ayetel kürsi risale i nur / AYETÜ'L-KÜRSÎ | Sorularla İslamiyet

Ayetel Kürsi Risale I Nur

ayetel kürsi risale i nur

Nurcular Troçki'yi cinci ilan etti

Atatürk’e hakaretten hapis cezasına çarptırılan Nur cemaati hocalarından Hasan Akar, Troçki’nin nehri geçmesinin cinler sayesinde olduğunu iddia etmiş.

Risale-i Nur dersleri sırasında, evliyalar ve cinler hakkında konuşan Akar, keramet ve istidraç kavramlarını açıklayarak bu durumu istidraçla açıklıyor ve “Cinler seni kullanıyor, seni tutup götürüyor.” diyor.

İpin üzerinden bisikletle geçen ip cambazlarının da bu geçişi cinler sayesinde yaptığını belirten Akar, “Beni bir götürün de geçsin, göreyim. Ben aşağıdan Ayetel Kürsi okuyayım da o aşağıdan geçsin hadi” diyerek, ip cambazlarını düşürebileceğini iddia ediyor ve onları cinlerin tuttuğunu, aynı olayın Troçki’de de olduğunun altını çiziyor.

Evliyaların da kerametle su üzerinden geçtiğini söyleyen Akar, “onları cinler tutuyor, ötekisi ise hissiyat insanı. Kalp ve ruhun 'ricayatına' giriyor. O zaman maddenin dışında kalıyor. Ve cesedi istediği gibi kullanabiliyor.” sözleriyle de evliyalık ve istidraç arasındaki farkı açıklıyor.

Said’i Nursi’nin Afyon’da yaşadığı zamanlarda soğuktan donduğunu fakat ölmediğini bunun bir keramet olduğunu da şu sözlerine ekleyen Akar, konuşmasına şu sözlerle devam ediyor:

“Usta donuyor, cesedi Afyon’da. İhtiyar, hiçbir şeyi yok. Ne olacak fakir adam cam kırık, buz ölmüyor çünkü tuh ölmüyor. Ruh tutuyor bunu. Ne yaparsan yap ceset ölmüyor, çünkü ruh orada değil.”

Lev Troçki, Bolşevik siyasetçi, devrimci ve Marksist teorisyendi. Sovyetler Birliği'nin ilk yıllarında etkili bir siyasetçiydi. Dışişlerinden Sorumlu Halk Komiseri görevini alan ilk kişi, Kızıl Ordu'nun kurucusu ve komutanı, Savaştan Sorumlu Halk Komiseriydi. Ancak daha sonra SSCB Lideri Stalin ile yolları ayrıldı ve Sovyetler Birliği'ni terk etti.

İşte o konuşma:

funduszeue.info

Ayet&#;el Kürsi bazı tasarruflarından

Haftanın perşembeyi cumaya ve pazarı pazartesiye bağlayan gecelerinde olmak üzere gündüzleri de oruç tutularak ve okurken az da olsa devamlı buhur yakılarak en az üç defa aşağıda yazılı olduğu şekilde Ayetel Kürsi okuyan kimse mutlak matlup ve muradına nail olur. Ancak bu istek ve talepleriniz İslam Dini&#;nin nehyettiği bir husus olmasın!

ALLAHü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm. Lâ te’huzühû sinetün ve lâ nevm. Lehû mâ fis-semâvâti vemâ fil erd. Menzellezî yeşfeu indehû illâ biiznihi. ya’lemü mâ beyne eydîhim vemâ halfehüm velâ yühîtûne bişey’in min ilmihî illâ bimâ şâe vesia kürsiyyühüssemâvâti vel erd. Velâ yeûdühü hıfzuhumâ ve hüvel aliyyül azîm

ALLAHü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm. Lâ te’huzühû sinetün ve lâ nevm. Lehû mâ fis-semâvâti vemâ fil erd. Menzellezî yeşfeu indehû illâ biiznihi. ya’lemü mâ beyne eydîhim vemâ halfehüm velâ yühîtûne bişey’in min ilmihî illâ bimâ şâe vesia kürsiyyühüssemâvâti vel erd. Velâ yeûdühü hıfzuhumâ ve hüvel aliyyül azîm

Meselâ: Evlenmek maksadı ile bir kimsenin Cenabı Hakk&#;tan hayırlı bir eş istemesi. Kızın anası veya babası razı gelmiyor ise onların rızalarını temin etme isteği. Sana zulüm eden bir kimsenin şerrinin giderilmesi. İmtihanı kazanmak. Haksız veya bir iftira üzerine hapse atılmış bir kimse kurtulması niyeti ile. Haklı bir davayı kazanmak. Herhangi bir hastalıktan şifayab olmak. Evham ve korkulardan, hayalet görmekten, Cin tasallutlarından kurtulmak, Kaçmışı döndürmek ve benzeri işlerde kibriti ahmer yani altın yapan madde gibi tesirli ve çok kere denenmiş bir tertiptir.

Canlı ve canlıdan çıkan bir şey ile olmamak şartı ile hafif bir iftar yapılır.  Mümkün mertebe tenha ve sessiz bir yerde iki rekât Allah rızası için, iki rekat Peygamber efendimizin rızası ve şefaati için, iki rekatta muradınızın kabulü için bu niyetle namaz kılınır. Bu namazlarda Fatiha&#;dan sonra zammı sure olarak Ayetel Kürsi okunur. Selam verdikten sonra () istiğfar () kelime-i tevhid, salavatı şerife, Ayetel-Kürsi, kere:

Ya hüve ya allahü ya hayyü ya kayyümü ya aliyyü ya azıym

Ya hüve ya allahü ya hayyü ya kayyümü ya aliyyü ya azıym

Tekrar () defa Ayet-el Kürsi okunur ve ameliye tamamlanır. Bunda sonra aşağıda yazılı dualardan matlup ve muradınıza uygun hediye eder ve Resulullah Efendimiz&#;in şefaat ve yardımını dileyerek duanızı bitirin.

Yukarıdakileri yaptıktan sonra;

Eğer hapisten kurtulmak, imtihanda muvaffak olmak, iş bulmak, fakirlik ve muhtaçlıktan kurtulmak, halinizin kötülükten iyiliğe dönmesini istiyorsanız, on bir (11) kere bu duayı okuyun:

Allahümme ya muhavvilel havli vel ahvâli havvil hâli ilâ ahsenil hâli bi havlike ve kuvvetike yâ kebiru yâ müteâli yâ azizü yâ müfdâlü ve sallellâhü alâ seyyidina muhammedin ve alâ âlihi ve sahbihi ve sellem*

Allahümme ya muhavvilel havli vel ahvâli havvil hâli ilâ ahsenil hâli bi havlike ve kuvvetike yâ kebiru yâ müteâli yâ azizü yâ müfdâlü ve sallellâhü alâ seyyidina muhammedin ve alâ âlihi ve sahbihi ve sellem*

Düşmanlarınızın yahut dostluk ve muhabbetini kazanmak istediğiniz kimselerin, yahut evlenmek istenen bir kız veya ana ve babasını razı etme niyeti ile okuyanlar (66) defa :

Fe in tevellev fe kul hasbiyallahü la ilahe illa hu aleyhi tevekkeltü ve hüve rabbül arşil azıym*

Fe in tevellev fe kul hasbiyallahü la ilahe illa hu aleyhi tevekkeltü ve hüve rabbül arşil azıym*

Haksız yere suçlandığınız bir mahkemede/durumda vazifesini kötüye kullanarak size kötülük yapacak bir zalimin ağzını dilini bağlamak için okuyanlar (21) defa:

Allâhümme yâ hayyü yâ kayyûmü yâ bediy'as semâvâti vel erdı yâ zel celâli vel ikrâm* Es'elüke bi hakkı hâzihil âyetil kerimeti ve mâ fihâ minel esmâil azıymeti en telcüme fâhü anni ve tahruse lisânehû hattâ lâ yentıku illâ bil hayri ev yusmit* hayruke yâ fülânü (burada matlubunuzun ismini söyleyin) beyne yedeyke ve şerrike tahte kademeyk*

Allâhümme yâ hayyü yâ kayyûmü yâ bediy&#;as semâvâti vel erdı yâ zel celâli vel ikrâm* Es&#;elüke bi hakkı hâzihil âyetil kerimeti ve mâ fihâ minel esmâil azıymeti en telcüme fâhü anni ve tahruse lisânehû hattâ lâ yentıku illâ bil hayri ev yusmit* hayruke yâ fülânü (burada matlubunuzun ismini söyleyin) beyne yedeyke ve şerrike tahte kademeyk*

Size zulmeden ve sizinde kendisine gücünüzün yetmediği bir kimseyi Müntekım ve Cebbar ve mazlumların tek sığınağı olan Hazreti Rabbül âlemin&#;e havale etmek için okuyorsanız başınız açık ve elleriniz ters çevrilmiş şekilde aşağıdaki duayı (41) defa:

Allahümme inni es'elüke bi beraketi hâzihil âyeti ve sırri mâ deavtüke bihi en takhera a'dâi ve men yürideni bi sûin ve hüvel kâhiru fevka ıbâdih* Allâhümme akhir fülanebni fülâneh* Allâhümmerdüd keydeh^ü fi nakrihi vekfini şerrahû vasrif anni ğadrahû yâ rabbel âlemin*

Allahümme inni es&#;elüke bi beraketi hâzihil âyeti ve sırri mâ deavtüke bihi en takhera a&#;dâi ve men yürideni bi sûin ve hüvel kâhiru fevka ıbâdih* Allâhümme akhir fülanebni fülâneh* Allâhümmerdüd keydeh^ü fi nakrihi vekfini şerrahû vasrif anni ğadrahû yâ rabbel âlemin*

Konunun hassaları ile ilgili sorularınız sorunlarınız için yahut farklı dua talepleriniz için  alttaki yorum bölümü kullanabilirsiniz.

Uyarı:Kur&#;an-ı Kerim ve ayetleri her iki tarafı kesen bir kılıç funduszeue.infoız olarak ve zulmen yapılan beddualar her zaman yapanın ya kendi başına veyahut en sevdiği bir kimsenin başına bir bela ve bir felaket olarak düşer. Cenabı Hakk, hiç bir zaman ve hiç bir kimsenin hatırı için veya duası sebebi ile bir başka kuluna zulüm etmez. Ve hiç bir kimseye kötülük yapmaz. Sen kimseye kötülük yapmazsan Cenabı Hakk&#;da hiç bir zaman sana kötülük yapacak bir kimseyi musallat etmez. Bu sebeple sen daima kendi sahife-i vicdanını oku. Adımlarını ve hareketlerini ona göre ayarla.

Selam ve Dua ile

Ayetel Kürsi gizli güçleriAyetel Kürsi havasAyetel Kürsi SırlarıAyetel Kürsi tasarrufları

Nuru'l Envâr

Üstaddan Hatıralar

• Bir gün otomobille büyük bir buğday tarlasının yanından geçiyorduk. Biz, buğdayların ekmek olup yenmesini düşünürken. Üstad bize “Ekmeği sizin, tefekkürü benim” dedi.

• Üstad, seher namazını eda ettikten sonra bir bardak limonlu çay içerdi. Hz. Üstadımız, her ne zaman olursa olsun, çay içtiği zaman ve limon kullanılacak yemeklere, limon damlatırdı.

Üstadımız Bediüzzaman Hazretleri asıl yemeği kuşluk zamanında yerdi. Öğle vakti pek az, birkaç lokma bir taam alır, ikindi namazından evvel, asıl yemeği yerdi. Akşam namazından sonra okuyacağı esnada, limonlu bir bardak çay içer, yatsı namazından sonra Resul-i Ekrem (A.S.M)’a imtisal ederek hemen yatarlardı. Yatmadan evvel küçük bir lokmacık taam yer, sonra Ayet-el Kürsi’yi okur, yatarlardı.

• Seher vaktinden çok evvel kalkar evradını okur, sabah namazını erken eda ederek, yanında bulunan hizmetkarlarına basılan kitaplardan ders yaptırır, kendileride (eski hurufla yazılı) aslından takip ederlerdi.

Üstad Hazretleri çorba olarak pirinç ve şehriye çorbası içer, içine yumurta kırdırırdı. (Bunu 75 yaşından sonra yerdi) Yemeğin üzerine habbe üzüm yer, belki de iyice bilmiyorum, her habbeyi yiyişinde besmele okurdu. yaşlarından ömrünün sonuna kadar gördüğüme göre, kabuklarını soyar ve çekirdeklerini çıkarır, yanındaki hizmetkarlarına lütfederdi.

• Üstadımız Bediüzzaman Hazretleri gençliğinde bir ayet-i kerimeye mana vererek camide vaaz veriyor. Camide bulunan alimler, şeyhler, ahali, öyle bir müessir ve emsalsiz tefsire, kütüb-ü İslamiyede ve Kur’an tefsirlerinde rastlamamışlar, çok hayran kalıp Üstadımıza minnettar oluyorlar. Fakat kıskanç bir şeyh iki müridine emrediyor; “Bediüzzaman’ı sık sık gelip geçtiği şu tenha geçitte, akşam namazından sonra mavzerle vurun!”. Şeyhin müridleri aynı günde akşam namazından sonra, mezkur geçitte Üstadımız Bediüzzaman Hazretlerinin oradan geçmesini bekliyorlar. Hz. Üstad geçide yaklaşınca o iki mavzerli müridleri görür. O iki müridde, Hz. Üstadı görür görmez mavzerleri hemen kaldırıp, Üstada ateş etmek üzere iken, kolları felç tutmuş gibi, mavzerler yere düşüyor. Merhum Üstad-ı pâkîmiz o iki müridin omuzlarına mübarek kollarını koyuyor ve diyor ki: “Kabahat sizin değil, ben size hakkımı helal ediyorum” diyerek yoluna devam edip, tek başına gidiyor.

Bu harikulade hadise o gün şayi oluyor. Merhum Üstadımız o zaman çok genç olduğundan, yaşlı ve büyük bazı alim ve şeyhler, Üstadın “Bediüzzaman” lakabını benimsemiyorlardı. Fakat bu hadiseden sonra hakikaten Üstadımız Said Nursi Hazretlerinin, “Bediüzzaman” olduğunu tasdik ve takdir ediyorlar.

• Doktor Tahir Abi ile Ceylan Abinin amcası Hacı Osman Efendi Üstad’a giderken yumurta, yağ vs. hediye alıyorlar. “Üstad almaz ama parasını alırız” diyorlar Üstad fiyatını sormuş verdikleri paradan düşük söylemişler, Üstad ödemiş. Sonra uğradıklarında Üstad “Kardaşım yumurtanın si çürük çıktı, yağ ise bozulmuş, acılaşmıştı” diyor. Üstadın yediği kısım, verdiği paranın mukabili kadarmış.

• Üstad, Ziya adlı talebesini ilaç almaya gönderiyor, o sırada ilaç pahalanmış, üstünü Ziya kendisi ödüyor. Üstad ilaçı alıyor, içemiyor. Su ile içmek istiyor, boğazında takılı kalmış, bir türlü içemiyor, Ziya’yı çağırıyor. “Kardeşim ne yaptın? içemiyorum, kaç para verdin?” diyor, o da söylüyor. Üstad üstünü ödüyor, öyle içebiliyor. “Görüyorsunuz bana içirilmiyor” diyor.

• Üstad; dağdan, bayırdan yürüyerek hac için Şam’a kadar gittiği vakit, çoğu kere

Ramazan Risalesi Yedinci Nükte / Prof. Dr. Himmet UÇ

Bediüzzaman’ın Ramazan hakkındaki eserinin dokuz nükteden oluştuğunu söylemiştik. Hakikaten Bediüzzaman Ramazan bahsini dokuz derinlikli nüktelere bölmüş, her biri diğerinden bağımsız nüktelerin yedincisi ise şu esas cümle ile başlar.

&#;Dünyada ahiret için ziraat ve ticaret etmeğe gelen nev-i insanın.&#; Bediüzzaman ticaret kelimesini insan için çok kullanır, ama burada benim gördüğüm bir de ziraat imajının kullanılmasıdır. Hz Peygamber Efendimiz. Miraç’ta Hz ibarhim’in bir hitabı ile karşılaşır” Ya Muhammed ümmetine söyle ekin eksinler” Bu ekinden kasıt ibaretler ve tesbihlerdir. İnsan sürekli ahiret toprağına eken bir çiftçi gibidir.

Bir de Dokuzuncu Söz&#;de Bediüzzaman namazı anlatırken bir cümle kullanır.

Demek tesbih ve tekbir ve hamd, namazın çekirdekleri hükmündedirler. Ondandır ki, namazın harekât ve ezkârında, bu üç şey, her tarafında bulunuyorlar. Hem, ondandır ki, namazdan sonra, namazın mânâsını te’kid ve takviye için şu kelimât-ı mübâreke, otuz üç defa tekrar edilir. Namazın mânâsı, şu mücmel hulâsalarla te’kid edilir.

Burada da, subhanallah, elhamdülillah ve allahuekber’in namazın çekirdekleri olduğunu beyan eder. Bütün namaz bu kelimelerin zımnında mütalaa edilebilir. Bunlar kelime ama daha sonra davranışın ifade ettiği kelimelerdir, eyleme dönüşürler. Demek bu kelimeler ve namazın hareketleri hepsi ekin ekmektir, tabii ekin ekmek sadece namaza has değildir. Bütün hayat gerekek bedenen gerek fiilen ekin ekmektir. Evliyanın sürekli tesbih çekmeleri, zikretmeleri de buna dahildir. Altıncı Söz&#;de de insan ticaretinin ahrette cennet meyvelerine dönüşeceğini beyan eder. Bunları teyid eden başka cümleler de var, demek ihsan sürekliekin eken bir çiftçidir. Ekin de ibadetler ve zikirlerdir. Bu yüzden yukarıdaki cümleyi kullanır Bediüzzaman.

Bu kazancı Bediüzzaman amlatır. “nev-i insanın kazancına baktığı cihetteki çok hikmetleinden bir hikmeti şudur ki,

1- Ramazan-ı Şerif&#;te sevab-ı âmâl bire bindir

2- Kur&#;an-ı Hakim’in  nass-ı hadis ile her bir harfinin on sevabı var, on hasene sayılır. On meyve-i cennet getirir, Ramazan-ı Şerifte her bir harfin on değil bin ve Ayet el Kürsi gibi ayetlerin her bir harfi binler ve

3- Ramazan-ı Şerif’in cumalarında daha ziyadedir,

4- Ve leyle-i Kadir’de otuz bin hasene sayılır.

Neredeyse insanın elinden ve dilinden Kur’an hiç eksilmemesi gerekir.

Bir insan kaybettiği şeye ne kadar üzülür. Kur’ansız geçen günlerimiz anlarımız ne kadar büyük bir kaybımız olduğunu gösterir. Bir ülkenin başkanın sözüyle yüzde atmışı Kur&#;an okumasını bilmiyorsa sen gel düşün.

Bir liraya otuz binlira veren bir banka olsa bütün şehir ülke arkasına dizilir.

İhmalimiz, gafletimiz,tenbelliğimiz, umursamazlığımızın yüzünden ebedi ticarette ne kadar müflis olduğumuz ortadadır. Günde beş saat okusan yine on dokuz saat zarardır, ne kadar okusan okumadığın zarardır.

Evet her bir harfi  otuz bin baki meyveler veren Kur’an-ı Hakim öyle bir nurani şecere-i tuba hükmüne geçiyor ki milyonlarla o baki  meyveleri Ramazanı şerifte müminlere kazandırır.

İşte gel  bu kudsi, ebedi, karlı ticarete bak seyret ve düşün ki bu hurufatın kıymetini takdir etmeyenler ne derece hadsiz bir hasarette olduğunu anla”

Kudsi, ebedi, karlı / ebedi ticaret yoktur, ama bu ticaret ebedidir, yani gittikce artıyor. Bu yüzden bir insana dünyanın beşyüz misli yer veriliyor, bu gün ektiğin ebedi artıyor ona ne tarla bulunur ne de arazi, bugün ekilen bir ibadet sonsuza kadar artıyor, böyle bir ticaret olur mu. Dünyevi işler için terk edilen ibadetler nasıl  büyük bir zarardır.

“innelinsana lefi husrin, illellezine amenu ve amilu&#;s salihat”

Bir de üç fiil kullanmış arka arkaya; bak, seyret ve düşün.

Bakmıyoruz, seyretmiyoruz, düşünmüyoruz. Özel olarak seçilmiş bu kelimeler, bak, seyret ve düşün, Kur’an da bu üç kelimeyi çok yerde tekrar ediyor, Risale-i Nur kelime kelime tadılmalı, derinliğine nüfuz edilmeli.

Sonra yine ramazı tavsif eder

1- Ramazan-ı Şerif  adeta bir ahiret  ticareti için gayet kârlı bir

M e ş h e r ,  bir  p a z a r

2- u h r e v i   h â s ı l a t

3- için gayet  m ü n b i t  bir zemindir

4- Ve neşvü nema-yı a&#;mâl için  bahardaki m a &#; i  n i s a n

5- Saltanat-ı Rububiyet-ilahiyeye karşı  ubudiyet-i beşeriyenin  resm-i geçit  yapmasına en parlak,  k u d s i  b i r  b a y r a m hükmündedir.

Meşher, Pazar uhrevi hasılat, münbit bir bir zemin, mai nisan, neşv ü nemayı amal için, resmi geçit için kudsi bir bayram

Ne kadar özenle seçllmiş kelimeler,

Hani pazarlara gideriz ye iğne atsan yere düşmez aynen onun gibi bir Pazar,

Mallların satılması için bir teşhir yeri meşher, bizi dünyevi örneklerden hareketle nasıl ramazanın önemini vurguluyor.

Baharda verim için iyi hazırlanan münbit bir zemin, yani iyi mahsül veren bir tarla gibi. Kim oraya ekmez funduszeue.info yağmuru nasıl kutsal ve bitkilere verim veriyorsa ramazan da öyle ameller için. Bu imaj nasıl düşünmüş.

Bayram  kelimesine vurgu yapar. ”Evet nasıl ki bir padişah müddet-i saltanatında belki her senede ve cülus-ı hümayun namıyla veyahut başka bir şaşaalı cihve-i saltanatına mazhar bazı günleri  b a y r a m  yapar. Raiyyeti o günde  umumi kanunlar dairesinde değil, belki hususi ihsanatında ve perdesiz huzuruna ve has iltifatına ve fevkalade icraatına ve doğrudan doğruya layık ve sadık milletini has teveccühüne mazhar eder. (cülus padişahın tahta geçtiği gün o günlerde padişahlar bayram gibi halka ihsanlarda bulunurlar, o devrin gazetelerini  taramıştım, cülus kutlamaları başlı başına bir fenomen)

Öyle de ezel ve ebed sultanı olan  on sekiz bin alemin padişah-ı Zülcelali  on sekiz bin âleme bakan teveccüh eden ferman-ı alişanı olan Kuran-ı Hakimi Ramazan-ı Şerifte inzal eylemiş, Elbette o Ramazan  mahsus bir  b a y r a m -ı ilahi ve bir meşher-i Rabbani  ve bir meclis-i Ruhani hükmüne geçmek mukteza-yı hikmettir. Madem Ramazan o  b a y r a m dır, elbette bir derece süfli ve hayvani meşagilden insanları çekmek için o oruca emredilecek. (padişahın tahta geçmesi nasıl önemli ise Kur’an’ın gönderilme ayı da dünya için öyle önemli, çünkü onun gelmesiyle âlem anlam kazanmış, adiyat aliyata dönüşmüş, ebedi yokluk olan hayat birden ebedi varlığa dönmüş böyle bir bayram işte) bayram neşesi içinde oruç tutmak, bu anlamların haritasında düşünerek yaşamak, ruha huzur ve huşuya dayanmayan ibadet şekilden öte geçmiyor. Huzur-ı Daimi bu işte.

17&#;inci Söz&#;de nasıl dünyada insanlar amellerini bir bayram yerinde ilahlarına arzederse, Ramazan bu arz edilen bayramların en verimlisidir, orda insan daha itinalı bir resmi geçit sergilemeli, yani ibadetlerine dikkat etmelidir. Nasıl düşünmüş bu imajları, bu kelimeleri bir kağıda yazıp öyle düşünmeli ramazanı yoksa okuyup geçmekle bu anlamlar akılda kalmaz, hem görsel hem de seyirsel imajlar ve de tefekküri.

Öyle olduğundan diyor yani önceki cümlelerin sonucu olarak” öyle olduğundan yemek içmek gibi nefsin gafletle haycani hacatına ve malayani ve hevaperestane müştehiyata girmemek için oruçla mükellef olmuş,

Bu mana orduları içinde ramazanın kalitesini sorgular Bediüzzaman.

“Güya muvakkaten hayvaniyetten çıkıp melekiyet vaziyetine, veyahut ahiret ticaretine girdiği için dünyevi hacatını muvakkaten bırakmakla uhrevi bir adamve tecessüden tezahür etmiş bir ruh vaziyetine girerek savmı ile Samediyete bir nevi ayinedarlık etmektir. (Samed hiçbir şeye muhtaç olmayan demek oruçta da bir sürelik bir şeye ihtiyaç duymadan yaşamak işte o isme ayine olmak)

Evet ramazan-ı Şerf bu fani dünyada fani ömür içinde ve kası bir hayatta baki bir ömür ve uzun bir hayat-ı bakiyeyi tazammun eder kazandırır.

&#;

Ve Oruc’un ekmeli ise mide gibi bütün duyguları gözu kulağı, kalbi, hayali, fikri gibi cihazat-ı insaniyeye dahi bir nevi oruç tutturmaktır, malayaniyattan çekmek ve her birisine mahsus ubudiyete sevketmektir.

Mesela dili yalandan, gıybetten ve galiz tabirlerden ayırmakla ona oruç tutturmak ve o lisanı tilavet-i Kur’an ve zikir ve tesbih ve salavat ve istiğfar gibi şeylerle meşgul etmek…

Mesela gözünü namahreme bakmakdan ve kulağını fena şeyleri işitmekten menedip gözünü ibrete ve kulağını hük söz ve Kur’an dinlemeğe sarfetmek sair cihazata da bir nevi oruç tutturmaktır.

Zaten mide en büyük bir fabrika olduğu için oruç ile ona tatil-i eşgal ettirilse başka küçük tezgahlar kolayca ona ittiba ettirilebilir.

En iyi anlamak yazarak kelimeleri yeniden fethederek okumaktır.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası