ismail ebul iz el cezeri / CEZERÎ, İsmâil b. Rezzâz - TDV İslâm Ansiklopedisi

Ismail Ebul Iz El Cezeri

ismail ebul iz el cezeri

kaynağı değiştir]

Cezerî, 1136 yılında Cizre'nin Tor mahallesinde doğdu.[13] Öğrenimini Camia Medresesi'nde tamamlayarak, fizik ve mekanik alanlarında yoğunlaştı ve pek çok ilke ve buluşa imza attı.[14]

Cezerî, babası gibi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da vasal olarak hüküm süren Artuklu Beyliği'nin Mardin kolunun ikametgâhı olan Artuklu Sarayı'nda baş mühendislik yaptı. Ardından MusulZengi Hanedanı'na ve Eyyubiler Devleti Sultanı Selahaddin Eyyubi'ye hizmet etti.

Batı yazınında MÖ 300 yıllarında Yunan matematikçi Archytas tarafından buharla çalışan bir güvercin yapılmış olduğu belirtilse de, robotik alanında bilinen en eski yazılı kayıt, Cezeri'ye aittir.[kaynak belirtilmeli]

Bir çalışmaya göre Cezerî, bir zanaatkâr geleneğinin parçasıydı ve bu nedenle bir mucitten daha çok, cihazların teknolojisinden ziyade işçiliğine ilgi duyan bir mühendisti. Makineleri genellikle teorik hesaplama yerine deneme yanılma yoluyla ortaya çıkardı.[15]

Dünya bilim tarihinde, bugünkü sibernetik ve robot bilimi konusunda önemli çalışmalar yapan ilk bilim insanı olan Cezeri'nin yaptığı otomatik makineler, günümüz mekanik ve sibernetik bilimlerinin temel taşlarını oluşturmaktadır.

"Mekanik Hareketlerden Mühendislikte Faydalanmayı İçeren Kitap" (El Câmi-u’l Beyn’el İlmî ve El-Amelî’en Nâfi fî Sınâ'ati'l Hiyel / Arapça: بَيْنْ اَلْعِلْمِ وَالْعَمَلِ اَلنَّافِعْ فِي صِناعَةُ الْحِيَلْ) adlı eserinde 50'den fazla cihazın kullanım esaslarını, yararlanma olanaklarını çizimlerle gösteren Cezeri, tatbikata çevrilmeyen her teknik ilmin, doğru ile yanlış arasında kalacağını söylemektedir. Bu kitabın özgün kopyası günümüze kadar ulaşamadıysa da, bazı kopyaları Kuzey Amerika ve Avrupa'daki bazı kütüphaneler ve müzelerde bulunmaktadır. Kendisi tarafından yazılmış birkaç icadını anlatan orijinal eserleri ise dünyanın çeşitli yerlerinde bulunmaktadır. Günümüze ulaşmış en eski el yazması, İstanbul'da bulunan Topkapı Sarayı'ndaki "Olağanüstü Mekanik Araçların Bilgisi Hakkında Kitap" adlı eseridir.[16] Diğer eserleri ise Bodleian Kütüphanesi, Leiden Üniversitesi Kütüphanesi, Chester Beatty Kütüphanesi ve Avrupa'nın birkaç başka kütüphane ve müzesinde bulunmaktadır.[16][17][18]

Çalışmaları ve sistemleri[değiştir

El-Cezeri” büyük mucit, bilgisayar biliminin kapısı ilk aralayan büyük alim,düşünür , su saatleri, su makinaları, mum saatleri güneş saatleri, robotlar , otomatlar , şifreli kilitler, şifreli kasalar, kan miktarını ölçen tekneler ,Krank mili , termos, otomatik çocuk oyuncakları gibi altmış farklı makinenin mucidi , dünyanın ilk sibernetik bilgini ve Anadolu'nun en önemli mühendisidir.

İlk modern insan türünün  dünyadaki varlığının bazı kaynaklar altmış bin yıl bazı kaynaklar ise yüz bin yıllık bir maziye sahip olduğunu belirtmektedirler. Gerek geçmişte gerek günümüzde olsun bize ait ihtiyaçlarımız her daim vardı ve gelecekte de var olmaya devam edecektir.Bu ihtiyaçlar her asırda her ne kadar değişse de özünde hayatta kalma, beden ve ruh sağlığını koruma,yaşadığı problemlerin altında zarar görmeden çözümler üretebilme esaslarına dayanmaktadır. Bu esasların işlediği her asırda insan diğer canlı türlerinden farklı olarak bedensel zafiyetlerine rağmen ayakta kalmış türünün devamını sağlamış hatta diğer canlıları yöneten, kullanan ve onları evcilleştiren üstün bir tür haline gelmiştir. Elimizdeki  veriler yeterli olmasa da bunun en önemli nedenin insanın bedensel gelişiminden daha çok zihinsel gelişiminden kaynaklandığı öngörülmektedir. Bu zihinsel gelişimin akabinde felsefe, matematik, teknik, makine , bilim ve teknolojininde varlığını ve gelişimini günümüze kadar getirmiştir. “Teknik”, Yunanca “Tekhne” sözcüğünden türemiştir. Sanat, kabiliyet, beceri anlamına gelir. Genel olarak, doğada var olan nesneleri, yaşamda kullanım değeri olan araç ve gereçlere dönüştürme faaliyetine karşılık gelir. Aristoteles’e göre ise teknik: “doğru akıl yürütmeye dayanan ve insanın kendisi tarafından yaratılmış bir şey ortaya çıkarmasını sağlayabilen bir yetenek”tir. İşte bu portre yazımızda 12. ve 13. yüzyıllarda yaşamış ve yaptıklarıyla yaşadığı yüzyılların ötesine geçen teknik konularda adını altın harflerle yazdıran mühendis, ilk mekatronikçi,sibernetik bilimin babası , dahi mucit İsmail El-Cezeriyi anlatacağız.
Batı dünyasında Cazari (Gazari) olarak tanınan “Ismail Ebul-Iz Bin Razzaz El-Cezeri” büyük mucit, bilgisayar biliminin kapısı ilk aralayan büyük alim,düşünür , su saatleri, su makinaları,mum saatleri güneş saatleri, robotlar , otomatlar , şifreli kilitler, şifreli kasalar, kan miktarını ölçen tekneler ,Krank mili , termos, otomatik çocuk oyuncakları gibi altmış farklı makinenin mucidi , dünyanın ilk sibernetik bilgini ve Anadolu'nun en önemli mühendisidir.

El Cezeri'nin hayat hikayesine devam etmeden önce gelin bazı terimlerin anlamı nedir onlara bakalım: Kökenini eski Yunanca "Kübernetes" veya Latince "Gobernare" sözcüğünden alan ilmin , ismini ilk kullanımını Norbert Wiener 1948 yılında yapmıştır. Wiener' e göre  sibernetik; "Tüm organize sistemlerin haberleşme ve kontrol sistemlerini" incelediğini belirtmektedir. Sibernetik haberleşme, denge kurma ve ayarlama bilimidir. İnsanlarda ve makinelerde bilgi alışverişi, kontrolü ve denge durumunu inceler. Bu bilim, gelişimini sürdürerek bugün yaşamımızın olmazsa olmazları arasına giren bilgisayar ve otomasyon sistemlerinin gelişimine   imkân tanımıştır. Otomat Yunanca bir sözcüktür. Kendi kendine hareket eden anlamına gelen automatos’tan gelir. Otomat, harekete kendiliğinden başlayıp düzenli bir şekilde bir eylemi gerçekleştirdikten sonra yine kendi kendine duran araçtır. Daha çok canlıların  hareketlerini taklit eden makineler için kullanılır. İnsani hareketleri gerçekleştirenlere de robot adı verilir. Robot kelimesi ise ilk defa 1920 yılında R.U.R. – Rossum’s Universal Robots (R.U.R. – Rossum’un Evrensel Robotları) adlı sahne eserinde Çekoslovak yazar Karel Čabek kullanılmıştır 
El Cezeri Cizre'de 1153 yılında dünyaya gözlerini açar. 80 yaşında yine Cizre'de gözlerini yumar hayata. El Cezeri'yi günümüze taşıyan en büyük ve değerli eseri, bütün icat ve teknik metotlarını topladığı El-Cami Beyne’l-İlm Ve’l-Amel En-Nafi Fi Eş-Şınaa Ti’l-Hiyel (Makine Yapımında Yararlı Bilgiler Ve Uygulamalar) adlı Arapça olarak yazmış olduğu eseridir. Cezeri eserinin giriş bölümünde bu kitabı neden kaleme aldığını  şöyle anlatır: "Bir gün onun huzurundaydım (Artuklu Sultanı) ve yapmamı emrettiği şeyi getirmiştim... Ne düşündüğümü sezdi ve gizlediğimi açığa vurdu ve bana şöyle dedi: ''Eşsiz araçlar yapmış, onları gücünle işler duruma getirmişsin. Seni yoran ve kusursuz biçimde inşa ettiğin bu şeyler kaybolup gitmesin. Benim için icat ettiğin bu araçları bir araya toplayan ve her birinden ve resimlerinden seçmeleri kapsayan bir kitap yazmanı istiyorum.'' Onun bana sunduğu modeli uyguladım ve  önerilerini kabul ettim, zaten boyun eğmekten başka yapacağım bir şey yoktu. Gerekli çalışmayı yapmak üzere gücümü topladım ve bu kitabı kaleme aldım." şeklinde ifade eder.

El-Cezerî’den önce Ctesibius, Heron, Philon, Archimedes, Beni Musa Kardeşler, Harezmi, Rıdvan gibi bilim adamları birçok çalışma yapmış, El-Cezerî bunların çalışmalarından faydalanıp, bu çalışmalarda sunulan icatları geliştirmiştir. Bunu şöyle ifade eder eserinde : Benden çok önceki bilginlerin çalışmalarını gözden geçirdim. Nihayet nakillerden kurtuldum. Başkalarının yaptıklarından sıyrıldım ve meselelere kendi gözümle bakabildim. Uygulamaya dönüştüremeyen her teknik bilginin doğru ile yanlış arasında kaldığını gördüm, diyor. El Cezeri’nin yaptığı makine parçalarının bir kısmı kendisinden 200-350 yıl sonra yaşamış Giovanni de Dondi ve Leonardo da Vinci’nin eserlerinde rastlanmaktadır.Öyle bir dahi ki hem yaşadığı asırda birçok keşifler ve icatlar yapmış hem de kendinden sonra gelen dahilere ilham olmuştur.
Yararlanılan  Kaynaklar:

Cezeri, El-Câmi Beyne’l-İlm ve’l-Amel en-Nâfi Fî Sınaâti’l-Hiyel, Hazırlayanlar: Sevim Tekeli, Melek Dosay ve Yavuz Unat, Türk Tarih Kurumu, Ankara 2002.
Bir A., (1977). “Eb-ü-İz al Gazari’nin Otomatlar Kitabı”. Bilim ve Teknik, 110, 1-3.
Çirak, B. ve Yörük, A. (2016). “Mekatronik Biliminin Öncüsü İsmail El-Cezerî”. Siirt Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, (4), 175-194.
Polatgi̇l, M . (2020). El-Cezerî Ve Çalışmalarının Stem Eğitiminde Kullanılması: Deneysel Bir Çalışma . Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi , 6 (2) , 417-432 . DOI: 10.31463/aicusbed.731166
Unat, Y.,(2019) 13. Yüzyılda Anadolu’da Yetişmiş Bir Türk Mühendis El-Cezerî ve Teknoloji Tarihindeki Yeri1. Bilim ve Ütopya, Sayı: 297, , s. 48-54
Korkutata Y., (2013). El-Cezerî ile yapılan çalışmaların değerlendirilmesi, cilt 4 sayı 1, pp.37-49, Nisan 2013, D.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Diyarbakır.
 

İSMAİL EBUL-İZ EL CEZERİ KİMDİR?

İSMAİL EBUL-İZ EL CEZERİ
M. 1153 - 1233 (548 - 630)


Cizreli büyük mucit, bilgisayarların ve kumputürün temellerini atan alim, fen ve teknik adamı, robot, saatlar, su makinaları,  şifreli kilitler, şifreli kasalar,  termos,otomatik çocuk oyuncakları gibi 60 makine mucidi ve dünyanın ilk sibernitik bilginidir.

Ebul-İz, Cizre Tor (Dağkapı) Mahallesinde 1153 yılında doğdu. Botan aşiretindendir. Adı İsmail olup babasının adı Rezzaz'dır. Lakabı ise, şeref, onur babası anlamında Ebul-İz'dir. Cizre'li olduğu için kendisine  El- Cezeri olarak adlandırılır. Dünyada eşsiz bir mucit olduğundan, kendisine "Zamanın güzeli" anlamında "Bediuzzaman" denilmiştir.  Ayrıca çalışanların ve işçilerin reisi olarak ün salmıştır. Arapça,kürtçe,Farsça,Osmanlıca ve Latince biliyordu.

Kitaplarda tanındığı adı İSMAİL EBUL-İZ BİN RAZZAZ EL-CEZERİ olarak adı geçer. Batı dünyası onu Cazari (Gazari) olarak tanır. Meşhur olduğu en büyük ve değerli eseri, şüphesiz bütün icad ve tekniği topladığı kitabıdır. Kitabının adı :" EL CAMİU BEYN EL İLİM VEL AMEL-EN NAFİ' FİS SANAAT İL HİYEL" adlı arapça olarak yazmış olduğu eseridir. Kitabın Türkçe anlamı da şöyledir: "İlim ve tekniğin birleşmesiyle, hayal san'atının toplamı" diyebiliriz.
Sibernitik, bilindiği üzere; insanlarda ve makinalarda, karşılıklı haberleşme, kontrol, denge kurma ve yöneltme bilimidir. Ebuliz, Sibernitikteki Denge Durumu ya da, Elektronikteki Ayarlama Sistemleri'ne el atmış ve başarı ile uygulamıştır. Çok çeşitli makinalar yapmış ve her bir makinesinde ayrı bir Denge durumunu kurmuştur. Bazı şekillerinde Hidro-mekanik tesirler ele alınmasına rağmen, bir diğer şekilde Hidro-mekanik güçten yararlanarak, şamandıra ve palangalan arasında "Karşılıklı etkide bulunma" gibi ilginç düzenler, otomatik sistemler kurmuştur.  Sonuç olarak Ebuliz İsmail bin Rezzaz Otomatik Kontrol Biliminin en zirvesinde dünyanın kabul ettiği alim, deha ve erişilmez bir mucittir.

 Akıllara durgunluk veren ve insanları hayretle bırakan bir serdir. Kitaptaki yazı, şekil ve resimler kendisi tarafından yapılmıştır.Cizre'de Ebul Kasım Mahmıd Sencerşah (1162-1170) döneminde Cizre Ulucami kapısı ile kapı tokmakları olan ejderleri yapmıştır.Sencerşah'ın ölümünden sonra yerine geçen  Seyfeddin Gazi b.Kutbeddin Zengi'nin işi gücü savaş olan birisiydi. Ebul-İz'den aşırı vergi almakta idi. Bu yüzden Seyfettin Gazi b.Kutbeddin Mevdud b. Zengi döneminde (sal.1170-1181) 1174 yılında İsmail Ebul-İz El-Cezeri Diyarbakır'a gidip bu sefer Artukluların sarayına geçti. 
İsmail Ebul'iz (R.A.) Artuk sultanı Kara Aslanı'n  (Saltanatı: H. 540-570 ve Miladi  1144-1174 ) torunu ve Diyarbakır Hükümdarı Ebul feth Nasıruddin Mahmud (Saltanatı: H. 597-619 ve M. 1200-1222) için bu eseri yazdığını bildirmekterdir. Esas eserini 1205 yılında yazmıştır.

Bu eserin kopyasını Hasankeyf'li (Eskif'li) bir imam  1206 yılında yazmıştır. Hasankeyf Artuklu Sultanı, Diyarbakır Artuklu Sultanına yazılmış olan bu eseri bu imama yazdırmıştır. Bu yüzden Hasankef'liler onu kendilerine mal etme insafsızlığına ve yanılgısına girerler. Ebul-İz'in veya  Cezeri'nin Hasankeyfle yakından uzaktan  hiç bir ilgisi yoktur. Hasankeyfli olsaydı, ona Eskifi veya Hasankeyfi derlerdi.  
Aynı zamanda Ebul-İz'in Diyarbakır'la da hiçbir ilgisi yoktur. O dönemde Zengi yönetiminde olan Cizre'den vergiler  ve savaşlar için Diyarbakır'a 1174  yılında göç etmiştir. Artuk sultanı Kara Aslan ve  torunu ve  Ebul feth Nasıruddin Mahmud (Sal: 1200-1222) 25 yıl hizmet yaptıktan sonra, Cizre'ye dönmüş ve  Cizre'de ölmüştür.  Ebul-İz  ve kardeşi Cizre mezarlığına gömülmeyerek, Nuh Peygamber (as) Camii avlusuna gömülerek üzerlerine kubbe yapmışlardır. El-Cezer'nin Diyarbakır'la hiçbir ilgisi yoktur. Diyarbakır'lı olsaydı "El-Amedi" veya  "Diyarbekri" denilirdi. Diyarbakır Ulu Camiindeki  taş satı da Ebul-İz yapmıştır.


İstanbul Topkapı Sarayı III. Ahmed Kütüphanesindeki eserinin kopyası 1206 tarihlidir. III. Ahmet Kütüphanesinde bulunan bu el yazması eserin kayıt numarası 3472 dir. Mevdut El Cezeri'nin yazmalarının en eskisi ola bu nüsha, kayıp orjinal eserin bir ikinci el kopyasıdır. Aynı Kütüphanede, 3606 kayıtlı başka bir el y azması ise 1354 tarihlidir. (4) Eser Yavuz Sultan Selim tarafından da Türkçeye çevrilmiştir.   Ayrıca İngilizce, Almanca ve Fransızca'ya tercüme edilmiştir. 

 Batı dünyasında tanınıyorken, bizce unutulmuş olan merhum Ebul'iz El-Cezeri'yi okuyuculara 1971 yılında Cizre Kültür Cemiyeti başkanı Abdullah Cizre ve 1972 yılında sayın İbrahim Hakkı Konyalı, daha sonra sayın Dr. Toygar Akman, sayın Prof. Dr. Atilla Bir, sayın Prof. Dr. Kazım Çeçen ve sayın Nezih Özokur tanıtmışlardır. Şüphesiz Diyarbakır'da 1969 yılında çıkan Kara-Amid dergisinin bu tanıtmada büyük bir payı vardır. Kara-Amid dergisin 1972 yılında okuyan sayın Dr. Toygar Akman artık hem okuyucularımıza, hem de batı dünyasının yeni nesline, 1974 yılında yapılan "Sibernitiki Hukuka Uygulanması" seminerinde tanıtmıştı. Yine Dr. Toygar Akman beyin önerisi ile Ankara Yüksek Teknik Öğretmen Okulu Müdürlüğü, Ebul'iz El-Cezeri'nin anıtını yapmaya karar vermişti. TÜBİTAK Genel Sekreter vekili olan zat da, 1977 yılında verdiği bir kararda Ebul'iz anıtının yapımına başlamak için gayret göstereceğini söylemişti. Bilim ve Ütopya Dergisi Ocak 2002 sayısının 50 sayfasını Ebul'iz El Cezeri'ye ayırdı. Şu anda Ebul'iz'in kitabı Türkçeye çevrildi. 

Ebul-İz,   "El Cami' Beyne'l-İlm ve'l AmelEn Nafi' Fi-Sınnatil-Hiyel" adlı eserinde önsözden başka 50 adet şekil, 55 adet çok ilginç buluş ve 15 farklı düzen yer almaktadır. Eser 6 bölümden meydana gelmiştir:

1. Bölüm; Su Saatleri: Bunlar Binkam (Pingan) denilen su saatleridır. Finkan denilen bir de kandilli su saatleri olup, saatımüsteviye ve saatı zamaniye olarak nasıl yapılacağı hakkında 10 şekille belirtmiştir. (Saatı zamaniye: Uzunluğu ne olursa olsun, gece ve gündüzü 12'ye bölmek suretiyle hesaplanan zaman süresi ve bu süreyi gösteren saatler olup, saat süresi devamlı değişmektedir.)
(saatı müsteviye: Bugün anladığımız manada, günü 24é bölmek suretiyle elde edilen zaman süresi ve bu süreyi gösteren saatlere denir.)
 2. Bölüm: Şarap meclislerinde kullanılan otomatik kaplar ve oyunlar. (ŞArap: Arapçada içilecek her şeye denilir. Buradaki anlamı içki değildir.) Yani sofralarda kullanılan otomatik kap ve sürahilerle ilgili düzenlerdir.
 3. Bölüm: Hacamat (Kan aldırma ve kan toplama) ve ibrikdarlık yapan düzenler.
 4. Bölüm: Fiskıyeler, havuzlar ve müzik otomatları hakkında.
 5. Bölüm: Kuyu ya da Akarsulardan su çıkaran tulumbalar ve kaldırma düzenleri 5 şekil.
 6. Bölüm: Birbirleriyle lişiksi olmayan düzenler. 5 şekil. Bunlar çeşitli saray hizmeti gören makinalar, şifreli kilitler kasalar ve oymacılık.
Ebuliz el Cezeri, büyük bir fen ve teknikçi olmakla beraber, Mühendis, ressam, sanatkar, hattat ve dünyanın ilk Sibernitik alimi, "Elektronik Beyin" in "Komputer Teknoloji" nin "Otomasyon sistemi" bilimsel gelişmesinin de öncüsüdür.

El Cezeri eserinde gayet mahirane bir tarzda yapılmış ve özellikle şekillerine göre adlandırdığı maymun, fil, cellat, muharrir, davulcu saatlerinden uzun uzadıya ve açıklamalı olarak bahseder.
 Ebuliz'in büyük dehasını gören hükümdar, onu imtihan edip, şöyle der: "Bana zincirsiz, topsuz, fındıksız (yuvarlaksız) bir makina yap ki, ben hem seferde, hem hazerde kullanabileyim. Aynı zamanda da şekil itibarıyla göz ve gönül alıcı olsun" dedi. Ebuliz eserinde (Ben de yaptım; çok beğendi) diyor ve bu enteresan makinayı da, bütün açıklığı ile kitabında analtıyor. (3)

İstanbul Topkapı Sarayı'nda bulunan El Cezeri'ye ait kitabında, minyatür ve çizimler üzerindeki işaretler şifrelidir. Kitabın sonunda bu şifreleri açıklayan bir anahtarı bulunmaktadır.Cezeri, 21 adet Arap harfini kullanmış ve harfe karşılık iki işaretle temsil edilmiş, ancak (Kef) harfi bir işaretle temsil edilmiştir. Bunu niye böyle yaptığını bilemiyoruz. Gizli simya ilminden esinlenerek yaptığını bilim adamları tahmin etmektedir. (4) Anlatılan her düzenin bir esas çizimi olduğu gibi, bu düzenin temel çizimleri (Ebced) hesabına dayanılarak, 1 den 50'ye kadar numaralanmıştır.

Alman profesörlerinden Wideman, Ebuliz El Cezeri'nin otomatik makinelerinden birkaç tanesini yapmış ve başarı ile işletmiştir: batı dünyasına E. Wideman ile talebesi F. Hauser, Cezeri'yi tanıtmışlardır. Esasında bir kimya porfesörü olan Wideman, boş vakitlerinde Arapça ilim eserleri üzerinde incelemeler yapmakta ve çevresine bu konuya ilgi duyan talebeleri toplanırdı. Öğretim üyesi bulunduğu Erlangen Üniversitesinde bazı düzenlerin çalışır modellerini yaptırdığını biliyoruz Ayrıca El Cezeri'nin kitabını da kısımlar halinde tekrar Wideman Almanca'ya çevirmiş ve teknik yönden yorumlamıştır. Wideman çalışmalarını I. Dünya Savaşı etkisindeki 1908-1921 yıllarında, erişilmesi güç mecmua ve kitaplarda yayınlamış olduğundan, bu bilgiler yeterince değerlendirilememiştir. Böylece savaş içinde bulunan devletlerin bu yüce zattan haberleri bile olmamıştır. Ancak, 50 yıllık bir aradan sonra, 1974 yılında Donald hill, Wideman gibi, Oxford yazmasını temel alarak, eseri İngilizce'ye tercüme etmiştir. Ayırca eseri esaslı bir etüd konusu yaparak, eseri yorumlamıştır. Eserin birinci kısmındaki su saatlerinden biri Donald Hill önderliğinde hakiki boyutlarda gerçekleşmiştir. Bu işler duruma getirdiği Ebuliz'in eserini (Rökonstrüksyon) 1976 Londra İslam Festivali süresince "Science Museum" da çalışır halde sergilenmiştir. (4) Arapça olarak eseri aynen yayınlayan ve kritikler yapanlardan biri de Ahmed el Hasan adında bir Suriyeli ilim adamıdır. Ayrıca bu zat, Ebuliz'in çeşitli el yazmalarını karşılaştırmış ve İngilizce özet vermiştir.


Donald Hill, Ebuliz'den çevirmiş olduğu kitabın adını "Al - Jazari's book of İngnious Mechanival Devices" bırakmıştır. Türke "El Cezeri'nin Mekanik Hareketler Mühendisliği Bilgisi" adını verirler. Ebuliz için Donald Hill'in yazmış olduğu esere dayanarak Nature Dergisi şöyle söylemektedir : "12. YÜZYIL MÜSLÜMAN MÜHENDİSLİĞİNİN DORUĞUNA ERİŞMİŞ BİR KİŞİ." Bilim ve Ütopya 2002 Ocak sayısı "ROBOTLARIN VE OTOMASYONUN ATASI EBUL-İz EL CEZERİ" kapağıyla elli bir sayfa ayırmıştır.
 El Cezeri'nin yaptığı makine parçalarının bir kısmı kendisinden 200-350 yıl sonra yaşamış Giovanni de Dondi ve Leonardoda Vinci'nin eserlerinde rastlanmaktadır.(5)
Ömrünün son yıllarında kendi şehri olan Cizre'ye dönmüş ve Cizre'de vefat etmiştir. Nuh (A.S.) Camii avlusunda bulunan kubbesinde gömülmüştür.

Eserinin Türkiye'de 5 kopyası olmak üzere tüm dünyada 16 kopyasının olduğunu biliyoruz. Türkiye'de, Topkapı Saray Müzesinde 4 adet, 1 adedi de Süleymaniye kitaplığındadır. 1 tanesi Bağdat Cahıs Kütüphanesinde, 1 tanesi Dublin Chesterbeatly Kütüphanesinde, 2 adedi de Oxford bodleian Kütüphanesinde, iki adedi Leiden Universite Kütüphanesinde, üç tanesi de Paris Bibliotheque Nationalde ve Amerika Birleşik Devletlerinin çeşitli müze ve kolleksiyonlarında farklı yazmalardan koparılmış, minyatürlü sayfalar bulunmaktadır.

Abdullah YAŞIN
Araştırmacı-yazar

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir