beklemek necip fazıl / iyi kelimeler 📚 on Instagram: "Beklemek ateşten şiddetlidir.."

Beklemek Necip Fazıl

beklemek necip fazıl

              

 BEKLENEN

Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.

    Böyle beklemişti Necip Fazıl gelmeyeni. 

Ölüyü mezar bekler mi ? 

-Hayır. 

Peki şeytan günahı ?

-Hayır.

   İşte beklenilemeyecek olandan, hiç beklenmeyenden  örnekler vererek sevgisini ve sabrını anlatmıştı bize.

                                                     BEKLEMEK

                                                                       

                                                 

                                                  Artık ne gelmek ne de gitmek
                                                  Yaşamın en zor yanı beklemek
                                                  Hiçbirimiz beklemedik doğmayı,
                                                  Doğduğumuzdan beri beklediğimiz
                                                  ÖLMEK 

   Aziz Nesin'de anlatmıştı beklemeyi, sorgulayarak hem de. Doğmayı beklemedik ama ölümü bekliyoruz diyerek de bu yaman çelişkiyi, yaşamın anlamını-anlamsızlığını, sorgulamıştı,ölümü bekleyerek.

    Nasıl da yaşar ki insan, bir büyük trajedi değil midir zaten insanın her gün öleceğini bilerek bir adım daha yaklaşarak yaşaması ölüme ? Her insanın yaşamı acıklı bir dramdır o zaman.

     Niye sokaktaki yavru köpeklere içi parçalanır ki insanın en acınacak olan canlı kendisiyken.(neyse konuyu dağıtmayalım.) 

2 ŞİİR 1 RESİM

     Resme bakınca beklemenin sonsuz güzelliğini çıkartabiliriz ilk bakışta. Çizerin de mutlu olduğuna inanırız başta; ama öyle midir ? 

    Beklenen kimdir resimde ? Saat başı çıkacak olan birkaç saniye görünüp kaybolacak olan dişi guguk kuşu Elinde çiçekle bekleyen kuşun da Necip Fazıl şiirinde beklenenden  farkı yoktur. 

      Aziz Nesin' de ise beklemenin ancak ölümle son bulabileceğini, insanın dünyaya zaten beklemek için geldiğini, hayatta hiçbir şeyin beklemekten daha kötü olamayacağını anlıyoruz.

    Hep bekler insan: günü, geceyi, uyumayı, uyanmayı, gitmeyi, gelmeyi, susmayı, konuşmayı, ağlamayı, gülmeyi, mutlu olmayı, hüzünlenmeyi, aşkı, umudu, umut etmeyi,birisinin gelmesini, doğumu ve en acısı da hiç beklemese bile her an ölümü bekler insan Bekler de beklerVe hayat böyle geçer

      İnsan ölür; suyu bekler; musalla taşı onu bekler; toprağa gömülmeyi bekler, gömülür; mezarı ziyaretçi bekler, okunacak duayı bekler; ahirette sorguyu bekler, sorgu biter, sıraat köprüsünün başında bekler, geçer bu seferde kıyameti bekler

        Bekler, bekler, beklerBedeni de ruhu da bekler

    Resim,şiir müzik Neyle anlatılırsa anlatılsın-isterse anlatılmasın-beklemek hayatta veya sonrasında tükenmeyecek, büyük bir sonsuzluktur.

     Beklemek, umut, ümit hepsi acının işkencenin diğer adıdır. O yüzden Bülent Ortaçgil'de beklemeyi yaşamımızın bi parçası sayıp yazmış şiirini: 

 (VE 3. ŞİİR)

                                                        

                                                                                                                

 

                    BEKLEMEK

               Beklemek bizim yaşamımız
               Vapur beklemek
               Gün beklemek
               İnsan beklemek
               Çiçeklerin açmasını
               Gecenin geçmesini
               Sayfaların dolmasını beklemek
               Beklemek sayrılığa dönüşmesin
               Yönetmesin bizi beklemek
               Kardeşleri var çok güçlü
               Ümit etmek ve ertelemek
               Gelişini beklemek
               Uyanmanı beklemek
               Çözülmeni beklemek
               Başka bir yerdE yaşamayı beklemek
               Anlaşılmayı beklemek
               On beşinde beklemek
               Kırkında beklemek
               Beklemek mi bizim yaşamımız
               Beklemek bizim yaşamımız.

                                                         Bülent Ortaçgil

                                                                      

“Ne hasta bekler sabah&#;

Ne taze ölüyü mezar

Ne de &#;eytan bir günah&#;

Seni bekledi&#;im kadar.”

&#;iirin keskin kalemi, üstat Necip Faz&#;l K&#;sakürek o ünlü &#;iirinde böyle ba&#;l&#;yordu söze…. Kimi nas&#;l bu kadar büyük bir a&#;kla sevmi&#;, bu kadar büyük bir özlemle beklemi&#;se!..

Beklemek hangimize uzak bir kelime ki?.. Hayat&#;m&#;z her a&#;amada, her saatte, hep birilerini bekleyerek ve birilerini bekleterek geçmiyor ki?..

Beklemek ve bekletmek ayn&#; eylemin iki ucundaki ki&#;iler. Bir tren yolculu&#;u dü&#;ünün, bir bekleyen var, bir de bekleten. Tabii en kötüsü, bir bekleyeninizin olmamas&#;…

Asl&#;nda bekletiliyoruz diye hiçbirimizin &#;ikayet etmeye hakk&#; yok. Çünkü biz tam 9 ay bekletmi&#;iz o en sevdi&#;imiz iki insan&#;: anne ve babam&#;z&#;. Kimbilir, o dünyan&#;n anlamakta güçlük çekti&#;i anne sabr&#;, bebe&#;ini beklerken geli&#;mi&#;tir.

Sonra hayat bizi ve sabr&#;m&#;z&#; bekleterek s&#;namaya ba&#;lar. Okul s&#;ralar&#;nda, teneffüs zilini bekleriz. Karne alaca&#;&#;m&#;z günü bekleriz. Diplomay&#; bekleriz. Bir bankada, bir devlet dairesinde s&#;ran&#;n bize gelmesini bekleriz. Bir belgeye imza atacak olan müdürün telefon konu&#;mas&#;n&#; bitirmesini bekleriz. Maç kuyru&#;unda içeri girece&#;imiz an&#; bekleriz. Durakta otobüs bekleriz. Ya&#;murlu bir havada bo&#; bir taksi bekleriz. Annemizin en çok bizi sevdi&#;ini, babam&#;z&#;n bizimle gurur duydu&#;unu duymay&#; bekleriz.

Umuttur hayat. Piyangoda büyük ikramiyeyi bekleriz. Tuttu&#;umuz tak&#;m&#;n &#;ampiyonlu&#;unu bekleriz. “Bekle bizi Avrupa” sözüyle zafer sarho&#;lu&#;unun keyfini ç&#;karaca&#;&#;m&#;z an&#; bekleriz. &#;&#; ba&#;vurular&#;m&#;z&#; kaç&#;nc&#; kez yapm&#;&#;&#;zd&#;r ald&#;rmadan, “i&#;e kabul edildiniz” haberini nefesimizi tutarak bekleriz. Sonra zam bekleriz, terfi bekleriz, ikramiye bekleriz.

Yüre&#;imiz beklemedi&#;imiz bir zamanda birine tutulmu&#;tur; o ki&#;inin tek bir gülümseyi&#;le, bir selamla, bir konu&#;mayla b&#;rak&#;n duygular&#;m&#;za kar&#;&#;l&#;k vermesini, bir umut &#;&#;&#;&#;&#; göstermesini bekleriz, kalbimiz küt küt atarak. Arkada&#;l&#;k, flört, derken evlilik teklifini yapar, bu teklife verece&#;i cevab&#; bekleriz. Biliriz ki bir “evet” bize dünyay&#; ba&#;&#;&#;layacakt&#;r.

&#;&#;teyken zaman geçmek bilmez, saatimize bakar, eve, ailemize kavu&#;aca&#;&#;m&#;z an&#; bekleriz. Sonra ba&#;a döner; o 9 ay bekletti&#;imiz gibi, bekleriz yavrumuzu kuca&#;&#;m&#;za alaca&#;&#;m&#;z an&#;. Ondan sonra hayat bizim için ba&#;ka bir yörüngede devam eder; dünyan&#;n merkezinin evlad&#;m&#;z oldu&#;u… Onun emeklemesini, yürümesini bekleriz; okula ba&#;lamas&#;n&#;, mezun olmas&#;n&#;. &#;&#;e ba&#;lamas&#;n&#;, mürüvvetini… Hatta torunumuzu kuca&#;&#;m&#;za alarak “ikinci bahar”&#; ya&#;amaya ba&#;lamam&#;z&#;… En çok da kar&#;n&#;z&#; beklersiniz. Bir türlü sizinle ayn&#; zamanda haz&#;r olamay&#;&#;&#;n&#;, önce k&#;zars&#;n&#;z, sonra al&#;&#;&#;rs&#;n&#;z söylene söylene….

Can&#;m&#;z s&#;k&#;l&#;r evde, yaln&#;zl&#;k kötüdür, bir kap&#; zilinin çal&#;n&#;&#;&#;n&#;, bir yak&#;n&#;m&#;z&#;n, bir dostumuzun bizi ziyarete geli&#;ini bekleriz. Uzaklardaki bir yak&#;n&#;m&#;zdan güzel bir haber bekleriz. Ana haber bültenlerinde enflasyonun dü&#;tü&#;ü, ekonomik göstergelerin iyiyi gösterdi&#;i güzel bir haber bekleriz.

Zaman h&#;zla geçer bu s&#;rada. Ya&#;l&#;l&#;k, hastal&#;klar, dü&#;künlükler… Yaprak dökümü ba&#;lar. Önce dedemizi, sonra anne ve babam&#;z&#; kaybetmi&#;izdir. Art&#;k s&#;ra ya&#;&#;tlar&#;m&#;za, arkada&#;lar&#;m&#;za gelmi&#;tir. Her gün birinin ölüm haberini al&#;r&#;z, gitgide al&#;&#;arak. Korkular ba&#;lam&#;&#;t&#;r içten içe. “Acaba s&#;ra kimde?” diye… Yahya Kemal’in ünlü Sessiz Gemi &#;iirinde olan olmu&#;tur. “Art&#;k günü gelmi&#;se zamandan / Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan / Hiç yolcusu yokmu&#; gibi sessizce al&#;r yok / Sallanmaz o kalk&#;&#;ta ne mendil ne de bir kol”

Sonra birden bir &#;ey olur; güne&#; yüzünü hafiften de olsa gösterir, yüzümüzü &#;s&#;tarak… Gazetelerde bir güzel haber, sevdi&#;iniz bir güzel &#;ark&#;, bir &#;iire tutunursunuz. Çocu&#;unuzun sizden bir &#;ey istiyor olmas&#;nda, köpe&#;inizin size bir evlat gibi bak&#;&#;lar&#;nda, bir ku&#; c&#;v&#;lt&#;s&#;nda, tak&#;m&#;n&#;z&#;n kazand&#;&#;&#; bir maçta, e&#;inizin sizin için haz&#;rlad&#;&#;&#; bir tas çorbada, bir çiçe&#;in kokusunda anlars&#;n&#;z ki, hayat size sunulan en büyük arma&#;and&#;r ve bir an&#; bile her &#;eyden güzeldir.

O zaman yüzünüzden alayc&#; bir gülümseme geçer ve “biraz da sen bekle” dersiniz Azrail’e…

“Gelmeyece&#;im!”

Sayg&#;lar&#;mla.

Nejat Gümü&#;

8 Kas&#;m , &#;stanbul

‘Ne hasta bekler sabahı’

Haberin Devamı

‘‘Ne hasta bekler sabahı

Ne genç ölüyü mezar

Ne de şeytan bir günahı

Seni beklediğim kadar’’

Bu dörtlük, Necip Fazıl Kısakürek'e aittir. Ve benim en sevdiğim dörtlüklerden biridir. Şiirin bir de ikinci dörtlüğü vardır. Ki şu anda tam hatırlayamıyorum. Eğer hatırlayabilirsem yazının sonuna doğru onu da yazacağım.

Biz insanlar çoğunlukla kelimelere takarız. Karşımızdaki insanların yüreklerine değil, söyledikleri sözlere bakarız. Olur olmaz bir sözcükte Prudhomme'un, ‘‘Billur vazo’’su gibi kırılır gideriz. Oysa ortada, ‘‘Mükemmel bir kafa, sonsuz bir yürek, yumruklarıyla erkek, gözleriyle çocuk’’ bir adam vardır. Bazen bunları görmez, bir tek sözcüğe takar ve hayatımızı mahvederiz.

Oysa Saint-Ex, ‘‘Küçük Prens’’te şöyle demiştir:

‘‘Kelimeler birer yanlış anlama kaynağıdırlar. Önemsiz şeyleri önemseyip mutsuzluğa düşmeyin.’’* * *

Ama kelimelerin önemli olduğu bir yer elbette vardır ve bu yer Şiir'dir. Sözgelimi yukarıdaki dörtlükte, ‘‘bekler’’ sözcüğü, ‘‘özler’’ anlamına gelmektedir. Bu şiir belki, ‘‘özler’’ kelimesiyle yazılabilirdi. O zaman son mısra, ‘‘seni özlediğim kadar’’ olurdu. Ama bilmiyorum, beklemenin özlemeyi ifade ettiği kadar, özlemek beklemeyi ifade edebilir miydi?

Yahya Kemal'in, ‘‘Rindlerin Ölümü’’ şiirinde bir sözcüğü yıllarca aradığı söylenir. Bu şiiri ezbere biliyorum:

‘‘Hafızın kabri olan bahçede bir gül varmış

Yeniden hergün açarmış kanayan rengiyle

Gece bülbül ağaran vakte kadar ağlarmış

Eski Şiraz'ı hayal ettiren ahengiyle

Ölüm asude bahar ülkesidir bir rinde

Gönlü her yerde buhurdan gibi yıllarca tüter

Ve serin selviler altında kalan kabrinde

Her seher bir gül açar, her gece bir bülbül öter’’

Bu şiirin ikinci dörtlüğündeki, ‘‘serin’’ kelimesini Yahya Kemal'in yıllarca aradığını söylemiştim. Şair önce bu kelime yerine, ‘‘ulu’’ ya da ‘‘büyük’’ gibi sözcükler koymuş. Ama yıllar sonra aradığı kelimeyi bulmuş. Bence bu şiirin en güzel benzetmesi, ‘‘serin selvi’’ benzetmesidir.

* * *

Ne yazık ki, Necip Fazıl'ın şiirinin son dörtlüğünü hatırlayamadım. Sanıyorum son üç mısra şöyleydi:

‘‘Yokluğunda buldum seni

Bırak vehmimde gölgeni

Gelme artık neye yarar’’

Bu satırları Düsseldorf'tan yazıyorum. Dönüşte şiirin tümünü bulabilirsem bir gün yeniden yazacağım. Hatırımda kaldığına göre şiir muhteşem bir özlemin umutsuzluğa dönüşünü olağanüstü ifade ediyor. Belki de şair bu şiiri artık yitirdiğini anladığı bir sevgili için yazmış. Kimbilir

Şiirlerin en güzelleri umutsuz aşkların yarattığı şiirlerdir. Ve şiirlerin sonsuzluğa uzanan bileşkeleri umudun umutsuzluğa dönüştüğü anlarda yakalanan soyutluklardır.

Umutla umutsuzluğun iç içe geçtiği ve her an birinin diğerinin yerini aldığı bir dünyada şiir bizim günlük sıkıntılar içinde uzun zamandır unuttuğumuz bir güzelliktir. Aslında hepimiz bilmeden kendi şiirlerimizi, kendi romanlarımızı yazarız.

Biz hepimiz şiirler, romanlar ve filmlerin kahramanlarıyız.

Bir gün bunu anlayabilirsek bir destan yaratacağız.

Ve bu destan güzelim ülkemizin sevgi, barış ve özgürlük destanı olacak.

Bu destana kendi halinde aşklarımızla ulaşacağız.

İçimizde bir garip burukluk olsa da.

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Yazarın Tüm Yazıları

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası