namazda rukuda ve secdede ne söylenir / Namaz Kılarken Rükuda Ne Söylenir? | İslam ve İhsan

Namazda Rukuda Ve Secdede Ne Söylenir

namazda rukuda ve secdede ne söylenir

Namaz Kılarken Rükuda Ne Söylenir?

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır.Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.

Akşam namazı nasıl kılınır ve kaç rekattır? Akşam namazı saat kaçta?

Akşam namazına dakikalar kaldı. Her namaz vakti gibi akşam namazı için de bekleyiş devam ediyor. On iki farzı olan namaz ibadetinin İslamdaki yeri oldukça önemlidir. Müslümanlar sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı namzı vakitlerini kaçırmamak için ezan saatlerini takip ediyor. Peki akşam namazı nasıl kılınır? Akşam namazı kaç rekattır?

Yayınlanma:

Akşam namazı nasıl kılınır ve kaç rekattır? Akşam namazı saat kaçta?

Namaz ibadetinin Müslümanlar için yeri ve önemi büyüktür. Akşam namazı vaktine de kısa bir süre kalması nedeniyle, ‘Akşam namazı nasıl kılınır?’ sorusunun yanıtı internette araştırılmaya başlandı. Akşam namazının nasıl kılındığını ve kaç rekat olduğunu öğrenmek isteyenler yazımıza bakabilir, akşam ezanı saatini takip edebilirler. İşte akşam namazı kılınışı…

AKŞAM EZANI SAAT KAÇTA?

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yayınlamış olduğu namaz vakitleri ekranından tüm illerin akşam ezanı saatlerini takip etmek mümkün. İşte il il akşam ezanı vakitleri…

AKŞAM NAMAZI VAKİTLERİ

AKŞAM NAMAZI NASIL KILINIR?

Akşam namazı; 3 rekat farz, 2 rekat sünnet olmak üzere toplam 5 rekat olarak kılınır.

Akşam namazının 3 rekat farzının kılınışı

1. Rekat

“Niyet ettim Allah rızası için bugünkü akşam namazının üç rekat farzını kılmaya” diyerek niyet edilir.

“Allahu Ekber” diyerek İftitah Tekbiri alır ve namaza başlanır.

Sübhaneke duası okunur.

“Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahir rahmanir rahim” denilerek Euzü Besmele çekilir.

Fatiha suresi okunur

Zamm-ı sure okunur

“Allah'u Ekber” denir ve Rükü'a eğilinir burada “Subhane Rabbiyel Azim” üç kere denir.

Rükü'dan doğrulur: “Semi Allahulimen Hamide – Rabbena lekel Hamd” denir.

“Allahü Ekber” diyerek iki defa “Secde”ye gidilir ve üç defa “Sübhane Rabbiyel-a'lâ” denir

“Allahü Ekber” diyerek “Kıyam”a geçilir yani ayağa kalkılarak ikinci rekata başlanır.

2. Rekat

“Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahir rahmanir rahim” denilerek Euzü Besmele çekilir

Fatiha suresi okunur

Zamm-ı sure okunur

“Allah'u Ekber” denir ve Rükü'a eğilinir: “Subhane Rabbiyel Azim” üç kere denir.

Rükü' dan doğrulur: “Semi Allahulimen Hamide – Rabbena lekel Hamd” denir.

“Allah'u Ekber” denir ve Secdeye gidilir: Secdede üç kere “Subhane Rabbiyel Ala” denir. “Allah'u Ekber” denir ve Doğrularak oturulur, sonra tekrar. “Allah'u Ekber” denir ve Secdeye gidilir: Secdede üç kere “Subhane Rabbiyel Ala” denir.

Oturarak Ettehıyyatü okunur.

“Allah'u Ekber” denir ve Üçüncü rekat için ayağa kalkılır.

3. Rekat

“Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahir rahmanir rahim” denilerek Euzü Besmele çekilir

Fatiha suresi okunur

“Allah'u Ekber” denir ve Rükü'a eğilinir: “Subhane Rabbiyel Azim” üç kere denir.

“Allahü Ekber” diyerek iki defa “Secde”ye gidilir.

Oturarak Ettahiyyatu ve Allâhumme salli, Allâhumme Bârik ve Rabbenâ dualarını okuruz.

Önce sağa sonra ise sola selam vermek sureti ile selam verilir. Selam şöyle verilir. “Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah” denir ve akşam namazının farzı tamamlanır.

Akşam namazının 2 rekat sünnetinin kılınışı

1. Rekat

Niyet edilir. “”Niyet ettim Allah rızası için bu günkü Akşam namazının iki rekat sünnetini kılmaya” diyerek niyet edilir.

İki elin avucu açık olarak baş parmakların kulak yumuşağına değeceği şekilde eller kaldırılır ve “Allah'u Ekber” denilerek tekbir getirilir.

Sübhanake duası okunur.

“Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahir rahmanir rahim” denilerek Euzü Besmele çekilir.

Fatiha suresi okunur

Zamm-ı sure okunur

“Allah'u Ekber” denir ve Rükü'a eğilinir burada “Subhane Rabbiyel Azim” üç kere denir.

Rükü'dan doğrulur: “Semi Allahulimen Hamide – Rabbena lekel Hamd” denir.

“Allahü Ekber” diyerek iki defa “Secde”ye gidilir ve üç defa “Sübhane Rabbiyel-a'lâ” denir.

“Allahü Ekber” diyerek “Kıyam”a geçilir yani ayağa kalkılarak ikinci rekata başlanır.

2. Rekat

“Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahir rahmanir rahim” denilerek Euzü Besmele çekilir.

Fatiha suresi okunur

Zamm-ı sure okunur

“Allah'u Ekber” denir ve Rükü'a eğilinir: “Subhane Rabbiyel Azim” üç kere denir.

Rükü' dan doğrulur: “Semi Allahulimen Hamide – Rabbena lekel Hamd” denir.

“Allah'u Ekber” denir ve Secdeye gidilir: Secdede üç kere “Subhane Rabbiyel Ala” denir. “Allah'u Ekber” denir ve Doğrularak oturulur, sonra tekrar. “Allah'u Ekber” denir ve Secdeye gidilir: Secdede üç kere “Subhane Rabbiyel Ala” denir.

Oturarak Ettahiyyatu ve Allâhumme salli, Allâhumme Bârik ve Rabbenâ dualarını okunur.

“Es selâmu aleyküm ve rahmet'ullah” diye sağa ve sola selam vererek namaz tamamlanır.

Akşam namazının 2 rekat sünnetinin kılınışı

1. Rekat

Niyet edilir. “”Niyet ettim Allah rızası için bu günkü Akşam namazının iki rekat sünnetini kılmaya” diyerek niyet edilir.

İki elin avucu açık olarak baş parmakların kulak yumuşağına değeceği şekilde eller kaldırılır ve “Allah'u Ekber” denilerek tekbir getirilir.

Sübhanake duası okunur.

“Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahir rahmanir rahim” denilerek Euzü Besmele çekilir.

Fatiha suresi okunur

Zamm-ı sure okunur

“Allah'u Ekber” denir ve Rükü'a eğilinir burada “Subhane Rabbiyel Azim” üç kere denir.

Rükü'dan doğrulur: “Semi Allahulimen Hamide – Rabbena lekel Hamd” denir.

“Allahü Ekber” diyerek iki defa “Secde”ye gidilir ve üç defa “Sübhane Rabbiyel-a'lâ” denir.

“Allahü Ekber” diyerek “Kıyam”a geçilir yani ayağa kalkılarak ikinci rekata başlanır.

2. Rekat

“Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahir rahmanir rahim” denilerek Euzü Besmele çekilir.

Fatiha suresi okunur

Zamm-ı sure okunur

“Allah'u Ekber” denir ve Rükü'a eğilinir: “Subhane Rabbiyel Azim” üç kere denir.

Rükü' dan doğrulur: “Semi Allahulimen Hamide – Rabbena lekel Hamd” denir.

“Allah'u Ekber” denir ve Secdeye gidilir: Secdede üç kere “Subhane Rabbiyel Ala” denir. “Allah'u Ekber” denir ve Doğrularak oturulur, sonra tekrar. “Allah'u Ekber” denir ve Secdeye gidilir: Secdede üç kere “Subhane Rabbiyel Ala” denir.

Oturarak Ettahiyyatu ve Allâhumme salli, Allâhumme Bârik ve Rabbenâ dualarını okunur.
“Es selâmu aleyküm ve rahmet'ullah” diye sağa ve sola selam vererek namaz tamamlanır.

Diyanetsaat kaçta

SECDE

Arama:     

Üzerine Secde Etmenin Sahih Olduğu Şeyler →← RÜKÛ

1032- Farz ve müstehap namazların her rekâtında rükûdan sonra iki defa secde yapılması gerekir. Secde, huzu kastıyla özel bir şekilde alnı yere koymaktan ibarettir. Namazda secde halinde iki elin içini, iki dizi ve iki ayak başparmak uçlarını yere koymak farzdır. Alından kasıt farz ihtiyat gereği alnın ortasıdır. Bu da iki kaşın ortasında saç bitimine kadar ve ortadan çekilen iki çizgiden elde edilen dikdörtgendir.

1033-
İki secde birlikte bir rükündür. O hâlde farz namazda, unutarak veya meseleyi bilmediği için her iki secdeyi terk ederse namaz batıl olur. Aynı şekilde bir rekâtta iki secdeyi unuttuğundan veya mazur olduğu cehaletinden dolayı fazla yaparsa, farz ihtiyata göre hüküm aynıdır.

1034-
Bilerek bir secde eksik veya fazla yapılırsa, namaz batıl olur. Yanlışlıkla bir secde eksik veya fazla yapılırsa, namazı batıl olmaz. Sahiv secdesi hükümlerinde açıklaması gelecektir.

1035-
Bilerek veya yanlışlıkla, alın yere koyulmazsa, diğer organlar yere koyulsa da secde yapılmamıştır. Ama alın yere koyulur da yanlışlıkla diğer organlar yere koyulmaz veya yanlışlıkla zikir söylenmezse, secde sahihtir.

1036-
Herhangi bir zikir söyleneceği gibi, zorunlu bir durum olmadıkça, secdede üç kere, (سُبْحَانَ اللَّهِ) "Subhanellâh" veya bir kere (سُبْحَانَ رَبِّىَ اْلاَعْلَى وَ بِحَمْدِهِ) "Subhane reb-biye'l-‘e'la ve bihemdih" söylemek daha iyidir. Bu kelimeler arka arkaya ve sahih bir Arapçayla söylenmelidir. Farz ihtiyat gereği bu miktarda olmalıdır. Ayrıca "Subhane reb-biye'l-‘e'la ve bihemdih” zikrini üç, beş, yedi ve daha fazla söylemek müstehaptır.

1037-
Secdelerde, farz zikir miktarınca vücudun istikrar bulması gerekir. Bedenini zaruri bir durum olmadıkça, istikrardan çıkaracak kadar hareket ettirmemelidir. Hatta vacip zikirle meşgul olmasa da farz ihtiyata göre hüküm aynıdır.

1038-
Alın yere koyulmadan veya vücut istikrar bulmadan önce kasıtlı olarak secde zikri söylenirse namaz batıl olur. İstikrar halinden sonra zikri yeniden derse namaz sahih olur. Zikir tamamlanmadan önce kasıtlı olarak baş secdeden kaldırılırsa, namaz yine batıl olur.

1039-
Alın yere koyulmadan secde zikri söylenir ve secdeden kalkmadan farkına varılırsa, vücudun istikrarı hâlinde zikir yeniden söylenmelidir. Ama alın yere koyulup beden istikrar bulmadan yanlışlıkla söylenirse tekrar edilmesine gerek yoktur.

1040-
Secdeden kalktıktan sonra, secde zikri tamamlanmadan secdeden kalkıldığı anlaşılırsa, namaz sahihtir.

1041-
Secde zikri söylenirken, yedi azadan biri kasıtlı olarak yerden kaldırılırsa, secdede gerekli olan istikrara ters bir davranış olursa namaz batıl olur. Vacip ihtiyata göre zikir okunmasa da hüküm aynıdır.

1042-
Secde zikri tamamlanmadan önce yanlışlıkla baş yerden kaldırılırsa, alın tekrar yere koyulamaz ve yapılan miktar bir secde olarak sayılmalıdır. Ama diğer organlardan herhangi biri yanlışlıkla yerden kaldırılırsa, ikinci kez yere koyulup secde zikri söylenmelidir.

1043-
Birinci secdenin zikri tamamlandıktan sonra oturup vücut istikrar bulduktan sonra tekrar secdeye gitmek gerekir.

1044-
Alnın koyulduğu yer, dizlerin koyulduğu yerden ve parmak uçlarından dört bitişik parmak kadar aşağıda ve yüksekte olmamalıdır. Farz ihtiyat gereği alnın koyulduğu yer, durduğu yerden de dört bitişik parmak kadar aşağıda ve yukarıda olmamalıdır.

1045-
Eğilimi tam olarak anlaşılamayan eğimli yerde, farz ihtiyat gereği, alnın koyulduğu yer, ayak parmaklarının ve diz uçlarının koyulduğu yerden dört bitişik parmak kadar yukarıda veya aşağıda olması sakıncalıdır.

1046-
Alın, yanlışlıkla dizlerin ve ayak parmaklarının koyulduğu yerden dört bitişik parmak yüksekte olan bir şey üzerine koyulursa, bu yükseklik "secde vaziyetindedir" denmeyecek kadar fazlaysa, baş kaldırılıp ve yüksekliği dört bitişik parmaktan az olan bir şey üzerine koyulmalıdır. Eğer yükseklik, "secde vaziyetindedir" denilecek kadar olur ve vacip zikir söylendikten sonra farkına varılırsa, başını secdeden kaldırarak namazı bitirebilir. Ama vacip zikri söylemeden önce farkına varılırsa, alın onun üzerinden yüksekliği dört parmak miktarı veya daha az olan şey üzerine çekilmeli ve vacip zikir söylenmelidir. Eğer alnın çekilmesi mümkün değilse o durumda zikir söylenerek namaz tamamlanmalıdır. Yeniden namazı kılmasına gerek yoktur.

1047-
Alınla üzerine secde edilmesi sahih olan yer arasında bir şey olmamalıdır. O hâlde, mührün üzerinde alnın mührün kendisine temas etmeyeceği kadar kir olursa, secde batıl olur. Ama eğer mührün rengi değişmiş olursa, sakıncası yoktur.

1048-
Secdede iki elin içinin yere koyulması gerekir. Farz ihtiyata göre elin içinin tamamının yere konulması gerekir. Ama çaresizlik anında elin üstünün de sakıncası yoktur. Eğer elin üstü mümkün olmazsa, farz ihtiyat gereği bilek koyulmalıdır. O da koyulamazsa, dirseğe kadar yere koyulabilen kısım koyulmalıdır. O da mümkün olmazsa, kolun koyulması yeterlidir.

1049-
Farz ihtiyat gereği secdede, ayak başparmakları yere koyulmalıdır. Parmakların ucunun yere bırakılması gerekli değildir, ön veya arka tarafının yere konulması da yeterlidir. Ayak başparmağını yere bırakamazsa diğer parmakları veya ayağının üzerini yere bırakırsa veya tırnakların uzun olmasından dolayı başparmağının ucu yere değmezse namaz batıl olur. İhmalkârlıktan veya meseleyi bilmediğinden bu şekilde kılmışsa, namazlarını yeniden kılmalıdır.

1050-
Ayak başparmağının bir miktarı kesilmiş olursa, geri kalan kısım yere koyulmalıdır. Parmaktan hiçbir şey kalmaz veya kalır ancak yere değmeyecek kadar çok kısa olursa, farz ihtiyat gereği öbür parmaklarını yere koyulması gerekir. Hiçbir parmak yoksa, ayak adına ne varsa, o yere koyulmalıdır.

1051-
Göğüs ve karın yere yapıştırılarak ve ayaklar biraz uzatılarak, normal olmayan bir şekilde secde edilirse, bu şekilde “secde etti” derlerse namazı sahihtir. Uzanmış derler ve secde ettiği anlaşılmazsa namazı batıldır.

1052-
Mühür veya üzerine secde ettiği şey pak olmalıdır. Ama mühür necis bir yaygı üzerine koyulur veya mührün öbür tarafı necis olur; ancak, alın pak tarafına koyulursa, ya da mührün bir kısmı pak diğer kısmı alına bulaşmayacak şekilde necis olursa sakıncası yoktur.

1053-
Alında çıban, yara veya benzeri bir şey olur ve yere bırakmak mümkün olmazsa; eğer alının her tarafını sarmamışsa alnın sağlam yeri ile secde edilmelidir; mümkün olmadığı takdirde ise, yer kazılmalı, çıbanın yere geleceği yer çukur bırakılmalı ve alnın secdeye yetecek miktarda sağlam tarafı yere koyulmalıdır. (Alından maksadın ne olduğu secde bölümünün başlarında açıklandı.)

1054-
Çıban veya yara bütün alnı kaplamışsa, alnın iki tarafından biriyle secde edilmesi gerekir. Eğer bu mümkün olmazsa, yüzünün bazı bölümleriyle secde etmelidir. Yapamazsa farz ihtiyat gereği çene ile secde etmelidir. çene ile de mümkün olmazsa, alının iki tarafından biriyle secde edilmelidir. Yüzden hiçbir yerle yapılamazsa, secde için işaret etmelidir.

1055-
Oturabilen fakat alnını yere ulaştıramayan kimse, secde denilebilecek miktarda eğilebiliyorsa eğilmeli ve alnını yüksek bir şey üzerine koyulan mühüre veya üzerine secde edilmesi doğru olan bir şeyin üzerine koymalıdır. Fakat mümkünse ellerinin içini dizlerini ve başparmak uçlarını doğal bir şekilde yere koymalıdır.

1056-
Bir önceki meselde anlatıldığı şekilde mührü veya üzerine secde edilmesi sahih olan bir şeyi üzerine bırakmak için yüksek bir şey yoksa veya secde etmesi için mührü kaldırıp tutmaya yardım edecek biri de olmazsa, mührü veya başka bir şeyi eliyle kaldırmalı ve ona secde etmelidir.

1057-
Asla secde edemeyen, secde denilebilecek kadar da eğilemeyen kimse, secde için başıyla işaret etmelidir. Yapamazsa gözleriyle işaret etmelidir. Gözleriyle de işaret edemiyorsa kalbinde secde için niyet etmeli, farz ihtiyat gereği eliyle veya benzeri bir şeyle secde için işaret ederek vacip zikri söylemelidir.

1058-
İradesi dışında baş secdeden kalkarsa, mümkünse başının tekrar secde yerine dönmesine engel olmalıdır ve bu, zikir okunsa da okunmasa da, bir secde sayılır. Eğer başını tutamaz ve iradesi dışında tekrar secdeye ulaşırsa, ikisi bir secde sayılır ve eğer zikir okunmamışsa, müstehap ihtiyata göre okunmalıdır. Elbette cüzi niyet edilmeden mutlak yakınlaşma niyeti edilmelidir.

1059-
Takiyye yapılması gereken yerde, yaygı ve benzeri şeyler üzerine secde yapılabilir ve namaz için başka bir yere gidilmesine veya takiyyeye neden olan şey yok olduktan sonra, aynı yerde doğru bir şekilde secde yapılmak için, namazın geciktirilmesine gerek yoktur. Takiyyeye ters olmayacak şekilde aynı yerde secdenin sahih olduğu hasır gibi şeylerin üzerine secde etmesi mümkünse, sergi ve benzeri şeyler üzerine secde etmemelidir.

1060-
Üzerind vücudun istikrak bulmadığı tüyden yapılmış yatak ve benzeri şeyler üzerine secde etmek batıldır.

1061-
Çamurlu bir yerde namaz kılmaya mecbur olan kimse, bedenine ve elbisesine çamur değmesi zahmete neden olmayacaksa, secde ve teşehhüdünü normal olarak yapmalıdır. Zorluğu olursa ayakta, secde için başıyla işaret etmeli ve teşehhüdü ayakta okumalıdır, namazı da sahihtir.

1062-
Namazın birinci rekâtında ve öğlen, ikindi ve yatsı gibi dört rekatlı namazların teşehhüdün yeri olmayan üçüncü rekâtlarında, farz ihtiyata göre ikinci secdeden sonra biraz oturduktan sonra ayağa kalkılmalıdır.

Üzerine Secde Etmenin Sahih Olduğu Şeyler →← RÜKÛ

Sual: Allah’tan başkasına secde etmek küfür değil mi? Küfür ise, ne diye Allah, Hazret-i Âdem’e secde edilmesini meleklere emretti? Neden Müslümanlar, Kâbe’ye secde ediyorlar?
CEVAP
İbadet niyetiyle Allah’tan başkasına secde etmek küfürdür. Saygı için yapılırsa küfür olmaz, haram olur. Çünkü Âdem aleyhisselamdan İbrahim aleyhisselama kadar, selamlaşma, birbirine secde etmekle olurdu. Sonra, bunun yerine boynuna sarılmakla oldu. Muhammed aleyhisselam zamanında, el ile müsafeha sünnet oldu.

Kâbe’ye karşı secde edilir. Kâbe için secde edilmez. Kâbe için secde eden kâfir olur. Kâbe kıbledir, kıble istikametinde Allah’a secde edilir. Ettiğimiz secdeler, Kâbe için değil, Allah içindir, kıblesi Kâbe’dir. Allahü teâlâ da, Âdem aleyhisselam istikametinde kendisine secde edilmesini emretti. Ama İblis bunu da kabul etmedi. Âdem aleyhisselama saygı için secde etmesini de emredebilirdi. Yukarıda bildirildiği gibi, Âdem aleyhisselam zamanında selamlaşmak secde etmekle oluyordu. Bu manada da olsa İblis Âdem aleyhisselama saygı göstermeyi kabul etmedi. Aslında Allahü teâlânın emrine karşı geldi. Karşı gelmek niye küfür olsun ki denebilir. İblis, Allahü teâlânın bu emrini beğenmedi, (Ateşten yaratılan bir varlık, topraktan yaratılana nasıl saygı gösterebilir. Bu emrin yanlış) dedi. Allahü teâlânın emrini beğenmediği için kâfirlerden oldu.

Yalnız kılanlar için
Sual:
Namazda rükûda 5, 7, 9 veya 11 kere (Sübhane rabbiyel-azîm) dersek, secdede de, aynı sayıda (Sübhane rabbiyel a’lâ) dememiz mi gerekir?
CEVAP
Rükûda 7 kere tesbih söylenmişse, secdede de, aynı sayıda söylemek gerekmez, 3 veya 11 defa söylenebilir.

Sual: Bir ihtiyaçtan dolayı öğleyi (asr-ı evvel)de, ikindiyi de (asr-ı sani)de kılsak, yatsıyı da (işa-i sani)de mi kılmak gerekir?
CEVAP
Hayır,ikindiyi asr-ı sanide kılınca, yatsıyı işa-i sanide kılmak gerekmez. Fakat cemaatle kılınmıyorsa, her zaman ikindiyi asr-ı sanide, yatsıyı da işa-i sanide kılmak iyidir. Böylece İmam-ı a’zam hazretlerinin kavline de uyulmuş olunur.

Rükuda ve secdede tesbih
Sual:
Rükuda ve secdede üç kere tesbih söyleyecek kadar durmak vacib midir?
CEVAP
Bir kere diyecek kadar durmak vacibdir. Üç kere diyecek kadar durmak sünnettir. Üç kere diyecek kadar durmak vacib diyen âlimler de olmuştur.

İki secde de farzdır
Sual:
Secdenin birinin farz, diğerinin sünnet olduğunu söyleyenler var. Secdenin her ikisi de farz değil midir?
CEVAP
Secdenin her ikisi de farzdır. (Redd-ül-muhtar)

Secdeye gitme imkânı yoksa
Sual:
Hücre dar olup secde edemeyen mahkum namazı nasıl kılar?
CEVAP
Hücre dar olup, secdeye gitme imkanı yoksa, oturup ima ile kılar. (Merakıl-felah)

Gözlükle namaz
Sual:
Namazda gözlükleri çıkarmak gerekir mi?
CEVAP
Secdeye alnı koymak farzdır. Burunla beraber koymak vacibdir. Eğer gözlük burnun yere değmesine mâniyse, mekruh olur. Gözlüklü kimse alın ve burun yere iyi değsin diye başını bastırmaya kalkarsa gözlüğü kırılabilir. Böyle bir problem yoksa gözlükle de kılınabilir.

Parmak uçlarını kıbleye çevirmek
Sual:
Secdede ayakları yere koymak ve ayak parmakların kıbleye çevirmek farz mıdır?
CEVAP
Secdede iki ayağı veya hiç olmazsa her birinin birer parmaklarını yere koymak farz, vacib veya bir kavle göre de sünnettir. Yani iki ayak yere konmazsa namaz sahih olmaz veya mekruh olur. Ayak parmaklarını bükerek, uçlarını kıbleye çevirmek de farz değil, sünnettir. Farz diyenlerin hata ettiği, (Redd-ül-muhtar)'da yazılıdır. Secdede, alın, burun ve ayaklar, yerden az zaman kalkmış olursa, zararı olmaz. (S. Ebediyye)

Rükûu unutan
Sual:
Rükûu unutup secdeye giden kimse, secdeyi yaptıktan sonra rükûu unuttuğunu hatırlarsa ne yapar?
CEVAP
Kalkıp rükûu yapar, sonra secdeye gider. Önceki secdelere itibar edilmez. Yani onlar artık geçersiz olur. Çünkü namazda tertip farzdır. Yani farzları sırayla yapmak farzdır. Rükû farzını geciktirdiği için, namazın sonunda secde-i sehv de yapar.

Tesbihleri tek söylemek
Sual:
İmam-ı Rabbani hazretleri, (Rükû ve secdelerde tesbih en az üç kere söylenir. Çoğu yedi veya on birdir) buyuruyor. Buradan beş ve dokuz kere söylemenin caiz olmadığı mı anlaşılıyor?
CEVAP
Hayır. Bu ifadenin hemen altında, (Kuvvetli bir insanın, sıkıntısı olmadığı zamanlarda, yalnız kılarken, tesbihleri, en az miktarda söylemesi, ne kadar utanacak bir hâldir. Hiç olmazsa, beş kere söylemelidir) buyuruyor. Tesbihi beş, yedi, dokuz veya on bir kere de söylemek caizdir, müstehabdır, iyidir. Teke riayet ederek söylemelidir.

İmam-ı Rabbani hazretleri, Mevlana Salih’e bahçeden birkaç karanfil getirmesini emretti. Altı tane karanfil getirdiğini görünce buyurdu ki: (Bizim en aşağı talebemiz, en azından “Allahü teâlâ tektir, teke riayet edeni sever” hadis-i şerifini bilir. Teke riayet müstehabdır. Müstehab ne zannediliyor? Müstehab, Allahü teâlânın sevdiği şeydir. Eğer dünya ve âhireti Allahü teâlânın sevdiği bir şey için verseler, hiçbir şey vermemiş olurlar.)

Rabbenâ lekel hamd
Sual: (Rabbenâ lekel hamd) yerine (Rabbenâ ve lekel hamd) demek caiz midir?
CEVAP
Caizse de, (Rabbenâ lekel hamd) demek daha uygundur.

Yükseğe secde
Sual:
Sağlam kimsenin yüksek yere secde etmesi caiz midir?
CEVAP
Caiz değildir. Sağlam kimsenin 25 cm kadar yükseğe secde etmesi mekruhtur. Bundan daha yükseğe secde edilirse, namaz fâsid olur, yani bozulur. (İslam Ahlakı)

Resulullah efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” az yüksek şey üzerine de, secde etmemiştir. Az yükseğe de secdenin caiz olmadığı [mekruh olduğu] Cami-ur-rumuz ve Tebyin haşiyesinde yazılıdır. (S. Ebediyye)

Secde için eğilemeyen hasta, yerden 25 cm’den daha az yüksek bir şey üzerine secde edebilir, daha yükseğe secde edemez.

Alnında yara varsa
Sual:
Alnı veya burnu yara olan nasıl secde eder?
CEVAP
Alnında yara olan, yalnız burnuyla, burnunda yara olan ise, yalnız alnıyla secde eder. Hem alnı, hem de burnu yara olup yere secde edemeyen ise, ayakta durabilse de, oturarak îmâ ile kılar. Yani rükû için biraz eğilir. Secde için, rükûdan daha çok eğilir. (S. Ebediyye)

Sual: Bir kimse, namaz kılarken secde etmeyi unuttuğunu hatırlarsa, o namazı bozup yeniden mi kılar yoksa nasıl hareket eder?
Cevap: Namaz kılarken secdeyi unutan bir kimse, unuttuğunu, rüküda veya secdede hatırlarsa, rüküdan hemen, secdeden ise, oturduktan sonra o secdeyi yapar, rükü ve secdeyi iade eder. Sonra secde-i sehiv yapar. Bu hatırladığı ve son oturuşta hatırladığı secdeyi son oturuş arasında veya sonunda yapar, tekrar oturarak tehıyyatı okur ve secde-i sehiv yapar. Tekrar oturmazsa, namazı bozulur.

Secde yaparken, önce iki diz yere konur
Sual: Namaz kılarken secdede nelere dikkat etmelidir ve nelerin üzerine secde yapılabilir?
Cevap:
Konu ile alakalı olarak İbni Âbidînde buyuruluyor ki:
“Secde yaparken, önce iki diz, sonra iki el, sonra burun ve sonra alın yere konur. Baş parmakları, kulakları hizasında olur. Şafii mezhebinde, eller omuz hizasına konur. Ayakların, en az birer parmağını yere koymak farzdır. Yerin sertçe olup, başın içine girmemesi, gömülmemesi lazımdır. Yere serili halı, hasır, buğday ve arpa böyledir. Yerde duran masa, kanepe, araba da, yer demektir. Hayvan üzeri ve hayvan üstünde bulunan semer ve benzerleri, yer sayılmaz. Salıncak ve ağaçlara, direklere bağlanarak havada gerilmiş duran bez, halı, hasır da yer sayılmaz. Pirinç, darı, keten tohumu gibi kaygan şeyler üzerine secde sahih olmaz. Eğer bunlar çuval içinde iseler sahih olur. Secde yeri, dizlerini koyduğu yerden yirmibeş santimetre yüksek olunca namaz sahih olur ise de, mekruhtur. Secdede dirsekler bedenden, karnı da uyluklardan açık tutulur. Ayak parmaklarının uçları kıbleye karşı tutulur. Rükuya eğilirken topuk kemiklerini birbirine yapıştırmak sünnet olduğu gibi, secdede de bitişik tutulur.”

Secdede gözetilecek hususlar
Sual: Namaz kılarken, secdede nelere dikkat etmeli, secdeyi nasıl yapmalıdır?
Cevap:
Secdede el parmakları, birbirine bitişik, kıbleye karşı, kulaklar hizasında, baş iki el arasında olmalıdır. Alnı temiz yere, yani taş, toprak, tahta, yaygı üzerine koymak farz olup, burnu da beraber koymak vacip denildi. Özürsüz yalnız burnu koymak caiz değildir. Yalnız alnı koymak mekruhtur. Secdede en az üç kere Sübhâne rabbiyel-a'lâ denir. İki ayağı veya hiç olmazsa her birinin birer parmaklarını yere koymak farzdır veya vacibtir. Sünnet de denilmiştir. Yani, iki ayak yere konmazsa namaz sahih olmaz veya mekruh olur. Secdede, alın, burun ve ayaklar yerden az zaman kalkmış olursa, zararı olmaz. Secdede ayak parmaklarını bükerek, uçlarını kıbleye çevirmek sünnettir. Erkekler, kolları ve uylukları, karından ayrı bulundurur. Elleri ve dizleri yere koymak sünnettir. Topukları kıyamda, birbirinden dört parmak eni kadar uzak, rükuda, kavmede ve secdede bitişik tutmak sünnettir.

Sual: Erkekler, namazda rükuya gidince, rükuda nasıl durmalıdır?
Cevap:
Rükuda, erkekler parmaklarını açıp, dizlerinin üstüne kor. Sırtını ve başını da düz tutar. Rükuda, bacaklar ve kollar da dik tutulur.

Sual: Namaz kılarken, secdede iki ayağı birden kaldırmak namazı bozar mı?
Cevap:
İki ayağı veya hiç olmazsa her birinin birer parmaklarını yere koymak farzdır veya vaciptir. Sünnet de denilmiştir. Yani, iki ayak yere konmazsa namaz sahih olmaz veya mekruh olur. Secdede, alın, burun ve ayaklar yerden az zaman kalkmış olursa, zararı olmaz. Secdede ayak parmaklarını bükerek, uçlarını kıbleye çevirmek sünnettir. Farz veya vacip diyenlerin hata ettiği Redd-ül-muhtârda yazılıdır.

Sual: Namazda secdeye gidildiğinde, secde edilen yerin sert mi olması gerekir?
Cevap:
Alnı, sarığının sargıları ve takkenin kenarı ve alından sarkan saç üzerine ve elbisenin kolu ağzı, eteği veya elleri üzerine koymak sahih olur ise de, özürsüz iken tenzihen mekruh olur. Kadınların da, namazda alnı açık olması lazımdır. Yerin sertliğini duyacak kadar, yani başını bastırınca, alnı artık gömülmeyecek kadar bastırarak, halı, hasır, buğday, arpa, serir, kanepe ve yerde duran araba üzerine secde etmek sahih olur. İki ağaç arasına gerilmiş salıncak ve çuvalda olmayan pirinç ve darı üzerine secde sahih olmaz.

Secde edecek yer yoksa
Sual: Bazı zamanlarda mesela Cuma ve Bayram namazlarında, cami kalabalık olup yere secde edilemeyecek olursa, böyle durumlarda, namaz kılan kimse, secdeyi nasıl yapacaktır?
Cevap:
Konu ile alakalı olarak Fıkıh ve İlmihâl kitaplarında deniyor ki:
“Secde için eğilemeyen hasta ve camide başka yer bulamayan sağlam kimse, yerden yirmibeş santimetreden daha yüksek bir şey üzerine secde etmez. Yalnız, yer bulamayan kimse, önünde aynı namazı kılarak yere secde edenin sırtına secde edebilir. Fakat, dizlerinin yerde olması lazımdır. Bu sağlam kimsenin, kalabalık dağıldıktan sonra kılması veya kalabalık olmayan camiye gidip orada kılması müstehabdır. Camide kalabalık olmadığı zaman, yirmibeş santimetreden daha az yükseğe secdenin caiz olduğu da bildirildi ise de, mekruhtur. Çünkü, Resûlullah efendimizin az yüksek bir şey üzerine dahi secde etmediği İbni Âbidînde bildirilmektedir, Az yükseğe bile caiz olmadığı Câmi'ur-rumûzda ve Şelbînin Tebyîn haşiyesinde yazılıdır.

Bunun için, özrü olanların dahi az yükseğe de secde etmemeleri lazımdır. Yükseğe secde etmeli, yere secde etmemeli demek ise, ibadeti değiştirmek olur. İbadeti değiştirmek isteyen, kafir olur. Kafirler, Resûlullah efendimizin düşmanları, camileri kiliseye benzetmek istiyorlar. Kiliselerde olduğu gibi, masada oturup, secde olarak, başını masaya koymaya ve camilere çalgı, müzik sokmaya çalışıyorlar. Önce secde yerlerini biraz biraz yükseltmeye ve ibadetleri hoparlörle yapmaya alıştırıyorlar.”

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası