ali kuşçu nun icatları / Bilim adamı Ali Kuşçu’nun hayatı ve buluşları kısa özet - Takvim 2023

Ali Kuşçu Nun Icatları

ali kuşçu nun icatları

kaynağı değiştir]

Astronomi
Matematik
Kelâm ve Fıkıh
Mekanik
Dil ve Belagat

Galeri[değiştir kaynağı değiştir]

Kaynakça[değiştir

15. yüzyılın astronomi ve matematik alimi: Ali Kuşçu

Matematik ve astronomi alanlarında Osmanlı Devleti'ne parlak bir çağ yaşatan ve 15. yüzyıla damgasını vuran Ali Kuşçu, 545 yıl önce bugün vefat etti.

Semerkant'ta dünyaya gelen Ali Kuşçu'nun babası Türkistan ve Maveraünnehir Emiri Uluğ Bey'in doğancıbaşısı Muhammed'dir. İlk eğitimini Semerkant'ta alan Ali Kuşçu, sonrasında Bursalı Kadızade Rumi'den ve Uluğ Bey'in kendisinden matematik ve astronomi derslerini aldı.

Rivayete göre, bir türlü ilme doymayan Ali Kuşçu, Uluğ Bey ve Kadızade'den izin alamama endişesiyle gizlice Kirman'a gitti. Orada birçok kitabın yanı sıra Nasirüddin-i Tusi’nin Tecridü’l-kelam adlı eseriyle şerhini de okuma fırsatı buldu ve daha sonra Tusi'nin eserini Şerhu't-Tecrid adıyla şerhederek Ebu Said Han'a takdim etti.

Kirman'da öğrenimini tamamlayan Ali Kuşçu, 1421'de Uluğ Bey'in kurduğu rasathaneye müdür oldu ve onun Zic (yıldızların yerlerini ve hareketlerini gösteren cetvel) isimli eserine yardım etti. Kirman'da kaleme aldığı Hallü eşkali'l-kamer adlı risalesini sunarak, Uluğ Bey'in takdirini kazandı. Bundan sonra ilmini ilerletmek üzere Uluğ Bey tarafından Çin'e gönderildiği ve dönüşünde dünyanın yüz ölçümünü, ayrıca meridyeni hesap ettiği biliniyor.

Uluğ Bey, oğlu Abdüllatif'in ihaneti yüzünden 1450'de öldürülünce Ali Kuşçu, Semerkant medreselerindeki derslerine son verdi ve Hacca gitmek üzere Tebriz'e geldi.

Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan, Kuşçu'ya çok itibar etti ve onu Tebriz'de alıkoydu. Uzun Hasan, Osmanlılarla barış görüşmelerini yürütmek üzere elçi olarak Ali Kuşçu'yu Fatih'e yolladı. Ünlü bilgine hayran olan 2. Mehmet, kendisinden İstanbul'da kalmasını rica etti.

Kuşçu, bu daveti elçilik görevini bitirdikten sonra gerçekleştirebileceğini bildirdi ve Tebriz'e geri döndü. Bir süre sonra ise bütün ailesini alarak, İstanbul'a geri geldi.

Ayasofya'ya müderris olarak atandı

İstanbul'a dönüşünde Ali Kuşçu, Fatih tarafından görevlendirilen bir heyet tarafından sınırda törenle karşılandı. Ali Kuşçu'yu karşılayanlar arasında, zamanın uleması İstanbul Kadısı Hocazade Müslihü'd-Din Mustafa ve diğer bilim adamları da vardı.

İstanbul'a gelen Ali Kuşçu'ya 200 altın maaş bağlandı ve Ayasofya'ya müderris olarak atandı. Bu tayin, İstanbul'da astronomi ve matematik alanındaki çalışmalara canlılık getirdi. Ali Kuşçu, burada Fatih Külliyesi'nin programlarını hazırladı, astronomi ve matematik dersleri verdi.

Ayrıca İstanbul'un enlem ve boylamını ölçtü ve çeşitli güneş saatleri de yaptı. Ali Kuşçu'nun medreselerde matematik derslerinin okutulmasında önemli rolü oldu. Verdiği dersler çok rağbet gördü ve önemli bilim adamları tarafından da izlendi. Ayrıca dönemin matematikçilerinden Sinan Paşa da öğrencilerinden Molla Lütfi aracılığı ile Ali Kuşçu'nun derslerini takip etti.

Çalışmaları kelam, dil bilgisi ve matematik, astronomi yönünde gelişen Ali Kuşçu'nun astronomi ve matematik alanında yazmış olduğu iki önemli eseri vardır. Bunlardan birisi, Otlukbeli Savaşı sırasında bitirilip zaferden sonra Fatih'e sunulduğu için "Fethiye" adı verilen astronomi kitabıdır. Eser, üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, gezegenlerin küreleri ele alınmakta ve gezegenlerin hareketlerinden bahsedilir, ikinci bölüm yerin şekli ve yedi iklim üzerinedir. Son bölümde ise Ali Kuşçu, yere ilişkin ölçüleri ve gezegenlerin uzaklıklarını ele aldı.

Döneminde hayli etkin olan bu astronomi eseri, yeni bulgular ortaya koymaktan çok, medreselerde astronomi öğretimi için yazıldı. Ali Kuşçu'nun diğer önemli eseri ise Fatih'e atfen "Muhammediye" adını verdiği matematik kitabıdır.

Ali Kuşçu, 5 Şaban 879'da (15 Aralık 1474) İstanbul'da vefat etti ve Eyüp Sultan Türbesi civarına defnedildi. Yetiştirdiği talebeler arasında torunu Mirim Çelebi ile Molla Lütfi gibi alimler de bulunuyor.

Fatih Sultan Mehmet'e ithaf ettiği iki kitap yazdı

Vefatının 545. yılında AA muhabirine Ali Kuşçu'nun hayatı hakkında bilgi veren Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) Edebiyat Fakültesi Bilim Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaçar, Kuşçu'nun İslam medeniyetinde 15. yüzyıla damgasını vuran önemli bir bilim insanı olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Kaçar, Kuşçu'nun bilimin birçok alanında faaliyet gösterdiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu alanlardan öne çıkan matematik ve astronomidir. Kuşçu, astronomiyi yeryüzü ve gökyüzü olmak üzere iki ayrı planda ele aldı. Matematikte, Harezmi matematiği ve Desimal sisteme ilişkin çalışmalar yaptı. Uluğ Bey'in kurmuş olduğu medresede çalışma imkanı bulan Kuşçu, matematik ve astronomi alanında çalışmalar yaptı. Ali Kuşçu, burada Uluğ Bey'in astronomi cetvelinin hazırlanmasında görev aldı. Kuşçu, matematik ve astronomi konusunda iki önemli eser yazdı. İstanbul'u İslamiyet'in yeni başkenti yapmak isteyen Fatih, Ali Kuşçu gibi bilim ve sanatta öne çıkmış bütün şahsiyetleri İstanbul'a davet etti. Ali Kuşçu, İstanbul'a geldiğinde yaklaşık 70 yaşındaydı. İstanbul'da ancak 4 yıl yaşadı ama bu kısa sürede birçok başarıya imza attı, bu süreçte Fatih Sultan Mehmet'e ithaf ettiği iki kitap yazdı. O dönemde Fatih Külliyesi'ndeki medreselerin kurulmasında görev aldı."

Kaçar, Ali Kuşçu'nun İstanbul'a gelmesinin çok büyük bir yankı uyandırdığını vurgulayarak, "Özelikle İstanbul'daki bilim insanları, onun matematik ve astronomi derslerini yakından takip etti. Onunla birlikte Uluğ Bey'in astronomi çalışmaları İstanbul'a gelmiş oldu. Matematikte çok önemli birtakım keşiflerde bulundu ama bunlar çok iyi bilinmiyor. 16. yüzyılda Avrupa'da logaritmanın bulucusu olarak bilinen Napier, Kuşçu'nun çalışmalarından etkilenmiştir. Ondan 50 yıl sonra ortaya çıkan Kopernik ise güneş merkezli evren modelini sundu. Yani Batı dünyasına, İslam astronomisinin büyük bir katkısı oldu. Döneminde bilgisiyle herkesin hayranlığını kazanan Kuşçu, Osmanlı'nın matematik ve astronomi alanında temelini oluşturan bir bilim insanıdır. Eserlerine baktığımızda, araştırma ve gözlemlerinde çok hassas ve dakik olduğunu görüyoruz. Medrese eğitiminde de büyük katkısı oldu, medreselerin hiyerarşik bir yapıya kavuşmasına, akli ve nakli ilimlerin öğretilmesine katkı sundu." diye konuştu.

Ali Kuşçu'nun felsefeyle de yakından ilgilendiğini anlatan Kaçar, varlık felsefesi, kozmografya gibi konularda da araştırma yapan Kuşçu'nun çok yönlü bir bilim insanı olduğunu dile getirdi. 

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Ali Kuşçu Kimdir? Ali Kuşçu Hayatı, En Önemli Eserler, Çalışmaları, Bilime ve Matematiğe Katkıları

Ali Kuşçu'nun çalışmaları hem kendi dönemi hem de kendisinden sonra gelen dönemde çok aydınlatıcı olmuştur. Bilimin önemi artmış ve ilerleme kat edilebilmiştir. Peki ya Ali Kuşçu kimdir? Ali Kuşçu'nun hayatı incelenirken eserleri ve çalışmaları ışığında ilerlemek oldukça önemlidir . Adını tarihe altın harflerle yazdırmış çok önemli bir alim olan Ali Kuşçu'nun bilime ve matematiğe katkılarını sizler için derledik.

Ali Kuşçu Kimdir?

Ali Kuşçu hem Timur İmparatorluğu hem de Osmanlı İmparatorluğu açısından önem taşımaktadır çünkü kendisi iki imparatorlukta da yaşamıştır. Semerkant'ta dünyaya gelmiş olan Ali Kuşçu, önemli bir babanın oğludur. Kendisi Türkistan ve Maveraünnehir emîri Uluğ Beyin doğancıbaşısı olan Muhammed Bey'in oğludur.

Hayatının ilk dönemlerinde Semerkant'ta eğitim almış olan Ali Kuşçu ilerleyen zamanlarda hem Bursalı Kadızade Rumi'den hem de Uluğ Bey'in kendisinden Matematik ile Astronomi dersleri almıştır.

Kirman'da eğitim öğretimini tamamladıktan sonra Ali Kuşçu 1421 senesinde Uluğ Bey'in kurmuş olduğu rasathaneye müdür olarak girdi ve burada Uluğ Bey'in Zic adındaki eserinin yazılmasına katkıda bulundu.

Yaşamı boyunca bilim adına pek çok girişimde bulunmuş bir alim ve entelektüel olan Ali Kuşçu, hem dil bilim alanında, hem matematik hem de astronomi alanında yaptığı her şey kendi döneminin çok ilerisinde olan çalışmalardır… Tüm bunların yanında şiir ile de ilgilenmeyi ihmal etmeyen Ali Kuşçu, yaptığı bütün eylemlerle adını tarihe yazdırmayı sonuna kadar hak eden, dönemin değerli bir entelektüelidir.

16 Aralık 1474 senesinde vefat eden Ali Kuşçu'nun on beşinci yüzyıla özgün olan mezarı, İstanbul'da Eyüp Sultan Türbesi'nin etrafında bulunan hazirede bulunmaktadır.

Ali Kuşçu'nun Hayatı

Ali Kuşçu'nun hayatını öğrenmek, onun hangi koşullarda doğup büyüdüğünü bilmek ve bu dönemde dünyada olup bitenleri bilmek kendisini ve yaptıklarını daha iyi anlamayı mümkün kılacaktır. Ali Kuşçu 1403 yılında Semerkant topraklarında doğmuştur. Muhammed'in yani Uluğ Bey'in kuşçusunun oğlu olduğu için aile "Kuşçu" lakabıyla meşhur olmuştur.

Çok küçük yaşlardan matematik ve astronomi merakı başlayan Ali Kuşçu pek çok çeşitli büyük alimden (Kadızade Rumi, Gıyaseddin Cemşid ve Muinuddin Kaşi gibi) dersler aldı. Ardından bilgisine bilgi katmak için Kirman'a giden Ali Kuşçu, burada Hall-ü Eşkâl-i Kamer yani Ay Safhalarının Açıklanması isimli risaleyi kaleme aldı. Aynı zamanda Şerh-i Tecrid isimli eserini de yine buradayken yazdı.

Semerkand ve Kirman bölgelerinde eğitimini tamamlamış olan Ali Kuşçu, Uluğ Bey'in hem yardımcısı oldu hem de rasathanesinde müdürlük yaptı. Kendisinin Uluğ Bey tarafından gönderilmiş olduğu Çin gezisinde, dönüş yolunda Dünya'nın yüzölçümü ile ekvatoru hesapladığı elimizde olan bilgiler arasındadır.

1449 senesinde hacca gitmek isteyince Tebriz'de bulunan Akkoyunlu Devleti'nin hükümdarı Uzun Hasan Bey, ona çok büyük bir saygı göstererek kendisinin Osmanlı Devleti ile yapılacak olan barış görüşmelerine önayak olmasını istedi. Tüm bunların üstüne Ali Kuşçu bir müddet Uzun Hasan'ın sözcüsü olup, Osmanlı Padişah'ı II. Mehmed'in özel daveti ile İstanbul'a bir yolculuk yaptı.

Ali Kuşçu öyle büyük bir isimdi ki Fatih sultan Mehmet, Osmanlı – Akkoyunlu sınırında Fatih Sultan Mehmed'in de emri ile büyük bir törenle karşılandı ve bizzat Fatih Sultan Mehmed Tarafından Sahn-ı Seman Medresesi'nin Müderris'i olarak atandı.

Kendisi hayatının geri kalanında yaptığı ve adını tarihe yazdıracak olan eserleriyle nam saldı. 16 Aralık 1474 senesinde İstanbul'da vefat etti.

Ali Kuşçu Eserleri

Ali Kuşçu'nun çalışmaları söz konusu olduğunda oldukça uzun bir şekilde listelenebilecek kadar fazla eseri mevcuttur. Bunlar arasında ise en önemli iki eser genellikle Ali Kuşçu dendiğinde ele alınan eserlerdendir.

Bu iki eserden ilki, Otlukbeli Savaşı esnasında yazılmış olup Fatih Sultan Mehmed'e sunulan Fethiyye adındaki astronomi kitabıdır. Ali Kuşçu, bu üç bölümden oluşan eserinin ilk bölümünde gezegenlerin kürelerini konu alırken, gezegenlerin hareketlerini de aktarmıştır. Eserin diğer ikinci bölümünde yeryüzünün hem şekli hem de yedi iklimi ele alınır. Ardından son bölüme geçildiğinde yeryüzüyle ilgili ölçü bilgisi verilirken gezegenlerin birbirine olan uzaklıklarından da bahsedilir.

Ali Kuşçu'nun diğer çok önemli eseri de bizzat Fatih Sultan Mehmed'e verdiği ve onun adına kaleme aldığı Muhammediye adındaki matematik kitabıdır.

Ali Kuşçu'nun Bilime Katkıları

Ali Kuşçu'nun Matematiğe Katkıları ve bilime katkıları son derece önemlidir. Kendisi matematik ve astronomiye sağlamış olduğu katkılardan dolayı Osmanlı Devleti'nin bilim olarak ilerlemesine çok büyük bir katkıda bulunmuştur. Ali Kuşçu bilim ve matematiğe verdiği katkıların yanında aynı zamanda kendinden sonraki neslin bilim üretmesini de sağlamıştır.

Ali Kuşçu astronomi, matematik ve dil bilimi alanında çalışmalar yaparak dönemin bilimine ve tüm bilim tarihine büyük bir önem kazandırmış, gelişme kaydetmesini sağlamıştır.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır