ekinoks kastamonu / funduszeue.info NECATİ CEMALOĞLU ALTINYILDIZLILARLA BULUŞUYOR • Nevşehir Özel Altınyıldız Koleji

Ekinoks Kastamonu

ekinoks kastamonu

APA ARSLAN G, KÜÇÜKER E (). Okul Müdürlerinin Planlama Etkinlikleri ve Stratejik Planlamada Karşılaşılan Sorunlar. Kastamonu Üniversitesi Kastamonu Eğitim Dergisi, 24(2 (yıl özel sayısı)), - Chicago ARSLAN Gani,KÜÇÜKER ERDAL Okul Müdürlerinin Planlama Etkinlikleri ve Stratejik Planlamada Karşılaşılan Sorunlar. Kastamonu Üniversitesi Kastamonu Eğitim Dergisi 24, no.2 (yıl özel sayısı) (): - MLA ARSLAN Gani,KÜÇÜKER ERDAL Okul Müdürlerinin Planlama Etkinlikleri ve Stratejik Planlamada Karşılaşılan Sorunlar. Kastamonu Üniversitesi Kastamonu Eğitim Dergisi, vol, no.2 (yıl özel sayısı), , ss - AMA ARSLAN G,KÜÇÜKER E Okul Müdürlerinin Planlama Etkinlikleri ve Stratejik Planlamada Karşılaşılan Sorunlar. Kastamonu Üniversitesi Kastamonu Eğitim Dergisi. ; 24(2 (yıl özel sayısı)): - Vancouver ARSLAN G,KÜÇÜKER E Okul Müdürlerinin Planlama Etkinlikleri ve Stratejik Planlamada Karşılaşılan Sorunlar. Kastamonu Üniversitesi Kastamonu Eğitim Dergisi. ; 24(2 (yıl özel sayısı)): - IEEE ARSLAN G,KÜÇÜKER E "Okul Müdürlerinin Planlama Etkinlikleri ve Stratejik Planlamada Karşılaşılan Sorunlar." Kastamonu Üniversitesi Kastamonu Eğitim Dergisi, 24, ss - , ISNAD ARSLAN, Gani - KÜÇÜKER, ERDAL. "Okul Müdürlerinin Planlama Etkinlikleri ve Stratejik Planlamada Karşılaşılan Sorunlar". Kastamonu Üniversitesi Kastamonu Eğitim Dergisi 24/2 (yıl özel sayısı) (),

Makaleler

Önce Nevruz’dan başlayalım. Kelime anlamı olarak ‘’ Yeni Gün ‘’ demek. Neden yeni gün, bu gün yani 21 Martta gece ve gündüz eşit hale geliyor ki buna aynı zamanda Ekinoks adı veriliyor. Diğer adı Bahar Ekinoksu. Yani bundan sonraki günlerde geceler kısalıp gündüzler yavaşa yavaş uzayarak geceyi kısaltacak. Aslında şu yapraklı takvimlere bakarsak, örneğin saatli Maarif ve Ülkü takvimleri gibi, gündüzlerin uzaması ta 21 Aralıkta başladı. 21 Aralık en uzun geceydi. Bu tarihten sonra her gün gündüzler saniyelerle, dakikalarla uzaya gelmişti. İşte bu uzama sonunda 21 Martta gündüz geceye eşitlendi. Gün uzaması bu tarihten sonra daha da artarak, örneğin 1,5 dakika gibi artarak sonunda 21 Hazirana kadar devam edecek. 21 Haziran ise en uzun gün. Bu tarihten sonra döngü tersine dönerek günler yavaş yavaş kısalacak ve ta 23 Eylüle kadar, yani sonbahar ekinoksuna kadar. 23 Eylülde yine gece- gündüz eşitlenecek ve sonbahar başlayacak. Dünyanın ve güneş sisteminin devri-daimi bu şekilde.

Bahar ekinoksu, yeniden dirilişi, canlanmayı temsil ediyor. Doğa her şeyiyle uyanmaya başlıyor, kuş cıvıltıları artıyor, toprak ısınıyor, ağaçlar gelin gibi çiçekleniyor, insanlara bir neşe, canlılık geliyor, veli hâsıl tüm doğa toptan bir canlanma sürecine giriyor. Tüm kış boyunca kullandığımız kalın giysiler yerini daha hafif giysilere bırakırken, parklar, bahçeler neşeli insanlarla coşuyor.

İşte bu toptan uyanış, baharın gelişi özellikle Türki cumhuriyetlerde hep bir bayram havasında kutlana geldi. Ülkemizde ise daha basit ve sade olarak bazı ritüellerle kutlandı, hiç bir zaman resmi bayram kutlaması olmadı. Çeşitli kurumlarda, üniversitelerde, folklor gösterileri, demir dövme ve ateşten atlama şeklinde gelişti. Bazı yörelerimizde de siyasal gösterilere sahne oldu ne yazık ki.

Daha üç gün önce de Çanakkale Deniz zaferini ve şehitler gününü kutlamıştık. Üç gün sonra nevruzu kutluyoruz ve aynı günde ülkemizde ilk kez Kastamonu’ da kentin Türk Dünyası Kültür Başkenti oluşunun kutlamalarını birlikte yapıyoruz. Bu yıl, Mart ayı bu nedenlerle bizim için çok anlamlı bir ay olmuştur.

Bu yıl Kastamonu ‘nun Türk Dünyası Kültür Başkenti olarak seçilmesi, ilimiz için büyük bir fırsat oldu, uluslararası camia da tanınmasını sağladı. Kastamonu turizmi için önemli bir fırsat yakalanmış oldu. Bu sürecin ilk tanıtımı, 18 Mart tarihlerinde Ankara da Atatürk Kültür Merkezinde gerçekleştirilen ‘’ Başkentte Kastamonu Günleri ‘’ etkinliğinde oldu. Etkinlik süresince, tüm stantlarda, yapılan konuşmalarda hep bu konu gündeme getirildi ve logosu her tarafta boy gösterdi. Haftalar öncesinde ise çeşitli TV kanallarında vali ve belediye başkanının katıldığı tanıtım programları yapıldı. Yani kamuoyu çok önceden kültür başkenti etkinliği için hazırlanmıştı.

Etkinliğin reklamı AKM deki Kastamonu günleri programlarında da sürdü. Gerek esnaf stantlarında gerekse ana binadaki tüm stantlarda ‘’ Kastamonu– 18 ‘’ logosu asılıydı. AKM üst salonda son gün verilen konserde Kırgız sanatçıların dombra gösterileri ve Azeri sanatçı Azer’in tarafından çoşku ile dinlenen konseri, adeta devamı için, etkinliğe gelen misafirleri Kastan omu ‘ya davet etti, bu sanki ilk prova veya ön gösteriydi. Artık bu uvertürden sonra, asıl kutlamaların yapılacağı yere, Kastamonu’ya gitmemek olur muydu? Elbette olmazdı.

Nitekim etkinlikten 2 gün sonra Kastamonu’ daki kutlamalara katılmak, biz Kasder-Fed yönetim kurulu üyeleri olarak bir zorunluluk haline geldi. Biz federasyon olarak Kastamonu’ yu Ankara da ağırladık, onlar da bizi Kastamonu da ağırlamalıydı. Bu amaçla gönderilen davetiyeye icabet etmek üzere, Valilik özel kalemine isim listesi yazdırıldı. 21 Martta 8 kişilik bir kabileyle yola çıktık. Saat ‘ da Kastamonu ‘ya vasıl olduk. Etkinliklere Başbakan ve diğer bakanlar da geleceğinden şehirde olağanüstü önlemler alınmış, kapalı spor salonuna giden yollar kesilmiş. Taş Mektep ve Hastane yolunu izleyerek kapalı spor salonuna ulaştık. Protokol masasına uğrayarak listede adımızın olup olmadığını araştırdık ama hiç birimizin adı listede yoktu, yani protokole dahil edilmemiştik. Biz de normal vatandaş gibi kontrolden geçerek salona yöneldik. Alt salon dolu olduğundan balkona çıkmak zorunda kaldık.

Bu arada karşılaştığım bir özel durumu da yansıtmak isterim. Bir gün önce, 20 Martta Kastamonu’ daki 3 yıldızlı bir otele parasını ödeyerek bir gecelik rezervasyon yaptırmıştım. Spor salonuna girerken otelden bir telefon geldi ve rezervasyonumu iptal edilmek zorunda kaldıklarını, beni başka bir otele yönlendireceklerini, gerekçe olarak ta o otelde bazı bakanların kalacağı, güvenlik nedeniyle tüm rezervasyonların iptal edildiği söylendi. Benim için kötü bir süpriz olmuştu. Benim gibi başka müşterilere de yapılan bu davranış Kastamonu tanıtımı için hiç iyi olmamıştı. Güya talimat yukarlardan gelmiş ve otel yönetimi buna mecbur kalmıştı. Sonradan öğrendiğime göre TRT ekibi için bu iptaller yapılmış. Kastamonu otelciliği adına bir skandal mahiyetinde bu davranış ile otelcilik anlayışı ve müşteriye saygı sınıfta kalmıştı. Üç yıldızlı otelde kalacakken tek yıldızlı otele razı olmuştum.

Saat ilerledikçe tüm salon hınca hınç doldu. Her koltukta bir adet Türk bayrağı ve ‘’ Kastamonu- 18 ‘’ yazısı bulunan fular konmuştu. Etkinlik başlayana kadar tüm ekip önce prova yaparak hazırlandı. Bu gün için bestelenen özel şarkı sürekli çalıyordu. Plato güzel hazırlanmıştı, ortada büyük ana ekran ve yanlarında küçük iki ekran hazırlanmıştı. Başbakan gelince etkinlik büyük alkışlarla coşkuyla başladı. Önce sine vizyonda Kastamonu kültürünü yansıtan görseller ekrana geldi, taş baskısından bandumasına, şelalesinden istiklal yoluna kadar, her resimde seyirciler büyük coşkuyla alkışladılar, belli ki kültür varlıklarıyla gurur duymaktaydılar haklı olarak. Ekran tarafındaki ışıklar seyircilere doğru yöneldiğinden, gözleri kamaştıran bu durum nedeniyle ön taraflarda yer ararken bayağı güçlük çektik. Basamaklar orantısız yapılmış ve ön koltukların önündeki derin yürüme bandı çoğu kişilere düşme tehlikesi yarattı, bir arkadaşımız da az kalsın balkondan aşağı düşme durumuna geldi.

Protokol konuşmalarının en sonuncusu başbakan Binali Yıldırım tarafından yapıldıktan sonra o müthiş görsel şölen başladı. Protokol konuşmalarında belediye başkanı, vali, Türksoy başkanı ve etkinliğin ev sahibi olan Kültür Bakanı Numan Kurtulmuş ve en son olarak başbakan Binali Yıldırım konuşmalarını yaptılar. Konuşmalarda günün önemi, nevruzun barış ve beraberlik olduğu, diriliş ve yeniden canlanma olduğu, Kastamonu’ nun kültür varlığı birikimi ile Kültür Başkenti olmayı hak ettiği vurgulandı. İstiklal yolundan, şehitlerden, Ersiz Dere’ nin özelliğinden bahsedildi. Ancak bu konuşmalar arasında gerek Çanakkale ve gerekse kurtuluş savaşı nedeniyle Atatürk adının hiç kullanılmamış olması, şapka devriminin burada yapılmış olmasına rağmen hiç değinilmemesi, Nasrullah Meydanında konuşan vatan şairi Mehmet Akif’e ve diğer vatan şairimiz, Çanakkale Boğazı sırtlarına kazınan, Dur yolcu… Diye başlayan şiiri ile hep hatırladığımız İnebolu’ lup şairimiz Orhan Gökyay’ın anılmaması bir eksik gibi geldi.

Gösteriler başladığında, seyircilere Orta Asya steplerinden esintiler, rüzgârlar estirdiler. Türki cumhuriyetler kendilerine özgü kıyafetleriyle şovlarını yaparken, arkadaki ve yandaki ekranlarda da o ülkenin simgeleri geçiş yapıyordu. Ekiplerin yerel şarkıları, giysileri, kreasyonları tam bir şölen havası oluşturdu, büyük coşku yarattı.

Federasyon ekibi Ankara ya döneceğinden saat ’ da kalkma kararı aldık ve etkinliğin geri kalanını izleyemedik. Diğer arkadaşlar dönerken ben de otele döndüm. İlgili personel neyse ki nezaket göstererek beni yönlendirdikleri otele kadar götürüp yerleştirdi. Yapacak başka bir şey yoktu. Bir TRT personeli kadar kıymetimiz yokmuş demek ki. Ertesi sabah otele durumu iyice anlamak için gittim ve resepsiyondaki genç bayan özür dileyerek bir dahaki seferde durumu telafi edeceklerini söyleyerek gönlümü almaya çalıştı ama asıl özürü otel sahibinden beklerdim.

Bu şekilde ilk defa Türkiye’ de ve Kastamonu’ da uluslararası boyutta ve mükemmel şekilde Türk Dünyası hem nevruzu hem de kültür başkenti oluşunu kutlamış oldu. Bu sadece kutlamaların başlangıcı ve açılışı idi. Yıl içinde çeşitli tarihlerde farklı etkinliklerde kutlamalar sürecektir doğal olarak. Geçmişe şöyle bir bakınca, özellikle Doğu ve güneydoğuda nevruz kutlamaları adeta bir PKK gösterisine dönüşüyordu, bu bölgelerde nevruzu kutlamak sanki onların tekelindeydi. Kutlama da ne kutlama !, lastik yakılır, isli, duman üzerinden atlanır, zılgıtlar çekilir, devlete karşı sanki bir boy gösterisi havası yaratılırdı. Yasak sloganlar, afişler ve kavga gürültü ve kargaşa ortamı. Türki cumhuriyetlerde çok güzel, medeni şekilde, görsel şölen şeklinde olaysız gerçekleştirilen kutlamaları televizyonda seyrederken, hep düşünmüşümdür acaba bizim ülkemizde de bir gün onlardaki gibi şölen havasında yapılacak mı diye. İşte nihayet 21 Mart tarihinde bunu gerçekleştirdik, bizim için bir dönüm noktası olmalı ve bundan sonraki 21 Mart nevruz kutlamaları hep bu havada büyük şölen havasında gerçekleşmeli.

Kastamonu ise kent olarak bu etkinliğe iyi hazırlanmış göründü. Ev sahipliğini Kültür Bakanlığının yapmış olması, uluslararası boyutu, başbakan ve bakanların gelecek olması, tüm ulusun gözünün bu etkinlikte oluşu, vali ve belediyenin konu üzerindeki hassasiyetini artırmış olmalı zira şehir merkezi adeta gelin gibi süslenmişti, Karaçomak deresi boyumca yer alan ağaçlara logolar, flamalar asılmıştı.

Ancak bu kadar kapsamlı ve büyük organizasyonlar için Kastamonu’ da otel ve kamu kurumlarında yer kalmamıştı. Kent merkezinde, modern otelcilik hizmeti verecek 5 yıldızlı bir otelin olmaması büyük eksiklik. Yatak kapasitesinin daha da artırılması, turizmde atılım için olmazsa olmaz. Otel yapmak ta yetmez, turizm eğitimi almış kalifiye personel hizmeti de en az bina kadar önemli. Kastamonu yerel basınından takip ettiğimiz kadarıyla kentte konut satışları neredeyse zirve yapmış durumda. Yatırımcıların bu kadar konut, gökdelen yapımı yanında, otel yapımına yönelmemeleri yadırganacak bir durum. Kent giderek betona gömülme sürecinde hızla yol alıyor. Her ne kadar merkezde, sit alanında konaklar varlığını korusalar da, restorasyonlar yapılsa da, kentin çevresinin 20, 30 katlı kulelerle dolması, Kastamonu’ ya ters düşen bir şehir planlaması. Kentin çevresindeki yeşil doku ile irtibatını kesen, nefes almayı zorlaştıran, kent yoğunluğunu olağanüstü artıran, yaşamı zorlaştıran bir süreç. Başbakan Binali Yıldırım acaba şehirdeki bu yapılaşmayı gördü de mi bu söylemi yaptı : … Kentlerin ruhunu betonlarla kaplayıp öldürmeyelim……söylemi belediye başkanına bir uyarı gibiydi.

Nice kutlamalara, nevruz ve Kültür Başkenti şehrimize ve ülkemize hayırlı olsun.

Prof. Dr. Sadık Erik

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası