زنبق سوري / 🎀🎀Onlinbestshopping🎀🎀 – Telegram

زنبق سوري

زنبق سوري

ترجمة "زهراء" إلى التركية

zehra هي ترجمة "زهراء" إلى التركية. نموذج جملة مترجمة: رجاء تكلم مع ( زهراء ) لي ↔ Lütfen benim için Zara ile konuş.

+أضف الترجمةأضفزهراء

  • (Ar. zuhūr “parlamak”tan ezher’in müennes şekli zehrā’) Parlak [Daha çok Hz. Fatma’nın lakabı olarak kullanılır]: Ey mâh sen o Zühre-i zehrâ değil misin? (Cenap Şahâbeddin).

    Uğur Akıl

  • Glosbe
  • Google

أضف مثالأضف

رجاء تكلم مع ( زهراء ) لي

Lütfen benim için Zara ile konuş.

OpenSubtitlesv3

لو ( زهراء ) رشحتني ( عباس ) لن يرفض

Eğer Zara önerirse, Abbas reddetmeyecektir.

OpenSubtitlesv3

وقد وثقت هيومن رايتس ووتش 17 هجوماً بسيارات مفخخة وغيرها من العبوات الناسفة البدائية في جرمانا بريف دمشق، وعملية واحدة في وسط دمشق، وستة عمليات في منطقتي الزهراء وعكرمة بحمص، وعملية واحدة في قرية الثابتية بريف حمص.

İnsan Hakları İzleme Örgütü, bombalı araçlar dahil farklı türde patlayıcılar kullanarak gerçekleştirilmiş Şam'ın banliyölerinden Jaramana'da 17, yine Şam’ın merkezinde bir, Homs'un el-Zehra ve Akrama mahallelerinde altı ve Homs’un banliyölerinden Tabtiye'de de bir saldırıyı belgeledi.

funduszeue.info

ترجمة زهراء سابقاً في pretty little liars

Pretty Little Liars'da önceki bölümlerde

OpenSubtitlesv3

( آخر مرة بحفل ( زهراء

En son, Zara'nın partisinde.

OpenSubtitlesv3

لعل فاطمة الزهراء ستجازيك- شكرا

Âletlere ihtiyacım yok

opensubtitles2

وانتشرت في كل ارجاء المدينة القصور الفخمة، التي احدها، الزهراء، في ضواحي قرطبة، تطلَّب ٢٥ سنة وعناء ٠٠٠,١٠ عامل لاكماله.

Muhteşem saraylar şehrin her yerine dağılmıştı. Bunlardan bir tanesi, Kordoba’nın civarında bulunan ve tamamlanması 25 yıl süren ve işçinin çalışmasını gerektiren El-Zahra’dır.

jw

زهراء قد تعني: فاطمة الزهراء، بنت رسول الله محمد بن عبد الله صلى الله عليه وسلم.

Meltem (Damla Özen): Hakan (Kürşat)'ın karısıdır.

WikiMatrix

أنا من قمت بتهريب ( بني زهراء ) من السجن

Banu Zahra'yı hapisten kaçıran benim.

OpenSubtitlesv3

وبعدها ضربني بحجرة. ترجمة زهراء

Taşla kafama vurdu.

OpenSubtitlesv3

بدأت قوات الحكومة السورية، المدعومة بالضربات الجوية الروسية، هجوما شمالي سوريا في أواخر يناير/كانون الثاني ، لكسر الحصار المفروض من قبل جماعات المعارضة المسلحة على بلدتي نبّل والزهراء ولقطع مدينة حلب عن تركيا.

Ocak sonlarında Suriye hükümet güçleri, silahlı muhalif grupların Nubbul ve Zehra kasabalarındaki ablukasını kırmak ve Halep şehrinin Türkiye'yle bağlantısını kesmek için Suriye'nin kuzeyine Rusya'nın hava saldırılarının da desteğiyle bir saldırı başlattı.

funduszeue.info

لو فعل زوجته ( زهراء ) ستقتله

Eğer yaparsa, karısı Zara O'nu gebertir.

OpenSubtitlesv3

قال 3 أشخاص إنهم حاولوا في البداية الوصول إلى مدينة حلب وبلدتي نبل والزهراء، وكلها تحت سيطرة الحكومة.

Üç farklı kişiden alınan bilgiye göre, binlerce insan başlangıçta hükümet kontrolü altındaki Halep şehri ile Nubul ve Zahra kasabalarına ulaşmaya çalışmışlar.

funduszeue.info

في الحقيقة ، ( زهراء ) هي التي ( تختار بطلات أفلام ( عباس

Aslında, Zara, Abbas'ın filmlerinde yer alacak oyuncuları belirliyor.

OpenSubtitlesv3

في أواخر يناير/كانون الثاني ، بدأت قوات الحكومة السورية المدعومة بالضربات الجوية الروسية هجوما في شمال سوريا لكسر الحصار المفروض من قبل جماعات المعارضة المسلحة على بلدتي نبّل والزهراء، ولقطع مدينة حلب عن تركيا.

Ocak ayının sonlarında, Suriye hükümeti güçleri, Rusya’nın hava desteği ile, silahlı muhalif grupların Nubbul ve Zehra kasabalarındaki kuşatmasını kırmak ve Halep’in Türkiye ile bağlantısını kesmek amacıyla Kuzey Suriye’de bir saldırı başlattı.

funduszeue.info

أود أن أتكلم مع زهراء

Zehra'yla konuşmak istiyorum.

OpenSubtitlesv3

الصفحة الأولى من وثيقة الزهراء.

Birinci Göktürk Kağanlığı'nın kuruluşu.

WikiMatrix

بقلم: زهراء كرمان.

Hazırlayan: Zeynep Kerman.

WikiMatrix

( بعد قصته مع ( كرستينا زهراء ) أعطته إنذار آخير )

Christina ile olan ilişkisi yüzünden, Zara O'na ultimatom verdi.

OpenSubtitlesv3

الزهراء و عطارد يعتبران قريبين من الشمس وتكون الحرارة عالبية عند هذا الحد .

Mâlesef NÖCler Güneş'ten o kadar uzaktadırlardır ki hepsi çok soğuktur.

WikiMatrix

( إنها كانت فكرة ( زهراء

Bu Zara'nın fikriydi.

OpenSubtitlesv3

والده مصطفى عاصم الذي ينتمى إلى يكى شهر, والدته فاطمة الزهراء هانم.

Babası Sultan Abdülmecit, annesi Megrel (Gürcü) asıllı Şevkefza Kadın Efendi'dir.

WikiMatrix

TDEU-Osmanli Turkcesine Giris Ders Kitabı

%(2)% found this document useful (2 votes)
views pages

Description:

Elinizdeki bu kitap yalnızca bir ders kitabı değildir. Konuyu bir bütün olarak ele alan, yaygın olarak ‘Osmanlıca’ diye bilinen dilin önce Türkçe olduğunu ve meseleye Türkçe’den başlanma- sı gerektiğini anlatan, bu yüzden de “Osmanlı Türkçesi” adlandırmasıyla Türkçe’nin en uzun dil dönemine dair, Osmanlı Türkçesi alanının en yetkin âlimi Prof. Dr. Mertol Tulum tarafından kaleme alınmış akademik bir referans metnidir. Eser, tarihî Osmanlı Türkçesi metinlerinin doğru anlaşılması ve değerlendirilmesi için elden düşürülmemesi gereken bir kılavuzdur.

Copyright

Share this document

Share or Embed Document

Did you find this document useful?

Description:

Elinizdeki bu kitap yalnızca bir ders kitabı değildir. Konuyu bir bütün olarak ele alan, yaygın olarak ‘Osmanlıca’ diye bilinen dilin önce Türkçe olduğunu ve meseleye Türkçe’den başlanma- sı gerektiğini anlatan, bu yüzden de “Osmanlı Türkçesi” adlandırmasıyla Türkçe’nin en uzun dil dönemine dair, Osmanlı Türkçesi alanının en yetkin âlimi Prof. Dr. Mertol Tulum tarafından kaleme alınmış akademik bir referans metnidir. Eser, tarihî Osmanlı Türkçesi metinlerinin doğru anlaşılması ve değerlendirilmesi için elden düşürülmemesi gereken bir kılavuzdur.

Copyright:

%(2)% found this document useful (2 votes)
views pages

Description:

Elinizdeki bu kitap yalnızca bir ders kitabı değildir. Konuyu bir bütün olarak ele alan, yaygın olarak ‘Osmanlıca’ diye bilinen dilin önce Türkçe olduğunu ve meseleye Türkçe’den başlanma- sı gerektiğini anlatan, bu yüzden de “Osmanlı Türkçesi” adlandırmasıyla Türkçe’nin en uzun dil dönemine dair, Osmanlı Türkçesi alanının en yetkin âlimi Prof. Dr. Mertol Tulum tarafından kaleme alınmış akademik bir referans metnidir. Eser, tarihî Osmanlı Türkçesi metinlerinin doğru anlaşılması ve değerlendirilmesi için elden düşürülmemesi gereken bir kılavuzdur.

Copyright:

anadolu mobil

Çıkmış Sınav AÖF TRT okul ve Deneme Duyurular


A
B

Soruları Sınavları konu anlatım C

Sınavı
videoları
Ders A
Yaprak Sınav Giriş
B

eSeminer eKantin
C

Kitabı (PDF) Test Belgesi

Sesli Kitap 1s
1c
1 Soru Ünite
Sesli Özet 1 Cevap Özeti İtunes u Takvim

Sınav Etkileşimli Tartışma


Sonuçları eKitap Forumu Sor/izle/öğren

Bandrol Uygulamasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin


5 inci Maddesinin İkinci Fıkrası Çerçevesinde
Bandrol Taşıması Zorunlu Değildir.
Osmanlı
Türkçesine Giriş-I

Editörler

funduszeue.info Mehmet Mahur TULUM


funduszeue.info Mustafa KOÇ

Yazar

BÖLÜM 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 funduszeue.info Mertol TULUM


Genel Koordinatör
Doç.Dr. Murat Akyıldız

Grafik Tasarım Koordinatörü


Doç.Dr. Halit Turgay Ünalan

Kitap Basım ve Dağıtım Koordinatörü


Dr.Öğr.Üyesi Murat Doğan Şahin T.C.
ANADOLU
Kapak Düzeni ÜNİVERSİTESİ
Doç.Dr. Halit Turgay Ünalan YAYINI NO:

Dizgi ve Yayıma Hazırlama AÇIKÖĞRETİM


Mehmet Emin Yüksel FAKÜLTESİ
Gözde Soysever YAYINI NO:
Murat Tambova
Süreyya Çelik OSMANLI TÜRKÇESİNE
Nihal Sürücü GİRİŞ-I
Yasin Özkır
E - ISBN
Bu
kitabın
basım, yayım
ve satış hakları
Anadolu Üniversitesine
aittir.

“Uzaktan Öğretim” tekniğine uygun olarak


hazırlanan bu kitabın bütün hakları saklıdır.
İlgili kuruluştan izin almadan kitabın tümü ya da bölümleri
mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kayıt veya başka
şekillerde çoğaltılamaz, basılamaz ve dağıtılamaz.

Copyright © by Anadolu University


All rights reserved
No part of this book may be reproduced or stored in a retrieval system,
or transmitted in any form or by any means mechanical, electronic,
photocopy, magnetic tape or otherwise, without permission
in writing from the University.

Bu kitabın tüm hakları Anadolu Üniversitesi’ne aittir.

ESKİŞEHİR, Ağustos

V01
AÖF Kitapları Öğrenci Kullanım Kılavuzu

Öğrenme çıktıları
Bölüm içinde hangi bilgi,beceri ve yeterlikleri
kazanacağınızı ifade eder.

Tanım
Bölüm içinde geçen
önemlikavramların
Bölüm Özeti tanımları verilir.
Bölümün kısa özetini gösterir.

Dikkat
Konuya ilişkin önemli
Sözlük uyarıları gösterir.
Bölüm içinde geçen önemli
kavramlardan oluşan sözlük
ünite sonunda paylaşılır.

Karekod
Bölüm içinde verilen
Neler Öğrendik ve Yanıt Anahtarı
karekodlar, mobil
Bölüm içeriğine ilişkin 10 adet
cihazlarınız aracılığıyla
çoktan seçmeli soru ve cevapları
sizi ek kaynaklara,
paylaşılır.
videolara veya web
adreslerine ulaştırır.

Öğrenme Çıktısı Tablosu


Araştır/İlişkilendir/Anlat-Paylaş
İlgili konuların altında cevaplayacağınız soruları, okuyabileceğiniz
ek kaynakları ve konuyla ilgili yapabileceğiniz ekstra etkinlikleri gösterir.
Yaşamla İlişkilendir
Bölümün içeriğine uygun paylaşılan yaşama dair gerçek kesitler
veya örnekleri gösterir.
Araştırmalarla İlişkilendir
Bölüm içeriği ile ilişkili araştırmaların ve bilimsel çalışmaları gösterir.
İçindekiler

Alfabe İşaretlerinin
Osmanlı Türkçesi
BÖLÜM 1 BÖLÜM 2 Ses Değerleri I:
Alfabesi
Ünlüler

Giriş  3 Giriş  29
Osmanlı Türkçesi  3
Türkçe’nin Ünlü Sesleri  29
Halk Dili  4
Edebiyat Dili  5 Niteliklerine Göre Ünlüler  29
Yazı ve Yazım  6 Ünlülerde Nicelik  29
Osmanlı Türkçesi Alfabesi  7 Arapça ve Farsça’dan Alınma
Bitişen ve Bitişmeyen Harfler  7 Kelimelerde Ünlüler  30
Harflerde Şekilce Benzerlikler  8
Arapça’nın Ünlüleri ve Yazılışları  30
Harflerin Bitişme Biçimleri  8
El Yazısında Bitişmeyle İlgili Farsça’nın Ünlüleri ve Yazılışları  35
Özel Durumlar  10 Osmanlı Türkçesi’nin Ünlüleri
Osmanlı Alfabesi İşaretlerinin Üzerine Değerlendirme  37
Latin Alfabesindeki Karşılıkları  11
Yardımcı İşaretler   12
Türkçe’nin Ünlü ve Ünsüz
Seslerinin Yazılışları  12
Osmanlı Alfabesi Üzerine Kısa
Değerlendirme  16
Yazı Türleri  18

Alfabe İşaretlerinin
BÖLÜM 3 Ses Değerleri II: BÖLÜM 4 Çeviriyazı
Ünsüzler

Giriş  45 Giriş  59
Türkçe’nin Ünsüz Sesleri  45 Çeviriyazı Nedir?  59
Niteliklerine Göre Ünsüzler  45 Dil, Sesler ve Yazı  59
Arapça ve Farsça’dan Alınma Dilde Değişim Karşısında Yazı  59
Alfabe ile Ses Sisteminin İlişkisi  60
Kelimelerde Ünsüzler  46
Ses Sistemini Belirlemenin
Arapça’ya Özgü Ünsüzler ve Ses
Kaynakları  60
Değerleri  46
Çeviriyazı Alfabesi  62
Farsça’ya Özgü Ünsüzler ve Ses
Kullanacağımız Çeviriyazı Sistemi
Değerleri  48
ve Alfabesi  63
Osmanlı Türkçesi’nin Ünsüzleri
Çeviriyazı Sistemimiz  63
Üzerine Değerlendirme  49 Çeviriyazı Alfabemiz  65
Çeşitli Çeviriyazı Alfabeleri  68
Çeviriyazıda Yazım Kuralları
ve Noktalama  71

iii
Kelime I: Türkçe
BÖLÜM 5 Yazım BÖLÜM 6
Kelimeler

Giriş  81 Giriş 


Osmanlı Türkçesi Yazımının Başlıca Türkçe’nin Heceleri 
Özellikleri  81 Açık ve Kapalı Heceler 
Arapça ve Farsça Kelimelerin Yazımında Hecede Kurucu Ses 
Yapılan Değişiklikler  82 Türkçe’de Hecelerin Sıralanış Kuralı 
Türkçe Kelime Kökleri ve Eklerinde Eklemede 
Ünlüler ve Ünsüzlerin Yazılışı  84 Birleşmede 
Ünlüler   84 Söz İçinde 
Tek Ünsüz Sesten İbaret Ekler  85 Türkçe’nin Kelimeleri 
Tek Ünlü Sesten İbaret Ekler  88 Yapı Bakımından Öz Türkçe Kelime  
Bir Ünsüzle Başlayan, Açık Tek Türkçe Kelimelerde Ünlülenme
Hece Yapısındaki Ekler  89 Düzeni 
Ünlüyle Başlayıp Ünlüyle Sonlanan Türkçe Kelimelerde Ünsüz Sistemi 
İki ve Üç Heceli Ekler  91 Osmanlı Türkçesi’nde Uyumlar
Üzerine Değerlendirme  
Ünsüzle Başlayıp Ünlüyle Sonlanan
İki Heceli Ekler  92
Ünlüyle Başlayıp Ünsüzle Sonlanan
Tek Heceli Ekler  93
Kelime II: Alıntı
Ünlüyle Başlayıp Ünsüzle Sonlanan BÖLÜM 7
Kelimeler
İki Heceli Ekler  95
Ünsüzle Başlayıp Ünsüzle Sonlanan
Tek Heceli Ekler  96 Giriş 
Ünsüzle Başlayıp Ünsüzle Sonlanan Alıntı Kelimeler ve Heceleri 
İki ve Üç Heceli Ekler   Düzensiz Hecelerin Türkçeleştirilmesi 
Ünsüzler   Arapça Kelimeler 
Yazımın Gelişme Sürecinde Görülen Osmanlı Türkçesi’nde Arapça Kelimeler 
Değişmeler  Arapça Kelimelerin Seslendirilmesi 
Arapça Kelimelerde Hece Sonu
Ünsüzleri 
Arapça Kelimelerde Ünsüz
Benzeşmesi  
Düzensiz Hecelerde Ünlü Türemesi  
Arapça Kelimelerde Hece Yapısı
ve Sayısı 
Arapça Kelimelerin Eklerle ve
Birleştirme Yoluyla Uzatılması 
Arapça Kelimelerin Kalıpları 
Farsça Kelimeler  
Osmanlı Türkçesinde Farsça Kelimeler 
Farsça Kelimelerin Seslendirilmesi  
Farsça Kelimelerde Hece Yapısı
ve Sayısı 
Farsça Kelimelerin Eklerle ve
Birleştirme Yoluyla Uzatılması 

iv
Önsöz

Sevgili öğrenciler,
Kurucusu oldukları Selçuklularla beraber geldik- Bütün dünya dillerinde olduğu gibi değişime
leri Anadolu coğrafyasını zaman içerisinde Bal- açık konuşma dilinin aksine yazı dili tutucudur.
kanlar, Ortadoğu, Kafkasya ve Kuzey Afrika’yı Oğuz Türkçesi’nde de konuşma dilindeki deği-
da katarak genişleten Oğuz Türkleri, buralarda şimler karşısında yazı dili bu değişime nispeten
büyük bir medeniyet inşa ettiler. Farklı din ve direnç göstermiştir. İmlâda kalıplaşma, Arapça
kültürlerin soluklandığı Anadolu’ya bilhassa Mo- ve Farsça kökenli kelimelerin orijinal şekilleri-
ğol istilasının sürüklediği Türklerin esas itibarıyla nin muhafazası, Arap alfabesinin konuşma dili-
Oğuzlardan teşekkülü ile bu yeni kurulan mede- ni göstermekteki yetersizliği bu saha çalışanları
niyet, dilce Oğuzca üzerinde yükseldi. Anadolu için ehemmiyetli meselelerdir. Sabit bir Oğuz
öncesi yazılı mahsullerini çok sınırlı bulabildi- Türkçesi’nden bahsedilemez. Şehir, saray, oku-
ğimiz Oğuz Türkçesi, yerleşik hayatın getirdiği muşlar, halk, dinî zümreler gibi farklı katmanlar
gelişme imkânlarıyla, farklı muhitlerle etkileşi- Türkçe’nin zümreleşmesine ve farklı seslendiril-
me girmekle ve zengin dinî, edebî mirasa sahip mesine meydan vermiştir. Müstakil ve uzun so-
Arap ve Fars kültürleriyle temasın tesirleriyle luklu çalışmalarla aydınlatılabilecek bu hususlar
yeniden şekillendi. Şüphesiz bu şekillenme etki- manzumesi, yerli malzemenin dikkatli tetkikini
lenme derecelerine göre Oğuz Türkçesi’nde fark- ve Türkçe’yi merkeze alan tarihî yabancı metin-
lı katmanlar oluşturdu. Türkçe’nin diğer şiveleri lerin tahlilini lüzumlu kılar.
arasında Oğuz Türkçesi’ni konuşan Türkmenler,
Selçuklu’dan sonra Anadolu’da kurdukları devlet Oğuz Türkçesi’nin Anadolu macerası iç ve dış
ve beyliklerle sözlü kültürden yazılı kültüre geçi- yapısındaki değişikliklerle üç döneme ayrılır:
şi ve Oğuz Türkçesi’ni devlet diline yükseltmeyi Eski Anadolu Türkçesi, Osmanlı Türkçesi, Türki-
başardılar. Bu başarı bilhassa ismini kurucu şah- ye Türkçesi. Bu kitabın konusu bu dönemlerden
siyetinden alan Osmanlı Devleti’ne aittir. ikincisi olan Osmanlı Türkçesi’dir. Ana malzeme-
si Türk Dili olan Osmanlı Türkçesi, Jean Deny’nin
Derlemeleriyle Oğuz Türkçesi’nin Orta Asya çalışması hariç, bugüne kadarki çalışmalarda
devresine dair bilgiler sunan Kaşgarlı Mahmud, ağırlıklı olarak Arapça ve Farsça gramer konu-
Türkçe’nin bu şivesini, ifadesindeki rahatlık ve ko- larının işlendiği bir alan olmuş ve ana gövdeyi
laylıktan dolayı “yeğni” sıfatıyla tarif eder. Nite- teşkil eden Türkçe ne yazık ki ihmal edilmiştir.
kim bu şivenin Anadolu’daki en eski dil yadigârları
arasında yerini alan Dede Korkut hikâyelerinde Mimarisi, musikisi, devlet yapısı, sayısız kıy-
daha başlangıçta Oğuzca’nın işlek, yüksek an- metleri ile iftihar ettiğimiz bir devrenin dili,
latım imkânlarına sahip olması ve söz dağarcığı yazma ve matbu literatürüyle henüz yeteri
bakımından zenginliği dikkat çeker. Artık ilim, din kadar incelenmemiş, işlenmemiş, idrak edil-
ve edebiyat dili olarak Oğuz Türkçesi sayısız eser- memiştir. İslami dönem Türk kültürüne ait
lerle bu istikamette devam edecektir. din, edebiyat, tarih, bilim, insan ve toplum
üzerine yapılacak bütün çalışmalar Osmanlı
İslamiyet’in tesiriyle Oğuz Türkçesi, Türkçe’nin Türkçesi’nden bağımsız vücut bulamaz.
diğer şubeleri gibi Arap alfabesiyle yazıldı.
Arapça’nın büsbütün ünsüz harfler üzerine Elinizdeki bu kitap yalnızca bir ders kitabı de-
geliştirdiği bu alfabe, ünlülerce zengin Oğuz ğildir. Konuyu bir bütün olarak ele alan, yaygın
Türkçesi’nin Anadolu’daki tarihî seyrinde olarak ‘Osmanlıca’ diye bilinen dilin önce Türk-
Türkçe’ye daha uygun kıvamı bulmak için bir- çe olduğunu ve meseleye Türkçe’den başlanma-
takım tadilatlara uğradı. Oğuzlar Farsça’nın sı gerektiğini anlatan, bu yüzden de “Osmanlı
Arap alfabesine kattığı ünsüzleri bünyelerine Türkçesi” adlandırmasıyla Türkçe’nin en uzun
katmakla beraber, ünlüleri alfabede göstermek dil dönemine dair, Osmanlı Türkçesi alanının en
için bazı ünsüz harflere ünlü değerleri ilave etti- yetkin âlimi Prof. Dr. Mertol Tulum tarafından
ler. Diğer dillerin alfabelerinin o dillerin sesleri- kaleme alınmış akademik bir referans metnidir.
ni tam karşılayamadığı gerçeği, Arap alfabesi ve Eser, tarihî Osmanlı Türkçesi metinlerinin doğ-
Oğuz Türkçesi için de geçerlidir. Arap alfabesini ru anlaşılması ve değerlendirilmesi için elden
kullanan bütün dillerde anlam, ünlü sesleri gös- düşürülmemesi gereken bir kılavuzdur.
teren ses işaretlerinin yetersizliği sebebiyle an-
cak bağlam üzerinden yürür. Oğuz Türkçesi’nin
Eski Anadolu Türkçesi ve Osmanlı Türkçesi me- Editörler
tinleri ancak konteks merkeze alarak anlamlan- funduszeue.info Mehmet Mahur TULUM
dırılabilir. Bu husus, Arap harfli Türkçe metinle-
re aşina olacakların ilmî cephelerini yüksek ve funduszeue.info Mustafa KOÇ
zihnî melekelerini diri tutmalarını zaruri kılar.

v
Bölüm 1
Osmanlı Türkçesi Alfabesi

Yazı ve Yazım
öğrenme çıktıları

1 2
Osmanlı Türkçesi 2 Yazı ve yazım arasındaki ilişki ve farkı ayırt
1 Osmanlı Türkçesi’nin Türkçe’nin hangi ederek, Osmanlı Türkçesi yazımıyla ilgili ön
tarihî dönemi olduğunu açıklayabilme bilgileri sıralayabilme

3 4
Osmanlı Türkçesi Alfabesi Yazı Türleri
3 Osmanlı Türkçesi alfabesini, bu alfabenin 4 Osmanlı Türkçesi döneminde kullanılan
harflerinin yazıdaki biçimlerini tanıyabilme yazı türlerini tanıyabilme

Anahtar Sözcükler: • Yazı Dili • Şehirli Dili • Halklılaştırma • Dil Kalıbı • Süslü Söz • Yazım
• Ses Değeri

2
Osmanlı Türkçesine Giriş-I

GİRİŞ bir okur-yazar kitlesi tarafından kolayca okunup


Osmanlı Türkçesi, Oğuz Türkleri’nin anlaşılabilir bir nitelik taşır; daha çok faydayı öne
Anadolu’da geliştirdikleri yazı dilinin ikinci dö- alan, anlatım dilini araç olarak gören bir anlayışa
nemidir. Birinci Bölüm ile Osmanlı Türkçesi’nin dayanır. Bu yüzyılların pek çok yazarı eserlerinin
Türkçe’nin hangi tarihî dönemi olduğunu açıkla- kolay anlaşılmasını, dolayısıyla geniş kesimlere
yabilecek, yazı ve yazım arasındaki ilişki ve farkı ulaşmasını amaçladıklarından bu seviyede bir dili
ayırt ederek, Osmanlı Türkçesi yazımıyla ilgili ön kullanmayı yeğlemişlerdir.
bilgileri sıralayabileceksiniz. Ayrıca Osmanlı Türk- İkinci seviye sanat amaçlıdır. Daha da zengin
çesi alfabesini, bu alfabenin harflerinin yazıdaki bir kelime kadrosu yanında, özellikle ortak İslam
biçimlerini tanıyabilecek; Türkçe yalın kelimeleri kültüründen beslenen bilgi ve kültür unsurlarına
yazıp okuyabileceksiniz. Son olarak da Osmanlı geniş yer verir. Yüksek kültürlü bir toplum kesi-
Türkçesi döneminde kullanılan yazı türlerini tanı- mine, açıkçası zamanın seçkinlerine hitap eder.
yabileceksiniz. Kendine özgü bir zevk ve güzellik anlayışını öne
çıkaran bu dil sanat amacı güder. Dil bu seviyede
artık ‘araç’ olmaktan uzaklaşmış, ‘amaç’ hâline gel-
OSMANLI TÜRKÇESİ miştir. Amaç sanatkârca yazmak, hüner sergilemek,
Oğuz boylarının konuşma diline dayanan ve ustalık göstermektir. Konuları bakımından öğretici
“Batı Türkçesi”, “Batı Oğuzcası”, “Türkiye Türk- kimi eserlerde bile böyle bir dilin kullanılmış olma-
çesi” gibi adlarla anılan bu yazı dilinin ilk döne- sı, bu amacı açıkça ortaya koyar. Dil bu seviyede
mine “Eski Osmanlıca”, “Eski Türkiye Türkçesi” daha çok nesir (düz yazı) türünde kullanılmıştır.
ve “Eski Anadolu Türkçesi” gibi adlar verilmiştir. Konuşma dilinden büyük ölçüde uzaklaşmış olan
Zaman bakımından bu dönem Anadolu Selçuklu- bu özel dil, Arapça ve Farsça’dan alınma çok sayıda
ları ve beylikler çağı ile Osmanlı Devleti’nin XV. kelime, dil kalıbı ve kural ile yapıca çok ayrı bir
yüzyılın ikinci yarısına kadar uzanan kuruluş döne- görüntü yansıtır. Özellikle alıntıların sesçe nitelik-
mini içine alır. Osmanlı Türkçesi ise, bu dönemin lerinin korunması kaygısı bu dile tam bir karma dil
ardından, özellikle İstanbul’un fethiyle birlikte bu özelliği kazandırmıştır. Böyle bir dil kullanmış olan
kentin yeni bir bilim, kültür ve uygarlık merkezi kimi yazarların yaptığı açıklamalar, gerçekten de,
hâline gelmesiyle gelişmeye başlayan bir yazı dili- bu seviyedeki Osmanlı Türkçesi’nin üç ayaklı bir
dir. XVI-XIX. yüzyıllar boyunca günlük dilden dil yapısı olarak görüldüğünün göstergesidir.
oldukça farklı olarak iki seviyede gelişme gösterdiği
görülen bu yazı dilinin en belirgin niteliği kelime
dağarcığının zengin, dolayısıyla anlam ve kavram
çeşitliliği bakımından anlatım gücünün gelişkin ve Alıntı: Bir dilin başka dillerden aldığı keli-
ergin olmasıdır. me ve gramer biçimlerine denir.

Her dilde konuşma diliyle yazı dili arasında


Günlük dil: Sözlü anlatım dilidir. Bir dili belli ölçülerde farklar bulunur; ancak sözünü etti-
konuşanların günlük ilişkilerinde anlaş- ğimiz dilin, gününün konuşma diliyle ilişkisi, çok
mak ve iletişim kurmak amacıyla kullan- sayıda yazarın eserlerinde görüldüğü gibi, yalnızca
dıkları dil seviyesidir. dilin cümle yapısının büyük ölçüde korunmasın-
Yazı dili: Yazılı anlatım dilidir. Konuşma di- dan ibaret kalmıştır. Bir benzetmeyle söyleyecek
line göre daha kurallı, düzgün, özenli, söz da- olursak; iskelet korunmuş, ama beden dolgusu ve
ğarcığı ve anlatım kalıpları bakımından zen- üzerine geçirilen süslü püslü giysiler onun kişiliğini
gin bir nitelik taşır. “Edebiyat dili” de denir. örtmüş, doğal kılığını değiştirmiştir.
Bu dili bütün özellikleriyle tanımaya girişme-
den önce halk dili ve edebiyat dili terimleri üzerin-
Gelişme süreci içinde iki ayrı seviyeye yöneldiği de biraz daha durmak, bunların sınırlarını belirle-
izlenen bu yazı dilinin ilk seviyesi, kimi yönleriyle mek açısından yararlı olacaktır.
konuşma dilinden oldukça farklıdır; ancak geniş

3
Osmanlı Türkçesi Alfabesi

Halk Dili Türkçesi olduğu gibi, Osmanlı Türkçesi dönemin-


Halk dili terimiyle anlatılan, genel olarak gün- de de bu dille pek çok eser kaleme alınmıştır.
lük hayatta insanların iletişim kurmakta kullandık-
ları dil, yani konuşma dilidir. Buna “sesli dil” de
denmektedir. Bir dilin gelişme tarihi içinde sesli Halklılaştırma: Başka dillerden alınmış
dilin belirli bir zaman dilimindeki durumunu be- kelimelerdeki sesçe yabansı yanların bir
lirlemek kolay olmadığı gibi, gelişme basamakları- dili konuşan halk tarafından kendi dilinin
nı izlemek de mümkün değildir. Bu yüzden dilin ses düzenine uygun hâle getirilmesidir.
tarihî dönemleri bakımından bu terime yükleyebi-
leceğimiz anlam, “günlük konuşma dili” değil de
yazılı metinlerde niteliği belirlenebilen dil, demek Medrese eğitiminin yaygınlaşması, doğal olarak
ki bir bakıma “yazıya geçirilmiş konuşma dili”dir. okur-yazar oranının artması sonucunu doğurmuş,
Halk dili ortak anlaşma dilidir, bu yüzden her- buna bağlı olarak Arapça ve Farsça öğrenenlerin
kesçe anlaşılır olmak zorundadır. Toplum içinde, sayısı hızla çoğalmıştır. Bu arada Fars edebiyatına
eğitim seviyesi ve yeri ne olursa olsun, herkesin karşı geniş bir ilgi uyanmış, bu ilgi aruzla yazılmış
böyle bir dil kullanması hem olağan, hem gerekli, birçok manzum eserin Türkçe’ye aynı ölçü kullanıla-
hem de kaçınılmazdır. Doğal olarak böyle bir dilin rak manzum çevirilerinin yapılması yolunu açmıştır.
kelime dağarcığının ve anlatım olanaklarının çok Öte yandan medrese eğitimi görmüş olanların ede-
da geniş olması beklenemez. Toplu yaşayışın gerekli biyat sanatı bilgileri de edinerek aruzla ve özellikle
kıldığı ilişkiler içinde kişiler arasında iletişim aracı Fars edebiyatını örnek tutarak şiir yazma hevesi gi-
olarak kullanılan halk dili, bu yüzden köküne daha derek artmış, bu arada edebiyata duyulan ilgi ve şaire
bağlı, başka dillerin etkisine oldukça kapalı, hızlı verilen destek de bu hevesleri beslemiştir. İşte bütün
değişime karşı ise dirençli ve korumacıdır. Halk bu sebeplerle yazı diline çoğalan ölçüde kelime gir-
dilinin kuşkusuz bir de edebiyatı vardır ve bu ede- meye başlamıştır. Türkiye Türkçesi’nin ilk dönemi
biyat kendi geleneğinden kopmadan yüz yıllarca içinde başlayan bu gelişmenin XV. yüzyılın ortaları-
geniş kesimlerin beğenip paylaştığı, titizlikle koru- na kadar oldukça yavaş yol aldığı görülür. Özellikle
yup sürdürdüğü bir edebiyattır. Toplumların yeni beylikler döneminde ve Osmanlı Beyliği’nin kuru-
kültür ve medeniyet çevreleriyle karşılaşmalarından luş çağında yapılan geniş çeviri çalışmalarının hazır-
doğan etkilerle ortaya çıkan değişimler kaçınılmaz ladığı bu gelişme, beylerden büyük destek görmüş,
olsa da, bu edebiyatın dilinin günlük konuşma di- ancak bu dönemin beyleri halk dilinin sınırlarını
line göre çok da farklılaşmadığı bir gerçektir. Böyle aşan böyle bir dile ve bu dille kurulmaya çalışılan bir
bir dilde, değişen inanç, anlayış ve eğilimlerin ve edebiyat akımına uzak ve yabancı kalmışlardır. XV.
bunların yön verdiği hayat tarzlarından doğan gün- yüzyılın ikinci yarısından başlayarak özellikle büyük
lük ihtiyaçların zorlamasıyla alınmış olan kelimeler medreselerin bulunduğu, bu yüzden de birer bilim
de halklılaştırılmıştır. Bununla birlikte, halk dili- ve kültür merkezi olma yolundaki İstanbul, Bursa ve
nin de, tıpkı yazı dili gibi, eğitim ve kültür alanla- Edirne gibi şehirlerde söz konusu gelişme daha hızlı
rındaki gelişmeye bağlı olarak sürekli bir gelişme, seyretmiştir. İşte bu hızlı gelişmenin etkisiyle giderek
dolayısıyla da değişme göstermesi söz konusudur. farklılaşan halk dili Osmanlı Türkçesi döneminde,
Edebiyatı yalnızca belli toplum kesimlerinde yayıl- “şehirli dili” denebilecek bir okumuş kesim dili ni-
ma ve gelişme göstermiş olsa da, Batı Türkçesi’nin teliği kazanmış, özellikle İstanbul’da eğitimli, aydın
bütün dönemlerinde böyle bir dil, toplumu oluş- kimselerin konuştukları bu dil “İstanbul Türkçesi”
turan bütün kesimler için gerekli ve geçerli olmuş, adını almıştır. Geniş bir okumuş kesimin konuşma
sultandan hiç okumamış köylüye kadar, belli sevi- dili olan bu gelişmiş ve zengin dil, aynı zamanda yazı
ye farklarını korumuş olarak, toplumda hem “sesli dili olarak da, özellikle edebiyatın nesir türünde yay-
dil” olarak kullanılmış, hem de “yazı dili” olarak gın olarak kullanılmıştır. Başlıca özelliği yabancı dil
sürekli kullanımda kalmıştır. Batı Türkçesi’nin ilk kalıplarına oldukça az yer vermek olan bu dilin daha
döneminde, özellikle beylikler çağında üretilmiş çok geniş kitlelere ulaşmayı amaçlayan öğretici ve
olan çok sayıda telif ve tercüme eserin dili bu halk eğitici eserlerde kullanılmış olduğu görülür.

4
Osmanlı Türkçesine Giriş-I

Edebiyat Dili dayanmaktadır. Bu anlayışın temsilcilerinden biri


Edebiyat dili, daha çok ‘yazı dili’ anlamında kulla- olan XVI. yüzyıl yazarı Âlî’ye göre söz, yani dil, gü-
nılır. Bununla birlikte bu terim, dar anlamda Osmanlı zel bir bakire kız gibidir. Sözün endamı, güzel bir
Türkçesi döneminde toplumun yalnızca belli kesim- kızın endamı gibi pürüzsüz, düzgün, ölçülü biçili
lerine hitap eden, şiirde ve nesirde “sanat dili” olarak olmalıdır. Bu, güzelliğin ilk şartı ve ayrılmazıdır.
gelişmiş bir dil seviyesi için de kullanılmaktadır. Bu Ayrıca bu şarta ek olarak, tıpkı zarif ve işveli bir
dilin sokak (konuşma) diliyle neredeyse hiçbir ilgisi kızın duruş ve davranışlarındaki incelik gibi, sözün
bulunmadığı gibi, yukarıda tanıttığımız şehirli diliyle anlam ve anlatım bakımından ince, yani edalı ol-
de pek yakınlığı bulunmamaktadır. Bu dili belirleyen ması da gerekir. Daha da önemsenen bir başka şart
ana nitelik, kullandığı söz malzemesinin büyük ölçü- ise, bir söz güzelinin olanca güzellik malzemesiyle,
de alıntı olmasıdır. Bu alıntı malzeme içinde ilk sırada yani söz ve anlam sanatlarıyla süslenerek daha da
sayısı belirsiz denilecek ölçüde kelime yer alır, ikinci güzel bir görünüme sokulmasıdır. Buna göre gü-
sırada kimi dil kalıpları ile ortak bir kültür coğrafya- zel söz; açık, anlaşılır,
sının paylaşılan ve ortaklaşa kullanılan aktarma kül- yerinde olmakla bir-
tür unsurları bulunur. Öte yandan nesirde ve nazım- likte etkileyici olan
süslü sözdür. Bir dikkat
da alıntı kelimelerin ait oldukları dildeki ses ve yapı
şairin, bir nesir ya- Eskiler söze etkileyicilik ka-
özelliklerinin korunmasına büyük özen gösterilmiştir. zandıran süslülük niteliğini
Eskilerin fesahat dedikleri kullanım özelliğinin daya- zarının asıl amacı da
“belîğ” diye adlandırmışlardır.
naklarından biri sayılan bu tutum, giderek okumuşla- sözü en süslü görü-
rın konuşma diline de belli ölçüde yansımış, bu yan- nüme sokmaktır.
sıma şehirli diline de bulaşarak Türkiye Türkçesi’ne Batı Türkçesi’nin Osmanlı Türkçesi dönemini
yeni bir ünlü değeri girmesine yol açmıştır. Bu dille öğrenmeye çalışırken, dilin yukarıda kısaca özetle-
yazanların anlayışı “Sanat sanat içindir.” anlayışıdır; nen seviyelerindeki kullanımıyla ilgili bütün yapı
bu yüzden dil, artık yalnızca bilginin, düşüncenin ve ve kullanım özelliklerini göz önünde bulundurmak
heyecanın aktarılma aracı değil, aynı zamanda hüner, gerekir. Amaç bu dönemde yazılmış eserleri okuyup
beceri ve ustalık aracıdır; sonuç olarak, kendisi doğru- anlayabilmek, kendi insanımızın geçmiş zamanlar-
dan bir amaç hâline gelmiştir. daki yaşamı, etkinlikleri, üretimleri, yaratıcılıkları
hakkında ilk elden bilgi edinebilmek, onların yazı
aracılığıyla aktarmış oldukları çok yönlü tarih bilgi-
Dil kalıbı: Dilde birden çok kelimenin lerine, kültürel ve estetik değerlere ulaşabilmektir.
öbekleşmesi ile oluşmuş belli özelliklerle Bir eski metin söyleyeceğini söyleyip susmuş, ar-
tanımlanan yapılardır.
tık konuşmayan bir konuşmacıya benzer. Onu okur-
Fesahat: Sözün/bir kelimenin sesçe nite- ken sorularımıza sesli karşılık alamayız. Yapacağımız
likleri özenle gözetilip korunarak; akıcı, şey; ne demek, neleri anlatmak istediğini yazıya ge-
pürüzsüz, açık, anlaşılır biçimde söylen- çirilmiş olandan anlamaya çalışmak, sonuç olarak da
mesi ve kullanılmasıdır. yazı aracılığıyla onu anlayabilmek, onunla anlaşabil-
mektir. Ama bu, uzunca bir yolda gerçekleştirilecek
Özellikle XVI.-XIX. yüzyıllarda birçok yazar ta- çalışma, gösterilecek çaba ve esirgenmemesi gereken
rafından kullanılmış olan bu üst seviyeli dil, şüphe- sürekli bir ilgi ile başarılabilecek bir iştir.
siz belli estetik kaygılara ve sanat anlayışı ölçülerine

5
Osmanlı Türkçesi Alfabesi

ÖÇ 1 Osmanlı Türkçesi’nin Türkçe’nin hangi tarihî dönemi olduğunu açıklayabilme

Araştır 1 İlişkilendir Anlat/Paylaş

Osmanlı Türkçesini halk dli Batı Türkçesi ile Osmanlı


Ünlü değeri ne demektir? ve edebiyat dili seviyeleri açı- Türkçesi arasındaki bağı an-
sından kısaca değerlendiriniz. latınız.

YAZI VE YAZIM Batı Türkçesi’nde çok sayıda metinle gelişmesi


Yazı, bilgiyi, duygu ve düşünceyi aktarmakta izlenebilen yazılış (imlâ) ikinci durum için iyi bir
kullanılan bir araç, bir işaretler sistemidir. Bu işa- örnek oluşturur. Arap asıllı alfabenin Türkçe’ye uy-
retler konuşma dilinin zengin ses çeşitlerini yansıt- gulanmasında ilk dönemde görülen yazılış biçim-
madığı gibi, vurgu ve tonlama gibi özel yanlarını leri daha çok ünsüz seslerle ünlü uzunluklarının
da göstermez. Öte yandan yazı belli bir alfabenin gösterilmesine dayanan Arapça’nın yazılış düzenine
işaretleri ile dilin ortalama seslerini karşılarken, uydurulmuştur. Ancak sonraki süreçte Türkçe’nin
bu seslerin zaman içinde geçirdiği değişikliklerle ünlülerinin birtakım harf işaretleriyle gösterilmesi
birlikte kendisi de değişebilen bir nitelik taşımaz. yaygınlaşmış; tam olarak uygulanmamış olsa bile,
Tek şekilliliğe eğilimli ve bu eğilimlerin gelenek- büyük ölçüde belli kurallar ortaya çıkmıştır.
leştiği ölçüde onlara bağımlıdır. Bununla birlikte, Arap alfabesini kullanan, ama Uygur yazısı gele-
Osmanlı Türkçesi döneminde görüldüğü gibi, yeni neğine bağlı Doğu Türkçesi yazımıyla karşılaştırıldı-
eğilim ve arayışların ortaya çıkmasıyla bu bağımlı- ğında, Batı Türkçesi yazımının Orta Asya geleneğine
lığın gevşediği, ortaya çıkan gelişmelerin önceleri bağlı olmayan, kendi başına bir gelişme yolu izledi-
az, ama giderek çoğalan sayıda yazıya yansıtıldığı ği görülür. Eski Osmanlıca’nın en eski metinlerinde
da görülür. Uygur yazı geleneğine bağlı örneklerle karşılaşılırsa
Yazım ise, yazı aracılığıyla gerçekleştirilen bir da, bunlar yaygınlık kazanamamıştır. Doğu Türkçesi
uygulamadır. Bir dilin ses örgülerinden oluşan tür- yazımının Uygur yazı
lü birimlerini alfabe işaretleriyle yazıya dökmektir. geleneğinden gelen en
Bu uygulama kimi zaman önceden belirlenmiş ve önemli yanı, kök ses-
dikkat
kabul edilmiş kurallara göre yapılır, kimi zaman ise leriyle bütün yapım ve XIII. yüzyıldan sonra ortaya
bir geleneğe bağlı bulunur ve kullanım süreci için- çekim eklerinde ünlü- çıkan yazı dillerinden biri.
de meydana gelen değişikliklerle birlikte şekillenir. lerin harf işaretleriyle XV. yüzyıldan sonra “Çağa-
gösterilmesidir. tayca” adıyla anılmıştır.

6
Osmanlı Türkçesine Giriş-I

ÖÇ 2 Yazı ve yazım arasındaki ilişki ve farkı ayırt ederek, Osmanlı Türkçesi yazımıyla ilgili
ön bilgileri sıralayabilme

Araştır 2 İlişkilendir Anlat/Paylaş

Batı Türkçesi ve Osman-


Osmanlı Türkçesi dönemin- lı Türkçesi arasındaki bağ, Yazı ve yazım arasındaki far-
de hangi yazı kullanılmıştır? Doğu Türkçesi ile hangi kı kısaca anlatınız.
Türkçe arasında kurulabilir?

OSMANLI TÜRKÇESİ ALFABESİ


Osmanlı Türkçesi alfabesi Arap alfabesine dayanır. 28 harften oluşan Arap alfabesine Farslar kendi
dillerindeki farklı üç ses için küçük değişikliklerle 3 işaret eklemişler ve harf sayısını 31’e çıkarmışlardır.
Farsça’nın bu sesleri Türkçe’de de bulunduğu
için, bu 31 harflik alfabe Türkler tarafından
da aynen alınıp benimsenmiştir.
Bu alfabenin harfleri Türkçe’deki adlarıy-
la şunlardır:
‫ ا‬elif, ‫ ب‬be, ‫ پ‬pe, ‫ ت‬te, ‫ ث‬se, ‫ ج‬cim, ‫چ‬
çim, ‫ ح‬ha, ‫ خ‬hı, ‫ د‬dal, ‫ ذ‬zel, ‫ ر‬rı, ‫ ز‬ze, ‫ ژ‬je, ‫س‬
sin, ‫ ش‬şın, ‫ ص‬sad, ‫ ض‬dad, ‫ ط‬tı, ‫ ظ‬zı, ‫ ع‬ayın,
‫ غ‬gayın, ‫ ف‬fe, ‫ ق‬kaf, ‫ ك‬kef, ‫ ل‬lam, ‫ م‬mim, ‫ن‬
nun, ‫ و‬vav, ‫ ه‬he, ‫ ى‬ye.
Bu harflere ‫ ل‬lam ile ‫ ا‬elif in birleştirilmiş
biçimi olan ‫( ال‬lamelif )’i de katmak gerekir.
Kelimede hece olarak ‘lâ’ okunan bu birleşik
harf yazıda yalın bir harfmiş gibi değerlen-
dirilir.
Harflerin bu biçimleri yazıda büyük öl-
çüde değişikliğe uğrar. Yukarıdaki biçimler
yalnızca birtakım harflerden sonra kelimede
son ses olmaları durumunda korunur.
Yazılış özelliklerine göre de harfler iki
öbekte toplanmıştır.

Bitişen ve Bitişmeyen Harfler


Arap yazısının en önemli özelliği sağ-
dan sola doğru yazılmasıdır. Harfler yazıda
sağdan sola doğru dizilirken kimi harfler
kendisinden sonraki harfle bitişmez, yalın
durumunu korur. Kimi harfler ise önden ve
sondan bitişir ve bunların yalın biçimi deği-
şir; başta, ortada ve sondaki yazılış biçimleri Şekil Osmanlı Türkçesi Alfabesi

7
Osmanlı Türkçesi Alfabesi

küçük farklarla da olsa birbirinden ayrılır. Bu özel- Harflerde Şekilce Benzerlikler


likleri yüzünden alfabe harfleri bitişmeyen harfler Bu alfabenin harfleri şekilce benzerlikleri ba-
ve bitişen harfler olmak üzere iki bölük oluşturur. kımından da öbekleşirler. Bir öbek içinde yer alan
Yazı öğrenirken her şeyden önce hangi harflerin bi- harfleri diğerlerinden ayıran, üstlerine ve altlarına
tişen, hangi harflerin bitişmeyen harfler olduklarını konulan bir, iki ya da üç noktadır. Aslında harflerin
bilmek gerekir: alfabedeki sırası da benzerlerin art arda gelmesiyle
şekillenmiştir. Bu öbekler şunlardır:
‫ ب‬be, ‫ پ‬pe, ‫ ت‬te, ‫ ث‬se.
Bitişmeyen harfler: Eski gramerlerde
bunlara ‘münfasıl harfler’ denmiştir.
‫ ن‬nun ve ‫ ى‬ye harfleri de aşağıdaki tabloda (bak.
Tablo ) göreceğimiz gibi, başta ve ortadaki yazı-
Bitişen harfler: Eski gramerlerde bunlar lış şekliyle bu öbekte yer alan diğer harflere benzer,
da ‘müttesıl harfler’ diye adlandırılmıştır. dolayısıyla bu benzerlik yönüyle bu ikisini de bu
Ünlü: Seslerin oluştuğu ses yolunun ta- öbek içine katmak doğru olur.
mamen açık bulunduğu durumda alt çe- ‫ ج‬cim, ‫ چ‬çim, ‫ ح‬ha, ‫ خ‬hı;
nenin, dilin ve dudakların hareketleriyle ‫ د‬dal, ‫ ذ‬zel;
ağız boşluğunda şekillenen seslerdir.
‫ ر‬rı, ‫ ز‬ze, ‫ ژ‬je;
‫ س‬sin, ‫ ش‬şın;
a. Bitişmeyen harfler. Bunlar yazıda yalnızca ‫ ص‬sad, ‫ ض‬dad;
kendilerinden önce gelen diğer harflerle ‫ ط‬tı, ‫ ظ‬zı;
bitişir; içinde kendileri de yer almak üzere, ‫ ع‬ayın, ‫ غ‬gayın;
sonra gelen harflerle ise bitişmez: ‫ ف‬fe, ‫ ق‬kaf.
‫ ﺍ‬elif, ‫ د‬dal, ‫ ذ‬zel, ‫ ر‬rı, ‫ ز‬ze, ‫ ژ‬je, ‫ و‬vav, ‫ ه‬he.
Sonuncu harf ancak bir ünlü yerine kullanıldığı Harflerin Bitişme Biçimleri
yerlerde bitişmez. Buna eski gramerlerde “hâ-i res-
miye (= şekilce he)” denir. Alfabe konusundaki bu tanıtıcı ilk bilgilerden
sonra, yalnızca kendilerinden önce gelen öteki
b. Bitişen harfler. Hem kendileriyle, hem ken- harflerle bitişen harflerin ortak bitişme biçimleri ile
dilerinden önce ve sonra gelen öteki bütün hem kendileri, hem de kendilerinden önce ve sonra
harflerle bitişirler. Bu duruma göre, biçim- gelen öteki bütün harflerle bitişenlerin ise biçimce
leri özellikle başta ve ortada değişikliğe uğ- uğradıkları değişiklikleri bilmek, bu alfabeyle yazı
rayan harfler bunlardır. Bunlar, önceki harf yazabilmek ya da yazılmış bir yazıda harfleri tanıya-
bitişmeyen harfse baştaki şekliyle, bitişen bilmek açısından çok önemlidir.
harfse ortadaki şekliyle yazılır; sonda yer al-
dıklarında ise yalın biçimlerine kavuşur: Aşağıdaki tabloda yalnız bitişen harfler yer al-
maktadır. İlk sırada harflerin alfabedeki yalın biçim-
‫ ب‬be, ‫ ﭖ‬pe, ‫ ت‬te, ‫ ث‬se, ‫ ج‬cim, ‫ چ‬çim, ‫ ح‬ha, leri, ikinci sırada önden ve sondan bitişen harflerin
‫ خ‬hı, ‫ س‬sin, ‫ ش‬şın, ‫ ص‬sad, ‫ ض‬dad, ‫ ط‬tı, ‫ ظ‬zı, başta, ortada ve sondaki biçimleri, üçüncü sırada ise
‫ ع‬ayın, ‫ غ‬gayın,‫ ف‬fe, ‫ ق‬kaf, ‫ ك‬kef, ‫ ل‬lam, ‫م‬ bunların birbirine ulanmış biçimleri verilmiştir.
mim, ‫ ن‬nun, ‫ ﻫ‬he, ‫ ى‬ye.

8
Osmanlı Türkçesine Giriş-I

Tablo Bitişen Harflerin Yalın, Başta, Ortada, Sonda ve Birbirine Ulanmış Biçimleri
Yalın biçimler Sonda Ortada Başta Ulanmış biçimler

‫ ب‬be ‫ﺐ‬ ‫ﺒ‬ ‫ﺑ‬ ‫ﺑﺒﺐ‬


‫ پ‬pe ‫ﭗ‬ ‫ﭙ‬ ‫ﭘ‬ ‫ﭘﭙﭗ‬
‫ ت‬te ‫ﺖ‬ ‫ﺘ‬ ‫ﺗ‬ ‫ﺗﺘﺖ‬
‫ ث‬se ‫ﺚ‬ ‫ﺜ‬ ‫ﺛ‬ ‫ﺛﺜﺚ‬
‫ ج‬cim ‫ﺞ‬ ‫ﺠ‬ ‫ﺟ‬ ‫ﺟﺠﺞ‬
‫ چ‬çim ‫ﭻ‬ ‫ﭽ‬ ‫ﭼ‬ ‫ﭼﭽﭻ‬
‫ ح‬ha ‫ﺢ‬ ‫ﺤ‬ ‫ﺣ‬ ‫ﺣﺤﺢ‬
‫ خ‬hı ‫ﺦ‬ ‫ﺨ‬ ‫ﺧ‬ ‫ﺧﺨﺦ‬
‫ س‬sin ‫ﺲ‬ ‫ﺴ‬ ‫ﺳ‬ ‫ﺳﺴﺲ‬
‫ ش‬şın ‫ﺶ‬ ‫ﺸ‬ ‫ﺷ‬ ‫ﺷﺸﺶ‬
‫ ص‬sad ‫ﺺ‬ ‫ﺼ‬ ‫ﺻ‬ ‫ﺻﺼﺺ‬
‫ ض‬dad ‫ﺾ‬ ‫ﻀ‬ ‫ﺿ‬ ‫ﺿﻀﺾ‬
‫ ط‬tı ‫ﻄ‬ ‫ﻂ‬ ‫ﻁ‬ ‫ﻃﻄﻂ‬
‫ ظ‬zı ‫ﻆ‬ ‫ﻈ‬ ‫ﻅ‬ ‫ﻅﻆﻈ‬
‫ ع‬ayın ‫ﻊ‬ ‫ﻌ‬ ‫ﻋ‬ ‫ﻋﻌﻊ‬
‫ غ‬gayın ‫ﻎ‬ ‫ﻐ‬ ‫ﻏ‬ ‫ﻏﻐﻎ‬
‫ ف‬fe ‫ﻒ‬ ‫ﻔ‬ ‫ﻓ‬ ‫ﻓﻔﻒ‬
‫ ق‬kaf ‫ﻖ‬ ‫ﻘ‬ ‫ﻗ‬ ‫ﻗﻘﻖ‬
‫ ك‬kef ‫ﻚ‬ ‫ﻜ‬ ‫ﻛ‬ ‫ﻛﻜﻚ‬
‫ ل‬lam ‫ﻞ‬ ‫ﻠ‬ ‫ﻟ‬ ‫ﻟﻠﻞ‬
‫ م‬mim ‫ﻢ‬ ‫ﻤ‬ ‫ﻣ‬ ‫ﻤﻣﻢ‬
‫ ن‬nun ‫ﻦ‬ ‫ﻨ‬ ‫ﻧ‬ ‫ﻧﻨﻦ‬
‫ ه‬he ‫ﻪ‬ ‫ﻬ‬ ‫ﻫ‬ ‫ﻫﻬﻪ‬
‫ ى‬ye ‫ﻰ‬ ‫ﻴ‬ ‫ﻳ‬ ‫ﻳﻰﻴ‬

9
Osmanlı Türkçesi Alfabesi

Bitişmeyen harflere gelince, daha önce de be- Bununla birlikte el yazısında harfi gösteren
lirttiğimiz gibi, bunlar önceki harfe bitişir, ancak bu çizgiciği birleştiren uzantı yuvarlak bir bi-
sonraki harfle bitişmez. Bunların bitişme biçimleri çim kazandığı gibi, cim ve benzeri harflerin
ortaktır. Aşağıda görüldüğü gibi, bitiştirme küçük biçimleri de yuvarlaklık kazanır.
bir ekleme çizgiyle sağlanır: c. ‫ ب‬be ve benzerleri ile ‫ ن‬nun, ‫ ﻯ‬ye’nin sonda-
ki biçimiyle, birleşme noktasında ucu içe
Tablo Bitişmeyen Harflerin Yalın, Ortada ve doğru kıvrılan düz bir çizgicikle birleştirilir:
Sondaki Biçimleri ‫ ﱙ ﱏ ﰐ ﰉ‬gibi.
‫ ﻯ‬ye sonda bulunduğunda diğer harflerle
‫ ﺍ‬elif ‫ﺎ‬
bitişme noktası da yukarıdandır, dolayısıy-
‫ د‬dal ‫ﺪ‬ la bu harflerin baştaki biçimleri üstte kalır:
‫ ﱃ ﰱ‬gibi.
‫ ذ‬zel ‫ﺬ‬
ç. ‫ ﺝ‬cim ve benzerleriyle ‫ ﻫ‬he harfi, ‫ م‬mim ile,
‫ ر‬rı ‫ﺮ‬ gövdeleri yukarıda kalmak üzere bir çizgi-
cikle bitiştirilir:
‫ ز‬ze ‫ﺰ‬
‫ ﳘ ﲬ ﲪ ﲨ‬gibi.
‫ ژ‬je ‫ﮋ‬ Bununla birlikte, el yazısında çoklukla ‫ ﺝ‬cim
ve benzerlerinin açık olan ağız kısımları ka-
‫ و‬vav ‫ﻮ‬
panır, ‫ م‬mim ise düz bir çizgiciğe dönüşür.
‫ ه‬he ‫ﻪ‬ d. ‫ س‬sin, ‫ ش‬şın, ‫ ص‬sad, ‫ ض‬dad, ‫ ط‬tı, ‫ ظ‬zı, ‫ع‬
ayın, ‫ غ‬gayın, ‫ ف‬fe, ‫ ق‬kaf harfleri ‫ م‬mim ile
El Yazısında Bitişmeyle İlgili Özel baştaki biçimleri yukarda kalmak üzere, yu-
Durumlar varlak bir çizgicikle bitişir:
Birçok yazı türünden günlük hayatta kullanı- ‫ ﲰ‬gibi.
mı en yaygın olan yazı rık’a denilen yazıydı. Bu e. ‫ م‬mim harfi, ‫ ج‬cim ve benzerleriyle, düz bir
yazının harfleri çabuk yazmaya elverişli bir du-
çizgicikle bitiştirilir; ancak baştaki içi boş
ruma getirilmiş; “diş” denilen çıkıntıları kaldırıl-
biçim değişikliğe uğrayarak kapalı bir görü-
mış, kimi harflerdeki iki nokta çizgiye, üç nokta
da küçük bir ters v’ye (ˆ) çevrilmiş, nun ve kaf’ın nüm kazanır:
noktaları ise sonlarına eklenen birer çizgiciğe ‫ ﳐ ﳏ ﳎ‬gibi.
dönüştürülmüştür. Bu arada bitişmeyen harfler Kendisiyle bitiştiğinde ise bu çizgicik yu-
bile bitişik yazılır biçimler kazanmıştır. Bunlar varlaklaşır:
istenirse “hattat” denilen yazı ustalarından öğ- ‫ ﳑ‬gibi.
renilebilir. Ancak el yazısıyla yazılmış bir metni
okuyabilmek için bilinmesi gereken, özel biçim- f. ‫ ل‬lam harfi bitişmede yukarıdan aşağı çekilen
lerden çok, kimi harflerin bitişmelerindeki ortak düz bir çizgi biçimindedir; ancak ‫ ج‬cim ve
biçimlerdir. Bunlardan başlıcaları şunlardır: benzerleri ile ‫ م‬mim, ‫ ﻫ‬he, ‫ ﻯ‬ye ile birleşirken
a. ‫ ب‬be ve ona benzeyen harfler, ‫ م‬mim ile birleşme noktası bu harflerin üstündedir:
yukarıdan bir yuvarlak çizgicikle bitiş- ‫ ﳍ ﳌ ; ﳋ ﳊ ﳉ ; ﱁ ﱀ ﰿ‬gibi.
tirilir ve mim harfinin baştaki biçimi (‫)ﻣ‬ Kendisinden sonra yine yukarıdan birleşen
yuvarlaklığını kaybederek düzleşir: bir harf geldiğinde, onunla da üstten birleş-
‫ ﳝ ﳕ ﲦ ﲤ ﲟ ; ﱘ ﱎ ﰒ ﰎ ﰈ‬gibi. tiği için, harfler arasında üst üste bir yığılma
b. ‫ ج‬cim ve gövdesi ona benzeyenler ‫ ب‬be meydana gelir:
ve benzerleriyle bitişirken yukarıdan ya- ‫ ﶈ‬lam+mim+ha gibi.
pılan bitiştirmede bu harfler için ucu aşa- g. ‫ ب‬be ve benzerlerinden ikisi ‫ ر‬rı, ‫ ز‬ze, ‫ ژ‬je ile
ğıya bakan bir çizgicik kullanılır: sonda bulunan ‫ ن‬nun harfinden önce birlikte
‫ ﳜ ﳛ ﳚ ; ﳔ ﳓ ﳒ ; ﲣ ﲢ ﲡ ; ﲞ ﲝ ﲜ‬gibi. geldiğinde, bitişme özel bir biçim kazanır:

10
Osmanlı Türkçesine Giriş-I

‫ برب‬be+be+re ‫ بتز‬be+te+ze ‫ بنت‬be+te+nun ‫ثنب‬ 6. ‫ ج‬cim = c


se+be+nun gibi. 7. ‫ چ‬çim = ç
h. ‫ ب‬be ve benzerlerinin sonda yer alan ‫ﻯ‬ 8. ‫ ح‬ha : Yalnız Arapça kelimelerde bulunur.
ye’den önce ortadaki yazılışını, yuvarlakça
bitiştirme çizgisi ile ‫ ﻯ‬ye harfinin başlangıç 9. ‫ خ‬hı : Türkçe kelimelerde, bugünkü konuş-
noktasında oluşan diş biçimlendirir: ma dilimizde bulunmayan, ancak Anadolu
ağızlarında duyulan bir sesin işareti ola-
‫ ﱮ ﱴ ﲎ ﲕ‬gibi. rak kullanılmıştır. Bu harf kalın sıradaki
kelimelerimizdeki tonsuz art damak ün-
Osmanlı Alfabesi İşaretlerinin Latin süzünün (bakmak’taki k’lar gibi) sürekli-
Alfabesindeki Karşılıkları leşmesinden doğmuş bir sestir. Özel değer
gösteren bir sesin işareti olarak Arapça’da ve
Harfler seslerin işaretleri olduğu için her harf bir
az sayıdaki Farsça kelimede de yer alır.
ses değerini karşılar. Bu değer bir sesin ses yolunda
kazandığı niteliktir. Demek ki bir alfabedeki her işa- ‫ د‬dal = d
ret ayrı nitelikteki bir ses içindir. Osmanlı alfabesi ‫ ذ‬zel: ‘Peltek ze’ diye adlandırılmıştır.
de böyledir. Aşağıda yalnızca Türkçe’nin sesleri bakı- Arapça’ya özgü bir sesin işaretidir. Bununla
mından değerlendirilmiş olarak her harfin bugünkü birlikte XIV.-XV. yüzyıl metinlerinde kimi
Latin asıllı alfabemizin hangi harfine karşılık düştü- Farsça kelimelerde de geçer.
ğü gösterilecektir. Arapça’nın sesleri için kullanılan
‫ ر‬rı = r
harflerin ses değerleri ile bunların Türkçe’deki söyle-
niş değerleri ise sonraki ünitede işlenecektir. ‫ ز‬ze = z
‫ ژ‬je = j : Bugünkü Türk alfabesinde yer alan
bu harf, Türkçe’nin kökten gelen bir sesine
Ses yolu: Gırtlağın ortasında bulunan ses karşılık değildir. Batı dillerinden alınma ke-
dudaklarından başlayıp dudaklara ve bu- limelerdeki belli bir sesin işaretidir. Bu ses
run deliklerine uzanan yoldur. Farsça’da da bulunduğundan Fars alfabesi
yoluyla Osmanlı alfabesine de girmiştir.
‫ س‬sin = s
1. ‫ ا‬elif: ‫ ش‬şın = ş
a. Kelime başında e harfini karşılar. Hare-
‫ ص‬sad = s : Arapça’ya özgü bir sesin işareti-
ke denilen yardımcı işaretler kullanıldı-
dir. Türkçe’nin kalın sıradan kelimelerinde
ğında başta ı, i, o, ö, u, ü ünlüleri için
‫ س‬sin yerine kullanılmıştır.
de kullanılmıştır. Ancak bu durumda
kendisi harekelerin konuldukları yeri ‫ ض‬dad : Arapça’ya özgü bir sestir; dolayısıyla
göstermek için kullanılmış bir dik çizgi- yalnızca Arapça’dan alınma kelimelerde geçer.
den başka bir şey değildir, demek ki bir ‫ ط‬tı = t : Arapça’ya özgü bir sesin işareti-
ses değeri taşımaz. dir. Birkaç Farsça kelimede de karşılaşılır.
b. Bir ünsüz ses işaretinden sonra hecenin Türkçe’nin kalın sıradan kelimelerinde ‫ ت‬te
kurucu ünlüsü yerindeki a sesinin karşılı- ve ‫ د‬dal yerine de kulanılmıştır. Daha çok
ğıdır. ‫ و‬vav ve ‫ ﻯ‬ye önündeki özel duru- kelime başında görülen bu kullanım sesin
mu ünlüler incelenirken ele alınacaktır. tonlu ve tonsuz okunması konusunda fark-
lı değerlendirmelere yol açmıştır.
2. ‫ ب‬be = b
3. ‫ پ‬pe = p: Bu harf Türkçe ve Farsça’daki or-
tak sesin işaretidir. Arap alfabesine sonra- Tonlu: Bir ünsüz sesin rengini belirleyen
dan eklenmiştir. gürültünün gırtlaktan gelen havayla birlik-
4. ‫ ت‬te = t te oluşan niteliğine denir. Tonsuz: Bir ün-
süz sesin yalnızca gürültü olarak duyulma
5. ‫ ث‬se: ‘Peltek se’ diye anılan bu ses yalnız
özelliğine denir.
Arapça kelimelerde bulunur.

11
Osmanlı Türkçesi Alfabesi

‫ ظ‬zı = z : Arapça’ya özgü bir sesin işaretidir. Yardımcı İşaretler


Kalın sıradaki birkaç Türkçe kelimede ‫ ز‬ze Arap alfabesine dayanan eski Osmanlı alfabesi-
yerine kullanılmıştır. nin, tanıdığımız harfler dışında, yardımcı işaretleri
‫ ع‬ayın: Arapça’ya özgü ünsüz bir sesin işare- de vardı. Arapça’da özellikle Kur’an’da kullanılmış
tidir, demek ki yalnız Arapça asıllı kelime- olan bu işaretlerin en önemlileri kısa ünlü işaret-
lerde karşılaşılır. leridir. Hareke denilen bu işaretlere Türkçe me-
tinlerde özellikle XVI. yüzyıl sonlarına kadar geniş
‫ غ‬gayın = g, ğ : Türkçe’nin kalın sıradan ölçüde yer verilmiştir:
kelimelerindeki tonlu art damak ünsüzünü
1. ‫ ﹷ‬üstün,
karşılar. Bugünkü alfabemizde, biri sürek-
lileşen (yumuşayan) değerini karşılayan iki 2. ‫ ﹻ‬esre,
ayrı işareti bulunmaktadır. 3. ‫ ﹹ‬ötrü.
‫ ف‬fe = f Üstün, Türkçe kelimelerde a, e ünlüleri için,
‫ ق‬kaf = k : Üç dilde ortak bir sesin işaretidir. esre ı, i ünlüleri için, ötrü ise o, ö, u, ü ünlüleri için
Türkçe’nin kalın sıradan kelimelerindeki kulanılmıştır.
tonsuz art damak sesine karşılıktır. Üstünün bir de ‘iki üstün’ denileni vardır: ‫ ﹱ‬.
Türkçe kelimelerde bu işaretin özellikle kimi ilk dö-
‫ ك‬kef = k, g, ğ, n : Türkçe’nin tonlu ve ton-
nem metinlerinde ayrılma durumu ekinin yazılışın-
suz iki ön damak sesi ve tonlu olanının
da kullanılmış olduğu görülür: ‫( دﺍﹰ‬-dan/-den) gibi.
süreklileşmiş değeriyle yine bir damak sesi
olan ve genizsi özelliğiyle ayrılan bir sesi Diğer yardımcı işaretler ise şunlardır:
karşılamaktadır. Farslar g’yi k’den ayırmak 1. ‫ ﹷ‬med
için bu harfi ‘keşide’ denilen çizgisini ikile- 2. ‫ ﹽ‬şedde,
yerek yazmışlardır: ‫ ﮔ ﮓ‬. Bu iki çizgili bi- 3. ‫ ﹿ‬cezm.
çime kimi ilk dönem Türkçe metinlerinde
de yer verilmiştir. Öte yandan Türkçe’nin Med Arapça’da ünlü uzunluklarını göstermek
genizsi n sesini ayırt etmek için de, kimi için kullanılmış bir işarettir. Türkçe’de, kelimede
� konulmuş ön ses olan a için ‫ ا‬elif üzerine konulmuştur. Alfa-
metinlerde üstüne üç nokta ‫ک ڭ‬
beye katılan bu yeni işaret ‘medli elif ’ diye anılır: ‫ آ‬.
bir ayrı biçim kullanılmıştır.
Şedde Arapça’da kelime içinde yan yana gelen
‫ ل‬lam = l
ve tek harf olarak yazılan bir ünsüz sesi iki kez
‫ م‬mim = m okutmak için kullanılmış bir işarettir. Türkçe, keli-
‫ ن‬nun = n melerin yazımında bu işaret kullanılmamış, harf iki
‫ و‬vav = v : Bu harf Türkçe kelimelerde aynı kez yazılmıştır: ‫ بللی‬belli gibi.
zamanda dört ayrı ünlü sesimiz için kulla- Cezm Arapça’da bir ünsüz sesin harekesiz
nılmıştır. Aşağıda ünlüler konusu işlenirken okunduğunu, demek ki hecenin kapalı olduğunu
ele alınacaktır. gösteren işarettir. Türkçe metinlerde de aynı amaç-
la, yani kapalı hecelerde heceyi kapayan ünsüz ses
‫ ه‬he = h
işareti üzerine konmuştur.
‫ ﻯ‬ye = y : Bu harf de Türkçe kelimelerde
aynı zamanda iki ünlü ses için kullanılmış-
tır. Biraz sonra görülecektir. Harekesiz: Buna eski gramerlerde ‘sakin’
adı verilmiş, söz konusu işaret de ‘sükûn
işareti’ diye adlandırılmıştır.
Genizsi n: Bugün olağan n sesine dönmüş
olan bir geniz sesi. Ağızlarda yaşamaktadır.
Hareke: Arapça’da kısa ünlüleri göster- Türkçe’nin Ünlü ve Ünsüz Seslerinin
mek üzere kullanılan yardımcı işaretlere Yazılışları
verilen addır. Yukarıda alfabe işaretlerini tanıtırken koyduğu-
muz küçük açıklamalardan anlaşılmış olacağı gibi,

12
Osmanlı Türkçesine Giriş-I

Türkçe’nin sesleri için bu alfabenin ancak belli işaretleri kullanılmıştır. Burada bu konu ele alınacak, dilimizin
seslerini göstermek için kullanılmış işaretlerle ilgili tamamlayıcı açıklamalar verilecek ve bu alfabenin Türkçe’nin
seslerini karşılamakta ne derece elverişli olduğu konusuna ışık tutulmaya çalışılacaktır.

Ünlülerin Yazılışı
Türkçe’nin ünlü seslerini yazıya geçirmekte bu alfabe çok yetersiz kalmıştır. Bu yetersizlik aynı işaretin
birden çok ses için kullanılmış olmasından kaynaklanır.
Dilimizin sekiz ünlüsü için şu dört işaret kullanılmıştır:
‫ ﺍ‬elif ‫ و‬vav ‫ ه‬he ‫ ی‬ye.
Bunlardan ‫ ﺍ‬elif ve ‫ ه‬he a, e ünlülerini, ‫ ی‬ye ı, i ünlülerini, ‫ و‬vav ise o, ö, u, ü ünlülerini göstermek
içindir.
Türkçe kelimelerde bir ünlünün yazılışı kelimenin başında (ön ses), içinde (iç ses) ve sonunda (son ses)
oluşuna göre değişebilir. Bunun yanında, ilk hecede ya da sonraki hecelerde bulunup bulunmamasına göre
de harfle belirtilip belirtilmemek gibi ikili durumlar söz konusu olabilir. Bu durum başlangıçta Türkçe
ünlülerin yazılışı için açık ve kesin kurallar konmamasından ya da zaman içinde bu türlü kurallar oluş-
mamasından kaynaklanmakta, bu da bu yazıyı yeni öğrenmeye başlayanlar için zorluklara yol açmaktadır.
Aşağıda her ünlü için kullanılmış olan birden çok yazılış biçimi örneklerle gösterilecektir. Ancak
bunlar yine de son dönem yazımı ile ilgili yaygınlık kazanmış biçimlerdir. Eski dönem metinlerinde
değişik yazılış biçimleri bulunur. İleride bunlara da değinilecektir.
1. a ünlüsünün yazılışı. Kelime başında, içinde ve sonundaki yazılışları bakımından kurallı değildir,
çeşitlenmiştir:
­• Kelime başında ön ses olarak bu ünlü çoklukla ‫ آ‬medli elif ile yazılır:
‫ آت‬at, ‫ آی‬ay gibi.
Bununla birlikte metinlerde elif ’in yalın, demek ki medsiz biçimiyle yazıldığı örneklerle de
karşılaşılır:
‫ اﻻﻯ‬alay, ‫ ات‬at gibi.
­• Kelime içinde iç ses olarak yazılması farklılıklar gösterir:
a. Kelime tek heceliyse ‫ ﺍ‬elif ile gösterilir:
‫ بال‬bal, ‫ دار‬dar gibi.
b. Kelime iki heceliyse ve her iki hecenin ünlüsü a ise:
ba. Her iki hecede de ‫ ا‬elif ile yazılır:
‫ باتاق‬batak, ‫ يابان‬yaban gibi,
bb. Yalnızca ikinci hecedeki a sesi için bu işarete yer verilir:
‫ بتاق‬batak, sakal ‫ صقال‬gibi.
c. İki heceli kelimenin yalnızca ilk hecesinde a varsa yazılır:
‫ طانق‬tanık gibi.
d. İkiden çok heceli kelimelerde ikinci hecedeki yazılışı üç türlüdür:
da. ‫ ﺍ‬elif kullanılır: ‫ يازمادم‬yazmadım,
db. ‫ ﻩ ﻪ‬he ile yazılır: ‫يازﻣﻪدم‬,
dc. İşaret kullanılmaz: ‫ يازمدم‬gibi.
• Kelime sonunda ise iki ayrı işaretle yazılır:
‫ ا‬elif ile: ‫ يارا‬yara, ‫ قوال‬kula,
‫ ه‬he ile: ‫ ياره‬yara, ‫ باجه‬baca, ‫ اوطه‬oda gibi.

13
Osmanlı Türkçesi Alfabesi

2. e ünlüsünün yazılışı. Belli bir kurala bağlı ‫ ال‬il , ‫ اسسز‬ıssız, ‫ اصرمق‬ısırmak, ‫ اصالق‬ıslak,
değildir.
b. ‫ اﻳ‬elif+ye ile:
• Kelime başında ‫ ا‬elif ile yazılır. Bu yaygın
kullanım yanında, daha az olmak üzere,
‫ ايل‬il, ısı ‫ ايسی‬gibi.
“hemzeli elif ” denilen işaretle de ( ‫ ) ﺃ‬ya- • Kelime içindeki yazılışı da düzensizdir.
zılmıştır: ‫ ات‬ve ‫ ﺃت‬et gibi. Harekeyle gös- İlk hecede:
terildiğinde üzerine konulan ‫ ﹷ‬üstün için a. Çoklukla ünsüz sesin harfi önünde ‫ ﻴ‬ye
dikine bir çizgi değerindedir: ‫ اﹶ‬. ile gösterilir:
• Kelime içindeki yazılışı da kurallı değildir: ‫ قري‬kır, ‫كري‬kir gibi,
a. İlk hecede harfle gösterilmez: b. Harf işareti kullanılmaz:
‫ سس‬ses, ‫ كل‬gel, ‫ كس‬kes gibi. ‫ بر‬bir, ‫ يل‬yıl, ‫ مشدی‬şimdi, ‫ صچرامق‬sıçra-
b. İkinci ve sonraki hecelerde kök ve mak gibi.
gövde sesi olarak: İkinci ve sonraki hecelerde de aynı düzen-
ba. Gösterilmez: sizlik görülür:
‫ كلبك‬kelebek, ‫ استدی‬istedi, ‫الدی‬ a. ‫ ﻴ‬ye ile gösterilir:
eledi gibi, ‫ سيليك‬silik, ‫ ايليق‬ılık gibi.
bb. ‫ ه ﻪ‬he ile yazılır: b. Harf işareti kullanılmaz:
‫ بزﻩك‬bezek, ‫ دﻳﻟﻪدی‬diledi gibi. ‫ كلر‬gelir, ‫ آمل‬alım gibi.
• Kelime sonunda her zaman ‫ ه ﻪ‬he ile •­ Kelime sonunda ‫ ی‬ye ile yazılır: ‫ كشی‬kişi,
yazılır: ‫ ﻳﻜﻰ‬yeni, ‫ باشی‬başı gibi.
‫ تپه‬tepe ‫ كچه‬keçe gibi. Bu iki ünlüyü karşılayan ‫ ی‬ye’nin Türkçe
Bu ünlünün yapım ve çekim eklerindeki yazılışı ve alıntı kelimelerde aynı zamanda ünsüz
daha düzenlidir. Bunlar 2. ve 3. ünitede tek tek ele bir sesi karşılamasıyla ilgili durum ve aruz
alınacak, her ekin yazılışı orada gösterilecektir. vezninin uygulanması ile ilişkisi ileride de-
ğerlendirilecektir.
Bir öbek Türkçe kelimede bugünkü söyleyişe
göre e olan ses, i sesinin işareti ile, yani ‫ ﻴ ﻳ‬ile ya- 4. Yuvarlak ünlülerin yazılışı. Türkçenin
zılmıştır: dört yuvarlak ünlüsü (o, ö, u, ü) için Arap
harfli eski Türk yazımında başlangıçtan beri
‫ دميك‬demek biri harf, diğeri hareke olmak üzere iki işa-
‫ ايرمك‬ermek ret kullanılmıştır. Bunlardan harf olanı ‫و‬
‫ ايل‬el vav, hareke olanı ise ‫ ﹹ‬ötrü’dür.
‫ ايلچی‬elçi ‫ ﻭ‬vav, aynen ı, i için kullanılan ‫ ی‬ye gibi,
‫ ايتمك‬etmek aynı zamanda hem alıntı kelimelerde uzun
ünlüler için, hem de üç dilde birden ün-
‫ ايرته‬erte
süz v sesi için kullanılmıştır. Bu durum bu
‫ كيجه‬gece seslerin tarihî gelişimini ve geçirdikleri de-
‫ ويرمك‬vermek ğişiklikleri izlemeyi imkânsız kılmıştır. Bu
Bu durum sesin değerindeki değişmelerle ilgili- yüzden denilebilir ki, Arap asıllı alfabenin
dir ve Türkçe’nin tarihî ses bilgisi üzerindeki çalış- Türkçe sesleri karşılamak açısından en ye-
maların belli başlı konularından biridir. tersiz kaldığı nokta budur. Kelimelerdeki
3. ı ve i ünlülerinin yazılışı. Türkçe’nin ses dört yuvarlak ünlü yerine kullanıldığında
değerleri farklı bu iki ünlüsünü göstermek- ‫ ﻭ‬vav’ın yazılışı belli bir düzene ve kurala
te de bu alfabe yetersiz kalmıştır. bağlı değildir.
• Kelime başında iki ses arasında ayrım • Kelime başındaki yuvarlak ünlüler
olmaksızın iki türlü yazılmıştır: çoklukla ‫ اﻭ‬gibi yazılır:
a. ‫ ﺍ‬elif ile: ‫ اﻭﻕ‬ok, ‫ اﻭﻙ‬ön, ‫ اﻭﻥ‬un, ‫ اوزوم‬üzüm gibi.

14
Osmanlı Türkçesine Giriş-I

• Kelime içinde iç ses olarak yazılışı geçmiş olmasıyla ilgisi yoktur. Örneklerden de
kararsızdır: anlaşılacağı gibi, bu harfler aslında Türkçe kelime-
a. İlk hecede çoklukla ‫ ﻭ‬vav ile yazılır: lerde ünlülerin kalınlık-incelik değerlerini göste-
ren işaretler olarak kullanılmıştır; başka bir deyişle
‫ قول‬kol, ‫ كوﺯ‬göz, ‫ بوز‬buz, ‫ قوجاق‬kucak,
sıra belirleyici harflerdir. Aslında bunlar söyleniş
‫ قوالق‬kulak, ‫ دوز‬düz gibi.
özellikleri bakımından Arapça’da bir öbek oluştu-
Tek heceli kelimeler için bu yazılış rurlar ve söylenişleri sırasında dil damağa doğru
hemen hemen kurallıdır. Birden çok yükseldiğinden ‘yükseltilmiş harfler’ (müsta’liye
heceli kelimelerde ikinci ve sonraki harfleri) adını alırlar: ‫ خ‬hı, ‫ ص‬sad, ‫ ض‬dad, ‫ ط‬tı, ‫ظ‬
hecelerin de yuvarlak ünlü taşıması zı, ‫ غ‬gayın, ‫ ق‬kaf.
hâlinde, ilk hecede yazılmayabilir:
İki damak sesini karşılayan ‫ ﻕ‬kaf ve ‫ ك‬kef Türk-
‫ بيوك‬büyük, ‫ بچوق‬buçuk gibi. çe kelimelerde, özellikle de birçok ekin yazılışında
b. Türkçe kelimelerin ikinci ve sonraki yer aldığı için ünlü değerlerini belirlemek açısından
hecelerinde yalnız u, ü bulunabilir, çok önemli harflerdir. İşte aralarında bu iki işaretin
bunlar çoklukla ‫ ﻭ‬vav ile yazılır: de bulunduğu yukarıdaki öbekte yer alan ‫ ﺹ‬sad
‫ قابوق‬kabuk, ‫ بويون‬boyun, ‫ بوينوز‬boy- ve ‫ ﻃ‬tı da aynı amaçla, kalın sıradan kelimelerde
nuz, ‫ اوستون‬üstün gibi. Türkçe’nin s ve t sesleri için kullanılmışlardır. Böy-
Kimi zaman yazılmadığı da olur: lece ‫ س‬sin ince sırayı, ‫ ﺹ‬sad kalın sırayı; ‫ ﺕ‬te ince
sırayı, ‫ ﻃ‬tı kalın sırayı belirler. Türkçe kelimelerin
‫ ياوز‬yavuz, ‫ بولش‬buluş gibi. doğru okunması için yarar sağlayan bu kullanım,
• Kelime sonunda bu seslerin yazılışı ne yazık ki, ‫ ﻕ‬kaf ve ‫ ﻙ‬kef gibi kurallaşıp yaygınlık
oldukça düzensizdir. Osmanlı Türkçesi kazanamamış, belli örneklerle sınırlı kalmıştır:
döneminde yüzyıllara göre farklılık
gösterdiği gibi, aynı yüzyılda yazılmış
‫ صاچ‬saç, ‫ صو‬su, ‫ صيجاق‬sıcak, ‫ صوغوق‬soğuk, ‫اصالق‬
bir metnin içinde de farklı yazılışlarla ıslak, ‫ صاغ‬sağ, ‫ باصمق‬basmak, ‫ طات‬tat, ‫ طاوق‬tavuk,
karşılaşılır. Çoklukla ‫ ﻭ‬vav ile gösterilir: ‫ طش‬taş, ‫ طويناق‬toynak ‫ قناط‬kanat gibi.
‫ قويو‬koyu, ‫ قويو‬kuyu, ‫ قوطو‬kutu gibi. ‫ د‬dal harfinin de yanındaki ünlünün niteliğini
tanıtmaya elverişli olmaması yüzünden, ‫ ط‬tı kimi
Bununla birlikte aynı kelimelerde bu
zaman kalın ünlüye işaret olmak üzere ‫ ﺩ‬dal yerine
sesler ‫ ی‬ye ile yazılmış olarak da görülür:
de kullanılmıştır:
‫ قويی قوطی‬.
‫ ديش‬ve ‫ طيش‬dış, ‫ دوداق‬ve ‫ طوداق‬dudak, ‫ دوغرﻭ‬ve
‫ طوغرو‬doğru gibi.
Ünsüzlerin Yazılışı İşte ‫ ﻃ‬tı’nın hem ‫ ﺕ‬te, hem de ‫ ﺩ‬dal yerine
Türkçe’nin ünsüz seslerinin bu alfabenin han- kullanılması yüzünden birçok kelimede bu harfin
gi harfleriyle karşılandığını yukarıda görmüştük. gerçekte hangi sesi gösterdiği konusunda ortaya bir
Burada, Arap dilinin farklı ünsüz seslerinin değer- değerlendirme sorunu çıkmıştır. Türkçe’de ses de-
lerini yansıtan kimi işaretlerin Türkçe kelimelerin ğişmeleri arasında önemli bir yeri olan t’den d’ye
yazımında kullanılmış olanlarına ve kullanılma se- geçiş, metinlerdeki bu tür örneklere dayandırıldı-
beplerine kısaca değinilecektir. ğından, henüz çözülmemiş bir problem olarak dil-
cilerin önünde durmaktadır. Bu konu ikinci ünite-
de yeniden ele alınacak, ayrıntılı bir değerlendirme
yapılacaktır.
Sıra: Türkçe’de yalın ve eklerle genişlemiş
kelimelerde bütün hece ünlülerinin kalın Aynı öbekte yer alan ‫ ظ‬zı da aynı amaçla, yani
ya da ince olmasıyla ortaya çıkan ayırımdır. kelimede kalın ünlüyü tanıtmak için kullanılmış bir
harftir, ancak örnekleri çok sınırlıdır: ‫ قاظ‬kaz gibi.
Ünsüz sesler ve onları tanıtan harflerle ilgili bu
Önce şu önemli noktanın altını çizelim: Bu bilgiler, ünlü ses işaretleri ile birlikte, Türkçe kelime-
harflerin Türkçe kelimelerde kullanılmış olma- leri okuyabilmek ve doğru yazabilmek için bilinmesi
sının bunların gerçek ses değerlerinin Türkçe’ye gerekli ön bilgiler sayılır.

15
Osmanlı Türkçesi Alfabesi

Osmanlı Alfabesi Üzerine Kısa memiştir. Öte yandan Arapça ve Farsça’dan alın-
Değerlendirme ma kelimelerin Türkçeleşme süreçleri, değişimler
Osmanlı alfabesinin kaynağı Arap alfabesidir. zamanında büyük ölçüde yazılışa aktarılamadığı
Farslar tarafından tek noktalı üç harfinin ikişer için, izlenemez durumda kalmış, daha sonra ele
nokta eklenerek üç noktalı harfler biçimine sokul- alacağımız bu mesele Osmanlı Türkçesi’nin bir
masıyla genişletilmiş olan bu alfabe bize o yoldan karma dil görüntüsü ka-
gelmiştir. Başlangıçta Türkçe için gerekli olanların zanmasına yol açmıştır.
seçilip alınması ve yapılacak eklemelerle geliştiril- Bununla birlikte bu durum
mesi o günün şartlarında mümkün olmamıştır. arınma döneminde oldukça
Bu alfabe, yukarıda gördüğümüz gibi, Türkçe’nin yararlı olmuş ve günlük dile
ünsüzlerini karşılayacak işaretler bakımından ye- inip de halklılaşamamış, üst
terli olmuş, ancak ünlü sistemini yansıtabilme seviyedeki edebiyat dilinde
imkânları açısından son derecede yetersiz kalmış- yabansı kalmış kelimeler
tır. Özellikle kalın-ince, düz-yuvarlak denklikle- ile gramer biçimleri kendi-
riyle Türkçe’nin ahenkli ses düzenini kuran ünlü- liğinden ve kolayca tasfiye
lerini aktarabilmek bu alfabeyle hiçbir dönemde edilmiştir. Yabancı asıllı ke-
söz konusu olamamıştır. Yukarıda değindiğimiz limelerin yabansı yönleri ile Şekil ’de
gibi, zaman içinde Arapça’nın farklı sesleriyle il- bunların Türkçeleşme sü- yayımlanmış Bizim
gili işaretlerini de kullanarak yapılmak istenen recinde geçirdikleri başlıca Kırâ’at adlı ilkokul 2.
düzenlemeler de verimsiz kalmış, Türkçe’nin ses değişmeler ikinci ve üçüncü sınıf okuma kitabının
düzeninin tarihî gelişim sürecindeki durumunu ünitelerde ele alınacaktır. kapak sayfası.
yansıtmaya yarayacak sistemli bir yapıya dönüşe-

araştırmalarla
ilişkilendir
Aşağıda verilen akademik çalışmaları incele- Tulum, Mertol, (). Meninski’nin
yerek Osmanlı Türkçesi hakkında öğrendiklerinizi Thesaurus’u ve XVII. Yüzyıl İstanbul Türkçesi ve
pekiştiriniz. Söz Varlığı, Ankara: TDK.
Tulum, A. Mertol (). “Osmanlı Türkçe- Tulum, A. Mertol (). “Osmanlı Türk-
si”, Osmanlı, 9. Cilt, ss. çesi Üzerine”, “Geçmişten Geleceğe Türkçe”,
Tulum, Mertol, (). Tarihî Metin Çalış- Elginkan Vakfı, 1. Türk Dili ve Edebiyatı Kurul-
malarında Usul, Menâkıbu’l-Kudsiyye Üzerinde tayı Bildirileri, Nisan, Kitabevi Yayınları,
Bir Deneme, İstanbul: Deniz Kitabevi. ss

16
Osmanlı Türkçesine Giriş-I

ÖÇ 3 Osmanlı Türkçesi alfabesini, bu alfabenin harflerinin yazıdaki biçimlerini tanıyabilme

Araştır 3 İlişkilendir Anlat/Paylaş

• Başta, ortada ve sondaki bi-


çimler, kendileriyle birleşme-
lerinde olduğu gibi, başka bi-
tişen harflerle birleşmelerinde
de olağan olarak bu değişik
şekilleri korurlar. Aşağıdaki
örneklerde bulunan noktasız
harflere nokta koyarak, nok-
talı olanların noktalarını de-
ğiştirerek on örnek yazınız:
‫ﻓﻘﻂ ﻏﻴﺐ ﺟﻴﺺ ﺗﺒﺰ ﺑﺮﺘ‬
• Aşağıda bitişmeyen harfler-
den sonra bitişen harflerin
değişmeyen biçimlerinin al-
fabedeki sırasına göre ilk üçü Aşağıda el yazısında bitişme ile
yazılarak yazma örneği olmak ilgili özel durumları gösteren
üzere verilmiştir. Sağdan sola örnekler verilmiştir. Dikkatlice
doğru yazmak gerektiğini inceleyiniz.
unutmadan kalan bitişen ‫ﺁﺭﺍﺑﺎﺟﻰ ﻳﺎﭘﻰ ﻰﻳ ﻗﺎﻻﻳﻠﻰ ﺁﻳﺮﻳﻠﻤﺎ‬
harfleri ekleyerek siz de bu ‫ﺍﻭﻤﭼﺎ ﺍﻭﺩﻭﳒﻰ ﺩﺍﻟﻐﲔ ﺻﺎﻗﲔ‬
harflerle ilgili yazı çalışması ‫ﻗﺎﳒﻪ ﺩﺭﻫﻢ ﳏﺮﺭ ﲤﻴﺰ ﳏﻤﻮﺩ‬ Bölümün sonunda verilen
yapınız: ‫ وت رپ ﺍب‬. ‫ﺍﻭﻛﻮﲤﻚ ﻣﲑﺍث ﻳﺎﻏﺎﺟﻐﲎ‬ “Şermin’in Elifba’sı” şiiri adlı
okuma parçasını Osmanlı alfa-
• Bugünkü alfabemizdeki karşı- Osmanlı alfabesinde Arapça, besi işaretlerinin Latin alfabe-
lıklarına göre Türkçe’nin ünsüz Farsça ve Türkçe kelimelerde sindeki karşılıklarını düşüne-
seslerini karşılayan Osmanlı Al- ortak kullanılan ünsüz harfleri rek anlatınız.
fabesi’ndeki harfler hangileridir? yazınız.
• Osmanlı alfabesinde bilhassa Ünsüz harflerle yazılı aşağıda-
Arapça’ya özgü kelimelerde kul- ki harf dizilerini ünlü harfler
lanılan ünsüz harfleri yazınız. katarak ‫ قوطو‬- ‫ قط‬kutu gibi
• Aşağıda Türkçe’nin bütün anlamlı kelimelere dönüştürü-
ünlü ve ünsüzlerinin içinde nüz: ‫ بل‬, ‫ يل‬, ‫ در‬, ‫ ﻗﺶ‬.
yer aldığı bir öbek kelime
verilmiştir. Bunları işlenen
konuların uygulaması olmak
üzere yazmaya çalışınız.
abla, ayva, batak, bağ, patlak,
pırpır, tarla, taş, ileri, taşı, cır-
lak, cırtlak, çocuk, çalış, çık, dı-
şarı, dağ, zıpır, sis, süs, sağlam,
saç, sığır, katık, fısıl fısıl, efe,
of, öğren, eksilt, kişi, keşkek,
emek, emmek, um, un, in,
bin, ne, var, ver, vur, ev, davar,
izle, iste, işle, ye, yaş, arı, kuru,
deri, begüm.

17
Osmanlı Türkçesi Alfabesi

YAZI TÜRLERİ
Bugünkü Latin asıllı alfabenin kabulüne kadar yüzyıllarca kullanılmış olan yazımız, Arap alfabesine
dayanır. Araplar, İranlılar ve Türkler tarafından kullanılmış olan bu alfabenin işaretleriyle şekillenen
yazı, tarih içinde işlenmiş, geliştirilmiş ve çeşitle-
nerek çok sayıda yazı türü ortaya çıkmıştır. Bunlar
arasında en eskisi özellikle Kur’an yazmakta en çok
kullanılmış bir yazı türü olan nesihtir. Bu yazı ayrı-
ca, dinî kitaplar başta olmak üzere, her türlü kitabın
yazılmasında ve çoğaltılmasında XVII. yüzyıla kadar
Türkler tarafından tercih edilen bir yazı türü olmuş-
tur. Çoklukla yardımcı yazı işaretlerinin kullanıldığı
bu yazının harfleri düzgün, açık seçik, dolayısıyla
okunaklıdır. Türklerde bu yazının ilk büyük ustası
Şeyh Hamdullah, ikincisi ise Hafız Osman’dır. Mat-
baanın kullanılmaya başlamasından sonra dizgi için
hazırlanan harf kalıpları bu yazının ustaları tarafın-
dan yazılmış harflere dayanır.
Çok kullanılmış bir yazı türü de sülüstür. Nesi-
he çok benzer; ancak harfleri daha büyük ve çizgileri
kalındır. Harflerin başları, gözleri, ağızları ve dişleri
daha belirgin ve gelişmiş bir biçim kazanmış, daha
derli toplu bir görünüşe bürünmüştür. Nesih gibi
harekeli olan bu yazıda harekeler daha açıktır ve
özgürce çizilmiştir. Düz bir hat oluşturacak biçim-
de yazıldığı gibi, daha çok yazanın zevkine ve estetik
ilhamına göre yazıya türlü biçimler verilir. İstiflenen
yazıda kalan boşluklar birtakım şekillerle doldurulur.
Bu yazının da en ünlü ustaları Şeyh Hamdullah ve
Hafız Osman’dır. Levhalarda ve bilhassa kitap ve son
dönem dergi kapaklarında çok kullanılmıştır. Aşağı-
da bu yazının güzel bir örneği verilmiştir.
Eskilik bakımından üçüncü yazı türü talik’tir. Bu Şekil Kâtip Çelebi’nin Takvîmü’t-Tevârih adlı
yazının başlıca özelliği harflerin eğik yazılması, kuyruk eserinden nesih örneği.
kısımlarının uzatılmasıdır. Aslında sülüsten geliştiril-
miştir. Bu yazı türü de Osmanlılar döneminde Türkler
tarafından işlenip yeni bir güzelliğe büründürülmüş, özellikle Yesarî-zâde elinde estetik yönden en olgun se-
viyeye çıkarılmıştır. Osmanlı taliki İran talikinden çarpıcı biçimde farklıdır, bu yüzden İranlılar Türk talikine
nestalik adını vermişlerdir. Kitap yazmakta da kullanılmış olan bu yazıda hareke kullanılmazdı.

Şekil Necmeddin Okyay’dan icazet alan merhum


funduszeue.info Ali Alpaslan’ın icazetli talebelerinden Prof. Dr.
Şekil Târîh-i Edebiyât-ı Osmâniyye adlı kitabın Ahmet Atilla Şentürk’ün talik yazı örneği (Kula kul oldum
kapağından sülüs yazı örneği aman kurtarınız.)

18
Osmanlı Türkçesine Giriş-I

Bu üç yazı yanında söz edilmesi gereken bir yazı mat dönemi paşalarından Âlî Paşa ve Fuat Paşa’nın
türü de oldukça geç bir tarihte ortaya çıkmış, rık’a yazdıkları rık’anın çok güzel olduğu ve bu yazıya
adı verilen türdür. Zamandan tasarruf ihtiyacından yeni bir üslup kazandıran hattat İzzet Efendi’nin
doğmuş, günlük işlerde kullanılan, çabuk yazmaya onların yazılarını inceledikten sonra gerekli gördü-
elverişli bir yazı idi. Bu yazıda, daha önce kısaca ğü ekleme ve düzeltmelerle bu yeni üslubu geliştir-
değindiğimiz gibi, şekillerin ayrıntıları yok edilmiş; diği söylenir. Osmanlıların resmî yazısıydı. Günlük
sülüs yazıdaki eliflerin ucunda bulunan saçaklar yazışmalarda ve haberleşmelerde kullanılmış, her
(zülfeler) düşmüş, gözlü harflerin gözleri kapatıl- okur yazarın öğrendiği ve kullandığı bir yazı türü
mış, dişli harflerin dişleri düzlenmiş, iki noktalar olmuştur. Özensiz, çabuk yazılmış olanını okumak
çizgiye, üç noktalar ters v’ye dönüştürülmüş, eğri oldukça güçtür. Rık’a yazısının iri ve büyük yazı-
çizgiler düzleşmiş, ya da şın ve nun’da olduğu gibi, lan türleri yoktur. Bununla birlikte, aşağıda güzel
kırılarak köşeli duruma getirilmiştir. Bu yazıyı kul- bir örneğini göreceğiniz gibi, kitap başlıklarında ve
lanan, sanat kaygısı gütmezdi, amacı hızla ve bir an ilanlarda, biçimce herhangi bir değişiklik göster-
önce yazacağını kâğıda dökmekti. Bununla birlikte meyen, yalnızca boyutça büyütülmüş olarak kulla-
bu yazının da güzeli ve güzel yazanları vardı. Tanzi- nılmıştır.

Şekil 1. 6 Hattat Kemal Batanay’ın rık’a yazısıyla İstiklal Marşı.

19
Osmanlı Türkçesi Alfabesi

Şekil Rık’a Alfabesi

ÖÇ 4 Osmanlı Türkçesi döneminde kullanılan yazı türlerini tanıyabilme

Araştır 4 İlişkilendir Anlat/Paylaş

Nesih neden en çok kullanı- Talik ve nestalik yazı tür-


Yazı türleri ve süsleme ilişki-
lan yazı türüdür? lerini kısaca karşılaştırarak
sini anlatınız.
değerlendiriniz.

20
Osmanlı Türkçesine Giriş-I

araştırmalarla
ilişkilendir
ŞERMİN’İN ELİFBÂSI
- Elifbânı oku cicim.
- Elif, be, pe, te, se, cim, çim,
Ha, hı, dal, zel, sin . . . yok, zel, rı,
Ze, je, sin, şın, sad, dad, tı, zı,
Ayın, gayın, fe, kaf, kef, lâm,
Yok, lâ; bir de gef var.
Bir de üç noktalı kef var.
- Hangi harfler kalındırlar?
- Ha, hı, sat, dat, tı, zı, ayın,
Gayın.
- Peki, bir de kaf var.
En kalını ayın, gayın.
- Hangileri bitişmiyor
Kendinden sonrakine?
- Hoca yedi harf var, diyor:
Elif, dal, zel, rı, ze … yine.
Ben yoruldum artık!
- Peki yalnız söyle: hemze nedir?
- Hemze … hemze… Evet, o bir
Küçük ayın başıdır ki
E okunur, i okunur.
Ba’zan eliflere konur.
- Harf-i imlâ hangileri?
- Bilmiyorum!
- Yok, bilirsin.
- Elif, vav, he, ye değil mi?
Artık, nine, bana izin.
-Peki, yavrum, haydi oyna;
Koca bir âferin sana!
Tevfik Fikret

21
Osmanlı Türkçesi Alfabesi

Osmanlı Türkçesi’nin Türkçe’nin


ÖÇ 1 hangi tarihî dönemi olduğunu
açıklayabilme

Osmanlı Türkçesi XIII. yüzyıldan sonra Anadolu’da gelişmeye


Osmanlı Türkçesi başlayan bir yazı dilinin ikinci dönemine verilen addır. Bu dö-
nem tarih olarak XVI-XX. yüzyılları içine alır. “Eski Osman-
lıca”, “Eski Türkiye Türkçesi”, “Eski Anadolu Türkçesi” gibi
bölüm özeti

adlar verilmiş olan önceki dönem bu yazı dilinin emekleme ve


gelişme dönemidir. Bir yandan devlet dili, öte yandan ise edebi-
yat dili olarak bu yüzyıllarda büyük bir gelişme göstermiş, çok
zengin anlatım imkânları kazanmış olan bu dil iki Doğu dilin-
den, Arapça ve Farsça’dan çok miktarda kelime, ayrıca gramer
şekilleri almış, karma bir dil görüntüsüne bürünmüştür. Ancak
bu görüntü dilin üst seviyede kullanımıyla ilgilidir. Okumuş,
kültürlü, sanatsever bir sınıfın edebiyat dili olarak geliştirdiği
bu üst seviyeli dil, aslında hiçbir zaman konuşma dili yerine
geçmemiştir. Bu yüzyıllarda da önceki dönemde olduğu gibi,
Oğuz boylarının konuşma diline dayanan bir halk dili ve ede-
biyatı var olmuş, ancak bu dil de kendi yatağında gelişip değişe-
rek sokak diline göre farklılaşan bir şehirli diline dönüşmüştür.
İşte Osmanlı Türkçesi denildiği zaman anlaşılması gereken bu
iki seviyede var olmuş ve gelişmiş olan dildir.

Yazı ve yazım arasındaki ilişki ve farkı


ÖÇ 2 ayırt ederek, Osmanlı Türkçesi yazımıyla
ilgili ön bilgileri sıralayabilme

Yazı bir dilin alfabesini oluşturan harflerle yardımcı kimi işaret-


Yazı ve Yazım leri de kullanarak bilgi, düşünce ve duyguları anlatmanın aracı-
dır, bir işaretler sistemidir. Bu işaretler dilin konuşma seslerini
ortalama değerlerle aktarır. Zengin ses çeşitlerini göstermek-
te hiçbir zaman yeterli olamaz. Bunun yanında dilde zaman
içinde meydana gelen ses değişmelerini aktarmak bakımından
da yetersiz kalır; çünkü alfabeler gerektikçe değişikliğe uğratı-
lamaz, tek şekilliliğe eğilimlidir. Yazım ise, alfabenin uygula-
masıdır. Bir dilin değişik ses örgülerinden oluşan birimlerinin
donuklaşmış biçimlerini aktarmaya yarar. Bu aktarma işlemi
yapılırken ortak ve gelenekleşmiş biçimler kullanılır. Birtakım
yardımcı şekillerle de desteklenen bu uygulama anlatılmak iste-
nenin doğru olarak algılanmasını sağlamak amacını güder.

22
Osmanlı Türkçesine Giriş-I

Osmanlı Türkçesi alfabesini, bu


ÖÇ 3 alfabenin harflerinin yazıdaki
biçimlerini tanıyabilme

Osmanlı Türkçesi alfabesi Arap asıllı bir alfabe olup İranlıla-


Osmanlı Türkçesi Alfabesi rın yaptığı birkaç katkıyla şekillenmiş ve Türkler tarafından bu
şekliyle kabul edilmiş bir alfabedir. Bu alfabenin harfleri yazıda
biçim değiştirir. Türkçe’ye uygulanmasında özellikle ünlü sesle-

bölüm özeti
rin karşılanması açısından yetersiz kalmış, Türkçe kelimelerin
yazılışında uyulan belli kurallar bulunmadığından farklı yazılış
biçimleri söz konusu olmuştur. Bu ünitede verilen bilgiler daha
çok Türkçe’nin seslerini karşılama açısından alfabenin değer-
lendirilmesine dayanmaktadır.

Başlıca yazı türlerini görerek,


ÖÇ 4 Türkçe yalın kelimeleri yazabilme
ve okuyabilme

Arap harfleri ile yazılan yazı zaman içinde geliştirilmiş, işlenmiş


Yazı Türleri ve birçok yazı türü ortaya çıkmıştır. Bunlardan bir kısmı süsle-
me amaçlı olarak geliştirilmiştir. Başta Kur’an metni olmak üze-
re daha çok dinî kitapların yazılmasında kullanılan yazı nesih
adıyla anılan yazı türüdür. Hareke denilen yardımcı işaretlerin
de kullanıldığı bu yazı doğru ve kolay okumayı amaç edinmiş-
tir. Türkler tarafından da yazma kitaplarda en çok bu yazı kulla-
nılmıştır. Bu yazının boyutça büyüğüne sülüs denir. Daha çok
camilerde, türbelerde, kitabelerde ve levhalarda, basma kitap
kapaklarında, gazete başlıklarında vb. yerlerde kullanılmış süslü
bir yazıdır. Çok kullanılan bir yazı türü de taliktir. Bu da kitap
yazmakta nesih kadar kullanılmış, ayrıca sanat amaçlı olarak en
çok taş üzerine yazılan kitabelerde uygulanmıştır. Oldukça geç
bir dönemde geliştirilmiş olan bir yazı türü de rık’adır. Günlük
yazışmalarda çabuk yazmaya elverişli bir yazı olarak geliştiril-
miştir.

23
Osmanlı Türkçesi Alfabesi

1 Oğuz boylarının konuşma diline dayanan 6 28 harften oluşan Arap alfabesine daha sonra
Batı Türkçesi’nin ilk dönemine verilen adlar hangi Farslar ve Türklerin kattıkları harfler aşağıdakiler-
şıkta tam ve doğru olarak verilmiştir?
neler öğrendik?

den hangisidir?
A. Osmanlıca – Azerice – Türkmence A. ‫ پ‬pe, ‫ چ‬çim, ‫ ژ‬je
B. Batı Türkçesi - Batı Oğuzcası - Türkiye Türkçesi
B. ‫ ح‬ha, ‫ خ‬hı, ‫ ه‬he
C. Oğuzca- Türkiye Türkçesi – Türkmence
C. ‫ ذ‬zel, ‫ ض‬dad, ‫ ز‬ze
D. Eski Osmanlıca - Eski Türkiye Türkçesi - Eski
Anadolu Türkçesi D. ‫ ث‬se, ‫ س‬sin, ‫ ص‬sad
E. Batı Türkçesi - Doğu Oğuzcası – Batı Oğuzcası E. ‫ ت‬te, ‫ د‬dal, ‫ ط‬tı

2
XVI-XIX. yüzyıllar boyunca günlük dilden 7 Aşağıdaki harf birleşmelerinden hangisinin
oldukça farklı olarak iki seviyede gelişme göster- yazımı birleşme bakımından yanlıştır?
diği görülen Batı Türkçesi’nin en belirgin niteliği A. ‫ ﺏﺍ‬B.
‫ات‬
aşağıdaki şıklardan hangisinde tam ve doğru olarak
C. ‫ جو‬D.
‫يی‬
gösterilmiştir?
E. ‫تن‬
A. İstanbul Türkçesi’ni esas alması
B. Kelime dağarcığının zengin, anlam ve kavram
çeşitliliği bakımından anlatım gücünün geliş- 8 Batı Türkçesi’nde Uygur yazı geleneği ile kas-
kin olması tedilen aşağıdakilerden hangisidir?
C. Batı kültürüne açık olması A. Yazımda Türkçe’nin ünlülerinin gösterilmesi
D. Yalın bir dil içermesi B. Yazımda Arap alfabesinin ünsüzlerinin esas
E. Türkçe’nin kuruluş dönemini içermesi alınması
C. Orta Asya Türkleri’nin kültür hayatına yer ve-
rilmesi
3 Aşağıdakilerin hangisinde ünlü yerine kulla- D. Uygur alfabesinin kullanılması
nılan harf yoktur?
E. Çağatay Türkçesinin tesiri
A. ‫ ج و‬B.
‫لا‬
C. ‫ م ه‬D.
‫قك‬ 9 Aşağıdakilerden hangisi günlük hayatta kul-
E. ‫ر ی‬ lanılan bir yazı türünün adıdır?
A. Talik
4
Anlamlı birer kelime olarak da okunabilecek B. Nesih
olan aşağıdaki Türkçe tek heceli kelimelerin hangi- C. Reyhani
sinde ünlü için harf kullanılmamıştır?
D. Rık’a
A. ‫ كچ‬B. ‫بيل‬ E. Sülüs
C. ‫ قول‬D.
‫ياش‬
E. ‫ ده‬ 10 Osmanlı Türkçesi döneminde edebiyat diline
ait şiirde ve nesirde “sanat dili”nin ana niteliği aşa-
5 Aşağıdaki harflerden hangisi Türkçe kelime- ğıdakilerden hangisidir?
lerin yazılışında kullanılmaz? A. Söz malzemesinin büyük ölçüde alıntı olması
A. ‫ س‬ B. ‫ط‬ B. Sözlü kültür tesirinde kalmış olması
C. ‫ ذ‬ D. ‫ص‬ C. Halklılaştırmanın yoğun olması
D. Sanat halk içindir amacı güdülmesi
E. ‫ز‬
E. Süsten kaçınılması

24
Osmanlı Türkçesine Giriş-I

Yanıtınız yanlış ise “Osmanlı Alfabesi İşaret-


1. D Yanıtınız yanlış ise “Osmanlı Türkçesi” ko- 6. A
lerinin Latin Alfabesindeki Karşılıkları” ko-
nusunu yeniden gözden geçiriniz.
nusunu yeniden gözden geçiriniz.

neler öğrendik yanıt anahtarı


2. B Yanıtınız yanlış ise “Osmanlı Türkçesi” ko- 7. A Yanıtınız yanlış ise “Harflerin Bitişme Biçimle-
nusunu yeniden gözden geçiriniz. ri” konusunu yeniden gözden geçiriniz.

3. D Yanıtınız yanlış ise “Ünlülerin Yazılışı” konu- 8. A Yanıtınız yanlış ise “Yazı ve Yazım” konusu-
sunu yeniden gözden geçiriniz. nu yeniden gözden geçiriniz.

4. A Yanıtınız yanlış ise “Ünlülerin Yazılışı” konu- 9. D Yanıtınız yanlış ise “Yazı Türleri” konusunu
sunu yeniden gözden geçiriniz. yeniden gözden geçiriniz.

Yanıtınız yanlış ise “Osmanlı Alfabesi İşaret-


5. C A Yanıtınız yanlış ise “Edebiyat Dili” konusu-
lerinin Latin Alfabesindeki Karşılıkları” ko-
nu yeniden gözden geçiriniz.
nusunu yeniden gözden geçiriniz.

Araştır Yanıt
1 Anahtarı

Ünlü değeri bir ünlüyü diğer ünlülerden ayıran ve ses yolunda oluşması sıra-
Araştır 1 sında beliren nitelik ve nicelik özelliğidir.

Araştır 2 Osmanlı Türkçesi döneminde Arap yazısı kullanılmıştır.

Yazdığınız on kelime arasında şu örnekler yer alabilirdi:


‫ پنز‬, ‫ نرت‬, ‫ چنض‬, ‫ حبض‬, ‫ خنص‬, ‫ عبت‬, ‫ عتث‬, ‫ غنب‬, ‫ قفط‬, ‫ففظ‬.
Yazdıklarınız, yan yana getirdiğiniz harfler bakımından farklı, ancak ilk harfinin
bitişmeyen harflerden biri olması açısından aşağıdaki örneklere benzer olmalıydı:
‫ زث‬, ‫ ژج‬, ‫ دچ‬, ‫ ذد‬, ‫ اذ‬, ‫ ار‬, ‫ زژ‬, ‫ دس‬, ‫ وش‬, ‫ رص‬, ‫ ذض‬, ‫ رط‬, ‫ اظ‬, ‫ وع‬,
‫ اغ‬, ‫ دف‬, ‫ ژق‬, ‫ دك‬, ‫ ذل‬, ‫ ام‬, ‫ ون‬, ‫ دو‬, ‫ ره‬, ‫ای‬.
Bugünkü alfabemizde Türkçe’nin ünsüz sesleri için 21 harf bulunmaktadır.
Araştır 3 Osmanlı alfabesinde bu ünsüz sesleri karşılayan asıl harfler olarak şu harflerin
seçilmesi gerekirdi:
‫یهونملكقفغشسژزردچجتپب‬
Osmanlı alfabesinde bilhassa Arapça’ya özgü kelimelerde kullanılan ünsüz harfler
aşağıdaki gibi olmalıydı:
‫ ث‬se, ‫ ح‬ha, ‫ ذ‬zel, ‫ ص‬sad, ‫ ض‬dad, ‫ ط‬tı, ‫ ظ‬zı, ‫ ع‬ayın

25
Osmanlı Türkçesi Alfabesi

Araştır Yanıt
1 Anahtarı

Türkçe kelimelerde ünlü ve ünsüzlerin kullanımıyla ilgili öğrendiklerinize


göre, verilen kelimeleri aşağıdaki gibi yazmış olmanız gerekiyordu. Cevap
anahtarını incelediğinizde çok sayıda kelimenin iki türlü yazılmış olduğunu
göreceksiniz. Bunun sebebi hem ünsüz, hem de ünlü sesler için farklı harfle-
rin kullanılabilir olmasıdır. Bu da eski yazımdaki tutarsızlık ve düzensizliğin
Araştır 3 göstergesidir.
،‫ جريالق‬،‫ طاشی‬،‫ ايلرو‬/ ‫ ايلری‬،‫ طاش‬، ‫ تارله‬/ ‫ تارال‬،‫ پريپري‬،‫ پاتالق‬،‫ باغ‬،‫ بتاق‬/ ‫ باتاق‬، ‫ آيوا‬، ‫آبال‬
،‫ سوس‬،‫ سيس‬، ‫ زيپري‬، ‫ طاغ‬/ ‫ داغ‬، ‫ طيشاری‬/ ‫ ديشاری‬،‫ چيق‬، ‫ چالش‬،‫ چوجق‬/ ‫ چوجوق‬،‫جريتالق‬
،‫ كشی‬/ ‫ كيشی‬،‫ اكسيلت‬، ‫ اوكرن‬، ‫ اوف‬، ‫ افه‬،‫ فيصيل فيصيل‬،‫ قاتيق‬، ‫ صيغري‬،‫ صاچ‬/ ‫ ساچ‬،‫صاغالم‬
،‫ ايزله‬، ‫ طوار‬/ ‫ داوار‬، ‫ ﺃو‬/ ‫ او‬، ‫ اور‬/ ‫ وور‬، ‫ وير‬، ‫ وار‬، ‫ نه‬،‫ بني‬،‫ اين‬،‫ اون‬، ‫ اوم‬،‫ اممك‬، ‫ امك‬،‫كشكك‬
‫ بكوم‬، ‫ دری‬، ‫ قوری‬/ ‫ قورو‬،‫ آری‬،‫ ياش‬،‫ يه‬/ ‫ يی‬، ‫ ايشله‬، ‫ايسته‬

Nesih çoklukla yardımcı yazı işaretlerinin kullanıldığı, harfleri düzgün, açık


Araştır 4 seçik, dolayısıyla okunaklı bir yazı türü olduğundan en çok kullanılan yazı
türü olmuştur.

Kaynakça
Deny, J. (). Grammaire de la Langue Turque, Timurtaş, F. K. (). Osmanlı Türkçesi Grameri.
Dialecte Osmanli. Paris. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
Yayınları.
Elöve, A. U. (). Türk Dili Grameri. İstanbul.
Viguier, M. (). Elements de La Langue Turque.
Meninski, F. À M. (). Grammatica Turcica,
Constantinople.
(Tıpkıbasım), İstanbul, Simurg Yayıncılık.
Tevfik Fikret. (). Şermin. İstanbul: Karanfil Yayınevi.

26
Bölüm 2
Alfabe İşaretlerinin Ses Değerleri I: Ünlüler
Arapça ve Farsça’dan Alınma
Kelimelerde Ünlüler
öğrenme çıktıları

2 Arapça ve Farsça’ya özgü sesleri gösteren


harflerle ortak sesleri karşılayan harfleri

1 2
Türkçe’nin Ünlü Sesleri ayırabilme
1 Osmanlı Türkçesi alfabesindeki ünlü 3 Ünlü sesler için kullanılmış olan birden çok
harflerinin ses değerlerini tanıyabilme işaretin ses niteliklerini değerlendirebilme

Anahtar Sözcükler: • Ünlülerde Nitelik • Ünlülerde Nicelik • Ortalama Uzunluk


• Ses Değerlerinde Halklılaşma

28
Osmanlı Türkçesine Giriş-I

GİRİŞ ler. Dudakların düz ve yayvan bulunduğu


Birinci ünitede Osmanlı Türkçesi döneminde durumda çıkan ünlüler düz, yuvarlak ve
kullanılan alfabeyi tanımış, bu alfabedeki ses işaret- büzülmüş durumunda çıkanlarsa yuvarlak
lerinin (harflerin) bugünkü Latin asıllı alfabemizde- ünlülerdir:
ki karşılıklarını görmüş, Türkçenin ünlü ve ünsüz düzler: a e ı i,
seslerinin karşılanmasında bu alfabenin hangi işaret- yuvarlaklar: o ö u ü.
lerinin kullanıldığını gözden geçirmiş, yeterliliği-ye- 3. Alt çenenin aşağı düşürülmesi ya da yu-
tersizliği üzerine değerlendirmede bulunmuştuk. Bu karı çekilmesi ile biçimlenen ünlüler. Alt
ünitede Türkçe, Arapça ve Farsça’nın ünlü sesleri, bu çenenin aşağı düşürülmesi ile yukarı çekil-
seslerin yazıya yansıtılmasında kullanılan işaretler ile mesi ağız boşluğunu genişletir ya da daral-
Arapça ve Farsça’nın ünlü seslerinin Türkçe söyleyiş tır. İşte bu iki duruma göre de ünlüler ge-
açısından ses değerleri üzerinde duracağız. nişlik-darlık özelliklerini kazanır:
genişler: a e o ö,
TÜRKÇE’NİN ÜNLÜ SESLERİ darlar: ı i u ü.
Ünlü sesler ciğerlerden gelen havanın ağız boş- İşte ünlülerimizin ses yolundaki bu üç oluşum
luğundan geçerken ses yolunda bir daralma ve ka- biçimi her ünlüye üç ayrı özellik kazandırır, bu
panma olmaksızın alt çenenin, dilin ve dudakların özellikler de kelime içinde hecelerin sıralanmasında
aldığı şekillere göre özellik kazanan seslerdir. Türk- belli düzenleri meydana getirir.
çemiz ünlü varlığı bakımından zengin bir dil olup,
kendisine ahenk bakımından çok çarpıcı bir özellik
kazandıran uyumları bu zengin ünlüleri üzerine Ünlülerde Nicelik
kuruludur. Arapça ve Farsça’nın ünlülerini tanıma- Ünlüler bir de nicelik bakımından taşıdıkları
dan önce dilimizin bu ünlülerini ve özelliklerine özelliklerine göre çeşitlenir. Nicelik bir ünlünün
göre sınıflandırılmasını hatırlamak, karşılaştırma duyulurluk süresiyle ilgili bir özelliktir. Buna
yapabilmek açısından yararlı olacaktır. göre kısa, ortalama uzunlukta, ya da uzun ün-
Türkçe’nin bütün heceleri bir ünlüyle kurulur. lülerden söz ederiz. Türkçemizin bütün ünlüleri
Bu hece kurucu ünlülerin sayısı 8’dir: ortalama uzunlukta ünlülerdir. Ne var ki Os-
manlı Türkçesi döneminde alınmış olan yabancı
aeıioöuü
asıllı kelimelerle birlikte uzun ünlüler de konuş-
ma dilimize girmiştir. Bugün yaşamakta olan
Niteliklerine Göre Ünlüler bu ünlülerin uzunluklarının yazıda gösterilip
Ünlülerimiz nitelik değerleri bakımından üç gösterilmemesi, hangi durumlarda gösterilmesi
öbekte toplanır: gerektiği gibi konular yazımımızın çözüm bek-
leyen konuları arasındadır. Yakınmalara yol açan
1. Dilin geriye çekilmiş ya da ileri sürülmüş
söyleyiş bozuklukları henüz benimsenebilir bir
olmasına göre çıkan ünlüler. Bu durum
uzlaşma yolu bulunamamış olan bu meseleden
ünlülerin kalınlık-incelik niteliklerini belir-
kaynaklanır.
ler. Dilin geriye çekilmiş durumunda çıkan
ünlüler kalın, ileri sürülmüş durumunda
çıkan ünlülerse ince ünlülerdir:
kalınlar: a ı o u, Ortalama uzunluk: Ne kısa, ne de uzun
inceler: e i ö ü. olan, ikisi arasındaki olağan ve orta değeri an-
latır. Bundan böyle ortalama uzunluk yerine
2. Dudakların düz ve yuvarlak durumuna kısaltılmış olarak ortalama kullanılacaktır.
göre çıkan ünlüler. Bu durum da ünlüle-
rin düzlük-yuvarlaklık niteliklerini belir-

29
Alfabe İşaretlerinin Ses Değerleri I: Ünlüler

ÖÇ 1 Osmanlı Türkçesi alfabesindeki ünlü harflerinin ses değerlerini tanıyabilme

Araştır 1 İlişkilendir Anlat/Paylaş

Aşağıdaki kelimelerin hecele-


rinde bulunan ünlüleri nite-
liklerine göre sınıflandırınız:
Ünlüler ve ses yolu arasında- Ünlü niteliği ve niceliği kav-
ala, alım, elek, ekim, ılık, ki bağlantıyı değerlendiriniz. ramlarını kısaca anlatınız.
ıslak, ilik, istek, oy, boyun,
öfke, ölüm, ulak, ulu, tü-
nek, tütün.

ARAPÇA VE FARSÇA’DAN şu verilenler bile eski alfabeyle yazılmış metinleri


ALINMA KELİMELERDE ÜNLÜLER okurken ne derece dikkatli davranmamız gerektiği
İlk ünitede gördüğümüz gibi, Türkçe’nin sekiz konusunda bir fikir vermeye yeter.
ünlüsü için eski alfabenin sağladığı imkân dört harf
(‫ ا‬elif, ‫ و‬vav, ‫ ە‬he, ‫ ی‬ye) ile hareke denilen kimi yar-
dımcı işaretlerdi. Bunlar aslında, önce Farslar’ın, Bağlam: Bir kelimenin başka kelimelerle
sonra da Türkler’in Arap yazısından almış oldukla- bir arada bulunmasından doğan anlamını
rı imkânlardır. Demek ki Arapça’da da bu işaretler belirleyici ilişki ve ortamdır.
aynı zamanda ünlüler için kullanılmıştır. İşte aynı
harflerin hem ünlü işareti olarak, hem de ünsüz de- Arapça’nın Ünlüleri ve Yazılışları
ğerlerini gösteren işaretler olarak kullanılması bir
Klâsik Arapça’da uzunları da bulunan üç ünlü
kelimenin çoğu kez birkaç türlü okunabilmesine
vardır: a i u. Ortalama uzunlukta olanların yazıda
yol açar. Bu durum, kelimenin anlamca bağlamı
harf karşılıkları yoktur. Gösterilmek istendiğinde ha-
göz önüne alınmadığında, yanlış okuma, dolayı-
reke denilen yardımcı işaretler kullanılır. Daha önce
sıyla da yanlış anlama sonucunu doğurur. Örnek
gördüğümüz bu işaretlerin Arapça’daki adları fetha
olarak ‫ آل‬âl Arapça’da “aile, ocak, soy sop; asker;
(üstün), kesre (esre) ve zamme (ötrü)dir. Yardımcı
serap” gibi anlamlara gelir; ama aynı yazılış Türkçe
işaretlerin yazıda kullanılması genel olarak Kur’an
“kırmızı” ya da “hile” anlamındaki al için ortaktır.
yazımıyla sınırlıdır; bir de alfabe öğretimi amacıyla
Bunun gibi Arapça ‫ بول‬bevl “işemek” anlamındaki
yazılmış kitaplara özgüdür. Bunlar aşağıda hem ait
kelime Türkçe bol, böl, ya da bul gibi de okunabilir.
oldukları dildeki değerleri, hem de Türkçe’deki de-
‫ ميل‬Arapça’da hem meyl “eğilme, dönme; eğilim”,
ğer ve çeşitlenmeleri bakımından ele alınacaktır.
hem de mîl “özellikle kadınların sürme çekmek için
kullandıkları uzunca ince metal çubuk” gibi oku-
nabilir. Her ikisi de bu yazılışlarıyla Osmanlı Türk-
çesi döneminde dilimize girmiştir. Aynı yazılış çok dikkat
sonraları Fransızca’dan alınma “bir uzunluk ölçüsü Bu ünitede verilecek örnek kelimelerde bütün uzunluklar
birimi” anlamındaki mil için de kullanılmıştır. ‫جو‬ için uzatma işareti kullanılacak, her ünsüz harf bugünkü
Farsça’da hem cev “arpa”, hem de cû “akarsu, ır- alfabemizde bulunan karşılığıyla yazılacak; örnek, kullan-
mak; arayan, araştıran” gibi okunabilir. Aynı yazılış makta olduğumuz bir kelime ise, bugünkü yazılışı ayrıca
Arapça’da cevv şeklinde okunan ve “gök boşluğu” parantez içinde gösterilecektir. Bunun yanı sıra yapılacak
demek olan kelime için de geçerlidir. Verilen ör- açıklamalara bağlı olarak kimi ses değerleri için özel işa-
neklere benzer yüzlerce örnek sıralanabilir; ancak retler kullanılacaktır: kapalıca ve incelmiş bir a (= á) gibi.

30
Osmanlı Türkçesine Giriş-I

a Ünlüsü ve Yazılışı anılır; ancak Araplar da bu elifi her zaman


Bu ünlünün nicelik bakımından ortalama ve hemzeli yazmazlar. Hareke konulmamış
uzun olmak üzere iki türü vardır. bir kelimede bu elifin hangi kısa ünlü gibi
okunması gerektiği bilinmez, bu yüzden
Ortalama a. Harekelerle işaretlenmiş metinler-
metinlerde çoğu zaman kararsızlığa ve yan-
de üstün (fetha) ile gösterilir. Bu üstün kalın ün-
lış okumalara yol açar.
süz harfleri denilen ‫ ح‬ha, ‫ خ‬hı, ‫ ص‬sad, ‫ ض‬dad, ‫ط‬
tı, ‫ ظ‬zı, ‫ ع‬ayın, ‫ غ‬gayın, ‫ ق‬kaf harflerinden sonra:
a. Türkçe a’dan biraz farklı, kapalıca ve Kürsü: “Üzerine oturulan nesne, dayak, daya-
incelmiş bir a (= á) gibi seslendirilir: nak” anlamındaki bu kelime Arapça’nın hem-
‫ حرف‬hárf, ‫ خرب‬háber, ‫ صرب‬sábr (sabır), ‫ضربه‬ ze denilen ünsüz harfinin üzerine oturtulması
dárbe, ‫ طلب‬táleb (talep), ‫ ظفر‬záfer, ‫ عقل‬ákl, için yazıda kullanılan ‫ ا‬elif ve diş denilen küçük
‫ غرب‬gárb, ‫ قلم‬kálem; çıkıntıya ( ‫ ) ﺋ‬verilen addır.
b. Diğer seslerle birlikte ise e’ye çok yakın bir
ses verir:
Kelime başındaki ‫ ا‬elif, konulmamış üstünüyle
‫ ترك‬terk, ‫ ثبات‬sebât (sebat), ‫ جلب‬celb (celp), birlikte, ancak yukarıda verdiğimiz harflerden önce
‫ درس‬ders, ‫ ذكا‬zekâ, ‫ رفاه‬refâh (refah), ‫ زهر‬zehr a olarak okunur:
“çiçek”, ‫ سجده‬secde, ‫ شهر‬şehr (şehir), ‫ فرد‬ferd
(fert), ‫ كسره‬kesre, ‫ لوحه‬levha, ‫ مكتوب‬mektûb ‫ امحق‬ahmak, ‫ اخالق‬ahlâk (ahlâk), ‫ اصال‬aslâ, ‫اضداد‬
(mektup), ‫ جنم‬necm “yıldız”, ‫ وسوسه‬vesvese, azdâd “zıtlar”, ‫ اطلس‬atles, ‫ اظهر‬azher “pek açık, pek
‫ هيبت‬heybet, ‫ يوم‬yevm “gün”. belli”, ‫ اعداد‬a‘dâd “adetler, sayılar”, ‫ اغيار‬ağyâr (ağ-
yar) “yabancılar”, ‫ اقالم‬aklâm “kalemler”.
Kalın ünsüz harflerinin hece sonunda yer alma-
sı durumunda da hece ünlüsünü gösteren üstün Türkçe’ye girmiş olan kelimelerde de çoklukla
(fetha), á gibi okunur: böyledir; ancak kimi ünsüz seslerde bu kurallı du-
rumun bozulduğu görülür:
‫ احكام‬áhkâm, ‫ اخبار‬áhbâr, ‫ بصره‬Básra, ‫ فرض‬fárz,
‫ غلط‬gálát, ‫ مظلوم‬mázlûm (mazlûm), ‫ معلوم‬má‘lûm ‫ اضداد‬azdâd yerine ezdâd, ‫ اطفال‬atfâl “çocuklar”
(malûm), ‫ مغلوب‬máğlûb (mağlûp), ‫ مقرب‬mákber. yerine etfal, ‫ اطراف‬atrâf yerine etrâf.
Türkçe’ye girmiş olan Arapça kelimelerde söz • Kelime içinde, hareke için, ünsüz harfin
konusu dokuz harf konuşma dilinde ünlünün söy- kendisi kürsü görevindedir. Yazıda
lenişi için yol göstericidir. Konuşma dilinde bu konmayan üstün, harfin sesiyle birlikte a
ünlü Türkçe’nin kendi a’sıdır. Söyleyişçe halklı- olarak okunur. Örnekler için yukarıda a
laştırılmış olan bu ses, Arapça bilen şehirlinin di- sesinin tanıtımı sırasında verilen örneklere
linde (İstanbul Türkçesinde) ise yabansı değeriyle bakınız.
zamanla kimi kelimelerin söylenişine yerleşmiş ve • Kelime sonunda ‫ ه ە‬he ile yazılır; ancak
varlığını bugüne dek sürdüregelmiştir. Bugün bile; bu he klâsik Arapça’da kimi kelimelerin
harbe, harfler, sıhhatiniz, dikkatle kelimelerinde gö- sonunda yer alan ekleme te’ye dayanır.
rüldüğü gibi, kalın sıradan heceyi izleyen hecelerin Aslında üzerine iki nokta konmuş bir he
ince sıradan gelmeleri önceki hecedeki bu yabansı (‫ )ﺔ‬biçiminde yazılan bu te, ünsüz harfin
a yüzündendir. harekesi olan üstün ile birlikte atun gibi
• Kelime başında ‫ ا‬elif ile yazılır. Bu işaret tek okunur. Ancak yazıda değiştirilmiş,
başına bir ünlü değeri taşımaz ve kısa ün- noktasız olarak, ‫ ه ە‬biçiminde yazılmış,
lülerin işaretleri olan harekelerin varlığını bu yazılış söyleyişe de yansıtılarak a gibi
göstermek amacıyla kullanılır. Bu durum- okunur olmuştur:
daki elife kürsü adı verilir. Kelime başın-
daki elif, aslında Arapça’ya özgü bir ünsüz
Ekleme te: Buna eski gramerlerde tâ-i
olan ‫ ء‬hemze’nin kürsüsüdür ve bu ikisi bir- merbûta (bağlı te) adı verilmiştir.
likte “hemze-elif ” ya da “hemzeli elif ” diye

31
Alfabe İşaretlerinin Ses Değerleri I: Ünlüler

‫ فتحة‬fethatün yerine ‫ فتحه‬fetha, ‫ مدة‬maddetün kabâhat değil kabahat, nebâhat değil nebahat,
yerine ‫ مده‬madde gibi. cerâhat değil cerahat gibi.
Türkçe’ye alınan kelimelerde ise bu ‫ ه ە‬he Ağızlardaki halklılaşmış örnekler daha eski ve
yalnızca kalın harflerden sonra a olarak okunur: halklılaştırmada daha ileri bir seviyeyi yansıtır.
Bunlar işleyen sürecin ortak kullanıma giren ilk
‫ مليحه‬Melîha (Meliha), ‫ نفخه‬nefha “üfürme, örnekleridirler:
üfürük”, ‫ خالصه‬hulâsa, ‫ عارضه‬ârıza (arıza), ‫ ورطه‬var-
ta “tehlike, uçurum”, ‫ حلظه‬lahza, ‫ نفقه‬nafaka gibi. câhillik yerine cahıllık, zâlimlik yerine zalımlık gibi.
Bununla birlikte, birçok kelimede bu ekleme te Arap yazısında a sesinin uzunluğunu göstermek
Türkler tarafından ünsüz bir ses olarak okunmuş ve için elif harfi kullanılır. Bütün ünsüz harfleri yanında-
alfabedeki asıl biçimiyle yazılmıştır: ki ‫ ا‬elif Arapça’da her zaman uzun bir a olarak okunur:
‫ صداقت‬sadâkat (sadakat), ‫ شفاعت‬şefâat (şefaat), ‫ باطل‬bâtıl (batıl), ‫ تاجر‬tâcir (tacir), ‫ جاهل‬câhil (ca-
‫ بالغت‬belâgat gibi. hil), ‫ حاكم‬hâkim, ‫ خالق‬hâlık, ‫ داهی‬dâhî (dâhi), ‫ذاتی‬
zâtî (zatî), ‫ راضی‬râzî (razı), ‫ زاويه‬zâviye (zaviye), ‫ساكن‬
Uzun a. Arapça konuşanlar tarafından dar
ve incelmiş, e’ye yakın uzun bir ses gibi söylenir. sâkin (sakin), ‫ شاكر‬şâkir (şakir), ‫ صاحل‬Sâlih, ‫ قضا‬kazâ
Türkçe’de söyleyişçe halklılaştırılmış ve ortalama (kaza), ‫ طالع‬tâli‘ (talih), ‫ ظامل‬zâlim (zalim), ‫ عامل‬âlim,
açıklığa sahip niteliğiyle söylenmiştir. Bununla ‫ غافل‬gâfil (gafil), ‫ فاتح‬fâtih (fatih), ‫ كاتب‬kâtib (kâtip),
birlikte Kur’an okuma eğitimi alanlar Arapça’daki ‫ اليق‬lâyık (lâyık), ‫ ماجرا‬mâcerâ (macera), ‫ نادر‬nâdir
sesleri kendi nitelikleriyle çıkarma becerisi kazan- (nadir), ‫ والی‬vâlî (vali), ‫ ديانت‬diyânet (diyanet).
dıklarından bu sesi de Araplar gibi söyleyebilirler. Arapça’da ‫ ا‬elif ’ten başka, yalnızca kelime son-
İşte eskiden medrese eğitimi sırasında bu beceriyi larında bulunabilen ikinci bir uzunluk işareti daha
kazanmış olanların Türkçe bir metni (şiir ya da düz vardır: üstünle okunan bir ünsüz harfin önüne ge-
yazı) okurken de Arapça kelimelerdeki bu uzun a’yı len ‫ ﻯ‬ye. Buna kısaltılmış elif denir:
e’ye yakın söyledikleri, özellikle XVII. ve XVIII.
yüzyıl Osmanlıcası üzerine yabancılar tarafından
yazılmış gramerlerde belirtilmiştir. Kısaltılmış elif: Eski gramerlerdeki adı
Öte yandan a ünlüsünün uzunluğu edebiyat di- elif-i maksûre’dir.
linde özellikle ve özenle korunmuştur. Bu koruma-
yı besleyen, eski şiirde kullanılmış olan aruz vezni
olmuştur. Şehirli okumuşların diline de bulaşmış ‫ دعوی‬da‘vâ, ‫ معنی‬ma‘nâ, ‫ فتوی‬fetvâ gibi.
olan uzun söyleyişin açık hecelerde tutunup yerleş- Böyle adlandırılmasının sebebi Arapça’da bu
tiği bugün bile birçok kelimede varlığını koruma- a’nın kısa sayılmasıdır. Bununla birlikte söyleyişte
sından kolayca anlaşılabilir: bu ses Türkçe a’dan uzundur. Türkçe okuyuşta bu
şikâyet, rivâyet, nâmus, nâme, hâsılat, siyâset gibi. ‫ ﻯ‬ye’nin ‫ ا‬elif ’ten farkı yoktur.
Kapalı hecelerdeki uzunlukların ise hecenin ka- • Kelime başında ‫ ﺁ‬medli elif ile yazılır. Bu
palı kaldığı durumlarda korunduğunu ileri sürmek elife uzatılmış elif denir: ‫ آدم‬âdem, ‫ آلت‬âlet,
oldukça zordur: ‫ آمر‬âmir “buyurucu” gibi.
deccal, fettan, hisar, kitap, silah, meydan gibi.
Hece ekleşme ile açıldığında, yukarıdaki örnek ke-
limelerde olduğu gibi, kaybolan uzunluk geri gelmez: Uzatılmış elif: Eski gramerlerdeki adı
elif-i memdûde’dir.
deccalı, fettanı, hisarı, kitabı, silahı, meydanı gibi.
Kimi kelimelerde ise uzunluk yeniden varlık kazanır:
civar, ama: civârı, etraf, ama etrâfa, karar, ama
karâra, misal, ama misâli gibi. dikkat
Osmanlı Türkçesi döneminin ortak konuşma
Türkçe kelimelerde ön ses durumundaki a’nın da ‫ﺁ‬
dilinde bu sesin açık hecelerde bile kısalarak söyle-
medli elif ile yazıldığını görmüştük. Demek ki aynı işa-
yişte büyük ölçüde halklılaştığı söylenebilir:
ret Osmanlı yazısında iki ayrı değer için kullanılmıştı.

32
Osmanlı Türkçesine Giriş-I

• Kelime içinde ünsüz harfin önüne konan ‫ا‬ ünlüsü Türkçe’de söyleyişçe halklılaştırılmış ve söz
elif ile gösterilir: konusu ünsüz harflerinin önünde kendi olağan e
sesine dönüştürülmüştür.
‫ آداب‬âdâb, ‫ آمال‬âmâl “emeller”, ‫ آفاق‬âfâk
“ufuklar”, ‫ كرامت‬kerâmet, ‫ سالمت‬selâmet gibi.
• Kelime sonunda kalan elifler de uzun i Ünlüsü ve Yazılışı
a değerindedir; ancak bunlar çoğu kez Arapça’da ı ünlüsü bulunmaz, bütün ünsüz
hecenin iç sesidirler ve önlerinde kelimenin seslerle birlikte duyulan ses i’dir. Bu ünlünün de
bir ünsüz sesi olan ‫ ء‬hemze yer alır. Türkçe Arapça’da ortalama ve uzun olmak üzere iki türü
yazımda bunlar düşürüldüğünden elif vardır.
sonda kalmış olmaktadır: Ortalama i. Yazıda bir harfle varlığı belirtilmez,
‫ بناء‬- ‫ بنا‬binâ, ‫ جفاء‬- ‫ جفا‬cefâ gibi. bir ünsüz harf ‫ ﹻ‬esre (kesre) denilen harekeyle
okunduğunda duyulmuş olur:
‫ بالل‬bilâl, ‫ جتارت‬ticâret, ‫ ﺩﻳﺎر‬diyâr, ‫ زيارت‬ziyâret,
dikkat
‫ كبار‬kibâr, ‫ لسان‬lisân, ‫ مثال‬misâl, ‫ وصال‬visâl gibi.
Arapça’da aslında Türkçe’deki e’ye benzer bir ünlü • Kelime başında i, esreli okunan bir ‫ ا‬elif’tir.
yoktur. Yukarıda geçen kalın ünsüz harfleri dışında Kimi zaman bu elifin altına ‫ ء‬hemze de ko-
kalan öteki ünsüz harflerinde, eğer konmamışsa, ger- nur; o zaman ses değeri taşımaz, yalnızca bir
çekte olması gereken üstün kapalı, incelmiş, e’ye ya- ünsüz harfi olan hemzenin bulunduğu yeri
kın söylenen bir ünlü değerindedir. Başka bir deyişle, gösteren bir çizgiden başka bir şey değildir.
bu harfler üstünlü okunduğunda e’ye yakın bir ünlü Altında hemze bulunmadığında ise, kelime
ile birlikte okunmuş olur. Bu durum ünsüz harfinin başında bir ünlü (hareke) bulunduğunu
hem kelimenin başında hem de içinde olması duru- göstermek üzere yazılmış olur ve esre’nin
munda geçerlidir: ses değerini yüklenir:
‫ بركت‬bereket, ‫ جزا‬cezâ, ‫ دوا‬devâ, ‫ ذوق‬zevk, ‫سالمت‬ ‫ ﺇكرام‬- ‫ اكرام‬ikrâm gibi.
selâmet, ‫ شفقت‬şefkat, ‫ فنا‬fenâ, ‫ كرم‬kerem, ‫ ليال‬leylâ, ‫مكان‬ • Kelime içinde harfle gösterilmez, sesin de-
mekân, ‫ نزاكت‬nezâket, ‫ وفا‬vefâ, ‫ يزيد‬yezîd. ğerini taşıyan hareke esredir ve kelimenin
ünsüz harfi bu esrenin kürsüsü yerindedir:
Arapça’da kelime sonundaki bu ünlü sesi gös- ‫ فكر‬fikr (fikir), ‫ كرب‬kibr (kibir), ‫ كرب‬kiber “bü-
teren harf ise, yukarıda a’nın kelime sonundaki yüklük”, ‫ غالب‬gâlib (galip), ‫ معرفت‬ma‘rifet
yazılışıyla ilgili açıklamamızda yer alan ‫ ه ە‬he’dir. (marifet) gibi.
İşte aslı yuvarlak te (‫ )ﺓ ﺔ‬olan bu işaret üstteki ör- Daha önce verdiğimiz kalın ünsüz harflerinden
neklerde bulunan ünsüz harflerinin üstünü yerine birinin yer aldığı hecede esre, Türklerce ı okunur:
geçer ve bu harflerden sonra eklenir. Aynı zamanda
‫ خيانت‬hıyânet, ‫ صراط‬sırât (sırat) “yol, geçit”, ‫مضر‬
ünsüz harfi olması yüzünden, bu gibi yerlerde kul-
muzırr “zarar verici”, ‫ كاظم‬Kâzım, ‫ طب‬tıbb (tıp), ‫ظل‬
lanıldığında bu işarete biçimce he denmiştir:
zıll “gölge”, ‫ قطعه‬kıt‘a (kıta) gibi.
Bununla birlikte bu ünsüz harflerinin değerle-
Yuvarlak te: Eski gramerlerde tâ-i gird rinde Türkçe söyleyişte meydana gelen değişmeler,
diye geçer. birlikte bulundukları ünlüleri de etkilemiştir. Bun-
lara aşağıda ünsüzlerle ilgili açıklamalar arasında
Biçimce he: Eski gramerlerde hâ-i resmi-
yer verilecektir.
ye denilirdi.
Uzun i. Arapça’da belli bir uzunlukta söyle-
nen bir sestir. Alınan kelimeler yoluyla bu uzun-
‫ خرابه‬harâbe, ‫ قبله‬kıble, ‫ حكايه‬hikâye, ‫ دسيسه‬desîse, luk Türkçe’ye de geçmiştir. Özellikle edebiyat di-
‫ قهوه‬kahve, ‫ جاﺋزه‬câ’ize gibi. linde özenle korunmuş, bu korumayı eski şiirde
Örneklerin Latin harfli yazılışlarında da gö- kullanılmış olan ölçü (aruz) desteklemiştir. Şehirli
rüldüğü gibi, Arapça’nın bu e’ye yakın söylenen a okumuşların günlük diline de bulaşmış olan uzun

33
Alfabe İşaretlerinin Ses Değerleri I: Ünlüler

söyleyişin daha çok açık hecelerde tutunduğu ileri • Kelime içinde bir ünsüz harften sonra o
sürülebilir. Bugün birçok kelimede yaşamaktadır: harfin esre’sinin, yani i olan ünlüsünün
‫ اجياب‬îcâb (icap), ‫ اجياد‬îcâd (icat), ‫ فضيلت‬fazîlet uzun okunduğunu göstermek üzere yine ‫ﻳ‬
(fazilet), ‫ غنيمت‬ganîmet (ganimet) gibi. ye ile yazılır:
Kapalı hecelerdeki uzunlukların ortak söyleyiş- ‫ كبير‬kebîr (kebir), ‫ نتيجه‬netîce (netice), ‫ خزينه‬hazîne
te başlangıçtan beri varlığını koruyamamış olduğu (hazine), ‫ دفينه‬defîne (define), ‫ اسري‬esîr (esir), ‫شريف‬
söylenebilir: Şerîf (Şerif), ‫ كرمي‬Kerîm (Kerim) gibi.
‫ اسري‬esîr değil esir, ‫ مجيل‬Cemîl değil Cemil, ‫رذيل‬ • Kelime sonunda da ‫ ﻯ‬ye ile gösterilmiştir:
rezîl değil rezil, ‫ كرمي‬Kerîm değil Kerim, ‫ مريض‬marîz ‫ علمی‬ilmî, ‫ ناجی‬Nâcî (Naci), ‫ باقی‬Bâkî (Baki),
değil mariz, ‫ ميني‬yemîn değil yemin, ‫ ﺗﺄثري‬te’sîr değil ‫ عاصی‬âsî (asi), ‫ فردی‬ferdî, ‫ قاضی‬kâdî (kadı),
tesir gibi. ‫ راضی‬râzî (razı) gibi.
Kapalı heceler ekleşme ile açıldığında, a’da ol- Türkçe söyleyişte sondaki bu uzun ünlü de de-
duğu gibi, kaybolan uzunluk bugün çoğu kez geri ğişikliklere uğratılmıştır. Kısa söylenmesi için yu-
gelmez. Yukarıda verilen örneklerin hepsinde böy- karıdaki son iki örnek (kadı, râzı) çarpıcıdır.
ledir. Kimi kelimelerde ise uzunluğun yeniden can-
landığı görülür:
u Ünlüsü ve Yazılışı
‫ تنقيدنده‬tenkîdinde, ‫ تشكيله‬teşkîle (ama: teşkilât)
gibi. Arapça’nın bu tek yuvarlak ünlüsünün de orta-
lama ve uzun olmak üzere iki türü bulunmaktadır.
Açık orta hecede kısalan bu sesin düştüğü ör-
nekler bile bulunmaktadır: hazîne’nin hazne/haz- Ortalama u: Ünsüz harfin ötrülü (zammeli)
na oluşu gibi. Bu örneği Farsça âşinâ’nın ağızlarda okunuşuyla duyulan bir sestir.
aşna (aşna fişne’deki) olması destekler. Düşen ses • Kelime başında ötrülü hemze değerindeki ‫ا‬
her ikisinde de kısa ve vurgusuz bir sestir. elif ile yazılır:
Osmanlı Türkçesi döneminin ortak konuşma ‫ افق‬ufuk, ‫ اصول‬usûl, ‫ افول‬ufûl “görünmez
dilinde, bugün olduğu gibi, bu sesin açık hecelerde olma, batma” gibi.
bile kısalarak söyleyişte büyük ölçüde halklılaştığı • Kelime içinde harfle belirtilmez, bir ünsüz
söylenebilir. Ağızlar halklılaştırmanın en eski ör- harfin ötrülü okunuşuyla duyulan sesten
neklerini saklar. Yukarıda da kaydettiğimiz gibi, ibarettir:
bunlar yabancı kelimelerin halklılaşma süreci ba-
kımından en eski örnekler sayılır. Bunların önce- ‫ حضور‬huzûr, ‫ خسران‬husrân, ‫ قربان‬kurbân,
leri ortak dilde geniş bir yaşama alanı buldukları ‫ بعد‬bu‘d “uzaklık”, ‫ قرب‬kurb “yakınlık”, ‫ظلم‬
şüphesizdir. zulm (zulüm) gibi.
Şunu da belirtelim ki, Osmanlı Türkçesi’nin • Osmanlı Türkçesi’ne alınmış kelimelerin
gramerini yazmış olan yabancı gramercilerin de- sonunda bulunmaz.
ğerlendirmede en kararsız kaldıkları konu uzun Arapça’nın tek yuvarlak ünlüsü olan bu orta-
ünlülerin söylenişteki değerleri olmuştur. lama u, Türkçe’de çeşitlenmiş, dört yuvarlak ünlü
Halk diliyle yazılmış eski metinlerde söyleyiş- değeriyle söylenir duruma gelmiştir. Bu da yabancı
teki değişmeleri izlemek açısından çarpıcı örnekler kelimelerin söyleyişçe halklılaştırılmasından başka
bulunmaktadır. bir şey değildir:
Bu ince ünlünün uzunluğu, yazıda, aynı za- ‫ حرمت‬hurmat yerine hürmet ve hörmet,
manda bir ünsüz harf olan ‫ ﻳ ی‬ye ile gösterilmiştir. ‫ خسران‬husrân yerine hüsrân,
• Kelime başında ‫ ﺍﻳ‬biçiminde yazılır. Orta- ‫ عمر‬umr yerine ömür,
lama i’de olduğu gibi, ‫ ا‬elif burada da esreli ‫ عمر‬Umar yerine Ömer,
hemze’nin yerini tutmaktadır. Bu durumda ‫ی‬ ‫ عثمان‬Usmân yerine Osmân,
ye, esre’nin, yani i’nin uzunluğunu gösterir:
‫ نقطه‬nukta yerine nokta
îcâd (icat), îfâ (ifa), îrâd (irat) “gelir”, îzâh
(izah) gibi. ‫ لقمه‬lukma yerine lokma

34
Osmanlı Türkçesine Giriş-I

‫ صحبت‬suhbat yerine sohbet Farsça’da üç ünlü vardır: a, i, u. Bunların hem


nitelik, hem de nicelik bakımından çeşitleri bu-
‫ عذر‬uzr yerine özür lunmaktadır: a, â, é, î, ê, û, ô. Nicelik bakımından
‫ تهمت‬tuhmat yerine töhmet çeşitlilik olağan olarak Farsça’da da uzunluk değeri-
‫ شهرت‬şuhrat yerine şöhret nin yazıya yansıtılması ihtiyacını doğurmuştur.
‫ مهلت‬muhlat yerine mühlet, möhlet gibi. Ünlü uzunlukları Farsça yazımda da aynı harf-
lerle gösterilmiştir:
Uzun u. Ötrü işaretinin karşıladığı ünlünün
uzun okunduğunun belirtisi olmak üzere yazıda ‫ ا‬elif, ‫ و‬vav, ‫ ی‬ye.
her zaman ‫( ﻭ‬vav) ile gösterilmiştir.
• Kelime başında ‫ او‬şeklinde yazılır. ‫ ا‬elif, öt- a Ünlüsü ve Yazılışı
rülü hemze yerindedir, ‫ ﻭ‬vav ise, u gibi oku- Farsça’nın a’sı söylenişçe Arapça’nın kapa-
nan ötrünün uzunluğunu göstermek ama- lı ve incelmiş a’sına benzer; yani a ile e arasında,
cıyla konmuştur: ‫ اوال‬ûlâ “birinci” gibi. Türkçe’nin e’sinden daha açık bir ses olarak söyle-
• Kelime içindeki yazılışı açık ve kapalı hece- nir. Bu ses Osmanlı Türkçesi’nde söylenişte benim-
lerde ötrülü okunan ünsüz harf önüne katı- senmemiştir. Azerî Türkçesi ise Arapça ve Farsça
lan ‫ ﻭ‬vav iledir: asıllı kimi kelimelerde belli ünsüz seslerle birlikte
bugün de bu sesi kullanmaktadır:
‫ صورت‬sûret, ‫ قبول‬kabûl, ‫ جسور‬cesûr, ‫ضرورت‬
zarûret, ‫ طور‬Tûr gibi. ‫ حركت‬háreket, ‫ خسته‬háste, ‫ صمد‬sámed , ‫ ظفر‬záfer,
‫ عسكر‬ásker gibi.
• Kelime sonunda bulunmaz; ancak kimi
Arapça kelimelerin sonunda yer alan ‫و‬ Bu ünlünün nicelik bakımından ortalama ve
şeddeli vav, önceki ünsüz harfinin ötrüsü uzun olmak üzere iki türü vardır. Buna bir de ‫ ﺥ‬hı
önünde uzunluk gösteren bir işleyiş yük- önündeki ortalama a’dan gelişmiş bir o sesini kat-
lenerek Türkçe’de bu gibi kelimelerin son mak gerekir. Aşağıda her biri ayrı ayrı ele alınmıştır.
hecelerinin uzun u gibi okunmasına yol aç- Ortalama a. Arapça’nın a’sına benzer. Farslar da
mıştır: bu sesi a ile e arası bir sesle, açık bir e gibi söylerler:
ّ aduvv yerine adû “düşman”, ‫علو‬
‫عدو‬ ّ uluvv ‫ خر‬hár “eşek”, ‫ چرخ‬çárh “çark”, ‫ طشت‬táşt “geniş
yerine ulû “yükseklik” gibi. leğen”, ‫ خسته‬hástá (hasta), ‫ اسرت‬ástár “katır”, ‫ ﺩر‬dár
Türkçe okunuşta ortaya çıkan bu durum bu “kapı” gibi.
kelimelerin metinlerde aldığı Türkçe ekler- Türkler Farsça’dan aldıkları kelimelerde bu sesi
den açıkça anlaşılmaktadır: çeşitlendirip kalın ve ince ünsüz harflerine göre
‫ عدويه‬adû-ya, ‫ علوسی‬ulû-su gibi. kendi a ve e’leri gibi söylemişlerdir:
har, çark, taşt, hasta, ester, der “kapı” gibi.
• Kelime başında bu sese karşılık gelen işaret,
Farsça’nın Ünlüleri ve Yazılışları
harekeli yazıda ‫ ﹶا‬üstünlü elif, harekesiz yazı-
Daha önce de söz ettiğimiz gibi, Farslar Müs-
da ise yalnızca ‫ ا‬elif’tir:
lüman olduktan sonra Arap alfabesini almışlar,
kendi dillerine özgü ünsüz sesler için kimi işaret- ‫ ابر‬ebr “bulut”, ‫ ابرو‬ebrû “kaş”, ‫ اژدرها‬ejderhâ,
lere küçük eklemeler yaparak bu alfabeyi genişletip ‫ اخكر‬ahger “ateşli kül, ince kor”, ‫ اخرت‬ahter
kullanmışlardır. Türkler’in daha sonra alıp benim- “yıldız”, ‫ اسب‬esb “at”, ‫ اشك‬eşk “göz yaşı” gibi.
sedikleri alfabe, bu alfabedir. • Kelime içinde bir ünsüz harften sonra harf-
Farsça’ya alınmış olan çok sayıda Arapça keli- le gösterilmez, ünsüz harf üstünlü okunarak
menin yazılışının korunması, üç dilin yazımın- varlığı belirtilmiş olur:
da büyük ölçüde ortaklık meydana getirmiştir. ‫ خبت‬báht, ‫ خبش‬báhş “pay, kısmet”, ‫ چشم‬çeşm
Türkçe’de olduğu gibi, Farsça’da da yazıda görülen “göz”, ‫ درد‬derd (dert), ‫ رفتار‬reftâr “yürüyüş,
ayrılık alfabenin kendi kelimelerine uygulanmasın- gidiş”, ‫ زرد‬zerd “sarı”, ‫ شب‬şeb “gece” gibi.
da, daha doğrusu kendine özgü seslerin aktarılma-
sında ortaya çıkar. • Kelime sonunda, Arapça ve Türkçe’de oldu-
ğu gibi, ‫ ە ە‬he ile yazılır:

35
Alfabe İşaretlerinin Ses Değerleri I: Ünlüler

‫ آهسته‬âheste, ‫ بسته‬beste “bağlı”, ‫ دسته‬deste, ‫چرمه‬ • Kelime içinde bir ünsüz harften sonra ‫ ا‬elif
çerme “kır at”, ‫ ختته‬tahta, ‫ خسته‬hasta, ‫ زرده‬zer- ile karşılanır:
de, ‫ كنده‬gende “kokmuş, pis kokulu” gibi. ‫ بار‬bâr “yük; meyve”, ‫ جانان‬cânân “sevgili”,
Ortalama a’dan gelişmiş bir ünlü: o . Farsça’da ‫ پاره‬pâre “parça”, ‫ چاره‬çâre, ‫ دارو‬dârû “ilaç”,
yalnız ‫( ﺥ‬hı) ile başlayan ünlüsü ortalama a’lı ka- ‫ راست‬râst “doğru”, ‫ زار‬zâr “inleme, inleyiş”,
palı hecelerde, bir de uzun okunmayan bir vav’ın ‫ ژاله‬jâle “çiğ, şebnem”, ‫ كشاده‬küşâde “açılmış,
kalıntısı olarak o ünlüsü bulunmaktadır. Bu gibi açık”, ‫ كار‬kâr “iş” gibi.
kelimelerde vav, eski Farsça’daki bir tür ‫ ﺥ‬hı’nın • Kelime sonunda uzunluğu gösteren yine ‫ﺍ ﺎ‬
söyleyişteki yuvarlak niteliğini (‫ = خو‬hv) belirtmek elif ’tir:
için yazıda kullanılmıştır:
‫ خارا‬hârâ “kaya, sert taş”, ‫ دانا‬dânâ “okumuş,
‫ خوش‬hoş (eski söylenişi: hvaş), ‫ خور‬hor (eski söy- bilgili”, ‫ كاال‬kâlâ “kumaş”, ‫ واال‬vâlâ “yüksek,
lenişi: hvar) gibi. yüce” gibi.
Bu gibi kelimelerdeki bu ünlünün Osmanlı
Türkçesi dönemi Türkçe metinlerinde birkaç türlü
yazılmış olduğu görülür: i Ünlüsü ve Yazılışı
a. ‫ و‬vav ve ‫ ا‬elif ile: ‫ خواب‬hvâb “uyku”, ‫ خواجه‬hvâce Farsça’da bu ünlünün de ortalama ve uzun tür-
leri vardır.
“hoca, önder”, ‫ خوان‬hvân “sofra”, ‫ خوار‬hvâr “aşağı,
zavallı; yiyen, içen”, ‫ استخوان‬ustuhvân “kemik”; Ortalama i. Farslar tarafından i ile e arasında, ka-
palı bir e (é) gibi söylenir. Bu söyleniş Arapça’dan alın-
b. yalnız ‫ و‬vav ile: ‫ خوجه‬hoca, ‫ خون‬hon, ‫ خور‬hor; ma kelimelere de uygulanmıştır: éhsân (ihsan) gibi.
c. yalnız ‫ ا‬elif ile (günlük dille yazılmış, klasik • Kelime başında harekesiz yazıda yalnızca ‫ﺍ‬
yazımı aktarmayan metinlerde): ‫ خاب‬hâb, elif ile yazılır. Bu durumda ‫ ﺍ‬elif, ‫ ﹻ‬esre’nin
‫ خان‬hân, ‫ استخان‬üstühân. yerini tutmuş olur:
Bu yazılışlar belli sayıdaki bu kelimelerin Türk- ‫ استاده‬istâde “kalkmış, ayaklanmış”, ‫اشكنجه‬
çe’deki söyleniş biçimlerini yansıtır ve gerçekleşen işkence gibi.
değişmelere işaret eder.
• Kelime içinde harfle gösterilmez, esreli okunan
Uzun a. Farsça konuşanlarca a ile o arası uzun ünsüz harfiyle varlığı ortaya çıkarılmış olur:
bir sesle söylenir. Osmanlı Türkçesi bu sesi de al-
mamış, kendi a’sına dönüştürmüştür. ‫ شكسته‬şikeste “kırık, kırılmış”, ‫ كران‬girân
“ağır”, ‫ چراغ‬çirâğ “lamba”, ‫ خرد‬hired “akıl”,
‫ كل‬gil “çamur, balçık”, ‫ كرده‬girde “yuvarlak
çörek, kirde” gibi.
dikkat
• Kelime sonunda, söyleniş değeriyle ilgili ol-
Bu ses bugünkü Özbek yazı dilinin dayandığı Taşkent
mak üzere, Farsça’ya özgü bir yazılışı vardır,
Özbekçesi’ne geçmiştir. Bizde Güneydoğu Anadolu ağız-
larında da bulunmaktadır.
‫ ه ە‬he ile yazılır:
‫ چه‬çi “ne”, ‫ كه‬ki, ‫ نه‬ni gibi.
• Kelime başında Arapça’daki gibi ‫ ﺁ‬medli elif Uzun i. Arapça’nın uzun i’sinden farklı değildir;
ile yazılır: ancak Farsça’nın eski dönemlerinde kapalı, uzunca
bir e gibi de söylenmiştir: ‫ شري‬şêr “arslan”, ‫ سري‬sêr
‫آب‬ âb, ‫ آباد‬âbâd “bakımlı, bayındır”, ‫آكاه‬
“tok; dolu” gibi. Uzun i gibi okunduğunda, uzun-
âgâh (Agah) “bilgili; uyanık”, ‫ آواره‬âvâre
luğu gösteren ‫ ﻳ‬ye harfine “belirli ye” (yâ-i ma‘rûfe)
(avare) “başı boş” gibi.
adı verilmiş, uzunca e olarak okunduğunda ise aynı
ye’ye “belirsiz ye” (yâ-i mechûle) denmiştir.
Türkçe’de ê sesine yer verilmemiş, bu gibi keli-
dikkat meler ya uzun i ile ya da ortalama e ile söylenmiştir.
Aynı işaretin Türkçe’de uzun olmayan a için kullanıl- Osmanlı Türkçesi üzerine gramer yazan Batılılar
dığını hatırlayalım. bu duruma değinmişlerdir.

36
Osmanlı Türkçesine Giriş-I

• Kelime başında, ‫ دور‬dûr “uzak”, ‫ مور‬mûr “karınca” örneklerinde


Arapça kelime- olduğu gibi.
dikkat
lerdeki gibi, ‫ اﻳ‬bi-
Eski metinlerde karşılaştığı- Öteki ise uzunca söylenen bir o (=ô)’dur. Buna
çimiyle yazılır:
mız en çarpıcı örnek ‫ ديو‬dêv da “belirsiz vav” (vâv-ı mechûle) denmekteydi:
“şeytan” kelimesidir. Bu keli- ‫ ايران‬Îrân, ‫ اين‬în
‫ زور‬zôr “güç, kuvvet”, ‫ شور‬şôr “tuzlu” gibi.
menin bir yandan dîv okun- “bu”, ‫ ايزد‬Îzid
Bu kelimeler Osmanlı Türkçesi konuşma dilin-
masını gerektirecek gibi ‫ ديو‬, “Tanrı” gibi.
de ortalama o gibi söylenmiştir. Edebiyat dilinde ve
bir yandan da dev okundu- • Kelime içinde bir
özellikle şiirde ise uzunlukların korunduğu görülür.
ğuna işaret eder biçimde ‫دﹶو‬ ünsüz harfinden
‫ دو‬, olarak yazıldığı görülür. sonra ‫ ﻳ‬ye ile gös- • Kelime başında ‫ او‬biçimiyle yazılır; ‫ ﻭ‬vav,
terilir: ‫ ا‬elif üzerindeki yazılmayan ötrü’nün uzun-
luk değerini karşılar:
‫ بريون‬bîrûn “dış”, ‫ ديده‬dîde “göz; bakış”, ‫ريزه‬
rîze “parça, kırık”, ‫ شريين‬şîrîn “tatlı”, ‫ شري‬şîr ‫ اوج‬ûc “bahis”, ‫ اوستاد‬ûstâd “usta”, ‫اوفتاده‬
“arslan” gibi. ûftâde “düşkün, düşmüş”, ‫ اوماج‬ûmâc “bir
tür sebze çorbası”.
• Kelime sonundaki yazılışı yine ‫ ی‬ye iledir:
• Kelime içinde, bir ünsüz harften sonra ‫ و‬vav
‫ بسی‬besî “bolluk”, ‫ كيتی‬gîtî “dünya”, ‫سوری‬ ile gösterilir:
sûrî “kırmızı renkte güzel kokulu bir gül”,
‫ نيلی‬nîlî “mavi renkli” gibi. ‫ مور‬mûr “karınca”, ‫ ﮐﻮفته‬kûfte (köfte) “ezil-
miş, dövülmüş”, ‫ ﺳﻮﺧﺘﻪ‬sûhte (softa) “yanık,
yanmış” gibi.
u Ünlüsü ve Yazılışı
• Kelime sonunda uzunluk yine ‫( و‬vav) ile
Farsça’nın bu yuvarlak ünlüsünün de ortalama gösterilir:
ve uzun türleri vardır.
‫ بارو‬bârû “kale duvarı”, ‫ دارو‬dârû “ilaç”, ‫بانو‬
Ortalama u. Farsça’da ü bulunmadığından bü- bânû “hanım sultan, hükümdar eşi, pren-
tün ünsüz harfleriyle birlikte duyulan ses u’dur: ‫كل‬ ses” gibi.
gul (gül), ‫ مشت‬muşt “yumruk” gibi. Farsça kelime-
lerin Türkçe söylenişinde bu ses u, o ve ü olmak
üzere çeşitlenmiştir: Osmanlı Türkçesi’nin Ünlüleri Üzerine
sufra yerine sofra, gul yerine gül gibi. Değerlendirme
• Kelime başında, Arapça’da olduğu gibi, ha- Yukarıda Arapça ve Farsça’nın ünlüleri üzerine
yaptığımız açıklamalar sırasında da değindiğimiz
rekesiz yazıda ötrülü olduğu var sayılan ‫ ا‬elif
gibi, bu dillerdeki değişik ünlüler ortak konuşma
ile yazılır:
dilinde büyük ölçüde Türkçe’nin ünlülerine dö-
‫ افتاده‬uftâde “düşkün”, ‫ اشرت‬uştur “deve”, ‫استاد‬ nüştürülmüştür. Ancak medrese eğitimi görmüş,
ustâd gibi. bu iki Doğu dilini yazı dili olarak kullanabilecek
• Kelime içinde yazıda harfle gösterilmez, seviyede öğrenmiş, özellikle tecvit okumuş olan-
ünsüz harfi ötrülü okunarak varlığı ortaya ların söyleyebilme becerisi kazanmış oldukları
çıkarılır: kimi değişik ünlüler bu gibilerin diline bulaşmış
‫ برده‬burde “götürülmüş, taşınmış”, ‫ شكفته‬şu- ve aynı yolla, özellikle XVI. yüzyıldan sonra, şe-
kufte “açılmış”, ‫ كفته‬gufte “söylenmiş, söz”, hirli diline (İstanbul’un okur-yazarlarının söyle-
‫ كل‬gul (gül), ‫ مشته‬muşta “kunduracıların de- yişlerine) geçmiştir.
riyi dövmekte kullandıkları bir alet” gibi.
• Kelime sonunda bulunmaz.
Tecvit: “Harfleri ses yolunda oluştukları yere
Uzun u. Yazıda uzunluğu ‫( ﻭ‬vav) ile gösterilen ve niteliklerine göre söylemek” anlamındaki
ünlü sestir. Ancak söyleyişte bu ünlünün Farsça’da iki tecvîdül-hurûf’tan kısaltılmış bir terimdir.
türü bulunur. Biri Türkçe’deki u’nun uzunudur. Buna Dilciliğin fonetik (ses bilgisi) alanıdır.
eski gramerlerde “belirli vav” (vâv-ı ma‘rûfe) denirdi:

37
Alfabe İşaretlerinin Ses Değerleri I: Ünlüler

Bunlar arasında en önemlisi uzun ünlüler, daha yukarıda değinip örneklerini verdiğimiz gibi, bugün
yerinde bir ifadeyle, ünlü uzunluklarıdır. Manzum de ortak konuşma dilimizde kimi kelimelerde yaşa-
metinlerde kelimelerin vezne uygulanmasında bü- tılmaktadır. Bundan sonraki ünitede ünsüzler konu-
yük bir titizlikle korunmuş olan uzunlukların ka- su işlenirken bu ünsüz harflerinin taşıdığı değerlerin
palı hecelerde ortak konuşma dilinde de yaşatılmış Türkçe söyleyişte uğradığı değişmeler üzerine gerekli
olduğunu söylemek pek de doğru değildir. Ama açıklamalar yapılacaktır.
açık hecelerin uzun ünlülerini söylemekte oku- Burada ünlü uzunluklarıyla bağlantılı olarak bir
muş şehirlilerin çok titiz ve özenli davrandıkları da de aruzla ilgili bir uygulamaya kısaca değinmekte
şüphesizdir. Bugün bile konuşma sırasında birçok yarar vardır. Aruzla yazılmış bir şiirde, veznin ge-
kelimede uzunluğun belirtilmemesi söyleyiş ku- rektirdiği yerlerde, bir kelimenin açık hece ünlü-
suru sayılmaktadır. Bununla birlikte kimi yöreler sü uzun okunmak zorundadır. Kelimeleri böyle
ünlü uzunluğunu hemen hemen hiç tanımamıştır. okunarak ezberlenmiş bir şiir ezbere okunurken
Kıbrıslı Türklerin dili bu yönden oldukça ilgi çeki- de böyle okunurdu. Bu durum, aruzun Türkçe’ye
cidir. Öte yandan açık hecelerin ünlüsünün uzun uygulanmaya çalışıldığı önceki dönemde ünlüler
okunması, bir eğilim olarak kimi Türkçe kelimelere bakımından hem büyük sıkıntı yaratmış, hem de
bulaşmış olduğu gibi (vâ-ret-mek, vâ-rol, vâ-rı-nı; uzun okuma alışkanlığını güçlendirmiştir. Aşağıda
bâş üstüne, yarârı) yarı okumuşların dilinde bozuk XV. yüzyıldan sonra en çok okunan ve ezberlenen
biçimlerin yer bulmasına yol açmıştır: zafer yerine metin olan Süleyman Çelebi’nin Mevlid’inden ses-
zâfer, zararı yerine zarârı, hakem yerine hâkem, ra- çe günümüz diliyle uygunlaştırarak verdiğimiz be-
kip yerine râkip, lakap yerine lâkap gibi. yitler bu durumu yansıtan çarpıcı bir örnektir.
Diğer bir ses, Arapça ve Farsça’da a ile e arası bir Sonuç olarak söylememiz gereken, alıntı keli-
ses olan, daralmış ve incelmiş a’dır (=á). Arapça keli- melerdeki yabansı ünlü seslerin Osmanlı Türkçesi
melerde ‫ ح‬ha, ‫ خ‬hı, ‫ ص‬sad, ‫ ض‬dad, ‫ ط‬tı, ‫ ظ‬zı, ‫ ع‬ayın, döneminde ortak konuşma diline büyük ölçüde
‫ غ‬gayın, ‫ ق‬kaf; Farsça kelimelerde ise ‫ خ‬hı, ‫ ص‬sad, ‫ط‬ inmediği, bir ölçüde şehirli (özellikle İstanbul’un
tı, ‫ غ‬gayın harflerinden önceki ve sonraki a’nın böyle okur-yazar şehirlisi) diline bulaştığı ve okur-yazar
bir değişik a olarak söylendiği yabancı gramercilerin kesimlerce benimsenip yaşatıldığıdır.
belirledikleri bir konudur: ‫ حرم‬hárem, ‫ احباب‬áhbâb, Tablo 'de üç dilin ünlülerini karşılayan alfa-
‫ صحابه‬sáhâbe “arkadaş”, ‫ اصحاب‬áshâb “arkadaşlar”, be harfleri ve bunların yazılış biçimleri özet hâlinde
‫ اضداد‬ázdâd “zıtlar”, ‫ اطباق‬átbâk “tabakalar”, ‫ ظن‬zánn, verildi. Sol sütunda yer alan bugünkü alfabe harf-
‫ علم‬álem “sancak”, ‫ غلبه‬gálebe “üstünlük, üstünlük leri, bu yazılış biçimlerinin Türkçe söyleyişteki de-
sağlama”, ‫ اغلب‬áğleb “en üstün”, ‫ قلم‬kálem, ‫ اقالم‬áklâm ğerlerini vermektedir. Çizgicik (–) yazım bakımın-
“kalemler”, ‫ صد‬sád “yüz”, ‫ طشت‬táşt “geniş leğen”, ‫خر‬ dan “harfle gösterilmez”, ses açısından ise “yoktur”,
hár “eşek”, ‫ غلتيده‬gáltîde “yuvarlanmış” gibi. Bu ses, ya da “bulunmaz” anlamını taşır.

38
Osmanlı Türkçesine Giriş-I

araştırmalarla
ilişkilendir
Süleyman Çelebi'nin Mevlid'inden alınmış Allah âdın zikr edêlim evvelâ / Vâcib oldur
beyitlerde uzun okunan bütün ünlülerde uzunluk cümle iştê her kulâ
için işaret kullanılmış, ayrıca bu heceler (bazen de Şerbetî karşımda tuttû hûriler / Bûnu sânâ
yalnızca kimi Türkçe ekler) koyu italik karakter- verdi Allah dêdiler
le yazılmıştır. Dikkat edilirse aruzun Türkçe'ye
İçtim ânî oldu cismim nûra gark / Êdemezdim
uygulanmasında ünlüler bakımından büyük bir
kendimî nurdân fark
sıkıntı göze çarpmaktadır.

Tablo Türkçe, Arapça ve Farsça'da Ünlülerin Yazımı

Türkçe Kelimelerde Arapça Kelimelerde Farsça Kelimelerde


Harf-
Hece Hece Hece Harf
Ses Sonda Başta Sonda Başta Sonda Başta
içinde içinde içinde

‫ﺍﺎ‬ ‫ﺍﺎ‬ ‫ﻪﻩﺍ‬


a ‫ﺁ‬ ‫ﻪﻩ‬ _ ‫ﺍ‬ ‫ﻩﻪ‬ _ ‫ﺍ‬
‫ﻩﻪ‬ ‫ﻪﻩ‬ elif, he
‫ﺎﺁ‬
â – – – ‫ﺎ‬ ‫ﺎ‬ ‫ﺁ‬ ‫ﺎ‬ ‫ﺎ‬ ‫ﺁ‬
medli elif, elif
_ ‫ﻪهﺍ‬
e ‫ﻪﻩ‬ ‫ﺃﺍ‬ ‫ﻪﻩ‬ _ ‫ﺃﺍ‬ ‫ﻪﻩ‬ _ ‫ﺍ‬
‫ﻪﻩ‬ elif, he

‫ﻰ‬ ‫ﻭ‬ ‫ﻭ ﻰ ﻴ ﺍﻳ ﺍ‬
ı ‫ﺍﺍﻳ‬ – – ‫ﺍ‬ – – ‫ﺍ‬
‫ﻭ‬ ‫ﻴ‬ elif, elif-ye, ye, vav

‫ﻰ‬ ‫ﻴ‬ ‫ﻭ ﻰ ﻴ ﺍﻳ ﻪ ﺍ‬
i ‫ﺍﺍﻳ‬ _ _ ‫ﺍ‬ ‫ﻪ‬ _ ‫ﺍ‬
‫ﻭ‬ – elif, he, elif-ye, ye, vav

‫ﻰ ﻴ ﺍﻳ‬
î – – – ‫ﻰ‬ ‫ﻴ‬ ‫ﺍﻳ‬ ‫ﻰ‬ ‫ﻴ‬ ‫ﺍﻳ‬
elif-ye, ye
‫ﻭ ﺋﻮ ﺍﻭ‬
Yalnız ilk ‫ﺍﻭ‬
o _
hecede: ‫ﻭ‬ – – – – – – elif-vav, hemze-vav,
‫ﺋﻭ‬
vav
‫ﺋﻮ ﺍﻭ‬
Yalnız ilk ‫ﺍﻭ‬ ‫ﻭ‬
ö _
hecede: ‫ﻭ‬ – – ‫ﺍ‬ – – –
‫ﺋﻭ‬ elif-vav, hemze-vav,
vav
‫ﻭ‬ ‫ﻰ ﻴ ﻭ ﺍﻭ ﺍ‬
u ‫ﻰﻭ‬ ‫ﺍﻭ‬ _ _ ‫ﺍ‬ _ _ ‫ﺍ‬
–‫ﻴ‬ elif, elif-vav, vav, ye

‫ﻭ ﺍﻭ‬
û _ _ _ ‫ﻭ‬ ‫ﻭ‬ ‫ﺍﻭ‬ ‫ﻭ‬ ‫ﻭ‬ ‫ﺍﻭ‬
elif-vav, vav

‫ﻭ‬ ‫ﻭ‬ ‫ﻰ ﻴ ﻭ ﺍﻭ ا‬
ü ‫ﺍﻭ‬ – – ‫ﺍ‬ – – ‫ﺍ‬
‫ﻰ‬ –‫ﻴ‬ elif, elif-vav, vav, ye

39
Alfabe İşaretlerinin Ses Değerleri I: Ünlüler

ÖÇ 2 Arapça ve Farsça’ya özgü sesleri gösteren harflerle ortak sesleri karşılayan harfleri
ayırabilme
ÖÇ 3 Ünlü sesler için kullanılmış olan birden çok işaretin ses niteliklerini değerlendirebilme

Araştır 2 İlişkilendir Anlat/Paylaş

• Bugün kullanmakta oldu-


ğumuz Arapça asıllı keli-
melerde ünlü uzunlukları
genel olarak gösterilmez.
Aşağıdaki kelimeleri in-
celeyerek hangi hecelerin
ünlülerinin uzun söylen-
diğini belirleyiniz ve harf
karşılıklarını kullanarak bu
kelimeleri yazınız:
ticaret, ifa, zaruret, ifade, Ortalama a ünlüsünü Türk-
Şehirli dili kavramını kısaca
ima, akide, Tuba, Nuri. çe, Arapça ve Farsça açısın-
anlatınız.
• Yazılışları aynı olan söz- dan değerlendiriniz.
cüklerin doğru seslendiril-
meleri metnin bağlamın-
dan tespit edilebilir, buna
göre ‫ قوش‬sözcüğü hareket
anlamında “koş-”, hayvan
anlamında “kuş” okun-
malıdır. Siz de aşağıdaki
kelimelerin bağlama göre
nasıl okunabileceklerini
bulunuz: ‫ اول‬,‫اوﻥ‬,‫اوچ‬,‫دوش‬

40
Osmanlı Türkçesine Giriş-I

Osmanlı Türkçesi alfabesindeki


ÖÇ 1 ünlü harflerinin ses değerlerini
tanıyabilme

Osmanlı Türkçesi alfabesi üç dilin (Türkçe, Arapça, Farsça)


Türkçe’nin Ünlü Sesleri seslerini karşılayan ortak bir alfabe idi. Bu alfabede Arapça ve
Farsça’ya özgü sesler için ayrı işaretler bulunuyordu. Öte yan-
dan Türkçe’ye bu iki dilden alınmış olan kelimeler, söyleyişte

bölüm özeti
ortaya çıkan farklılıklar göz önünde bulundurulmaksızın, yazı-
lışları değiştirilmeden aynen alınmışlardır. Bu durum bir yan-
dan yazının harflerinin sesleri hangi değerlerle yansıttığını, bir
yandan da söyleyişte meydana gelen değişmeleri belirlemekte
güçlüklere yol açmıştır.

Arapça ve Farsça’ya özgü sesleri


ÖÇ 2 gösteren harflerle ortak sesleri
karşılayan harfleri ayırabilme
Ünlü sesler için kullanılmış
ÖÇ 3 olan birden çok işaretin ses
niteliklerini değerlendirebilme

Ünlüler bakımından en önemli konu bunların nasıl seslendi-


Arapça ve Farsça’dan Alınma
Kelimelerde Ünlüler rildiğidir. Türkçe’nin zengin ünlü sistemi bu iki Doğu dilinin
ünlülerini karşılamak açısından geniş imkânlar sunar. Ancak
söyleyişte eldeki imkânların nasıl kullanıldığını yazıdan belirle-
mek söz konusu olamamaktadır. Bununla birlikte Avrupalı gra-
mercilerin bu dönemle ilgili gramerleri ve sözlükleri alıntı ke-
limelerin ünlülendirilmesiyle ilgili yeterli bilgiler vermektedir.
Bu bilgilerden yola çıkıldığında şöyle bir durumla karşılaşılır:
Ortak konuşma dili ile okur-yazarların şekillendirdikleri şe-
hirli dili arasında ayrılıklar bulunmaktadır. Öte yandan bir de
okuma dili vardır. Bu da bir metni yüzünden ve ezbere okur-
ken sesleri yabansı özellikleriyle söylemekle ilgilidir.
Bu alışkanlığın Türkçe metinleri okurken aynı harflere de uy-
gulanması yüzünden kimi sesler okur-yazarların diline de bu-
laşmış ve belli bir kesimin dilinde yer tutmuştur. Bu yolla dile
yerleşen en önemli unsur ünlü uzunluklarıdır. Türkçe kelime-
lerde var olmayan bu ünlü niteliği Arapça ve Farsça kelimeler
yoluyla gelmiş, özellikle de şiirde kullanılan aruz vezni bunların
korunması yolunu genişletmiştir.

41
Alfabe İşaretlerinin Ses Değerleri I: Ünlüler

1 Aşağıdakilerden hangisi seslendirildiğinde 6 Aşağıdakilerin hangisinde, kendisinden son-


uzun ünlü ortaya çıkmaz? ra eklenecek hecelerin ince sıradan gelmesi söz ko-
neler öğrendik?

A. Sema B. Emanet nusudur?


C. Selami D. Azamet A. Sürat B. Garb
E. Tarih C. Surat D. Sanat
E. Etraf
2 Aşağıdakilerin hangisinde ünlüleri bakımın-
dan Arapça olmayan bir kelime vardır? 7 Arapça sözcüklerde kalın ünsüz ‫ ح‬ha, ‫ خ‬hı,
A. Mezar-gurur ‫ ص‬sad, ‫ ض‬dad, ‫ ط‬tı, ‫ ظ‬zı, ‫ ع‬ayın, ‫ غ‬gayın, ‫ ق‬kaf harf-
B. Kalp-gönül lerinden önce üstün (fetha), kapalıca ve incelmiş á
C. Secde-cümle değerindedir. Aşağıdaki hangi örnekte bu kuralın
aksine bu ses e’ye çok yakındır?
D. Servet-cevdet
E. Kabul-cumhur A. ‫ احباب‬B.
‫امحق‬
C. ‫ اطلس‬D. ‫اخالق‬
3 “Hâ’-i resmiye (= şekilce he)” ünlü değerinde E. ‫اصناف‬
kullanıldığında kendisinden sonra gelen harflerle
birleşmez: ‫ قهوه‬kahve, ‫ دره‬dere, ‫ بره‬bere, ‫ يولده‬yolda. Aşa- 8 Aşağıdakilerin hangisinde ‫( ا‬elif) harfi a ünlüsü-
ğıdaki örneklerde ‫ ه ە‬he’nin ünlü değerinde kulla- nün uzunluğunu göstermek için kullanılmamıştır?
nılmadığı şık hangisidir?
A. ‫ واىل‬B.
‫كرامت‬
A. ‫ قبله‬kıble
C. ‫ بنا‬D. ‫باتاق‬
B. ‫ حكايه‬hikâye
E. ‫عامل‬
C. ‫ توه‬tüh
D. ‫ بسته‬beste
E. ‫ آنقره‬Ankara
9 Ortalama a’dan gelişmiş bir ünlü olan o ile
yazılmış Farsça kökenli kelime aşağıdakilerden
hangisi değildir?
4 Aşağıdakilerden hangisinin yazımı Farsça’ya A. ‫خوش‬
özgüdür?
B. ‫يوم‬
A. ‫ جوان‬cüvan C. ‫خور‬
B. ‫ جوار‬civar D. ‫خون‬
C. ‫ كروان‬kervan E. ‫خواجه‬
D. ‫ عنوان‬unvan
E. ‫ خواجه‬hoca 10 Arapça’nın tek yuvarlak ünlüsü olan ortala-
ma u, Türkçe’de çeşitlenmiş, dört yuvarlak ünlü
5 Aşağıdakilerin hangisinde ünlüleri bakımın- değeriyle söylenir duruma gelmiştir. Bu kullanım
dan Türkçe kelime yoktur? aşağıdaki kavramlardan hangisi ile açıklanabilir?
A. ‫ اورتو‬- ‫بيچقی‬ A. Tecvîdü’l-hurûf
Cabool kurumsal gazetesi
‫األخاء‬ KARDEŞLİK KÜLTÜR EDEBİYAT VE SANAT DERGİSİ SAYI: — MAYIS - HAZİRAN / BASIN BASIN YOLUYLA BASTIRIN 5. Türkmen Basın Konseyi Kurultayı: Yeni Bir Sürecin Başlangıcı olacak mı! TÜRKMEN KARDEŞLİK OCAĞI GENEL MERKEZ-BAĞDAT-IRAK Evvel Allah sonra sen İkinizin sayenizde Varım ben Evvel Allah sonra sen Kadir Allah En gökçe bir hamurla Yoğurarak yarattı Senin koynuna attı Perçinleştim seninle Ruhum ruhuna çattı Annem oldun Kerkük’üm Barındırdın besledin Kılca kusur etmeden En kıtlı günlerimde Sayem sermayem ol Evvel Allah sonra sen Sizlerin sayenizde Şairim ben şadım ben O sezgi, seziş verdi Güzellikler estiren Sen de güç Sen de esin Kesilmedi içimden Eksik olmadı sesin En doygun sözcükleri Pekiştirdin dilime Gereksinim duydumsa Konuşmaya ne zaman Evvel Allah sonra sen KAZANCI M. Ömer Kazancı MERHABA Sevgili okurlar Yine değişik içerikli bir sayıyla karşınıza çıkarak en derin sevgilerimizle selamlıyoruz hepinizi. Ancak burada , bu değişik içerikten değil, 17 Mayıs tarihinde İstanbul’da yapılması beklenen 5. Türkmen Basın Konseyi Kurultayı dolayısıyla sizlere basınımızdan söz etmeye çalışacağız. Özel olarak basımız ile ilgili bir soruyla başlamak istiyoruz.. ’ten bu yana basınımız neler getirdi neler götürdü. Haklarımızı elde etmek, sesimizi duyurmak, jeopolitik ve sosyokültürel varlığımızı, yaşadığımız çevreye kabul ettirmek açısından hangi kerteye kadar etkili oldu, başarı sağladı.. Kabul ettirmek dememizi yadırgamayın. Zira basın, yasama, yürütme ve yargı güçlerinden sonra, dördüncü güç olarak nitelendirilmektedir. Bugün dünyada bir çok ülkenin tanık olduğu dramatik değişikliklerin büyük bir bölümü, basının bilgilendirici, bilinçlendirici, etkileyici gücüne borçludur. Rejimler devriliyor, düzenler kökten sokturuluyor, yerine yenileri getiriliyor. Yalnız eylemlerin değil, basın yoluyla yapılan söylemlerin de büyük payı oluyor bu işlerde. Arap baharını örnek göstermek, yerinde olur sanırım burada Türkmen basınını değerlendirmek için, geçenlerde Kardeşlik Ocağında bir konferans düzenledik. Konferansta konuşmaya davet ettiklerimiz, bizimkilerden değildi. Yaşadığımız çevrede medyayla yakından ilişkisi olan Arap dostlarımızdandı. Bunu bilerek böyle yaptık. İzleyici olarak, karşı taraf Türkmen medyasını nasıl görüyor, nasıl değerlendiriyor, hakkında neler biliyor, neler düşünüyor. Amacımız bunu öğrenmekti. Medyamızı değerlendirirlerken, sözlerini, kulak kesilerek dinliyor, tek kelime kaçırmamak için, ağızlarından gözlerimizi ayıramıyorduk. İki buçuk saat süresince anlattıklarını çok kısa bir tümceyle özetleyeceğim: “Türkmen medyasının pili bitmiştir, en klasik yöntemlerle çalışmaktadır. Sesi kısıtlı, fazlaca etkileyici değildir. Millet olarak sesinizi duyurmak için yalnız bu yarı buçuk medyanıza sarılmaya gerek yok. Büyük imkanlar sağlayan fırsatlardan da yararlanabilirsiniz. Dünya medyasına açılabilirsiniz. Bu, kendi içinize kapalı kalışınız, zamanla devanıza zarar getirebilir. Basın, ağır basın, basın yoluyla bastırın, karşı tarafı kandırıncaya kadar bastırın, baskı yapın. Bugün en etkileyici güç basındır”. Bizden fazla halimize acıyorlar ve doğru yolları gösteriyorlardı. Ayrıntılar için dergimizin Arapça bölümünde konuyla ilgili olarak sunduğumuz rapora bakabilirsiniz. Öteden beri Türkmen basın kurultayları yapılıyor. Bu yıl beşincisi 17 Mayıs’ta İstanbul’da yapılacak. Her seferinde eksiklikler sergileniyor, kusurlara işaret ediliyor. Ancak hiç bir defasında , bu eksikler ile o kusurları gidermek için tek bir önlem alınamıyor. Alınsa bile ne çıkar. Herkes kendisi için oluşturduğu fildişi burcunda yaşamakta, direktifini destek verenlerinden almakta, onun ağzına bakmaktadır. Millet meselesi ikinci, üçüncü, hatta bazıları için bininci derecede gelmektedir. Umarız bu önümüzdeki kurultay, geçenlerinin kopyası değil, bütün onların üstünde bir şey olur.. Dua edin ki, böyle olsun.. Yoksa….. 1 TÜRKMEN KARDEŞLİK OCAĞI İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER KARDEŞLİK KÜLTÜR EDEBİYAT VE SANAT DERGİSİ SAYI: - MAYIS – HAZİRAN/ ——————————————– Mayıs Yılında Yayın Hayatına Başlayan Bu Dergi Türk Dünyası Edebiyat Dergileri Üyesidir TKO Adına İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Dr. Mehmet Ömer Kazancı mustco@ yahoo. com Yazı İşleri Kurulu Dr. Necdet Yaşar Bayatlı Ahmet Ferman Danışma Kurulu Vahidettin Bahattin Dr. Nusret Merdan Temsilciler Behçet Gamgin (Kerkük) Aydın Kerkük (Kerkük) Adnan Assaf (Tuzhuırmatu) Yönetim Adresi 1-Ata Terzibaşı Irak Türk Dilinin Yılmaz Bekçisi: Son bölüm: Önder Saatçi…………..………….3 2-Bağdat’ta bir Türk Gazetesi: Yeni Irak: Dr. Yavuz Haykır…………………………………….9 3-Mûr Ali Baba: Dr. Siham Zengi…..…………14 4-Türkmen Köroğlu’nun Bir Şiiri ve Bir Sözlük: Dr. Muratgeldi Soyegov………………… 5-Demişler: şiir: Bahtiyar Postacıgil….……… 6– Prof. Dr. Ziyat Akkoyunlu Hayata Veda etti 7-Rıfat Yolcu Hayata Veda Etti: Kasım Sarıkâhya…………………………………… 8-Dil Araştırmaları: Rıfat Yolcu…………… 9– Fuat Osman Erbilli’yi Yitirdik: Fazıl Mahmut……………..………………………………28 Mehmet Ömer Kazancı’nın Kadın Kalbi Eseri Üzerine: İslam Beytullah Erdi……………… Kazancı’nın Yeni Bir Eseri: Aydın Kerkük Telgraf Öyküler: Nusret Merdan…………34 Bir Köyün Hikayesi: Kemal Beyatlı…… Seçim Endişeleri:Sabah Tuzlu………… Babamın Eşeği: Jelyaz Kondev, Çeviren:İslam Beytullah Erdi…………………………… Ağıt: Şiir: Ömer Sabır Türkmenoğlu….… Aşıklar Beyi: Hasan Abbo……………… İpek Yolu: Azerbaycan’da İpekçilik Tarihi ve Siyaseti: Habil Hemidov…………………… 19– Yüzsüzler Yüzünü Alsın: Değerlendirme: Necmettin Bayraktar………..…………………54 Halk Sanatçısı Kazım Muhammet Ali: Sermet Tuzlu………………………………………… Türkmen Kardeşlik Ocağı Irak-Bağdat– Mustansıriyye Semti Mayıs Türkmen Kardeşlik Ocağının kuruluş tarihi Mayıs Kardeşlik Dergisinin yayın hayatına başladığı tarihi e-posta: tek2mtc@ funduszeue.info Baskı: Fuzuli Yayın ve Basım İşletmesi Kerkük Bu iki münasebet dolayısıyla hepinizi tebrik ediyor ve OCAK ile DERGİYE desteklerinizi esirgememenizi diliyoruz 2 (S SON BÖLÜM M) Önd der Saa atçi* A taa Terzibaşıı’nın Derlem meciliği: B Bilindiği gibbi, Türk dili ve edebiyaatı çalışmalaarında zamaan zaman saahada derleeme yoluylaa diil, edebiyat ve folklor ürünleri toplanır. Bu tür t malzem meler o dilinn zenginliklleri ve tarihh içindeki geelişme safhhalarının deelilleridir. Derleme D çallışmaları baazen bir heeyetle yürüttülebileceğii gibi bazen de araştırm macıların şahhsî gayretlerriyle gerçek kleştirilir. İşte, Irak Türklerinin T gerek dil gerek g folkloor ve edebiy yat ürünlerinnin derlenm mesinde, kay yda geçiril-mesinde vee bunların işlenerek i çeeşitli eserlerrde toplanm masında en önde ö gelen iisim Ata Teerzibaşı’dır.. Nitekim, Mahir M Nakipp, kaleme aldığı a “Kerkkük’ün Kim mliği” eserinnde onu “teek kişilik Kerkük K araş-tırma enstitüsü” olarakk tanıtmaktaadır(Nakip ). Tezribaşı’nnın, Kerkükk Hoyrat vee Mânileri, Kerkük Havaları, H Şaarkılar ve Tü ürküler, Keerkük Eskiller Sözü, Kerkük K Ağzıı Türkmencce Sözlük vee Arzı Kam mber Mataalı -Kerkü ük Ağzı- 1 gibi eserleeri mıyla derleemelerden oluşmuştur. o . Bunlardann Kerkük Hoyrat ve MâM nileri’nde(3 cilt) toplaam civvarında hoyyrat ve mâni(Elçin 12), Kerküük Eskiler Sözü’nde S d kadaar atasözü yer de y alır(Elççin 61). Terzibaşı bu b eserlerinnde çok sayyıda edebiyaat ve dil maalzemesini toplayarak t a araştırmacıl ların ve ilggililerin istiffadesine suunmuştur. Buundan başka, onun ’li yıllardda Türk Dill Kurumunuun gerçekleştiirdiği söz derleme d çallışmalarına katıldığını ve Kurum m’a fiş göönderdiğinii; böylece Türkiye’de T H Halk Ağzın ndan Derlem me Ö Önder Saa atçi Sözlüğü’ndde Kerkük ağzından da d kelimelerrin yer almaasını sağladdığını yukarıda belirtm miştik. Terzibaşı’nın söz derleme çalışmalarınna Bu eser Azeeri sahasının önemli ö bir ürüünü olduğundaan, Irak’tan başka b Tahran ve v Bakü’de dee yayımlanmışştır (Buluç ). 1 ~3~ derleme çalışmalarına katılarak Kerkük yöresinden de kelimelerin bu dev eserde yer almasını sağlaması Türk dilinin yayılma alanlarının tespitinde son derece önemlidir. Deleme Sözlüğü’ndeki kelime tek başına Kerkük ve yöresinin Türklüğünün en önemli delilidir. Hele hele, Irak’ta gerek Krallık gerek Cumhuriyet ve gerek sonrasında, bu yörenin etnik yapısının değiştirilmesine yönelik çabaların ortaya konduğu göz önüne alındığında, Terzibaşı’nın söz konusu derlemelerinin kıymeti bir kat daha artmaktadır. Terzibaşı’nın dil derlemeciliğinde ortaya koyduğu en önemli eserse “Kerkük Ağzı Türkçe Sözlük”tür. Bu eserin şimdilik, yalnızca birinci cildi yayımlanmıştır. Bu sözlüğün temelleri Terzibaşı’nın ’de Türk Dil Kurumunun başlattığı halk ağzından söz derleme çalışmalarına dayanır. Yazar, Kuruma gönderdiği kelimelerin bir kısmını ’te Türk Dili dergisinde çıkan “Kerkük Manilerinde: Bilinmiyen Türkçe Sözler” makalesinde yayınlamış(A. Terzibaşı ), sonraları derlemelerini genişleterek bu sözlüğün maddelerini oluşturan Kerkük ağzının orijinal kelimelerini toplamaya başlamıştır(Terzibaşı , S. Saatçi ). Eserin elimizde bulunan birinci cildi incelendiğinde, halk ağzından alınan çeşitli terimlerin, mecazların, ses taklidi çocuk kelimelerinin, bazı tarihî ve coğrafî adlarla, insan adlarının değişik şekillerinin madde başı yapıldığını görürüz. Bu maddeler sözlükte hem Arap hem de Lâtin harfleriyle kaydedilmiştir. Sıralama ise Arap harflerine göredir. Yazar, eserinin ön sözünde Lâtin harflerini kelimelerin telâffuzunu tam verebilmek amacıyla kullandığını belirtmiştir. Bu haliyle Kerkük ağzı kelimelerinin birçok ses ve yapı özellikleri ortaya çıkacaktır. Kerkük Ağzı Türkçe Sözlük’te kelimelerin açıklanmasında kullanılan tanıklarsa Kerkük halk edebiyatından alınmış atasözü, deyim, hoyrat, mani, türkü, tekerleme, bilmece, kalıp söz, dua ve beddua örnekleridir. Sözlüğün maddelerindeki kelime- ler ve tanıklarda geçen bu gibi verimler Kerkük ağzının eşsiz örnekleri olup Türk dilinin ve kültürünün, Irak coğrafyasında dünden bugüne uzanan pek kıymetli dil yadigârlarıdır. Ata Terzibaşı’nın, derlemelerden elde ettiği malzemelerin birçoğu edebiyat ürünleri olmasına rağmen dilcilik açısından da önemli kaynaklardır. Bu gibi eserler Kerkük ağzının kelime hazinesinin orta a çıkarılmasında, ses ve şekil bilgisinin anlaşılmasında önemli ipuçları barındırır. Ancak bu eserlerin ilk baskılarının Arap harfleriyle olması ve Türkiye’de daha sonraki baskılarında transkripsiyon işaretlerinin ya hiç kullanılmayışı ya da sınırlı bir şekilde kullanılması eserlerin dilcilik bakımından işlenmesini zorlaştırmaktadır. Nitekim Sadettin Buluç, Terzibaşı’nın “Arzı Kamber” eseriyle ilgili makalesini yayımlamadan önce bu eserdeki ses (fonetik) ve şekil(morfoloji) inceliklerini Kerküklü dostlarından Suphi Saatçi ve Nilüfer Rejioğlu’na okutmuş, kaynak kişi olan Kadriye Hanım’ın ses bandını da Kerküklü Türkolog Hüseyin Şahbaz eliyle temin ederek metni bir kere daha gözden geçirmiş, böylece eserin dil yönünden işlenebilmesini sağlamıştır (Buluç ). Ata Terzibaşı’nın derlemeye dayanan eserleri basit mecmualar olmanın çok çok ötesinde birer ilmî çalışma ürünüdür. Bu eserler, içerdiği malzemelerin yanı sıra ele aldığı edebî türler hakkında geniş ve derin incelemeleri de içerir. Bunlar Terzibaşı’nın yarım asrı aşan bitmez tükenmez enerjisinin ve birikiminin olgun meyveleridir. Ata Terzibaşı’nın Gazeteciliği: Irak Türklerinin basın yayınla tanışmaları yılında, Bağdat’ta çıkarılmaya başlanan Zevra gazetesiyledir. Bu gazete devrin Bağdat Valisi Mithat Paşa öncülüğünde ve Ahmet Mithat Efendi’nin başyazarlığında okuyucuya sunulmaktaydı (Terzibaşı 19, Nakip ). Daha sonra, bilhassa 2. Meşrutiyet’in ilânını takip eden dönemde, Osmanlı’nın bütün diyarlarında olduğu gibi, Kerkük’te de birçok ~4~ dergi ve gazete yayımlanmaya başlanmıştır. Ancak Irak Türkleri için bu yayın organlarından Beşir gazetesi ve Kardaşlık dergisinin yeri apayrıdır. Beşir’in doğmasında ve Kardaşlık’ın gelişmesinde, Türk diline ve kültürüne gönül vermiş iki hukukçu arkadaş Habib Hürmüzlü ve Ata Terzibaşı’nın çok önemli katkıları vardır. Hatta, Terzibaşı Beşir gazetesinin Türkçe bölümünü tamamıyla kendisi üstlenmiş; işine müdahale edilmemesini de şarta bağlamıştır(H.Hürmüzlü 78). Terzibaşı, Beşir gazetesinde “Folklor Araştırmaları” köşesini kurarak pek çok atasözü ve deyimin gün yüzüne çıkmasını sağlamıştır. Habib Hürmüzlü de kendisiyle bir süre önce gerçekleştirdiğimiz bir röportajda bize bu iki yayın organının, kendilerinin yazı hayatında nasıl bir yer işgal ettiğini şu sözlerle anlatmıştı: Beşir bizim bir gençlik denememiz idi. Bu denemeyi geliştirerek hizmetimizi sonradan Bağdat’ta Kardaşlık dergisinde devam ettirdik. (Ö.Saatçi 20). Beşir gazetesinin ömrü sayısında son bulmasına rağmen 2 , Kardaşlık dergisi çok daha uzun soluklu olmuş; yılları arasında Irak Türklüğünün kendini dış dünyaya tanıtmasında lokomotif rolünü üstlenmiştir. İşte, bu lokomotife yakıt taşıyanların en başında Ata Terzibaşı’yı görmekteyiz. Gerek Beşir gazetesinin gerek Kardaşlık dergisinin çıkarıldığı yıllarda Irak Türkmenlerinin Türkçe eğitim öğretim faaliyetleri durdurulmuş olduğundan, bu iki süreli yayının Türkmenler için bir mektep haline geldiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Böylece, Beşir ve Kardaşlık, Türk dilinin Irak Türkleri arasında unutulmamasını ve edebiyatının gelişmesini sağlamıştır. Ata Terzibaşı’nın da yazılarıyla bu yayınlara omuz vermesi, onun ana diline olan bağlılığının ve sevgisinin bir göstergesidir. Terzibaşı’nın, gazetecilik faaliyetleri içinde, Türk diline ve kültürüne bir hizmeti de çeşitli Türk yazarları, şairleri ve fikir adamları hakkında, bilhassa Arap basınında Arapçayla yazdığı yazılardır. Bu yazılara konu olan başlıca Türk yazarları ve aydınları arasında Ziya Gökalp, Yahya Kemal, funduszeue.info Zorlutuna, Ahmet Ağaoğlu, A. Hamdi Akseki, Halide Edib ve Abdulhak Hamid sayılabilir(Nakip , S. Saatçi 23). Bu arada, Ata Terzibaşı’nın, dünden bugüne Kerkük’teki basın faaliyetlerini anlattığı “Kerkük Matbuat Tarihi” eserini de okuyucularımızın dikkatine sunmak isteriz. Irak Türklerinin en velut yazarı olan Ata Terzibaşı’nın basın yayındaki Türkçe yazıları Türkiye Türkçesinin bu kitle arasında tanınmasında, yayılmasında önemli bir rol oynamıştır. O, her iki süreli yayında yazdığı Türkçe yazılarla Türk dilini ve kültürünü genç kuşaklara sevdirmiş, yeni nesillerin Türkçeyle kendini ifade edebileceklerini onlara inandırmıştır. Terzibaşı, bu çalışmalarıyla o yıllarda Türkçe bayrağını Irak topraklarında gönderde tutan kalem ordumuzun yılmaz bir neferi, önden giden atlısıdır. Dil Sürçmeleri: Ata Terzibaşı’nın dilciliğinde ve gazeteciliğinde köşe taşlarından biri de “Dil Sürçmeleri”3 başlığıyla Kardaşlık’ta kaleme aldığı kısa makalelerdir. Yavuz Bülent Bakiler, Feyza Hepçilingirler, Oktay Sinanoğlu, Şiar Yalçın, vb. yazarların günümüzde Türkçenin doğru kullanılması amacıyla eserlerinde işledikleri dil meselelerini, Terzibaşı 60’lı yıllarda Kardaşlık sayfalarında gerçekleştirmiştir. Her biri bir sayfa tutan küçük hacimli ama Türk dilinin önemli sorunlarının enine boyuna ele alındığı, tartışıldığı bu yazılar onun dilcilik yönünü aydınlatan önemli verilerle doludur. 2 Beşir gazetesi 23 Eylül Mart tarihleri arasında Kerkük’te yayımlanmış, 14 Temmuz () Katliamına giden süreçte Irak makamlarınca kapatılmıştır. Bu sırada, Ata Terzibaşı da tutuklanmış ve ağır işkencelerden sonra Irak’ın Hille şehrinde üç ay boyunca mecburî ikamete tabi tutulmuştur(Saatçi ). 3 Terzibaşı, bu dizinin ilk makalesini “AKTUVALİTE” köşesinde “Dil Sürçmeleri” başlığıyla yazmış; dizinin sonraki yazılarıysa “Dil Sürçmeleri” üst başlığıyla yayımlanmış ve her birine, 2’den devam etmek üzere sıra numarası verilmiştir. ~5~ Terzibaşı yedi sayı devam eden bu yazılarında bazen dil zenginliklerimizi ortaya koyarken(Terzibaşı 46, Terzibaşı a: 46) bazen de dilimizdeki galatlara işaret eder(Terzibaşı a: 59, Terzibaşı c: 47). Meselâ, derginin adındaki “kardaş” kelimesinin Türkiye Türkçesi yazı dilinde kalınlık –incelik uyumuna aykırılığının, İstanbul ağzının Rumcadan etkilenmesinin bir sonucu olduğunu(Terzibaşı a: 59), “sürç-i lisan, can-ı gönül, galatat, gidişat,” gibi kelimelerin dil kurallarına aykırı olmakla berber zamanla dile yerleştiğini (Terzibaşı a: 59, Terzibaşı c: 47), “Eleğimsağma, mahdum, aks-i sada” gibi kelimelerin Türkçeye Arapçadan geçip nasıl anlam kaymalarına uğradığını (Terzibaşı c: 47, Terzibaşı d: 50, Terzibaşı a: 46) Türkmeneli okuyucusu onun satırlarıyla öğrenir. Bu yazı dizisinin en ilgi çekici konularıysa yazarın Türk Dil Kurumu çalışmalarından okuyucusunu haberdar etmesidir. Terzibaşı, bu özlü makalelerinde, Kurumun türetmiş olduğu bazı kelimelerin dilde yeni sorunlara yol açtığını, “söz gelimi”nin, Irak Türkleri arasında eskiden beri “söz gelişi” biçiminde söylendiğini, bu tutumun Türk dünyasında ikiliğe yol açtığını (Terzibaşı b: 46), “uçak” kelimesinin, isimlerden alet ismi yapan –ku ekiyle değil, – ak ekiyle türetilmesinin, dilin türetme kurallarıyla bağdaşmadığını; ancak bu kelimenin dilde iyice yerleştiğini ifade eder(Terzibaşı b: 46). Bundan başka Terzibaşı, Türk Dil Kurumunun yayımlamış olduğu Türkçe Sözlük’teki bazı boşluklara ve aksaklıklara da okuyucusunun dikkatini çeker. Meselâ, o tarihlerdeki Türkçe Sözlük’te “mabet” kelimesinin “tapınak” kelimesine gönderildiğini; ancak ”tapınak” kelimesinin madde başı yapılmadığını, “minber” kelimesinin sözlükte hiç yer almadığını, “gök” maddesininse “büyük suların rengi” şeklinde açıklandığını, oysa suyun herhangi bir renginin bulunmadığını yazılarına konu eder(Terzibaşı b: 46). Bu arada, dilimizle folklorumuz arasındaki bazı bağlara dikkat çekerek dil-kültür ilişkilerinin canlı örneklerini okuyucusuna ulaştırır. Meselâ, bir yazısında, Türkiye’de yaygın olan “çorba içmek” ifadesine karşılık Kerkük ağzında “çorba yemek” şeklinin yaşadığını, bu kalıplaşmanın ardında, Kerkük’teki çorbaların, Anadolu’dakine göre daha koyu bir kıvamda hazırlanmasının yattığını anlatır(Terzibaşı a: 46 ). Terzibaşı “Dil Sürçmeleri”ndeki yazılarıyla Türkiye’deki dilcilik meselelerini ve Türk Dil Kurumunun faaliyetlerini yakından takip ettiğini göstermektedir. Yazar, bu makaleler vasıtasıyla Irak Türklerinin kültür gündemine dil meselelerini katmış ve okuyucularını Türkiye’deki dilcilikten haberdar etmiştir. Bu yazılar Terzibaşı’nın Türk diline ne ölçüde vakıf olduğunu ortaya koyarken bazı dil konularında yeterince isabetli hükümlere varmadığı da bir tarafa yazılmalıdır. Ancak, biz bu makale vasıtasıyla, onun araştırmacılığının yalnızca folklor ve edebiyatla sınırlı olmadığını, yazarın dil meselelerine de uzanan bir araştırmacı kimliği taşıdığını ortaya koymak istedik. Zira, bu yazıların temel amacının Türk dilinin zenginliğini ve güzelliğini ortaya çıkarmak olduğu aşikârdır. Böylesi hizmetleriyle de Terzibaşı Irak Türkleri arasında öncü bir konuma yükselmiştir. Ata Terzibaşı’nın Eğitimde Türkçeciliği: Terzibaşı’nın önemle üzerinde durduğu hususlardan biri de Irak Türklerinin eğitim dilinin Türkçeleştirilmesi meselesidir. O, her şeyden önce Irak Türklerinin yeni nesillerinin ana dilleriyle eğitim almalarının temel bir hak olduğuna inanır. Zaten, ilk Irak anayasası da bu hakkı Türkmenlere vermiştir(E. Hürmüzlü ). Bununla beraber bu hak uzun süre ya kısıtlanmış veya sulandırılmıştır. Bu soruna çözüm bulmak üzere, onu ’te hemşerilerinin başında görüyoruz. 8 Mart ’te Ata Terzibaşı başkanlığındaki bir Türkmen heyeti Irak Cumhurbaşkanı Abdüsselâm Arif’le görüşerek kendisine Türkmenlerin çeşitli taleplerini iletmiştir. Bu talep listesinin ilk maddesi Türkmen çocuk- ~6~ larının Türkçe eğitimiyle ilgilidir(Şimşir ). Terzibaşı ana diliyle (Türkçe) eğitim alma hakkını, yalnızca bir kültür adamı olarak değil, hukukçu kimliğiyle de savunur. O, yılının Ramazan Bayramında Türkmeneli Televizyonunda katıldığı bir mülâkatta, mevcut anayasada ve 24 Ocak ’teki düzenlemede, Irak makamlarının Türkçeyle eğitim alma hakkını bir millî hak olarak değil de öğrenci velilerine verilmiş bir medenî hak olarak kayda geçirdiklerini, bu durumun, ’de Türkçe eğitimin baskı altına alınmasına ve birkaç yıl içinde de bitirilmesine yol açtığını, Anayasası’nda da benzer bir tutumun bulunduğunu ve bunun Türkmenlerin beklentilerini tam karşılamadığını ifade eder. Terzibaşı, canlı yayında, 70’li yıllardaki bir anısını da anlatarak o günlerde Kerkük’ü ziyaret eden Irak İç İşleri Bakanı Sadun Gidan’a, 24 Ocak’ta () verilen hakların geri alındığını hatırlattığını, Bakanın maiyetindeki bir bürokratınsa, bu haktan öğrenci velilerinin kendi rızalarıyla vazgeçtikleri cevabını verdiğini belirtiyor.4 Bu da Terzibaşı’nın endişelerinde ne derece haklı olduğunu gösteriyor. Zira, o dönemde eğitim dilinin yeniden Arapçaya çevrilmesi için Irak hükûmeti, il eğitim müdürlükleri vasıtasıyla okullara düzmece dilekçeler göndermiş; öğrenci velilerinin bu dilekçeleri imzalamaları istenmiş, imzalamayan veliler çeşitli baskılara maruz kalmışlardı(E.Hürmüzlü ). *** *** Milletlerin yarınlara selâmetle ulaşabilmesi o milletin sahip olduğu maddî ve manevî değerlerin korunması, yaşatılması ve geliştirilmesine bağlıdır. Bu uğurda fertlerin kendi dil ve kültür hazineleriyle buluşturulması, donatılması o milletin hayatiyetini sürdürebilmesi için elzemdir. Ata Terzibaşı bu mukaddes görevi, karşılaştığı 4funduszeue.info?page=article &id= bütün zorluklara ve mahrumiyetlere rağmen, Irak coğrafyasında lâyıkıyla yerine getirmiş çok değerli bir Türkologdur. Onun ortaya koyduğu eserler Irak Türklüğünün millî hafızası, kimlik belgesi ve gelecekteki çalışmalar için de en önemli müracaat kaynaklarıdır. Irak’taki Türk varlığının asrın başından beri red ve inkâr edildiği bir ortamda Ata Terzibaşı’nın çalışmaları daha da anlam kazanmaktadır. O, kalemiyle, Irak coğrafyasında Türk dilinin, edebiyatının ve kültürünün yılmaz bir bekçisi olmuştur. *Önder Saatçi: S. Demirel Üniversitesi/ Türk Dili Okutmanı/ Türk Dili Bölümü Başkanlığı/ Doğu Yerleşkesi/Ertokuş Bey Derslikleri/ Çünür Isparta. KAYNAKLAR: Bayatlı, İ. Abdi, Eski Yazıda İmlâ Güçlüğü, Kardeşlik (‫)االخاﺀ‬, Temmuz (1. yıl- sayı:3), s. Buluç, Sadettin, Kerkük Ağzına Göre Arzu İle Kamber Masalı, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten, [] - , s. (Dakuklu) Dakuki, İbrahim, -‫اللغة التركمانية ) مشاكلھا‬ (‫ اسبابھا – عالجھا‬, Kardeşlik(‫)االخاﺀ‬, Mart (1. yılsayı: 11), s. (Derleme Sözlüğü) TDK, Türkiye’de Halk Ağzından Derleme Sözlüğü, 12 cilt (ve Ek-1 cildi), Ankara Dizdaroğlu, Hikmet, Kerkük Şairleri [Ata Terzibaşı], Türk Dili Dil ve Edebiyat Dergisi, Mart , C: XIX, sayı, s. (EHA) Kardeşlik(‫)االخاﺀ‬, ‫ مع الباحث التركماني عطا ترزي باشي‬MayısHaziran ( 5. yıl-sayı), s. Elçin, Şükrü, Kerkük’te Genç Bir Türk Bilgini Ata Terzibaşı Hayatı ve Eserleri, Kardeşlik (İstanbul), Temmuz-Eylül , sayı, s. Elçin, Şükrü, Bibliyografya/Kitaplar, Türk Kültürü, 7. sayı, Mayıs , s. Gökşen, E. Naci, Irak Türkmenleri Ağzından Bilmeceler [Aydın Kerkük], Türk Dili Dil ve Edebiyat Dergisi, (Kitaplar - Tenkit) Ağustos , C: XXX, sayı, s. Hürmüzlü, Erşat, ‫التركمان والوطن العراقي‬Kerkük Vakfı yayınları, İstanbul ~7~ Hürmüzlü, Habib, Derleme Sözlüğü ve Kerkük Türkçesi, Kardaşlık(İstanbul), Nisan-Haziran , 2. sayı, s. Hürmüzlü, Habib,‫ عطا ترزي باشي رائد ا لثقافة التر كمانية‬, Kardaşlık (İstanbul) Temmuz- Eylül , sayı, s. Hürmüzlü, Habib, Irak Türkmen Ağzı ve Yazılı Metinlerde İmla Sorununa Toplu Bir Bakış, Kardaşlık, (İstanbul) Ekim-Aralık , sayı, s. KERKÜK, İzzettin, (a) Irak Türklerinin Medarı İftiharı Değerli Bilim Adamı Ata Terzibaşı, Kardaşlık, (İstanbul) Temmuz – Eylül , sayı, s. KERKÜK, İzzettin,(b) Terzibaşı Bibliyografyası, Kardaşlık, (İstanbul) Temmuz – Eylül , sayı, s. NAKİP, Mahir, Kerkük’ün Kimliği, Bilgi yayınları(2. basım), Ankara SAATÇİ, Önder, Habib Hürmüzlü ile (Kardeşlik)’ten (Kardaşlık)’a, Kardaşlık (İstanbul) Temmuz-Eylül , sayı, s. SAATÇİ, Önder, Irak Türkmen Eğitiminin Kronolojisi, Kardaşlık, (İstanbul) Nisan – Haziran , sayı, s. SAATÇİ, Suphi,(Y. Karayev Vahidoğlu ile birlikte) Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları Antolojisi: 6, Kültür Bakanlığı yayınları, Ankara SAATÇİ, Suphi, Ata Terzibaşı’nın Hayatından Çizgiler, Kardaşlık (İstanbul) Temmuz-Eylül , sayı, s SAATÇİ, Suphi, Türkmen Dağarcığı(Terzibaşı’nın Yeni Hazinesi Kerkük Ağzı Türkmanca Sözlük), Kardaşlık, (İstanbul) Nisan-Haziran , sayı, s. ŞİMŞİR, Bilâl, Türk-Irak İlişkilerinde Türkmenler, Bilgi yayınları, Ankara (TDK) Okuyucularımızın Düşünceleri [Samed Eğit; Ataullah TERZİBAŞI], Türk Dili Dil ve Edebiyat Dergisi, Temmuz , C: II, sayı, s. TERZİBAŞI, Ata, Şebekler, Türk Dili Dil ve Edebiyat Dergisi, Ağustos , C: IV, S: 47, s. TERZİBAŞI, Ata,(a) Sağır Kef, Kardeşlik (‫)االخاﺀ‬, Nisan (1. yıl-sayı: 12), s. TERZİBAŞI, Ata,(b) Yazı Dili Konuşma Dili, Kardeşlik(‫ )االخاﺀ‬Ağustos (2. yıl- sayı: 4), s TERZİBAŞI, Ata,(a) Dil Sürçmeleri-1, Kardeşlik(‫)االخاﺀ‬, Mayıs-Haziran , (6. yıl-sayı: ), s. TERZİBAŞI, Ata,(b) Dil Sürçmeleri-2, Kardeşlik(‫ )االخاﺀ‬, Temmuz (6. yıl- sayı: 3), s. TERZİBAŞI, Ata, (c) Dil Sürçmeleri-3, Kardeşlik(‫ )االخاﺀ‬, Ağustos , (6. yıl- sayı: 4), s. TERZİBAŞI, Ata, (d) Dil Sürçmeleri-4, Kardeşlik(‫ )االخاﺀ‬, Aralık (6. yıl- sayı: 8), s. TERZİBAŞI, Ata, Dil Sürçmeleri-6, Kardeşlik(‫)االخاﺀ‬, Eylül (7. yıl- sayı: 5), s. TERZİBAŞI, Ata, (a)Dil Sürçmeleri-7, Kardeşlik(‫)االخاﺀ‬, Mart (7. yıl- sayı: 11), s. TERZİBAŞI, Ata,(b) Irak Türkleri ve Dil Özleştirmesi, Kardeşlik (‫)االخاﺀ‬, Temmuz , (8. yılsayı: 3), s. TERZİBAŞI, Ata, Elifba Kitabı ve Tavsiyelerimiz, Kardeşlik(‫)االخاﺀ‬, Temmuz-Ağustos , ( yılsayı: ), s. TERZİBAŞI, Ata, Kerkük Matbuat Tarihi, Kerkük Vakfı yayınları, İstanbul TERZİBAŞI, Ata, Kerkük Ağzı Türkmence Sözlük (1. cilt), Kerkük TERZİBAŞI, Ataullah(A. Terzibaşı), Fuzuli Hakkında: Bir Yazı Üzerine, Türk Dili Dil ve Edebiyat Dergisi, Kasım , C: IV, sayı, s. TERZİBAŞI, Ataullah(A. Terzibaşı), Kerkük Manilerinde: Bilinmiyen Türkçe Sözler, Türk Dili Dil ve Edebiyat Dergisi, Nisan , C: IV, sayı, s. USER, H. Şirin, Başlangıcından Günümüze Türk Yazı Sistemleri, Akçağ yayınları, Ankara Vasfî, İhsan S., ‫مشاكل الكتابة القديمة في اللغة التركمانية‬, Kardeşlik (‫)االخاﺀ‬, Mayıs , (2. yıl sayı), s. ~8~ ∗ Y Yavuz Haykır H K ısaltılmış biççimiyle yayım mladığımızz bu yazı, 20 ’te Türkkiye’nin Fırrat Üniversiitesi Sosyall B Bilimler En nstitüsü, Tarrih Anabilim m Dalı’nda a Sayın Yavvuz Haykır’’ın hazırlam mış olduğu “ “Türkiye’ni in Güney Sıınırları Dışşında Yayım mlanan Yeni Irak (Bağğdat), Vahde det (Halep) ve Doğru u Yol (İsken nderun) Gaazetelerinin n () Değ eğerlendirilm mesi” konu ulu tezden alınmıştır. a Yazı dahaa sonra Fıraat Üniversittesi tarafınddan çıkarıla an Ortadoğu Araştırmaaları dergissinde (Cilt: V, Sayı: 1, 1 Yıl: ) 7) yayımlanm mıştır. Yeni Irak gazettesinin yaln nız dört sayıısı üzerindeen yapılan bu bilim msel çalışmaanda elde eddilen sonuççlar, genel çizgileriyle, ç bizim aynıı gazetenin 24 sayısı üzerindeen ’de yaptığımız y ve daha son nra kitaplaşştırdığımız çalışmada ((Yeni Irak Gazetesi: Türkmen Kardeşlik Ocağı, O yayın n No: 24) varılan v sonu uçlardan faazla farklı ddeğildir. Ancak bu çalışmanın n değeri, Baağdat’ta çıkkarılan bu gazetenin g Türkiye’ye Tü u ulaşmasını, oralarda biile az çok izlenmiş olmasını o keesin olarak saptamasın ndan ileri gelmektedir. Bildiğimizz kadarıyla, bu gazete hariç, Tü ürkmenlerin n çıkarmış olduğu o herr hangi bir basın b organ nı ülkenin ddışına abon nelik ve ya dağıtım am macıyla ulaaşmamıştır. Bu da gazeetenin başya azarı Celil Yakup’un h harcadığı olağan o üstü çabasıylaa gerçekleşm miştir. Bunaa kitabımızın birkaç yeerinde işareet etmiş bullunuyoruz. (Kazancı) ÖZET: Türkiye’niin sınırları dışında d kalaan Türk Topplulukları, yaşadıkları y siyasi organnizasyon alltında kendii birçok faalliyetlerde bulunmuşlarrdır. Bulun-kültür ve kimliklerini k i koruma vee yaşatma noktasında n dukları devvletlerin içeerisinde kenndilerini ifa fade etme ve v Türkiye ile olan sosyal kültüreel bağlarınıı devam ettirrmek amacııyla dönemiin etkili kitlle iletişim arracı olan gaazetelerden faydalanmıışlardır. Irak’ta bullunan Türkller de bu annlamda başkkent Bağdaat’ta Yeni Irak isimli haftalık birr gazete ya-yımlamışlaardır yılında y yayıın hayatına başlamış ollan Yeni Iraak gazetesi vasıtasıyla Irak’ta bu-lunan Türkklerin, Türkkiye başta olmak o üzeree dünya ve Irak I çevresiinde gelişenn olayları yakından y ta-kip etmişleerdir. Bununn yanında daha d da öneemli olarak Türk T kültürrünün devam mı noktasın nda bir işlevv görmesini de sağlamışlardır. Bu çalışmamızzda pek biliinmeyen vee elimizde aancak belli sayıları bu-k kültürü bağğlamında yayın politik kası hakkın-lunan Yenii Irak gazettesinin içeriği ve Türkiiye ile Türk da bilgiler verilecektirr. ∗ Arş Gör. Fıırat Üniversiteesi Fen-Edebiyyat Fakültesi Tarih T Bölümü ü - ELAZIĞ ~9~ Giriş Osmanlı Devleti’nin yıkılması ve yılında Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Anadolu sınırları dâhilinde kurulmasıyla Ortadoğu, Balkanlar ve Kafkaslar başta olmak üzere pek çok bölgede Türk toplulukları bu sınırlar dışında kalmıştır. Sınırlar dışında kalan Türk unsurları tarihi ve milli birlikteliği olan Türkiye Cumhuriyeti ile bağlarını sürdürmek için büyük çaba harcamışlardır. Ayrıca yaşadıkları bölgelerdeki siyasi organizasyonların tabiiyeti altında kimlik ve kültürlerini korumak amacıyla birçok girişim ve faaliyette bulunmuşlardır. Bu faaliyetlerin içerisinde neşriyat çalışmaları önemli bir yer tutmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti sınırları dışında varlıklarının devam ettiren bu Türk unsurları, yeni Türk Devleti’ni kendilerinin hamisi olarak görmüşlerdir. Türk Devleti’ne olan bağlılık ve mensubiyet şuuru ile Türk kültür ve kimliğini koruma psikolojisiyle yapmış oldukları faaliyetlerin en belirgin olduğu alan, Türkçe yayın faaliyetleridir. Bu yayınlar içerisinde gazeteler önemli bir yer tutmaktadır. Gazeteler vasıtasıyla Türkiye’ye olan bağlılıkları ve mensubiyet şuurunun yanında; Türkiye ve Türkiye sınırları dışında muhtelif bölgelerdeki soydaşları ile iletişim kurmayı ve birbirleri ile haberdar olmayı da bu gazeteler vasıtasıyla gerçekleştirmişlerdir. Türkiye’nin bir milli meselesinde Yunanistan’ın İskeçe şehrinde yaşayan Türklerin çıkarmış olduğu bir gazete ile Suriye’nin Halep şehrinde veya Irak’ın Bağdat şehrinde yine Türklerin çıkardığı gazetelerin reflekslerinin aynı paralellikte olduğunu, bu gazetelerin yayınlarında çok net görmekteyiz. İşte bu anlamda, Bağdat’ta Türkler tarafından yılında yayımlanmaya başlayan ve elimizde ancak belli nüshaları bulunan Yeni Irak gazetesi, Bağdat’ta yaşayan Türklerin yaşamı, duygu, düşünce ve faaliyetleri ile dünya ve Türkiye’ye bakışları noktasında bize bilgiler vermektedir. Yeni Irak Gazetesi, uzun yıllardan beri her türlü baskı ve tecrit içerisinde yaşamla- rını sürdürmek zorunda kalan Irak Türklerinin kısa süren bir zaman dilimi içerisinde belli sosyal ve kültürel hakları elde ettiğini göstermesi bakımından da ayrıca bir öneme sahiptir. Bu kısa süren hak alma sürecinde, Atatürk Dönemi dış politikasının etkisi büyüktür. Daha sonraki süreçte Irak’ta yaşayan Türkler her türlü siyasi sosyal ve kültürel hakları ellerinden alınarak günümüze kadar gelen ve şu anda da sürmekte olan bir haksızlık ve zulüm sürecinde varlıklarını korumaya çalışmaktadırlar. Bunun yanında Yeni Irak Gazetesi’nin yayınlanması Irak’ın başkenti olan Bağdat’ta ciddi bir Türk nüfusunun yaşadığının da bir göstergesidir.1 Yeni Irak Gazetesi’nin yılında yayımlanan ve incelememize konu olan dört nüshası elimizde bulunmaktadır. Bunlar 4 Şubat (28 Numaralı), 8 Nisan (37 Numaralı), 13 Mayıs (42 Numaralı), 10 Haziran (45 Numaralı) tarihli nüshalarıdır. Elimizde bulunan Yeni Irak Gazetesi’nin nüshalarındaki sayı numaralarına baktığımızda bu gazetenin yayın hayatına yılında başladığını görmekteyiz. 2 yılında bağımsızlığı verilen Irak devletine istinaden gazeteye Yeni Irak ismi verildiği kuvvetle muhtemeldir. Yeni Irak Gazetesi Bağdat şehrinde yayımlanmıştır. Gazetenin sahibi, yazı işleri müdürü (Mesul Müdürü) ve başyazarı Celil Yakup’tur. Gazete haftalık olarak Pazar günleri yayımlanmaktadır. Yeni Irak logosunun altında “şimdilik Pazar günleri çıkar” ibaresinin bulunması bu gazetenin haftada birkaç gün veya günlük gazete olarak yayımlanmasının planlandığı fikrini 1 Irak Türkleri hakkında geniş bilgi için bkz. Bilal N. Şimsir, Türk-Irak ilişkilerinde Türkmenler, Bilgi Yayınevi, Ankara, ; Suphi Saatçi, Tarihi Gelişim İçinde Irak’ta Türk Varlığı, Tarihi Araştırmalar ve Dokümantasyon Merkezleri Kurma ve Geliştirme Vakfı, İstanbul, ; Suphi Saatçi, Tarihten Günümüze Irak Türkmenleri, Ötüken Neşriyat, İstanbul ; Şevket Koçsay, Irak Türkleri, Boğaziçi Yayınları, İstanbul, ; Hamza Çelepoğlu, Dünden Bugüne Irak Türkmenleri ( Ortadoğu Siyasetindeki Yeri), Elazığ (Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü yayınlanmamış Doktora Tezi, Danışman: Doç. Dr. Erdal Açıkses) 2 Yeni Irak Gazetesi, 4 Şubat , s. 1. ~ 10 ~ bize düşünndürmektediir.3 Ancak bu b fikre rağm men haftalık yaayınlarında bile bazı aksamalar yaşanmıştır. Bunu basıllamayan sayyılar için, okuo yuculardann özür dilennmesinden anlamaktayı z.4 a İdari yer olarak “Baağdat Hayddarhane Caamii karşısındakki mahal” adres olarrak verilmiiştir. Basım işi Bağdat’ta bulunan özzel matbaalarda K yapılmıştırr. Elimizdeeki gazeteleerin üçü Kiren Matbaası’nnda biride Ahd Matbbaası’nda basılmıştır. mlanan Yenni Irak GazzeteBağdat şehhrinde yayım si, Bağdat başta olmaak üzere Iraak’ın diğer vilav yetlerinde ve Irak sınnırları dışınndaki ülkelerde de okuyucuularına ulaşşmıştır. Gazzete okuyuccularına daha çok ç posta ille ulaşmaktadır. Bağdaat ve diğer vilayyetlerde dağğıtım için abbonelik sisttemi de kullanıllmıştır.5 Gazetenin bir sayısı yılı iççerisinde 5 fels ile satılmaaktaydı. 6 Yine Y yılı içerisinde Yeni Irak Gazetesinin G n Bağdat’ta yıllık aboneeliği bedeli fels, Bağddat dışındakki diğer vilaayetlerde ise yıllık y abonellik bedeli fels idi. Gazetenin fiyyatının yılı itibariyle Türk paarası karşılığınınn aşağı yuukarı 3,25 kuruşa tekabül ettiğini yinne gazetede verilen Tüürkçe kitap satış s 7 ilanlarındaan anlamakktayız. Gazetede abbone şartlarının bulunduğu kısımda isse abone beedellerinin peşşin ödeme şartı ş bulundduğunu beliirten 8 bir ilan bullunmaktadırr. Fakat anlaadığımız kaadarıyla buu peşin öddeme işlemleri tam uygulannamamıştır.. Çünkü gaazete vilayetlerdde bulunann abonelerrden gazetenin ücretlerininn toplanmaası amacıylla bir muteemet görevlendiirmiştir.9 Gaazetenin Baağdat ve Iraak’ın diğer vilayyetlerinde ollduğu gibi başka b ülkelerde de okuyuccusuna ulaşştığını ve ilgi i gördüğğünü 3 Yeni Irak Gazetesi, G 4 Şubbat , s. 1. “İ’tizar”, Yeni Ye Irak Gazettesi, 10 Haziraan , s. 3. 5 “Bağdat Poostası”, Yeni Irrak Gazetesi, 4 Şubat ,, s. 1. 6 Fels Irak’taa kullanılan paara birimidir. kuruna göre 1 kuruş 1,5 Irrak fels’i değeerindedir. 7 “Okuyuculaarımıza”, Yeni Irak Gazetessi, 4 Şubat , s. 4. 8 “Abone Şerriatı”, Yeni Iraak Gazetesi, 4 Şubat , s. 1. 9 “Okuyuculaarımızın Nazaarı Dikkatine””, Yeni Irak GazeG tesi, 10 Hazirran , s. 2. 4 gazzetede çıkann ilan ve rekklamlardan anlamakta-yız Gazzetenin fiziki durumuuna bakacaak olursakk gazzete 4 sayfaddan ibarettirr. Genel olaarak 5 sütunn haliinde bölünm müş ve fotooğraflar kulllanılmıştır.. Yazzı dili Türkççedir ancakk Türkiye’de harf inkı-labıı yapılmış olmasına rrağmen bu urada halenn Araap Alfabesii kullanılm maktadır. Faakat zamann zam man Latin harfleriyle h yazılan yazılarda gö-rülm mektedir. Gazzetenin dilinne baktığım mız zaman, yılın-da Türkiye T Cuumhuriyeti sınırları içeerisinde ko-nuşulan sade Türkçe T ile aaynı paralellikte oldu-nu görmektteyiz. Ayrıcca gazeteniin belli kı-ğun sım mları Latin harfleriyle neşredilereek Türkiyee Cum mhuriyeti’nnin harf inkıılâbından so onraki alfa besii de kullanm mıştır. Gazzetede tashiih hatalarınaa yer yer raastlanılmak-la birlikte b bu durum sıklıkla görülm memektedir.. Örn neğin; 13 Mayıs M ttarihli gazetede numa “Y Yeni Irak”, Yeeni Irak Gazettesi, 4 Şubat , s. 4. “T Türkiye Habeerleri”, Yeni Irak Gazetessi, 13 Mayıss 4, s. 2. 11 ~ 11 ~ ra 42, yıl olarak da beşinci yıl yazılmıştır. Bu türden hatalar yok denecek kadar azdır. Gazetenin logosunda gazetenin künyesi ve abone şartları yer almaktadır. Logonun sol tarafında yer alan künyenin ilk satırında, “Yeni Irak her şeyden bahs ider. Türkçe haber ve ilim gazetesi” ibaresi bulunmaktadır. Ayrıca bazı sayılarda logonun sol tarafında İngilizce olarak “Turkish Newspaper” yazısı yer almaktadır. Bu künye içerisinde gazeteye gönderilen ve basılmayan yazıların iade edilmeyeceği belirtilmiştir. Ayrıca, gazete idaresine gönderilecek mektup ve havalelerin gazete sahibinin namına gönderilmesi gerektiği notu bulunmaktadır. Gazetenin köşe yazarları ise, gazetenin sahibi, mesul müdürü ve baş muharriri görevlerini uhdesinde bulunduran Celil Yakup başta olmak üzere Doktor Behzad ve Babacan (muhtemelen müstear kullanılmıştır)’dır. Bunların dışında gazetede Irak sınırları içinden12 ve Irak dışındaki ülkelerden (özellikle Avrupa’dan) 13 yazılar da bulunmaktadır. Yeni Irak Gazetesi’nde iktibaslara da geniş yer verilmiştir. Irak’ta, Komşu Devletlerde ve daha başka ülkelerde yayımlanan gazetelerden yer yer iktibaslar yapılmıştır. Özellikle Türkiye’de yayımlanan Akşam, Vakit ve Hakimiyet-i Milliye gazetelerinden iktibaslar geniş yer tutmaktadır. Ayrıca, Anadolu Ajansının haberlerine de yer veren gazete Anadolu Ajansıyla kendisi arasında bir yakınlık hissettirmekten de geri durmamıştır Yeni Irak Gazetesi künyesindeki “Her şeyden bahs iden Türkçe haber ve ilim gazetesi” ibaresinde işaret ettiği gibi gazetede her konu ile ilgili haber yorumu bulunmakta ve bu gazetede özellikle Türkiye haberleri ve yorumları geniş yer tutmaktadır. Türkiye ile olan psikolojik ve kültürel bağlar bu gazetenin genel karakterinde bariz şekilde görülmektedir. 12 Yeni Irak Gazetesi, 8 Nisan , s. 2. “Avrupa’da Mühim Hadiseler Hazırlanıyor”, Yeni Irak Gazetesi, 8 Nisan , s. 2. 14 “Büyük Gaziye ve Türk Büyüklerine”, Yeni Irak Gazetesi, 4 Şubat , s. 2. 13 Yeni Irak Gazetesinin içeriğine baktığımızda ana hatlarıyla gazetede ki yazıların dünya, Türkiye ve bölgede meydana gelen gelişmeler üzerinde yoğunlaştığını görmekteyiz. Gazetede, her konuda haberlere rastlamak mümkündür. Gazetenin verdiği haber ve yorumlara bakıldığında, gazetenin mahalli bir özellikten sıyrılıp, çevresinde ve dünyadaki gelişmelere karşı duyarlı bir gazetecilik yaptığını söylemek yanlış olmaz. Sonuç: yılında yayın hayatına başlamış olan Yeni Irak Gazetesi vasıtasıyla Irak’ta bulunan Türkler, Türkiye başta olmak üzere dünyada ve çevresinde gelişen olayları yakından takip etmişlerdir. Gazetede dünya haberlerine geniş yer verilmiştir. Dönemin önemli siyasi, sosyal, diplomatik ilişkileriyle ilgili haber ve yorumlarının yanında aktüel ve ilginç haberlerde yer almıştır. Gazetede Avrupa’nın ve Uzakdoğu’nun gergin siyasetini çok net olarak görmekteyiz. Gazete başta Bağdat olmak üzere Irak sınırları içerisindeki Türklere hitap eden bir gazete hüviyetindedir. Bunun yanında verdiği haberler ve yazılarla, Irak Devletinin sınırları içerisindeki Türk unsuruna hitap eden gazete kimliğinden sıyrılarak, bulunduğu bölgeye şamil, dünya ve çevresindeki olaylara duyarlı, bir gazete hüviyetinde olmaya çalışmıştır. Yeni Irak Gazetesi’nde Irak’la ilgili haberlerde geniş bir yer almıştır. Bunun yanında gazete de Irak siyaseti ile ilgili haberler çok azdır. Gazetede, Dünya, Türkiye ve Irak haberlerine nazaran komşu ülkelerin haberleri çok kısıtlı olarak yer almıştır. Bu anlamda Hicaz ve Yemen Krallıkları arasındaki savaş ve Mısır Devleti dışında pek bir habere yer verilmemiştir. Yeni Irak Gazetesi’nde yüksek bir Türklük şuuru ile Türkiye sevgi ve saygısının olduğunu sarih bir şekilde görmekteyiz. Sıkı bir Arap Milliyetçiliği iktidarının başlangıç devresinde, Türk kültürünün Irak’ta bulunan Türkler tarafından yaşatılması ve korunması noktasında önemli bir görev görmüştür. Özellikle kültürün ~ 12 ~ gelişmesi, kök salm ması ve koorunmasınınn en önemli unnsuru olan dil konusuunda Yeni Irak Gazetesi’nnin yoğun vee özel bir çaba harcadıığını görmekteyyiz. Osmannlıca yayım mlanan gaazete belli sütunlarda da Laatin alfabesiini kullanmııştır. Gazetenin bu şekilde bir yayıın izlemesinde, miş olan Türrkiye ile baağlaLatin alfabbesine geçm rını güçlenndirmek, Iraak’taki Türkklere bu alfabe ile Türkçe okuma yazzmayı öğrettmek ve Tüürkiye’de külttürel gelişm melerden uzak u kalmam mak amaçlanmııştır. Ayrıcaa Yeni Irakk Gazetesi’’nin, Türkiye’dee yayınlanann gazete, deergi, kitap vesav ire kültürell materyalleeri Irak’ta bulunan b Türrklere temin edilmesindde yardımcıı olduğunuu da görmekteyyiz. Türk küültürüne Irakk’lı Arap gençlerinde büyyük bir ilgi gösterdiklerini gazetedde ki haberlerden anlamakktayız. Buunun yanında Irak’tan Tüürkiye’ye tuurist gönderrmek için gazeg te sayfalarrında sık sıkk Türkiye ile i ilgili ilaanlar yer almıştır. Yeni Irak Gazetesi baaşta Türkiyye olmak üzzere, birçok Avrrupa ve kom mşu ülkelerin basın kuruk luşlarındann iktibaslar yapmıştır. Özellikle TürT kiye basınıı büyük bir bilgi kaynaağı teşkil etm miştir. Bunun yanında Tüürkiye Cum mhuriyeti Deevleti’nin resm mi haber kurruluşu olan Anadolu AjanA sının verm miş olduğu haberlerdee yoğun olarak kullanılmışştır. Türkiyye’deki herr olumlu gelişmeyi gazeetenin sütunnlarında görrmekteyiz. Gazetede, Tüürkiye Cum mhuriyeti Devleti’nin D y yapmış olduğuu bir uluslarrarası antlaşşmadan tutuunda Konya’nınn bir köyünnde çiftçilerre dağıtılann tohumluk haaberine kadaar her çeşit konu k ile alaakalı haberlere büyük b bir özenle ö yer verilmiştir.. Bu bağlamda sanki Türkkiye Cumhuuriyeti sınıırları içerisinde yayın yapaan bir gazette izlenimi vermektedir. Özellikle Türkiye T ile ilgili yazıllmış makaleelerde, Türkiyye’ye olan sevgi ve güveni g çok net göfunduszeue.info yanında y Tüürkiye ile Irak Devletleri arasında gelişen g ilişkkiler de, gaazete Türkiye’den T kitap temin ni için yapıla an reklâm (Yeeni Irak Gazzetesi - 10 H Haziran 4, Sayfa: 3) taraafından büyyük bir heyyecanla karşşılanmış vee bu ilişkilerin Türk T ve Irakk devletleriinin gelece-ğe yönelik y birrliktelik oluuşturmasına vesile ola-cağ ğı vurgulanm mıştır. Iraak tabiiyetii altında buulunan Türrklerin baş-ken nt Bağdat’taa çıkarmış ooldukları bu u gazete ilee hem m Türk kim mlik ve kültüürünün koru unması, ge-lişm mesi ve kenndilerinin hhamisi görd dükleri Tür-kiyee Cumhuriiyeti Devleeti ile olan n bağlarınıı kuv vvetlendirmek hem de içinde yaşaadıkları top-lum mda kendilerrini kabul eettirerek kim mlik ve kül-türlleri ile yaşam ma azmindee oldukların nın canlı birr ifad desidir. Son nuç olarak, siyasi sınırrlar kültür ve v ülkü bir-liğin ni yok etmeeğe mukteddir değildir ve v Irak’takii Türrkler, Türkiiye’deki Tüürklerin bir parçası ol-duk klarının bilinncini her zaaman diri tu utmuşlardır.. Siyasetin garipp tecellileri millet olm ma ve başkaa yerd de yaşansaa bile ailennin bir parççası olarakk yaşama idealinni yok edem memektedirr. Bu gaze-tedee Irak Türkklerinin bu halini açıkçça görmek-teyiiz. ~ 13 ~ “Şihââbûl Kudret K fi Recm m-il-Fikret” V Ve Mûr Ali A Bab ba Siham m Zengii Halk arrasında Morr Ali Baba diye d tanınann "Şihâbu'l Kudret fii Recm'iil Fikret" adlı eserin yazarı y Mûr A Ali Baba yılındaa Kerkükk'te doğmuşştur. Bu eserin kapağıında asıl ad dı Mûr Alii Baba Zâde Z Mehm met Fazlulllah'tır. Soyylu, zengin, çevresindee yaşayanlaarın sevgi ve v saygılarınnı kazanan A Ahmet Paşaa adında birr kişinin oğludur. o Ahhmet Paşa, oğlu Mehm met'i çok iyii bir eğitim ile yetiştir-miştir. Şaairin, Türkçe şiirlerindee mahlası "Âlȋ" " olmakkla beraber, Kerkük'te "Mor Babaa Ali", Türkkiye'de "Mûûr Ali Baba"" diye tanınnmış ise de "Türk Dili"" dergisindee ( sayı: 57, yıl: )) ve "Son Asır A Türk Şaairleri" kitabbında "Nur Ali Baba" diye geçm miştir. Ayrıca Farsça şiiirlerinde dee yine "Nur Ali" A mahlassını kullanm mıştır. Mûr Ali Baba B mürşiddi Kerküklü Şeyh Abduurrahman Halis'in H samimi müritleerinden olmuştur. Şeyhh Abdurrahm man tarafınddan kendisine halifeninn icazesi veerilmiştir. Mûr M Ali Babba uzun birr süre Şeyhh Halis'in yaanında kalarrak öğütleriinden yararrlanır. Yeten nekli çalışm ması Şeyhi'nnin hoşuna gittiğindenn ve çalışkannlığından dolayı d Şeyhhi ona "Mûrr Ali" adınıı vermiştir. Kâdiri tariikatına bağ ğlı olan şairr güçlü bir mutasavvıf m s sayılır. Türkkiye'nin Sivvas şehrindee yerleşir kaadiriler tarikkatını yaym mak için uğ-raşır, oradaa bir tekke yaptırır ve Kâdiriliğin kurucusu olur. o Halk arasında a kâddiri tarikatın nı yaymayaa başlayan şair, bir takıım tanınmışş kimselerlee tanışır. Bunlardan Tanzimat T Eddebiyatının önde gelenn Türk şairi ve v o zamann Amasya Valisi V olan Ziya Z Paşa olm muştur. Ziya Paşa Amasya vaalisi olduğuu sıralarda Amasyalılar A rın daveti üzzerine B Amasyya'ya gider Amasya'nıın ileri geleenleriyle göörüşür. Mûr Ali Baba Bunların arasında a Ziyya Paşa da bulunur. b Aralarında uzu un sohbetleer başlar. Şairin, Ziya Paşa ile yakın biir dostluğu olur. Dostlu uklarını karrşılıklı mektup, biirkaç manzuum ve menssur yazılarlaa sürdürdüleer. Divan şairii sayılan Mûr M Ali Babaa, iyi bir billgin zattır. Türkçenin T y yanında Arapça ve Farsçayyı da güzel bir şekildee bilerek heer üç dilde şiirler yazmıştır. Birçok eseerleri olduğuu söylenmeektedir, ancaak elde bulu unan "Tenbbȋh'usSâlikȋn" addlı elyazmaası bir eserri vardır. Buu eserinde bağlı bulunnduğu r. Siham Zengi Z kâdiri tarikkatının esassında ve bunna girecek müritlerin m yapacağı y işllerden Dr söz eder. Şeyh'in Ş dahha ziyade diikkati çekenn şiir ve tarrihleridir. Faars ve Arap dillerrine çok vakkif bulunan bu bilgin şair, ş bu dilleerde pek çok şiirler yazmışttır. Bunlarınn içinde bir Türkçe gazzeli ün almışştır. ~ 14 ~ Ş Şairin Sivaas’ta Mezarlığı Bu şair, yılındaa ortaya kooyduğum “Vali “ Davut Paşşa Dönemidde Irak’ta Türk T Şiiri” başlıklı yüksek lisans tezzimde ele alldığım 15 şaairin arasında yer almıştır. Araştırdığğımda Mûrr Ali Baba'nın "Şihâbu'l " K Kudret ve Recm'il R Fikkret" adlı basılm mış bir divannı yılıında elime geçti. Küçük hacimde ollan bu divaan 32 sahifeeden 2 mesnevviyi kapsam makoluşmaktaddır. Kitap tadır. Yazddığı divanınn son beytiinde şöyle söylemektedirr: İşte bu b mesnevî--i Fazl'ullahh ‫ايشته بو مثنوئ فضل ﷲ‬ Seni Allah'tan eder âgâh ‫سنى اللھھدن ايدر آكاه‬ ü dilde (T TürkElimde bulunan divannda, şiirler üç çe, Arapçaa ve Farsçaa) yazılmışttır. Ayrıca bazı beytlerin ya y tümü Arapçadır A y da Farsççadır ya veya Türkççe-Arapça ya y da Türkçe-Farsçadırr: "Hem me der râh râhra r cûyendd" "‫" ھھمه در راه راھھرا جويند‬ "Ez gamiiş ah ah mı gûyend" "‫غمش آه آه مى كويند‬ ‫"ازغ‬ ***** Nûr-ı Haak etmese biizi işrâk ‫بزى اشراق‬ ‫نور حق ايتمسه ى‬ Mâ veceddnâ ez-zılâlle fi'l âfâk ‫فى االفاق‬ ‫ما ووجدنا الظالل ى‬ **** Hûva kerr-rih-i nahnuu misl'e turaab ‫نحن مثل تراب‬ ‫ھو كالريح نح‬ Hûva kellmâ’-i nahnnu ked-dulab b ‫نحن كالدوالب‬ ‫ھو كالماء حن‬ Bu eserde buluunan şiirlerr dini ve tassavvufi ko-nulaarı kapsamaaktadır. Düünya ve ahiiret konula-rınaa değinmiş Tanrının bbirliğini terrennüm et-mişştir. Örneğin: Her şey’iin ibtidâsı aahırı o ‫خرى او‬ ‫ھر شييئك ابتداسى آخ‬ Vahdehuu lâ ilâhe illââ hu ‫وحدده ال اله اال ھو‬ **** "Gayr-i vech'ül v İlâhii ya gâfil" "‫"غير وجه االله يا غافل‬ "Misl'en--necm fi-z-zzuha âfil" "‫ضحى آفل‬ ‫ل النجم فى الض‬ ‫"مثل‬ **** Sıfetı lem m yelid veleem yüled ‫صفتى لم يلد و لم يولد‬ ‫ص‬ Olmadı Zat-ı Z Hakkaa küfven ahaad ‫حقه كفواَ احد‬ ‫اوولمدى ذات ه‬ **** Mebde’inn merce’in tturab oluyo or ‫مببدأك مرجعك ترراب اوليور‬ Hepsi topprakla feyziiyâb oluyor ‫اوليور‬ ‫ر‬ ‫سى طوبراقله ففيضياب‬ ‫ھبس‬ **** "La tekull keyfe Hu vvela ma Hu u" "‫وال ما ھو‬ ‫"ال تتقل كيف ھو ال‬ "Celle men m la ilâha iilla Hu" "‫ل من ال اله اال ھھو‬ ‫"حل‬ Div vanı yazan şairin adı kitabın ön kapağındaa "nâzım ve mü’’lifi: Mûr A Ali Baba Zâde Mehmett ~ 15 ~ Fazlullah" diye yazılmıştır. Yinne ön kappakta M a bulunan "Nersu" ve kitabın, Merzifon'da "Serabıyann" basımevvi tarafınddan yılında bassıldığı gösteerilmiştir. Kapağın arka a kısmınnda, müeliffin basılmışş iki eseri olduğğu gösterilm miştir. Birincisi "Münaccât-i Bedi’e" "‫بديعه‬ ‫ه‬ ‫ "مناجات‬ikincisi "Ş Şihâbu'l Kuudret ve Recm'ill Fikret" " ‫الفكرت‬ ‫ت‬ ‫شھاب القدرت فى رجم‬ ‫" ب‬ eserleridir.. Ayrıca bassılmak üzerre olan dörrt eserin dee adı arka kabakkta yazılmıştır. Bunlar da d şöyle: 1. Red'ul menfurin fi tanzim'il mağfurinn. ‫رد‬ ‫المنفورين في تعظيم الممنغورين‬ ‫ن‬ 2. Keşf'uss-Sudur. ‫كشف الصدوور‬ 3. Ruh'ar--Ruh ‫روح الروح‬ ‫ح‬ 4. Mürşid'ül- Müsterşidinn ‫مرشد المسترشدين‬ Mû ûr Ali Baba, yılındda Cuma gü ünü Sivas'taa vefa fat etmiştir. Mezarı M Çayyırağzın'dad dır. Yazzımı noktalaarken değerrli şairin Tü ürk edebiya-tı taarihine kazaandırdığı önnem bence çok ç büyük-tür. İleri ki tarihlerde dahha geniş vee detaylı birr çalıışmayla belki şairin baaşka eserlerri de ortayaa çıkaar. *Prrof. Dr., Türk Dili vee Edebiyattı Bölümü// Dilller Fakülteesi/Bağdat Ü Üniversitessi. Kay ynakça: 1. Ata TERZ ZİBAŞI, K Kerkük Şaiirleri, funduszeue.info,, Cum mhuriyet Baasımevi, Keerkük, 8, s 2. Atatürk A Yükksek Kurum mu, Türk Dü ünyası Ede-biyaatçıları Anssiklopedisi, Türk Dün nyası Ortakk Edeebiyatı, Ataatürk Kültürr Merkezi Başkanlığı,, Ank kara, , s 3. Siham S Abdüülmecit AHM MET, Vali Davut Paşaa Dön neminde Irak’ta Türk Şiiri, Yük ksek Lisanss Tezzi, Bağdat Üniversiteesi, Diller Fakültesi,, Türrk Dili ve Edebiyatı E B Bölümü, Bağ ğdat, ,, s ‫شھاب القدرت في رجم‬ ‫ ب‬،‫مور علي ببابا زاده محمد فضل ﷲ‬. 4 13 – ‫سرابيان‬ ‫ن‬ ‫ مطبعة بررسو و‬،‫ مرزيففون‬،‫االفكرت‬ ‫ والي داود ا‬،‫عبد المجيد أحمد‬ ‫سھام د‬.5 ‫باشا دونه مينده عرراقدا‬ ،‫گی‬ ‫ توركمن كولتور مديرلٻگ‬،‫يغي‬ ‫ كولتور باقانليغ‬،‫شعري‬ ، ‫تورك‬ ،،‫ بغغداد‬،‫صيم ئه وى‬ ‫كولتور ايشله رى باص‬ ‫ر‬ ‫گنه ل‬ s. Elektronik Kaaynaklar: 1. http://www. h funduszeue.info?&Biid=,, 11/0 03/, s funduszeue.info://funduszeue.info 0/03/17/faz lullah-mur-ali--baba-kaddeese %E E2%80%,, 11/0 03/, s funduszeue.info://funduszeue.info?&Bid=&/%c 3%96nemli-%cc5%9eahsi yetlerimiz,, 11/0 03/, s ~ 16 ~ 12 Saatırdan Oluşan n Şiiri ve Bir K “Tü Kısa Türkmen nce-İng gilizce” Sözlü ük Murattgeldi So oyegov1 yılındda Londra’dda Sir Aleksander Burnnes’in üç ciiltten oluşann ‘Travels innto Bokharaa; Being ann account off a journey from Indiaa to Cabool,, Tartary an nd Persia inn ’ adlı eseri neşrolunur n . XIX yüzyıılda Orta Assya, Afganisstan ve İrann’ı kendi etk kisi altına sookmak meseelesinde Birrleşik Kral-lık ile yarıışmaya başşlayan Rusyya’da A. Buurnes’in kittabına meraaklı olanların sayısı çoğalıır. Bundan dolayı eserr, Rusçaya çevrilerek ç 1 yılında Mooskova Ünivversitesi Baasımevi taraafından aşaağıdaki (dipnottaki) ad ve açıklamaylla okuyucuyya sunulur:2 Sir Aleksaander Burnnes’in ilim dünyasındaa kısaca ‘B Buhara Gezzisi’ adıyla tanıılan ve ilgilli bölümleriinde Türkm menlerden baahseden kittabının saayfadan ibaaret Rusça çevirisi, ç şim mdi bir adeette Aşkabaat’ta Türkmenisstan Merkezzî Devlet Küütüphanesi’nde korunm maktadır. İlkk sırada ’Encyyclopedia Britannica’n B nın ’daçıkan 4. Ciildindeki malum matlardan yararlanaraak kitabın yazarı y hakkında kısa bir bilgi verm mek istiyoruz. Seyyah ve v araştırm macı olarakk tanınan Sir Alekssander Burrnes tarihinde Montrose’dde, İskoçyaa’da dünyay ya gelir. 17 yadi Söyegov şındayken Fast India Company’da asker ollarak görev ve başlar. Dr. Muratgeld yılından ittibaren Suraat’ta tercüm mecilik yapaar. ’daa siyasi mem mur yardımcısı olarak Cutch’funduszeue.infoatıHindistann’ınvekomşşubölgelerin ntarihivecoggrafyasıylailgilenir 31 yılında İngiltere Kralı K IV. Wiilliam’ın () hediyesi bir atı Maharraca Rancit Singh’e kaavuşturmak 1 Akad. (Orrd.) Prof. Dr. Muratgeldii Söyegov, Tüürkmenistan İllimler Akadem misi’ne bağlı Millî Elyazm maları Enstitü-sü’nün Baş Araştırmacısı A A Aşkabat/Türk kmenistan. [email&#;protected]

1 3. ÜNİTE: 4. ÜNİTE OSMANLI TÜRKÇESİNDE TÜRKÇESİNİN YABANCI ÖZELLİKLERİ KÖKENLİ KELİMELERİN KULLANIMI 72

2 4. ÜNİTE: OSMANLI TÜRKÇESİNDE YABANCI KÖKENLİ KELİMELERİN KULLANIMI 1. Farsça Unsurlar a. Farsça Kelimeler b. Farsça Sayılar ve Gün Adları 2. Arapça Unsurlar a. Arapça Kelimeler b. Arapça Ay Adları ve Takvim Bilgisi Hazırlık Çalışmaları 1. Arapça ve Farsça sözcükleri birbirinden ayırt edebilir miyiz? Araştırınız. 2. Tavla oynayanların kullandığı sayı ifadelerine dikkat ediniz. Bu ifadelerin günlük kullanımdaki ifadelerden neden farklı olduğunu araştırınız. 3. Sözlük kullanırken nelere dikkat etmeniz gerektiğini araştırınız. Osmanlı Türkçesi sözlüğünün günümüzdeki sözlüklerden farkı varsa belirtiniz. 4. Türklerin tarih boyunca kullandığı takvimleri araştırınız. 5. Günümüzde kullanılan takvimin adı nedir? 1. ETKİNLİK Aşağıdaki dizeleri okumaya çalışınız. Şiirde geçen, anlamını bilmediğiniz sözcükleri bularak sözcüklerin Arapça mı Farsça mı olduğunu belirtiniz. غزل بر لبى غنجه يوزى كلزار ديرسك ايشته سن خار غمده عندليب زار ديرسك ايشته بن لبلرى مل صاچلرى سنبل ياكاغى برك كل بر سمنبر سرو خوش رفتار ديرسك ايشته سن پاينه يوزلر سورر هر سرو دلجونك روان صو كبى بر عاشق ديدار ديرسك ايشته بن زلفى ساحر طره سى طرار شوخ شيوهكار چشمى جادو غمزه سى مكار ديرسك ايشته سن باقى 73

3 BİLGİ Farsça ve Arapça Sözcüklerin Özellikleri Osmanlı Türkçesinde Arapça sözcükler Farsça sözcüklerden daha çoktur; bu nedenle Arapça dil kurallarını bilmek önemlidir. Osmanlıcada kullanılan پ چ ژ گ harfleri Farsçaya, ث ح ذ ص ض ط ظ ع ق harfleri Arapçaya özgü harflerdir. ث ص ط harfleri ile sesletim Farsçaya özgü olmamakla birlikte, kimi sözcüklerde -صد) sad-yüz gibi) bu harfler kullanılmıştır. Farsça ve Arapça sözcüklerde uzun ünlüler elif, vav, ye harfleriyle; kısa ünlüler ise hareke ile -üstün, esre, ötregösterilir. Arapçada kimi sözcükler, uzun okutan harf varmış gibi okunur, االله Allâh, داود Dâvud, رحمن -Rahmân Farsçada, üçü uzun (â,î,û) dördü kısa (a,e,i,u-o) yedi ünlü harf vardır. Uzun ünlüler ا و ى ile gösterilir ile gösterilirken sözcük ا (kâr) kazanç]. Kısa ünlüler, sözcük başında كار gün, (ruz) روز yaşlı, ( pir )پير] - sonunda ه ile gösterilir; sözcük içinde ise hiç yazılmaz آهسته) aheste, دل dil). Farsça sözcüklerde, okunmayan bir و harfi (vav-ı ma dûle) vardır, خواجه hoca, غزل خوان gazel-han, hun-har. خونخوار كلستان ikametgâh, اقامتكاه adları;, gâh,-sitan )كاه- zar) gibi eklerle yer ستان- زار Farsça sözcüklerde gülistân, كلزار gülzâr; دان (dan) ekiyle aygıt adları; شمعدان şamdan türetilmiştir. Farsça sözcüklerde وار مند كار ناك كين gibi eklerle li ekli sıfatlar yapılır: bahtiyâr bahtlı, talihli, bahtı açık بختيار hilekâr hileci, hile yapan حيله كار hûşyâr akıllı, uyanık هوشيار perivâr peri misali, peri gibi پريوار Farsça sözcüklerde olumsuzluk bî ve nâ بى - نا) ) önekleriyle yapılır: bî-haber - haberi olmayan, habersiz بى خبر nâ-becâ yersiz, yerinde değil, münasebetsiz, uygunsuz نا بجا Arapçada sözcükler birtakım kalıp ve vezinlere göre yapılır. Arapçada üç çeşit sözcük vardır; fiil, isim, edat. Fiiller; üç harfli, dört harfli, beş harfli olmak üzere ayrılır; bir de bunlardan türetilen fiiller (mezîdûn fih) vardır. UYARI Sonu ه a/-e ile biten mufâale veznindeki sözcüklerle sonu yuvarlak t ة ile biten sözcüklerde çokluk yapar- محاكمه muhakeme-muhâkemât,حكايه حكايات hikâyât ken tâ-i merbûte kalkar, yuvarlak t düşer: hikâye شكايت شكايات şikâyet-şikâyât,محاكمات 74

4 Arapçada bir sözcük en az üç harften oluşur; buna aslî harfler denir ف ع ل - فعل). كتب) köküne bağlı olarak mektep -,مكتب mektup - مكتوب, kitap -,كتاب kâtip.(كاتب Bu harflere ilave edilen zâid harfler on tanedir. Çok az kullanılan ل ve ه dışındaki zâid harfler أ (hemze), ا ت س م ن و ى dir. Hemze, her zaman zâid olmaz و ve ى harfleri sessiz olarak kullanıldığında aslî harflerdir. Osmanlı Türkçesinde Arapça mastar ve adlar Türkçe lar/-ler ekiyle çoğullanabildiği gibi kendi kurallarına göre de çoğullanır. حرف حرفان harf), harf-harfan (iki والد والدين - (ana-baba) 1. Tesniye (ikili çokluk): valid-valdeyn 2. Cem -i sâlim a. Cem -i müzekker sâlim (erkek çokluk) : Sözcüğün sonuna getirilen ين ya da ون ile yapılır: Müslim- ما مور- ما مورون - me murun, me mur- مسلم مسلمين - müslimin b. Cem -i müennes sâlim (kaideli dişi çokluk): Sözcüğün sonuna getirilen ات ekiyle yapılır: tulû-tulû at اخراج - اخراجات - ihraç-ihracat,طلوع - طلوعات - 3. Cem -i mükesser Müfredin (tekil) vezni değiştirilerek yapılan bu çoklukta sözcükler çeşitli vezinlerde oluşturulur lakin hangi sözcüğün hangi vezinle yapılacağı kurallara değil, öğrenmeye dayalıdır. Kimi örnekler aşağıda verilmiştir: حكم - احكام - ahkâm Ef al vezni : hükm- اكبر - اكابر - ekâbir Efâ il vezni: ekber- شقى - اشقياء - eşkıyâ Ef ilâ vezni: şaki- لباس - البسه - libâs-elbise Ef ile vezni: طالب - طلبه - talib-talebe Fa ale vezni: تاجر - تجار - tâcir-tüccâr Fü âl vezni: علم - علوم - ilm-ulûm Fu ûl vezni: عالم - علما - âlim-ülemâ Fu alâ vezni: بحر - بحار - bahr-bihâr Fi âl vezni:,الا - illâ,لكن lâkin,فقت fakat,حتى hatta,اما - ammâ Osmanlı Türkçesinde Arapça bağlama edatları olan; velev - ولو gibi edatların yanı sıra tek başına anlamı olmayan edatlar da kullanılmıştır. Bunlardan bazıları şöyledir: o على alâ ( üzere, olduğu üzere) : ale l-âde على العاده âdet olduğu üzere o الى - ilâ (-e kadar) : ile l-ebed الاالابد sonsuza dek, sonsuz olarak o بلا bilâ (-sız, -siz) : bilâ ücret - بلا اجرت ücretsiz o فى fî (-de, içinde) : fi l-hakîka فى الحقيقه hakikatte, gerçekte o ب bi (ile, için) : bi l-hâssa بالحاصه özellikle, özel olarak o من min (-den, -den beri) : mine l-kadim من القديم eskiden beri 75

5 Farsçada; o از دل ez-dil gönülden o با صفا bâ-safâ sefayla, safalı o بسر be-ser baş üstüne, baş üstünde o بر پا ber-pâ ayak üzerinde, ayakta, yıkılmamış o در كنار der kenar kenarda gibi ön-edatların yanı sıra ve (vü), hem hem de, ne ne (de), veya, yahut, eğer, meğer, gerçi (gerçe), şayet, için (çün), güya, hele, ki, keşke gibi. o و هم نهنه ويا ياخود اكر مكر كرچه شايد چون كويا هله كه كاشكى) ) bağlama edatları da vardır. Arapçada adların dişi ( müennes) ve erkek ( müzekker) olması söz konusudur. Müenneslik Sözcük sonunda kısa elif, ى uzun elif ا ya da genelde ه ile yazılan, -a,-e okunan yuvarlak te (ة) varsa بيضا Semra, سمراء fetva, فتوى ölü, kadın مرحومه şair, şaire- kadın شاعره dişidir. sözcük şekil olarak Beyza. Bunların dışında anlam olarak dişilik taşıyan sözcükler de vardır: Kadın adları زينب Zeynep Kadınlara ait cins adlar بنت bint kız Ülke-şehir adları مصر Mısır Çift uzuvlar عين ayn göz Erkek çoğullar hariç bütün çoğullar حكام hükkâm-hâkimler Şekil ve anlam olarak müenneslik taşımadığı hâlde semâî müenneslik diye adlandırılan ve işitilerek öğrenilen sözcükler de vardır; bunların sayısı yetmiş yedidir. نار nar ateş, فردوس Firdevs cennet Osmanlıcada kullanılan Arapça sözcüklerin çoğu ad ya da sıfat, Arapça ve Farsça eylemler ise Osmanlıcada yer almamıştır. Osmanlıcada ad ve sıfat tamlamalarının çoğu Farsça kurallara göre yapılmıştır. Arapça ad tamlamalarında ikinci sözcüğün başında ال (harf-i tarif) bulunur: دارالمعلمات dârü l-muallimât kız öğretmen okulu, شمس المعارف şemsü l- maârif. Harf-i tarifin, si ل şems ث د ذ ر ز س ش ص ض ط ظ ل ن) (ت harfleriyle kullanıldığında lâm harfi değişir: fahrü n-nisâ. فخرالنساء dârü ş-şafaka, دارالشفقه Arapça sıfat tamlamalarında ikinci sözcük sıfattır, mevsuf denen tamlanan adla sıfatın tekillik-çoğulluk ve dişilik-erlik bakımından birbirleriyle uyumlu olması gerekir: رمضان المبارك ramazanü l-mübarek. Arap- طاهر القلب izafettir: çada ad (izafet) ve sıfat tamlamalarından daha çok kullanılan tamlama türü lâfzî (şekli) tahirü l- kalb. Farsça ad ve sıfat tamlamalarında ilk sözcüğün sonu kesreli (i) okunur. جام جم câm-ı Cem (Cemin kadehi). (ا) - gonca-i ter-taze gonca), uzun a غنج تر) ile bitiyorsa kesre hemzeyle ى ya da ه Eğer ilk sözcüğün sonu ya da uzun u ile bitiyorsa kesre ى ile صداى خوش) - sada-yı hoş- güzel ses, آهوى شيرين ahu-yı şirin) gösterilir. 76

6 Farsça sıfat tamlamalarında kimi sıfatlar birleşik yapıdadır: o غنجه دهن gonca-dehen gonca ağızlı o دل شكسته dil-şikeste gönlü kırık o بت پرست büt-perest (put-perest) puta tapan 2. ETKİNLİK Aşağıdaki sayı sözcüklerini okuyarak anlamlarını sözlükten bulunuz. , , , , sayılarının Farsça yazılışlarını bularak sınıf panosunda sergileyiniz. پنجاه چهل سى بيست ده نه هشت هفت شش پنچ چار / چهار سه دو يك 3. ETKİNLİK Türklerin tarih boyunca kullandığı takvimler nelerdir? Hicrî ve rumî tarihler miladi takvime göre nasıl belirlenir? Bilgileri arkadaşlarınızla paylaşınız. 4. ETKİNLİK Hicri , , yıllarının miladi takvimdeki karşılıklarını bulunuz. Farklı miladi yıllar belirleyerek bu yılların hicri ve rumi yıl olarak hangi yıllara karşılık geldiklerini belirleyiniz. 5. ETKİNLİK Ocak, şubat, mart, nisan, mayıs, haziran, temmuz, ağustos, eylül, ekim, kasım, aralık aylarını Arapçadaki karşılıklarıyla eşleştiriniz. Günümüzde kullanılan recep, şaban, ramazan ve muharrem sözcüklerinin ay olarak hangi aylara karşılık geldiğini bularak bilgilerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız. BİLGİ Günümüz Türkçesindeki Sayılar OsmanlıTürkçesindeki Sayılar Farsça Sayıların Okunuşu Farsça Sayıların Yazılışı 1 ۱ yek يك 2 ٢ dü دو 3 ٣ se سه 4 ٤ چار چهار çehar - çar 5 ٥ penç پنچ 6 ٦ şeş شش 7 ٧ heft هفت 77

7 8 ٨ heşt هشت 9 ٩ nüh نه 10 ۱۰ deh ده 20 ۲۰ bist بيست 30 ۳۰ si سى 40 ٤۰ çihil - çil چهل چل 50 ٥۰ pencah پنجاه 60 ٦۰ شست شصت şest - şast 70 ٧۰ heftad هفتاد 80 ٨۰ heştad هشتاد 90 ٩۰ neved نود ۱۰۰ sad صد ۱۰۰۰ hezar هزار ۱۰۰۰۰ tuman تومان Arapça Ay Adları Ocak Muharrem محرم Temmuz Recep رجب Şubat Safer صفر Ağustos Şaban شعبان Mart Rebiyülevvel ربيع الاول Eylül Ramazan رمضان Nisan Rebiyülahir ربيع الاخر Ekim Şevval شوال Mayıs Cemaziyelevvel جماذى الاول Kasım Zilkade ذى القعده Haziran Cemaziyelahir جماذى الاخر Aralık Zilhicce ذى الحجه 78

8 UYARI Arap takvimi ay eksenli bir takvimdir, bir yıl gündür. Bu sebeple ocak, muharrem ayı karşılığı olarak görülmemelidir. Farsça Gün Adarı Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Doşenbe Seşenbe Çeharşenbe Pencşenbe Com e Şenbe Yekşenbe دو شنبه سه شنبه چهار شنبه پنجشنبه جمعه شنبه يکشنبه 6. ETKİNLİK Aşağıdaki şiiri okuyunuz. Şiirde geçen anlamını bilmediğiniz sözcükleri Osmanlı Türkçesi sözlüğünden bulunuz. Sözcüklerin Arapça mı Farsça mı olduğunu belirtiniz. Beğendiğiniz dizeleri ezberlemeye çalışınız. مرديوه ن آغير آغير چيقه جقسك بو مرديونلردن أتكلركده كونش رنكى بر ييغين ياپراق و بر زمان باقاجقسك سمايه آغلايه رق صولر صاراردى يوزك پرده پرده صولمقده قيزيل هوالرى سير ايت كه آقشام اولمقده اكيلمش ارضه قانار متصل قانار كللر دورور علو كبى داللرده قانلى بلبللر صولرمى ياندى نه دن طونجه بكزيور مرمر بو بر لسان خفيدركه روحه دولمقده قيزيل هوالرى سير ايتكه آقشام اولمقده.. احمد هاشم 79

9 7. ETKİNLİK Aşağıdaki cümleleri ve dizeleri okuyunuz. Altı çizili ay- gün adlarının Arapça mı Farsça mı olduğunu belirleyip hangi gün ya da aya karşılık geldiğini bulunuz. برقلرله سحابه لر صدچاك چهارشنبه يى سل الدى رمضان آيى اونملى بر ايدر شوال بر اى اديدر. ييللر كچيور كه يا محمد آيلر بزه هپ محر م اولدى! هم رجب ايى و جمعه كيجه سى رحمه دوشدى اول دو عالم خواجه سى اول ربيع الاول آيى بى كمان اون ايكينجى كيجه سيدى اول زمان كلدى ماه رمضانم شاد اولدى سويندى جانم هم دوشنبه كيجه سيدى بى خلاف بويله در قول صحيح يوق اختلاف ابتدا جمعه كيجه سى رجبك رحمه دوشدى امرى ايله چالابك 80

10 8. ETKİNLİK Aşağıdaki şiiri okuyunuz. Şiirde geçen anlamını bilmediğiniz sözcükleri Osmanlı Türkçesi sözlüğünden bulunuz. Sözcüklerin Arapça mı Farsça mı olduğunu belirtiniz. Beğendiğiniz dizeleri ezberlemeye çalışınız. چناق قلعه شهيدلرينه شو بوغاز حربى ندر وارمى كه دنياده اشى اك كسيف اوردولرك يوكله نيور دوردى بشى - تپه دن يول بولارق كچمك ايچون مرمره يه قاچ دونانمايله صاريلمش اوفاجق بر قارايه. نه حياسزجه تحشد كه افقلر قاپالى! نرده - كوسترديكى وحشتله بو بر آوروپالى ديديرير - ييرتيجى حس يوقسولى صيرتلان كومه سى وارسه كلمش آچيلوب محبسى ياخود قفسى! اسكى دنيا يكى دنيا بوتون اقوام بشر قاينايور قوم كبى محشرمى حقيقت محشر. Seyit Onbaşı Anıtkabir duvar resimleri 81

11 يدى ايقليمى جهانك طورويور قارشيكده اوستراليايله برابر باقيورسك قانادا! چهره لر باشقه لسانلر دريلر رنكارنك ساده بر حادثه وار اورته ده : وحشتلر دنك. كيمى هندو كيمى يام يام كيمى بيلمم نه بلا هانى طاعونه ده ذلدر بو رذيل استيلا! آه او يكرمنجى عصر يوقمى او مخلوق اصيل نه قادار كوزده سى موجود ايسه حقيله سفيل قوصدى محمدجكك آيلرجه طوروب قارشيسنه دوكدى قارننده كى اسرارى حياسزجه سنه. ماسكه ييرتيلماسه حالا بزه آفتدى او يوز. مدنيت دنيلن قحبه حقيقت يوزسز. 82

12 صوكره ملعونده كى تخريبه موكل اسباب اويله مدهش كى : ايدر هر برى بر ملكى خراب. اوته دن صاعقه لر پارچالايور آفاقى بريدن زلزله لر قالديرييور اعماقى بومبا شيمشكلرى بينندن اينوب هر سپرك سونيور كوكسنك اوستنده او آرسلان نفرك. يرك آلتنده جهنم كبى بيكلرجه لغم. آتيلان هر لغمك ياقديغى : يوزلرجه آدام. اولوم اينديرمه ده كوكلر اولو پوسكورمه ده ير او نه مدهش تيپيدر : صاورولور انقاض بشر قافه كوز كوكده باجاق قول چكه پارماق ال آياق بوشانير صيرتلره واديلره صاغناق صاغناق. صاچيور زرهه بورونمش ده او نامرد اللر ييلديريم يايليمى طوفانلر آلودن سللر. ويرييور يانغينى طورمش ده آچيق سينه لره سورو حالنده كزركن صاييسز طياره. طوپ تفكدن داها صيق كول له ياغان مرميلر. قهرمان اوردويى سير ايت كه بو ديده كولر نه چليك طابيه لر ايستر نه سينر خصمندن آلينير قلعه مى كوكسنده كى قات قات ايمان هانكى قوت اونى حاشا ايده جك قهرينه رام چونكه تا سيس الهى او متين استحكام. صاريلير اينديريلير موقع مستحكملر بشرك عزمنى توقيف ايده مز صنع بشر بو كوكسلرسه خدانك ابدى سرحدى او بنم صنع بديعم اونى چيكنتمه ديدى. عاصمك نسلى - دييوردم يا - نسلمش كرچك ايشته چيكنتمدى ناموسنى چيكنتميه جك. شهدا كوكده سى بر باقسه كا طاغلر طاشلر. او ركوع اولماسه دنياده اكيلمز باشلر. وورولوب ترتميز آلنندن اوزانمش ياتيور بر هلال اوغرينه يارب نه كونشلر باتيور! اى بو طوپراقلر ايچون طوپراغه دوشمش عسكر! 83

13 كوكدن أجداد اينه رك اوپسه او پاق آلنى دكر. نه بويوكسك كه قانك قورتارييور توحيدى بدرك آرسلانلرى آنجاق بو قادار شانلى ايدى. سكا طار كلمه يه جك مقبرى كيملر قازسين كومه لم كل سنى تاريخه ديسه م صيغمازسك. هرج و مرج ايتديكك ادواره ده يتمز او كتاب سنى آنجاق ابديتلر ايدر استيعاب. بو طاشكدر دييه رك كعبه يى ديكسم باشكه روحمك وحينى طويسه م ده كچيرسه م طاشكه صوكره كوك قبه يى آلسه مده ردا ناميله قانايان لحديكه چكسه م بوتون اجراميله ابر نيسا نى آچيق تربه كه جاتسه م ده طاوان يدى قنديللى ثريايى اوزاتسه م اورادن سن بو آويزه نك آلتنده بورونمش قانكه اوزانيركن كيجه مهتابى كتيرسه م يانكه تربه دارك كبى تا فجره قادار بكلتسه م كوندوزين فجر ايله آويزه كى لبريز ايتسه م تول له نن مغربى آقشاملرى صارسه م ياره كه. ينه بر شى ياپابيلدم دييه مم خاطره كه. سن كه صوك اهل صليبك قيرارق صولتنى شارقك اك سوكيلى سلطانى صلاح الدينى قليج آرسلان كبى اجلالنه ايتدك حيران. سن كه اسلامى قوشاتمش بوغويوركن خسران او دمير چنبرى كوكسنده قيروب پارچالادك سن كه روحكله برابر كزر اجرامى آدك سن كه اعصاره كومولسه ك طاشاجقسك. هيهات. سكا كلمز بو اوفقلر سنى آلماز بو جهات. اى شهيد اوغلى شهيد ايسته مه بندن مقبر سكا آغوشنى آ ش طورويور پيغمر. محمد عاكف 84

14 Ölçme ve Değerlendirme Soruları A. Çoktan Seçmeli Sorular Aşağıdaki soruları yanıtlayınız 1. Rumi takvime göre yılının miladi takvime çevrilmiş hali aşağıdakilerden hangisidir? A B C D E Hicri takvime göre yılının miladi takvime çevrilmiş hali aşağıdakilerden hangisidir? A B C D E B. Doğru-Yanlış Soruları Aşağıda verilen cümlelerde yer alan bilgiler doğru ise cümle başında verilen boşluğa D, yanlış ise Y yazınız. 1. ( ) Rumi takvimde yılın başı mart ayıdır. 2. ( ) Şemsî ve kamerî harfler Farsçaya özgüdür. harflerdir. harfleri, şemsî ت ث د ذ ر ز س ش ص ض ط ظ ل ن ) (.3 harflerdir. harfleri, şemsî ب ج ح خ ع غ ف ق ك م و ه ى ء ) (.4 C. Açık Uçlu Sorular Aşağıdaki soruları yanıtlayınız. 1. Metin içinde geçen bir sözcüğün Arapça ya da Farsça kökenli olduğunu nasıl anlarsınız? ekle- çokluk eklerinden hangileri Arapça kökenli, hangileri Farsça kökenli sözcüklere ها ات ون ين ان 2. nir? Örnekler veriniz

15 1. EK GRUP DEĞERLENDİRME Açıklama: Aşağıdaki form, grupta yer alan arkadaşlarınızı değerlendirmek içindir. Grupta, birlikte çalıştığınız her bir arkadaşınız için ifadeleri okuyarak değerlendirme yapınız. Eğer grup arkadaşınız okuduğunuz ifadedeki davranışı gerçekleştirdi ise o ifadenin altına X işareti koyunuz. Sıra ÖĞRENCİNİN Adı ve Soyadı Çalışmaya hazır oluş Grup arkadaşlarını dinleme Sorumlulukları paylaşma Grup arkadaşlarını destekleme Tartışmalara katılma Görüşlerini gerekçeleri ile ortaya koyma Farklı görüşlere saygı duyma Görev almaya istekli oluş Zamanı verimli kullanma Aldığı görevleri zamanında tamamlama YORUMLAR 86

16 2. EK ÖZ DEĞERLENDİRME Adı Soyadı : Numarası : Etkinliklerde sergilediğiniz performansı düşünerek aşağıdaki ifadeleri okuyup yanlarındaki boşlukları doldurunuz. 1. Bu etkinlikte neler öğrendim? Neleri iyi yaptım? Neden? Etkinlikte nerelerde zorlandım? Neden? Nerelerde yardıma ihtiyacım oldu? Hangi alanda kendimi daha çok geliştirmeliyim? Daha sonraki çalışmalarımda neleri farklı yapacağım?

17 KISALTMALAR DİZİNİ A. Arapça F. Farsça A.-F. Arapça ve Farsça birleşik sözcük. F.-A. Farsça ve Arapça birleşik sözcük SÖZLÜK A ] عاجزانه] (A.-F.) âcizâne ] آفت] (A.) âfet ] احوال] (A.) ahvâl ] اقوام [ (A.) akvâm ] اعماق] (A.) amâk ] آميزه [ (F.) âmîze ] عندليب] (A.) andelîb ] عاطفت] (A.) âtıfet ] آتی] (A.) âtî ] عودت] (A.) avdet acizce, alçakgönüllüce. afet, bela, felaket, güzel sevgili. haller, durumlar. kavimler. (umk un cem i.) derinlikler. karışık, karışmış, mahlut. bülbül. şefkat gösterme. gelecek. geri dönüş. B bahâ (F.) ا] ] ] بقيه] (A.) bakıyye ] بارد] (A.) bârid ] بد [ (F.) bed ] بدخواه [ (F.) bedhâh ] بديع [ (A.) bedî ] بليغ] (A.) belîğ ] بزم] (F.) bezm ] بيگانه [ (F.) bîgâne ] بيكس [ (F.) bî-kes ] بالفعل [ (A.) bilfiil ] بالاستفاده [ (A.) bilistifâde ] بيتاب [ (F.-A.) bîtâb değer, kıymet. geriye kalan, bakiye. soğuk. kötü. birinin kötülüğünü isteyen, kötü niyetli. güzel, yepyeni. fasih konuşan, fasih, düzgün. eğlence meclisi, içki meclisi. yabancı. kimsesiz. gerçekten, yaparak, katılarak, bizzat. yararlanarak, istifade ederek. yorgun, takatsiz. 88

18 C ] جبرا [ (A.) cebren ] جفا [ (A.) cefâ ] جهل [ (A.) cehl ] جم غفير [ (A.) cemm-i gafîr ] جناب [ (A.) cenâb ] جبال [ (A.) cibâl [جزء] (A.) cüz zorla. üzme, eziyet etme. cahillik, bilgisizlik. insan kalabalığı. hazret. dağlar. parça, medrese alfabe kitabı. D ] داخلی [ (A.) dâhilî ] دارالمعلمين [ (A.) dârülmuallimîn ] دلالت [ (A.) delâlet ] ديده [ (F.) dîde ] دوش [ (F.) dûş iç ile ilgili, iç yüze ait. erkek öğretmen okulu. delillik, yol gösterme. göz. omuz. E ] ابکم [ (A.) ebkem ] ابر [ (F.) ebr ] اجرام [ (A.) ecrâm ] ادوار [ (A.) edvâr ] الا ن [ (A.) el an ] الحان [ (A.) elhân ] اليم [ (A.) elîm ] امرنامه [ (A.-F.) emirnâme ] امواج [ (A.) emvâc ] انعام [ (A.) enâm ] اندام [ (F.) endâm ] أنفيه] (A.) enfiyye dilsiz. bulut. cansız varlıklar, gök cisimleri. devirler, çağlar. şimdi. şarkılar, melodiler. acı, acıklı. ferman, emir belgesi. dalgalar. bâzı âyet ve sûreleri de ihtiva eden dînî dua kitabı. boy bos. burun otu. F ] فجر [ (A.) fecr ] فجرکاذب [ kâzib fecr -i tan ağartısı. gerçek tan ağartısından önceki geçici aydınlık. 89

19 ] فسانه [ (F.) fesâne ] فوق [ (A.) fevk ] فوقانی [ (A.) fevkânî ] فيض [ (A.) feyz efsane, masal. üst, üstü. üstteki, yukarıdaki. bereket, bolluk, ilim. G ] غدر [ (A.) gadir ] غفلت [ (A.) gaflet ] غيظ [ (A.) gayz ] گدا [ (F.) gedâ ] گريو [ (F.) gırîv ] گريه [ (F.) girye ] غنجه [ (F.) gonca ] غلغله [ (F.) gulgule ] غربا [ (A.) gurebâ hıyanet, fenalık eden. habersizlik, dikkatsizlik, dalgınlık. öfke. dilenci, yoksul. haykırış, çığlık. ağlama, ağlayış. açmamış tomurcuk, gonca. kaynaşma. garipler. H ] خفی [ (A.) hafî ] حقير [ (A.) hakîr ] حموله [ (A.) hamûle ] خارجی [ (A.) hâricî ] حريم (A.)[ harîm ] حريص [ (A.) harîs ] حسبة الله [ (A.) hasbetenlillah ] حسب حال [ (A.-F.) hasbihâl ] حسن [ (A.) hasen ] حشر [ (A.) haşr ] خيرخواه [ (A.-F.) hayırhah ] حضم [ (A.) hazm ] هنگامه [ (F.) hengâme ] هرج و مرج [ (F.) hercümerc ] هجران [ (A.) hicrân ] هدايت [ (A.) hidâyet gizli. değersiz, küçük, bendeniz, ben. yük. dış ile ilgili. kutsal, harem, avlu. hırslı. Allah rızası için. halleşme, dertleşme. güzel. kıyamet, haşır. iyiliksever. sindirim. kargaşa. kargaşa, dağınıklık, düzensizlik. ayrılık, ayrılık acısı. doğru yolu gösterme. 90

20 ] حصار [ (A.) hisâr ] حفره [ (A.) hufre ] خلوص [ (A.) hulûs ] خمار [ (A.) humâr ] حجت [ (A.) hüccet kale. çukur, oyuk, delik. içtenlik. mahmurluk. delil, belge. İ ] اجلال [ (A.) iclâl ] عفريت [ (A.) ifrît ] احساس [ (A.) ihsâs ] اختلاج [ (A.) ihtilâc ] اقرار [ (A.) ikrâr ] اکتفا [ (A.) iktifâ ] ١ ] علت [ (A.) illet ] التجا [ (A.) ilticâ ] التماس [ (A.) iltimâs ] امتزاج [ (A.) imtizâc ] انفعال [ (A.) infiâl ] انتخاب [ (A.) intihâb ] انزوا [ (A.) inzivâ [عرفان [ (A.) irfân ] استيعاب [ (A.) istî âb ] استفسار] istifsâr etmek ] استحکام [ (A.) istihkâm ] استحصال [ (A.) istihsâl ] استهزا [ (A.) istihzâ ] استقبال [ (A.) istikbâl ] استمداد [ (A.) istimdâd ] اشتياق [ (A.) iştiyâk ululama. mitolojik canavar. hissettirme. çırpınma, seğirme. itiraf, dile getirme, kabullenme. yetinme. hastalık, sebep. sığınma. kayırma. uyuşma, uzlaşma. kırılma, gücenme. seçme, seçilme, seçim. köşesine çekilme, tek başına yaşama. bilme, kültür. kapasite, alım gücü, sığdırma. açıklama istemek. sağlamlık, siper. elde etme, elde edilme, üretim. alay. karşılama, gelecek, kıbleye dönme. yardım isteme. şevklenme, şevk duyma. K ] قال [ (A.) kâl ] قامت [ (A.) kâmet söz, laf. boy. 91

21 ] قصر [ (A.) kasr ] قسوت [ (A.) kasvet ] قوی [ (A.) kavî ] کدخدا [ (F.) kedhüda ] كا ن [ (A.) keenne ] کهکشان [ (F.) kehkeşân ] کرم [ (A.) kerem ] کثيف [ (A.) kesîf ] لطيف [ (A.) latif kasır, köşk. katılık, gönül darlığı. güçlü. kâhya. sanki, güya, gibi, benzer. samanyolu. cömertlik. yoğun, kalın, koyu. hoş, yumuşak. L ] لب [ (F.) leb ] لبريز [ (F.) leb-rîz ] لمعه [ (A.) lem a ] لرزش [ (F.) lerziş ] لوحه [ (A.) levha ] ليالی [ (A.) leyâlî ] ليل [ (A.) leyl ] لياقت [ (A.) liyakat ] لطف [ (A.) lutf dudak. taşıcı, ağzına kadar dolmuş. parıltı. titreme. plaka, tabela. geceler. gece. yaraşma. iyilik, lütuf, güzellik. M ] مغرب [ (A.) mağrib ] محبس [ (A.) mahbes ] ماهيت [ (A.) mahiyet ] محکوک [ (A.) mahkûk ] محلول [ (A.) mahlul ] محروم [ (A.) mahrum [محشر [ (A.) mahşer ] مع مافيه [ (A.) mamâfih ] معمور [ (A.) mamûr ] مريض [ (A.) mariz ] مصلحت [ (A.) maslahat batı, akşam namazı. hapishane. asıl, esas, içyüzü. kazılmış, kazılarak yazılmış, yontulmuş. erimiş, çözülmüş, hallolmuş. yoksun. kıyamet yeri, aşırı kalabalık. bununla birlikte. bayındır, imar edilmiş. hasta. iş, dirlik düzenlik. 92

22 ] مظله [ (A.) mazille ] معذور [ (A.) mazur ] مبهوت [ (A.) mebhût ] مجهول [ (A.) mechûl ] مجموع [ (A.) mecmû ] مديون [ (A.) medyûn ] مهيب [ (A.) mehîb ] ملال [ (A.) melâl ] ملعون [ (A.) melun ] مناصب [ (A.) menâsıb ] مناظر [ (A.) menâzır ] مرمگريز [ (F.) merdümgiriz ] مسرت [ (A.) meserret ] مسحور [ (A.) meshûr ] مسرور [ (A.) mesrûr ] مشي وم [ (A.) meş um ] مشهد [ (A.) meşhed ] مشرب [ (A.) meşreb ] موجوديت [ (A.) mevcûdiyyet ] موهوم [ (A.) mevhûm ] موزون [ (A.) mevzun ] ما يوس [ (A.) meyus ] منوال [ (A.) minvâl ] معتاد [ (A.) mu tâd [معامله [ (A.) muamele ] معما [ (A.) muamma ] مبصر [ (A.) mubassır ] مغبر [ (A.) muğber ] محافظه [ (A.) muhafaza ] مخيل [ (A.) muhayyel ] مقارن [ (A.) mukarin ] مونس [ (A.) munis ] مراقبه [ (A.) murakabe kıldan yapılma büyük çadır. özürlü. şaşkın. bilinmeyen. toplam, tümü. borçlu. heybetli. sıkıntı, usanma. lanet olası. makamlar. manzaralar. insanlardan kaçan. sevinç. büyülenmiş. sevinçli. uğursuz, şom. şehit düşülen yer. yaratılış, tabiat, içme yeri. var olma, varlık. asılsız, kuruntuya dayalı. biçimli, düzgün, vezinli. umutsuz, üzgün. tarz, yol. alışılmış. işlem, davranış. bilmece. okul düzenini sağlayan görevli. kırgın, gücenik. koruma. hayal edilen. bitişik, ulaşmış, erişmiş. cana yakın, alışılmış. denetim, kendi iç dünyasına dalma. 93

23 ] مرصع [ (A.) murassa ] مصاحبه [ (A.) musahabe ] مستطيل [ (A.) mustatîl ] مطابق [ (A.) mutâbık ] معتدل [ (A.) mutedil ] متصل [ (A.) muttasıl ] مظلم [ (A.) muzlim ] مبين [ (A.) mübin ] مجهز [ (A.) mücehhez ] مجلا [ (A.) mücellâ ] مداهن [ (A.) müdâhin ] مهلک [ (A.) mühlik ] ممثل [ (A.) mümessil ] منجمد [ (A.) müncemid ] منفعل اولمق [ olmak münfail ] منحل [ (A.) münhal ] منسجم] (A.) münsecim ] منتهى [ (A.) müntehî ] مروت [ (A.) mürüvvet ] مستهزی [ (A.) müstehzi ] مستوفى [ (A.) müstevfâ ] متعاقب [ (A.) müteakib ] متفکر [ (A.) mütefekkir ] متخيل [ A.) mütehayyil ] متحير [ (A.) mütehayyir ] متناسب [ (A.) mütenasib ] متناظر [ (A.) mütenâzır ] متوازن [ (A.) mütevâzin ] متوجه [ (A.) müteveccih ] متوکل [ (A.) mütevekkil ] متولد [ (A.) mütevellid ] موكل] (A.) müvekkel ] مزين [ (A.) müzeyyen değerli taşlarla süslenmiş. konuşma, sohbet etme. istitâle eden, uzayan, (geo.) *dikdörtgen. uyan, uyumlu. ılıman, mülayim, hoşgörülü. sürekli, durmadan. karanlık. açıklayan, açıklayıcı. donanmış. cilalı. müdahene eden, yüze gülen, dalkavuk. öldürücü. Temsilci, sınıf temsilcisi. donuk. gücenmek, alınmak. boş, açık. insicamlı, düzgün. nihayet bulan, sona eren, biten, son, en. insanlık, iyilik. alaycı. kâfi derecede, yeteri kadar, tam. ardından. düşünür, düşünceli. tahayyül eden, hayâle dalan, hayal kuran. şaşkın, şaşırmış. uygun, uyumlu. birbirine bakan, simetrik. oranlı, uyumlu, dengeli. dönük, yönelik. tevekkül eden, her işini Tanrı nın iradesine bırakan. doğan, ileri gelen, kaynaklanan. vekil tâyin edilen, vekil edilen kimse. süslü, ziynetli. 94

24 N ] نامساعد [ (F.-A.) nâmüsaid ] نفحه [ (A.) nefha Nefs-ül-emr ] نقاهت [ (A.) nekahet ] نظارت [ (A.) nezâret ] نگاه [ (F.) nigâh ] نسيان [ (A.) nisyân ] نياز [ (F.) niyâz ] نجوم [ (A.) nücum ] نمايش [ (F.) nümayiş uygun olmayan. üfürme. bu işin aslı, özü. hastalıktan sonraki tehlikeli geçiş dönemi. nazırlık, gözetme. bakış. unutma, unutulma. yalvarma, dua. yıldızlar, astoroloji. gösteri. P ] پايان [ (F.) pâyân ] پرور [ (F.) perver ] پيدا [ (F.) peydâ ] پيکر [ (F.) peyker ] پنهان [ (F.) pinhan ] پخته [ (F.) puhte son. yetiştiren, eğiten, büyüten, besleyen. ortada, açıkta. yüz. gizli, saklı. pişmiş, pişkin, olgun. R ] ربط [ (A.) rabt ] رام [ (F.) ram ] رايحه [ (A.) râyiha ] رايحه دار [ (A.-F.) râyihâdâr ] رفيق [ (A.) refik [رفتار [ (F.) reftâr ] رمز [ (A.) remiz ] روزن [ (F.) revzen ] رجال [ (A.) ricâl ] ردا [ (A.) ridâ ] ري ه [ (A.) rie ] رقت [ (A.) rikkat bağlama. itaat eden, boyun eğen. koku. kokulu. arkadaş, yoldaş. gidiş, davranış. sembol, işaret, rumuz. pencere. erkekler, üst düzeyde bulunanlar. örtü, hırka, derviş postu. akciğer. incelik, hassaslık, acıma. 95

25 S ] سعی [ (A.) sa y ] صدمه [ (A.) sadme ] صفوت [ (A.) safvet ] صحرا [ (A.) sahra ] ساعقه [ (A.) sâika ] ساي ل [ (A.) sâil ] ثقيل [ (A.) sakil ] ساکت [ (A.) sâkit ] صليب [ (A.) salib ] ثالث [ (A.) sâlis ] سانح [ (A.) sânih ] ثانيا [ (A.) sâniyen ] صولت [ (A.) savlet ] صيحه [ (A.) sayha ] سمع [ (A.) sem ] ثنا [ (A.) senâ ] سرمست [ (F.) sermest ] سرتيز] (F.) ser-tîz ] سروستان [ (F.) servistân [صيراجا] sıraca ] سرايت [ (A.) sirâyet çalışma, çaba gösterme. çarpma, vurma, tokuşma, musibet. saflık, temizlik, arılık. çöl, kır. yıldırım. dilenci, soran, akan. ağır, hoş olmayan, yakışmayan. suskun. haç. üçüncü. zihin ve fikirde hâsıl olup çıkan, fikre doğan. ikincisi, ikinci olarak. akın, saldırı. haykırış. işitme, kulak. övgü. sarhoş. ucu, baştarafı sivri olan; keskin. servilik. (dâ-ül-hanes) insan ve hayvanda kıl ve tüy döken bir hastalık. bulaşma, geçme. Ş ] شاهراه [ (F.) şâhrâh ] شباب [ (A.) şebâb ] شفيق [ (A.) şefîk ] شهبال [ (F.) şehbâl ] شهيق [ (A.) şehîk ] شکوا [ (A.) şekvâ ] شراي ط [ (A.) şerâit ] شتابان [ (F.) şitâbân anayol. gençlik. müşfik, şefkatli. kanattaki en uzun tüy. nefesi içeri alırken seslenme; hıçkırık, soluk alma. şikayet, sızlanma. koşullar. koşan, seğirten. 96

26 ] شعاع [ (A.) şuâ ] شي ون [ (A.) şuûn ışın. işler, olaylar. T ] طاعت [ (A.) tâat ] تبصبص [ (A.) tabasbus ] تا بصباح [ tâ-be-sabâh ] تحسر [ (A.) tahassür ] تحسس [ (A.) tahassüs ] تحشد [ tahaşşüd ] تحقيق [ (A.) tahkik ] تحت البحر [ (A.) tahtelbahir ] تقلص [ (A.) takallüs ] تاراج [ (F.) târâc ] طراوت [ (A.) tarâvet ] تارومار [ (F.) târümâr ] طاعون [ (A.) tâûn ] طيف [ (A.) tayf ] تبعيد [ (A.) teb îd ] تبديل [ (A.) tebdîl ] تدريسات [ (A.) tedrîsât ] تفرقه [ (A.) tefrika tehevvür (A.) [ ور ] ] تکاپو [ (F.) tekâpu ] تکميل [ (A.) tekmîl ] تلقی [ (A.) telakkî ] تلقين [ (A.) telkîn ] تمديد [ (A.) temdîd [تمنا] temennâ ] ترقی [ (A.) terakkî ] توكل [ tevekkel ] توحيد [ (A.) tevhîd ibadet, itaat. yardakçılık, yaltaklanma. sabaha kadar. özlem duyma, üzülme. duygulanma, hislenme. birikme, yığılma, toplanma. araştırma, gerçeği arama. denizaltı. kasılma. yağma. tazelik. dağınık, perişan. veba. korkudan karanlıkta görünen hayalet. uzaklaştırma, sürgün etme. değiştirme, dönüştürme, değişiklik. öğretim. bölücülük, ayrılma. küplere binme, köpürme. telaş, koşuşturma, dalkavukluk. tamamlama, bütün, tüm. anlayış, görüş, değerlendirme. öğretme, kulağına anlatma. uzatma, süre uzatma. eli başa götürerek verilen selam. ilerleme, gelişme. işi oluruna bırakan, kaderine razı olan. birleştirme, Tanrı yı bir bilme. 97

27 ] تظاهر [ (A.) tezâhür ] تزيين [ (A.) tezyîn ortaya çıkma, belirme. süsleme, süslenme. U ] علوی [ (A.) ulvî ] عمان [ (A.) ummân ] عزلت [ (A.) uzlet yüce. okyanus. köşesine çekilme. Ü ] الفت [ (A.) ülfet dostluk, kaynaşma, görüşme, konuşma. V ] واهی [ (A.) vâhî ] وخيم [ (A.) vahîm ] واضح [ (A.) vâzıh ] وجد [ (A.) vecd yararsız. korkunç. açık, net. coşku. Y ] يگانه [ (F.) yegâne biricik. Z ] ضعفی [ (A.) za fî ] ظلام [ (A.) zalâm ] ظواهر [ (A.) zavâhir ] زفير [ (A.) zefir ] ذی قدرت [ (A.) zîkudret ] ضياء [ (A.) ziyâ ] ذهول [ (A.) zühûl ] ذل [ (A.) züll zayıflıkla ilgili, zaaf ile ilgili. karanlık. dış yüzler. göğüs geçirme, nefes verme, soluğu dışarı verme. güçlü, kudretli. ışık. dalgınlıkla unutma. alçalma, alçaklık, düşkünlük, zillet. 98

28 KAYNAKÇA Devellioğlu, Ferit, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, Aydın Kitabevi, Eski ve Yeni Harflerle 5. Ofset Baskı, Ankara, Ergin, Prof. Dr. Muharrem, Osmanlıca Dersleri, Boğaziçi Yayınları, Baskı, İstanbul, İmlâ Lûgati, Dil Encümeni Tarafından Tertip Edilmiştir, Cüz:5, İstanbul Devlet Matbaası, Timurtaş, Prof. Dr. Faruk, Osmanlı Türkçesine Giriş, Alfa Yayım Dağıtım, Baskı, İstanbul, Timurtaş, Prof. Dr. Faruk, Osmanlı Türkçesi Metinleri, Umur Reklamcılık ve Matbaacılık, 4. Baskı, İstanbul, Aksoyak, İ. Hakkı, Osmanlı Türkçesi Okuma Kitabı, Graffiker Yayınları, 6. Baskı, Ankara, Özkan, Prof. Dr. Mustafa, Enfel Doğan, Fatih Kemik, Mustafa Uluçay, Çözümlemeli Osmanlı Türkçesi Metinleri, Çağrı Yayınları, İstanbul, Akkoyunlu, Prof. Dr. Ziyat, Kolay Osmanlıca, İldem Yayınları, Ankara, Kurt, Prof. Dr. Yılmaz, Osmanlıca Dersleri, Akçağ Yayınları, Baskı, Ankara, Örs, Derya, Ahmet Eryüksel, Hicabi Kırlangıç, Osmanlı Türkçesi Sözlüğü (Ciltli), Gün Yayıncılık, Ankara,

29

30

31

32 40 ارنكوينده بهار جانان آرامزده بر آدكدى شريين كىب حسن وآنه عنوان بر ساحله هم شرفدى هم شان پارالتديغى حافظه مده هر آن بر شعرى خاطرالتان قاديندى. دوغمشدى ايچمده تا دريندن ييلديزلرى ماوى بر مسانك. حظيله خراب ايدم أداكك حاال متخيلم صداكك كوكلمده قاالن عكسلرندن. موسم ايىي كائنات ايىي يدى ييلديزلر او يانده بز بو يانده خوليا كىب خوش كچن زمانده صاندم كه كوزللكك جهانده بر سلطنتك كوزللكىيدى. استانبولك اويله در هبارى بر عشق اوىل ويردى آشنالق آيلرجه خيال ايچنده قالدق ظنمجه ارنكوينده آرتيق. كورمز فلك اويله بر هبارى. حيىي كمال 94

33 39 عطرى بويوك عطرى يه اسكليلر ديرلر: بزم اوز موسقمزك پريى. او قادار خلقى سوق ايدوب ير ير او شفق وقتنك جهانكريى نيجه بايرملرك صباح ايركن كوكى طوپ سسلريله كورلركن. سويلمش سلطنتلى تكبريى تا بوديندن عراقه مصره قادار فتح ايديلمش اوزاق ديارلردن وطن افقنده حر اسن روزكار سس كوتورمش بوتون هبارلردن. او دها اويله طوپالمش كه بزى يدى يوز ييل سورن حكايه مزى ديكله مش اختيار چنارلردن. موسيقيسنده بر طرفدن دين بر طرفدن بوتون حيات آقمش. هر طرفدن بوغاز او شهر آيني ماوى طوجنه يله كور فرات آقمش. نيجه سسلرله كوك و يرلرمز حزمنز شوقمز ظفرلرمز بزه بكزه ر او كائنات آقمش. دنكله دم چوق زمان نواكارى بر ترمن كه هم ككيش هم شوخ. داغيلريكن نوانك اسرارى باشاليور شرق افقلرنده وضوح مست اولوب سوزلرنده هر هجه دن يوله دومشش برر برر كيجه دن يورييور فجره اللى ميليون روح قيصقانوب كيزله مش قضا و قدر بلكه بيكدن زياده بسته سىن. بزه مرياثى قالدى يكرمى اثر نعتيدر اك مهيىب اك دريىن واقعا ىن قدم كلنجه ديله خيزالنان مولوى مساعيله يدى قات عرشه چيقمش آييىن. او كه بر احتشاملى دنيايه سس و تل قدرتيله حاكمدى عادتا بكزه يور معمايه علمامزده بيلميور كيمدى. او اثرلر بوكون دفينه ميدر ابديتده بر خزينه ميدى بر بيلن وار مى نرده در شيمدى اويله بر موسيقى ىي اورتن اولوم بر تسلى برياقمز انسانده. حمتمل كورميور هنوز كوكلم چوق ساعتلر كچنجه هجرانده دوشولور بر خياله ذوق آلينري: بلكه حاال او بسته لر چالينري كميلر كچمني بر عمانده. يجيى كمال 93

34 38 نرده سك كيجه لني بر سس بوله ر اويقومى ايچم اورپرمه يله دوالر:»نرده سن «آرايورم ييللر وار كه بن اوىن عاشقييم بىن چاغران بو سسك كون اولور سورويوب بىن دربدر بو سس روزكارلره قاريشري كيدر. كون اولور پيشمدن يورور برابر آكسزين هايقريير بكا:»نرده سك «بوتون سوكيلرى آتيپ ايچمدن وارلغمى يالكز اوكا ويردم بن. الويرير كه بر كون بكا دريندن تا دريندن بر كون بكا»كل!«ديسني. احمد قتسى 92

35 37 سه ره ناد يشيل پنجره كدن بر كل آت بكا ايشيقلرله دولسون قلبمك ايچى. كلدم ايشثه موسم كىب قاپيكه كوزلرمده بولوط صاچلرمده چيك. آچيالن بر كلسك سن ياپراق ياپراق بن عشقمله هبار كتريدم سكا. طوزىل يوللرندن كچديكم اوزاق اقليمدن شرقيلر كتريدم سكا. شفاف داماللرله تيرته ين آغري غنجه نك آلتنده بوكوملش هرساق سنكچون داللردن سوزولن عطر سنكچون يامسني قرنفيل زنبق. بر قوش سسى كلري دوداقلركدن كوزلرك كوكلمده آچان نركسلر. دوشن بر اوپوشدر ياكاقلرندن مور آقاسيه لرده اورپره ن سحر. پنجره كدن بر كل آتديغك زمان ايشيقلرله دوالجق قلبمك ايچى. كچيورم موسم كىب قاپيكدن كوزلرمده بولوط صاچلرمده چيك. احمد محب 91

36 36 حكايه سنك دوداقلرك پنبه اللرك بياض آل طوت اللرمى ببك طوت براز. بنم دوغديغم كويلرده جويز آغاچلرى يوقدى. بن بو يوزدن سرينلكه حسرمت. اوقشا براز. بنم دوغديغم كويلرده بوغداى تاراللرى يوقدى. داغيت صاچلركى ببك صاوور براز. بنم دوغديغم كويلرده مشال روزكارلرى اسه ردى و بو يوزدن دوداقلرم چاتالقدر اوپ براز. آقشاملرى أشقيالر باصاردى. بن بو يوزدن يالكزلغى هيچ سومم قونوش براز. بنم دوغديغم كويلرده انسانلر كومله سىن بيلمزدى. بن بو يوزدن بويله ناچار قاملشم كولدور براز. سن توركيه كىب آيدنلق و كوزلسك بنم دوغديغم كويلرده كوزلدى سنده آكالت دوغديغك يرلرى آكالت براز. جاهد كوله بى بنم دوغديغم كويلرى 90

37 35 اوتوز بش ياش شعرى ياش اوتوز بش يولك ياريسى ايدر دانته كىب اورتاسنده يز عمرك ده ليقانلى چاغمزده كى جوهر يالورمق ياقارمق نافله بو كون كوزكك ياشنه باقمادن كيدر. شققلرمه قار مى ياغدى نه وار بنم مى أللهم بو چيزكيلى يوز يا كوزلر آلتنده كى مور حلقه لر! نه دن بويله دمشان كورونورسكز ييللر ييلى دوست بيلديكم آينه لر زمانله ناصل دكيشيور انسان.. هانكى رمسمه باقسم بن دكلم. نرده او كونلر او شوق او هيجان بو كولر يوزىل آدام بن دكلم. ياالندر قايغيسز اولديغم ياالن خيال ميال شيلردن ايلك عشقمز خاطره سى بيله ياباجنى كلري حياته برابر باشالديغمز دوستلرله ده يوللر آيريلدى بر بر كتدكجه آرتيور يالكزلغمز. كوك يوزينك باشقه رنكىده وارمش كچ فرق ايتدم طاشك سرت اولديغىن صو انساىن بوغار آتش ياقارمش هر دوغان كونك بر درد اولديغىىن انسان بو ياشه كلنجه آكالرمش. آيوا صارى نار قريمزى صوك هبار هر ييل براز داها بنمسه ديكم. نه دونوب دورويور هواده قوشلر نردن چيقدى بو جنازه اولن كيم بو قاچنجى باغچه كوردم تارمار نيلرسك اولوم هركسك باشنده. اويودك اويانامادك اوالجق. كيم بيلري نرده ناصل قاچ ياشنده بر منازلق سلطنتك اوالجق ختت مثاىل او مصال طاشنده جاهد صدقى طاراجنى جاهد صدقى 89

38 34 بر كيجه اون دورت عصر او ل ينه بر بويله كيجه يدى قومدن آيك اون دوردى بر اوكسوز چيقيويردى! لكن او نه خسراندى كه: حس ايتمدى كوزلر قاچ بيك سنه در حال بو كه بكلشمه ده لردى! نردن كوره جكلر كوره مزلردى طبيعى: بر كر ه ظهور ايتديكى چول اك صاپا يردى بر كر ه ده معمورهء دنيا او زمانلر حبرانلر ايچنده يدى بو كوندن ده برتدى. صريتالنلرى كچمشدى بشر يريتيجيلقده ديشسزمى بر انسان اوىن قاردشلرى يردى! فوضى بوتون آفاقنه صارمشدى زمينك صالغيندى بو كون شرقى ييقان تفرقه دردى. ديركن بويومش قريقنه كلمشدى كه اوكسوز باشلرده كزن قانلى آياقلر صويه ايردى! بر نفخه ده انسانلغى قورتاردى او معصوم بر محله ده قصريلرى كسرالرى سردى! عجزك كه ازيلمكدى بوتون حق ى ديريلدى ظلمك كه زوال عقلنه كلمزدى كربدى! عامللره رمحتدى أوت شرع مبيىن شهبالىن عدل ايسته يه نك يوردينه كردى. دنيا نه يه صاحبسه اونك ويركيسيدر هپ مديون اوكا مجعيىت مديون اوكا فردى. مديوندر او معصومه بوتون بر بشري ت يا رب بيزى حمشرده بو اقرار ايله حشرايت. حلوان ۱۱ ربيع االول ۱۳4۷ محمد عاكف 88

39 - سكا مشؤم بر خرب درويش سوكيلك كيتدى چوق زمان اول! بللى يورغونسك اختيار بكا كل! مسافر اول بو كيجه! چيلديران فرطينايله كيتدكجه ديشارده صانكه قاراكلقده آرتييور مدهش! بلكه حجرمده مضطرب روحك بوالجقدر براز حضور و سكون اودامده بر كوشه نك كولكه سنده كيزلندى. اودامده هر يره قسوتلى بر سكوت ايندى. كچدى سس سزجه بر زمان آرادن.. ديدم كه: مامتى هجراىن ىب هنايه اوالن بو عشقك ايسته يورم آكالمق فسانه سىن ديكله مك نايكك ترانه سىن! ترمن ايتمه ىي آرزو ايدرميسك دوستم سىن رومحله ايشته ديكله يورم: ترمن صرصرلره مهراه بويوك داغلرى آشدم چيغلرله دوالشدم - صاندم كه شتامبله بر اميده ياناشدم. آعصار كلوب كچدى فقط بوملادى پايان رومحده كه هجران! سرمست اوالرق كچمش افقلردن او دلرب قوشلرله چيچكلرله برابر.. - بيلمم نه يه اوملش بكا مغرب بيهوده -دميش- اوملاسني آرقاده شتابان يوق وصلمه امكان! يوللرده صرارمش داغيالن كللره صوردم سنبللره صوردم لب بسته و هجرانزده بلبللره صوردم - بيلمه م كه بولوطلرده مى كوكلرده مى پنهان - ايواه جواب ويرمه ديلر: نرده او فتان صوردم كيجه ييلديزلر اوزاقدن باقيوردى داغلرده پيكارلر آقيوردى بر كويلو قادين يرده بر آتش ياقيوردى.. بردن بره ييلديزلر اوچوب اولدى كريزان مبهوت قادين. صوصدى پيكارلرده كى احلان! كزدم آرادم هر يرى بر فرطينه اولدم بيهوده يورولدم يالكز شوىن كوردم شوىن بولدم يالكز شوىن دوميقده مي أآلن: هجران.. ينه هجران.. ينه هجران! صباح اوياندم اودام بوشدى نيم مظلمدى يوقدى هيچ كيمسه دن أثر شيمدى. بن اويوركن ياتاقده آسوده دومانلرى جاملرى اورمتش برر بياض پرده آرادم: اختيار عجب نرده يوقدى هيچ بر أثر.. قفسلرده ساده بوزدن عصا قرييقلرى وار آچيق قاالن قاپيمك كنارلرنده بياض حمرتم بياض صاچلر!.. اورخان سيفى 87

40 33 فرطينا و قار مسالر كهكشانسز! كوكلرده يانان جنوم سونسون! كوسته ر يكى هجوم سونسون مهتاب كوپكلى دالغالرده!.. روحكده بر انتقام وارده بيتمه زسه بو چارپينيشله أى باد بيهوده ئوكمده ايتمه فرياد داغلر قايالرله كيت قوجاقالش فقط يالكز بنم سس سز حميطمدن اوزاقالش! براق يانسني شو ساكن حجره مك صولغون شعا عى براق قالسني شو حمزون التماعى! قار ديشارده يورغون آدميلر.. چاليندى صوكره قاپيم»عجب كلن بو زمان كيم «ديدم كيدوب آچدم. كورجنه قلبمى اويناتدى بر كوچوك لرزش: غريب چهره ىل اعصار ديده بر درويش! ألنده بوزدن عصا قولتغنده بر ىن وار اوموزلرنده اوزون مب بياض اوزون صاچلر - نه وار ديدم نره دن كلدك اختيار نه آدك نه دن بو قورقوىل يوللرده بويله كيچ قالدك - اوزاق اوزاق.. ديدى جمهول اوزاق افقلردن.. سوروكله يور بىن رومحده دويديغم هجران! قطبلرك كچه رك منجمد ده كيزلريىن اميدميك آرادم هر طرفده ايزلريىن ياباجنى يوللرك اوستنده آغالدم قوشدم هبارك عاشقى مي»قيش«در امسم أى دوستم! فيرطينا - انيس هبيجه - قودورمشسه ك دهكيزدن انتقام آل! افقلردن ظالم آل! آغاچلر ييق بولوطلر چاك چاك ايت! بوتون دنياىي ايسرتسه ك هالك ايت! فقط يالكز بنم سسز و ايصسز شو حجرمدن چكيل خوليامى بوزما! بنم رؤيا مى بوزما! نه در تتهورك اى باد بو بيتمه ين فرياد بو صيحه لر بو غريو اى ديو قودورمشسه ك دهكيزدن انتقام آل افقلردن ظالم آل قرييلسني چيلديران ضربه دن امواج بوتون ساحللر اولسون حمو و تاراج!.. بنم يالكز اوزاقالش مسكنمدن چكيل كيت روزمندن! اى سرسرى چكيل! رومحده منفعل بر شى وار آه سكون ايسته رم سكون! جمنون قودورمشسه ك دهكيزدن انتقام آل افقلردن ظالم آل! بويوك قوشلر اوزاق داغلرده قالسني آشيانسز! 86

41 32 كوزلرك رومحده كيزىل بر أملمى آرار كوزلرميه باقوب داالن كوزلرك عقلمه كلمدك بيلمه جه صورار بىن خوليالره صاالن كوزلرك. نكاهك كوكلمه اى پرى پيكر ليال حسرتك حزنىن دوكه ر! قاراكلقلر كىب ييقلري چوكه ر ايچمده ير ايدوب قاالن كوزلرك. حضوركده بعضا بنلكم ارير طورك خلوصمدن شبهه كوسرتير بعضا ده نه اوملز اميدلر ويرير صرب و قرارمى آالن كوزلرك. غمزكده ظاهر اى عمرميك وارى فسون حسنكك بوتون اسرارى نشر ايدر عامله رنك هبارى قويو منكشه يه چاالن كوزلرك! سحردر شبهه سز بوتون بو شيلر باقشك ذهنمى پريشان ايلر. بكا عشق ايلندن افسانه سويله ر عشقه اينامنايان ياالن كوزلرك. رضا توفيق 85

42 31 پك حزين بر مولد كيجه سى ۱۳ ربيع االول ۱۳۳۱ ييللر كچيور كه يا حممد آيلر بزه هپ حمر م اولدى! آقشام نه كونشلى بر كيجه يدى.. ايواه اوده ليل مامت اولدى! عامل بو كون اوچ يوز اللى ميليون مظلومه يامان بر عامل اولدى: چكنندى حرمي پاكى شرعك ناموسه ياباجنى حمرم اولدى! بيننده اوتن چاكك سسندن بيكلرجه مناره ابكم اولدى. اهلل ايچون اى نىب معصوم اسالمى برياقمه بويله بيكس اسالمى برياقمه بويله مظلوم. محمد عاكف 84

43 دور ثالثده كى آثارى او ملعون مرضك وار متاميله دكل هيچ برى اكسيك عرضك. بوتون اعراض شهيقيله زفرييله - يرت! خسته نك چهره سى ميدانده يا! انسانده مكر اوملاسني حس دينيلن شى.. او دكل لكن بز بوىن»تبديل هوا«ديرده نصل كونده ريرز شورده اوچ بش كوىن وار.. كوندره مل: يولده ئولور»كيت«دميك هم دوشونورسه ك نه بويوك بر ذلدر! هادى كوندرميه مل.. وارمى فقط امكاىن كيمه درد آكالديرز بولسه ك آ درد آكالياىن! - سوزيكز طوغرى مدير بك نه ياپوب ياپملى تك بو چوجوق كيتمليدر. چونكه امينم پك پك دها بر هفته ياشار صوكره سرايت ده اولور بويله بر خسته ىي كوندرسه ده مكتب معذور. - بر مبصر چاغريك. - بويورك افندم. بكا باق: خسته نك كيتمسى هر حالده موافق اوله جق.»سكا تبديل هوا توصيه ايتمش دوقتور كزمش اولسه ك آچيلريسك..«دييه بر فكريىن صور.»ايسته مم!«دير او فقط ديكله مه اقناعه چاليش: كيم بيلري بلكه ده بيچاره چوجوق آكالمامش - شيمدى تبديل هوا وارمى بنم ايستديكم براقك حامله آرتق بىن راحت اوله مي! اوچ بوچوق ييل بكا قاتالندى بو مكتب اوچ كون دها قاتالنسه قيامتمى قوپار هم نه ايچون بىن ييللرجه بارينديرمش اوالن بر يردن»اوله جكسك!«دييه قوغمق بو قوغوملقدر. بن كيمسه سز بر چوجوغم نرده كيدر ير بولورم ايتمه يك صوكره سوقاقلرده پريشان اولورم! آنام اوملش بابامك بيلميورم هيچ يوزيىن قارده شم وار اوده لكن بكا ديكمش كوزيىن: صانكى آتيده كى موهوم رفاهم كيده رك اوىن چالقانديغى خسرانلر ايچندن چكه جك! قارده شم قورديغك آماىل ده ويرمكده أولوم بىن كوم حفرهء نسيانه بن آرتيق أولدم! هانكى بر دردم ايچون آغاليه مي بيلميورم. دوكديكم ياشلرى چوق كورميكز: مغدروم! او قدر سعى بليغك بو سفالتمى صوكى برى اوجله اكر سويلمش اولسه يدى بوىن چاليشوب عمرميى چيلغينجه هبا ايتمزدم بن بو مستقبله ماضيمى فدا ايتمزدم! مرمحت بيلمه ين انسانلره باق يارىب قوغيورلر بىن بر سائل آواره كىب! - سىن بر كره قوغان يوق بو سوزك پك حقسز.»ايسته مم يولالمايك«ديرسه ك اكر قال يالكز خسته سك - هم ورمم! سويله نه وار صاقاليه جق - يوق جامن اويله دكل - اويله يا هركس امحق! براقريلر مى اكر كيتمه مش اولسه م عجبا! طوغريدر كيتملى مي قوشديريكز بر عربه. صوك صنفدن ايكى وجدانلى رفيقك قولنه دايانوب چيقدى او بيچاره سفالت يولنه. آته رق آرقه يه بر حملهء لربيز امل اوىن تبعيد ايده جك پايطونه ياقالشدى»ورم!«طوتدى بينديردى چوجوقلر صاره رق هر يريىن اوپديلر كريهء مامت دوكه رك كوزلريىن: - چكيوير طوغرجيه استاسيونه - يوق يوق بىن تا كوتور استانبوله بر يرده براق كه: غربا - كيمسه نك اونلره آلديرمديغى بر صريه ده- اوزانوب اومله يه بر شيلته بولورلر اوراده! محمد عاكف 83

44 30 خسته»وقعه حلقه ىل زراعت مكتبنده كچمشدى«- بنجه دوقتور اوىن سز بر صويه رق ديكليكز حسته لق چونكه دكل اويله امهيتسز. ساده بر نزلهء صدريه مى علت نرده! چوجوغك حاىل فناالشدى شو صوك كونلرده. عملياته چيقاركن صنف اون كون اول بوده كلمزمى ديدم:»كم ديدى اوغلم سكا كل نوبت اوستنده آدام قامچاىل يورغونلقدن هادى ياوروم هادى سوز ديكله ده بر پارچه اوزان.«او زماندن بريدر ضعفى ترقى ايدييور كورونن: بر داها قالقينماسى آرتيق پك زور. اويقو يوقمش كيجه هپ اوكسورييورمش آتشك اومليورمش آزجيق دينديكى - بن ذاتا ايشك بر آي اول بيليوردم نه وخيم اولديغيىن بكا اخطاره نه حاجت آ بكم شيمدى بوىن معمافيه يكيدن بر باقامل دقتله: حكمى قطعى ويره مل ايتمه يه كلمز عجله. - چاغريك خسته ىي كلسني. قاپينك پرده سىن آچه رق كريدى او اثناده دوزلتوب فسىن بر اوزون بويلو چوجوق.. لكن او بر لوحه ايدى! اويله بر لوحهء رقت كه اونومتام ابدى. رنكى اومچش يوزينك كوزلرى چوكمش ايچرى املاجقلر ايكى باشدن چيقيورمش ايلرى. او شاقاقلر كوچه رك جبهه ىي ياندن صيقمش فريالمش آلىن طامارلر ده برابر چيقمش! بت بكز كول كىب اوملش اوچه رق نور شباب او ياناقلر ايكى صولغون كله دومنش ىب تاب! او دوداقلر موراروب قاوالمش آرتق دريسى اوزامش صاچ كىب كريپيكلرينك هر بريسى! قفا بر يوك كسيلوب بويننه چوكمش باغرى ايكى دكنك كىب يوكسلمش اوموزلر يوقارى. - اوطور اوغلم سىن دقتليجه بر ديكليلم صويون اوجله فقط.. - سز صوييكز يوق حامل صويدى بيچاره ىي اوچ بش كيشى بردن او زمان آلدى بر هيكل عريان سفالت ميدان! بو كميك كولچه سنك ديكلنه جك بر جهىت يوقدى ظنمجه طبيبك جوشه رق مرمحىت»باقمسه ق خسته ىي نوميد ايدرز بلكى.«دييه چوجوغك كوكسنه ياقالشدى براز ديكله مه يه: - اوكسور اوغلم.. نفس آل.. آمله نفس.. اولدى كيني باقه مي نبضكه.. اعال.. سكا ياوروم قوده ئني يازه مي اوكسورييورسك او كسر پك أييدر.. آرسينيق حبلرى آل سويلرم اجزاجى ويرر. هادى كيت كنديكه أىي باق - نصل ايتدك دوقتور - ايده جك يوق چوجوق آرتق يوله كريمش كيديور! صول طرفدن رئە نك ذروه سى تكميل چورومش خسته لق سري طبيعيسىن آملش يورومش. 82

45 هركس بكا بيكانه بو يرده بر ير كه سونلر سويلنلردن أثر يوق بزمنده قدح قريديغمز سوكيليلر يوق يوق يوق! III قارمشده خيالك دييورم كه بر فرطينه نك قهرنه قربان قوشلر كىب دردكله بوكون دارماداغيندر قلبمده كونش سوكى امل نشئه نه وارسه قارمشده خيالك دييورم كه بر كون بو دوداقلر بىن حسرتله آكارسه - رمب نه دوداقلر: كول بكزكك اوستنده بره ر دامال قيويلجيم! بر كون بكا آغالرسه بو كوزلر بيهوده دكلدر بوىن بيلسني بيلسني كه بو كون بر سن اذيتده دكلسك: غربت يايينك اوقلرى كچمش ده ايچندن كونلرجه اوزاقده يورغون برى عزلت كىب يالكز ياشامقده. يورغون برى عزلت دنيلن قربه كومولدى: اوملدن اولدى. ۱۹۲۳ فاروق نافذ 81

46 29 غربت I بر قوش طانيوردم كه هبارده صالقيملر آچان باغچه مك اوستنده اوچاردى آقشاملرك اورپرديكى بر سسله اوتردى. بسبللى بو اقلمه ياباجنى نردن قوپاراق كلديكى جمهول اندامى اوزون تويلرى پارالق سسى وحشى بر قوش. آقشامله ياتان كويده صدالر دورولنجه مهتابه ياقني كولكه ىل بر نقطه بولوجنه هجرانله قيصيلمش هيجانلرله بوغلمش بر سسله اوتردى. اوتدكچه اوغولداردى سسنده آواره قوشك دويدغى حسرت بر بيلمه ديكم قطعه ده بر داغ تپه سنده بيك بر چولك آردنده قاالن يوردنه دائر. اوتدكچه او حسرتله كنيشله ردى دوياردم قورقونچ اوچوروملر كىب رومحده درينلك. هر كون دها بر پارچه ياقيندن سويشريدك: بن شاعر او شاعر. بر كون جامى آچدم كه افق بر قارا پرده صحراىي بياضلر بورومش يوللر اويومشش كوردم كه او غربت قوشينك كزديكي يرده جانسز بر آووچ توى ياتيور باقدم. او قومشش II اى كوزلرينك چوره سى مور بكزى طوتشمش آقشامالديغم يوللرى يالكز كزه ن آفت! قاچ ييل كچه جك بويله حزين بويله خربسز سن مرمره نك كول كىب دورغون بر اوجنده بن بويله آتلمش كىب يوردك بر اوجنده سن بندن اوزاق بن سكا حسرت صارمش بىن غربت صارمش بىن جمنون دييه زجنري كىب داغلر بر توربه كى روحم كلن آغلر كيدن آغلر! هرشى بكا بيكانه بو يرده هركس كىب هرشى: سس سز دره لر صولغون آغاچلر صارى كللر ديللنمش آغيزلرله طوتوق ديللى كوكللر حىت بكا انسانلره نسبتله ياقيندر. 80

47 28 قار موسيقيلرى بيك ييلدن اوزون بر كيجه نك بسته سيدر بو بيك ييل سوره جك ظن ايدلن قار سسيدر بو بر قويتو مناسرتده دعالر كىب غملى يوزلرجه اغيزدن قورو حالنده دواملى بر ارغنون آهنكى يايلماقده دريندن. دويدمسه ده ذوق آملادم اسالو كدرندن. ذهنم بو شهردن بو دوردن چوق اوزاقده طنبورى مجيل بك چاليور اسكى پيالقده بردن بره مسعدوم ايشيتمك هوسيله كوكلم طولو استانبولك اك اوزىل سسيله صاندم كه اوزاقالشدى ياغان قار و قاراكلق اويقومده بوتون بر كيجه كورفه زده مي آرتق يحيى كمال 79

48 27 چوبان چشمه سى دريندن درينه ايرماقلر آغالر اوزاقدن اوزاغه چوبان چشمه سى اى صويك سسندن آكاليان باغالر نه سويلر شو داغه چوبان چشمه سى»كوكلىن شريينك عشقى صارجنه»يول آملش حياتك اوفقلرجنه»او خيزله داغلرى فرهاد يارجنه باشالمش آقمه غه چوبان چشمه سى«او زمان باشندن آشقيندى دردى مرمرى اوياردى طاشى ده لردى. قاچ يانيق يوجلى يه صوغوق صو ويردى دكدى قاچ دوداغه چوبان چشمه سى. وفاسز»اصلى«يه يول كوسرتن بو»كرم«ك سازنه جواب ويرن بو قورويان كوزلره ياش كوندرن بو صيزمادى طوپراغه چوبان چشمه سى. ليال كلني اوملش جمنون مزارده بر صوسز يوجلى يوق شيمدى داغلرده آتشدن قيزاران بر كل آرارده كزر باغدن باغه چوبان چشم سى. نه شاعر ياش دوكر نه عاشق اغالر تارخيه قارشدى اسكى سودالر بيهوده سسله نري بيهوده چاغالر بر صوله بر صاغه چوبان چشمه سى. فاروق نافذ 78

49 26 اوچك قوشلر اوچك قوشلر اوچك دوغديغم يره شيمدى داغلرنده مور سنبل واردر. اورمانلر قويننده بر سه رين ده ره ديكنلر ايچنده صارى كل واردر او چاى آغري آقار يورغومنى بيلمه م مهتاىب خسته مى صولغومنى بيلمه م ياسلى كلني كىب حمزومنى بيلمه م يوجه داغ باشنده سياه تول واردر اورده كچدى بنم كوزل كونلرم او دملرى آكوب بو كون ايكله رم دستان عمرميى اوقور ديكلرم ايچمده اوراىل بر بلبل واردر اوچك قوشلر اوچك بورده وفا يوق اويله آقار صولر اويله هوا يوق فريادميه قارشى عكس صدا يوق بو يانغني يرنده صوئوق كول واردر رضا توفيق 77

50 اوكمده كى أراضى اورتولو شيمدى قارله. بو كچيد صانكى يازدن قيشى آيريييوردى بوراده صوك فريطنه صوك داىل قريييوردى يايليمز توكه تريكن يوللرى عيىن خيزده. صاوروملايه باشالدى قارلر أطرافمزده. قارلر أطراىف بياض بر قاراكلغه كومدى قار دكل كوك يوزندن ياغان بياض اولومدى كوكلمده جان ويريركن كويه وارمق أملى آراباجى هايقريدى:»ايشته عرابلى بلى!«تاكرى ياردميجى اولسون غريى يولده قاالنه بر منزله وارارق آتلرى چكدك خانه. بزدن اول بورايه اينن اوچ دورت آرقاداش قورمشديلر طوتوشان اوجاغه قارشى باغداش. چيتريدايان چاليلر دورت جانه جان قاتييور كيمى حايدود كيمى قورت ماصاىل آكالتييور كوزلرميه چوكركن آغري اويقو سيسلرى چيچكله يور دووارى اوجاغك عكسلرى. بو عكسله دووارده چيزكيلر بلريييور قلبمه آتش كىب شو سطرلر كريييور: كوكلمى چكسه ده يارك خياىل آمشايه قدرمت يتمز جباىل يوجلى مي بر قورو ياپراق مثاىل روزكارك اوكنه قاتيلمشم بن صباحلني كوك يوزى پارالق افق آچيقدى كونشلى بر هواده يايليمز يوله چيقدى بو غربتدن غربته كيدن يولك اوستنده بن اوچ موسم ده كيشمش كورويوردم اوچ كونده. اوزون بر يوجليلقدن صوكره اينجه صوده يدق بر خانده يورغون آرغني طاتلى بر اويقوده يدق كون دوغاركن بر اولوم رؤياسيله اوياندم باش اومجده كورديكم شو سطرلر له ياندم! غريبم ناممه كرم دييورلر اصليمى ايل املش حرم دييورلر حسته مي دردميه ورم دييورلر مرعشلى شيخ اوغلى صاتيلمشم بن بر كتابه قوقوسى دويولويور يازيكده قورقارم يايا قالدك بو غربت چيقمازنده. أى مرعشلى شيخ اوغلو أوليالر آداغى خبتكه لعنت اولسون آمشادكسه بو داغى! آز دكلدر وارمادن سنك كىب يوردينه پوست ويره نلر يابانك حايدودينه قوردينه!.. آرابامز طوتاركن أرجيه شك يولىن:»خاجنى ديدم بيلدكمى مرعشلى شيخ اوغلىن «كوزلرى اوزون اوزون بورقولو قالدى بنده ديدى: -خانه صاغ ايندى اولو چيقدى كچنده! ياشاران كوزلرمده هر شى آرتق ده كشدى بزم غريب شيخ اوغلى بورادن كچمه مشدى كوكلمى مرعشلينك ياقدى قارا خربى. آرادن ييللر كچدى ايشته او كوندن برى نه زمان يولده بر خان راستالسه م ايركيلريم. چونكى سيزده كيزله نن دردلرى بن بيلريم أى كويلرى حدوده باغاليان ياسلى يوللر دومنه ين يوجليلره آغاليان ياسلى يوللر! أى غريب چيزكيلرله دولو خان دوارلرى أى خانلرك كوكلمى صيزالتان دووارلرى!. فاروق نافذ 76

51 بر دوا بوملق ايچني باغرنده كى يارايه طوپالمنشدى غريبلر شيمدى كروانسرايه. بر نقطه ده برلشمش وطنك دورت بوجاغى غربت چكن كوكللر قوشامتشدى اوجاغى. بر پاريلىت كوردميى كوزلر مهان دالييور كوكسلر چكيله رك نفسلر دارالييور شيشه سى ايس باغالمش بر المبه نك ايشيغى هر يوزه چيزييوردى بر حزن قرييشيغى. كيت كيده برر آيت كىب درينلشدلر يوزلرده كى چيزكيلر كوزلرده كى چيزكيلر ياتاغمك ياننده أمسر بر دووار واردى اوستنده يازيلرله خطلر قاريشمشلردى: فاىن بر ايز براقمش بورده يامتشسه كيملر آيغني بايغني مانيلر آچيق صاچيق رمسلر اويقويه وارمق ايچني بو حزين كونده أركن قاپامنايان كوزلرم دووارلرده كزه ركن بردن بره قيپ قيزيل بر قاچ سطرله ياندى بو دورت مصرع دكلدى صانكى دورت دامال قاندى. بن غريب چيزكيلرله اوغراشريكن باش باشه راستالمشدم دوواردا بر شاعر آرقاداشه: اون ييل وار آيرييم قينا داغندن بابا اوجاغندن يار قوجاغندن بر چيچك درمه دن سوكى باغندن حدوددن حدوده آتيلمشم بن آلتندا بر تاريح: سكز مارت اوتوز يدى كوزم امضا يرنده باشقه بر آد كورمه دى. آرتق خبتك آچيقدر اوزون ايتمه آرقاداش نه حدود قالدى بوكون نه عسكرلك نه صاواش آرايه كيتدى دييه ايچلنمه هباريكه حدوددن كوتورديكك شان يتيشري ياريكه! ايرته سى كون باشالدى كون دوغمادن يوجليلق صوغوق بر مارت صباحى بوز طوتويور هر صولوق. بولوطلرك آردنده كون يامنادن سونويور هويوكلر بر داغ كىب اوزاقدن كورونويور يامنزدن كچيور آغري آغري كاروانلر بر دره بكى كىب قوروملش أسكى خانلر. بز بو صوكسز يوللرده وارييورز كيت كيده ايكى داغ اورتاسنده بوغوالن بر كچيده. صيقى بر پويراز بىن تيرته تريكن ايچمدن كچيدى آتالينجه شاشريدم سوينجمدن: آردمده قاالن يرلر آكالشريكن هبارله 75

Daha göster

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası