bilgi isleme kurami / bilgiyi işleme kuramı miller/gagne

Bilgi Isleme Kurami

bilgi isleme kurami

İnsan Zihninde Neler Oluyor?

  • Bilgi nasıl alınır, nasıl işlenir, nasıl depolanır ve nasıl geri çağırılır sorularına cevap arar.
  • Dışsal pekiştirme değil, içsel pekiştirme önemlidir.
  • Öğrenci aktiftir.
  • Yaparak, yaşayarak öğrenmek esastır.
  • Bilgiyi yapılandıran, bilgiyi işleyen, bilgiyi anlamlandıran, öğrencinin kendisidir.
  • Kodlama süreçlerine önem verirler.

Öğretmen Rolü

  • Öğretmen rehberdir.
  • Bilgiyi aktaran değil, bilginin yapılandırılmasına katkıda bulunur.
  • Bilginin doğru anlamlandırılması için yönlendirme yaparlar.
  • Detaylara yer verir.
  • Öğrencilerin temel bilgiye odaklanmalarını sağlar.
  • Eski bilgilerle yeni bilgiler arasında ilişki kurmak önceliğidir.
  • Öğretmen, içsel pekiştirmeye önem verildiği için öğrenciyi güdülemez.
Bellek Türleri ve Aşamaları

Bellek Depoları (Türleri)

Duyusal Kayıt Bellek (Anlık, İkonik)

  • Kapasitesi sınırsızdır, saklama süresi sınırlıdır ( saniye).
  • Bilginin geldiği ilk kapıdır.
  • Bu bellekte unutma vardır.
  • Bilgi henüz işlenmemiş, orijinal halindedir.

Not: Eğer bir bellekte saklama süresi sınırlı ise o bellekte unutma vardır.


Kısa Süreli Bellek (İşleyen, Aktif, Çalışan)

  • Kapasitesi (alanı) sınırlıdır, en fazla 7 veya 9 birim bilgi alabilir.
  • Saklama süresi sınırlıdır ( saniye).
  • Kısa süreli bellekte unutma vardır.

Kısa Süreli Bellek Görevleri

  • Bilgiyi, Duyusal Kayıt Belleğinden alır.
  • Bilgiyi, üzerinde tepkiye dönüştürür, önemliyse silebilir ya da uzun süreli belleğe aktarır.
  • Bilginin uzun süreli bellekten geri getirilmesini sağlar.
  • Bilgiyi kodlayan, anlamlandıran, işleyen bellek kısa süreli bellektir.
  • İnsan zihninin çalışma tezgahıdır.

Uzun Süreli Bellek (Pasif)

  • Kapasite sınırsızdır.
  • Saklama süresi sınırsızdır.
  • Unutma yoktur.
  • İnsan zihninin arşividir.
  • Dünyanın en büyük veri merkezidir.

Uzun Süreli Bellek 3’e ayrılır;

Anısal (Epizodik)

  • Otobiyografik bellek olarak da bilinir.
  • Kişinin yaşantıları, hatıraları bu bellekte saklanır.
  • Veriler, resimler şeklinde saklanır.

Anlamsal (Semantik)

  • Okulda yapılan akademik öğrenmeleri kapsar.
  • Formüller, tanımlamalar, kurallar, ilkeler anlamsal bellekte saklanır.

İşlemsel (Prosedürel)

  • Psikomotor verilerin basamak basamak saklandığı bellektir.
  • Kalıcıdır, zor kaydedilir fakat unutulmaz.
HAZIRLAYAN :EMİNE ASLAN   İnsan zihni bilgiyi alır,izler,biçim ve içeriğini değiştirir,depolar,gerektiği zaman geri getirir ve tepkiler üretir. Bir başka söylemle,süreç bilgiyi bir araya getirir,kodlar,bilgiyi korur yada depolar gerektiği zaman geri getirir.  Belleği merkeze alan bilgiyi işleme kuramında iki bileşen vardıfunduszeue.info:  Bellek süreci: İşlemlerin adım adım nasıl yapıldığını söyler.  Belleğin işlevi: Belleğin sürecine bilgi kaydı,bilginin çeşitli yollarla işlenmesi,uzun süreli bellekteki artış ve bilginin geri getirilmesine dayalıdır. 1. 2. 3. 4. Yeni bilgi dışarıdan nasıl alınmaktadır? Alınan yeni bilgi nasıl işlenmektedir? Bilgi uzun süre nasıl depolanmaktadır? Depolanan bilgi nasıl geri getirilip hatırlanmaktadır? 1. 2. 3. Duyusal kayıt, Kısa süreli bellek, Uzun süreli bellek  Çevreden gelen uyarıcılar duyu organları yolu ile duyusal kayıta gelirler.  Duyusal kayıtın kapasitesi çok geniş olmasına karşın bilginin kalış süresi çok kısadır.  Ancak dikkat ve algı süreçleri ile bu bilginin bir kısmı alınır ve kısa süreli belleğe gönderilir.  ÖRNEĞİN:  Sınıftaki öğretmenin sesi,  Kitaptaki sözcükler,  Tepegöz ile yapılan gösteri,  Bilgisayardan alınan mesajlar,  Yazı tahtasındaki şemalar,  Diğer öğrencilerin konuşmaları vb. hepsi birer uyarıcıdır.Böylece uyarıcılar sistemin ilk öğesi olan duyusal kayda ulaşır.    Duyusal kayıttan dikkat ve algı süreçleri sonunda ayrılan bilgi,sistemin ikinci öğesi olan kısa süreli belleğe geçer. Kısa süreli belleğin hem bilgi tutma süresi hem de kapasitesi sınırlıdır. Kısa süreli belleğin bilgiyi koruma süresi yaklaşık 20 saniyedir.  Kısa süreli belleğin kapasitesinin sınırlı olması nedeniyle,sadece sözlü sunuya dayalı derslerde öğrencinin öğrenmesi büyük ölçüde engellenmektedir.  Kısa süreli belleğin işlem hacminin sınırlı olması nedeniyle öğrenci hızlı bir biçimde art arda gelen fikirleri anlamlandırıp uzun süreli belleğe göndermeden unutmaktadır.  Bu nedenle öğretmenler, açıklamalarını sürekli ve hızlı yapmak yerine, öğrencilerin kısa süreli belleklerinde işlem yapmalarına olanak verecek biçimde yavaş, daha çok ara tekrarlarla ve özetlemelere yer vererek yapmalıdırlar.  Sunular kısa, öğretmen-öğrenci,öğrenciöğrenci etkileşimi daha çok olmalıdır. Konunun anlaşılıp anlaşılmadığını kontrol edici sorular sorulup cevaplandırılması sağlanmalıdır.  Örneğin ; yazı tahtasının, tepegözün,tabloların,grafiklerin,haritaların vb. etkili kullanımı,  Öğrencinin kısa süreli belleğinin kapasitesini etkili bir biçimde kullanabilmesi için gerekli zaman aralığını sağlayacaktır.  Öğretmen, derste çok şey anlatıp öğrencinin çok az öğrenmesine neden olmak yerine, çok önemli şeyleri seçip öğrencilerin tam olarak öğrenmelerini sağlamalıdır. Sonuç olarak, kısa süreli belleğe gelen bilgi şunlardan biriyle sonuçlanmaktadır: 1. Zihinsel tekrar yoluyla bir süre hatırda tutularak doğrudan tepki üreticilere gönderilir ve davranış olarak ortaya çıkar. 2. Bilgi tekrarlanmadığında yada kodlanmadığında 20 saniye içinde tamamen unutulabilir. 3. Zihinsel tekrar ve kodlama (anlamlandırma) yapılarak uzun süreli belleğe gönderilir; hatırlanmak üzere saklanır.  Bilgiyi işleme modelinde bilgiyi, özellikle iyi öğrenilmiş bilgiyi, uzun süre saklayan kısımdır.  Uzun süreli bellekte bilgiyi istediğimizi uzunlukta ve miktarda depolar ve asla unutmayız.  Uzun süreli bellekte bilgiler kaybolmaz,ancak bilgiyi,uygun biçimde kodlanmamış ve uygun yere yerleştirilmemişse, geri getirmede zorluklarla karşılaşılır.  Uzun süreli belleğin üç temel bölümden oluştuğu söylenebilir:  Anısal bellek  Anlamsal bellek  İşlemsel bellek 1) ANISAL BELLEK : Yaşamımız süresince başımızdan geçen olaylar, şakalar,dedikodular kısaca kişisel yaşantılar burada depolanır.  Epizodik hafıza da denir. 2)Anlamsal bellek,uzun süreli belleğin kurallar,genellemeler,kavramlar,problem çözme,dil bilgisi gibi genel bilgilerin yer aldığı bölümdüfunduszeue.info öğrenilenlerin çoğunluğu bu bellekte tutulur. 3)İşlemsel bellek,belli bir işlemin nasıl yapıldığına ilişkin bilgilerin saklandığı bölümdür.işlemsel bellekte işlemlerin basamaklarının oluşması uzun zaman alır,ancak oluştuktan sonra anımsanması çok kolaydır. Dikiş makinesi kullanma,basketbol oynama,yüzmeyi öğrenme vb. ile ilgili kuralların, işlem basamaklarının saklandığı bellek işlemsel bellektir.  Bilişsel süreçler, bilgiyi işleme modelinin ikinci ana bileşenidir. Bilişsel süreçler, bilginin duyusal bellek, kısa süreli bellek ve uzun süreli bellek arasında aktarılmasını sağlayan zihinsel etkinliklerdir. Bunlar:  Dikkat,algı  Tekrar,gruplama  Kodlama (etkinlik,örgütleme,eklemleme,bellek destekleyici ipuçları)  Geri getirmedir.  Dikkat  Algı  Açık ve örtük tekrar  Kodlama  Etkinlik  Örgütleme  Eklemleme  Bellek destekleyici ipuçları  Geri getirme ve unutma  Yürütücü biliş  Dikkat;öğrenme, dikkat etme süreciyle başlar.  Uyarıcı ya da uyarıcılara tepkiye yönelmedir.  Hangi bilginin kısa süreli, belleğe geçip geçmeyeceğini belirler. Bilgiyi işleme süreci dikkat ile başlar.  Algı;duyusal bilginin yorumlanması ya da anlamlandırılması işlemidir  Büyük ölçüde geçmiş yaşantılara dayalıdır.  Algıyı etkileyen bir başka etken de beklentilerdir.  Açık ve örtük tekrar; bilgi yeterli sıklıkta tekrarlanırsa uzun süreli belleğe geçer.  Tekrar iki biçimde; sesli ve zihinde yapılır. Tekrar sürecinde bireyin rolü önemlidir.  Aralıklı tekrar sürekli tekrardan daha etkilidir.  Uzun süreli bellekte var olan bilgi ile kısa süreli bellekteki bilginin ilişkilendirilerek transfer edilmesidir.  Etkinlik: Öğrenen kişinin etkin olmasıdır.  Örgütleme: Düzenleme ya da bilgiyi gruplama,tutarlı yapılar oluşturma,kodlamaya yardım eden önemli bir süreçtir. Eklemleme: Bilginin uzun süreli belleğe yerleştirilmesinde en etkili olan strateji olan eklemleme, bilgi birimleri arasında ilişkiyi ve anlamlandırmayı arttırma sürecidir.  Bellek destekleyici ipuçları: Doğal bağlantının var olmadığı durumlarda,çağrışımlar oluşturarak bağlantı yaratırlar.   Öğrenme sürecinde ön bilginin geri getirilmesi öğrenme düzeyini etkiler.Çünkü yeni bilgiler ön bilgiyle ilişkilendirilirse anlamlı hale gelir.  Öğrenme hem sunulana hem de buna uyum sağlayan mevcut bilgiye bağlıdır.  Yürütücü kontrol bireyin tüm biliş süreçlerini denetleyen sisteme verilen addır.  Yürütücü biliş,bilişe ilişkin bilgidir.  Öğrenme gerçekleşmezse yürütücü biliş,duruma uygun doğru süreçleri işe koşar. Özetleme,eklemleme,şematize etme,düzenleme gibi.  Bilgilerin kaydedilmesi yani duyusal kaydın gerçekleşmesi için öncelikle uyarıcıların ‘fark edilmesi’ gereğidir. Bunu sağlayacak olan süreç ise dikkattir.  Dikkati ve uyanıklığı arttırmak için sınıf ortamını çekici,uyarıcı,güvenli ve sıcak bir hale getirmek gerekir.  İlan tahtalarındaki görüntüleri değiştirme  Farklı ders işleme şekilleri kullanılabilir.  Bunun yanında,ortamda çok fazla uyarıcı olması da dikkat kapasitesine fazla yüklenmeye neden olabilir.  Seçici dikkatle ilgili özellikle ilköğretim öğrencileri ilgi ve ilgisiz bilgileri ayırt etmekte zorlanabilmektedir. Bunun için, konu anlatılmadan önce konuyla ilgili görüş alışverişleri, tartışmalar yapılabilir ve öğrencilerin öğrenmeleri gereken noktalara dikkatleri çekilebilir. Ayrıca öğretmenler sorularla ve geri bildirimlerle öğrencilerin öğrenmelerine yardım edebilirler.  Geri getirmeyi arttırmak için öğrenilen materyalin ve bilgileri kısa gözden geçirmeler ve kısa sınavlar geri getirme sürecine yardımcı olur.    Derste anlatılanları öğrencilerin anlamlandırmalarına yardımcı olmak için sık sık anlatılan konuyla günlük yaşam arasında bağlantılar kurulabilir. Öğrenci derste anlatılanların kendisi için anlamlı olduğuna inandığında daha iyi öğrenir. Öğretmen başta tahta olmak üzere öğretim araç gereçlerini kullanırken mutlaka dikkati ve algılamayı etkileyen etkenleri göz önüne almalıdır. Bunun için dikkat süreçlerini arttırıcı bazı yöntem ve araçlar kullanılabilir. Öğretmen unutmaya neden olan etkenleri göz önünde bulundurmalı ve gerekli önlemleri almalıdır. Örneğin, karışmadan kaynaklanan unutmayı önlemek için ortak ve farklılaşan yönleri vurgulayabilir.

BÖLÜM BİLGİYİ İŞLEME KURAMI Doçfunduszeue.infoa USLU yılında Alanya’da doğdu. 2 çocuk babasıdır. İlk ve Orta öğrenimini Alanya’da tamamladı. Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi , Psikolojik Danışma ve Rehberlik A.B.D. ( Lisans ,) ; Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü ; Eğitimde Psikoloji Hizmetler A.B.D( Yüksek Lisans , Doktora ). Rehberlik ve Psikolojik Danışma alanında yılında Doçent olmuştur. Yazarın ulusal ve uluslararası indexlerde bulunan yayımlanmış makaleleri , ulusal ve uluslararası kongre ve sempozyumlarda sunulmuş bildirileri bulunmaktadır. Halen Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Çocuk Gelişimi Bölümünde görev yapan Uslu, Selçuk Üniversitesi Pedagojik Formasyon ve Yabancı Öğrenci Seçme Sınavı (SÜYÖS) Koordinatörlüklerini de yürütmektedir. Yazar, Lisans, Yüksek lisans, Doktora ve Formasyon derslerini de vermektedir. (Kişisel internet sitesinde Psikoloji, Eğitim, İlişkiler ve İnsan üzerine bireysel görüşlerini de yazmaya devam etmektedir; funduszeue.info ) ÖĞRENME HEDEFLERİ • Bu bölümü çalıştıktan sonra; • Bilgiyi işleme kuramına ilişkin bazı kavramları tanımlayabilecek, • Bilgiyi işleme kuramının öğrenme ilkelerini açıklayabilecek, • Bilgiyi işleme kuramındaki bellek türlerini açıklayabilecek, • Bilgiyi işleme kuramının eğitim – öğretim ortamında kullanılmasın açıklayabileceksiniz. Giriş Okulun temel işlevi öğretmek. Öğrencinin okulda geçirdiği zaman, ömür, emek, yapılan maddi harcamalar vs eğer öğrenci öğreniyorsa, beceriler kazanıyorsa anlamlı hale geliyor. Öğretmenlere yapılan yatırım, öğretmenin harcadığı emek ve enerji; eğer öğrencinin öğrenmesine katkı sağlayabiliyorsa anlam kazanıyor. Öğrenci Hatice(H) okuldan gelince babası (B) soruyor; B: Okul nasıldı bugün kızım? H: İyiydi baba. B: Bu gün okulda yeni bir şeyler öğrendin mi Kızım? H: Evet , çok fazla şey baba. B: Bu güzel, peki ne öğrendin Hatice? H:Hımm, çok fazla şey baba.. Unuttum. B: Dinle kızım, eğer hiçbir şeyi hatırlamıyorsan, hiçbir şeyi öğrenmemişsin demektir. Psikologlar, Hatice’nin babasıyla aynı fikirde olurlardı, çünkü hatırlamak (bilgiyi geri çağırmak ) öğrenmenin en iyi kanıtıdır. Günümüzde öğrenmenin farklı ölçme teknikleriyle ölçümü göz önünde bulundurulduğunda, muhtemel verilecek ipuçlarıyla Hatice’nin öğrendikleri hakkında bilgi edinilebilir. Doğru anahtar kelimelerle ve ipuçlarıyla zihnindeki bilgilere ulaşması sağlanabilir. İnsan zihninin işleyişi yüzyıllar boyu merak konusu olagelmiştir. lerin başlarında öğrenme süreçleri davranışçı ( U-T-P) yaklaşımlarla açıklanmaya çalışılmış, Watson , Pavlow, Skinner vb araştırmacıların çalışmaları ile izah edilmeye çalışılmıştır. lar la beraber, bilişsel öğrenme , Algı, bellek kavramları üzerinde çalışmalar yoğunlaşmış, Özellikle ’larda bilgisayarın kullanılmaya başlaması ile insan zihni ile bilgisayarlar arasında kıyaslamalar ve benzetimler yapılmış, ardından Atkinson, R., & Shiffrin, R. () tarafından günümüzde de kabul gören “Bilgiyi İşleme Modeli” ortaya atılmıştır1. Davranışçı Psikolojinin Kısıtlılıkları Öğrenme, organizmanın (bireyin) çevresiyle etkileşimi sonucunda davranışlardaki kalıcı değişim olarak tanımlanır. Davranışçı psikoloji bireyin karşılaştığı uyarana karşı verdiği tepkiyi öğrenilmiş davranış olarak tanımlamış ve kalıcı hale gelebilmesini ise pekiştirme süreçleriyle açıklamıştır (U-T-P) Oysaki uyaran ile tepkinin arasında, insan zihninde olup bitenlerin göz ardı edilmemesi gerektiği, insanın vereceği tepkinin bilişsel süreçler (dikkat, algılama, bellek, hafıza, unutma, geri getirme , vs…) ile yakından ilgili olduğu bilişsel psikologlar tarafından ısrarla vurgulanmıştır. Öğrenmeyi bilişsel açıdan inceleyen kuramlardan biri olan bilgiyi işleme kuramı, insan öğrenmesinde öğrenme sürecini bilgisayara benzetmektedir. İnsan zihni bilgiyi alır, işler, biçim ve içeriğini değiştirir, depolar, gerektiği zaman geri getirir ve tepkiler üretir. Bir başka söylemle, süreç bilgiyi bir araya getirir, kodlar, bilgiyi korur ya da depolar ve gerektiği zaman geri getirir. Tüm süreç bilgisayarda “program” bireylerde ise “yürütücü kontrol” tarafından denetlenmektedir2. Bilgisayar, yapılması çok güç durumlarda üstün performans gösterir ve karmaşık problemleri büyük bir hızla çözer. Ancak insanın zihinsel yetenekleri bilgisayardan çok daha yetkindir. Örneğin; küçük bir çocuk, karşısındaki insanın duygularını anlayabilir ya da bir yetişkin daha önce hiç karşılaşmadığı bir problemi çözebilir. Bilgisayarların yetkin bellekleri ve büyük hızları olmasına karşın, insan zihninin bilgiyi anlama ve işleme yeteneğine ulaşması pek olası görünmemektedir3. Bilgiyi işleme kuramı temel olarak şu dört soruyu yanıtlamaya çalışır (Senemoğlu,; ): 1. Yeni bilgi dışardan nasıl alınmaktadır? 2. Alınan yeni bilgi nasıl işlenmektedir? 3. Bilgi uzun süreli nasıl depolanmaktadır? 4. Depolanan bilgi nasıl geriye getirilip hatırlanmaktadır ? Bilgiyi işleme modeli, yukarıdaki sorulara cevap ararken bazı varsayımları kendi yaklaşımının temeline alır ve araştırmalarını bu varsayımlara dayanarak sürdürür. 1. Bazı öğrenme süreçleri sadece insanlara özel olabilir. 2. Zihinsel olaylar incelemenin odağıdır. 3. İnsan öğrenmesi üzerindeki araştırmalar objektif ve bilimsel olmalıdır. 4. Bireyler öğrenme sürecine aktif olarak katılırlar. 5. Öğrenme, mutlaka açık davranış değişmelerinde gözlenmesi gerekmeyen zihinsel çağrışım biçimini kapsar. 6. Bilgi örgütlenmiş şekilde bulunur. 7. Öğrenme yeni bilginin önceden öğrenilmiş bilgi ile ilişki kurduğu bir süreçtir4. Pek çok araştırmacı tarafından kabul gören Bilgiyi İşleme Modeli Şeması ; üzerinde birleşilen öğeler dikkate alınarak aşağıda oluşturulmuştur. (Bransford, J. , ;Gagne, ; Kail ve Pellegrino , ; Stillings, N, and others ;Gagne ve Berliner, ; Slavin , ; Eggen ve Kauchak, ; Entswistle,; McLeod, S. A. ) Bilgiyi işleme kuramı iki temel öğe üzerinde durmaktadır. Birincisi üç yapıdan oluşur; duyusal kayıt , kısa süreli bellek / çalışan bellek ve uzun süreli bellektir. İkincisi ise bilişsel süreçleri içerir. Bunlar içsel, zihinsel eylemlerdir ve bilginin bir yapıdan diğerine geçişini sağlarlar. BELLEK TÜRLERİ Duyusal Bellek (Kayıt ) Birey gün içerisinde içten ve dıştan çok fazla uyaranın etkisi altındadır. Birey her an çevresinden gelen uyarıcıların etkisi altındadır. Araba kornası sesi, cep telefonu sesleri, rüzgarın sesi , güneş ışığı , egzoz dumanı , çiçeğin kokusu , sigara, ter kokuları, cikletin tadı vs gibi. Hayatın her anında maruz kaldığımız çok fazla uyaran var. Kişi öğrenme ortamlarında da sadece uyarıcı bilgi materyalini, öğretmeni vs. değil daha farklı bir çok işitsel/ görsel uyarana maruz kalmaktadır. Fakat gelen tüm uyarıcıların zihne ulaştığını, anlamlandırıldığını veya kalıcı hale geldiğini söylememiz mümkün değil. Eğer tüm bize ulaşan uyarıcılar aynı anda algılansaydı olabilecekleri bir düşünün? İnsan zihni iflas ederdi, Şöyle diyelim, öğrenmede dikkatin önemini hepimiz çok iyi biliyoruz; dikkat edilen uyaran tek bir tane olsaydı ve ya 5/10 tane olsaydı kişi hangisinde daha fazla odaklanabilir ve gelen bilgiyi işleyebilirdi? Duyu organlarıyla algılanan çevreden gelen uyaranlar “duyusal kayıt” aracılığıyla sinir sistemine girer. İlk algılamadan duyusal kayıt sorumludur. Gözlerimizin önünde bir kalemi ya da parmağımızı sallarsak objeden geriye kalan gölgeyi fark ederiz . Elimizle diğer kolumuza hafifçe vurursak, vurmayı hemen duyumsarız. Başka bir söylemle biz vurma ve kalem izini gerçek kalktıktan sonra duyumsarız. Bu durumlar, duyu girdisinin duyusal kayıtta çok kısa kaldığını göstermektedir Duyusal kayıtın içerdiği bilgi özgün uyarıcının tam bir kopyasıdır. Görsel duyular duyusal kayıt tarafından aynı fotoğraf gibi ,kısa bir süre için kodlanır. Aynı şekilde işitsel duyular da ses kalıpları olarak kodlanır. Kimi yazarlar bilginin duyusal kayıtta kalış süresinin yarım saniyeden daha az olduğunu belirtirler 9 ;15 . Moates ve Schumacher () ise, duyusal belleğin işitsel bilgi için yaklaşık dört saniye; görsel bilgi için yaklaşık bir saniye süren, uyarıcının tam bir kopyasının tutulduğu bilgi deposu olduğunu savunmuşlardır. 16 akt Böylece duyusal kayıt her duyu için farklı kodlama biçimlerinin olduğu , sınırsız kapasitesi ile bilginin çok kısa tutulduğu bir bellek türüdür. Duyuşsal kayıttaki bilgi dış çevrenin ilk izidir ve dış uyarıcıların tam bir kopyasıdır. Duyusal kayıtın varlığı insan yaşamında kritik bir öneme sahiptir. Birey okuduğu ya da işittiği bir cümlenin sonu gelmeden başlangıçtaki sözleri unutsaydı cümleyi anlamlandırması olanaksız olurdu. Duyusal kayıtın kapasitesinin sınırsız olmasına karşın gerekli bilgiler işlenmezse kaybolur ya da var olan bilgi yeni bilgi tarafından itilir. Birey dikkat ve algı süreçleri yoluyla bu bilgiyi işleme şansına sahiptir. İşlenen bilgi bir sonraki sisteme yani kısa süreli belleğe geçer. Kısa süreli belleğin kapasitesinin sınırlı olması nedeniyle işlenemeyen bilgi, duyusal kayıttan kaybolacaktır. Daha uzun süre depolanması istenen “dikkat” edilen bilgiler kısa süreli belleğe aktarılır. Duyusal kayıda gelen bilgilerin çoğu atılır ve bir kısmı da çok kısa bir süre tutularak algılanır ve tanınır. Duyular dikkat ve algı süreçleri aracılığı ile kısa süreli belleğe geçirilir. Kısa Süreli (İşleyen) Bellek Kısa süreli Belleği iki temel işlevi vardır. İlki sınırlı miktardaki bilgiyi sınırlı sürede saklama görevi, ikinci temel işlevi ise “zihinsel işlemleri” yapmaktır. Kısa süreli belleğe gelen bilgi; (a) bireye gerekli değilse unutulur, (b) bilgiyi korumak için tekrar edilir, (c) tekrar edilerek, kodlanarak ya da uzun süreli bellekteki bilgilerle ilişkilendirilerek bilgi işlenir. Kısa süreli belleğin hem bilgi tutma süresi, hem de kapasitesi sınırlıdır. Miller () kısa süreli belleğin kapasitesinin yaklaşık 7±2 birimlik bilgi olduğunu belirtmektedir Akt; 17 . Ancak bireyler her birimin büyüklüğünü artırarak ve birim sayısını azaltarak sınırlı olan kapasiteyi fazlalaştırabilirler. Tekrar ve Gruplama (chunking) adı verilen bu işlemle kısa süreli belleğin sınırlılığı arttırılır. Zihinsel tekrar ile kişi , 20 sn de kaybolacak olan bilgiyi daha uzun sürede ve hatta daha fazla tekrar ile ezberleyerek uzun süreli belleğe aktarabilir. Gruplama ile küçük parçaları ilişkilendirerek geniş parçalar haline getirebilir. Kısa süreli bellek 5/9 ( 7 artı-eksi 2 ) birim aralığı bilgiyi tutabildiği için birimleri daha büyük hale getirip sayısını düşürmek daha akılcıdır. Örneğin; IBFIMBWBMATWIAC olan 15 birimlik bir harf dizisi FBI, IBM, BMW, TWA, CIA olarak anlamlı olarak gruplanırsa 5 birim haline gelir. Daha rahat hafızada tutulabilir. (Akt18) Kısa süreli bellekte bilginin kalma süresi yaklaşık 20 saniyedir (19 , 10). Kısa süreli bellekte bilgiler Bilginin kısa süreli bellekte daha uzun süre kalması , bilgi üzerinde düşünmek ve onu yinelemekle sağlanır. Kısa süreli bellekte zihinsel tekrarın (rehearsal) öğrenmede önemi büyüktür. Kısa süreli bellekte kalan bilgi tekrar yoluyla büyük bir olasılıkla uzun süreli belleğe geçer. Kısa süreli belleğin kapasitesinin sınırlılığı nedeniyle geçiş yaptırılamayan bilgi yeni gelen bilgilerin zorlamasıyla kaybolur. Özetle, daha fazla bilginin kısa süreli bellekte daha uzun süre kalması için; (a) gruplama, küçük parçaları ilişkilendirerek geniş parçalar haline getirme, (b) zihinsel tekrar gerekir (3). Kodlama : Kısa süreli belleğe alınan bilgilerin, uzun süreli bellekte varolan bilgi ile ilişkilendirilerek uzun süreli belleğe transfer edilmesidir. Gelen bilginin kısa süreli bellekte bir imge, bir işaret bir şifre olarak tanımlanması anlamlandırılması önemlidir. Eggen ve Kauchak () kodlama sürecinin işlevselliğini arttıran 4 öğeden bahsetmiştir; a) Etkinlik : Bireyin kendisinin etkili olarak öğrenme sürecinin içerisinde olmasını ifade eder b)Örgütleme: Bilgiyi hatırlamada hem çağrışımsal kolaylık hem de ekonomiklik sağlamak amacıyla; bilginin uygun yapılar, biçimler içinde bilgiyi gruplama, tutarlı yapılar oluşturma, kodlama sürecidir. c)Eklemleme/ Genişletme ( Elaboration): Bilginin uzun süreli belleğe yerleştirilmesi için ; yeni bilgiyi var olan uzun süreli bellekteki bilgi ile ilişki kurup bağ kuracak şekilde genişletmesi , daha kolay hatırlanabilir düzeye taşımasıdır. d) Bellek destekleyici İpuçları: Eğer yeni gelen bilginin uzun süreli bellekte benzeyen bir ilintisi yoksa, eski bilgiyle bir bağ kurulamazsa ; imajlar ve semboller kullanarak benzer ve farklı özelliklere sahip bilgiler arasında yapay bir bağ yaratır. Yeni çağrışımsal ipuçları oluşturulur. Kodlamaya yardımcı olunur Kısa süreli bellekte anlam kazanan bilgi hemen kullanılabileceğini (bilginin anlam kazanmasının kısa süreli bellek-uzun süreli bellek etkileşimiyle oluştuğu hatırlatılır) kodlanarak uzun süreli belleğe saklanmak üzere gönderilebilir. Bilginin kısa süreli bellekte ilk elden kullanılması sırasında kısa süreli bellek bir sınırlılığa sahiptir. Bu sınırlılık kısa süreli belleğin “aksatılma” özelliğidir. Kısa süreli bellek, uzun süreli belleğin yardımı olmaksızın veya kısmı yardımı ile işlem yaparken dikkatin bölünmesi sonucu aksatılabilir. Örneğin, telefon defterinden bir numaraya baktınız ve telefon numaralarını çevirmeye başladığınız anda kapı ziliniz çaldı. Dikkatiniz telefon numarasından , çalan zile kayar ve telefon numarasının tamamını ve bir kısmını unutursunuz. Telefon numarasını hatırlamanız için yeniden telefon defterine bakmanız gerekir. Kısa süreli belleğin “aksatılma “ özelliği öğretim ortamlarının düzenlenmesi açısından önemlidir. Öğretim ortamları düzenlenirken, öğrencilerin konudan dikkatlerinin kaymasına neden olabilecek; resim, harita, ders materyali gibi objelerin kullanılmadığı zamanlarda öğrencilerin görüş alanının dışında saklanması yararlı olacaktır. Yine dersliklerin pencerleri , dış görüntüyü saklayacak yükseklikte olmalıdır. Öğrencilerin dikkatlerini bölecek gürültü, müzik vb. unsurlar olmamalıdır. Öğretim yapılırken öğrencilerin dikkatlerini bölecek, dersi kesintiye uğratacak her türlü engelden kaçınılmalıdır ( 20) Wickelgren () Kısa süreli belleğin seslere duyarlı kodlama yaptığını ve bazı seslerin diğerlerine nazaran daha zor yada kolay kodlandığını belirtmiştir. Örneğin P,D,V,C ve T seslerinde olan isimlerin K,Y,Z,W ve R sesleri ile olan isimlerden daha kolay hatırlandığını belirtmiştir. Baddeley () ses benzerliği olan kelimelerin daha sonra hatırlanırken karıştırıldığını fakat anlamsal olarak eş anlamlı olanların daha rahat hatırlanabildiğini söylemiştir. Örneğin ; “Oldukça büyük , kocaman, devasa , uzun” kelimeleri daha rahat hatırlanabilirken, “ adam , tamam, arkam, parka, marka” karıştırılmaktadır. Birbirine yakın seslerde olan kelimelerin söylenmesi de oldukça zorlayıcı olduğu için karıştırılır. Tekerlemelerde olduğu gibi Uzun Süreli Bellek : İlk defa dişçinize ne zaman gittiğinizi hatırlıyor musunuz? İlkokul öğretmeninizi? İlk çikolatayı yediğiniz günü? 13 yıl önce bugün neler yaptığınızı hatırlıyor musunuz? Kısıtlı kapasitesi olan kısa süreli belleğe kaydedilen bilgiler çok kısa sürede unutulurken, uzun süreli belleğe aktarılan bilgiler uzun yıllar unutulmadan hatırlanabilmektedir. Çoğu araştırmacılar uzun süreli belleğin kapasitesinin sınırsız olduğu, bilginin kişi ölene kadar kaybolmadığını söylemektedir. Haliyle “unutma” terimi yerine “hatırlayamama” terimi kullanılmaktadır. Burada bilgiler bir kütüphanede dizili bilgiler gibi değil, birbiriyle etkileşimli, gelişen ve değişen bilgiler olarak saklanmaktadır. Bir bilginin öğrenilmiş bilgi olarak kabul görebilmesi için uzun süreli bellekte saklanıyor olması gerekmektedir. Atkinson () Öğrenmeyi nörofizyolojik temele göre açıklayan görüşe göre, ön alın kabuğu lobu (prefrountal korteks ) kısa süreli belleğe aracılık etmekte ve beynin diğer bölgeleri ile özellikle hipokampüsle ilişki içerisindedir. Bilginin uzun süre depolanması ise burada yani Limbik sistemin bir bölümü olan hipokampüste olmaktadır(akt. 20) . Buradaki bilgiler kısa süreli belleğe açıktır ve kısa süreli bellek; düşünme, kurgulama, problem çözme, ilişkilendirme, anlamlandırma, karşılaştırma, aktarma, geri getirme vs. zihinsel işlevleri yaparken USB ise bilgileri saklama görevini yerine getirir. Bir nevi kalıcı depo gibidir, düzenli saklanan bilgilerin “ara-bul- getir” ipuçları oluşturulan, anlamlı olarak kodlanan, diğer bilgilerle ilişkilendirilen, sık sık tekrar edilen bilgilerin kolayca hatırlanabildiğini, aksi takdirde bilgiler kaybolmasa da hatırlanmasının güç olacağını söyleyebiliriz. İlgili araştırmacılar; Uzun Süreli Belleğe gelen bilgilerin yapılarına(çeşidine) göre farklı bellek türleri içine kaydedildiğini söylemektedirler. Kimi kuramcılar, uzun süreli belleği anısal bellek (episodic memory) ve anlamsal bellek (semantic memory) olarak iki temel bölümden oluştuğunu ileri sürerken, kimi kuramcılar da bunlara işlemsel belleği (procedure memory) eklemektedirler. Tulvin () başımızdan geçen yaşamsal olaylarla gelen bilgileri “anısal belleğe – episodic memory ; derslerde öğrendiğimiz tanım vb. kavramsal bilgileri “anlamsal belleğe-semantic memory; beceri edinimi sonucu elde edilen bilgileri ise “işlemsel belleğe- procedural memory” kaydettiğimizi belirtmiştir Anısal Bellek (Episodic Memory) Hayatımızın olay kayıtlarını , unutulması en güç yaşantısal, anısal bilgileri kaydettiğimiz bellek bölümüdür. Duygular , ses, koku, görüntü vs eşlik ettiği için unutulması çok zordur. Şöyle bir örnek verelim , “ yılı 4 Temmuz gününü hatırlıyormusun? O gün neler olmuştu ? Çoğumuzun zihninde karanlık bir sayfa gibidir. Fakut bir arkadaşınız size şöyle dese “ Size gelmiştim o gün, benim doğum günümdü, sizin balkonda kahvaltı yapmıştık ve kardeşin yanlışlıkla çayı o güzelim patates kızartmasının üzerine dökmüştüfunduszeue.info vs. dediğinde tepkimiz; “aaa evett hatırlıyorum” olacaktır. Ayrıca anısal bellek duygularla, kokularla, yer ve mekanlarla, eşyalarla eşleştiğinde (koşullandığında) bilgilerin unutulması pek mümkün olmaz. Öğrenmelere uygulamalı yaşantısal bilgiler eklenirse daha da kalıcı olacaktır. “ Rahmetli ilkokul öğrenim Ünver Ertürk; suyun kaldırma gücü, buhar gücü konusunu işlerken, kendi yaptığı ahşaptan küçük bir kayığın içine, ispirto ocağı düzeneğinde kazan ve buna bağlı bir serum hortumunu, kayığın arkasına suyun içinde olacak şeklinde yerleştirip, köydeki bir sulama havuzunun başına tüm sınıfı götürüp deneyi orada yapmıştı, yüzdüğünü gördüğümüzde hepimiz sevinçten zıplayıp alkışlamıştık. 9 yaşındaydık ve hala dün gibi….” Materyal ve yaşantısal olarak bilgilerin öğrenilmesi kalıcılığı açısından oldukça önemlidir. Yaşantısal olarak tek düze, yinelenen günlük aktiviteler zihnimizi köreltecek ve hafızamızı zayıflatacaktır. Farklı kitap, farklı yürüyüş yolu, yeni insanlar, yeni yerler dimağımızı taze tutmamıza yardım edecektir. Zorlayıcı travmatik yaşantılar (deprem, yangın, taciz vs ) yoğun duyguların (korku, şiddet, aşk, öfke , nefret, süpriz vs) eşlik ettiği yaşantılar kolayca unutulmaz hep güçlü olarak zihnimizde kalırken, hergün yediğimiz yemek , geçtiğimiz yollarda gördüklerimiz, sıradan işlenen bir derste işlenen konular vs pek hatırlanmaz. **Unutmayalım : Özlediğimiz, uzaktaki veya ölmüş olan sevdiklerimizi genellikle anılarımızda yaşatırız, unutmayız. Zihnimizde anılarımızla beraber var olurlar. Hepimiz, bir gün gelecek sevdiklerimiz ve ardımızda kalanlar için anılar olarak kalacağız. Bizleri anılarla yad edip mutlu ya da mutsuz olacaklar. Unutulmak istemeyip güzel hatırlanmak isteyenler güzel anılar bıraksınlar… İşlemsel Bellek (Procedural Memory ) Kuru fasulye nasıl pişirilir? Uçurtma nasıl yapılır? Ya Bisiklet nasıl sürülür? İşlemsel bellek bir davranışın nasıl yapılacağının, işlem basamaklarının neler olduğunun, özellikle fiziksel beceri gerektiren davranım ve bilgilerin kaydedildiği bellektir. Davranış tekrar edildikçe ustalaşma bir müddet sonra otomatikleşme meydana gelir ve bilgi kolay kolay unutulmaz. İşlemsel bellekte işlemlerin basamaklarının oluşması uzun zaman alır, ancak oluştuktan sonra anımsanması çok kolaydır. İşlemsel bellek durum-etkinlik kuralları deposudur. Bireyler tüm durum-etkinlik kurallarını gerekli bir biçimde belirtemezler ama gerekeni yaparlar. İşlem ne denli çok yinelenirse o denli doğal tepkiye dönüşür 2. Anlamsal Bellek ( Semantic Memory ) Anlamsal bellek uzun süreli belleğin, olgu, ayrıntı, kurallar, genellemeler, kavramlar, problem çözme becerileri, ilişkileri, farklılıkları gibi genel bilgilerin yer aldığı bölümdür. Paivio () anlamsal bellekte sözel ve görsel kodların birlikte ağ gibi birbirine bağlanarak bilginin depolandığını belirtir. Birçok psikolog da bilginin hem görsel hem de sözel olarak kodlanmasının anımsamayı kolaylaştırdığını kabul etmektedir Anlamsal bellekte bilgi önerme ağları (propositional networks) ve şemalar biçiminde depolanır. Önerme, doğru ya da yanlış olduğuna karar verilebilecek bilginin en küçük parçasıdır (2, 11).Önerme ağı ise bilgi birimleri setidir. Başka bir söylemle, birbirine bağlı düşünceler, kavramlar, ilişkiler setidir. Bilgiyi daha geniş ölçüde düzenleyen veri yapıları da şema olarak adlandırılır. Şema birbirine bağlı düşünceler, ilişkiler ve işlemler setidir. Şemalar bilgi ağlarını içerir ve karar verme, problem çözme durumlarında bilgi ağlarını yönlendirir ve kullanır(4). Bu bellekte bilgi organizasyonunu açıklamak için aşağıdaki kavramlara da değinmeliyiz; *Şema/Şemalar (Schema/ Schemata ):Düşünce ve ilişki ağlarından ibarettirler ve bilginin anlamlı bilgi sistemleri olarak organize edilmelerini sağlarlar. *Önerme (Proposition ) Birbiriyle bağlantılı kavramlar ve ilişki setlerinden ibarettirler. “ Şu şöyle olduğunda şuna neden olur” şeklindeki ifadeleri içerir; doğru ve yanlış olarak nitelendirilmesine olanak sağlayan en küçük bilgi birimleridir. *Bakış Açısı (Frame of Reference ) : Kavram ve Görsel imajlardan oluşan karmaşık bilgi organizasyonlarıdırlar ve eldeki bir uyarıcı , davranış yada bir bilgiyi değerlendirmede ölçüt (referans) teşkil ederler 23 Bilgiyi İşleme Kuramında Üst Biliş ( Yürütücü Biliş- Meta / Executive Cognition ) Üst biliş, en kısa tanımıyla, kişinin kendi bilişsel süreçlerinin farkında olması ve bu süreçleri kontrol edebilmesi anlamına gelir . Flavell ()’e göre üstbiliş; iletişim, okuduğunu anlama, dil öğrenme, sosyal biliş, dikkat, öz-kontrol, bellek, öz-öğretim, yazma, problem çözme alanlarında önemli bir rol oynar. Flavell () üstbiliş bilgiyi, insanların kendi bilişsel süreçleri hakkındaki bilgisi olarak tanımlamakta ve bu bilginin bilişsel süreçleri denetlemek için kullanıldığını ifade ederek üstbiliş bilginin öğrencilerin kendi öğrenmeleri hakkında edinmiş oldukları bilgiye işaret ettiğini belirtmektedir. Üstbiliş, kişinin kendisini tanıması; amacını ve ihtiyaçlarını bilmesi, gerçekleştirmekte olduğu faaliyeti izlemesi, değerlendirmesiyle ilgili kendi farkındalığını bulmasıdır (akt). Üstbiliş öğrenme ise, öğrenme sırasında etkin olarak öğrenmeyi izleme becerilerinden oluşur. Üstbiliş becerilere sahip bir birey kendi biliş sistemi, yapısı ve çalışması hakkında bilgi sahibidir. Bu yüzden birey kendini tanıyarak öğrenme biçiminin ne olduğunu fark edip buna göre eğitim ve öğretim faaliyetlerini düzenleyebilir (25). Üstbiliş öğrenmenin tam anlamıyla gerçekleşmesi için üstbiliş becerilerin bireylere öğretilmesi gerekmektedir Doğan() “Üstbiliş ve Üstbilişe Dayalı Öğretim” adlı makalesinde, deneysel çalışma ve sınıf ortamında bilişsel öğrenmeye dayalı bir dizi öğretim tekniği ve stratejisini şöyle listelemiştir (akt 26). a:İnceleme, Soru Sorma, Okuma, Anlatma, Tekrar Etme (SQ3R) Bu süreç öğrencide kontrol odağının oluşmasını sağlar. Öğrenci, öncelikle okuma amacını belirler, cevaplandırmak için sorular geliştirir ve kendi öğrenmesini izler (Akın, ). Bu stratejinin ilk adımı olan İncelemede, (Survey), öğrenci çalışılan materyale ilişkin bir bakış açısı kazanır. Bunu gerçekleştirmek için materyalin giriş ve özetini okur. Soru sormada (Question), öğrenci metin hakkında sorular sorar. Okuma aşamasında (Read), öğrenci metinle ilgili soruları cevaplamak için metni okur. Anlatma (Recite) basamağında ise, öğrenci metni ezberden anlatır. Tekrar etmede (Review), öğrenci sorulara verdiği cevapları doğrulamak için kendine sorular sorarak cevap arar (Çakıroğlu, ). b. b:Ön- İnceleme,Soru Sorma, Okuma, Kendi Kendine Anlatma, Düşünme, İnceleme (PQ4R) Üstbiliş stratejileri öğretmek belirli bir metot geliştirerek yapmayı gerektirir. Alderman ve diğerleri () okuma çalışması için yaptıkları araştırmalarında, ön- inceleme (preview), soru sorma (questioning), okuma (read), kendi kendine anlatma (recite), düşünme (reflect) ve inceleme (review) PQ4R yöntemini geliştirmiş ve çalışma boyunca haftada bir gün on beş dakikalık eğitimler vermişlerdir. Çalışma sonucunda, başarı düzeyi düşük olan öğrencilerin de strateji öğretiminden yararlandığı sonucu elde edilmiştir. c. Özetleme,Problemleri belirleme, c:Tahmit Etme (STOP) Cope () öğrencilerin düşünmeleri, işlem yapmaları ve kavramalarını değerlendirmeleri için bir strateji geliştirmiştir. Bu stratejide ders materyallerini özetleme (Summarize), problemleri belirleme (Troubleshoot), düzenleme (Organize) ve tahmin etme (Predict) tekniği kullanılmıştır. Araştırmada öğretmenin rehberliği ön plandadır. Amaç öğrencilerin üstbiliş davranışlara yönlendirilerek bu becerileri kendi kendilerine kullanmalarını sağlamaktır. d. Rol Yapma Rol yapma üstbilişi geliştirir, çünkü öğrenciler diğer insanların rolüne girdiğinde o kişinin özellik ve karakterini bilinçli biçimde yansıtır. Dramatizasyon varsayımsal olarak o kişinin belli bir durumda nasıl düşündüğünü, hissettiğini veya tepkide bulunduğunu ortaya koyar. Başkasının rolünü takınmak egosantrik algının en aza indirgenmesine katkıda bulunur (Costa, ). e:Model Olma Model olma öğretimde en etkili tekniklerden birisi olarak kabul edilir ve bu yüzden öğretmenden öğretimde iyi bir model olması beklenir. Fawcett () çalışmasında yazma uygulaması süresince öğretmenlerin, düşünme sürecine model olmasının öğrencilerin yazma ve düşünme süreçlerini olumlu yönde etkilediğini kanıtlamıştır. Planlama ve problem çözme esnasında öğretmenler yüksek sesle düşünebilir ve öğrenciler ortaya çıkan düşünme süreçlerini izleyebilir. Öğrenciler en iyi çevrelerindeki yetişkinleri taklit ederek öğrendiklerinden, açıkça üstbilişi sergileyen öğretmen, öğrencilerin de üstbilişi kullanmalarını sağlayabilir. Öğretmenler bir öğrenme görevini yerine getirirken yüksek sesle düşünme yoluyla, gizli olan üstbiliş ve bilişsel süreçleri açık hale getirebilir. Açık üstbiliş davranışlardan bazıları şunlardır: planlamaları paylaşma, amaç ve hedefleri tanımlama ve eylemler için nedenler sunma, geri-dönüt arama ve diğerlerinin eylemlerini değerlendirme. Bunların yanı sıra model olma öğrencilere, düşünmeleri ve kendi düşünmeleri hakkında konuşmaları için ihtiyaç duydukları kelime hazinesini sağlar. funduszeue.infoşılıklı Öğretim Palincsar ve Brown () “karşılıklı öğrenme” adını verdikleri, öğrencilerin hem öğretici hem de öğrenen rollerine girdikleri bir akran öğretim süreci düzenlemişlerdir. Karşılıklı öğretim yaklaşımı özellikle dört üstbiliş okuma becerisini geliştirmek için tasarımlanan ve okuduğunu anlama düzeyini artırmak için kullanılan bir işbirlikçi öğrenme yaklaşımıdır. Bu üstbiliş yaklaşımlar: öz- sorgulama, özetleme, açıklama ve metindeki bilgiyi tahmin etmedir. Bilgiyi İşleme Kuramı ve Eğitim –Öğretim Ortamı Bilgiyi işleme kuramını dikkate alan bir öğretmen, öğrenme ortamını, öğrenme materyalini ve öğretim ilke, yöntem ve tekniklerini en etkili biçimde kullanarak öğrencinin, gelen bilgiyi hafızasına kalıcı şekilde yerleştirmesine ve gerektiğinde etkili bir şekilde hatırlayıp kullanabilmesine yardımcı olacaktır. Eğitim öğretim ortamını, yaşantısal olarak yeniden düzenleyip, bilginin kalıcılığı için “çoklu ortam” eşliğinde , dersinin içeriğine bağlı olarak dersini işleyebilmelidir. Çoklu ortam; belirli bir içeriğin sunumu için metin, grafik, canlandırma, fotoğraf, video ve ses gibi farklı sembol sistemlerinin birbirlerini tamamlayacak biçimde bütünleştirilmesidir. Mayer’in Çok Ortamlı Öğrenmede Bilişsel Modeli 27 Öğretmenlerin farklı öğrenme çevreleri için seçtikleri çok ortamlı teknolojiler; öğretme ve öğrenme aracı olarak kullanılabilir . Öğretme ve öğrenme aracı olarak kullanılan çoklu ortamın, öğretenin verimliliğini ve etkililiğini arttırdığı söylenebilir. Kullanılan canlandırmalar, hareketli görüntüler ve yüksek kaliteli sesler öğrenme durumlarını gerçekçi bir hale getirebilir. Çoklu ortamda bireylerin öğrenmesini kolaylaştıran önemli bir unsur da etkileşimdir. Öğrenen metin, grafik, canlandırma, resimler, video ve seslerin oluşturduğu içeriğe etkileşimli olarak ulaşabilmelidir. Kullanıcı önceden belirlenmiş bir sıra içerisinde karşısına gelen görüntü ve sesleri hiçbir şey yapmadan izlemek yerine, bu bilgilere kendi kararları doğrultusunda istediği anda ve istediği sırada etkin bir şekilde katılabilmelidir 28 Forcier ve Descy çoklu ortam sunumlarının avantajlarını şu şekilde sıralamışlardır (29). a. Aktif öğrenme , b. Yaratıcılık , c. İşbirliği , d. İletişim becerileri kazandırma , e. Yapıcılık f. Kontrol , g. Geribildirim , h. Esneklik , ı. Öğrenimi eğlenceli hale getirme, i. Bireysel öğrenme j. Motivasyon sağlama , k. Birçok duyuya hitap etme , l . Pekiştireç verme , m. Kolaylaştırıcı n. Teknoloji uygulamaları , o Düşünme becerileri Sıralanan avantajlar arasında tek başına çoklu ortamın ayırt edici özelliği, birden fazla duyuya (göze ve kulağa) aynı anda hitap edebilmesidir. Bilgi-işleme sürecine ilişkin araştırmalarda, sözel bilişsel süreçlere ağırlık verilmesi, sözel olmayan bilişsel süreçlerin ihmaliyle sonuçlanmıştır. Geçen yüzyılın ilk yarısında nadiren yürütülen imgelem∗ (imagery) çalışmaları, araştırma yöntemlerinin öznelliği nedeniyle eleştiriler almış ve davranışçı akımın gölgesinde kalmaktan kurtulamamıştır (Paivio, ). ’lı yılların sonlarında davranışçılığın etkilerinden sıyrılmaya çalışan psikoloji araştırmaları, bilişsel süreçlerin araştırılması üzerinde yoğunlaşmıştır. 28 TARTIŞMA SORULARI • Bilgisayarda Windows İşletim sisteminde, dosyalama, bilgiyi kaydetme gibi işlemlerle insan zihninin öğrenme süreçlerini karşılaştırınız? Anahtar kelime ile bulma ile zihinsel hatırlama ipuçlarını karşılaştırıp tartışınız • İşlemsel, Anısal, Anlamsal Belleğinize ait birkaç örnek anlatınız • Öğretimde çoklu ortam etkisi açısından bir ders/ve dersliğin yapılandırılması üzerine örnek bir konu anlatımı imgeleyin ve etkilerinin neler olabileceğini tartışın? ÖZET Özellikle ’larda bilgisayarın kullanılmaya başlaması ile insan zihni ile bilgisayarlar arasında kıyaslamalar ve benzetimler yapılmış, ardından Atkinson, R., & Shiffrin, R. () tarafından günümüzde de kabul gören “Bilgiyi İşleme Modeli” ortaya atılmıştır. Öğrenmeyi bilişsel açıdan inceleyen kuramlardan biri olan bilgiyi işleme kuramı, insan öğrenmesinde, öğrenme sürecini bilgisayara benzetmektedir. İnsan zihni bilgiyi alır, işler, biçim ve içeriğini değiştirir, depolar, gerektiği zaman geri getirir ve tepkiler üretir. Bir başka söylemle, süreç bilgiyi bir araya getirir, kodlar, bilgiyi korur ya da depolar ve gerektiği zaman geri getirir. Tüm süreç bilgisayarda “program” bireylerde ise “yürütücü kontrol” tarafından denetlenmektedir. Bilgiyi işleme kuramı iki temel öğe üzerinde durmaktadır. Birincisi üç yapıdan oluşur; duyusal kayıt , kısa süreli bellek / çalışan bellek ve uzun süreli bellektir. İkincisi ise bilişsel süreçleri içerir. Bunlar içsel, zihinsel eylemlerdir ve bilginin bir yapıdan diğerine geçişini sağlarlar. Uzun Süreli Belleğe gelen bilgilerin yapılarına(çeşidine) göre farklı bellek türleri içine kaydedildiğini söylemektedirler. Kimi kuramcılar, uzun süreli belleği anısal bellek (episodic memory) ve anlamsal bellek (semantic memory) olarak iki temel bölümden oluştuğunu ileri sürerken, kimi kuramcılar da bunlara işlemsel belleği (procedure memory) eklemektedirler. Tulvin () başımızdan geçen yaşamsal olaylarla gelen bilgileri “anısal belleğe – episodic memory ; derslerde öğrendiğimiz tanım vb. kavramsal bilgileri “anlamsal belleğe-semantic memory; beceri edinimi sonucu elde edilen bilgileri ise “işlemsel belleğe- procedural memory” kaydettiğimizi belirtmiştir. Üst biliş, en kısa tanımıyla, kişinin kendi bilişsel süreçlerinin farkında olması ve bu süreçleri kontrol edebilmesi anlamına gelir. Deneysel çalışma ve sınıf ortamında bilişsel öğrenmeye dayalı bir dizi öğretim tekniği ve stratejisini şöyle listeleyebiliriz ; a:İnceleme, Soru Sorma, Okuma, Anlatma, Tekrar Etme (SQ3R) , b:Ön- İnceleme,Soru Sorma, Okuma, Kendi Kendine Anlatma, Düşünme, İnceleme (PQ4R), c:Tahmit Etme (STOP) ,d. Rol Yapma, e:Model Olma , f. Karşılıklı Öğretim. Bilgiyi işleme kuramını dikkate alan bir öğretmen, öğrenme ortamını, öğrenme materyalini ve öğretim ilke, yöntem ve tekniklerini en etkili biçimde kullanarak öğrencinin, gelen bilgiyi hafızasına kalıcı şekilde yerleştirmesine ve gerektiğinde etkili bir şekilde hatırlayıp kullanabilmesine yardımcı olacaktır. Eğitim öğretim ortamını, yaşantısal olarak yeniden düzenleyip, bilginin kalıcılığı için “çoklu ortam” eşliğinde , dersinin içeriğine bağlı olarak dersini işlemesini öğrenmeye daha fazla katkı sağlayacaktır.. DEĞERLENDİRME SORULARI 1-Bilgiyi işleme kuramına göre aşağıdakilerden hangisi bilginin duyusal bellekten kısa süreli belleğe geçişini sağlayan faktörlerden birisidir? A)Tekrar ve anlamlandırma B)Seçici dikkat ve algılama C)Uzun süreli bellek D)İşlemsel bellek E)Anlamsal bellek 2- Aşağıdaki işlemlerden hangisi kısa süreli belleğin sınırlılığını arttırır? A)Algılama B)Saklama C)Kodlama D)Tekrar ve gruplama E)Dikkat 3- Aşağıdakilerden hangisi bilişsel öğrenmeye dayalı öğretim tekniği ve stratejilerinden birisi değildir? A)İnceleme, Soru Sorma, Okuma, Anlatma, Tekrar Etme (SQ3R) B)Karşılıklı Öğretim C)Tahmit Etme (STOP) , D) Rol Yapma E)Ezberi Gözden Geçirme 4- “O gün seninle birlikte okuldan kaçıp sahile gitmiştik. Yüzerken ayağını cam kesmişti, sen çok korkup bayılmıştın.” cümlesi hangi tür belleğe örnek teşkil eder? A)Semantik bellek B)Kısa süreli bellek C)Anısal bellek D)Anlamsal bellek E)İşlemsel bellek 5- Aşağıdakilerden hangisi bilgiyi en uzun süre saklayandan en kısasına doğru bilgi depolarını sıralamaktadır? A)Kısa süreli bellek, duyusal kayıt, uzun süreli bellek B)Duyusal kayıt, kısa süreli bellek, uzun süreli bellek C)Duyusal kayıt, uzun süreli bellek, kısa süreli bellek D)Uzun süreli bellek, duyusal kayıt, kısa süreli bellek E)Uzun süreli bellek, kısa süreli bellek, duyusal kayıt 6- Kısa süreli belleğe alınan bilgilerin, uzun süreli bellekte var olan bilgi ile ilişkilendirilerek uzun süreli belleğe transfer edilmesine ne ad verilir? A)Kodlama B)Algılama C)Dikkat D)Yürütücü kontrol E)Anlamlandırma 7- İlk algılamadan sorumlu olan bellek aşağıdakilerden hangisidir? A)İşleyen bellek B)Anısal bellek C)Uzun süreli bellek D)Biliş ötesi bellek E)Duyusal kayıt 8- Aşağıdakilerden hangisi, anlamsal belleğe kaydedilen bilgiler arasında yer alır? A) Bisikletin nasıl sürüleceği bilgisi B) İlkokul sıra arkadaşımızla ilgili duygularımız C) Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu olduğu bilgisi D) Bir futbol takımına ilişkin tutumlarımız E) Hepsi 9-Aşağıdki bellek türlerinin hangisinde “Davranış tekrar edildikçe ustalaşma, bir müddet sonra otomatikleşme meydana gelir ve bilgi kolay kolay unutulmaz” ibaresi karşılık bulur? A)İşlemsel bellek B)Anlamsal bellek C)Kısa süreli bellek D)Biliş ötesi bellek E)Duyusal kayıt Ahmet, İngilizce dersine “sabahın erken saatlerinde çalıştığında, daha iyi öğrendiğini, gece çalışmasına nazaran sabahları öğrenmesinin daha verimli” olduğunu söylemektedir. Bu durum aşağıdaki kavramlardan hangisiyle açıklanabilir? A)Yorumlama B)Yürütücü kontrol C)Gruplama D)Anlamlandırma E)Dikkat Cevap Anahtarı 1)B 2)D 3)E 4)C 5)E 6)A 7)E 8)C 9)A 10)B Kaynakça funduszeue.infoon, R., & Shiffrin, R. (). Human memory: A proposed system and its control processes. In K Spence & J Spence (Eds.). The psychology of learning and motivation: Advances in research and theory (Vol. 2). New York: Academic Press. 2. Woolfolk, E.A, () Educational Psychology, Boston, Allyn and Bacon 3. Sübaşı, Güzin Bilişsel Öğrenme Yaklaşımı Bilgiyi İşleme Kuramı Mesleki Eğitim Dergisi , ; 2 , Temmuz , sn: 4. Senemoğlu, N. () Gelişim, Öğrenme ve Öğretim: Kuramdan Uygulamaya, Spot Matbaacılık, Ankara. 5. Bransford, J. (). Human cognition: Learning, understanding, and remembering. Belmont, CA: Wadsworth. 6. Gagné, R. M. (). The conditions of learning and theory of instruction ( 4th ed.). New York, NY: Holt, Rinehart & Winston. 7. Kail, R., & Pellegrino, J. W. (). Human intelligence: Perspectives and prospects. New York: W. H. Freeman and Company. [German language edition: Menschliche Intelligenz. Heidelberg: Spektrum, ] 8. Stillings, N., Feinstein, M. H., Garfield, J. L., Rissland, E. L., Rosenbaum, D. A., Weisler, S., & Baker-Ward, L. (/). Cognitive science: An introduction. Cambridge, Massachusetts: The MIT Press. 9. Gage, N. L., & Berliner, D. C. () Educational psychology (6th ed.). Boston, MA: Houghton Mifflin. [Also, Gage, N. L., & Berliner, D. C., Instructor’s manual for Educational Psychology (6th ed.). And, Bierly, M. M., Gage, N. L., & Berliner, D. C. Student Study Guide for Educational Psychology (6th ed.)]. Slavin, R. E, (). Educational Psychology: Theory into Practice. 4th ed. Boston: Allyn and Bacon. Eggen, P. and D. Kauchak. (). Educational Psychology: Classroom connections. New York: funduszeue.infong, L. (). Reading for thinking. USA: Houghton Mifflin Company Entwistle, N. () Understanding Classroom Learning, London: Hodder and Stoughton. McLeod, S. A. (). Social Identity Theory. Retrieved () from funduszeue.info Lindsay, P. H, Norman, D. A. (). Human Information Processing. New York : Academic Press. McCown, R.R. ve funduszeue.info,() Educational Psychology and Classroom Practice, Allyn and Bacon: A Division of Simon and Schucter Inc., Needham Heights, Massachusetts. Moates, D.; Schumacher, G. An introduction to cognitive psychology. Belmont, Calil.: Wadsworth, Tuckman, B. W. (). The Development and Concurrent Validity of the Procrastination Scale. Educational and Psychological Measurement, 51, funduszeue.info Baron, Robert A. (), The Essentials of Psychology Publisher Allyn & Bacon Bacon Peterson, L.R., & Peterson, M.J. (). Short-term retention of individual verbal items. Journal of Experimental Psychology, 58, Arı, R. (). Eğitim Psikolojisi. Ankara: Nobel Yayın Dağıtım. Tulving, E. (a). How many memory systems are there? American Psychologist, 40, – Paivio, A. (). Imagery and verbal processes. New York: Holt, Rinehart, and Winston. 23 Yıldırım, İ., (). Eğitim Psikolojisi. Ankara: Anı Yayıncılık. Özbay, M. ve Bahar, M. A. (). İleri okur ve üstbiliş eğitimi. Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi, 1(1), Duman, B. (). “Eğitim ve Öğretim İle İlgili Temel Kavramlar” Bilal Duman (Ed.) Üstbiliş- Bilişsel Farkındalık (s). Ankara: Anı Yayıncılık. Doğan, Ali () Üstbiliş ve Üstbilişe Dayalı Öğretim, Middle Eastern & African Journal of Educational Research, Issue 3 ,10 a. Mayer, R. E. (). Multimedia Learning. Cambridge, UK:Cambridge University Press. Aldağ, H. ve Sezgin, M. E. (). Çok Ortamlı Öğrenmede İkili Kodlama Kuramı ve Bilişsel Model. Çukurova Ünıversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 11(11): Forcier, C. R., Descy, E. D., (). The Computer as An Educational Tool: Productivity and Problem Solving. Ohio: Merrill Prentice Hall.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası