedeniyle vajina epiteli incelir ve pH seviyesine yükselir. Postmenopozal dönemde vajen dokusunda oluşan atrofi, vajenin travma ve enfeksiyonlara hassas hale getirmekte, floradaki laktobasiller yerini patojenik kokların başını çektiği mikst floraya bırakmaktadır. (8,9,10)

Vajinit ve Belirtileri

Vajen florasının disfonksiyonu ile seyreden vajinitte, artmış akıntı ve akıntının yarattığı vajinal irritasyon sonucu kaşıntı ilk şikayetlerdir. Akıntı kıvamında değişiklik, akıntının kokusunda değişiklik, lokal huzursuzluk, yanma, disparoni, dizüri, hiperemi ve ödem diğer yakınmalardır. Tekrarlayan ve tedavi edilemeyen vajinit vakalarının özellikle bakteriyel olanlarında enfeksiyonun uterus, fallop tüpleri ve overlere yayılması, hamilelikte çocuğun erken ve düşük kilolu doğması ve infertilite nadir komplikasyonlar arasındadır. (1,11,15)

Vajinit çeşitleri ve klinik belirtileri:

1- Mantar Vajiniti: Erişkin kadınların %75'i yaşamları boyunca en az bir kez, %45'i her yıl en az iki vulvovajinal kandidiyazis atağı yaşar. Vakaların %'ında etken Candida albicans'tır. Normalde ağız, boğaz, kolon ve vajina flora üyesi olan C. albicans,  flora disfonksiyonlarında vajinitin etkeni olarak karşımıza çıkar. Vajinadaki normal bakteriler, mantarın üremesine engel olur, bu sebeple antibiyotik kullanımı mantar enfeksiyonu için önemli bir predispozan faktördür. Hamile, obez, diyabetli ve immun disfonksiyonu olan hastalarda daha sık görülür. Candida vajiniti genelde beyaz, sulu peynir görünümlü bir akıntıya neden olur. Labiumlar eritemli ve ödemli olabilir. Sık tekrarlayan kronik, dirençli enfeksiyonlara neden olabilir ve bu durum seksüel disfonksiyona, psikolojik sorunlara yol açabilir. (12)

Candida albicans, en sık görülen vajinit etkenidir. Vajinal candida albicans varlığında kişinin bozulan sadece vajen florası değildir, bağırsak flora bozukluğu da tabloya eşlik eder. Gerek vulvovajinal gerekse bağırsak candidiyazisinde çözüm sadece ilaç değildir. Candidanın eliminasyonu için beslenmenin düzenlenmesi, candidanın besini olan rafine karbonhidratların diyetten çıkartılması ve nöralterapi ile mukozanın perfüzyonu gereklidir. Antifungaller ile sağlanan kürlerin bağırsak florasındaki olumsuz etkileri mantar enfeksiyonlarının rekkürenslerinden sorumludur. (13)

Kronik mantar enfeksiyonları: Bazı kadınlarda alt genital bölgede inatçı kaşıntılar meydana gelir. Bu kaşıntılar defalarca mantar enfeksiyonu tanısıyla tedavi edilmeye çalışılmış olabilir. Kronik mantar enfeksiyonu gerçekte çok ender görülen bir durumdur. İleri incelemelerde bu kadınların çoğunda dış genital bölgede gerçekte bir alerjik reaksiyon veya ciltte enfeksiyona bağlı olmayan bir dermatit durumu söz konusudur. Böyle bir durumda mantar ilaçlarıyla belirtilerin geçirilmesi mümkün olamamaktadır (12, 13).

2- Bakteriyel Vajinitler (14)

  • Gardnella vaginalis vajiniti (Bakteriyel vajinozis): Normal vajinal floranın değişmesi ile hidrojen peroksit üreten laktobasillerin kaybı ve anaerobik bakterilerin artarak floraya hakim olmasıyla karakterizedir. Genelde balık kokulu bir akıntıya neden olur. Akıntı beyaz, gri veya sarımsı olabilir. Kaşınma ve irritasyon vardır, disparoni olmaz.
  • NeisseriaGonorrhoeae Vajiniti
  • ChlamydiaTrachomatisVajiniti: Trichomonas vaginalis etkeni ile gelişen balık kokulu, yeşilimsi sarı, bol akıntılı, dış genital organlarda enflamasyonun olduğu tablodur. Dizürü ve disparoni görülür.

3- Atrofik Vajinit (Hormonal Vajinit): Doğum sonrası, menopoz sonrası veya ergenlik öncesi genç kızlarda görülen vajinittir. Burada sorun östrojen yokluğudur. Özellikle postmenopozal dönemde aynı sebepten vajen pH’sı ile arasındadır. Bu dönemde vajenin asidojenik florası mikst flora ile yer değiştirir. İncelen mukozada kolaylıkla vajinit gelişir. Atrofik vajinit genelde kokusuz ve akıntısız olur, vajina kuru ve cinsel birleşme acılıdır. (15)

4- Enfeksiyona bağlı olmayan vajinit (atrofik vajinit)

Vajinanın doğal ortamını oluşturan laktobasil adlı bakteriler östrojen hormonunun vajinaya etkisiyle "ayakta dururlar". Yine östrojen hormonu vajina dokusunun sağlamlığını da sağlar. Östrojen herhangi bir nedenle azaldığında vajina dokusunun incelmesi (atrofi) ve laktobasillerin azalması tek başına akıntı nedeni olabilir. Vajinanın incelmesi ilişkide ağrı ve kanamaya da neden olabilir. Ek olarak laktobasillerin azalmasıyla vajinada oluşan enfeksiyon akıntı şikayetinin artmasına neden olabilir. (13, 15).

5-İrritan Vajinit: Vajinal mukozayı irrite eden maddelerden kaynaklanan vajinittir. Bunlar sıklıkla lateks, spermisitler, hijyenik ürünler, krem, parfüm, sabun, vajinal duş, meni, sürtünme, kumaşlar veya tampon olabilir. İrritan vajinitte artmış akıntı, kaşıntı ve yanma vardır.  Tedavisinde irritan temasının kesilmesi önemlidir.(16)

6-Parazitik Vajinit: Enterobius vermikularis ve Entamoeba histolitica ile oluşan nadir tablolardır.

7-Herpetik Vajinit: Herpes simpleks ailesine bağlı gelişen, tipik herpetik lezyonların eşli,k ettiği vajinittir. Genelde etkenin alınmasından bir hafta sonra lezyonlar gelişir. Şiddetli ağrı, lenfadenopati ve sistemik ateş görülür. 3 haftalık bir iyileşme süresi vardır. Ancak çok ağrılı bir klinik olan postherpetik nevralji, herpes atağında farklı süreler sonra ortaya çıkabilen, nöralterapi ile tedavi edilebilen önemli bir kliniktir.(17)

Görüldüğü gibi etkene göre vajinitin de adı ve kliniği değişir ancak hepsinde ortak olan patojenik süreç vajen florasının bozukluğudur.

Modern tıbba göre vajen florasını bozan risk faktörleri:

  • Multipartner
  • Rahim içi araç
  • Sigara
  • Kozmetikler (sabun, vajinal deodorant-parfüm vs)
  • Antiseptikler ile vajinal temizlik
  • Vajinal duş
  • İç çamaşırlarında kullanılan tekstil
  • İç çamaşırlarında kullanılan iyi durulanmayan deterjanlar.
  • Antibiyotik kullanımı
  • Menapoz, doğum ve ergenlik dönemi hormonal değişiklikler (1,14,16,17)

NÖRALTERAPİ YAKLAŞIMI İLE VAJİNİTİN ETYOLOJİSİ (7,18,19,20,21,22)

Nöralterapi yaklaşımı ile bu fonksiyonel bütünlüğün kavranmasında vejetatif sinir sistemi (VSS) çok özel bir öneme sahiptir. Bu durumda VSS nerelerde bulunur sorusuna yanıt bulmak gerekir: VSS organizmanın her yerini bir ağ gibi sarmış durumdadır. Saç, diş ve tırnakta yok; kıkırdak, lens ve nucleus pulposusta sınırlı olarak bulunur. Tüm damarların üzerini ve sinirlerin etrafını sararak tüm vücuda ulaşır. Boyama metoduyla, immünolojik ve histolojik yaklaşımlarla tespit edilmektedir. Daha çok ürettikleri hormon veya transmitterler sayesinde incelenmektedir (7).

VSS'ni tüm bütünlüğü ile değerlendiren nöralterapik yaklaşımda vajinitin etyolojisini şu şekilde sıralayabiliriz:

  1. Vajinal disbiyozis
  2. Antibiyotik kullanımı, steroid ve NSAİ'lerin kontrolsüz kullanımı
  3. İmmun disfonksiyon
  4. Hormonal disfonksiyon (IVF tedaviler, hormon replasmanları, fizyolojik dönemler, endokrin hastalıklar)
  5. Beslenme hataları ve dehidratasyon
  6. Bağırsak Flora Bozukluğu yani disbiyozis
  7. Geçirilen operasyonlar
  8. Ürogenital cerrahi girişimler (Doğum, sezaryen doğum, küretaj, abortus, perineal plastik operasyonlar)
  9. Ağır metal varlığı ve bağ dokusu yüklenmesi
  10.  Latent asidoz
  11.  Dehidrate beden
  12.  Allerji
  13.  Bozucu alan 
  14.  Kranyosakral bağlantı (funduszeue.infous ilişkisi)
  15.  Stres ve mental yüklenme
  16.  Elektrosmog
  17.  Sakroilyak disfonksiyon
  18.  Lumbal sakral bolkaj
  19.  Torako lumbal geçişte blokaj
  20.  TME disfonksiyonu

Nöralterapi yaklaşımında ilk adım bedenin bütünlüğünü görebilmektir. Bu kadar kompleks olan bir sistemin tedavisinde mültidisipliner bir yaklaşım içinde olmadan kalıcı çözüm yaratmak zordur. Tüm organların dolaşım sistemini detaylı olarak incelediğimizde arter, ven ve lenfatik sistemin sağlıklı çalışabilmesi için sağlıklı bir vejetatif sinir sistemine (VSS) ihtiyaç vardır (7).

Bu durumda VSS başlıca görevlerini kısaca hatırlamakta fayda var. İhtiyaca göre perfüzyon, hücreler arası iletişim, foton ve elektriksel denge ve iletişim, nörosekretif enformasyon transferi ve değerlendirmesi, organ ve doku fonksiyonlarının yönetimi, solunum, dolaşım, sekresyon, ısı, sıvı ve asit baz dengesi, üretim organlarının kontrolü, metabolizma, sindirim ve immun sistem fonksiyonları. Kısacası VSS organizmanın adaptasyonu ve çevre ile olan ilişkisini düzenlemek üzerine programlanmıştır, bedenin homeostazından sorumludur (7, 19, 21, 24, 27)

Vajinitin oluşumundaki temel patoloji, vajinal floranın bozulmasıdır. Floranın bozulmasında bağırsak florasının bozulması, immun sistemin disfonksiyonu, lenfatik drenaj sorunu ve bağ dokusunun yüklenmesi önemlidir. İmmun sistem, vejetatif sinir sistemi (VSS) özellikle de sempatik sinir ve hormonal sistemin fonksiyonel bütünlüğü ile birlikte yürür. Hormonal disfonksiyona neden olabilecek tüm durumlar; stres, ilaç kullanımı, tiroid hastalıkları, fizyolojik ya da patolojik hormon değişiklik dönemleri (ergenlik, hamilelik, pre-post menapozal dönem, diyabet, insülin ve glukoz dengeleri), hormon tedavileri (hormon replasman tedavileri, IVF tedavileri) vajinite neden olabilir. Bunun dışında sinirsel innervasyonu bozabilecek olan segment içindeki geçirilen tüm cerrahi girişimler (küretaj, sezayen doğum, spiral kullanımı, plastik cerrahiler, ürogenital hastalıklar) ya da segmental bağlantı içerisinde tüm bozucu alanlar da vajinitin sebepleri içerisinde değerlendirilir. Yanı sıra önemli bir diğer bağlantı funduszeue.infous üzerinden cranyo-sakral bağlantılar (tonsil, diş-çene kompleksi ve serviko-kranyal bağlantı) da bütünsel bakışın içerinde yer almalıdır.

Nöralterapi bir regülasyon tedavisidir. Aynı zamanda hem diyagnostik, hem de terapi amaçlı uygulanmaktadır. İnsan bedeninde, hastalıklar ortaya çıkmadan önce bazı değişiklikler oluşur. Çoğu kez modern tıbbın açıklayamadığı ve hastanın kendi psikolojisi ile ilgili olduğu iddia edilen bu rahatsızlıkların temelinde, hastanın zorlanan vejetatif sinir sistemindeki düzensizlikler yatmaktadır (7,19,24).

Bunun içinde değerlendirilmesi gereken ve sıkça göz ardı edilen bir diğer durum da kişinin beslenmesi ile oluşabilecek olan disfonksiyonlardır. Şöyle ki karbonhidrat ağırlıklı beslenen bir kişinin bağırsak flora bozukluğu olması ve gelişen bağırsak disbiyozisine sekonder gelişen bağırsak candidiyozisinin de vulvovajinal candidiyazise sebep verecek olmasıdır. Günümüz modern tıp yaklaşımında vajinal candidiyazisin "dirençli enfeksiyon" diye adlandırılması, çok sayıda lokal ve sistemik antifungal tedavilerine rağmen rekküren vajinal candidiyazisin görülmesinin en büyük sebebi kadınların karbonhidrat tüketmelerine devam etmeleri ile açıklanabilir. Çünkü candida albicans colonisinin temel besini glukozdur. Ne kadar geniş spekrumlu antifungal verilse de kişi yediği karbonhidratlar ile gerek bağırsak gerekse vajinal floralarında bulunan candida kolonisini besledikleri sürece ilaç tedavilerinin bitiminde her menstruasyon siklusundaki hormonal değişikliği takiben yeni bir candida atağı kaçınılmazdır. Aynı zamanda kullanılan kimyasal antifungallerin bağırsak florası üzerindeki olumsuz etkisi, olayı tam bir kısır döngüye sokmaktadır.

Son olarak, kişinin su içe alışkanlığı vajinal floranın önemli bir parçası olan vajinal sekresyonlar üzerinde çok net bir etkiye sahiptir. Vajinal kuruluğa sebbeiyet veren tek şey başlıca menapoz döneminde azalan östrojen miktarı değil, bedeni kronik dehidrate halidir.

TAMAMLAYICI TIP YAKLAŞIMI İLE VAJİNİTİN TEDAVİSİ (7,21,22,23,24,25,26,27)

Bir hastalığı yada disfonksiyonu tedavi edebilmek regülasyonun nerede bozulduğunu bulmakla başlar. Vajinit multifaktöryel bir disfonksiyondur. Nöralterapi yaklaşımında, yakınmaları ortaya çıkaran patofizyolojik değişiklikler incelenir, kişiye özel durum tespit edilir ve engeller ortadan kaldırılır. Regülasyon ancak %1 – %0,5 lik prokain veya lidokain kullanılarak uygulanan nöralterapi ile mümkündür. Bu uyarı, sadece tedavi amaçlı olmayıp aynı zamanda tanı konusunda da yardımcı olmaktadır.  Nöralterapide amaç vajinal mukozanın perfüzyonun ve innervasyonunun yeniden düzenlenmesi, lenfatik drenajın sağlanmasıdır. Bununla birlikte regüle olan immun sistem etken ne ise de vajinit tablosunu tedavi eder.

  • Lokal ve segmental tedavi (S2-S4 segmentine yapılacak olan quadellar ile segmental innervasyon sağlanarak, perfüzyonun ve lenfatik drenaj sağlanır)
  • Hormonal aks  (Hipofiz - funduszeue.infoum - tiroid - funduszeue.infocum - pleksus uterovaginalis)
  • N. Pudendus enjeksiyonu
  • Pleksus sakralis
  • Sakral kanal  ve ggl. impar enjeksiyonu
  • Bozucu alan tedavisi
  • Kişinin beslenmesinin düzenlenmesi (Mantar vajinitinde özellikle karbonhidrattan uzak beslenmeye geçilmesi)
  • Su içme alışkanlığının sağlanması
  • Bozulmuş olan bağırsak florası ile vajina florasının yeniden oluşturulması için probiotik desteği
  • İrritan vajinitlerde irritasyona sebebiyet verilen maddenin eliminasyonu

Tedavi yaklaşımını bu şekilde özetlenebilir ve kişiye göre bu seçenekler kombine edilir. Çünkü nöralterapi yaklaşımında ezber tedaviler yoktur. Nöralterapi vajinit tedavisinde etkin bir regülasyon tedavidir.

*Referanslara yazarın kendisinden ulaşabilirsiniz. [email&#;protected]

 

Geçmeyen Tekrarlayan Genital Vajinal Akıntılar

Bu yazımız doğal ve ilaç tedavileri ile bir türlü vajinal akıntı sorunu geçmeyen ,

yılda 3 kez ya da daha sık vajinal akıntı,  genital enfeksiyon sorunu yaşayan hastalara yol göstermek,

yaşam kalitelerini son derece olumsuz etkileyen bu sağlık sorunlarına çözüm bulmak amacıyla hazırlanmıştır.

 

 

 

Geçmeyen Tekrar Eden Vajinal Akıntı Neden olur?

1)Vajinal Enfeksiyonlar: 

Vajinal akıntıların en sık nedeni enfeksiyonlardır. Mantarlar, bakteriler, viruslar enfeksiyona sebep olarak vajinal akıntılara neden olurlar. Bu mikropların tedavileri tamamen birbirinden farklıdır.  Yanlış teşhis ve buna bağlı olarak yanlış tedavi vajinal akıntıların geçmemesine hatta daha da artmasına kronikleşmesine sebep olabilir.

Bu nedenle vajinal akıntının ayrıntılı ele alınarak kronikleşmeden kalıcı hale gelmeden doğru teşhis edilmesi ve tedavisi büyük önem taşımaktadır.

İlaç piyasasında geniş spektrumlu tüm mikropları öldürdüğü söylenen bazı ilaçlar mevcuttur. Maalesef bu ilaçlar eczanelerden çoğu zaman doktor önerisi olmadan satın alınmaktadır. 

Muayene olmadan, ayrıntılı değerlendirme yapılmadan kullanılan ilaçlar tam tedavi vermek yerine geçmeyen - tekrar eden vajinal akıntılara yol açabilirler.

Diğer yandan bakteri mantar ve viruslar birlikte geçmeyen inatçı komplike genital enfeksiyonlara  neden olabilirler. Bu durumda tedavi daha zordur. Ağızdan ilaç tedavisi eş ya da erkek arkadaşında tedavi alması gerekebilir.

Bu nedenle vajinal akıntı varlığında jinekolojik muayene olmakta mutlaka fayda vardır. Muayene esnasında genital bölge ve akıntı dikkatlice değerlendirilmeli, şüpheli lezyonlar varsa biyopsi alınmalı, patolojiye gönderilmeli, smear ve  gerekli kültür testleri yapılmaldır. Gerektiği koşullarda rahim ağzı kolposkopi adı verilen bir büyüteç mükroskop ile detaylı incelenmelidir.

 

*Genç kızlık döneminde Mantar enfeksiyonu gibi masum akıntılar sıklıkla karşımızda çıkarken  Menopoz döneminde kanlı akıntılar bizleri daha fazla tedirgin eder. 

*Beyaz krem renkli kokusuz kaşıntısız akıntılar normaldir endişe etmeye gerek yoktur.

*Yeşil kahverengi kötü kokulu kanlı kaşıntının eşlik ettiği akıntılar ÖNEMLİDİR: *smear *kültür *gerekirse kolposkopi *ultrason  işlemleri ile  nedeni aydınlatılmalıdır. 

Geçmeyen inatçı vajinal akıntıların önemli bir kısmında yaptığımız incelemeler sonucunda ÜREAPLASMA ENFEKSİYONU saptamaktayız. Özellikle kötü kokulu belirgin kaşıntıya sebep olmayan sarı yeşil akıntılarda  üreaplasma enfeksiyonu akla gelmelidir.

Bu enfeksiyon neden olur , nasıl bulaşır nasıl tedavi edilir gibi konularda detaylı bilgi için lütfen linki tıklayınız: UREAPLASMA ENFEKSİYONU

 

Az önce sözünü ettiğimiz gibi geçmeyen akıntıların en fazla nedeni enfeksiyonlar olsa da aşağıdaki durumlarda geçmeyen vajinal akıntılara neden olabilir;

--rahim ağzındaki yaralar

--rahim veya rahim ağzındaki polipler

--rahim kanseri

--rahim ağzında hücresel bozukluklar (CIN ) ve rahim ağzı ( serviks ) kanseri

--yumurtalık kistleri

--diyabet, tiroid bezi hastalıkları gibi sistemik hastalıklar

--HIV -AIDS

--bağışıklık sisteminin zayıflaması

--HPV virusu

--Spiral - Rahim içi araç kullanımı

--Hamilelik

--Vajinal doğum 

--Geçirilmiş Sezaryen Ameliyatı (NİŞ)

 

2) Rahim ağzındaki yaralar ( servikal erozyon)

Rahim ağzındaki yaralar geçmeyen akıntıya sebep olabilir. En fazla belirtisi kanlı akıntıdır. Kanlı akıntılar herhangi bir zamanda olabilse de çoğu zaman cinsel birliktelik sonrası  karşımıza çıkarlar.

Rahim ağzında yara saptanması durumunda smear testi yapılması gereklidir. Smear testi yaranın kanser riski taşıyıp taşımadığını gösterir.

Smear testi temiz ise öncelikle ilaç tedavisi denenebilir. İlaçla düzelme olmaz ise rahim ağzındaki yara dondurma ( kriyoterapi) ya da koter yöntemi ile tedavi edilebilir.

Çocuk sahibi olmayan gebelik planlayan kadınlarda mümkün olduğunca rahim ağzındaki yaraların dondurulması ve koter işlemi yapılması önerilmemektedir.

Akıntının çok olması ilaçlara yanıt vermemesi durumunda bu işlemler dikkatli bir şekilde yapılabilir.

 

3) Rahim veya rahim ağzı polipleri

Polipler rahim ağzında ve rahim içinde olabilir. Et beni gibi düzgün yüzeyli cm boyutlarında lezyonlardır. Dıştan gözükmezler.  Ancak jinekolojik muayene ve ultrason esnasında saptanabilirler. 

Çoğu zaman iyi huylu olup kanser riski taşımazlar.

**Adetler arasında kanamalara,

**adet öncesi ve sonrası uzun süren kahverengi akıntılara, 

**uzun süren adet kanamalarına ve

**bazen ilişki sonrası kanamaya sebep olabilirler.

Tedavi edilmeleri gerekir; 

Rahim ağzındaki polipler muayene esnasında alınabilir. Rahim içindeki polipler histeroskopi işlemi ile alınabilir. Alınan poliplerin patolojik incelemeye gönderilmesi gereklidir.   Polipler hakkında daha fazla bilgi için lütfen linki tıklayınız : RAHİMDE POLİP

Rahim içindeki polipler histeroskopi işlemi ile kolaylıkla tedavi edilir.  Bu konuda detaylı bilgi için: HİSTEROSKOPİ

 

3) Rahim  (Endometrium ) Kanseri: Daha çok yaş kuşağında karşımıza çıkar.

Başlıca Belirtileri:

*menopoz sonrası kanama

*adet gören kadınlarda adetler arasında kanama

*adet süresinin artması

* kanlı olmayan vajinal akıntılar,

kasık ve bel ağrısı

cinsel ilişki sırasında ağrı,

*kilo kaybı 

olarak sıralanabilir.

Kimler risk altındadır?

1) Erken yaşta adet görme

2) Geç yaşta menopoz

3) Hiç hamile kalmamak

4) Adet gecikmeleri 2 aydan fazla süreli adet görememe

5) Polikistik over sendromu

6) Obesite

7) şeker hastalığı 

8) Yağlı gıdalarla beslenme

9) Menopoz için Östrojen tedavisi

10) Hormon  üreten yumurtalık kistleri

11)Meme kanseri ve meme kanseri tedavisinde TAMOKSİFEN ilacı kullanmak

 

4) Rahim ağzında hücresel bozukluklar (CIN ) ve rahim ağzı kanseri

Çoğu zaman HPV ( human papilloma virusu ) nedeniyle rahim ağzındaki hücresel bozulma ve son aşama olarak rahim ağzı kanseri ( serviks ca ) koku kokulu kanlı akıntılara neden olabilir. 

Özellikle ilaç tedavisine yanıt vermeyen durumlarda smear testi yapılmalı  hatta smear testi normal dahi olsa KOLPOSKOPİ denilen işlemle rahim ağzı dikkatli bir şekilde değerlendirilmelidir. Kolposkopi ile rahim ağzı bir büyüteç ile incelenir. Şüpheli bir lezyon var ise transformasyon zonu denilen alandan parça alınarak patolojik incelemeye gönderilir. 

Patoloji sonucuna göre LEEP , Konizasyon ya da daha ciddi sorunlarda rahim ameliyatı gerekebilir.

Rahim ağzındaki hücresel bozukluklardan korunma da

*Tek eşlilik

*Prezervatifle korunma

*Sigarasız yaşam 

*HPV aşısı yapılması

büyük önem taşımaktadır.

 

5) HPV virusu

Geçmeyen vajinal akıntılarda mutlaka HPV enfeksiyonu akla gelmelidir.

HPV nedir, nasıl bulaşır, belirtileri, tedavisi ,aşısı yazımızda yer almaktadır--> HPV VİRUSU

 

6) Yumurtalık kistleri 

Yumurtalık kistleri de vajinal akıntıya sebep olabilir. 

Hormon üreten fonksiyonel yumurtalık kistleri vajinal dokuları etkileyerek akıntıya sebep olurken 

Endometrioma denilen çikolata kistleri vajinal dokularda rahim ağzında yer alırsa adet dönemlerinde kahverengi akıntı ve kasık ağrısına sebep olabilirler

 

7) Sistemik hastalıklar

Diyabet ( şeker hastalığı ) Tiroid bezi bozuklukları ( Haşimato ve Guatr ) gibi sistemik hastalıklarda kadının bağışıklık sistemini olumsuz etkileyerek geçmeyen tekrar eden vajinal enfeksiyonlara sebep olabilirler. 

Vitamin D ve B12 eksikliği de bağışıklık sistemi için önemli olup geçmeyen vajinal akıntı durumlarında kan testi yapılarak eksiklikleri araştırılmalıdır.

 

8) HIV ve AIDS

Günümüzde hala ciddiyetini koruyan HIV enfeksiyonu bağışıklık sistemini ciddi olarak etkilemekte ve kadını enfeksiyonlara karşı savunmasız hale getirmektedir.  HIV pozitif kadınlarda geçmeyen inatçı vajinal akıntılar karşımıza çıkmaktadır.

Bu nedenle tekrar eden enfeksiyonlarda HIV VDRL gibi cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar da araştırılmalıdır.

Bu hastalıklardan korunma da prezervatif kullanımı büyük önem taşır.

 

9) Bağışıklık sisteminin zayıflaması

Bağışıklık sistemi vücudumuzun savunma sistemidir. Vücudu enfeksiyonlara karşı korur ve enfeksiyon durumunda iyileşme için büyük önem taşımaktadır.

Güçlü bir bağışıklık sistemi için;

- Stress kontrolu

-Yeterli uyku

-Sağlıklı beslenme

-Haftada en az 3 gün spor

büyük önem taşır.


 

10) Spiral - Rahim içi araç kullanımı

Özellikle bakırlı spiraller geçmeyen vajinal akıntılara sebep olabilirler. Akıntı genelikle sarı yeşil renkte olup kötü kokuludur.

Böyle bir durumda spiralin çekilerek vajinal fitil ve ağızdan antibiyotik tedavisi gerekebilir.

 

11) Hamilelik

Hamilelik sırasında hormonlarda ciddi değişiklikler olur. bu da beyaz krem renkli kokusuz akıntılara sebep olur. Bu akıntılar haftadan sonra artış gösterir. Zararsız olup normaldir

Ancak hamilelik esnasında kanlı ya da sarı yeşil köpüklü kötü kokulu akıntı varsa mutlaka muayene edilmesi gerekir.

Diğer yandan hamilelerde beyaz süt kesiği gibi parça parça pütür pütür akıntılar görülebilir. Çoğu zaman kaşıntının eşlik ettiği bu akıntıların sebebi çoğu zaman MANTAR ENFEKSİYONU dur.  Bebeğe zararı olmayan fitil ve kremlerle tedavi edilir.

 

12)Vajinal doğum 

Vajinal doğum sonrası rahim ağzında yırtıklar oluşabilir. İyi tedavi edilmez ise doğumdan sonra geçmeyen jöle tarzında akıntılara sebep olabilir. 

Bu nedenle vajinal doğumlar deneyimli hekimler tarafından yapılmalı doğum sonrası yırtıklar varsa tedavi edilmelidir.

 

13) Geçirilmiş Sezaryen Ameliyatı (NİŞ)

Sezaryen ameliyatı sonrası ameliyat kesisinin yapıldığı rahim bölgesinde cep şeklinde doku kayıpları oluşabilir. Buna niş adı verilmektedir.

Jel ya da jöle tarzında geçmeyen vajinal akıntı ile kendini belli eder. Çoğu zaman kokusuz ve renksizdir. Kaşıntı eşlik edebilir.

Sezaryen sonrası tekrar hamile kalmada güçlük sorununa neden olabilir.

Tedavisinde cep şeklindeki doku kaybı cerrahi olarak ortadan kaldırılmalıdır.

 

14) Hormon bozuklukları

Vücudumuzun sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlayan hormonların eksik ya da fazla olması durumlarında geçmeyen akıntılar karşımıza çıkabilir. 

Geçmeyen genital akıntıya adet düzensizliği de eklenmişse mutlaka hormon testleri de yapılması gerekir.

 

15) Vajinadaki  Yabancı cisimler

Kız çocuklarında geçmeyen akıntılarda nohut, oyuncak parçaları, kadınlarda ise vajina içinde kalmış prezervatif ve tamponlar  gibi yabancı cisimler geçmeyen genital akıntıya sebep olabilirler.

 

16)  Kanser ve Tedavileri  de akıntıya sebep olabilirler.

Vücudun herhangi bir yerinde görülen kanser ve kemoterapi ve de radyoterapiler bağışıklık sistemini hormonları etkileyerek vajinal kuruluk kanlı akıntı ve geçmeyen vajinal enfeksiyonlara sebep olabilir. 

Hormon eksikliği varsa tedavide lokal vajinal hormon kremleri verilebilir. Ancak meme kanseri gibi durumlarda bu hormon ilaçları kanser tedavisini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle doktor bilgisi dahilinde bu ilaç tedavileri verilebilir

 

-->Anormal akıntı durumunda mutlaka jinekolojik kontrol yapılmalı  smear ve kültür testleri alınmalıdır.

Ezbere ilac tedavisi yerine  sonuçlara göre uygun ilaç kullanımı tedavi başarısında esastır.

 

Günümüzde kimyasal maddelere ister istemez daha çok maruz kalma,

genel olarak bağışıklık sisteminin daha zayıf olması

diğer yandan cinse yolla bulaşan enfeksiyonların yaygın olarak karşımıza çıkması nedeniyle geçmeyen tedavilere yanıt vermeyen ya da sık tekrar eden vajinal akıntı ve enfeksiyonlar sıklıkla karşımıza çıkmaktadır.

 

İlk başta çok önemli olmayan bir sağlık sorunu gibi görülse de tekrarlayan geçmeyen vajinal akıntılar, hastaların sosyal ve beden sağlığını son derece olumsuz etkilemekte bunların yanısıra psikolojik ciddi sorunlara yol açmaktadır.

Bu nedenlerle geçmeyen sık tekrar eden vajinal enfeksiyon durumlarında konu ciddi bir şekilde ele alınmalıdır.

Acele ile yapılan değerlendirme ve muayeneler hastanın tam olarak tedavi almasını önlemekte yanlış veya eksik tedaviler vajinal enfeksiyonların kronikleşmesine kalıcı olmasına sebep olabilmektedir.

 

 

Tekrarlayan ve geçmeyen vajinal / genital akıntısı olan hastalar

- Detaylı olarak değerlendirilmelidir.

- Bugüne kadar aldığı ilaç tedavileri aldığı teşhisler, şikayetleri, mevcut hastalıkları ve geçirdiği ameliyatla , alerjileri ayrıntılı olarak öğrenilmelidir.

-Kullandığı ilaçlar , deterjanlar, günlük pedler , genital temizleyici intim likitler sorgulanmalıdır.

-Jinekolojik muayene detaylı olarak yapılmalıdır.

-Şüpheli bir bulgu saptandığında rahim ağzı ve vajinal dokular bir büyüteç / mikroskop olan KOLPOSKOPİ aracı ile tek tek incelenmelidir.

-Muayene bulgularına göre gerekli  KÜLTÜR  TESTLERİ yapılmadır

-SMEAR testi ve gerekirse HPV TİPLENDİRME testleri de yapılabilir.

-Yoğun akıntıların varlığında vajinal doku ve rahim ağzı enfeksiyonu önleyici özel solusyonlarla muayene esnasında yıkanmalı ve temizlenmelidir. 

 

Uzun zamandır süren vajinal enfeksiyonun tedavisi tek bir muayene ve ilaçla mümkün olmayabilir. 

Birden fazla mikrobun vajinal bölgeye yerleştiği durumlarda sorunlar ve bu mikropların oluşturduğu enfeksiyonlar sıra ile tek tek tedavi edilmelidir.

Böyle durumlarda hasta belli aralıklarla kontrole çağırılır.

Tedavi sonrası mutlaka iyileşme olsa dahi hasta kontrole gelmelidir.

 

ÖNEMLİ HATIRLATMA !!

İlaç tedavisinin yanında hastanın yaşam tarzını gözden geçirmesi önemli bir husus olduğu unutulmamalıdır.

- Tek eşlilik

-Cinsel birliktelik esnasında hijyene önem verme ,kimyasal içerikli jel vs kullanılmaması

-Prezervatif kullanılması

-Vajen içinin yıkanmaması  ( vajinal duş önerilmez )

-WC sonrası genital bölgenin önden arkaya doğru temiz su ile temizlenmesi ve sonra iyice kurulanması

-Genital intim temizleyicilerin kullanılmaması

-Rahat pamuklu çamaşırların tercih edilmesi

-Islak mayo ile kalınmaması

-Sistemik hastalıkların enfeksiyonların araştırılması saptanması 

-Stres kontrolu

-Yeterli uyku , sağlıklı beslenme ve spor

-Sigaradan uzak durulması

-HPV aşısı yapılması 

ilaç tedavisi kadar önem taşımaktadır.

 

Op Dr Zeki SALAR

Memorial Ataşehir Hastanesi Kadın Hast ve Doğum Uzmanı İstanbul

 

 

 

 

 

 


Akıntı hamilelik belirtisi mi? Vajinal beyaz, sarı ve kokulu akıntılar hamilelik belirtileri midir?

Haberin Devamı

Vajinal akıntılar farklı dönemlerde değişiklik gösterebilmektedir. Genel olarak ise akıntı hamilelik döneminde farklı şekillerde görülebilmektedir. Vajinal akıntı, sağlık açısından olukça faydalı bir durum olarak da belirtilebilir. Ancak akıntının kokulu olması gibi durumlar bir rahatsızlık belirtisi olarak değerlendirilebilmektedir. Vajinal akıntı hamilelik dışında da görülebilen oldukça sağlıklı bir durumdur.

Akıntı Hamilelik Belirtisi mi?

Vajinal akıntı oldukça normal ve sağlıklı bir durum olarak ifade edilebilir. Vajinal akıntı hamilelik dışında da görülebilen normal bir durum olarak bilinmektedir. Ancak belirgin ve sık olarak gerçekleşmeye başlayan akıntıların erken hamilelik belirtileri arasında yer aldığını söylemek de mümkündür.

Hamilelik belirtisi olarak nitelendirilebilen akıntıların, beyaz renkli bir süte benzeyen kıvama sahip olduklarını söylemek mümkündür. Beyaz akıntılar oldukça sık olarak görülmeye başlandığı takdir de hamilelik belirtileri arasında değerlendirilebilmektedir. Aynı zamanda vajinadan az miktarda gelen kanamalar da hamilelik belirtileri arasında sayılabilmektedir. Bu akıntıların regl kanaması ile karıştırılmaması gerekmektedir.

Haberin Devamı

Vajinal Beyaz, Sarı ve Kokulu Akıntılar Hamilelik Belirtileri midir?

Genel olarak vajinal akıntılar hamilelik belirtisi olarak değerlendirilmezler. Vajinal akıntılar, vajinayı temizlemek ve enfeksiyonları engellemek için düzenli olarak meydana gelmektedir. Ancak vajinal akıntının rengi, kokusu ve miktarı farklılıklar gösterebilmektedir. Genel olarak vajinal akıntı, cinsel uyarılma ve yumurtlama dönemlerinde daha da fazla artış göstermektedir.

Aynı zamanda hamilelik döneminde görülen vajinal akıntının miktarında da önemli miktarda artış görülmektedir. Üstelik kokulu bir akıntı olması da hamilelik döneminde normal olarak ifade edilebilir. Vajinal beyaz akıntı genel olarak hamilelik belirtisi olarak görülmektedir. Sarı ve kokulu vajinal akıntılar ise çoğunlukla bir enfeksiyon belirtisi olarak değerlendirilmektedir.

Vajinal akıntılar hamilelik belirtisi olarak ifade edilebilmektedir. Ancak her vajinal akıntının hamilelik belirtisi olduğunu söylemek de doğru olmayacaktır. Hamile olan kişiler de meydana gelen vajinal akıntının diğer akıntılardan ayırt edilmesini sağlayan en belirgin farkı ise beyaz ve süt renginde olması olarak ifade edilebilir.

Haberin Devamı

Hamilelik Döneminde Vajinal Akıntı

Hamilelik döneminde değişen hormonlara bağlı olarak vajinal kan akışı meydana gelmektedir. Aynı zamanda hamilelik belirtilerinden birisi olarak sayılan vajinal akıntı, hamilelik dönemi boyunca devam etmektedir. Hamilelik döneminde görülen akıntının beyaz renkli olduğu söylenebilir.

Hamilelik döneminde görülen beyaz akıntının aynı zamanda hafif bir kokusunun olduğu da bilinmektedir. Hamile kaldıktan bir iki hafta sonra vajinal akıntıda farklılıklar meydana gelmeye başlamaktadır. Hamileliğin ilerlemesine bağlı olarak görülen akıntıların miktarında da artış olmaktadır. Özellikle hamileliğin son dönemlerinde vajinal akıntı daha fazla artmaktadır.

Haberin Devamı

Hamilelik döneminden önce görülen akıntı, hamilelik belirtileri arasında yer almaktadır. Ancak vajinal akıntının hamilelik dönemi boyunca da devam edebileceğini söylemek mümkündür. Hamilelik sırasında görülen vajinal akıntının renginde veya kokusunda farklılık olması normaldir. Bu durumun anne adaylarını endişelendirmemesi gerekmektedir.

Vajinal Akıntı Hamilelik Dışında Görülür mü?

Vajinal akıntıhamilelik dönemi dışında da görülmekte olan bir durum olarak ifade edilebilir. Genel olarak hamilelik dönemi dışında görülen akıntı, şeffaf ve kokusuz olarak ifade edilebilir. Hamilelik döneminde östrojen artışına bağlı olarak vajinal akıntının miktarında da artış meydana gelmektedir. Ancak hamilelik dışında da görülen vajinal akıntının oldukça norma olduğunu söylemek mümkündür ve bir zararı yoktur.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası